This document provides an overview of the rise and development of paternalism. It discusses how paternalism emerged from hierarchical social structures like the family unit or tribe, where authority figures like fathers or leaders exercised power and control over subordinates. It notes how concepts like patriarchy, paternalism and patrimonialism describe such top-down relations. The document also examines the distinction between benevolent and exploitative forms of paternalism, and how thinkers like Kant and Mill critiqued paternalism for limiting individual freedom and autonomy.
1. HUKUK DEVLETİ
PROF.DR. COŞKUN CAN AKTAN
Bu sunum aşağıdaki kaynaktan yararlanarak hazırlanmıştır:
Coşkun Can Aktan, Hayat ve Hakikat, Yaşam Felsefesi ve Gezme Sanatı
http://www.canaktan.org/
Sunumu Hazırlayan: Ebru AVCI
2. HUKUK DEVLETİ ÜZERİNE…
“...Tutukluyu ya da gözaltında bulundurulan
kişiyi,
bizzat Lordkanzler’in ya da o gün için Lord
mührünü taşıyan kişinin önüne ya da sözü edilen
celp emrinin verildiği mahkemenin yargıçlarının
ya da
baronlarının ya da celp emrinde belirtilen
kişi ya da kişilerin önüne çıkaracaklar
ya da çıkmalarını sağlayacaklardır.”
Habeas Corpus Bildirisi (1679)
3. “Özgürlüklerin bizim ve varislerimiz için ebediyen, kesin
ve değişmez olduğunu, krallığımız bir mülkün bütün
özgür kişilerine kabul ettirdik.”
Magna Charta Libertatum (1215)
4. Haklar ve özgürlükler her zaman küçük bir insan
topluluğunun mücadelesiyle söke söke alınmıştır,
kazanılmıştır... Bugün, demokrasi, hukuk devleti,
haklar ve özgürlükler, anayasal devlet gibi kavramların
evrensel değer olarak kabul edilmesi için büyük acılar
yaşanmıştır, mücadeleler verilmiştir...
Eğer 1215 tarihli ilk yazılı özgürlük belgesini okursanız,
insanların zalimlere, despotlara, tiranlara karşı verdiği
mücadelenin izlerini görebilirsiniz. Özgürlük, apansızın
çıkagelmez....
Tarih, haklar ve özgürlükler uğruna verilen
mücadelelerin tarihidir. İnsanlar haklarını ve
özgürlüklerini kazanmak ve bunları korumak
için büyük savaşlar vermişlerdir ve halen de
bu uğurda mücadeleler devam etmektedir.
5. Bu belgenin hemen başında şunlar yazılıdır;
Özgürlükler için insanların mücadeleleri Avrupa’da ilk kez Magna
Charta zamanında başlamıştır. 26 Temmuz 1581’de yayınlanan
Hollanda Bağımsızlık Bildirisi özgürlük mücadelesi için önemli
bir belge olarak kabul edilir.
“Halk prens için değil, tersine prens halk için
yaratılmıştır; çünkü halk olmasa prens de
olmazdı. Prens uyruklarını hak ve adalete
uyarak yönetmeli, onları bir baba evlatlarını
nasıl severse öyle sevmeli, bir çoban
sürüsünü nasıl güderse, aynen öyle bağlılıkla
gütmelidir. Eğer böyle davranmaz, köle
muamelesi yaparsa, bir tirandır artık o.”
6. 1215’de yayınlanan Magna Charta bildirisinin zamanla krallar tarafından ihlal edilmesi
üzerine 7 Haziran 1628’de İngiliz Haklar Bildirisi yayınlanmıştır. Bu bildirge de anıtsal
bir değere sahiptir.
” Bu bildirgedeki şu sözler Parlamento'nun Üstünlüğü ve Hukuk Devleti anlayışının
ortaya çıkması açısından büyük önem taşır: “Parlamentonun genel onayı olmadıkça,
hiç kimsenin ödünç para, bağış, vergi, herhangi bir armağan vermeye ya da buna
benzer bir ödemede bulunmaya zorlanmamasını ve bunun için , böyle bir ödemede
bulunmayı reddetti diye, kimsenin sorguya çekilmemesini, yemin etmeye
cebredilmemesini, hücreye kapatılmamasını, tutuklanmamasını ya da başka bir
biçimde eziyet çektirilmemesini ve rahatsız edilmemesini, Yüce majestelerinden rica
ediyoruz.”
Bu güzel sözlerin mesajı açıktır: İngiliz halkı önce majestelerinden rica etti, ancak
halkı ezmeye devam eden despotlar ve krallar daha sonra kanlı savaşlar sonucunda
tahtlarından indirildi.
7. 1679 yılında İngiltere’de yayınlanan bu bildirimin
üzerinden tam üç asır geçmiş olmasına rağmen bizim
ülkemizde hala bu bildiride yer alan haklar devlet
tarafından ihlal edilebilmektedir!..
1679 yılında yine demokrasinin ve insan haklarının beşiği
bir ülke olarak kabul edilen İngiltere’de, ünlü Habeas
Corpus bildirileri yayınlandı. Bu bildiri keyfi gözaltılar ve
tutuklamaların kaldırılması, yargısız infazlara son verilmesi
ve suçlu olduğu iddia edilen kimseye ve yakınlarına önce
suçunun tebliğ edilmesini şart koşuyordu.
8. 1689 İngiltere İnsan Hakları
Bildirisi ( Bill of Rights) yine
çok önemli bir bildirgedir. Bu
bildirge okunduğunda
demokrasi ve hukuk devleti
anlayışının gereği olan haklar
ve özgürlüklerden söz
edildiği anlaşılabilir.
9. 12 Haziran 1776 tarihinde ABD’de Virginia İnsan Hakları Bildirisi’nin , 4 Temmuz 1776 tarihinde ise ABD
Bağımsızlık Bildirisi’nin yayınlandığını görüyoruz. 1791 tarihi ise Fransa’da İnsan ve Yurttaş Hakları
Bildirisi’nin yayınlandığı tarihtir. Bu belgelerin hepsi hukuk devletinin ve demokrasinin temellerini
oluştururlar.
Tüm bu mücadeleler sonunda 10 Aralık 1948’de Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirisi
yayınlanmıştır.
10.
11. “Hukuk, bir insanın bir eylemde bulunması veya eylemin
sınırlandırılmasının ölçüsü ve kuralıdır; lex (hukuk),
ligare (bağlı olmak) kelimesinden türetilmiştir ve bir
kimsenin eylemlerinden “bağlı tutulmasını” ifade eder.”
St.Aquinas
Ortaçağın büyük filozoflarından biri olan
İtalyan St.Aquinas (orijinal adı Tommaso d’Aguino )
(1225-1274) bize hukuk devletinin ne olduğunu şu
sözleri ile gayet iyi bir şekilde anlatmaktadır.
Lex, yani Hukuk keyfiyeti engelleyen ve sınırlayan
kurallardır. Hukuk kurallarının olmadığı yerde
keyfiyet, baskı ve zulüm vardır. Devletin gücünün
hukuk kuralları ile sınırlandırılmadığı yerde zorbalık
vardır.
12. Despotizm, Tiranlık, Diktatörlük, Totaliterizm, Sosyalizm, Komünizm, Marxizm,
Faşizm gibi rejimlerde hukukun değil zorbaların ya da despotların egemenliği söz
konusudur.
Demokrasi ve Liberal düşünceye büyük katkılarda bulunan İngiliz filozof John Locke
’un “hukukun olmadığı yerde tiranlık başlar” sözü bu açıdan çok anlamlı ve önemlidir.
13. SONSÖZ: ANAYASAL HUKUK DEVLETİ OLMALIYIZ...
Bir ülkede kanunların mevcut olması o ülkenin Hukuk Devleti olduğu anlamına
gelmez. Böyle bir ülkeyi olsa olsa Kanun Devleti olarak adlandırabilirsiniz. Bir ülkede
anayasanın bulunması da yine o ülkeyi Anayasal Devlet yapmaz. “Anayasalı
Devlet” ile “Anayasal Devlet” aynı şey demek değildir.
Hukuk Devleti, devlet yönetiminin hukuk kuralları ile bağlı olması ve bu kurallar
çerçevesinde yürütülmesi demektir.