Fatiha Suresi Arapça, Türkçe Oku ve Dinle. Fatiha Suresi Meali, Tefsiri, Fazileti, Fatiha Suresi Hakkında Sıkça Sorulan Sorular ve Tüm Detaylar. https://suresi.com.tr/fatiha-suresi/
İnsanımız şunu anlamalı: Meal okuyarak din öğrenilmez. Öyle olsaydı, meal olgusunun ortaya çıkıp yaygınlaştığı modern zamanlara gelinceye kadar bu ümmetin dininden-imanından habersiz yaşadığını söylememiz gerekecekti! Kur'an ve Sünnet'in bizden ne istediğini tam anlamıyla kavrayabilmek için, öncelikle belli bir Usul'e ihtiyaç vardır. İşte mezhep bize bu Usul'ü ve bu Usul doğrultusunda ortaya konulmuş füruu/pratiği veren biricik sistemdir. Bu noktada yaşanan bir kafa karışıklığına parmak basmanın sırasıdır: "Kur'an ve Sünnet elimizde olduğu halde mezhep imamlarının ve ulemasının görüşlerine niçin ihtiyacımız olsun?" derler.
2. MÜMİNİN MİRACI NAMAZ
İlgili Ayet
Şüphesiz ki Ben ;Allah’ım !Benden başka hiçbir ilah yoktur .Öyleyse
Bana ibadet et ve Beni anmak için namaz kıl !(Taha,14)
İlgili Hadis
"Namaz dinin direğidir, kim onu terkederse dinini yıkmıştır. Acluni,
Keşful Hafa, II/31
Namaz
Namaz ,İslam dinince belli kurallara göre günde beş vakit yapılması
Müslümanlar üzerine farz kılınmış olan ve İslam ‘ın beş şartından
birini teşkil eden ibadettir.
Türkçe ‘ye namaz olarak tercüme edilen salat ,Arapça’da dua etmek
,övmek ,tazim etmek gibi anlamlara gelir.Yüce Allah namazı elli vakit
olarak farz kılmış ,sonra onu bir gün ve gecede yani 24 saatte beş
vakte indirmiştir.Namaz ,fiiliyatta beş olmakla birlikte mizanda ellidir.
3. Ayetleri ,namazın ehemmiyetinin yanı sıra manasını da
göstermektedir.Namaz ,yüce Allah ile bir buluşma ve O’na münacat
haline etmektir.
Namazın Mahiyeti ve Önemi:
İslam dininde yüce yaratıcı Allah’a yaklaşmanın yolu,ona yükselmenin
basamağı ve bu bakımdan en parlak ve önemli ibadet ,namaz
ibadetidir. Bu özelliğinden dolayı namaz diğer bütün ibadetlerin özü
ve özeti sayılmıştır.Nitekim Efendimiz bir hadislerinde Namaz dinin
direğidir. (Tirmizî, “Îman”, 8; Müsned, V, 231, 237; Aclûnî, Keşfü’l-
hafâ, I, 31-32) buyurmuş, secdeyi de kulun Allah’a en yakın olduğu
hal olarak nitelendirmiştir (Müslim, “Salât”, 215; Nesâî, “Mevâkit”,
35).
Kelime-i şehâdetten sonra İslâm’ın en önemli rüknü olan namaz,
günde beş ayrı zaman diliminde olmak üzere kadın ve erkek her
müslüman için bir görevdir. Esasen namaz ibadetinin hiçbir amaç ve
hikmeti olmasa bile, diğer ibadetlerde olduğu gibi, namaz ibadetini
sırf inanılan dinin bir gereği, yüce yaratıcının bir emri olduğu için, hiç
değilse bunun için yerine getirmelidir.
MÜ’MİNİN MİRACI
İlgili âyet ve hadislere göre namazın farz kılınmasındaki hikmetlerden
biri de, namaz kılan kimsenin Cenâb-ı Allah’ın kudret ve kuvvetini,
azabını, rahmetini, hayal ve hâfızasına nakşederek nefsini tehzip
etmesi ve bu suretle kendisini her türlü fenalıklardan, hatalardan,
suçlardan alıkoymasıdır. Allah düşüncesi ve kalbi Allah’a bağlama,
insanı her türlü fenalıktan alıkoyar. Namaz da Allah’ı sürekli
hatırlamanın en büyük vesilesidir. Nitekim âyette “Beni
hatırlamak/anmak için namaz kıl” (Tâhâ 20/14) buyurulmaktadır.
Namaz emrini, Allah Teâlâ’nın yeryüzüne melek aracılığıyla
göndermeyip Mi‘rac gecesi Hz. Peygamber’in huzuruna çıktığında
ona tebliğ etmesi de (Buhârî, “Salât”, 1; Müslim, “Îmân”, 263),
4. bu ibadetin müslümanın dinî ve ruhanî hayatı açısından önem ve
anlamını göstermektedir. Bu sebeple de dinî literatürde namaz
ibadetinin bu yönünü, namazın kulun Allah’a ulaşması, kavuşması
yolunda önemli bir araç olduğunu anlatmak için“Namaz mü’minin
miracıdır” denilmiş, ümmetin namazla ilgili ortak bilinç ve
değerlendirmesi âdeta bu cümleyle özetlenmiştir.
NAMAZI TERK ETMENİN HÜKMÜ
Namazı terketmek, kılmamak büyük günahtır. Peygamberimiz,
kıyamet gününde hesabı sorulacak ilk amelin namaz olacağını
bildirmiştir. (Tirmizî, “Salât”, 188)
MADDÎ VE MÂNEVÎ TEMİZLİK VASITASI
Namaz insanın maddî ve mânevî temizliğin vasıtasıdır. Çünkü
namaz kılmak için gerekiyorsa gusül abdesti almak, normal
durumlarda abdest almak suretiyle bir nevi vücut temizliği yapılmış
olduğu gibi, ayrıca elbisenin ve namaz kılınacak yerin de
temizlenmesi gerektiği için bir üst baş temizliği yapılmış olur. Daha
da önemlisi namaz günahlardan arınmanın da bir yoludur. Namaz
esas itibariyle insanı günah işlemekten alıkoyar, günahtan
uzaklaştırır. Nitekim bir âyette “Sana vahyedilen kitabı oku ve
namaz kıl; çünkü namaz çirkin ve kötü işlerden alıkor. Allah’ı
zikretmek en büyük şeydir. Allah yapıp ettiklerinizi bilir.” (el-
Ankebût 29/45) buyurulmaktadır.
Ayrıca namaz, işlenmiş hata ve günah kirlerinin giderilmesini de
sağlar. Peygamberimiz günde beş vakit namazı, bir insanın
kapısının önünden akıp giden bir ırmağa, namaz kılmayı da bu
ırmakta her gün beş kere yıkanmaya benzetmiş ve şöyle demiştir:
“Ne dersiniz, birinizin kapısının önünden bir ırmak geçse ve o
kimse orada günde beş kere yıkansa bedeninde hiç kir kalır mı?”
Sahâbîler, “Kalmaz, ey Allah’ın elçisi” deyince Peygamberimiz “İşte
beş vakit namaz buna benzer. Allah namaz sayesinde günahları
siler”
5. NAMAZIN ÇEŞİTLERİ
İslâm âlimlerinin çoğunluğu, vâcip namazını kabul etmediği için
namazı farz ve nâfile şeklinde iki gruba ayırmışlardır. Hanefî âlimlere
göre ise namazlar: farz, vâcip ve nâfile olmak üzere üç çeşittir.
FARZ NAMAZLAR
Farz olan namazlar, aynî farz (farz-ı ayın) ve kifâî farz (farz-ı kifâye)
olmak üzere ikiye ayrılır. Farz-ı ayın olan namazlar yükümlülük
çağındaki her müslümana farz olup, her biri ayrı ayrı bunu yerine
getirmekle mükelleftir. Farz-ı ayın olan namazlar, her gün beş vakit
namaz ve her hafta Cuma günleri kılınan Cuma namazından ibarettir.
Günlük farz namazlar sabah namazı 2 rek‘at, öğle namazı 4 rek‘at,
ikindi namazı 4 rek‘at, akşam namazı 3 rek‘at ve yatsı namazı 4 rek‘at
olmak üzere toplam 17 (on yedi) rek‘attır. Cuma namazı, Cuma günü
öğle namazının vaktinde cemaatle kılınan ve farz olan kısmı 2 rek‘at
olan bir namazdır. Cuma namazı kılınınca ayrıca öğle namazı
kılınmaz.
Farz-ı kifâye olan namaz ise, bir müslüman öldüğünde başta
yakınları, komşuları ve tanıyanları olmak üzere müslümanlarca
kılınması gereken cenaze namazıdır. Bu namazı birileri kılınca öteki
müslümanlar cenaze namazı kılmadıkları için sorumlu olmazlar.
Sevap ve fazileti ise namazı kılanlar elde etmiş olurlar.
VÂCİP NAMAZLAR
Vâcip namazlar, vâcip oluşu kulun fiiline bağlı olmayan (li-aynihî
vâcip) ve vâcip oluşu kulun fiiline bağlı olan vâcip (li-gayrihî vâcip)
olmak üzere iki kısımdır. Yatsı namazından sonra kılınan üç rek‘atlık
Vitir namazı ile Ramazan ve kurban bayramı namazları birinci grupta
yer alır.
6. Tilâvet secdesi de, her ne kadar namaz olmayıp bir secdeden ibaret
olsa da, bu gruba sokulmaktadır. Ayrıca çoğunluk tarafından sünnet
kabul edilmekle birlikte, bazı Hanefîler’in vâcip saydıkları küsûf
namazı da (güneş tutulduğunda kılınan namaz) bu gruba girer.
İkinci grupta ise nezir namazı, sehiv secdesi ve ifsat edilen nâfile
namazın kazâsı yer alır. Nezir namazı, esasen gerekli ve görev
olmamakla birlikte, kişi bir vesileyle namaz kılmayı adadığı zaman
kendi iradesiyle kendini yükümlü kılmış olur; artık bu yükümlülüğü
yerine getirmesi gerekir.
NÂFİLE NAMAZLAR
Farz veya vâcip olan namazların dışındaki namazlara nâfile namazlar
denir ve farz namazların öncesinde veya sonrasında kılınan sünnet
namazlar nâfile namaz kapsamında yer alır. Nâfile namazları,
sünnet namazların dışında ayrı bir kategori olarak ele alan bilginler
de bulunmaktadır. Buna göre namazlar; a) farz namazlar, b) vâcip
namazlar, c) sünnet namazlar, d) nâfile namazlar olmak üzere dört
çeşit olmaktadır. Sünnet namazlar, vakit namazları yanında düzenli
olarak kılınan sünnetleri (revâtib) ifade etmekte, nâfile namazlar ise
düzenli olmayarak çeşitli vesilelerle Allah’a yakınlaşmak ve sevap
kazanmak maksadıyla ayrıca kılınan namazları (regaib) ifade
etmektedir.
Sünnet, Hz. Peygamber’in yaptığı ve bir bağlayıcılık ve gereklilik
olmaksızın yapılmasını istediği ve teşvik ettiği şeylerdir. Bu anlamda
sünnet, hem Hz. Peygamber’in devamlı olarak yaptığı, nâdiren
terkettiği şeyleri yani Hanefîler’in ıstılahındaki sünneti hem de
devamlı olarak yapmayıp, yapılmasına teşvikte bulunduğu şeyleri
(mendup, müstehap) içine almaktadır. Buna göre meselâ sabah
namazının farzından önce iki rek‘at namaz kılmak sünnet, ikindi ve
yatsıdan önce kılınan dört rek‘at ise müstehap sayılmaktadır.
7. İslâm kültüründe sünnet namazlar, özellikle vakit namazlarının
öncesinde-sonrasında kılınan sünnet namazlar, farz namazlara
hazırlayıcı ve onları koruyucu ibadetler olarak değerlendirilmiş,
ayrıca Hz. Peygamber’e bağlı olmanın da bir göstergesi kabul
edilmiştir. Bunun için de, bu namazların mümkün oldukça kılınması
tavsiye edilmiş ve terkedilmesi kötü bir davranış sayılmıştır.
Bununla birlikte, sonuçta farz veya vâcip olmayıp sünnet olduğu
için de çeşitli nedenlerle terkedilmesine müsaade ve müsamaha
edilmiştir.
GÜZEL NAMAZ KILABİLİYOR MUYUZ?
Hâtem-i Zâhid (k.s.)hazretleri Âsım İbn-i Yûsuf hazretlerinin yanına
geldiğinde Âsım (Kuddise Sırruh) ona sordu:
-Ey Hâtem namaz kılmayı güzel becerebiliyor musun?
O da ‘Evet’deyince, Âsım (k.s.):
-Peki, nasıl kılıyorsun? diye sordu. Hâtem-i Zâhid hazretleri başladı
anlatmaya:
-Namaz vakti yaklaştığında abdestimi sünnet üzere tazeliyorum ve
namaz kılacağım yere dikiliyorum. Tâ ki her uzvum yerleşiyor.
Sonra Kâbe’yi iki kaşımın arasında, Makâm-ı İbrahimi göğsümün
hizasında, Allah Teâlâ’yı mekândan münezzeh (pâk ve uzak) olduğu
halde başımda hâzır ve kalbimdeki her şeyi bilir halde görüyorum.
Sanki ayağım sırat köprüsünün üzerinde; cennet sağımda,
cehennem solumda, ölüm meleğini de arkamda hissediyorum ve
kılacağım namazın son namazım olduğunu düşünüyorum.
Sonra ihsan ile (Mevlâ’yı görür gibi) iftitah tekbirini tekbirini
alıyorum, tefekkürle okuyorum, tevâzû ile rükûa eğiliyorum, tazarrû
ile secdeye kapanıyorum.
Sonra tamamıyla oturuyor, ümitle teşehhütte bulunuyor ve sünnet
üzere selâm veriyorum.
8. Sonra da o namazı ihlâsa teslim ediyor, korkuyla ümit arasında
kalkıyorum ve bu hâl üzere sabra devam ediyorum.
Bunu duyan Âsam hazretleri:
-Ey Hâtem! Senin namazın böylemi? diye sordu. O da:
– Evet otuz senedir böyle namaz kılıyorum! deyince Âsım hazretleri
ağlayarak şunları söyledi:
-Ben daha bu zamana kadar hiç böyle bir namaz kılamadım!
İlgili Sohbet:
Prof. Dr. Mahmud Esad Coşan – Namazın Önemi
https://www.youtube.com/watch?v=uh-0iniamwQ