SlideShare a Scribd company logo
1 of 92
Download to read offline
En İçime
ISBN:
Dizgi : …
Kapak :
Baskı- Cilt : 2019
İçindekiler
Geç Gelen Mektup ...............................................7
Günahı Benim.....................................................11
Baştan Başa Birbirimize Âşığız.........................13
Seçim Meselesi....................................................19
Gel Bana Sarılsana..............................................21
Coşkulu Sevecen Bir Âşığın Mektubu.............31
Yüzüme Tebessümler Kondurdu....................37
Labirent ...............................................................41
Akmalı .................................................................43
Ellim Beşime Tutundu.......................................45
Santurama ...........................................................47
Canım Hep Senle Olmak İstiyor ......................55
Sen........................................................................59
Olmaz Olmaz mı? ..............................................63
Umudum Dâr .....................................................67
Tomarlar Gibi .....................................................73
Öpüşün Var ya ...................................................77
Benden Başkası...................................................81
Sırf Sade Sen .......................................................89
En İçime 5
ِ‫ي‬ِ‫ح‬َّ‫الر‬ ِ‫ن‬ٰ ْ‫ْح‬َّ‫الر‬ ِ‫هللا‬ ِ‫م‬‫ــــ‬ ْ‫ِس‬‫ب‬
En İçime 7
Geç Gelen Mektup
Canımın İçi Sevgilim!
Nasılsın?
Gönderdiğin şarkıların yankısı, üzgün
gecelerimde beni daha çok sessizleştiriyor. Birde
görseydin yanaklarımdaki gözyaşlarımı, sende
beraber akayım derdin.
Hala bendeki iyileşmeyen yaramdan kan
sızmakta…
Aynanın karşısında duruyor…gözlerime
bakıyorum. Sevdiğim gözlerim seni bir kez
görmüştü. Çünkü elim değmedi ki tenine
sıcaklığını hissedeyim. Öpüşemedim ki
dudaklarının lezzetini alayım veya sarılmadım ki
boynundaki enfes içi eriten kokuna değmiş
olayım. Bunları bilemediğimden onlar hakkında
çok söz söyleyemiyorum. Ama gözlerime teşekkür
ederim benim sana olan tek bağım.
Resim göndermişsin kırmızı elbisen içindeki
bedenin ruhlar alemini bile kıskandıracak
beyazlıkta idi… Sen aslında buğday tenli
olmalıydın ancak bembeyazdın.
Sana bakan ben..kendime ah ediyorum, bir
duysaydın.
Gözlerime teşekkür etmem mi, tek görebildiğim
ve tatlı sevgine beni kavuşturdu. Yıllarımı
8 En İçime
mahkum eden… yadellerde acılar içinde daaynma
gücü veren.
Hülyalım inan ki… usandım beklemekten.
Gözümün önünde yıllar yaprak döküyor.. senin
tatlı hayalinle gün sayıyorum.
Neyin günleri…sensizlik ve çaresizliğini.
Unutamam bir kere kahverengi gözlerinden yaşlar
akmış, tazelik ve parıltılar içinde gonca gül
yanaklarında çiçekler açmış gördüm…çok
üzüldüm.
Sevgilim ben sana toz konduramam.
Bu tür şeyler beni çılgın eden bu durumlar ve çare
bulamadım diye…öteki dünyaya gidecek hale
geliyorum istemeden.
Olmaz desende denemek istedim çok ölmeyi.
Tamam dedim…bitsin dedim. Fakat birden sen
geldin… hayal mi gerçek mi anlamadım.
Vazgeçirdin.
Biliyor musun veya bilmiyor musun… ama beni
kucakladın sonsuz bir sevgi ile, bedenimde fer
kalmadı…Sızıp kaldım.
Seninleyim her halimde. Elimi açtım mı semaya,
dualarla dilimdesin.
Kalbimi parçalayıncaya kadar Rahman katını
yokluyorum. Neden neden… ikimiz beraber
olamadık diye
Çok üzgünüm.
En İçime 9
Sen belki beni tatlı vakit geçiriyor sanmasan iyi
olur.
Dün söylemedim ama, sana hastalandım, zamana
kahrettim.
Önceden bir öpücük gönderdiğin mektubuna
dudağımı değdirdim ve rujunun kırmızına
değdim. Bu ara radyoda çalan türküde
“yar ile öpüştün”
“Ürperesin titreyesin” diyordu.
Dudaklarına güzel sözler…diyemesem de en
güzel şiirlerimi gözlerine yazmışım. Güzel
gözlerin…sadece gözlerin… bana değdi
deondan…ah o seviştiğim gözlerin.
Sana diyorum ki…eninde sonunda bu canımız
bedenden ayrılacak. Gel istersen bu fırsatı Azrail’e
bırakma. Ruhumu al, şimdiden seninim diyeyim.
Belki iki kat daha mutlu olacağım kesin.
Güzel kollarında can vermek, düşünüyorum da
kelimeler yetmiyor.
Söyle canımın içi!
Neden?
Beni yalnız bırakıyorsun…böyle. Bak günden
güne soluyorum gözlerim üzgün ve bakışlarım
nemli.
Hasta kalbim gecenin bir tarafına hep sessiz
çöküyor. Aslında günüm de yorgun.
10 En İçime
Bilmem ki gerekli mi hayat… dünyamda şifa
verecek biri mi olmalı?
Düşünüyorum da, dudaklarının beni öpse,
kalbimin yaraları iyileşir. Değil mi?
Ancak yoksun. Bir olsaydın…ne güzel olurdu.
Üzüleceğini bilmesem inan kendime kıyardım.
Yaşamak bana zor geliyor… bağrım sızlıyor.
Senden ayrı kalacağım günlerin varlığını
hissettikçe, ötekiler mi dedin …o an ölmek
istiyorum.
Kalbimi hayalinle tatlı hoş sar. Bende kucağına
doğru bitkince yıkılıp, dizlerinde uyumak
istiyorum. Bıktım hep sürekli yeminler ve
sensizliğe isyan etmekten.
Tatlım sevgilim.
Şu an biraz mutluyum çünkü sana ulaşacak bir
mektup yazabildim. Onun büyü gücüyle
dermansızlığım gitti…ayağa kalkıp sana gelmek
istiyorum.
Penceremden uçan kuşun arkasına gözlerim
donuk bakık kaldı. O kuş bende mi gitti Bir
hoşum. Neredeyim şimdi… merak
ediyorum…Sevgilim
…….
En İçime 11
Günahı Benim
Kalbim, kanım, ruhum, sevgilim…
Söz vermiştik günahta ve sevapta beraberiz, diye.
Ve karar vermiştik hayatımızda ilk defa…
buluşacaktık… beraber tadacaktık sevgimizi.
Hayallerimiz… otağımızda birlikte oyunlar
oynayacaktık.
Sonra ne oldu?
Kurallar, akla nerden geldilerse…kara bulutlar
gibi günümüze gecemize karıştılar.
Sen ağladın, bense şaşkın…bitkin kaldım.
Kederliyim, nedeni, senin içinin acısı…
Büyük bir korkuyla doldurdu kalbimi. Üzüldüm.
…
Biliyor musun, isteyipte yapamadığım ne çok şey
var?
Olmuyor olmasına… çözümü de yok. Belki
unutmak… bir de uyku.
Sığındığım karam.
Ağlamaktan başka ne yapabildim bizi
kurtarabilmek adına.
Ve sen üzgün.
Unutur muyum seni ben.. hani düşmüştüm
ihtiyacım vardı.
12 En İçime
Ve sen gelmiş…beni bir sen anlamıştın halimi.
Böyleyken…nerede benim umudum?
Sende elimden tutmasan.
Biliyorum bu hayat bize izin vermiyor … hiçbir
şey de yapmıyoruz..
Bende seninde beklediğin gibi sonun gelmesini
bekliyorum … Nefsimin soluk aldığı tek mabed
senin koynun.
Bağrına beni basacaksın biliyorumda,
korkuyorum, gönlünümüzü karartan kaderden.
Göz bebeklerime kurban olayım. Ağlamaktan
kanlar içinde, gözlerim yandı yakıldı.
Şimdi bir denizin kıyısında duruyorum…
şaşkınım.
Burası çöl yurdu nerden çıktı ki bu… yoksa
ağladığımız göz yaşlarımdan mı doğdu?
Anlayabilsem.
Beni çok sevdin düştün yerlere …Allah beni
affetsin, bunun bir günahı varsa, o benim.
Güzel Meleğim…
En İçime 13
Baştan Başa Birbirimize Âşığız
“Bir İnsanı sevmekle başlar herşey”
Said Faik
Sevgilim Benim…
Bugün sessizlik ve sensizlik her şey tatsız. Yine de
düşünüyorum, hep seninle beraberim…
Duramıyorum…mektup yazayım…
Her mektup yollayışımda, yüreğim burkuluyor.
Ne yazayım?
Neler yazayım?
Geçmiş günlerim…seninle olanları ve farkını
düşündükçe biraz sızlanıyorum.
Senin dışında, acılarımı paylaştığım herkesten bir
türlü anlayışsızlık gördüm. Sen ise bana, bazen
dostum, bazen eşim, bazen tanrım gibi oldun.
Sürekli ruhuma kuvvet ve heyecan verdin.
Kendimi senden önce hep haklı görmekten
alamıyordum. Bana beni öğrettin…doğruyu
gösterdin.
Seninle bir an daha fazla olabilmeyi dünyanın
saadetlerine tercih ederim.
Seninle olabilmek ne güzel bir hayat benim için.
Mektuplarımla bile sevgimi ifade edebilmek, her
şeyimi iyi ediyor aşk, dünyamı güzelleştiriyor.
14 En İçime
Bundan önce her şey ancak benim canımı sıkardı.
Sor bana, senden başka sevilmeye layık bir şey var
mı benim için?
Şimdi diyorum senin varlığın olmasa ben ne
olarak kalırdım bu dünyada?
Bir söz gelince senden bana kalakalıyorum
öylece…saklıyorum durumumu, nedir, kimdir
sorularına…o kimdi deseler…susuyorum, sonra
kendime bir aşkım ki, bir sevdim bir sevdim
sormayın diyorum. Kimseler duymasın…
Ben aşkın, ızdırabın ne olduğunu da seni
tanıdıktan sonra anladım…kimseyle seni paylaşır
mıyım.
Seni andıkça… sonsuz sevdam… seni seviyorum
cümlesi ne kadar hafif kalıyor. Her yerini öpüp
koklayıp sonra oturup ağlamak istiyorum.
Sevgim, günden güne artıyor ve biraz
suskunluğunda dayanılmaz boyutlara ulaşıyor, bu
nedenle, kalbim üzülüyor.
Senelerdir…nerelerde, ne yapıyor, benim
sevdiğimi biliyor mu deyip durdum.
Sonra kendime kızıyorum…bu kadar çok sevip
çok arzulamakla beraber, neden gittim? Habersiz
bıraktım. Doğrusu bana düşen sana her şeyi açıkça
anlatmaktı…yapamadım.
Şu güne kadar ayrı ayrı yaşadığımız hayatımız
yediğimiz darbeler bizi birbirimize hazırladı,
teselli olmaya çalışıyorum.
En İçime 15
Benim hayatım senin yanında olmalıydı. Senden
uzakta, hayatın sensiz hiçbir anlamı yoktu aslında.
Belki de evde yorgun yatağına uzanıp…gizlice
gözlerinden yaşlar akıtırken içten içe “ Sen benim
olmalıydın” “Kahramanım gel yanıma, ruhum
senindir, hayatı paylaşırdık beraber”deyişini
hissediyorum.
Yetmiyor gibi bu sevgim yumağından ötürü neyi
ne zaman düşüneceğimi pek bilemez bir haldeyim
Çok huzursuzum ve üzüntülüyüm. Ne çok
istesem de seni rüyalarımda göremiyorum.
Ben sadece seninle benim mutlu olacağımı artık
anladım. Önceden bütün insanlar ile mutlu
olurum derken bir türlü olmadı. Bunun nedeni,
ben sevmeyi biliyorum ancak senden başka beni
sevmeyi başaran olmadı.
Sen ruhumun tek eşi…beraber o gezdiğimiz günü
hep hatırlıyorum, o heyecanımı sözle ifade
edemiyorum. O gün bugün kalbime dünyama
başkalık verdin.
Kendi kendime, “sensiz bir dünya istemiyorum”
sana olan sevgim benim yaşama sevincim. O farklı
diyorum, gerçekten nasıl bu kadar farklısın
Yaşadığım her şey adına geçmişi çok sorguladım.
Yani nasıl diyeyim. Her ne yaşadıysak büyük
küçük hepsine bir sebep düşündüm olmaz
mı…hepimizin bir gayesi var. Herhalde sevgi
miras kalıyormuş.
16 En İçime
Ah aşkım, narin ve zarif sözlerin hep beni
sevdiğini göstermekle kalmıyor ve beni zevkle
ürpertiyor. Sensizlik üzüntülerimi rüyaların
kanatlarına dayayıp bol bol ağlamak istiyorum.
Sonra yine önceki ayrılık günleri gelir mi diye diye
ödüm kopuyor.
Senin için dua ediyorum. Hatırlıyorum da bir gece
ilahi kata çıkmış ne çok ağlamıştım. Ağlamaktan
gözlerim, boğazlarım, burnum şişmişti.
Gözyaşlarım buz gibi dizlerime düşüp yara
açmıştı. Sancısı hala içimde.
“Allahım, neden kaderimizi yan yana çizmedin”,
diye intizar ettim. Rabbim darılmamış olaydı
diyorum…çünkü çok ağlamıştım.
Kâbem!
Delice çırpınıyor kalbim, iç çekiyorum.
Şu an kollarının arasında atılıp “hayatım
dayanılmaz, çekilmez bir halde, o kadar
yapayalnızım ve sana o denli ihtiyacım var ki”
inilitilerle ağlamak istiyorum.
“Seninle olan bu gerçek aşkı ben kimseye karşı
duymadım bugüne kadar, sensiz daha yapamam
Beni çok sev,”
Çünkü ötekilerden biliyorum bir yede kırılma
oldu.
Sonra benim insan tecrübem daha yoğundu ama
seninle benim aramdaki olan bağı anlatmak
yaşamak mümkün olmadı. Kimsede ikinci bir
En İçime 17
örneğimiz yok. Birde senin sevgin diğer insanlara
da fayda dağıtıyor… kimse parçalanmıyor. Bu çok
değişik bir durum… inan ki, beni rahatlattığın gibi
etrafımdaki her şey daha rahat.
Sevgilim, sana sürekli yazmak istiyorum. Senin
sözlerine susadım. Senin mutlu huzurlu olman
için herzeyi yaparım
Sürekli sana boyuna sevgiden söz edip ne yormak
ne üzmek istemiyorum, ancak başka bir şey yok
içimde anlatılacak. Öyle ki Allah bile sensiz
yaşayamayacağımı bana hissettirdi.
Söz veriyorum… Aşkımızı ikimiz için de ben
koruyacağım. Seni sınırsız ve karasevda ile
seveceğim.
Güzeller güzeli benim!
Ben seni seviyorum bu hiç değişmez. Gayem de
sadece senin olabilmek Hayatımı sana adadım.
Seni hiçbir şekilde hayatımdan çıkartamam.
Allahın seni bana bağışlaması için bütün gece ve
gündüzlerim de sana dua ediyorum.
Her veda öpüşümü ilk sefer gibi öpüyorum. Ne
kadar çok seversem seviyim, ben hep senin
Kulunum
Sevgilim…
...
En İçime 19
Seçim Meselesi
hayat bir seçim meselesi
hiçbiri şey yeni değildi
yani kurban olmayı ya da olmamayı seçmekti
sonra sadakat
hem iyi hem de kötü zamanlarda aile önce gelmeli
üzülme
seni sevmiyorlar, senden hoşlaşmıyorlar diye
sen farklısın
senden korkuyorlar
eninde sonunda farklı olan, insanları korkutur
seçimini yap
kurban mısın değil misin?
normali tanımlama
bitirmen gerek
bitirmen gerek
neye başladıysan
En İçime 21
Gel Bana Sarılsana
["... Aşk benim için her şey midir?
Her şey, ama başka biçimde. Aşk, bir yaşamdır.
Bu işte en önemlisi.
Şiir, iş, kısacık her şey buna bağlı.
Aşk her şeyin kalbi.
Bu kalp ölünce, her şey ölüp gider, anlamsızlaşır.
Ama yürek çalışırsa, her şey üzerine konuşulabilir.
Yüreğimin çalışmasından yoksun kalırsam, ölürüm."
[Mayakoski]
Sevgilim
İyilik ve sağlık üzere olduğun haberini aldım. Çok
sevindim.
Havalar güzünden çıkmadan biraz sıcakların
tadını alayım desem de yine kış geliyor. Olması
imkânsız ama gelmesin der gibiyim.
Mektubuna cevap için geç kaldığımdan dolayı
özürlerimi kabul etmeni isterim.
Biraz stresliydim. Soranlar, “neyin var” deseler
de…”bir şey yok” demek dahi içimi
rahatlatmıyordu. Bahsettiğin konuda, bende
zorlanıyorum. Mecburen kabullendiğim bu
durumlar hakkında sana bir şey diyemem
ki…öyle bir hakkım zaten olamaz.
22 En İçime
Mektubundaki içten cümlelerin karşısında asıl ben
mahcup oldum…içten içe teşekkür ederim.
Beni sonsuz mutlu ettin…inan ki bunu ifade
etmek için sayfalarca dil dökebilirim, duygularımı
ifadeye yeterli gelmez.
Şu an dahi sana yazarken duygu yoğunluğumdan
ellerim bile tutkun ve zar zor yazıyor… Süslü
cümleler dahi benim iç halimi dışa aksettiremez.
Üzülme n’olur.
Etrafımdaki insanların beni bilmeleri
mevzusundaki düşüncem…her şeyimi sadece sen
bil…bunun dışında beklentim kalmadı. Önceden
ötekiler biraz anlasalardı derdim. Fakat şimdi ise
sen biliyorsun ya…sıkıntılarımı, derdimi, bu
benim için yetiyor.
Sen, benim söylediklerimi kendin açısından rahat
söyleyemediğini dile getiriyorsun, bu senin için
bir noksanlık değil, belki yufka yürekli
oluşundandır. Ben senin hep doğru olanı yaptığını
bildiğimden seninle hayatımın birleştiği şu
günlerime şükrediyorum…
İçim zorlansa da doğru olanı seninle hep buldum.
Ne yapalım ki…kader hayat çizgimize çok evvel
dikenli çentiklerini atmış.
Ben yine de, sen varsın… gözlerim seninle ya, bir
de bundan mahrum kalsaydım…diye ah
ediyorum.
En İçime 23
Sürekli Allah’a seni çok görmek istiyorum diye
dua derdim… onu seninle, senin yüzünde
gördüm.
Onunla seni, birmiş gibi seviyorum…
…
Kendime hep, onu tarifsiz sevgimle kucaklarken,
seni de buldum, isteyecek bir şey bırakmadın
bana.
Bu gece bir rüya gördüm…hayal desen de olabilir.
Güzelliğindeki çekicilik hiç bozulmamış, adın gibi
gençlik hala üzerinde ve gözlerin ışıl ışıl
parlıyordu. Tüm vücudunu saran siyah tülden
çıkan güzel saçların bana doğru uçuşuyordu.
“Neden üzülüyorsun?” diye sordun. Sonra…
“Gel bana sarılsana.”
“Rahat ol” dedin.
Bu sözlerini duyunca ayaklarına kapandım,
“sevdiğim! …” “Ben seni çok seviyorum”, diyerek
ayaklarına kapandım ve hıçkırıklarla
ağladım…saatlerce, gözyaşlarımla yastığım
ıslatmıştı.
Ey gönlümün huzur köşesi…
Ne güzel bir duygu.
Sonra beraberce oturuyorduk, korka korka
geldiğimiz o parkın bir köşesinde…cebimizde
24 En İçime
parada yokmuş, duvar üstünde bulduğumuz
manzarası en güzel olan yerde.
Koca çınarın gölgesinde gün ışığı melek yüzüne
vuruyorken, bana bir sarıldın, yüreğime öylesine
ulaştın ki… ilahi varlıktan sana verilmiş izin
sıcaklığını ve kokusunu alıyordum.
Korkağım ama biraz cesaret ettim ellerine
dokundum. Çok tedirgin olmadığını fark edince,
dudağımı dokundurdum. İçime ruhun bir boşaldı.
O an kendimden geçtim. Zamanı kaybettim
diyebilirim.
Uyanık halimde bile o busenin olanca hazzını
hissediyorum.
“Senin beni seveceğinden bir fazla seviyorum”
dedim…çünkü sana başka kimseyi kıyaslayamam.
Seni seninle anlatabilirim dedim. Çünkü bunu
sorun etmezsin. Değil mi… meleğim?
İlk ve son aşkımsın, seni üzeceğini düşündüğüm
şeyleri paylaşmak istemiyorum..ama bugün
ruhumun olanca gücüyle yüce “Ya Rabbi!
onsuzluk benim için olmasın, hasretini
yenemiyorum, ona olan muhabbetim duygularımı
körüklüyor. Kalbimin duyduğu aşk her şeyi
yapma kadir aslında. Günahı bile gözüm
görmüyor. Ondan başka kimsem yok…” diye
niyaz ettim.
Yine rüyama döneyim.
Sana bakıyorum. Nasılsa ıslanmışsa omuzlarına
dağılan saçlarından damla damla süzülen sular
En İçime 25
göğüslerine doğru akıyor ve ayaklarımızın
altından köpüklü ve uğultulu akan ırmaklardan
dışarı çıktıklarını gördüm.
Benim biçare hayatımı birilerinden duymuşsun da
gözlerinden önce saçların ağlıyordu.
Bende “üzülme hayatım senin olsun…gel al
ruhumu” diyordum.
“Sana daha başka ne diyeyim”
Rüyamda bile sevgimin olanca şiddetiyle
kendimden geçmiş bir haldeydim.
Bunları yazarken şimdi elin uzansa bana kalbinin
nasıl attığını fark edersin.
Yanımdakiler hep bana ağzın kokuyor derlerdi.
Bilmezlerdi ki ciğerimdeki yaradan
geliyordu…biliyorsun hastaneye yatmıştım.
Doktor bula bula bana sen veremsin demişti.
Kanser olsan dışarı çıkarsın…sonra onu da
dedi…ayrı mevzu. Günlerce hastane de alıkoydu
izin bile alamadım dışarı çıkmaya…bir gece
eşyalarımı toplayıp çıkmak istedim. Polis
kuvvetiyle seni getiririz gidemezsin dedikleri
günü hiç unutamam. Bazen sanki yanımdasın diye
kendimden geçince açık ağzımdan çıkan nefesimi
içime çekiyorum…sen bile soracak olursun, bir
derde müptela mı oldun, diye.
Sevdiğim, sevilmeyi, bana öğreten sensin.
Kimseden şikâyet etmiyorum, ama sevilmek
duygusunu senden başkası bana öğretmedi. Ben
sevmeyi anlatıyordum ancak sevilmek nedir
26 En İçime
bilmediğim bir şeydi…inan bana. Saadeti bütün
varlığımla arzuluyorum, ancak buna bana sen
verdin.
Şunu bil ki, bu dünyada benim eşim olamasan da
mezarda olsun olursun. Düşüncemi hep
saklıyorum. Benim üzerime çöksün bu çaresiz
çözümsüz aşkımın acısı…sorun değil.
Ömrüm boyunca bedbahtlığıma gözyaşı
dökeyim…o da sorun değil.
Senden uzakta kalışımdan ayrılıktan…
Bu derece müthiş azaplar içinde bile mantığımı
kaybetmiyorum, diyorum ki, o ölümsüz değil,
benim gibi… bu beni teselli ediyor. Öyleyse,
varsın ıstırap çekeyim, son nefesime kadar.
Öleceğim…kurtulacağım, fani hayat
cehenneminden…buluşuruz geleceğin bir yerinde
değil mi…
Bazen üzülüyorum, kabahat mi bu halimle ve
halinle seni sevmek.
N’olur, affet beni…aklım karışık ve senin aklını da
karıştırıyorum, rahatını, huzurunu kaçırıyorum.
Fakat başımı alıp gitmeye cesaretim yok ki.
Kalbim seni sonsuza kadar sevmekten, uğrunda
gözyaşı dökmekten başka bir şey düşünmüyor.
Duygularımı seninle paylaşmak doğru olmuyor
ama, sana mektup yazmamak, gerçekten benim
için son çarem. Bütün acılarımı dindirecek böyle
bir teselliden beni mahrum etme.
En İçime 27
Sana o kadar ihtiyacım var ki… dünyadan
bezmişim, acılarımla, gece gündüz senin verdiğin
birkaç resmini öperek, saatlerce bakarak
avunuyorum.
Ölürken dahi, sana son bir defa bakacağım,
nefesimi sana teslim edeceğim, ruhumu senin
önüne sereceğim, sakladığım sevgimi göğsümün
içinde mezarıma götüreceğim…
Eskiyi düşünüyorum da, ne günlermiş onlar.
Ama kim derdi ki halimiz böyle olacaktı?
Bir zamanlar bana, geri dönmemi tavsiye
ediyordun. Yapma, olmaz bu…
Şimdi ise ?
Kendi yalnızlığım içinde emniyet içerisindeydim.
Aşkım her geçen gün daha kuvvetli yanıyorken
kendimden bile saklıyordum. Dertlerimin
tesellisini sende buldum ve anlatmak cesaretini
gösterdim. Şimdi sana mektup yazıyorum da
ferahlıyorum.
Sende sevdin beni. Eksikliklerime rağmen yine de
seviyorsun.
Bende seni tanrıya tapar gibi seviyorum ve saygı
gösteriyorum.
Ah, ayaklarının dibinde ölebilsem ve toprağa
karışıp ayaklarının basacağı yere toz olarak
konabilsem.
28 En İçime
Bana gösterdiği şefkatin, güvenin, öğütlerin,
yaptığı iyiliklerin karşılığını ödeyemem. Bana
kimse alicenaplık göstermiyor demek şöyle
dursun ben kendime de göstermiyordum.
Ne yapalım ikimizde perişan ve kalplerimiz kan
ağlıyor, yaşlar gözlerimizde doludizgin. Ama
sen…ne olur olabildiğince mesut yaşa. Benim
yüzümden bedbaht olup, üzülme.
Temaşa ettiğim İlahi tasvirim kıymetlim.
Hayatımın güzel günleri birbir gözümün önünden
geçiyor. Seninle olanlar bambaşka…
Aşkımı saklayacağım ve benimle beraber, ebedi
yaşayacak.
Şimdi bile göğsüm sıkışmış bir halde inip inip
kalkıyor, bütün uzuvlarımda bir ürperti var,
ellerim buz gibi, dudaklarımı morardı.
Gözyaşlarımla ıslanmış göğsüme ellerimi sürmeye
çekiniyorum…üstümde kurusunlar istedim.
Rüyamı sana yazarken bile tekrar yaşadım. Ne
bileyim yine de olmuyor işte…sadece rüyada olsa
seninle herşey başka olur… sevişmek ise
kelimelere sığmaz biliyorum.
Sevgilim hayatımda, ölümümde seninle. Ve
seninle de haşrolacağım…
İyi varsın… Seni seviyorum.
Daha fazla şeyler yazardım…yine de onları
yazmak için başka zaman kalsın…
En İçime 29
Sarılıp öpüyorum. Sen benimsin ben de senin
Başka ne diyeyim…
Gözler içine bakamayan ben, kahverengi
gözlerinde kendimden geçiyorum…
Bundan daha güzel ne olabilir.
Seni çok severek öleceğim…
Bu iman ve sevgiyi benden ırak etmeyen Rabbime
senin vasıtanla teşekkür ederim.
Teşekkürlerimi kabul eder, inşaallah.
Canımın içisin, içten daha içsin…sevdiğim.
En İçime 31
Coşkulu Sevecen Bir Âşığın
Mektubu
Âlemler kadar sevdiğim bir tanecik, sevgili
ruhum!
Nasılsın?
Beni arıyor musun?
Ben seni çok arıyorum.
Biliyorum şu an ana yazma imkânın olsaydı
yazardın, yine de ilk fırsatta yaz olur mu…
Seni her zaman ki..gibi göresim geldi. Sen de beni
çok özledin mi?
Hatırlıyor musun…ilk sevdiğini söyleyen
mektubu yazan sen olduğun için pişman
oluyorum. Bu nedenle seni kıskanıyorum. O ilk
ben olmayı ne çok isterdim. Sen benden daha
cesursun.
Aramızdaki perdeleri kaldırıp ve cesaretle
birbirimizi sevdiğimizi söylemek için sürekli
kaleme sarıldık. İçten içe bütün yapmacık
nezaketleri bir tarafa bırakıp bana içimizi döktük.
Oh olsun…hasret günlerine.
Şimdi hep şükrederim ve bunun için sana ne
kadar çok teşekkür etsem, ne kadar minnettar
32 En İçime
olsam az kalır. Ne zaman bir mektubun gelse
tekrar tekrar okuyorum.
Hayalimde tütenim!
Sana neler yazayım da neşelenesin diye
düşünüyorum.
Garip ama, ben neşeyi senden önce bilmezdim ki.
Hayatım tekdüze acı ve felaketler içinde ve o
kadar gülmekten ve neşeden uzaklaştırmıştı.
Senin bana bağışladığın bu saadet dünyası içinde
bile benliğimi şaşkınlıktan kurtaramıyorum. Öyle
ki, sen gelene kadar umudum kalmamıştı…bir de
talihin kahrına uğramışım diye üzüntüm sürekli
artmakta ve hayatta bana da mesut olmak nasip
olabileceğine inanamayacak kadar güvenim
kalmamıştı.
Şimdi hayat ne güzelmiş benim sık sık söylediğim
bir söz oldu.
Gönlüm huzur bulsun diye gönderdiğin
resimlerine saatlerce bakıyorum. Yanımdaymışsın
gibi beni adeta sarhoş ediyorlar.
Sevinçten mi ayrılıktan mı sürekli ağlıyorum.
Sen bu karanlıklara karışmış hayatımın gün
ışığım…
Çölde yalnız kalmış ölümü bekleyen son nefesini
vermeyi bekleyen bir nisan yağmurum…
Saadet yağmurun altında kendini kaybettim.
En İçime 33
İçimi kaplayan acılarım dursun diye kendime
sözler veriyorum.
Hayatımın bir tek gayesi var… bir an evvel sana
kavuşmak, seni kollarımın arasına almak, eşsiz
yüzüne saatlerce, günlerce hiç doymadan seyre
dalmak istiyorum.
Bu sözlerimi okuyunca senin göğsünde taşıdığın
kalbin çarptığını duyar gibiyim, bu kalp bundan
böyle benimle beraber çarpacağı için dünyanın en
şanslı insanıyım.
Ne mutlu bana…
Sana da başkasına da kötü biri değilim, ama
hassaten saadetin için hayatımı şimdiden fedaya
hazırım!
Seni istediğin gibi sevmezsem ben ölmeyi
kendime layık görürüm.
Biliyor musun?
Daha önce senin sevgin ile ben dünyada
erişilebilecek saadetlerin en büyüğüne eriştiğimi
itiraf edeyim. Hayallerin olmasa uyuyamıyorum.
Her geçen gün yazıştıkça sana çılgın gibi âşık
oldum. Beni düşündüğünü söyleyen mektupların
satırları kalbimin sana karşı olan bağlarını sürekli
bir kat daha kuvvetlendirdi.
Sana kavuşmadan sükûnet bulamayacağım
Senden ayrı geçen bu günleri cehennemdeymişim
gibi geliyor.
34 En İçime
Şimdi yazarken gözümün önüne hayalin gelince
sevincimden yerimden sıçradım. Hayalde bile
birleşmemiz mutluluk veriyor. HAberin
olsun…her gece başucumda hayalin duruyor, ona
bakarak uyuyorum. Sonra rüyamda
göremediğime üzülmüyorum. Hep varsın ya…
Ah…
Gözlerim açıkken bile hep seni görüyorum.
Doyamadığım…seni sayıklayarak uyanan bine
rüya sorulur mu?
Kendime söz verdim… ben dünyada senin kadar
güzel gülen, güldüğü zaman bu kadar güzel olan
birini sen olarak gördüm. Birine kızsam ve
kırıldığım zaman seni bana hatırlatacağım
kendimi teselli edeceğim.
Sevdiğim!
Uğruna canımı bile verebileceğim bir insanın bana
küçücük bir sitemi dahi beni bugün fevkalade
acıtıyor. Yaramı kanatıyor. Ben hayatımda o kadar
ağır sözler işittim ki, bunlara tahammül ettim.
Onun için bana bir daha tevazu sözlerle kendini
üzen mektuplar yazma. Sen benim için her halinle
güzelsin. Seni her halinle seveceğimden bir an bile
şüphe etmeni istemem.
Benim için dünyada her şey sen ve senindir.
Senden önce candan bir dostum yoktu. Şimdi
düşündükçe, senin ve benim üzülmemize sebep
olanlara kızıyorum aslında. Sen benim yarım
kalan tarafımsın ve beni tamamlayacaksın. Sen
En İçime 35
sevgin ile beni dünyada erişilebilecek saadetlerin
en büyüğüne eriştirdin. Yanına gelmek
istiyorum..daha yazacak çok şeylerin yok
deme…var..ama kelimeler yetersiz bence…hep ilk
yazacak bir şey olmadıktan sonra…
Güzelim.
Dünyada çok gülen insanlara biraz şaşarım.
Sevgilisi uzakta olan içinse düşündüğümde
dudaklarımın ve her tarafımın titrediğini
hissediyordum. Hayatımda bu denli üzüldüğüm
zaman yoktur.
Seninle ay ışığı altında, gün ışığında yalnızca
dolaşmayı seni dünyanın en mesut insanı yapmak
için her şeyi yapacağım diye hayaller ile…
Seni binlerce defa sımsıkı kucaklar, yüzünden,
saçlarından, dudaklarından…
kahverengi gözlerinden, kızıl dudaklarından
binlerce defa hasretle öper, öper, öperim…
Bana bağışladığın güzide hayat için teşekkür
ederim.…
En İçime 37
Yüzüme Tebessümler Kondurdu
Sonsuz sevdam…
Nasılsın diyemem, nasılız desem daha iyi olur.
Üzüldüğünü bildiğimden benim üzüntümde
katlandı istemeyerek.
Söylediğin hususu üzerine alman benim demeni
hiç bir şekilde kabul edemem. Seni anlıyorum aynı
şeyleri aklımızdan geçirebiliriz. Bu çok normal.
Kabullenemiyorum.
Üzme artık kendini. Biz zamanla bu konuyu
çözeriz…daha iyi oluruz bilirim. Ancak sen sakin
olmalısın.
Kendimi çok yorgun hissediyorum.
Hayatımda seni tanımak benim için bir şans…seni
sevmekse ölmeden cennete girmek gibi.
Unutma…her şey geçer…bizim sevdamız ebedi
kalacak.
Aslında üzüntü insanı yıkmıyor. Belki kaybetmek
korkusu…şu an varsın ve beraberiz…Ancak şu
yaşananlardan sonra, seni beni sevdiğinden çok
daha fazla seviyorum. İyi ki varsın.
Ah…benim gizli sığınağım...gölgesinde
dinlendiğim asırlık çınarım…zirvesinde huzur
bulduğum yüce dağım...ırmaklarında serinlediğim
yemyeşil ormanım… koruyanım...
38 En İçime
sahiplenenim...merhamet ve sevgiyle sıcacık
kucaklayan sevdiğim. Kalbimdeki titreyen
vuruşlar kulağıma hep senin ismini anıyorlar.
Yüzünün değdiği yastığı Kâbeye örtü yapar secde
ederim. Dokunduğun her şey bu kadar kutsaldır
benim için. Bedenime elin değmiş olsaydı onun
kazandığı değeri sana anlatırken yaşadığım duygu
selinin çok büyük bir zevk olduğuna dilimdeki
kelimeler kafi gelmez olurdu.
Sevgilim…sevgimizi melekler bile
kıskandı…düşün daha kimler kıskanmaz ki. Yıllar
yılı Tanrıya misafir olmak isterdim. O da sarılmak
ve yüzünü girmek istediğim de, sana bakmamı
işaret etti.
“Ona bak, o benim”, “Onu düşün…o benim”, “
Onu an, o benim” dedi.
Sevdiğim, canımı al desem, ne olur…biliyorum.
Sen “gel” dersin. Zaman ve mekansızlık içinde
ikimizin olduğu yere…kimselere yer bırakmadan.
Kokunu duymak, teninde eriyip akmak…
Seni sevmek kelimelerle bu kadar güzel…bir de
beraberliğimiz hayal edilmez..değil mi?
Ne olursa olsun bu denli acılarım beni sana kul
ediyor, mutluluğum ayyuka çıkıyor.
Senden bir uykum için ayrılıyorum, onu da yine
seninle beraber olmak ve sevişmek için
Aşkım
En İçime 39
Yüzüme tebessümler kondurduğun için teşekkür
ederim Yüreğim ruhum ve bana dair ne varsa
hepsi senin...
Seni seviyorum.
Daima seveceğim.
…
En İçime 41
Labirent
Sevgilim!
Bu kul senin kulundur.
Sana Sevgilim diye hitap etmenin benim için ne
büyük saadet olduğunu bilsen.
Çünkü sen benim hem dert, hem de emel
yoldaşım oldun.
Nâil olduğum şu bahş eylediğin zevk ve surur
unutulacak şey mi, değil tabii ki..
Kalbim rûhâniyetinden her zaman feyz
almakta…durmadan eşiğine yüzümü, gözümü
sürüyorum.
Yine kapına geleceğim gözyaşlarımla silip
temizlediğim yüzümü eşiğine sürecek ve
öpeceğim…
Bu hayret verici hayatımda…sevgilim, nedir senin
gerçeğin?
Sevgi, boşluğa asılmış bir köprü gibi…bizim
için…ah birde kavuşamamak korkusu yüzünden
en basit şeyler bile üzüntü sebebimiz oluyor,
zihnimizdeki hayalleri fırtınaya çeviriyor. İçinden
çıkılmayan labirentler içinde ne çok ter
döküyoruz.
Senden önceki hayatımda doldurmayı
beceremediğim derin birçok boşluk vardı.
42 En İçime
Benim kuşkularımı aydınlatmanı isterim. Mekânın
ve zamanın ötesinde özel dünyamıza
derinlemesine nasıl gireriz, merak ediyorum.
Sevgilim yine de beni bırakıp gitme hissi gelip
duruyor…bu hiç olmasın
Ayrılık dayanılmaz bir acı sonuçta…
…
En İçime 43
Akmalı
kim yüreğini yitirmiş
zamandan mı korkuyorsun
beklemekten vazgeçseydi eller
ve kendini görseydin hep
korkmazdı
hayat mimarını… delice seven bir öğrenci
mecburdur… kalır yalnız
dolacak çukur bulmayan su gibi
sen ak… akabildiğin kadar
kim dur diyecek ki sana
ama sen
çukur olursan yoluna
tenceredeki su kaynar
o zaman…tarafsız tarafına
sığmadan kabına
akmalı
En İçime 45
Ellim Beşime Tutundu
Sevgiliye…
İnsanın hayatında bazı gördüğü şeyler çok geç
gelir mi…gelirmiş.
Çok yıllar unutulduğumdan, hatırlanmak ve ilk
defa, biraz garip oluyor…
Kim hatırlanmayı istemez ki…
Hayatın içinde… sevilmek ne güzel…senin
tarafından…varlığına bin şükür iyi ki varsın
Bugüne kadar duyduğum en güzel şarkı sendin
Elinden içtiğim en hoş kokulu çayım.
Tatlım ki içimdeki aşkın mumunu yakmış
üfürmeye kıyamacak kadar güzel
Kesilen parçam gibi içimde kattım seni ben
Sen benim, ben seninim kadar yakınken hayran
bakan meleklerimiz vardı kalbimize bakan…
Dedikodumuzu ettiler galiba
semada…kıskanmazlar inşaallah
Teşekkürler hayat
Temiz bir sevgiye layık birileri
var…tertemiz…pak.
Gözlerim artık uyuyun.
Ölebilirim diyecek kadar mutluyum.
46 En İçime
Daha ötesi yok onun…
Beni kim ister bilemem ama benim tek istediğim
sensin…
Vücudumda bir bardak sonunda kalan damla
kadar bile olsa…bende bir gerçeğin var…
Teşekkürler…
En İçime 47
Santurama
Sonsuz sevdam…
Nasılsın?
Uzun zamandır sana yazamadım. Şu an hatırımda
değil ama bir şey olmuştu..”benim için böyle
hiçbir şarkı yazmadın ve bestelemedin” “hani”
demiştin.
Bende çok üzüldüm…elim kolum varmıyordu
ki…kaleme ve santurama. Öyle donmuş camid
gibi, taşlaşmış kalp mi bile diyemediğim bir halde
suskunluğa düşmüştüm. Dün senden bir mektup
geldi. Çölde kuruyan çiçek gibi suya hasret kalmış
can gibi, sana hemen yazmak istedim.
Yaşıyorum derler, bende yaşıyorum…ama hayat
nasıl bir şey unuttum galiba…dün ayıkınca
anladım.
Ne çok özlemişim seni…ben sana sorayım
“nerelerde idin der” gibi.
Sabah kalktım, cennet çalgısı santuramın önüne
diz çöktüm, biraz çaldım…nameleriyle içim
yoğruldu eridi yumuşacık oldu.
İnan ki sevginin lezzetini seninle duydum,
diyebilirim. Sevgiyi bilmez biri değilim. Ama sen
olunca bambaşka.
Dün dedin ya izin sana küsmedim.
48 En İçime
Santurama elimi dahi süremiyordum…bir teline
elim değmedi kaç zamandır. Çünkü sen yok
dedin, ben yokum dedin.
Gerçekten sen yoktun…her şey yoktu…bu söz çok
acı bence…içimi kanatıyor. Çünkü ben neyi
görsem neye dokunsam Züleyha gibi Yusufum
diyordum. Şarkılarda seni anlatıyor şiirlerde seni
anıyordum.
Ve seni düşledim de bu kadar güzel gelmedin
daha önce, hasretlik mi…anlayamadım, ama çok
özlemişim, meğer seni.
O sesler kulağıma değdikçe santuram dedim…çok
özledim senin için şarkılar söylemeyi.
Şarkılar söylerken sen hep benim yanımda idin.
Belki sen uzaklardasın ama benim yanımda
benimle beraberdin
İçim titriyor…
Ben diyorum hep sana…”ben seni seviyorum”,
“ben seni çok seviyorum.”
Dünya da beni kırmayan biricik sevgilim…
“Sen olmasan sen olmasan bu düzeni kurmazdım”
diyen Rabbin gibi, bende aynısını senin için
söylüyorum.
Zevkim ve tadım yoktu…epeydir. Her şey yok ve
bende duvar dibine sığınmış yabani bir ot
gibiydim.
En İçime 49
Sen bana anlat, anlarım…sen beni anla…ben senin
dilediğin gibi olurum.
Sen üzüldün diye Santurama elimi vurmadım.
Şarkılar, şiirler sustu, mektup yazacak dermanım
bile kalmadı…
Çünkü sen üzülmüştün.
Ben de sana dayanamıyordum. O hale geldim ki
sana kalbimin hali akseder de sana eziyet eder
korkum içime zehir salmıştı. Sakin olayım diye
kendimi ibadetlere dualara verdim…ama
yetmiyor ki…kimsenin gayret edemediği kadar
gayret etsemde seni aklımdam çıkmıyordun.
Her şey senin gölgen… var olan sensin…ve ben
çok bitkindim.
Sana teşekkür ederim.
İnsanın saklısı gizlisi olur…diyorum…ben senden
hiçbir şeyimi saklayamıyorum.
Her şeyim dilim açık sana. Elimden gelse her
nefesimi seninle alır verirdim.
Gözlerim acıdı…beni sıkıştırıyor, ağlamak için…
ama sana yazmak isteğim o kadar içime dolu ki
kalemi elimden bırakamıyorum.
Bir tanem…ben ölüydüm dirilttin. Senin ince ve
nazik halin karşısında hep mahcup kaldım. Benim
fedakar, vefalı, dengi bulunmaz aşkım.
Gerçekten seni doyamadan seviyorum,
arzuluyorum.
50 En İçime
Sadece seni.
Senin yerin bambaşka.
Kalbimin içini bir görsen, bütün çeperlerinde senin
resmin asılı…sadece senin güzelliğinle dolu.
Onca bir ömür geçtide sana nasip oldu. Benim
doğduğuma hakikaten sevinen. Onu kutlayan.
Mumlu pastasını yapan… bundan sonra belki
yapan çıkar ama… ilk sensin.
Benim ilkimsin.
Benim ilkim…sonum demek istemiyorum. Çünkü
Tanrı sonsuzdur. Tanrımla ebede kadar.
Kula ceza ne olabilir…senin mabedine girememek.
Bunun anılması bile çok zor.
Her zaman senin adın söylemeli. Şarkım benim…
Çok hayallerim dışıma sızmıyor diye düşünmem.
İçim dışım hep sen oldun.
Seni seviyorum… senin beni seveceğinden daha
fazla.
İnan bunu anlatamam… sen kendinle kıyas et
Sabah, içimin çığlığı, santurama özledim seni diye
sarıldım. Çünkü uzun zamandır, odanın bir
köşesinde akortu bozuk duruyordu…bende
hayata küsmüşüm.
Hep seni orada şurada aradım… yoktun. Herkese
canımı verdim içimi alın dedim. Biri benim içim
gibi bakmıyordu... hep nedenleri kendileriydi.
En İçime 51
Varsa yoksa kendi pencereleriydi…sadece
perdelerini bana açtırıp kapattırıyorlardı.
Biri olsun benim taş değmiş kırık pencereme
bakmadı. Neden mi manzarası yok, demirle
çevrilmiş, yılların islettiği dumanla kararmış
camları. Kim elini sürerdi ki… siyahlara. Fakat sen
geldin… hamarat ellerinle yavaş yavaş sildin,
içerime loş ışıklar sızdıra sızdıra, beni ışığa
alıştırdın…hayata dön dedin… bak ben varım, sen
üzülme, kahrolma, kimimsesiz değilsin, dedin.
Susuz çölümde su bulmayınca sende ağladın.
Fakirliğimden içimde silecek bir çaput bile
bulamadın da saçlarını gözyaşlarınla
ıslattın…onula sildin yüreğimin son kalmış kırık
penceresini.
Bu sabah kalktım ki pencerem de bir ışık ben
öldüm mü dirildim mi bilemedim. Yazabildiğime
göre diri olmalıyım. Kuşlar bile geldi pencere
önüme geldiler öpüştüler. seyretmesi tuhaf geldi.
Ben unutmuşum öpmeyi, sevdiğinin ellerini
tutmayı.
Neden değil mi…bunlar, benim yalnızlığımın
acıları, şimdi seninle uçtular.
Gelmesinler bir daha gelmesinler.
Ben yapamıyorum senin incindiğini duyduğum
her şeyi bırakıyorum, dönemiyorum, hala da
şüphelerim üzerime demir dikenleri ile dalıyor...
yine de umutluyum sonuçta sözlerim olur
dönerim santuramın başına sana nameler dizerim
52 En İçime
Aslında bu ara çok yalnızdım aylar oldu mu bana
bir ömür geçti gibi.
Elinden bana sunduğun tatlın bir başlangıçtı. Yine
de sözlerimizden başka buluştuğumuz
seviştiğimiz yerimiz yok ki sana kendimi feda
edebilsem
Evet…sen anlıyordun biliyordun ve üzülür mü
diye benden çok çekiniyordun.
Farkı fark edenler azdır. Sen çok farklısın.
Sen ayrıcalıksın…sen bir tanesin…sen
ulaşılmazsın.
Şu an kulun kölenim demek her zamandan daha
çok hoş geliyor bana... tapıncım.
Mabedinin sunağında kan eksilir diye üzülme ben
senin için binlerce kez kurban olurum, İsmail bile
hayran kalır.
Ne desem bilemiyorum.
Sevdiceğim çok özledim içten içe duygularımı bil
dedim...
Sen çok çok başkasın, bir eşin daha yok, seni
seviyorum ben sana muhtacım diyorlar ya birileri
şarkılarda, yaşamak içinde ben sana muhtacım.
Rabbim seni özenle yaratmış… sen bir tanemsin
özelim.
Özene bezene yaratılmak var ya bu senin
yaratılışın bence.
En İçime 53
Çok tatlısın…bende senin ateşinle içimdeki bütün
fazlalıkları attım, yoksa sürekli bir tarafıma batmış
kıymıklar vardı. Anlatırdın geçmişte senin
gördüğün kıymıklı rüyalarda ki olan sen, ben
miyim?
Benim galiba…sen ben olup, canın yana yana
çıkardın bütün bunları.
Öyle olmalı
Böleyken, canımın yanmasını hiç sorun etmedin.
Bakıyorum da içimdeki sakinliğim huzurum hep
seninleymiş. Önceden de şimdi de.
Sırf ben mutlu olayım diye nelere katlandın
Bende mutluluğumu senin için istiyorum, sen
üzülmeyesin, meşgul olmayasın diye, bir garip
ilişki bağı. Ancak nedenler ve sonuçlar hep seninle
bağıntılı.
Sen bunları çözebiliyorsun. Bende senin aynanda
bunları hep görüp anlıyorum.
Sen belki birçok şeyi farkında olmadan
yapıyorsun. Benim hayatım ise bu tür bağıntıları
çözmekle geçti. Olayları sen sonradan bana sen
açıklıyorsun. Bende seninle çözüyorum. Bu çok
ilginç değil mi?
Önemli olan olayları doğru algılamak.
Sevdiğim şükür bu yalnızlığımı sen aldın.
54 En İçime
Beni sevdiğin gibi, anladın da, yeri geldi anlamaya
çalıştın, sair zamanlarda beni düşündün ve
sonuçta beni benden kurtardın.
Sen yeniden yaptın.
İnşallah hep böyle devam edecek.
Seni seviyorum… ne iyi oldu, içimi sana
dökebilmek…tekrar şarkılarımıza geri dönmek.
Saygı ve sevgilerimle…öpüyorum.
En İçime 55
Canım Hep Senle Olmak İstiyor
Sevgili Nar çiçeğim… Yar çiçeğim
Seni çok özledim….
Farkındaysan bu sıra hiç yazışmadık. Sen
rüyalarını dahi paylaşmadın. Yoksa rüya görecek
kadar huzurlu bir uykuya muhtaç mı oldun? Belki
de çok meşguliyetin vardır. Hayırlısı.
Benim için sorun etme, yerim yurdum senin
hayalindir. Yine de beni bir an bile sensiz bırakma
olur mu?
Seni çok düşündüm…gözlerimi nemlendiren o
tatlı kalbin var ya… o, hep benimle
olsun…tamam mı?
Sonsuza kadar.
Her zaman ki duam bu…”kaybetme beni, yoksa
nasıl bulurum seni.”
İnan ki…sevgimi sana açmakla seni
yüceltmiyorum. Ben sana yükseliyorum. Yerlerde
sürüyorum sanki, sensiz . Çünkü sen benim
cennetimsin… ötekiler hep ateş oldu. Onlarla
yanmaktan başka kârım olmadığı gibi kalan
külümü de dağıttılar. Sen ise azıcık kalmış tozuma
bengisu olup beni yeniden inşa ettin. Küçücük bir
56 En İçime
kalp kadarda olsa göğsüne al, kolyene bir yarım
olayım.
Bilir misin…senin kalbimde yerin tahmininden
daha çok fazla… bendeki değerine paha biçemem.
Seni çok seviyorum… Seviyorum…
Ah ne çok seviyorum.
Sen varsın… her şey huzur ve hayat tatlı.
Uzak durma benden, n’olur canımın içi… bir
tanem… yeter ki sen varsın ya… vazgeçmem…
canım için alevim ol.
Kaç zamazdır, ne acılardayım savrulan kum gibi…
yatıyorum, sensiz uykulardan kalkmamak için
yatıyorum…belki kalırım da ölürüm, dönmem bir
daha diyorum. Sensizlik… Yalnızlığa dönmemek
için uyanmak istemiyorum.
Uyanmak hiç iyi değil, bir bilsen…bugün seninle
uyudum hiç uyanmak istemedim.
Gerçeğimde sen uzakmış gibisin ya…acımda çok,
katlanamıyorum
Yine de mutlu bir yusufcuk gibi sana özgürlüğe
koşarcasına gelmek istiyorum yarim…
En İçime 57
Bir dileğim var senden…Bu yükü omzumdan
alsan. Bir sabah, beni sesinle uyandırsan…
Kıtmirin olmaya razıyım.
Yaşanmamış gibi ne çok yaşadığım şeysin…
Her bildiğim isimde senin ismin var. Sen her halde
söz konusu olan hallerde hep sen varsın.
Senin ismini bildim bileli kendi ismimi unuttum.
Sen de hiç yazmıyorsun, bu ara…benim ki
gerçekten ne idi.
Canım hep senle olmak istiyor…sarsan beni
İçimde alev alev yanan bir ateş gibi…bir tek sana
bağlanmış kalbimi açsan, kanım sızsa.
Birbirimize bile acıyamıyoruz.
Zaten yapacakta bir şey yok… olsun…
Rüyalarımız, hayallerimiz, içimiz özgür değil mi?
Saklı cennetim
Seni seviyorum…öptüm.
…
En İçime 59
Sen
Sevgilim
Kalbim, özledim seni…sana bir şey diyeyim mi?
Seninle olan bu birlikteliğimiz ilk başlarda sanki
bir vefa borcu gibi idi...
Fakat şimdi görüyorum da sana ben aşık oldum
gerçekten.
Yıllarca aradığım ne varsa ve her konuda…
Hepsi sende var...bunu gördüm, bildim ve
anladım.
Şu da mı dediğim hiçbir şey kalmadı...
En güzel olan ise sen benimle her şeyini
paylaşabiliyorsun, düşünceni, zamanını, aşkını,
gönlünü ileriye doğru sayabildiğin kadar...
Sen…beşer değilsin.
Gerçeksin. Ben ise mükemmeliği başaramadığımı
biliyorum...
Ama herşey sende var...
İlk zamanda oluşan sevgim ve benim ruhsal
yapım gereği sana olan meylim ile yardım etme
60 En İçime
hususlarım artık bitti sana şimdi aşık oldum
inan…bunu söylemeliyim.
Daha önce değil mi idin deme
Aşk belki bir olgunluklar ile gelişir ama şimdiki
olan halimde akıl ve düşünce vasıflarını aştı…
sırf seni sen olarak sendeki varlık ile seviyorum...
Çok değişik bir şey...
Beni benden alan bu sevgini kendime bile ölçü ile
anlatamıyorum… sana da anlatamayacağımı
sanmıyorum.
Hz. Mevlana benim gibi ol demiş ya, bendekine
benim gibi olmakta yetmiyor...
Ancak Tanrı olmak lazım.
Bu aşkın ileri derecesinin ne olduğunu
söyleyebilmek için...
Oscar Wilde dediği gibi
her insan öldürür sevdiğini,
Gene de ölmez insan.
Diyor ya elinde öldürmelisin beni Tanrı gibi
Kıyamet için kötü diyorlar belki aşkın son
merhalesi bu olmalı
En İçime 61
Tanrının sevgisinde o kadar artış oluyor ki herşeyi
saklamak istiyor kendine iyisiyle ve kötüsüyle...
Ayrılığa dayanamıyor artık.
Bende çok zaman ölümü ondan istiyorum...hemde
elinde olsun.
Bu varlığa ve an itibariyla dahi uzaklığına
dayanamıyorum...
Ben yokluğu bu denli seninle olmak için istiyorum
Seninle olabilmek için… benim olmamam ne güzel
bir duygu…yokluk bir insana bu kadar huzur
verir mi?
Evet çok huzur duyuyorum...
Sevgilim
İnan ki acıyla karışık bir koruyucu bir sevgiydi ilk
zamanlar.
Şimdi seninle ben korunuyorum
Beni koruyan seven sen oldun...
Bir ışık gibiyim farkındayım….etrafımda
pervaneler o kadar çok bana ulaşmak için
yanıyor…ben ise senin için kendimdeki ışığın
62 En İçime
sönmesini istiyorum. Senin aydınlığında eriyip
yok olmak… anılmamak
Aşkımın bu kadar yokluğu arzulaması belki başka
yapacak bir kudretim kalmadığından
değil...varlığımı ancak sende yok ederek var
olmak arzusunu içten içe istiyorum…galiba.
Sen varsın...
Ben senin yanında havada uçan bir toz dahi olmak
istemiyorum
Olurda serseri serseri dolanır üzerine konarım…
Bu da olmasın…etrafında dolanmak bile
istemiyorum.
Seni sen den ötede bulmak istiyorum.
Sen varsın... sen
Hepsi İşte bu....
En İçime 63
Olmaz Olmaz mı?
Ben sevdiğimi düşündüğüm birinin öpülmedik
yerini bırakmam. Ama ben senin kalbi öpmek
istiyorum. Göğsünün sakladığı yüreğinin içinde
sevginin saklandığı yeri…öpmek. Hani nasıl bir
yerdir ki beni titreten aklımı alıp başka diyarlara
götüren … öylece bir yer varsa neden ben
öpmeyeyim ki?
Şimdi seni düşünüyorum ve o halde nasıl
öpebilirim dedim. Mümkün mü?
Bir çare var mı?
Duydum ki sevenler çaresizlikten ölür ve toz
toprak olurmuş. Sonrada bir güzel çiçeğin
kokusunda, bir güzel yemişte meyvada öz olur
sevgilinin kanına karışırlarmış. Ama ben çok katı
biriyim taş kalpli. Taş toprak olmaz ki…olması
için yanması lazım, yanardağlar içinde eriyip lav
küllerine karışması, sonrada bir bitki tarafından
yıllarca özümsenirde bir şekle girerdi. Ama ben
yıllardır düştüğüm yanardağın içindeyim, hala
sakin ve patlamadan kalıp duruyorum…İçi fokur
fokur ama bir türlü patlamıyor bu dağım.
Diyorum bir patlasan olmaz mı bir dağılsan olmaz
mı…sende hiç gerçekten bir acıma yok mu?
64 En İçime
Dağ dedi ki, sevdiğin geldi yamacıma bir ev
kurdu…benden ne bekliyorsun? Patlasam onu
helak ederim, sen neye kavuşacaksın o zaman?
Ben de senin kadar özledim onu… ne yapmalı
bilemiyorum ki?
Ey sevgili!
Ne uzak ne yakınsın…alevler beni yakarken sen
yamaçlarda çiçekler içinde şen şakrak…
İşte bu düşünceler içindeyim.
Bir şey aklıma gelmiyor.
Çözüm…evet… sönmüş volkan olmalıyım dedim.
Ben yanmak istemiyorum. Söneceğim.
Koca dağ söndü…içine kapandı…
Şimdi korkular salan dehşet veren dağın üstünde
serçeler, küçük böcekler kol geziyor sanki alay
edercesine…sen dur…der gibi.
Bense yitik malı derinlere kalmış üstüne
dökülmüş taşlar içinde çıkmayı bekliyorum.
Ama bu mu olmalıydı… seni bildik ve sevdik
diye…
En İçime 65
Bu ayrılık kolay değil. Bir son olmalı bir su
olmalı… ferahlık veren…yeşerten
Ağla gözlerim ağla nehir olmasa da bir sızı kadar
su ol… belki bir öze karışırsında devran döner.
Döner mi?
Umut bu…neler gördü bu alem, olmaz olmaz mı?
…
En İçime 67
Umudum Dâr
Sevgili Efendim
Güzel mektubunu uykulu gözlerimle açtım…
Bir tanemsin, aşkım, içimin balı, dilimin
tadı…sevdam, bende senin için huzurlu günler
dilerim.
Sen varsın ya benim içinde huzur olacağını
biliyorum.
Gül pembem, dün içime bir sıkıntı yığılmıştı ve hiç
dağılmadı. Sonra senin de huzursuz bir olayla
karşılaştığından bahsedince nedenini anladım.
Kalpten kalbe yol gider…kalplerimiz iki
parça…birazı sende diğeri ise bende…sonra sabah
neden bu sıkıntı olmuştur ki dedim. Sonra masum
mektuplar diye okuduğum bir kitaba baktım,
öylesine bir sayfa açtım ikimiz
için…peygamberimiz buyurmuş ki
“Birinizin ayakkabısının bağı bile kopsa “înnâ
lillâhi ve innâ ileyhi râciûn (Biz Allah’ın kullarıyız,
yine O’na döneceğiz)” desin. Çünkü bu da bir
musibettir.” (Camiussağir – 503)
68 En İçime
Ben sana dua ediyorum …sende benim için.
ediyorsun Daha kötüsünden korumuş Rabbim
dedim, olana.
Sen üzülme, baksana, beklemeye takat
getiremediğimiz yabancı diyarlardan geldik.
Seninle orada burada duruyoruz …kimselerde
anlamaz halimizi, dinlemez acımızı. Bizim için
dahi hayal edemediğimiz o kavuşma günlerini
beklerken bu sorunlarımızı beraber aşarız merak
etme.
Değil mi ki o güzel atların koştuğu ovaları ve
yeşillikleri özlüyorsun…
Bende seni hep sularla daha çok hissediyorum.
Sıcak günde içilmiş soğuk su gibi. İçtiğimi
düşününce içimdeki ferahlığı hiç unutamıyorum.
Efendimiz hep dualarında “Allah’ım! seni soğuk
sudan daha çok seviyorum” dermiş…bende aynı
şekilde. Normalde soğuk su içmek adetim değil
ama, bazen içimde ateşin beynime vuruyor..su
içmiş gibi içime düşen o ferahlığını tekrar tekrar
hissediyorum. O kızıl dudaklarını öperken
sızanlar içime ferahlık veriyor. Hala öyle, içimde
senden kalan parçalarını saklamak için sanki özel
kaplarım varmış gibi…garip ama içimde kalsın
istiyorum. Eritmiyorum. Doktorlar diyorlar ya
ağır metalllerden uzak durun sen benim içimde
En İçime 69
atılmayan ağır metallerim cevherlerim olup
kaldın. Onlar geceleri ateş böcekleri gibi onlar
parıldarken, sahip olduğum mücevherlerim
diyorum.
Seni nasıl özledim bir bilsen…sayılı günlerimi
bitirip bu sıkıştığım dar yerden ve her geçen gün
daralan kapısından çıkmak için gayret ediyorum.
Zevkim ve tadım da yok aslında.
Gelenlerim çok soranlarım da, ama ben senin
özleminle, pencerelerden seni gözlüyorum.
İşte arada bir gelen mektubunu okuyorum…ve
onları gül sandıklarında saklıyorum. Elime
değince mektupların o gün gül kokusundan
kendimi alamıyorum.
Ne düşündüm aslında, ben kendimi sana
ulaştırmam için bağlarımdan birini kesemiyorum
ya, bir çözüm buldum…
Bir sabah duysan öldüğümü diyorum, üzülme
ama başka çarem kalmadı. Biliyorsun, Mevlana
ölüm gününe evlenme gecesi demiş. Başka çare
bulamamış demek ki…bende bulamıyorum. O
zaman kimse kimseye kırılmaz bende seninle
olurum. Öldü derler daha ne derler ki.. darılan
gücenen olmaz. Ölen öldüğü ile kalıyor değil mi
ama ben senin olurum diyorum. Sevgilim sana
70 En İçime
kavuşmak için Azraili bekleyeceğimi hiç
düşünmezdim…bence meleklerin en üstünü
o…beni sana kavuşturacak. Şimdiden selam
ediyorum.
Azrail can almaya gelince severse birini, Allah onu
sevdiği kişinin suretiyle karşısına çıkarırmış.
Bende senin cemalinle göreceğim, belki sana
sarılırken kalbim duracak ve uçmağa varacağım.
Hayali bile güzel…
Sen yine dersin şu ölüm temalarını neden
yazıyorsun, içim burkuluyor.
Başka çarem mi var, kavuşmak için, elimde olsa,
zaten hemen de, nerede, yaşını başını almış hala
ayaklar üstünde bir yalancı gibi dimdik
duruyorum.
Ah gelecek, beklenilen o güzel kavuşma günleri,
ne çok arzulanıyorsun…tanrı ya kavuşmak
gibi…özlem duyuyorum onlara.
Yine bu içimden dökülenler benden sana ulaşır ve
senden de kalbinde bir hüzün ve yaş olarak
dökülür gider. Acı bir gerçek. Ancak bu hasret
bitmez demek istemiyorum. Umudum var, çok
şükür bu dünyadan ölerek çıkacağız…bunu kesin
biliyorum.
En İçime 71
Yüce dostum, çok özledim.
Sevdanı boynuma çektim dilediğin gün beni
Mansur gibi dara çekebilirsin. Sorun değil. Çünkü
dayanacak tek gücüm senin elinde öldüğüm günü
beklemek umudu.
Bu umudum beni canlı ve diri tutuyor.
Hasretle kızıl dudaklarını öperim.
En İçime 73
Tomarlar Gibi
Hayırlı Günler Sevdam!
Sonsuzlukla sözlerime başlıyorum.
Seni özlerdim, ama bu seferki yaşadığım hal bir
başka.
Sabahım akşamım. Günüm gecem, hayatım.
Sen, günümde güneş, gecemde ay, ömrümde tanrı
gibi.
Varlığımın en paha biçilmez hazinesi…şükürler
olsun ki seninleyim.
Ne güzel bir şey, bir kalbin peşinde olmak. Ve o
kalbin sahibinin de sen olman var ya, Canımsın.
Seni çok seviyorum ve beni de senden dolayı
Rabbimde çok seviyor kesin. Evet seviyor olmalı,
yoksa seni bana vermezdi. Çünkü eşsizsin.
Biliyor musun, ben üzülmekten başka bir şey
başaramazdım. Ama pembe rüyam şimdi seninle
o kadar çok gülümsüyorum ki…aklıma gelen
74 En İçime
cümlelerini hatırladıkça, gün içinde, kendimi
gülümserken buluyorum..
Bir tanem, sana ruh ikizim demek yanlış olur,. Biz
tek ruhtan yaratılmışız…doğrusu da bu olmalı.
Ne kadar şanslıyım. Sevincimi kelimelere
dökemiyorum…bunu yaşamayan bilemez.
İnan ki, bazen insanlara acıyorum bu hali hiç
yaşayamacaklar. Çünkü onlar için sen yoksun,
eşsizsin ve bir de sen benimsin.
Hayatı seninle yaşıyorum. Hayır, hayır yaşamak
nedir şimdi biliyorum. Kendimi keşfettim…hep
içimde bir yerler de sevgimi gizlemiştim. Sen
ortaya çıkardın.
Eski günlere bakıyorum da çok üzülüyorum. Sen
bana tamam dedin. Bitti…bütün sıkıntılarım bitti.
Oh be…şükür.
Ah bir tanem… sevgin içimde sürekli kartopu gibi
büyüyor. Ve içimde sıkıntı da yaratmıyorsun. Çok
mutlu ediyorsun beni…
Bilmeni isterim, bütün bunları seninle başardım.
Senin emeklerin. Bana olan sonsuz sevdan. Başka
bir şeyin sonucu değil.
En İçime 75
Seninle ilk konuşmalarımızı bir hatırlasana. Ne
çok acılar çekiyordum. Kahrolmuştum. Şimdi
onlardan bir eser dahi kalmadı. Hepsi seninle
olduktan sonra, bir düzene girdi.
Sonsuz sevdam...
Hepsi için teşekkür ederim.
Seni çok seviyorum.
Tek sevenim.
Tek rehberim.
Aydınlatanım.
Kurtarıcım, kurtuluşum.
Mektubumda istemeyerek veda ederken bile yine
seninle beraber olacağım.
Her anım yine seninle. Her şeyim de.
Tomarlar gibi sarılır sonsuz öperim…
Tarifsiz duygular içinde önünde saygıyla eğilirim.
…
En İçime 77
Öpüşün Var ya
Sevdam
Bugün bahçemde hasretinle dolanırken yine
hayalin geldi. Bir öptü, bir öptü ki beni hayal
edemezdim. Şimdi aklım uçtu, kendim
yerimdeyim de…o aklım, kalbim şimdi nerelerde?
Söyler misin bana etrafında nasıl dönüp
dolaşayım?
Tanrımın sığdığı ev senin değil mi?
Ah bir tanem!
Dünyama bastığın ayağını bile doymamış açlar
gibi öperim.
Bu öpüşmeler hatırası değil mi beni ebedîliğe
erdiren.
Bakıyorum da bahçemdeki çiçeklerin hepsi senin
kendilerini öpmen için, ne çeşit ender kokular
bulup bezenmişler. Ağızları olsa seni de bülbül
gibi anacaklar.
Aşkım!
Bende neyi benim olarak bıraktın ki, sevdana
düştüm düşeli, diyorum kendime onun öptüğün
kimsede karar kalır mı?
78 En İçime
Şimdi seni öpemez bile olsam, hayalimden
ayaklarına sarılayım, çünkü sen benim başımın
tacısın.
Ellerini de bir öpebilseydim şimdi…bir his düştü
de içime.
Beni bırak okyanuslar bile en yüce dalgaları ile
seni öpmeye heveslense ve yüceliğine ermek
dileseler, nereye kadar ulaşabilirler ki?
Biliyorum ki, yerden kendilerini ayıramazlar. Ben
ise sana ulaşamayacağımı bildiğimden bastığın
yerlere alnımı sürüyorum ve çenemin üstüne göz
yaşları döküyorum.
Ayağının bastığı toprağa kurban olayım.
Geçen sabah dudaklarını ısırdığımı gördün bari
bu gece dudaklarını öpmeme engel koyma.
Ah… benim benimsin.
Her dil, seni öpmek için, nedenler arıyor ve bense
kimimsesizim ama bir gel desen, senin için kanımı
dökerdim.
Küstüm diyemem ama geçen bir gülü öptün, ben
ise o an ayağın bana bassın diye eşiğine baş
koymuştum ve defalarca bana bas diyordum.
En İçime 79
Ah…dudağımda senin öpüş hatıran o kadar canlı
ki tadından sesim çıkmaz oldu ve tatlılığından
çatladı, yarıldı. Şimdi sızan kanımı yalıyorum
Öylesine sarhoşum ki halim kalmadı.
Şu an kulağıma sesin geldi.
Kendine gel, söylenme, tamam… ben seninle daha
ne çok öpüşürüm. Ancak gönlünü çullarla ört,
yoklukta gizlen, nefes bile alma. Can boğazına
gelsin…Ben sana hayat veririm ve ölmelisin dedin.
Canım, sonsuz şarkım kalbime bir dokun sesim
çıkmasın tamam, ölebilirim ve sana kavuşmak
istiyorum.
Ölümde son söz yâr adı değil mi…yüce dostum.
Sevgilim.
Sevgilim…
En İçime 81
Benden Başkası
Sert, katı yürekli olsaydın
yanından dağılırlardı.
(ayet)
Ey aşk altınını başkasında bulmadım diyen ve
gelip bize soran ve sonra değeri ölçülmez diye
alan, şimdi içine neden bakır katıyorsun?
Ben sana bayramlarda değil her gün şekerler
vermişken, sen gittin bu ulvi sevgisinin davulunu
başkalarına nasıl dövüyorsun? Sana hayrandım ve
saçının her büklümüne yüzlerce misk ve amber
dökmüştüm, yüzlerce adı duyulmamış güzel
kokular satın almış ve sana vermiştim.
Sevgilim!
Sevmeyi hala neden öğretemedim?
Diyorum, bana olan aşkından, gönül yanışından
kimselere bahsetme…olur olmaz başka
düşüncelerden söz açma. Ben bundan başka bir
şeyi ikrar etmiyorum. Fakat seni kıskanıyorum,
bazen her sahip olduğun varlığından çoluğundan
çocuğundan ve sevenlerinden.
82 En İçime
Ben aşkın hocasıyım. Her halimde ben senin
yüzünü görüyorum, senden başkasını hayal
etmiyorum…sana candan kullukta ediyorum. Sen
ise başkalarını düşünüyorsun…kalbindekiler
olunca ben hiç sana gelemem ki, geçen az canın
yandı boşaltmıştın bütün sevdiklerinden. Ben bir
kere uğradım. Şimdi ise bekliyorsun. Hep gelse
diye. Neden gelmez ki?
Benden başkasından el istersen, sana ayak verirler,
ayak istersen başını isterler, borç para istesen faiz
isterler, hep bir fazlasını…ben ise hep veririm
bilmen lazım.
Seni çok seviyorum ve senden başkasından zerre
kadar bir tutam tuzu almadım ve susuz kalmışken
içerimde ellerinden bir damla diye testilerini
kırdım, sen beni inkar ettin demeyesin diye.
Bana gelsen koynuma girsen gönlümü alamaz
mıydın?
Aşktan cansız bir hale geldim, bir anlasan beni.
İste benden , canın olurum, cihanın da…değer iste
benden duymadığın değer benden gelir sana.
Başkasına gönül verme, bu evladın da olsa. Benim
cansız tozumu al tak boynuna, benim gibi bir inci
bulamazsın.
En İçime 83
İçime gel, gir içeriye, üzüntünü söyle ben senin
gamını yerim, seni levhime yazarım.
Önceden yok olduğunu, bizden başkasına heves
etmiyordun. Sonra vazgeçtin var mı dedin başka
kimseler, ama kimsenin yok olduğunu gördün.
Sen teksin, kalk ayağa ve yukarılara bak, şu ikiliği
bırak artık.
Deme ki, taş gibisin…olur mu, bu bana. Ben derya
yolunu bilen küçük suyum, sende içimde balık ol.
Denizlere gark olmak istiyorsan işte sana ırmak.
Irmaklar biraz sakin akmaya başladı mı
hayvanların aşkına düşer, çayırlara, yeşilliklere
dalar, gül fidanlarının cazibeli kokusuna takılır,
yoldan kalır. Bu gördüklerin hep hayal hiçbir gül
ağacı su olmayı ister mi…toprak gibi cesur olsana.
Ulaşmaya başka yol yoktur.
Bazen şaşırıyorum hem bulmak istiyorsun,
avlayan mı avlanan mı belli değil.
Sen hangisi olmaya karar verdin?
Sevgili kıskançtır. Bende kıskancım. İster inci ol,
ister mercan. Kendini döv, toz et. Onun
mabedinde varlığa yer yok. Kapısı o kadar dar ki,
geçmeye zerreden başkası lâyık görülmedi…
84 En İçime
Onun sevgisinden başkası kalbinde olursa kafir
olursun. O seni kabul eder mi…ya ben. Ben de
onu taklit ediyorum
Tencere gibi gamla kayna coş… çöldeki kum gibi
suya hasret kal ve içtikçe iç, kanma. Kum su
tutmaz. İçinden akarda da akar
Bıktım senden dersen gitsen haberi olur mu
sanıyorsun. O zaten tek olmaya alışmış. Durur
karanlığında kimimsesiz.
Sabah kalktığında bir bak kendine hangi isimle
uyanıyorsun.
Kimi anıyorsun?
Kimden söyleniyorsun?
Hatırlamadığın rüyaların çoktur ama gecen
kimden gebe kalmış. İçinde kaçıncı ölü doğum
olmuş?. Doğurmak için geç kalmamak lazım. Hep
ölü doğuranlar var sen aşkına sahip ol da veledi
kalbin ab-ı hayat olsun.
Hayda senin de saçma sapan masalların var. Fakat
bunlar benim gerçeğim, hepimizin de. Sen beni
oyalayıp durdun… ben kalamam, gönlümde sabır
bırakmadın deme, yürümesen koşsan dönüp
dolaşacağın yer burası değil mi?
En İçime 85
Önceden habersizdin şimdi duydun tattın, var mı
bir ikincisi…ben senin ikincini dahi bulamadım.
Masal dinlemiyorum artık deme.
Ebedi kalan aşktır.
Ben sana aşkı öğretiyorum sen ise cennet
arıyorsun.
Sen beni öv, gerekirse söv ama benden başkasına
bakma.
Sen dualar bana bin defa niyet okusana…sana ne
diyecekler ki.
Ben sana âşık oldum, sen başkalarından medet
bekliyorsun
Ben bir ara ciğerimi satışa çıkardım kimse
almıyordu… sen satın aldın, öyleyse yesene…
Benden sırlar istiyorsun, sır dediğin ne ki, seni
benden uzaklaştıran oyuncaklar. Başkaları seni
kıskanırken hiç söylenir mi sırlar..
Sen, sen oldukça, benliğinden kurtulmalısın. Böyle
kalırsan o vakit, ben, bir başkasıyım, sen bir
başkası olursun
Şimdi görünüşte ben harabe bir evim, sana
vermiştim. Değerler ve saklamıştım içine kimseler
86 En İçime
görmesin definemizi. Biliyorsun, defineler
harabelerde saklanır kimse fark etmesin diye.
Ben âbıhayâtım ama; ırmak gibi senin ayaklarının
altına yüzümü döşedim. Unuttum kendimi.
Niceleri ile düşüp kalkardım, görüşür
konuşurdum, haram helal dairesini kaldırmıştım
her şeyi hoş görür bir huyum vardı. Şimdi bu
başıboşluğu kaldırdım…sırf sen sevinesin diye ve
başkası gönlüme girmesin diye küçülttüm ki
kendimi katreden daha daraldım. Bugün, huysuz
oldum iyilik ve kötülük namına kendimi
değiştirdim.
Senin görülmemiş eşsiz güzelliğini sakladım, zarif
hayaline sevdam dedim mahremimsin dedim
kaldım, bakıyorum da bırak başkalarını sen bile
anlamadın…Neden?
Ötekiler geçici, yok olur gider… hâttâ yokluktan
da daha ileri kaybolurlar dedim. Neden daima ben
seni söylemek isterken, sen kalbinde başkasının
elini yumak istiyorsun. Çocuklarını benim önüme
aldın. Bunlar benim mecburiyetlerim deyip
gizliden gizliye onlara bağlanıyorsun. Bu sana safa
getirmez ki, ayrılıktan başka.
En İçime 87
Sevgilim, söylesene sırrını bana, benin
soramıyorum, birşey söyliyemiyorum ama sen
söyle.
Susayım, konuşmayayım ama gönlüm durmuyor
ki. Fakat sen söyle yine sırrını da, benim sırlarımı
da.
Eğer ki benim gönlümde senden başkasını
görürsem öldür beni. Senden başkasını
seviyorsam bu hıyanettir bense hainlik nedir
bilemem ki.
Ancak kıskancım bu doğru.
Bence bırak kendini benim kendimi bıraktığım
gibi.
Kızacaksan başkasına kızma bana at taşları yazık
olmasın bari. Bana değmez ben yokum. Yoğa taş
değmez ki…sende rahatlarsın.
Senden başkasını andıysam bir zamanlar
merhamet et ve unutmadan, an beni.
Senden başka kimsem yok benim.
Gönlümde Senden başka sevgi, bu küfürlük
mührüdür.
İçimde senden başkasının atan kalp bulursan
öldür beni, bitsin bu dava mahşere bile kalmasın.
88 En İçime
Ben gözümü yumdum şimdi neyle vurursan vur
eğer ki bir can kaldıysa bundan sonra…
Ölmüşüm sana…
En İçime 89
Sırf Sade Sen
Hayırlı günler bir tanem…bugün erken kalktım,
sana yazmak istedim.
Seni çok seviyorum ve içten içe öpüyorum...
…
Sonsuz aşka ulaşmak için yegane çare nedir biliyor
musun?
Kalbinde bir sevgi barındırmak, ikincisi ve benzeri
olmayan.
Bu sevginin çeşidinin ne olup olmaması önemli
değil.
Şimdi düşünmeni istiyorum, sevgi sayısı çok
başaramam dersen, ilk sıraya hangisini
koyduğunu kendince tespit et.
Bu gece sabaha kadar elim idi elin…sıkıca
tuttum...öyleki uyandıkca baktım ki kendi
elimmiş, ama ben senin elini tutuyordum.
Bundan şunu anladım...kendimi aşmışım bedenim
bile senin olmuş.
Sevene başka çare var mı?
90 En İçime
Sonuçta bizler hayat yollarındaki duraklar gibiyiz.
Durmamız mecburi yerler var. Sevdiklerini terk et
demiyorum.
Kalbini o hale getir ki asıl sevgin dışında nokta
kadar başka bağ olmasın.
Ben kendimi yokladım...sorumluluklarımı kalbime
hiç sokmamışım.
Sadece sevgili olmalı...bir ayet var...cümle şuna
yakın...
“sen karışma…sorumlu değilsin…sadece bana
namaz kıl…beni düşün”
Ben geceden beri seni düşündüm...dün Masum
Pirimin sevgiliden başka her şey boş diye
pişmanlık çekmesi.
Onun mektubâtını okurken kendi kendime
derdim ki, insanlar sürekli hallerini makamları
sormuşlar ne gerek vardı.
Evet...sevgiliden başka söz yok.
Onun tasarrufu hala var
Kabrine geleni ve gelemeyeni teveccüh edeni
manevi olarak terbiye hala ediyor.
En İçime 91
Öyleyse sen kalbini o hale getir ki, tek efendimizin
sevgisi kalsın. Ondan maada hiçbir şey kalmasın...
Ben dahi o haldeyim ki bir yere gelince her şey ve
sende dışarıda kalıyorsun. Bunu şu nedenle
dedim... en son raddeye kadar sevdiklerine karşı
istek olacak ama kalbinde yer tutmayacak...
Bir örnek, bir annenin evlatlarına olan düşkünlüğü
kalbine girmemeli. Aklında durabilir...niyetinde
durabilir...ama kalbinde asla.
Sevgi aşınca hiçbir şey sende yer tutmaz...herşeyi
siler atar...aşk budur...sen bundan kendine bu
sonucu çıkar...öyle sonsuz bir huzur bul ki
varlığında tek efendim kalsın
Beni de çok sev...benide çok düşün...ama bunlar
onun sevgini aşmasın.
Ben yakında öleceğim diyelim...ah etme...öylesine
dedim...
Sen ne demelisin...o kurtuldu bu dünyadan...daha
güzel yere gitti.
Bunları dile söyletmemek kolay...ama kalb ile
zordur.
Sevgiyi durdurmak imkansızdır...
92 En İçime
İnan ki bazen içimde sana olan sevgim o denli
artıyor.
Efendimden sonra en yüksek yer yine senin
olacak...başka türlü olmuyor.
İyi ki varsın...
Başka ne söz olabilir, değil mi?
Efendim.

More Related Content

Similar to Enicim

Yesil peri
Yesil periYesil peri
Yesil periilbergun
 
Gönülden Damlalar
Gönülden DamlalarGönülden Damlalar
Gönülden Damlalarnuryolu
 
002 - Can Akin - Adını Aşk Koydum Senin - Ich habe dir den Namen
002 - Can Akin - Adını Aşk Koydum Senin - Ich habe dir den Namen 002 - Can Akin - Adını Aşk Koydum Senin - Ich habe dir den Namen
002 - Can Akin - Adını Aşk Koydum Senin - Ich habe dir den Namen Can Akin
 
Can Dündar - Hayata Format Atmak
Can Dündar - Hayata Format AtmakCan Dündar - Hayata Format Atmak
Can Dündar - Hayata Format Atmakhinisilcesi
 
DüşüNüN Bir Kere 1
DüşüNüN Bir Kere 1DüşüNüN Bir Kere 1
DüşüNüN Bir Kere 1guest732bc9
 
Ölümü Düşün
Ölümü DüşünÖlümü Düşün
Ölümü Düşünmeg
 

Similar to Enicim (20)

Yesil peri
Yesil periYesil peri
Yesil peri
 
Ruyam
RuyamRuyam
Ruyam
 
Sarki
SarkiSarki
Sarki
 
Gulelim
GulelimGulelim
Gulelim
 
Bir ney
Bir neyBir ney
Bir ney
 
Garam
GaramGaram
Garam
 
öZel
öZelöZel
öZel
 
Icimden
IcimdenIcimden
Icimden
 
Aslı
AslıAslı
Aslı
 
Benim
BenimBenim
Benim
 
Gönülden Damlalar
Gönülden DamlalarGönülden Damlalar
Gönülden Damlalar
 
Benim 2
Benim 2Benim 2
Benim 2
 
AşKima Slayt
AşKima SlaytAşKima Slayt
AşKima Slayt
 
Rakı Masası Şiirleri
Rakı Masası ŞiirleriRakı Masası Şiirleri
Rakı Masası Şiirleri
 
GöZ Yasla[1]..
GöZ Yasla[1]..GöZ Yasla[1]..
GöZ Yasla[1]..
 
002 - Can Akin - Adını Aşk Koydum Senin - Ich habe dir den Namen
002 - Can Akin - Adını Aşk Koydum Senin - Ich habe dir den Namen 002 - Can Akin - Adını Aşk Koydum Senin - Ich habe dir den Namen
002 - Can Akin - Adını Aşk Koydum Senin - Ich habe dir den Namen
 
Can Dündar - Hayata Format Atmak
Can Dündar - Hayata Format AtmakCan Dündar - Hayata Format Atmak
Can Dündar - Hayata Format Atmak
 
DüşüNüN Bir Kere 1
DüşüNüN Bir Kere 1DüşüNüN Bir Kere 1
DüşüNüN Bir Kere 1
 
Ölümü Düşün
Ölümü DüşünÖlümü Düşün
Ölümü Düşün
 
Lütfenokuyunuz(can dundar)
Lütfenokuyunuz(can dundar)Lütfenokuyunuz(can dundar)
Lütfenokuyunuz(can dundar)
 

Enicim

  • 2. ISBN: Dizgi : … Kapak : Baskı- Cilt : 2019
  • 3. İçindekiler Geç Gelen Mektup ...............................................7 Günahı Benim.....................................................11 Baştan Başa Birbirimize Âşığız.........................13 Seçim Meselesi....................................................19 Gel Bana Sarılsana..............................................21 Coşkulu Sevecen Bir Âşığın Mektubu.............31 Yüzüme Tebessümler Kondurdu....................37 Labirent ...............................................................41 Akmalı .................................................................43 Ellim Beşime Tutundu.......................................45 Santurama ...........................................................47 Canım Hep Senle Olmak İstiyor ......................55 Sen........................................................................59 Olmaz Olmaz mı? ..............................................63 Umudum Dâr .....................................................67 Tomarlar Gibi .....................................................73 Öpüşün Var ya ...................................................77 Benden Başkası...................................................81 Sırf Sade Sen .......................................................89
  • 4.
  • 5. En İçime 5 ِ‫ي‬ِ‫ح‬َّ‫الر‬ ِ‫ن‬ٰ ْ‫ْح‬َّ‫الر‬ ِ‫هللا‬ ِ‫م‬‫ــــ‬ ْ‫ِس‬‫ب‬
  • 6.
  • 7. En İçime 7 Geç Gelen Mektup Canımın İçi Sevgilim! Nasılsın? Gönderdiğin şarkıların yankısı, üzgün gecelerimde beni daha çok sessizleştiriyor. Birde görseydin yanaklarımdaki gözyaşlarımı, sende beraber akayım derdin. Hala bendeki iyileşmeyen yaramdan kan sızmakta… Aynanın karşısında duruyor…gözlerime bakıyorum. Sevdiğim gözlerim seni bir kez görmüştü. Çünkü elim değmedi ki tenine sıcaklığını hissedeyim. Öpüşemedim ki dudaklarının lezzetini alayım veya sarılmadım ki boynundaki enfes içi eriten kokuna değmiş olayım. Bunları bilemediğimden onlar hakkında çok söz söyleyemiyorum. Ama gözlerime teşekkür ederim benim sana olan tek bağım. Resim göndermişsin kırmızı elbisen içindeki bedenin ruhlar alemini bile kıskandıracak beyazlıkta idi… Sen aslında buğday tenli olmalıydın ancak bembeyazdın. Sana bakan ben..kendime ah ediyorum, bir duysaydın. Gözlerime teşekkür etmem mi, tek görebildiğim ve tatlı sevgine beni kavuşturdu. Yıllarımı
  • 8. 8 En İçime mahkum eden… yadellerde acılar içinde daaynma gücü veren. Hülyalım inan ki… usandım beklemekten. Gözümün önünde yıllar yaprak döküyor.. senin tatlı hayalinle gün sayıyorum. Neyin günleri…sensizlik ve çaresizliğini. Unutamam bir kere kahverengi gözlerinden yaşlar akmış, tazelik ve parıltılar içinde gonca gül yanaklarında çiçekler açmış gördüm…çok üzüldüm. Sevgilim ben sana toz konduramam. Bu tür şeyler beni çılgın eden bu durumlar ve çare bulamadım diye…öteki dünyaya gidecek hale geliyorum istemeden. Olmaz desende denemek istedim çok ölmeyi. Tamam dedim…bitsin dedim. Fakat birden sen geldin… hayal mi gerçek mi anlamadım. Vazgeçirdin. Biliyor musun veya bilmiyor musun… ama beni kucakladın sonsuz bir sevgi ile, bedenimde fer kalmadı…Sızıp kaldım. Seninleyim her halimde. Elimi açtım mı semaya, dualarla dilimdesin. Kalbimi parçalayıncaya kadar Rahman katını yokluyorum. Neden neden… ikimiz beraber olamadık diye Çok üzgünüm.
  • 9. En İçime 9 Sen belki beni tatlı vakit geçiriyor sanmasan iyi olur. Dün söylemedim ama, sana hastalandım, zamana kahrettim. Önceden bir öpücük gönderdiğin mektubuna dudağımı değdirdim ve rujunun kırmızına değdim. Bu ara radyoda çalan türküde “yar ile öpüştün” “Ürperesin titreyesin” diyordu. Dudaklarına güzel sözler…diyemesem de en güzel şiirlerimi gözlerine yazmışım. Güzel gözlerin…sadece gözlerin… bana değdi deondan…ah o seviştiğim gözlerin. Sana diyorum ki…eninde sonunda bu canımız bedenden ayrılacak. Gel istersen bu fırsatı Azrail’e bırakma. Ruhumu al, şimdiden seninim diyeyim. Belki iki kat daha mutlu olacağım kesin. Güzel kollarında can vermek, düşünüyorum da kelimeler yetmiyor. Söyle canımın içi! Neden? Beni yalnız bırakıyorsun…böyle. Bak günden güne soluyorum gözlerim üzgün ve bakışlarım nemli. Hasta kalbim gecenin bir tarafına hep sessiz çöküyor. Aslında günüm de yorgun.
  • 10. 10 En İçime Bilmem ki gerekli mi hayat… dünyamda şifa verecek biri mi olmalı? Düşünüyorum da, dudaklarının beni öpse, kalbimin yaraları iyileşir. Değil mi? Ancak yoksun. Bir olsaydın…ne güzel olurdu. Üzüleceğini bilmesem inan kendime kıyardım. Yaşamak bana zor geliyor… bağrım sızlıyor. Senden ayrı kalacağım günlerin varlığını hissettikçe, ötekiler mi dedin …o an ölmek istiyorum. Kalbimi hayalinle tatlı hoş sar. Bende kucağına doğru bitkince yıkılıp, dizlerinde uyumak istiyorum. Bıktım hep sürekli yeminler ve sensizliğe isyan etmekten. Tatlım sevgilim. Şu an biraz mutluyum çünkü sana ulaşacak bir mektup yazabildim. Onun büyü gücüyle dermansızlığım gitti…ayağa kalkıp sana gelmek istiyorum. Penceremden uçan kuşun arkasına gözlerim donuk bakık kaldı. O kuş bende mi gitti Bir hoşum. Neredeyim şimdi… merak ediyorum…Sevgilim …….
  • 11. En İçime 11 Günahı Benim Kalbim, kanım, ruhum, sevgilim… Söz vermiştik günahta ve sevapta beraberiz, diye. Ve karar vermiştik hayatımızda ilk defa… buluşacaktık… beraber tadacaktık sevgimizi. Hayallerimiz… otağımızda birlikte oyunlar oynayacaktık. Sonra ne oldu? Kurallar, akla nerden geldilerse…kara bulutlar gibi günümüze gecemize karıştılar. Sen ağladın, bense şaşkın…bitkin kaldım. Kederliyim, nedeni, senin içinin acısı… Büyük bir korkuyla doldurdu kalbimi. Üzüldüm. … Biliyor musun, isteyipte yapamadığım ne çok şey var? Olmuyor olmasına… çözümü de yok. Belki unutmak… bir de uyku. Sığındığım karam. Ağlamaktan başka ne yapabildim bizi kurtarabilmek adına. Ve sen üzgün. Unutur muyum seni ben.. hani düşmüştüm ihtiyacım vardı.
  • 12. 12 En İçime Ve sen gelmiş…beni bir sen anlamıştın halimi. Böyleyken…nerede benim umudum? Sende elimden tutmasan. Biliyorum bu hayat bize izin vermiyor … hiçbir şey de yapmıyoruz.. Bende seninde beklediğin gibi sonun gelmesini bekliyorum … Nefsimin soluk aldığı tek mabed senin koynun. Bağrına beni basacaksın biliyorumda, korkuyorum, gönlünümüzü karartan kaderden. Göz bebeklerime kurban olayım. Ağlamaktan kanlar içinde, gözlerim yandı yakıldı. Şimdi bir denizin kıyısında duruyorum… şaşkınım. Burası çöl yurdu nerden çıktı ki bu… yoksa ağladığımız göz yaşlarımdan mı doğdu? Anlayabilsem. Beni çok sevdin düştün yerlere …Allah beni affetsin, bunun bir günahı varsa, o benim. Güzel Meleğim…
  • 13. En İçime 13 Baştan Başa Birbirimize Âşığız “Bir İnsanı sevmekle başlar herşey” Said Faik Sevgilim Benim… Bugün sessizlik ve sensizlik her şey tatsız. Yine de düşünüyorum, hep seninle beraberim… Duramıyorum…mektup yazayım… Her mektup yollayışımda, yüreğim burkuluyor. Ne yazayım? Neler yazayım? Geçmiş günlerim…seninle olanları ve farkını düşündükçe biraz sızlanıyorum. Senin dışında, acılarımı paylaştığım herkesten bir türlü anlayışsızlık gördüm. Sen ise bana, bazen dostum, bazen eşim, bazen tanrım gibi oldun. Sürekli ruhuma kuvvet ve heyecan verdin. Kendimi senden önce hep haklı görmekten alamıyordum. Bana beni öğrettin…doğruyu gösterdin. Seninle bir an daha fazla olabilmeyi dünyanın saadetlerine tercih ederim. Seninle olabilmek ne güzel bir hayat benim için. Mektuplarımla bile sevgimi ifade edebilmek, her şeyimi iyi ediyor aşk, dünyamı güzelleştiriyor.
  • 14. 14 En İçime Bundan önce her şey ancak benim canımı sıkardı. Sor bana, senden başka sevilmeye layık bir şey var mı benim için? Şimdi diyorum senin varlığın olmasa ben ne olarak kalırdım bu dünyada? Bir söz gelince senden bana kalakalıyorum öylece…saklıyorum durumumu, nedir, kimdir sorularına…o kimdi deseler…susuyorum, sonra kendime bir aşkım ki, bir sevdim bir sevdim sormayın diyorum. Kimseler duymasın… Ben aşkın, ızdırabın ne olduğunu da seni tanıdıktan sonra anladım…kimseyle seni paylaşır mıyım. Seni andıkça… sonsuz sevdam… seni seviyorum cümlesi ne kadar hafif kalıyor. Her yerini öpüp koklayıp sonra oturup ağlamak istiyorum. Sevgim, günden güne artıyor ve biraz suskunluğunda dayanılmaz boyutlara ulaşıyor, bu nedenle, kalbim üzülüyor. Senelerdir…nerelerde, ne yapıyor, benim sevdiğimi biliyor mu deyip durdum. Sonra kendime kızıyorum…bu kadar çok sevip çok arzulamakla beraber, neden gittim? Habersiz bıraktım. Doğrusu bana düşen sana her şeyi açıkça anlatmaktı…yapamadım. Şu güne kadar ayrı ayrı yaşadığımız hayatımız yediğimiz darbeler bizi birbirimize hazırladı, teselli olmaya çalışıyorum.
  • 15. En İçime 15 Benim hayatım senin yanında olmalıydı. Senden uzakta, hayatın sensiz hiçbir anlamı yoktu aslında. Belki de evde yorgun yatağına uzanıp…gizlice gözlerinden yaşlar akıtırken içten içe “ Sen benim olmalıydın” “Kahramanım gel yanıma, ruhum senindir, hayatı paylaşırdık beraber”deyişini hissediyorum. Yetmiyor gibi bu sevgim yumağından ötürü neyi ne zaman düşüneceğimi pek bilemez bir haldeyim Çok huzursuzum ve üzüntülüyüm. Ne çok istesem de seni rüyalarımda göremiyorum. Ben sadece seninle benim mutlu olacağımı artık anladım. Önceden bütün insanlar ile mutlu olurum derken bir türlü olmadı. Bunun nedeni, ben sevmeyi biliyorum ancak senden başka beni sevmeyi başaran olmadı. Sen ruhumun tek eşi…beraber o gezdiğimiz günü hep hatırlıyorum, o heyecanımı sözle ifade edemiyorum. O gün bugün kalbime dünyama başkalık verdin. Kendi kendime, “sensiz bir dünya istemiyorum” sana olan sevgim benim yaşama sevincim. O farklı diyorum, gerçekten nasıl bu kadar farklısın Yaşadığım her şey adına geçmişi çok sorguladım. Yani nasıl diyeyim. Her ne yaşadıysak büyük küçük hepsine bir sebep düşündüm olmaz mı…hepimizin bir gayesi var. Herhalde sevgi miras kalıyormuş.
  • 16. 16 En İçime Ah aşkım, narin ve zarif sözlerin hep beni sevdiğini göstermekle kalmıyor ve beni zevkle ürpertiyor. Sensizlik üzüntülerimi rüyaların kanatlarına dayayıp bol bol ağlamak istiyorum. Sonra yine önceki ayrılık günleri gelir mi diye diye ödüm kopuyor. Senin için dua ediyorum. Hatırlıyorum da bir gece ilahi kata çıkmış ne çok ağlamıştım. Ağlamaktan gözlerim, boğazlarım, burnum şişmişti. Gözyaşlarım buz gibi dizlerime düşüp yara açmıştı. Sancısı hala içimde. “Allahım, neden kaderimizi yan yana çizmedin”, diye intizar ettim. Rabbim darılmamış olaydı diyorum…çünkü çok ağlamıştım. Kâbem! Delice çırpınıyor kalbim, iç çekiyorum. Şu an kollarının arasında atılıp “hayatım dayanılmaz, çekilmez bir halde, o kadar yapayalnızım ve sana o denli ihtiyacım var ki” inilitilerle ağlamak istiyorum. “Seninle olan bu gerçek aşkı ben kimseye karşı duymadım bugüne kadar, sensiz daha yapamam Beni çok sev,” Çünkü ötekilerden biliyorum bir yede kırılma oldu. Sonra benim insan tecrübem daha yoğundu ama seninle benim aramdaki olan bağı anlatmak yaşamak mümkün olmadı. Kimsede ikinci bir
  • 17. En İçime 17 örneğimiz yok. Birde senin sevgin diğer insanlara da fayda dağıtıyor… kimse parçalanmıyor. Bu çok değişik bir durum… inan ki, beni rahatlattığın gibi etrafımdaki her şey daha rahat. Sevgilim, sana sürekli yazmak istiyorum. Senin sözlerine susadım. Senin mutlu huzurlu olman için herzeyi yaparım Sürekli sana boyuna sevgiden söz edip ne yormak ne üzmek istemiyorum, ancak başka bir şey yok içimde anlatılacak. Öyle ki Allah bile sensiz yaşayamayacağımı bana hissettirdi. Söz veriyorum… Aşkımızı ikimiz için de ben koruyacağım. Seni sınırsız ve karasevda ile seveceğim. Güzeller güzeli benim! Ben seni seviyorum bu hiç değişmez. Gayem de sadece senin olabilmek Hayatımı sana adadım. Seni hiçbir şekilde hayatımdan çıkartamam. Allahın seni bana bağışlaması için bütün gece ve gündüzlerim de sana dua ediyorum. Her veda öpüşümü ilk sefer gibi öpüyorum. Ne kadar çok seversem seviyim, ben hep senin Kulunum Sevgilim… ...
  • 18.
  • 19. En İçime 19 Seçim Meselesi hayat bir seçim meselesi hiçbiri şey yeni değildi yani kurban olmayı ya da olmamayı seçmekti sonra sadakat hem iyi hem de kötü zamanlarda aile önce gelmeli üzülme seni sevmiyorlar, senden hoşlaşmıyorlar diye sen farklısın senden korkuyorlar eninde sonunda farklı olan, insanları korkutur seçimini yap kurban mısın değil misin? normali tanımlama bitirmen gerek bitirmen gerek neye başladıysan
  • 20.
  • 21. En İçime 21 Gel Bana Sarılsana ["... Aşk benim için her şey midir? Her şey, ama başka biçimde. Aşk, bir yaşamdır. Bu işte en önemlisi. Şiir, iş, kısacık her şey buna bağlı. Aşk her şeyin kalbi. Bu kalp ölünce, her şey ölüp gider, anlamsızlaşır. Ama yürek çalışırsa, her şey üzerine konuşulabilir. Yüreğimin çalışmasından yoksun kalırsam, ölürüm." [Mayakoski] Sevgilim İyilik ve sağlık üzere olduğun haberini aldım. Çok sevindim. Havalar güzünden çıkmadan biraz sıcakların tadını alayım desem de yine kış geliyor. Olması imkânsız ama gelmesin der gibiyim. Mektubuna cevap için geç kaldığımdan dolayı özürlerimi kabul etmeni isterim. Biraz stresliydim. Soranlar, “neyin var” deseler de…”bir şey yok” demek dahi içimi rahatlatmıyordu. Bahsettiğin konuda, bende zorlanıyorum. Mecburen kabullendiğim bu durumlar hakkında sana bir şey diyemem ki…öyle bir hakkım zaten olamaz.
  • 22. 22 En İçime Mektubundaki içten cümlelerin karşısında asıl ben mahcup oldum…içten içe teşekkür ederim. Beni sonsuz mutlu ettin…inan ki bunu ifade etmek için sayfalarca dil dökebilirim, duygularımı ifadeye yeterli gelmez. Şu an dahi sana yazarken duygu yoğunluğumdan ellerim bile tutkun ve zar zor yazıyor… Süslü cümleler dahi benim iç halimi dışa aksettiremez. Üzülme n’olur. Etrafımdaki insanların beni bilmeleri mevzusundaki düşüncem…her şeyimi sadece sen bil…bunun dışında beklentim kalmadı. Önceden ötekiler biraz anlasalardı derdim. Fakat şimdi ise sen biliyorsun ya…sıkıntılarımı, derdimi, bu benim için yetiyor. Sen, benim söylediklerimi kendin açısından rahat söyleyemediğini dile getiriyorsun, bu senin için bir noksanlık değil, belki yufka yürekli oluşundandır. Ben senin hep doğru olanı yaptığını bildiğimden seninle hayatımın birleştiği şu günlerime şükrediyorum… İçim zorlansa da doğru olanı seninle hep buldum. Ne yapalım ki…kader hayat çizgimize çok evvel dikenli çentiklerini atmış. Ben yine de, sen varsın… gözlerim seninle ya, bir de bundan mahrum kalsaydım…diye ah ediyorum.
  • 23. En İçime 23 Sürekli Allah’a seni çok görmek istiyorum diye dua derdim… onu seninle, senin yüzünde gördüm. Onunla seni, birmiş gibi seviyorum… … Kendime hep, onu tarifsiz sevgimle kucaklarken, seni de buldum, isteyecek bir şey bırakmadın bana. Bu gece bir rüya gördüm…hayal desen de olabilir. Güzelliğindeki çekicilik hiç bozulmamış, adın gibi gençlik hala üzerinde ve gözlerin ışıl ışıl parlıyordu. Tüm vücudunu saran siyah tülden çıkan güzel saçların bana doğru uçuşuyordu. “Neden üzülüyorsun?” diye sordun. Sonra… “Gel bana sarılsana.” “Rahat ol” dedin. Bu sözlerini duyunca ayaklarına kapandım, “sevdiğim! …” “Ben seni çok seviyorum”, diyerek ayaklarına kapandım ve hıçkırıklarla ağladım…saatlerce, gözyaşlarımla yastığım ıslatmıştı. Ey gönlümün huzur köşesi… Ne güzel bir duygu. Sonra beraberce oturuyorduk, korka korka geldiğimiz o parkın bir köşesinde…cebimizde
  • 24. 24 En İçime parada yokmuş, duvar üstünde bulduğumuz manzarası en güzel olan yerde. Koca çınarın gölgesinde gün ışığı melek yüzüne vuruyorken, bana bir sarıldın, yüreğime öylesine ulaştın ki… ilahi varlıktan sana verilmiş izin sıcaklığını ve kokusunu alıyordum. Korkağım ama biraz cesaret ettim ellerine dokundum. Çok tedirgin olmadığını fark edince, dudağımı dokundurdum. İçime ruhun bir boşaldı. O an kendimden geçtim. Zamanı kaybettim diyebilirim. Uyanık halimde bile o busenin olanca hazzını hissediyorum. “Senin beni seveceğinden bir fazla seviyorum” dedim…çünkü sana başka kimseyi kıyaslayamam. Seni seninle anlatabilirim dedim. Çünkü bunu sorun etmezsin. Değil mi… meleğim? İlk ve son aşkımsın, seni üzeceğini düşündüğüm şeyleri paylaşmak istemiyorum..ama bugün ruhumun olanca gücüyle yüce “Ya Rabbi! onsuzluk benim için olmasın, hasretini yenemiyorum, ona olan muhabbetim duygularımı körüklüyor. Kalbimin duyduğu aşk her şeyi yapma kadir aslında. Günahı bile gözüm görmüyor. Ondan başka kimsem yok…” diye niyaz ettim. Yine rüyama döneyim. Sana bakıyorum. Nasılsa ıslanmışsa omuzlarına dağılan saçlarından damla damla süzülen sular
  • 25. En İçime 25 göğüslerine doğru akıyor ve ayaklarımızın altından köpüklü ve uğultulu akan ırmaklardan dışarı çıktıklarını gördüm. Benim biçare hayatımı birilerinden duymuşsun da gözlerinden önce saçların ağlıyordu. Bende “üzülme hayatım senin olsun…gel al ruhumu” diyordum. “Sana daha başka ne diyeyim” Rüyamda bile sevgimin olanca şiddetiyle kendimden geçmiş bir haldeydim. Bunları yazarken şimdi elin uzansa bana kalbinin nasıl attığını fark edersin. Yanımdakiler hep bana ağzın kokuyor derlerdi. Bilmezlerdi ki ciğerimdeki yaradan geliyordu…biliyorsun hastaneye yatmıştım. Doktor bula bula bana sen veremsin demişti. Kanser olsan dışarı çıkarsın…sonra onu da dedi…ayrı mevzu. Günlerce hastane de alıkoydu izin bile alamadım dışarı çıkmaya…bir gece eşyalarımı toplayıp çıkmak istedim. Polis kuvvetiyle seni getiririz gidemezsin dedikleri günü hiç unutamam. Bazen sanki yanımdasın diye kendimden geçince açık ağzımdan çıkan nefesimi içime çekiyorum…sen bile soracak olursun, bir derde müptela mı oldun, diye. Sevdiğim, sevilmeyi, bana öğreten sensin. Kimseden şikâyet etmiyorum, ama sevilmek duygusunu senden başkası bana öğretmedi. Ben sevmeyi anlatıyordum ancak sevilmek nedir
  • 26. 26 En İçime bilmediğim bir şeydi…inan bana. Saadeti bütün varlığımla arzuluyorum, ancak buna bana sen verdin. Şunu bil ki, bu dünyada benim eşim olamasan da mezarda olsun olursun. Düşüncemi hep saklıyorum. Benim üzerime çöksün bu çaresiz çözümsüz aşkımın acısı…sorun değil. Ömrüm boyunca bedbahtlığıma gözyaşı dökeyim…o da sorun değil. Senden uzakta kalışımdan ayrılıktan… Bu derece müthiş azaplar içinde bile mantığımı kaybetmiyorum, diyorum ki, o ölümsüz değil, benim gibi… bu beni teselli ediyor. Öyleyse, varsın ıstırap çekeyim, son nefesime kadar. Öleceğim…kurtulacağım, fani hayat cehenneminden…buluşuruz geleceğin bir yerinde değil mi… Bazen üzülüyorum, kabahat mi bu halimle ve halinle seni sevmek. N’olur, affet beni…aklım karışık ve senin aklını da karıştırıyorum, rahatını, huzurunu kaçırıyorum. Fakat başımı alıp gitmeye cesaretim yok ki. Kalbim seni sonsuza kadar sevmekten, uğrunda gözyaşı dökmekten başka bir şey düşünmüyor. Duygularımı seninle paylaşmak doğru olmuyor ama, sana mektup yazmamak, gerçekten benim için son çarem. Bütün acılarımı dindirecek böyle bir teselliden beni mahrum etme.
  • 27. En İçime 27 Sana o kadar ihtiyacım var ki… dünyadan bezmişim, acılarımla, gece gündüz senin verdiğin birkaç resmini öperek, saatlerce bakarak avunuyorum. Ölürken dahi, sana son bir defa bakacağım, nefesimi sana teslim edeceğim, ruhumu senin önüne sereceğim, sakladığım sevgimi göğsümün içinde mezarıma götüreceğim… Eskiyi düşünüyorum da, ne günlermiş onlar. Ama kim derdi ki halimiz böyle olacaktı? Bir zamanlar bana, geri dönmemi tavsiye ediyordun. Yapma, olmaz bu… Şimdi ise ? Kendi yalnızlığım içinde emniyet içerisindeydim. Aşkım her geçen gün daha kuvvetli yanıyorken kendimden bile saklıyordum. Dertlerimin tesellisini sende buldum ve anlatmak cesaretini gösterdim. Şimdi sana mektup yazıyorum da ferahlıyorum. Sende sevdin beni. Eksikliklerime rağmen yine de seviyorsun. Bende seni tanrıya tapar gibi seviyorum ve saygı gösteriyorum. Ah, ayaklarının dibinde ölebilsem ve toprağa karışıp ayaklarının basacağı yere toz olarak konabilsem.
  • 28. 28 En İçime Bana gösterdiği şefkatin, güvenin, öğütlerin, yaptığı iyiliklerin karşılığını ödeyemem. Bana kimse alicenaplık göstermiyor demek şöyle dursun ben kendime de göstermiyordum. Ne yapalım ikimizde perişan ve kalplerimiz kan ağlıyor, yaşlar gözlerimizde doludizgin. Ama sen…ne olur olabildiğince mesut yaşa. Benim yüzümden bedbaht olup, üzülme. Temaşa ettiğim İlahi tasvirim kıymetlim. Hayatımın güzel günleri birbir gözümün önünden geçiyor. Seninle olanlar bambaşka… Aşkımı saklayacağım ve benimle beraber, ebedi yaşayacak. Şimdi bile göğsüm sıkışmış bir halde inip inip kalkıyor, bütün uzuvlarımda bir ürperti var, ellerim buz gibi, dudaklarımı morardı. Gözyaşlarımla ıslanmış göğsüme ellerimi sürmeye çekiniyorum…üstümde kurusunlar istedim. Rüyamı sana yazarken bile tekrar yaşadım. Ne bileyim yine de olmuyor işte…sadece rüyada olsa seninle herşey başka olur… sevişmek ise kelimelere sığmaz biliyorum. Sevgilim hayatımda, ölümümde seninle. Ve seninle de haşrolacağım… İyi varsın… Seni seviyorum. Daha fazla şeyler yazardım…yine de onları yazmak için başka zaman kalsın…
  • 29. En İçime 29 Sarılıp öpüyorum. Sen benimsin ben de senin Başka ne diyeyim… Gözler içine bakamayan ben, kahverengi gözlerinde kendimden geçiyorum… Bundan daha güzel ne olabilir. Seni çok severek öleceğim… Bu iman ve sevgiyi benden ırak etmeyen Rabbime senin vasıtanla teşekkür ederim. Teşekkürlerimi kabul eder, inşaallah. Canımın içisin, içten daha içsin…sevdiğim.
  • 30.
  • 31. En İçime 31 Coşkulu Sevecen Bir Âşığın Mektubu Âlemler kadar sevdiğim bir tanecik, sevgili ruhum! Nasılsın? Beni arıyor musun? Ben seni çok arıyorum. Biliyorum şu an ana yazma imkânın olsaydı yazardın, yine de ilk fırsatta yaz olur mu… Seni her zaman ki..gibi göresim geldi. Sen de beni çok özledin mi? Hatırlıyor musun…ilk sevdiğini söyleyen mektubu yazan sen olduğun için pişman oluyorum. Bu nedenle seni kıskanıyorum. O ilk ben olmayı ne çok isterdim. Sen benden daha cesursun. Aramızdaki perdeleri kaldırıp ve cesaretle birbirimizi sevdiğimizi söylemek için sürekli kaleme sarıldık. İçten içe bütün yapmacık nezaketleri bir tarafa bırakıp bana içimizi döktük. Oh olsun…hasret günlerine. Şimdi hep şükrederim ve bunun için sana ne kadar çok teşekkür etsem, ne kadar minnettar
  • 32. 32 En İçime olsam az kalır. Ne zaman bir mektubun gelse tekrar tekrar okuyorum. Hayalimde tütenim! Sana neler yazayım da neşelenesin diye düşünüyorum. Garip ama, ben neşeyi senden önce bilmezdim ki. Hayatım tekdüze acı ve felaketler içinde ve o kadar gülmekten ve neşeden uzaklaştırmıştı. Senin bana bağışladığın bu saadet dünyası içinde bile benliğimi şaşkınlıktan kurtaramıyorum. Öyle ki, sen gelene kadar umudum kalmamıştı…bir de talihin kahrına uğramışım diye üzüntüm sürekli artmakta ve hayatta bana da mesut olmak nasip olabileceğine inanamayacak kadar güvenim kalmamıştı. Şimdi hayat ne güzelmiş benim sık sık söylediğim bir söz oldu. Gönlüm huzur bulsun diye gönderdiğin resimlerine saatlerce bakıyorum. Yanımdaymışsın gibi beni adeta sarhoş ediyorlar. Sevinçten mi ayrılıktan mı sürekli ağlıyorum. Sen bu karanlıklara karışmış hayatımın gün ışığım… Çölde yalnız kalmış ölümü bekleyen son nefesini vermeyi bekleyen bir nisan yağmurum… Saadet yağmurun altında kendini kaybettim.
  • 33. En İçime 33 İçimi kaplayan acılarım dursun diye kendime sözler veriyorum. Hayatımın bir tek gayesi var… bir an evvel sana kavuşmak, seni kollarımın arasına almak, eşsiz yüzüne saatlerce, günlerce hiç doymadan seyre dalmak istiyorum. Bu sözlerimi okuyunca senin göğsünde taşıdığın kalbin çarptığını duyar gibiyim, bu kalp bundan böyle benimle beraber çarpacağı için dünyanın en şanslı insanıyım. Ne mutlu bana… Sana da başkasına da kötü biri değilim, ama hassaten saadetin için hayatımı şimdiden fedaya hazırım! Seni istediğin gibi sevmezsem ben ölmeyi kendime layık görürüm. Biliyor musun? Daha önce senin sevgin ile ben dünyada erişilebilecek saadetlerin en büyüğüne eriştiğimi itiraf edeyim. Hayallerin olmasa uyuyamıyorum. Her geçen gün yazıştıkça sana çılgın gibi âşık oldum. Beni düşündüğünü söyleyen mektupların satırları kalbimin sana karşı olan bağlarını sürekli bir kat daha kuvvetlendirdi. Sana kavuşmadan sükûnet bulamayacağım Senden ayrı geçen bu günleri cehennemdeymişim gibi geliyor.
  • 34. 34 En İçime Şimdi yazarken gözümün önüne hayalin gelince sevincimden yerimden sıçradım. Hayalde bile birleşmemiz mutluluk veriyor. HAberin olsun…her gece başucumda hayalin duruyor, ona bakarak uyuyorum. Sonra rüyamda göremediğime üzülmüyorum. Hep varsın ya… Ah… Gözlerim açıkken bile hep seni görüyorum. Doyamadığım…seni sayıklayarak uyanan bine rüya sorulur mu? Kendime söz verdim… ben dünyada senin kadar güzel gülen, güldüğü zaman bu kadar güzel olan birini sen olarak gördüm. Birine kızsam ve kırıldığım zaman seni bana hatırlatacağım kendimi teselli edeceğim. Sevdiğim! Uğruna canımı bile verebileceğim bir insanın bana küçücük bir sitemi dahi beni bugün fevkalade acıtıyor. Yaramı kanatıyor. Ben hayatımda o kadar ağır sözler işittim ki, bunlara tahammül ettim. Onun için bana bir daha tevazu sözlerle kendini üzen mektuplar yazma. Sen benim için her halinle güzelsin. Seni her halinle seveceğimden bir an bile şüphe etmeni istemem. Benim için dünyada her şey sen ve senindir. Senden önce candan bir dostum yoktu. Şimdi düşündükçe, senin ve benim üzülmemize sebep olanlara kızıyorum aslında. Sen benim yarım kalan tarafımsın ve beni tamamlayacaksın. Sen
  • 35. En İçime 35 sevgin ile beni dünyada erişilebilecek saadetlerin en büyüğüne eriştirdin. Yanına gelmek istiyorum..daha yazacak çok şeylerin yok deme…var..ama kelimeler yetersiz bence…hep ilk yazacak bir şey olmadıktan sonra… Güzelim. Dünyada çok gülen insanlara biraz şaşarım. Sevgilisi uzakta olan içinse düşündüğümde dudaklarımın ve her tarafımın titrediğini hissediyordum. Hayatımda bu denli üzüldüğüm zaman yoktur. Seninle ay ışığı altında, gün ışığında yalnızca dolaşmayı seni dünyanın en mesut insanı yapmak için her şeyi yapacağım diye hayaller ile… Seni binlerce defa sımsıkı kucaklar, yüzünden, saçlarından, dudaklarından… kahverengi gözlerinden, kızıl dudaklarından binlerce defa hasretle öper, öper, öperim… Bana bağışladığın güzide hayat için teşekkür ederim.…
  • 36.
  • 37. En İçime 37 Yüzüme Tebessümler Kondurdu Sonsuz sevdam… Nasılsın diyemem, nasılız desem daha iyi olur. Üzüldüğünü bildiğimden benim üzüntümde katlandı istemeyerek. Söylediğin hususu üzerine alman benim demeni hiç bir şekilde kabul edemem. Seni anlıyorum aynı şeyleri aklımızdan geçirebiliriz. Bu çok normal. Kabullenemiyorum. Üzme artık kendini. Biz zamanla bu konuyu çözeriz…daha iyi oluruz bilirim. Ancak sen sakin olmalısın. Kendimi çok yorgun hissediyorum. Hayatımda seni tanımak benim için bir şans…seni sevmekse ölmeden cennete girmek gibi. Unutma…her şey geçer…bizim sevdamız ebedi kalacak. Aslında üzüntü insanı yıkmıyor. Belki kaybetmek korkusu…şu an varsın ve beraberiz…Ancak şu yaşananlardan sonra, seni beni sevdiğinden çok daha fazla seviyorum. İyi ki varsın. Ah…benim gizli sığınağım...gölgesinde dinlendiğim asırlık çınarım…zirvesinde huzur bulduğum yüce dağım...ırmaklarında serinlediğim yemyeşil ormanım… koruyanım...
  • 38. 38 En İçime sahiplenenim...merhamet ve sevgiyle sıcacık kucaklayan sevdiğim. Kalbimdeki titreyen vuruşlar kulağıma hep senin ismini anıyorlar. Yüzünün değdiği yastığı Kâbeye örtü yapar secde ederim. Dokunduğun her şey bu kadar kutsaldır benim için. Bedenime elin değmiş olsaydı onun kazandığı değeri sana anlatırken yaşadığım duygu selinin çok büyük bir zevk olduğuna dilimdeki kelimeler kafi gelmez olurdu. Sevgilim…sevgimizi melekler bile kıskandı…düşün daha kimler kıskanmaz ki. Yıllar yılı Tanrıya misafir olmak isterdim. O da sarılmak ve yüzünü girmek istediğim de, sana bakmamı işaret etti. “Ona bak, o benim”, “Onu düşün…o benim”, “ Onu an, o benim” dedi. Sevdiğim, canımı al desem, ne olur…biliyorum. Sen “gel” dersin. Zaman ve mekansızlık içinde ikimizin olduğu yere…kimselere yer bırakmadan. Kokunu duymak, teninde eriyip akmak… Seni sevmek kelimelerle bu kadar güzel…bir de beraberliğimiz hayal edilmez..değil mi? Ne olursa olsun bu denli acılarım beni sana kul ediyor, mutluluğum ayyuka çıkıyor. Senden bir uykum için ayrılıyorum, onu da yine seninle beraber olmak ve sevişmek için Aşkım
  • 39. En İçime 39 Yüzüme tebessümler kondurduğun için teşekkür ederim Yüreğim ruhum ve bana dair ne varsa hepsi senin... Seni seviyorum. Daima seveceğim. …
  • 40.
  • 41. En İçime 41 Labirent Sevgilim! Bu kul senin kulundur. Sana Sevgilim diye hitap etmenin benim için ne büyük saadet olduğunu bilsen. Çünkü sen benim hem dert, hem de emel yoldaşım oldun. Nâil olduğum şu bahş eylediğin zevk ve surur unutulacak şey mi, değil tabii ki.. Kalbim rûhâniyetinden her zaman feyz almakta…durmadan eşiğine yüzümü, gözümü sürüyorum. Yine kapına geleceğim gözyaşlarımla silip temizlediğim yüzümü eşiğine sürecek ve öpeceğim… Bu hayret verici hayatımda…sevgilim, nedir senin gerçeğin? Sevgi, boşluğa asılmış bir köprü gibi…bizim için…ah birde kavuşamamak korkusu yüzünden en basit şeyler bile üzüntü sebebimiz oluyor, zihnimizdeki hayalleri fırtınaya çeviriyor. İçinden çıkılmayan labirentler içinde ne çok ter döküyoruz. Senden önceki hayatımda doldurmayı beceremediğim derin birçok boşluk vardı.
  • 42. 42 En İçime Benim kuşkularımı aydınlatmanı isterim. Mekânın ve zamanın ötesinde özel dünyamıza derinlemesine nasıl gireriz, merak ediyorum. Sevgilim yine de beni bırakıp gitme hissi gelip duruyor…bu hiç olmasın Ayrılık dayanılmaz bir acı sonuçta… …
  • 43. En İçime 43 Akmalı kim yüreğini yitirmiş zamandan mı korkuyorsun beklemekten vazgeçseydi eller ve kendini görseydin hep korkmazdı hayat mimarını… delice seven bir öğrenci mecburdur… kalır yalnız dolacak çukur bulmayan su gibi sen ak… akabildiğin kadar kim dur diyecek ki sana ama sen çukur olursan yoluna tenceredeki su kaynar o zaman…tarafsız tarafına sığmadan kabına akmalı
  • 44.
  • 45. En İçime 45 Ellim Beşime Tutundu Sevgiliye… İnsanın hayatında bazı gördüğü şeyler çok geç gelir mi…gelirmiş. Çok yıllar unutulduğumdan, hatırlanmak ve ilk defa, biraz garip oluyor… Kim hatırlanmayı istemez ki… Hayatın içinde… sevilmek ne güzel…senin tarafından…varlığına bin şükür iyi ki varsın Bugüne kadar duyduğum en güzel şarkı sendin Elinden içtiğim en hoş kokulu çayım. Tatlım ki içimdeki aşkın mumunu yakmış üfürmeye kıyamacak kadar güzel Kesilen parçam gibi içimde kattım seni ben Sen benim, ben seninim kadar yakınken hayran bakan meleklerimiz vardı kalbimize bakan… Dedikodumuzu ettiler galiba semada…kıskanmazlar inşaallah Teşekkürler hayat Temiz bir sevgiye layık birileri var…tertemiz…pak. Gözlerim artık uyuyun. Ölebilirim diyecek kadar mutluyum.
  • 46. 46 En İçime Daha ötesi yok onun… Beni kim ister bilemem ama benim tek istediğim sensin… Vücudumda bir bardak sonunda kalan damla kadar bile olsa…bende bir gerçeğin var… Teşekkürler…
  • 47. En İçime 47 Santurama Sonsuz sevdam… Nasılsın? Uzun zamandır sana yazamadım. Şu an hatırımda değil ama bir şey olmuştu..”benim için böyle hiçbir şarkı yazmadın ve bestelemedin” “hani” demiştin. Bende çok üzüldüm…elim kolum varmıyordu ki…kaleme ve santurama. Öyle donmuş camid gibi, taşlaşmış kalp mi bile diyemediğim bir halde suskunluğa düşmüştüm. Dün senden bir mektup geldi. Çölde kuruyan çiçek gibi suya hasret kalmış can gibi, sana hemen yazmak istedim. Yaşıyorum derler, bende yaşıyorum…ama hayat nasıl bir şey unuttum galiba…dün ayıkınca anladım. Ne çok özlemişim seni…ben sana sorayım “nerelerde idin der” gibi. Sabah kalktım, cennet çalgısı santuramın önüne diz çöktüm, biraz çaldım…nameleriyle içim yoğruldu eridi yumuşacık oldu. İnan ki sevginin lezzetini seninle duydum, diyebilirim. Sevgiyi bilmez biri değilim. Ama sen olunca bambaşka. Dün dedin ya izin sana küsmedim.
  • 48. 48 En İçime Santurama elimi dahi süremiyordum…bir teline elim değmedi kaç zamandır. Çünkü sen yok dedin, ben yokum dedin. Gerçekten sen yoktun…her şey yoktu…bu söz çok acı bence…içimi kanatıyor. Çünkü ben neyi görsem neye dokunsam Züleyha gibi Yusufum diyordum. Şarkılarda seni anlatıyor şiirlerde seni anıyordum. Ve seni düşledim de bu kadar güzel gelmedin daha önce, hasretlik mi…anlayamadım, ama çok özlemişim, meğer seni. O sesler kulağıma değdikçe santuram dedim…çok özledim senin için şarkılar söylemeyi. Şarkılar söylerken sen hep benim yanımda idin. Belki sen uzaklardasın ama benim yanımda benimle beraberdin İçim titriyor… Ben diyorum hep sana…”ben seni seviyorum”, “ben seni çok seviyorum.” Dünya da beni kırmayan biricik sevgilim… “Sen olmasan sen olmasan bu düzeni kurmazdım” diyen Rabbin gibi, bende aynısını senin için söylüyorum. Zevkim ve tadım yoktu…epeydir. Her şey yok ve bende duvar dibine sığınmış yabani bir ot gibiydim.
  • 49. En İçime 49 Sen bana anlat, anlarım…sen beni anla…ben senin dilediğin gibi olurum. Sen üzüldün diye Santurama elimi vurmadım. Şarkılar, şiirler sustu, mektup yazacak dermanım bile kalmadı… Çünkü sen üzülmüştün. Ben de sana dayanamıyordum. O hale geldim ki sana kalbimin hali akseder de sana eziyet eder korkum içime zehir salmıştı. Sakin olayım diye kendimi ibadetlere dualara verdim…ama yetmiyor ki…kimsenin gayret edemediği kadar gayret etsemde seni aklımdam çıkmıyordun. Her şey senin gölgen… var olan sensin…ve ben çok bitkindim. Sana teşekkür ederim. İnsanın saklısı gizlisi olur…diyorum…ben senden hiçbir şeyimi saklayamıyorum. Her şeyim dilim açık sana. Elimden gelse her nefesimi seninle alır verirdim. Gözlerim acıdı…beni sıkıştırıyor, ağlamak için… ama sana yazmak isteğim o kadar içime dolu ki kalemi elimden bırakamıyorum. Bir tanem…ben ölüydüm dirilttin. Senin ince ve nazik halin karşısında hep mahcup kaldım. Benim fedakar, vefalı, dengi bulunmaz aşkım. Gerçekten seni doyamadan seviyorum, arzuluyorum.
  • 50. 50 En İçime Sadece seni. Senin yerin bambaşka. Kalbimin içini bir görsen, bütün çeperlerinde senin resmin asılı…sadece senin güzelliğinle dolu. Onca bir ömür geçtide sana nasip oldu. Benim doğduğuma hakikaten sevinen. Onu kutlayan. Mumlu pastasını yapan… bundan sonra belki yapan çıkar ama… ilk sensin. Benim ilkimsin. Benim ilkim…sonum demek istemiyorum. Çünkü Tanrı sonsuzdur. Tanrımla ebede kadar. Kula ceza ne olabilir…senin mabedine girememek. Bunun anılması bile çok zor. Her zaman senin adın söylemeli. Şarkım benim… Çok hayallerim dışıma sızmıyor diye düşünmem. İçim dışım hep sen oldun. Seni seviyorum… senin beni seveceğinden daha fazla. İnan bunu anlatamam… sen kendinle kıyas et Sabah, içimin çığlığı, santurama özledim seni diye sarıldım. Çünkü uzun zamandır, odanın bir köşesinde akortu bozuk duruyordu…bende hayata küsmüşüm. Hep seni orada şurada aradım… yoktun. Herkese canımı verdim içimi alın dedim. Biri benim içim gibi bakmıyordu... hep nedenleri kendileriydi.
  • 51. En İçime 51 Varsa yoksa kendi pencereleriydi…sadece perdelerini bana açtırıp kapattırıyorlardı. Biri olsun benim taş değmiş kırık pencereme bakmadı. Neden mi manzarası yok, demirle çevrilmiş, yılların islettiği dumanla kararmış camları. Kim elini sürerdi ki… siyahlara. Fakat sen geldin… hamarat ellerinle yavaş yavaş sildin, içerime loş ışıklar sızdıra sızdıra, beni ışığa alıştırdın…hayata dön dedin… bak ben varım, sen üzülme, kahrolma, kimimsesiz değilsin, dedin. Susuz çölümde su bulmayınca sende ağladın. Fakirliğimden içimde silecek bir çaput bile bulamadın da saçlarını gözyaşlarınla ıslattın…onula sildin yüreğimin son kalmış kırık penceresini. Bu sabah kalktım ki pencerem de bir ışık ben öldüm mü dirildim mi bilemedim. Yazabildiğime göre diri olmalıyım. Kuşlar bile geldi pencere önüme geldiler öpüştüler. seyretmesi tuhaf geldi. Ben unutmuşum öpmeyi, sevdiğinin ellerini tutmayı. Neden değil mi…bunlar, benim yalnızlığımın acıları, şimdi seninle uçtular. Gelmesinler bir daha gelmesinler. Ben yapamıyorum senin incindiğini duyduğum her şeyi bırakıyorum, dönemiyorum, hala da şüphelerim üzerime demir dikenleri ile dalıyor... yine de umutluyum sonuçta sözlerim olur dönerim santuramın başına sana nameler dizerim
  • 52. 52 En İçime Aslında bu ara çok yalnızdım aylar oldu mu bana bir ömür geçti gibi. Elinden bana sunduğun tatlın bir başlangıçtı. Yine de sözlerimizden başka buluştuğumuz seviştiğimiz yerimiz yok ki sana kendimi feda edebilsem Evet…sen anlıyordun biliyordun ve üzülür mü diye benden çok çekiniyordun. Farkı fark edenler azdır. Sen çok farklısın. Sen ayrıcalıksın…sen bir tanesin…sen ulaşılmazsın. Şu an kulun kölenim demek her zamandan daha çok hoş geliyor bana... tapıncım. Mabedinin sunağında kan eksilir diye üzülme ben senin için binlerce kez kurban olurum, İsmail bile hayran kalır. Ne desem bilemiyorum. Sevdiceğim çok özledim içten içe duygularımı bil dedim... Sen çok çok başkasın, bir eşin daha yok, seni seviyorum ben sana muhtacım diyorlar ya birileri şarkılarda, yaşamak içinde ben sana muhtacım. Rabbim seni özenle yaratmış… sen bir tanemsin özelim. Özene bezene yaratılmak var ya bu senin yaratılışın bence.
  • 53. En İçime 53 Çok tatlısın…bende senin ateşinle içimdeki bütün fazlalıkları attım, yoksa sürekli bir tarafıma batmış kıymıklar vardı. Anlatırdın geçmişte senin gördüğün kıymıklı rüyalarda ki olan sen, ben miyim? Benim galiba…sen ben olup, canın yana yana çıkardın bütün bunları. Öyle olmalı Böleyken, canımın yanmasını hiç sorun etmedin. Bakıyorum da içimdeki sakinliğim huzurum hep seninleymiş. Önceden de şimdi de. Sırf ben mutlu olayım diye nelere katlandın Bende mutluluğumu senin için istiyorum, sen üzülmeyesin, meşgul olmayasın diye, bir garip ilişki bağı. Ancak nedenler ve sonuçlar hep seninle bağıntılı. Sen bunları çözebiliyorsun. Bende senin aynanda bunları hep görüp anlıyorum. Sen belki birçok şeyi farkında olmadan yapıyorsun. Benim hayatım ise bu tür bağıntıları çözmekle geçti. Olayları sen sonradan bana sen açıklıyorsun. Bende seninle çözüyorum. Bu çok ilginç değil mi? Önemli olan olayları doğru algılamak. Sevdiğim şükür bu yalnızlığımı sen aldın.
  • 54. 54 En İçime Beni sevdiğin gibi, anladın da, yeri geldi anlamaya çalıştın, sair zamanlarda beni düşündün ve sonuçta beni benden kurtardın. Sen yeniden yaptın. İnşallah hep böyle devam edecek. Seni seviyorum… ne iyi oldu, içimi sana dökebilmek…tekrar şarkılarımıza geri dönmek. Saygı ve sevgilerimle…öpüyorum.
  • 55. En İçime 55 Canım Hep Senle Olmak İstiyor Sevgili Nar çiçeğim… Yar çiçeğim Seni çok özledim…. Farkındaysan bu sıra hiç yazışmadık. Sen rüyalarını dahi paylaşmadın. Yoksa rüya görecek kadar huzurlu bir uykuya muhtaç mı oldun? Belki de çok meşguliyetin vardır. Hayırlısı. Benim için sorun etme, yerim yurdum senin hayalindir. Yine de beni bir an bile sensiz bırakma olur mu? Seni çok düşündüm…gözlerimi nemlendiren o tatlı kalbin var ya… o, hep benimle olsun…tamam mı? Sonsuza kadar. Her zaman ki duam bu…”kaybetme beni, yoksa nasıl bulurum seni.” İnan ki…sevgimi sana açmakla seni yüceltmiyorum. Ben sana yükseliyorum. Yerlerde sürüyorum sanki, sensiz . Çünkü sen benim cennetimsin… ötekiler hep ateş oldu. Onlarla yanmaktan başka kârım olmadığı gibi kalan külümü de dağıttılar. Sen ise azıcık kalmış tozuma bengisu olup beni yeniden inşa ettin. Küçücük bir
  • 56. 56 En İçime kalp kadarda olsa göğsüne al, kolyene bir yarım olayım. Bilir misin…senin kalbimde yerin tahmininden daha çok fazla… bendeki değerine paha biçemem. Seni çok seviyorum… Seviyorum… Ah ne çok seviyorum. Sen varsın… her şey huzur ve hayat tatlı. Uzak durma benden, n’olur canımın içi… bir tanem… yeter ki sen varsın ya… vazgeçmem… canım için alevim ol. Kaç zamazdır, ne acılardayım savrulan kum gibi… yatıyorum, sensiz uykulardan kalkmamak için yatıyorum…belki kalırım da ölürüm, dönmem bir daha diyorum. Sensizlik… Yalnızlığa dönmemek için uyanmak istemiyorum. Uyanmak hiç iyi değil, bir bilsen…bugün seninle uyudum hiç uyanmak istemedim. Gerçeğimde sen uzakmış gibisin ya…acımda çok, katlanamıyorum Yine de mutlu bir yusufcuk gibi sana özgürlüğe koşarcasına gelmek istiyorum yarim…
  • 57. En İçime 57 Bir dileğim var senden…Bu yükü omzumdan alsan. Bir sabah, beni sesinle uyandırsan… Kıtmirin olmaya razıyım. Yaşanmamış gibi ne çok yaşadığım şeysin… Her bildiğim isimde senin ismin var. Sen her halde söz konusu olan hallerde hep sen varsın. Senin ismini bildim bileli kendi ismimi unuttum. Sen de hiç yazmıyorsun, bu ara…benim ki gerçekten ne idi. Canım hep senle olmak istiyor…sarsan beni İçimde alev alev yanan bir ateş gibi…bir tek sana bağlanmış kalbimi açsan, kanım sızsa. Birbirimize bile acıyamıyoruz. Zaten yapacakta bir şey yok… olsun… Rüyalarımız, hayallerimiz, içimiz özgür değil mi? Saklı cennetim Seni seviyorum…öptüm. …
  • 58.
  • 59. En İçime 59 Sen Sevgilim Kalbim, özledim seni…sana bir şey diyeyim mi? Seninle olan bu birlikteliğimiz ilk başlarda sanki bir vefa borcu gibi idi... Fakat şimdi görüyorum da sana ben aşık oldum gerçekten. Yıllarca aradığım ne varsa ve her konuda… Hepsi sende var...bunu gördüm, bildim ve anladım. Şu da mı dediğim hiçbir şey kalmadı... En güzel olan ise sen benimle her şeyini paylaşabiliyorsun, düşünceni, zamanını, aşkını, gönlünü ileriye doğru sayabildiğin kadar... Sen…beşer değilsin. Gerçeksin. Ben ise mükemmeliği başaramadığımı biliyorum... Ama herşey sende var... İlk zamanda oluşan sevgim ve benim ruhsal yapım gereği sana olan meylim ile yardım etme
  • 60. 60 En İçime hususlarım artık bitti sana şimdi aşık oldum inan…bunu söylemeliyim. Daha önce değil mi idin deme Aşk belki bir olgunluklar ile gelişir ama şimdiki olan halimde akıl ve düşünce vasıflarını aştı… sırf seni sen olarak sendeki varlık ile seviyorum... Çok değişik bir şey... Beni benden alan bu sevgini kendime bile ölçü ile anlatamıyorum… sana da anlatamayacağımı sanmıyorum. Hz. Mevlana benim gibi ol demiş ya, bendekine benim gibi olmakta yetmiyor... Ancak Tanrı olmak lazım. Bu aşkın ileri derecesinin ne olduğunu söyleyebilmek için... Oscar Wilde dediği gibi her insan öldürür sevdiğini, Gene de ölmez insan. Diyor ya elinde öldürmelisin beni Tanrı gibi Kıyamet için kötü diyorlar belki aşkın son merhalesi bu olmalı
  • 61. En İçime 61 Tanrının sevgisinde o kadar artış oluyor ki herşeyi saklamak istiyor kendine iyisiyle ve kötüsüyle... Ayrılığa dayanamıyor artık. Bende çok zaman ölümü ondan istiyorum...hemde elinde olsun. Bu varlığa ve an itibariyla dahi uzaklığına dayanamıyorum... Ben yokluğu bu denli seninle olmak için istiyorum Seninle olabilmek için… benim olmamam ne güzel bir duygu…yokluk bir insana bu kadar huzur verir mi? Evet çok huzur duyuyorum... Sevgilim İnan ki acıyla karışık bir koruyucu bir sevgiydi ilk zamanlar. Şimdi seninle ben korunuyorum Beni koruyan seven sen oldun... Bir ışık gibiyim farkındayım….etrafımda pervaneler o kadar çok bana ulaşmak için yanıyor…ben ise senin için kendimdeki ışığın
  • 62. 62 En İçime sönmesini istiyorum. Senin aydınlığında eriyip yok olmak… anılmamak Aşkımın bu kadar yokluğu arzulaması belki başka yapacak bir kudretim kalmadığından değil...varlığımı ancak sende yok ederek var olmak arzusunu içten içe istiyorum…galiba. Sen varsın... Ben senin yanında havada uçan bir toz dahi olmak istemiyorum Olurda serseri serseri dolanır üzerine konarım… Bu da olmasın…etrafında dolanmak bile istemiyorum. Seni sen den ötede bulmak istiyorum. Sen varsın... sen Hepsi İşte bu....
  • 63. En İçime 63 Olmaz Olmaz mı? Ben sevdiğimi düşündüğüm birinin öpülmedik yerini bırakmam. Ama ben senin kalbi öpmek istiyorum. Göğsünün sakladığı yüreğinin içinde sevginin saklandığı yeri…öpmek. Hani nasıl bir yerdir ki beni titreten aklımı alıp başka diyarlara götüren … öylece bir yer varsa neden ben öpmeyeyim ki? Şimdi seni düşünüyorum ve o halde nasıl öpebilirim dedim. Mümkün mü? Bir çare var mı? Duydum ki sevenler çaresizlikten ölür ve toz toprak olurmuş. Sonrada bir güzel çiçeğin kokusunda, bir güzel yemişte meyvada öz olur sevgilinin kanına karışırlarmış. Ama ben çok katı biriyim taş kalpli. Taş toprak olmaz ki…olması için yanması lazım, yanardağlar içinde eriyip lav küllerine karışması, sonrada bir bitki tarafından yıllarca özümsenirde bir şekle girerdi. Ama ben yıllardır düştüğüm yanardağın içindeyim, hala sakin ve patlamadan kalıp duruyorum…İçi fokur fokur ama bir türlü patlamıyor bu dağım. Diyorum bir patlasan olmaz mı bir dağılsan olmaz mı…sende hiç gerçekten bir acıma yok mu?
  • 64. 64 En İçime Dağ dedi ki, sevdiğin geldi yamacıma bir ev kurdu…benden ne bekliyorsun? Patlasam onu helak ederim, sen neye kavuşacaksın o zaman? Ben de senin kadar özledim onu… ne yapmalı bilemiyorum ki? Ey sevgili! Ne uzak ne yakınsın…alevler beni yakarken sen yamaçlarda çiçekler içinde şen şakrak… İşte bu düşünceler içindeyim. Bir şey aklıma gelmiyor. Çözüm…evet… sönmüş volkan olmalıyım dedim. Ben yanmak istemiyorum. Söneceğim. Koca dağ söndü…içine kapandı… Şimdi korkular salan dehşet veren dağın üstünde serçeler, küçük böcekler kol geziyor sanki alay edercesine…sen dur…der gibi. Bense yitik malı derinlere kalmış üstüne dökülmüş taşlar içinde çıkmayı bekliyorum. Ama bu mu olmalıydı… seni bildik ve sevdik diye…
  • 65. En İçime 65 Bu ayrılık kolay değil. Bir son olmalı bir su olmalı… ferahlık veren…yeşerten Ağla gözlerim ağla nehir olmasa da bir sızı kadar su ol… belki bir öze karışırsında devran döner. Döner mi? Umut bu…neler gördü bu alem, olmaz olmaz mı? …
  • 66.
  • 67. En İçime 67 Umudum Dâr Sevgili Efendim Güzel mektubunu uykulu gözlerimle açtım… Bir tanemsin, aşkım, içimin balı, dilimin tadı…sevdam, bende senin için huzurlu günler dilerim. Sen varsın ya benim içinde huzur olacağını biliyorum. Gül pembem, dün içime bir sıkıntı yığılmıştı ve hiç dağılmadı. Sonra senin de huzursuz bir olayla karşılaştığından bahsedince nedenini anladım. Kalpten kalbe yol gider…kalplerimiz iki parça…birazı sende diğeri ise bende…sonra sabah neden bu sıkıntı olmuştur ki dedim. Sonra masum mektuplar diye okuduğum bir kitaba baktım, öylesine bir sayfa açtım ikimiz için…peygamberimiz buyurmuş ki “Birinizin ayakkabısının bağı bile kopsa “înnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn (Biz Allah’ın kullarıyız, yine O’na döneceğiz)” desin. Çünkü bu da bir musibettir.” (Camiussağir – 503)
  • 68. 68 En İçime Ben sana dua ediyorum …sende benim için. ediyorsun Daha kötüsünden korumuş Rabbim dedim, olana. Sen üzülme, baksana, beklemeye takat getiremediğimiz yabancı diyarlardan geldik. Seninle orada burada duruyoruz …kimselerde anlamaz halimizi, dinlemez acımızı. Bizim için dahi hayal edemediğimiz o kavuşma günlerini beklerken bu sorunlarımızı beraber aşarız merak etme. Değil mi ki o güzel atların koştuğu ovaları ve yeşillikleri özlüyorsun… Bende seni hep sularla daha çok hissediyorum. Sıcak günde içilmiş soğuk su gibi. İçtiğimi düşününce içimdeki ferahlığı hiç unutamıyorum. Efendimiz hep dualarında “Allah’ım! seni soğuk sudan daha çok seviyorum” dermiş…bende aynı şekilde. Normalde soğuk su içmek adetim değil ama, bazen içimde ateşin beynime vuruyor..su içmiş gibi içime düşen o ferahlığını tekrar tekrar hissediyorum. O kızıl dudaklarını öperken sızanlar içime ferahlık veriyor. Hala öyle, içimde senden kalan parçalarını saklamak için sanki özel kaplarım varmış gibi…garip ama içimde kalsın istiyorum. Eritmiyorum. Doktorlar diyorlar ya ağır metalllerden uzak durun sen benim içimde
  • 69. En İçime 69 atılmayan ağır metallerim cevherlerim olup kaldın. Onlar geceleri ateş böcekleri gibi onlar parıldarken, sahip olduğum mücevherlerim diyorum. Seni nasıl özledim bir bilsen…sayılı günlerimi bitirip bu sıkıştığım dar yerden ve her geçen gün daralan kapısından çıkmak için gayret ediyorum. Zevkim ve tadım da yok aslında. Gelenlerim çok soranlarım da, ama ben senin özleminle, pencerelerden seni gözlüyorum. İşte arada bir gelen mektubunu okuyorum…ve onları gül sandıklarında saklıyorum. Elime değince mektupların o gün gül kokusundan kendimi alamıyorum. Ne düşündüm aslında, ben kendimi sana ulaştırmam için bağlarımdan birini kesemiyorum ya, bir çözüm buldum… Bir sabah duysan öldüğümü diyorum, üzülme ama başka çarem kalmadı. Biliyorsun, Mevlana ölüm gününe evlenme gecesi demiş. Başka çare bulamamış demek ki…bende bulamıyorum. O zaman kimse kimseye kırılmaz bende seninle olurum. Öldü derler daha ne derler ki.. darılan gücenen olmaz. Ölen öldüğü ile kalıyor değil mi ama ben senin olurum diyorum. Sevgilim sana
  • 70. 70 En İçime kavuşmak için Azraili bekleyeceğimi hiç düşünmezdim…bence meleklerin en üstünü o…beni sana kavuşturacak. Şimdiden selam ediyorum. Azrail can almaya gelince severse birini, Allah onu sevdiği kişinin suretiyle karşısına çıkarırmış. Bende senin cemalinle göreceğim, belki sana sarılırken kalbim duracak ve uçmağa varacağım. Hayali bile güzel… Sen yine dersin şu ölüm temalarını neden yazıyorsun, içim burkuluyor. Başka çarem mi var, kavuşmak için, elimde olsa, zaten hemen de, nerede, yaşını başını almış hala ayaklar üstünde bir yalancı gibi dimdik duruyorum. Ah gelecek, beklenilen o güzel kavuşma günleri, ne çok arzulanıyorsun…tanrı ya kavuşmak gibi…özlem duyuyorum onlara. Yine bu içimden dökülenler benden sana ulaşır ve senden de kalbinde bir hüzün ve yaş olarak dökülür gider. Acı bir gerçek. Ancak bu hasret bitmez demek istemiyorum. Umudum var, çok şükür bu dünyadan ölerek çıkacağız…bunu kesin biliyorum.
  • 71. En İçime 71 Yüce dostum, çok özledim. Sevdanı boynuma çektim dilediğin gün beni Mansur gibi dara çekebilirsin. Sorun değil. Çünkü dayanacak tek gücüm senin elinde öldüğüm günü beklemek umudu. Bu umudum beni canlı ve diri tutuyor. Hasretle kızıl dudaklarını öperim.
  • 72.
  • 73. En İçime 73 Tomarlar Gibi Hayırlı Günler Sevdam! Sonsuzlukla sözlerime başlıyorum. Seni özlerdim, ama bu seferki yaşadığım hal bir başka. Sabahım akşamım. Günüm gecem, hayatım. Sen, günümde güneş, gecemde ay, ömrümde tanrı gibi. Varlığımın en paha biçilmez hazinesi…şükürler olsun ki seninleyim. Ne güzel bir şey, bir kalbin peşinde olmak. Ve o kalbin sahibinin de sen olman var ya, Canımsın. Seni çok seviyorum ve beni de senden dolayı Rabbimde çok seviyor kesin. Evet seviyor olmalı, yoksa seni bana vermezdi. Çünkü eşsizsin. Biliyor musun, ben üzülmekten başka bir şey başaramazdım. Ama pembe rüyam şimdi seninle o kadar çok gülümsüyorum ki…aklıma gelen
  • 74. 74 En İçime cümlelerini hatırladıkça, gün içinde, kendimi gülümserken buluyorum.. Bir tanem, sana ruh ikizim demek yanlış olur,. Biz tek ruhtan yaratılmışız…doğrusu da bu olmalı. Ne kadar şanslıyım. Sevincimi kelimelere dökemiyorum…bunu yaşamayan bilemez. İnan ki, bazen insanlara acıyorum bu hali hiç yaşayamacaklar. Çünkü onlar için sen yoksun, eşsizsin ve bir de sen benimsin. Hayatı seninle yaşıyorum. Hayır, hayır yaşamak nedir şimdi biliyorum. Kendimi keşfettim…hep içimde bir yerler de sevgimi gizlemiştim. Sen ortaya çıkardın. Eski günlere bakıyorum da çok üzülüyorum. Sen bana tamam dedin. Bitti…bütün sıkıntılarım bitti. Oh be…şükür. Ah bir tanem… sevgin içimde sürekli kartopu gibi büyüyor. Ve içimde sıkıntı da yaratmıyorsun. Çok mutlu ediyorsun beni… Bilmeni isterim, bütün bunları seninle başardım. Senin emeklerin. Bana olan sonsuz sevdan. Başka bir şeyin sonucu değil.
  • 75. En İçime 75 Seninle ilk konuşmalarımızı bir hatırlasana. Ne çok acılar çekiyordum. Kahrolmuştum. Şimdi onlardan bir eser dahi kalmadı. Hepsi seninle olduktan sonra, bir düzene girdi. Sonsuz sevdam... Hepsi için teşekkür ederim. Seni çok seviyorum. Tek sevenim. Tek rehberim. Aydınlatanım. Kurtarıcım, kurtuluşum. Mektubumda istemeyerek veda ederken bile yine seninle beraber olacağım. Her anım yine seninle. Her şeyim de. Tomarlar gibi sarılır sonsuz öperim… Tarifsiz duygular içinde önünde saygıyla eğilirim. …
  • 76.
  • 77. En İçime 77 Öpüşün Var ya Sevdam Bugün bahçemde hasretinle dolanırken yine hayalin geldi. Bir öptü, bir öptü ki beni hayal edemezdim. Şimdi aklım uçtu, kendim yerimdeyim de…o aklım, kalbim şimdi nerelerde? Söyler misin bana etrafında nasıl dönüp dolaşayım? Tanrımın sığdığı ev senin değil mi? Ah bir tanem! Dünyama bastığın ayağını bile doymamış açlar gibi öperim. Bu öpüşmeler hatırası değil mi beni ebedîliğe erdiren. Bakıyorum da bahçemdeki çiçeklerin hepsi senin kendilerini öpmen için, ne çeşit ender kokular bulup bezenmişler. Ağızları olsa seni de bülbül gibi anacaklar. Aşkım! Bende neyi benim olarak bıraktın ki, sevdana düştüm düşeli, diyorum kendime onun öptüğün kimsede karar kalır mı?
  • 78. 78 En İçime Şimdi seni öpemez bile olsam, hayalimden ayaklarına sarılayım, çünkü sen benim başımın tacısın. Ellerini de bir öpebilseydim şimdi…bir his düştü de içime. Beni bırak okyanuslar bile en yüce dalgaları ile seni öpmeye heveslense ve yüceliğine ermek dileseler, nereye kadar ulaşabilirler ki? Biliyorum ki, yerden kendilerini ayıramazlar. Ben ise sana ulaşamayacağımı bildiğimden bastığın yerlere alnımı sürüyorum ve çenemin üstüne göz yaşları döküyorum. Ayağının bastığı toprağa kurban olayım. Geçen sabah dudaklarını ısırdığımı gördün bari bu gece dudaklarını öpmeme engel koyma. Ah… benim benimsin. Her dil, seni öpmek için, nedenler arıyor ve bense kimimsesizim ama bir gel desen, senin için kanımı dökerdim. Küstüm diyemem ama geçen bir gülü öptün, ben ise o an ayağın bana bassın diye eşiğine baş koymuştum ve defalarca bana bas diyordum.
  • 79. En İçime 79 Ah…dudağımda senin öpüş hatıran o kadar canlı ki tadından sesim çıkmaz oldu ve tatlılığından çatladı, yarıldı. Şimdi sızan kanımı yalıyorum Öylesine sarhoşum ki halim kalmadı. Şu an kulağıma sesin geldi. Kendine gel, söylenme, tamam… ben seninle daha ne çok öpüşürüm. Ancak gönlünü çullarla ört, yoklukta gizlen, nefes bile alma. Can boğazına gelsin…Ben sana hayat veririm ve ölmelisin dedin. Canım, sonsuz şarkım kalbime bir dokun sesim çıkmasın tamam, ölebilirim ve sana kavuşmak istiyorum. Ölümde son söz yâr adı değil mi…yüce dostum. Sevgilim. Sevgilim…
  • 80.
  • 81. En İçime 81 Benden Başkası Sert, katı yürekli olsaydın yanından dağılırlardı. (ayet) Ey aşk altınını başkasında bulmadım diyen ve gelip bize soran ve sonra değeri ölçülmez diye alan, şimdi içine neden bakır katıyorsun? Ben sana bayramlarda değil her gün şekerler vermişken, sen gittin bu ulvi sevgisinin davulunu başkalarına nasıl dövüyorsun? Sana hayrandım ve saçının her büklümüne yüzlerce misk ve amber dökmüştüm, yüzlerce adı duyulmamış güzel kokular satın almış ve sana vermiştim. Sevgilim! Sevmeyi hala neden öğretemedim? Diyorum, bana olan aşkından, gönül yanışından kimselere bahsetme…olur olmaz başka düşüncelerden söz açma. Ben bundan başka bir şeyi ikrar etmiyorum. Fakat seni kıskanıyorum, bazen her sahip olduğun varlığından çoluğundan çocuğundan ve sevenlerinden.
  • 82. 82 En İçime Ben aşkın hocasıyım. Her halimde ben senin yüzünü görüyorum, senden başkasını hayal etmiyorum…sana candan kullukta ediyorum. Sen ise başkalarını düşünüyorsun…kalbindekiler olunca ben hiç sana gelemem ki, geçen az canın yandı boşaltmıştın bütün sevdiklerinden. Ben bir kere uğradım. Şimdi ise bekliyorsun. Hep gelse diye. Neden gelmez ki? Benden başkasından el istersen, sana ayak verirler, ayak istersen başını isterler, borç para istesen faiz isterler, hep bir fazlasını…ben ise hep veririm bilmen lazım. Seni çok seviyorum ve senden başkasından zerre kadar bir tutam tuzu almadım ve susuz kalmışken içerimde ellerinden bir damla diye testilerini kırdım, sen beni inkar ettin demeyesin diye. Bana gelsen koynuma girsen gönlümü alamaz mıydın? Aşktan cansız bir hale geldim, bir anlasan beni. İste benden , canın olurum, cihanın da…değer iste benden duymadığın değer benden gelir sana. Başkasına gönül verme, bu evladın da olsa. Benim cansız tozumu al tak boynuna, benim gibi bir inci bulamazsın.
  • 83. En İçime 83 İçime gel, gir içeriye, üzüntünü söyle ben senin gamını yerim, seni levhime yazarım. Önceden yok olduğunu, bizden başkasına heves etmiyordun. Sonra vazgeçtin var mı dedin başka kimseler, ama kimsenin yok olduğunu gördün. Sen teksin, kalk ayağa ve yukarılara bak, şu ikiliği bırak artık. Deme ki, taş gibisin…olur mu, bu bana. Ben derya yolunu bilen küçük suyum, sende içimde balık ol. Denizlere gark olmak istiyorsan işte sana ırmak. Irmaklar biraz sakin akmaya başladı mı hayvanların aşkına düşer, çayırlara, yeşilliklere dalar, gül fidanlarının cazibeli kokusuna takılır, yoldan kalır. Bu gördüklerin hep hayal hiçbir gül ağacı su olmayı ister mi…toprak gibi cesur olsana. Ulaşmaya başka yol yoktur. Bazen şaşırıyorum hem bulmak istiyorsun, avlayan mı avlanan mı belli değil. Sen hangisi olmaya karar verdin? Sevgili kıskançtır. Bende kıskancım. İster inci ol, ister mercan. Kendini döv, toz et. Onun mabedinde varlığa yer yok. Kapısı o kadar dar ki, geçmeye zerreden başkası lâyık görülmedi…
  • 84. 84 En İçime Onun sevgisinden başkası kalbinde olursa kafir olursun. O seni kabul eder mi…ya ben. Ben de onu taklit ediyorum Tencere gibi gamla kayna coş… çöldeki kum gibi suya hasret kal ve içtikçe iç, kanma. Kum su tutmaz. İçinden akarda da akar Bıktım senden dersen gitsen haberi olur mu sanıyorsun. O zaten tek olmaya alışmış. Durur karanlığında kimimsesiz. Sabah kalktığında bir bak kendine hangi isimle uyanıyorsun. Kimi anıyorsun? Kimden söyleniyorsun? Hatırlamadığın rüyaların çoktur ama gecen kimden gebe kalmış. İçinde kaçıncı ölü doğum olmuş?. Doğurmak için geç kalmamak lazım. Hep ölü doğuranlar var sen aşkına sahip ol da veledi kalbin ab-ı hayat olsun. Hayda senin de saçma sapan masalların var. Fakat bunlar benim gerçeğim, hepimizin de. Sen beni oyalayıp durdun… ben kalamam, gönlümde sabır bırakmadın deme, yürümesen koşsan dönüp dolaşacağın yer burası değil mi?
  • 85. En İçime 85 Önceden habersizdin şimdi duydun tattın, var mı bir ikincisi…ben senin ikincini dahi bulamadım. Masal dinlemiyorum artık deme. Ebedi kalan aşktır. Ben sana aşkı öğretiyorum sen ise cennet arıyorsun. Sen beni öv, gerekirse söv ama benden başkasına bakma. Sen dualar bana bin defa niyet okusana…sana ne diyecekler ki. Ben sana âşık oldum, sen başkalarından medet bekliyorsun Ben bir ara ciğerimi satışa çıkardım kimse almıyordu… sen satın aldın, öyleyse yesene… Benden sırlar istiyorsun, sır dediğin ne ki, seni benden uzaklaştıran oyuncaklar. Başkaları seni kıskanırken hiç söylenir mi sırlar.. Sen, sen oldukça, benliğinden kurtulmalısın. Böyle kalırsan o vakit, ben, bir başkasıyım, sen bir başkası olursun Şimdi görünüşte ben harabe bir evim, sana vermiştim. Değerler ve saklamıştım içine kimseler
  • 86. 86 En İçime görmesin definemizi. Biliyorsun, defineler harabelerde saklanır kimse fark etmesin diye. Ben âbıhayâtım ama; ırmak gibi senin ayaklarının altına yüzümü döşedim. Unuttum kendimi. Niceleri ile düşüp kalkardım, görüşür konuşurdum, haram helal dairesini kaldırmıştım her şeyi hoş görür bir huyum vardı. Şimdi bu başıboşluğu kaldırdım…sırf sen sevinesin diye ve başkası gönlüme girmesin diye küçülttüm ki kendimi katreden daha daraldım. Bugün, huysuz oldum iyilik ve kötülük namına kendimi değiştirdim. Senin görülmemiş eşsiz güzelliğini sakladım, zarif hayaline sevdam dedim mahremimsin dedim kaldım, bakıyorum da bırak başkalarını sen bile anlamadın…Neden? Ötekiler geçici, yok olur gider… hâttâ yokluktan da daha ileri kaybolurlar dedim. Neden daima ben seni söylemek isterken, sen kalbinde başkasının elini yumak istiyorsun. Çocuklarını benim önüme aldın. Bunlar benim mecburiyetlerim deyip gizliden gizliye onlara bağlanıyorsun. Bu sana safa getirmez ki, ayrılıktan başka.
  • 87. En İçime 87 Sevgilim, söylesene sırrını bana, benin soramıyorum, birşey söyliyemiyorum ama sen söyle. Susayım, konuşmayayım ama gönlüm durmuyor ki. Fakat sen söyle yine sırrını da, benim sırlarımı da. Eğer ki benim gönlümde senden başkasını görürsem öldür beni. Senden başkasını seviyorsam bu hıyanettir bense hainlik nedir bilemem ki. Ancak kıskancım bu doğru. Bence bırak kendini benim kendimi bıraktığım gibi. Kızacaksan başkasına kızma bana at taşları yazık olmasın bari. Bana değmez ben yokum. Yoğa taş değmez ki…sende rahatlarsın. Senden başkasını andıysam bir zamanlar merhamet et ve unutmadan, an beni. Senden başka kimsem yok benim. Gönlümde Senden başka sevgi, bu küfürlük mührüdür. İçimde senden başkasının atan kalp bulursan öldür beni, bitsin bu dava mahşere bile kalmasın.
  • 88. 88 En İçime Ben gözümü yumdum şimdi neyle vurursan vur eğer ki bir can kaldıysa bundan sonra… Ölmüşüm sana…
  • 89. En İçime 89 Sırf Sade Sen Hayırlı günler bir tanem…bugün erken kalktım, sana yazmak istedim. Seni çok seviyorum ve içten içe öpüyorum... … Sonsuz aşka ulaşmak için yegane çare nedir biliyor musun? Kalbinde bir sevgi barındırmak, ikincisi ve benzeri olmayan. Bu sevginin çeşidinin ne olup olmaması önemli değil. Şimdi düşünmeni istiyorum, sevgi sayısı çok başaramam dersen, ilk sıraya hangisini koyduğunu kendince tespit et. Bu gece sabaha kadar elim idi elin…sıkıca tuttum...öyleki uyandıkca baktım ki kendi elimmiş, ama ben senin elini tutuyordum. Bundan şunu anladım...kendimi aşmışım bedenim bile senin olmuş. Sevene başka çare var mı?
  • 90. 90 En İçime Sonuçta bizler hayat yollarındaki duraklar gibiyiz. Durmamız mecburi yerler var. Sevdiklerini terk et demiyorum. Kalbini o hale getir ki asıl sevgin dışında nokta kadar başka bağ olmasın. Ben kendimi yokladım...sorumluluklarımı kalbime hiç sokmamışım. Sadece sevgili olmalı...bir ayet var...cümle şuna yakın... “sen karışma…sorumlu değilsin…sadece bana namaz kıl…beni düşün” Ben geceden beri seni düşündüm...dün Masum Pirimin sevgiliden başka her şey boş diye pişmanlık çekmesi. Onun mektubâtını okurken kendi kendime derdim ki, insanlar sürekli hallerini makamları sormuşlar ne gerek vardı. Evet...sevgiliden başka söz yok. Onun tasarrufu hala var Kabrine geleni ve gelemeyeni teveccüh edeni manevi olarak terbiye hala ediyor.
  • 91. En İçime 91 Öyleyse sen kalbini o hale getir ki, tek efendimizin sevgisi kalsın. Ondan maada hiçbir şey kalmasın... Ben dahi o haldeyim ki bir yere gelince her şey ve sende dışarıda kalıyorsun. Bunu şu nedenle dedim... en son raddeye kadar sevdiklerine karşı istek olacak ama kalbinde yer tutmayacak... Bir örnek, bir annenin evlatlarına olan düşkünlüğü kalbine girmemeli. Aklında durabilir...niyetinde durabilir...ama kalbinde asla. Sevgi aşınca hiçbir şey sende yer tutmaz...herşeyi siler atar...aşk budur...sen bundan kendine bu sonucu çıkar...öyle sonsuz bir huzur bul ki varlığında tek efendim kalsın Beni de çok sev...benide çok düşün...ama bunlar onun sevgini aşmasın. Ben yakında öleceğim diyelim...ah etme...öylesine dedim... Sen ne demelisin...o kurtuldu bu dünyadan...daha güzel yere gitti. Bunları dile söyletmemek kolay...ama kalb ile zordur. Sevgiyi durdurmak imkansızdır...
  • 92. 92 En İçime İnan ki bazen içimde sana olan sevgim o denli artıyor. Efendimden sonra en yüksek yer yine senin olacak...başka türlü olmuyor. İyi ki varsın... Başka ne söz olabilir, değil mi? Efendim.