3. İçindekiler
Bölüm 1: Kanser Epidemiyolojisinde Kullanılan Temel Ölçütler Bölüm 2: Kanser Kayıt Sistemleri
Bölüm 3: Kanser Yükü Bölüm 4: Kanserin Belirleyicileri ve Korunma
Bölüm 5: Enfeksiyon Bölüm 6: Radyasyon
Bölüm 7: Çevresel Faktörler Bölüm 8: Mesleki Maruziyetler
Bölüm 9: Genetik Duralılık Bölüm 10: Üreme Faktörleri ve Endojen Hormonlar
Bölüm 11: Ekzojen Hormonlar Bölüm 12: Alkol
Bölüm 13: Kanser Taramalarında Temel Prensipler
Bölüm 14: Dünya’da ve Türkiye’de Palyatif Bakımın Durumu ve Hospice
Sistemleri
4. Bölüm 1: Kanser Epidemiyolojisinde Kullanılan Temel Ölçütler Bölüm 2: Kanser Kayıt Sistemleri
Bölüm 3: Kanser Yükü Bölüm 4: Kanserin Belirleyicileri ve Korunma
Bölüm 5: Enfeksiyon Bölüm 6: Radyasyon
Bölüm 7: Çevresel Faktörler Bölüm 8: Mesleki Maruziyetler
Bölüm 9: Genetik Duralılık Bölüm 10: Üreme Faktörleri ve Endojen Hormonlar
Bölüm 11: Ekzojen Hormonlar Bölüm 12: Alkol
Bölüm 13: Kanser Taramalarında Temel Prensipler
Bölüm 14: Dünya’da ve Türkiye’de Palyatif Bakımın Durumu ve Hospice
Sistemleri
5. Bölüm 1: Kanser Epidemiyolojisinde
Kullanılan Temel Ölçütler
Kanser epidemiyolojisi, belirli bir toplumda kanser hastalıklarının dağılımının ve risk
faktörlerinin belirlenmesi yoluyla halk sağlığına etkilerinin tanımlanmasını ve bu
hastalıkların önlenmesine ve kontrolüne yönelik planlanan hizmetlere bilimsel zemin
oluşturulmasını amaçlayan bir bilim dalıdır (1). Tanımdan da anlaşılacağı üzere kanser
epidemiyolojisinin en temel işlevi, kanserin toplumdaki kişi, yer ve zaman özelliklerini
içeren tanımlayıcı verilerin derlenmesi ve risk faktörleri ile olan nedensel ilişkilerin
incelenmesidir.
Bu bölümde incelenen konular iki ana başlıktan oluşmuştur. Birinci başlık altında kanser
epidemiyolojisinde kullanılan temel hastalanma (morbidite) ve ölüm (mortalite) ölçütleri,
sağkalım hızı ve hastalık yükü göstergesi olarak Yeti yitimine Ayarlanmış Yaşam Yılı (Disability
Adjusted Life Years, DALY) ele alınmıştır. İkinci başlıkta ise kanser epidemiyolojisinin en temel
veri kaynağı olan kanser kayıt sistemleri hakkında genel bilgiler yer almaktadır.
6. Bölüm 1: Kanser Epidemiyolojisinde Kullanılan Temel Ölçütler Bölüm 2: Kanser Kayıt Sistemleri
Bölüm 3: Kanser Yükü Bölüm 4: Kanserin Belirleyicileri ve Korunma
Bölüm 5: Enfeksiyon Bölüm 6: Radyasyon
Bölüm 7: Çevresel Faktörler Bölüm 8: Mesleki Maruziyetler
Bölüm 9: Genetik Duralılık Bölüm 10: Üreme Faktörleri ve Endojen Hormonlar
Bölüm 11: Ekzojen Hormonlar Bölüm 12: Alkol
Bölüm 13: Kanser Taramalarında Temel Prensipler Bölüm 14: Dünya’da ve Türkiye’de Palyatif Bakımın Durumu ve Hospice
Sistemleri
8. Bölüm 1: Kanser Epidemiyolojisinde Kullanılan Temel Ölçütler Bölüm 2: Kanser Kayıt Sistemleri
Bölüm 3: Kanser Yükü Bölüm 4: Kanserin Belirleyicileri ve Korunma
Bölüm 5: Enfeksiyon Bölüm 6: Radyasyon
Bölüm 7: Çevresel Faktörler Bölüm 8: Mesleki Maruziyetler
Bölüm 9: Genetik Duralılık Bölüm 10: Üreme Faktörleri ve Endojen Hormonlar
Bölüm 11: Ekzojen Hormonlar Bölüm 12: Alkol
Bölüm 13: Kanser Taramalarında Temel Prensipler
Bölüm 14: Dünya’da ve Türkiye’de Palyatif Bakımın Durumu ve Hospice
Sistemleri
10. Dünyada Kanser Yükü
Meme Kanseri
Mide Kanseri
Over Kanseri
Akciğer Kanseri
Mide Kanseri
Mesane Kanseri
11. Bölüm 1: Kanser Epidemiyolojisinde Kullanılan Temel Ölçütler Bölüm 2: Kanser Kayıt Sistemleri
Bölüm 3: Kanser Yükü Bölüm 4: Kanserin Belirleyicileri ve Korunma
Bölüm 5: Enfeksiyon Bölüm 6: Radyasyon
Bölüm 7: Çevresel Faktörler Bölüm 8: Mesleki Maruziyetler
Bölüm 9: Genetik Duralılık Bölüm 10: Üreme Faktörleri ve Endojen Hormonlar
Bölüm 11: Ekzojen Hormonlar Bölüm 12: Alkol
Bölüm 13: Kanser Taramalarında Temel Prensipler
Bölüm 14: Dünya’da ve Türkiye’de Palyatif Bakımın Durumu ve Hospice
Sistemleri
14. Bölüm 1: Kanser Epidemiyolojisinde Kullanılan Temel Ölçütler Bölüm 2: Kanser Kayıt Sistemleri
Bölüm 3: Kanser Yükü Bölüm 4: Kanserin Belirleyicileri ve Korunma
Bölüm 5: Enfeksiyon Bölüm 6: Radyasyon
Bölüm 7: Çevresel Faktörler Bölüm 8: Mesleki Maruziyetler
Bölüm 9: Genetik Duralılık Bölüm 10: Üreme Faktörleri ve Endojen Hormonlar
Bölüm 11: Ekzojen Hormonlar Bölüm 12: Alkol
Bölüm 13: Kanser Taramalarında Temel Prensipler
Bölüm 14: Dünya’da ve Türkiye’de Palyatif Bakımın Durumu ve Hospice
Sistemleri
16. Bölüm 1: Kanser Epidemiyolojisinde Kullanılan Temel Ölçütler Bölüm 2: Kanser Kayıt Sistemleri
Bölüm 3: Kanser Yükü Bölüm 4: Kanserin Belirleyicileri ve Korunma
Bölüm 5: Enfeksiyon Bölüm 6: Radyasyon
Bölüm 7: Çevresel Faktörler Bölüm 8: Mesleki Maruziyetler
Bölüm 9: Genetik Duralılık Bölüm 10: Üreme Faktörleri ve Endojen Hormonlar
Bölüm 11: Ekzojen Hormonlar Bölüm 12: Alkol
Bölüm 13: Kanser Taramalarında Temel Prensipler
Bölüm 14: Dünya’da ve Türkiye’de Palyatif Bakımın Durumu ve Hospice
Sistemleri
18. Parçacık veya elektromanyetik dalga formundaki
radyasyon, etkileştiği atomların elektronlarını
koparacak kadar yeterli enerjiye sahipse atomlar
yüklü hale gelir ve iyonlaşmış olur. Bu da
iyonlaştırıcı radyasyon olarak adlandırılır. Etkileşim
sonucunda oluşan iyonlar, hücrelere hasar veren
kimyasal değişimlere neden olabilecek
kapasitedirler. Parçacık veya elektromanyetik
formdaki radyasyon, etkileştiği atomları
iyonlaştırmada yeterli enerjiye sahip değilse
iyonlaştırıcı olmayan (noniyonizan) radyasyon
olarak adlandırılır.
Radyasyon
22. İyonlaştırıcı radyasyona maruz kalmak kaçınılmazdır. İnsanlar hem X ışınlarına hem de gama ışınlarına doğal
kaynaklardan (kozmik radyasyon ve taşta ve toprakta bulunan radyoaktivite dâhil) ve tipik olarak, daha düşük
oranda da olsa insan yapımı kaynaklardan maruz kalırlar.
İnsanların iyonlaştırıcı radyasyona maruz kaldıklarında oluşabilecek etkiler ise şu şekilde sınıflandırılmıştır:
Radyasyon
1. Erken etkiler; radyasyona maruz kalınır kalınmaz oluşan etkilerdir ve deterministik
(belirli) etkiler olarak adlandırılır.
2. Gecikmiş etkiler; etkileri yıllar sonra açığa çıkar ve stokastik (olası) etkiler olarak
adlandırılır.
23. Deterministik etkiyle sonuçlanan radyasyon
ışınlanmasının eşik doz seviyesi, insanlar için
yaklaşık 250 mSv civarındadır. Bu eşik dozun
üstünde, doz miktarlarına bağlı olarak farklı
biyolojik reaksiyonlar oluşmaktadır. Doz miktarı
arttıkça etkilerin şiddeti de artmaktadır. Neyse ki
yüksek dozda radyasyon ışınlanması olan kazalar
oldukça azdır ve yüksek dozda radyasyon almış
kişiler için tıbbi tedavi imkânları oldukça gelişmiştir
ve gelişmeye de devam etmektedir.
Radyasyon
Deterministik doz Tepki Eğrisi
24. Bölüm 1: Kanser Epidemiyolojisinde Kullanılan Temel Ölçütler Bölüm 2: Kanser Kayıt Sistemleri
Bölüm 3: Kanser Yükü Bölüm 4: Kanserin Belirleyicileri ve Korunma
Bölüm 5: Enfeksiyon Bölüm 6: Radyasyon
Bölüm 7: Çevresel Faktörler Bölüm 8: Mesleki Maruziyetler
Bölüm 9: Genetik Duralılık Bölüm 10: Üreme Faktörleri ve Endojen Hormonlar
Bölüm 11: Ekzojen Hormonlar Bölüm 12: Alkol
Bölüm 13: Kanser Taramalarında Temel Prensipler
Bölüm 14: Dünya’da ve Türkiye’de Palyatif Bakımın Durumu ve Hospice
Sistemleri
26. Çevresel Faktörler
Çevrede pek çok kanserojen madde bulunabilmekte ve tüm insanlar
vücutlarında bu kirletici maddelerin izlerini taşımaktadırlar. Kanser oluşunda
çevresel faktörlerin yeri büyüktür. Yapılan araştırmalar, çoğu kanserin üçte
ikisinin (% 67) bazı çevresel faktörlerle (bir başka görüşe göre bu değer %
80’dir) ilişkili olduğunu göstermiştir. Bu araştırmalar, çevresel faktörler arasında
olan sigara kullanımı ve alkol içiminin varlığı ve gıdanın, aynı zamanda
radyasyona, enfeksiyöz ajanlar ile hava, su ve toprakta bulunabilen maddelere
maruz kalma ile kanser arasında bir ilişkili olduğunu göstermektedir. Yine,
kanser nedeniyle ölümle birleştirilen major çevresel faktörlerin
değiştirilmesiyle birlikte, yani yaşam seklinin değiştirilmesiyle birlikte bu
etkilerin ortadan kaldırılabileceğini veya en az düzeye düşürülebileceğini ortaya
koymaktadır.
Bu nedenle, kanserle mücadelede önlenebilir nitelikte olan çevresel
etmenlerin azaltılması önemlidir. Bu alandaki ilk sorumluluk, çevresel
etmenlerin kontrolünden sorumlu olan resmi otoritelere düşmektedir.
Editor's Notes
Metin:
RADYASYON
Parçacık veya elektromanyetik dalga formundaki radyasyon, etkileştiği atomların elektronlarını koparacak kadar yeterli enerjiye sahipse atomlar yüklü hale gelir ve iyonlaşmış olur. Bu da iyonlaştırıcı radyasyon olarak adlandırılır. Etkileşim sonucunda oluşan iyonlar, hücrelere hasar veren kimyasal değişimlere neden olabilecek kapasitedirler. Parçacık veya elektromanyetik formdaki radyasyon, etkileştiği atomları iyonlaştırmada yeterli enerjiye sahip değilse iyonlaştırıcı olmayan (noniyonizan) radyasyon olarak adlandırılır.
İyonlaştırıcı radyasyona maruz kalmak kaçınılmazdır. İnsanlar hem X ışınlarına hem de gama ışınlarına doğal kaynaklardan (kozmik radyasyon ve taşta ve toprakta bulunan radyoaktivite dâhil) ve tipik olarak, daha düşük oranda da olsa insan yapımı kaynaklardan maruz kalırlar.
İnsanların iyonlaştırıcı radyasyona maruz kaldıklarında oluşabilecek etkiler ise şu şekilde sınıflandırılmıştır:
1. Erken etkiler; radyasyona maruz kalınır kalınmaz oluşan etkilerdir ve deterministik (belirli) etkiler olarak adlandırılır.
2. Gecikmiş etkiler; etkileri yıllar sonra açığa çıkar ve stokastik (olası) etkiler olarak adlandırılır.
Deterministik etkiyle sonuçlanan radyasyon ışınlanmasının eşik doz seviyesi, insanlar için yaklaşık 250 mSv civarındadır. Bu eşik dozun üstünde, doz miktarlarına bağlı olarak farklı biyolojik reaksiyonlar oluşmaktadır. Doz miktarı arttıkça etkilerin şiddeti de artmaktadır. Neyse ki yüksek dozda radyasyon ışınlanması olan kazalar oldukça azdır ve yüksek dozda radyasyon almış kişiler için tıbbi tedavi imkânları oldukça gelişmiştir ve gelişmeye de devam etmektedir.
Ses Metni: kns_04_01_01_1s:
Metin:
RADYASYON
Parçacık veya elektromanyetik dalga formundaki radyasyon, etkileştiği atomların elektronlarını koparacak kadar yeterli enerjiye sahipse atomlar yüklü hale gelir ve iyonlaşmış olur. Bu da iyonlaştırıcı radyasyon olarak adlandırılır. Etkileşim sonucunda oluşan iyonlar, hücrelere hasar veren kimyasal değişimlere neden olabilecek kapasitedirler. Parçacık veya elektromanyetik formdaki radyasyon, etkileştiği atomları iyonlaştırmada yeterli enerjiye sahip değilse iyonlaştırıcı olmayan (noniyonizan) radyasyon olarak adlandırılır.
İyonlaştırıcı radyasyona maruz kalmak kaçınılmazdır. İnsanlar hem X ışınlarına hem de gama ışınlarına doğal kaynaklardan (kozmik radyasyon ve taşta ve toprakta bulunan radyoaktivite dâhil) ve tipik olarak, daha düşük oranda da olsa insan yapımı kaynaklardan maruz kalırlar.
İnsanların iyonlaştırıcı radyasyona maruz kaldıklarında oluşabilecek etkiler ise şu şekilde sınıflandırılmıştır:
1. Erken etkiler; radyasyona maruz kalınır kalınmaz oluşan etkilerdir ve deterministik (belirli) etkiler olarak adlandırılır.
2. Gecikmiş etkiler; etkileri yıllar sonra açığa çıkar ve stokastik (olası) etkiler olarak adlandırılır.
Deterministik etkiyle sonuçlanan radyasyon ışınlanmasının eşik doz seviyesi, insanlar için yaklaşık 250 mSv civarındadır. Bu eşik dozun üstünde, doz miktarlarına bağlı olarak farklı biyolojik reaksiyonlar oluşmaktadır. Doz miktarı arttıkça etkilerin şiddeti de artmaktadır. Neyse ki yüksek dozda radyasyon ışınlanması olan kazalar oldukça azdır ve yüksek dozda radyasyon almış kişiler için tıbbi tedavi imkânları oldukça gelişmiştir ve gelişmeye de devam etmektedir.
Ses Metni: kns_04_01_01_1s:
Metin:
RADYASYON
Parçacık veya elektromanyetik dalga formundaki radyasyon, etkileştiği atomların elektronlarını koparacak kadar yeterli enerjiye sahipse atomlar yüklü hale gelir ve iyonlaşmış olur. Bu da iyonlaştırıcı radyasyon olarak adlandırılır. Etkileşim sonucunda oluşan iyonlar, hücrelere hasar veren kimyasal değişimlere neden olabilecek kapasitedirler. Parçacık veya elektromanyetik formdaki radyasyon, etkileştiği atomları iyonlaştırmada yeterli enerjiye sahip değilse iyonlaştırıcı olmayan (noniyonizan) radyasyon olarak adlandırılır.
İyonlaştırıcı radyasyona maruz kalmak kaçınılmazdır. İnsanlar hem X ışınlarına hem de gama ışınlarına doğal kaynaklardan (kozmik radyasyon ve taşta ve toprakta bulunan radyoaktivite dâhil) ve tipik olarak, daha düşük oranda da olsa insan yapımı kaynaklardan maruz kalırlar.
İnsanların iyonlaştırıcı radyasyona maruz kaldıklarında oluşabilecek etkiler ise şu şekilde sınıflandırılmıştır:
1. Erken etkiler; radyasyona maruz kalınır kalınmaz oluşan etkilerdir ve deterministik (belirli) etkiler olarak adlandırılır.
2. Gecikmiş etkiler; etkileri yıllar sonra açığa çıkar ve stokastik (olası) etkiler olarak adlandırılır.
Deterministik etkiyle sonuçlanan radyasyon ışınlanmasının eşik doz seviyesi, insanlar için yaklaşık 250 mSv civarındadır. Bu eşik dozun üstünde, doz miktarlarına bağlı olarak farklı biyolojik reaksiyonlar oluşmaktadır. Doz miktarı arttıkça etkilerin şiddeti de artmaktadır. Neyse ki yüksek dozda radyasyon ışınlanması olan kazalar oldukça azdır ve yüksek dozda radyasyon almış kişiler için tıbbi tedavi imkânları oldukça gelişmiştir ve gelişmeye de devam etmektedir.
Ses Metni: kns_04_01_01_1s:
Metin:
RADYASYON
Parçacık veya elektromanyetik dalga formundaki radyasyon, etkileştiği atomların elektronlarını koparacak kadar yeterli enerjiye sahipse atomlar yüklü hale gelir ve iyonlaşmış olur. Bu da iyonlaştırıcı radyasyon olarak adlandırılır. Etkileşim sonucunda oluşan iyonlar, hücrelere hasar veren kimyasal değişimlere neden olabilecek kapasitedirler. Parçacık veya elektromanyetik formdaki radyasyon, etkileştiği atomları iyonlaştırmada yeterli enerjiye sahip değilse iyonlaştırıcı olmayan (noniyonizan) radyasyon olarak adlandırılır.
İyonlaştırıcı radyasyona maruz kalmak kaçınılmazdır. İnsanlar hem X ışınlarına hem de gama ışınlarına doğal kaynaklardan (kozmik radyasyon ve taşta ve toprakta bulunan radyoaktivite dâhil) ve tipik olarak, daha düşük oranda da olsa insan yapımı kaynaklardan maruz kalırlar.
İnsanların iyonlaştırıcı radyasyona maruz kaldıklarında oluşabilecek etkiler ise şu şekilde sınıflandırılmıştır:
1. Erken etkiler; radyasyona maruz kalınır kalınmaz oluşan etkilerdir ve deterministik (belirli) etkiler olarak adlandırılır.
2. Gecikmiş etkiler; etkileri yıllar sonra açığa çıkar ve stokastik (olası) etkiler olarak adlandırılır.
Deterministik etkiyle sonuçlanan radyasyon ışınlanmasının eşik doz seviyesi, insanlar için yaklaşık 250 mSv civarındadır. Bu eşik dozun üstünde, doz miktarlarına bağlı olarak farklı biyolojik reaksiyonlar oluşmaktadır. Doz miktarı arttıkça etkilerin şiddeti de artmaktadır. Neyse ki yüksek dozda radyasyon ışınlanması olan kazalar oldukça azdır ve yüksek dozda radyasyon almış kişiler için tıbbi tedavi imkânları oldukça gelişmiştir ve gelişmeye de devam etmektedir.
Ses Metni: kns_04_01_01_1s:
İyonlaştırıcı radyasyona maruz kalmak kaçınılmazdır. İnsanlar hem X ışınlarına hem de gama ışınlarına doğal kaynaklardan (kozmik radyasyon ve taşta ve toprakta bulunan radyoaktivite dâhil) ve tipik olarak, daha düşük oranda da olsa insan yapımı kaynaklardan maruz kalırlar.
İnsanların iyonlaştırıcı radyasyona maruz kaldıklarında oluşabilecek etkiler ise şu şekilde sınıflandırılmıştır:
1. Erken etkiler; radyasyona maruz kalınır kalınmaz oluşan etkilerdir ve deterministik (belirli) etkiler olarak adlandırılır.
2. Gecikmiş etkiler; etkileri yıllar sonra açığa çıkar ve stokastik (olası) etkiler olarak adlandırılır.
Metin:
ÇEVRESEL FAKTÖRLER
Çevrede pek çok kanserojen madde bulunabilmekte ve tüm insanlar vücutlarında bu kirletici maddelerin izlerini taşımaktadırlar. Kanser oluşunda çevresel faktörlerin yeri büyüktür. Yapılan araştırmalar, çoğu kanserin üçte ikisinin (% 67) bazı çevresel faktörlerle (bir başka görüşe göre bu değer % 80’dir) ilişkili olduğunu göstermiştir. Bu araştırmalar, çevresel faktörler arasında olan sigara kullanımı ve alkol içiminin varlığı ve gıdanın, aynı zamanda radyasyona, enfeksiyöz ajanlar ile hava, su ve toprakta bulunabilen maddelere maruz kalma ile kanser arasında bir ilişkili olduğunu göstermektedir. Yine, kanser nedeniyle ölümle birleştirilen major çevresel faktörlerin değiştirilmesiyle birlikte, yani yaşam seklinin değiştirilmesiyle birlikte bu etkilerin ortadan kaldırılabileceğini veya en az düzeye düşürülebileceğini ortaya koymaktadır.
Bu nedenle, kanserle mücadelede önlenebilir nitelikte olan çevresel etmenlerin azaltılması önemlidir. Bu alandaki ilk sorumluluk, çevresel etmenlerin kontrolünden sorumlu olan resmi otoritelere düşmektedir.