2. 1)Kuşların Özellikleri
a. Kuşların genel özellikleri
b. Kuşların anatomik özellikleri
i) Kuşlar nasıl uçmaya başladı?
ii) Kuşlar ileriye doğru nasıl hareket eder?
2) Kuşların Kökeni
a. Kuşların atalarına dair görüşler
i)Kuşlar dinozorlardan gelmiştir
Theropod dinozorları ve kuşların karşılaştırılması
ii) Kuşlar sürüngenlerden gelmiştir
3)Kuşların Evrimsel Süreci
a. Kuşlara doğru giden yol
b. Huxley, Archaeopteryx ve ilk araştırmalar
4. A)Kuşların Genel Özellikleri
Kuşlar ,tüylü, kanatlı, sıcakkanlı, yumurta ile üreyen, omurgalı hayvanlardır.
Bilimsel Sınıflandırma
-Alem : Animalia- Hayvanlar
-Alt alem : Euametazoa - Gerçek dokusu olan hayvanlar
-Grup : Bilateria - Bilateral simetrili hayvanlar
-Üst şube : Deuterostomia - İkincil ağızlılar
-Şube : Chordata - Sırt iplikliler
-Alt şube: Vertebrata - Omurgalılar
-İnfa şube: Gnathostomata - Gerçekçeneliler
-Üst sınıf: Tetrapoda - Dört üyeliler
-Sınıf : Aves - Kuşlar
5. Bulunan fosillere göre kuşlar, yaklaşık 150-200 milyon yıl
önce, Jura Devri'nde dinozorlardan gelmektedir. Bilinen ilk kuş
Jura Devri'nin sonlarında yaklaşık 155-150 milyon yıl önce yaşamış
olan Archaeopteryx’tir.
Oxford Üniversitesi Doğa Tarihi Müzesi’ndeki Archaeopteryx lithographica modeli
6.
7. B)Kuşların Anatomik Özellikleri
İ)Kuşlar Nasıl Uçmaya Başladı ?
Kuşların uçmaya nasıl başladığıyla ilgili üretilen
başlıca iki kuram var.
İlki “ya da aşağıya doğru süzülme” kuramı.
9. İİ)Kuşlar İleriye Doğru Nasıl Hareket Ediyor?
Kuşlarda ve yarasalarda, kanatların aşağıya hareket
edip ileriye doğru itiş gücü sağlaması, simit biçimli
küçük girdaplar oluşturarak hayvanı ileriye doğru
itilmesini sağlar.
10. Archaeopteryx ve diğer kuşların ortaya çıkmasıyla,
omuz eklemi, açısını aşağıya ve geriye olmak yerine
yana doğru değiştirdi. Bu açı değişimi, ön üyelerin
hareketinin, böcek yakalamak yerine ileriye doğru itiş
gücü yaratmasını sağladı.
12. Çin’deki tüylü dinozorların keşfi çok daha
heyecan verici ve çarpıcı bir gerçeği kanıtlıyor:
Dinozorların nesli tükenmedi; aksine, günümüzde,
Arz tarihinin hiç bir döneminde görülmediği kadar
çok farklı çeşidi yaşıyor… ”
Dr. Mark Norell,
Amerika Doğa Tarihi Müzesi, Omurgalı Paleontoloji Departmanı
13. A)Kuşların Atalarına Dair Görüşler
İ)Kuşlar Dinozorlardan Gelmiştir
Günümüzde , dinozorların neslinin tükendiğini
söylemek teknik olarak doğru değil. Hatta terminolojiyi
doğru anlamıyla kullanırsak, günümüzde yaşayan
kuşların her biri aslında uçabilen bir
dinozor.
Kuş ve dinozorları birbirine bağlayan özellikleri
sıralarsak;
14. Tüyler:
1990lardan beri,
birkaç tüyle kaplanan
dinozor, dinozorlar ve
modern kuşların arasında
yakın ilişkinin olduğuna
kuvvetli kanıt olarak
bulundu.
Fosil NGMC 91, Sinornithosaurus
türünden olması olasılıklı
15. İskelet:
İskeletle ilgili benzerlikler,
boynu, bilek (hilal şeklinde
bilek)kol, ve göğüse ait korsa,
kürek kemiği, köprücükkemiği ve
göğüs kemiğini kapsar.
16. Akciğerler:
Büyük et-yiyen
dinozorların modern
kuşlarla benzer hava
keselerinin karmaşık bir
sistemi vardı. Muhtemel
theropod dinozorlarının
akciğerleri, kuşlarda
olduğu gibi iskeletlerinde
delik keselere havayı
pompaladı.
17. Kalp:
Bilgisayarlı tomografi taramaları,Thescelosaurus’un bir
örneğinin göğüs boşluğunda, karmaşık dört-odalı
kalplerin kalıntılarını buldu, onların, bugünün
memelileri ve kuşlarında bulunduğunu da belirtildi.
Thescelosaurus
18. Uyuma vaziyeti:
Bulunan fosiller, dinozorların kesinlikle modern
kuşlar gibi yani başlarını,kollarının altına sokarak
uyuduğunu gösterir. Başı sıcak tutmaya yarayan bu
davranış, modern kuşların karakteristiğidir.
19. Kuluçka Ve Yavru Bakımı:
Bazı Citipati örnekleri, kuluçkaya yatmayı andıran bir
konumda yuvasında yumurtaların üzerinde kuluçka
vaziyetinde bulundu.
Ayrıca bir dinozor embriyosu da dişsiz olarak bulundu.
Bu da erişkin dinozorun yavrusunun ağzına yemini
koyduğu fikrini akla getiriyor.
Citipati
21. Pubis
Pubik kemik birçok dinozorda ileriye doğru, ancak
theropodlarda ve kuşlarda geriye uzanır
22. Lades Kemiği ve Göğüs Kemiği
Birçok theropod dinozorun iki clavicula (köprücük
kemiğinin) kaynaşmasıyla oluşan bir lades
kemiği(furcula) vardır. Göğüs kemiği(sternum) ise hem
dinozorlara hem de kuşlara özgü bir özelliktir.
23. Kemik kütlesi
Kuşlar ve dinozorların içi hava keseleriyle dolu ve ince
bir duvara sahip kemikleri vardır. Dolayısıyla vücutları
hafiftir.
Dönebilen bilek kemikleri,yarım ay biçimli kemikler,
ellerin alt kola ve vücuda doğru katlanmasını sağlar.
24. Ayaklar
Kuşların da, theropodların
da üç tane ileriye doğru
bakan tırnakları ve bir
“hallux’u(I. parmak)” vardır.
Diğer birçok tüneyici
kuşlarda olduğu gibi,
dinozorlarda “hallux” tam
geriye doğru dönmemiştir.
25.
26. İİ)Kuşlar Sürüngenlerden
Gelmiştir
Bu yeni omurgalı sınıfının
ortaya çıkması ile birlikte
yeryüzünde timsah kalbi gibi
dört odacıklı bir kalp kendini
göstermiştir.
Timsah kalbi
30. A)Kuşlara Doğru Giden Yol:
Bu kronolojik bir evrimsel dizilim değil, ancak
modern bir kanadın özelliklerinin, farklı canlılarda,
farklı zamanlarda ve farklı yerlerde nasıl geliştiğini
gösteriyor.
33. -Unenlagia
Patagonya’da bulunan yaklaşık 1 metre boyundaki bu
uçmayan hayvan, tıpkı sörf yapan bir insan gibi kollarını,
denge sağlamak için aşağıya yukarıya hareket
ettirebiliyordu.
Bu kuşlarda kanat çırpma hareketinin başlangıcı.
34. -Caudipteryx
Bulunan en yaşlı tüylü dinozor türü.
Uçmaya yarayacak aerodinamik özelliklerden
mahrum ancak gerçek tüylerle kaplı.
35. -Protarchaeopteryx
Bu Archaeopteryx’e çok benzeyen ancak ondan daha
ilkel bir dinozor türü.
Kollarının üzerindeki simetrik tüyler ve kuyruğu
uzundu, ancak gerçek bir kuş gibi uçamıyordu.
36. -Archaeopteryx
Bu kuşun üzeri simetrik tüylerle kaplıydı ve bu da
mükemmel olmasa bile uçmak için, tüylerin havayı
yarmasına izin veriyordu.
37. -Eoalulavis
İspanya’da bulunan bu hayvan baş parmağa bağlı bir
alulanın (bir öbek tüyün) en yaşlı örneğini taşıyor.
Alula, kuşlara iniş ve kalkışlar için hayati değeri olan
yavaş uçuşlarda kontrol ve manevra yeteneği sağlıyor.
38. -Jeholornis
Mezozoik fosillerin en ilkel
olanı. Çok küçük dişleri, kısa
pençeli kanatları ve çok uzun
kemikli bir kuyruğa sahipti
ancak iyi uçamıyordu
39. -Sapeornis
Uzun, geniş kanatları
ve sadece üst çenesinde,
kürek gibi dişleri vardı.
Midesi, tohum ve
tahılları iyi sindirebilme
özelliğine, ayakları çok
iyi kavrama yeteneğine
sahipti.
41. -Changchengornis
Kanca şeklinde kısa bir
gagası, çatallı kuyruğu,
desenli tüyleri ve ayağında
dört pençesi olan bir kuştu.
Dişlerinin olmadığı, büyük
olasılıkla böcek yiyerek
beslendiği düşünülüyor.
44. B)Huxley, Archaeopteryx Ve İlk Araştırmalar
Kuşların kökeniyle ilgili bilimsel araştırmalar kısaca
1859dan sonra yani evrim teorisini doğal seçilime
bağlayan Charles Darwin’in çığır açan kitabı Türlerin
Kökeni’nin yayımlanmasından sonra başladı.
Christian Erich Hermann Von MeyerRichard Owen
45. Huxley, kuşlar ve dinozorların arasında evrimsel bir
ilişkiyi ortaya atan ilk kişiydi.
Thomas Henry Huxley Charles Darwin