SlideShare a Scribd company logo
1 of 35
Download to read offline
i

T.C.
SAKARYA ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİNDE KULLANILAN
BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ

TEDARİK ZİNCİRİ VE LOJİSTİKTE BT UYGULAMALARI
DERSİ (ENF511)
2013-2014 GÜZ DÖNEMİ ÖDEVİ
Murat AZİMLİ (1250E43037)

Enstitü Anabilim Dalı

:

BİLİŞİM SİSTEMLERİ

Enstitü Bilim Dalı

:

BİLİŞİM SİSTEMLERİ

Öğretim Görevlisi

:

Yrd. Doç. Dr. Fatih ÇALLI

Aralık 2013
i

İÇİNDEKİLER
1. GİRİŞ……………………………………………………………………....................1
2. TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ (TZY) NEDİR ?.....................................................3
3. TZY DE BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE BİLİŞİM SİSTEMLERİNİN ROLÜ …..5
4. TZY DE KULLANILAN BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ (BT)……………………….8
4.1 Internet / Extranet / Intranet …………………………………………………….8
4.2 GSM…………………………………………………………………………….11
4.3 GPRS / EDGE / 3G …………………………………………………………... 11
4.4 GPS…………………………………………………………………………….13
4.5 OT/VT ………………………………………………………………………... 14
4.5.1 Barkod………………………………………………………………… 15
4.5.2 RFID ………………………………………………………………….. 16
4.6 Veritabanı ve Sorgulama Dili (SQL)……………………………………………17
5. TZY DE KULLANILAN BİLİŞİM SİSTEMLERİ (BS)
5.1 MRP I…………………………………………………………………………..19
5.2 MRP II………………………………………………………………………….20
5.3 ERP……………………………………………………………………………..20
5.4 SRM…………………………………………………………………………….22
5.5 CRM …...………………………………………………………………………24
5.6 EDI…………………………………………………………………………….. 26
6. DHL WORLDWIDE TEDARİK ZİNCİRİ UYGULAMALARI ………………….27
6.1 Plan (Tedarik Zinciri Analizi ve Tasarımı) ……………………………………27
6.2 Kaynak………………………………………………………………………… 27
6.3 Üretim ……………………………………………………………………….... 28
6.4 Depolama ………………………………………………………………………29
6.5 Teslimat ………………………………………………………………………..30
6.6 İade (Ters Lojistik) …………………………………………………………….30
7. SONUÇ……………………………………………………………………………..32
8. KAYNAKLAR………………………………………………………………………33
1

1.GİRİŞ
Son yıllarda sıkça duyulan, Tedarik Zinciri Yönetimi (TZY) nedir? Elle tutulabilen
somut bir kavram mıdır? Yoksa tarifi kişiden kişiye değişen veya herkes için farklı bir
anlam ifade eden soyut bir kavram mıdır?
Bana göre, Tedarik Zinciri Yönetimi kavramı kendi kendini açıklayan bir kavramdır.
“Tedarik“: İhtiyaç duyulan bir nesneyi (somut veya soyut) –çeşitli biçimlerde- temin
etmektir, sağlamaktır. İnsanoğlu yaratıldığından beri, ihtiyaçlarını -çeşitli biçimlerdesağlayarak hayatta kalmaya çalışmıştır. İhtiyacı olan nesneleri bazen tek başına kendisi
yapabilmiş (üretebilmiş), bazen de bulunduğu yerdeki doğal kaynaklar yetersiz kalmış,
başka yerlerde bulunan kaynaklardan veya insanlardan –hazır- alarak temin etmiştir. Bu
şekilde, insanlar arasındaki ilk “zincir“ kurulmaya başlanmıştır. İlk başlarda, insanların
ihtiyaçları çok kısıtlıydı. İhtiyaçlarının büyük kısmı, beslenme, barınma ve güvenlik
gibi temel ihtiyaçlardan oluşmaktaydı. Bu ihtiyaçları da, büyük oranda kendi bulunduğu
yerdeki doğal kaynakları kullanarak veya çok yakınında bulunan diğer insanların
yardımını alarak giderebiliyordu. (ailesinden, kabilesinden) Yani, “zincir“ çok küçüktü.
Belki tek halkalı, belkide sadece 2 halkanın birleşmesinden oluşuyordu. Bundan dolayı
yönetmesi de çok kolaydı.
Günümüze baktığımızda ise, aslında insanın temel ihtiyaçlarının pek değişmediğini
görebiliriz. Değişen ise, temel ihtiyaçlara bazı ek ihtiyaçların eklenmesi ve insanların bu
ihtiyaçlarını karşılama biçimi olmuştur. İnsanlar artık ihtiyaçlarını daha kolay ve hızlı
bir şekilde karşılamak istemektedirler. Bunun sonucunda, geçmişte bir yada bir kaç
halkadan oluşan zincire yeni halkaların eklenmesiyle zincir çok büyümüş, yönetilmesi
zorlaşmıştır.
Bunun için, yakın bir geçmişe kadar kullanılan Çin’den Avrupa‘ya kadar uzanan tarihi
“ipek yolu“ örneğini verebiliriz. Günümüzden bakıldığında basit ve kolay gibi görünse
de, o zamanın koşullarını düşündüğümüzde, binlerce km uzaktan hayvanlarla çeşitli
ürünleri aylarca süren yolculuklarla getirmek son derece zahmetli olduğu gibi, bugünkü
ticaretin ve taşımacılığın taşıdığı risklerden çok daha fazlasını taşıyordu. Örneğin;
2

Binlerce km gittikten sonra aranan mallar bulunamadığında ne oluyordu? Dönüş
yolunda,

doğal

felaketler

veya

çeşitli

saldırılar

sonucunda

taşınan

mallar

kaybedildiğinde ne yapılması gerekiyordu?
İnsanoğlu, bu riskleri azaltmak, ihtiyaçları daha hızlı, daha iyi -kaliteli- bir şekilde
karşılamak için sürekli olarak bir çaba sarfetmiştir. Bunun sonucunda, her dönemde bir
öncekinden daha iyi yöntemler ve araçlar bulmuş, yeni sistemler geliştirmiştir.
TZY Sistemine de, bu çabaların ulaştığı son nokta diyebiliriz.
3

2.TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ (TZY) NEDİR ?
Konuyla ilgili bir literatür taraması yapıldığında, TZY nin özünde aynı anlamı taşıyan
çeşitli tanımlarının yapıldığı görülür. Bana göre, günümüz işletmelerinin yoğun rekabet
içerisinde yaşayabilmelerini sağlayan yönetim faaliyetlerinin tümüdür. En kısa haliyle,
günümüz koşullarının iş yapma biçimidir. İşletme içindeki ve dışındaki faaliyetlere, çok
geniş bir açıdan ve bütünsel olarak bakan bir yönetim yaklaşımıdır.
Geçmişte, bir kaç insanın bir araya gelerek yaptığı üretimler yerini yüzlerce, binlerce
insanın bir arada çalıştığı “organizasyonlar“ olan “işletmelere“ bırakmıştır. Buna örnek
olarak “süt“ üretimini verebiliriz. Süt normalde doğada hazır olarak bulunabilen bir
üründür. Süt veren bir hayvandan, inekten, koyundan sadece “sağma“ yöntemi ile
kolaylıkla elde edilebilir. Ancak, inekten veya koyundan süt sağlama işlemi son derece
kolay olmasına rağmen, bu hayvanların yetiştirilmesi ve bakımı oldukça zahmetlidir.
Bundan dolayı, sadece kendi süt ihtiyacı için bir hayvan beslemek günümüzde mantıklı
değildir. Onun yerine, sütü marketten satınalma yoluyla sağlamak daha kolaydır. Ancak
bu seferde, sütleri kaynağından toplayıp, nihai tüketicilere ulaştırmak için bir çalışma
yapılması gerekmektedir.
Doğadan hazır olarak elde edilebilen sütün, insanların kolayca ulaşabileceği bir hale
getirebilmesi için kurulması gereken ağ (tedarik zinciri) Şekil 2.1 de basit olarak
gösterilmiştir.

Şekil 2.1: Şişe sütün tedarik zinciri
4

Şekil 2.1 den de anlaşılacağı gibi, zincir içerisinde yer alan halkaları tetikleyen ana
unsur tüketicilerden gelen taleptir. Tüketicilerden talebin gelmesi ile, zincirin tüm
halkaları çalışmaya başlamakta, tüketici talebinde olan tüm değişiklikler zincirin tüm
halkalarını etkilemektedir. Ayrıca, tedarik zinciri ağının etkin bir şekilde çalışabilmesi
için, şekilde oklarla gösterilen alanlarda güçlü lojistik ağlarının kurulması
gerekmektedir.
Şekil 2.2 de, tedarik zinciri içindeki talep ve ürün akış yönleri basit olarak
gösterilmiştir.

Şekil 2.2: TZ içerisindeki talep ve ürün akışı
5

3.TZY DE BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE BİLİŞİM SİSTEMLERİNİN ROLÜ
TZ içerisindeki talep ve ürün hareketi, berabarinde fon ve bilgi akışını getirmektedir.
Tüketiciden, üretici ve tedarikçilere doğru bir fon akışı olmaktadır. Bilgi ise, çift yönlü
akışı ile diğerlerinden ayrılmaktadır.
Etkin çalışan tedarik zincirleri incelendiğinde, zincir içerisindeki halkalar arasında hızlı
ve doğru bilgi akışını sağladıkları görülmektedir. Tedarik zinciri içerisinde, bilgi
paylaşım kalitesi ve düzeyi arttıkça, tedarik zinciri etkinliği de artmaktadır. Çünkü,
zincir içerisindeki halkalar, tekbir vücutmuş gibi hareket edebilmeli, birbirleri arasında
üst düzey stratejik ortaklıklar kurabilmelidir. Ancak bu şekilde, değişen tüketici
taleplerine karşı zamanında ve doğru tepkiler verebilirler.
Şekil 2.3 incelendiğinde, tedarik zinciri içerisindeki bilgi paylaşımının önemi daha iyi
anlaşılacaktır. Günümüzdeki modern tedarik zincirleri karmaşık bir hal almış,
tüketicilerin talepleri ve hareketlerinin önceden kestirilmesi zorlaşmıştır. Çünkü,
alternatifler çoğalmıştır. Bir tüketici, birden fazla perakendeciden ürün alabilir, bir
perakendeci de birden fazla dağıtıcıdan ürün tedarik edebilir. Dağıtıcılar da, birden fazla
üreticiden ürün tedarik edebilirler. Bu durum, her seviyedeki işletme arasında kıyasıya
bir rekabet yaşanmasına ve hep bir adım önde olma çabasına yol açmaktadır.

Şekil 2.3: Tedarik zinciri ağlarının karmaşıklığı
6

Bundan dolayı, işletmeler arasında yaşanan kıyasıya rekabet ve var olma savaşında en
önemli silah “bilgi“, “bilginin doğru kullanımı“, “bilginin yönetilmesi“, haline
gelmiştir. Doğru bilen, değişikleri önceden bilen ve sezen işletmeler hep bir adım önde
olmuştur. Bu bilgilerden yararlanarak her seviyede aldıkları kararlarda, doğru sonuçlara
ulaşmışlar, kaynaklarını verimli kullanarak ürün kalitesini artırırken, maliyetlerini
azaltmışlardır. Bu durum, ister tüketici olsun, ister başka bir müşteri olsun ideal
noktadır ve müşteri memnuniyetini beraberinde getirmektedir.
1980‘li yıllara kadar, işletmeler zincir içerisinde yer alan diğer işletmelerle bilgi
paylaşımına soğuk bakıyorlardı. Bu durumu, kendileri için bir risk olarak görüyorlardı.
Bundan dolayı, daha çok kendi iç süreçlerindeki iyileştirmelere odaklanmışlardı.
Bunlardan en önemlileri Toplam Kalite Yönetimi (TKY) ve Tam Zamanında Teslimat
(JIT) dir. Ancak bu konuda yapılan çalışmalar yeterli doygunluğa ulaşmasına rağmen,
istenen sonuçlar alınamamış, ideal noktaya gelinememiştir. Bunun için işletme dışındaki
tedarik süreçleri ve satış süreçlerine yönelmişlerdir. Bu çalışmalar, Tedarikçi İlişkileri
Yönetimi, (SRM), Müşteri İlişkileri Yönetimi (CRM) başlıkları altında toplanmıştır.
İş dünyası kendi sorunlarına çözüm ararken, teknoloji dünyası da boş durmamıştır.
Onlar da, sürekli bir yeniliğin peşinde koşmuşlar, bir öncekinden daha gelişmiş
teknolojileri geliştirmeyi başarmışlardır. Yeni geliştirilen bu teknolojiler insanların ve iş
dünyasının kullanımına sunulmuştur. İş dünyası tarafından kabul görmeyen,
kullanılmayan teknojilerin yaşaması, yaygınlaşması ve bir endüstri standardı haline
gelmesi mümkün değildir. Çünkü, hiç bir teknoloji, sadece geliştirmiş olmak için
geliştirilmez. Her yeni teknoloji, mutlaka bir işe yaramalı, bir ihtiyacı gidermelidir.
Sürekli bir rekabet içerisinde olan, hep daha “iyinin“ peşinde olan iş dünyasının, yeni
teknolojilere kayıtsız kalması beklenemez. Hatta bazı işletmeler, kendi ana faaliyet
konuları olmadığı halde, teknoloji geliştirmeleri için kaynak ve fon ayırmaktadır. Bunun
en güzel örneği, elektronik ödeme teknolojilerine yaptıkları yatırımlarla, standartların
belirlenmesine sağladıkları katkılarla gündeme gelen VISA ve MASTERCARD
şirketleridir.
7

Bana göre, insanoğlunun geldiği noktayı anlamak için, gelişmeleri belirli bir noktadan
kesip almak doğru değildir. Çünkü, her teknolojik gelişme bir önceki teknolojinin
üzerine gelmiştir. Yeni teknolojileri anlayabilmek ve özellikle yeni bir teknoloji
geliştirebilmek bir önceki teknolojiyi ve altındaki kuramları iyi bilmek gerekmektedir.
Örneğin; kağıdın, tekerleğin, yazının, elektriğin ve içten yanmalı motorların icad
edilmesi de zamanına göre büyük teknolojik gelişmelerdir. Bunların tamamı, başta
insan ve iş yaşamı olmak üzere bütün dünyayı değişikliğe uğratmıştır.
Bütün bu gelişmeleri irdelemek bu çalışmanın hedefi değildir. Bu çalışmada daha çok,
2.dünya savaşından sonra (1950 lerden sonra) geliştirilen ve başta Tedarik Zinciri süreci
olmak üzere, insan yaşamını ve iş dünyasını derinden etkileyerek, yeni iş modellerinin
ortaya çıkmasını sağlayan bilişim teknolojileri ve bu teknolojiler kullanılarak geliştirilen
bilişim sistemlerine odaklanacağız..
8

4.TZY DE KULLANILAN BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ (BT)

4.1 Internet / Extranet / Intranet
Internet teknolojisi, 1960 lı yıllarda yapılan araştırmalar sonucunda 1969 yılında ABD
Savunma bakanlığına bağlı bir araştırma kurumu tarafından, tamamen askeri amaçlar
için geliştirildi. Elbette ortaya çıkış amacı ve ilk hali bugünkü gibi değildi.
Geliştirilmesindeki amaç, herhangi bir savaş veya nükleer saldırı durumunda, askeri
birimlerdeki bilgisayarların kesintisiz bir şekilde iletişime devam etmesiydi. Geliştirilen
bu ağ 1980 li yıllarda ABD devletinin diğer kurumların kullanımına, 1993 yılında ABD
devlet kurumları dışında kalan kişi ve kurumların kullanımına açılarak ticarileşti.
Internet, dünya üzerindeki tüm bilgisayarların TCP/IP (Transmission Control Protocol /
Internet Protocol) protokolü ile birbirlerine bağlayan bir ağdır. Bu ağ, bilgisayarlar arası
iletişimi (veri alış-verişini) sağlayarak insanların önemli bir ihtiyacını gidermiştir.
Çünkü, internet öncesinde bir bilgisayara girilen bir bilgi sadece o bilgisayarda
kalıyordu. Bilgisayarlar daha çok bilgi depolama (kaydetme) işine yarıyordu. Bu
bilginin, başka bir bilgisayarda kullanılması gerektiğinde tekrar girilmesi yada herhangi
bir depolama ünitesi kullanılarak taşınması (kopyalanması) gerekiyordu.
Bundan dolayı, internet teknolojileri bilgisayar kullanan insanlar arasında, çok çabuk
kabul görmüş ve kullanılmaya başlanmıştır. Elektronik alanındaki gelişmelerinde
etkisiyle, bilgisayar haricinde kalan diğer elektronik cihazlardan da kullanılabilir hale
gelmiştir.
Bana göre, internet teknolojisi televizyonun, radyonun, telefonun ve faksın icadı kadar
önemlidir. Çünkü, internet dünya üzerindeki bir çok insan ve kurum tarafından kabul
görmüş, iletişim ve bilgi paylaşım aracı olarak yaygın şekilde kullanılmaya
başlanmıştır. Günümüzde bir çok insan internet üzerinden iş aramakta, ihtiyacı olan
bilgileri ve ürünleri internet üzerinden araştırmakta beğendiklerini satın almakta,
bankacılık, finans, ödeme hizmetlerini internet üzerinden yapabilmekte, eğitim
kurumlarının içeriklerine ulaşarak eğitim hizmetleri alabilmektedir.
9

İnsanlar tarafından kabul gören ve yaygın olarak kullanılan bu teknolojiye, iş
dünyasının kayıtsız kalması beklenemez. Çünkü, tıpkı insanlar gibi işletmelerinde
insanlarla ve diğer işletmeler ile iletişim kurmaya, onlarla irtibata geçerek bilgi
paylaşmaya ihtiyacı vardır. İşletmelerin faaliyetleri sonucu ortaya çıkan, milyarlarca
byte büyüklüğünde operasyonel bilgi bulunmaktadır. Ortaya çıkan bu bilgilere başta
bilgiyi üreten işletmenin kendisi olmak üzere, diğer işletmelerin ve insanların ihtiyaçları
bulunmaktadır.
Günümüzde, klasik olarak yapılan ticaret yerini artık internet teknolojisi kullanılarak
yapılan sanal elektronik ticarete bırakmaya başlamıştır. (e-ticaret) Bu sayede, işletmeler
daha geniş alanlara yayılmış olan tüketicilere ulaşabilmişler, tüketiciler de çok
uzaklarda bulunan ancak, istedikleri kalitede ve fiyatta ürün sağlayabilen işletmelerden
ürün tedarik edebilmişlerdir.
Bunun sonucunda, tedarik zincirindeki halkalara yenileri eklenmiş, zincir daha da
büyümüştür. Birbirini hiç görmemiş, farklı şehirlerde veya farklı ülkelerde bulunan
insanlar ve işletmeler aynı zincirin birer halkası haline gelmişlerdir.
Extranet, gerçekte internetten farklı bir teknoloji olmayıp, çoğunlukla internet alt
yapısında olan protokolleri kullanmaktadır. Internetin, insanlar ve işletmeler arasındaki
iletişimi hızlandırarak bilgiye ulaşımı kolaylaştırdığını belirtmiştik. İnsanların veya
işletmelerin tüm bilgilerini internet üzerindeki herkesle paylaşmak istemediği durumlar
olabilir. Çünkü, bu bilgilere herkesin ulaşmasında riskler ve sakıncalar olabilir. Bu gibi
durumlarda, işletme içerisindeki bilgisayarlarda bulunan bilgilere, sadece ilgili (yetkili)
kişi veya kurumların ulaşması istenebilir. Bunlar, bir banka için sadece müşterileri veya
ilgili resmi kurumlar, bir üretim işletmesi için, sadece kendi tedarikçileri veya sadece
müşteri işletmeleri olabilir.
“Extranet“ uygulamalarına örnek olarak bankaları, otomotiv ana sanayi firmalarını ve edevlet uygulamalarını gösterebiliriz. Bankaların genelde milyonlarca müşterisi
bulunmaktadır. Bu müşterilerin, her türlü işlem için şubelere akın ettiğini
düşündüğümüzde, bankanın çok sayıda personel istihdam etmesi gerektiği açıktır.
10

Bunun yerine, her müşterisine bir kullanıcı adı ve şifre vererek, bir extranet uygulaması
olan internet şubesine girmesini istemektedir. Bu şekilde, müşteri kendi işlemini kendisi
daha hızlı bir şekilde yapmaktadır. (on-line)
Bu sayede, bankalar operasyon maliyetlerini oldukça düşürürken, hızı-esnekliği,
verimliliği ve müşteri memnuniyetini artırmışlardır. Bu durumu kendilerine
sürdürülebilir bir rekabet avantajına dönüştürmeyi başarmışlardır.
Intranet, bir kurum içerisinde bulunan bilgisayarlardan meydana gelen bir bilgisayar
ağlarına verilen isimdir. Yani, bir kurum içerisinde bulunan ve genelde birbirlerine
yakın konumda olan yerel bilgisayar ağlarıdır. (LAN-Local Area Network) Bu ağlar,
internet protokolü olan TCP/IP protokolünü veya özel olarak geliştirilmiş farklı
protokolleri kullanabilirler. Ancak, ağda bulunan her bilgisayarın internet ile direkt bir
bağlantısı yoktur. Genelde, ağda bulunan bir sunucu üzerinden kontrollü bir şekilde
internet erişimini gerçekleştirirler. (Gateway)
Intranet ağlarını, kısaca bir kurumun kapalı devre (dışa kapalı) interneti olarak da
tanımlayabiliriz. Kurumlarda üretilen veya saklanan bilgiler sadece o kurumu
ilgilendirebilir. Bu tür bilgilere kurum ağı dışındaki herhangi bir bilgisayardan
ulaşılması istenmeyebilir. Bu ihtiyaçdan dolayı, intranet yapıları ve uygulamaları
geliştirilmiştir.
Bu ağlara gelen bağlantı (erişim) istekleri, ağ girişine konan yönlendirici (router)
cihazları ile engellenir. Bu sayede, istenmeyen kişilerin kurum ağına bağlanarak
bilgilere ulaşması engellenmiş olur. Ayrıca, çok geniş alana yayılmış olan kurumlarda
olabilir. Bu kurum içerisindeki bilgisayarlar birbirlerinden çok uzak lokasyonlarda
olmalarına rağmen, bu ağın bir parçası olabilirler. Bu durum, yönlendirici (router)
cihazlar ve sanal özel bağlantılar ile yönetilir. (VPN-Virtual Private Network)
11

4.2 GSM
GSM (Global System for Mobile Communications - Mobil İletişim İçin Küresel Sistem)
adından anlaşılacağı üzere, 1980 lerde geliştirilen bir kablosuz (mobile) cep telefonları
üzerinden analog olarak sesli iletişim (haberleşme) yapmak üzere geliştirilen bir
teknolojidir. İlk olarak Avrupa’da geliştirilmiş ve kullanılmış, zaman içerisinde
dünyanın çeşitli bölgelerinde de yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Sonraki
bölümlerde açıklayacağımız bir çok bilişim ve iletişim teknolojisine temel teşkil etmiş,
GSM teknolojileri üzerine bir çok farklı teknolojiler geliştirilmiştir.
GSM teknolojisinin insan yaşamına ve iş dünyasına getirdiği en büyük yenilik
“taşınabilirlik” olmuştur. (mobilite) Çünkü, insanlar bu teknoloji sayesinde birbirleriyle
iletişim kurmak için sabit bir yerde bulunma mecburiyetinden kurtuldular. Birbirleriyle
istedikleri anda ve kesintisiz bir iletişim kurabilme özgürlüğüne kavuştular. Bu durum,
sürekli rekabet içerisinde ve bir adım önde olma çabası içerisinde olan iş dünyasının
iletişim sorunlarının da çözülmesinde önemli rol oynadı. Ülke çapında veya dünyanın
farklı bölgelerine dağılmış olan işletme personeli (işletme personeli, iş ortakları vs.) ile
istendiği anda kesintisiz ve hızlı bir iletişim kurulabilmesini sağladı. Bunun sonucunda,
işletmeler değişen koşullara daha hızlı tepkiler vererek rekabet avantajı sağladılar.

4.3 GPRS / EDGE / 3G
GRPS, EDGE ve 3G teknolojileri, birbirleriyle aynı işi yapan ve zaman içerisinde
birbirlerinin yerini alan teknolojilerdir. Temel amaçları, GSM ağları üzerinden internet
ağlarına bağlanmak, yüksek hızlarda metin ve görüntü aktararımını sağlamaktır.

GPRS (General Packet Radio Service - Genel Paket Radyo Servisi) teknolojisinin
amacı, GSM ağları üzerinden ses iletimine ek olarak veri (metin ve görüntü)
aktarabilmektir. GSM ağları başlangıçta sadece ses aktarımı için tasarlanmıştı. Ancak
zaman içinde, özellikle de internet teknolojilerinin gelişmesine paralel olarak mobil
cihazlardan da internete bağlanarak metin ve görüntülere ulaşma ihtiyacı doğdu. Bu
12

ihtiyaç üzerine yapılan çalışmalarla GPRS teknolojileri GSM ağları üzerinde yaygın
olarak kullanılmaya başlandı.
GPRS yada 2.5G teknolojisi ile, internet ağları üzerinde bulunun her türlü veriye -GSM
ağlarına erişilebilen- her yerden, cep telefonu yada bilgisayar gibi cihazlar kullanılarak
erişim imkanı sağlanmıştır. Bu sayede, sahada bulunan işletme personelleri, taşıdıkları
mobil cihazlar ile, GSM şebekesi üzerinden işletmenin bilgisayar ağlarına bağlanarak
istedikleri veriye ulaşabilirler. Aynı zamanda, yaptıkları işler sırasında oluşan
operasyonel verileri de online olarak işletme merkezine gönderebilirler. Örneğin, sahada
topladıkları siparişleri, yaptıkları tahsilatları ve sevkiyatları online olarak işletme
merkezine bildirebilirler. Bu durum, çok geniş bir alana yayılmış olan, hızlı ve doğru
bilginin peşinde koşan iş dünyası için yeni fırsatların ve fikirlerin oluşmasına yol
açmıştır.
EDGE (Enhanced Data Rate for GSM Evolution - GSM Evrimi için Gelişmiş Veri Hızı)
GPRS den sonra çıkan bir teknolojidir ve 2.75G olarak bilinmektedir. Temelde teknik
bazı farklılıklar olmasına rağmen amacı GPRS ile aynıdır. Kısaca geliştirilmiş GPRS de
diyebiliriz. Son yıllarda, internet üzerindeki bilgi boyutlarının büyümesi ve GSM ağları
kullanıcı sayısının artması ile mevcut GPRS teknolojisi yetersiz kalmış ve geliştirilmesi
gerekmiştir. Bunun insanlara ve iş dünyası yansıması ise, daha kaliteli ve hızlı bir veri
iletişimi olmuştur. Bu sayede, GSM şebekeleri üzerinden aktarılması mümkün olmayan
büyük hacimli bilgilerin aktarılması sağlanmıştır.
3G (3rd Generation) mobil cihazların GSM ağları üzerinden internet ağına bağlanarak
metin ve görüntü aktarımını sağlayan en gelişmiş teknolojidir. Önceki nesil mobil veri
aktarım teknolojilerine göre oldukça hızlı ve güvenlidir. Bu teknoloji sayesinde, çok
yüksek miktardaki veri mobil cihazlar arasında gönderilip alınmaktadır. Önceki
teknolojiler ile yapılamayan uygulamalar 3G teknoloji sayesinde mümkün olmaktadır.
Örneğin, mobil cihazlar ile internet üzerinden video ve tv yayınları izlenebilmektedir.
13

4.4 GPS
GPS (Global Positioning System) Küresel Konumlama Sistemi anlamına gelmektedir.
Günümüzde, belirli kısıtlarla da olsa sivil ve ticari kullanıma açık olan bu teknoloji
başlagıçta tamamen askeri amaçlar için ABD tarafından geliştirilmiş. Teknolojinin
amacı, uzayda bulan 24 adet uydudan alınan ve gönderilen radyo sinyalleri ile,
yeryüzünde hareket eden nesnelerin konumlarını tespit etmekdir.
Bu teknolojinin altyapısı niteliğindeki teknolojiler,

2. Dünya savaşı öncesinde

geliştirilmiş. Ancak, 2. Dünya savaşı sırasında, geliştirilen bu teknojilerin yetersiz
olduğu anlaşılmıştır. Çünkü, savaş sırasında savaş araçlarının (uçak, gemi, füze vs)
konumlarının net olarak tespit edilmesinin önemi anlaşılmıştır. Gerek düşman
kuvvetlerinin yerinin tespiti, gerekse dünyanın herhangi bir noktasına atılacak füze
sistemlerinin koordinatlarının net olarak belirlenmesi savaşların kaderini değiştirecektir.
Bundan dolayı, 2. Dünya savaşından sonra ABD hükümeti tarafından bu tür araştırmalar
için çok büyük fonlar ve kaynaklar ayrılmıştır.
Zaman içerisinde, bu teknolojinin sadece askeri amaçlar için kullanılamayacağı, bu
teknolojilere başta sivil uçaklar ve deniz araçlarının da ihtiyacının olduğu anlaşılmış ve
ABD hükümetinin izni ile sivil kullanıma açılmıştır.
Uzaya fırlatılmış olan 24 adet uydu sürekli olarak radyo sinyalleri gönderir. Bu radyo
sinyallerini alan GPS cihazları tekrar uyduya sinyal gönderirler. Bu sinyalleri alan
uydular da, GPS alıcısı cihazın dünyada tam olarak nerede olduğunu hesaplarlar.
Başlangıçta sadece askeri birimlerde, uçaklarda ve gemilerde kullanılan bu teknoloji
ulusal ve uluslararası geniş alana yayılmış olan işletmeler tarafından da kullanılmaya
başlanmıştır. Elektronikteki gelişmeler ile, GPS alıcı cihazlar küçülmüş ve ucuzlamıştır.
Özellikle geniş alanlarda faaliyet gösteren kamu kurumları ve işletmeler, personellerine
ve araçlarına bu cihazlardan temin ederek hangi personelin ve aracın nerede olduğunu
anlık olarak takip edebilirler. Bu bilgi de, izlenebilirliği ve yönetimi büyük ölçüde
14

kolaylıştırmaktadır. Günümüzde, özellikle perakende satış dağıtım ve lojistik
sektöründe yaygın olarak kullanılmaktadır.

4.5 OT / VT
OT/VT Otomatik Tanımlama / Veri Toplama kelimelerinin baş harflerinden oluşan bir
kısaltmadır. Son yıllarda, bilgisayarlar işletmelerin operasyonel işlerinde yoğun şekilde
kullanılmaya başlanmıştır. Bunlara örnek olarak, üretim süreçleri, kalite kontrol
süreçleri ve sevkiyat süreçlerini verebiliriz. Bu durum, süreçlerde ortaya çıkan
operasyonel verilerin sürekli olarak bilgisayarlara manuel olarak girilmesi yükünü
getirmiştir. Yakın bir zamana kadar işletmelerin çoğunda, asıl işi yapan personellerin
dışında bir de bilgisayarlara veri giren “veri giriş operatörleri” bulunmaktaydı. Ancak,
hiç bir operatörün işlemle birlikte anında veri giremiyor, hatta bu iş yükünden dolayı
operasyonda üretilen tüm bilgilerin bilgisayarlara girilmesi istenmiyordu. Bunun için
daha fazla personel ve daha fazla bilgisayar gerekiyordu. Bu durum, işletmeler için
fazladan bir yatırım ve maliyet anlamına geliyordu.
Bu durum için en güzel örnek üretim işletmeleridir. Bir üretim işletmesinde, işçilerin
çalışmaları kayıt altına mutlaka alınır. Çalışma günü sonunda, puantaj kartları ismindeki
formlar işçiler tarafından doldurulur ve imzalanır. Bu formlarda, işçinin saat kaçta iş
başı yaptığı, kaç adet sağlam veya hatalı ürün ürettiği, çalışma sırasında duruş olup
olmadığı, duruş olduysa ne kadar olduğu ve neden durulduğu gibi bilgiler bulunur.
Ancak iş bu formların doldurulması ile bitmemektedir. Çünkü, ilgili amir ve sorumlular
tarafından günlük, haftalık ve aylık olarak incelenmesi ve analiz edilmesi
gerekmektedir. Kağıt üzerindeki verilerin manuel olarak incelenmesi ve analiz edilmesi
çok zordur. Bu bilgilerin elektronik ortama (bilgisayarlara) girilmesi gerekmektedir.
Çoğu durumda, üretimde çalışan işçiler bilgisayar kullanmayı bilmemekte, bilse bile
tüm işçilerin aynı anda kullanabileceği sayıda bilgisayar temin etmek mümkün değildir.
Bundan dolayı, doldurulan formlar üretimde ortaya çıkan operasyonel verileri bilgisayar
ortamına giren “veri giriş operatörünün” önüne gider. Ancak, operatörün önüne gelen
bu formlardaki tüm bilgiyi bilgisayara girme hızı oldukça yavaştır ve en önemlisi çeşitli
veri giriş hataları olabilmektedir. Bu sefer operatörden tüm verileri girmemesi, sadece
bazı istenen verilerin girmesi istenir. Buda direkt olarak veri kaybı anlamına gelir.
15

Burada yapılması gereken iş, bir şekilde insan ile makina etkileşimi sağlayıp, ortaya
çıkan verilerin direkt olarak bilgisayarlar tarafından okunup algılanmasıdır yani bir
OT/VT sisteminin kurulmasıdır. Bu konuda en yaygın olarak kullanılan teknolojiler
Barkod ve RFID teknolojileridir.

4.5.1 Barkod
Barkod (Barcode) İngilizce kelime anlamından anlaşılacağı gibi “çizgi kod” anlamına
gelmektedir. En kısa tanımıyla, herhangi bir verinin çizgi simgeleri ile kodlanmasıdır.
Bu kodları okuyup çözebilen bir cihaz geliştirildiğinde, tıpkı insanın bir yazıyı okuyup
anlaması gibi elektronik cihazlar da bu “çizgi kodları” okuyup anlayabilirler. Temelde
aynı prensipte olmasına rağmen birbirlerinden farklı karakterleri kodlama kapasitesi
olan “çizgi kod” sistemleri geliştirilmiştir. Bunlardan en yaygın kullanılanları UPC,
Code39, Code128, EAN8, EAN13 dür.
Barkod teknolojisi endüstride yaygın şekilde kabul görmüş ve kullanılmıştır. En yaygın
kullanım alanı, üretilen ürünlerin uluslararası standartlara göre doğru barkod kodunun
kullanılarak etiketlenmesidir. Ürünler, bir kez üretildikten sonra, tüm tedarik zincirinde
hareket eden ürünlerin geçiş noktalarında bilgisayar sistemleri tarafından hatasız ve
doğru şekilde tanımlanması sağlanmıştır. Bu sayede, ürünlerin tedarik zinciri
içerisindeki hareketi hızlanmış, veri giriş hatalarından kaynaklanan hatalar ortadan
kaldırılmıştır.
Barkod teknolojisinin diğer kullanım alanları ise, depolama alanları içinde bulunan
ambalajların etiketlenmesidir. Bu ambalajlarda (palet, kasa, koli vs) lojistik zinciri
boyunca hareket etmekde, bir çok noktadan geçmektedir. Bu geçişler sırasında yoğun
şekilde barkod okutma suretiyle tanımlama işlemi yapılmaktadır.
Son yıllarda 3D barkod uygulamalarıda yaygınlaşmaya başlamıştır. Çünkü, klasik
olarak kullanılan 2D barkodlarda kodlanabilecek karakter sayısı çok sınırlıdır.
Endüstrinin bu ihtiyacından dolayı, daha fazla karakteri kodlayabilen (simgeleyebilen)
16

3D barkod teknolojileri geliştirilmiştir. 3D barkod teknolojisi, ilaç endüstrisinde yaygın
olarak kullanılmaktadır.

Şekil 4.1: Code128 kodlaması ile “Wikipedia” yazısı.

4.5.2 RFID
RFID (Radio Frequency Identification) “Radyo Frekanslı Tanımlama” anlamına
gelmektedir. Nesneleri, radyo sinyalleri kullanarak tanıma yöntemidir ve barkod
teknolojisinin yaptığı benzer işi farklı bir yöntemle yapmaktadır ancak barkod
teknolojisinden daha gelişmiş bir teknolojidir. RFID teknolojisinde, ürünlerin üzerine
radyo sinyalleri ile yapılan sorgulamaları tanıyabilen, uygun sinyaller gönderebilen bir
etiket bulunmaktadır. Bu etiket içerisinde küçük bir çip, anten ve kaplama malzemesi
barındırır. Okuyucu cihazın, nesneyi tanıması için görmesi gerekmez. En büyük avantajı
budur.
RFID teknolojisi 1970 lerden beri geliştirilmektedir ve yeni bir teknoloji değildir.
Barkod teknolojisinden daha gelişmiş olmasına rağmen, endüstride onun kadar kullanım
alanı bulamamıştır. Bunun en önemli sebebi, barkod teknolojisinde olduğu gibi uluslar
arası geçerliliği olan bir standart haline getirilememiştir. Örneğin, “x” marka RFID
yazıcıları

ile oluşturulan etiketleri, “y”

markalı

bir RFID okuyucu

cihaz

okuyamamaktadır. Günümüzde, tedarik zincirleri ağları kıtalar arası bir boyuta ulaşmış,
zincirdeki halka sayısı çoğalmış en önemlisi de halkalar birbirine geçmiştir. Dolayısı ile,
bir tedarikcinin veya üreticinin tüm RFID etiketlerini okuyabilmesi için çok büyük
yatırımlar yapması gerekmektedir. Diğer bir faktörde, maliyet unsurudur. Maalesef,
RFID etiket basım maliyetleri, RFID okucuyu cihazları edinme ve işletme maliyetleri
yüksektir. Özellikle, küçük hacimde ve düşük değerde emtiaların olduğu tedarik
zincirlerinde kullanımı yok denecek kadar azdır.
17

4.6 Veritabanı ve Sorgulama Dili (SQL)
Veritabanı kelime anlamı itibariyle, düzenli şekilde depolanmış (saklanmış) veriler
anlamına gelmektedir. Diğer bir deyişle, kayıt tutmak, kayıtları saklamaktır. İnsanlar ve
kurumlar verileri neden depolamak ister? Veritabanı kavramının anlaşılması için bu
sorunun cevabını düşünmek yeterlidir. Elbette, ileride gerektiğinde tekrar o verilere
ulaşabilmek için. Bilgisayar teknolojisinin kullanılmadığı dönemlerde de, insanlar ve
kurumlar (özellikle devletler) yoğun şekilde kayıt tutma faaliyeti yapıyorlardı. Tutulan
kayıtlar, kağıt üzerlerinde oluyor, (evrak) ileride gerektiğinde tekrar ulaşabilmek için
güvenli bir yerde saklanıyordu. (arşiv) İllgili verinin (evrakın) gerektiğinde kolaylıkla
bulunabilmesi için de, bu evraklar hakkında özet bir bilgide ayrı bir deftere yazılıyordu.
(fihrist, index) İlgili evraka ulaşabilmek için, öncelikle bu fihristten bakılıyor, istenen
konuda evraklar ve bunların depoda (arşivde) nerede oldukları öğreniliyordu. Sonra,
direkt olarak ilgili lokasyondan istenen evrak alınıyordu. Ancak, zamanla biriken ve
devasa boyutlara ulaşan bu evraklarda olan verileri toparlamak, değerlendirmek ve
anlamlı bir sonuca ulaşmak çok zor oluyordu. Çoğu durumda, yıllar boyunca kayıt
altına alınarak saklanmış olan bu veriler bir işe yaramıyordu.
Elektronik ve bilgisayar teknolojilerindeki gelişmelere paralel olarak, daha önce
tamamen kağıt üzerinde olan bilgiler elektronik ortamlara (bilgisayarlara) girilmeye ve
depolanmaya başlandı. İlk zamanlar sadece depolamak ve gerektiğinde bu verilere
ulaşmak yeterli oluyordu. Daha sonraları, elektronik ortamlarda (bilgisayarlar üzerinde)
depolanan verilerin de hacmi arttı. Bunun en büyük sebebi, bilgisayar teknojilerinin
yayılması, bilgisayarın insan ve iş hayatında daha fazla kullanılmaya başlanmasıdır.
Çünkü, insanlar bir çok işini bilgisayarlar üzerinde yapmaya başladılar. Bu işlemler
sonucunda oluşan veriler ise zaten bilgisayarların disklerinde saklanıyordu.
Bilgisayarların ilk kullanılmaya başlandığı zamanlarda, depolanan bilgilerin kısıtlı
olmasına rağmen veri işlemleri zor ve depolama maliyetleri yüksekti. Uluslararası
ticaret ve tedarik zincirleri devasa boyutlara henüz ulaşmamıştı. Bundan dolayı, iş
dünyasında alınan kararlar -günümüze göre- daha basit kararlardı. Bilgisayar
18

hafızasındaki verilere bakarak çeşitli kararlar alınabiliyordu veya en azından bu yeterli
oluyordu.
Son yıllarda, işletmeler geçmişe göre daha büyük tedarik zincirlerinin halkası olmaya
başladılar. Bu durumda, daha karmaşık, bir çok parametreye ve ihtimallere dayanan,
uzun vadeli taktik ve stratejik kararlar almayı da beraberinde getirdi. Bilişim
teknolojileri dünyasının bu ihtiyaçlara verdiği cevap ise, daha gelişmiş yeteneklere
sahip veritabanları oldu. Günümüzün veritabanları oldukça güçlü veri depolama,
sorgulama araçları içeren bir VTYS (Veritabanı Yönetim Sistemleri – Ing. RDBMS Relational Database Management System) sistemi haline gelmişlerdir. Bu konuda en
önemli gelişme, yapısal veritabanı sorgulama dili olan SQL (Structured Query
Language) dilinin geliştirilmesi ve endüstri standardı haline gelmesidir.
Veritabanları içerisinde veri sorgulayarak istenen verilere ulaşma ve veritabanında
saklanacak bilgilerin yapısını belirleme işlemi SQL dili kullanılarak yapılmaktadır.
Çoğu durumda, veritabanında duran veriler olduklarından farklı durumda görülmek
istenebilirler. Bu durumlarda SQL dili kullanılarak, veritabanı içerisinde farklı alanlarda
(tablolarda) kullanılan veriler bir araya getirilebilirler.
Günümüzde populer olan ve yaygın şekilde kullanılan veritabanları ve sorgulama
dillerinden bazıları:
Veritabanları:









MySQL
PostgreSQL
Oracle
Sybase
MsSQL
Firebird
Ms Access
IBM DB2/DB6

Sorgulama Dilleri




ANSI SQL (Standart SQL)
PL/SQL
T-SQL
19

5. TZY DE KULLANILAN BİLİŞİM SİSTEMLERİ (BS)

5.1 MRP I
MRP I (Material Requirements Planning) ingilizce tanımından da anlaşılacağı üzere,
Malzeme İhtiyaç Planlaması’dır. Peki malzeme ihtiyaç planlaması nedir? 1950 ler ve
1960 larda üretim işletmelerinin artan kapasiteleri ile birlikte fazla stok sorunları
meydana gelmiştir. Çünkü, üretim işletmeleri, “nasıl olsa satarız, makineler boş
durmasın“ düşüncesi ile çoğu zaman talep miktarlarından fazla üretiml yapmışlardır
(seri üretim). Bu seferde yüksek stok maliyetleri ile yüzyüze gelmişler, “neden bu kadar
fazla ürettik“ sorusunu sormuşlardır. Fazla üretimin hem stok maliyeti hemde gereksiz
hammadde maliyeti anlamına geldiğini anlamışlardır.

Bundan sonra, “sadece üretmemiz gerektiği kadar üretelim“ (siparişe üretim), “sadece
ihtiyacımız olduğu kadar hammadde ve malzeme tedarik edelim“ düşüncesi
benimsenmiştir. Bu sorunu çözmek için de MRP I yazılımları geliştirilmiştir.
Bir MRP I yazılımının çalışma mantığı kısaca şu şekildedir: İşletmedeki veritabanında,
işletmenin ürettiği ürünler ve bu ürünlerin üretilebilmesi için gerekli olan hammaddeler
ve birim miktarları tanımlanmıştır. Bunlara “Ürün Ağaçları“ denir. (İng. BOM-Bill of
Material) İşletmenin üreteceği ürünler yani müşteri siparişleri ve tahminleri de
veritabanında bulunmaktadır. İşletmenin ana üretim planını bu siparişler ve tahminler
oluşturmaktadır. (MPS-Mater Production Schedule) Bu bilgileri girdi olarak kullanan
MRP I yazılımı basit bir çözümleme ve hesaplama işine girişerek müşteri siparişlerini
karşılamak için gerekli olan hammaddeleri ve miktarlarını hesaplar. Bulunan
miktarlardan, o anda işletme içerisinde kullanılabilir durumda olan stok miktarları
çıkartılır. Bu işlem sonucunda bulunan miktar, işletmenin hammadde ihtiyacı olur.
Üretim işletmesinin diğer işletmelerden tedarik etmek zorunda kaldığı hammadde ve
malzeme miktarları bu şekilde elde edilmiş olur.
MRP I yazılımlarının doğru sonuçlar üretebilmeleri için, girdi olarak kullandığı ürün
ağaçları, müşteri siparişleri ve mevcut stok miktarları doğru olması gerekmektedir. Aksi
20

takdirde, hem işletmenin ana üretim planı (MPS) yanlış oluşacak hem de MRP
yazılımından alınacak sonuçlar yanlış olacaktır.

5.2 MRP II
MRP I sistemlerinden alınan verimli sonuçlar üzerine, üretim işletmeleri kendi iç
süreçlerine daha fazla odaklanmışlardır. İstenen ideal sonuçlara ulaşmak için, sadece
"malzeme ihtiyaç planlaması" yapmanın yetersiz olduğunu anlamışlardır. Bundan sonra,
diğer üretim kaynaklarını planlamaya yönelmiştir. İşletmelerin bu ihtiyaçlarını
kaşılamak için MRP II yazılımları geliştirilmiştir. Bu amaç için geliştirilen yazılımlara
“üretim kaynakları planlaması” (ing. Manufacturing Resource Planning) adı
verilmektedir.
Bir MRP II yazılımları, MRP I yazılımlarının aldığı girdilere ek olarak kaynak
bilgilerini kullanmaktadır. Üretimin diğer kaynaklarına baktığımızda ise, makine, insan,
para (finans) ve zaman I görürüz. Tüm bunların etkili bir şekilde planlanması ve
koordinasyonu ile etkili bir üretim kaynakları planlaması yapılabilir. Bunun sonucunda,
stok miktarları azalır, stok devir hızları artar, stok maliyetleri azalır, kaynak
kullanımları azalır. Bunların sonucunda, ürün maliyetleri azalırken, üretilen ürünlerin
kalitesi artar. İşletme karlılığını ve sürdürülebilir rekabet avantajı sağlar.

5.3 ERP
ERP (Entire Resourse Planning) Kurumsal Kaynak Planlama anlamına gelmektedir.
Gerçekte bir yönetim süreci olmasına rağmen, günümüzde bu amaç için yapılmış
yazılımların ismi olarak kullanılmaktadır. Bir kurumun kaynakları nedir? Kurumsal
kaynak planlaması nasıl yapılır? Sorularının cevapları kurumsal kaynak planlama
yazılımlarında yoktur. Bu iki sorunun cevabı bilindiğinde, bu amaç için yapılmış olan
ERP yazılımlar verimli olarak kullanılabilir. ERP yazılımları, „kurumsal kaynakların
planlanması“ sürecini kolaylaştırmaktan başka

bir işe yaramazlar. Bundan dolayı,

dünya da ve ülkemizde bir çok ERP yazılımı kullanan “kurum“ olmasına rağmen,
“kaynaklarını“ “ERP“ sistemleri üzerinden yönetebilen kurum sayısı düşüktür.
21

ERP yazılımlarının temeli, MRP I ve MRP II yazılımlarına dayanmaktadır. Bir
kurumun kaynak planlamasını yapabilmek, o kurumdaki tüm birimlerin ortaklaşa
yapacağı çalışmalarla mümkündür. (bir kişinin veya bir departmanın işi değildir.)
Çünkü, herhangi bir kişi uzmanlık seviyesinde olmadığı bir süreci planlayamaz.
Planlamaya çalıştığında ise mutlaka hatalar yapar. Bundan dolayı, ERP yazılımlarını
kurmak, yönetmek ve yaşatmak farklı uzmanlıklara sahip üyelerden oluşan gelen bir
ekip işidir.
ERP yazılımlarını, MRP I, MRP II ve diğer yönetim yazılımlarından farklı nedir? ERP
yazılımları, bir kurumdaki tüm süreçleri kapsamak zorunda olduklarından dolayı çok
geniş ve bütünleşik yapıda tasarlanmış –entegre- veritabanı yapısına sahiptirler. Kendi
içlerinde programlama dilleri olabilir ve her kurumda farklı şekilde çalışacak şekilde
ayarlanabilirler. (özelleştirme-customizing)
İyi bir ERP yazılımı, dünyanın farklı ülkelerinde ve farklı sektörlerde kullanabilir
olmalıdır. Birden fazla muhasebe mevzuatını, çeşitli dilleri desteklemeli, uluslararası
saat farklarını hesaba katmalıdır. Bundan dolayı, dünyanın farklı bölgelerinde
yatırımları olan (farklı sektörlerde olabilir) global ölçekteki firmalar iyi erp yazılımları
kullanmak zorundadır.
ERP yazılımı geliştirmek çok zahmetli ve uzun bir süreçtir. Çok farklı alanlarda
uzmanlıkları ve deneyimi olan bir çok kişinin bir araya gelerek tasarlayabileceği ve
geliştirebileceği yazılım türleridir. Sektöre giriş bariyeri çok yüksektir. Bundan dolayı
her gün yeni bir ERP yazılımı piyasaya çıkamaz. Şu anda ülkemizde ve dünyada yaygın
olarak kullanılan ERP yazılımlarını incelediğimizde, çok uzun yıllara dayanan bir
geçmişe sahip olduklarını görürürüz.
Son yıllarda, TUBITAK kurumunun verdiği teşviklerle ülkemizde de ERP yazılımı
geliştirme çalışmaları hızlanmıştır. Henüz dünya çapında yaygın olarak kullanılan bir
ERP yazılımımız yoktur. Ülkemizde geliştirilen ERP yazılımları, ağırlıklı olarak KOBİ
(Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler) lerde kullanılmaktadır.
22

Bir kurumun, ERP yazılımı kullanmaya başlaması kurumsallık adına atılmış önemli
adımlardan birisidir. Başlangıçta, olması gerektiği gibi verimli kullanılamasa da kurum
bilgilerinin merkezi bir veritabanıa girilmesi, ortak bir veritabanın oluşması, bilgi
paylaşmının artması ve en önemlisi kurumun artık bir “hafızaya“ kavuşması açısından
önemlidir. Henüz bunları yapamamış bir kurumun, kurum dışı faaaliyetlere odaklanması
(işletmeler için müşteriler ve tedarikçiler) onlarla iyi ilişkiler kurarak entegrasyona
gitmesi mümkün değildir. İş süreçlerini ve yapılarını standart hale getirmiş
(yönetilebilir, planlanabilir) işletmeler, ERP sistemleri ile bütünleşik olan çalışan SRM
(Supplier Relationship Management – Tedarikçi İlişkileri Yönetimi) ve CRM
(Customer Relationship Management – Müşteri İlişkileri Yönetimi) sistemlerini
kurarak, tedarik zincirlerini daha güçlü hale getirerek sürdürülebilir bir rekabet avantajı
yakalamışlardır.

5.4 SRM
SRM (Supplier Relationship Management) Tedarikçi İlişkileri Yönetimi anlamına
gelmektedir ve çok geniş bir kavramdır. TZY içerisinde önemli bir yer işgal etmektedir.
Günümüzde, tedarik zincirinin birer halkaları olan, müşteriler, üretici işletmeler ve
üretici işletmelerin hammadde tedarik ettiği işletmeler farklı şehirlerde, farklı ülkelerde
ve hatta farklı kıtalarda olabilmektedir. Bu durum, halkalar arasında iletişim ve bilgi
paylaşımı sorunlarını da ortaya çıkarmıştır.
Geçmişte işletmeler kurumsal bilgilerini diğer işletmelerle paylaşmaya sıcak
bakmıyorlar ve bunu bir risk olarak görüyorlardı. Ancak bu anlayış, son yıllarda
değişmek zorunda kalmıştır. Tedarikçileri ile etkin iletişim ve bilgi paylaşımı yapan
işletmeler rekabette bir adım önde olmuşlardır. Dünya çapına yayılmış çok sayıda
tedarikçiyi yönetmek, onlarla etkin iletişim ve bilgi paylaşımı yaparak stratejik
ortaklıklar kurmak zor bir süreçtir. Ancak, bu amaca hizmet eden bir çok bilişim
teknolojisi ve sistemi de geliştirilmiştir.
İşletmelerin bu konudaki en büyük yardımcısı ERP yazılımlarıdır. Bu yazılımların
hemen hemen hepsinde “satınalma“ modülü bulunur. Yoksada, en azından “satınalma“
23

süreçlerini içeren fonksiyonları olur. İşletme içerisinde doğan satınalma ihtiyaçları
(satınalma talepleri) bu sisteme girilir ve gerekli birleştirmeler (konsolidasyon) sistem
tarafından yapılarak satınalma siparişlerine dönüştürülür. Bu satınalma siparişlerinin
çıktısı alınarak ilgili tedarikçilere gönderilir. Ondan sonra, sipariş edilen ürünler gelir ve
mal kabulleri yapılarak stoklara alınır. Mevcut ERP yazılımlarının tamamı buraya kadar
olan süreci kapsar. Ancak, çeşitli analizlerle tedarikçi değerlendirmesi yapılmak
istendiğinde ERP yazılımlarından istenen verim alınamaz.
Bundan dolayı, ERP yazılımı üreten firmalar çeşitli rapor ve analiz fonksiyonlarını
içeren SRM modülleri geliştirmişlerdir. Bana göre de bu mantıklıdır. Çünkü, ERP
yazılımı kullanan her işletme, matematik, istatistik ve analitik yöntemlerle analiz
etmiyor yada en azından henüz o aşamaya gelememiş oluyor. Bu aşamada, işletmelerin
cevaplarını aradığı sorulardan bazıları:


Tedarikçiler, istenen ürünleri istendiği zamanda, istendiği miktarda ve istendiği
kalitede teslim edebiliyorlarmı?



Tedarikçileri bir değerlendirme yaparak “iyi“, “vasat“, “kötü“ şeklinde bir
sınıflandırma yapabilirmiyim?



Hangileri ile çalışmaya devam etmeliyim, hangileri ile çalışmayı bırakmalıyım?



İstendiği zamanda ve özellikte (nicel, nitel, fiyat) gelmeyen ürünlerin maliyeti
nedir ? Ne gibi zarara yol açmaktadırlar.



Hangi tedarikçiden temin edilen hammaddelerle üretilen ürünler daha kaliteli ?
Müşteriler hangilerini daha çok beğeniyor?



Tedarikçi işletmem hammaddelerini nasıl ve nereden temin ediyor? Oda tedarik
ederken kalite muayenesine tabi tutuyormu?



Tedarikçi işletmem ürünleri gönderirken ne gibi kalite kontrol yöntemleri
uyguluyor?



Talep edilen ürünlerim yola çıktığında nasıl haberim olacak? İşletmeme doğru
gelen ve yolda olan ürünleri nasıl izleyebilirim?



Kendi ERP sistemimde (veritabanımda) oluşan sipariş bilgileri, tedarikçimin
kullandığı ERP sistemine (veritabanına) direkt olarak gönderebilir miyim?
24



Dünyada, ihtiyacım olan hammadde ve malzemeleri daha uygun fiyatta ve daha
kaliteli bir şekilde tedarik edebileceğim işletmeler varmı? Varsa nasıl irtibata
geçeceğim?

İdeal bir SRM sistemin yukarıdaki sorulara cevap verebilmesi beklenir. Bu konuda,
dünya çapında çalışan ve iyi kurgulanmış örnekler bulmak mümkündür. Ancak, sektörel
olarak bir değerlendirme yapıldığında, en iyi örnekler global olarak çalışan otomotiv
“ana sanayi“ işletmelerinde görülmektedir. Çünkü bir motorlu aracı üretebilmek için
dünya çapında binlerce tedarikçi ile çalışılması gerekmektedir. Bundan dolayı, SRM
sistemlerinin geliştirilmesinde otomotiv ana sanayi işletmelerinin öncülük ettiğini
söylemek mümkündür. Bir motorlu aracın binlerce parçadan meydana geldiğini
düşünürsek, iyi kurgulanmış bir SRM sistemi olmadan üretim yapabilmek bile mümkün
değildir. Bu işletmeler, operasyonel maliyetlerini azaltırken ürün kalitelerini de
artırmışlardır. Bunun faaliyetler sonucunda, müşteri memnuniyeti, karlılık ve büyüme
kendiliğinden gelmiştir.

5.5 CRM
CRM (Customer Releationship Management) açılımı Müşteri İlişkileri Yönetimi (MİY)
anlamına gelmektedir. Müşterileri anlamak, onların ihtiyaç ve beklentilerine uygun ürün
ve hizmetleri üretmektir. Bu tanıma uygun hareket etmeyi öngören bir yönetim biçimi
ve iş stratejisidir. Tanımdan da anlaşılacağı üzere, CRM baştan aşağı tüm işletme
süreçlerini kapsamaktadır. Çünkü, müşteri ilişkilerinin temelini üretilen ürünler ve
hizmetler teşkil eder. Ürün ve hizmet üretimi ise, satınalma, (tedarik) üretim, kalite,
lojistik, satış ve pazarlama faaliyetlerini kapsayan bir süreçtir.
Son yıllarda daha fazla gündeme gelen ve popüler olan bir kavramdırr. Çünkü, pazarda
aynı ürün veya hizmeti üreten bir çok işletme kurulmuş, alternatifler çoğalmıştır. Buda
doğal olarak işletmeler arasında kıyasıya bir rekabete yol açmıştır. CRM konusunda
yüksek öğretim seviyesinde bölümler ve dersler açılmış, bir çok makale ve tez
yayınlanmıştır. Günümüz modern işletmelerinin çoğunluğu, CRM kavramını duymuş
veya en azından “Müşteri İlişkileri Yönetimi” kavramının önemini anlamıştır.
25

CRM kavramı çok geniş ve neredeyse tüm tedarik zinciri süresince ele alınması
(düşünülmesi) gereken bir kavram olduğundan dolayı, pratik uygulamada bu kavramın
içerisi olması gerektiği gibi doldurulamamaktır. Özellikle, SRM sistemleri ile bağlantısı
kurulamamaktadır. Bir çok işletme, CRM adı altında farklı uygulamalar yapmaktadır.
Genelde, CRM bir boyutu ile değerlendirilmektedir. Örnek olarak, bazı işletmeler
müşterilere sürekli SMS veya E-Mail göndermeyi, sitelerinde canlı müşteri temsilcisi ile
görüşme imkanı sağlamayı, kendilerinden ürün veya hizmet alan müşterileri merkezden
aramayı, müşterinin yerine ürün seçerek uygun ürün kombinasyonları seçmeyi, sürekli
reklam ve promosyon yapmayı CRM olarak değerlendirmektedir. Bütün bunları yapan
bir işletmeden ürün alıp sonra yasal süreleri içinde iade etmek istediğinizde ise sorunlar
başlamaktadır. Özetle, CRM kavramı bir yeni satış ve pazarlama faaliyeti olarak
değerlendirilmektedir.
Bunun en önemli sebebi ise, bir çok işletme için CRM kavramının içini doldurmak
demek, adeta bünyeye dışarıdan bir doku nakli yapmak demektir. Bu durumda, işletme
bünyesi bu gerçek CRM uygulamalarını kabul etmeyecektir. Çünkü, o işletmenin
kuruluş amacı, müşterilerin ihtiyaç ve beklentilerini karşılayarak müşteri memnuniyetini
sağlamak değildir. Maaledef, bir çok işletme günü kurtarmak ve kısa zamanda çok para
kazanmak amacıyla kurulmaktadır. Paydaşlarından haberi olmayan, müşterilerini
tedarik zincirinin son halkası olan bir iş ortağı olarak henüz göremeyen bir çok işletme
vardır.
Bana göre, bir işletmeye (özellikle üretim işletmeleri) sonradan tam anlamıyla bir CRM
sistemi kurulamaz. Çünkü, hiç bir işletme (özellikle üretim işletmeleri) kuruldukdan
sonra, tüm süreçlerini baştan aşağı değiştiremez. Bundan dolayı, CRM mantığı ve bakış
açısı bir işletmenin doğasında ya vardır yada yoktur. Bu duruma örnek olarak, çeşitli
kimyasal sentetik ürünlerden “çok ucuz” maliyetlerle kalitesiz “suni deri” den yapılmış
giysiler üretip, bunları da “yüksek” fiyatlara satarak iyi karlar elde etmeyi hedeflemiş
bir işletmede, CRM kavramının tam anlamıyla oturması beklenemez.
26

5.6 EDI
EDI (Electronic Data Interchange) Elektronik Veri Alışverişi anlamına gelmektedir.
Tedarik zinciri içerisindeki işletmeler arasındaki bilgi ve belge akışının bilgisayarlar
üzerinden (elektronik ortam) yapılabilmesi için geliştirilmiş olan bir ticari veri yapısıdır.
Uluslararası boyutta bir standart veri yapısı geliştirme çalışmaları 1970 lerde başlamış
ve ilk kabul edilen standart 1987 yılında olmuştur. (ISO Standardı UN/EDIFACT) Daha
sonra farklı kurumlar tarafından çeşitli EDI formatları geliştirilmiştir. (VDA, ODETTE)
Bu şekilde veri yapısı standardı geliştirme ihtiyacı neden ortaya çıkmıştır? 1950 lerden
sonra, uluslararası ticaretin boyutu artmış, farklı ülkelerde bulunan tedarikçiler ve
üreticiler birlikte çalışmaya başlayarak iş ortaklıkları kurmuşlardır. Bu durum
beraberinde bilgi ve belge paylaşım sorunlarını doğurmuştur. Klasik yöntemde, bir
üretici işletmenin kendi bilişim sisteminden oluşturduğu satınalma siparişlerinin kağıt
çıktıları alınarak fax çekilmektedir. Tedarikçi tarafından alınan bu sfax üzerindeki
sipariş bilgiler tekrar tedarikçinin bilişim sistemine girilmektedir. Bu durum hem zaman
kaybına hemde hatalara yok açabilmektedir. Bilgisayar teknolojilerinde gelişmeler
sayesinde, üreticiler siparişlerini tedarikçilere elektronik posta (e-mail) yoluyla
göndermeye başladılar. Bu durumda, sipariş elektronik olarak gönderilmiş oluyordu
ancak tedarikçinin bilişim sistemine girişi yine manuel şekilde yapılıyordu. Bundan
dolayı istenen hız ve verim sağlanamıyordu. Tedarikçilerden üretici firmalara
gönderilern faturalar, teslimat notları gibi belgerin girişi ve işlenmesi de üretici firma
tarafında büyük bir sorun teşkil ediyor ve çeşitli hatalara yol açabiliyordu.
Tüm bu sorunların çözümü amacıyla, uluslararası standart bir veri yapısı geliştirilmiştir.
Bu yapıdaki verileri, önde gelen ERP yazılımları okuyabilmekte ve anlayabilmektedir.
Aynı şekilde, teslimat notları (delivery note) ve fatura gibi belgeler de EDI mesajları
şeklinde üreticilerin bilişim sistemlerine gönderilir.
27

6. DHL WORLDWIDE TEDARİK ZİNCİRİ UYGULAMALARI
Bu bölümde, lojistikden tedarik zincirine geçiş sürecindeki en somut örneklerden birisi
olan DHL Worldwide firmasının son yıllarda başlatmış olduğu tedarik zinciri
uygulamalarına yer vereceğiz.
DHL Worldwide firması, dünyanın en büyük lojistik firmalarından birisi olarak, global
ve yerel deneyimlerden yararlanarak, müşterilerin tedarik zincirine değer katan
kapsamlı hizmetler sunmaktadır. İlk danışmanlık ve tasarım adımlarından son teslimat
anına ve hatta tersine lojistiğe kadar, tüm sektörlere özel tedarik zinciri çözümleri
üretmektedir. Bu çözümler ve aşamaları aşağıda belirtilmiştir.
6.1 Plan (Tedarik Zinciri Analizi ve Tasarımı)
DHL, tedarik zinciri danışmanlığı ve ağ tasarımı çalışmalarında büyük resmin
görülmesine yardım eder. Daha iyi müşteri hizmetleri sunabilmek adına optimize
edilebilir sorulara cevaplar arar. Tüm tedarik zinciri boyunca değişiklikleri teşvik
edecek ve yönetecek stratejik ortaklıklar kurulur.
Karbon salınımını azaltarak, çevre kanunlarına uygun hareket edilmesini sağlar. DHL,
müşterilerinin karbon salınımı azaltma sürecini hızlandırmak için çalışmaktadır.
Doğrudan veya dolaylı karbon emisyonlarını değerlendirerek, azaltarak, değiştirerek ve
bazı durumlarda nötr hale getirerek sera gazı azaltma stratejilerini oluşturabilir ve
yürütebilir.

6.2 Kaynak
DHL’in satın alma uzmanları esas ürünler dışındaki birçok ürün üzerinde maliyetlerden
önemli oranda tasarruf edilmesini sağlar. Promosyon malzemelerinden tüketim
malzemelerine, iş kıyafetlerinden faaliyetler için gerekli yedek parçalara ve yeniden
satılamayacak diğer mallara kadar tüm ürünler için bu hizmetler sunulur. Endüstri
28

sektörü ne olursa olsun DHL üretim tesisine hammaddelerin sorunsuz bir şekilde
girmesini sağlamak için hammadde depolama hizmetleri sunar. Bunlar;


Yük boşaltma



Gruplama, birleştirme ve konsolidasyon



Depolama



Sipariş işleme



Envanter yönetimi ve optimizasyonu



Sipariş toplama, paketleme ve gönderme



Tesis içi lojistik – ikmal (Tam zamanında-JIT ve KANBAN)



Gümrük komisyonculuğu ve beyanlar



Kalite kontrol/Kalite Güvence Testleri



Tedarikçi merkezleri

Aynı zamanda maliyetleri azaltmak ve karbon salınımını minimuma indirmek için
mümkün olan her yerde mal kabul ve mal teslim taşımacılığı hizmetlerini birleştirerek,
çözüm üretmek için müşteri ile birlikte çalışır. DHL, yüksek hacimdeki az işlenmiş
malların dünya genelindeki depolara ve doğrudan üretim tesislerine ihracatı ve ithalatı
faaliyetlerini de yürütmektedir.
Günümüzde üreticiler ürünlerini, tüketicilerin bütçelerine uygun fiyatlarla satışa
sunabilmek için, daha düşük maliyetli üretim yerlerini tercih ediyorlar. Bu nedenle
tedarik zincirinin uzamasına rağmen tüketiciler giderek daha talepkar olmaya
başlıyorlar. Dünya ekonomisindeki değişimler sonucu satın alma kararları da sürekli
değişiyor ve bu durum tedarik zincirini bir çok zorluk ile karşı karşıya getiriyor.
6.3 Üretim
Malzemelerin tedarikçiden çıkışından üreticinin üretim hattında girmesine kadar tedarik
zinciri çalışmasındaki araçlar, müşterilere tüm tedarik zincirini kontrol etme becerisi
verir. Gerçek zamanlı izlenebilirlik sağlayarak envanter taşıma maliyetlerini azaltır,
teslimat sürelerine daha uygun hareket edilerek ve pazardaki değişen koşullara çabuk
adapte olmayı sağlar.
29

Tesis içi lojistik hizmetleri ham maddelerin, bileşenlerin ve kısmi montaj
malzemelerinin, mamul mallara dönüştürülmek üzere üretim tesisi içinde stok
alanlarından veya hat tarafından üretim alanlarına taşınmasını ve aynı zamanda mamul
malların fabrika kapısında teslimatını da içerir. DHL iş gücü yönetimi, saha yönetimi,
tesis içi rotalama ve arıtma-ayıklama hizmetleri gibi görevleri yerine getirerek müşteri
üretim ekibine destek olur.

6.4 Depolama
Sunulan hizmetlerin ve çözümlerin temelinde, kar ve zararı etkileyen avantajlar sunan
özel bir depo tasarlanması ve işletilmesi yatmaktadır. Operasyonel mükemmellik
üzerine odaklanarak, tüm faaliyetler boyunca aynı kalitenin sunulması sağlanır. Mamul
mallar için depo hizmetleri aşağıdakileri içermektedir:


Depo/dağıtım merkezi tasarımı ve danışmanlığı



Dedike ve çok kullanıcılı operasyonlar



Ortam sıcaklığında, soğutulmuş, dondurulmuş ve karma operasyonlar



Gümrük işlemleri/antrepoo



Tren yoluna bağlı depolar



Otomasyon ve otomatik tasnif sistemleri



Çapraz sevkiyat(Cross-docking)



IT çözümlerinin entegre edilmesi (örnek WMS ve ara yüz oluşturma)



Envanter yönetimi ve optimizasyon



Mal kabul ve malın yerleştirilmesi



Barkod takma, RFID işaretleme ve etiketleme



Depolama



Sipariş toplama (birim, koli veya palet), paketleme ve sevkiyat



Katma Değerli Hizmetler (Örneğin etiketleme ve paketleme hizmetleri)



İade edilen malların işlenmesi



Paketlerin geri dönüşümü, yaşam süresi sona ermiş (EOL) ürünler ve atık
malzemeler



Yeniden kullanılabilir taşıma ekipmanı yönetimi.
30

6.5 Teslimat
Sevkiyat hizmetlerinin etkin yönetimi, çok yüksek bir maliyeti rekabet açısından önemli
bir avantaja dönüştürebilir. DHL nakliye yönetimi çözümleri aşağıdaki temel
hizmetlerden oluşur:


Tedarikçilerden toplama



Ana hat taşıması



Mağazaya teslimat



Tersine lojistik



Takip ve İzleme/Elektronik Veri Değişimi (EDI) izlenebilirliği çözümleri



Aktarma merkezi ve konsolidasyon



Kapıya teslimat



Yönetilen nakliye hizmetleri



Havayolu, deniz yolu ve karayolu taşımacılık hizmetleri



Ekspres paket teslimatı hizmetleri



Tedarik zinciri danışmanlığı, lojistik ağı stratejisi ve sevkiyat modellemesi



Taşıyıcı firma yönetimi



Kontrol kulesi hizmetleri

6.6 İade (Ters Lojistik)
İade (Ters Lojistik) varlıkların değerini maksimuma çıkarmak ve çevre üzerindeki
etkilerini minimuma indirmek için iade edilen malların akışının sorunsuz bir şekilde
gerçekleştirilmesi ve paketleme hizmetlerinin sunulmasıdır.
Başarılı bir tedarik zincirinin anahtarı sadece ürünlerin nasıl dağıtacağının planlanması
değil aynı zamanda müşterilerden gelen iade veya kullanılamayacak olan ürünleri nasıl
geri toplanacağının da planlanmasıdır. İade edilen ürünlerin etkin şekilde yönetilmesi,
malzemenin yeniden kazanılmasına, hurda ve atık miktarının azaltılmasına ve müşteri
memnuniyetinin sağlanmasına olanak verir. Bu kapsamda verilen hizmetler:
31



Ürünlerin müşterinin sahasından geri toplanması



Geri dönen ürünlerin yönetimi, alınması, tasnif edilmesi, denetlenmesi ve imha
edilmesi



Ekspres teslimat, “taşınma esnasında zarar gören ürünün” değiştirilmesi
32

7. SONUÇ
Günümüzde, işletmelerin sürdürülebilir bir rekabet avantajı sağlaması için tam
anlamıyla bir tedarik zinciri ağına sahip olmaları gerekmektedir. Çalışmada belirtilen,
bilişim teknolojileri ve bilişim sistemleri bunun için sadece bir araçtır. İşletmeler, bu
modern teknolojileri kullandıkça bir gelişim sağlayacaklardır. Ancak, tam anlamıyla bir
tedarik zinciri sistemine sahip olmak sadece teknolojiye yatırım yapmakla mümkün
değildir. Çünkü, bilişim teknolojilerini ve bilişim sistemlerini kullananlar da, iş süreçleri
içerisinde yer alan insanlardır. Bundan dolayı, işletmeler mevcut durumla yetinmemeli,
iş süreçlerini sürekli iyileştirmeye çalışmalılar. İş süreçlerinde yanlışlıklar bulunan bir
işletmede, bilişim sistemlerinin doğru sonuçlar üretmesi, verimli çalışması mümkün
değildir.
33

8.KAYNAKLAR
[1] BAŞKOL, M., BİR REKABET ARACI OLARAK TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ:
STARTEJİ VE YAKLAŞIMLAR, Süleyman Demirel Üniversitesi Vizyoner Dergisi,
Y.2011, C.3, S.5. s.13-27
[2] UZUN, A., KARATAŞ, E., TEDARİKÇİ-MÜŞTERİ İLİŞKİLERİNİN STOKLAR
AÇISINDAN TEDARİK ZİNCİRİ PERFORMANSINA ETKİSİ, Atatürk Üniversitesi
İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt: 26, Sayı: 2, 2012
[3] ÖZDEMİR, A. İ., TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİNİN GELİŞİMİ, SÜREÇLERİ VE
YARARLARI, Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Sayı:
23, Temmuz-Aralık 2004, ss. 87-96.
[4] YÜKSEL, H., TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİNDE BİLGİ SİSTEMLERİNİN
ÖNEMİ, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 4, Sayı 3,
2002
[5] ERTUĞRUL, İ. OTOMOTİV ENDÜSTRİSİNDE TEDARİK ZİNCİRİ AĞININ
KARMA TAMSAYILI PROGRAMLAMA MODELİ İLE TASARIMI, Ege Akademik
Bakış Dergisi, 9 (1) 2009: 213-229
[6] TEZ, H.Ö., TEZ, E., TEDARİK ZİNCİRİNDE KARŞILAŞILAN SORUNLARIN
FMEA İLE ÇÖZÜMLENMESİ VE YÖNETİLMESİ: OTOMOTİV SEKTÖRÜNDE
BİR UYGULAMA, ORGANİZASYON VE YÖNETİM BİLİMLERİ DERGİSİ, Cilt
4, Sayı 2, 2012 ISSN: 1309 -8039 (Online)
[7] GÜLEŞ, H.K., ÇAĞLIYAN, V., TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ BAĞLAMINDA
ÜRÜN YENİLİĞİNE TEDARİKÇİ KATILIMI, Niğde Üniversitesi İİBF Dergisi,
2010, Cilt:3, Sayı:1, s.30-40
[8] ÖZDEMİR, A.İ., DOĞAN, Ö., TEDARİK ZİNCİRİ ENTEGRASYONU VE BİLGİ
TEKNOLOJİLERİ, Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayı: 28
Yıl: 2010/1 (19-41 s.)
[9] SAATÇIOĞLU, Ö.Y., RFID TEKNOLOJİSİ: FIRSATLAR, ENGELLER VE
ÖRNEK UYGULAMALAR, Makale, Dokuz Eylül Üniversitesi, Deniz İşletmeciliği
ve Yönetimi Yüksek Okulu
[10] ARTAN, S., KALAYCI, C., İNTERNETİN ULUSLARARASI TİCARET
ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ: OECD ÜLKELERİ ÖRNEĞİ, Doğuş Üniversitesi
Dergisi, 10 (2) 2009, 175-187
[11] PAKSOY, T., TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİNDE DAĞITIM AĞLARININ
TASARIMI VE OPTİMİZASYONU: MALZEME İHTİYAÇ KISITI ALTINDA
STRATEJİK BİR ÜRETİM-DAĞITIM MODELİ, Makale, Selçuk Üniversitesi
Mühendislik Mimarlık Fakültesi

More Related Content

What's hot

Tedarik zinciri yönetimi sunum
Tedarik zinciri yönetimi sunumTedarik zinciri yönetimi sunum
Tedarik zinciri yönetimi sunumMerve Ülkü
 
Tedarik Zinciri Performans Ölçümü
Tedarik Zinciri Performans ÖlçümüTedarik Zinciri Performans Ölçümü
Tedarik Zinciri Performans ÖlçümüDuran Güler
 
Tedarik zinciri yönetimi ders notları
Tedarik zinciri yönetimi ders notlarıTedarik zinciri yönetimi ders notları
Tedarik zinciri yönetimi ders notlarıdogangurd
 
Tedarik Zinciri Sistemleri, YöNetimi, Modelleri Ve Performans öLçüTleri
Tedarik Zinciri Sistemleri, YöNetimi, Modelleri Ve Performans öLçüTleriTedarik Zinciri Sistemleri, YöNetimi, Modelleri Ve Performans öLçüTleri
Tedarik Zinciri Sistemleri, YöNetimi, Modelleri Ve Performans öLçüTleriCafer SALCAN
 
Tedarik zinciri
Tedarik zinciriTedarik zinciri
Tedarik zinciridogangurd
 
Tedarik Zinciri & Lojistik Yonetimi
Tedarik Zinciri & Lojistik YonetimiTedarik Zinciri & Lojistik Yonetimi
Tedarik Zinciri & Lojistik YonetimiCafer SALCAN
 
toyotanın tedarik zinciri
toyotanın tedarik zinciritoyotanın tedarik zinciri
toyotanın tedarik zinciriBetul Kesimal
 
Lojistik Yonetimi
Lojistik YonetimiLojistik Yonetimi
Lojistik YonetimiEren YAMAN
 
Supply Chain Process Improvement
Supply Chain Process ImprovementSupply Chain Process Improvement
Supply Chain Process Improvementsinghmk74
 
TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ _ 6 sektörde En İyi Uygulama Örnekleri
TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ _  6 sektörde En İyi Uygulama ÖrnekleriTEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ _  6 sektörde En İyi Uygulama Örnekleri
TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ _ 6 sektörde En İyi Uygulama ÖrnekleriCan Atasoy
 
Tedarik Zinciri Temel Kavramlar
Tedarik Zinciri Temel KavramlarTedarik Zinciri Temel Kavramlar
Tedarik Zinciri Temel KavramlarDuran Güler
 
Üç Otomotiv Üreticisinin Tedarik Zinciri Değerlendirmesi
Üç Otomotiv Üreticisinin Tedarik Zinciri DeğerlendirmesiÜç Otomotiv Üreticisinin Tedarik Zinciri Değerlendirmesi
Üç Otomotiv Üreticisinin Tedarik Zinciri DeğerlendirmesiMelih Torlak
 
Tedarik Zincirinde Ağ Tasarımı
Tedarik Zincirinde Ağ TasarımıTedarik Zincirinde Ağ Tasarımı
Tedarik Zincirinde Ağ TasarımıCan Atasoy
 

What's hot (20)

Tedarik zinciri
Tedarik zinciriTedarik zinciri
Tedarik zinciri
 
Tedarik zinciri yönetimi sunum
Tedarik zinciri yönetimi sunumTedarik zinciri yönetimi sunum
Tedarik zinciri yönetimi sunum
 
Tedarik Zinciri Performans Ölçümü
Tedarik Zinciri Performans ÖlçümüTedarik Zinciri Performans Ölçümü
Tedarik Zinciri Performans Ölçümü
 
Tedarik zinciri yönetimi ders notları
Tedarik zinciri yönetimi ders notlarıTedarik zinciri yönetimi ders notları
Tedarik zinciri yönetimi ders notları
 
tedarik zinciri
tedarik zinciritedarik zinciri
tedarik zinciri
 
Tedarik Zinciri Sistemleri, YöNetimi, Modelleri Ve Performans öLçüTleri
Tedarik Zinciri Sistemleri, YöNetimi, Modelleri Ve Performans öLçüTleriTedarik Zinciri Sistemleri, YöNetimi, Modelleri Ve Performans öLçüTleri
Tedarik Zinciri Sistemleri, YöNetimi, Modelleri Ve Performans öLçüTleri
 
Tedarik zinciri
Tedarik zinciriTedarik zinciri
Tedarik zinciri
 
Tedarik Zinciri & Lojistik Yonetimi
Tedarik Zinciri & Lojistik YonetimiTedarik Zinciri & Lojistik Yonetimi
Tedarik Zinciri & Lojistik Yonetimi
 
Tedarik zinciri yonetimi & lojistik
Tedarik zinciri yonetimi & lojistikTedarik zinciri yonetimi & lojistik
Tedarik zinciri yonetimi & lojistik
 
toyotanın tedarik zinciri
toyotanın tedarik zinciritoyotanın tedarik zinciri
toyotanın tedarik zinciri
 
Supply chain management ppt
Supply chain management pptSupply chain management ppt
Supply chain management ppt
 
Lojistik Yonetimi
Lojistik YonetimiLojistik Yonetimi
Lojistik Yonetimi
 
Supply Chain Process Improvement
Supply Chain Process ImprovementSupply Chain Process Improvement
Supply Chain Process Improvement
 
Role of it in scm
Role of it in scmRole of it in scm
Role of it in scm
 
Auditing supply chain risk_management
Auditing supply chain risk_management Auditing supply chain risk_management
Auditing supply chain risk_management
 
TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ _ 6 sektörde En İyi Uygulama Örnekleri
TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ _  6 sektörde En İyi Uygulama ÖrnekleriTEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ _  6 sektörde En İyi Uygulama Örnekleri
TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ _ 6 sektörde En İyi Uygulama Örnekleri
 
Yönetim kurulu
Yönetim kuruluYönetim kurulu
Yönetim kurulu
 
Tedarik Zinciri Temel Kavramlar
Tedarik Zinciri Temel KavramlarTedarik Zinciri Temel Kavramlar
Tedarik Zinciri Temel Kavramlar
 
Üç Otomotiv Üreticisinin Tedarik Zinciri Değerlendirmesi
Üç Otomotiv Üreticisinin Tedarik Zinciri DeğerlendirmesiÜç Otomotiv Üreticisinin Tedarik Zinciri Değerlendirmesi
Üç Otomotiv Üreticisinin Tedarik Zinciri Değerlendirmesi
 
Tedarik Zincirinde Ağ Tasarımı
Tedarik Zincirinde Ağ TasarımıTedarik Zincirinde Ağ Tasarımı
Tedarik Zincirinde Ağ Tasarımı
 

Viewers also liked

Tedarik Zincirinde BT Uygulamaları
Tedarik Zincirinde BT UygulamalarıTedarik Zincirinde BT Uygulamaları
Tedarik Zincirinde BT UygulamalarıAhmet S.
 
17.bölüm tedarik zinciri yönetiminde bütünleşme ve internet
17.bölüm tedarik zinciri yönetiminde bütünleşme ve internet17.bölüm tedarik zinciri yönetiminde bütünleşme ve internet
17.bölüm tedarik zinciri yönetiminde bütünleşme ve internetSuleyman Bayindir
 
Tedarikçi İlişKileri Yönetimi Stratejileri
Tedarikçi İlişKileri Yönetimi StratejileriTedarikçi İlişKileri Yönetimi Stratejileri
Tedarikçi İlişKileri Yönetimi StratejileriMuhammed Akgun
 
3.Oracle Tedarik Maliyetlerini A
3.Oracle Tedarik Maliyetlerini A3.Oracle Tedarik Maliyetlerini A
3.Oracle Tedarik Maliyetlerini Atunag
 
Tedarik zinciri yönetimi
Tedarik zinciri yönetimiTedarik zinciri yönetimi
Tedarik zinciri yönetimiIbrahim Somar
 
Lojistik Bilişim Sistemleri
Lojistik Bilişim SistemleriLojistik Bilişim Sistemleri
Lojistik Bilişim Sistemleriertekg
 
Depolama teknolojileri hüseyin_körbalta
Depolama teknolojileri hüseyin_körbaltaDepolama teknolojileri hüseyin_körbalta
Depolama teknolojileri hüseyin_körbaltaCelal Karaca
 
use of IT in supply chain management
use of IT in supply chain managementuse of IT in supply chain management
use of IT in supply chain managementRohit Bhabal
 
Hastane planlama ve stok yöneti̇mi̇
Hastane planlama ve stok yöneti̇mi̇Hastane planlama ve stok yöneti̇mi̇
Hastane planlama ve stok yöneti̇mi̇dursun bayrav
 
WMS Performance Shootout 2010
WMS Performance Shootout 2010WMS Performance Shootout 2010
WMS Performance Shootout 2010Jeff McKenna
 

Viewers also liked (16)

Tedarik Zincirinde BT Uygulamaları
Tedarik Zincirinde BT UygulamalarıTedarik Zincirinde BT Uygulamaları
Tedarik Zincirinde BT Uygulamaları
 
17.bölüm tedarik zinciri yönetiminde bütünleşme ve internet
17.bölüm tedarik zinciri yönetiminde bütünleşme ve internet17.bölüm tedarik zinciri yönetiminde bütünleşme ve internet
17.bölüm tedarik zinciri yönetiminde bütünleşme ve internet
 
Tedarikçi İlişKileri Yönetimi Stratejileri
Tedarikçi İlişKileri Yönetimi StratejileriTedarikçi İlişKileri Yönetimi Stratejileri
Tedarikçi İlişKileri Yönetimi Stratejileri
 
MRP MRPII ERP
MRP MRPII ERPMRP MRPII ERP
MRP MRPII ERP
 
3.Oracle Tedarik Maliyetlerini A
3.Oracle Tedarik Maliyetlerini A3.Oracle Tedarik Maliyetlerini A
3.Oracle Tedarik Maliyetlerini A
 
Tedarik zinciri yönetimi
Tedarik zinciri yönetimiTedarik zinciri yönetimi
Tedarik zinciri yönetimi
 
Depo 3
Depo 3Depo 3
Depo 3
 
Lojistik Bilişim Sistemleri
Lojistik Bilişim SistemleriLojistik Bilişim Sistemleri
Lojistik Bilişim Sistemleri
 
11.bölüm mobil pazarlama
11.bölüm mobil pazarlama11.bölüm mobil pazarlama
11.bölüm mobil pazarlama
 
Sap erp
Sap erpSap erp
Sap erp
 
Depolama teknolojileri hüseyin_körbalta
Depolama teknolojileri hüseyin_körbaltaDepolama teknolojileri hüseyin_körbalta
Depolama teknolojileri hüseyin_körbalta
 
use of IT in supply chain management
use of IT in supply chain managementuse of IT in supply chain management
use of IT in supply chain management
 
İKÜ UniTime
İKÜ UniTimeİKÜ UniTime
İKÜ UniTime
 
Hastane planlama ve stok yöneti̇mi̇
Hastane planlama ve stok yöneti̇mi̇Hastane planlama ve stok yöneti̇mi̇
Hastane planlama ve stok yöneti̇mi̇
 
WMS Performance Shootout 2010
WMS Performance Shootout 2010WMS Performance Shootout 2010
WMS Performance Shootout 2010
 
E-Ticaret Sunum 2013
E-Ticaret Sunum 2013E-Ticaret Sunum 2013
E-Ticaret Sunum 2013
 

Similar to Tedarik Zinciri Yönetiminde Bilişim Teknolojileri

Arşivleme hareketleri
Arşivleme hareketleriArşivleme hareketleri
Arşivleme hareketleriLibraryKTMU
 
İlişkisel Veritabanı Sistemleri ve NoSQL
İlişkisel Veritabanı Sistemleri ve NoSQLİlişkisel Veritabanı Sistemleri ve NoSQL
İlişkisel Veritabanı Sistemleri ve NoSQLMurat Azimli
 
Toplam kalite yönetimi
Toplam kalite yönetimiToplam kalite yönetimi
Toplam kalite yönetimiFezile Ishik
 
Toplam kalite yönetimi
Toplam kalite yönetimiToplam kalite yönetimi
Toplam kalite yönetimiFezile Ishik
 
Toplam kalite yönetimi
Toplam kalite yönetimiToplam kalite yönetimi
Toplam kalite yönetimiFezile Ishik
 
Veri Madenciliği (Data Mining)
Veri Madenciliği (Data Mining)Veri Madenciliği (Data Mining)
Veri Madenciliği (Data Mining)Murat Azimli
 
KÜMELENMEYLE KAPALI İNOVASYONDAN AÇIK İNOVASYONA
KÜMELENMEYLE KAPALI İNOVASYONDAN AÇIK İNOVASYONAKÜMELENMEYLE KAPALI İNOVASYONDAN AÇIK İNOVASYONA
KÜMELENMEYLE KAPALI İNOVASYONDAN AÇIK İNOVASYONAOptimist Dergi
 
Tedari̇k zi̇nci̇ri̇ yöneti̇mi̇ni̇n temelleri̇
Tedari̇k zi̇nci̇ri̇ yöneti̇mi̇ni̇n temelleri̇Tedari̇k zi̇nci̇ri̇ yöneti̇mi̇ni̇n temelleri̇
Tedari̇k zi̇nci̇ri̇ yöneti̇mi̇ni̇n temelleri̇Dr. Lutfi Apiliogullari
 
ODALAR VE BORSALAR İÇİN TEMEL İSTATİSTİK YÖNTEMLER
ODALAR VE BORSALAR İÇİN TEMEL İSTATİSTİK YÖNTEMLERODALAR VE BORSALAR İÇİN TEMEL İSTATİSTİK YÖNTEMLER
ODALAR VE BORSALAR İÇİN TEMEL İSTATİSTİK YÖNTEMLERAtilla YARDIMCI
 
İşte Teknoloji - Mart Ayı Sayısı Röportaj.pdf
İşte Teknoloji - Mart Ayı Sayısı Röportaj.pdfİşte Teknoloji - Mart Ayı Sayısı Röportaj.pdf
İşte Teknoloji - Mart Ayı Sayısı Röportaj.pdfTrustlife
 
TEDAR__K Z__NC__R__ PERFORMANSININ DE__ERLEND__R__LMES__NDE KULLANILAN DE____...
TEDAR__K Z__NC__R__ PERFORMANSININ DE__ERLEND__R__LMES__NDE KULLANILAN DE____...TEDAR__K Z__NC__R__ PERFORMANSININ DE__ERLEND__R__LMES__NDE KULLANILAN DE____...
TEDAR__K Z__NC__R__ PERFORMANSININ DE__ERLEND__R__LMES__NDE KULLANILAN DE____...KaanUur3
 
Saglikbilisimzirvesi.org docs-sbz15-katalog.pdf
Saglikbilisimzirvesi.org docs-sbz15-katalog.pdfSaglikbilisimzirvesi.org docs-sbz15-katalog.pdf
Saglikbilisimzirvesi.org docs-sbz15-katalog.pdfAras Dagli
 
Y.nasuh erturan essay
Y.nasuh erturan essayY.nasuh erturan essay
Y.nasuh erturan essayYusuf Erturan
 
BT Günlüğü Mayıs - Haziran 2016
BT Günlüğü Mayıs - Haziran 2016BT Günlüğü Mayıs - Haziran 2016
BT Günlüğü Mayıs - Haziran 2016Eylül Medya
 

Similar to Tedarik Zinciri Yönetiminde Bilişim Teknolojileri (20)

Arşivleme hareketleri
Arşivleme hareketleriArşivleme hareketleri
Arşivleme hareketleri
 
İlişkisel Veritabanı Sistemleri ve NoSQL
İlişkisel Veritabanı Sistemleri ve NoSQLİlişkisel Veritabanı Sistemleri ve NoSQL
İlişkisel Veritabanı Sistemleri ve NoSQL
 
Tedarik zinciri çevikliği
Tedarik zinciri çevikliği Tedarik zinciri çevikliği
Tedarik zinciri çevikliği
 
Toplam kalite yönetimi
Toplam kalite yönetimiToplam kalite yönetimi
Toplam kalite yönetimi
 
Toplam kalite yönetimi
Toplam kalite yönetimiToplam kalite yönetimi
Toplam kalite yönetimi
 
Toplam kalite yönetimi
Toplam kalite yönetimiToplam kalite yönetimi
Toplam kalite yönetimi
 
Veri Madenciliği (Data Mining)
Veri Madenciliği (Data Mining)Veri Madenciliği (Data Mining)
Veri Madenciliği (Data Mining)
 
KÜMELENMEYLE KAPALI İNOVASYONDAN AÇIK İNOVASYONA
KÜMELENMEYLE KAPALI İNOVASYONDAN AÇIK İNOVASYONAKÜMELENMEYLE KAPALI İNOVASYONDAN AÇIK İNOVASYONA
KÜMELENMEYLE KAPALI İNOVASYONDAN AÇIK İNOVASYONA
 
Tedari̇k zi̇nci̇ri̇ yöneti̇mi̇ni̇n temelleri̇
Tedari̇k zi̇nci̇ri̇ yöneti̇mi̇ni̇n temelleri̇Tedari̇k zi̇nci̇ri̇ yöneti̇mi̇ni̇n temelleri̇
Tedari̇k zi̇nci̇ri̇ yöneti̇mi̇ni̇n temelleri̇
 
Sixsigma
SixsigmaSixsigma
Sixsigma
 
3 D Mehmet Tanyas
3 D   Mehmet Tanyas3 D   Mehmet Tanyas
3 D Mehmet Tanyas
 
ODALAR VE BORSALAR İÇİN TEMEL İSTATİSTİK YÖNTEMLER
ODALAR VE BORSALAR İÇİN TEMEL İSTATİSTİK YÖNTEMLERODALAR VE BORSALAR İÇİN TEMEL İSTATİSTİK YÖNTEMLER
ODALAR VE BORSALAR İÇİN TEMEL İSTATİSTİK YÖNTEMLER
 
Tekstil Endüstrisinde Enformasyon Olgusu
Tekstil Endüstrisinde Enformasyon OlgusuTekstil Endüstrisinde Enformasyon Olgusu
Tekstil Endüstrisinde Enformasyon Olgusu
 
E lojistik
E lojistikE lojistik
E lojistik
 
İşte Teknoloji - Mart Ayı Sayısı Röportaj.pdf
İşte Teknoloji - Mart Ayı Sayısı Röportaj.pdfİşte Teknoloji - Mart Ayı Sayısı Röportaj.pdf
İşte Teknoloji - Mart Ayı Sayısı Röportaj.pdf
 
TEDAR__K Z__NC__R__ PERFORMANSININ DE__ERLEND__R__LMES__NDE KULLANILAN DE____...
TEDAR__K Z__NC__R__ PERFORMANSININ DE__ERLEND__R__LMES__NDE KULLANILAN DE____...TEDAR__K Z__NC__R__ PERFORMANSININ DE__ERLEND__R__LMES__NDE KULLANILAN DE____...
TEDAR__K Z__NC__R__ PERFORMANSININ DE__ERLEND__R__LMES__NDE KULLANILAN DE____...
 
Saglikbilisimzirvesi.org docs-sbz15-katalog.pdf
Saglikbilisimzirvesi.org docs-sbz15-katalog.pdfSaglikbilisimzirvesi.org docs-sbz15-katalog.pdf
Saglikbilisimzirvesi.org docs-sbz15-katalog.pdf
 
Tedarik Zinciri YöNetimi
Tedarik Zinciri YöNetimiTedarik Zinciri YöNetimi
Tedarik Zinciri YöNetimi
 
Y.nasuh erturan essay
Y.nasuh erturan essayY.nasuh erturan essay
Y.nasuh erturan essay
 
BT Günlüğü Mayıs - Haziran 2016
BT Günlüğü Mayıs - Haziran 2016BT Günlüğü Mayıs - Haziran 2016
BT Günlüğü Mayıs - Haziran 2016
 

Tedarik Zinciri Yönetiminde Bilişim Teknolojileri

  • 1. i T.C. SAKARYA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİNDE KULLANILAN BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ TEDARİK ZİNCİRİ VE LOJİSTİKTE BT UYGULAMALARI DERSİ (ENF511) 2013-2014 GÜZ DÖNEMİ ÖDEVİ Murat AZİMLİ (1250E43037) Enstitü Anabilim Dalı : BİLİŞİM SİSTEMLERİ Enstitü Bilim Dalı : BİLİŞİM SİSTEMLERİ Öğretim Görevlisi : Yrd. Doç. Dr. Fatih ÇALLI Aralık 2013
  • 2. i İÇİNDEKİLER 1. GİRİŞ……………………………………………………………………....................1 2. TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ (TZY) NEDİR ?.....................................................3 3. TZY DE BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE BİLİŞİM SİSTEMLERİNİN ROLÜ …..5 4. TZY DE KULLANILAN BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ (BT)……………………….8 4.1 Internet / Extranet / Intranet …………………………………………………….8 4.2 GSM…………………………………………………………………………….11 4.3 GPRS / EDGE / 3G …………………………………………………………... 11 4.4 GPS…………………………………………………………………………….13 4.5 OT/VT ………………………………………………………………………... 14 4.5.1 Barkod………………………………………………………………… 15 4.5.2 RFID ………………………………………………………………….. 16 4.6 Veritabanı ve Sorgulama Dili (SQL)……………………………………………17 5. TZY DE KULLANILAN BİLİŞİM SİSTEMLERİ (BS) 5.1 MRP I…………………………………………………………………………..19 5.2 MRP II………………………………………………………………………….20 5.3 ERP……………………………………………………………………………..20 5.4 SRM…………………………………………………………………………….22 5.5 CRM …...………………………………………………………………………24 5.6 EDI…………………………………………………………………………….. 26 6. DHL WORLDWIDE TEDARİK ZİNCİRİ UYGULAMALARI ………………….27 6.1 Plan (Tedarik Zinciri Analizi ve Tasarımı) ……………………………………27 6.2 Kaynak………………………………………………………………………… 27 6.3 Üretim ……………………………………………………………………….... 28 6.4 Depolama ………………………………………………………………………29 6.5 Teslimat ………………………………………………………………………..30 6.6 İade (Ters Lojistik) …………………………………………………………….30 7. SONUÇ……………………………………………………………………………..32 8. KAYNAKLAR………………………………………………………………………33
  • 3. 1 1.GİRİŞ Son yıllarda sıkça duyulan, Tedarik Zinciri Yönetimi (TZY) nedir? Elle tutulabilen somut bir kavram mıdır? Yoksa tarifi kişiden kişiye değişen veya herkes için farklı bir anlam ifade eden soyut bir kavram mıdır? Bana göre, Tedarik Zinciri Yönetimi kavramı kendi kendini açıklayan bir kavramdır. “Tedarik“: İhtiyaç duyulan bir nesneyi (somut veya soyut) –çeşitli biçimlerde- temin etmektir, sağlamaktır. İnsanoğlu yaratıldığından beri, ihtiyaçlarını -çeşitli biçimlerdesağlayarak hayatta kalmaya çalışmıştır. İhtiyacı olan nesneleri bazen tek başına kendisi yapabilmiş (üretebilmiş), bazen de bulunduğu yerdeki doğal kaynaklar yetersiz kalmış, başka yerlerde bulunan kaynaklardan veya insanlardan –hazır- alarak temin etmiştir. Bu şekilde, insanlar arasındaki ilk “zincir“ kurulmaya başlanmıştır. İlk başlarda, insanların ihtiyaçları çok kısıtlıydı. İhtiyaçlarının büyük kısmı, beslenme, barınma ve güvenlik gibi temel ihtiyaçlardan oluşmaktaydı. Bu ihtiyaçları da, büyük oranda kendi bulunduğu yerdeki doğal kaynakları kullanarak veya çok yakınında bulunan diğer insanların yardımını alarak giderebiliyordu. (ailesinden, kabilesinden) Yani, “zincir“ çok küçüktü. Belki tek halkalı, belkide sadece 2 halkanın birleşmesinden oluşuyordu. Bundan dolayı yönetmesi de çok kolaydı. Günümüze baktığımızda ise, aslında insanın temel ihtiyaçlarının pek değişmediğini görebiliriz. Değişen ise, temel ihtiyaçlara bazı ek ihtiyaçların eklenmesi ve insanların bu ihtiyaçlarını karşılama biçimi olmuştur. İnsanlar artık ihtiyaçlarını daha kolay ve hızlı bir şekilde karşılamak istemektedirler. Bunun sonucunda, geçmişte bir yada bir kaç halkadan oluşan zincire yeni halkaların eklenmesiyle zincir çok büyümüş, yönetilmesi zorlaşmıştır. Bunun için, yakın bir geçmişe kadar kullanılan Çin’den Avrupa‘ya kadar uzanan tarihi “ipek yolu“ örneğini verebiliriz. Günümüzden bakıldığında basit ve kolay gibi görünse de, o zamanın koşullarını düşündüğümüzde, binlerce km uzaktan hayvanlarla çeşitli ürünleri aylarca süren yolculuklarla getirmek son derece zahmetli olduğu gibi, bugünkü ticaretin ve taşımacılığın taşıdığı risklerden çok daha fazlasını taşıyordu. Örneğin;
  • 4. 2 Binlerce km gittikten sonra aranan mallar bulunamadığında ne oluyordu? Dönüş yolunda, doğal felaketler veya çeşitli saldırılar sonucunda taşınan mallar kaybedildiğinde ne yapılması gerekiyordu? İnsanoğlu, bu riskleri azaltmak, ihtiyaçları daha hızlı, daha iyi -kaliteli- bir şekilde karşılamak için sürekli olarak bir çaba sarfetmiştir. Bunun sonucunda, her dönemde bir öncekinden daha iyi yöntemler ve araçlar bulmuş, yeni sistemler geliştirmiştir. TZY Sistemine de, bu çabaların ulaştığı son nokta diyebiliriz.
  • 5. 3 2.TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ (TZY) NEDİR ? Konuyla ilgili bir literatür taraması yapıldığında, TZY nin özünde aynı anlamı taşıyan çeşitli tanımlarının yapıldığı görülür. Bana göre, günümüz işletmelerinin yoğun rekabet içerisinde yaşayabilmelerini sağlayan yönetim faaliyetlerinin tümüdür. En kısa haliyle, günümüz koşullarının iş yapma biçimidir. İşletme içindeki ve dışındaki faaliyetlere, çok geniş bir açıdan ve bütünsel olarak bakan bir yönetim yaklaşımıdır. Geçmişte, bir kaç insanın bir araya gelerek yaptığı üretimler yerini yüzlerce, binlerce insanın bir arada çalıştığı “organizasyonlar“ olan “işletmelere“ bırakmıştır. Buna örnek olarak “süt“ üretimini verebiliriz. Süt normalde doğada hazır olarak bulunabilen bir üründür. Süt veren bir hayvandan, inekten, koyundan sadece “sağma“ yöntemi ile kolaylıkla elde edilebilir. Ancak, inekten veya koyundan süt sağlama işlemi son derece kolay olmasına rağmen, bu hayvanların yetiştirilmesi ve bakımı oldukça zahmetlidir. Bundan dolayı, sadece kendi süt ihtiyacı için bir hayvan beslemek günümüzde mantıklı değildir. Onun yerine, sütü marketten satınalma yoluyla sağlamak daha kolaydır. Ancak bu seferde, sütleri kaynağından toplayıp, nihai tüketicilere ulaştırmak için bir çalışma yapılması gerekmektedir. Doğadan hazır olarak elde edilebilen sütün, insanların kolayca ulaşabileceği bir hale getirebilmesi için kurulması gereken ağ (tedarik zinciri) Şekil 2.1 de basit olarak gösterilmiştir. Şekil 2.1: Şişe sütün tedarik zinciri
  • 6. 4 Şekil 2.1 den de anlaşılacağı gibi, zincir içerisinde yer alan halkaları tetikleyen ana unsur tüketicilerden gelen taleptir. Tüketicilerden talebin gelmesi ile, zincirin tüm halkaları çalışmaya başlamakta, tüketici talebinde olan tüm değişiklikler zincirin tüm halkalarını etkilemektedir. Ayrıca, tedarik zinciri ağının etkin bir şekilde çalışabilmesi için, şekilde oklarla gösterilen alanlarda güçlü lojistik ağlarının kurulması gerekmektedir. Şekil 2.2 de, tedarik zinciri içindeki talep ve ürün akış yönleri basit olarak gösterilmiştir. Şekil 2.2: TZ içerisindeki talep ve ürün akışı
  • 7. 5 3.TZY DE BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE BİLİŞİM SİSTEMLERİNİN ROLÜ TZ içerisindeki talep ve ürün hareketi, berabarinde fon ve bilgi akışını getirmektedir. Tüketiciden, üretici ve tedarikçilere doğru bir fon akışı olmaktadır. Bilgi ise, çift yönlü akışı ile diğerlerinden ayrılmaktadır. Etkin çalışan tedarik zincirleri incelendiğinde, zincir içerisindeki halkalar arasında hızlı ve doğru bilgi akışını sağladıkları görülmektedir. Tedarik zinciri içerisinde, bilgi paylaşım kalitesi ve düzeyi arttıkça, tedarik zinciri etkinliği de artmaktadır. Çünkü, zincir içerisindeki halkalar, tekbir vücutmuş gibi hareket edebilmeli, birbirleri arasında üst düzey stratejik ortaklıklar kurabilmelidir. Ancak bu şekilde, değişen tüketici taleplerine karşı zamanında ve doğru tepkiler verebilirler. Şekil 2.3 incelendiğinde, tedarik zinciri içerisindeki bilgi paylaşımının önemi daha iyi anlaşılacaktır. Günümüzdeki modern tedarik zincirleri karmaşık bir hal almış, tüketicilerin talepleri ve hareketlerinin önceden kestirilmesi zorlaşmıştır. Çünkü, alternatifler çoğalmıştır. Bir tüketici, birden fazla perakendeciden ürün alabilir, bir perakendeci de birden fazla dağıtıcıdan ürün tedarik edebilir. Dağıtıcılar da, birden fazla üreticiden ürün tedarik edebilirler. Bu durum, her seviyedeki işletme arasında kıyasıya bir rekabet yaşanmasına ve hep bir adım önde olma çabasına yol açmaktadır. Şekil 2.3: Tedarik zinciri ağlarının karmaşıklığı
  • 8. 6 Bundan dolayı, işletmeler arasında yaşanan kıyasıya rekabet ve var olma savaşında en önemli silah “bilgi“, “bilginin doğru kullanımı“, “bilginin yönetilmesi“, haline gelmiştir. Doğru bilen, değişikleri önceden bilen ve sezen işletmeler hep bir adım önde olmuştur. Bu bilgilerden yararlanarak her seviyede aldıkları kararlarda, doğru sonuçlara ulaşmışlar, kaynaklarını verimli kullanarak ürün kalitesini artırırken, maliyetlerini azaltmışlardır. Bu durum, ister tüketici olsun, ister başka bir müşteri olsun ideal noktadır ve müşteri memnuniyetini beraberinde getirmektedir. 1980‘li yıllara kadar, işletmeler zincir içerisinde yer alan diğer işletmelerle bilgi paylaşımına soğuk bakıyorlardı. Bu durumu, kendileri için bir risk olarak görüyorlardı. Bundan dolayı, daha çok kendi iç süreçlerindeki iyileştirmelere odaklanmışlardı. Bunlardan en önemlileri Toplam Kalite Yönetimi (TKY) ve Tam Zamanında Teslimat (JIT) dir. Ancak bu konuda yapılan çalışmalar yeterli doygunluğa ulaşmasına rağmen, istenen sonuçlar alınamamış, ideal noktaya gelinememiştir. Bunun için işletme dışındaki tedarik süreçleri ve satış süreçlerine yönelmişlerdir. Bu çalışmalar, Tedarikçi İlişkileri Yönetimi, (SRM), Müşteri İlişkileri Yönetimi (CRM) başlıkları altında toplanmıştır. İş dünyası kendi sorunlarına çözüm ararken, teknoloji dünyası da boş durmamıştır. Onlar da, sürekli bir yeniliğin peşinde koşmuşlar, bir öncekinden daha gelişmiş teknolojileri geliştirmeyi başarmışlardır. Yeni geliştirilen bu teknolojiler insanların ve iş dünyasının kullanımına sunulmuştur. İş dünyası tarafından kabul görmeyen, kullanılmayan teknojilerin yaşaması, yaygınlaşması ve bir endüstri standardı haline gelmesi mümkün değildir. Çünkü, hiç bir teknoloji, sadece geliştirmiş olmak için geliştirilmez. Her yeni teknoloji, mutlaka bir işe yaramalı, bir ihtiyacı gidermelidir. Sürekli bir rekabet içerisinde olan, hep daha “iyinin“ peşinde olan iş dünyasının, yeni teknolojilere kayıtsız kalması beklenemez. Hatta bazı işletmeler, kendi ana faaliyet konuları olmadığı halde, teknoloji geliştirmeleri için kaynak ve fon ayırmaktadır. Bunun en güzel örneği, elektronik ödeme teknolojilerine yaptıkları yatırımlarla, standartların belirlenmesine sağladıkları katkılarla gündeme gelen VISA ve MASTERCARD şirketleridir.
  • 9. 7 Bana göre, insanoğlunun geldiği noktayı anlamak için, gelişmeleri belirli bir noktadan kesip almak doğru değildir. Çünkü, her teknolojik gelişme bir önceki teknolojinin üzerine gelmiştir. Yeni teknolojileri anlayabilmek ve özellikle yeni bir teknoloji geliştirebilmek bir önceki teknolojiyi ve altındaki kuramları iyi bilmek gerekmektedir. Örneğin; kağıdın, tekerleğin, yazının, elektriğin ve içten yanmalı motorların icad edilmesi de zamanına göre büyük teknolojik gelişmelerdir. Bunların tamamı, başta insan ve iş yaşamı olmak üzere bütün dünyayı değişikliğe uğratmıştır. Bütün bu gelişmeleri irdelemek bu çalışmanın hedefi değildir. Bu çalışmada daha çok, 2.dünya savaşından sonra (1950 lerden sonra) geliştirilen ve başta Tedarik Zinciri süreci olmak üzere, insan yaşamını ve iş dünyasını derinden etkileyerek, yeni iş modellerinin ortaya çıkmasını sağlayan bilişim teknolojileri ve bu teknolojiler kullanılarak geliştirilen bilişim sistemlerine odaklanacağız..
  • 10. 8 4.TZY DE KULLANILAN BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ (BT) 4.1 Internet / Extranet / Intranet Internet teknolojisi, 1960 lı yıllarda yapılan araştırmalar sonucunda 1969 yılında ABD Savunma bakanlığına bağlı bir araştırma kurumu tarafından, tamamen askeri amaçlar için geliştirildi. Elbette ortaya çıkış amacı ve ilk hali bugünkü gibi değildi. Geliştirilmesindeki amaç, herhangi bir savaş veya nükleer saldırı durumunda, askeri birimlerdeki bilgisayarların kesintisiz bir şekilde iletişime devam etmesiydi. Geliştirilen bu ağ 1980 li yıllarda ABD devletinin diğer kurumların kullanımına, 1993 yılında ABD devlet kurumları dışında kalan kişi ve kurumların kullanımına açılarak ticarileşti. Internet, dünya üzerindeki tüm bilgisayarların TCP/IP (Transmission Control Protocol / Internet Protocol) protokolü ile birbirlerine bağlayan bir ağdır. Bu ağ, bilgisayarlar arası iletişimi (veri alış-verişini) sağlayarak insanların önemli bir ihtiyacını gidermiştir. Çünkü, internet öncesinde bir bilgisayara girilen bir bilgi sadece o bilgisayarda kalıyordu. Bilgisayarlar daha çok bilgi depolama (kaydetme) işine yarıyordu. Bu bilginin, başka bir bilgisayarda kullanılması gerektiğinde tekrar girilmesi yada herhangi bir depolama ünitesi kullanılarak taşınması (kopyalanması) gerekiyordu. Bundan dolayı, internet teknolojileri bilgisayar kullanan insanlar arasında, çok çabuk kabul görmüş ve kullanılmaya başlanmıştır. Elektronik alanındaki gelişmelerinde etkisiyle, bilgisayar haricinde kalan diğer elektronik cihazlardan da kullanılabilir hale gelmiştir. Bana göre, internet teknolojisi televizyonun, radyonun, telefonun ve faksın icadı kadar önemlidir. Çünkü, internet dünya üzerindeki bir çok insan ve kurum tarafından kabul görmüş, iletişim ve bilgi paylaşım aracı olarak yaygın şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Günümüzde bir çok insan internet üzerinden iş aramakta, ihtiyacı olan bilgileri ve ürünleri internet üzerinden araştırmakta beğendiklerini satın almakta, bankacılık, finans, ödeme hizmetlerini internet üzerinden yapabilmekte, eğitim kurumlarının içeriklerine ulaşarak eğitim hizmetleri alabilmektedir.
  • 11. 9 İnsanlar tarafından kabul gören ve yaygın olarak kullanılan bu teknolojiye, iş dünyasının kayıtsız kalması beklenemez. Çünkü, tıpkı insanlar gibi işletmelerinde insanlarla ve diğer işletmeler ile iletişim kurmaya, onlarla irtibata geçerek bilgi paylaşmaya ihtiyacı vardır. İşletmelerin faaliyetleri sonucu ortaya çıkan, milyarlarca byte büyüklüğünde operasyonel bilgi bulunmaktadır. Ortaya çıkan bu bilgilere başta bilgiyi üreten işletmenin kendisi olmak üzere, diğer işletmelerin ve insanların ihtiyaçları bulunmaktadır. Günümüzde, klasik olarak yapılan ticaret yerini artık internet teknolojisi kullanılarak yapılan sanal elektronik ticarete bırakmaya başlamıştır. (e-ticaret) Bu sayede, işletmeler daha geniş alanlara yayılmış olan tüketicilere ulaşabilmişler, tüketiciler de çok uzaklarda bulunan ancak, istedikleri kalitede ve fiyatta ürün sağlayabilen işletmelerden ürün tedarik edebilmişlerdir. Bunun sonucunda, tedarik zincirindeki halkalara yenileri eklenmiş, zincir daha da büyümüştür. Birbirini hiç görmemiş, farklı şehirlerde veya farklı ülkelerde bulunan insanlar ve işletmeler aynı zincirin birer halkası haline gelmişlerdir. Extranet, gerçekte internetten farklı bir teknoloji olmayıp, çoğunlukla internet alt yapısında olan protokolleri kullanmaktadır. Internetin, insanlar ve işletmeler arasındaki iletişimi hızlandırarak bilgiye ulaşımı kolaylaştırdığını belirtmiştik. İnsanların veya işletmelerin tüm bilgilerini internet üzerindeki herkesle paylaşmak istemediği durumlar olabilir. Çünkü, bu bilgilere herkesin ulaşmasında riskler ve sakıncalar olabilir. Bu gibi durumlarda, işletme içerisindeki bilgisayarlarda bulunan bilgilere, sadece ilgili (yetkili) kişi veya kurumların ulaşması istenebilir. Bunlar, bir banka için sadece müşterileri veya ilgili resmi kurumlar, bir üretim işletmesi için, sadece kendi tedarikçileri veya sadece müşteri işletmeleri olabilir. “Extranet“ uygulamalarına örnek olarak bankaları, otomotiv ana sanayi firmalarını ve edevlet uygulamalarını gösterebiliriz. Bankaların genelde milyonlarca müşterisi bulunmaktadır. Bu müşterilerin, her türlü işlem için şubelere akın ettiğini düşündüğümüzde, bankanın çok sayıda personel istihdam etmesi gerektiği açıktır.
  • 12. 10 Bunun yerine, her müşterisine bir kullanıcı adı ve şifre vererek, bir extranet uygulaması olan internet şubesine girmesini istemektedir. Bu şekilde, müşteri kendi işlemini kendisi daha hızlı bir şekilde yapmaktadır. (on-line) Bu sayede, bankalar operasyon maliyetlerini oldukça düşürürken, hızı-esnekliği, verimliliği ve müşteri memnuniyetini artırmışlardır. Bu durumu kendilerine sürdürülebilir bir rekabet avantajına dönüştürmeyi başarmışlardır. Intranet, bir kurum içerisinde bulunan bilgisayarlardan meydana gelen bir bilgisayar ağlarına verilen isimdir. Yani, bir kurum içerisinde bulunan ve genelde birbirlerine yakın konumda olan yerel bilgisayar ağlarıdır. (LAN-Local Area Network) Bu ağlar, internet protokolü olan TCP/IP protokolünü veya özel olarak geliştirilmiş farklı protokolleri kullanabilirler. Ancak, ağda bulunan her bilgisayarın internet ile direkt bir bağlantısı yoktur. Genelde, ağda bulunan bir sunucu üzerinden kontrollü bir şekilde internet erişimini gerçekleştirirler. (Gateway) Intranet ağlarını, kısaca bir kurumun kapalı devre (dışa kapalı) interneti olarak da tanımlayabiliriz. Kurumlarda üretilen veya saklanan bilgiler sadece o kurumu ilgilendirebilir. Bu tür bilgilere kurum ağı dışındaki herhangi bir bilgisayardan ulaşılması istenmeyebilir. Bu ihtiyaçdan dolayı, intranet yapıları ve uygulamaları geliştirilmiştir. Bu ağlara gelen bağlantı (erişim) istekleri, ağ girişine konan yönlendirici (router) cihazları ile engellenir. Bu sayede, istenmeyen kişilerin kurum ağına bağlanarak bilgilere ulaşması engellenmiş olur. Ayrıca, çok geniş alana yayılmış olan kurumlarda olabilir. Bu kurum içerisindeki bilgisayarlar birbirlerinden çok uzak lokasyonlarda olmalarına rağmen, bu ağın bir parçası olabilirler. Bu durum, yönlendirici (router) cihazlar ve sanal özel bağlantılar ile yönetilir. (VPN-Virtual Private Network)
  • 13. 11 4.2 GSM GSM (Global System for Mobile Communications - Mobil İletişim İçin Küresel Sistem) adından anlaşılacağı üzere, 1980 lerde geliştirilen bir kablosuz (mobile) cep telefonları üzerinden analog olarak sesli iletişim (haberleşme) yapmak üzere geliştirilen bir teknolojidir. İlk olarak Avrupa’da geliştirilmiş ve kullanılmış, zaman içerisinde dünyanın çeşitli bölgelerinde de yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Sonraki bölümlerde açıklayacağımız bir çok bilişim ve iletişim teknolojisine temel teşkil etmiş, GSM teknolojileri üzerine bir çok farklı teknolojiler geliştirilmiştir. GSM teknolojisinin insan yaşamına ve iş dünyasına getirdiği en büyük yenilik “taşınabilirlik” olmuştur. (mobilite) Çünkü, insanlar bu teknoloji sayesinde birbirleriyle iletişim kurmak için sabit bir yerde bulunma mecburiyetinden kurtuldular. Birbirleriyle istedikleri anda ve kesintisiz bir iletişim kurabilme özgürlüğüne kavuştular. Bu durum, sürekli rekabet içerisinde ve bir adım önde olma çabası içerisinde olan iş dünyasının iletişim sorunlarının da çözülmesinde önemli rol oynadı. Ülke çapında veya dünyanın farklı bölgelerine dağılmış olan işletme personeli (işletme personeli, iş ortakları vs.) ile istendiği anda kesintisiz ve hızlı bir iletişim kurulabilmesini sağladı. Bunun sonucunda, işletmeler değişen koşullara daha hızlı tepkiler vererek rekabet avantajı sağladılar. 4.3 GPRS / EDGE / 3G GRPS, EDGE ve 3G teknolojileri, birbirleriyle aynı işi yapan ve zaman içerisinde birbirlerinin yerini alan teknolojilerdir. Temel amaçları, GSM ağları üzerinden internet ağlarına bağlanmak, yüksek hızlarda metin ve görüntü aktararımını sağlamaktır. GPRS (General Packet Radio Service - Genel Paket Radyo Servisi) teknolojisinin amacı, GSM ağları üzerinden ses iletimine ek olarak veri (metin ve görüntü) aktarabilmektir. GSM ağları başlangıçta sadece ses aktarımı için tasarlanmıştı. Ancak zaman içinde, özellikle de internet teknolojilerinin gelişmesine paralel olarak mobil cihazlardan da internete bağlanarak metin ve görüntülere ulaşma ihtiyacı doğdu. Bu
  • 14. 12 ihtiyaç üzerine yapılan çalışmalarla GPRS teknolojileri GSM ağları üzerinde yaygın olarak kullanılmaya başlandı. GPRS yada 2.5G teknolojisi ile, internet ağları üzerinde bulunun her türlü veriye -GSM ağlarına erişilebilen- her yerden, cep telefonu yada bilgisayar gibi cihazlar kullanılarak erişim imkanı sağlanmıştır. Bu sayede, sahada bulunan işletme personelleri, taşıdıkları mobil cihazlar ile, GSM şebekesi üzerinden işletmenin bilgisayar ağlarına bağlanarak istedikleri veriye ulaşabilirler. Aynı zamanda, yaptıkları işler sırasında oluşan operasyonel verileri de online olarak işletme merkezine gönderebilirler. Örneğin, sahada topladıkları siparişleri, yaptıkları tahsilatları ve sevkiyatları online olarak işletme merkezine bildirebilirler. Bu durum, çok geniş bir alana yayılmış olan, hızlı ve doğru bilginin peşinde koşan iş dünyası için yeni fırsatların ve fikirlerin oluşmasına yol açmıştır. EDGE (Enhanced Data Rate for GSM Evolution - GSM Evrimi için Gelişmiş Veri Hızı) GPRS den sonra çıkan bir teknolojidir ve 2.75G olarak bilinmektedir. Temelde teknik bazı farklılıklar olmasına rağmen amacı GPRS ile aynıdır. Kısaca geliştirilmiş GPRS de diyebiliriz. Son yıllarda, internet üzerindeki bilgi boyutlarının büyümesi ve GSM ağları kullanıcı sayısının artması ile mevcut GPRS teknolojisi yetersiz kalmış ve geliştirilmesi gerekmiştir. Bunun insanlara ve iş dünyası yansıması ise, daha kaliteli ve hızlı bir veri iletişimi olmuştur. Bu sayede, GSM şebekeleri üzerinden aktarılması mümkün olmayan büyük hacimli bilgilerin aktarılması sağlanmıştır. 3G (3rd Generation) mobil cihazların GSM ağları üzerinden internet ağına bağlanarak metin ve görüntü aktarımını sağlayan en gelişmiş teknolojidir. Önceki nesil mobil veri aktarım teknolojilerine göre oldukça hızlı ve güvenlidir. Bu teknoloji sayesinde, çok yüksek miktardaki veri mobil cihazlar arasında gönderilip alınmaktadır. Önceki teknolojiler ile yapılamayan uygulamalar 3G teknoloji sayesinde mümkün olmaktadır. Örneğin, mobil cihazlar ile internet üzerinden video ve tv yayınları izlenebilmektedir.
  • 15. 13 4.4 GPS GPS (Global Positioning System) Küresel Konumlama Sistemi anlamına gelmektedir. Günümüzde, belirli kısıtlarla da olsa sivil ve ticari kullanıma açık olan bu teknoloji başlagıçta tamamen askeri amaçlar için ABD tarafından geliştirilmiş. Teknolojinin amacı, uzayda bulan 24 adet uydudan alınan ve gönderilen radyo sinyalleri ile, yeryüzünde hareket eden nesnelerin konumlarını tespit etmekdir. Bu teknolojinin altyapısı niteliğindeki teknolojiler, 2. Dünya savaşı öncesinde geliştirilmiş. Ancak, 2. Dünya savaşı sırasında, geliştirilen bu teknojilerin yetersiz olduğu anlaşılmıştır. Çünkü, savaş sırasında savaş araçlarının (uçak, gemi, füze vs) konumlarının net olarak tespit edilmesinin önemi anlaşılmıştır. Gerek düşman kuvvetlerinin yerinin tespiti, gerekse dünyanın herhangi bir noktasına atılacak füze sistemlerinin koordinatlarının net olarak belirlenmesi savaşların kaderini değiştirecektir. Bundan dolayı, 2. Dünya savaşından sonra ABD hükümeti tarafından bu tür araştırmalar için çok büyük fonlar ve kaynaklar ayrılmıştır. Zaman içerisinde, bu teknolojinin sadece askeri amaçlar için kullanılamayacağı, bu teknolojilere başta sivil uçaklar ve deniz araçlarının da ihtiyacının olduğu anlaşılmış ve ABD hükümetinin izni ile sivil kullanıma açılmıştır. Uzaya fırlatılmış olan 24 adet uydu sürekli olarak radyo sinyalleri gönderir. Bu radyo sinyallerini alan GPS cihazları tekrar uyduya sinyal gönderirler. Bu sinyalleri alan uydular da, GPS alıcısı cihazın dünyada tam olarak nerede olduğunu hesaplarlar. Başlangıçta sadece askeri birimlerde, uçaklarda ve gemilerde kullanılan bu teknoloji ulusal ve uluslararası geniş alana yayılmış olan işletmeler tarafından da kullanılmaya başlanmıştır. Elektronikteki gelişmeler ile, GPS alıcı cihazlar küçülmüş ve ucuzlamıştır. Özellikle geniş alanlarda faaliyet gösteren kamu kurumları ve işletmeler, personellerine ve araçlarına bu cihazlardan temin ederek hangi personelin ve aracın nerede olduğunu anlık olarak takip edebilirler. Bu bilgi de, izlenebilirliği ve yönetimi büyük ölçüde
  • 16. 14 kolaylıştırmaktadır. Günümüzde, özellikle perakende satış dağıtım ve lojistik sektöründe yaygın olarak kullanılmaktadır. 4.5 OT / VT OT/VT Otomatik Tanımlama / Veri Toplama kelimelerinin baş harflerinden oluşan bir kısaltmadır. Son yıllarda, bilgisayarlar işletmelerin operasyonel işlerinde yoğun şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Bunlara örnek olarak, üretim süreçleri, kalite kontrol süreçleri ve sevkiyat süreçlerini verebiliriz. Bu durum, süreçlerde ortaya çıkan operasyonel verilerin sürekli olarak bilgisayarlara manuel olarak girilmesi yükünü getirmiştir. Yakın bir zamana kadar işletmelerin çoğunda, asıl işi yapan personellerin dışında bir de bilgisayarlara veri giren “veri giriş operatörleri” bulunmaktaydı. Ancak, hiç bir operatörün işlemle birlikte anında veri giremiyor, hatta bu iş yükünden dolayı operasyonda üretilen tüm bilgilerin bilgisayarlara girilmesi istenmiyordu. Bunun için daha fazla personel ve daha fazla bilgisayar gerekiyordu. Bu durum, işletmeler için fazladan bir yatırım ve maliyet anlamına geliyordu. Bu durum için en güzel örnek üretim işletmeleridir. Bir üretim işletmesinde, işçilerin çalışmaları kayıt altına mutlaka alınır. Çalışma günü sonunda, puantaj kartları ismindeki formlar işçiler tarafından doldurulur ve imzalanır. Bu formlarda, işçinin saat kaçta iş başı yaptığı, kaç adet sağlam veya hatalı ürün ürettiği, çalışma sırasında duruş olup olmadığı, duruş olduysa ne kadar olduğu ve neden durulduğu gibi bilgiler bulunur. Ancak iş bu formların doldurulması ile bitmemektedir. Çünkü, ilgili amir ve sorumlular tarafından günlük, haftalık ve aylık olarak incelenmesi ve analiz edilmesi gerekmektedir. Kağıt üzerindeki verilerin manuel olarak incelenmesi ve analiz edilmesi çok zordur. Bu bilgilerin elektronik ortama (bilgisayarlara) girilmesi gerekmektedir. Çoğu durumda, üretimde çalışan işçiler bilgisayar kullanmayı bilmemekte, bilse bile tüm işçilerin aynı anda kullanabileceği sayıda bilgisayar temin etmek mümkün değildir. Bundan dolayı, doldurulan formlar üretimde ortaya çıkan operasyonel verileri bilgisayar ortamına giren “veri giriş operatörünün” önüne gider. Ancak, operatörün önüne gelen bu formlardaki tüm bilgiyi bilgisayara girme hızı oldukça yavaştır ve en önemlisi çeşitli veri giriş hataları olabilmektedir. Bu sefer operatörden tüm verileri girmemesi, sadece bazı istenen verilerin girmesi istenir. Buda direkt olarak veri kaybı anlamına gelir.
  • 17. 15 Burada yapılması gereken iş, bir şekilde insan ile makina etkileşimi sağlayıp, ortaya çıkan verilerin direkt olarak bilgisayarlar tarafından okunup algılanmasıdır yani bir OT/VT sisteminin kurulmasıdır. Bu konuda en yaygın olarak kullanılan teknolojiler Barkod ve RFID teknolojileridir. 4.5.1 Barkod Barkod (Barcode) İngilizce kelime anlamından anlaşılacağı gibi “çizgi kod” anlamına gelmektedir. En kısa tanımıyla, herhangi bir verinin çizgi simgeleri ile kodlanmasıdır. Bu kodları okuyup çözebilen bir cihaz geliştirildiğinde, tıpkı insanın bir yazıyı okuyup anlaması gibi elektronik cihazlar da bu “çizgi kodları” okuyup anlayabilirler. Temelde aynı prensipte olmasına rağmen birbirlerinden farklı karakterleri kodlama kapasitesi olan “çizgi kod” sistemleri geliştirilmiştir. Bunlardan en yaygın kullanılanları UPC, Code39, Code128, EAN8, EAN13 dür. Barkod teknolojisi endüstride yaygın şekilde kabul görmüş ve kullanılmıştır. En yaygın kullanım alanı, üretilen ürünlerin uluslararası standartlara göre doğru barkod kodunun kullanılarak etiketlenmesidir. Ürünler, bir kez üretildikten sonra, tüm tedarik zincirinde hareket eden ürünlerin geçiş noktalarında bilgisayar sistemleri tarafından hatasız ve doğru şekilde tanımlanması sağlanmıştır. Bu sayede, ürünlerin tedarik zinciri içerisindeki hareketi hızlanmış, veri giriş hatalarından kaynaklanan hatalar ortadan kaldırılmıştır. Barkod teknolojisinin diğer kullanım alanları ise, depolama alanları içinde bulunan ambalajların etiketlenmesidir. Bu ambalajlarda (palet, kasa, koli vs) lojistik zinciri boyunca hareket etmekde, bir çok noktadan geçmektedir. Bu geçişler sırasında yoğun şekilde barkod okutma suretiyle tanımlama işlemi yapılmaktadır. Son yıllarda 3D barkod uygulamalarıda yaygınlaşmaya başlamıştır. Çünkü, klasik olarak kullanılan 2D barkodlarda kodlanabilecek karakter sayısı çok sınırlıdır. Endüstrinin bu ihtiyacından dolayı, daha fazla karakteri kodlayabilen (simgeleyebilen)
  • 18. 16 3D barkod teknolojileri geliştirilmiştir. 3D barkod teknolojisi, ilaç endüstrisinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Şekil 4.1: Code128 kodlaması ile “Wikipedia” yazısı. 4.5.2 RFID RFID (Radio Frequency Identification) “Radyo Frekanslı Tanımlama” anlamına gelmektedir. Nesneleri, radyo sinyalleri kullanarak tanıma yöntemidir ve barkod teknolojisinin yaptığı benzer işi farklı bir yöntemle yapmaktadır ancak barkod teknolojisinden daha gelişmiş bir teknolojidir. RFID teknolojisinde, ürünlerin üzerine radyo sinyalleri ile yapılan sorgulamaları tanıyabilen, uygun sinyaller gönderebilen bir etiket bulunmaktadır. Bu etiket içerisinde küçük bir çip, anten ve kaplama malzemesi barındırır. Okuyucu cihazın, nesneyi tanıması için görmesi gerekmez. En büyük avantajı budur. RFID teknolojisi 1970 lerden beri geliştirilmektedir ve yeni bir teknoloji değildir. Barkod teknolojisinden daha gelişmiş olmasına rağmen, endüstride onun kadar kullanım alanı bulamamıştır. Bunun en önemli sebebi, barkod teknolojisinde olduğu gibi uluslar arası geçerliliği olan bir standart haline getirilememiştir. Örneğin, “x” marka RFID yazıcıları ile oluşturulan etiketleri, “y” markalı bir RFID okuyucu cihaz okuyamamaktadır. Günümüzde, tedarik zincirleri ağları kıtalar arası bir boyuta ulaşmış, zincirdeki halka sayısı çoğalmış en önemlisi de halkalar birbirine geçmiştir. Dolayısı ile, bir tedarikcinin veya üreticinin tüm RFID etiketlerini okuyabilmesi için çok büyük yatırımlar yapması gerekmektedir. Diğer bir faktörde, maliyet unsurudur. Maalesef, RFID etiket basım maliyetleri, RFID okucuyu cihazları edinme ve işletme maliyetleri yüksektir. Özellikle, küçük hacimde ve düşük değerde emtiaların olduğu tedarik zincirlerinde kullanımı yok denecek kadar azdır.
  • 19. 17 4.6 Veritabanı ve Sorgulama Dili (SQL) Veritabanı kelime anlamı itibariyle, düzenli şekilde depolanmış (saklanmış) veriler anlamına gelmektedir. Diğer bir deyişle, kayıt tutmak, kayıtları saklamaktır. İnsanlar ve kurumlar verileri neden depolamak ister? Veritabanı kavramının anlaşılması için bu sorunun cevabını düşünmek yeterlidir. Elbette, ileride gerektiğinde tekrar o verilere ulaşabilmek için. Bilgisayar teknolojisinin kullanılmadığı dönemlerde de, insanlar ve kurumlar (özellikle devletler) yoğun şekilde kayıt tutma faaliyeti yapıyorlardı. Tutulan kayıtlar, kağıt üzerlerinde oluyor, (evrak) ileride gerektiğinde tekrar ulaşabilmek için güvenli bir yerde saklanıyordu. (arşiv) İllgili verinin (evrakın) gerektiğinde kolaylıkla bulunabilmesi için de, bu evraklar hakkında özet bir bilgide ayrı bir deftere yazılıyordu. (fihrist, index) İlgili evraka ulaşabilmek için, öncelikle bu fihristten bakılıyor, istenen konuda evraklar ve bunların depoda (arşivde) nerede oldukları öğreniliyordu. Sonra, direkt olarak ilgili lokasyondan istenen evrak alınıyordu. Ancak, zamanla biriken ve devasa boyutlara ulaşan bu evraklarda olan verileri toparlamak, değerlendirmek ve anlamlı bir sonuca ulaşmak çok zor oluyordu. Çoğu durumda, yıllar boyunca kayıt altına alınarak saklanmış olan bu veriler bir işe yaramıyordu. Elektronik ve bilgisayar teknolojilerindeki gelişmelere paralel olarak, daha önce tamamen kağıt üzerinde olan bilgiler elektronik ortamlara (bilgisayarlara) girilmeye ve depolanmaya başlandı. İlk zamanlar sadece depolamak ve gerektiğinde bu verilere ulaşmak yeterli oluyordu. Daha sonraları, elektronik ortamlarda (bilgisayarlar üzerinde) depolanan verilerin de hacmi arttı. Bunun en büyük sebebi, bilgisayar teknojilerinin yayılması, bilgisayarın insan ve iş hayatında daha fazla kullanılmaya başlanmasıdır. Çünkü, insanlar bir çok işini bilgisayarlar üzerinde yapmaya başladılar. Bu işlemler sonucunda oluşan veriler ise zaten bilgisayarların disklerinde saklanıyordu. Bilgisayarların ilk kullanılmaya başlandığı zamanlarda, depolanan bilgilerin kısıtlı olmasına rağmen veri işlemleri zor ve depolama maliyetleri yüksekti. Uluslararası ticaret ve tedarik zincirleri devasa boyutlara henüz ulaşmamıştı. Bundan dolayı, iş dünyasında alınan kararlar -günümüze göre- daha basit kararlardı. Bilgisayar
  • 20. 18 hafızasındaki verilere bakarak çeşitli kararlar alınabiliyordu veya en azından bu yeterli oluyordu. Son yıllarda, işletmeler geçmişe göre daha büyük tedarik zincirlerinin halkası olmaya başladılar. Bu durumda, daha karmaşık, bir çok parametreye ve ihtimallere dayanan, uzun vadeli taktik ve stratejik kararlar almayı da beraberinde getirdi. Bilişim teknolojileri dünyasının bu ihtiyaçlara verdiği cevap ise, daha gelişmiş yeteneklere sahip veritabanları oldu. Günümüzün veritabanları oldukça güçlü veri depolama, sorgulama araçları içeren bir VTYS (Veritabanı Yönetim Sistemleri – Ing. RDBMS Relational Database Management System) sistemi haline gelmişlerdir. Bu konuda en önemli gelişme, yapısal veritabanı sorgulama dili olan SQL (Structured Query Language) dilinin geliştirilmesi ve endüstri standardı haline gelmesidir. Veritabanları içerisinde veri sorgulayarak istenen verilere ulaşma ve veritabanında saklanacak bilgilerin yapısını belirleme işlemi SQL dili kullanılarak yapılmaktadır. Çoğu durumda, veritabanında duran veriler olduklarından farklı durumda görülmek istenebilirler. Bu durumlarda SQL dili kullanılarak, veritabanı içerisinde farklı alanlarda (tablolarda) kullanılan veriler bir araya getirilebilirler. Günümüzde populer olan ve yaygın şekilde kullanılan veritabanları ve sorgulama dillerinden bazıları: Veritabanları:         MySQL PostgreSQL Oracle Sybase MsSQL Firebird Ms Access IBM DB2/DB6 Sorgulama Dilleri    ANSI SQL (Standart SQL) PL/SQL T-SQL
  • 21. 19 5. TZY DE KULLANILAN BİLİŞİM SİSTEMLERİ (BS) 5.1 MRP I MRP I (Material Requirements Planning) ingilizce tanımından da anlaşılacağı üzere, Malzeme İhtiyaç Planlaması’dır. Peki malzeme ihtiyaç planlaması nedir? 1950 ler ve 1960 larda üretim işletmelerinin artan kapasiteleri ile birlikte fazla stok sorunları meydana gelmiştir. Çünkü, üretim işletmeleri, “nasıl olsa satarız, makineler boş durmasın“ düşüncesi ile çoğu zaman talep miktarlarından fazla üretiml yapmışlardır (seri üretim). Bu seferde yüksek stok maliyetleri ile yüzyüze gelmişler, “neden bu kadar fazla ürettik“ sorusunu sormuşlardır. Fazla üretimin hem stok maliyeti hemde gereksiz hammadde maliyeti anlamına geldiğini anlamışlardır. Bundan sonra, “sadece üretmemiz gerektiği kadar üretelim“ (siparişe üretim), “sadece ihtiyacımız olduğu kadar hammadde ve malzeme tedarik edelim“ düşüncesi benimsenmiştir. Bu sorunu çözmek için de MRP I yazılımları geliştirilmiştir. Bir MRP I yazılımının çalışma mantığı kısaca şu şekildedir: İşletmedeki veritabanında, işletmenin ürettiği ürünler ve bu ürünlerin üretilebilmesi için gerekli olan hammaddeler ve birim miktarları tanımlanmıştır. Bunlara “Ürün Ağaçları“ denir. (İng. BOM-Bill of Material) İşletmenin üreteceği ürünler yani müşteri siparişleri ve tahminleri de veritabanında bulunmaktadır. İşletmenin ana üretim planını bu siparişler ve tahminler oluşturmaktadır. (MPS-Mater Production Schedule) Bu bilgileri girdi olarak kullanan MRP I yazılımı basit bir çözümleme ve hesaplama işine girişerek müşteri siparişlerini karşılamak için gerekli olan hammaddeleri ve miktarlarını hesaplar. Bulunan miktarlardan, o anda işletme içerisinde kullanılabilir durumda olan stok miktarları çıkartılır. Bu işlem sonucunda bulunan miktar, işletmenin hammadde ihtiyacı olur. Üretim işletmesinin diğer işletmelerden tedarik etmek zorunda kaldığı hammadde ve malzeme miktarları bu şekilde elde edilmiş olur. MRP I yazılımlarının doğru sonuçlar üretebilmeleri için, girdi olarak kullandığı ürün ağaçları, müşteri siparişleri ve mevcut stok miktarları doğru olması gerekmektedir. Aksi
  • 22. 20 takdirde, hem işletmenin ana üretim planı (MPS) yanlış oluşacak hem de MRP yazılımından alınacak sonuçlar yanlış olacaktır. 5.2 MRP II MRP I sistemlerinden alınan verimli sonuçlar üzerine, üretim işletmeleri kendi iç süreçlerine daha fazla odaklanmışlardır. İstenen ideal sonuçlara ulaşmak için, sadece "malzeme ihtiyaç planlaması" yapmanın yetersiz olduğunu anlamışlardır. Bundan sonra, diğer üretim kaynaklarını planlamaya yönelmiştir. İşletmelerin bu ihtiyaçlarını kaşılamak için MRP II yazılımları geliştirilmiştir. Bu amaç için geliştirilen yazılımlara “üretim kaynakları planlaması” (ing. Manufacturing Resource Planning) adı verilmektedir. Bir MRP II yazılımları, MRP I yazılımlarının aldığı girdilere ek olarak kaynak bilgilerini kullanmaktadır. Üretimin diğer kaynaklarına baktığımızda ise, makine, insan, para (finans) ve zaman I görürüz. Tüm bunların etkili bir şekilde planlanması ve koordinasyonu ile etkili bir üretim kaynakları planlaması yapılabilir. Bunun sonucunda, stok miktarları azalır, stok devir hızları artar, stok maliyetleri azalır, kaynak kullanımları azalır. Bunların sonucunda, ürün maliyetleri azalırken, üretilen ürünlerin kalitesi artar. İşletme karlılığını ve sürdürülebilir rekabet avantajı sağlar. 5.3 ERP ERP (Entire Resourse Planning) Kurumsal Kaynak Planlama anlamına gelmektedir. Gerçekte bir yönetim süreci olmasına rağmen, günümüzde bu amaç için yapılmış yazılımların ismi olarak kullanılmaktadır. Bir kurumun kaynakları nedir? Kurumsal kaynak planlaması nasıl yapılır? Sorularının cevapları kurumsal kaynak planlama yazılımlarında yoktur. Bu iki sorunun cevabı bilindiğinde, bu amaç için yapılmış olan ERP yazılımlar verimli olarak kullanılabilir. ERP yazılımları, „kurumsal kaynakların planlanması“ sürecini kolaylaştırmaktan başka bir işe yaramazlar. Bundan dolayı, dünya da ve ülkemizde bir çok ERP yazılımı kullanan “kurum“ olmasına rağmen, “kaynaklarını“ “ERP“ sistemleri üzerinden yönetebilen kurum sayısı düşüktür.
  • 23. 21 ERP yazılımlarının temeli, MRP I ve MRP II yazılımlarına dayanmaktadır. Bir kurumun kaynak planlamasını yapabilmek, o kurumdaki tüm birimlerin ortaklaşa yapacağı çalışmalarla mümkündür. (bir kişinin veya bir departmanın işi değildir.) Çünkü, herhangi bir kişi uzmanlık seviyesinde olmadığı bir süreci planlayamaz. Planlamaya çalıştığında ise mutlaka hatalar yapar. Bundan dolayı, ERP yazılımlarını kurmak, yönetmek ve yaşatmak farklı uzmanlıklara sahip üyelerden oluşan gelen bir ekip işidir. ERP yazılımlarını, MRP I, MRP II ve diğer yönetim yazılımlarından farklı nedir? ERP yazılımları, bir kurumdaki tüm süreçleri kapsamak zorunda olduklarından dolayı çok geniş ve bütünleşik yapıda tasarlanmış –entegre- veritabanı yapısına sahiptirler. Kendi içlerinde programlama dilleri olabilir ve her kurumda farklı şekilde çalışacak şekilde ayarlanabilirler. (özelleştirme-customizing) İyi bir ERP yazılımı, dünyanın farklı ülkelerinde ve farklı sektörlerde kullanabilir olmalıdır. Birden fazla muhasebe mevzuatını, çeşitli dilleri desteklemeli, uluslararası saat farklarını hesaba katmalıdır. Bundan dolayı, dünyanın farklı bölgelerinde yatırımları olan (farklı sektörlerde olabilir) global ölçekteki firmalar iyi erp yazılımları kullanmak zorundadır. ERP yazılımı geliştirmek çok zahmetli ve uzun bir süreçtir. Çok farklı alanlarda uzmanlıkları ve deneyimi olan bir çok kişinin bir araya gelerek tasarlayabileceği ve geliştirebileceği yazılım türleridir. Sektöre giriş bariyeri çok yüksektir. Bundan dolayı her gün yeni bir ERP yazılımı piyasaya çıkamaz. Şu anda ülkemizde ve dünyada yaygın olarak kullanılan ERP yazılımlarını incelediğimizde, çok uzun yıllara dayanan bir geçmişe sahip olduklarını görürürüz. Son yıllarda, TUBITAK kurumunun verdiği teşviklerle ülkemizde de ERP yazılımı geliştirme çalışmaları hızlanmıştır. Henüz dünya çapında yaygın olarak kullanılan bir ERP yazılımımız yoktur. Ülkemizde geliştirilen ERP yazılımları, ağırlıklı olarak KOBİ (Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler) lerde kullanılmaktadır.
  • 24. 22 Bir kurumun, ERP yazılımı kullanmaya başlaması kurumsallık adına atılmış önemli adımlardan birisidir. Başlangıçta, olması gerektiği gibi verimli kullanılamasa da kurum bilgilerinin merkezi bir veritabanıa girilmesi, ortak bir veritabanın oluşması, bilgi paylaşmının artması ve en önemlisi kurumun artık bir “hafızaya“ kavuşması açısından önemlidir. Henüz bunları yapamamış bir kurumun, kurum dışı faaaliyetlere odaklanması (işletmeler için müşteriler ve tedarikçiler) onlarla iyi ilişkiler kurarak entegrasyona gitmesi mümkün değildir. İş süreçlerini ve yapılarını standart hale getirmiş (yönetilebilir, planlanabilir) işletmeler, ERP sistemleri ile bütünleşik olan çalışan SRM (Supplier Relationship Management – Tedarikçi İlişkileri Yönetimi) ve CRM (Customer Relationship Management – Müşteri İlişkileri Yönetimi) sistemlerini kurarak, tedarik zincirlerini daha güçlü hale getirerek sürdürülebilir bir rekabet avantajı yakalamışlardır. 5.4 SRM SRM (Supplier Relationship Management) Tedarikçi İlişkileri Yönetimi anlamına gelmektedir ve çok geniş bir kavramdır. TZY içerisinde önemli bir yer işgal etmektedir. Günümüzde, tedarik zincirinin birer halkaları olan, müşteriler, üretici işletmeler ve üretici işletmelerin hammadde tedarik ettiği işletmeler farklı şehirlerde, farklı ülkelerde ve hatta farklı kıtalarda olabilmektedir. Bu durum, halkalar arasında iletişim ve bilgi paylaşımı sorunlarını da ortaya çıkarmıştır. Geçmişte işletmeler kurumsal bilgilerini diğer işletmelerle paylaşmaya sıcak bakmıyorlar ve bunu bir risk olarak görüyorlardı. Ancak bu anlayış, son yıllarda değişmek zorunda kalmıştır. Tedarikçileri ile etkin iletişim ve bilgi paylaşımı yapan işletmeler rekabette bir adım önde olmuşlardır. Dünya çapına yayılmış çok sayıda tedarikçiyi yönetmek, onlarla etkin iletişim ve bilgi paylaşımı yaparak stratejik ortaklıklar kurmak zor bir süreçtir. Ancak, bu amaca hizmet eden bir çok bilişim teknolojisi ve sistemi de geliştirilmiştir. İşletmelerin bu konudaki en büyük yardımcısı ERP yazılımlarıdır. Bu yazılımların hemen hemen hepsinde “satınalma“ modülü bulunur. Yoksada, en azından “satınalma“
  • 25. 23 süreçlerini içeren fonksiyonları olur. İşletme içerisinde doğan satınalma ihtiyaçları (satınalma talepleri) bu sisteme girilir ve gerekli birleştirmeler (konsolidasyon) sistem tarafından yapılarak satınalma siparişlerine dönüştürülür. Bu satınalma siparişlerinin çıktısı alınarak ilgili tedarikçilere gönderilir. Ondan sonra, sipariş edilen ürünler gelir ve mal kabulleri yapılarak stoklara alınır. Mevcut ERP yazılımlarının tamamı buraya kadar olan süreci kapsar. Ancak, çeşitli analizlerle tedarikçi değerlendirmesi yapılmak istendiğinde ERP yazılımlarından istenen verim alınamaz. Bundan dolayı, ERP yazılımı üreten firmalar çeşitli rapor ve analiz fonksiyonlarını içeren SRM modülleri geliştirmişlerdir. Bana göre de bu mantıklıdır. Çünkü, ERP yazılımı kullanan her işletme, matematik, istatistik ve analitik yöntemlerle analiz etmiyor yada en azından henüz o aşamaya gelememiş oluyor. Bu aşamada, işletmelerin cevaplarını aradığı sorulardan bazıları:  Tedarikçiler, istenen ürünleri istendiği zamanda, istendiği miktarda ve istendiği kalitede teslim edebiliyorlarmı?  Tedarikçileri bir değerlendirme yaparak “iyi“, “vasat“, “kötü“ şeklinde bir sınıflandırma yapabilirmiyim?  Hangileri ile çalışmaya devam etmeliyim, hangileri ile çalışmayı bırakmalıyım?  İstendiği zamanda ve özellikte (nicel, nitel, fiyat) gelmeyen ürünlerin maliyeti nedir ? Ne gibi zarara yol açmaktadırlar.  Hangi tedarikçiden temin edilen hammaddelerle üretilen ürünler daha kaliteli ? Müşteriler hangilerini daha çok beğeniyor?  Tedarikçi işletmem hammaddelerini nasıl ve nereden temin ediyor? Oda tedarik ederken kalite muayenesine tabi tutuyormu?  Tedarikçi işletmem ürünleri gönderirken ne gibi kalite kontrol yöntemleri uyguluyor?  Talep edilen ürünlerim yola çıktığında nasıl haberim olacak? İşletmeme doğru gelen ve yolda olan ürünleri nasıl izleyebilirim?  Kendi ERP sistemimde (veritabanımda) oluşan sipariş bilgileri, tedarikçimin kullandığı ERP sistemine (veritabanına) direkt olarak gönderebilir miyim?
  • 26. 24  Dünyada, ihtiyacım olan hammadde ve malzemeleri daha uygun fiyatta ve daha kaliteli bir şekilde tedarik edebileceğim işletmeler varmı? Varsa nasıl irtibata geçeceğim? İdeal bir SRM sistemin yukarıdaki sorulara cevap verebilmesi beklenir. Bu konuda, dünya çapında çalışan ve iyi kurgulanmış örnekler bulmak mümkündür. Ancak, sektörel olarak bir değerlendirme yapıldığında, en iyi örnekler global olarak çalışan otomotiv “ana sanayi“ işletmelerinde görülmektedir. Çünkü bir motorlu aracı üretebilmek için dünya çapında binlerce tedarikçi ile çalışılması gerekmektedir. Bundan dolayı, SRM sistemlerinin geliştirilmesinde otomotiv ana sanayi işletmelerinin öncülük ettiğini söylemek mümkündür. Bir motorlu aracın binlerce parçadan meydana geldiğini düşünürsek, iyi kurgulanmış bir SRM sistemi olmadan üretim yapabilmek bile mümkün değildir. Bu işletmeler, operasyonel maliyetlerini azaltırken ürün kalitelerini de artırmışlardır. Bunun faaliyetler sonucunda, müşteri memnuniyeti, karlılık ve büyüme kendiliğinden gelmiştir. 5.5 CRM CRM (Customer Releationship Management) açılımı Müşteri İlişkileri Yönetimi (MİY) anlamına gelmektedir. Müşterileri anlamak, onların ihtiyaç ve beklentilerine uygun ürün ve hizmetleri üretmektir. Bu tanıma uygun hareket etmeyi öngören bir yönetim biçimi ve iş stratejisidir. Tanımdan da anlaşılacağı üzere, CRM baştan aşağı tüm işletme süreçlerini kapsamaktadır. Çünkü, müşteri ilişkilerinin temelini üretilen ürünler ve hizmetler teşkil eder. Ürün ve hizmet üretimi ise, satınalma, (tedarik) üretim, kalite, lojistik, satış ve pazarlama faaliyetlerini kapsayan bir süreçtir. Son yıllarda daha fazla gündeme gelen ve popüler olan bir kavramdırr. Çünkü, pazarda aynı ürün veya hizmeti üreten bir çok işletme kurulmuş, alternatifler çoğalmıştır. Buda doğal olarak işletmeler arasında kıyasıya bir rekabete yol açmıştır. CRM konusunda yüksek öğretim seviyesinde bölümler ve dersler açılmış, bir çok makale ve tez yayınlanmıştır. Günümüz modern işletmelerinin çoğunluğu, CRM kavramını duymuş veya en azından “Müşteri İlişkileri Yönetimi” kavramının önemini anlamıştır.
  • 27. 25 CRM kavramı çok geniş ve neredeyse tüm tedarik zinciri süresince ele alınması (düşünülmesi) gereken bir kavram olduğundan dolayı, pratik uygulamada bu kavramın içerisi olması gerektiği gibi doldurulamamaktır. Özellikle, SRM sistemleri ile bağlantısı kurulamamaktadır. Bir çok işletme, CRM adı altında farklı uygulamalar yapmaktadır. Genelde, CRM bir boyutu ile değerlendirilmektedir. Örnek olarak, bazı işletmeler müşterilere sürekli SMS veya E-Mail göndermeyi, sitelerinde canlı müşteri temsilcisi ile görüşme imkanı sağlamayı, kendilerinden ürün veya hizmet alan müşterileri merkezden aramayı, müşterinin yerine ürün seçerek uygun ürün kombinasyonları seçmeyi, sürekli reklam ve promosyon yapmayı CRM olarak değerlendirmektedir. Bütün bunları yapan bir işletmeden ürün alıp sonra yasal süreleri içinde iade etmek istediğinizde ise sorunlar başlamaktadır. Özetle, CRM kavramı bir yeni satış ve pazarlama faaliyeti olarak değerlendirilmektedir. Bunun en önemli sebebi ise, bir çok işletme için CRM kavramının içini doldurmak demek, adeta bünyeye dışarıdan bir doku nakli yapmak demektir. Bu durumda, işletme bünyesi bu gerçek CRM uygulamalarını kabul etmeyecektir. Çünkü, o işletmenin kuruluş amacı, müşterilerin ihtiyaç ve beklentilerini karşılayarak müşteri memnuniyetini sağlamak değildir. Maaledef, bir çok işletme günü kurtarmak ve kısa zamanda çok para kazanmak amacıyla kurulmaktadır. Paydaşlarından haberi olmayan, müşterilerini tedarik zincirinin son halkası olan bir iş ortağı olarak henüz göremeyen bir çok işletme vardır. Bana göre, bir işletmeye (özellikle üretim işletmeleri) sonradan tam anlamıyla bir CRM sistemi kurulamaz. Çünkü, hiç bir işletme (özellikle üretim işletmeleri) kuruldukdan sonra, tüm süreçlerini baştan aşağı değiştiremez. Bundan dolayı, CRM mantığı ve bakış açısı bir işletmenin doğasında ya vardır yada yoktur. Bu duruma örnek olarak, çeşitli kimyasal sentetik ürünlerden “çok ucuz” maliyetlerle kalitesiz “suni deri” den yapılmış giysiler üretip, bunları da “yüksek” fiyatlara satarak iyi karlar elde etmeyi hedeflemiş bir işletmede, CRM kavramının tam anlamıyla oturması beklenemez.
  • 28. 26 5.6 EDI EDI (Electronic Data Interchange) Elektronik Veri Alışverişi anlamına gelmektedir. Tedarik zinciri içerisindeki işletmeler arasındaki bilgi ve belge akışının bilgisayarlar üzerinden (elektronik ortam) yapılabilmesi için geliştirilmiş olan bir ticari veri yapısıdır. Uluslararası boyutta bir standart veri yapısı geliştirme çalışmaları 1970 lerde başlamış ve ilk kabul edilen standart 1987 yılında olmuştur. (ISO Standardı UN/EDIFACT) Daha sonra farklı kurumlar tarafından çeşitli EDI formatları geliştirilmiştir. (VDA, ODETTE) Bu şekilde veri yapısı standardı geliştirme ihtiyacı neden ortaya çıkmıştır? 1950 lerden sonra, uluslararası ticaretin boyutu artmış, farklı ülkelerde bulunan tedarikçiler ve üreticiler birlikte çalışmaya başlayarak iş ortaklıkları kurmuşlardır. Bu durum beraberinde bilgi ve belge paylaşım sorunlarını doğurmuştur. Klasik yöntemde, bir üretici işletmenin kendi bilişim sisteminden oluşturduğu satınalma siparişlerinin kağıt çıktıları alınarak fax çekilmektedir. Tedarikçi tarafından alınan bu sfax üzerindeki sipariş bilgiler tekrar tedarikçinin bilişim sistemine girilmektedir. Bu durum hem zaman kaybına hemde hatalara yok açabilmektedir. Bilgisayar teknolojilerinde gelişmeler sayesinde, üreticiler siparişlerini tedarikçilere elektronik posta (e-mail) yoluyla göndermeye başladılar. Bu durumda, sipariş elektronik olarak gönderilmiş oluyordu ancak tedarikçinin bilişim sistemine girişi yine manuel şekilde yapılıyordu. Bundan dolayı istenen hız ve verim sağlanamıyordu. Tedarikçilerden üretici firmalara gönderilern faturalar, teslimat notları gibi belgerin girişi ve işlenmesi de üretici firma tarafında büyük bir sorun teşkil ediyor ve çeşitli hatalara yol açabiliyordu. Tüm bu sorunların çözümü amacıyla, uluslararası standart bir veri yapısı geliştirilmiştir. Bu yapıdaki verileri, önde gelen ERP yazılımları okuyabilmekte ve anlayabilmektedir. Aynı şekilde, teslimat notları (delivery note) ve fatura gibi belgeler de EDI mesajları şeklinde üreticilerin bilişim sistemlerine gönderilir.
  • 29. 27 6. DHL WORLDWIDE TEDARİK ZİNCİRİ UYGULAMALARI Bu bölümde, lojistikden tedarik zincirine geçiş sürecindeki en somut örneklerden birisi olan DHL Worldwide firmasının son yıllarda başlatmış olduğu tedarik zinciri uygulamalarına yer vereceğiz. DHL Worldwide firması, dünyanın en büyük lojistik firmalarından birisi olarak, global ve yerel deneyimlerden yararlanarak, müşterilerin tedarik zincirine değer katan kapsamlı hizmetler sunmaktadır. İlk danışmanlık ve tasarım adımlarından son teslimat anına ve hatta tersine lojistiğe kadar, tüm sektörlere özel tedarik zinciri çözümleri üretmektedir. Bu çözümler ve aşamaları aşağıda belirtilmiştir. 6.1 Plan (Tedarik Zinciri Analizi ve Tasarımı) DHL, tedarik zinciri danışmanlığı ve ağ tasarımı çalışmalarında büyük resmin görülmesine yardım eder. Daha iyi müşteri hizmetleri sunabilmek adına optimize edilebilir sorulara cevaplar arar. Tüm tedarik zinciri boyunca değişiklikleri teşvik edecek ve yönetecek stratejik ortaklıklar kurulur. Karbon salınımını azaltarak, çevre kanunlarına uygun hareket edilmesini sağlar. DHL, müşterilerinin karbon salınımı azaltma sürecini hızlandırmak için çalışmaktadır. Doğrudan veya dolaylı karbon emisyonlarını değerlendirerek, azaltarak, değiştirerek ve bazı durumlarda nötr hale getirerek sera gazı azaltma stratejilerini oluşturabilir ve yürütebilir. 6.2 Kaynak DHL’in satın alma uzmanları esas ürünler dışındaki birçok ürün üzerinde maliyetlerden önemli oranda tasarruf edilmesini sağlar. Promosyon malzemelerinden tüketim malzemelerine, iş kıyafetlerinden faaliyetler için gerekli yedek parçalara ve yeniden satılamayacak diğer mallara kadar tüm ürünler için bu hizmetler sunulur. Endüstri
  • 30. 28 sektörü ne olursa olsun DHL üretim tesisine hammaddelerin sorunsuz bir şekilde girmesini sağlamak için hammadde depolama hizmetleri sunar. Bunlar;  Yük boşaltma  Gruplama, birleştirme ve konsolidasyon  Depolama  Sipariş işleme  Envanter yönetimi ve optimizasyonu  Sipariş toplama, paketleme ve gönderme  Tesis içi lojistik – ikmal (Tam zamanında-JIT ve KANBAN)  Gümrük komisyonculuğu ve beyanlar  Kalite kontrol/Kalite Güvence Testleri  Tedarikçi merkezleri Aynı zamanda maliyetleri azaltmak ve karbon salınımını minimuma indirmek için mümkün olan her yerde mal kabul ve mal teslim taşımacılığı hizmetlerini birleştirerek, çözüm üretmek için müşteri ile birlikte çalışır. DHL, yüksek hacimdeki az işlenmiş malların dünya genelindeki depolara ve doğrudan üretim tesislerine ihracatı ve ithalatı faaliyetlerini de yürütmektedir. Günümüzde üreticiler ürünlerini, tüketicilerin bütçelerine uygun fiyatlarla satışa sunabilmek için, daha düşük maliyetli üretim yerlerini tercih ediyorlar. Bu nedenle tedarik zincirinin uzamasına rağmen tüketiciler giderek daha talepkar olmaya başlıyorlar. Dünya ekonomisindeki değişimler sonucu satın alma kararları da sürekli değişiyor ve bu durum tedarik zincirini bir çok zorluk ile karşı karşıya getiriyor. 6.3 Üretim Malzemelerin tedarikçiden çıkışından üreticinin üretim hattında girmesine kadar tedarik zinciri çalışmasındaki araçlar, müşterilere tüm tedarik zincirini kontrol etme becerisi verir. Gerçek zamanlı izlenebilirlik sağlayarak envanter taşıma maliyetlerini azaltır, teslimat sürelerine daha uygun hareket edilerek ve pazardaki değişen koşullara çabuk adapte olmayı sağlar.
  • 31. 29 Tesis içi lojistik hizmetleri ham maddelerin, bileşenlerin ve kısmi montaj malzemelerinin, mamul mallara dönüştürülmek üzere üretim tesisi içinde stok alanlarından veya hat tarafından üretim alanlarına taşınmasını ve aynı zamanda mamul malların fabrika kapısında teslimatını da içerir. DHL iş gücü yönetimi, saha yönetimi, tesis içi rotalama ve arıtma-ayıklama hizmetleri gibi görevleri yerine getirerek müşteri üretim ekibine destek olur. 6.4 Depolama Sunulan hizmetlerin ve çözümlerin temelinde, kar ve zararı etkileyen avantajlar sunan özel bir depo tasarlanması ve işletilmesi yatmaktadır. Operasyonel mükemmellik üzerine odaklanarak, tüm faaliyetler boyunca aynı kalitenin sunulması sağlanır. Mamul mallar için depo hizmetleri aşağıdakileri içermektedir:  Depo/dağıtım merkezi tasarımı ve danışmanlığı  Dedike ve çok kullanıcılı operasyonlar  Ortam sıcaklığında, soğutulmuş, dondurulmuş ve karma operasyonlar  Gümrük işlemleri/antrepoo  Tren yoluna bağlı depolar  Otomasyon ve otomatik tasnif sistemleri  Çapraz sevkiyat(Cross-docking)  IT çözümlerinin entegre edilmesi (örnek WMS ve ara yüz oluşturma)  Envanter yönetimi ve optimizasyon  Mal kabul ve malın yerleştirilmesi  Barkod takma, RFID işaretleme ve etiketleme  Depolama  Sipariş toplama (birim, koli veya palet), paketleme ve sevkiyat  Katma Değerli Hizmetler (Örneğin etiketleme ve paketleme hizmetleri)  İade edilen malların işlenmesi  Paketlerin geri dönüşümü, yaşam süresi sona ermiş (EOL) ürünler ve atık malzemeler  Yeniden kullanılabilir taşıma ekipmanı yönetimi.
  • 32. 30 6.5 Teslimat Sevkiyat hizmetlerinin etkin yönetimi, çok yüksek bir maliyeti rekabet açısından önemli bir avantaja dönüştürebilir. DHL nakliye yönetimi çözümleri aşağıdaki temel hizmetlerden oluşur:  Tedarikçilerden toplama  Ana hat taşıması  Mağazaya teslimat  Tersine lojistik  Takip ve İzleme/Elektronik Veri Değişimi (EDI) izlenebilirliği çözümleri  Aktarma merkezi ve konsolidasyon  Kapıya teslimat  Yönetilen nakliye hizmetleri  Havayolu, deniz yolu ve karayolu taşımacılık hizmetleri  Ekspres paket teslimatı hizmetleri  Tedarik zinciri danışmanlığı, lojistik ağı stratejisi ve sevkiyat modellemesi  Taşıyıcı firma yönetimi  Kontrol kulesi hizmetleri 6.6 İade (Ters Lojistik) İade (Ters Lojistik) varlıkların değerini maksimuma çıkarmak ve çevre üzerindeki etkilerini minimuma indirmek için iade edilen malların akışının sorunsuz bir şekilde gerçekleştirilmesi ve paketleme hizmetlerinin sunulmasıdır. Başarılı bir tedarik zincirinin anahtarı sadece ürünlerin nasıl dağıtacağının planlanması değil aynı zamanda müşterilerden gelen iade veya kullanılamayacak olan ürünleri nasıl geri toplanacağının da planlanmasıdır. İade edilen ürünlerin etkin şekilde yönetilmesi, malzemenin yeniden kazanılmasına, hurda ve atık miktarının azaltılmasına ve müşteri memnuniyetinin sağlanmasına olanak verir. Bu kapsamda verilen hizmetler:
  • 33. 31  Ürünlerin müşterinin sahasından geri toplanması  Geri dönen ürünlerin yönetimi, alınması, tasnif edilmesi, denetlenmesi ve imha edilmesi  Ekspres teslimat, “taşınma esnasında zarar gören ürünün” değiştirilmesi
  • 34. 32 7. SONUÇ Günümüzde, işletmelerin sürdürülebilir bir rekabet avantajı sağlaması için tam anlamıyla bir tedarik zinciri ağına sahip olmaları gerekmektedir. Çalışmada belirtilen, bilişim teknolojileri ve bilişim sistemleri bunun için sadece bir araçtır. İşletmeler, bu modern teknolojileri kullandıkça bir gelişim sağlayacaklardır. Ancak, tam anlamıyla bir tedarik zinciri sistemine sahip olmak sadece teknolojiye yatırım yapmakla mümkün değildir. Çünkü, bilişim teknolojilerini ve bilişim sistemlerini kullananlar da, iş süreçleri içerisinde yer alan insanlardır. Bundan dolayı, işletmeler mevcut durumla yetinmemeli, iş süreçlerini sürekli iyileştirmeye çalışmalılar. İş süreçlerinde yanlışlıklar bulunan bir işletmede, bilişim sistemlerinin doğru sonuçlar üretmesi, verimli çalışması mümkün değildir.
  • 35. 33 8.KAYNAKLAR [1] BAŞKOL, M., BİR REKABET ARACI OLARAK TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ: STARTEJİ VE YAKLAŞIMLAR, Süleyman Demirel Üniversitesi Vizyoner Dergisi, Y.2011, C.3, S.5. s.13-27 [2] UZUN, A., KARATAŞ, E., TEDARİKÇİ-MÜŞTERİ İLİŞKİLERİNİN STOKLAR AÇISINDAN TEDARİK ZİNCİRİ PERFORMANSINA ETKİSİ, Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt: 26, Sayı: 2, 2012 [3] ÖZDEMİR, A. İ., TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİNİN GELİŞİMİ, SÜREÇLERİ VE YARARLARI, Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Sayı: 23, Temmuz-Aralık 2004, ss. 87-96. [4] YÜKSEL, H., TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİNDE BİLGİ SİSTEMLERİNİN ÖNEMİ, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 4, Sayı 3, 2002 [5] ERTUĞRUL, İ. OTOMOTİV ENDÜSTRİSİNDE TEDARİK ZİNCİRİ AĞININ KARMA TAMSAYILI PROGRAMLAMA MODELİ İLE TASARIMI, Ege Akademik Bakış Dergisi, 9 (1) 2009: 213-229 [6] TEZ, H.Ö., TEZ, E., TEDARİK ZİNCİRİNDE KARŞILAŞILAN SORUNLARIN FMEA İLE ÇÖZÜMLENMESİ VE YÖNETİLMESİ: OTOMOTİV SEKTÖRÜNDE BİR UYGULAMA, ORGANİZASYON VE YÖNETİM BİLİMLERİ DERGİSİ, Cilt 4, Sayı 2, 2012 ISSN: 1309 -8039 (Online) [7] GÜLEŞ, H.K., ÇAĞLIYAN, V., TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ BAĞLAMINDA ÜRÜN YENİLİĞİNE TEDARİKÇİ KATILIMI, Niğde Üniversitesi İİBF Dergisi, 2010, Cilt:3, Sayı:1, s.30-40 [8] ÖZDEMİR, A.İ., DOĞAN, Ö., TEDARİK ZİNCİRİ ENTEGRASYONU VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ, Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayı: 28 Yıl: 2010/1 (19-41 s.) [9] SAATÇIOĞLU, Ö.Y., RFID TEKNOLOJİSİ: FIRSATLAR, ENGELLER VE ÖRNEK UYGULAMALAR, Makale, Dokuz Eylül Üniversitesi, Deniz İşletmeciliği ve Yönetimi Yüksek Okulu [10] ARTAN, S., KALAYCI, C., İNTERNETİN ULUSLARARASI TİCARET ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ: OECD ÜLKELERİ ÖRNEĞİ, Doğuş Üniversitesi Dergisi, 10 (2) 2009, 175-187 [11] PAKSOY, T., TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİNDE DAĞITIM AĞLARININ TASARIMI VE OPTİMİZASYONU: MALZEME İHTİYAÇ KISITI ALTINDA STRATEJİK BİR ÜRETİM-DAĞITIM MODELİ, Makale, Selçuk Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi