2. Vitamin sözcüğü Polonyalı biyokimyacı Casimir
Funk tarafından 1912'de
kullanılmıştır. Vita Latince, hayat demektir, -amin son eki ise
amin sözcüğünü kastetmektedir. Zira o dönemde tüm vitaminlerin
amin oldukları sanılmaktaydı. Bugün yanlış olduğu bilinmektedir.
Vücudumuz için mutlaka gerekli olan ve vücudumuzdaki katalizör
görevli en basit organik maddelerdir .Vitaminler besinlerimizde
bulunmadığı zaman, metabolizmada bozukluklara yol açabilirler.
Vitaminler vücudun sağlıklı gelişimi, sindirim fonksiyonları,
enfeksiyonlara karşı bağışıklık kazanması açısından oldukça
gereklidir.
Ayrıca vücudumuzun karbonhidrat, yağ ve proteini kullanmasını da
sağlarlar.
Vitaminler vücutta "yakılmaz", yani vitaminlerden doğrudan enerji
(kalori) alınmaz. Vücut, her vitaminden gerekli olan miktarın kan
dolaşımında sürekli mevcut olmasını sağlar. Suda çözünen
vitaminlerin fazlası vücut sıvıları ile atılırken, yağda çözünen
vitaminlerin fazlası ise yağ dokusunda depolanır.
3. Depolandıkları için yağda çözünen vitaminlerin aşırı dozu zararlı
olabilir. Özellikle vitamin A ve D'nin tüketiminde dikkatli olmak
gerekir. Vitaminler bütün hücrelerde az miktarda depolanır.
Bazı vitaminler ise büyük ölçüde karaciğerde depolanır. Örneğin
karaciğerde depolanan A vitamini hiç vitamin almayan bir kişiye
5-10 ay kadar yetebilir ve karaciğerin D vitamini deposu
dışarıdan hiç D vitamini almayan bir kişi için genellikle 2-
4 ay kadar yeterlidir.
Suda çözünen vitaminlerin vücutta depolanma oranı nispeten
düşüktür. Bu, özellikle B vitaminlerinin birçoğu için geçerlidir. B
kompleks vitaminleri eksik alan bir kişide bu eksikliğin belirtileri
bazen birkaç günde ortaya çıkar. B12 vitamini bunun dışındadır,
çünkü B12'nin karaciğerdeki deposu kişiye bir yıl veya daha uzun
süre yetebilir. Suda çözünen bir başka vitamin olan C vitamininin
yokluğu birkaç haftada belirtilerin ortaya çıkmasına yol açabilir. C
vitamini eksikliğinden kaynaklanan skorbüt hastalığı ise 20-
30 hafta içinde ölümle sonuçlanabilir.
4.
5.
6. C vitamini veya askorbik
asit, turunçgiller, koyu yeşil
sebzeler ve patateslerde bulunan
ve kollajen sentezinde yer alan,
antioksidan bir vitamindir. Ayrıca
demir emilimini de olumlu etkiler.
Yetersizliğinde eklem ağrıları,
yaraların geç
iyileşmesi, skorbüt gibi sorunlara
neden olabileceği gibi
enfeksiyonlara karşı kişiyi daha
zayıf kılar. Küçük yaşlarda diş eti
kanaması ve grip C vitamini
eksikliğinde, fazlalığında
da ishal görülür.
Suda Çözünen Vitaminler
7. Suda eriyen ve vitamin karakterinde çalışan
koenzimlerin yapılarında bazı maddeler B grubu
vitaminleri adını alırlar ve hücre metabolizmasında
önemli yerleri vardır. B grubu vitaminleri arasında
Biotin, folik asit, nikotinik asit, pantotenik asit gibi
vitaminler bulunmakta ve B vitamini karışımı adı ile
anılmaktadır
Boza B grubu vitamin kaynağıdır. B vitaminleri yağların
hazmedilmesini kolaylaştırdığı için ishallerin oluşmasını
engeller. Buna ek olarak sinirleri dinlendirir, cildi
parlak, canlı ve diri tutar ve tırnakların kırılmamasının
önüne geçer.
B vitaminleri B-1,B-2,B-3, B-5,B-6 ,B-11ve B-12
vitaminlerinin hepsine birden denir. Bu grup vitaminler
İştah, sindirim ve sinir sistemi için çok gerekli ve hayati
öneme sahiptir.
8. Tahıllar Yağsız et Böbrek ve
sakatat
Yumurta Yer fıstığı ve
yağlı tohumlar
Tavuk
9. B1 vitamini, karbonhidrat metabolizması için oldukça önemli bir
vitamindir. B1 vitamini karbonhidratları parçalayıcı özelliği ile
enerji sağlar ve glikoza dönüşmelerinde yardımcı olur. Merkezi
sinir sistemi ve kalp enerji gereksinimini karbonhidrat
metabolizması sayesinde karşılar bu nedenle B1 vitamininin
eksikliği kalp ve nörolojik hastalıklarına neden olabilir.
Eksikliği:
Aşırı B1 vitamini eksikliği ile kalp yetersizliği ve ritim bozuklukları
oluşabilir
Sindirim mekanizmasında sorunlar ortaya çıkabilir
Ciddi bir beyin rahatsızlığı olan Wernicke-Korsakoff sendromu
açığa çıkabilir.
10. B1 vitamini eksikliği
kendini nasıl belli eder?
B1 vitamini nerelerden
karşılanır?
Bacaklarda uyuşma
Kas krampları
Ani kilo kaybı
Göz bozuklukları
Halsizlik ve yorgunluk
İştah kaybı
Kabızlık
Et ve balık
Meyve ve sebze
Süt ve süt ürünleri
Ay çekirdeği B1 vitamini içeren
gıdalardandır.
11. Suda eriyebilen bir vitamin türüdür. Raboflavin olarak da
bilinen B2 vitamini vücutta depolanan bir vitamin olmadığı
için düzenli olarak tüketilen besinlerden günlük alınmalıdır.
Dışarıdan vücuda alınan B2 vitamininin fazlası idrar yolu ile
dışarı atılır. Enerji için oldukça faydalı olan B2 vitamini doğal
yollardan tüketilen besinler ile kolaylıkla vücuda alınabilir.
Hem bitkisel hem de hayvansal gıdalar B2 vitamini açısından
zengin içeriğe sahiptir. B2 vitamini vücutta birçok fonksiyon
için faydalıdır. Şeker oranını dengeler, yağ ve amino asitlerin
kullanılmasına yardımcı olur, yaşlanma sürecini yavaşlatır ve
serbest radikaller ile mücadele etmeyi sağlar.
12. Günlük B2 vitamini
eksikliği belirtileri
B2 vitamini faydaları
Vücutta yaşanan B2 vitamini
eksikliği nedeniyle protein, yağ
ve karbonhidrat emilimi
engellenir. B2 vitamini eksikliği
nedeniyle sindirim problemleri
yaşanabilir. Özellikle mide ile
alakalı problemler açığa çıkar.
B2 vitamini eksikliğinde
gözlerde kanlanma, yanma
oluşur. Ayrıca ağızda da yanma
saç renginde matlık, ciltte
oluşan kırışıklıklar, katarakt,
böbrek üstü bezlerinde
fonksiyonel bozukluklar B2
vitamini eksikliği sebebiyle
ortaya çıkabilir.
B2 vitamini enerji üretimi için
faydalı bir vitamindir.
Gebelik sürecinde A vitamini ile
birlikte alınması önerilen bir
vitamindir.
Astım ve bronşit hastalıklarına
karşı fayda sağlar.
Vücudu kanser hastalığına karşı
korur. Oluşan kanserin
yayılmasını önler.
Troid sağlığını koruyan bir
vitamindir. Baş ağrısı, katarakt,
akne, egzama, dermatit,
romatoid artrit gibi birçok
hastalığa karşı koruyucu etkisi
vardır.
14. B3 vitamini başta "Niasin" olmak üzere Nikotinik asit ya da
Nikotinamid olarak da bilinmektedir. Suda çözünebilen vitaminler
arasındadır. Isıya ve ışığa karşı dayanıklıdır. Yüksek ısıda bile
vitamin özelliklerini koruyabilmektedir.
B3 Vitamini Faydaları ve Vücuttaki Görevleri:
Niasin (B3 vitamini ) vücudun enerji üretim mekanizması için
oldukça önemlidir. Karbonhidrat, yağ ve proteinlerin enerjiye
dönüştürülmesinde rol oynar.
Kolesterolü düşürücü etkisi vardır. Özellikle kalp krizi riski taşıyan
kolesterol hastaları için önerilmektedir. Sağlıklı bir sinir sistemi
ve kan dolaşımı için gerekli olduğu, aynı zamanda zihni
güçlendiren etkisi bulunduğu tespit edilmiştir. Deri sağlığı
açısından önemlidir.
Zihni güçlendirici etkisi nedeniyle düzenli beslenme ile alınması
Alzheimer riskini azaltır.
15. B3 vitamini eksikliği "pellegra" hastalığına neden
olmaktadır. Pellegra, deride kızarıklık (dermatit), ishal
ve zihin bulanıklığı, bunama gibi belirtileri olan bir
sinir sistemi rahatsızlığıdır. B3 vitamini bu hastalığı
önleyici nitelikte olduğundan pellegra preventive
(pellegraya karşı koruyucu) ifadesinin baş
harflerinden oluşturulmuş olan PP vitamini ismiyle de
bilinir. Niasin eksikliğinde depresyon, halsizlik ve
iştahsızlık da görülür.
Fazla alınması durumunda ise karaciğer
fonksiyonlarında bozulma ve deride yanma gibi çeşitli
deri hastalıkları ve mide rahatsızlıkları görülebilir.
17. Pantotenik Asit olarak da adlandırılan B5 vitamini hem
hayvansal hem de bitkisel kaynaklarda
bulunabildiğinden Yunanca "her yer" anlamına gelen
"Patnos" sözcüğünden kökenini almıştır. Vücutta
depolanmayan ve suda eriyen bir vitamindir.
Bulunduğu Besinler:
Dana eti, karaciğer, balık, tavuk, yumurta, peynir,
fasulye, tüm tahıllar, hububatlar, karnabahar, bezelye,
avokado, patates, mısır, kuru yemişler de bolca
bulunur.
18. Yararları: Eksikliği Nelere Yol Açar?
Depresyonla savaşmakta olan
faydasının yanı sıra mide
bağırsak sisteminin normal
çalışmasına yardımcı olur;
kolesterol, D vitamini, kırmızı
kan hücreleri ve antikorların
üretimi için gereklidir.
Normal büyüme ve gelişmeyi
destekler. Yiyeceklerin enerjiye
dönüştürülmesine yardım eder.
Doğrudan B5 vitamini eksikliğine
bağlı insanlarda oluşan hiçbir
hastalık belirtilmemiştir. Bunun
sebebi her türlü besinde bolca
bulunmasıdır. Ancak B5 vitamini
eksikliğine bağlı bazı belirtilerin
oluşabileceği kanıtlanmasa da
varsayılmaktadır. Bunlardan
bazıları şunlardır: sinir
harabiyetleri, solunum
problemleri, cilt problemleri,
arterit, alerji, doğumsal
bozukluklar, zihinsel yorgunluk,
baş ağrısı, uyku bozukluğu, kas
spazmları, kramplar.
19. Birçok hastalığa karşı insanları korur. "Antikor"
üretiminde önemli bir rol oynamaktadır. B6
vitamininin diğer görevleri arasında norepinefrin ve
serotonin nörotransmiterlerinin ( sinir taşıyıcı)
sentezi, hemoglobin üretimini gıdalar yolo ile alınan
proteininin parçalanması ve kan şekerini düzenler,
dengelemesine yardımcı olur. Eksikliğinde kandaki
hemoglobin sayısı azalır. Bunun için anemi oluşabilir.
Egzama gibi cilt hastalığı oluşabilir. Yorgunluk hissi
ya da kas kasılmaları ve nöbetleri görülebilir. Kalp ve
damar sağlığının korunması için önemli bir
vitamindir. Ayrıca sinir sistemini etkileyen
hastalıklarla mücadele eder ve bazı cilt hastalıklarının
tedavisine de yardımcı olan çok önemli vitaminlerden
birisidir.
20. Hücre yenilenmesinde önemli olduğu için eksikliğinin belirtileri önce
ciltte görülüyor. Cilt hücreleri yenilenmediği zaman leke ve
kırışıklıklar artıyor. Egzama, dermatit gibi cilt sorunları
yaşanabilir. B6 vitamini eksikliği yetersiz beslenmeye bağlı olarak
da oluşabiliyor. Sigara kullanmak, bazı ilaç türleri (antibiyotikler,
kemoterapi ilaçları, antidepresan gibi) olumsuz etkiliyor.
Kaynakları:
Sarımsak tozu, fesleğen, zerdeçal, kekik, defne yaprağı, biberiye,
mercanköşk, tarhun ve adaçayında bulunur.
21. B11 vitamini de diğer vitaminler kadar vücudumuz için
önemlidir. B11 vitamini kan hücreleri ve sinir dokularının
oluşumunda önemli bir yere sahiptir. B11 vitamini ayrıca anne
karnındaki bebeğin sinir sisteminin gelişimi ve büyümeyi
sağlaması açısından da çok önemli bir vitamin türüdür.
B11 vitamini birçok besinde bulunabilir. B11 vitamini
eksikliğinde iştahsızlık, kilo kaybı, bulantı, kusma, ishal, baş
ağrısı, unutkanlık, çarpıntı gibi büyük sağlık sorunlarına
neden olabilmektedir.
22.
23. B11 Vitamini Faydaları B11 Vitamini Eksikliği/Zararları
Karaciğer, böbrek, kırmızı et,
ıspanak, marul, yumurta,
ekmek, portakal, muzda
bulunan B11 vitamini, kırmızı
kan hücreleri ve sinir
dokularının oluşumunda aktif
rol oynar. Hücre bölünmesi için
gerekli olan B11 vitamini, bu
etkisiyle büyümeyi de sağlar.
Anne karnındaki bebeğin sinir
sisteminin gelişimi için de
gereklidir. Eksikliğinde
iştahsızlık, kilo kaybı, bulantı,
kusma, ishal, baş ağrısı,
unutkanlık, çarpıntı gibi bazı
kalp sorunları oluşabilir.
Belirtileri oldukça çok olur
bunlar kişide iştah kaybı,
bulantı, kusma, çarpıntı, ishal,
baş ağrısı ile kendisini
göstermeye başlar. Bu
belirtilerden bir kaçı görüldüğü
takdirde doktorunuza
başvurmalı veya bolca B11
vitamini bulunan yiyecekler
yenmeli.
24. B12 vitamininin ana görevi (diğer görevleri yanında) kırmızı kan
hücresi üretimi ve merkezi sinir sisteminin korunmasıdır. B12
vitaminini gereğinden fazla almak gibi bir durum söz konusu
değildir, çünkü B12 vitamini suda çözünen vitaminler arasındadır
ve vücut ihtiyacı olanı aldıktan sonra fazlasını idrar yoluyla
sistemden atar. Bu nedenle düzenli olarak alınmalıdır. B12
vitamini hayvansal ve bitkisel gıdalarda (takviye edilmiş
olanlarında) bulunmasına karşın hayvansal gıdalardan alınan B12
vitamini vücut tarafından daha iyi emilir. B12 vitamini eksikliğinde
anemi, denge kaybı, bacak ve kollarda uyuşma, karıncalanma,
güçsüzlük gibi belirtiler görülebilir.
Karaciğer, böbrek, sığır eti, yumurta, süt, peynir ve balıkta
bulunur.
25. B12 Vitamini Eksikliği B12 Vitamininin Faydaları
Bu vitaminin eksikliğinde yürüme
bozukluğu, kronik yorgunluk,
depresyon, sindirim bozuklukları,
bayılmalar, mide bulantısı, kusma,
fazla gaz çıkarma baş dönmesi, uyku
hali, karaciğer büyümesi, göz
bozuklukları, halüsinasyonlar, baş
ağrıları, dil enfeksiyonu,huzursuzluk,
zor nefes alma, hafıza kaybı, sinirsel
bozulmalar, kalp çarpıntısı, kansızlık,
kulaklarda çınlama, omurilik yıpranm
ası gibi rahatsızlıklar görülebilir.
B12vitamini eksikliği çoğu kez kalın
sinir liflerinin miyelin kaybıdır. Bunun
bir sonucu olarak birçok insanda dış
duyu kaybı fazladır ve şiddetli
vakalarda felç olması bile olasıdır.
Cobalamin alyuvarların oluşumunda
folik asitle birlikte çalışır ve böylelikle
kansızlığı önler.
B 12 vitamini homosistein düzeylerini
düşürmede kullanılabilir – bu
maddenin yüksek düzeyleri olası kalp
hastalığına işaret edebilir, yani olası
bir kalp hastası adayı iseniz,
homosistein düzeylerinizi normale
döndürmeye yardımcı olmak için b6
b12 vitaminleri ile folik asit
bileşimlerini kullanabilirsiniz.
Bu vitamin sağlıklı sinir sistemi
muhafazası için gereklidir. Uzun
sureli eksikliği, eğer tedavisiz kalırsa,
geri dönülemez nörolojik hasarlara
neden olabilir.
26. Bunlar A, D, E ve K vitaminleridir. Yağlı besin maddeleri
içinde bulunurlar. Tereyağı, bitkisel yağlar ve bazı sebzeler bu
vitaminlerin asıl kaynaklarındandır. Bu vitaminlerin
bağırsaklardan emilebilmeleri için yağ emilimin normal olması
gerekir. Dolayısı ile ishal gibi sebeplerden dolayı yağ
emiliminin bozuk olduğu durumlarda bu vitaminlerde
eksiklikler ortaya çıkar.
Yağda eriyen vitaminlerin özellikleri:
Pişirmeye karşı dayanıklıdırlar.
Karaciğerde depolanabilirler.
Fazla alındıklarında toksit etkileri vardır.
27. A Vitamini diğer adıyla Retinol 1913 yılında belirlenen, keşfedilen
ilk yağda eriyen bir vitamindir. Açık sarı kristal bileşik, A vitamini,
retinol, gözün retina fonksiyonları bu bileşiğin katılımıyla referans
verilen bir Retinol olarak da bilinir. İlk bulunan vitamin
olduğundan alfabenin ilk harfi ile anılır.
A vitamini görme için önemli bir rol oynamaktadır. Ayrıca kemik
büyüme, üreme, hücre bölünmesi ve hücre farklılaşması
fonksiyonlarında önemlidir. A vitamininin hazırlanması için 2
önemli kaynak vardır. Bazıları vücutta etkinlik gösterirken bazıları
ise provitamin A (A vitamininin ön maddesi) şeklindedir. A
vitaminin Pro vitaminleri asıl 2 kaynağı retinol ve beta-karotendir.
28. Retinol kullanımı vücut için neredeyse hazıra yakın
olduğundan, bazen “gerçek” A vitamini denir.
Karaciğer Yağlı balık Yumurta
29. A vitamini vücutta belirli bir miktarda
depolanabilmektedir. Depo edilmiş olan A
Vitaminin % 90'ı karaciğerdedir. Geri
kalanı böbrekler, akciğerler, gözler ve yağ
dokuda yer alır. Gerektiğinde vücut tarafından
buradan alınarak kullanılır. Hiç vitamin almayan
bir kişiye 5-10 ay kadar yetebilir. Isıya karşı sabit
ve pişirilmeye dayanıklıdır.Yüksek miktarlarda
alınması toksit reaksiyonlara (zehirlenme) neden
olabilir.
30. Retinoid Karotenoid
Hayvansal gıdalardan alınan
A vitamini “Retinoid” olarak
adlandırılır. Retinoidler, A
vitamininin faydaları
arasında sayılan güçlü
bağışıklık sistemi ve
inflamatuvar hastalıklardan
korunmak için önemlidir.
Retinoid formlar gebelik,
doğum, sağlıklı büyüme,
gece görüşünün
gelişmesini, kırmızı kan
hücresi üretimini ve
bulaşıcı hastalıklara karşı
koruma sağlar.
Bitkisel kaynaklardan alınan A
vitamini “karotenoid” olarak
adlandırılır ve Retinoidler gibi
sağlığa benzersiz faydaları
bulunmaktadır. A vitamininin
“karotenoid formu” daha çok
antioksidan ve iltihap
önleyici özelliğe sahiptir.
Belirli karotenoidlerin sağlığa
farklı faydaları vardır.
Örneğin, retinamızda sadece
“ksantofil lutein” ve
“zeaksantin” karotenoidleri
bulunmaktadır.
31. Tatlı patates
Havuç
Ispanak
Kara lahana
Şalgam yeşillikleri
Bal kabağı
Marul
Kavun
Dolmalık biber
Domates
Kırmızı biber
Pırasa
Greyfurt
Yeşil bezelye
Yeşil fasulye
Brüksel lahanası
32. Hücre büyümesi, kemik gelişimi, kalsiyum emilimi,
düzgün işleyen bağışıklık sistemi ve iltihaplı
hastalıklarla mücadelede hayati bir rolü bulunan D
vitamini, diğer vitaminlere oranla daha az sayıda
besinde doğal olarak bulunmaktadır. D vitamini
yetersizliği hastalıklara yatkın zayıf bir bağışıklık
sistemi, artan kanser riski, saçların sağlıksız olması
ve daha geç uzaması, kas ve kemik zayıflaması gibi
sağlık sorunlarına yol açabilir. Aşırı D vitamini
tüketiminin ise kalp krizi riskini attırdığı ve böbrek
taşına yol açtığı bilinmektedir. Vücudumuz güneşe
maruz kaldığında D vitamini üretebildiğinden D
vitamini “gün ışığı vitamini” olarak da
adlandırılmaktadır.
34. Yaşlılarda (70 yaşından sonra),
Deride renk değişikliği artmış olanlarda,
Şişmanlar-obezler de,
Güneşlenirken devamlı cilt koruyucu krem kullananlarda,
Kapalı giyim ile dolaşanlarda (el ve yüzde kapalı olanlar
daha çok risk altına),
Devamlı kapalı ortamlarda çalışanlar/bulunanlarda,
Beslenme bozukluğu olanlarda,
Antikonvülsan (sara ilacı),
Kortizon kullananlar,
AIDS hastalarında görülür
35. D vitamini eksikliğinde kişide kaslarda
güçsüzlük, sık düşme, kramp ve yaygın vücut
ağrıları görülebilir. D vitaminin eksikliği bir çok
hastalığa yol açabilir. Bunlardan belli başlıları
yüksek tansiyon, şeker hastalığı, kalp hastalıkları,
kemik erimesi, romatizmal hastalıklar ve
bağışıklık sisteminin zayıflamasıdır. Bu
hastalıklar dışında D vitamini eksikliğinde meme,
kemik, tiroit, deri ve kalın bağırsak kanser riski
artmaktadır.
36. Yağda çözünen E vitamini damar sertleşmesine karşı ve
ayrıca kalp krizinden korunmak, göz sağlığını
korumak, hafızayı güçlendirmek, bacaklarda meydana
gelen damar tıkanıklığına bağlı ağrıları dindirmek,
yüksek tansiyon ve şeker hastalarında bazı
komplikasyonları önlemek için kullanılmaktadır. Bu
rahatsızlıklar dışında, sağlıklı kişiler için de hayati
vitaminlerden biri olan E vitamini, antioksidan etkisiyle
vücut hücrelerini serbest radikallerin tahrip edici
etkisine karşı korur, bağışıklık sistemini güçlendirerek
vücudu virüs ve bakterilere karşı daha dayanıklı hale
getirir. Ayrıca hücrelerle etkileşime geçerek, vücudun
önemli fonksiyonlarının gerçekleşmesine yardımcı olur.
Kuruyemişler, sebzeler, tahıllar, kümes hayvanları, bazı
baharatlar, meyveler E vitamini bakımından en zengin
gıdalar arasında yer almaktadır.
37. Çamfıstığı
Yerfıstığı
Kurutulmuş fesleğen
Kuru kayısı
Yeşil zeytin
Ispanak
Buğday tohumu yağı
Fındık
Keten tohumu yağı
Mısır yağı
Kanola yağı
Brokoli
Soya fasulyesi yağı
Fıstık
Kivi
Mango
Domates
Kuşkonmaz
38. E Vitamini Eksikliği E Vitamini Fazlalığı
E Vitamini eksikliğinde;
başta kansızlık ve göz
bozuklukları olmak üzere,
kolay yorulma, yaraların
geç iyileşmesi, cinsel
isteksizlik ve kısırlık ortaya
çıkabilir. E Vitamini
eksikliği kalp hastalıkları ve
kanser riskini de artırır.
Ayrıca, vücutta su
toplanmasına bağlı
şişkinlikler görülebilir.
Normalde fazlası
idrarla dışarı atıldığı
için E vitamini fazlalığı
çok ender görülür.
Bununla birlikte aşırı
dozlarda alınması
bulantı ve ishal
yapabilir.
39. K vitamini vücudun az miktarda ancak, düzenli
olarak alması gereken bir besindir. Kan damarları
yaralandığında kanı pıhtılaştıran pıhtılaşma
faktörlerinin oluşumu için gerekli olan bir
maddedir. K vitamini eksikliği aşırı kanama ve
kolayca morarmaya yol açabilir. Ayrıca K
vitamininin kemik kaybının önlenmesinde önemli
bir rol oynadığı düşünülmektedir. Kanda düşük K
vitamini düzeyleri düşük kemik yoğunluğu ile
ilişkilendirilmiş olup yeterli K vitamini düzeyleri
kırık riskini azaltırken kemik sağlığını
iyileştirebilmektedir.
40.
41. K1 vitamini (filokinon) ; diyetle, özellikle yeşil yapraklı
sebzeler, süt ürünleri ve bitkisel yağlardan alınan K vitamini
türüdür. Aşırı kanamalı bazı hastalıkların tedavisi için piyasada
ağızdan alınan veya enjeksiyon şeklinde preparatları mevcuttur.
K2 vitamini (menakinon) ; bağırsaklarda normal
florada bulunan bakteriler tarafından üretilmektedir. K1’i takviye
etmesine rağmen vücudun gereksinmelerini karşılayacak kadar
yoktur.
K3 vitamini (menadion) ; erişkinlerin tedavisinde
kullanılan yapay, suda çözünebilen bir K vitamini
formudur. Hemolitik anemiyeneden olabildiğinden bebeklere
verilmemektedir.
42. Aşırı kanama, dişeti kanaması, sindirim sistemi
içinde kanama, burun kanaması ve aşırı adet
kanaması (menoraji) da dahil olmak üzere
Kolay morarma
Kan damarı ya da kalp kapakçıklarının
kalsifikasyon ile ilgili sorunlar
Kemik kırığı ya da kemik zayıflaması ile ilgili
sorunlar
44. B grubu vitaminlerinin ailesinden sayılan kolin vitamini, suda
direk çözünen dirençsiz bir vitamin olmasına karşın vücut için son
derece önemli vitaminler arasında yer almaktadır. Metabolizmada
doğal yollarla oluşabilen bu vitamin, 1998 yılında bilim insanları
tarafından “insan için gerekli bir besin” olarak literatüre
geçirilmiştir. İçerik olarak bir yağ asidi olan kolin vitamini;
asetilkolin, lesitin ve fosfatidilkolin isimli formlarda bünyede yer
alabilmektedir. Yiyeceklerde bol miktarda kolin bulunmasına
karşın, yiyeceklerin pişirilmeleri ve saklanmaları esnasında kolin
değerlerinde çok fazla düşme olur. Çünkü bu yağ asidi suya ve
işlem görmeye dayanıksız bir enzimdir. Vücuda alındığında
üstlendiği başlıca görev, karaciğerdeki yağlanmanın önüne
geçmektir. Az önce bahsettiğimiz asetilkolin içeriğinin, insan
metabolizmasında bağırsaklar tarafından kolaysa emilmesi kolin
vitamini sayesinde gerçekleşmektedir.
45. Ayrıca vücuttaki kanla beyin arasındaki çizgiyi
geçebilen tek vitamin olma özelliğini taşımaktadır. Bu
özelliğiyle de beyinde oluşan herhangi bir kimyasal
süreçte etkin bir şekilde yer almaktadır. Beyin
üzerinde bu kadar etkili bir yağ asidi olmasından
kendisine “hafıza vitamini” adı da verilmektedir. Bu
görevlerinin dışında bünyeye alınan besinlerin
ayrıştırılarak yararlı kısımlarının saklanmasına, fazla
olan kısımlarının ise yakılarak yok edilmesine sebep
olan kolin vitamini bu özelliği sayesinde de
karaciğerdeki yağlanmayı engelleyerek karaciğer
dostu bir vitamin olarak anılmaktadır. Diyet yapan
insanların, diyet süreçlerinde yağ yakma aracı olarak
kolin büyük bir görev de üstlenmektedir.
46. Beyin fonksiyonlarının daha düzgün çalışması ve beyin
sağlığı için gerekli olan enzimlerin iletilmesini rolünü çoğu
zaman kotil vitamini üstlenmektedir.
Metabolizmadaki enfeksiyon durumlarına müdahale ederek
onlarla savaşır ve iyileşmesi için bir takım çalışmalar yapar.
Böbrek yapısındaki suyun işlenme durumunda kullanılan
betain maddesinin ana bileşeni kolin vitaminidir.
Aynı şekilde karaciğerdeki fazla yağların işlenip atılmasında
da kullanılan betain maddesinin oluşturulmasında öncüldür.
Vücudun sinir sisteminin sağlıklı bir yapıda kalmasını
sağlayarak, öğrenme güdüsünü güçlendirir ve hafızanın da
daha güçlü olmasını sağlar.
47. Genellikle karaciğer ve böbreklerde sentezlenen, lizin v
e metiyonin amino asitlerinden sentezlenen bir
dördüncül amonyum katyonudur.
Canlı hücrelerde yağların sindirimi sırasında, enerji
üretimi için yağ asitlerinin stoplazmadan mitokondriye
girmesinde karnitine ihtiyaç duyulur.
Karnitin, vücuda giren
besinlerin enerjiye çevrilmesinde önemli rol oynayan
bir besin maddesidir. Karnitin vücutta oynadığı rol
dolayısıyla vitaminlere benzetilse de vücudumuzda da
düşük miktarda üretilebildiği için vitaminler sınıfında
yer almamaktadır.
Kartinin ayrıca ileriki yaşlarda beyin içindeki enerji
metabolizmasına ve gelişmiş sinir sistemi
fonksiyonlarına katkı sağlamaktadır.
48. Bizler kendi kendimizi ayrı ayrı değil de birlikte
değerlendirip, daha sıkı dostluk ve arkadaşlık
ilişkisi içinde olduğumuzda, vücudumuz
oksitoksin ve prolaktin hormonları salgılıyor.
Bunlar bizi sakinleştiren, stresimizi azaltan ve
insanların birbirleriyle bağlarını kuvvetlendiren
hormonlardır. İnsanların aile bağları, arkadaşlık
bağları kuvvetlenirse ve sosyal ilişkileri iyi ise o
zaman pek çok hastalığa karşı bağışıklık sistemi
daha güçleniyor. Bu bilimsel olarak doğruluğu
ispatlanmış bir konu. Yani F vitamini mutluluk ve
gençlik vitaminidir.
49. P vitamini, yani 'patlıcan' çok faydalı olan koyu renkli
bir sebzedir. Kendini güneşten nasıl koruyorsa sizi de
güneşin kötü etkilerinden öyle korur. Patlıcan, şeker
hastalığı riskini azaltır. İçinde bulunan bioflovin
maddesi arterleri genişletir, damarları açar.
Tansiyonu (kan basıncını) ve kötü kolesterolü %30
oranında düşürür. Patlıcanın kızartma hariç tüm
çeşitleri yenebilir.
Patlıcan, unutkanlığa da iyi gelir ama aslında
unutkanlığa iyi gelen baharatlar hardal, köri ve sarı
safrandır. Bu baharatların Alzheimer hastalığına
yakalanma riskini yüzde 25 oranında azalttığı
bilinmektedir.