2. PEST Unsurları
Politik (Political): Siyasi etkenler, bir ülkedeki
hükûmetin belirli bir sanayi dalı üzerinde ne
ölçüde etki sahibi olduğunu ifade etmektedir. Bir
hükûmetin, bir ürün ya da ürün grubuna yönelik
vergi artışına gitmesinin bir sanayi dalındaki
kuruluşların gelir kalemlerinin yapısını
değiştirebilecek önemli bir unsur olması, bu
etkene örnektir. Vergi politikaları, mali politikalar,
gümrük tarifeleri gibi hususlar iş çevresini ve
ekonomik çevreyi büyük oranda etkileyebilecek
yapıdadır.
3. Ekonomik (Economic): Ekonomik etkenler, bir
ekonominin, şirketleri doğrudan etkileyen ve uzun
vadeli yansımaları olan performansının belirleyici
faktörleridir. Örneğin herhangi bir ekonomindeki
enflasyon artışı, o ekonomi içindeki şirketlerin ürün ve
hizmetlerini fiyatlandırma çalışmalarını etkilemektedir.
Ayrıca, bu artış ve fiyatlamadaki değişiklikler,
tüketicinin alım gücünü etkilemekte ve arz/talep
modellerini de değiştirmektedir. Ekonomik etkenler,
enflasyon oranını, faiz oranlarını, döviz kuru
seviyelerini ve ekonomik büyüme şablonlarını
içermektedir. Öte yandan, “doğrudan yabancı yatırım”
da bazı sanayi dalları için olmazsa olmaz bir tahlil
konusu olmaktadır.
4. Sosyolojik (Sociological): Sosyolojik
etkenler, bir pazarın sosyal çevresinden
doğmaktadır ve kültürel eğilimler, demografik
yapı ve nüfus istatistikleri gibi belirleyicileri
bulunmaktadır. Tatil dönemlerinde, bilhassa
ABD’de artış gösteren yüksek talep ya da
Müslüman çoğunluğa sahip ülkelerde ABD
ürünlerine karşı oluşan refleksler örnek olarak
verilebilir
5. Teknolojik (Technological): Teknolojik
etkenler, teknolojide görülen, ve bir sanayi
dalındaki operasyonları etkileyen yenilikleri
(inovasyonları) içermektedir. Burada bir
pazardaki otomasyon seviyesi, araştırma-geliştirme
faaliyetleri ve teknolojik
farkındalıktan söz edilmektedir.
7. Politik ve Yasal Analiz:
Coca-Cola şirketi, küresel anlamda çok sayıda kanuna uymak
durumunda kalmaktadır. Dünyada 200 ülkede satılan bir ürüne
sahip olan her şirketin maruz kaldığı ya da kalabileceği yasal
zorunluluklar nedeniyle önemli bir uyum faaliyeti içinde olması
gerektiği aşikârdır. Çin Halk Cumhuriyeti gibi dünyanın en büyük
pazarlardan birine girebilmesi ve burada faaliyette kalabilmesi
için söz konusu ülkenin devletinden resmi izin alması
gerekmektedir. Ayrıca, çoğu Müslüman ülkede satış yapabilmesi
için “helal” sertifikasına sahip olması gerekmektedir.
Kanunlardaki değişiklikler, uluslararası su sözleşmeleri,
uluslararası ticaret anlaşmaları ve dünyadaki siyasi gerginlikler
Coca-Cola’nın satışlarına doğrudan ya da dolaylı olarak ciddi
etkiler yaratabilmektedir
8. Ekonomik Analiz:
Ekonomik anlamda ise Coca-Cola şirketi için
en büyük iki riskten biri gelişmiş ülkelerdeki
ekonomik durağanlık ve krizler ile üretim için
temel bir girdi olan mısır şurubundaki fiyat
artışıdır. Ayrıca fiyatlar genel seviyesindeki
artış, ülkeden ülkeye değişiklik gösterse de
Coca-Cola’nın genel durumuna etki
etmektedir.
9. Sosyolojik Analiz:
Sosyokültürel anlamda ise genel
olarak günümüz insanının özel
olaraksa gelişmiş ülkelerdeki
insanların daha sağlıklı yaşama
ile ilgili kaygıları artmaktadır.
Genel olarak sağlıklı yaşama
bilincinin yükseldiği bir dönemde,
toplumlar tarafından “zararlı”
olarak görülen mısır şurubunun
ve içeriğindeki diğer bağımlılık
yapıcı maddelerin sosyokültürel
anlamda Coca-Cola’yı fazlasıyla
zorladığı düşünülmektedir. Yine
Müslüman ülkelerdeki Batı
karşıtlığı da sosyokültürel bir
engel olarak belirmektedir.
10. Teknolojik Analiz:
Teknolojik anlamda, Coca-Cola’nın hızlı bir şekilde
hammadde tedarik etmesi ve ürünlerini hızlıca
dağıtması göz önünde bulundurulduğunda lojistik
sorunların ve dünyadaki iletim ağının durumunun
önemli bir sorun teşkil ettiği görülmektedir. Üretim
zincirinde sürecin doğru bir şekilde işletilmesi için
yoğun bir teknoloji kullanımı gerektiği söylenebilir.
Burada, yenilikçi bir yaklaşım getirilmesi gerektiği
ve operasyonel maliyetlerin sürekli düşürülmesine
yönelik bir yaklaşımın benimsenmesinin lazım
geldiği yadsınamaz.
11. Coca Cola’nın hammadde tedarik sistemi ve ürünlerini
“soğuk” bir şekilde tutması, “soğuk” bir şekilde dağıtması
ve “soğuk” bir şekilde sunması için kullandığı soğutma
sistemleri, önemli birer maliyet unsurudur. Hammadde
tedarik sistemi için yerel üreticiler ve yerel su
kaynaklarının kullanımı yöntemi benimsenmiştir. Burada,
teknolojiden ziyade iş ortaklıkları kapsamında bir “fiyat”
artışı riski her zaman için bulunmaktadır. Öte yandan,
ürünlerin soğukluk durumunun etkin ve etkili bir şekilde
çözülmesi büyük bir sorun olarak belirmektedir. Coca
Cola’nın “Soğuk içiniz.” tavsiyesi de dikkate alındığında,
tüm üretim sürecinin soğukluk üzerinden yeniden
kurgulanmasına kadar varacak bir üretim süreci
iyileştirmesi yapması gerektiği öne sürülebilir.