3. okul çağı
çocuk ve
gençlerde
zayıflık ve
şişmanlık
demir
yetersizliği
anemisi
vitamin
yetersizlikleri
iyot
yetersizliği
hastalıkları
diş
çürükleri
0-5 Yaş
Grubu
Çocuklarda
büyüme
ve
gelişme
geriliği
demir
yetersizliği
anemisi
raşitizm
7.
YAŞ BMI
15-19 yaş grubundaki
kadınlar için;
22.5
40-49 yaş grubu için;
30.7
Ortalama BMI yaşla birlikte hızlı bir şekilde artmaktadır.
8. Kronik enerji yetersizliğini tanımlamak için yetişkinlerde Beden Kütle
İndeksi (BKİ) kesişim noktası (cut-off) <18.5 kg/m2 kriter olarak
alınmaktadır. Türkiye'de yetişkin kadınlarda kronik-enerji yetersizliği
önemli bir sorun olarak görünmemektedir (TNSA, 2008).
TÜİK (2010) Sağlık Araştırması verilerine göre 15 yaş ve üzeri
bireylerde:
Kronik enerji yetersizliği
TÜİK(2010)
Zayıflık
Kadınlarda: %5.9 Erkeklerde %3.5
TOPLAMDA
%4.7
9.
Ülkemizde demir yetersizliği anemisi önemli bir
halk sağlığı sorunudur. Yapılan çeşitli araştırmalarda
elde edilen sonuçlara göre; Türkiye’de genel olarak
0-5 yaş grubu çocukların ortalama %50’sinde, okul
çağı çocuklarının %30’unda, emzikli kadınların ise
%50’sinde anemi görülebilmektedir.
Demir yetersizliği anemisi
(kansızlık)
10.
Sağlık Bakanlığı Demir Gibi Türkiye Programı’nın
izleme ve değerlendirilme çalışması sonucunda 12-23
aylık çocuklarda anemi sıklığının %30’lardan %7.8’e
düştüğü saptanmıştır (Akdağ, 2003-2010).
%30 %7.8
11.
Ağır ve orta düzeyde iyot yetersizliğinin %27.8
olduğu ve bu değerin 1997 ve 2002 araştırma
sonuçlarına göre (sırasıyla, %58 ve %38.9) daha iyi
olduğu sonucuna varılmıştır. İyot yetersizliğinin
şehirlerde çoğunlukla çözümlendiği ancak kırsal
yerleşim yerlerinde halen önemli bir sorun olduğu
vurgulanmıştır.
İyot yetersizlikleri hastalıkları
13.
Ülkemizde iyot yetersizliği hastalıkları ile mücadele
edebilmek için tuzun iyotlanması yöntem olarak
seçilmiştir. Bu amaçla, 1994 yılından beri Sağlık
Bakanlığı, UNICEF işbirliğinde “İyot Yetersizliği
Hastalıklarının Önlenmesi ve Tuzun İyotlanması
Programı” yürütülmektedir.
http://cocukergen.thsk.saglik.gov.tr/
14. Gazi Üniversitesi tarafından 2011 yılında yürütülen, 6-17 aylık
çocuklarda ve annelerinde D vitamini düzeyini belirleme
çalışmasında annelerin %81.7’sinin D vitamini düzeyi 20
ng/mL altında bulunmuştur. Annelerin yaşlarına, eğitim durumuna
ve gelir durumuna göre D vitamini düzeyi arasında fark
saptanmamıştır. Çocuklarda D vitamini eksikliği sınır değeri 15
ng/mL olarak alınmış, buna göre çocukların %26.8’ünde
D vitamini eksikliği olduğu saptanmıştır. Çocuklarda cinsiyet ve yaş
gruplarına göre D vitamini düzeyi arasında anlamlı fark
saptanmamıştır. Prematürelerde ve düşük doğum ağırlığı olanlarda ise
D vitamini eksikliği daha fazla görülmüştür (GÜ/SB, 2011).
D vitamini yetersizliği
16.
WHO büyüme eğrileri (2006, 2007a ve 2007b)
kullanılarak değerlendirilmiş çalışmalara gereksinim
vardır.
Yuca ve arkadaşları (2010), 2006-2007 yılları arasında
6-18 yaş grubu okul çocuğu üzerinde yürüttükleri bir
çalışmada;
Çocuk ve gençlerde şişmanlık
17.
6-18 yaş grubu okul çocuğu
hafif şişmanlık
%11.1
obezite
%2.2
Kızlar
%2.3
Erkekler
%2.1
18.
SB/HÜ TOÇBİ 6-10 yaş grubu okul çağı
çocuklarında Türkiye Geneline gösterge olarak 140
ilköğretim okuluna devam eden 6-10 yaş grubu
12301 çocuk üzerinde yürütülmüştür. Şişmanlık
görülme sıklığı 6, 7, 8, 9 ve 10 yaşlarında sırasıyla,
%5.5, %5.8, %6.1, %7.7 ve %6.9 bulunmuştur.
Şişmanlık sorununun en fazla görüldüğü bölgeler
İstanbul (%13.0) ve Batı Marmara (%11.7)’dır.
19.
TÜİK (2010) Sağlık Araştırması verilerine göre 15 yaş ve
üzeri bireylerde hafif şişmanlık, şişmanlık görülme
sıklığı sırasıyla erkeklerde %37.3 ve %13.2,
kadınlarda %28.4 ve %21.0 ve toplamda %33.0 ve
%16.9 bulunmuştur.
Yetişkinlerde şişmanlık
20.
21.
Ülkemizde tüm ölümlerin ilk sırasında %47.73 ile
kalp damar hastalıkları yer almaktadır ve hastalık
yükü %19.3’dür. Serebrovasküler hastalıkların
insidansı 100 000’de erkeklerde 69.6, kadınlarda ise
72.1’dir. Prevelans ise binde 3.19’dir (UHY-ME,
2004).
Kalp-damar hastalıkları:
22.
Rapor edilen değerlere göre hipertansiyon prevelansı
2008 yılında erkeklerde %8.9, kadınlarda %17.9 ve
tüm bireylerde %13.5 iken, 2010 yılında erkeklerde
%8.4, kadınlarda %16.8 ve tüm bireylerde %12.7’dir.
2010 yılı verilerine göre hipertansiyon prevelansı
kırsalda (erkek: %10.3, kadın: %19.9, toplam: %15.3),
kentsel yerleşime göre (erkek: %7.7, kadın: %15.3,
toplam: %11.5) daha yüksektir (SB, 2012).
Hipertansiyon
23.
Akdenizlilerde yapılmış, Diyet ve Hipertansiyona dair bir araştırma;
Yapılan araştırmaya göre Hipertansiyon hem diyetle alının sodyum,
hem de kalsiyumla ilişkili.
Tansiyon hastası olmayan bireylerde (< 2400 mg Na/d) alımı
hipertansiyon riskini %30 ile %50 arasında düşürmüş.
Ayrıca (< 2400 mg Na/d) alan hipertansiyon hastaları (>800 mg/d)
Kalsiyum aldıklarında %52 oranında düzelme kaydedilmiş.
http://link.springer.com/article/10.1007%2Fs00394-002-0372-4
European Journal of Nutrition
August 2002, Volume 41, Issue 4, pp 161-167
24.
Türkiye'de kanserler yetişkinlerde %13.1 ile ikinci
sırada ölüm nedeni (UHY-ME, 2004) iken, TÜİK
Ölüm Nedeni İstatistikleri (2009) verilerine göre
%21.1 oranı (erkek: % 24.9 ve kadın: %16.5) ile yine
ikinci sırada ölüm nedeni olarak büyük önem
taşımaktadır (SB, 2012).
Kanser