SlideShare a Scribd company logo
1 of 12
Download to read offline
Oryantalistlerin
Hadis Usülüne Etkileri
Cibril Hadisi Örneği
[Tâhlil Hakkında]
Gündeme ilişkin hocalarımızın daha önce kaleme almış olduğu yazıları her hafta
[Tâhlil] dosyasında yayınlıyoruz.
Sayı
03
Hafta
03
Abdullah Orhan
[TÂHLİL]
Oryantalizm, yaptığı çalışmalarla misyonerlere
de malzeme hazırlamış, onların İslâm ülkelerinde
girişecekleri faaliyetlerde yardımcı olmuştur.
ABDULLAH ORHAN
FOTOĞFRAF: © MAJALLA.COM
Sayfa I |[Tâhlil] Sayı: II, Hafta: II | sahniseman.org | medya@sahniseman.org
İçindekiler
İçindekiler�������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������I
Oryantalizm, Hedefleri ve Gelişim Süreci������������������������������������������������������������������������������������������ II
Son Dönem Oryantalistik Çalışmalar ve Snouck Hurgronje Örneği����������������������������������������III
Cibril Hadisi�������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������V
Cibril Hadisinin Metni, Sıhhati ve Önemi�����������������������������������������������������������������������������������������VI
Cibril Hadisinin Sıhhati ve Önemi���������������������������������������������������������������������������������������������������VIII
Cibril Hadisiyle İlgili Eleştiriler�����������������������������������������������������������������������������������������������������������IX
Sonu������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������X
Sahn-ı Semân İslamî
İlimler Eğitim ve Araştırma
Merkezi
Eyüp Sultan Bulvarı N0:119
+90 212 613 1805
Eyüp - İstanbul
27 Nisan 2015
Bu yazı; Abdullah Orhan hocanın 5
Ocak 2015’te kaleme almış olduğu
www.sahniseman.org’ta yayınlanan
yazısıdır.
“Her ümmetin bir Mecûsîsi vardır,
bu ümmetin Mecûsîleri ise: “Kader
yok!”diyenlerdir.Onlardanherkim
ölürse cenâzesinde bulunmayın,
hasta olanları da ziyâret etmeyin,
onlar Deccalın şîasıdır, onları
Deccala ilhâk etmek Allâh üzerine
bir haktır!”
[TÂHLİL]
Sayfa II |[Tâhlil] Sayı: II, Hafta: II | sahniseman.org | medya@sahniseman.org
Oryantalizm, Hedefleri ve
Gelişim Süreçleri
	 Doğu bilimi ve Şarkiyatçılık olarak da bilinen
Oryantalizm; Yakın ve Uzak Doğu toplum ve kültürleri,
dilleri ve halklarının incelendiği Batı kökenli ve
Batı merkezli araştırma alanlarının bütünü olarak
tanımlanmıştır.
	 Konuyla ilgili önemli çalışmaları olan
Muhammed Mustafa el-Azami, Oryantalizmi “Yalanı
ustaca söyleme akımı.” olarak tarif eder. Kuşkusuz
oryantalistler içinde sadece anlama ve tarafsızlık
kaygısıyla hareket eden isimler de yok değildir. Bununla
birlikte oryantalistlerin İslâmî ilimler alanında yaptığı
çalışmaların kısm-ı azamının operasyonel, spekülatif
ve taraflı olduğunu söylemek hakikatin bir ifadesi
olacaktır.
	 İstisnai durumların kaideyi/aslı bozmadığı
ilkesinden hareket ederek belirtmemiz gerekirse,
Oryantalizmin kuruluşunun arkasında duran ve uzun
zaman boyunca hiç ayrılmadığı dinî hedefler şu şekilde
sıralanabilir:
1. Muhammed (s.a.v.)’in risaletinin doğruluğu hakkında
şüpheuyandırmakvehadislerinMüslümanlartarafından
ilküçasırda uydurulan sözler olduğu şeklindeki tezlerini
genel bir kabul, müsellem bir hakikat haline getirmek.
2.Kuran-ı Kerim’in yüce Allah kelamı olduğu konusunda
şüpheler uyandırmak ve Kuran’ın hafife alınmasını
sağlamak.
3. İslâm fıkhının Roma hukukundan alıntı olup orjinal
olmadığını ileri sürerek değerini küçük göstermek ve
Müslümanların zihninde bu kanaati pekiştirmek.
4. Arapçayı küçük düşürüp, anlaşılmaz olduğuna
insanları ikna etmek.
5. İslâm’ın,Yahudi ve Hristiyan kaynaklarına dayandığını
ileri sürmek.
6.Akademik çalışmalar aracılığıyla açtıkları
koridordan misyonerleri yürüterek Müslümanları
Hristiyanlaştırmak.
7. Zayıf haberlere ve uydurma hadislere dayanarak
görüş ve teorilerine güç kazandırmak.[1]
Oryantalizm, yaptığı çalışmalarla misyonerlere
de malzeme hazırlamış, onların İslâm ülkelerinde
girişecekleri faaliyetlerde yardımcı olmuştur.
Oryantalizm gerçeği günümüzde de diri bir şekilde
karşımızda durmaktadır.[2]
Misyonerler, Müslümanları Hristiyanlaştırabilmek için
ilk hamlede onları Hristiyanlığa davet etmiyorlardı.
Müslümanların bilgisiz kalmasıyla amaçlarına daha
kolay ulaşabileceklerine inanıyorlardı. Böylece
Müslümanları kendi dinlerinden uzaklaştırmak için
ellerinden geleni yapmışlardır.[3]
Macar Yahudisi olan ve Oryantalizmin öncülerinden
kabul edilen Ignaz Goldziher’den yakın dönemde
Wansbrough, Micheal Cook ve Patricia Crone’a kadar
pek çok Oryantalistin ana kaygısı, Kur’an-ı Kerim’in İncil
ve Tevrat esas alınarak Hz. Peygamber (s.a.v) tarafından
yazıldığını ve böylece Kur’ân’ın ilahi bir kitap olmadığını
ispat etmekti. Benzer bir şekilde, hadislerin hiç birinin
sahih olmadığı, sonraki nesiller tarafından uydurularak
Hz. Peygamber (s.a.v) Efendimize atfedildiği fikri de,
yine Oryantalistlerin ortaya attığı bir iddiadır. Ne yazık
ki, hadis ve İslâm fıkhı konusunda Oryantalistlerin ikna
edici hiç bir tarihi delile dayanmadan ileri sürdüğü
bu görüşler, bugün modernist eğilimli Müslümanlar
arasında yaygınlık kazanmış durumdadır.[4]
1. Günümüz Din ve Fikir Hareketleri Ansiklopedisi, Çev. Kamel
Hoca, Risale Yay., İstanbul, 1990, s. 137–138.
2. A.g.e, s. 65
3. Hamit Haksever, Misyonerlik nedir Hedefleri nelerdir?,
İlk Adım Dergisi, www.ilkadim.com 27.10.2007)
4. Halil Akgün, İslam ve Batı, İstanbul, 1998, s. 107.
[TÂHLİL]
Sayfa III |[Tâhlil] Sayı: II, Hafta: II | sahniseman.org | medya@sahniseman.org
Son Dönem Oryantalistik Çalışmalar
ve Snouck Hurgronje Örneği
	 Ünlü Hollandalı oryantalist Snouck Hurgronje,
1884-85yıllarındakıyafetveisimdeğiştirip(Abdülgaffar
adınıalarak)biryılsüreyleHicaz’dabulunmayıbaşarmış
bir isim. Burada özellikle hac mevsiminde ümmet
coğrafyasının dört bir yanından gelen Müslümanlar
üzerinde son derece hassas gözlemlerde bulunmuş.
Gözlemlerini gerek Batı’daki meslektaşlarına yazdığı
mektuplarda, gerekse 19. Yüzyılın İkinci Yarısında
Mekke isimli iki ciltlik kitabında bir araya getirmiş. O
döneme kadar ağırlıklı olarak Kur’an merkezli yürüyen
Oryantalist çalışmalar, Hurgronje’nin uyarılarından
sonra Sünnet-i Seniyye alanına kaymıştır.
	 Özetle şöyle diyor: “İslâm coğrafyasının farklı
kesimlerinden buraya gelen Müslümanlar arasında
çarpıcı bir davranış birlikteliği var. Dilleri, renkleri,
kültürleri farklı Müslümanlar sokakta karşılaştıklarında
birbirlerini selamlıyorlar. Selam veren hep aynı cümleyi
söylüyor, selam alan da cevabi bir cümle söylüyor ve
fakat bu cümleler hiç değişmiyor. İbadethanelerine sağ
ayakla girip sol ayakla çıkmaya dikkat ediyorlar. Yemeğe
oturduklarında bir kelime söylüyor, sağ elleriyle yemek
yiyor, sofradan kalkarken başka bir kelime söylüyorlar.
Bunlar da hiç değişmiyor. Fakat dikkat edilmesi gereken
nokta şu ki; bunların hiçbirisi Kur’an’da yazmıyor.
Benim tespitime göre bu, onların peygamberlerinin
geleneğidir.”[5]
	 İşte o tarihten sonra Oryantalist saldırı
Sünnet-i Seniyye üzerinde yoğunlaştı. Bu noktada en
işe yarar alan hadislerdi. Çünkü Sünnet’i bir bütün
olarak reddetmek ümmetin tepkisini çekecekti.
Onun yerine, Kur’an’a aykırılık, akla aykırılık, bilimsel
verilere aykırılık gibi sloganlar üzerinden, hadis-i
şeriflerin güvenilmez olduğu, elimizdeki hadis
kaynaklarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiği
ileri sürüldü. Konuşanlar koca koca akademik titre
sahip kimseler olunca sokaktaki insanın bu kitlesel
ve yoğun propagandaya direnmesi elbette mümkün
olmayacaktı.[6]
	 Yukarıdaki ifadelerin Oryantalistlerin Hadis
ilmi ve usûlumüze –özellikle de isnad zinciri ve cerh-
tadil konusuna- neden bu kadar meraklı olduklarını
anlamamızı kolaylaştıracağını düşünüyoruz.
	 Bu meyanda birçok örnek vermek mümkün
olmakla birlikte ben çarpıcı gördüğüm bir alıntıyla bu
bölümü noktalıyorum.
	 Londra’da düzenlenen “İslam Ülkelerinin
Sömürgeleştirilmesi ve Bu Yoldaki Güçlükler” adlı
konferansta delegelerden birisi şöyle konuşmuştu:
“Elli yıl durmadan çalıştık. Sadece beş kişiyi Hristiyan
yapabildik.Bu durum her şeye rağmen Müslümanların
ne kadar zor Hristiyan olduklarının bir kanıtıdır.
Fakat elli yıl içerisinde milyonlarca insanı İslam’dan
uzaklaştırabildik ve İslam’a karşı Müslümanları
lakayt bir hale getirebildik. İşte bu durum bizleri çok
sevindirmektedir.”
	 Delegenin bu şekilde konuşmasından sonra
misyoner merkezi: “Bundan böyle İslam ülkelerinde
Müslümanları Hristiyanlaştırmak için çaba sarf
etmeyelim. Onları İslam’dan uzaklaştıralım ve İslami
hükümlere düşman yapalım…” diye karar aldı.[7]
5. Mehmet Görmez, Klasik Oryantalizmi Hadis Araştırmalarına Sevk Eden Temel
Faktörler üzerine, İslâmiyat dergisi, 111/1, Ocak/Mart-2000, 11-31.
6. Konuyla ilgili önemli bir makale için bkz: Ebubekir Sifil, Müslümanlığımızın
Sünnet-i Seniyye ile İlişkisi, İlim ve İrfan Dergisi, 2014.
7. Ahmet Varol,“Emperyalistlerin Öncüleri Misyonerler”, İslam, www.kutsalkitaplar.
net, 21.11.2007
[TÂHLİL]
Sayfa IV |[Tâhlil] Sayı: II, Hafta: II | sahniseman.org | medya@sahniseman.org
Ehl-i BeytSon Dönem Oryantalistik Çalışmalar
ve Snouck Hurgronje Örneği
	 Buraya kadar örneklerle anlattığımız üzere Oryantalistlerin çalışma odağını hadislere kaydırdığı çok
açıktır.Bu yüzden konuya dair somut bir örnekolarakOryantalistlerin“Cibril Hadisi”ile ilgili değerlendirmelerini
masaya yatıracağız. Ancak meselenin daha iyi anlaşılması adına önce hadis ilmî ve tevdin tarihine kısa bir
bakış yapacağız.
[TÂHLİL]
Sayfa V |[Tâhlil] Sayı: II, Hafta: II | sahniseman.org | medya@sahniseman.org
Cibril Hadisi
	 Hadis ilmi ve hadislerin tedvini sürecine dair yukarıda verdiğimiz bilgiler ve çalışma konusunda
uzaklaşmamak adına girmediğimiz daha nice detay, Hadis imamlarının Hadis-i Şeriflerin sıhhatine dair beyan
ve incelemelerini dikkate almak gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır. Aşağıda sıhhatine dair tartışmaların
yer verileceği Cibril Hadisi olarak isimlendirilmiş meşhur Hadis-i Şerifin, uydurma (mevzû) hadis olduğunu
ileri sürmektedirler. Örneğin, muasırımız araştırmacılardan biri olan Prof. Dr. Süleyman Ateş, Cibril hadisi
hakkında “uydurmanın ince ayarlısı” şeklinde, ilmî değerlendirme ölçülerine sığmayan bir yakıştırmayı uygun
görmektedir.[8]
	 Prof. Dr. Süleyman Ateş kadar olmasa da Ömer Aydın, M.Hayri Kırbaşoğlu ve Mustafa İslâmoğlu gibi
araştırmacılar da, Cibril hadisi hakkında olumsuz kanaatler belirtmektedirler.
8. Süleyman Ateş, Vatan gazetesi,01 Kasım 2010
[TÂHLİL]
Sayfa VI |[Tâhlil] Sayı: II, Hafta: II | sahniseman.org | medya@sahniseman.org
Cibril Hadisinin Metni,
Sıhhati ve Önemi
	 “Cibril Hadîsi” tabiri ile kastettiğimiz hadis;
Vahy meleği Cebrail’in Hz. Muhammed (s.a.v.)’e bir
insan suretinde gelerek İslâm, iman, ihsân, kıyâmetin
zamanı gibi konularda sorular sorması olayından
bahseden rivâyettir. Cibril Hadîsi olarak meşhur
hadis bazen “İman Hadîsi”olarak da adlandırılmıştır.[9]
Cibril Hadîsinin tariklerinin çoğunun kader inancına
vurgu yapmasından olsa gerek, bu hadise “iman ve
kader hadisi” veya sadece “kader hadisi” diyenlere de
rastlanmaktadır.[10]
	 Cibril Hadisi, ileride değineceğimiz üzere pek
çok varyantı olan bir hadistir. Biz en derli toplu olarak
gördüğümüz İmam Müslim’in Sahih’indeki rivayetini
nakletmek istiyoruz:
“Yahya İbnu Ya’mer haber veriyor: Basra’da kader
üzerine ilk söz eden kimse Ma’bed el-Cühenî idi. Ben
ve Humeyd İbnu Abdirrahmân el-Himyerî, hac veya
umre vesîlesiyle beraberce yola çıktık. Aramızda
konuşarak, Ashab’tan biriyle karşılaşmayı temenni
ettik. Maksadımız, onlardan kader hakkında şu
heriflerin ettikleri laflar hususunda soru sormaktı.
Cenâb-ı Hakk, bizzat Mescid-i Nebevî’nin içinde
Abdullah İbnu Ömer (radıyallahu anh)’la karşılaşmayı
nasib etti. Birimiz sağ, öbürümüz sol tarafından olmak
üzere ikimiz de Abdullah (radıyallahu anh)’a sokuldu.
Arkadaşımın sözü bana bıraktığını tahmin ederek,
konuşmaya başladım:
‘Ey Ebu Abdirrahmân (Abdullah İbnu Ömer’in künyesi),
bizim taraflarda bazı kimseler zuhur etti. Bunlar
Kur’ân-ı Kerîm’i okuyorlar. Ve çok ince meseleler bulup
çıkarmaya çalışıyorlar.’ Onların durumlarını beyan
sadedinde şunu da ilâve ettim: “Bunlar, ‘Kader yoktur,
herşey hâdistir (sonradan yaratılmadır) ve Allah önceden
bunları bilmez.’ iddiasındalar.”
Abdullah (radıyallahu anh):
“Onlarla tekrar karşılaşırsan, haber ver ki ben onlardan
berîyim, onlar da benden berîdirler.”
Abdullah İbnu Ömer sözünü yeminle de te’kîd ederek
şöyle tamamladı: “Allah’a kasem olsun,onlardan birinin
Uhud dağı kadar altını olsa ve hepsini de hayır yolunda
harcasa kadere inanmadıkça, Allah onun hayrını kabul
etmez.”
Sonra Abdullah İbn-i Ömer dedi ki: Babam Ömer
İbnu’l-Hattâb (radıyallahu anh) bana şunu anlattı:
“Ben Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)’in yanında
oturuyordum.Derken elbisesi bembeyaz,saçları simsiyah
bir adam yanımıza çıkageldi. Üzerinde,yolculuğa delalet
eder hiçbir belirti yoktu. Üstelik içimizden kimse onu
tanımıyordu da. Gelip Hz. Peygamber (aleyhissalâtu
vesselâm)’in önüne oturup dizlerini dizlerine dayadı.
Ellerini bacaklarının üstüne hürmetle koyduktan sonra
sormaya başladı:‘Ey Muhammed! Bana İslâm hakkında
bilgi ver!’
Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) açıkladı:
“İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına, Muhammed’in
O’nun kulu ve elçisi olduğuna şehâdet etmen, namaz
kılman, zekât vermen, Ramazan orucu tutman, gücün
yettiği takdirde Beytullah’a haccetmendir.”
10. Bkz. Abdullah b. Ahmed b. Hanbel, Sünne, II, 415
[TÂHLİL]
Sayfa VII |[Tâhlil] Sayı: II, Hafta: II | sahniseman.org | medya@sahniseman.org
Cibril Hadisinin Metni,
Sıhhati ve Önemi
Yabancı: ‘Doğru söyledin’ diye tasdîk etti.
Biz hem sorup hem de söyleneni tasdik etmesine
hayret ettik.
Sonra tekrar sordu: “Bana iman hakkında bilgi ver?”
Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) açıkladı:
“Allah’a,meleklerine,kitablarına,peygamberlerine,âhiret
gününe inanmandır. Bir de Kadere yani hayır ve şerrin
Allah’tan olduğuna da inanmandır.”
Yabancı yine: “Doğru söyledin!” diye tasdik etti.
Sonra tekrar sordu: “Bana ihsan hakkında bilgi ver?”
Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) açıkladı:
“İhsan Allah’ı sanki gözlerinle görüyormuşsun gibi
Allah’a ibadet etmendir. Sen O’nu görmesen de O seni
görüyor.”
Adam tekrar sordu: “Bana kıyamet(in ne zaman
kopacağı) hakkında bilgi ver?”
Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) bu sefer:
“Kıyamet hakkında kendisinden sorulan, sorandan daha
fazla bir şey bilmiyor!” karşılığını verdi.
Yabancı: “Öyleyse kıyametin alâmetinden haber ver!”
dedi.
Hz.Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) şu açıklamayı
yaptı: “Köle kadınların efendilerini doğurmaları, yalın
ayak, üstü çıplak, davar çobanlarının yüksek binalar
yapmada yarıştıklarını görmendir.”
Bu söz üzerine yabancı çıktı gitti. Ben epeyce bir
müddet kaldım. Hz. Peygamber (aleyhissalâtu
vesselâm) bana ‘Ey Ömer, sual soran bu zatın kim
olduğunu biliyor musun?’ dedi.
Ben: “Allah ve Resûlü daha iyi bilir” deyince şu
açıklamayı yaptı:
“Bu, Cibril’di. Size dininizi öğretmeye geldi.”[11]
11. Müslim, Îmân 1, 5. Ayrıca bakınız: Buhârî, Îmân 37; Tirmizi, Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16; Nesâi, Mevâkît 6; İbni Mâce, Mukaddime, 9; Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-
Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 1/64-67.
[TÂHLİL]
Sayfa VIII |[Tâhlil] Sayı: II, Hafta: II | sahniseman.org | medya@sahniseman.org
Cibril Hadisin Sıhhati
ve Önemi
	 Cibril Hadîsi’nin metnini bu şekilde arzettikten
sonra şimdi de Cibril Hadîsi’nin hem sıhhati, hem de
önemi hakkında yapılan yorumlara değinelim:
	 Cibril Hadîsi 8 sahabiden toplam 34 rivayetle
tespit edilmiştir. Hadisin sahabi ravileri ve rivayet
sayıları şu şekildedir:
Ömer ve İbn Ömer (r.a.): Birlikte 9 rivâyet (Sadece İbn
Ömer’den: 12 rivâyet),
Ebû Hureyre (r.a.): 6 rivâyet,
Ebû Hureyre ve Ebû Zerr (r.a.): Birlikte: 2 rivâyet,
Enes b. Mâlik (r.a.): 2 rivâyet,
İbn Abbas (r.a.): 2 rivâyet,
Cerîr b.Abdillah (r.a.): 1 rivâyet.
Dolayısıyla genel toplamda bu hadis 11 sahâbîye
isnâd edilmiş olmaktadır.[12]
	 İmam Suyûtî, mütevatir hadisleri topladığı
Katfü’l-Ezhar’da, İmam Kettânî Nazmü`l-Mütenasire
isimli meşhur eserinde, İmam Nevevî Hazretleri’nin
Hadis-i Erbain şerhi el-Vâfi isimli eserde, Şamlı
âlimler Prof. Dr. Mustafa Buğâ ile Muhyiddin Mistu
bu hadisin “mütevâtir” olduğunu beyan etmişlerdir.
Şeyhu’l-Muhaddisin Zebîdî, Ukûdü’l–cevâhiri’l-Münîfe
isimli eserinde bu hadisin altı hadis kitabından sahih
senedlerle değişik rivayetlerini toplamıştır.[13]
	 Ulemânın Cibril hadisiyle ilgili kanaati
öylesine müspettir ki, onlar hadisin ihtiva ettiği
konularla her fırsatta istidlâl ederken çoğu defa
herhangi bir şekilde isnâd tahliline bile gerek
duymamışlardır. Hadis ıstılâhı ile ifade etmek
gerekirse geneli itibariyle bu hadisin sahih ve meşhur
olduğunu söylememiz mümkündür.[14]
	 Burada yeri gelmişken âlimlerimizin Cibril
Hadîsi ile ilgili bazı yorumlarını aktaralım:
Kâdî İyâz, Cibril Hadîsi’nin zahir ve bâtın bütün ibâdet
vazifelerinin açıklamasını içine aldığını söylemiştir.
[15]
İmam Kurtubî, bu hadisin, içerdiği sünnet bilgisinden
dolayı “Ummü’s-Sünne (Sünnetin annesi)” denilmeye
lâyık olduğu kanaatindedir.[16]
İbn Dakiki’l-İd “Bu, çok büyük bir hadistir. Yerine
getirilmesi gereken zahir ve bâtın bütün amelleri
kapsamaktadır… O adetâ Sünnet’in anası gibidir.Tıpkı
Fatiha sûresinin Kur’ân’ın manalarını topluca ihtiva
ettiğinden dolayı “Kur’ân’ın anası” adını alması gibi.”
demiştir.[17]
	 İbn Teymiyye,Cibril Hadîsi’nin sahih olduğunu
söyledikten sonra, ilave olarak sıhhati üzerinde ittifak
edildiğini, kabulle karşılandığını, ilim ehlinin onu
nakletmek suretiyle sıhhati üzerinde icmâ ettiğini
gösterdiğini, gerek Ebû Hureyre gerekse İbn Ömer
rivâyetinin müttefekun aleyh olduğunu söyleyerek,
bu hadis hakkında son derece olumlu düşünceler
taşıdığını göstermiştir.[18]
İbn Receb El-Hanbelî, bütün ilimlerin ve marifetlerin
bu büyük hadisin içeriğinde olduğunu söylemiştir.[19]
12. Bekir Tatlı, Hadis Tekniği Açısından Cibril Hadisi ve İslâm Düşüncesine
Yansımaları, s.250, Basılmamış Doktora Tezi, Ankara, 2005
13. Mustafa Köseoğlu, Cibril Hadisi ve Kader Üzerine, http://www.sefkatdergisi.com/
sayi-10/252-cibril-hadisi-ve-kader-uzerine.html
14. Bekir Tatlı, A.g.e., s.257
15. Kâdî İyâz, İkmâlu’l-Mu’lim, 1,204-205. Krş. Nevevî, Şerhu Sahihi Müslim, 1,203
16. İbn Hacer, Fethu’l-bârî şerhu Sahîhi’l-Buhârî, c.1,s.93, Beyrut, 1379
17. Nazım Muhammed Sultan, Ana Çizgileriyle İslâm (Nevevi Kırk Hadis Şerhi),
Guraba Yayınları: 47-49
18. İbn Teymiye, Minhâcu’s-sünne, 1,106,107 (I-X, y.y., 1406)
19. İbn Receb, Câmiu’l-ulûm, 1, 134-135.
[TÂHLİL]
Sayfa IX |[Tâhlil] Sayı: II, Hafta: II | sahniseman.org | medya@sahniseman.org
Cibril Hadisiyle
İlgili Eleştiriler
	 Özellikle son asrın ikinci yarısında Cibril
hadisinin sıhhati üzerine bugüne kadar bilinenlerin
aksi istikametinde bazı tereddütlü yorumlara da
rastlamak mümkün hale gelmiştir. Prof. Dr. Süleyman
Ateş, bir okurunun Cibril hadisi hakkındaki sorusuna
“Bu hadis,çok sağlam denilen kaynaklarda var ama bana
göre uydurmanın ince ayarlısıdır. Kadere, hayır ve şerrin
Allah’tan olduğuna inanmak Peygamber döneminin
konularıdeğildir.Kur’ân’dainançesaslarınıbelirtenayette
kader konusu yoktur…Gerçi Kur’ân’da Allah’ın,olacak her
şeyi önceden yazdığına dair ayetler vardır ama bu husus,
iman esasları arasında sayılmamıştır. Kadere iman
sorunu, 2’nci, 3’üncü asırlarda çıkan mezhep ve kelâm
tartışmalarının ürünüdür. İşte bu adamlar düşüncelerini,
Peygamberdiliyleonaylatmakistemişlerdir.Çokkurnazlık
yapılmıştır.”[20] şeklinde, ilmî değerlendirme ölçülerine
sığmayan bir değerlendirmede bulunmuştur.
Allâme Muhammed Zâhid el-Kevserî’nin dediği:
“Bir ilim dalında otorite olmuş nice kimseler vardır ki,
başka ilim dallarında ‘avam’ mertebesindedirler”[21] sözü
maalesef dikkate alınmamıştır. İslâm adına herkesin,
aklına geleni söyleme özgürlüğüne (!) sahip olduğu
günümüz Türkiye’sinde, Akaid’ten Fıkh’a, Tefsir’den
Hadis/Sünnet’e kadar her konuda ortaya atılan
ilahiyatçılardan biri olan Prof. Dr. Süleyman Ateş, “bu
benim saham değil”diyerek geri çekilmesi gerekirken,
gazete köşelerinden yalan-yanlış değerlendirmelerde
bulunmaktadır.
	 Sadece Cibril hadisini reddetmeyen Ateş;
Günümüzde yaşayan Yahudi ve Hristiyanların da
cennete gireceği fikrini savunmakta,Kur’ân-ı Kerîm’de
evrim teorisi olduğunu söylemekten çekinmemekte,
insanın maymundan gelmiş olabileceğini
savunmaktadır.[22]
	 Süleyman Ateş’in Cibril hadisi hakkında
“uydurmanın ince ayarlısı” şeklindeki nitelemesi
hakkında şunu söyleyelim: Hadis başta olmak üzere
Tefsir, Akâid-Kelâm, Tasavvuf vs. gibi ilim dallarını
ve İslâm kültür ve medeniyetini erken dönemlerden
itibaren derinden etkilemiş bir hadis hakkında
uydurma hükmünü verebilmek için gerek sened
gerekse metin tenkidi açısından kayda değer bir çaba
göstermek ve hadisin bütün tariklerini inceleyerek
bir sonuca ulaşmak gerekir diye düşünüyoruz. Yoksa
Cibril hadisinde sırf kader mevzuu ele alındığı için
ve hadisin bütün varyantlarını dahi inceleme gereği
duymadan uydurma hatta hakaretamiz bir ifadeyle
“uydurmanın ince ayarlısı”demek,bilimsel kriterlerde
karşılığı bulunmayan ve insaf ölçülerine sığmayan
indî bir yorumdur.[23]
	 Prof. Dr. Süleyman Ateş kadar açıktan ve net
ifadelerle olmasa da, ilahiyatçı M. Hayri Kırbaşoğlu
da Cibrîl Hadisine dair eleştirilerde bulunmuştur. Bu
husustaki eleştirisi; Cibril Hadîsi’ne kitaplarında yer
veren kişilerin ilk kader tartışmalarının başladığı Irak/
Basra ulemâsından olmasıdır.[24] Kanaatimizce bir
hadisin sadece bazı bölgelerde yaygın olması, onun
uydurma sayılması için yeterli olmayıp, başka birçok
delille desteklenmesi gerekmektedir.[25]
	 Mustafa İslâmoğlu da, Cibril hadisinin
özellikle kaderle ilgili bölümlerinden hareketle
olumsuz kanaatlerini belirtmektedir.
20. http://haber.gazetevatan.com/din-adina-yapilan-kalpazanliklar/337967/4/
Yazarlar/31
21. Makalat-ı Kevserî
22. Süleyman Ateş’in bu ve benzeri fikirlerin eleştirisi için Dr. Ebubekir Sifil
hocamızın Modern İslâm Düşüncesinin Tenkidi (Rıhle Kitap) serisini tavsiye
ediyoruz.
23. Yrd. Doç. Dr. Bekir Tatlı, Modern Hadis Tenkit Üslûbu Üzerine-Cibril Hadisi
24. Kırbaşoğlu, Alternatif Hadis Metodolojisi, s. 353-354, Ankara, 2000.
25. Bekir Tatlı, A.g.e., s.252
[TÂHLİL]
Sayfa X |[Tâhlil] Sayı: II, Hafta: II | sahniseman.org | medya@sahniseman.org
Sonuç
	 Buraya kadar anlatılanlardan da anlaşıldığı üzere modern dönemde bu hadis etrafında kuşkular oluşturmanın
ve spekülasyonlar üretmenin anlaşılır ilmi bir sebebi bulunmamaktadır. Bu hadis özellikle Kader’i inkâr etmek için
hiç de elverişli bir zemin sunmamaktadır. Zira bu Ümmetin kader anlayışı yalnızca bu rivayete müstenid olmayıp
başka rivayetlere de dayanmaktadır. Nitekim konuyla ilgili bir başka hadis şöyledir:
“Her ümmetin bir Mecûsîsi vardır, bu ümmetin Mecûsîleri ise:
“Kader yok!” diyenlerdir. Onlardan her kim ölürse cenâzesinde
bulunmayın, hasta olanları da ziyâret etmeyin, onlar Deccalın
şîasıdır, onları Deccala ilhâk etmek Allâh üzerine bir haktır!”[26]
	 Kader meselesi o kadar tartışmasız bir hakikattir ki sözkonusu ettiğimiz bu rivayet bu Ümmetin ulemasının
terminolojisinde “iman ve kader hadisi” bazen de sadece “kader hadisi” olarak yer almıştır. Kaldı ki bu rivayetin
tarihine baktığımızda İmam Buhari öncesi ve sonrasındaki varlığı da tartışmasızdır. Nitekim İmam Buhari öncesi
süreçte 11; sonrasında ise 34 ravi tarafından rivayet edilmiştir. Bu ravilerin arasında sened olgusunda tartışmasız
kabul edilen Hz. Ömer (r.a), Abdullah b. Ömer, Ebu Hüreyre, Ebu Zer, Abdullah b. Abbas, Abdullah b. Mesud, Enes b.
Malik gibi raviler vardır.
[TÂHLİL]

More Related Content

What's hot

Ortaokul 18. hafta peygamberimizin mucizeleri
Ortaokul 18. hafta peygamberimizin mucizeleriOrtaokul 18. hafta peygamberimizin mucizeleri
Ortaokul 18. hafta peygamberimizin mucizeleriMehmetSercan1
 
16 hafta ortaokul-ornek-davranislarslar
16 hafta ortaokul-ornek-davranislarslar16 hafta ortaokul-ornek-davranislarslar
16 hafta ortaokul-ornek-davranislarslarSerkan Dereli
 
Ahir zamanin 656 alameti. turkish (türkçe) docx
Ahir zamanin 656 alameti. turkish (türkçe) docxAhir zamanin 656 alameti. turkish (türkçe) docx
Ahir zamanin 656 alameti. turkish (türkçe) docxHarunyahyaTurkish
 
Ilkokul 9.hafta allahin insanlara mesaji
Ilkokul 9.hafta allahin insanlara mesajiIlkokul 9.hafta allahin insanlara mesaji
Ilkokul 9.hafta allahin insanlara mesajiserizci
 
İHTİLAFLARIN ÇÖZÜMÜ
İHTİLAFLARIN ÇÖZÜMÜİHTİLAFLARIN ÇÖZÜMÜ
İHTİLAFLARIN ÇÖZÜMÜnurmuhammedsite
 
Peygamber
PeygamberPeygamber
Peygamberhaber
 
İstanbul İlim ve Kültür Vakfı | Vakıf Bülteni 23. Sayı
İstanbul İlim ve Kültür Vakfı | Vakıf Bülteni 23. Sayıİstanbul İlim ve Kültür Vakfı | Vakıf Bülteni 23. Sayı
İstanbul İlim ve Kültür Vakfı | Vakıf Bülteni 23. SayıMelik YALÇİN
 
Ortaokul peygamber efendimizin mucizeleri
Ortaokul peygamber efendimizin mucizeleriOrtaokul peygamber efendimizin mucizeleri
Ortaokul peygamber efendimizin mucizeleriserizci
 
Kuran i ke-ri_m_meali__
Kuran i ke-ri_m_meali__Kuran i ke-ri_m_meali__
Kuran i ke-ri_m_meali__kaan koç
 
MÜSLÜMANIN ÜZERİNDEKİ
MÜSLÜMANIN ÜZERİNDEKİMÜSLÜMANIN ÜZERİNDEKİ
MÜSLÜMANIN ÜZERİNDEKİnurmuhammedsite
 

What's hot (15)

Ortaokul 18. hafta peygamberimizin mucizeleri
Ortaokul 18. hafta peygamberimizin mucizeleriOrtaokul 18. hafta peygamberimizin mucizeleri
Ortaokul 18. hafta peygamberimizin mucizeleri
 
Peygamberler
PeygamberlerPeygamberler
Peygamberler
 
1.31.hendek savasi islam tarihi il üniversitesi
1.31.hendek savasi islam tarihi il üniversitesi1.31.hendek savasi islam tarihi il üniversitesi
1.31.hendek savasi islam tarihi il üniversitesi
 
Muslims and otherness
Muslims and othernessMuslims and otherness
Muslims and otherness
 
Peygamberler
PeygamberlerPeygamberler
Peygamberler
 
16 hafta ortaokul-ornek-davranislarslar
16 hafta ortaokul-ornek-davranislarslar16 hafta ortaokul-ornek-davranislarslar
16 hafta ortaokul-ornek-davranislarslar
 
Peygamberimiz ve Sunneti-2
Peygamberimiz ve Sunneti-2Peygamberimiz ve Sunneti-2
Peygamberimiz ve Sunneti-2
 
Ahir zamanin 656 alameti. turkish (türkçe) docx
Ahir zamanin 656 alameti. turkish (türkçe) docxAhir zamanin 656 alameti. turkish (türkçe) docx
Ahir zamanin 656 alameti. turkish (türkçe) docx
 
Ilkokul 9.hafta allahin insanlara mesaji
Ilkokul 9.hafta allahin insanlara mesajiIlkokul 9.hafta allahin insanlara mesaji
Ilkokul 9.hafta allahin insanlara mesaji
 
İHTİLAFLARIN ÇÖZÜMÜ
İHTİLAFLARIN ÇÖZÜMÜİHTİLAFLARIN ÇÖZÜMÜ
İHTİLAFLARIN ÇÖZÜMÜ
 
Peygamber
PeygamberPeygamber
Peygamber
 
İstanbul İlim ve Kültür Vakfı | Vakıf Bülteni 23. Sayı
İstanbul İlim ve Kültür Vakfı | Vakıf Bülteni 23. Sayıİstanbul İlim ve Kültür Vakfı | Vakıf Bülteni 23. Sayı
İstanbul İlim ve Kültür Vakfı | Vakıf Bülteni 23. Sayı
 
Ortaokul peygamber efendimizin mucizeleri
Ortaokul peygamber efendimizin mucizeleriOrtaokul peygamber efendimizin mucizeleri
Ortaokul peygamber efendimizin mucizeleri
 
Kuran i ke-ri_m_meali__
Kuran i ke-ri_m_meali__Kuran i ke-ri_m_meali__
Kuran i ke-ri_m_meali__
 
MÜSLÜMANIN ÜZERİNDEKİ
MÜSLÜMANIN ÜZERİNDEKİMÜSLÜMANIN ÜZERİNDEKİ
MÜSLÜMANIN ÜZERİNDEKİ
 

Similar to [Tâhlil] - Oryantalistlerin Hadis Usulüne Etkileri: Cibril Hadisi Örneği

Müslümanların Zihin Kodlarını Değiştirdiler - Ebubekir Sifil
Müslümanların Zihin Kodlarını Değiştirdiler - Ebubekir SifilMüslümanların Zihin Kodlarını Değiştirdiler - Ebubekir Sifil
Müslümanların Zihin Kodlarını Değiştirdiler - Ebubekir SifilSahn-ı Seman Araştırma Merkezi
 
Tasavvufun Tarifi ve Kaynağı
Tasavvufun Tarifi ve KaynağıTasavvufun Tarifi ve Kaynağı
Tasavvufun Tarifi ve KaynağıRecep Çarpar
 
ABD'DE İslam'ın dünü bugünü NASIL OLDU _
ABD'DE İslam'ın dünü bugünü NASIL OLDU _ABD'DE İslam'ın dünü bugünü NASIL OLDU _
ABD'DE İslam'ın dünü bugünü NASIL OLDU _alicetinkaya8789
 
Batı'da İslam'ın dünü bugünü (Faraza_15.11.2022).pdf
Batı'da İslam'ın dünü bugünü (Faraza_15.11.2022).pdfBatı'da İslam'ın dünü bugünü (Faraza_15.11.2022).pdf
Batı'da İslam'ın dünü bugünü (Faraza_15.11.2022).pdfalicetinkaya8789
 
Dinimizi öğrenelim. turkish (türkçe)
Dinimizi öğrenelim. turkish (türkçe)Dinimizi öğrenelim. turkish (türkçe)
Dinimizi öğrenelim. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Darwinizm dini. turkish (türkçe)
Darwinizm dini. turkish (türkçe)Darwinizm dini. turkish (türkçe)
Darwinizm dini. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
İslam Mezhepleri Tarihi - Neşet Çağatay / horozz.net
İslam Mezhepleri Tarihi - Neşet Çağatay / horozz.netİslam Mezhepleri Tarihi - Neşet Çağatay / horozz.net
İslam Mezhepleri Tarihi - Neşet Çağatay / horozz.netAdnan Dan
 
Molekül mucizesi. turkish (türkçe)
Molekül mucizesi. turkish (türkçe)Molekül mucizesi. turkish (türkçe)
Molekül mucizesi. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Bir zamanlar darwinizm. turkish (türkçe)
Bir zamanlar darwinizm. turkish (türkçe)Bir zamanlar darwinizm. turkish (türkçe)
Bir zamanlar darwinizm. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Türk islam birliğine çağrı. turkish (türkçe)
Türk islam birliğine çağrı. turkish (türkçe)Türk islam birliğine çağrı. turkish (türkçe)
Türk islam birliğine çağrı. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Kavimlerin helakı. turkish (türkçe)
Kavimlerin helakı. turkish (türkçe)Kavimlerin helakı. turkish (türkçe)
Kavimlerin helakı. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Suriye'de Kur'an Tefsir Çalışmaları
Suriye'de Kur'an Tefsir ÇalışmalarıSuriye'de Kur'an Tefsir Çalışmaları
Suriye'de Kur'an Tefsir ÇalışmalarıNecmettin Çalışkan
 
İSLAM DÜŞMANLARINA KESİN CEVAP
İSLAM DÜŞMANLARINA KESİN CEVAPİSLAM DÜŞMANLARINA KESİN CEVAP
İSLAM DÜŞMANLARINA KESİN CEVAPguest9f62957
 
Mikrodünya mucizesi. turkish (türkçe)
Mikrodünya mucizesi. turkish (türkçe)Mikrodünya mucizesi. turkish (türkçe)
Mikrodünya mucizesi. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Hiristiyanlara redddiye
Hiristiyanlara redddiyeHiristiyanlara redddiye
Hiristiyanlara redddiyedeniz kaplan
 
Evrimcilerin itirafları. turkish (türkçe)
Evrimcilerin itirafları. turkish (türkçe)Evrimcilerin itirafları. turkish (türkçe)
Evrimcilerin itirafları. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
SÖMÜRÜ AJANI İNGİLİZ MİSYONERLERİ
SÖMÜRÜ AJANI İNGİLİZ MİSYONERLERİSÖMÜRÜ AJANI İNGİLİZ MİSYONERLERİ
SÖMÜRÜ AJANI İNGİLİZ MİSYONERLERİhaber
 
Savunma sistemi mucizesi. turkish (türkçe)
Savunma sistemi mucizesi. turkish (türkçe)Savunma sistemi mucizesi. turkish (türkçe)
Savunma sistemi mucizesi. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 

Similar to [Tâhlil] - Oryantalistlerin Hadis Usulüne Etkileri: Cibril Hadisi Örneği (20)

Müslümanların Zihin Kodlarını Değiştirdiler - Ebubekir Sifil
Müslümanların Zihin Kodlarını Değiştirdiler - Ebubekir SifilMüslümanların Zihin Kodlarını Değiştirdiler - Ebubekir Sifil
Müslümanların Zihin Kodlarını Değiştirdiler - Ebubekir Sifil
 
RUZEM- Dinler Tarihi Dersi - Ders Bilgi Formu
RUZEM- Dinler Tarihi Dersi - Ders Bilgi FormuRUZEM- Dinler Tarihi Dersi - Ders Bilgi Formu
RUZEM- Dinler Tarihi Dersi - Ders Bilgi Formu
 
Dinler arasi dialog
Dinler arasi dialogDinler arasi dialog
Dinler arasi dialog
 
Tasavvufun Tarifi ve Kaynağı
Tasavvufun Tarifi ve KaynağıTasavvufun Tarifi ve Kaynağı
Tasavvufun Tarifi ve Kaynağı
 
ABD'DE İslam'ın dünü bugünü NASIL OLDU _
ABD'DE İslam'ın dünü bugünü NASIL OLDU _ABD'DE İslam'ın dünü bugünü NASIL OLDU _
ABD'DE İslam'ın dünü bugünü NASIL OLDU _
 
Batı'da İslam'ın dünü bugünü (Faraza_15.11.2022).pdf
Batı'da İslam'ın dünü bugünü (Faraza_15.11.2022).pdfBatı'da İslam'ın dünü bugünü (Faraza_15.11.2022).pdf
Batı'da İslam'ın dünü bugünü (Faraza_15.11.2022).pdf
 
Dinimizi öğrenelim. turkish (türkçe)
Dinimizi öğrenelim. turkish (türkçe)Dinimizi öğrenelim. turkish (türkçe)
Dinimizi öğrenelim. turkish (türkçe)
 
Darwinizm dini. turkish (türkçe)
Darwinizm dini. turkish (türkçe)Darwinizm dini. turkish (türkçe)
Darwinizm dini. turkish (türkçe)
 
İslam Mezhepleri Tarihi - Neşet Çağatay / horozz.net
İslam Mezhepleri Tarihi - Neşet Çağatay / horozz.netİslam Mezhepleri Tarihi - Neşet Çağatay / horozz.net
İslam Mezhepleri Tarihi - Neşet Çağatay / horozz.net
 
Molekül mucizesi. turkish (türkçe)
Molekül mucizesi. turkish (türkçe)Molekül mucizesi. turkish (türkçe)
Molekül mucizesi. turkish (türkçe)
 
Bir zamanlar darwinizm. turkish (türkçe)
Bir zamanlar darwinizm. turkish (türkçe)Bir zamanlar darwinizm. turkish (türkçe)
Bir zamanlar darwinizm. turkish (türkçe)
 
Türk islam birliğine çağrı. turkish (türkçe)
Türk islam birliğine çağrı. turkish (türkçe)Türk islam birliğine çağrı. turkish (türkçe)
Türk islam birliğine çağrı. turkish (türkçe)
 
Kavimlerin helakı. turkish (türkçe)
Kavimlerin helakı. turkish (türkçe)Kavimlerin helakı. turkish (türkçe)
Kavimlerin helakı. turkish (türkçe)
 
Suriye'de Kur'an Tefsir Çalışmaları
Suriye'de Kur'an Tefsir ÇalışmalarıSuriye'de Kur'an Tefsir Çalışmaları
Suriye'de Kur'an Tefsir Çalışmaları
 
İSLAM DÜŞMANLARINA KESİN CEVAP
İSLAM DÜŞMANLARINA KESİN CEVAPİSLAM DÜŞMANLARINA KESİN CEVAP
İSLAM DÜŞMANLARINA KESİN CEVAP
 
Mikrodünya mucizesi. turkish (türkçe)
Mikrodünya mucizesi. turkish (türkçe)Mikrodünya mucizesi. turkish (türkçe)
Mikrodünya mucizesi. turkish (türkçe)
 
Hiristiyanlara redddiye
Hiristiyanlara redddiyeHiristiyanlara redddiye
Hiristiyanlara redddiye
 
Evrimcilerin itirafları. turkish (türkçe)
Evrimcilerin itirafları. turkish (türkçe)Evrimcilerin itirafları. turkish (türkçe)
Evrimcilerin itirafları. turkish (türkçe)
 
SÖMÜRÜ AJANI İNGİLİZ MİSYONERLERİ
SÖMÜRÜ AJANI İNGİLİZ MİSYONERLERİSÖMÜRÜ AJANI İNGİLİZ MİSYONERLERİ
SÖMÜRÜ AJANI İNGİLİZ MİSYONERLERİ
 
Savunma sistemi mucizesi. turkish (türkçe)
Savunma sistemi mucizesi. turkish (türkçe)Savunma sistemi mucizesi. turkish (türkçe)
Savunma sistemi mucizesi. turkish (türkçe)
 

More from Sahn-ı Seman Araştırma Merkezi

[Tâhlil] - Ebubekir Sifil - Ehl-i Sünnet'in Ehl-i Beyt'e Bakışı
[Tâhlil] - Ebubekir Sifil - Ehl-i Sünnet'in Ehl-i Beyt'e Bakışı[Tâhlil] - Ebubekir Sifil - Ehl-i Sünnet'in Ehl-i Beyt'e Bakışı
[Tâhlil] - Ebubekir Sifil - Ehl-i Sünnet'in Ehl-i Beyt'e BakışıSahn-ı Seman Araştırma Merkezi
 
Ne Sünnîyim Ne de Şiî… Sadece Müslümanım - Fikret Çetin
Ne Sünnîyim Ne de Şiî… Sadece Müslümanım - Fikret ÇetinNe Sünnîyim Ne de Şiî… Sadece Müslümanım - Fikret Çetin
Ne Sünnîyim Ne de Şiî… Sadece Müslümanım - Fikret ÇetinSahn-ı Seman Araştırma Merkezi
 
e-Mülâkât V: Mezhebler, Ehl-i Sünnet ve Mealcilik Üzerine - Ebubekir Sifil
e-Mülâkât V: Mezhebler, Ehl-i Sünnet ve Mealcilik Üzerine - Ebubekir Sifile-Mülâkât V: Mezhebler, Ehl-i Sünnet ve Mealcilik Üzerine - Ebubekir Sifil
e-Mülâkât V: Mezhebler, Ehl-i Sünnet ve Mealcilik Üzerine - Ebubekir SifilSahn-ı Seman Araştırma Merkezi
 
e-İktibas IV - Ötekine Benzeyerek Ötekileşmek - Ebubekir Sifil
e-İktibas IV - Ötekine Benzeyerek Ötekileşmek - Ebubekir Sifile-İktibas IV - Ötekine Benzeyerek Ötekileşmek - Ebubekir Sifil
e-İktibas IV - Ötekine Benzeyerek Ötekileşmek - Ebubekir SifilSahn-ı Seman Araştırma Merkezi
 
e-Mülâkât IV – Taha Abdurrahman ile Mülâkât - Ömer Faruk Tokat
e-Mülâkât IV – Taha Abdurrahman ile Mülâkât - Ömer Faruk Tokate-Mülâkât IV – Taha Abdurrahman ile Mülâkât - Ömer Faruk Tokat
e-Mülâkât IV – Taha Abdurrahman ile Mülâkât - Ömer Faruk TokatSahn-ı Seman Araştırma Merkezi
 
Müslümanlığımızın Sünnet-i Seniyye ile İlişkisi - Ebubekir Sifil
Müslümanlığımızın Sünnet-i Seniyye ile İlişkisi - Ebubekir SifilMüslümanlığımızın Sünnet-i Seniyye ile İlişkisi - Ebubekir Sifil
Müslümanlığımızın Sünnet-i Seniyye ile İlişkisi - Ebubekir SifilSahn-ı Seman Araştırma Merkezi
 
الرافضة وأهل البيت [المتن الكامل]/ الأستاذ أبوبكر سيفيل
الرافضة وأهل البيت [المتن الكامل]/ الأستاذ أبوبكر سيفيلالرافضة وأهل البيت [المتن الكامل]/ الأستاذ أبوبكر سيفيل
الرافضة وأهل البيت [المتن الكامل]/ الأستاذ أبوبكر سيفيلSahn-ı Seman Araştırma Merkezi
 
İmam Ahmed, Zalim Sultan Hadisleri ve İslamoğlu'nun Son Numarası - Ebubekir S...
İmam Ahmed, Zalim Sultan Hadisleri ve İslamoğlu'nun Son Numarası - Ebubekir S...İmam Ahmed, Zalim Sultan Hadisleri ve İslamoğlu'nun Son Numarası - Ebubekir S...
İmam Ahmed, Zalim Sultan Hadisleri ve İslamoğlu'nun Son Numarası - Ebubekir S...Sahn-ı Seman Araştırma Merkezi
 
Azınlık Fıkhı, Mevcut Duruma Meşruiyet Kılıfı Giydirme Çabasıdır - Ebubekir S...
Azınlık Fıkhı, Mevcut Duruma Meşruiyet Kılıfı Giydirme Çabasıdır - Ebubekir S...Azınlık Fıkhı, Mevcut Duruma Meşruiyet Kılıfı Giydirme Çabasıdır - Ebubekir S...
Azınlık Fıkhı, Mevcut Duruma Meşruiyet Kılıfı Giydirme Çabasıdır - Ebubekir S...Sahn-ı Seman Araştırma Merkezi
 
İslâm Adına Konuşan Bütününü Konuşmak Zorundadır - Ebubekir Sifil
İslâm Adına Konuşan Bütününü Konuşmak Zorundadır - Ebubekir Sifilİslâm Adına Konuşan Bütününü Konuşmak Zorundadır - Ebubekir Sifil
İslâm Adına Konuşan Bütününü Konuşmak Zorundadır - Ebubekir SifilSahn-ı Seman Araştırma Merkezi
 

More from Sahn-ı Seman Araştırma Merkezi (20)

Muhammed Zâhid el-Kevserî (ra)
Muhammed Zâhid el-Kevserî (ra)Muhammed Zâhid el-Kevserî (ra)
Muhammed Zâhid el-Kevserî (ra)
 
Kevseriyye Medresesi [İİEP - 2017] Ders Programı
Kevseriyye Medresesi [İİEP - 2017] Ders ProgramıKevseriyye Medresesi [İİEP - 2017] Ders Programı
Kevseriyye Medresesi [İİEP - 2017] Ders Programı
 
İslam ve Hayat Sohbetleri 4. Sezon Son Semineri
İslam ve Hayat Sohbetleri 4. Sezon Son Semineriİslam ve Hayat Sohbetleri 4. Sezon Son Semineri
İslam ve Hayat Sohbetleri 4. Sezon Son Semineri
 
[Tâhlil] - Ebubekir Sifil - Ehl-i Sünnet'in Ehl-i Beyt'e Bakışı
[Tâhlil] - Ebubekir Sifil - Ehl-i Sünnet'in Ehl-i Beyt'e Bakışı[Tâhlil] - Ebubekir Sifil - Ehl-i Sünnet'in Ehl-i Beyt'e Bakışı
[Tâhlil] - Ebubekir Sifil - Ehl-i Sünnet'in Ehl-i Beyt'e Bakışı
 
Ne Sünnîyim Ne de Şiî… Sadece Müslümanım - Fikret Çetin
Ne Sünnîyim Ne de Şiî… Sadece Müslümanım - Fikret ÇetinNe Sünnîyim Ne de Şiî… Sadece Müslümanım - Fikret Çetin
Ne Sünnîyim Ne de Şiî… Sadece Müslümanım - Fikret Çetin
 
Sana Dinden Sorarlar - II - Ebubekir Sifil
Sana Dinden Sorarlar - II - Ebubekir SifilSana Dinden Sorarlar - II - Ebubekir Sifil
Sana Dinden Sorarlar - II - Ebubekir Sifil
 
RIHLE Dergisi - Tasavvuf II
RIHLE Dergisi - Tasavvuf IIRIHLE Dergisi - Tasavvuf II
RIHLE Dergisi - Tasavvuf II
 
RIHLE Dergisi - Tasavvuf I
RIHLE Dergisi - Tasavvuf IRIHLE Dergisi - Tasavvuf I
RIHLE Dergisi - Tasavvuf I
 
e-Mülâkât V: Mezhebler, Ehl-i Sünnet ve Mealcilik Üzerine - Ebubekir Sifil
e-Mülâkât V: Mezhebler, Ehl-i Sünnet ve Mealcilik Üzerine - Ebubekir Sifile-Mülâkât V: Mezhebler, Ehl-i Sünnet ve Mealcilik Üzerine - Ebubekir Sifil
e-Mülâkât V: Mezhebler, Ehl-i Sünnet ve Mealcilik Üzerine - Ebubekir Sifil
 
Hikemiyât - Ebubekir Sifil
Hikemiyât - Ebubekir SifilHikemiyât - Ebubekir Sifil
Hikemiyât - Ebubekir Sifil
 
e-İktibas IV - Ötekine Benzeyerek Ötekileşmek - Ebubekir Sifil
e-İktibas IV - Ötekine Benzeyerek Ötekileşmek - Ebubekir Sifile-İktibas IV - Ötekine Benzeyerek Ötekileşmek - Ebubekir Sifil
e-İktibas IV - Ötekine Benzeyerek Ötekileşmek - Ebubekir Sifil
 
e-Mülâkât IV – Taha Abdurrahman ile Mülâkât - Ömer Faruk Tokat
e-Mülâkât IV – Taha Abdurrahman ile Mülâkât - Ömer Faruk Tokate-Mülâkât IV – Taha Abdurrahman ile Mülâkât - Ömer Faruk Tokat
e-Mülâkât IV – Taha Abdurrahman ile Mülâkât - Ömer Faruk Tokat
 
Ebubekir Sifil - İmam Gazali’ye Dair Mülâkât
Ebubekir Sifil - İmam Gazali’ye Dair Mülâkât Ebubekir Sifil - İmam Gazali’ye Dair Mülâkât
Ebubekir Sifil - İmam Gazali’ye Dair Mülâkât
 
Müslümanlığımızın Sünnet-i Seniyye ile İlişkisi - Ebubekir Sifil
Müslümanlığımızın Sünnet-i Seniyye ile İlişkisi - Ebubekir SifilMüslümanlığımızın Sünnet-i Seniyye ile İlişkisi - Ebubekir Sifil
Müslümanlığımızın Sünnet-i Seniyye ile İlişkisi - Ebubekir Sifil
 
الرافضة وأهل البيت [المتن الكامل]/ الأستاذ أبوبكر سيفيل
الرافضة وأهل البيت [المتن الكامل]/ الأستاذ أبوبكر سيفيلالرافضة وأهل البيت [المتن الكامل]/ الأستاذ أبوبكر سيفيل
الرافضة وأهل البيت [المتن الكامل]/ الأستاذ أبوبكر سيفيل
 
İmam Ahmed, Zalim Sultan Hadisleri ve İslamoğlu'nun Son Numarası - Ebubekir S...
İmam Ahmed, Zalim Sultan Hadisleri ve İslamoğlu'nun Son Numarası - Ebubekir S...İmam Ahmed, Zalim Sultan Hadisleri ve İslamoğlu'nun Son Numarası - Ebubekir S...
İmam Ahmed, Zalim Sultan Hadisleri ve İslamoğlu'nun Son Numarası - Ebubekir S...
 
Azınlık Fıkhı, Mevcut Duruma Meşruiyet Kılıfı Giydirme Çabasıdır - Ebubekir S...
Azınlık Fıkhı, Mevcut Duruma Meşruiyet Kılıfı Giydirme Çabasıdır - Ebubekir S...Azınlık Fıkhı, Mevcut Duruma Meşruiyet Kılıfı Giydirme Çabasıdır - Ebubekir S...
Azınlık Fıkhı, Mevcut Duruma Meşruiyet Kılıfı Giydirme Çabasıdır - Ebubekir S...
 
İdrak ve Tasdik - Ebubekir Sifil
İdrak ve Tasdik - Ebubekir Sifilİdrak ve Tasdik - Ebubekir Sifil
İdrak ve Tasdik - Ebubekir Sifil
 
İslâm Adına Konuşan Bütününü Konuşmak Zorundadır - Ebubekir Sifil
İslâm Adına Konuşan Bütününü Konuşmak Zorundadır - Ebubekir Sifilİslâm Adına Konuşan Bütününü Konuşmak Zorundadır - Ebubekir Sifil
İslâm Adına Konuşan Bütününü Konuşmak Zorundadır - Ebubekir Sifil
 
Abdullatif Said Fûde Kimdir?
Abdullatif Said Fûde Kimdir?Abdullatif Said Fûde Kimdir?
Abdullatif Said Fûde Kimdir?
 

[Tâhlil] - Oryantalistlerin Hadis Usulüne Etkileri: Cibril Hadisi Örneği

  • 1. Oryantalistlerin Hadis Usülüne Etkileri Cibril Hadisi Örneği [Tâhlil Hakkında] Gündeme ilişkin hocalarımızın daha önce kaleme almış olduğu yazıları her hafta [Tâhlil] dosyasında yayınlıyoruz. Sayı 03 Hafta 03 Abdullah Orhan [TÂHLİL]
  • 2. Oryantalizm, yaptığı çalışmalarla misyonerlere de malzeme hazırlamış, onların İslâm ülkelerinde girişecekleri faaliyetlerde yardımcı olmuştur. ABDULLAH ORHAN FOTOĞFRAF: © MAJALLA.COM
  • 3. Sayfa I |[Tâhlil] Sayı: II, Hafta: II | sahniseman.org | medya@sahniseman.org İçindekiler İçindekiler�������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������I Oryantalizm, Hedefleri ve Gelişim Süreci������������������������������������������������������������������������������������������ II Son Dönem Oryantalistik Çalışmalar ve Snouck Hurgronje Örneği����������������������������������������III Cibril Hadisi�������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������V Cibril Hadisinin Metni, Sıhhati ve Önemi�����������������������������������������������������������������������������������������VI Cibril Hadisinin Sıhhati ve Önemi���������������������������������������������������������������������������������������������������VIII Cibril Hadisiyle İlgili Eleştiriler�����������������������������������������������������������������������������������������������������������IX Sonuç�������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������X Sahn-ı Semân İslamî İlimler Eğitim ve Araştırma Merkezi Eyüp Sultan Bulvarı N0:119 +90 212 613 1805 Eyüp - İstanbul 27 Nisan 2015 Bu yazı; Abdullah Orhan hocanın 5 Ocak 2015’te kaleme almış olduğu www.sahniseman.org’ta yayınlanan yazısıdır. “Her ümmetin bir Mecûsîsi vardır, bu ümmetin Mecûsîleri ise: “Kader yok!”diyenlerdir.Onlardanherkim ölürse cenâzesinde bulunmayın, hasta olanları da ziyâret etmeyin, onlar Deccalın şîasıdır, onları Deccala ilhâk etmek Allâh üzerine bir haktır!” [TÂHLİL]
  • 4. Sayfa II |[Tâhlil] Sayı: II, Hafta: II | sahniseman.org | medya@sahniseman.org Oryantalizm, Hedefleri ve Gelişim Süreçleri Doğu bilimi ve Şarkiyatçılık olarak da bilinen Oryantalizm; Yakın ve Uzak Doğu toplum ve kültürleri, dilleri ve halklarının incelendiği Batı kökenli ve Batı merkezli araştırma alanlarının bütünü olarak tanımlanmıştır. Konuyla ilgili önemli çalışmaları olan Muhammed Mustafa el-Azami, Oryantalizmi “Yalanı ustaca söyleme akımı.” olarak tarif eder. Kuşkusuz oryantalistler içinde sadece anlama ve tarafsızlık kaygısıyla hareket eden isimler de yok değildir. Bununla birlikte oryantalistlerin İslâmî ilimler alanında yaptığı çalışmaların kısm-ı azamının operasyonel, spekülatif ve taraflı olduğunu söylemek hakikatin bir ifadesi olacaktır. İstisnai durumların kaideyi/aslı bozmadığı ilkesinden hareket ederek belirtmemiz gerekirse, Oryantalizmin kuruluşunun arkasında duran ve uzun zaman boyunca hiç ayrılmadığı dinî hedefler şu şekilde sıralanabilir: 1. Muhammed (s.a.v.)’in risaletinin doğruluğu hakkında şüpheuyandırmakvehadislerinMüslümanlartarafından ilküçasırda uydurulan sözler olduğu şeklindeki tezlerini genel bir kabul, müsellem bir hakikat haline getirmek. 2.Kuran-ı Kerim’in yüce Allah kelamı olduğu konusunda şüpheler uyandırmak ve Kuran’ın hafife alınmasını sağlamak. 3. İslâm fıkhının Roma hukukundan alıntı olup orjinal olmadığını ileri sürerek değerini küçük göstermek ve Müslümanların zihninde bu kanaati pekiştirmek. 4. Arapçayı küçük düşürüp, anlaşılmaz olduğuna insanları ikna etmek. 5. İslâm’ın,Yahudi ve Hristiyan kaynaklarına dayandığını ileri sürmek. 6.Akademik çalışmalar aracılığıyla açtıkları koridordan misyonerleri yürüterek Müslümanları Hristiyanlaştırmak. 7. Zayıf haberlere ve uydurma hadislere dayanarak görüş ve teorilerine güç kazandırmak.[1] Oryantalizm, yaptığı çalışmalarla misyonerlere de malzeme hazırlamış, onların İslâm ülkelerinde girişecekleri faaliyetlerde yardımcı olmuştur. Oryantalizm gerçeği günümüzde de diri bir şekilde karşımızda durmaktadır.[2] Misyonerler, Müslümanları Hristiyanlaştırabilmek için ilk hamlede onları Hristiyanlığa davet etmiyorlardı. Müslümanların bilgisiz kalmasıyla amaçlarına daha kolay ulaşabileceklerine inanıyorlardı. Böylece Müslümanları kendi dinlerinden uzaklaştırmak için ellerinden geleni yapmışlardır.[3] Macar Yahudisi olan ve Oryantalizmin öncülerinden kabul edilen Ignaz Goldziher’den yakın dönemde Wansbrough, Micheal Cook ve Patricia Crone’a kadar pek çok Oryantalistin ana kaygısı, Kur’an-ı Kerim’in İncil ve Tevrat esas alınarak Hz. Peygamber (s.a.v) tarafından yazıldığını ve böylece Kur’ân’ın ilahi bir kitap olmadığını ispat etmekti. Benzer bir şekilde, hadislerin hiç birinin sahih olmadığı, sonraki nesiller tarafından uydurularak Hz. Peygamber (s.a.v) Efendimize atfedildiği fikri de, yine Oryantalistlerin ortaya attığı bir iddiadır. Ne yazık ki, hadis ve İslâm fıkhı konusunda Oryantalistlerin ikna edici hiç bir tarihi delile dayanmadan ileri sürdüğü bu görüşler, bugün modernist eğilimli Müslümanlar arasında yaygınlık kazanmış durumdadır.[4] 1. Günümüz Din ve Fikir Hareketleri Ansiklopedisi, Çev. Kamel Hoca, Risale Yay., İstanbul, 1990, s. 137–138. 2. A.g.e, s. 65 3. Hamit Haksever, Misyonerlik nedir Hedefleri nelerdir?, İlk Adım Dergisi, www.ilkadim.com 27.10.2007) 4. Halil Akgün, İslam ve Batı, İstanbul, 1998, s. 107. [TÂHLİL]
  • 5. Sayfa III |[Tâhlil] Sayı: II, Hafta: II | sahniseman.org | medya@sahniseman.org Son Dönem Oryantalistik Çalışmalar ve Snouck Hurgronje Örneği Ünlü Hollandalı oryantalist Snouck Hurgronje, 1884-85yıllarındakıyafetveisimdeğiştirip(Abdülgaffar adınıalarak)biryılsüreyleHicaz’dabulunmayıbaşarmış bir isim. Burada özellikle hac mevsiminde ümmet coğrafyasının dört bir yanından gelen Müslümanlar üzerinde son derece hassas gözlemlerde bulunmuş. Gözlemlerini gerek Batı’daki meslektaşlarına yazdığı mektuplarda, gerekse 19. Yüzyılın İkinci Yarısında Mekke isimli iki ciltlik kitabında bir araya getirmiş. O döneme kadar ağırlıklı olarak Kur’an merkezli yürüyen Oryantalist çalışmalar, Hurgronje’nin uyarılarından sonra Sünnet-i Seniyye alanına kaymıştır. Özetle şöyle diyor: “İslâm coğrafyasının farklı kesimlerinden buraya gelen Müslümanlar arasında çarpıcı bir davranış birlikteliği var. Dilleri, renkleri, kültürleri farklı Müslümanlar sokakta karşılaştıklarında birbirlerini selamlıyorlar. Selam veren hep aynı cümleyi söylüyor, selam alan da cevabi bir cümle söylüyor ve fakat bu cümleler hiç değişmiyor. İbadethanelerine sağ ayakla girip sol ayakla çıkmaya dikkat ediyorlar. Yemeğe oturduklarında bir kelime söylüyor, sağ elleriyle yemek yiyor, sofradan kalkarken başka bir kelime söylüyorlar. Bunlar da hiç değişmiyor. Fakat dikkat edilmesi gereken nokta şu ki; bunların hiçbirisi Kur’an’da yazmıyor. Benim tespitime göre bu, onların peygamberlerinin geleneğidir.”[5] İşte o tarihten sonra Oryantalist saldırı Sünnet-i Seniyye üzerinde yoğunlaştı. Bu noktada en işe yarar alan hadislerdi. Çünkü Sünnet’i bir bütün olarak reddetmek ümmetin tepkisini çekecekti. Onun yerine, Kur’an’a aykırılık, akla aykırılık, bilimsel verilere aykırılık gibi sloganlar üzerinden, hadis-i şeriflerin güvenilmez olduğu, elimizdeki hadis kaynaklarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiği ileri sürüldü. Konuşanlar koca koca akademik titre sahip kimseler olunca sokaktaki insanın bu kitlesel ve yoğun propagandaya direnmesi elbette mümkün olmayacaktı.[6] Yukarıdaki ifadelerin Oryantalistlerin Hadis ilmi ve usûlumüze –özellikle de isnad zinciri ve cerh- tadil konusuna- neden bu kadar meraklı olduklarını anlamamızı kolaylaştıracağını düşünüyoruz. Bu meyanda birçok örnek vermek mümkün olmakla birlikte ben çarpıcı gördüğüm bir alıntıyla bu bölümü noktalıyorum. Londra’da düzenlenen “İslam Ülkelerinin Sömürgeleştirilmesi ve Bu Yoldaki Güçlükler” adlı konferansta delegelerden birisi şöyle konuşmuştu: “Elli yıl durmadan çalıştık. Sadece beş kişiyi Hristiyan yapabildik.Bu durum her şeye rağmen Müslümanların ne kadar zor Hristiyan olduklarının bir kanıtıdır. Fakat elli yıl içerisinde milyonlarca insanı İslam’dan uzaklaştırabildik ve İslam’a karşı Müslümanları lakayt bir hale getirebildik. İşte bu durum bizleri çok sevindirmektedir.” Delegenin bu şekilde konuşmasından sonra misyoner merkezi: “Bundan böyle İslam ülkelerinde Müslümanları Hristiyanlaştırmak için çaba sarf etmeyelim. Onları İslam’dan uzaklaştıralım ve İslami hükümlere düşman yapalım…” diye karar aldı.[7] 5. Mehmet Görmez, Klasik Oryantalizmi Hadis Araştırmalarına Sevk Eden Temel Faktörler üzerine, İslâmiyat dergisi, 111/1, Ocak/Mart-2000, 11-31. 6. Konuyla ilgili önemli bir makale için bkz: Ebubekir Sifil, Müslümanlığımızın Sünnet-i Seniyye ile İlişkisi, İlim ve İrfan Dergisi, 2014. 7. Ahmet Varol,“Emperyalistlerin Öncüleri Misyonerler”, İslam, www.kutsalkitaplar. net, 21.11.2007 [TÂHLİL]
  • 6. Sayfa IV |[Tâhlil] Sayı: II, Hafta: II | sahniseman.org | medya@sahniseman.org Ehl-i BeytSon Dönem Oryantalistik Çalışmalar ve Snouck Hurgronje Örneği Buraya kadar örneklerle anlattığımız üzere Oryantalistlerin çalışma odağını hadislere kaydırdığı çok açıktır.Bu yüzden konuya dair somut bir örnekolarakOryantalistlerin“Cibril Hadisi”ile ilgili değerlendirmelerini masaya yatıracağız. Ancak meselenin daha iyi anlaşılması adına önce hadis ilmî ve tevdin tarihine kısa bir bakış yapacağız. [TÂHLİL]
  • 7. Sayfa V |[Tâhlil] Sayı: II, Hafta: II | sahniseman.org | medya@sahniseman.org Cibril Hadisi Hadis ilmi ve hadislerin tedvini sürecine dair yukarıda verdiğimiz bilgiler ve çalışma konusunda uzaklaşmamak adına girmediğimiz daha nice detay, Hadis imamlarının Hadis-i Şeriflerin sıhhatine dair beyan ve incelemelerini dikkate almak gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır. Aşağıda sıhhatine dair tartışmaların yer verileceği Cibril Hadisi olarak isimlendirilmiş meşhur Hadis-i Şerifin, uydurma (mevzû) hadis olduğunu ileri sürmektedirler. Örneğin, muasırımız araştırmacılardan biri olan Prof. Dr. Süleyman Ateş, Cibril hadisi hakkında “uydurmanın ince ayarlısı” şeklinde, ilmî değerlendirme ölçülerine sığmayan bir yakıştırmayı uygun görmektedir.[8] Prof. Dr. Süleyman Ateş kadar olmasa da Ömer Aydın, M.Hayri Kırbaşoğlu ve Mustafa İslâmoğlu gibi araştırmacılar da, Cibril hadisi hakkında olumsuz kanaatler belirtmektedirler. 8. Süleyman Ateş, Vatan gazetesi,01 Kasım 2010 [TÂHLİL]
  • 8. Sayfa VI |[Tâhlil] Sayı: II, Hafta: II | sahniseman.org | medya@sahniseman.org Cibril Hadisinin Metni, Sıhhati ve Önemi “Cibril Hadîsi” tabiri ile kastettiğimiz hadis; Vahy meleği Cebrail’in Hz. Muhammed (s.a.v.)’e bir insan suretinde gelerek İslâm, iman, ihsân, kıyâmetin zamanı gibi konularda sorular sorması olayından bahseden rivâyettir. Cibril Hadîsi olarak meşhur hadis bazen “İman Hadîsi”olarak da adlandırılmıştır.[9] Cibril Hadîsinin tariklerinin çoğunun kader inancına vurgu yapmasından olsa gerek, bu hadise “iman ve kader hadisi” veya sadece “kader hadisi” diyenlere de rastlanmaktadır.[10] Cibril Hadisi, ileride değineceğimiz üzere pek çok varyantı olan bir hadistir. Biz en derli toplu olarak gördüğümüz İmam Müslim’in Sahih’indeki rivayetini nakletmek istiyoruz: “Yahya İbnu Ya’mer haber veriyor: Basra’da kader üzerine ilk söz eden kimse Ma’bed el-Cühenî idi. Ben ve Humeyd İbnu Abdirrahmân el-Himyerî, hac veya umre vesîlesiyle beraberce yola çıktık. Aramızda konuşarak, Ashab’tan biriyle karşılaşmayı temenni ettik. Maksadımız, onlardan kader hakkında şu heriflerin ettikleri laflar hususunda soru sormaktı. Cenâb-ı Hakk, bizzat Mescid-i Nebevî’nin içinde Abdullah İbnu Ömer (radıyallahu anh)’la karşılaşmayı nasib etti. Birimiz sağ, öbürümüz sol tarafından olmak üzere ikimiz de Abdullah (radıyallahu anh)’a sokuldu. Arkadaşımın sözü bana bıraktığını tahmin ederek, konuşmaya başladım: ‘Ey Ebu Abdirrahmân (Abdullah İbnu Ömer’in künyesi), bizim taraflarda bazı kimseler zuhur etti. Bunlar Kur’ân-ı Kerîm’i okuyorlar. Ve çok ince meseleler bulup çıkarmaya çalışıyorlar.’ Onların durumlarını beyan sadedinde şunu da ilâve ettim: “Bunlar, ‘Kader yoktur, herşey hâdistir (sonradan yaratılmadır) ve Allah önceden bunları bilmez.’ iddiasındalar.” Abdullah (radıyallahu anh): “Onlarla tekrar karşılaşırsan, haber ver ki ben onlardan berîyim, onlar da benden berîdirler.” Abdullah İbnu Ömer sözünü yeminle de te’kîd ederek şöyle tamamladı: “Allah’a kasem olsun,onlardan birinin Uhud dağı kadar altını olsa ve hepsini de hayır yolunda harcasa kadere inanmadıkça, Allah onun hayrını kabul etmez.” Sonra Abdullah İbn-i Ömer dedi ki: Babam Ömer İbnu’l-Hattâb (radıyallahu anh) bana şunu anlattı: “Ben Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)’in yanında oturuyordum.Derken elbisesi bembeyaz,saçları simsiyah bir adam yanımıza çıkageldi. Üzerinde,yolculuğa delalet eder hiçbir belirti yoktu. Üstelik içimizden kimse onu tanımıyordu da. Gelip Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)’in önüne oturup dizlerini dizlerine dayadı. Ellerini bacaklarının üstüne hürmetle koyduktan sonra sormaya başladı:‘Ey Muhammed! Bana İslâm hakkında bilgi ver!’ Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) açıkladı: “İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına, Muhammed’in O’nun kulu ve elçisi olduğuna şehâdet etmen, namaz kılman, zekât vermen, Ramazan orucu tutman, gücün yettiği takdirde Beytullah’a haccetmendir.” 10. Bkz. Abdullah b. Ahmed b. Hanbel, Sünne, II, 415 [TÂHLİL]
  • 9. Sayfa VII |[Tâhlil] Sayı: II, Hafta: II | sahniseman.org | medya@sahniseman.org Cibril Hadisinin Metni, Sıhhati ve Önemi Yabancı: ‘Doğru söyledin’ diye tasdîk etti. Biz hem sorup hem de söyleneni tasdik etmesine hayret ettik. Sonra tekrar sordu: “Bana iman hakkında bilgi ver?” Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) açıkladı: “Allah’a,meleklerine,kitablarına,peygamberlerine,âhiret gününe inanmandır. Bir de Kadere yani hayır ve şerrin Allah’tan olduğuna da inanmandır.” Yabancı yine: “Doğru söyledin!” diye tasdik etti. Sonra tekrar sordu: “Bana ihsan hakkında bilgi ver?” Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) açıkladı: “İhsan Allah’ı sanki gözlerinle görüyormuşsun gibi Allah’a ibadet etmendir. Sen O’nu görmesen de O seni görüyor.” Adam tekrar sordu: “Bana kıyamet(in ne zaman kopacağı) hakkında bilgi ver?” Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) bu sefer: “Kıyamet hakkında kendisinden sorulan, sorandan daha fazla bir şey bilmiyor!” karşılığını verdi. Yabancı: “Öyleyse kıyametin alâmetinden haber ver!” dedi. Hz.Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) şu açıklamayı yaptı: “Köle kadınların efendilerini doğurmaları, yalın ayak, üstü çıplak, davar çobanlarının yüksek binalar yapmada yarıştıklarını görmendir.” Bu söz üzerine yabancı çıktı gitti. Ben epeyce bir müddet kaldım. Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) bana ‘Ey Ömer, sual soran bu zatın kim olduğunu biliyor musun?’ dedi. Ben: “Allah ve Resûlü daha iyi bilir” deyince şu açıklamayı yaptı: “Bu, Cibril’di. Size dininizi öğretmeye geldi.”[11] 11. Müslim, Îmân 1, 5. Ayrıca bakınız: Buhârî, Îmân 37; Tirmizi, Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16; Nesâi, Mevâkît 6; İbni Mâce, Mukaddime, 9; Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el- Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 1/64-67. [TÂHLİL]
  • 10. Sayfa VIII |[Tâhlil] Sayı: II, Hafta: II | sahniseman.org | medya@sahniseman.org Cibril Hadisin Sıhhati ve Önemi Cibril Hadîsi’nin metnini bu şekilde arzettikten sonra şimdi de Cibril Hadîsi’nin hem sıhhati, hem de önemi hakkında yapılan yorumlara değinelim: Cibril Hadîsi 8 sahabiden toplam 34 rivayetle tespit edilmiştir. Hadisin sahabi ravileri ve rivayet sayıları şu şekildedir: Ömer ve İbn Ömer (r.a.): Birlikte 9 rivâyet (Sadece İbn Ömer’den: 12 rivâyet), Ebû Hureyre (r.a.): 6 rivâyet, Ebû Hureyre ve Ebû Zerr (r.a.): Birlikte: 2 rivâyet, Enes b. Mâlik (r.a.): 2 rivâyet, İbn Abbas (r.a.): 2 rivâyet, Cerîr b.Abdillah (r.a.): 1 rivâyet. Dolayısıyla genel toplamda bu hadis 11 sahâbîye isnâd edilmiş olmaktadır.[12] İmam Suyûtî, mütevatir hadisleri topladığı Katfü’l-Ezhar’da, İmam Kettânî Nazmü`l-Mütenasire isimli meşhur eserinde, İmam Nevevî Hazretleri’nin Hadis-i Erbain şerhi el-Vâfi isimli eserde, Şamlı âlimler Prof. Dr. Mustafa Buğâ ile Muhyiddin Mistu bu hadisin “mütevâtir” olduğunu beyan etmişlerdir. Şeyhu’l-Muhaddisin Zebîdî, Ukûdü’l–cevâhiri’l-Münîfe isimli eserinde bu hadisin altı hadis kitabından sahih senedlerle değişik rivayetlerini toplamıştır.[13] Ulemânın Cibril hadisiyle ilgili kanaati öylesine müspettir ki, onlar hadisin ihtiva ettiği konularla her fırsatta istidlâl ederken çoğu defa herhangi bir şekilde isnâd tahliline bile gerek duymamışlardır. Hadis ıstılâhı ile ifade etmek gerekirse geneli itibariyle bu hadisin sahih ve meşhur olduğunu söylememiz mümkündür.[14] Burada yeri gelmişken âlimlerimizin Cibril Hadîsi ile ilgili bazı yorumlarını aktaralım: Kâdî İyâz, Cibril Hadîsi’nin zahir ve bâtın bütün ibâdet vazifelerinin açıklamasını içine aldığını söylemiştir. [15] İmam Kurtubî, bu hadisin, içerdiği sünnet bilgisinden dolayı “Ummü’s-Sünne (Sünnetin annesi)” denilmeye lâyık olduğu kanaatindedir.[16] İbn Dakiki’l-İd “Bu, çok büyük bir hadistir. Yerine getirilmesi gereken zahir ve bâtın bütün amelleri kapsamaktadır… O adetâ Sünnet’in anası gibidir.Tıpkı Fatiha sûresinin Kur’ân’ın manalarını topluca ihtiva ettiğinden dolayı “Kur’ân’ın anası” adını alması gibi.” demiştir.[17] İbn Teymiyye,Cibril Hadîsi’nin sahih olduğunu söyledikten sonra, ilave olarak sıhhati üzerinde ittifak edildiğini, kabulle karşılandığını, ilim ehlinin onu nakletmek suretiyle sıhhati üzerinde icmâ ettiğini gösterdiğini, gerek Ebû Hureyre gerekse İbn Ömer rivâyetinin müttefekun aleyh olduğunu söyleyerek, bu hadis hakkında son derece olumlu düşünceler taşıdığını göstermiştir.[18] İbn Receb El-Hanbelî, bütün ilimlerin ve marifetlerin bu büyük hadisin içeriğinde olduğunu söylemiştir.[19] 12. Bekir Tatlı, Hadis Tekniği Açısından Cibril Hadisi ve İslâm Düşüncesine Yansımaları, s.250, Basılmamış Doktora Tezi, Ankara, 2005 13. Mustafa Köseoğlu, Cibril Hadisi ve Kader Üzerine, http://www.sefkatdergisi.com/ sayi-10/252-cibril-hadisi-ve-kader-uzerine.html 14. Bekir Tatlı, A.g.e., s.257 15. Kâdî İyâz, İkmâlu’l-Mu’lim, 1,204-205. Krş. Nevevî, Şerhu Sahihi Müslim, 1,203 16. İbn Hacer, Fethu’l-bârî şerhu Sahîhi’l-Buhârî, c.1,s.93, Beyrut, 1379 17. Nazım Muhammed Sultan, Ana Çizgileriyle İslâm (Nevevi Kırk Hadis Şerhi), Guraba Yayınları: 47-49 18. İbn Teymiye, Minhâcu’s-sünne, 1,106,107 (I-X, y.y., 1406) 19. İbn Receb, Câmiu’l-ulûm, 1, 134-135. [TÂHLİL]
  • 11. Sayfa IX |[Tâhlil] Sayı: II, Hafta: II | sahniseman.org | medya@sahniseman.org Cibril Hadisiyle İlgili Eleştiriler Özellikle son asrın ikinci yarısında Cibril hadisinin sıhhati üzerine bugüne kadar bilinenlerin aksi istikametinde bazı tereddütlü yorumlara da rastlamak mümkün hale gelmiştir. Prof. Dr. Süleyman Ateş, bir okurunun Cibril hadisi hakkındaki sorusuna “Bu hadis,çok sağlam denilen kaynaklarda var ama bana göre uydurmanın ince ayarlısıdır. Kadere, hayır ve şerrin Allah’tan olduğuna inanmak Peygamber döneminin konularıdeğildir.Kur’ân’dainançesaslarınıbelirtenayette kader konusu yoktur…Gerçi Kur’ân’da Allah’ın,olacak her şeyi önceden yazdığına dair ayetler vardır ama bu husus, iman esasları arasında sayılmamıştır. Kadere iman sorunu, 2’nci, 3’üncü asırlarda çıkan mezhep ve kelâm tartışmalarının ürünüdür. İşte bu adamlar düşüncelerini, Peygamberdiliyleonaylatmakistemişlerdir.Çokkurnazlık yapılmıştır.”[20] şeklinde, ilmî değerlendirme ölçülerine sığmayan bir değerlendirmede bulunmuştur. Allâme Muhammed Zâhid el-Kevserî’nin dediği: “Bir ilim dalında otorite olmuş nice kimseler vardır ki, başka ilim dallarında ‘avam’ mertebesindedirler”[21] sözü maalesef dikkate alınmamıştır. İslâm adına herkesin, aklına geleni söyleme özgürlüğüne (!) sahip olduğu günümüz Türkiye’sinde, Akaid’ten Fıkh’a, Tefsir’den Hadis/Sünnet’e kadar her konuda ortaya atılan ilahiyatçılardan biri olan Prof. Dr. Süleyman Ateş, “bu benim saham değil”diyerek geri çekilmesi gerekirken, gazete köşelerinden yalan-yanlış değerlendirmelerde bulunmaktadır. Sadece Cibril hadisini reddetmeyen Ateş; Günümüzde yaşayan Yahudi ve Hristiyanların da cennete gireceği fikrini savunmakta,Kur’ân-ı Kerîm’de evrim teorisi olduğunu söylemekten çekinmemekte, insanın maymundan gelmiş olabileceğini savunmaktadır.[22] Süleyman Ateş’in Cibril hadisi hakkında “uydurmanın ince ayarlısı” şeklindeki nitelemesi hakkında şunu söyleyelim: Hadis başta olmak üzere Tefsir, Akâid-Kelâm, Tasavvuf vs. gibi ilim dallarını ve İslâm kültür ve medeniyetini erken dönemlerden itibaren derinden etkilemiş bir hadis hakkında uydurma hükmünü verebilmek için gerek sened gerekse metin tenkidi açısından kayda değer bir çaba göstermek ve hadisin bütün tariklerini inceleyerek bir sonuca ulaşmak gerekir diye düşünüyoruz. Yoksa Cibril hadisinde sırf kader mevzuu ele alındığı için ve hadisin bütün varyantlarını dahi inceleme gereği duymadan uydurma hatta hakaretamiz bir ifadeyle “uydurmanın ince ayarlısı”demek,bilimsel kriterlerde karşılığı bulunmayan ve insaf ölçülerine sığmayan indî bir yorumdur.[23] Prof. Dr. Süleyman Ateş kadar açıktan ve net ifadelerle olmasa da, ilahiyatçı M. Hayri Kırbaşoğlu da Cibrîl Hadisine dair eleştirilerde bulunmuştur. Bu husustaki eleştirisi; Cibril Hadîsi’ne kitaplarında yer veren kişilerin ilk kader tartışmalarının başladığı Irak/ Basra ulemâsından olmasıdır.[24] Kanaatimizce bir hadisin sadece bazı bölgelerde yaygın olması, onun uydurma sayılması için yeterli olmayıp, başka birçok delille desteklenmesi gerekmektedir.[25] Mustafa İslâmoğlu da, Cibril hadisinin özellikle kaderle ilgili bölümlerinden hareketle olumsuz kanaatlerini belirtmektedir. 20. http://haber.gazetevatan.com/din-adina-yapilan-kalpazanliklar/337967/4/ Yazarlar/31 21. Makalat-ı Kevserî 22. Süleyman Ateş’in bu ve benzeri fikirlerin eleştirisi için Dr. Ebubekir Sifil hocamızın Modern İslâm Düşüncesinin Tenkidi (Rıhle Kitap) serisini tavsiye ediyoruz. 23. Yrd. Doç. Dr. Bekir Tatlı, Modern Hadis Tenkit Üslûbu Üzerine-Cibril Hadisi 24. Kırbaşoğlu, Alternatif Hadis Metodolojisi, s. 353-354, Ankara, 2000. 25. Bekir Tatlı, A.g.e., s.252 [TÂHLİL]
  • 12. Sayfa X |[Tâhlil] Sayı: II, Hafta: II | sahniseman.org | medya@sahniseman.org Sonuç Buraya kadar anlatılanlardan da anlaşıldığı üzere modern dönemde bu hadis etrafında kuşkular oluşturmanın ve spekülasyonlar üretmenin anlaşılır ilmi bir sebebi bulunmamaktadır. Bu hadis özellikle Kader’i inkâr etmek için hiç de elverişli bir zemin sunmamaktadır. Zira bu Ümmetin kader anlayışı yalnızca bu rivayete müstenid olmayıp başka rivayetlere de dayanmaktadır. Nitekim konuyla ilgili bir başka hadis şöyledir: “Her ümmetin bir Mecûsîsi vardır, bu ümmetin Mecûsîleri ise: “Kader yok!” diyenlerdir. Onlardan her kim ölürse cenâzesinde bulunmayın, hasta olanları da ziyâret etmeyin, onlar Deccalın şîasıdır, onları Deccala ilhâk etmek Allâh üzerine bir haktır!”[26] Kader meselesi o kadar tartışmasız bir hakikattir ki sözkonusu ettiğimiz bu rivayet bu Ümmetin ulemasının terminolojisinde “iman ve kader hadisi” bazen de sadece “kader hadisi” olarak yer almıştır. Kaldı ki bu rivayetin tarihine baktığımızda İmam Buhari öncesi ve sonrasındaki varlığı da tartışmasızdır. Nitekim İmam Buhari öncesi süreçte 11; sonrasında ise 34 ravi tarafından rivayet edilmiştir. Bu ravilerin arasında sened olgusunda tartışmasız kabul edilen Hz. Ömer (r.a), Abdullah b. Ömer, Ebu Hüreyre, Ebu Zer, Abdullah b. Abbas, Abdullah b. Mesud, Enes b. Malik gibi raviler vardır. [TÂHLİL]