SlideShare a Scribd company logo
1 of 18
DOÇ. DR. AĞAHTUĞRUL KORUCU
MUSTAFA BALİ
18318271069
KONU: KURAMLAR
Everett Rogers’ın Yeniliklerin Yayılması Kuramı
• Yeniliklerin yayılması kuramı yeni fikirlerin, yaşam tarzlarının ve teknolojilerin nasıl yayıldığını
açıklamaya çalışan bir kuramdır. Kuram belli bir zaman serisi üzerinden insanları yenilikler ile
kurduğu ilişki içerisinde yenilikleri benimseme kriterine göre sınıflandırmaktadır. Everett Rogers’ın
1962 yılında ‘Yeniliklerin Yayılımı’ (Diffusion of Innovation) başlıklı çalışmayı yayınlaması ile
akademik tartışmalara girmiştir.
• Yayılma kavramı, kuramsal tartışmalara 19. yüzyılda Fransız Sosyolog Gabriel Tarde’nin
çalışmaları ile girmiştir. Rogers’a göre “Tarde yeniliklerin yayılımı hakkında gözlemlediklerini, 1903
yılında yayınlanan iz bırakan kitabının başlığı olan ‘Taklit Yasaları’ başlığı ile genelledi.” Tarde’ye
göre 100 yenilikten sadece 10’u yayılırken doksanı kayboluyordu. İnsanların davranış
değişikliklerini açıklamak için Tarde yenilik ve taklit kavramlarını kullandı. Rogers’ın kitabının ilk
baskısında yer almasa da sonraki baskılarda, Simmel’in kuramın gelişiminde önemli katkıları
olduğunu ifade etmiştir. Yabancı gibi kavramlar daha sonra gelen akademisyenlerin çalışmalarında
yer alsa da, sosyal mesafe, heterofil, kozmopolitanlık gibi kavramlar onun çalışmalarından
türetilmiştir. Roger ve Bhowmık’e göre homofil (homophily) etkilişim içinde bireylerin niteliklerindeki
benzerlik veya aynılık, heterofil (heterophily) etkileşim içindeki bireylerin niteliklerindeki farklılığa
denk gelmekteydi. Kavramlar iletişim araştırmalarında analitik araçlar olarak kullanıldı. Örneğin
Rogers, Iowa çiftçilerinin yeniliklerden söz ederken farklılıklardan çok benzer bir dil kullandığını
tespit etmiştir.
Rogers’a göre yeniliklerin yayılması kuramlarının diğer iki kaynağı İngiliz ve Alman-
Avusturyalı antropologlardır. Yayılmacılar (diffusionists) olarak tanımlanan bu yaklaşımlar “bir
toplumdaki değişimi diğer bir toplumdaki değişimin başlamasının sonucu olarak kabul eden
antropolojik yaklaşıma sahipti.1920’lerde ve 1940’larda Amerika’da sosyologlar ve köy
sosyolojisi çalışanlar teknolojik gelişmelerin toplumsal etkilerini sosyal hareketlilik bağlamında
değerlendirmişlerdirIowa Üniversitesi Köy Sosyoloji bölümünde profesör olan Bryce Ryan ve
araştırma asistanı Neal Gross’un, ‘melez mısır tohumları üzerine yaptığı çalışma, 1941 yılında
yüksek lisans tezi olarak kabul edilirken, 1943 yılında ‘Rural Sociology’ dergisinde
yayınlanmasıyla alanda önemli kilometre taşlarından biri olmuştur. Yetkililer, melez mısırın
avantajları açıkken çiftçiler arasında hızla yayılmamasını anlayamamışlardı. Çalışmada “bazı
çiftçilerin çevrelerinde komşularının yeniliği başarı ile uyguladıkları bir zaman süresince
yeniliğe adapte olmak için niçin on dört yıl bekledikleri gibi sorulardan yola çıkılmıştır.
Rogers’a göre yeniliklerin yayılımını çözümlemek için 5 temel unsur bulunmaktadır.
Bunlar:
1-Yenilik
2-Yeniliğe intibak edenler
3-İletişim kanalı
4-Zaman
5-Toplumsal Sistem’dir.
Yenilik; cep telefonu, bilgisayar veya hibrit tohum gibi bir teknolojik gelişme veya
yeni bir ürün olabileceği gibi, bir kavram veya yaşam biçimi veya evlat edinme gibi
bir kamusal veya yasal bir düzenleme de olabilir. Yenilikleri bir anlatı içinde
canlandıran üç unsur bulunmaktadır. Bunlar:
Yeniliğin biçimi: doğrudan gözlemlenen görünümü ve yeniliğin özüdür.
İşlevi: sitemin üyelerinin yaşam tarzlarını pozitif etkileyecek katkıdır.
Anlamı: bir sosyal sistemin üyelerinin sübjektif veya bilişsel olarak nasıl
algıladıklarıdır.
Yeniliğin yayılması bir süreçtir. Kuramda bu süreç bir zaman serisi içerisinde uyum gösteren
bireylerin dağılım içinde sınıflandırılması ile elde edilen kategorilere göre değerlendirilir. Sınıflamada
ilk % 16 geliştiriciler (innovators) ve erken benimseyicilerden (early adopters) oluşmaktadır. % 68’lik
en büyük grup ise erken çoğunluk (early majority) ve geç çoğunluk, son grup ise % 16 ile geri
kalanlardan (laggards) oluşmaktadır.
Yeniliklerin yayılımı kuramı, bir yeniliğin yayılımındaki başarını, onun % 100 kabulüne
bağlamaktadır. Grubu temsil eden dağılımda bir kısım, yeniliği reddettiği zaman yayılma başarısız
sayılmaktadır. Çoğu zaman yeni fikirler, teknolojiler ve uygulamalar eskisi ile bir yer değiştirme
ilişkisine girmez, bunun yerine bir eklemlenme ilişkisi yaşarlar. Yeniliklerin yayılımı kuramı genellikle
sağlık ve tarım planlanması gibi kamu politikalarının uygulama faydaları ile temellenir. Kuram,
görünmez maliyetler ve istenmeyen sonuçları hesaba katmamaktadır. Diğer taraftan amaçlanan
kamusal fayda bireylerin değişimden olumsuz etkilerini tali kılmaktadır. Kuram, yeniliğin her zaman
iyi olduğu gibi bir yanlılığı taşımaktadır.
Kuramın zayıf taraflarından biri de tek yanlı enformasyon akışına dayanması ve geri beslemeyi göz
önünde bulundurmamasıdır.
Gagne’nin9AşamalıÖğretimModeli
Robert Gagné, 1960’lı yıllarda yeni davranışçı akımın temsilcilerinden biri olarak
kabul edilmekle birlikte, sonraki yıllarda bilgiyi işleme kuramcılarının öncülerinden
biri olmuş, davranışçı yaklaşımın ilkeleri ile bilgi işlem süreci yaklaşımının ilkelerini
birleştirmiştir. Gagné öğrenmeyi hem ürün hem de süreç olarak ele almıştır.
Gagné bilgi işlem süreci modeline paralel olarak bir öğretme modeli geliştirmiştir.
Modele göre öğretimin düzenlenmesinde sırasıyla dokuz basamak yer almalıdır.
Gagne’nin Dokuz Aşamalı Öğretim Yaklaşımı
Aşama 1:Öğrencinin Dikkatini Çekme
Hazırlanan videoda öğrencinin dikkatini çeken ses
efektleri ve görseller kullanılmalıdır.
Kavram haritası ile öğrencinin dikkati çekilir.
Aşama 2: Öğrenciyi Hedeften Haberdar Etme
Bu derste fiilimsilerin tanımını, fiilimsi çeşitlerini ve bu çeşitlerin eklerini öğreneceksiniz. Fiilimsiler cümlede
hangi görevlerde kullanılır, hangi sözcükleri nitelerler? Fiilimsilerin diğer sözcük türlerinde farkı ve ortak noktaları
nelerdir ve fiilimsileri kolayca bir metinde cümlede bulabilecek, isim-fiil, sıfat-fiil veya zarf-fiil olup olmadığına
karar verebileceksiniz.
Aşama 3: Ön Koşul Öğrenmelerin Hatırlatılması
Hatırlayacağınız üzere fiiller iş, oluş, hareket bildiren kelimelerdir. Fiilleri bulmak için mastar eki kullanılır
ve fiiller kip ekleri alarak çekimlenirler.
Aşama 4: Uyarıcı Materyalinin Sunulması
Videoda fiilimsiler hakkında bilişsel kazınımlar bulunur. Kavram haritası vb. Fiilimsiler hakkında
bilgilerden bahsedilecek ve konu hakkında çeşitli örnekler çözülecektir.
Aşama 5: Öğrenciye Rehbelik Etme
Fiilimsilerle ilgili önce öğretmen örneklerle anlatır daha sonra öğrencilere ipucuları vererek onun
alıştırmalar çözmesini ister. Öğretmenin videoya koyduğu alıştırmalardır.
Aşama 6: Performans (Davranışı) Ortaya Çıkarma
Videoda bir metin sunulmuştur öğrenciye. Videoyu durdurup bu metindeki fiilimsileri bulup
hangi tür fiilimsiye girdiğini belirlemesi istenir.
Örnek metin;
Nöbetçi Öğretmen
Çocukların çantalarını alıp okula gelişlerini izlemek insana ayrı bir huzur veriyor. Kimisi
telaşlı, kimisi neşeli; koşan, yavaş yavaş yürüyen, heyecandan önüne bakamayan çocuklar.
Okul kapısından girer girmez doğruca sınıfa yönelen ya da okula gelince okul önünde
bekleyen çocuklar. Her biri ayrı bir dünya. Hele de ders sonrası teneffüs zili çaldığında bu
dünya ayrı bir şekle bürünür. Sınıftan birden savaşa gidercesine koşan çocuklar var. Sağa
sola bakmaksızın dışarı koşan çocuklar. Gelecek günlerimizin büyük insanları bunlar. Bunlara
söyleyecek hiç kötü bir sözümüz yok. Neden mi? Onlar ki bilgiye susamış, kendilerini biz
öğretmenlere teslim etmiş insanlar. İnsanlar diyorum; çünkü zaman geçtikçe, gelecekte nasıl
insanların ülkemizi yönetmesini istiyorsak işte şimdi onların temellerini beraber attığımız
insanlar. Şimdi durmak zamanı değil, hep beraber, kol kola olarak cehaletle savaş zamanı.
Aşama 7:Dönüt verme:
*Dönüt sağlama öğrenmeyle ilgili davranışlarından hemen sonra gösterilen davranışın doğruluğu ya
da yanlışlığı hakkında öğrenciye bilgi vermek amacıyla doğruları pekiştirme ve yanlışları düzeltme
için yeni uyarıcılar verme işlemidir.
*Öğrenci gösterdiği davranışın doğru olduğunu bilirse davranışı pekişir ve öğrenmeye karşı güdüsü
artar.
*Dönüt verilmesinde standart bir biçim yoktur.
Örnek: Öğrenciye sorular yöneltilir. Cevaplar alınır ve öğretmenin kendi cevaplarıyla diğer
öğrencilerin cevapları arasında kıyaslama yapılarak tartışma ortamı yaratılır.
Aşama 8:Değerlendirme
Aşama 9: Öğrencilerin Kalıcılığını ve Transferini Sağlama:
*Öğrencilerin kullandıkları materyalden faydalanabilmeleri için onu akılda tutmaları ve başka bir
zamanda yeniden kullanmaları ve başka durumlarda da kullanmaları gerekmektedir.
*Öğrencilerden konuyla ilgi anladıklarını kısa bir özet yapmaları istenir
ÇOK ORTAMLI ÖĞRENMEDE İKİLİ KODLAMA KURAMI
Çoklu ortam teknolojileri öğretimde giderek artan bir kullanım alanı bulmuştur. Araştırmacılara göre,
çoklu ortam yazılımlarının başarısı bu ortamların birbirini tamamlayacak şekilde işe koşulmasından
kaynaklanmaktadır. Çoklu ortam tasarımlarına kuramsal çerçeve sağlayan İkili Kodlama Kuramı, aynı
bilginin birbirini destekleyen farklı biçimlerde kodlanmasının, öğrenmede verimliliği ve etkililiği
artıracağı varsayımına dayanmaktadır. Bu konu ile ilgili yürütülmüş pek çok araştırma, ikili kodlamanın
akademik başarı üzerinde anlamlı bir etkisi olduğunu göstermiştir. Paivio tarafından oluşturulan bu
kuram, sözel ve sözel olmayan kodlamalar sisteminin yapısal ve işlevsel özelliklerine dayanarak
bilginin nasıl işlendiğini, kodlandığını, hatırlandığını tanımlamaktadır. Sözlü içerik, görsel içerik ile
birlikte sunulduğunda öğrenme daha etkili ve verimli duruma gelmektedir. İkili Kodlama Kuramı’ndan
yararlanarak, Mayer’in geliştirdiği Çok Ortamlı Öğrenmede Bilişsel Model, üç önemli bilişsel süreci
tanımlamaktadır: Bilgileri seçme, düzenleme ve bütünleştirme. Modelin rehberlik ettiği bir dizi
araştırma sonunda, Mayer, öğrenmeyi destekleyecek önemli ilkeler önermiştir
Paivio tarafından oluşturulan İkili Kodlama Kuramı ve Mayer tarafından oluşturulan
Çok Ortamlı Öğrenmede Bilişsel Model, çoklu ortam uygulamalarına kuramsal bir
çerçeve oluşturmaktadır. Uzun yıllar süren araştırmalar sonucunda Mayer, çoklu
ortam tasarımlarına rehberlik edecek çeşitli ilkeler belirlemiştir.
Bunlar; çoklu temsil ilkesi, özlülük/tutarlılık ilkesi, kanal ilkesi, aşırılık ilkesi, birliktelik
ilkesi, bireysel farklılıklar ilkesidir. Çoklu ortam uygulamalarında İkili Kodlama Kuramı
ve Bilişsel Model çerçevesinde yürütülen pek çok araştırma sonucu göstermiştir ki: ƒ
Sayfa içerisindeki resimle ilgili açıklamalar veya etiketler resmin altında, üstünde veya
üzerinde verilmelidir. ƒResim veya canlandırmaların yazılı metinlerle aynı anda
verilmesi, bilişsel yüklemeye neden olmaktadır. ƒResim veya canlandırmalar işitsel
biçimde açıklayıcılarla desteklenmelidir. ƒKonu ile ilgili olmayan eklemelerden,
süslemelerden kaçınılmalıdır. ƒBirbiriyle ilgili olan sözcük ve resimler eşzamanlı olarak
sunulmalıdır.
BİLGİYİ İŞLEME KURAMI
Davranışçı öğrenme kuramları gözlenebilen davranışlar üzerine odaklanmışlardır.
Ancak bazı durumlar davranışçı ilkelerle açıklanamamıştır. Böylece bilişsel öğrenme
kuramları ağırlık kazanmaya başlamıştır. Bilişsel kuramlar gözlenebilen davranışlara
ek olarak öğrenenin kafasının içinde olup bitenlerle de yani içsel süreçlerle de
ilgilenmişlerdir. Bilgiyi işleme kuramında 4 soruya cevap aramışlardır.
1.Yeni bilgi dışarıdan nasıl alınmaktadır ?
2. Alınan yeni bilgi nasıl işlenmektedir ?
3.Bilgi uzun süreli olarak nasıl depolanmaktadır ?
4.Depolanan bilgi nasıl geriye getirilip hatırlanmaktadır?
Biz her an görüntü, ses, tat, koku vb. gibi çevremizden gelen uyarıcı bombardımanına
tutulmaktayız. Genellikle uyarıcı bombardımanına karşı şu işlemleri yapmaktayız göze
kulağa ve diğer duyu organlarına gelen fiziksel uyarıcılar seçilerek sinirsel ilerilere
(mesajlara) dönüştürülmekte daha sonra bu mesajlar depolanabilir ve
hatırlanabilmeleri için sinir siteminde başka değişmelere uğramaktadır .
Hatırlanan bilgi ise depolanan mesajlarının kasların hareketini kontrol edebilecek bir
başka mesaj türüne dönüştürülmüş biçimidir. Sonuçta ortaya çıkan ürün konuşma
yazma yada öğrendiğimizi ortaya koyan diğer etkinlikler hareketidir. Dışarıdan gelen
yeni bilgiyi alma işleminden başlayarak davranış değişmesi olarak ortaya çıkıncaya
kadar bilginin dönüştürülme biçimine öğrenme süreçleri adı verilmektedir .
Geliştirilmiş olan bilgiyi işleme modeli iki temel öğeye sahiptir. Birincisi üç tür bellekten
oluşan bilgi depoları ikincisi bilişsel süreçler
Bellek türleri
DUYUSAL BELLEK
Duyusal kayıtta bilgi orijinal uyarıcıyı temsil eden bir kopyadır. Burada bilginin kalış süresi kimi
yazarlara göre yarım saniyeden azdır kimi yazarlara göre 1 ile 4 saniye arasındadır. Görsel bilgi 1
saniye işitsel bilgi 4 saniye kalabilir kalış süresi kısadır. Ancak duyusal bellek kapasitesi sınırsızdır.
Duyusal kayıta gelen sınırsız uyarıcıdan sadece dikkat edilen sınırlı sayıdaki bilgi kısa süreli belleğe
aktarılabilir diğerleri duyusal bellekte kaybolur.
KISA SÜRELİ BELLEK
Dikkat edilen ve algılanan bilgi duyusal kayıttan kısa süreli belleğe geçirilir. Sınırlı bilgiyi sınırlı süre
için depolar yetişkinlerde 5 ile 9 birimlik kapasitededir (miller 1956) fakat daha sonra(broadbent 1975)
buna karşı çıkıp kapasitenin 3 birim olduğunu savunmuştur. Burada tartışılması gereken önemli bir
nokta bu birimlerin uzunluğudur. Kısa süreli bellekte depolama süresi 20 saniye civarındadır.
UZUN SÜRELİ BELLEK
İyi öğrendiğimiz bilgiyi sürekli depoladığımız bellek türüdür. 3 kısımdan
oluşur .
1- Anısal bellek : kişisel yaşantılarımızı depoladığımız bölmedir. Adeta
otobiyografik bellek olarak iş görür. Bu bellekte olağan ve sürekli
olayları hatırlamak oldukça güçtür. Ancak önemli sözel ,olağandışı
olaylar kolayca hatırlanır.
2- Anlamsal bellek : Uzun süreli belleğin bu bölümünde konu
alanlarının kavramları ,olguları , genellemeleri ,kuralları depolanır.
3-İşlemsel bellek :Herhangi bir şeyin nasıl yapılacağı ile ilgili bilgileri işlemsel
bellekte depolanır. Oluşması uzun zaman alır ancak öğrenildiğinde kalıcı olur.
Örneğin : Yüzmek ,Araba kullanmak.
KAYNAKÇA
http://materyaltasarimi.weebly.com/
https://trkeeitimiceylan.wordpress.com/
http://yenimedya.info/
https://hgmtblog.wordpress.com/
https://dergipark.org.tr/

More Related Content

Similar to MUSTAFA BALİ

AÇIK VE UZAKTAN ÖĞRENMEDE UYGULANAN BAZI KURAMLAR
AÇIK VE  UZAKTAN ÖĞRENMEDE UYGULANAN BAZI KURAMLAR AÇIK VE  UZAKTAN ÖĞRENMEDE UYGULANAN BAZI KURAMLAR
AÇIK VE UZAKTAN ÖĞRENMEDE UYGULANAN BAZI KURAMLAR saimebaydur
 
Açık ve Uzaktan Öğrenme Kuramlar
Açık ve Uzaktan Öğrenme KuramlarAçık ve Uzaktan Öğrenme Kuramlar
Açık ve Uzaktan Öğrenme KuramlarBeyzaNurErtrk
 
Öğrenme ve Öğretim Kuramları
Öğrenme ve Öğretim KuramlarıÖğrenme ve Öğretim Kuramları
Öğrenme ve Öğretim KuramlarıEsadTekin1
 
Öğrenme ve Öğretim Kuramları
Öğrenme ve Öğretim KuramlarıÖğrenme ve Öğretim Kuramları
Öğrenme ve Öğretim KuramlarıGlenzgezyldz
 
Öğrenme ve Öğretim Kuramları
Öğrenme ve Öğretim KuramlarıÖğrenme ve Öğretim Kuramları
Öğrenme ve Öğretim KuramlarıBeydarkay
 
Öğretim Teknolojileri 1.pptx
Öğretim Teknolojileri 1.pptxÖğretim Teknolojileri 1.pptx
Öğretim Teknolojileri 1.pptxHelinSavun
 
Uzaktan ogrenme odev
Uzaktan ogrenme odevUzaktan ogrenme odev
Uzaktan ogrenme odevGrkemyikoan
 
RUMEYSA ÜNAL AÇIK ve UZAKTAN ÖĞRENME ve ÖĞRETİM KURAMLARI
RUMEYSA ÜNAL AÇIK ve UZAKTAN ÖĞRENME ve ÖĞRETİM KURAMLARIRUMEYSA ÜNAL AÇIK ve UZAKTAN ÖĞRENME ve ÖĞRETİM KURAMLARI
RUMEYSA ÜNAL AÇIK ve UZAKTAN ÖĞRENME ve ÖĞRETİM KURAMLARIRumeysa ÜNAL
 
1 acik ve-uzaktan_ogrenme_kuramlari
1 acik ve-uzaktan_ogrenme_kuramlari1 acik ve-uzaktan_ogrenme_kuramlari
1 acik ve-uzaktan_ogrenme_kuramlariZeynepYorulmaz2
 
1 - Öğrenme ve Öğretim Kuramları - Meryem Gürbüz
1 - Öğrenme ve Öğretim Kuramları - Meryem Gürbüz1 - Öğrenme ve Öğretim Kuramları - Meryem Gürbüz
1 - Öğrenme ve Öğretim Kuramları - Meryem GürbüzMeryemGrbz1
 
1)kuramlar
1)kuramlar1)kuramlar
1)kuramlarERENCEEN
 
Rogers ve shoemaker’ın yeniliklerin yayılması modeli
Rogers ve shoemaker’ın yeniliklerin yayılması modeliRogers ve shoemaker’ın yeniliklerin yayılması modeli
Rogers ve shoemaker’ın yeniliklerin yayılması modeliDilek Bursal
 
Sorgulayıcı(inquiry)öğrenme ve ağ araştırması (web quest)turgut aktuğra
Sorgulayıcı(inquiry)öğrenme ve ağ araştırması (web quest)turgut aktuğraSorgulayıcı(inquiry)öğrenme ve ağ araştırması (web quest)turgut aktuğra
Sorgulayıcı(inquiry)öğrenme ve ağ araştırması (web quest)turgut aktuğraturgutaktugra
 
Sorgulayıcı(inquiry)öğrenme ve ağ araştırması (web quest)turgut aktuğra
Sorgulayıcı(inquiry)öğrenme ve ağ araştırması (web quest)turgut aktuğraSorgulayıcı(inquiry)öğrenme ve ağ araştırması (web quest)turgut aktuğra
Sorgulayıcı(inquiry)öğrenme ve ağ araştırması (web quest)turgut aktuğraturgutaktugra
 

Similar to MUSTAFA BALİ (20)

AÇIK VE UZAKTAN ÖĞRENMEDE UYGULANAN BAZI KURAMLAR
AÇIK VE  UZAKTAN ÖĞRENMEDE UYGULANAN BAZI KURAMLAR AÇIK VE  UZAKTAN ÖĞRENMEDE UYGULANAN BAZI KURAMLAR
AÇIK VE UZAKTAN ÖĞRENMEDE UYGULANAN BAZI KURAMLAR
 
Açık ve Uzaktan Öğrenme Kuramlar
Açık ve Uzaktan Öğrenme KuramlarAçık ve Uzaktan Öğrenme Kuramlar
Açık ve Uzaktan Öğrenme Kuramlar
 
Öğrenme ve Öğretim Kuramları
Öğrenme ve Öğretim KuramlarıÖğrenme ve Öğretim Kuramları
Öğrenme ve Öğretim Kuramları
 
Acik ve uzaktan_ogrenme
Acik ve uzaktan_ogrenmeAcik ve uzaktan_ogrenme
Acik ve uzaktan_ogrenme
 
Öğrenme ve Öğretim Kuramları
Öğrenme ve Öğretim KuramlarıÖğrenme ve Öğretim Kuramları
Öğrenme ve Öğretim Kuramları
 
Öğrenme ve Öğretim Kuramları
Öğrenme ve Öğretim KuramlarıÖğrenme ve Öğretim Kuramları
Öğrenme ve Öğretim Kuramları
 
Kuramlar
KuramlarKuramlar
Kuramlar
 
Öğretim Teknolojileri 1.pptx
Öğretim Teknolojileri 1.pptxÖğretim Teknolojileri 1.pptx
Öğretim Teknolojileri 1.pptx
 
Uzaktan ogrenme odev
Uzaktan ogrenme odevUzaktan ogrenme odev
Uzaktan ogrenme odev
 
RUMEYSA ÜNAL AÇIK ve UZAKTAN ÖĞRENME ve ÖĞRETİM KURAMLARI
RUMEYSA ÜNAL AÇIK ve UZAKTAN ÖĞRENME ve ÖĞRETİM KURAMLARIRUMEYSA ÜNAL AÇIK ve UZAKTAN ÖĞRENME ve ÖĞRETİM KURAMLARI
RUMEYSA ÜNAL AÇIK ve UZAKTAN ÖĞRENME ve ÖĞRETİM KURAMLARI
 
Kuramlar
KuramlarKuramlar
Kuramlar
 
1 acik ve-uzaktan_ogrenme_kuramlari
1 acik ve-uzaktan_ogrenme_kuramlari1 acik ve-uzaktan_ogrenme_kuramlari
1 acik ve-uzaktan_ogrenme_kuramlari
 
1 - Öğrenme ve Öğretim Kuramları - Meryem Gürbüz
1 - Öğrenme ve Öğretim Kuramları - Meryem Gürbüz1 - Öğrenme ve Öğretim Kuramları - Meryem Gürbüz
1 - Öğrenme ve Öğretim Kuramları - Meryem Gürbüz
 
1)kuramlar
1)kuramlar1)kuramlar
1)kuramlar
 
R
RR
R
 
Kuramlar
KuramlarKuramlar
Kuramlar
 
Rogers ve shoemaker’ın yeniliklerin yayılması modeli
Rogers ve shoemaker’ın yeniliklerin yayılması modeliRogers ve shoemaker’ın yeniliklerin yayılması modeli
Rogers ve shoemaker’ın yeniliklerin yayılması modeli
 
İnstagram Takipçi Hilesi
İnstagram Takipçi Hilesiİnstagram Takipçi Hilesi
İnstagram Takipçi Hilesi
 
Sorgulayıcı(inquiry)öğrenme ve ağ araştırması (web quest)turgut aktuğra
Sorgulayıcı(inquiry)öğrenme ve ağ araştırması (web quest)turgut aktuğraSorgulayıcı(inquiry)öğrenme ve ağ araştırması (web quest)turgut aktuğra
Sorgulayıcı(inquiry)öğrenme ve ağ araştırması (web quest)turgut aktuğra
 
Sorgulayıcı(inquiry)öğrenme ve ağ araştırması (web quest)turgut aktuğra
Sorgulayıcı(inquiry)öğrenme ve ağ araştırması (web quest)turgut aktuğraSorgulayıcı(inquiry)öğrenme ve ağ araştırması (web quest)turgut aktuğra
Sorgulayıcı(inquiry)öğrenme ve ağ araştırması (web quest)turgut aktuğra
 

More from MustafaBali4

More from MustafaBali4 (6)

Mustafa balii
Mustafa baliiMustafa balii
Mustafa balii
 
Mustafa
MustafaMustafa
Mustafa
 
Mustafa bali
Mustafa baliMustafa bali
Mustafa bali
 
MUSTAFA BALİ
MUSTAFA BALİMUSTAFA BALİ
MUSTAFA BALİ
 
Mustafa Bali
Mustafa BaliMustafa Bali
Mustafa Bali
 
MUSTAFA BALİ
MUSTAFA BALİMUSTAFA BALİ
MUSTAFA BALİ
 

MUSTAFA BALİ

  • 1. DOÇ. DR. AĞAHTUĞRUL KORUCU MUSTAFA BALİ 18318271069 KONU: KURAMLAR
  • 2. Everett Rogers’ın Yeniliklerin Yayılması Kuramı • Yeniliklerin yayılması kuramı yeni fikirlerin, yaşam tarzlarının ve teknolojilerin nasıl yayıldığını açıklamaya çalışan bir kuramdır. Kuram belli bir zaman serisi üzerinden insanları yenilikler ile kurduğu ilişki içerisinde yenilikleri benimseme kriterine göre sınıflandırmaktadır. Everett Rogers’ın 1962 yılında ‘Yeniliklerin Yayılımı’ (Diffusion of Innovation) başlıklı çalışmayı yayınlaması ile akademik tartışmalara girmiştir. • Yayılma kavramı, kuramsal tartışmalara 19. yüzyılda Fransız Sosyolog Gabriel Tarde’nin çalışmaları ile girmiştir. Rogers’a göre “Tarde yeniliklerin yayılımı hakkında gözlemlediklerini, 1903 yılında yayınlanan iz bırakan kitabının başlığı olan ‘Taklit Yasaları’ başlığı ile genelledi.” Tarde’ye göre 100 yenilikten sadece 10’u yayılırken doksanı kayboluyordu. İnsanların davranış değişikliklerini açıklamak için Tarde yenilik ve taklit kavramlarını kullandı. Rogers’ın kitabının ilk baskısında yer almasa da sonraki baskılarda, Simmel’in kuramın gelişiminde önemli katkıları olduğunu ifade etmiştir. Yabancı gibi kavramlar daha sonra gelen akademisyenlerin çalışmalarında yer alsa da, sosyal mesafe, heterofil, kozmopolitanlık gibi kavramlar onun çalışmalarından türetilmiştir. Roger ve Bhowmık’e göre homofil (homophily) etkilişim içinde bireylerin niteliklerindeki benzerlik veya aynılık, heterofil (heterophily) etkileşim içindeki bireylerin niteliklerindeki farklılığa denk gelmekteydi. Kavramlar iletişim araştırmalarında analitik araçlar olarak kullanıldı. Örneğin Rogers, Iowa çiftçilerinin yeniliklerden söz ederken farklılıklardan çok benzer bir dil kullandığını tespit etmiştir.
  • 3. Rogers’a göre yeniliklerin yayılması kuramlarının diğer iki kaynağı İngiliz ve Alman- Avusturyalı antropologlardır. Yayılmacılar (diffusionists) olarak tanımlanan bu yaklaşımlar “bir toplumdaki değişimi diğer bir toplumdaki değişimin başlamasının sonucu olarak kabul eden antropolojik yaklaşıma sahipti.1920’lerde ve 1940’larda Amerika’da sosyologlar ve köy sosyolojisi çalışanlar teknolojik gelişmelerin toplumsal etkilerini sosyal hareketlilik bağlamında değerlendirmişlerdirIowa Üniversitesi Köy Sosyoloji bölümünde profesör olan Bryce Ryan ve araştırma asistanı Neal Gross’un, ‘melez mısır tohumları üzerine yaptığı çalışma, 1941 yılında yüksek lisans tezi olarak kabul edilirken, 1943 yılında ‘Rural Sociology’ dergisinde yayınlanmasıyla alanda önemli kilometre taşlarından biri olmuştur. Yetkililer, melez mısırın avantajları açıkken çiftçiler arasında hızla yayılmamasını anlayamamışlardı. Çalışmada “bazı çiftçilerin çevrelerinde komşularının yeniliği başarı ile uyguladıkları bir zaman süresince yeniliğe adapte olmak için niçin on dört yıl bekledikleri gibi sorulardan yola çıkılmıştır.
  • 4. Rogers’a göre yeniliklerin yayılımını çözümlemek için 5 temel unsur bulunmaktadır. Bunlar: 1-Yenilik 2-Yeniliğe intibak edenler 3-İletişim kanalı 4-Zaman 5-Toplumsal Sistem’dir. Yenilik; cep telefonu, bilgisayar veya hibrit tohum gibi bir teknolojik gelişme veya yeni bir ürün olabileceği gibi, bir kavram veya yaşam biçimi veya evlat edinme gibi bir kamusal veya yasal bir düzenleme de olabilir. Yenilikleri bir anlatı içinde canlandıran üç unsur bulunmaktadır. Bunlar: Yeniliğin biçimi: doğrudan gözlemlenen görünümü ve yeniliğin özüdür. İşlevi: sitemin üyelerinin yaşam tarzlarını pozitif etkileyecek katkıdır. Anlamı: bir sosyal sistemin üyelerinin sübjektif veya bilişsel olarak nasıl algıladıklarıdır.
  • 5. Yeniliğin yayılması bir süreçtir. Kuramda bu süreç bir zaman serisi içerisinde uyum gösteren bireylerin dağılım içinde sınıflandırılması ile elde edilen kategorilere göre değerlendirilir. Sınıflamada ilk % 16 geliştiriciler (innovators) ve erken benimseyicilerden (early adopters) oluşmaktadır. % 68’lik en büyük grup ise erken çoğunluk (early majority) ve geç çoğunluk, son grup ise % 16 ile geri kalanlardan (laggards) oluşmaktadır. Yeniliklerin yayılımı kuramı, bir yeniliğin yayılımındaki başarını, onun % 100 kabulüne bağlamaktadır. Grubu temsil eden dağılımda bir kısım, yeniliği reddettiği zaman yayılma başarısız sayılmaktadır. Çoğu zaman yeni fikirler, teknolojiler ve uygulamalar eskisi ile bir yer değiştirme ilişkisine girmez, bunun yerine bir eklemlenme ilişkisi yaşarlar. Yeniliklerin yayılımı kuramı genellikle sağlık ve tarım planlanması gibi kamu politikalarının uygulama faydaları ile temellenir. Kuram, görünmez maliyetler ve istenmeyen sonuçları hesaba katmamaktadır. Diğer taraftan amaçlanan kamusal fayda bireylerin değişimden olumsuz etkilerini tali kılmaktadır. Kuram, yeniliğin her zaman iyi olduğu gibi bir yanlılığı taşımaktadır. Kuramın zayıf taraflarından biri de tek yanlı enformasyon akışına dayanması ve geri beslemeyi göz önünde bulundurmamasıdır.
  • 6. Gagne’nin9AşamalıÖğretimModeli Robert Gagné, 1960’lı yıllarda yeni davranışçı akımın temsilcilerinden biri olarak kabul edilmekle birlikte, sonraki yıllarda bilgiyi işleme kuramcılarının öncülerinden biri olmuş, davranışçı yaklaşımın ilkeleri ile bilgi işlem süreci yaklaşımının ilkelerini birleştirmiştir. Gagné öğrenmeyi hem ürün hem de süreç olarak ele almıştır. Gagné bilgi işlem süreci modeline paralel olarak bir öğretme modeli geliştirmiştir. Modele göre öğretimin düzenlenmesinde sırasıyla dokuz basamak yer almalıdır.
  • 7.
  • 8. Gagne’nin Dokuz Aşamalı Öğretim Yaklaşımı Aşama 1:Öğrencinin Dikkatini Çekme Hazırlanan videoda öğrencinin dikkatini çeken ses efektleri ve görseller kullanılmalıdır. Kavram haritası ile öğrencinin dikkati çekilir. Aşama 2: Öğrenciyi Hedeften Haberdar Etme Bu derste fiilimsilerin tanımını, fiilimsi çeşitlerini ve bu çeşitlerin eklerini öğreneceksiniz. Fiilimsiler cümlede hangi görevlerde kullanılır, hangi sözcükleri nitelerler? Fiilimsilerin diğer sözcük türlerinde farkı ve ortak noktaları nelerdir ve fiilimsileri kolayca bir metinde cümlede bulabilecek, isim-fiil, sıfat-fiil veya zarf-fiil olup olmadığına karar verebileceksiniz.
  • 9. Aşama 3: Ön Koşul Öğrenmelerin Hatırlatılması Hatırlayacağınız üzere fiiller iş, oluş, hareket bildiren kelimelerdir. Fiilleri bulmak için mastar eki kullanılır ve fiiller kip ekleri alarak çekimlenirler. Aşama 4: Uyarıcı Materyalinin Sunulması Videoda fiilimsiler hakkında bilişsel kazınımlar bulunur. Kavram haritası vb. Fiilimsiler hakkında bilgilerden bahsedilecek ve konu hakkında çeşitli örnekler çözülecektir. Aşama 5: Öğrenciye Rehbelik Etme Fiilimsilerle ilgili önce öğretmen örneklerle anlatır daha sonra öğrencilere ipucuları vererek onun alıştırmalar çözmesini ister. Öğretmenin videoya koyduğu alıştırmalardır.
  • 10. Aşama 6: Performans (Davranışı) Ortaya Çıkarma Videoda bir metin sunulmuştur öğrenciye. Videoyu durdurup bu metindeki fiilimsileri bulup hangi tür fiilimsiye girdiğini belirlemesi istenir. Örnek metin; Nöbetçi Öğretmen Çocukların çantalarını alıp okula gelişlerini izlemek insana ayrı bir huzur veriyor. Kimisi telaşlı, kimisi neşeli; koşan, yavaş yavaş yürüyen, heyecandan önüne bakamayan çocuklar. Okul kapısından girer girmez doğruca sınıfa yönelen ya da okula gelince okul önünde bekleyen çocuklar. Her biri ayrı bir dünya. Hele de ders sonrası teneffüs zili çaldığında bu dünya ayrı bir şekle bürünür. Sınıftan birden savaşa gidercesine koşan çocuklar var. Sağa sola bakmaksızın dışarı koşan çocuklar. Gelecek günlerimizin büyük insanları bunlar. Bunlara söyleyecek hiç kötü bir sözümüz yok. Neden mi? Onlar ki bilgiye susamış, kendilerini biz öğretmenlere teslim etmiş insanlar. İnsanlar diyorum; çünkü zaman geçtikçe, gelecekte nasıl insanların ülkemizi yönetmesini istiyorsak işte şimdi onların temellerini beraber attığımız insanlar. Şimdi durmak zamanı değil, hep beraber, kol kola olarak cehaletle savaş zamanı.
  • 11. Aşama 7:Dönüt verme: *Dönüt sağlama öğrenmeyle ilgili davranışlarından hemen sonra gösterilen davranışın doğruluğu ya da yanlışlığı hakkında öğrenciye bilgi vermek amacıyla doğruları pekiştirme ve yanlışları düzeltme için yeni uyarıcılar verme işlemidir. *Öğrenci gösterdiği davranışın doğru olduğunu bilirse davranışı pekişir ve öğrenmeye karşı güdüsü artar. *Dönüt verilmesinde standart bir biçim yoktur. Örnek: Öğrenciye sorular yöneltilir. Cevaplar alınır ve öğretmenin kendi cevaplarıyla diğer öğrencilerin cevapları arasında kıyaslama yapılarak tartışma ortamı yaratılır. Aşama 8:Değerlendirme Aşama 9: Öğrencilerin Kalıcılığını ve Transferini Sağlama: *Öğrencilerin kullandıkları materyalden faydalanabilmeleri için onu akılda tutmaları ve başka bir zamanda yeniden kullanmaları ve başka durumlarda da kullanmaları gerekmektedir. *Öğrencilerden konuyla ilgi anladıklarını kısa bir özet yapmaları istenir
  • 12. ÇOK ORTAMLI ÖĞRENMEDE İKİLİ KODLAMA KURAMI Çoklu ortam teknolojileri öğretimde giderek artan bir kullanım alanı bulmuştur. Araştırmacılara göre, çoklu ortam yazılımlarının başarısı bu ortamların birbirini tamamlayacak şekilde işe koşulmasından kaynaklanmaktadır. Çoklu ortam tasarımlarına kuramsal çerçeve sağlayan İkili Kodlama Kuramı, aynı bilginin birbirini destekleyen farklı biçimlerde kodlanmasının, öğrenmede verimliliği ve etkililiği artıracağı varsayımına dayanmaktadır. Bu konu ile ilgili yürütülmüş pek çok araştırma, ikili kodlamanın akademik başarı üzerinde anlamlı bir etkisi olduğunu göstermiştir. Paivio tarafından oluşturulan bu kuram, sözel ve sözel olmayan kodlamalar sisteminin yapısal ve işlevsel özelliklerine dayanarak bilginin nasıl işlendiğini, kodlandığını, hatırlandığını tanımlamaktadır. Sözlü içerik, görsel içerik ile birlikte sunulduğunda öğrenme daha etkili ve verimli duruma gelmektedir. İkili Kodlama Kuramı’ndan yararlanarak, Mayer’in geliştirdiği Çok Ortamlı Öğrenmede Bilişsel Model, üç önemli bilişsel süreci tanımlamaktadır: Bilgileri seçme, düzenleme ve bütünleştirme. Modelin rehberlik ettiği bir dizi araştırma sonunda, Mayer, öğrenmeyi destekleyecek önemli ilkeler önermiştir
  • 13. Paivio tarafından oluşturulan İkili Kodlama Kuramı ve Mayer tarafından oluşturulan Çok Ortamlı Öğrenmede Bilişsel Model, çoklu ortam uygulamalarına kuramsal bir çerçeve oluşturmaktadır. Uzun yıllar süren araştırmalar sonucunda Mayer, çoklu ortam tasarımlarına rehberlik edecek çeşitli ilkeler belirlemiştir. Bunlar; çoklu temsil ilkesi, özlülük/tutarlılık ilkesi, kanal ilkesi, aşırılık ilkesi, birliktelik ilkesi, bireysel farklılıklar ilkesidir. Çoklu ortam uygulamalarında İkili Kodlama Kuramı ve Bilişsel Model çerçevesinde yürütülen pek çok araştırma sonucu göstermiştir ki: ƒ Sayfa içerisindeki resimle ilgili açıklamalar veya etiketler resmin altında, üstünde veya üzerinde verilmelidir. ƒResim veya canlandırmaların yazılı metinlerle aynı anda verilmesi, bilişsel yüklemeye neden olmaktadır. ƒResim veya canlandırmalar işitsel biçimde açıklayıcılarla desteklenmelidir. ƒKonu ile ilgili olmayan eklemelerden, süslemelerden kaçınılmalıdır. ƒBirbiriyle ilgili olan sözcük ve resimler eşzamanlı olarak sunulmalıdır.
  • 14. BİLGİYİ İŞLEME KURAMI Davranışçı öğrenme kuramları gözlenebilen davranışlar üzerine odaklanmışlardır. Ancak bazı durumlar davranışçı ilkelerle açıklanamamıştır. Böylece bilişsel öğrenme kuramları ağırlık kazanmaya başlamıştır. Bilişsel kuramlar gözlenebilen davranışlara ek olarak öğrenenin kafasının içinde olup bitenlerle de yani içsel süreçlerle de ilgilenmişlerdir. Bilgiyi işleme kuramında 4 soruya cevap aramışlardır. 1.Yeni bilgi dışarıdan nasıl alınmaktadır ? 2. Alınan yeni bilgi nasıl işlenmektedir ? 3.Bilgi uzun süreli olarak nasıl depolanmaktadır ? 4.Depolanan bilgi nasıl geriye getirilip hatırlanmaktadır?
  • 15. Biz her an görüntü, ses, tat, koku vb. gibi çevremizden gelen uyarıcı bombardımanına tutulmaktayız. Genellikle uyarıcı bombardımanına karşı şu işlemleri yapmaktayız göze kulağa ve diğer duyu organlarına gelen fiziksel uyarıcılar seçilerek sinirsel ilerilere (mesajlara) dönüştürülmekte daha sonra bu mesajlar depolanabilir ve hatırlanabilmeleri için sinir siteminde başka değişmelere uğramaktadır . Hatırlanan bilgi ise depolanan mesajlarının kasların hareketini kontrol edebilecek bir başka mesaj türüne dönüştürülmüş biçimidir. Sonuçta ortaya çıkan ürün konuşma yazma yada öğrendiğimizi ortaya koyan diğer etkinlikler hareketidir. Dışarıdan gelen yeni bilgiyi alma işleminden başlayarak davranış değişmesi olarak ortaya çıkıncaya kadar bilginin dönüştürülme biçimine öğrenme süreçleri adı verilmektedir . Geliştirilmiş olan bilgiyi işleme modeli iki temel öğeye sahiptir. Birincisi üç tür bellekten oluşan bilgi depoları ikincisi bilişsel süreçler
  • 16. Bellek türleri DUYUSAL BELLEK Duyusal kayıtta bilgi orijinal uyarıcıyı temsil eden bir kopyadır. Burada bilginin kalış süresi kimi yazarlara göre yarım saniyeden azdır kimi yazarlara göre 1 ile 4 saniye arasındadır. Görsel bilgi 1 saniye işitsel bilgi 4 saniye kalabilir kalış süresi kısadır. Ancak duyusal bellek kapasitesi sınırsızdır. Duyusal kayıta gelen sınırsız uyarıcıdan sadece dikkat edilen sınırlı sayıdaki bilgi kısa süreli belleğe aktarılabilir diğerleri duyusal bellekte kaybolur. KISA SÜRELİ BELLEK Dikkat edilen ve algılanan bilgi duyusal kayıttan kısa süreli belleğe geçirilir. Sınırlı bilgiyi sınırlı süre için depolar yetişkinlerde 5 ile 9 birimlik kapasitededir (miller 1956) fakat daha sonra(broadbent 1975) buna karşı çıkıp kapasitenin 3 birim olduğunu savunmuştur. Burada tartışılması gereken önemli bir nokta bu birimlerin uzunluğudur. Kısa süreli bellekte depolama süresi 20 saniye civarındadır.
  • 17. UZUN SÜRELİ BELLEK İyi öğrendiğimiz bilgiyi sürekli depoladığımız bellek türüdür. 3 kısımdan oluşur . 1- Anısal bellek : kişisel yaşantılarımızı depoladığımız bölmedir. Adeta otobiyografik bellek olarak iş görür. Bu bellekte olağan ve sürekli olayları hatırlamak oldukça güçtür. Ancak önemli sözel ,olağandışı olaylar kolayca hatırlanır. 2- Anlamsal bellek : Uzun süreli belleğin bu bölümünde konu alanlarının kavramları ,olguları , genellemeleri ,kuralları depolanır. 3-İşlemsel bellek :Herhangi bir şeyin nasıl yapılacağı ile ilgili bilgileri işlemsel bellekte depolanır. Oluşması uzun zaman alır ancak öğrenildiğinde kalıcı olur. Örneğin : Yüzmek ,Araba kullanmak.