SlideShare a Scribd company logo
ISLAHAT FERMANI (1856)


                                             Kemal Gözler

  Kemal Gözler, Türk Anayasa Hukuku, Bursa Ekin Kitabevi
          Yayınları, 2000, s.19-23'ten alınmıştır
     Bibliyografya.- Tanör, Osmanlı-Türk Anayasal Gelişmeleri, op. cit., s.78-79; Üçok ve Mumcu,
     op. cit., s.314-316; Kapani, Kamu Hürriyetleri, op. cit., s.98-101; Rumpf, Türk Anayasa
     Hukukuna Giriş, op. cit., s.10; Arsel, Türk Anayasa Hukukunun Umumî Esasları, op. cit.,
     s.19-20; Okandan, op. cit., s.73-75; Karal, Osmanlı Tarihi, op. cit., c.V, s.248-252. Metni için
     bkz.:Kağıt Kaynaklar: Düstur, Birinci Tertip, Cilt 1, s.-7; Suna Kili ve A. Şeref Gözübüyük,
     Türk Anayasa Metinleri, Ankara, Türkiye İş Bankası Yayınları, 1985, s.13-16; Server Tanilli,
     Anayasalar ve Siyasal Belgeler, İstanbul, Cem Yayınevi, 1976, s.11-14. E-Kaynaklar: İzleyen
     linki tıklayınız: http://www.tbmm.gov.tr/kultur_sanat/yayinlar/yayin001/001_00_005.pdf
     English Translation of Islahat Fermanı (Reform Edict / Reform Ferman / Royal Edict of
     Reform / Rescript of Reform / 28 February 1856):
      http://www.bilkent.edu.tr/~genckaya/documents1.html

    1. Hazırlanışı

    Islahat Fermanı, Kırım Harbinin son yıllarında hazırlanarak Paris Andlaşmasının
imzalanmasından altı hafta önce, 28 Şubat 1856’da Bâb-ı Âlî’de bütün bakanlar, yüksek
memurlar, şeyhülislâm, patrikler, hahambaşı ve cemaat ileri gelenleri önünde okunarak ilân
edildi ve Paris Andlaşmasını hazırlayan devletlere bildirildi[1]. Kitaplarda Islahat Fermanının
“dış baskı” sonucu çıkarıldığının yazılması âdettir. Kırım Harbinde, İngiltere, Fransa ve
Avusturya Osmanlı İmparatorluğunu Rusya’ya karşı desteklemişti. 1856 Paris Konferansı
öncesinde, Osmanlı İmparatorluğunu Rusya’nın müdahalelerine karşı korumanın bedeli ve
Osmanlı İmparatorluğunun Avrupa Devletleri ailesine katılmasının şartı olarak Avrupa
Devletleri birtakım şartlar ileri sürdüler[2]. Bu şartlar Islahat Fermanının esasları olarak Ali
Paşa ile İstanbul’daki İngiliz ve Fransız elçileri arasında kararlaştırıldı[3]. Islahat Fermanı da
Tanzimat Fermanı gibi Padişah Abdülmecid tarafından ısdar edilmiştir.

    2. Hükümleri

    Islahat Fermanı Tanzimat Fermanından daha kapsamlıdır.

    1. Islahat Fermanı Tanzimat Fermanının tanıdığı hak ve özgürlükleri, benimsediği esasları
bir “kerre dahi tekit ve teyit kıl”mıştır.
2. Gayrimüslim tebaaya eskiden beri tanınmış hakların aynen sürdüğü belirtiliyordu (...
tebea-i gayr-i müslime cemaatlerine ecdad-îzamım taraflarından verilmiş ve sinîn-i âhirede îta
ve ihsan kılınmış olan bilcümle imtiyazat ve muafiyet-i ruhaniye bu kere dahi takrir ve ibka
kılınıp..”).

    3.    Gayrimüslim        tebaanın   ihtiyaçları   “patrikhanelerde teşkil   olunacak   meclisler
marifetiyle” Bâb-ı Âliye “arz ve ifade” edilecekti.

    4. Patriklerin seçim usûlü (usûl-i intihabileri) ıslah olunacaktı.

    5. Gayrimüslim din adamlarına devlet maaş bağlayacaktı (“...patriklere ve cemaat
başlarına varidat-ı muayyene tahsis ve rühban-ı sairenin dahi rütbe ve mansıplarına göre
kendilerine bervech-i hakkaniyet maaşlar tayin olunup...”)

    6.    Hıristiyan    rahiplerinin      menkul      ve   gayrimenkul     mallarına   müdahalede
bulunulmayacaktı.

    7. Gayrimüslimler kendi işlerini görebilmeleri için her cemaat birer meclis seçecekti. (“...
gayr-i müslime cemaatlerinin milletçe olan maslahatlarının idaresi her bir cemaatin ruhban ve
avamı beyninde müntehap azadan mürekkep bir meclisin hüsn-i muhafazasına havale
kılınması...”).

    8. Gayrimüslimlerin ibadet yerlerinin, okul, hastane ve mezarlıklarının tamirlerine engel
olunmayacak; yenilerinin yapılmasına izin verilecekti.

    9. “Bir mezhebe tâbi olanların adedi ne miktar olursa olsun ol mezhebin kemal-i serbesti
ile icra olunmasını temin için” lazım olan tedbirlerin alınması öngörülüyordu. Yani ibadet
özgürlüğü tanınıyordu.

    10. Mezhep, dil ve cinsiyet bakımından eşitlik ilkesi kabul ediliyordu (“... mezhep ve
lisan veyahut cinsiyet cihetleriyle sünuf-ı tebaa-i saltanat-ı seniyyemden bir sınıfın âher
sınıftan aşağı tutulmaması...”). Din ve mezhep yüzünden kimsenin aşağılanmaması da
isteniyordu.

    11. Din ve mezhep değiştirmek için kimsenin zorlanmaması (“...tebdil-i din ü mezhep
etmek üzere kimse icbar olunmaması...”) ilkesi benimseniyordu. Keza, İslâm dininden
çıkmanın idam ile cezalandırılmayacağı belirtiliyordu. Bunlarla “inanç özgürlüğü”nün kabul
edildiğini söyleyebiliriz.

    12. Devlet memurluğuna girişte din farkı gözetilmemesi (tebea-i Devlet-i aliyyemim
cümlesi herhangi bir milletten olursa olsun devletin hizmet ve memuriyetlerine kabul
olunacakları...”) ilkesi benimsenmişti. Bu ilkeyle gayrimüslimlerin memurluğa girişi
konusundaki “siyasal hakları” tanınmıştı.

    13. Gayrimüslimler de devletin askerî ve mülkî okullarına kabul edileceklerdi (“...
saltanat-ı seniyyem tebaasında bulunanların... cümlesi bilâfark ve temyiz Devlet-i aliyyemin
mekatib-i askeriyye ve mülkiyyesine kabul olunması...”).

    14. Ticaret ve ceza davalarında eğer taraflardan biri Müslüman ve biri gayrimüslim veya
bir yan gayrimüslim tebaa, diğer yan yabancı ise, yargılama karma mahkemelerce ve alenî
olarak yapılacaktır (“...ehl-i İslâm ve Hıristiyan vesair tebaa-yi gayr-i müslime miyanesinde
veyahut tebaa-i İseviyye vesair teba-i gayr-i müslimeden mezahib-i muhtelifeye tâbi olanların
birbiri beyninde ticaret veyahut cinayata müteallik zuhura gelecek cemi devaî muhtelit
divanlara havale olunup...”). Ancak, iki gayrimüslimin arasındaki davaya ise taraflar isterlerse
kendi patrikhaneleri bakabilecekti. Mahkemelerde şahitlik hususunda Müslümanlar ile
gayrimüslimler arasında eşitlik esası kabul ediliyordu.

    15. İşkence ve eziyet ve bunlara benzer muamelelerin yapılması yasaklanıyor, bunları
emreden amirlerin ve yapan memurların cezalandırılması öngörülüyordu (“... mücazat-ı
cismaniye ve eziyet ve işkence müşabih kaffe-i muamele dahi kamilen lağv ve iptal kılınması
ve bunun hilafına vukubulacak harekat şediden men ve zecrolunacağından maada bunun
icrasını emreden memurin ile bilfiil icra eyleyen kesanın dahi ceza kanunnamesi iktizasınca
tekdir ve tedip olunması...”). Keza, hapishane şartlarının iyileştirilmesi (“... usûl-i hapsiyyenin
mümkün mertebe müddet-i kaile zarfında ıslahına mübaşeret edilmesi...”) isteniyordu.

    16. Askerlik hizmetine gayrimüslim tebaanın da kabulü (tebaa-ı gayrimüslime dahi ehali-i
İslâm misillü hisse-i askeriyye itası”) esası benimsenmişti. Ancak askerlik hizmetine gitmek
istemeyenler için “bedel vermek ve nakden akçe ita etmek” usûlü de kabul ediliyordu.

    17. Müslümanlar ile gayrimüslimler arasında vergiler açısından da eşitlik sağlanıyordu.
Vergi alımında din ayrımı yapılmayacağı ilân ediliyordu (“... tebaa-i saltanat-i seniyemin
kâffesi üzerine tarh olunacak vergi ve tekalif sınıf ve mezheplerine bakılmayacak bir surette
ahz olunması...”). İltizam usûlünün kaldırılarak vergilerin doğrudan alınması öngörülüyordu.

    18. Yabancılara Osmanlı toprakları üzerinde mülk edinme hakkı (“... ecnebiyyeye dahi
tasarruf-ı emlak müsaadesinin itâ olunması...”) tanınıyordu.

    19. Gayrimüslimler de eyalet meclislerine girebilecek ve Meclis-i Vâlâ’da temsil
edilebilecekti. Böylece gayrimüslimlerin siyasal temsil hakları o zamanın koşulları ölçüsünde
kabul ediliyordu.
Yukarıdaki ilkelerden de açıkça anlaşılacağı üzere, Islahat Fermanının ana hedefi,
Müslümanlar ile gayrimüslimler arasında her yönden tam bir eşitlik sağlamaktı. Din, vergi,
askerlik, yargılama, eğitim, devlet memurluğu ve temsil alanında o zamana kadar olan farklar
kaldırılıyordu.   Din   bakımından        ayrımcılık   kaldırılıyor,   dini   dolayısıyla   kimsenin
aşağılanmaması öngörülüyor, din değiştirme hakkı kabul ediliyor, İslâm’dan çıkmanın ölüm
cezasıyla cezalandırılması usûlüne son veriliyordu. Vergi bakımından olan eşitsizlikler de
kaldırılıyordu. Keza askerlik bakımından da eşitlik sağlanıyordu. Tanzimata kadar Hristiyan
tebaa askere alınmazdı. Islahat Fermanı gayrimüslimlerin de askerlik hizmeti yapmaları
prensibini açıkça kabul etmiştir. Ancak askerlik hizmetini yapmak istemeyenler için ise
“bedel-i nakdi” formülü bulunmuştur. Bu bir derece haraç vergisinin devamı demekti; ama
böylece artık Müslümanların da bedel-i nakdi vererek askere gitmeme hakları tanınmış
oluyordu[4]. Mahkemelerde gayrimüslimler aleyhine olan eşitsizlikler kaldırılmıştır.
Gayrimüslimlerin, Rumlar hariç, devlet memurluklarına geçme hakları yoktu. Islahat Fermanı
bu eşitsizliği de gidermiştir. Gerek askerlik, gerek memurluk, bunları hazırlayan okullarla
ilgili olduğundan gayrimüslimlerin de askerî ve mülkî okullara girebilmesi esası kabul
edilmiştir. Gayrimüslimlere eyalet meclislerinde ve Meclis-i Vâlâda temsil hakkı verilerek
onların siyasal hakları da tanınmıştır.

    3. Hukukî Biçimi

    Islahat fermanının hukukî biçimi Tanzimat Fermanınınki gibidir. Yani hukukî biçimi
bakımından Islahat Fermanı da bir “ferman”dır. Bu konuda gerekli açıklama yukarıda
Tanzimat Fermanı başlığı altında yapılmıştır. O nedenle bu konuya tekrar girmiyoruz.

    4. Anayasal Niteliği

    Islahat fermanının anayasal niteliği Tanzimat Fermanınınki gibidir. Yani Islahat Fermanı
şeklî anlamda değil, maddî anlamda anayasal niteliktedir. Bu konuda gerekli açıklama
yukarıda Tanzimat Fermanı başlığı altında yapılmıştır. O nedenle bu konuya tekrar
girmiyoruz.

    Sonuç olarak, Osmanlı İmparatorluğunda Islahat Fermanı ile tebaaya o dönem Avrupa
ülkelerinde tanınan temel hak ve özgürlüklerinin önemli bir kısmının tanındığını görmekteyiz.
Tanzimat ve Islahat Fermanlarıyla tanınan hakların, o dönemde Batı ülkelerinde tanınan
haklar ile, birçok eksiği olmakla birlikte, karşılaştırılabileceğini söyleyebiliriz. Sonuç olarak,
Islahat Fermanı, Sened-i İttifak ile başlayan, Tanzimat Fermanı ile devam eden Osmanlı
anayasacılık hareketleri içinde atılmış önemli bir adımdır.
[1].   Karal, Osmanlı Tarihi, c.V, s.248.
[2].   Tanör, Osmanlı-Türk Anayasal Gelişmeleri, op. cit., s.78.
[3].   Ibid.
[4].   Karal, Osmanlı Tarihi, op. cit., s.252.



       Copyright
    (c) Kemal Gözler. 2005. Bu sayfaya izin almadan link verilebilir. Ancak, bu web sayfası, önceden
izin almaksızın ne suretle olursa olsun, kopyalanamaz, çoğaltılamaz, tekrar yayınlanamaz,
dağıtılamaz, başka internet sitelerine metin olarak konulamaz. İzin için kgozler@hotmail.com
adresine başvurunuz. 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 21.2.2001 tarih ve 4630 sayılı
Kanun ve 3.3.2004 tarih ve 5101 sayılı Kanunla değişik 71 ve 72’nci maddeleri, bir fikir ve sanat
eserini herhangi bir yöntemle çoğaltanları, dağıtanları, satanları, elinde bulunduranları, paraya
çevrilmeksizin, 2 (iki) yıldan 4 (dört) yıla kadar hapis cezası veya 50 (elli) milyar liradan 150 (yüzelli)
milyar liraya kadar ağır para cezasıyla veya zararın ağırlığı dikkate alınarak bunların her ikisiyle
birden cezalandırmaktadır.
       Alıntılar (İktibas) Konusunda Açıklamalar
     Bu çalışmadan yapılacak alıntılarda (iktibaslarda) 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun
35’inci maddesinde öngörülen şu şartlara uyulmalıdır: (1) İktibas, bir eserin “bazı cümle ve
fıkralarının” bir başka esere alınmasıyla sınırlı olmalıdır (m.35/1). (2) İktibas, maksadın haklı
göstereceği bir nispet dahilinde ve münderecatını aydınlatmak maksadıyla yapılmalıdır (m.35/3). (3)
İktibas, belli olacak şekilde yapılmalıdır (m.35/5) [Bilimsel yazma kurallarına göre, aynen
iktibasların tırnak içinde verilmesi ve iktibasın üç satırdan uzun olması durumunda iktibas edilen
satırların girintili paragraf olarak dizilmesi gerekmektedir]. (4) İktibas ister aynen, ister mealen
olsun, eserin ve eser sahibinin adı belirtilerek iktibasın kaynağı gösterilmelidir (m.35/5). (5) İktibas
edilen kısmın alındığı yer belirtilmelidir (m.35/5).
     5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 21.2.2001 tarih ve 4630 sayılı Kanun ve 3.3.2004
tarih ve 5101 sayılı Kanunla değişik 71’inci maddesinin 4’üncü fıkrası, 35’inci maddeye aykırı olarak
“kaynak göstermeyen veya yanlış yahut kifayetsiz veya aldatıcı kaynak” göstererek iktibas yapan
kişileri, 2 (iki) yıldan 4 (dört) yıla kadar hapis veya 50 (elli) milyar liradan 150 (yüzelli) milyar liraya
kadar ağır para cezasıyla veya zararın ağırlığı dikkate alınarak bunların her ikisiyle
birdencezalandırmaktadır.
     Ayrıca Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 18 Şubat 1981 tarih ve E.1980/1, K.1981/2
sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre kararına göre, “iktibas hususunda kullanılan eser sahibinin ve
eserinin adı belirtilse bile eser sahibi, haksız rekabet hükümlerine dayanarak Borçlar Kanununun 49.
maddesindeki koşulların gerçekleşmesi halinde manevi tazminat isteyebilir”.
   Yukarıdaki şartlara uygun olarak alıntı yapılırken bu çalışmaya şu şekilde atıf yapılması
önerilir:
       Kemal Gözler, “Islahat Fermanı”, www.anayasa.gen.tr/islahatfermeni.htm; (erişim tarihi)


                                                      23 Mayıs 2005

                                                 Editör: Kemal Gözler
                                            E-Mail: kgozler@hotmail.com
                                           Ana Sayfa: www.anayasa.gen.tr
Islahat Fermanı

More Related Content

Similar to Islahat Fermanı

Osmanlı Devletinde Yenileşme Hareketkeri - Kanuni Esasi
Osmanlı Devletinde Yenileşme Hareketkeri - Kanuni EsasiOsmanlı Devletinde Yenileşme Hareketkeri - Kanuni Esasi
Osmanlı Devletinde Yenileşme Hareketkeri - Kanuni Esasi
recep şahin
 
Hatice kpss 1
Hatice kpss 1Hatice kpss 1
Hatice kpss 1
Hatice Kirboğa
 
Osmanli kültür ve medeni̇yeti̇
Osmanli kültür ve medeni̇yeti̇Osmanli kültür ve medeni̇yeti̇
Osmanli kültür ve medeni̇yeti̇
Yiğitcan BALCI
 
www.kpss10.com
www.kpss10.comwww.kpss10.com
www.kpss10.commassive501
 
HUKUK DEVLETİ
HUKUK DEVLETİHUKUK DEVLETİ
HUKUK DEVLETİ
COSKUN CAN AKTAN
 
Klasik Dönem Osmanlı Devlet Teşkilatı
Klasik Dönem Osmanlı Devlet TeşkilatıKlasik Dönem Osmanlı Devlet Teşkilatı
Klasik Dönem Osmanlı Devlet Teşkilatı
basar basar
 
KEYFİ DEVLET YÖNETİMİNDE MALİ AYIP: MALİ AYRIMCILIK
KEYFİ DEVLET YÖNETİMİNDE MALİ AYIP: MALİ AYRIMCILIKKEYFİ DEVLET YÖNETİMİNDE MALİ AYIP: MALİ AYRIMCILIK
KEYFİ DEVLET YÖNETİMİNDE MALİ AYIP: MALİ AYRIMCILIK
COSKUN CAN AKTAN
 
Tanzimat
Tanzimat Tanzimat
Tanzimat
edagnrr
 
Hatice kpss
Hatice kpssHatice kpss
Hatice kpss
Hatice Kirboğa
 
Amasya protokolleri
Amasya protokolleriAmasya protokolleri
Amasya protokolleriBetül Okcan
 
1960 REPUBLIC OF CYPRUS CONSTITUTION..
1960 REPUBLIC OF  CYPRUS  CONSTITUTION..1960 REPUBLIC OF  CYPRUS  CONSTITUTION..
1960 REPUBLIC OF CYPRUS CONSTITUTION..
EfruzAsilolu
 
Nutuk_(The_Speech)
Nutuk_(The_Speech)Nutuk_(The_Speech)
Nutuk_(The_Speech)
Behlül Kerim Köroğlu
 
Islahat Hareketleri Lale Devri
Islahat Hareketleri Lale DevriIslahat Hareketleri Lale Devri
Islahat Hareketleri Lale Devriesmus2
 
Sunu3
Sunu3Sunu3
Sunu3
sinan123
 
Sunu3
Sunu3Sunu3
Sunu3
sinan123
 
www.kpss10.com
www.kpss10.comwww.kpss10.com
www.kpss10.com
massive501
 
7. Sınıf Sosyal Bilimler 6. Ünite Yaşayan Demokrasi
7. Sınıf Sosyal Bilimler 6. Ünite Yaşayan Demokrasi7. Sınıf Sosyal Bilimler 6. Ünite Yaşayan Demokrasi
7. Sınıf Sosyal Bilimler 6. Ünite Yaşayan Demokrasi
enesulusoy
 

Similar to Islahat Fermanı (20)

Osmanlı Devletinde Yenileşme Hareketkeri - Kanuni Esasi
Osmanlı Devletinde Yenileşme Hareketkeri - Kanuni EsasiOsmanlı Devletinde Yenileşme Hareketkeri - Kanuni Esasi
Osmanlı Devletinde Yenileşme Hareketkeri - Kanuni Esasi
 
6 turklerde hukuk
6 turklerde hukuk6 turklerde hukuk
6 turklerde hukuk
 
Hatice kpss
Hatice kpssHatice kpss
Hatice kpss
 
Hatice kpss de
Hatice kpss deHatice kpss de
Hatice kpss de
 
Hatice kpss 1
Hatice kpss 1Hatice kpss 1
Hatice kpss 1
 
Osmanli kültür ve medeni̇yeti̇
Osmanli kültür ve medeni̇yeti̇Osmanli kültür ve medeni̇yeti̇
Osmanli kültür ve medeni̇yeti̇
 
www.kpss10.com
www.kpss10.comwww.kpss10.com
www.kpss10.com
 
HUKUK DEVLETİ
HUKUK DEVLETİHUKUK DEVLETİ
HUKUK DEVLETİ
 
Klasik Dönem Osmanlı Devlet Teşkilatı
Klasik Dönem Osmanlı Devlet TeşkilatıKlasik Dönem Osmanlı Devlet Teşkilatı
Klasik Dönem Osmanlı Devlet Teşkilatı
 
KEYFİ DEVLET YÖNETİMİNDE MALİ AYIP: MALİ AYRIMCILIK
KEYFİ DEVLET YÖNETİMİNDE MALİ AYIP: MALİ AYRIMCILIKKEYFİ DEVLET YÖNETİMİNDE MALİ AYIP: MALİ AYRIMCILIK
KEYFİ DEVLET YÖNETİMİNDE MALİ AYIP: MALİ AYRIMCILIK
 
Tanzimat
Tanzimat Tanzimat
Tanzimat
 
Hatice kpss
Hatice kpssHatice kpss
Hatice kpss
 
Amasya protokolleri
Amasya protokolleriAmasya protokolleri
Amasya protokolleri
 
1960 REPUBLIC OF CYPRUS CONSTITUTION..
1960 REPUBLIC OF  CYPRUS  CONSTITUTION..1960 REPUBLIC OF  CYPRUS  CONSTITUTION..
1960 REPUBLIC OF CYPRUS CONSTITUTION..
 
Nutuk_(The_Speech)
Nutuk_(The_Speech)Nutuk_(The_Speech)
Nutuk_(The_Speech)
 
Islahat Hareketleri Lale Devri
Islahat Hareketleri Lale DevriIslahat Hareketleri Lale Devri
Islahat Hareketleri Lale Devri
 
Sunu3
Sunu3Sunu3
Sunu3
 
Sunu3
Sunu3Sunu3
Sunu3
 
www.kpss10.com
www.kpss10.comwww.kpss10.com
www.kpss10.com
 
7. Sınıf Sosyal Bilimler 6. Ünite Yaşayan Demokrasi
7. Sınıf Sosyal Bilimler 6. Ünite Yaşayan Demokrasi7. Sınıf Sosyal Bilimler 6. Ünite Yaşayan Demokrasi
7. Sınıf Sosyal Bilimler 6. Ünite Yaşayan Demokrasi
 

More from Ahmet Türkan

Atalarımız “ibret olma ibret al” demişler. Ne doğru söz.
Atalarımız “ibret olma ibret al” demişler. Ne doğru söz.Atalarımız “ibret olma ibret al” demişler. Ne doğru söz.
Atalarımız “ibret olma ibret al” demişler. Ne doğru söz.
Ahmet Türkan
 
UNUTULMAZ SÖZLER.pptx
UNUTULMAZ SÖZLER.pptxUNUTULMAZ SÖZLER.pptx
UNUTULMAZ SÖZLER.pptx
Ahmet Türkan
 
HAFIZAYI KUVVETLENDİRME YOLLARI.pdf
HAFIZAYI KUVVETLENDİRME YOLLARI.pdfHAFIZAYI KUVVETLENDİRME YOLLARI.pdf
HAFIZAYI KUVVETLENDİRME YOLLARI.pdf
Ahmet Türkan
 
MEVLANA’DAN ÖZLÜ SÖZLER.pdf
MEVLANA’DAN ÖZLÜ SÖZLER.pdfMEVLANA’DAN ÖZLÜ SÖZLER.pdf
MEVLANA’DAN ÖZLÜ SÖZLER.pdf
Ahmet Türkan
 
TARIK BİN ZİYAD.pdf
TARIK BİN ZİYAD.pdfTARIK BİN ZİYAD.pdf
TARIK BİN ZİYAD.pdf
Ahmet Türkan
 
DİNİ HİKAYELER VE KISSALAR.pdf
DİNİ HİKAYELER VE KISSALAR.pdfDİNİ HİKAYELER VE KISSALAR.pdf
DİNİ HİKAYELER VE KISSALAR.pdf
Ahmet Türkan
 
GÖNÜLDEN NAĞMELER.pdf
GÖNÜLDEN NAĞMELER.pdfGÖNÜLDEN NAĞMELER.pdf
GÖNÜLDEN NAĞMELER.pdf
Ahmet Türkan
 
OSMANLI MİMARİ SÖZLÜĞÜ.pdf
OSMANLI MİMARİ SÖZLÜĞÜ.pdfOSMANLI MİMARİ SÖZLÜĞÜ.pdf
OSMANLI MİMARİ SÖZLÜĞÜ.pdf
Ahmet Türkan
 
ANNEM BABAM.pdf
ANNEM BABAM.pdfANNEM BABAM.pdf
ANNEM BABAM.pdf
Ahmet Türkan
 
KENDİ GİBİ OLMAK.pdf
KENDİ GİBİ OLMAK.pdfKENDİ GİBİ OLMAK.pdf
KENDİ GİBİ OLMAK.pdf
Ahmet Türkan
 
HAYATA DOKUNAN HİKAYELER.pdf
HAYATA DOKUNAN HİKAYELER.pdfHAYATA DOKUNAN HİKAYELER.pdf
HAYATA DOKUNAN HİKAYELER.pdf
Ahmet Türkan
 
AİLE OLMAK.pdf
AİLE OLMAK.pdfAİLE OLMAK.pdf
AİLE OLMAK.pdf
Ahmet Türkan
 
AŞKA GİDEN YOL.pptx
AŞKA GİDEN YOL.pptxAŞKA GİDEN YOL.pptx
AŞKA GİDEN YOL.pptx
Ahmet Türkan
 
HAYATA DAİR OKUMALAR-1.pdf
HAYATA DAİR OKUMALAR-1.pdfHAYATA DAİR OKUMALAR-1.pdf
HAYATA DAİR OKUMALAR-1.pdf
Ahmet Türkan
 
İŞ AHLAKI.pdf
İŞ AHLAKI.pdfİŞ AHLAKI.pdf
İŞ AHLAKI.pdf
Ahmet Türkan
 
GECIM DUNYASI E- KITAP.pdf
GECIM DUNYASI E- KITAP.pdfGECIM DUNYASI E- KITAP.pdf
GECIM DUNYASI E- KITAP.pdf
Ahmet Türkan
 
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP-1 docx.pdf
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP-1 docx.pdfÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP-1 docx.pdf
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP-1 docx.pdf
Ahmet Türkan
 
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP -2 docx.pdf
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP -2 docx.pdfÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP -2 docx.pdf
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP -2 docx.pdf
Ahmet Türkan
 
HABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 3.pdf
HABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 3.pdfHABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 3.pdf
HABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 3.pdf
Ahmet Türkan
 
EVLİLİK HAYALİ.pdf
EVLİLİK HAYALİ.pdfEVLİLİK HAYALİ.pdf
EVLİLİK HAYALİ.pdf
Ahmet Türkan
 

More from Ahmet Türkan (20)

Atalarımız “ibret olma ibret al” demişler. Ne doğru söz.
Atalarımız “ibret olma ibret al” demişler. Ne doğru söz.Atalarımız “ibret olma ibret al” demişler. Ne doğru söz.
Atalarımız “ibret olma ibret al” demişler. Ne doğru söz.
 
UNUTULMAZ SÖZLER.pptx
UNUTULMAZ SÖZLER.pptxUNUTULMAZ SÖZLER.pptx
UNUTULMAZ SÖZLER.pptx
 
HAFIZAYI KUVVETLENDİRME YOLLARI.pdf
HAFIZAYI KUVVETLENDİRME YOLLARI.pdfHAFIZAYI KUVVETLENDİRME YOLLARI.pdf
HAFIZAYI KUVVETLENDİRME YOLLARI.pdf
 
MEVLANA’DAN ÖZLÜ SÖZLER.pdf
MEVLANA’DAN ÖZLÜ SÖZLER.pdfMEVLANA’DAN ÖZLÜ SÖZLER.pdf
MEVLANA’DAN ÖZLÜ SÖZLER.pdf
 
TARIK BİN ZİYAD.pdf
TARIK BİN ZİYAD.pdfTARIK BİN ZİYAD.pdf
TARIK BİN ZİYAD.pdf
 
DİNİ HİKAYELER VE KISSALAR.pdf
DİNİ HİKAYELER VE KISSALAR.pdfDİNİ HİKAYELER VE KISSALAR.pdf
DİNİ HİKAYELER VE KISSALAR.pdf
 
GÖNÜLDEN NAĞMELER.pdf
GÖNÜLDEN NAĞMELER.pdfGÖNÜLDEN NAĞMELER.pdf
GÖNÜLDEN NAĞMELER.pdf
 
OSMANLI MİMARİ SÖZLÜĞÜ.pdf
OSMANLI MİMARİ SÖZLÜĞÜ.pdfOSMANLI MİMARİ SÖZLÜĞÜ.pdf
OSMANLI MİMARİ SÖZLÜĞÜ.pdf
 
ANNEM BABAM.pdf
ANNEM BABAM.pdfANNEM BABAM.pdf
ANNEM BABAM.pdf
 
KENDİ GİBİ OLMAK.pdf
KENDİ GİBİ OLMAK.pdfKENDİ GİBİ OLMAK.pdf
KENDİ GİBİ OLMAK.pdf
 
HAYATA DOKUNAN HİKAYELER.pdf
HAYATA DOKUNAN HİKAYELER.pdfHAYATA DOKUNAN HİKAYELER.pdf
HAYATA DOKUNAN HİKAYELER.pdf
 
AİLE OLMAK.pdf
AİLE OLMAK.pdfAİLE OLMAK.pdf
AİLE OLMAK.pdf
 
AŞKA GİDEN YOL.pptx
AŞKA GİDEN YOL.pptxAŞKA GİDEN YOL.pptx
AŞKA GİDEN YOL.pptx
 
HAYATA DAİR OKUMALAR-1.pdf
HAYATA DAİR OKUMALAR-1.pdfHAYATA DAİR OKUMALAR-1.pdf
HAYATA DAİR OKUMALAR-1.pdf
 
İŞ AHLAKI.pdf
İŞ AHLAKI.pdfİŞ AHLAKI.pdf
İŞ AHLAKI.pdf
 
GECIM DUNYASI E- KITAP.pdf
GECIM DUNYASI E- KITAP.pdfGECIM DUNYASI E- KITAP.pdf
GECIM DUNYASI E- KITAP.pdf
 
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP-1 docx.pdf
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP-1 docx.pdfÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP-1 docx.pdf
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP-1 docx.pdf
 
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP -2 docx.pdf
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP -2 docx.pdfÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP -2 docx.pdf
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP -2 docx.pdf
 
HABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 3.pdf
HABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 3.pdfHABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 3.pdf
HABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 3.pdf
 
EVLİLİK HAYALİ.pdf
EVLİLİK HAYALİ.pdfEVLİLİK HAYALİ.pdf
EVLİLİK HAYALİ.pdf
 

Islahat Fermanı

  • 1. ISLAHAT FERMANI (1856) Kemal Gözler Kemal Gözler, Türk Anayasa Hukuku, Bursa Ekin Kitabevi Yayınları, 2000, s.19-23'ten alınmıştır Bibliyografya.- Tanör, Osmanlı-Türk Anayasal Gelişmeleri, op. cit., s.78-79; Üçok ve Mumcu, op. cit., s.314-316; Kapani, Kamu Hürriyetleri, op. cit., s.98-101; Rumpf, Türk Anayasa Hukukuna Giriş, op. cit., s.10; Arsel, Türk Anayasa Hukukunun Umumî Esasları, op. cit., s.19-20; Okandan, op. cit., s.73-75; Karal, Osmanlı Tarihi, op. cit., c.V, s.248-252. Metni için bkz.:Kağıt Kaynaklar: Düstur, Birinci Tertip, Cilt 1, s.-7; Suna Kili ve A. Şeref Gözübüyük, Türk Anayasa Metinleri, Ankara, Türkiye İş Bankası Yayınları, 1985, s.13-16; Server Tanilli, Anayasalar ve Siyasal Belgeler, İstanbul, Cem Yayınevi, 1976, s.11-14. E-Kaynaklar: İzleyen linki tıklayınız: http://www.tbmm.gov.tr/kultur_sanat/yayinlar/yayin001/001_00_005.pdf English Translation of Islahat Fermanı (Reform Edict / Reform Ferman / Royal Edict of Reform / Rescript of Reform / 28 February 1856): http://www.bilkent.edu.tr/~genckaya/documents1.html 1. Hazırlanışı Islahat Fermanı, Kırım Harbinin son yıllarında hazırlanarak Paris Andlaşmasının imzalanmasından altı hafta önce, 28 Şubat 1856’da Bâb-ı Âlî’de bütün bakanlar, yüksek memurlar, şeyhülislâm, patrikler, hahambaşı ve cemaat ileri gelenleri önünde okunarak ilân edildi ve Paris Andlaşmasını hazırlayan devletlere bildirildi[1]. Kitaplarda Islahat Fermanının “dış baskı” sonucu çıkarıldığının yazılması âdettir. Kırım Harbinde, İngiltere, Fransa ve Avusturya Osmanlı İmparatorluğunu Rusya’ya karşı desteklemişti. 1856 Paris Konferansı öncesinde, Osmanlı İmparatorluğunu Rusya’nın müdahalelerine karşı korumanın bedeli ve Osmanlı İmparatorluğunun Avrupa Devletleri ailesine katılmasının şartı olarak Avrupa Devletleri birtakım şartlar ileri sürdüler[2]. Bu şartlar Islahat Fermanının esasları olarak Ali Paşa ile İstanbul’daki İngiliz ve Fransız elçileri arasında kararlaştırıldı[3]. Islahat Fermanı da Tanzimat Fermanı gibi Padişah Abdülmecid tarafından ısdar edilmiştir. 2. Hükümleri Islahat Fermanı Tanzimat Fermanından daha kapsamlıdır. 1. Islahat Fermanı Tanzimat Fermanının tanıdığı hak ve özgürlükleri, benimsediği esasları bir “kerre dahi tekit ve teyit kıl”mıştır.
  • 2. 2. Gayrimüslim tebaaya eskiden beri tanınmış hakların aynen sürdüğü belirtiliyordu (... tebea-i gayr-i müslime cemaatlerine ecdad-îzamım taraflarından verilmiş ve sinîn-i âhirede îta ve ihsan kılınmış olan bilcümle imtiyazat ve muafiyet-i ruhaniye bu kere dahi takrir ve ibka kılınıp..”). 3. Gayrimüslim tebaanın ihtiyaçları “patrikhanelerde teşkil olunacak meclisler marifetiyle” Bâb-ı Âliye “arz ve ifade” edilecekti. 4. Patriklerin seçim usûlü (usûl-i intihabileri) ıslah olunacaktı. 5. Gayrimüslim din adamlarına devlet maaş bağlayacaktı (“...patriklere ve cemaat başlarına varidat-ı muayyene tahsis ve rühban-ı sairenin dahi rütbe ve mansıplarına göre kendilerine bervech-i hakkaniyet maaşlar tayin olunup...”) 6. Hıristiyan rahiplerinin menkul ve gayrimenkul mallarına müdahalede bulunulmayacaktı. 7. Gayrimüslimler kendi işlerini görebilmeleri için her cemaat birer meclis seçecekti. (“... gayr-i müslime cemaatlerinin milletçe olan maslahatlarının idaresi her bir cemaatin ruhban ve avamı beyninde müntehap azadan mürekkep bir meclisin hüsn-i muhafazasına havale kılınması...”). 8. Gayrimüslimlerin ibadet yerlerinin, okul, hastane ve mezarlıklarının tamirlerine engel olunmayacak; yenilerinin yapılmasına izin verilecekti. 9. “Bir mezhebe tâbi olanların adedi ne miktar olursa olsun ol mezhebin kemal-i serbesti ile icra olunmasını temin için” lazım olan tedbirlerin alınması öngörülüyordu. Yani ibadet özgürlüğü tanınıyordu. 10. Mezhep, dil ve cinsiyet bakımından eşitlik ilkesi kabul ediliyordu (“... mezhep ve lisan veyahut cinsiyet cihetleriyle sünuf-ı tebaa-i saltanat-ı seniyyemden bir sınıfın âher sınıftan aşağı tutulmaması...”). Din ve mezhep yüzünden kimsenin aşağılanmaması da isteniyordu. 11. Din ve mezhep değiştirmek için kimsenin zorlanmaması (“...tebdil-i din ü mezhep etmek üzere kimse icbar olunmaması...”) ilkesi benimseniyordu. Keza, İslâm dininden çıkmanın idam ile cezalandırılmayacağı belirtiliyordu. Bunlarla “inanç özgürlüğü”nün kabul edildiğini söyleyebiliriz. 12. Devlet memurluğuna girişte din farkı gözetilmemesi (tebea-i Devlet-i aliyyemim cümlesi herhangi bir milletten olursa olsun devletin hizmet ve memuriyetlerine kabul
  • 3. olunacakları...”) ilkesi benimsenmişti. Bu ilkeyle gayrimüslimlerin memurluğa girişi konusundaki “siyasal hakları” tanınmıştı. 13. Gayrimüslimler de devletin askerî ve mülkî okullarına kabul edileceklerdi (“... saltanat-ı seniyyem tebaasında bulunanların... cümlesi bilâfark ve temyiz Devlet-i aliyyemin mekatib-i askeriyye ve mülkiyyesine kabul olunması...”). 14. Ticaret ve ceza davalarında eğer taraflardan biri Müslüman ve biri gayrimüslim veya bir yan gayrimüslim tebaa, diğer yan yabancı ise, yargılama karma mahkemelerce ve alenî olarak yapılacaktır (“...ehl-i İslâm ve Hıristiyan vesair tebaa-yi gayr-i müslime miyanesinde veyahut tebaa-i İseviyye vesair teba-i gayr-i müslimeden mezahib-i muhtelifeye tâbi olanların birbiri beyninde ticaret veyahut cinayata müteallik zuhura gelecek cemi devaî muhtelit divanlara havale olunup...”). Ancak, iki gayrimüslimin arasındaki davaya ise taraflar isterlerse kendi patrikhaneleri bakabilecekti. Mahkemelerde şahitlik hususunda Müslümanlar ile gayrimüslimler arasında eşitlik esası kabul ediliyordu. 15. İşkence ve eziyet ve bunlara benzer muamelelerin yapılması yasaklanıyor, bunları emreden amirlerin ve yapan memurların cezalandırılması öngörülüyordu (“... mücazat-ı cismaniye ve eziyet ve işkence müşabih kaffe-i muamele dahi kamilen lağv ve iptal kılınması ve bunun hilafına vukubulacak harekat şediden men ve zecrolunacağından maada bunun icrasını emreden memurin ile bilfiil icra eyleyen kesanın dahi ceza kanunnamesi iktizasınca tekdir ve tedip olunması...”). Keza, hapishane şartlarının iyileştirilmesi (“... usûl-i hapsiyyenin mümkün mertebe müddet-i kaile zarfında ıslahına mübaşeret edilmesi...”) isteniyordu. 16. Askerlik hizmetine gayrimüslim tebaanın da kabulü (tebaa-ı gayrimüslime dahi ehali-i İslâm misillü hisse-i askeriyye itası”) esası benimsenmişti. Ancak askerlik hizmetine gitmek istemeyenler için “bedel vermek ve nakden akçe ita etmek” usûlü de kabul ediliyordu. 17. Müslümanlar ile gayrimüslimler arasında vergiler açısından da eşitlik sağlanıyordu. Vergi alımında din ayrımı yapılmayacağı ilân ediliyordu (“... tebaa-i saltanat-i seniyemin kâffesi üzerine tarh olunacak vergi ve tekalif sınıf ve mezheplerine bakılmayacak bir surette ahz olunması...”). İltizam usûlünün kaldırılarak vergilerin doğrudan alınması öngörülüyordu. 18. Yabancılara Osmanlı toprakları üzerinde mülk edinme hakkı (“... ecnebiyyeye dahi tasarruf-ı emlak müsaadesinin itâ olunması...”) tanınıyordu. 19. Gayrimüslimler de eyalet meclislerine girebilecek ve Meclis-i Vâlâ’da temsil edilebilecekti. Böylece gayrimüslimlerin siyasal temsil hakları o zamanın koşulları ölçüsünde kabul ediliyordu.
  • 4. Yukarıdaki ilkelerden de açıkça anlaşılacağı üzere, Islahat Fermanının ana hedefi, Müslümanlar ile gayrimüslimler arasında her yönden tam bir eşitlik sağlamaktı. Din, vergi, askerlik, yargılama, eğitim, devlet memurluğu ve temsil alanında o zamana kadar olan farklar kaldırılıyordu. Din bakımından ayrımcılık kaldırılıyor, dini dolayısıyla kimsenin aşağılanmaması öngörülüyor, din değiştirme hakkı kabul ediliyor, İslâm’dan çıkmanın ölüm cezasıyla cezalandırılması usûlüne son veriliyordu. Vergi bakımından olan eşitsizlikler de kaldırılıyordu. Keza askerlik bakımından da eşitlik sağlanıyordu. Tanzimata kadar Hristiyan tebaa askere alınmazdı. Islahat Fermanı gayrimüslimlerin de askerlik hizmeti yapmaları prensibini açıkça kabul etmiştir. Ancak askerlik hizmetini yapmak istemeyenler için ise “bedel-i nakdi” formülü bulunmuştur. Bu bir derece haraç vergisinin devamı demekti; ama böylece artık Müslümanların da bedel-i nakdi vererek askere gitmeme hakları tanınmış oluyordu[4]. Mahkemelerde gayrimüslimler aleyhine olan eşitsizlikler kaldırılmıştır. Gayrimüslimlerin, Rumlar hariç, devlet memurluklarına geçme hakları yoktu. Islahat Fermanı bu eşitsizliği de gidermiştir. Gerek askerlik, gerek memurluk, bunları hazırlayan okullarla ilgili olduğundan gayrimüslimlerin de askerî ve mülkî okullara girebilmesi esası kabul edilmiştir. Gayrimüslimlere eyalet meclislerinde ve Meclis-i Vâlâda temsil hakkı verilerek onların siyasal hakları da tanınmıştır. 3. Hukukî Biçimi Islahat fermanının hukukî biçimi Tanzimat Fermanınınki gibidir. Yani hukukî biçimi bakımından Islahat Fermanı da bir “ferman”dır. Bu konuda gerekli açıklama yukarıda Tanzimat Fermanı başlığı altında yapılmıştır. O nedenle bu konuya tekrar girmiyoruz. 4. Anayasal Niteliği Islahat fermanının anayasal niteliği Tanzimat Fermanınınki gibidir. Yani Islahat Fermanı şeklî anlamda değil, maddî anlamda anayasal niteliktedir. Bu konuda gerekli açıklama yukarıda Tanzimat Fermanı başlığı altında yapılmıştır. O nedenle bu konuya tekrar girmiyoruz. Sonuç olarak, Osmanlı İmparatorluğunda Islahat Fermanı ile tebaaya o dönem Avrupa ülkelerinde tanınan temel hak ve özgürlüklerinin önemli bir kısmının tanındığını görmekteyiz. Tanzimat ve Islahat Fermanlarıyla tanınan hakların, o dönemde Batı ülkelerinde tanınan haklar ile, birçok eksiği olmakla birlikte, karşılaştırılabileceğini söyleyebiliriz. Sonuç olarak, Islahat Fermanı, Sened-i İttifak ile başlayan, Tanzimat Fermanı ile devam eden Osmanlı anayasacılık hareketleri içinde atılmış önemli bir adımdır.
  • 5. [1]. Karal, Osmanlı Tarihi, c.V, s.248. [2]. Tanör, Osmanlı-Türk Anayasal Gelişmeleri, op. cit., s.78. [3]. Ibid. [4]. Karal, Osmanlı Tarihi, op. cit., s.252. Copyright (c) Kemal Gözler. 2005. Bu sayfaya izin almadan link verilebilir. Ancak, bu web sayfası, önceden izin almaksızın ne suretle olursa olsun, kopyalanamaz, çoğaltılamaz, tekrar yayınlanamaz, dağıtılamaz, başka internet sitelerine metin olarak konulamaz. İzin için kgozler@hotmail.com adresine başvurunuz. 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 21.2.2001 tarih ve 4630 sayılı Kanun ve 3.3.2004 tarih ve 5101 sayılı Kanunla değişik 71 ve 72’nci maddeleri, bir fikir ve sanat eserini herhangi bir yöntemle çoğaltanları, dağıtanları, satanları, elinde bulunduranları, paraya çevrilmeksizin, 2 (iki) yıldan 4 (dört) yıla kadar hapis cezası veya 50 (elli) milyar liradan 150 (yüzelli) milyar liraya kadar ağır para cezasıyla veya zararın ağırlığı dikkate alınarak bunların her ikisiyle birden cezalandırmaktadır. Alıntılar (İktibas) Konusunda Açıklamalar Bu çalışmadan yapılacak alıntılarda (iktibaslarda) 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 35’inci maddesinde öngörülen şu şartlara uyulmalıdır: (1) İktibas, bir eserin “bazı cümle ve fıkralarının” bir başka esere alınmasıyla sınırlı olmalıdır (m.35/1). (2) İktibas, maksadın haklı göstereceği bir nispet dahilinde ve münderecatını aydınlatmak maksadıyla yapılmalıdır (m.35/3). (3) İktibas, belli olacak şekilde yapılmalıdır (m.35/5) [Bilimsel yazma kurallarına göre, aynen iktibasların tırnak içinde verilmesi ve iktibasın üç satırdan uzun olması durumunda iktibas edilen satırların girintili paragraf olarak dizilmesi gerekmektedir]. (4) İktibas ister aynen, ister mealen olsun, eserin ve eser sahibinin adı belirtilerek iktibasın kaynağı gösterilmelidir (m.35/5). (5) İktibas edilen kısmın alındığı yer belirtilmelidir (m.35/5). 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 21.2.2001 tarih ve 4630 sayılı Kanun ve 3.3.2004 tarih ve 5101 sayılı Kanunla değişik 71’inci maddesinin 4’üncü fıkrası, 35’inci maddeye aykırı olarak “kaynak göstermeyen veya yanlış yahut kifayetsiz veya aldatıcı kaynak” göstererek iktibas yapan kişileri, 2 (iki) yıldan 4 (dört) yıla kadar hapis veya 50 (elli) milyar liradan 150 (yüzelli) milyar liraya kadar ağır para cezasıyla veya zararın ağırlığı dikkate alınarak bunların her ikisiyle birdencezalandırmaktadır. Ayrıca Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 18 Şubat 1981 tarih ve E.1980/1, K.1981/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre kararına göre, “iktibas hususunda kullanılan eser sahibinin ve eserinin adı belirtilse bile eser sahibi, haksız rekabet hükümlerine dayanarak Borçlar Kanununun 49. maddesindeki koşulların gerçekleşmesi halinde manevi tazminat isteyebilir”. Yukarıdaki şartlara uygun olarak alıntı yapılırken bu çalışmaya şu şekilde atıf yapılması önerilir: Kemal Gözler, “Islahat Fermanı”, www.anayasa.gen.tr/islahatfermeni.htm; (erişim tarihi) 23 Mayıs 2005 Editör: Kemal Gözler E-Mail: kgozler@hotmail.com Ana Sayfa: www.anayasa.gen.tr