Web Analytics Wednesdays Melbourne - What's New In Web Analytics Referrer Spa...datarunsdeep
A quick presentation on how to deal with referrer spam in Google Analytics, recommending a multi-pronged approach to tackling a pretty horrible problem.
This slide explains the design part as well as implementation part of the firewall. And also tells about the need of firewall and firewall capabilities.
İL Üniversitesi - 1.1.Cahiliyye Dönemi_Asr-i Saadet_Islam Tarihi
1.21.hicretin islam tarihindeki yeri ve önemi islam tarihi il üniversitesi
1. I L A H I Y A T F A K Ü L T E S I I S L A M T A R I H I
B Ö L Ü M Ü
2. ICINDEKILER
1. GIRIS
2. MEKKE
3. MEDINE‘YE HICRET
4. MEDINE
5. HICRET
6. KAYNAKCA
I L A H I Y A T F A K Ü L T E S I I S L A M T A R I H I
B Ö L Ü M Ü
Hicret‘in islam tarihindeki yeri ve
önemi
3. GIRIS
Hicret, İslâm tarihinin en önemli olayıdır. Hicret, Müslümanları, müşriklerin
zulmünden kurtarmış, İslâm'a yayılma imkânı sağlamış, böylece İslâm inkılâbının
başlanğıcı olmuştur. Bu itibârla olaydan 17 yıl sonra, Hz. Ömer'in halifeliği
esnâsında, Hz. Peygamber'in hicret ettiği yılın 1 Muharrem'i olan 16 Temmuz 622
tarihi "Hicri-Kamerî Takvim" için "takvim başı" olarak kabul edilmiştir.
Bilindiği gibi Hz. Peygamber, Mekke şehrinde doğmuştur. Yüce Allah, O'nu
burada peygamber olarak görevlendirmiştir.
I L A H I Y A T F A K Ü L T E S I I S L A M T A R I H I
B Ö L Ü M Ü
Hicret‘in islam tarihindeki yeri ve
önemi
4. MEKKE - 1
Görevinin gereği olarak, "(Önce) en yakın akrabalarını uyar." (1) âyet-i kerimesi
gereğince, yakınlarından başlamak üzere, insanları İslâm'a davet etmeye
başlamıştır. Kendilerini İslâm'a da'vet ettiği kimseler O'nu, el-Emin = güvenilir kişi
olarak tanıyorlardı. O'nun dürüstlüğü ve ahlâkî üstünlüğü üzerinde ittifak halinde
idiler. Kendisinin Allah tarafından gönderilmiş ve görevlendirilmiş Peygamber
olduğunu duyunca, O'na inanmaya ve etrafında toplanmaya başladılar.
Müslümanların sayısı günden güne artıyor ve İslâmiyet hızla yayılıyordu. Ancak
Mekke'de Kureyş kabilesinin ileri gelenleri bundan endişe duyuyor, toplum
üzerindeki hâkimiyetlerini kaybedeceklerinden korktukları için O'na engel olmaya
çalışıyorlardı.
I L A H I Y A T F A K Ü L T E S I I S L A M T A R I H I
B Ö L Ü M Ü
Hicret‘in islam tarihindeki yeri ve
önemi
5. MEKKE - 2
Bunun icin Hz. Peygamber, Mekkelilerin kendisine ve Müslümanlara karşı
takındıkları tavır karşısında, hiçbir zaman yılmadı, doğacağına kesinlikle inandığı
İslâm güneşine, başka ufuklar aramayı düşündü.
Müşriklerin, tahammülü çok ğüç olan bu zulümleri karşısında, Mekke'de
Müslümanlar korunamaz hale gemişlerdi. Bu sebeple Müslümanların Medine'ye
hicret etmeleri kararlaştırılmıştı. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.) ; "Sizin hicret
edeceğiniz yerin iki kara taşlık arasında hurmalık bir yer olduğu bana gösterildi..."
(2) diyerek, Müslümanların Medine'ye hicretlerine izin verdi.
Böylece Peygamberliğin 13'üncü yılının ilk ayı Muharrem'de (Temmuz 622)
Medine'ye hicret başlamış oldu.
Kâbe'ye yapılan senelik hac görevi, Arap yarımadasının bütün noktalarından
Arapları Mekke'ye getiriyordu.
I L A H I Y A T F A K Ü L T E S I I S L A M T A R I H I
B Ö L Ü M Ü
Hicret‘in islam tarihindeki yeri ve
önemi
6. MEKKE - 3
Hz. Peygamber, bu sefer, kendisine sığınma imkânı ve peygamberlik vazifesini
yerine getirme izni verecek bir kabile bulup, iknâ etmenin yollarını aradı. Birbiri
ardınca, yanlarına gittiği onbeş kabilenin temsilcilerinin hepsi de az çok kaba bir
şekilde kendisini geri çevirdiler.
Umudunu hiç kaybetmedi, son olarak yarım düzine kadar Medineli ile karşılaştı.
Yahudi ve Hristiyanların komşuları olan bu kişiler, Peygamberler ve ilâhi vahiyler
kavramına yabancı değillerdi, üstelik onlar, bu kutsal kitap sahiplerinin, bir
Peygamberin, son bir tesellicinin gelmesini beklediklerini de biliyorlardı. O yüzden
bu konuda başkalarından önce davranmak fırsatını kaçırmak istemediler, derhal
Hz. Muhammed'e inandılar, kendisine Medine'de diğer inananlar bulmaya
çalışacakları ve gereken desteği vereceklerine dâir söz verdiler.
I L A H I Y A T F A K Ü L T E S I I S L A M T A R I H I
B Ö L Ü M Ü
Hicret‘in islam tarihindeki yeri ve
önemi
7. MEKKE - 4
Ertesi yıl oniki kadar Medineli kendisine bağlılık yemini ettiler ve İslâm'ı öğretecek
bir öğretmen-dâvetçi istediler. Bu görevi üzerine alan Mus'ab, bu işte hayli
başarılı oldu ve bir sonraki sene Mekke'ye hac sırasında yeni müslüman olmuş,
yetmiş üç kişilik bir kafile gönderdi. Bunlar Hz. Peygamberi ve diğer Mekkeli
Müslümanları kendi şehirlerine göç etmeye dâvet ettiler, onları koruyacakları ve
kendi aile bireyleriymiş gibi bağırlarına basacakları sözü verdiler. Böylece
Müslümanların en büyük kısmı gizlice ve küçük gruplar halinde Medine'ye hicret
etti, (3) Kısa zamanda, Mekke'li Müslümanların hemen hepsi Medine'ye göç etti.
Yanlızca Hz. Ebû Bekir ile Hz. Ali'yi, Hz. Peygamber Mekke'de alıkoymuştu.
Böylece İslâmiyet Medine'de de yayılmaya başladı. Bu durum Kureyş ileri
gelenlerini daha da telâşlandırdı. Medine'nin kuvvetli bir İslâm merkezi haline
gelmesinin aleyhlerine olacağını anladılar.
I L A H I Y A T F A K Ü L T E S I I S L A M T A R I H I
B Ö L Ü M Ü
Hicret‘in islam tarihindeki yeri ve
önemi
8. MEKKE - 5
Konuyu tartışmak ve bir hal çâresi bulmak üzere "Dâru'n - Nedve" denilen yerde
toplandılar. Uzun uzun görüştüler ve tartıştılar. Sonunda kendilerine kurtuluş
yolunu
göstermekten, dünya ve ahirette mutlu olmaları için çaba harcamaktan başka bir
şey yapmayan, Peygamberimiz (s.a.s.)'i öldürmeye karar verdiler. Kendilerince
çok gizli olarak aldıkları bu karar ve plânlarından Kur'an-ı Kerimde şöyle
bahsedilmektedir; "İnkâr edenler, seni bağlayıp bir yere kapamak veya öldürmek,
ya da sürmek için düzen kuruyorlardı. Allah düzen yapanların en iyisidir." (4)
Müşriklerin bu korkunç plânlarını Cebrâil (a.s.) Peygamberimiz'e haber verdi: "Bu
gece, her zaman yatmakta olduğun yatağında yatmayacaksın, evini terk
edeceksin..." dedi.
I L A H I Y A T F A K Ü L T E S I I S L A M T A R I H I
B Ö L Ü M Ü
Hicret‘in islam tarihindeki yeri ve
önemi
9. MEDINE‘YE HICRET - 1
Böylece Hz. Peygamber'e hicret için izin verildi. Peygamberimiz Hz. Ali'yi çağırdı:
"Ben Medine'ye gidiyorum. Sen bu gece benim yatağımda yat, hırkamı üstüne
ört. Müşrikler beni yatıyor sansınlar, onlara bir şey sezdirme. Sabahleyin şu
emânetleri sahiplerine ver. Ondan sonra sen de hemen gel" dedi.
Ortalık kararınca, Kureyş'in seçme cânileri evin etrafını sardılar. Sabahleyin
evinden çıkarken hep birden saldırıp öldüreceklerdi. Hz. Ali, Rasûl-i Ekrem'in
yatağına yattı. Hz. Peygamber eline bir avuç kum alıp evini çeviren müşriklerin
üzerine saçtı.
Saçılan kum taneleri, cânilerden her birine isâbet etmiş, hepsi de derin bir uykuya
dalmışlardı. Peygamberimiz (s.a.s.) "Yâ-sin " Süresi'nin şu anlamdaki âyetini
okuyarak aralarından geçip gitti: "Biz onların önlerine ve arkalarına birer sed
çektik, böylece gözlerini perdeledik. Onlar artık elbette görmezler." (5)
I L A H I Y A T F A K Ü L T E S I I S L A M T A R I H I
B Ö L Ü M Ü
Hicret‘in islam tarihindeki yeri ve
önemi
10. MEDINE‘YE HICRET - 2
Rasûlü Ekrem gece evinden ayrıldıktan sonra Kabe'yi tavaf etti. Sonra doğduğu
yerden ayrılış hüznünü ifade eden şu sözleri söyledi. "Ey Mekke! Sen Allah
katında yeryüzünün en hayırlı ve en bana sevimli yerisin. Eğer çıkmak zorunda
bırakılmasaydım senden ayrılmazdım." (6) Ertesi gün öğle sıcağında Hz. Ebû
Bekir'in evine vardı. Allah'ın emriyle beraber Medine'ye hicret edeceklerini
bildirdi.
Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (s.a.s.), Hz. Ebû Bekir'le birlikte Mekke'den
çıkıp, Sevr Dağı'na gelerek oradaki mağarada saklandılar. Kureyş'in araması
bitinceye kadar, üç gün üç gece mağarada kaldılar. Hz. Peygamber'i ve Ebû
Bekir'i arayanlar, iz sürerek nihâyet Sevr'deki mağaranın ağzına kadar geldiler.
Ayak sesleri ve konuşmaları içeriden duyuluyordu.
I L A H I Y A T F A K Ü L T E S I I S L A M T A R I H I
B Ö L Ü M Ü
Hicret‘in islam tarihindeki yeri ve
önemi
11. MEDINE‘YE HICRET - 3
Hz. Ebû Bekir, başını kaldırdığı zaman onların ayaklarını görmüş ve heyecanla:
"Ya Resûlâllah, eğilip baksalar, bizi görecekler" demişti, bunun üzerine
Peygamber Efendimiz: "Korkma, Allah'ın yardımı bizimledir. (7) İki yoldaş ki,
üçüncüsü Allah'tır, hiç endişe edilir mi?" buyurdu.(8)
Takipçiler Sevr dağına henüz çıkmadan, bir örümcek mağaranın ağzına ağ
örmüş, bir çift beyaz güvercin yuva yapıp yumurtlamıştı. Bu durumda Kureyşliler,
mağaranın içine bakmanın ahmaklık olacağını düşünerek bırakıp gittiler.
Resûlüllah'a ilk vahiy Hîra (Nûr) dağındaki mağarada gelmişti. Hiradaki mağara
ile Serv'deki mağara arasında geçen müddet, Hz.Peygamberin, Peygamberlik
hayatının Mekke devrini teşkil etmişti.
I L A H I Y A T F A K Ü L T E S I I S L A M T A R I H I
B Ö L Ü M Ü
Hicret‘in islam tarihindeki yeri ve
önemi
12. MEDINE‘YE HICRET - 4
Sevr dağındaki mağaradan başlayan hicret ise, Mekke devrinin sonu, Medine
devrinin başlanğıcı olmuştur.(9) Hicret yolculuğunda Peygamberimiz, iki önemli
takiple karşılaştı. Müdliçoğullarından Surâka, Kureyş'in ilân ettiği mükâfatı ele
geçirmek hevesiyle, kendi bölgelerinden geçmiş olan hicret kafilesini tâkibe
koyuldu. Atını dörtnala sürerek Resûlûllah'a ve arkadaşlarına yaklaştığı sırada atı
sürçüp kapaklandı. Kendisi de yere yuvarlandı. Yeniden atına binip koşturdu. Tam
yaklaştığı sırada atının ön ayakları kuma saplandığı için, yine düştü. Atını zorlukla
kurtardı.
Surâka'nın morali iyice bozulmuştu. Hz. Peygamber'den özür diledi. Yazılı bir
emanname alarak geri döndü, diğer takipçileri de "ben aradım, boşuna
yorulmayın, bu tarafta yok" diyerek geri çevirdi. Eslemoğullarından Büreyde de,
Kureyş'in ilân ettiği mükâfatı alabilmek için Resûlüllah'ı tâkibe başlamıştı. Fakat
ilk görüşte yanındakilerle birlikte müslüman oldu. Daha sonra başındaki beyaz
sarığı çözerek mızrağının ucuna bağladı; "sizin gibi şanlı bir kafile bayraksız
gitmez. İzin verirseniz ilk alemdârınız olayım" diyerek tâ Kubâ Köyü'ne kadar bu
şanlı Kâfileye bayraktarlık yaptı.
I L A H I Y A T F A K Ü L T E S I I S L A M T A R I H I
B Ö L Ü M Ü
Hicret‘in islam tarihindeki yeri ve
önemi
13. MEDINE‘YE HICRET - 5
Hz. Peygamber'in yola çıktığı Medine'de duyulmuştu. Bu yüzden Medineliler,
Rasûl-i Ekrem (s.a.s.)'i karşılamak üzere her sabah şehir dışına çıkıp
bekliyorlardı. 12 Rabîulevvel Pazartesi günü yine öğleye kadar beklemişler, sıcak
bastırınca ümitlerini kesip dönmüşlerdi. Bu esnâda bir iş için evinin çatısına çıkan
bir Yahûdi, bir kafilenin uzaktan gelmekte olduğunu gördü ve yüksek sesle:
"İşte günlerdir yolunu beklediğiniz devletli geliyor "diye haykırdı. Medineliler, bir
bayram sevinci içinde yollara döküldüler.
Hz. Peygamberi Medine'ye yaya yürüyüşle 1 saat uzaklıkta Kubâ köyünde
karşıladılar. Peygamberimiz burada, Amr b. Avf oğulları'nda 14 gece misâfir kaldı.
Bu esnâda Kur'an-ı Kerim'de "takvâ üzere yapıldığı" bildirilen Kubâ Mescidini binâ
etti ve burada namaz kıldı. (10)
I L A H I Y A T F A K Ü L T E S I I S L A M T A R I H I
B Ö L Ü M Ü
Hicret‘in islam tarihindeki yeri ve
önemi
14. MEDINE‘YE HICRET - 6
Hz. Peygamber'den 3 gün sonra tek başına yola çıkmış olan Hz. Ali de gündüzleri
gizlenip, geceleri yürüyerek, Kubâ'da iken kafileye yetişti.
14 gün sonra, bir Cuma günü Peygamberimiz devesine bindi. Karşılamağa
gelenlerle muhteşem bir alay içinde Medine'ye hareket etti. Yolda "Sâlim b.
Avfoğulları"na ait "Rânûna Vâdisi"nde öğle vakti oldu. Hz. Peygamber, burada
arka arkaya iki hutbe okuyarak ilk cuma namazını kıldırdı. Bu ilk cuma
hutbesinde, Sevgili Peygamberimiz, İslâm'ın bazı temel prensiplerine temas ettiği
için, burada nakletmeyi faydalı görüyorum; Rasûl-i Ekrem, birinci hutbeye Allah'a
hamd ve senâ ederek başladı ve şöyle devam etti:
"Ey insanlar, ölmeden önce Allah'a tevbe ediniz, fırsat elde iken iyi işlere koşunuz.
Allah'ı çok anmak, gizli ve âşikar çok sadaka vermek suretiyle O'nunla aranızdaki
bağı kuvvetlendiriniz. Böyle yaparsanız, rızıklandırılır, yardım görürsünüz,
kaçırdıklarınızı tekrar elde edersiniz."
I L A H I Y A T F A K Ü L T E S I I S L A M T A R I H I
B Ö L Ü M Ü
Hicret‘in islam tarihindeki yeri ve
önemi
15. MEDINE‘YE HICRET - 7
Biliniz ki, Cenâb-ı Hak, içinde bulunduğum yılın bu ayında, bugün şu bulunduğum
yerde cuma namazını kıyâmete kadar, üzerinize farz kıldı. Hayâtımda veya benden
sonra -âdil veya zâlim- bir imamı olduğu halde önemsiz gördüğü veya inkâr ettiği için,
kim bu namazı terkederse, Allah onun iki yakasını bir araya getirmesin ve hiçbir işine
hayır vermesin. Biliniz ki, böylesini, tevbe etmedikçe, ne namazı, ne zekâtı, ne haccı,
ne orucu, ne de herhangi bir iyiliği Allah katında bir değer taşır. Ancak, kim tevbe
ederse Allah tevbesini kabul eder. (11)
Ey insanlar, âhiret için azık hazırlayıp önceden gönderin. Hepiniz ölecek ve sürünüzü
çobansız bırakacaksınız. Sonra Rabbiniz
-arada tercüman veya perdedâr olmaksızın- bizzat:
-Sana benim peygamberim gelip haber vermedi mi? Ben sana mal vermiş, ihsanda
bulunmuştum. Sen bunlardan âhiretin için ne gönderdin, diye soracaktır. O kimse
sağına, soluna bakacak, hiçbir şey göremeyecek. Sonra önüne bakacak, orada
cehennem'i görecek. Öyleyse yarım hurma ile de olsa, kendini ateşten korumaya gücü
yeten, bunu yapsın.
I L A H I Y A T F A K Ü L T E S I I S L A M T A R I H I
B Ö L Ü M Ü
Hicret‘in islam tarihindeki yeri ve
önemi
16. MEDINE‘YE HICRET - 8
Buna gücü yetmeyen, bâri güzel sözle kendini kurtarsın. Çünkü bir iyiliğe 10'dan
700 katına kadar sevap verilir. Allah'ın selâm ve rahmeti üzerinize olsun". Hz.
Peygamber, birinci hutbeyi böylece bitirdikten sonra, ikinci hutbede de şunları
söylemiştir:
"Hamd Allah'a mahsustur. O'na hamdeder, ondan yardım dileriz. Nefislerimizin
şerlerinden ve kötü işlerimizden Allah'a sığınırız. Allah'ın hidâyet verdiğini kimse
saptıramaz. O'nun saptırdığını da kimse doğru yola koyamaz.
Allah'tan başka ilâh olmadığına şahâdet ederim. O birdir, eşi, ortağı ve benzeri
yoktur. Sözlerin en güzeli, Allah Kitabı (Kur'an-ı Kerim) dir. Allah'ın, kalbini Kur'an
ile süslediği, küfürden sonra İslâm'a soktuğu, Kur'an-ı, diğer sözlere tercih eden
kimse felâh bulup kurtulmuştur.
Allah'ın sevdiğini seviniz. Allah'ı bütün kalbinizle (can ve gönülden) seviniz. Allah
kelâmı Kur'an'dan ve zikrinden usanmayınız. Allah'ın kelâmına karşı kalbiniz
katılaşmasın.
I L A H I Y A T F A K Ü L T E S I I S L A M T A R I H I
B Ö L Ü M Ü
Hicret‘in islam tarihindeki yeri ve
önemi
17. MEDINE - 1
Yalnız Allah'a kulluk edip, ibâdetinizde Ona hiçbir şeyi ortak yapmayınız. Ondan
hakkıyla sakınınız. Yaptığınız iyi şeyleri dilinizle doğrulayınız. Aranızda Allah'ın rahmet
ve merhametiyle sevişiniz. Allah'ın selamı ve rahmeti üzerinize olsun"(12) Cuma
namazından sonra Hz. Peygamber (s.a.s.), Medine'ye hareket etti. Medine, tarihinin en
önemli gününü yaşıyordu. Halk, bayram sevinci içinde, Kubâ'dan itibâren yolu, iki
taraflı doldurmuştu. Rasûl-i Ekrem'in anne tarafından akrabası olan Neccâroğulları,
O'nu karşılamaya gelmişlerdi. Ensâr'ın ileri gelenleri O'na yaklaşarak:Ey Allah'ın
Resûlü! İşte evlerimiz, işte mallarımız, işte canlarımız emrinize hazır" dediler.
Peygamberimiz, onları taltif ve gönüllerini hoş ederek yoluna devam etti. Tam şehre
gireceği sırada kalabalık o dereceyi bulmuştu ki kadınlar, damların üzerine çıkarak
şöyle şiir söylüyorlardı:
"Veda tepesinin sırtlarından ay doğdu üstümüze, Allah'a davet eden bulundukça
şükretmek vacip oldu bize."
Küçük kızlar def çalarak şenlik yapıyorlar ve şu şarkıyı terennüm ediyorlardı:
"Biz Neccâr oğullarının kızlarıyız, Ne mutlu bize Muhammed'in komşularıyız."(13)
I L A H I Y A T F A K Ü L T E S I I S L A M T A R I H I
B Ö L Ü M Ü
Hicret‘in islam tarihindeki yeri ve
önemi
18. MEDINE - 2
Medine halkı, Resûlüllah (s.a.s.)'in gelişinden duyduğu sevinci, hiçbir şeyden
duymamıştı. Herkes Peygamber Efendimizi, kendi evinde misafir etmek istiyor,
"Ey Allah'ın Rasûlü, bize buyurunuz..." diyerek deveyi durdurmak istiyorlardı. Hz.
Peygamber ise, kimseyi gücendirmemek için devesini serbest bırakmıştı.
"Siz deveyi kendi haline bırakınız. O memurdur, emrolunduğu yere gider" diyerek
dâvet edenlerden izin istiyordu. Nihâyet deve, halen "Mescidü'n-Nebi"nin
bulunduğu boş arsada çöktü, Rasûlüllah (s.a.s.) inmedi. Deve kalkarak birkaç
adım gittikten sonra geri dönüp ilk çöktüğü yere yeniden çöktü, bir daha
kalkmadı. Hz. Peygamber, devenin üzerinden inerek:
"Akrabamızdan en yakın kimin evi?" diyerek etrafındakilere sordu. Hâlid b. Zeyd:
"İşte evim, işte kapısı, buyurunuz Yâ Rasûlâllah..." diyerek, Rasûl-i Ekrem'i dâvet
etti.
I L A H I Y A T F A K Ü L T E S I I S L A M T A R I H I
B Ö L Ü M Ü
Hicret‘in islam tarihindeki yeri ve
önemi
19. MEDINE - 3
Efendimiz böylece Hz. Halid'in misafiri oldu. Bu misâfirlik, "Mescidü'n-Nebi" nin
inşaatı tamamlanıncaya kadar yedi ay devam etti.
Rasûlüllahın hicreti Peygamberliğin 13'üncü yılında, 12 Rabiulevvel de olmuştur.
Bu tarih, aynı zamanda Peygamber Efendimizin 53'üncü doğum
yıldönümüdür. Hicretle, 23 yıl süren peygamberlik devrinin 13 yıllık "Mekke
Devri" sona ermiş, 10 yıllık "Medine Devri" başlamıştır.(14)
Hz. Peygamber (s.a.s.), Medine'ye geldiklerinde, burada yaşayan yabancılarla,
dayanışma temeli üzerine bir antlaşma imzalamıştı. Bu antlaşma, İslâm Dininin
Müslüman olmayan topluluklarla barış içinde yaşamaya ve onlarla dâima iyi
ilişkiler içinde olmaya ne kadar önem verdiğini göstermektedir. Yine Sevgili
Peygamberimiz, Mekke'den gelen göçmenlerle Medine'li Müslümanlar, yani
"Muhacirler" ile "Ensar" arasında kardeşlik kurmuştu.
I L A H I Y A T F A K Ü L T E S I I S L A M T A R I H I
B Ö L Ü M Ü
Hicret‘in islam tarihindeki yeri ve
önemi
20. MEDINE - 4
Bu kardeşlik esasına göre, Medine'li Müslümanlar mallarının yarısını göçmen
kardeşlerine vermişlerdi ki, tarihte bu dayanışma ve yardımlaşmanın bir benzerini
daha göstermek mümkün değildir. Böylece, Medine şehrinde ilk İslâm topluluğu,
kardeşlik ve dayanışma temelleri üzerine oluşmaya başlamıştır.
Böylece Hicret, ilk Müslümanların, sıkıntılı günlerden kurtulmalarına ve kardeşlik
esası üzerine kurulan toplum hayatına kavuşmalarına vesile olmuştur.
Ayrıca İslâmiyet, Mekke şehri hudutları dışına Hicret'le taşmış ve bu güneş,
dünyaya Medine ufuklarından yayılmıştır.
Yazımı "HİCRET" başlıklı aşağıdaki şiirle bitirmek istiyorum:
I L A H I Y A T F A K Ü L T E S I I S L A M T A R I H I
B Ö L Ü M Ü
Hicret‘in islam tarihindeki yeri ve
önemi
21. HICRET - 1
Mekke'yle Medine arası yollar; Çizik çizik, hasret arası yollar. Vardığı her
nokta yine başlangıç; Gitgide Allah'a varası yollar. Mekke'yle Medine arası
yollar.
Bu çıplak yollarda ne in, ne de cin, Yalnız iki çift nurdan güvercin. Bunlar iki
dostun ayakları ki, Yolları göklere bağlayan perçin. Bu çıplak yollarda ne in, ne
de cin.
I L A H I Y A T F A K Ü L T E S I I S L A M T A R I H I
B Ö L Ü M Ü
Hicret‘in islam tarihindeki yeri ve
önemi
22. HICRET - 2
Hicret, yurtdışında aranan destek Dâvâ sahibine öz yurdu köstek; Merkezi
dışardan sarmaktır murad, Merkezi çevreden fethidir istek. Hicret, yurtdışında
aranan destek.
İnsan kaçar, ufuk kaçar beraber, Ufukta, varılmaz gâyeden haber. O ki,
eteğinde, ufuk ve gâye, O ki, Gaye -İnsan, Ufuk- Peygamber. İnsan koşar,
ufuk kaçar beraber.
I L A H I Y A T F A K Ü L T E S I I S L A M T A R I H I
B Ö L Ü M Ü
Hicret‘in islam tarihindeki yeri ve
önemi
23. HICRET - 3
Ayakta, Medine Müslümanları, İslâm'ın "Yardımcısı" kahramanları... Rasûller
Rasûlü uğruna fedâ Malları, canları, hânümanları... Ayakta, Medine
Müslümanları. (15)
SÜKRÜ ÖZBUGDAY
I L A H I Y A T F A K Ü L T E S I I S L A M T A R I H I
B Ö L Ü M Ü
Hicret‘in islam tarihindeki yeri ve
önemi
24. KAYNAKCA - 1
I L A H I Y A T F A K Ü L T E S I I S L A M T A R I H I
B Ö L Ü M Ü
Hicret‘in islam tarihindeki yeri ve
önemi
25. KAYNAKCA - 2
8- El-Buhâri; 4/263; Tecrid-i Sarih ter cemesi, 10/119 (Hadis No: 1557) 9-
İrfan YÜCEL, Peygamberimizin Ha yatı, D.İ.B. Yayınları, Ankara
1998 s:88-94. 10- Tevbe, 108. 11- İbn-i Mâce, Sünen, C. 1, S. 343.
(Hadis No: 1081) 12- İbn-i Hişâm, 2/147. 13- Mevlânâ Şiblî, Asr-ı Saâdet,
Terc. Ö. Rıza Doğrul, İst. 1973, C. 1, s. 203. 14- YÜCEL, a.g.e, 98, 99,
100. 15- Necip Fâzıl KISAKÜREK
Kaynak: Diyanet dergisi, Sayı 103, 1999
I L A H I Y A T F A K Ü L T E S I I S L A M T A R I H I
B Ö L Ü M Ü
Hicret‘in islam tarihindeki yeri ve
önemi
26. 113 Barksdale Professional Center
Newark DE-19711-3258 U.S.A.
phone +13022619241
email info@iluniversitesi.com
I L A H I Y A T F A K Ü L T E S I I S L A M T A R I H I
B Ö L Ü M Ü