1. Prof. Dr. Ali Osman Öncel
stanbul Üniversitesi, Jeofizik Mühendisli i Ö retim Üyesiİ ğ ğ
https://www.facebook.com/deprembilimi
http://seismology.pbworks.com/ http://www.slideshare.net/oncel/
https://www.youtube.com/user/aliosmanoncel
İSTATİSTİKSEL SİSMOLOJİ - Prof. Dr. Ali Osman ÖNCEL
7. İSTATİSTİKSEL SİSMOLOJİ - Prof. Dr. Ali Osman ÖNCEL
Aşağıda verilen sorulardan üçünü cevaplayınız.
1.Gutenberg-Richter Bağıntısı Nedir?
2.İllere Göre (Sakarya – Samsun) Deprem Etkinliği
Neden Değişir?
3.WWSSN Neyi Kısaltılmışıdır?
4.Deprem Etkinliğine Etki Eden Parametreler Nelerdir?
5.Deprem Katalogu Nedir? Kaç Türlü Deprem Kataloğu
Vardır?
6.Gözlem Süresi Aşağıda Verilen Aralık İçin Nedir?
01.01.1915 - 31.12.2014
01.01.1965 - 31.12. 2014
8.
9. Principal earthquake zones and explosive
volcanoes
‘Ring of Fire’
S. E. Asia
Caribbean
Mount
St. Helens
1980
Montserrat
1995-present
Toba 73ka
Pinatubo 1991
Tambora 1815
Aitapei
1998
Alaska 1964
Northridge 1994
Loma Prieta 1989
Chile 1960
Izmit 1999
Lisbon
1755
Tangshen
1976
Tokyo 1923
Kobe 1995
Tropical cyclone zones
Bhuj 2001
Taiwan 1999
Columbia 1999
Venezuela 2000
Hurricane Mitch
1999
Source
Deprem Tehlikesi:Uzaysal Değişimi
Deprem Riski Nasıl Değişiyor?
11. Doğal afetler bağlı global tehlike ve zarar
Deprem Riski ve Afet İstatistiği
12. Tahmin edilen kayıp > son
binyıl içinde 8 milyon kişi
depremde öldü
20th
yüzyılda 2 milyon ölü
1990-1999 maliyeti US $
215 milyar
40’dan fazla ülke büyük
yıkıcı deprem tehdidi
altındadır
100'ü aşkın yerde, bir yıl
içinde ciddi bir deprem
(M>6) olma potansiyeli var
Source: USGS
M Yıllık
Ortalama
Çok büyük M>8 1
Büyük 7-7.9 17
Kuvvetli 6-6.9 134
Orta 5-5.9 1319
Hafif 4-4.9 13,000 est
Küçük 3-3.9 130,000 est
Çok küçük 2-2.9 1,300,000 est
Deprem Riski ve Kayıp İstatistiği
13. Deprem Riski
$ RİSK = Sismik Tehlike x Hasar Görebilirlik x Etkilenme x $ Maliyet
(Unesco)
Deprem Riski
$ RİSK = Sismik Tehlike x Hasar Görebilirlik x Etkilenme x $ Maliyet
(Unesco)
Deprem Riskinde Neredeyiz?
14. YıllıkAşılmaOlasılığı
Sismik Tehlike, Hasar Görebilirlik, Etkilenme ve Maliyet
Aşılma olasılığı, M büyüklüğünde ki depremin
bir X noktasında oluşma olasılığıdır.
Deprem Riski Eğrisini Anlamak?
15. tehlike etkilenme risk
Istanbul yüksek yüksek yüksek
Sismik Risk
Tehlike * Etkilenme
Toronto düşük yüksek orta
Tokyo yüksek düşük orta
Deprem Riski ve Megaşehirler
Kentsel Risk Yönetimi Eğitiminin amacı ülkemizde yerleşim ve yapılaşma sürecinde uygulanması gerekli esasları, özellikle Riskli Yer ve Yapıların belirlenmesinde takip edilmesi gerekli çağdaş jeofizik yöntemler hakkında yöneticilerin, mühendislerin, vatandaşların bilgilendirilmesini sağlayacak eğitim paketidir.
Jeofizik Mühendisliği açısından Kentsel Riskin Tanımı ve Kentsel Yenilenmede Uygulanması gerekli Jeofizik Mühendisliği uygulamalarının tanıtılmasını amaçlamaktadır. Ülkemizde Kentsel Dönüşümün en temel nedeni -deprem odaklı riskin azaltılmasıdır. Çünkü ülkemizin ve özellikle İstanbul’un beklenen büyük deprem riski altında olmasına bağlı olarak yapılan deprem senaryolarında ortaya çıkacak afetin faturasını ülkemizin kaldıramayacağı gerçeğinin anlaşılmış olmasından kaynaklı olarak Kentsel Yenilenme kararı yasalaşmıştır.
Ülkemizde deprem sonrası müdahale çalışmaları kapsamında AFET eğitimi verilmektedir, ve ülkemiz AFETE müdahale konusunda marka olma yolunda çok önemli adımlar atmıştır. Özellikle Van depremi sonrasında yapılan müdahale ve deprem sonrası yapılaşmada ortaya konan performansa bağlı olarak yapılan değerlendirmelerin genel olarak olumlu olması afet mühendisliği konusunda önemli mesafe alındığını göstermektedir. Fakat insanların afete maruz bırakılmaması, evsiz kalanların, insanların ölmemesi ve sakat kalmaması için RİSK Mühendisliği çalışmalarının yapılması çok daha önemlidir. Kentsel Dönüşüm Yasası Risk Mühendisliği çalışmalarını önceleyen devrim niteliğinde atılmış önemli bir adımdır.
Kentsel Risk Yönetimi eğitimi beş aşamadan oluşmaktadır. Kısaca bunlara değinmek gerekirse aşağıda açıklamaları özet olarak verilecektir.
Bilinç: Risk ile ilgili olarak bilgilendirme ve daha büyük kayıpları önlemek için yapılacak küçük adımların ve katkıların yararlı olacağı hususunda bilgi verilmesi çalışmasıdır.
Değişim: Riskin değişimine etki eden faktörlerin anlatılması ve toplam riskin oluşmasında farklı faktörlerin nasıl etki ettiği hususunda bilgi verilmesini amaçlamaktadır.
İnsan: İnsanlarda bir talep oluşturulması ve riskin azaltılması hususunda katkı vermeye istekli olacak düzeye çıkarılması durumunda çok az maliyetle büyük kayıpların önlenmesine altlık oluşturulacak taban veri bankasının oluşturulmasıyla alakalı bir çalışmayı kapsar.
Yapı: Riskli Yapıların Belirlenmesi Kentsel Dönüşüm Yasalarında yapılması gerekli çalışmadır. Yapıların incelenmesinde öncelikli hedef yapılara zarar vermeyecek ve mevcut durumunu inceleme sürecinde olumsuz etkilemeyecek tekniklerin kullanılması gerekir. Yapıların risk amaçlı incelenmesinde Yapı Dostu Mühendislik çalışmalarının yapılmasıyla alakalı bilgilendirmeyi amaçlamaktadır.
Yapılaşma: Yapılaşmaya uygun alanların seçilmesi çalışmalarının yapılmasında Yer Dostu Mühendislik uygulamalarının yapılması hususunda bilgi verilmesi hedeflenmektedir. Meydana gelen risklerin veya afetin sebebi yapılaşmaya uygun olmayan yerlerin imara açılması olduğu bilinen bir gerçektir. Heyelan sahalarının, deprem üretecek aktif kırıklara çok yakın alanların, depremde açığa çıkan deprem dalgalarını büyütecek pasif kırıklar üzerinde yapılaşmanın olması ülkemizde bir deprem sonrasında kayıpların büyüten en önemli faktördür.
Kentsel Risk Yönetimi eğitimi beş aşamadan oluşmaktadır. Kısaca bunlara değinmek gerekirse aşağıda açıklamaları özet olarak verilecektir.
Bilinç: Risk ile ilgili olarak bilgilendirme ve daha büyük kayıpları önlemek için yapılacak küçük adımların ve katkıların yararlı olacağı hususunda bilgi verilmesi çalışmasıdır.
Değişim: Riskin değişimine etki eden faktörlerin anlatılması ve toplam riskin oluşmasında farklı faktörlerin nasıl etki ettiği hususunda bilgi verilmesini amaçlamaktadır.
İnsan: İnsanlarda bir talep oluşturulması ve riskin azaltılması hususunda katkı vermeye istekli olacak düzeye çıkarılması durumunda çok az maliyetle büyük kayıpların önlenmesine altlık oluşturulacak taban veri bankasının oluşturulmasıyla alakalı bir çalışmayı kapsar.
Yapı: Riskli Yapıların Belirlenmesi Kentsel Dönüşüm Yasalarında yapılması gerekli çalışmadır. Yapıların incelenmesinde öncelikli hedef yapılara zarar vermeyecek ve mevcut durumunu inceleme sürecinde olumsuz etkilemeyecek tekniklerin kullanılması gerekir. Yapıların risk amaçlı incelenmesinde Yapı Dostu Mühendislik çalışmalarının yapılmasıyla alakalı bilgilendirmeyi amaçlamaktadır.
Yapılaşma: Yapılaşmaya uygun alanların seçilmesi çalışmalarının yapılmasında Yer Dostu Mühendislik uygulamalarının yapılması hususunda bilgi verilmesi hedeflenmektedir. Meydana gelen risklerin veya afetin sebebi yapılaşmaya uygun olmayan yerlerin imara açılması olduğu bilinen bir gerçektir. Heyelan sahalarının, deprem üretecek aktif kırıklara çok yakın alanların, depremde açığa çıkan deprem dalgalarını büyütecek pasif kırıklar üzerinde yapılaşmanın olması ülkemizde bir deprem sonrasında kayıpların büyüten en önemli faktördür.
Deprem tehlike olarak küresel bir sorundur ve bu nedenle dünya çapında tecrübe ve mücadele edilmesi açısından, ülkemizde ki deprem sorununu ulusal ve kendi sınırlarımız içersinde bir sorun olarak algılamamız yanlış olur. Yıkıcı ve büyük depremler görüldüğü gibi yalnız ülkemizde değil, dünyanın her yerinde hem olmakta hem de olması beklenmektedir. Bunun nedeni üzerinde yaşamış olduğumuz yerin dinamik ve sürekli gerilmesidir. Gerilmenin yükseldiği ve yerin dayanımlarını zorladığı ya da yendiği yerlerde gerilme açığa çıkmakta ve buda deprem olarak adlandırılmaktadır.
Büyüklüğü: Depremleri nasıl ifade edebiliriz. Mesela çıkan enerji ve büyüklüğü değişik şekillerde belirlenmektedir. Büyüklük belirlenmesinde ki yöntem ve veri tabanında ki farklılıklar belirlenmiş büyüklükler arasında farklara neden olur. Sonuçta büyüklükler arasında ilişkiler bilindiğinde, hangi büyüklükte belirlendiğinin önemi yoktur, ve tek bir büyüklük ile ifade edilmesi için dönüşüm bağıntıları kullanılır.
Nerede: Bir büyük deprem olduktan sonra yerinin hemen belirlenmesi dünya çapında deprem istasyonları tarafından yapılmaktadır. Yeri ile ilgili olarak ortaya çıkan farklar genelde depremin olmuş olduğu yerde ki istasyon sayısına hem de olduğu yerle ilgili kabuk yapısının hangi düzeyde bilindiğine bağlıdır. Genelde, ilk belirlemelerde dünya çapında hız modelleri kullanılmakta ve depremin yeri 5 km hata sınırları içersinde bilinebilmektedir. Tabi ki yerin hız yapısının çok doğru ve depremin olduğu yeri tam olarak temsil etmemesi halinde bu hatalar depremin derinliği için 10 km civarında olabilmektedir.
Şiddeti: Depremin şiddeti SHAKE MAP teknolojisi ile verilebilmektedir ve bu teknoloji ülkemiz depremleri içinde uygulanmaya başlanmıştır. Genelde yerin büyütmesine bağlı olarak şiddetin dağılımı verilmektedir. Demek istediğim şiddet kaybın bir fonksiyonu olarak hemen verilmemekte, şiddet yerin ya da zeminin olan depreme karşı göstermiş olduğu tepkinin fonksiyonu cinsinden verilmektedir.
Ne zaman: Depremlerin büyüklüklerine göre zaman içersinde yinelenme periyodu verilmektedir fakat bu depremin hangi yıl içersinde olacağını gösteren özel ve kesin bir tarih olarak verilmemektedir.
Ne kadar çok: Bir büyük depremin tekrarlanma aralığı küçükse o depremin olduğu yerde olma frekansı diğer bölgelere kadar fazladır. Mesela, Japonya’da Levha için büyük depremler 1000 yılda ortalama tekrarlama özelliği gösterirken, Levha Sınırlarında olan depremler 100 yılda ortalama tekrarlama göstermektedir.
Doğal afetlerin meydana geliş sayılarına bakıldığında ve karşılaştırıldığında ilk sırayı depremler almaktadır. Doğal afetlere bağlı olarak ekonomik kayıpların yıllara bağlı değişimine bakıldığında ise bu miktarın hızla arttığı görülmektedir. Mesela, 1960’da yaklaşık 4 milyar olan kayıp, 1990 yılında 12 milyar üzerine çıkmıştır. Fakat bu miktar, 1990-1999 yılı için 215 milyar dolarak hesaplanmıştır. Bunun nedeni hem hızla nüfusun artması hem de hızlı ve kontrolsüz kentleşme olarak düşünülebilir.
Depremlerin yıllık sayısal ortalamaları büyüklüklerine göre verilmiş ve bunlara bakıldığında yılda hasar üretebilecek (M>6) depremlerin sayısı yılda 150 civarındadır. Son 100 yılda gelen depremler ile son 1000 yılda gelen depremlerin sayısı karşılaştırıldığında, her gecen gün depremin dünya çapında felaket olarak etkisini arttırdığı görülmektedir.
Kayıpların artmasında ki faktörler oldukça farklı ve birbiriyle ilişkilidir.
Tehlike: Mesela, depremin büyüklüğü tehlikeyi gösterir ve bununla ilgili yapılacak olanlar bu tehlikenin büyüklük parametrelerinin doğru olarak belirlenmesidir. Mesela, tekrarlanma frekansı ve depremin büyüklük parametrelerinin (büyüklük ve derinlik) en doğru şekilde belirlenmesidir. Buna bağlı olarak olacak bir depreme bağlı olarak, kentsel alanlarda ki zeminlerin büyütmesinin doğru şekilde belirlenmesi için yapılacak çalışmalar arasındadır.
Etkilenme: Depremde yapıların etkilenme derecesi ve sekli hem insan hayati hem de yapısal hasarla ilişkilidir. Bu nedenle etkilenme (exposure) çok boyutludur. Bu nedenle, yapıların etkilenme riskinin ya da hasar görebilme derecesinin belirlenmesi, tehlikenin büyüklüğüne göre yeniden güçlendirme teknikleri ile etkilenme azaltılabilir.
Maliyet: Yapıların dayanımları ile orantılıdır. Yapıların dayanımlılığı, insan kayıplarının da çok olmasına neden olacağı için çok önemlidir. Bu nedenle, depreme dayanımlı bina sayılarının artması kayıpları azaltacak çok önemli bir hazırlanma biçimidir. Buda zaten Kentsel Dönüşüm olarak bilinmekte ve kentlerin depremde ayakta duracak şekilde yeniden yapılandırılması anlamına gelmektedir.
Yıllık oluşma olasılığı bir bölgenin deprem etkinliği ve etkilenme riski altında ki zeminin büyütmesine bağlıdır. Daha aktif bölgelerde aşılma olasılığı daha yüksektir, ve bunun büyütülmesi (RISK) yapının dayanımı ya da yapının hasara görebilme yeteneği ile ilişkilidir.
Sismik tehlike olacak depremin büyüklüğü ve zeminlerde meydana getireceği sarsıntı (şiddet) ile ilişkilidir. Risk ise tehlikeye bağlı olarak etkilenme derecesine bağlı olarak değişir. Mesela, M7 büyüklüğünde bir depreme (tehlikeye) karşı kentsel tepkiler (etkilenme) farklı olabilir. İstanbul için risk Yüksek olarak tahmin edilebilirken, Tokyo için etkilenme Orta olabilir. Mesela, Tehlikesi düşük olan Toronto’da etkilenme yüksek olabildiğinde, sonuç olarak Tehlikesi büyük olan Tokyo şehri ile RISK açısından karşılaştırılabilir.
RISK Tehlikenin Fonksiyonu olduğu kadar, Kentin depreme tehlikesine karşı hazırlanma şekline ve düzeyine bağlı olarak değişir.
Deprem Tehlikesinin belirlenmesine bir örnek olarak Kanada ve civarında yerin ivme dağılımları haritası verilmiştir. Bu haritaların sürekli güncellenmesi, yeni verilerle ve yöntemlerle yenilenmesi gerekir.
Nüfus dağılımı riskin yüksek olduğu yerleri gösterir ve bu nedenle nüfus dağılımlarının artması risk beklentisi yükseltir.
Sonuç olarak, tehlike ve nüfusun birbirleri ile ilişkilendirilmesi ile RISK dağılımı belirlenir. Yüksek nüfuslu ve yüksek risk yerler RISKIN en yüksek olması beklenen bölgelerdir. RISKIN azaltılması, deprem tehlikesine uygun yapılanma ve insanlarda ki deprem bilinicinin iyi şekilde oluşturulması ile azaltılabilir.