SlideShare a Scribd company logo
1 of 5
Download to read offline
Merhaba arkadaşlar, İngilizce serüvenimize devam ediyoruz. Bir
önceki yayında ele alınan '' be, become, feel, get, seem,
appear, look, smell, sound, taste " yani " Adjectives with
Stative Verbs " konusuyla bağlantılı olarak anlatılan bir konu
daha var arkadaşlar. İşin aslına bakılırsa bu konu " Adjectives /
Sıfatlar " konu başlığı altında değil. Fakat genellikle kitaplarda
veya yayınlarda bir önceki derste ele alınan konunun ardından hemen aşağıda anlatacak
olduklarımızdan bahsedilir. Ben de geleneğe uyup, aynı yolu izledim. Eminim ki karşınıza
hemen hemen her yerde çıkacak olan konunun bu yanının sizin için son derece faydalı
olacağını düşünüyorum. Bu seferde de aynı fiillerden bahsedeceğiz. Ancak bu sefer
"Adjectives / Sıfatlar " ile kullanımı değil, " Nouns / İsimler " ile kullanımlarını inceleyeceğiz.
Bunun ardından ise konuyla alakalı diğer yapılar ve kullanımlar var.Buyrun, hemen
başlayalım.
a) "feel, look, smell, sound, taste " fiillerinin " like " ile kullanımı söz konusu olduğunda
bir isim yazılması gerekir. Formüle edecek olursak;
" feel like, look like, smell like, sound like, taste like + noun ( isim ) " şeklinde bir şey
yazabiliriz.
Böyle bir durumda anlam bazında bazı değişiklikler meydana gelir. Önce aşağıdaki tabloya
göz atalım, ardından da incelememize geçelim.
a.1. look like + ( a/an ) noun ( isim )
Anlam olarak " ............ benzemek, gibi görünmek "tir.
You look like your father.
Baban gibi görünüyorsun - Babana benziyorsun.
He is forty, but he looks like a child.
Kırk yaşında ama bir çocuğa benziyor - çocuk gibi görünüyor.
That car looks like expensive.
Bu araba pahalı duruyor - gibi görünüyor.
a.2. feel like + ( a/an ) noun ( isim )
Anlamı " ............gibi hissetmek, gibi durmak " tır.
She has got three children, but she feels like a child.
Üç çocuğu var fakat kendini bir çocuk gibi hissediyor.
This dress feels like cotton.
Bu elbise pamuklu gibi duruyor.
Even if we are in our seventies, we still feel like young.
Yetmişimizde olmamıza rağmen, hala genç gibi hissediyoruz.
a.3. taste like + ( a/an ) noun ( isim )
Anlamı " tadı ........ ya benziyor, gibi " demektir.
This meal tastes like my mother's. It takes me to the times I was a child.
Yemeğin tadı anneminki gibi. Beni çocukluk zamanlarıma götürüyor.
I didn't like the soup. I tasted like sour.
Çorbayı beğenmedim. Tadı ekşiye benziyor.
The tea tasted like cold water. I am sure you didn't heat it up enough.
Çayın tadı soğuk suya gibi .Eminim ki yeteri derecede ısıtmadın.
a.4. smell like + ( a/an ) noun ( isim )
Anlamı "...... gibi kokuyor " demektir.
I like your perfume. You smell like a rose.
Parfümünü seviyorum. Bir gül gibi kokuyorsun.
She used a new room spray. Her room smells like daisy.
Yeni bir oda parfümü kullandı. Odası papatya gibi kokuyor.
The papers belonging to the old times on the shelves smelt like dust.
Eski zamanlara ait belgeler raflardaki tozlar gibi kokuyordu.
a.5. sound like + ( a/an ) noun ( isim )
Anlamı " kulağa ...... gibi geliyor " demektir.
We have some suspicious about the news. It sounds like a robbery.
Haberler hakkında bazı şüphelerimiz var. Kulağa bir hırsızlıkmış gibi geliyor.
I heard a strange and loud noise outside. It sounded like an accident.
Dışarıda garip ve yüksek bir ses duydum. Kulağa bir kazaymış gibi geldi.
b)" look, taste, smell " eğer bir eylemi niteliyorsa zarf kullanılır. Aşağıdaki cümlelerdeki
anlam farklarına dikkat edelim;
My mom looked angry.
Annem kızgın gibi / görünüyor. ( my mom tanımlıyor, adjective )
My mom looked at me angrily.
Annem kızgın bir şekilde bana baktı. ( burada ise " look " fiilinin nasıl olduğu
tanımlanıyor, adverb )
The meal tasted delicious.
Yemeğin tadı lezzetli. ( the meal tanımlanıyor, adjective )
I tasted the meal suspiciously.
Yemeğin tadına şüpheyle baktım. ( suspiciously " taste " fiilini nitelemekte, adverb )
The room smells wonderful.
Oda harika kokuyor. ( the room tanımlanıyor, adjective )
My wife smelt the room happily.
Eşim mutlu bir şekilde odayı kokladı. ( happily " smell " eyleminin nasıl olduğunu
belirtiyor, adverb )
c) " turn ( out ), grow " eğer bir nesnenin oluşumundaki değişikliği ifade ediyor ise
bir adjective / sıfat kullanılır.
At the first, he was so happy, but later his face turned out white.
Başlangıçta oldukça mutluydu, fakat sonra yüzü bembeyaz oldu.
We believed you were quilty, but you turned out innocent.
Suçlu olduğuna inanıyorduk, fakat masum olduğun ortaya çıktı.
The day started cloudly, but later it turned out sunny.
Gün bulutlu başladı, fakat sonradan güneşli oldu.
Hurry up! We must go home now. It grew dark.
Acele et! Hemen eve gitmeliyiz. Hava karardı.
My mother grows angry when I don't do what she wants.
İstediğini yapmadığımda annem kızar / kızmaya başlar.
The work grows dangerous for the workers if the necessary precautions arent't taken.
Eğer gerekli önlemler alınmaz ise iş işçiler için tehlikeli olur / olmaya başlar.
c.1.Ancak bu fiiller bir eylemi-fiili bildiriyor ise yukarıdaki örnek cümlelerin aksine sıfat
yerine adverb / zarf kullanılır.
The babies grow quickly.
Bebekler hızlı büyür.
The flowers grow quickly in a short time.
Çiçekler kısa bir süre içinde hızlı büyüdü.
The trees grow silently.
Ağaçlar sessizce büyür.
The students turned the pages carelessly.
Öğrenciler sayfaları dikkatsizce çevirdi.
d)" keep, remain " filleri nesnelerin durumlarını ifade ederken sıfatlarla kullanılabilir.
Whereas you shouted at me, I remained silent.
Bana bağırdığın halde sessiz kaldım.
Many things cahange in this life, but something remains unchanged.
Bu hayatta bir çok şey değişir, fakat bazıları değişmeden kalır.
He can keep calm under hard conditions.
Zor şartlar altında sakin kalabilir.
We must keep quiet when our teacher comes to the class.
Öğretmenimiz sınıfa geldiğinde sessiz olmalıyız.
Umarım bu çalışma sizin için faydalı olmuştur. Dediğim gibi bu yapılar son derece önemli
olmaklaberaber, dil yetilerinizi geliştirmeye yardımcı olacaktır. Ana konumuz olan
" Adjectives / Sıfatlar " ile ilgili bir sonraki yayınımızda görüşmek üzere arkadaşlar.

More Related Content

What's hot

Matematika iii odd biljana
Matematika iii odd biljanaMatematika iii odd biljana
Matematika iii odd biljanaBiljana Ilioska
 
найруулсан хорын өвчин
найруулсан хорын өвчиннайруулсан хорын өвчин
найруулсан хорын өвчинTugsuu Tugsuu
 
CВ. Кирил и Методиј
CВ. Кирил и МетодијCВ. Кирил и Методиј
CВ. Кирил и МетодијMonika Pahumi
 
Sv. naum ohridski
Sv. naum ohridskiSv. naum ohridski
Sv. naum ohridskiskalica
 
Flex Program for Students
Flex Program for StudentsFlex Program for Students
Flex Program for StudentsTanya88882012
 
Znaci za opasnost new
Znaci za opasnost newZnaci za opasnost new
Znaci za opasnost newMtm Mikele
 
Kriteriumi za-opisno-ocenuvanje treto oddelenie
Kriteriumi za-opisno-ocenuvanje treto oddelenieKriteriumi za-opisno-ocenuvanje treto oddelenie
Kriteriumi za-opisno-ocenuvanje treto oddelenieNatasa Durtanoska
 
олон хэлбэрт шүүдэст улайрал
олон хэлбэрт шүүдэст улайралолон хэлбэрт шүүдэст улайрал
олон хэлбэрт шүүдэст улайралaagii aagii
 
желательное наклонение
желательное наклонениежелательное наклонение
желательное наклонениеtomer_moskova
 
Државното уредување на Република Македонија
Државното уредување на Република МакедонијаДржавното уредување на Република Македонија
Државното уредување на Република МакедонијаSnezana Krstanoska
 
Гэрээр үзүүлэх сувилахуйн тусламжийн хэрэгцээг тодорхойлсон судалгаа
Гэрээр үзүүлэх сувилахуйн тусламжийн хэрэгцээг тодорхойлсон судалгааГэрээр үзүүлэх сувилахуйн тусламжийн хэрэгцээг тодорхойлсон судалгаа
Гэрээр үзүүлэх сувилахуйн тусламжийн хэрэгцээг тодорхойлсон судалгааAnkhbileg Luvsan
 

What's hot (20)

Matematika iii odd biljana
Matematika iii odd biljanaMatematika iii odd biljana
Matematika iii odd biljana
 
Baga emch 2
Baga emch 2Baga emch 2
Baga emch 2
 
Profesionalni stres
Profesionalni stresProfesionalni stres
Profesionalni stres
 
Глаголски вид и род
Глаголски вид и родГлаголски вид и род
Глаголски вид и род
 
найруулсан хорын өвчин
найруулсан хорын өвчиннайруулсан хорын өвчин
найруулсан хорын өвчин
 
CВ. Кирил и Методиј
CВ. Кирил и МетодијCВ. Кирил и Методиј
CВ. Кирил и Методиј
 
Sv. naum ohridski
Sv. naum ohridskiSv. naum ohridski
Sv. naum ohridski
 
Flex Program for Students
Flex Program for StudentsFlex Program for Students
Flex Program for Students
 
Drama i pozoriste
Drama i pozoristeDrama i pozoriste
Drama i pozoriste
 
Znaci za opasnost new
Znaci za opasnost newZnaci za opasnost new
Znaci za opasnost new
 
Baraa sudlal tums hunsnii nogoo
Baraa sudlal tums hunsnii nogooBaraa sudlal tums hunsnii nogoo
Baraa sudlal tums hunsnii nogoo
 
Kriteriumi za-opisno-ocenuvanje treto oddelenie
Kriteriumi za-opisno-ocenuvanje treto oddelenieKriteriumi za-opisno-ocenuvanje treto oddelenie
Kriteriumi za-opisno-ocenuvanje treto oddelenie
 
Bukvar 1 razred
Bukvar 1 razredBukvar 1 razred
Bukvar 1 razred
 
Inovativni časovi (1)
Inovativni  časovi (1)Inovativni  časovi (1)
Inovativni časovi (1)
 
олон хэлбэрт шүүдэст улайрал
олон хэлбэрт шүүдэст улайралолон хэлбэрт шүүдэст улайрал
олон хэлбэрт шүүдэст улайрал
 
minato-vreme
minato-vrememinato-vreme
minato-vreme
 
желательное наклонение
желательное наклонениежелательное наклонение
желательное наклонение
 
Државното уредување на Република Македонија
Државното уредување на Република МакедонијаДржавното уредување на Република Македонија
Државното уредување на Република Македонија
 
Гэрээр үзүүлэх сувилахуйн тусламжийн хэрэгцээг тодорхойлсон судалгаа
Гэрээр үзүүлэх сувилахуйн тусламжийн хэрэгцээг тодорхойлсон судалгааГэрээр үзүүлэх сувилахуйн тусламжийн хэрэгцээг тодорхойлсон судалгаа
Гэрээр үзүүлэх сувилахуйн тусламжийн хэрэгцээг тодорхойлсон судалгаа
 
Present perfect
Present perfectPresent perfect
Present perfect
 

Viewers also liked

If clauses type 2
If clauses type 2If clauses type 2
If clauses type 2alikemal28
 
Other tense combinations in if
Other tense combinations in ifOther tense combinations in if
Other tense combinations in ifalikemal28
 
Mixed time if clauses
Mixed time if clausesMixed time if clauses
Mixed time if clausesalikemal28
 
Implied conditions
Implied conditionsImplied conditions
Implied conditionsalikemal28
 
Adjectives temel 1
Adjectives temel 1 Adjectives temel 1
Adjectives temel 1 alikemal28
 
Both either neither
Both either neitherBoth either neither
Both either neitheralikemal28
 
Adjectives stative verbs
Adjectives stative verbs Adjectives stative verbs
Adjectives stative verbs alikemal28
 
Other quantifiers
Other quantifiersOther quantifiers
Other quantifiersalikemal28
 

Viewers also liked (14)

If clauses type 2
If clauses type 2If clauses type 2
If clauses type 2
 
Other tense combinations in if
Other tense combinations in ifOther tense combinations in if
Other tense combinations in if
 
Omitting if
Omitting if Omitting if
Omitting if
 
Mixed time if clauses
Mixed time if clausesMixed time if clauses
Mixed time if clauses
 
Clothes
ClothesClothes
Clothes
 
Implied conditions
Implied conditionsImplied conditions
Implied conditions
 
Adjectives temel 1
Adjectives temel 1 Adjectives temel 1
Adjectives temel 1
 
Seasons
SeasonsSeasons
Seasons
 
Both either neither
Both either neitherBoth either neither
Both either neither
 
Adjectives stative verbs
Adjectives stative verbs Adjectives stative verbs
Adjectives stative verbs
 
The 2
The 2The 2
The 2
 
Other quantifiers
Other quantifiersOther quantifiers
Other quantifiers
 
The 1
The 1The 1
The 1
 
If clauses
If clausesIf clauses
If clauses
 

Similar to Look, feel,smell,sound,taste like with nouns,adjectives and adverbs

ingilizce türkçe
ingilizce türkçeingilizce türkçe
ingilizce türkçeguestba3dc11
 
174418794-Learning-English.pptggggggggggggggggggggggggggggg
174418794-Learning-English.pptggggggggggggggggggggggggggggg174418794-Learning-English.pptggggggggggggggggggggggggggggg
174418794-Learning-English.pptgggggggggggggggggggggggggggggmhosn627
 
Have got konu anlatımı
Have got konu anlatımıHave got konu anlatımı
Have got konu anlatımıalikemal28
 
This that these those
This that these thoseThis that these those
This that these thosealikemal28
 
Isim Zamir
Isim   ZamirIsim   Zamir
Isim Zamiryardimt
 
Kelime çEşItleri
Kelime çEşItleriKelime çEşItleri
Kelime çEşItleriyardimt
 
Kelime Tuerleri
Kelime TuerleriKelime Tuerleri
Kelime Tuerleriyardimt
 
Mehmet can sifatlar
Mehmet can sifatlarMehmet can sifatlar
Mehmet can sifatlarmcan09
 
6. Sınıf Türkçe 3. Ünite Sevgi
6. Sınıf Türkçe 3. Ünite Sevgi6. Sınıf Türkçe 3. Ünite Sevgi
6. Sınıf Türkçe 3. Ünite Sevgienesulusoy
 
Have got has got
Have got has gotHave got has got
Have got has gotalikemal28
 
SöZcüK TüRleri
SöZcüK TüRleriSöZcüK TüRleri
SöZcüK TüRleriBigBoss
 

Similar to Look, feel,smell,sound,taste like with nouns,adjectives and adverbs (20)

ENGLISH TURKISH
ENGLISH TURKISHENGLISH TURKISH
ENGLISH TURKISH
 
ingilizce türkçe
ingilizce türkçeingilizce türkçe
ingilizce türkçe
 
174418794-Learning-English.pptggggggggggggggggggggggggggggg
174418794-Learning-English.pptggggggggggggggggggggggggggggg174418794-Learning-English.pptggggggggggggggggggggggggggggg
174418794-Learning-English.pptggggggggggggggggggggggggggggg
 
Kelime türleri
Kelime türleriKelime türleri
Kelime türleri
 
Relative Clasuses
Relative ClasusesRelative Clasuses
Relative Clasuses
 
Have got konu anlatımı
Have got konu anlatımıHave got konu anlatımı
Have got konu anlatımı
 
Fiiller
FiillerFiiller
Fiiller
 
Fiiller
FiillerFiiller
Fiiller
 
Eylem
EylemEylem
Eylem
 
This that these those
This that these thoseThis that these those
This that these those
 
Adlar
AdlarAdlar
Adlar
 
Isim Zamir
Isim   ZamirIsim   Zamir
Isim Zamir
 
Kelime çEşItleri
Kelime çEşItleriKelime çEşItleri
Kelime çEşItleri
 
Kelime Tuerleri
Kelime TuerleriKelime Tuerleri
Kelime Tuerleri
 
Mehmet can sifatlar
Mehmet can sifatlarMehmet can sifatlar
Mehmet can sifatlar
 
6. Sınıf Türkçe 3. Ünite Sevgi
6. Sınıf Türkçe 3. Ünite Sevgi6. Sınıf Türkçe 3. Ünite Sevgi
6. Sınıf Türkçe 3. Ünite Sevgi
 
Have got has got
Have got has gotHave got has got
Have got has got
 
SöZcüK TüRleri
SöZcüK TüRleriSöZcüK TüRleri
SöZcüK TüRleri
 
Serkan hoca
Serkan hocaSerkan hoca
Serkan hoca
 
Fiiller
FiillerFiiller
Fiiller
 

More from alikemal28

Differences of between and among
Differences of between and amongDifferences of between and among
Differences of between and amongalikemal28
 
If clauses type 1
If clauses type 1If clauses type 1
If clauses type 1alikemal28
 
Countable uncountables
Countable uncountablesCountable uncountables
Countable uncountablesalikemal28
 
Lack of necessity in the past
Lack of necessity in the pastLack of necessity in the past
Lack of necessity in the pastalikemal28
 
Be to and be supposed to
Be to and be supposed toBe to and be supposed to
Be to and be supposed toalikemal28
 
Modals Polite Requests
Modals Polite RequestsModals Polite Requests
Modals Polite Requestsalikemal28
 
Making suggestion
Making suggestionMaking suggestion
Making suggestionalikemal28
 
Used to & be used to
Used to & be used toUsed to & be used to
Used to & be used toalikemal28
 
Modals alıştırma exercises 4
Modals alıştırma   exercises 4Modals alıştırma   exercises 4
Modals alıştırma exercises 4alikemal28
 
Karışık mixed modals
Karışık mixed modalsKarışık mixed modals
Karışık mixed modalsalikemal28
 
Modals alıştırma 2
Modals alıştırma 2Modals alıştırma 2
Modals alıştırma 2alikemal28
 
Modals alıştırma can must- have to
Modals alıştırma can   must- have toModals alıştırma can   must- have to
Modals alıştırma can must- have toalikemal28
 
Present perfect tense & simple past tense alıştırma
Present perfect tense & simple past tense alıştırmaPresent perfect tense & simple past tense alıştırma
Present perfect tense & simple past tense alıştırmaalikemal28
 
Simple past past continuous alıştırma 2
Simple past past continuous alıştırma 2Simple past past continuous alıştırma 2
Simple past past continuous alıştırma 2alikemal28
 
Simple past & past continuous alıştırma
Simple past & past continuous alıştırmaSimple past & past continuous alıştırma
Simple past & past continuous alıştırmaalikemal28
 

More from alikemal28 (17)

Differences of between and among
Differences of between and amongDifferences of between and among
Differences of between and among
 
If clauses type 1
If clauses type 1If clauses type 1
If clauses type 1
 
Quantifiers
Quantifiers Quantifiers
Quantifiers
 
Countable uncountables
Countable uncountablesCountable uncountables
Countable uncountables
 
Lack of necessity in the past
Lack of necessity in the pastLack of necessity in the past
Lack of necessity in the past
 
Be to and be supposed to
Be to and be supposed toBe to and be supposed to
Be to and be supposed to
 
Modals Polite Requests
Modals Polite RequestsModals Polite Requests
Modals Polite Requests
 
Making suggestion
Making suggestionMaking suggestion
Making suggestion
 
Mixed modals
Mixed modalsMixed modals
Mixed modals
 
Used to & be used to
Used to & be used toUsed to & be used to
Used to & be used to
 
Modals alıştırma exercises 4
Modals alıştırma   exercises 4Modals alıştırma   exercises 4
Modals alıştırma exercises 4
 
Karışık mixed modals
Karışık mixed modalsKarışık mixed modals
Karışık mixed modals
 
Modals alıştırma 2
Modals alıştırma 2Modals alıştırma 2
Modals alıştırma 2
 
Modals alıştırma can must- have to
Modals alıştırma can   must- have toModals alıştırma can   must- have to
Modals alıştırma can must- have to
 
Present perfect tense & simple past tense alıştırma
Present perfect tense & simple past tense alıştırmaPresent perfect tense & simple past tense alıştırma
Present perfect tense & simple past tense alıştırma
 
Simple past past continuous alıştırma 2
Simple past past continuous alıştırma 2Simple past past continuous alıştırma 2
Simple past past continuous alıştırma 2
 
Simple past & past continuous alıştırma
Simple past & past continuous alıştırmaSimple past & past continuous alıştırma
Simple past & past continuous alıştırma
 

Look, feel,smell,sound,taste like with nouns,adjectives and adverbs

  • 1. Merhaba arkadaşlar, İngilizce serüvenimize devam ediyoruz. Bir önceki yayında ele alınan '' be, become, feel, get, seem, appear, look, smell, sound, taste " yani " Adjectives with Stative Verbs " konusuyla bağlantılı olarak anlatılan bir konu daha var arkadaşlar. İşin aslına bakılırsa bu konu " Adjectives / Sıfatlar " konu başlığı altında değil. Fakat genellikle kitaplarda veya yayınlarda bir önceki derste ele alınan konunun ardından hemen aşağıda anlatacak olduklarımızdan bahsedilir. Ben de geleneğe uyup, aynı yolu izledim. Eminim ki karşınıza hemen hemen her yerde çıkacak olan konunun bu yanının sizin için son derece faydalı olacağını düşünüyorum. Bu seferde de aynı fiillerden bahsedeceğiz. Ancak bu sefer "Adjectives / Sıfatlar " ile kullanımı değil, " Nouns / İsimler " ile kullanımlarını inceleyeceğiz. Bunun ardından ise konuyla alakalı diğer yapılar ve kullanımlar var.Buyrun, hemen başlayalım. a) "feel, look, smell, sound, taste " fiillerinin " like " ile kullanımı söz konusu olduğunda bir isim yazılması gerekir. Formüle edecek olursak; " feel like, look like, smell like, sound like, taste like + noun ( isim ) " şeklinde bir şey yazabiliriz. Böyle bir durumda anlam bazında bazı değişiklikler meydana gelir. Önce aşağıdaki tabloya göz atalım, ardından da incelememize geçelim.
  • 2. a.1. look like + ( a/an ) noun ( isim ) Anlam olarak " ............ benzemek, gibi görünmek "tir. You look like your father. Baban gibi görünüyorsun - Babana benziyorsun. He is forty, but he looks like a child. Kırk yaşında ama bir çocuğa benziyor - çocuk gibi görünüyor. That car looks like expensive. Bu araba pahalı duruyor - gibi görünüyor. a.2. feel like + ( a/an ) noun ( isim ) Anlamı " ............gibi hissetmek, gibi durmak " tır. She has got three children, but she feels like a child. Üç çocuğu var fakat kendini bir çocuk gibi hissediyor. This dress feels like cotton. Bu elbise pamuklu gibi duruyor. Even if we are in our seventies, we still feel like young. Yetmişimizde olmamıza rağmen, hala genç gibi hissediyoruz. a.3. taste like + ( a/an ) noun ( isim ) Anlamı " tadı ........ ya benziyor, gibi " demektir. This meal tastes like my mother's. It takes me to the times I was a child. Yemeğin tadı anneminki gibi. Beni çocukluk zamanlarıma götürüyor. I didn't like the soup. I tasted like sour. Çorbayı beğenmedim. Tadı ekşiye benziyor. The tea tasted like cold water. I am sure you didn't heat it up enough.
  • 3. Çayın tadı soğuk suya gibi .Eminim ki yeteri derecede ısıtmadın. a.4. smell like + ( a/an ) noun ( isim ) Anlamı "...... gibi kokuyor " demektir. I like your perfume. You smell like a rose. Parfümünü seviyorum. Bir gül gibi kokuyorsun. She used a new room spray. Her room smells like daisy. Yeni bir oda parfümü kullandı. Odası papatya gibi kokuyor. The papers belonging to the old times on the shelves smelt like dust. Eski zamanlara ait belgeler raflardaki tozlar gibi kokuyordu. a.5. sound like + ( a/an ) noun ( isim ) Anlamı " kulağa ...... gibi geliyor " demektir. We have some suspicious about the news. It sounds like a robbery. Haberler hakkında bazı şüphelerimiz var. Kulağa bir hırsızlıkmış gibi geliyor. I heard a strange and loud noise outside. It sounded like an accident. Dışarıda garip ve yüksek bir ses duydum. Kulağa bir kazaymış gibi geldi. b)" look, taste, smell " eğer bir eylemi niteliyorsa zarf kullanılır. Aşağıdaki cümlelerdeki anlam farklarına dikkat edelim; My mom looked angry. Annem kızgın gibi / görünüyor. ( my mom tanımlıyor, adjective ) My mom looked at me angrily. Annem kızgın bir şekilde bana baktı. ( burada ise " look " fiilinin nasıl olduğu tanımlanıyor, adverb )
  • 4. The meal tasted delicious. Yemeğin tadı lezzetli. ( the meal tanımlanıyor, adjective ) I tasted the meal suspiciously. Yemeğin tadına şüpheyle baktım. ( suspiciously " taste " fiilini nitelemekte, adverb ) The room smells wonderful. Oda harika kokuyor. ( the room tanımlanıyor, adjective ) My wife smelt the room happily. Eşim mutlu bir şekilde odayı kokladı. ( happily " smell " eyleminin nasıl olduğunu belirtiyor, adverb ) c) " turn ( out ), grow " eğer bir nesnenin oluşumundaki değişikliği ifade ediyor ise bir adjective / sıfat kullanılır. At the first, he was so happy, but later his face turned out white. Başlangıçta oldukça mutluydu, fakat sonra yüzü bembeyaz oldu. We believed you were quilty, but you turned out innocent. Suçlu olduğuna inanıyorduk, fakat masum olduğun ortaya çıktı. The day started cloudly, but later it turned out sunny. Gün bulutlu başladı, fakat sonradan güneşli oldu. Hurry up! We must go home now. It grew dark. Acele et! Hemen eve gitmeliyiz. Hava karardı. My mother grows angry when I don't do what she wants. İstediğini yapmadığımda annem kızar / kızmaya başlar. The work grows dangerous for the workers if the necessary precautions arent't taken. Eğer gerekli önlemler alınmaz ise iş işçiler için tehlikeli olur / olmaya başlar.
  • 5. c.1.Ancak bu fiiller bir eylemi-fiili bildiriyor ise yukarıdaki örnek cümlelerin aksine sıfat yerine adverb / zarf kullanılır. The babies grow quickly. Bebekler hızlı büyür. The flowers grow quickly in a short time. Çiçekler kısa bir süre içinde hızlı büyüdü. The trees grow silently. Ağaçlar sessizce büyür. The students turned the pages carelessly. Öğrenciler sayfaları dikkatsizce çevirdi. d)" keep, remain " filleri nesnelerin durumlarını ifade ederken sıfatlarla kullanılabilir. Whereas you shouted at me, I remained silent. Bana bağırdığın halde sessiz kaldım. Many things cahange in this life, but something remains unchanged. Bu hayatta bir çok şey değişir, fakat bazıları değişmeden kalır. He can keep calm under hard conditions. Zor şartlar altında sakin kalabilir. We must keep quiet when our teacher comes to the class. Öğretmenimiz sınıfa geldiğinde sessiz olmalıyız. Umarım bu çalışma sizin için faydalı olmuştur. Dediğim gibi bu yapılar son derece önemli olmaklaberaber, dil yetilerinizi geliştirmeye yardımcı olacaktır. Ana konumuz olan " Adjectives / Sıfatlar " ile ilgili bir sonraki yayınımızda görüşmek üzere arkadaşlar.