SlideShare a Scribd company logo
1 of 11
Download to read offline
Gramer menümüzde İngilizce' de hemen hemen her yerde
karşınıza çıkacak olan bir konu var arkadaşlar. Şunu belirtmek
gerekir ki '' the '' başlı başına bir konudur. '' A, an, the '' şeklinde
dile basit gelen bir şekilde akılda tutulan konu başlığı son derece
geniştir. Bu yüzden iki yayında bunları ele almaya çalışıp, elimden
geldiğince '' the '' ın tüm kullanımlarından ayrıntılı bir şekilde
bahsetmeye çalışacağım. '' A, an '' önceden anlatıldığı için doğrudan '' the '' kullanımına
geçelim. Dilerseniz buraya tıklayarak bu konu hakkında bir ön etüt yapabilirsiniz.
The Kullanımları/ Usages of The
1. İngilizce' de tekil isimler kendilerinden önce '' a, an, the, my, his etc..'' gibi tanıtıcı
olmadan kullanılamaz.Yani bu isimlerin öncesinde mutlaka tırnak içinde belirtilen yapılardan
biri kullanılmalıdır. Eğer bir şeyden ilk defa bahsediyor isek isimden önce '' a,an '' gelir.
Ancak aynı şeyden ikinci defa bahsettiğimiz zaman '' the '' yazarız. Çünkü bahsedilen şey
artık bilinen, tanınan olduğu için bunu vurgulamak ve belirtmek adına '' the '' yazılır. Bu
kullanım '' the '' ın en temel ve basit kullanımıdır.
There is a cat in the garden. The cat is white and so cute.
Bahçede bir kedi var. Kedi beyaz ve çok tatlı.
He saw an accident. The accident happened just behind him.
Bir kaza gördü. Kaza hemen ötesinde meydana geldi.
I bought a dress. The dress was very cheap.
Bir elbise satın aldım. Elbise çok ucuzdu.
Yukarıdaki örneklerde '' kediden, kazadan ve elbiseden '' ilk defa bahsettiğimiz için '' a, an ''
kullanıldı. Ancak aynı '' kediden, kazadan ve elbiseden '' 2.defa bahsettiğimizde artık onları
bildiğimiz, onlara aşina olduğumuz varsayılarak '' the '' yazılmıştır. Konuşma ve yazı dilinde
bu kurala elden geldiği kadar dikkat edilmesi gerekir.
2. Karşımızdaki kişinin neyden veya kimden bahsettiğini biliyorsak '' the '' kullanılır. Bu durum
genelde emir cümleleri veya kısa soru cümlelerinde geçerlidir diyebiliriz.
Close the door, please!
Open the book!
Turn off the lights!
Where is the laptop?
When will the plane take off?
Yukarıdaki cümlelerde '' door, book, lights, laptop, plane '' konuşma ortamında bilindiği için
'' the '' kullanılmıştır.
3.Kainatta, güneş sisteminde, dünyada veya belli ortamlarda tek olan varlıklar için '' the ''
kullanılır.
the moon the sun the world the milkyway the sky the earth the weathe
the atmosphere the universe the equator the country the stars the ground
the Prime Minister the Eifel Tower the Bosphorus Bridge the Apollon Temple
the Ottoman Empire
The universe is huge and complicated.
Kainat çok büyük ve karmaşıktır.
The world is our home.
Dünya evimizdir.
The moon goes round the earth.
Ay, dünyanın etrafında döner.
The Bosphorus Bridge connects two continents.
Boğaziçi Köprüsü iki kıtayı birbirine bağlar.
The sky is blue.
Gökyüzü mavidir.
The weather is rainy.
Hava yağışlı.
The Apollon Temple is in Greece.
Apollon tapınağı Yunanistan' da.
The world is a planet in the milkyway.
Dünya, samanyolunda bir gezegendir.
* Fakat denizde yolculuk belirtirken '' be at sea '' yapısıyla '' the '' kullanılmaz.
We have been at sea for three months. / Üç aydır denizdeyiz.
* '' Space '' uzay anlamında ise '' the '' kullanılmaz. Ancak '' boş yer, boşluk '' anlamında ise
'' the '' kullanılır.
Throughout the history, people have been wondering what is going on in space.
Tarih boyunca insanlar uzayda neyin olup bittiğini merak etmiştir.
If the space is big enough, you can park your car here.
Eğer yeterince boş yer varsa, arabanı buraya park edebilirsin.
4. '' cinema, theatre, station, post office, police station '' ile '' the '' kullanılır.
She often goes to the cinema.
O sık sık sinemaya gider.
We went to the theatre.
Biz sinemaya gittik.
I saw him at the station.
Onu istasyonda gördüm.
Do you know where the post office is ?
Postahanenin nerede olduğunu biliyor musun?
Please, let me know how to go to the police station.
Polis karakoluna nasıl gideceğimi söylesene lütfen.
5. '' radio '' ile '' the '' kullanılır. Ancak '' television ( TV ) '' ile '' the '' kullanılmaz.
My grandfather is listening to the radio.
Büyük babam radyo dinliyor.
Turn the radio off, please.
Radyoyu kapat lütfen.
We are watching the television.
Televizyon izliyoruz.
There is hardly nothing interesting on the TV.
Televizyonda hemen hemen izlenecek bir şey yok.
* Programlardan bahsediyor isek '' television ( TV)'' ile kullanılmaz. Bunu hemen üstte
belirtmiştik. Ancak cihaz olarak televizyondan bahsediyor isek '' the '' kullanılır.
I don't like watching television.
Televizyon izlemeyi sevmiyorum.
Let's turn off the television and sleep.
Hadi televizyonu kapatalım ve uyuyalım.
6. Sayılabilir tekil isimler bütün türü ifade etmek maksadıyla '' the '' ile kullanılabilir.
The dolphin is among the most famous animals in the world.
Yunus, dünyadaki en popüler hayvanlar arasındadır.
The whale is the biggest and largest mammal.
Balina en büyük ve geniş memelidir.
The crocodile is the most dangerous reptiles.
Timsah en tehlikeli sürüngendir.
*Bu sözcükleri '' the '' kullanmadan çoğul biçimde de aynı anlama gelecek şekilde
kullanabiliriz.
Dolphins are among the most famous animals in the world.
Yunuslar, dünyadaki en popüler hayvanlar arasındadırlar.
Whales are the biggest and largest mammal.
Balinalar en büyük ve geniş memelidirler.
Crococidiles are the most dangerous reptiles.
Timsahlar en tehlikeli sürüngendirler.
7. Bazen sıfatlar ile '' the '' kullanılır. Böyle bir durumda o sıfatın nitelediği grubun, topluluğun,
milletin tamamı veya çoğunluğu ifade edilir. Bu anlam itibari ile daima çoğul fiil kullanılır.
In our culture, we respect to the old.
Kültürümüzde, yaşlılara saygı gösteririz.
This way is for the disabled.
Bu yol engelliler için.
Generally the rich have the best opportunities in this life but the poor don't.
Genellikle zenginler bu hayatta en iyi fırsatlara sahiptir, ancak fakirler değil.
* Aynı anlamı bu sıfatlarlardan sonra bir çoğul isim getirerek sağlayabiliriz. Fakat bu sefer
'' the '' yazılmaz.
In our culture, we respect to old people.
Kültürümüzde, yaşlılara saygı gösteririz.
This way is for disabled ones.
Bu yol engelliler için.
Generally rich people have the best opportunities in this life but poor people don't.
Genellikle zenginler bu hayatta en iyi fırsatlara sahiptir, ancak fakirler değil.
* Yukarıdaki sıfatlar için bahsedilen kural tekil anlamlar için geçerli değildir. Eğer tekil
anlamda kullanacak isek sıfatların kendisinden sonra '' man, woman, child, one,
person etc... '' gibi bir isimle tamamlamız gerekir.
An old man approached and asked me something.
Yaşlı bir adam yaklaştı ve bana bir şey sordu.
When I see a disabled person, I feel sorry.
Engelli birini gördüğümde üzgün hissediyorum.
The rich woman is wearing an expensive fur.
Zengin kadın pahalı bir kürk giyiyor.
The poor person has nothing to sell.
Fakir adamın satacak hiçbir şeyi yok.
8. Ulus isimleri ile '' the '' kullanılırsa bütün bir ulusu ifade eder ve fiil çoğuldur.
The Turkish are friendly people.
Türkler arkadaş canlısı insanlardır.
The French are interested in art.
Fransızlar sanatla ilgilidir.
The Japanese have different cultural values.
Japonların farklı kültürel değerleri vardır.
* Eğer yukarıdaki sözcükler milletin, ulusun kendisinden değil de o milletin dilini ifade
ediyorsa '' the '' kullanılmaz. Fiil tekil olur.
Turkish is hard to learn.
Türkçe'nin öğrenilmesi zordur.
English is a common language in the world.
İngilizce dünyada yaygın bir dildir.
Japanese is different from Turkish.
Japonca, Türkçe'den farklıdır.
* '' Turk, American, German, Russian '' gibi ülkelerin insanlarını belirtirken çoğul eki olarak
'' s '' gelir.
Turks are strong and determined people.
Türkler güçlü ve kararlı insanlardır.
Americans visit our country every year.
Amerikanlar her yıl ülkemizi ziyaret eder.
Germans like drinking beer.
Almanlar bira içmeyi sever.
Russians are fond of travelling around the world.
Ruslar dünyayı gezmeye çok sever.
9. Kıta isimleri ile '' the '' kullanılmaz.
Asia is a big continent.
Asya büyük bir kıtadır.
Africa is among the biggest continents.
Afrika en büyük kıtalar arasındadır.
There are many developed countries in Europe.
Avrupa'da gelişmiş birçok ülke vardır.
America was explored by America Vespuci.
Amerika, Amerika Vespuci tarafından keşfedilmiştir.
10. Tek ülke isimleri '' the '' almaz. Ancak '' union, republic, kingdom '' gibi ifadeler varsa
'' the '' kullanılır.
The Republic of Turkeyis a developing country.
Türkiye Cumhuriyeti gelişmekte olan bir ülkedir.
Many successfull sportmen are from the United States of America.
Birçok başarılı sportmen Amerika Birleşik Devletleri' nden gelmektedir.
A lot og countries seperated from the Soviet Union in 1991.
1991 yılında bir sürü ülke Sovyetler Birliği'nden ayrıldı.
The United Kingdom is called as a country in which the sun never sets.
Birleşik Devletler güneşin hiç batmadığı ülke olarak adlandırılır.
11. Tek ada ve dağ isimleri ile '' the '' kullanılmaz. Fakat takımadalar ve sıradağlar çoğul bir
isimle birlikte '' the '' alır.
Mount Everest is the highest mountain in the world.
Everest Dağı dünyadaki en yüksek dağdır.
Mount Ağrı is in the east of Turkey.
Ağrı Dağı Türkiye'nin doğusundadır.
Sicily belongs to Italy.
Sicilya İtalya'ya aittir.
Bermuda has a bad name.
Bermuda'nın kötü bir şöhreti vardır.
The Alps are among the famous mountains in the world.
Alp Dağları dünyadaki en ünlü dağlar arasındadır.
The Canary Islands are in favor for the ones wanting to have a good holiday.
Kanarya Adaları iyi bir tatil geçirmek isteyenlerin gözdesidir.
12. Göl isimleri ile '' the '' kullanılmaz. Fakat okyanus, deniz, nehir ve kanal isimleri ile '' the ''
kullanılır.
Lake Van is in Van.
Van gölü Van'ın içindedir.
Lake Superior is the largest of the Great Lakes of North America.
Superior gölü, Kuzey Amerika'daki büyük göllerin en büyüğüdür.
The Nile is very important for Egypt.
Nil nehri Mısır için çok önemlidir.
The Kızılırmak is one of the longest rivers in Turkey.
Kızılırmak nehri Türkiye'deki en uzun nehirlerdendir.
The Mediterranean Sea is in the south of Turkey.
Akdeniz, Türkiye'nin güneyindedir.
The Indian Ocean is located between Africa, the Southern Ocean, Asia and Australia.
Hint okyanusu, Afrika, Güney Okyanusu, Asya ve Avustralya arasındadır.
The Pacific Ocean was a major historical route of exploration and migration.
Pasifik okyanusu, keşiflerin ve göçlerin tarihsel bir rotasıydı.
The Suez Canal connects the Mediterranean and the Red sea.
Süveyş kanalı, Akdeniz ile Kızıl denizi birbirine bağlar.
13. '' school, university, hospital, prison, church, mosque '' gibi yer ifade eden kelimeler
ile kişi arasında bir bağlantı var ise yani sözü edilen kişi oraya, oranın doğal ortamına dahil
ise '' the '' kullanılmaz. Bu ne demektir? Şöyle ki eğer kişi öğrenci ise okul ile ilgili durumlarda
oranın doğal ortamındadır demektir. Yine kişi mahkum ise hapishanede olması onun için
doğaldır ve oraya aittir. Yine bir din adamıyla ilgili konuşuyorken cami veya kilise o kişinin ait
olduğu, bulunduğu doğal ortamıdır. İşte bu ve bunlara benzer tüm durumlarda '' the ''
kullanılmaz.
Sally is a student. She is at school now. She goes to school every day.
Sally bir öğrencidir. O şuan okulda. O her gün okula gider.
He murdered someone, so he is in prison now.
O birini öldürdü, dolayısıyla şuan hapiste.
I broke my leg. I was taken to hospital yesterday.
Bacağım kırdım. Dün hastaneye götürüldüm.
Ahmet is an imam. He goes to mosque five times a day to recite the azan.
Ahmet bir imamdır. Günde beş sefer ezan okumak için camiye gider.
Tom is a priest. He goes to church every Sunday.
Tom bir papazdır. Her pazar kiliseye gider.
When my brother has finished high school, he wants to go to university.
Liseyi bitirdiğinde erkek kardeşim üniversiteye gitmek istiyor.
* Ancak yukarıda sayılan mekanlara, ortamlara ait olmayan; mesela normalde o okula
gitmeyen kişi, o okulda birilerini görmek için giderse, hasta olmadığı halde hastaneye birini
ziyaret amaçlı giderse vb. durumlarda '' the '' kullanılır.
His mother went to the school to meet his French teacher.
Annesi, Fransızca öğretmeni ile tanışmak için okula gitti.
We went to the prison to visit our friend.
Arkadaşımızı ziyaret etmek için hapishaneye gittik.
14. Müzik aletlerinden, çeşitli icatlardan veya aletlerden bahsederken '' the + tekil isim (
singular noun ) '' kullanılır.
I play the guitar.
Ben gitar çalarım.
The computer is an important invention for all of us.
Bilgisayar hepimiz için önemli bir icattır.
The telephone was invented by Graham Bell.
Telefon, Graham Bell tarafından icat edilmiştir.
Yukarıdaki örneklerde '' guitar, computer, telephone '' genel olarak o türü işaret etmektedir.
Belli bir '' gitar, bilgisayar, telefon ''dan genek olarak bahsediyor isek '' the '' , herhangi bir ''
gitar, bilgisayar, telefon '' dan bahsediyor isek de '' a / an '' kullanabiliriz.
The plane from Istanbul is going to land at 12.
İstanbul'dan gelen uçak saat 12'de inecek.
A plane crashed last week.
Geçen hafta bir uçak yere çakıldı.
Can I borrow the guitar you brought yesterday?
Dün getirdiğin gitarı ödünç alabilir miyim?
For my brother, I want to buy a guitar as a present.
Erkek kardeşim için hediye olarak bir gitar almak istiyorum.

More Related Content

Viewers also liked

If clauses type 2
If clauses type 2If clauses type 2
If clauses type 2alikemal28
 
Look, feel,smell,sound,taste like with nouns,adjectives and adverbs
Look, feel,smell,sound,taste like with nouns,adjectives and adverbsLook, feel,smell,sound,taste like with nouns,adjectives and adverbs
Look, feel,smell,sound,taste like with nouns,adjectives and adverbsalikemal28
 
Adjectives stative verbs
Adjectives stative verbs Adjectives stative verbs
Adjectives stative verbs alikemal28
 
Mixed time if clauses
Mixed time if clausesMixed time if clauses
Mixed time if clausesalikemal28
 
Adjectives temel 1
Adjectives temel 1 Adjectives temel 1
Adjectives temel 1 alikemal28
 
Implied conditions
Implied conditionsImplied conditions
Implied conditionsalikemal28
 
Other quantifiers
Other quantifiersOther quantifiers
Other quantifiersalikemal28
 

Viewers also liked (8)

If clauses type 2
If clauses type 2If clauses type 2
If clauses type 2
 
Look, feel,smell,sound,taste like with nouns,adjectives and adverbs
Look, feel,smell,sound,taste like with nouns,adjectives and adverbsLook, feel,smell,sound,taste like with nouns,adjectives and adverbs
Look, feel,smell,sound,taste like with nouns,adjectives and adverbs
 
Adjectives stative verbs
Adjectives stative verbs Adjectives stative verbs
Adjectives stative verbs
 
Mixed time if clauses
Mixed time if clausesMixed time if clauses
Mixed time if clauses
 
Adjectives temel 1
Adjectives temel 1 Adjectives temel 1
Adjectives temel 1
 
Implied conditions
Implied conditionsImplied conditions
Implied conditions
 
Other quantifiers
Other quantifiersOther quantifiers
Other quantifiers
 
If clauses
If clausesIf clauses
If clauses
 

Similar to The 1

ingilizce türkçe
ingilizce türkçeingilizce türkçe
ingilizce türkçeguestba3dc11
 
Articles with Tutkish explanation
Articles with Tutkish explanationArticles with Tutkish explanation
Articles with Tutkish explanationazinarcissus
 
Panora Çocuk Dergisi Temmuz-Ağustos 2018
Panora Çocuk Dergisi Temmuz-Ağustos 2018Panora Çocuk Dergisi Temmuz-Ağustos 2018
Panora Çocuk Dergisi Temmuz-Ağustos 2018panoraavm
 

Similar to The 1 (7)

ENGLISH TURKISH
ENGLISH TURKISHENGLISH TURKISH
ENGLISH TURKISH
 
ingilizce türkçe
ingilizce türkçeingilizce türkçe
ingilizce türkçe
 
Articles (1)
Articles (1)Articles (1)
Articles (1)
 
Articles with Tutkish explanation
Articles with Tutkish explanationArticles with Tutkish explanation
Articles with Tutkish explanation
 
Turkish Reading Books - What Is What 2 (A2)
Turkish Reading Books - What Is What 2 (A2)Turkish Reading Books - What Is What 2 (A2)
Turkish Reading Books - What Is What 2 (A2)
 
A an
A anA an
A an
 
Panora Çocuk Dergisi Temmuz-Ağustos 2018
Panora Çocuk Dergisi Temmuz-Ağustos 2018Panora Çocuk Dergisi Temmuz-Ağustos 2018
Panora Çocuk Dergisi Temmuz-Ağustos 2018
 

More from alikemal28

Differences of between and among
Differences of between and amongDifferences of between and among
Differences of between and amongalikemal28
 
If clauses type 1
If clauses type 1If clauses type 1
If clauses type 1alikemal28
 
Countable uncountables
Countable uncountablesCountable uncountables
Countable uncountablesalikemal28
 
Lack of necessity in the past
Lack of necessity in the pastLack of necessity in the past
Lack of necessity in the pastalikemal28
 
Have got has got
Have got has gotHave got has got
Have got has gotalikemal28
 
Be to and be supposed to
Be to and be supposed toBe to and be supposed to
Be to and be supposed toalikemal28
 
Modals Polite Requests
Modals Polite RequestsModals Polite Requests
Modals Polite Requestsalikemal28
 
Making suggestion
Making suggestionMaking suggestion
Making suggestionalikemal28
 
Used to & be used to
Used to & be used toUsed to & be used to
Used to & be used toalikemal28
 
Modals alıştırma exercises 4
Modals alıştırma   exercises 4Modals alıştırma   exercises 4
Modals alıştırma exercises 4alikemal28
 
Karışık mixed modals
Karışık mixed modalsKarışık mixed modals
Karışık mixed modalsalikemal28
 
Modals alıştırma 2
Modals alıştırma 2Modals alıştırma 2
Modals alıştırma 2alikemal28
 
Modals alıştırma can must- have to
Modals alıştırma can   must- have toModals alıştırma can   must- have to
Modals alıştırma can must- have toalikemal28
 
Present perfect tense & simple past tense alıştırma
Present perfect tense & simple past tense alıştırmaPresent perfect tense & simple past tense alıştırma
Present perfect tense & simple past tense alıştırmaalikemal28
 
Simple past past continuous alıştırma 2
Simple past past continuous alıştırma 2Simple past past continuous alıştırma 2
Simple past past continuous alıştırma 2alikemal28
 
Simple past & past continuous alıştırma
Simple past & past continuous alıştırmaSimple past & past continuous alıştırma
Simple past & past continuous alıştırmaalikemal28
 

More from alikemal28 (18)

Differences of between and among
Differences of between and amongDifferences of between and among
Differences of between and among
 
If clauses type 1
If clauses type 1If clauses type 1
If clauses type 1
 
Quantifiers
Quantifiers Quantifiers
Quantifiers
 
Countable uncountables
Countable uncountablesCountable uncountables
Countable uncountables
 
Lack of necessity in the past
Lack of necessity in the pastLack of necessity in the past
Lack of necessity in the past
 
Have got has got
Have got has gotHave got has got
Have got has got
 
Be to and be supposed to
Be to and be supposed toBe to and be supposed to
Be to and be supposed to
 
Modals Polite Requests
Modals Polite RequestsModals Polite Requests
Modals Polite Requests
 
Making suggestion
Making suggestionMaking suggestion
Making suggestion
 
Mixed modals
Mixed modalsMixed modals
Mixed modals
 
Used to & be used to
Used to & be used toUsed to & be used to
Used to & be used to
 
Modals alıştırma exercises 4
Modals alıştırma   exercises 4Modals alıştırma   exercises 4
Modals alıştırma exercises 4
 
Karışık mixed modals
Karışık mixed modalsKarışık mixed modals
Karışık mixed modals
 
Modals alıştırma 2
Modals alıştırma 2Modals alıştırma 2
Modals alıştırma 2
 
Modals alıştırma can must- have to
Modals alıştırma can   must- have toModals alıştırma can   must- have to
Modals alıştırma can must- have to
 
Present perfect tense & simple past tense alıştırma
Present perfect tense & simple past tense alıştırmaPresent perfect tense & simple past tense alıştırma
Present perfect tense & simple past tense alıştırma
 
Simple past past continuous alıştırma 2
Simple past past continuous alıştırma 2Simple past past continuous alıştırma 2
Simple past past continuous alıştırma 2
 
Simple past & past continuous alıştırma
Simple past & past continuous alıştırmaSimple past & past continuous alıştırma
Simple past & past continuous alıştırma
 

The 1

  • 1. Gramer menümüzde İngilizce' de hemen hemen her yerde karşınıza çıkacak olan bir konu var arkadaşlar. Şunu belirtmek gerekir ki '' the '' başlı başına bir konudur. '' A, an, the '' şeklinde dile basit gelen bir şekilde akılda tutulan konu başlığı son derece geniştir. Bu yüzden iki yayında bunları ele almaya çalışıp, elimden geldiğince '' the '' ın tüm kullanımlarından ayrıntılı bir şekilde bahsetmeye çalışacağım. '' A, an '' önceden anlatıldığı için doğrudan '' the '' kullanımına geçelim. Dilerseniz buraya tıklayarak bu konu hakkında bir ön etüt yapabilirsiniz. The Kullanımları/ Usages of The 1. İngilizce' de tekil isimler kendilerinden önce '' a, an, the, my, his etc..'' gibi tanıtıcı olmadan kullanılamaz.Yani bu isimlerin öncesinde mutlaka tırnak içinde belirtilen yapılardan biri kullanılmalıdır. Eğer bir şeyden ilk defa bahsediyor isek isimden önce '' a,an '' gelir. Ancak aynı şeyden ikinci defa bahsettiğimiz zaman '' the '' yazarız. Çünkü bahsedilen şey artık bilinen, tanınan olduğu için bunu vurgulamak ve belirtmek adına '' the '' yazılır. Bu kullanım '' the '' ın en temel ve basit kullanımıdır. There is a cat in the garden. The cat is white and so cute. Bahçede bir kedi var. Kedi beyaz ve çok tatlı. He saw an accident. The accident happened just behind him. Bir kaza gördü. Kaza hemen ötesinde meydana geldi. I bought a dress. The dress was very cheap. Bir elbise satın aldım. Elbise çok ucuzdu. Yukarıdaki örneklerde '' kediden, kazadan ve elbiseden '' ilk defa bahsettiğimiz için '' a, an '' kullanıldı. Ancak aynı '' kediden, kazadan ve elbiseden '' 2.defa bahsettiğimizde artık onları bildiğimiz, onlara aşina olduğumuz varsayılarak '' the '' yazılmıştır. Konuşma ve yazı dilinde bu kurala elden geldiği kadar dikkat edilmesi gerekir.
  • 2. 2. Karşımızdaki kişinin neyden veya kimden bahsettiğini biliyorsak '' the '' kullanılır. Bu durum genelde emir cümleleri veya kısa soru cümlelerinde geçerlidir diyebiliriz. Close the door, please! Open the book! Turn off the lights! Where is the laptop? When will the plane take off? Yukarıdaki cümlelerde '' door, book, lights, laptop, plane '' konuşma ortamında bilindiği için '' the '' kullanılmıştır. 3.Kainatta, güneş sisteminde, dünyada veya belli ortamlarda tek olan varlıklar için '' the '' kullanılır. the moon the sun the world the milkyway the sky the earth the weathe the atmosphere the universe the equator the country the stars the ground the Prime Minister the Eifel Tower the Bosphorus Bridge the Apollon Temple the Ottoman Empire The universe is huge and complicated. Kainat çok büyük ve karmaşıktır. The world is our home. Dünya evimizdir. The moon goes round the earth. Ay, dünyanın etrafında döner. The Bosphorus Bridge connects two continents. Boğaziçi Köprüsü iki kıtayı birbirine bağlar. The sky is blue. Gökyüzü mavidir.
  • 3. The weather is rainy. Hava yağışlı. The Apollon Temple is in Greece. Apollon tapınağı Yunanistan' da. The world is a planet in the milkyway. Dünya, samanyolunda bir gezegendir. * Fakat denizde yolculuk belirtirken '' be at sea '' yapısıyla '' the '' kullanılmaz. We have been at sea for three months. / Üç aydır denizdeyiz. * '' Space '' uzay anlamında ise '' the '' kullanılmaz. Ancak '' boş yer, boşluk '' anlamında ise '' the '' kullanılır. Throughout the history, people have been wondering what is going on in space. Tarih boyunca insanlar uzayda neyin olup bittiğini merak etmiştir. If the space is big enough, you can park your car here. Eğer yeterince boş yer varsa, arabanı buraya park edebilirsin. 4. '' cinema, theatre, station, post office, police station '' ile '' the '' kullanılır. She often goes to the cinema. O sık sık sinemaya gider. We went to the theatre. Biz sinemaya gittik. I saw him at the station. Onu istasyonda gördüm.
  • 4. Do you know where the post office is ? Postahanenin nerede olduğunu biliyor musun? Please, let me know how to go to the police station. Polis karakoluna nasıl gideceğimi söylesene lütfen. 5. '' radio '' ile '' the '' kullanılır. Ancak '' television ( TV ) '' ile '' the '' kullanılmaz. My grandfather is listening to the radio. Büyük babam radyo dinliyor. Turn the radio off, please. Radyoyu kapat lütfen. We are watching the television. Televizyon izliyoruz. There is hardly nothing interesting on the TV. Televizyonda hemen hemen izlenecek bir şey yok. * Programlardan bahsediyor isek '' television ( TV)'' ile kullanılmaz. Bunu hemen üstte belirtmiştik. Ancak cihaz olarak televizyondan bahsediyor isek '' the '' kullanılır. I don't like watching television. Televizyon izlemeyi sevmiyorum. Let's turn off the television and sleep. Hadi televizyonu kapatalım ve uyuyalım. 6. Sayılabilir tekil isimler bütün türü ifade etmek maksadıyla '' the '' ile kullanılabilir. The dolphin is among the most famous animals in the world. Yunus, dünyadaki en popüler hayvanlar arasındadır.
  • 5. The whale is the biggest and largest mammal. Balina en büyük ve geniş memelidir. The crocodile is the most dangerous reptiles. Timsah en tehlikeli sürüngendir. *Bu sözcükleri '' the '' kullanmadan çoğul biçimde de aynı anlama gelecek şekilde kullanabiliriz. Dolphins are among the most famous animals in the world. Yunuslar, dünyadaki en popüler hayvanlar arasındadırlar. Whales are the biggest and largest mammal. Balinalar en büyük ve geniş memelidirler. Crococidiles are the most dangerous reptiles. Timsahlar en tehlikeli sürüngendirler. 7. Bazen sıfatlar ile '' the '' kullanılır. Böyle bir durumda o sıfatın nitelediği grubun, topluluğun, milletin tamamı veya çoğunluğu ifade edilir. Bu anlam itibari ile daima çoğul fiil kullanılır. In our culture, we respect to the old. Kültürümüzde, yaşlılara saygı gösteririz. This way is for the disabled. Bu yol engelliler için. Generally the rich have the best opportunities in this life but the poor don't. Genellikle zenginler bu hayatta en iyi fırsatlara sahiptir, ancak fakirler değil. * Aynı anlamı bu sıfatlarlardan sonra bir çoğul isim getirerek sağlayabiliriz. Fakat bu sefer '' the '' yazılmaz. In our culture, we respect to old people. Kültürümüzde, yaşlılara saygı gösteririz.
  • 6. This way is for disabled ones. Bu yol engelliler için. Generally rich people have the best opportunities in this life but poor people don't. Genellikle zenginler bu hayatta en iyi fırsatlara sahiptir, ancak fakirler değil. * Yukarıdaki sıfatlar için bahsedilen kural tekil anlamlar için geçerli değildir. Eğer tekil anlamda kullanacak isek sıfatların kendisinden sonra '' man, woman, child, one, person etc... '' gibi bir isimle tamamlamız gerekir. An old man approached and asked me something. Yaşlı bir adam yaklaştı ve bana bir şey sordu. When I see a disabled person, I feel sorry. Engelli birini gördüğümde üzgün hissediyorum. The rich woman is wearing an expensive fur. Zengin kadın pahalı bir kürk giyiyor. The poor person has nothing to sell. Fakir adamın satacak hiçbir şeyi yok. 8. Ulus isimleri ile '' the '' kullanılırsa bütün bir ulusu ifade eder ve fiil çoğuldur. The Turkish are friendly people. Türkler arkadaş canlısı insanlardır. The French are interested in art. Fransızlar sanatla ilgilidir. The Japanese have different cultural values. Japonların farklı kültürel değerleri vardır.
  • 7. * Eğer yukarıdaki sözcükler milletin, ulusun kendisinden değil de o milletin dilini ifade ediyorsa '' the '' kullanılmaz. Fiil tekil olur. Turkish is hard to learn. Türkçe'nin öğrenilmesi zordur. English is a common language in the world. İngilizce dünyada yaygın bir dildir. Japanese is different from Turkish. Japonca, Türkçe'den farklıdır. * '' Turk, American, German, Russian '' gibi ülkelerin insanlarını belirtirken çoğul eki olarak '' s '' gelir. Turks are strong and determined people. Türkler güçlü ve kararlı insanlardır. Americans visit our country every year. Amerikanlar her yıl ülkemizi ziyaret eder. Germans like drinking beer. Almanlar bira içmeyi sever. Russians are fond of travelling around the world. Ruslar dünyayı gezmeye çok sever. 9. Kıta isimleri ile '' the '' kullanılmaz. Asia is a big continent. Asya büyük bir kıtadır. Africa is among the biggest continents. Afrika en büyük kıtalar arasındadır.
  • 8. There are many developed countries in Europe. Avrupa'da gelişmiş birçok ülke vardır. America was explored by America Vespuci. Amerika, Amerika Vespuci tarafından keşfedilmiştir. 10. Tek ülke isimleri '' the '' almaz. Ancak '' union, republic, kingdom '' gibi ifadeler varsa '' the '' kullanılır. The Republic of Turkeyis a developing country. Türkiye Cumhuriyeti gelişmekte olan bir ülkedir. Many successfull sportmen are from the United States of America. Birçok başarılı sportmen Amerika Birleşik Devletleri' nden gelmektedir. A lot og countries seperated from the Soviet Union in 1991. 1991 yılında bir sürü ülke Sovyetler Birliği'nden ayrıldı. The United Kingdom is called as a country in which the sun never sets. Birleşik Devletler güneşin hiç batmadığı ülke olarak adlandırılır. 11. Tek ada ve dağ isimleri ile '' the '' kullanılmaz. Fakat takımadalar ve sıradağlar çoğul bir isimle birlikte '' the '' alır. Mount Everest is the highest mountain in the world. Everest Dağı dünyadaki en yüksek dağdır. Mount Ağrı is in the east of Turkey. Ağrı Dağı Türkiye'nin doğusundadır. Sicily belongs to Italy. Sicilya İtalya'ya aittir. Bermuda has a bad name. Bermuda'nın kötü bir şöhreti vardır.
  • 9. The Alps are among the famous mountains in the world. Alp Dağları dünyadaki en ünlü dağlar arasındadır. The Canary Islands are in favor for the ones wanting to have a good holiday. Kanarya Adaları iyi bir tatil geçirmek isteyenlerin gözdesidir. 12. Göl isimleri ile '' the '' kullanılmaz. Fakat okyanus, deniz, nehir ve kanal isimleri ile '' the '' kullanılır. Lake Van is in Van. Van gölü Van'ın içindedir. Lake Superior is the largest of the Great Lakes of North America. Superior gölü, Kuzey Amerika'daki büyük göllerin en büyüğüdür. The Nile is very important for Egypt. Nil nehri Mısır için çok önemlidir. The Kızılırmak is one of the longest rivers in Turkey. Kızılırmak nehri Türkiye'deki en uzun nehirlerdendir. The Mediterranean Sea is in the south of Turkey. Akdeniz, Türkiye'nin güneyindedir. The Indian Ocean is located between Africa, the Southern Ocean, Asia and Australia. Hint okyanusu, Afrika, Güney Okyanusu, Asya ve Avustralya arasındadır. The Pacific Ocean was a major historical route of exploration and migration. Pasifik okyanusu, keşiflerin ve göçlerin tarihsel bir rotasıydı. The Suez Canal connects the Mediterranean and the Red sea. Süveyş kanalı, Akdeniz ile Kızıl denizi birbirine bağlar.
  • 10. 13. '' school, university, hospital, prison, church, mosque '' gibi yer ifade eden kelimeler ile kişi arasında bir bağlantı var ise yani sözü edilen kişi oraya, oranın doğal ortamına dahil ise '' the '' kullanılmaz. Bu ne demektir? Şöyle ki eğer kişi öğrenci ise okul ile ilgili durumlarda oranın doğal ortamındadır demektir. Yine kişi mahkum ise hapishanede olması onun için doğaldır ve oraya aittir. Yine bir din adamıyla ilgili konuşuyorken cami veya kilise o kişinin ait olduğu, bulunduğu doğal ortamıdır. İşte bu ve bunlara benzer tüm durumlarda '' the '' kullanılmaz. Sally is a student. She is at school now. She goes to school every day. Sally bir öğrencidir. O şuan okulda. O her gün okula gider. He murdered someone, so he is in prison now. O birini öldürdü, dolayısıyla şuan hapiste. I broke my leg. I was taken to hospital yesterday. Bacağım kırdım. Dün hastaneye götürüldüm. Ahmet is an imam. He goes to mosque five times a day to recite the azan. Ahmet bir imamdır. Günde beş sefer ezan okumak için camiye gider. Tom is a priest. He goes to church every Sunday. Tom bir papazdır. Her pazar kiliseye gider. When my brother has finished high school, he wants to go to university. Liseyi bitirdiğinde erkek kardeşim üniversiteye gitmek istiyor. * Ancak yukarıda sayılan mekanlara, ortamlara ait olmayan; mesela normalde o okula gitmeyen kişi, o okulda birilerini görmek için giderse, hasta olmadığı halde hastaneye birini ziyaret amaçlı giderse vb. durumlarda '' the '' kullanılır. His mother went to the school to meet his French teacher. Annesi, Fransızca öğretmeni ile tanışmak için okula gitti. We went to the prison to visit our friend. Arkadaşımızı ziyaret etmek için hapishaneye gittik.
  • 11. 14. Müzik aletlerinden, çeşitli icatlardan veya aletlerden bahsederken '' the + tekil isim ( singular noun ) '' kullanılır. I play the guitar. Ben gitar çalarım. The computer is an important invention for all of us. Bilgisayar hepimiz için önemli bir icattır. The telephone was invented by Graham Bell. Telefon, Graham Bell tarafından icat edilmiştir. Yukarıdaki örneklerde '' guitar, computer, telephone '' genel olarak o türü işaret etmektedir. Belli bir '' gitar, bilgisayar, telefon ''dan genek olarak bahsediyor isek '' the '' , herhangi bir '' gitar, bilgisayar, telefon '' dan bahsediyor isek de '' a / an '' kullanabiliriz. The plane from Istanbul is going to land at 12. İstanbul'dan gelen uçak saat 12'de inecek. A plane crashed last week. Geçen hafta bir uçak yere çakıldı. Can I borrow the guitar you brought yesterday? Dün getirdiğin gitarı ödünç alabilir miyim? For my brother, I want to buy a guitar as a present. Erkek kardeşim için hediye olarak bir gitar almak istiyorum.