Exome sequencing (also known as Whole Exome Sequencing or WES) is a technique for sequencing all the protein-coding genes in a genome (known as the exome). It consists of first selecting only the subset of DNA that encodes proteins (known as exons), and then sequencing that DNA using any high throughput DNA sequencing technology. There are 180,000 exons, which constitute about 1% of the human genome, or approximately 30 million base pairs, but mutations in these sequences are much more likely to have severe consequences than in the remaining 99%.[1] The goal of this approach is to identify genetic variation that is responsible for both Mendelian and common diseases such as Miller syndrome and Alzheimer's disease without the high costs associated with whole-genome sequencing.
https://en.wikipedia.org/wiki/Exome_sequencing
Kastamonu, Kastamonu ili'nin merkezi olan şehirdir. Gökırmak'ın bir kolu olan Karaçomak Deresi vadisinde kurulu bulunan şehrin denizden yüksekliği 774 metredir.
2. Büyük Selçuklular
Selçuklu İmparatorluğu, tarihte Türkler tarafından
kurulmuş olan yüze yakın siyasi teşekkül arasındaki
Müslüman Türkler tarafından kurulmuş iki büyük
imparatorluktan birincisidir.
Büyük Selçuklular, Türk tarihinin akışına yeni bir yön
vermişlerdir.
3. Selçuklu Ailesi ve Tarih Sahnesine Çıkışları
Selçuklular doğuda Sibirya'dan
batıda Marmara ve Ege kıyılarına,
kuzeyde Kafkaslar'dan güneyde
Mısır'a uzanan sınırlarıyla
müslüman Türkler tarafından
kurulmuş iki büyük devletten biridir.
Selçuklular Oğuz kabilesinden Üç-
ok kolunun Kınık boyuna
mensupturlar.
4. Selçuklu ailesinin atası olarak
bilinen Temiryalığ(Demir Yaylı)
lakaplı Dukak Oğuz Devletinde
önemli siyasi ve askeri bir yere
sahipti. Dukak'ın ölümünden
sonra oğlu Selçuk üstün vasıfları
ile dikkat çekmiştir. Fakat bir gün
Oğuz devletinin hükümdarı
Yabgu'ya karşı saygısızlık
yapmasıyla Yabgu tarafından
tehdit olarak görülmeye başlanır
ve Selçuk öldürülmekten
korkarak kabilesi ve yakın
adamları ile Yengi kent
bölgesinden ayrılmış Cend
havalisine gelmiştir.(960?)
5. İslamiyet giderek türk boyları arasında yayılmaya başlamıştı.
Selçuk da Türk inanışına yakınlığı ve siyasi geleceğinin
parlaklığı dolasıyla İslam dinini kabul etti.
Cend, Yabgu'ya bağlı olmakla birlikte bu bağlılık; senede bir
defa vergi memurlarının gelerek vergilerini almalarından
ibaret olan zayıf bir ilişkiydi. Selçuk Cend de Oğuz
Yabgusu'nun vergi toplamasına 'kafirlere haraç
vermeyeceğim' sözleriyle engel oldu ve gönderilen kuvvetlerle
çarpıştı. Cend de Oğuz hakimiyetine son vererek burada kısa
sürede kendi yönetimini kurdu.
6.
7. Diğer Devletlerle İlişkiler
Selçuk Bey yaptığı gazalar sonucu şöhret kazanmış ve onun bu şöhreti
Karahanlılara karşı mücadele eden Samanilerle anlaşmasını
sağladı.Onlara savaşlarda asker vererek yardım etti.Samanîler Devletinin
yönetiminde söz sahibi oldu. Karahanlılara karşı Samanilerin yanında
Arslan Yabgu idaresinde mücadele edilmiştir. Karahanlıların yenilmesine
rağmen Arslan Yabgu ordusu çekilince el-Muntasır ödürülmüştür ve
Samani Devleti sona ermiştir.
Samanilerin ortadan kalkmasıyla Maveraünnehr’e Karahanlıların hakim
olması üzerine Selçuklularla karşı karşıya kalmışlardır. Tuğrul Bey
Karahanlılar tarafından tutuklanmıştır. Çağrı Bey Tuğrul Beyi kurtarmıştır
ve daha sonra Çağrı Bey Doğu Anadoluya sefer yapmıştır.
8. Selçuk Bey'in 1009’da ölümünden sonra başa Arslan Yabgu geçti. Bir
müddet sonra Selçuklular Cend'den ayrılarak Buhara civarına geldiler.
Selçuk Bey'in oğlu Arslan Bey’in yönetiminde, Karahanlıları ve
Gaznelileri endişelendirecek kadar güçlendiler. Arslan Bey'in
Gaznelilerce tutuklanması ve 1032'de ölmesinden sonra, Selçuk Bey'in
torunları Tuğrul Bey ve Çağrı Bey bağımsızlıklarını elde etmeye
giriştiler.
Selçuklular Gaznelilerle verdikleri mücadeleler sonrasında Devletlerini
Horasan'a kurmuşlardır. Ceyhun Nehri'ni aşarak Horasan'a girmeleri
Mayıs 1035'te gerçekleşti.1037’de de, bugünkü Türkmenistan’da yer
alan Merv kentini ele geçirdiler. Selçuklu sorununu kökünden
halletmek isteyen Gazneli Sultanı Mesud güçlü bir orduyla Selçuklu
topraklarına girdi. Gazneli ve Büyük Selçuklu orduları, Merv
yakınlarında Dandanakan denen yerde karşılaştılar.
9. Dandanakan Savaşı (1040)
Mayıs 1040’ta yapılan Dandanakan
Muharebesi'nda, Büyük Selçuklular
Gazneli ordusunu ağır bir yenilgiye
uğrattı. Bu savaştan sonra Büyük
Selçuklu Devleti’nin Harzem ve
Horasan'da varlığı kesinlik kazandı.
Selçuklu Devleti bu savaştan sonra
resmen kurulmuş oldu. Devletin ilk
yöneticisi Tuğrul Bey olmuştur.
10. Tuğrul Bey döneminde devletin sınırları hızla genişlemişti. Selçuklu kumandanları
eliyle Dandanakan Muharebesi'ni izleyen on yıl içinde Herat, Sistan, Harezm,
Kirman, Umman fethedildi.
1048 yılı civarı Türklerin Anadolu'ya sürekli akınları başladı. Pasinler Muharebesi
Selçukluların Bizanslılarla yaptıkları yüzyıl kadar gayet uzun süren Bizans-Selçuklu
Savaşları'nın ilk büyük meydan muharebesidir. Bu muharebenin sonucunda
Selçuklu ordusu muharebe meydanından çekilmişti ve Bizanslılar bunu bir taktik
galibiyet kabul ettiler. Fakat Tuğrul Bey'in üvey kardeşi İbrahim Yinal Bey‘in ordusu
Selçuklular arazilerine geri girdiğinde gayet az bir askeri zayiata uğramıştı. Bunun
yanında yaptığı akında eline geçen ganimetler ve tutsaklara da hiç zayiat
vermeden getirilmişti.
1054 yılı başlarında bizzat Tuğrul Bey de fetih hareketine katıldı.
Kardeşi Çağrı Bey'i Horasan valisi tayin eden Tuğrul Bey İran'ın büyük bir
bölümünü ele geçirdi ve Selçuklu topraklarını Anadolu'ya kadar uzandırdı.
Tuğrul Bey Dönemi
11.
12. Tuğrul Bey Abbası halifesini Şii'lerden kurtarmak için 1055'te Bağdat'a
yaptığı seferde Büveyhoğulları ile savaştı ve onları ağır bir yenilgiye
uğrattı. Irak‘ta son Büveyhoğulları hükümdarı olan El-Meliku’r-Rahim'i esir
alan Tuğrul Bey bu devlete son verdi. Tuğrul Bey Bağdat'a girip Abbasi
halifeliğinin koruyuculuğunu üzerine aldı.
Selçuklu Hanedanı ile Abbasiler arasında evlenmeler münasebetiyle
akrabalık kuruldu. Halife, Çağrı Beyin kızı Hatice Arslan Hatun ile 1056’da
evlendi.
Bizans ülkelerine fetih harekatı ve akınlarında bulundu. Erzurum
Hasankale’ye gelip, Malazgirt’i fethetmek istediyse de kışın yaklaşması
üzerine, baharda gelmek üzere kuşatmayı kaldırdı. Tuğrul Bey , hakimiyet
ve tahrik sebebiyle kendine asi olan üvey kardeşi İbrahim Yinal’ın isyanını
1058’de bastırıp, onu cezalandırdı.
13.
14. Çağrı Beyin 1060’ta vefatına kadar ortak iktidar
sistemine göre hareket edilmesine rağmen,
devleti temsil yetkisi Tuğrul Beye aitti.
Tuğrul Bey 4 Eylül 1063 tarihinde 73
yaşındayken çocuksuz olarak İran'ın Rey
kentinde vefat etmiş ve yerine yeğeni Alp Arslan
geçmiştir.
Tuğrul Bey’in ölümünden sonra ülkede taht
kavgaları başlamıştır.
15. Alp Arslan Dönemi
Alp Arslan Rey şehrinde Selçuklu Devleti tahtına çıktı. Alp Arslan döneminde
Anadolu'ya yönelik seferlere ve ön hazırlıklara devam edildi. İlk seferini
Gürcistan ve Doğu Anadolu'ya yaptı. Bizans'ın elinde bulunan Kars ve Ani
bölgesine kadar ilerleyerek buraları ele geçirdi. Bu fethi neticesinde Abbasi
Halifesi, Sultan'a "Ebu'-Feth" (Fetihlerin babası) lakabını vermiştir.
Daha sonra Türkistan'a girdi, birtakım galibiyetlerden sonra Cend'e geldi.
Burada Gazneli ve Karahanlı hükümdarlarla akrabalık bağları kurdu ve
böylece doğu sınırını emniyete almış oldu.
Bizans İmparatoru IV. Romanos Diogenes Türkleri Anadolu'dan çıkartmak
için 1068 yılında sefer çıktı ve Halep'e kadar ilerledi. Ancak bu hareket
Türkler'in akınlarının ilerlemesinde engel olmadı.
Sultan Alp Arslan 1067 yılında ikinci defa Gürcistan seferine çıktı. Ülkenin
birçok bölgesini fethetmiştir ve Gürcü kralı IV. Bagrat'ı kendisine bağlamıştır.
16. Sultan Alp Arslan, Mısır'ı ele geçirmek
maksadıyla bir sefer düzenledi ve
önce Bizans topraklarına girdi. Sultan
ilk olarak Malazgirt ve Erciş'i ele
geçirdi, Diyarbakır bölgesinde
Süveyda ve Tulhum başta olmak
üzere birçok kaleleri ele geçirdi. Daha
sonra 1071 yılında Bizans
hakimiyetindeki Urfa'yı kuşattıysa da
başarılı olamadı. Urfa'dan Haleb'e
hareket eden Sultan burayı kuşatarak
şehri teslim aldı. Şam'a yönelen
Sultan Bizans İmparatorunun büyük
bir ordu toplayarak Müslüman
topraklarına sefere çıktığını haber aldı
ve süratle geri döndü.
17. Malazgirt Savaşı (1071)
Selçuk ve Bizans orduları Malazgirt
ovasında karşılaştı. Savaş Bizans
saldırılarıyla başladı. Sultan Alp Arslan
komutasındaki Selçuklu ordusu
kendinden sayıca üstün olan Bizans
ordusunu Hilal taktiğiyle mağlup etti ve
Bizans imparatoru IV. Romanos
Diogenes'i esir aldı. Alp Arslan 1071
yılında, Türk tarihinin en önemli
zaferlerinden biri olan Malazgirt
Muharebesi'ni kazanmıştır. ‘Türklere
Anadolu'nun kapılarının kesin
açılmasını sağlayan savaş’ olarak
bilinir.
Haçlı Seferlerinin başlamasına neden
olmuştur bu savaş.
18.
19. Sultan Alp Arslan batıda olduğu kadar doğuda da topraklarını genişletmeye
çalışmıştı. Nitekim o zaman anlaşmazlığa düştüğü Karahanlılar üzerine bir sefer
düzenledi ve Ceyhun Nehri’ni geçti. Ancak onun ölümü ile bu sefer yarıda kaldı.
Yusuf El Harezmi adlı bir kale kumandanı Sultan'ı hançerleyerek ölümüne sebep
oldu.
Alparslan 1066 tarihinde Melikşahı veliaht tayin etmişti. Alp Arslan'ın ölümünden
sonra da Melikşah henüz on sekiz yaşındayken tahta çıktı. Melikşah babası ile
birlikte küçük yaştan itibaren seferlere katılmıştı.
Melikşah Selçuklu ordusu başına geçti ve Sultanlığını ilan etti. Çağrı Bey'in oğlu olan
amcası Kavurt Bey Melikşah'ın Sultan olmasını kabul etmedi. Kavurt Bey'in
ordusuyla 17 Nisan 1073'de Karaç yakınlarında Karaç Muharebesi'ne girişti. Bu
muharebede Melikşah'ın ordusunda bulunan birçok Türkmen asker çarpışma
sırasında Kavurt Bey'in ordusuna katıldı. Buna rağmen Melikşah ve ordusu galip
geldi. Kavurt Bey idam edildi. 1074'de Bağdat’ta yeni Abbasi halifesi olan Melikşah'ın
Sultan olduğunu resmen ilan etti.
20. Melikşah Dönemi
Melikşah zamanında Bizans'ın iç karışıklıklarından yararlanılarak
sınırlar İznik'e kadar genişletilmişti.
Selçuklu Devleti'ne yeni araziler katmak hedefiyle arazi fethi için
çarpışmalar ve savaşlar yapmıştır. Melikşah Maveraünnehir bölgesine
kendinin de şahsen katıldığı iki büyük askeri sefer yapmıştır. 1073-
1074'deki seferde Batı Karahanlılar'a saldırarak onların Ceyhun Nehri
sağ kıyılarında bulunan arazilere çekilmelerini sağlamış ve stratejik bir
şehir olan Termez şehrini zaptemiştir.
Bu dönemde Remle, Kudüs, Sur, Şam Selçuklu topraklarına katılmıştır.
1089'daki seferde ise yörel ulemanın da desteği ile önemli Semerkant
şehrini eline geçirmiştir. Bu fetihten sonra sefer Yedisu bölgesine
yönelmiş ve Kaşgar merkezli olan Doğu Karahanlılar devletinin
hükümdarı Melikşah‘ın tabiliğini girmeyi kabul etmiştir.
21.
22. 1086-1087'de kışın yapılan bir sefere şahsen iştirak edip Urfa,
Halep, Antakya ve Lazkiye'nin Selçuklular eline geçmesini sağlamış
ve Büyük Selçuklu Devleti Doğu Akdeniz kıyılarına erişmiştir.
Melikşah zamanında Selçuklu komutanları Filistin ve Yemen'de de
fetihler yapmıştır.
Melikşah'ın bu çok geniş alanlarda askeri seferler ve fetihler
yapabilmesine başlıca etken babası zamanında geliştirilip
yetiştirilen ordusudur. Bu Selçuklu ordusu bir profesyonel ordu idi
ve "gulam" adı verilen kölemenler ve paralı askerlerden
oluşmaktaydı.
Melikşah’ın Tuğrul Bey zamanından beri vezirlik yapan Nizamül-
Mülk ile arası açılmıştır. Çünkü vezir veliaht olarak Berkyaruk'u
destekliyordu. Buna rağmen Melikşah onu görevinden azletmedi.
Fakat yerinde gözü olan Batinililer tarafından katledildi. Bu olaydan
bir ay sonra da Melikşah zehirlenerek öldürüldü.
23. Duraklama Dönemi
Melikşah'tan sonra duraklama devresine giren Selçukluların başına
Melikşah'ın dört oğlu; Mahmud(1092), Berkyaruk(1092-1104),
Muhammed Tapar(1105-1118) ve Sencer(1118-1157) geçti.
Büyük Selçuklu Devleti gücünü ve eyaletlerdeki merkezi denetimini
giderek yitirdi. 1118'de tahta çıkan Ahmed Sencer’in ülke topraklarını
yeniden birleştirme çabası başarılı olduysa da devlet hiçbir zaman
Melikşah dönemindeki sınırlarına ve otoritesine kavuşamadı. 1128
yılında Doğu ve Batı Karahanlı Devletine boyun eğdiren Karahitaylar
Büyük Selçuklu Devleti ile komşu oldular ve Selçuklulara baskı
yaratmaya başladılar. 1141 yılında Karahitay ve Selçuklu orduları
arasındaki Katvan Savaşı'nda yenilgiye uğrayan Büyük Selçuklu
Devleti hızlı bir dağılma sürecine girdi. Karahitayların devletin en
verimli toprakları olan Maveraünnehir'i işgal etmeleri Büyük Selçuklu
Devleti'nin ekonomisini ve ordusunu iyice sıkıntıya soktu.
24. Devletin Yıkılışı
Sultan Melikşah'ın ölümüyle çıkan taht kavgaları ile
Bizans ve Papalık'ın hevesleri kabarıyordu.
Böylelikle Haçlı Seferleri bu dönemde başladı.
Haçlılarla mücadeleler Muhammed Tapar
döneminde olmuştur.
Sultan Sencer, giderek artan ekonomik buhran
nedeniyle ayaklanan göçebe Oğuzlara 1153'te
tutsak düştü.
Oğuzlara üç yıl esir düşen Sencer kurtulduğunda
devleti tekrar bir araya getirebilecek durumda
değildi. Sencer'in 1157'de vefatıyla 1040'da doğan
Büyük Selçuklu İmparatorluğu son bulmuş oldu.
25. YIKILIŞ SEBEPLERİ
Türkmenler devletin kuruluş anından itibaren geri plana
itilmeye başladılar. Toprakların devletleştirilmesi, vergilerin
ağırlığı, gelir dengesizliği gibi sebeplerle Türkmenler mevcut
sistemle zıtlaşmağa başladılar.
Selçuklarda ordu komutanlarına büyük topraklar ve geniş
yetkiler verilirdi. Selçuklu ailesinde ki taht kavgaları sebebiyle
oluşan otorite boşluklarında komutanların devlete olan
bağlılıklarında azalmalar görüldü.
Büyük Selçuklu İmparatorluğu bünyesinde yirmiyi aşan
birtakım tabi devletler bulunmaktaydı. Bunlar özellikle taht
boşluğu olduğu dönemlerde isyan ederek devlete birtakım
zararlar verdiler.
26. Selçuklularda bir hükümdarın ölümümden sonra yerine kimin
geçeceği konusunda yerleşik bir anlayış olmayınca adaylar
arasında mücadelenin başlamasına neden olmuştur. Bu
durum toplumda sosyal ve ekonomik çöküntüleri doğurmuştur.
Taht kavgaları, isyanlar insan ve para kaynaklarını süratle
eritmekteydi.
27.
28. KAYNAKÇA
Türk Tarihi ve Kültürü – Pegem Akademi
Selçuklular Tarihi 1 – Prof. Dr. Ali ÖNGÜL
Büyük Selçuklu Devleti – Prof. Dr. Erdoğan MERÇİL
Türklerin Tarihi – Prof. Dr. Umay TÜRKEŞ-GÜNAY
Büyük Selçuklular Tarihi: Ders Notları – Adem ARIKAN
Selçukluları Yeniden Keşfetmek: Büyük Selçuklular – Mehmet ERSAN