SlideShare a Scribd company logo
1 of 106
THE INSTANT 
MILLIONAIRE 
(ANLIK 
MİLYONER)
THE INSTANT 
MILLIONARE 
(ANLIK MİLYONER) 
Akıl Ve Zenginliğin Öyküsü 
“Tekrar tekrar okunacak enfes bir kitap olan 
Anlık Milyoner, tüm olanaklarınıza 
erişebileceğiniz bir öngörü aşılar.” 
-Wess Roberts,P.D 
Leadership secrets of 
Atilla the hun’un yazarı 
Mark Fisher 
2
İÇİNDEKİLER 
1.BÖLÜM 
Genç adam zengin bir akrabasına danışıyor 
2.BÖLÜM 
Genç adam yaşlı bahçıvanla karşılaşıyor 
3.BÖLÜM 
Genç adam fırsatları yakalamayı ve risk almayı 
öğreniyor 
4.BÖLÜM 
Genç adam kendini hapsedilmiş buluyor 
5.BÖLÜM 
Genç adam güvenmeyi öğreniyor 
6.BÖLÜM 
Genç adam hedefine odaklanmayı öğreniyor 
7.BÖLÜM 
Genç adam kendi fikrinin değerini kavrıyor 
8.BÖLÜM 
Genç adam kelimelerin gücünün farkına varıyor 
3
9.BÖLÜM 
İlk defa genç adam gülün kalbi gösteriliyor 
10.BÖLÜM 
Genç adam bilinçsiz aklına hükmetmeyi öğreniyor 
11.BÖLÜM 
Genç adam ve akıl hocası rakam ve yöntemleri 
tartışıyor 
12.BÖLÜM 
Genç adam mutluluğu ve hayatı öğreniyor 
13.BÖLÜM 
Genç adam hayattaki isteklerini ifade etmeyi 
öğreniyor 
14.BÖLÜM 
Genç adam gül bahçesinin sırrını çözüyor 
15.BÖLÜM 
Genç ve yaşlı adam farklı seyahatlere çıkıyor 
SON SÖZ 
4
YAYINCI’NIN ÖNSÖZÜ 
Her devir kendi hikayesini gerektirir özellikle de 
Webster’in dediği gibi “faydalı bir gerçeği 
uygulayın.”Bu küçük kitap bize hayatımızın en 
faydalı gerçeklerinden birini: finansal zenginliği, 
hayatı iyi yaşamayı eğer başarının prensiplerini 
anlayıp uygularsak hedeflerimize ulaşabileceğimizi 
anlatan güçlü ve orijinal bir hikayeyle sunmaktadır. 
Belki de bir hikaye, gerçekleri sunmanın en iyi 
yoludur Çünkü hikayenin çocuksu basitliği 
yardımıyla bilinçaltımızın çocuksu basitliğiyle iletişim 
kurabilir ve de hayatımızda büyük olumlu 
değişiklikler yapabiliriz. 
Amerika’da bu kitabı yayımlamaktan gurur 
duyuyoruz. Neredeyse tüm Batı Avrupa, Çin, 
Japonya, Meksika ve Brezilya da dâhil olmak üzere 
10 ülkede daha basılmıştır. Kitabın yazarı gerçek bir 
milyoner: gibi biri” ve bu küçük hikâyesi hafife 
alınacak türden değil. 
Bu, okunacak, yeniden okunacak, çalışılacak ve de 
uygulanacak bir kitaptır. Bu, sizi bir çok yönden ve 
maddi zenginlikten daha değerli ve tatmin edici 
şekilde zenginleştirecek, mükemmel tasarlanmış bir 
kitaptır. 
-MARC ALLEN 
5
1.BÖLÜM 
Genç adam zengin bir akrabasına danışıyor 
Bir zamanlar zengin olmayı isteyen zeki ve genç bir 
adam vardı. Hayal kırıklıkları ve aksiliklerden adil 
payını almıştı,bu inkar edilemezdi,ama yine de talih 
yıldızına inanıyordu. 
Şansın yüzüne gülmesini beklerken, küçük bir 
reklam ajansında bütçe sorumlusu olarak 
çalışıyordu.Yetersiz miktarda para alıyordu ve 
bazen işinin ona çok az haz verdiğini 
düşünüyordu.Açıkçası bu işi yapmaya isteği 
kalmamıştı artık. 
Başka bir şey yapmayı hayal ediyordu, belki de onu 
zengin ve ünlü yapacak,maddi problemlerine bir 
kereliğine ya da tamamen son verecek bir roman 
yazmaktı bu.Ama bu hevesi biraz gerçeklikten uzak 
mıydı? Çok satan bir kitap yazmaya yetecek kadar 
yeteneği ve tekniği var mıydı,yoksa sayfalar onun iç 
sefaletine ayna tutan kasvetli,odaklanılmamış 
düzensizliklerle mi dolu olacaktı? 
6
Bir yılı aşkın bir süre , işi günlük kabus 
olmuştu.Patronu üç saatlik öğle yemeğinin tadını 
çıkarmak için ortadan kaybolmadan önce her 
sabahın çoğunu gazete okuyarak ve notlar alarak 
geçirirdi.Aynı zamanda fikrini sürekli değiştirir ve 
çelişkili emirler yağdırırdı. 
Fakat sadece patronu değil, yaptıkları şeyden 
bıkmış olan iş arkadaşları tarafından da çevresi 
kuşatılmıştı.Herhangi bir görme duyusunu 
kaybetmiş,topluca vazgeçmiş gibi 
görünüyorlardı.Genç adam hiç birine her şeyi 
bırakıp bir yazar olmak isteme fantezisini anlatmaya 
cesaret edemiyordu.Onların buna şaka gibi 
davranacağını biliyordu.İşteyken ,başka bir 
ülkedeymiş ,oranın dilini konuşamıyormuş gibi 
dünyayla sık sık bağlantısını keserdi. 
Her pazartesi sabahı, nasıl olacak da ofiste başka 
bir haftayı daha geçireceğim diye merak 
ederdi.Sigaralarını,arabalarını,biralarını satmak için 
yaygara koparan müşterilerin ihtiyaçlarıyla ilgili 
masasının üzerine üst üste yığılmış dosyalar 
tamamen yabancılaşmıştı. 
Altı ay önce istifa mektubunu yazmıştı. Patronunun 
ofisine doğru pek çok kere cebinde yanıp tuştan 
mektupla yürümüştü fakat bunu hiçbir zaman 
başaramamıştı. Bunu yapmak eğlenceliydi. Üç dört 
yıl öncesine kadar bunu yapmak için tereddüt bile 
etmezdi ama şimdi ne yapacağından emin değil gibi 
görünüyordu.Bir şey onu engelliyordu; bu ya bir 
çeşit kuvvet ya da en basitinden korkaklık mıydı? 
7
Geçmişinde istediği her şeyi elde etmesine daima 
yardımcı olan yürekliliğini yitirmiş gibi görünüyordu 
- 
Uygun zamanı yakalayana kadar bekledi, harekete 
geçmemek için tüm bahaneleri de üretti,gerçekten 
başarılı olup olamama düşüncesiyle merak içinde 
kıvranıyordu.Yoksa sürekli hayal kuran bir adam mı 
olmuştu? 
Onun bu derdi borçlarla uğraşmasından mı 
kaynaklanıyordu? Yoksa sadece geleceği görme 
kabiliyetimizden vazgeçtiğimiz dakikaları 
kaçınılmazca tetikleyen bir süreçten yani 
yaşlanmaya başlamaktan mıydı? 
Günün birinde , hakikaten hayal kırıklığına uğramış 
hissediyordu ki birden aklına milyoner amcasını 
ziyaret etme fikri geldi.Belki amcası ona bir iki 
tavsiye daha da iyisi biraz para verebilirdi. 
Onunla görüşmeyi kabul eden amcası sıcakkanlı ve 
arkadaş canlısı biriydi.Ona borç para vermeyi 
üstüne üstlük yeğenine iyilik yapmayı reddetmişti. 
Yeğeninin acıklı hikayesini dinledikten sonra 
“Kaç yaşındasın?” 
“32 “ diye ürkekçe yanıtladı genç adam. 
“Bu zamana kadar John Paul Getty’in ilk milyonunu 
kazandığında 32 yaşında olduğunu biliyor muydun? 
Ya da benim senin yaşındayken 
8
yarım milyonum olduğunu? Bu yüzden nasıl oluyor 
da bu yaşta borç para almak zorunda kalıyorsun?” 
“Aklım ermiyor ki! İt gibi çalışıyorum. Bazen haftada 
55 saat…” 
“İnsanın çok çalışmakla zengin olabileceğine 
gerçekten inanıyor musun?” 
“Ben …Sadece tahmin ediyorum.Yani hep 
inandırıldığım şey bu.” 
“Bir yılda ne kadar kazanıyorsun? 25.000$ ? 
“Evet, o civarlarda.” 
“Sence 250.000$ kazanan biri haftada senden 10 
kat fazla mı çalışıyor? Tabi ki hayır! Demek ki ;bir 
başkası senden daha fazla çalışmadan senin 
kazandığının on mislisini kazanıyorsa senin 
yaptığından farklı bir şey yapıyordur.Senin hiç 
farkında olmadığın bir sırrı vardır. 
“Doğru olmalı” 
“Anladığın için şanslısın en azından.Bir çok insan 
bu farkı anlamaz bile.Geçinmeye çalışmakla o 
kadar meşgullerdi ki maddi sıkıntılarından nasıl 
kurtulabileceklerini düşünmeye fırsatları 
olmaz.İnsanların çoğu nasıl zengin 
olabileceklerini,neden zengin olmayı 
başaramadıklarını bulmak için bir saatini bile 
ayırmaz.” 
Bitip tükenmeyen hırsına ve para kazanma hayaline 
rağmen genç adam,durumu üzerine düşünmeye 
9
sahiden vakit ayırmadığını kabul etmek zorunda 
kalmıştı.Galiba her şey onun dikkatini 
dağıtmış,açıkça en temel en önemli görevle 
yüzleşmekten bir şey onu alıkoymuştu. 
Genç adamın amcası bir süre sessiz kaldıktan 
sonra gülümsedi. 
“Sana yardım etmeye karar verdim.Seni zengin 
olmamda bana yardımcı olan kişiye 
göndereceğim.Adı “.”Hiç dudun mu bu ismi? 
“Hayır,hiç duymadım.” 
“Bu ismi seçmiş ; çünkü para kazanmanın gerçek 
sırrını bulduktan bir gece sonra milyoner olduğunu 
iddia ediyor.Bir gecede milyonerliği,en azından 
milyonerlik zihniyetini kazandırmaya yardım 
edebileceğini öne sürüyor.” 
Amcası duvardaki büyük haritaya dönerek haritada 
küçük bir noktayı,biraz sapa bir kasabayı gösterdi. 
“Gittin mi hiç oraya?” 
“Hayır”. 
Neden denemiyorsun o zaman?Git ve onu bul!Sana 
da sırrını açıklayabilir.Mükemmel bir evde 
oturuyor.Kasabanın en güzel evi.Bulmakta hiç 
zorluk çekmemen gerekir.” 
“Niçin sırrı siz vermiyorsunuz?O zaman oraya 
gitme zahmetine de katlanmamış olurum.” 
10
“Buna hakkım yok da ondan. bu sırrı bana 
verdiğinde, ilk olarak kimseye söylemeyeceğime 
dair yemin ettirdi. Ama insanlara kendisinden 
bahsedebileceğimi de söyledi.” 
Bunların hepsi genç adama hem şaşırtıcı hem de 
karmaşık gelmişti. Şüphesiz onu daha da 
meraklandırmıştı. 
“Bana hiçbir şey söylemeyeceğine emin misin? 
Hiçbir şey mi?” 
“Kesinlikle eminim. Yapabileceğim tek şey sana ’i 
şiddetle tavsiye etmektir.” 
Büyük, meşeden masanın çekmecesinden zarif bir 
kağıt ve kalem çıkardıktan sonra aceleyle birkaç 
satır karaladı. Daha sonra da kağıdı katladı, bir 
zarfa koydu ve yeğenine verdi. 
“İşte senin giriş belgen ve de adresin. Unutmadan 
son bir şey daha, bu mektubu okumayacağına dair 
söz vermelisin. Uyarıma rağmen bu mektubu 
açarsan ve hala mektubun sana yardımcı olmasını 
istiyor olursan, mektubu hiç açmamış gibi 
davranmak zorunda kalırsın.Yaptığın şeyi nasıl 
telafi edebilirsin ki?” 
Amcasının söyledikleri hakkında en ufak bir fikri bile 
olmamasına karşın yine de kabul etti. Amcası tuhaf 
adamdı doğrusu ama ne de olsa ona iyilik yapmıştı 
bu yüzden mektubu açmamakta karar kıldı. Samimi 
bir teşekkürden sonra oradan ayrıldı. 
11
2.BÖLÜM 
Genç adam yaşlı bahçıvanla karşılaşıyor. 
Genç adam ’in yaşadığı kasabaya doğru hızla 
ilerliyordu, aklı otomobilinden daha da hızlı 
çalışıyordu. Bu adamla karşılaşmak ne kadar zor 
olabilirdi ki? Beklenmedik bir ziyaretçiyi hoş 
karşılayacak mıydı?Zengin olmanın yöntemini 
söyleyecek miydi? 
Milyonerin evine yaklaştıkça merakına yenik 
düşerek, amcasının tüm uyarılarına rağmen giriş 
mektubunu açtı. Şok oldu.Kalbi hızla atmaya 
başladı.Ter içinde kalmıştı.Amcasının bir yanlışlık 
yaptığını veya ona şaka yapıp yapmadığını merak 
ediyordu çünkü;”mektup” bomboştu. 
Milyonerin evinin kapısına geldiğinde güvenlik 
görevlisi gözüne çarpmıştı . Görevlinin ifadesi sertti; 
koruduğu kale nasıl geçilmezse ifadesi de öyleydi. 
“Sizin için ne yapabilirim?”diye ifadesizce sordu 
görevli. 
12
“Anlık Milyoner’le görüşmek istiyorum” 
“Randevunuz var mı?” 
“Hayır, ama…” 
“Peki o zaman, giriş mektubunuz var mı?” 
Genç adam yarı yolda mektubu cebinden çıkarmış 
ve hızla geri yerine koymuştu. 
“Mektubunuzu görebilir miyim diye bastırarak 
söyledi nöbetçi. 
Genç adam, amcasının “Mektubu açarsan, 
açmamış gibi davranmalısın.”dediğini hatırladı. 
Mektubu gardiyana okumadan verdi.Yüzü 
ifadeden tamamen yoksundu. 
Nöbetçi, genç adama nereye park edeceğini 
gösterdikten sonra, onu milyonerin lüks, Tudar stili 
evinin ön kapısına götürdü.Kusursuz giyimli bir 
Kahya kapıyı açtı. 
Yardım edebilir miyim? diye sordu. 
“le görüşmek istiyorum.” 
“Şu an sizinle görüşemez. Lütfen bahçede 
bekleyin.” 
Kahya, genç adama, ortasında parlayan bir 
havuzu olan bahçenin girişine kadar eşlik etti. Güzel 
13
çiçekler, çalılar ve ağaçlar arasında hayranlıkla 
dolaşırken gözü bir çalı güle eğilmiş bahçıvana 
çarptı.70 veya seksenlerinde olmalıydı ve gözlerini 
kapayan geniş kenarlı hasır bir şapka giymişti. 
Genç adam, kendisine yaklaşınca, işini bıraktı 
ve genç adamı gülümseyerek karşıladı.Yaş adamın 
parlak, neşe saçan mavi gözleri vardı. 
Sıcak ve arkadaşça bir tonla: 
“Buraya niçin geldiniz?” dite sordu. 
“le görüşmeye geldim” 
“Anlıyorum. Eğer özel değilse, niçin geldiğinizi 
söyler misiniz? 
“Peki, Ben … Sadece tavsiye almak için 
gelmiştim” 
Bahçıvan gülleriyle uğraşmaya devam etmeye 
başlamıştı ki durdu ve dönerek: 
“Bu arada 10 dolarınız yok değimli? 
“10 dolar mı?” yüzü kızararak 
“Üzerimde sadece o kadar kaldı. “dedi. 
“Harika. Benim de tam 10 dolara ihtiyacım var.” 
Bunu söylerken, çok ağır başlı görünüyordu. 
Tavrından sıra dışı zarafet ve sevimlilik sızıyordu. 
14
“Onu size vermeyi gerçekten isterdim, ama eve geri 
dönecek başka param yok sorun bu.” 
“Bugün eve gitmeyi planlıyor musun? 
“Hayırrr… yani, bir fikrim yok. “ 
Bir hayli kafası karışmıştı genç adamı” Anlık 
Milyoner’i görene kadar bir yere gitmek 
istemiyorum.” 
“Eğer paraya bugün ihtiyacım yoksa, neden 
bana parayı ödünç vermekte gönülsüzsün? Belki 
yarın bu paraya ihtiyacın olmayacak. Kim bilir? Belki 
milyoner olacaksın.” 
Böyle bir mantık (düşünce) genç adama çok 
mantıklı gelmemişti ama yine bir parayı yaşlı 
bahçıvana verdi. Bahçıvan gülümsedi. 
“Çoğu insan bir şeyler sormaktan korkar, en 
sonunda sorduklarındaysa da, yeterince ısrar 
etmezler. Bu bir hatadır.” 
Tam o sırada Kahya bahçeye geldi ve yaşlı adama 
saygıyla: 
“Bayım bana 10 dolar verebilir misiniz? Aşçı 
bugün işten ayrılıyor ve parasını almakta ısrarcı. 
Sadece 10 dolar eksiğim kaldı.”Bahçıvan elini bol 
cebine soktu ve cebinden büyük bir deste banknot 
çıkardı. Üzerinde nakit 
15
binlerce dolar olmalıydı, çünkü genç adam, 
üzerindeki 10 dolar hariç, yüzlerce dolar görmüştü. 
Bahçıvan, genç adamdan aldığı 10 doları ayırarak 
kendisine başın teşekkür eden, yaltaklanırcasına 
başıyla selam veren, sonra da hemencecik evin 
içinde gözden kaybolan kahyaya verdi. 
Genç adam çileden çıkmıştı. Hayatında bu 
zamana kadar gördüğümden daha fazla nakit 
parayla dolu olan bu adam ne yüzle genç adamın 
cebindeki son dolara el koyardı? 
Öfkesini elinden geldiğince gizlemeye çalışarak: 
“Neden benden 10 dolar istedin ki? İhtiyacın 
yokmuş!” 
“Hayır tabiî ki ihtiyacım vardı. Baksana, hiç 10 
dolarlık banknotum yok.”elindeki kalın ruloya şöyle 
bir göz attıktan sonra.”Sana bir yüzlük vereceğimi 
hiç düşünmedim değil mi? 
“O benim cep harçlığım.”üzerimde acil durumlara 
karşı her zaman 25.000 dolar taşırım.” 
“Uuu… 25.000 dolar mı? Diye hızlıca dona kalmıştı. 
Aniden her şey netleşmişti çok kibar kahya, 
inanılmaz miktarda çok cep harçlığı … 
“Anlık Milyoner sizsiniz, değil mi? 
16
“Şimdilik” dedi bahçıvan.” Geldiğinize memnun 
oldum.“ 
“Söyler misin? Nasıl oldu da hala zengin 
olmadın? Bu soruyu ciddi ciddi sordun mu kendine.” 
“Hayır, gerçekten sormadım.” 
“Öyleyse, bu senin yapmam gereken ilk şeydir 
belki. Senin fikir zincirini takip etmeyi deneyeceğim. 
Genç adam birkaç güçsüz girişim yaptı ama 
sonra vazgeçti. 
“Anlıyorum.” dedi milyoner. Sesli düşünmeye 
alışık değilsin. Senin yaşındakilerin birçoğunun 
zengin olduğunu biliyor muydun? Hatta bazıları 
milyoner. Diğerleri ilk milyonlarını kazanmanın 
eşiğindeler. Aristotle Onassis’in 26 yaşında, 
İngiltere’ye Shiping Empire’ı kurmayı planladığı yere 
gittiğinde bankada 500.000 doların olduğunu biliyor 
muydun? 
“Sadece 26 mı?” 
“Evet. Başladığında, kendi adına sadece birkaç 
yüz doları vardı. Üniversite diploması yoktu ve de 
zengin dayıları yoktu.” 
“Şimdi akşam yemeği vakti. Bana eşlik etmek 
ister misiniz? 
17
“Teşekkür ederim.İsterim.” 
Genç adam, yaşına rağmen adımlarında 
canlı sekişlerini koruyan milyoneri takip etti. İki kişilik 
bir masanın hazırlanmış olduğu yemek odasına 
gittiler. 
“Lütfen oturun.” Milyoner masanın sonunu, 
her zaman misafire ayrılmış yeri, işaret etti. Genç 
misafirinin sağına, “Vakit nakittir.” Deyişiyle işlenmiş 
bir kum saatinin tam önüne oturdu. 
Kahya bir şişe şarapla geldi ve bardakları 
doldurdu. 
Milyoner kadehini kaldırarak: 
“Hadi senin ilk milyonuna içelim.” dedi. 
Tüm gece boyunca sadece bir yudum aldı 
şarabından. Sam balığı bifteğinden birkaç lokma 
aldı. Az yemek yedi. 
“Geçiminizi sağlamak için yaptığınız işten 
memnun musunuz?” diye sordu milyoner genç 
adama. 
“Sanırım. Ofisteki şartlar bira zorlayıcı.” 
“Kariyerinle ilgili seçimlerinde pozitif 
olduğundan emin ol. Tanıdığım ve yıllardır 
birkaçıyla tanıştığım milyonerlerin hepsi işlerini 
seviyordu. Çalışmak onlar için hoş bir hobi kadar 
18
boş zamanlarında yapılan bir iş olmuştu.Bu yüzden 
zengin insanların çoğu nadiren tatile giderler.Neden 
bu kadar sevdikleri şeyden kendilerini mahrum 
etmeleri gerekiyor? İşte bu yüzden birkaç defa üst 
üste milyoner olduktan sonra bile çalışmaya devam 
eder. 
“Ama işinden zevk almak mutlak bir şart 
olmasına rağmen, yeterli değil. Zengin olmak için, 
zenginliğin sırlarını bilmek zorundasın. Söyle 
bakalım, gerçekten böyle sırların olduğuna inanıyor 
musun? 
“Evet, inanıyorum.” 
“Güzel. Bu ilk adım. İnsanların çoğu zenginliğe 
ulaşmada böyle sırların olduğuna inanmaz. Zengin 
olabileceklerine bile inanmıyorlar. Haklılar, tabi ki. 
Zengin olabileceğini düşünmezsen, olman çok 
zordur. İşe yapabileceğine inanarak başlamak 
zorundasın ve şiddetle istemelisin. Çok basit şekilde 
açıklansa da çoğu insan bu sırları kabul etmeye 
hazır değildir. En büyük engelleri hayal güçlerindeki 
eksikliktir. Bu yüzden zenginliğin gerçek sırları, 
yeryüzünde tutulan en iyi sırlardır. 
“Edgar Allan Poe’nin hikayesindeki çalınan 
mektuba benzer biraz.” Diye devam etti milyoner. 
Hatırlıyor musun? Hikaye polisin aradığı ama hiç 
bulamadığı bir mektupla ilgili mektubu hiç 
bulamamışlar çünkü; mektup uzakta bir yere 
19
saklanması yerine, en az muhtemel noktada çok 
açık görülebilecek bir yerdeydi.Hayal güçlerinde 
eksiklik ve yerleşmiş önyargılar polislerin mektubu 
bulmalarını engelledi. Basit bir yerde bulacaklarını 
düşünmedikleri için, mektubu hiç görmediler. 
Genç adam milyoneri pür dikkat dinliyordu. Bu 
Sırların ne oldugunu öğrenmek için yanıp 
tutuşuyordu. 
Her halükarda, kesin olan bir şey vardı: 
Milyonerin gerçekten hiçbir sırrı yoksa bile, o 
kesinlikle, etkileyici bir manzara yaratmakta 
ustaydı. 
20
3.BÖLÜM 
Genç adam fırsatları yakalamayı 
ve Risk almayı öğreniyor 
“Şimdi, zenginliğinin sırlarını öğrenmek için 
ne kadar ödemek istersin?” 
Milyoner’in sorusu gen adamı şaşırtmıştı. 
“Öğrenmek için para ödemek istersem bile, 
on centim bile yok.” 
“Fakat, paran olsaydı, ne kadar ödemek 
isterdin? Herhangi bir rakam söyle. Aklına ilk geleni 
söyle.” 
Genç adamın sorudan kurtulmanın bir 
yolu yoktu. Milyoner çok kesin bir soru soruyordu. 
“Bilmiyorum” diye yanıtladı. 
“Yüz dolar?” 
21
Milyoner kahkahalara boğulmuştu. 
“Yalnızca 100 dolar mı? Bu sırların var 
olduğuna inanmıyorsun değil mi? Eğer inansaydın, 
kesinlikte bu sırlar için daha fazlasını ödemeye 
hazır olurdun. Haydi! Sana ikinci bir şans daha 
vereceğim. Başka bir rakam söyle. Bu çok önemli 
bir konu oyun değil. 
Genç adam tekrar düşündü. 
“Cevap verip vermemek umurumda 
değil.” dedi. Fakat, hatırlatırım beş parasızım.” 
“Endişelenme bu konuda” 
“Ama param yoksa, kollarım bağlı.” Dedi 
genç adam şaşırarak. 
“Off” diye haykırdı milyoner 
“Daha gidecek uzun yolumuz var! 
Zaman başladığından beri zenginler diğer insanların 
parasını kullanıyorlar servetlerini biriktirmek için. 
Kimsenin para kazanmak için paraya gerçekten 
ihtiyacı yoktur. Bununla, kişisel nakiti kastediyorum. 
Bir de çek defterin olmalı.” 
Genç adam inkar etmek istedi fakat o 
sabah çek defterini cebine koymuştu. Tanrı biliyor 
ya hesabında tam tamına 4 dolar 20 centi vardı. 
Talan söylemeyi düşündü, fakat milyoner öyle 
22
keskin bir bakış attı ki, düşünce okuyabiliyormuş 
gibi görüyordu. 
Genç adam, adeta derin, karanlık bir sırrı 
itiraf ediyormuşçasına kekelediğini işitti, “Evet, ge-getirdim” 
Bir an isyan etme isteği aklından geçse 
de, çek defterini cebinden bir robot gibi otomatik 
olarak çıkardı. Bu adam tarafında büyülenmişti. Bir 
hipnotizmacının elindeki biri giydi. Ama milyonerden 
korkmuyordu; iyi niyet saçtığı için. Hatta biraz 
eğlenmiş de gibiydi. 
“Güzel” dedi milyoner.” şimdi hiçbir 
problem olmadığını görebiliyor musun? 
Zarif bir kalemin kapağını açıp genç 
adama verdi. 
“Aklındaki miktarda bir çek yaz ve imzala.” 
“Ama ne kadar yazacağımı bilmiyorum.” 
“Tamam. Söylüyorum, yaz 20.000 dolar.” 
Milyoner bu rakamı açık ve net bir şekilde en 
ufak küstahlık barındırmadan söylemişti. 
“Ne… 20.000 Dolar mı?” diye haykırdı 
genç adam. “Şaka yapıyor olmalısın.” 
23
“İstersen 50.000 Dolar yaz.” o kadar 
sakin söylemişti ki bu sözü, genç adam milyonerin 
ciddi mi olduğu şaka mı yaptığını artık anlamıyordu. 
24
25.000$ bile çok fazla görünüyor.Bu arada çeki 
bozduramazsın çünkü karşılıksız.Elde edceğin tek 
şey, deli olup olmadığımı merak eden kızgın bir 
banka müdürü olurdu.Ve çok da haklı olurdu.'' 
''Bu benim hayatımdaki en büyük alışverişimi nasıl 
üstlendiğimdi.25.000$'lık bir çek imzalamıştım ve de 
bu çeki karşılayacak parayı bulmak zorundaydım. 
Ama o çeki orda o anda imzalamasaydım, büyük bir 
fırsatı da kaçırmış olacaktım.'' 
''Bu benim ilk önemli iş derslerimden 
biriydi.''dedi.''Bir yerlere gelmek için tüm koşulların 
olmasını bekleyenler asla bir şey elde edemezler. 
Harekete geçmek 
için ideal zaman:Şu andır. 
Bu küçük alıştırmanın sana verebileceği diğer ders 
şudur: hayatta başarılı olmak istiyorsan, başka bir 
şansın olmadığını bilmek zorundasın. Sırtını duvara 
yaslamalısın.Risk almayı istemeyip reddeden 
insanlar asla bir yerlere gelemezler; çünkü ellerinde 
ilkelerin hepsi yoktur.Sebep basit.Tüm çıkışları 
kapattığında ve sırtını duvara yasladığında tüm iç 
kuvvetlerini harekete geçirmiş oluyorsun.Her bir 
hücrenle istemelisin eğer bir şey olmasını istiyorsan. 
Peki niye bekleyesin genç adam? Sırtını duvara 
yasla ve 25.000$ yaz çeke.'' 
Genç adam sayıları ve ardından kelimeleri 
yavaşça doldurarak çeki yazdı. Fakat iş imzalamaya 
gelince,kolay kolay imzalayamadı. 
25
''Hayatımda hiç bu kadar büyük çek 
yazmamıştım.'' 
''Eğer gerçekten milyoner olmak istiyorsan bir 
gün bir yerden başlamak zorundasın. Bundan daha 
büyük çekler yazmaya alışmak zorunda kalacaksın. 
Bu sadece başlangıç. '' 
Ama genç adam çeki hala imzalayamıyordu. Her 
şey çok hızlı gelişmişti. Yeni tanıştığı bir adama, 
birkaç belirsiz sır karşılığında 25.000$ bir çek 
vermek üzereydi. 
''İmzalamaktan alıkoyan şey nedir?Her şey güneş 
ışığı altında görecelidir.Hiç bir zamn bu miktar sana 
önemsiz görünmeyecektir.'' 
''Miktar değil.''diye mırıldandı genç adam. 
''Peki, o zaman ne?'' Neden imzalayamadığınızı 
biliyorum. Sırlarım sayesinde milyoner olacağınıza 
inanmıyorsun. 
Gerçekten ikna olmuş olsaydın, bir çırpıda 
imzalardın. Söyle bakalım bu sırların, 1 yıldan kısa 
bir sürede, daha fazla çalışmak zorunda kalmadan 
hatta 
daha az çalışarak 100.000dolar fazla kazanmana 
yardım edeceğime inansaydım imzalarmıydın bu 
çeki? 
''Tabi ki imzalardım.''demek zorunda 
kaldı.''75.000 $ kar ederdim'' 
26
''İmzala o zaman .''Bu miktarı kazanacağını 
garanti ederim.'' 
''Bunu yazıya dökmek ister misiniz? 
Milyoner bir kez daha kahkalara boğuldu. 
''Seni sevdim genç adam.Kendini sağlama 
almakta karalısın.Bu çok ihtiyatlı bir davranıştır 
çoğunlukla. 
Kaynaklarından tamamıyla emin olsan 
bile,bu yoluna çıkan ilk insana güveneceğin 
anlamına gelmez.'' 
Masadan ayrıldı, çekmeceyi karıştırdıktan 
sonra hazır bir anlaşma çıkardı.Bu genç adamın hiç 
hoşuna gitmemiştir. 
Milyoner sırlarını toptan üretip herkese mi 
satıyordu? 
Milyoner teminatım imzaladıktan sonra 
hızlıca göz atan ve okuduğu şeyden memnun kalan 
genç adama verdi.Yaşlı adam o anda fikrini 
değiştirdi. 
''Başka bir fikrin var.İddia ya girmeye ne 
dersin?'' 
Cebinden bozuk para çıkardı ve avucunun 
içinde çevirdi 
''Haydi yazı tura oynayalım. Ben kaybedersem 
cebimdeki 25.000 doları sana 
27
vereceğim. Kazanırsam sen bana çeki verirsin.2 
durumdan birinde teminatı unuttum.''tek problem 
size anlattığım şey. Hesabımda neredeyse hiç 
para yok.Ben size bu çeki versem bile para 
alamasınız.''dedi genç adam. 
''Sorun değil.Acelem yok.Tarihi neden 1 yıl ileri 
atmıyoruz?'' 
Genç adam duraksadı. 
''Peki.Bu koşullar altında iddiayı kabul ediyorum.'' 
Her halükarda, banka değiştirmek hesabını 
kapatmak yada çeki durdurmak için dopdolu bir yılı 
vardı. 
Kaybedecek bir şeyi yoktu.Üstelik, milyonerin 
yeni teklifi sayesinde, tamı tamına bir kaç dakikada, 
zerre kadar çalışmadan 25.000 dolar bile 
kazanana bilecektir. 
Kendine rağmen, kendinden emin bir 
gülümseme yerleşiverdi dudaklarına.Milyonerin fark 
etmeyeceğini umuyordu. 
O anda milyoner, genç adamın şüphelerini 
hemen doğrulayan bir açıklama yaptı. 
''Yalnız, bir şey var.Eğer bahsi kaybedersen bu 
çeki ödeyeceğine dair dinin üzerine yemin etmek 
zorundasın.'' 
28
Çekinerek söyleyecekti ki, milyoner parayı tam 
atmak üzereyken, hemen müdahale etti. 
''Parayı görebilir miyim?'' 
Milyoner gülümsedi. 
''Hiç şüphen olmasın.Seni gerçekten sevdim, genç 
adam.Tedbirlisin.Bu huyun birçok hata yapmanı 
engeller.Emin ol ki birçok iyi fırsatı 
kaçırmana sebep olmaz.'' 
Milyoner parayı verdi.Genç adam paranın iki yüzünü 
de kontrol eder etmez, milyoner yazı mı tura mı diye 
sordu. 
''Yazı.'' 
Milyoner parayı attığında genç adamın kalbi 
doğduğu günkü gibi hızlı atmaya başlamıştı. 
Hayatında ilk defa 25.000$ kazanma şansına 
sahip olmuştu. 
Paranın havada dönüşünü izlerken, endişesi aniden 
artmıştı. Para masaya düştü. 
''Tura.''dedi milyoner sevinç içinde; fakat hemen 
ardından sempatikçe ''Üzgünüm.''diye de ekledi. 
Samimi miydi yoksa kibar mıydı anlamak zordu. 
Genç adam çeki imzalarken kendini titremekten 
alamıyordu. Belki bir gün bunun gibi büyük çekleri 
29
imzalamaya alışacaktı ama bu noktada, bu 
durumdan dolayı çok garip hissediyordu. 
Çeki, kabataslak inceleyen, katlayan sonra da 
cebine koyan milyonere verdi. 
''Şimdi sırları öğrenebilir miyim?'' 
''Tabi ki.Kağıdın var mı?Sırları yazacağım ki 
unutmayasın.'' 
Genç adam, milyonerin sözlerini anlamakta zorluk 
çekiyordu.Tüm sırları özellikle de 25.000$'a 
aldıklarının bir kağıda sığacağını hiç 
düşünmemişti. 
''Üzgünüm ama yanımda kağıt yok.'' 
''Buraya geldiğinde yanında bir giriş belgen yok 
muydu?Yıllardır amcanın gönderdiği tüm insanların 
giriş belgeleri vardı.'' 
Genç adam mektubu cebinden çıkardı. 
Milyonere verdi.Yaşlı adam mektubu açarken 
dikkatlice adamın yüzünü seyretti.Fakat milyoner 
mektubun tamamen boş olmasına hiç de şaşırmış 
gibi görünmüyordu.Kalemini aldı ve masaya 
yaslandı.Tam bir şeyler yazacakken başını kaldırdı 
ve genç adama kahyayı çağırmasını rica etti. 
''Orada koridorun sonunda, mutfakta bulabilirsin 
kahyayı.” 
30
Genç adam kâhyayla beraber geldiğinde milyoner 
zarfı gayet halinden memnun bir şekilde 
mühürlüyordu. 
''Misafirimiz bu geceyi burada geçirecek. Onu 
odasına götürür müsünüz lütfen?'' 
Daha sonra genç adama döndü ve ''İşte sırlar.'' 
dedi. Ayağa kalktı ve mektubu geenç adama 
verdi.Hayatındaki en önemli işlerden 
birini tamamlamış gibi ellerini ovaladı. 
''Senden tek ricam; bu mektubu açıp sırları 
açmadan önce yalnız kalmayı beklemendir. Ve bir 
şartım daha var. Yazdıklarımı okumadan 
önce, hayatının bir kısmını bu sırları senin kadar 
şanslı olmayanlarla paylaşmaya söz vermelisin. 
Eğer kabul edersen, bu sırları direk verdiğim 
son insan sen olacaksın. Benim işim burada bitti. 
Daha büyük bir bahçede güllere bakmaya 
hazırlanacağım. 
''Şayet bu sırları paylaşmaya hazır değilsen, 
anlaşmayı bozmak için zamanın var.Ama o zaman 
mektubu açamayacaksın.Çekini sana geri 
vereceğim.Ve sen de evine geri dönüp bu zamana 
kadar sürdürdüğün hayatını yaşamaya devam 
etmekte serbest olacaksın.'' 
Madem ki sırların içinde olduğu mektuba sonunda 
eli değmişti, geri dönme ihtimali de yoktu. Merakı 
daha da artmıştı.''Söz veriyorum.'' 
31
4. BÖLÜM 
Genç adam kendini hapsedilmiş bulur 
Çok geçmeden, genç adam odada yalnız kaldı. O 
da o kadar lükstür ki; genç adam odayı 
incelemekten kendini alamadı. Yerden oldukça 
yüksek olan pencereye yöneldi ve dışarıdaki parka 
baktı. Milyoner'i şefkat ve sevgiyle güllere bakarken 
bulduğu ilk yeri görebiliyordu. 
Gece çökmüştü. Dolunay her şeyin üzerine parlak 
bir kızıllık saçıyordu. Genç adam beklentiler 
içindeydi. Nihayet bunca yıldır kendisinden 
kaçan para kazanma sırlarını öğrenecekti. 
Yavaşça mektubu ve ardından da kağıdı açtı.Kağıt 
yine tamamen boştu.kağıdı ters çevirdi.İki yüzünde 
de ufacık bir çizik bile yoktu.Yaşlı adamın kendisini 
kandırmasına izin verecek kadar aptaldı.Var 
olmayan bir şey inanılmaz tutarda bir çek 
imzalamıştı. 
32
Milyoner o kadar da dürüst görünüyordu ki; genç 
adam onu sevmeye bile başlamıştı. 
Genç adam, daha dikkatli olması gerektiğini belki de 
tüm bu yaşananların arkasındaki gerçeğin dürüst 
insanların asla zengin olamayacakları 
olduğunu fark etmişti. Hiç iş mantığı olmadığına 
belki de bu yüzden hala fakir olduğuna 
inandırılmıştı.Ama şimdi daha da fakirdi.İsyan etme 
hissi yutuvermişti genç adamı.Kağıdı odasın diğer 
köşesine fırlattı. 
Ne yapabilirdi ki?İyi tasarlanmış bir plana dahil 
olmayı kendisi istemişti.Mümkün olduğunda çabuk 
oradan ayrılmak tek alternatifiydi.Kim 
bilir?Belki hayatı da tehlikedeydi.Geceleyin bu yerde 
kalmak istemiyordu. 
Yapılacak en iyi şeyin mümkün olduğunca sessiz bir 
biçimde oradan sıvışmak olduğuna karar 
verdi.Ayaklarının ucunda kapıya yürüdü, 
kapının kolunu çevirdi;ama kapı dışarıdan 
kilitlenmişti.Tek çıkış yolu pencereydi; ama o da 
yerden otuz adım yüksekteydi.Atlasa kesin 
boynunu kırardı.Geriye kalan tek çare kahyayı 
aramaktı. 
Zile bastı ve bekledi; fakat kimse gelmemişti. 
Zile yeniden bastı. Hiç bir değişiklik yoktu; belki de 
zil bozuktu. 
Evde çıt yoktu. Genç adam resmen hapsolmuştu. 
33
Yatağa uzandığında, gün boyu yaşadıkları gözünün 
önünden geçiyordu. Ona hakim olmaya başlayan 
anlamsız duygusuyla savaşmak için 
yapılacak çok az şey vardı.25.000$'a aldığı boş 
kağıt gözünün önünde dalga geçercesine 
duruyordu. 
Sonunda uykuya dalmıştı. Rüyasında, tanımadığı 
birinin, çok önemli, hayati ve ölüm kalım bir 
doküman imzalatmaya çalıştığını gördü. 
Şiddetle karşı çıktı. Bir yanlışlık olmalıydı. Çünkü 
belge tamamen boştu... 
34
5.BÖLÜM 
Genç adam güvenmeyi öğreniyor 
Ertesi sabah, genç adam üzerinden 3 tonluk bir 
kamyon geçmiş gibi hissediyordu. 
Aynaya baktı.Giysilerile uyuyakalmıştı.Berbat 
görünüyordu; ama bu kararlılığını daha da 
perçinliyordu.Aklındaki tek şey; yaşlı adamı bulup 
ona sırlarını verip çekini de geri almaktı. 
Parmaklarıyla saçlarını düzelttikten sonra kapıya 
yöneldi.O sırada kapının bir gece önce kilitli 
olduğunu hatırladı.Ama şimdi kilitli değildi. 
Uzun ve hızlı adımlarla odadan çıkarak yemek 
odasına gitti. 
Milyoner masada sakince oturuyordu. Üzerinde bir 
önceki gün giydiği temiz ama eskimiş bahçıvan 
kıyafetleri vardı. Geniş, sivri uçlu, geniş 
kenarlıklı şapkası önünde, masanın üzerinde 
duruyordu. 
Milyoner havaya bir para atıyor ve de düşünce 
sayıyordu. 
35
Gözlerini paradan bir an olsun bile ayırmadan 
"9!Nalet olsun!" diyerek başını kaldırdı. 
"Bir türlü 10'u geçemedim. Sırayla 10 kere 
istediğimi alıyorum ama 11.yi de aynı şekilde 
atmama rağmen başarısız oluyorum." 
Genç adam bir gece önce adamın kendisine 
dolandırdığını hatıladı. 
"Babamın başarılı bir sihirbazdı ve hep 15'e kadar 
gelirdi; ama bu yeteneği bana geçmemiş." 
Genç adam parayı görmek istedi. milyoner neşeli bir 
tavırla parayı uzattı ve genç adam parayı havaya 
fırlattı. yazı, tura... Eğer dikkatinden kaçan bir şey 
yoksa, paranın hileli olmadığı çok açıktı. 
"Dünkü bahsimizde hile yoktu. Para kazanmak için 
sadece yeteneğimi kullandım. Bazı insanları 
sahtekarlığa yetenekleri vardır; fakat bu ikisi çok 
farklı şeyler." 
Genç adam mektubu sallayarak masanın üzerine 
attı. 
"Beni aldatarak çok iyi iş başardınız bayım. Boş bir 
kağıtla 25.000$ kazandınız." 
"Bu zenginliğin sırrıdır." 
"Peki. şimdi söyle bakalım beni deli mi zannettin?" 
36
"Deli mi? Tabi ki hayır. Sadece öngörüde biraz 
yetersizsin. Bu da gayet normal. Zihnin hala olgun 
değil." 
"Belki değil; ama yine de gördüğüm zaman boş 
kağıdı tanıyabiliyorum." 
"Temin ederim ki sadece boş bir kağıtla gerçekten 
çok zengin olabilirsin. Ben boş kağıdı gördüğümde 
geriye kalan tek şeçenek milyoner olmaktı. Biraz 
sonra sevgili güllerimle ilgilenmeye devam 
edeceğimden, şimdi sana yardım edeceğim. 
Dikkatle 
dinle; çünkü bu sırrı paylaştığında başkalarıyla da 
paylaşmak zorunda kalacaksın. Kendini fakirlikten 
kurtardığında ali kolu olanlara da yardım edeceksin. 
Dün verdiğin sözü tutacak mısın?" 
Şüphesiz ki; milyoner olağanüstü ikna edici bir 
adamdı. Bir kaç dakaki önce genc adam onu 
lanetlemeye hazırken, şimdi dikkatle dinliyordu. 
Sözünü yeniledi. 
"Seni uyarmalıyım. Milyoner olmak oldukça basit 
görünür. Bu basitliğin seni aldatmasına izin verme! 
Şüphelenmeye başladığın anda, Mozart'ın gerçek 
deha basitliklerde gizlidir sözünü hatırla. Başta 
şüphelerin olacaktır. Zamanla zenginlik seni 
mıknatıs gibi inanılmaz bir şekilde çekmeye 
başladığında anlamaya başlıcaksın." 
"Bak; benim tüm kalbimle istediğim şey; anlamak." 
37
"Bu kadar istemek daha iyi. Bu sırrı öğrendiğinde 
neden inanacağını da bileceksin. Fakat başta basit 
olmasına rağmen bu sır seni o kadar şaşırtacak ki 
anlatmakta hata inanmakta zorluk çekebilirsin. 
Şimdi senden bir parça güven istemek zorundayım. 
Eğer sır varsa,güvenin sayesinde her şeyi kazanmış 
olacaksın.Eğer yoksa, bir şey kaybetmiş olacaksın." 
38
6.BÖLÜM 
Genc Adam hedefine odaklanmayı öğreniyor 
''Aklından geçen her soruyu sormaktan çekinme. 
Cevap vermek benim için bir zevk. Yakında bunu 
yapamayacaksın. Beraber geçirdiğimiz zaman 
kısıtlı. Bu yüzden vaktimizi boş tartışmalarla 
harcamayalım. İşte kalem. Kağıdın var mı?'' 
''Evet,burada.'' 
''Gerçekten zengin olmak istiyor musun?'' 
''Kesinlikle evet.'' 
''Tamam ozaman.Ne kadar para kazanmak 
istiyorsun ve bu parayı kazanmak için kendine ne 
kadar süre tanıyorsun yaz.'' 
''paranın cennetten düşen peniler gibi mi geleceğini 
düşünüyorsun;çünkü ben bu kağıda bir çift numara 
yazdım.'' 
''Evet öyle düşünüyorum. Seni bu sırrın basitliği 
hakkında uyarmıştım. Bu zamana kadar tanıştığım 
tüm milyonerler kendilerine bir miktar ve onu 
39
kazanacak bir tarih belirledikleri anda zengin 
olduklarını söylediler. Nereye gittiğini bilmiyorsan, 
bir yere gitme şansında olmaz.'' 
''Sihir gibi sanki.'' 
''Evet tam da bu, sayısallaştırımış hedefin''Sihri.'' 
''Sorusuna başka bir açıdan bakalım.Farz edelim ki 
iş arıyorsun. Tüm gerekli aşamalrı geçtin ve 
sonunda görüşmedesin. Kısa bir süre sonra,seni işe 
almayı düşünüyorlar.Sonra birde bakmışsın ki işe 
alınmışsın ve çok para kazanacaksın. Ne tepki 
verirdin? Başta kendinle gurur duyardın.Onlarca 
başarı! Üç aydır işsiz olduğun için bunun sana 
verilmiş bir şans olduğunu düşünürsün. Ama ilk 
mutluluk halin geçtikten sonra tepkin ne olurdu?'' 
''İşin ne zaman başlayacağını merak ederdin.Daha 
sonra 'daha çok para'nın tam anlamını bilmek 
isterdim. Herşey birbiriyle bağlantılıdır. Ne kadar 
maaş alacağım,ne gibi olanaklarım olacak onları 
öğrenmeye çalışırdım.'' 
''Güzel!Örneğin;yeni patronuna çok paradan 
kastının ne olduğunu sorsaydın;ama onun tek 
şeyin sana kesinlikle çok para garanti etmek 
olsaydı, tatmin olmazdın değil mi?Daha da kötüsü 
dürüstlüğünden kuşku duymaya başlayabilirdin. 
Kesin bir rakam söylememsinin arkasında bir şey 
olduğunu, maaşının kastettiği kadar çok 
40
olmayacağını da düşünebilirdin. Bir de işe 
başlayacağın kesin tarihi söylemezse, hakikaten 
şüphenelerdin değil mi?O'nu açıklamaya zorlamayı 
denerdin.'' 
''Ve ısrar etmene rağmen,hala istediğin detayları 
öğrenemediysen,işi kabul etmez ve başka bir işe 
bakmaya başlardın.Aslında böyle yapmak da çok da 
haklı olurdun.'' 
''Haklısın.Bir teklif ardında istenecek bir çok teklif 
bırakır.'' 
Milyoner gayet mennun görünüyordu.Devam 
etmeden önce bir dakika kadar duraksadı,yüzünde 
dalgacı ama iyi bir gülümsemesi duruyordu. 
''Muhtemel patronuna sorduğun sorular zor şeyler 
elde etmek amaçlıydı.Doğrumu mu?Sadece çok 
para 
kazanmak amaçlı değildi.Ne kadar kazanacağını da 
bilmek istedin.İşi aldığını bilmek de seni mennun 
etmedi.Kesin başlama tarihini de bilmek istedin. 
Belkide bunların hepsinin yazıya dökülmesini 
isteyecektin;çünkü yazılı bir sözleşme sözlü bir 
sözleşmenin bel kemiğidir.Ağızdan çıkan sözler 
geçicidir;yazılı olanlarsa kalıcı... 
''Çoğu insanın, en azından başarısız olanların fark 
edemedikleri şey; hayatın bize ondan ne istiyorsak 
onu verdiğidir. Bu yüzden yapılacak ilk iş kesin 
41
olarak ne istiyorsak hayattan da onu istemektir. 
Eğer istediğin şey belirsizse, elde edeceğin şey de 
belirsiz olur. En azını istersen,en azını alırsın. 
''Bulacağın her istek tamamen net olmalıdır. 
Maddi zenginlik açısından bakarsan,bir miktar ve 
bu miktarı kazanacağın bir tarih belirlemelisin. 
Genelde insanlar ne yapıyor?Para ve paradan daha 
fazlasını isteyenler bile bir miktar ve tarih 
belirlemeyerek aynı hataya düşüyorlar.Emin olmak 
istiyorsan,birine git ve gelecek yıl tam olarak ne 
kadar para kazanmak istediğini sor.Hemen cevap 
vermesini iste.Bu insan başarı yolunda ilerliyorsa, 
nereye gittiğini gerçekten biliyorsa ve sana sır 
vermekten çekinmiyorsa,sana hemen cevap 
verebilecektir.On kişiden dokuzu bu basit soruyo 
anında cevap veremeyebilir.Bu yapılan yaygın bir 
hatadır.Hayat,ondan tam olarak ne istediğimizi 
bilmek ister.İstemezsen,elde edemezsin. 
''Hadi seni testen geçireyim.Bana zengin olmak 
istediğini söylemiştin.'' 
''kesinlikle.'' 
''Söyle bakalım gelecek yıl ne kadar kazanmak 
istiyorsan?'' 
Genç adam söyleyecek söz bulamadı. Milyoner'in 
sözlerini takip etmekte hiç zorluk çekmemiş ve 
szölerini gönüldende katılmıştı. Zengin olma 
arzusuyla yanan ama ne kadar kazanmak istediğini 
42
bilmeyen çoğunluktan biri olduğunu kabul etmek 
zorundaydı. Mahçup olmuştu. 
''Bilmiyorum.Ama hatalarımdan birini,belki de en 
önemlisini anladım.''diye kabul etmek zorunda 
kaldı. 
''Çok ciddi bir hata.Hadi bu hatayı düzeltelim. 
Aklındaki miktarı yaz bakalım.'' 
''Gerçekten en ufak bir fikrim bile yok.''diye 
mırıldandı genç adam. 
''Ama çok kolay.Gelecek yıl içinde kazanmak 
istediğin miktarı yaz.ne yapacağınımızı ben 
biliyorum.Bir kaç dakika düşün.Zaman 
dolduğunda, bir miktar yazmak zorundasın. 
Bugünden itibaren bir yıl olmak üzere bir bitiş 
tarihimizde olacak. Yani düşünmek zorunda 
olduğun tek şey; miktar. Hadi düşün! Zaman akıp 
gidiyor." 
Bunları söylerken altın kum saatini aldı ve masanın 
üzerine koydu. 
Genç adam oyunun büyüsüne hemen kapılmış ve 
hayatında ilk defa bu kadar fazla konsantre olması 
gerektiğini de fark etmişti. Her tür rakam, farkında 
olmadan aklından geçiyordu. Zaman da geçiyordu 
tabi. Son kum tanesi düştüğünde, genç adam hala 
net bir rakam belirleyememişti. 
43
"Güzel" dedi gözlerini kum saatinden alamayan 
milyoner. 
''Aklındaki rakam nedir?'' 
Genç adam en sonunda aklına gelen en son rakamı 
yazdı. 
''Sadece 50.000$ mı yani? Oldukça az bir rakam; 
ama bu daha başlangıç. Ben olsam 500.000$ 
derdim. Anlık Milyoner olmadan önce yapman 
gereken çok şey var. Göreceksin ki;bunlar çoğu 
insanın tahmin ettiği kadar yorucu olmayacak. 
Sonunda neyle uğraşmayı seçersen seç,bu senin 
hayatında yapacağın en önemli şey olacak. Buna 
kendin üzerine çalışma denir. 
44
7.BÖLÜM 
Genç adam kendi fikrinin değerini kavrıyor 
Kahya elinde kahve kuruvasanlarla yemek odasına 
geldi.Genç adam kahyanın getirdiklerini yerken, 
ders de devam ediyordu. 
''Şimdi,birkaç dakikalık düşünme süresinde ne 
olduğunu anlamam için sana bir dizi soru 
soracağım.'' 
''Farkına varmam gereken ilk şey;kağıda yazdığın 
miktarın düşündüğünden daha fazla anlamı 
olduğudur.Aslında yazdığın miktar,yaklaşık olarak 
senin layık olduğun miktarı temsil eder.Kabul et ya 
da ,etme kendi gözünde sen yılda 50.000$ 
degerindesin.Ne bir penny fazla ne de az.'' 
''Bunu nasıl söyleyebildiğinizi anlayamıyorum. 
Aslında benim bu miktarı seçmen mantıklı ve 
ayakları yere basan biri olduğunu gösterir. Şimdilik 
daha fazlasını nasıl kazanabileceğimi de 
45
anlayamıyorum.Ne de olsa,çok iyi bir işim ,mevkim 
ya da bankada param yok.'' 
''Düşüncen bir yere kadar doğru.Her halükarda 
saygı duyuyorum.Tek sorun;bu davranışının şu 
anki durumunun sebebi olması.Dış koşullar 
hakikaten önemli değil.Hayatındaki tüm olaylar 
düşüncelerinin ikiz görüntüsüdür,bunu aklında iyi 
tut!Dış faktörlerin hayatını yönlendirdiği 
düşüncesini sürdürüsen,aklın bu ilkeyi kabul 
edemez.Gerçekte,hayattaki her şey davranışların 
birer özüdür.Hayat;sen onu nasıl resmediyorsan 
tam da öyledir.Başına gelen her şey düşüncelerinin 
ürünüdür.Bu yüzden,hayatını değiştirmek 
istiyrsan,işe düşencelerini değiştirmekle 
başlamalısın.Şüphesiz,birazbasmakalıp 
düşünüyorsun.Çoğu 'akıllı'birey bu ilkeyi inatla 
yalanlıyor. 
''Fakat gerçek şu ki hangi alanda olursa olsun 
hayatta çok büyük işler başarmış insanlar, 'akıllı' 
insanların ısrarla itiraz etmelerine hiç aldırış 
etmemişlerdir. 
"Bu kesinlikle zekaya karşı olduğum anlamına 
gelmiyor. Tam tersi, başarıyı yakalamak için 
muhakeme ve mantık önemlidir; ama yeterli 
değildir. Onlar birer araç ve sadık hizmetkârdan 
başkası olmamalıdırlar. 
46
"Bir çok durumda, muhakeme ve mantık büyük 
başarıların önünde engel teşkil ediyor.Büyük işler 
düşünce gücüne inaanlar tarafında başarılır. 
Başarılı insanlar koşulların onları bunaltmasına asla 
izin vermez.Aslına bakarsan,başaran büyük 
kişilerin geçmişte karşılaştıkları durumların 
akranlarının karşılaştıkları durumlar gibi hatta daha 
da zor olduğunu;ama bunların onları manavi 
yönden daha derinden etkilediğini görürsün. 
Kazananlar,büyük işler yapacaklarına gönülden 
inanaıyorlardı.Zengin olanların tümü zengin 
olacaklarına derinden inandılar.Ve bu sayade 
başardılar. 
''Şimdi kağıdımıza gelelim ve şu soruyu 
cevaplayalım.Kağıda yazdığın 50.000$ aklına gelen 
en yüksek rakam değildi,değil mi?'' 
''Haklısınız,değildi?'' 
''neydi o zaman?'' 
''Aklımda bir çok rakam vardı...'' 
''Mesela?'' 
''100.000$'' 
''Peki,neden yazmadın?'' 
''Bilmiyorum.Çok erişilemez göründü sanırım.'' 
47
“Erişebileceğine inana kadar da öyle olmaya devam 
edecek.” 
“Sadece 50.000$’la başladığı için, önümüzde 
yapacak büyük bir işimiz var. Yapmazsak, milyoner 
olman çok uzun zaman alır. O yüzden sana 
erişilebilir görünen en yüksek rakamı yaz. Zorla 
kendini!” 
Bir dakikalık düşünmeden sonra, genç adam 
75.000$ yazdı. 
“Tebrikler, birkaç saniyede 25.000$ kazandın. Fena 
değil, değil mi?” diye çabucak yanıtladı milyoner. 
“Daha kazanmadım.” 
“Kazandın sayılır. En büyük adımı attın. 50.000$ 
yerine 75.000$ kazanacağını düşünerek kendi 
düşünceni geliştirdin. Çok büyük bir adım değil; ama 
yine de bir ilerleme. Unutma ki; Roma bir günde 
kurulmadı!” 
“Senin içinde de her insan da olduğu gibi bir Roma 
yatıyor. Şaşırtıcı taraf şudur ki; bu şehir hem 
resmettiğin gibi hem de hayretlere düşürecek kadar 
değişkendir. Şehrin büyüklüğü çizdiğin sınır 
kadardır. Yazdığın rakamı büyülterek, şehrin 
sınırlarını genişlettin. İçindeki Roma büyüdü ve bu 
daha bir başlangıç.” 
48
“Bilge düşünürlerin hepsinin söylediklerine göre en 
büyük kısıtlamalar kişinin kendine koyduklarıdır. İşte 
bu yüzden başarının önündeki en büyük engel 
zihninde yarattığın engellerdir. Zihninin sınırlarını 
genişlettikçe, hayatının sınırlarını da genişletirsin. 
Zihnindeki sınırlamaları ortadan kaldırırsan 
hayatındakileri de kaldırmış olursun. Hayat şartların 
sihirli bir değnek değmişçesine değişecek. 
Tecrübelerim üzerine yemin ederim ki bu doğru.” 
“Zihinsel sınırlamalarımın ne olduğunu nasıl 
öğreneceğim peki? Söylediklerinizin hepsi mantıklı; 
ama çok da soyut.” 
“ Kendi düşüncene uyan sınırı nasıl bulacağını 
anlattım. Rakamı yazdığında onu somutlaştırdın. 
Her bireyin kendini düşündüğünü görmek hakikaten 
büyüleyici. Birisi bu araştırmayı her yaptığında, 
aklına basit bir rakam gelir. Hayatta karşılaştığı 
sınırlamalarla fevkalade uyum gösteren 
sınırlamalarla karşılaşır. Farkında olsun yahut 
olmasın, hayat onun koyduğu sınırlara boyun eğer. 
Genellikle başarısız olan insanlar, başarı ve 
zenginliğin bu anahtar ilkelerinden en az haberdar 
olanlardır. Başarılı bireyler bunun farkında olup 
kendi düşünceleri üzerinde çalışmak için ellerinden 
gelenin en iyisini yapmışlardır.” 
“Kendi düşüncelerin üzerinde çalışmaya 
başlamanın en kolay yolu, eline bir kâğıt alıp 
durmadan artan miktarlar yazmaktır. Hadi ufak 
araştırmamıza 
49
yeniden başlayalım! Bu sefer daha cesur bir rakam 
yaz.” 
Genç adam birkaç saniye düşündükten sonra 
kıvranarak ve de hayal edebileceği en yüksek 
rakam olduğunu söyleyerek 100.000$ yazdı. 
“Hayal edebileceğin en yüksek rakam olabilir ama 
kazanabileceğin en yüksek rakam kesinlikle değil. 
Oldukça düşük bir miktar. Bazı insanlar bu parayı 
bir ayda, bazıları bir haftada hatta bir günde yılın 
her günü kazanıyor. Ama yine de seni kutlamalıyım. 
Şaşırtıcı bir ilerleme katlettin. Kazancını böylece de 
zihinsel sınırlarını iki kat arttırdın. İstediğim kadar 
olmadı; ama seni zorlamak istemiyorum. Kendine 
cesurca aynı zamanda da mantıklıca düşüneceğin 
bir hedef koyarak başlamalısın işe.” 
“Herhangi bir hedefin sırrı; hem iddialı hem de 
ulaşılabilir olmasıdır. Şunu da unutma ki bazı 
insanlar çok tutucudur ve zihinlerindeki sınırları yok 
etmek istemezler. Zihinsel sınırlamaları bir çeşit 
alışkanlıklara dönüştürmüşlerdir. Hayal etmeden de 
idare edebilmeye alışmışlardır. Hayatın bu olduğuna 
inanırlar. Hayal etmekten korkarlar.” 
“Zihnindeki sınırları genişletmekten korkmamalısın. 
Bir saat içinde gittikçe artan rakamlar yazarak 
şaşılacak bir başarı yakaladın. Birkaç dakikada 
hedefini ikiye katlamayı başardın. Daha sonra 
yalnızken diğer araştırmayı yap. 
50
Odanda tek başına otur ve finansal kaderinin 
sürecini yaz.”6 yıl içinde milyoner olacağım. ” 
yazacaksın. Bu beni yapan pratik alıştırmadır. Belki 
6 uzun yılda milyoner olacağın fikrine karşı 
çıkacaksın. Sana hak veriyorum; ama finansal 
kaderini ve talihini garanti edecek olan sırrın 
anahtarını etkinleştirmek bir saniyeni alacak. 
“Bana gelince, yaşlı milyonerin bana ödünç verdiği 
ve şuan 25.000$’a tekabül eden bir parayla 
başladım işe. İlk milyonumu kazanmam tamı tamına 
5 yıl 9 ayımı aldı. O zamandan beri, aynı yöntemi 
hep artan rakamlarla kullanarak daha da zengin 
oldum. Bu yöntem bazılarını hep güldürdü ve 
güldürmeye devam da edecek. Ama gülenlerin hiç 
biri zengin değil.” 
Genç adam düşünceli bir biçimde başını salladı. 
Tam ikna olmamıştı, ama her şey gayet kolay 
görünüyordu. 
“Açıkça, bu yöntem milyonerden başka bir şey 
olmak isteyenler için geçerli. Yine de herkes bu hırsı 
gütmez. Bu da kesinlikle sırrın güzelliğidir. En 
mütevazisinden en aşırısına, tüm hayallerde işe 
yarar. Bir yılda gelirinde 5.000$ veya iki katını 
kazandırır ve unutma ki bu gerçekleştirilmesi 
tamamen mümkün bir şeydir.” 
“Bu yüzden, şimdi ben değerli günlerimle ilgilenirken 
sen de odana git ve sana verdiğim 
51
Cümleyi, 6 yıl içinde, şu yılda, şu ayda, şu yılda 
milyoner olacağım, yaz. Ne olursa olsun aklına 
gelen her şeyi not aldığından emin ol. Masanın 
üzerinde bir kağıt bulacaksın. Şunu unutma: 
milyoner olma fikrine alışmadığın, bu fikrin hayatının 
ve kişisel düşüncelerinin ayrılmaz bir parçası 
olmadığı sürece, hiçbir milyoner olmana yardım 
edemez.” 
“Şimdi git ve yöntemim yahut 
ifademin ne dersen artık onun 
üzerinde düşün. İzin ver 6 yıl 
boyunca sana rehberlik eden 
bir ilke olsun.” 
52
8.BÖLÜM 
Genç adam kelimelerin gücünün farkına varıyor 
Bir saat sonra kâhya, kaçık milyonerin ona verdiği 
alıştırmalara dalmış olan genç adamı almaya 
gelmişti. Vakit sanki hiç gelmemişti. 
Kâhya milyonerin kendisini bahçede beklediğini 
söyledi ve genç adama sessizce bahçeye kadar 
eşlik etti. Yeni kesilmiş bir gülle uğraşan ev sahibi 
bankta oturuyordu. Genç adamın yaklaştığını 
duyduğu zaman başını kaldırdı. Yüzünde nazik 
gülümsemesiyle, keyifli bir o kadar da kendinden 
geçmiş gibiydi. 
“Nasıl gitti? Alıştırma işe yaradı mı?” 
“Evet işe yaradı; ama aklımda bir çok soru var.” 
“Bu yüzden buradayım.” 
Genç adamın yanına oturmasını rica etti. 
53
“Bu çılgın cümleyi yazıp üzerine düşünsem bile, 6 
yıl içerisinde nasıl milyoner olacağımı bilmiyorum. 
Beni sıkan şey bu. Milyoner olabileceğime kendimi 
nasıl ikna edeceğim? Hangi alanda çalışmak 
istediğimi bile bilmiyorum. Ve hala milyoner 
olamayacak kadar genç olduğumu düşünüyorum.” 
“Gençlik engel değil. Sayısız insan senden daha 
genç yaşlarda milyoner oluyor. En büyük engel sırrı 
bilmemek yahut bilip de uygulamamaktır.” 
“Uygulamaya hazırım; fakat tek sorun; kendimi 
milyoner olabileceğim konusunda dürüstçe ikna 
edemem.” 
“Yapılacak tek bir şey var. Bu da istesen bile 
milyoner olamayacağına kendini nasıl ikna ettiysen 
şimdi de öyle ikna edeceksin.” 
“Gelecek birkaç gün veya en fazla birkaç hafta 
boyunca anlık milyonerlik davranışını ilerleteceksin. 
Doğal olarak, yıllardır alışkanlık edindiğin her şeyi 
bir anda yıkmak biraz zaman alacak. Bu kişiliği 
geliştirmenin sırrı, düşüncelerin kendini ifade ettiği 
özel yalan resimlerle birleşmiş kelimelerde yatar. 
Sahip olduğun her düşünce, şu veya bu, bir şekilde 
hayatında kendini gösterme ister. Karakterin ne 
kadar güçlüyse, düşüncelerin de o kadar güçlüdür 
ve o kadar çabuk kendini gösterme eğilimindedir. 
Böylece de hayatının şartlarını şekillendirir. Bu, 
54
şüphesiz “Karakter kaderdir.” diyen yunan filozof 
Herakleitos’dan esinlenilmiştir. 
“İstemek, düşüncelerini en çok destekleyen şeydir. 
Daha içten istersen, istediğin şey hayatında daha 
çabuk belirir. Zengin olmanın yolu en çok 
istemekten geçer. Hayatın her alanında, içtenlik ve 
şevk başarı için gerekli malzemelerdir.” 
“Ama ben zaten zengin olmayı içten istiyorum. Bu 
zamana kadar elimden gelen her şeyi yaptım, ama 
hiç biri işe yaramadı.” 
“Çok istemek gereklidir; ama yeterli değildir. Senin 
eksiğin inanç. Milyoner olacağına inanmalısın.” 
“Nasıl inanabilirim?” 
“Bu konu üzerine birçok kitap okudum ve benim 
kendi akıl hocam bana ulaşabileceğim sonuçların 
yerini tutan şeyler öğretti. İnanç kazanmanın yolu, 
kelimeleri tekrar etmektir. Kelimeleri iç ve dış 
dünyamızda olağanüstü etkileri vardır. Kelimelerin 
gücü her şeye yeter. İnsanların çoğu bunu bilmezler 
ve dolayısıyla kullanmazlar. Hayır hayır sözümü geri 
alıyorum. Kelimelerin gücünü kullanırlar; ama 
genelde kötülüklerine, zararlarına.” 
“Size karşı çıkmak istemem; ama bence 
abartıyorsunuz. Kelimeler benim milyoner olmama 
nasıl yardımcı olabilir ki gerçekten anlamıyorum. 
55
Önemlidir; ama başka şeyler kesinlikle daha önemli 
ve daha güçlüdür.” 
Milyoner cevap vermedi. Bir an için düşüncelere 
daldı. Ardından “Odandaki masanın üzerine bu 
teoriyi açıklayıcı bir şekilde anlatan bir kitap 
bırakmıştım. Git ve bul onu! Oku ve geri gel. O 
zaman tartışmaya devam ederiz.” 
Genç adam odasına geri döndü, kapıyı kapattı ve 
masadaki kitapçığı aramaya başladı. Kitapçık falan 
yoktu; ama üzerinde ismi olmamasına rağmen ona 
gönderildiği belli olan bir mektup buldu. Üzerinde 
Genç milyonere mektup yazıyordu. 
Mektubu açtı. Kırmızı mürekkeple tek bir kelime 
yazılmıştı.”HOŞÇA KAL. Anlık Milyoner.” diye de 
imzalanmıştı. 
Genç adamın kalbi çıldırmış bir kelebek gibi atmaya 
başladı. O anda arkasında tuhaf bir ses duydu. 
Döndüğünde daha önceden fark etmediği bir 
bilgisayar gördü. Yazıcı hızla bazı kelimeler 
çıkarıyordu. Genç adam yazıcıya yaklaştı ve çıktıyı 
okumaya koyuldu. Çıktıda defalarca tekrarlanmış 
tek bir cümle vardı. 
YAŞAMAK İÇİN BİR SAATİN KALDI 
YAŞAMAK İÇİN BİR SAATİN KALDI 
YAŞAMAK İÇİN BİR SAATİN KALDI 
56
YAŞAMAK İÇİN BİR SAATİN KALDI 
Eğer bu şakaysa, hakikaten eşek şakasıydı. Yine de 
şaka olmalıydı. Anlık Milyoner neden onun ölmesini 
istesin ki? Genç adam ona hiç bir şey yapmamıştı; 
fakat burada her şey çok garipti. Belki de milyoner 
cinayetlerini, kanlı eğilimlerini saklamak için iyi 
huyluluk maskesini takmış bir deliydi. 
Genç adamın aklı bir hayli karışmıştı. Yine de bir 
şeyden emindi; bu bir şaka olsun ya da olmasın, 
riske girmeyecekti; kaçacak, çek ve milyonerin kolay 
aldanan hayal gücünü körüklemek için kullandığı 
sihirli tüm teorileri unutacaktı. 
Mektubu yere fırlattı ve kapıya yöneldi. Ama kapı 
yine sıkı sıkıya kilitlenmişti. Panikle alt üst oldu. 
Kapı kolunu sallıyor, kapıyı zorla açmaya 
çalışıyordu ama hiç umut yoktu. 
Genç adam resmen kudurdu pencereye koştu ve 
milyonerin bahçede çalıştığını gördü. 
Bağırdı ama cevap gelmedi. Deli gibi haykırdı. Yine 
cevap gelmedi. O sırada kâhya geldi. Genç adam 
acınacak bir sesle ona bağırdı. Ama sanki hiç 
bağırmıyormuş gibiydi. 
Ne tür korkunç bir kâbus görüyordu? 
57
Tekrar tekrar bağırdı. Kâhyanın birkaç adım 
arkasında başka bir hizmetçi geldi. Oda mahkûmun 
yardım çığlıklarına tamamen kayıtsız kalmıştır. 
Genç adam daha da umutsuz hale gelmiştir. 
Çaresiz dolanırken, telefonu fark etti. Ne kadar 
aptaldı! Geçen sefer niye düşünmemişti bunu? Belki 
de bilgisayar gibi oda orada yoktu. 
Operatörü aradı ve en yakın polis karakolunun 
numarasını istedi. Operatör numarayı verdi. Çok 
alışa gelmedik bir sesi vardı. Karakolu hemen aradı 
ama meşgul çalıyordu. Ne uyuz bir sesti! Tekrar 
aradı. Hala meşguldü. Tekrar tekrar aradı ve fark 
ettiği gözünün önündeki numarayı arıyor. Aradığı 
numara kullandığı telefonun numarasıydı. Kendi 
odasını arıyordu! 
Genç adam çıldırmışçasına kapıyı açabileceği bir 
şeyler arıyordu. Pencerenin yanından geçerken, 
eve doğru gelen bir adam gördü. Adamın siyah 
geniş bir manto ve geniş kenarlı siyah bir şapkası 
vardı. Genç adamın göğsü daralmış, korkudan 
nefesi neredeyse kesilecekti. Bu adam onu 
öldürmeye gelen kiralıktan başka kim olabilirdi ki. 
Çok açıktı. Tuzağa düşmüştü. Ölecekti. 
Biraz sonra kapısına ağır adımlarla yaklaşan ayak 
sesleri duydu. Haklıydı. Zamanı sonuna gelmişti. 
Sağında solunda kendini savunacak bir şey, aradı 
ama hiçbir şey bulamadı. Anahtarın delikte 
58
döndüğünü duydu. Kapının kolu hareket etti ve kapı 
açıldı. 
Kapının eşiğinde dikilen şey sessizce bekleyen 
heykel gibi hareketsiz olan sonrada hakiki bir insan 
şekline dönüşen, karanlık siyah bir gölgeydi. Elini 
cebine soktu. Genç adam silahla öldürülecek 
zannetti, ama gizemli yabancı cebinden siyah bir 
kâğıt çıkardı. Şapkasının siperini kaldırdı genç 
adam nefesini tutmuş ve en kötüsünü umuyordu bir 
de baktı ki milyoner. 
“Bahçede söylediğin rakamları unuttun. Sana 
bahsettiğim kitapçığı buldun mu?” 
“Hayır. Onun yerine buldum.” dedi. Öfkeyle mektubu 
yerden aldı. 
“Bu oynadığınız garip senaryo ne anlama geliyor. 
Biliyorsunuz, sizi davet ederim.” 
“Ama… onlar sadece bir kağıda, bir bilgisayar 
ekranında olan kelimeler. Sen bana kelimelerin 
gücüne inanmadığını söylememiş miydin? Şu 
haline bir bak…” 
Genç adam birden bire milyonerin neyden 
bahsettiğini anladı. 
“Sana çabuk bir ders vermek istedim.” 
“Tecrübe sadece bir tecrübeden çok daha iyi bir 
öğretmendir. Tecrübe hayattır. 
59
Goethe’nin felsefesi değil miydi? “Yaşam ağacı her 
daim yeşildir, teorisi ise gri.” 
“Şimdi kelimelerin gücünü anladın mı? O 
kadar güçlüdürler ki insanların üzerinde etkili 
olabilmek için doğru olmalarına bile gerek yoktur. 
Seni temin ederim ki hiçbir zaman sana karşı suç 
niyetim olmadı” 
“Nereden bilseydim?”dedi yavaş yavaş 
sakinleşen genç adam. 
“Aklını kullanıp mantıklı düşünebilirdin. Ben 
Seni neden öldürmek isteyeyim ki? Sen bana zarar 
Vermedin. Zarar verseydin bile, asla zamanımı 
İntikam almak için harcamazdım. Tek istediğim gül 
Bahçeme bakmak için özgür, rahat olmak. 
“Mantığa güvenmeliydi. Ama böyle bir 
Durumda mantık nasılda güçsüz düşüyor fark ettin 
mi ? Pencereden bize bağırırken , bizde seni 
duymuyormuş gibi yaparken hakikaten umutsuzluğa 
düşmüştün. Hatan kelimeleri okumak değil, onlara 
inanmaktı. Böyle yaparak insan aklını yöneten en 
önemli büyük konulardan birine içgüdüsel olarak 
uydun. Hayal gücü ve mantık birbiriyle çelişirken 
hayal gücü daima galip gelir.” 
Milyoner yazıcıya yöneldiği, kâğıdı aldı yırttı ve 
Genç adamdın eline verdi. “Sana bile yöneltilmeyen 
tehlikeye kapıldın. “Kâğıdın en başından yabancının 
adı yazıyordu. Genç adam sadece bunun tamamen 
düpedüz uydurma olduğuna değil ilk başta kendisi 
için olmadığına şaşırıp kalmıştı. 
60
9.BÖLÜM 
İlk defa genç adama gülün kalbi gösteriliyor. 
“Bugün önemli birçok şey öğrendi. Umarım ki 
bunların hepsini sadece kafanla değil kalbinle de 
anlamamışsındır.” 
“Şimdi biliyorsun ki istesek de istemesek de, 
sözcükler hayatımızı derinden etkiliyor. Bir düşünce 
yanlış bile olsa, doğru olduğuna inanırsan bizi 
etkileyebiliyor. Bir düşüncenin değerinin yani senin 
düşünceye verdiğin değerin ayırt etmeye 
öğrendiğinde zihnin sükunetini yeniden kazanacak 
veya sürdürecektir. Tehdide anlam yükleyen senin 
zihnindi.O mektup başka bir günde yazılmış olsaydı, 
hiç dikkat bile etmeyecektim.” 
Bir dakika sessiz kaldıktan sonra, milyoner 
Sözlerine devam etti. 
“İlerde bir problemle her yüz yüze 
geldiğinde.” Zenginliğe giden yol engellerle dolu 
Olduğunda bu özel tehdidi hatırla. Karşılaştığın 
Problemin bu tehdidin sona erdiği kadar az zarar 
Vereceğini hatırlat. Kendini problemle uğraşmak 
zorunda olduğun için sana gerçekçi görünmeye 
bilirim. Doğurduğu endişeyi omuzlamak ya da bir 
Problemin seni yaralayacak kadar çok önemli 
Olmasına izin vermek zorunda değilsin. Bu noktaya 
61
geldiğinde – ki kolay değildir – sana garanti ederim 
ki , paha biçilemez bir beceri kazanmış olacaksın ve 
de tüm hayallerini gerçekleştirebileceksin. 
“ Ama yine de seni uyarmalıyım. Bu beceriyi 
Kazanmayı başarana kadar olan yolculuk uzun ve 
Güç olabilir. Ama asla pes etme!Söz veriyorum 
zahmetine değecek.Gün gelecek bir gün kaderine 
hâkim olmanın ve hayallerini gerçekleştirmenin 
hayatın asıl amacı olduğunu öğreneceksin, gerisi 
önemsiz” 
İkisi de kendi düşüncelerine dalmış bir biçimde 
sessiz kaldılar. Genç adam,milyonerin gözlerinin 
Hüzünle dolduğunu fark etti. 
Milyoner bu zamana kadar söylediği her şeyi özetler 
gibi devam etti: 
“Ruh haline bağlı olarak,hayal bir gül bahçesi yahut 
Cehennem olabilir.Her sorun çıktığında bir gülün 
Kalbinde kaybol ve sorunların yükünü omuzlanmak 
zorunda olmadığını hatırla.” 
Ardından gelen sözleri daha da vurguladı: 
“Çoğu insan ne dediğimi anlayamaz. Saflık ve 
iyimserlik olduğuna inanırlar; oysaki daha derin 
anlamları vardır. Dünya, iç dünyamızın bir 
yansımasıdır. Hayat şartları iç dünyanın ikiz 
görüntüsüdür. Gülün konsantre ol.Hayatında sana 
Rehberlik etmesine ihtiyacın olan gerçeği ve sezgiyi 
orada bulacaksın. 
“Orada gerçek zenginliğin iki sırrını da bulacaksın: 
Yaptığın şeye ve de başkalarına duyduğun aşk…” 
62
10.BÖLÜM 
Genç adam bilinçsiz aklına hükmetmeyi öğreniyor. 
Bu uzun ve samimi açıklamadan sonra, yaşlı 
milyoner yorgun görünüyordu ve birçok kez 
dakikalarda sessiz kalmıştı. Daha sonra,her 
kelimeye dikkatle vurgu yaparak dum etti. 
“Sana verdiğim yöntem veya ifade çok 
güçlü.Başta milyoner olacağına çok az inansan da , 
olabilirsin. 
Doğru kabul et ve bilgisayar ekranındaki 
Mesajla yaptığın yöntemin aynısını uygula.Eğer bir 
şey bileceğine inanırsan , başarırsın.” 
“Bilgisayar olayında,kandırılmama müsaade 
Ettim.Kafam karıştı.Bu bambaşka bir konu.Benim 
6 yıl içinde milyoner olacağıma inancım yok. 
Bu yönteme şimdilik inanmasan bile,işe 
Yaramaya başlayacaktır.Ne kadar çok 
İçselleştirirsen o kadar güçlü hale gelir.İkna etmen 
Gereken mantığın veya bilincin değil.Tehdidi 
Hatırla.Senin parçan ,hayal gücün,onu gerçek 
63
saydığı ve hayal gücü bazı insanların bilinçsiz akıl 
dedikleri şeydir.Zihninin gizli bir parçasıdır ve 
bilinçli kısımdan güçlüdür,tüm hayatını 
yönlendirir.Bilinçsizlik teorisi üzerinde seninle 
saatlerce konuşabilirim.Ama bilinçsiz kısımım 
kelimelerin gücünü aşırı duyarlı olduğunu bilmen şu 
an senin için yeterdi.Şimdi inkar edilemez 6 yıldan 
az bir sürede milyoner olabileceğin düşüncesine 
inanmakta neden bu kadar zorluk çektiğini biliyor 
musun? 
“Hayır.Bilmiyorum.” 
Peki,olay yıllardır kendi kendine 
olmayacağını söylemeden geliyor.Kelimeler 
bilinçsiz kısma derinden kazınmış.Aslında ,her 
denetimin,her düşüncen,duyduğun her söz 
bilinçsiz kısma silinmeyecek şekilde çakılmış. 
nihayetinde bu büyük hafıza sinin kendi görüşün 
haline gelmiş.Bunun fark etmeden,geçmiş 
deneyimlerin ve iç sesin,tarafsız konuşmak 
gerekirse milyoner olabilecek tüm 
vasıfların,olmasına buna yapabileceğine ve de 
hayal 
ettiğinden daha kolay yapabileceksin bile ; iç ses ve 
geçmiş deneyimlerin seni milyoner olabilecek bir tip 
olmadığına ikna etmişler.Herkes gibi kendi 
düşüncen o kadar güçlü ki habersizce kaderin 
olabilir.Dış koşullar senin görüşünü şaşırtıcı bir 
kesinlikle karşılaştırırken son bulur.Zengin olmak 
için, kendine yeni bir görüş yaratmak zorundasın. 
64
“Belki, yaratabilirim. Denemeye çok 
istekliyim. Tek engel gerçekten nerden 
başlayacağıma gerçekten emin olmamam.” 
“Başıma gelen tehdidi düşün. Gerçek 
değildi ama gerçekmiş gibi etkiledi seni. Tek 
yapman gereken kendi üzerin de aynı hileye 
başvurmak. Bilinçaltı tarafından daha akıllı 
olmayacak bu sefer. Çocukluğundan beri kabul 
ettiğin her öneri, yanlış olsa da senin bilinç altına 
yerleşti. 
Bariz doğru olmayan şeyleri bile kabul etmiş 
olabilirsin.Şimdi aynı şeyi deneyecektir.Bilinçsiz 
kısmın bir istekten etkilenecek, çocuk oyunu kadar 
basit.Hem bir kere nasıl olmasını istiyorsan öyle 
olur,hayattan tam olarak ne istiyorsan 
alabileceksin.Neden? Çünkü bilinçaltı tüm şeyleri 
elde edebileceğine ikna olur.Şimdi hayattan daha 
fazlasını alamayacağını kabul ettiği gibi tüm 
bunların 
da kabul edecek.Bu daha önce söylediğim şeye 
bağlantılı insan bilinçaltında depolanmış 
düşüncelerin bir yansımadır. 
“En önemlisi; bir şey doğruymuş gibi 
davranabildiğin kadar davranmaktır.Neden bu 
bilinçaltıyla çalışıyor? Sebep basit çünkübilinç altı 
güçlü olsa da gerçek ve yanlışı ayırt edemez.” 
“Evet ama bilinç ve bilinçaltı arasında çelişki varsa 
ne olur ? Bilincim zengin olma fikrini reddederse ne 
olur ?” 
65
“ En iyi çözüm tekrar etmek. Bu tekniğe 
Kendini ikna etme yöntemi derler genelde. 
Hayatımız boyunca her birimiz bu tekniğe tabiyizdir. 
Her (geçen) gün iç ve dış uyarılardan etkileniriz. 
Hepimizin sürekli yaşadığı iç monologlar hayatımızı 
şekillendirir. Bazılarımız kendi kendimize asla 
başarılı olamayacağımızı tekrar ederiz çünkü hep 
kaybetmiş aileden gelmişizdir veya 
başarısızlıklarımız vardır veya yeterli eğitimimiz 
olmadığını düşünürüz yahut yeterince paramız, 
yeteneğimiz, zekamız, yöntem kabiliyetimiz, 
şansımız vs. yoktur. Böylece başarısızlıktan 
başarısızlığa sürükleniriz ama bu başarmak için 
gerekli vasıflarımız olmadığından değil. Bilinçsizce 
kendimizi böyle resmettiğimizdendir.” 
“Bazı insanlar partnerlerini asla 
etkileyemeyeceklerine inanırlar. Halbuki tüm çekici 
özellikleri de vardır. Potansiyel partnerler ve bağdan 
kaçıyormuşçasına onlardan kaçarlar. Bilinçaltının 
yansıması olan kendi görüşünün gücü bunun 
sorumlusudur. Başkalarını ondan kaçıracak şartları 
o yaratır.” 
“Fakat hayatımızda bu kadar büyük 
etki Yapan negatif yöntemlerin tekrarı başka 
şekilde de kullanılabilir. Ve bizde bunu yapacağız. 
Bilinçaltı çok güçlü olduğu için bize hükmedebilen 
bir köledir. Ama aynı zaman da kördür ve onunla 
nasıl oyun oynayacağını öğrenmek zorundasın.” 
66
Genç adam milyonerin söylediği her şeyi 
tamamen anlamamıştı ama daha fazla çok şey 
öğrenmek de istedi. 
“Bu teorinin güzel yanı onu kullanmak 
için gerçekten için inanmak zorunda olmamandır. 
Fakat sonuçları alman için bu teoriyi 
değerlendirmesini kendi kendilerine sihirli şekilde 
gelmeyecekler. Dediğim gibi, her şey tekrara bağlı. 
Başta inanmasan da, en azından birkaç gün de olsa 
dene. Etkilerini hissetmeye başlamana yetecek 
zamanı.” 
“ Basit görünebilir, ama dünya üzerindeki en 
güçlü/kuvvetli sırdır. Kelimeleri çok 
güçlüdür. St. John’un incildeki ilk kelimelerini 
hatırla; kelime başlangıçtadır. Kendini ikna etme 
hayatlarımızda çok önemi bir rolü vardır. Eğer 
bunun farkına varmazsan, daha çok lehine 
çalışacağına aleyhine çalışır. Kullanmaya karar 
verirsen, tüm muhteşem güçleri senin lehinde 
olacaktır.” 
“Doğruyu söylemek gerekirse hala biraz 
şüpheliyim ama sanırım beni denemeye ikna 
ettiniz.” 
“Her şey yolunda. Hükümlerinizi zihinsel 
kıstaslardan çok sonuçlara bağlaman gerektiğini de 
hatırlatırım. Şimdi gel benimle ne yapacağını 
gösteriyim.” 
67
11.BÖLÜM 
Genç adam ve akıl hocası rakam ve 
yöntemleri tartışıyor 
Milyoner masaya oturdu ve genç adamı da yanına 
çağırdı. Bir kâğıt ve kalem aldıktan sonra bazı 
rakamlar yazdı. 
“Senim yöntemin de böyle görünebilirdi” dedi. 
Kâğıda yazdığı şey şuydu;” Bu yılın sonuna kadar 
31.250 dolarlık servetim olacak.5 yılda her yıl bu 
serveti ikiye katlayacağım böylece (burada bir ara 
verdi) milyoner olacağım.” 
“Servetiyle geliri karıştırmamalısın.”Varlık, mevcut 
fatura ve vergiler ödendikten sonra elinde kalandır. 
Varlık, gayrimenkuller. Hisse senedi veya bonolarla 
bankadaki birikimlerle veya yatırım fonlarıyla, altın, 
sanat eseri, mücevherat, değerli koleksiyonlar vb. 
madem 6 yıl içinde milyoner olmak istiyorsan ki 
benim önerdiğim gerçekçi bir hedef yöntemin bu 
model üzerine kurulu olmak zorunda, yok. İlk yılın 
sonuna kadar 31.250 dolarlık 
68
bir varlığın olursa bunu her yıl 2’ye katlamak 
zorundasın böylece 6 yıl içinde milyoner olursun.” 
“Neden her yıl varlığını 2’ye 
katlayacaksın? Çünkü bu bilinçaltının kolayca 
üstesinden gelebileceği bir çalışma ve senin içinde 
hatırlaması kolay. Ayrıca daimi gelişimini de garanti 
ediyor.” 
Bu başlangıç noktası sana 
çok geldiyse,başka bir yıl belirle kendine. 7 yıl içinde 
milyoner olmakta gayet güzel. O zaman ilk yılda 
hedefin 15.625 dolarlık bir servet olur. İnan bana, 
söylediğimde erişilmez değil. Eğer 15.625 dolarlı bir 
para belirlersen ilk yılın sonuna kadar yaparsın. 
“Hala çok fazla geliyorsa toplam 
8 yıl olacak gibi bir yıl daha ver kendine. Böylece ilk 
yılki hedefin 7.812.50D olur.” 
“Senin formülün ve tasdik sayesinde 
milyoner olacağım (ay, yıl, 6, 7 veya 8 yıllık süreyi 
yaz).Ayrıca zengin olma yolculuğunda motive 
olmana yardımcı olacak. kendine kısa vadeli 
hedefler, dönüm noktaları belirlemelisin. Yıllık hedef 
de önemlidir.” 
“Ama en önemli şey hedeflerini bir 
kâğıda yazmaktır. Bir kalem al eline ve bir rakam ve 
yıl salla korkma bir gün sana zararı olmaz. Sen 
onlarla oynadıkça miktarlar sana daha tanıdık 
69
gelmeye başlar. Milyonlarca insan zengin olmak 
istiyor ama yüzlercesinden 
Biri bile hedefine ulaşmak için yolunu belirleme 
inisiyatifinde bulunmuyor. Farklı ol! Planlarını ve 
tablolarını belirle. Sana uygun plan bulana kadar 
projeler çiz. Bu senin planın olacak.” 
İlham olarak verdiğim örnekleri kullan sonra 
hayal gücünü rahat bırak. Zengin olmak için hayal 
etmekle başlamalısın sonra hayalini nicelendirmek 
ve belirli miktar para ve tarihe dönüştürmelisin. Bu 
aslında yapman gereken ilk egzersiz. Rakamlarla 
oyna. Göreceksin ki bu küçük oyun senin gerçekte 
kim olduğunu gösterecek. 
“Hedeflerini son tarihleri, miktarları kâğıda 
yazmak gibi basit bir iş senin hedefini maddesel 
eşleniğine dökmende ki ilk adım.” 
“5 veya 10 yıl içinde milyoner olmayı çok 
isteyenler şu notu almalı… eğer şuan yılda 20.000 
dolar kazanıyorsanız ve yıllık %10 
artıştan fazlasını beklemiyorsanız, sadece küçük 
yüzdesini biriktirebilip yatırım yapıyorsanız ve ek iş 
yapmıyorsanız asla milyoner olamazsınız.” 
Bundan ayıplanacak bir şey yok tamamen 
objektif bir gözlem. Her yıl servetini ikiye katlamak 
ya da bir önceki yıllara göre yükseltmek 
70
milyoner olmanın tek yolu değil. Yine de sayıya 
dökülmüş bir hedef (miktar ve erişeceğini tarih) 
başarılı olmak isteyen herkes için geçerli bir sırdır. 
“Örneğin, gelirini yılda 5.000 $ arttırmak 
istiyorsun.Eğer şu an 25.000 $ kazanıyorsan 30.000 
de kazanabilirsin, biraz daha çaba meselesi.Veya 
belki 30.000 $ kazanıyorsun veya 40.000 $ 
kazanmak istiyorsun ekstradan motgoge 
ödemeleriyle uğraşmadan daha iyi bir eve taşınmak 
için.Yada biraz daha lüks olan yeni bir araba 
alabilmek isteyebilirsin.'' 
''Bunu yapmak için sürekli kendi kendine şunu 
tekrarla.''Bu yıl gelirimi 5.000 $ veya 10.000$ 
arttıracağım ve 30.000,40.000 $ kazanacağım 
bunun gibi.'' 
''Nasıl yapacağını bilmene gerek yok.Şimdiki işinde 
yıllık yüzde 10'luk bir artış istediğine, ek bir iş 
yapmak isteyip istemediğine,hedefine erişmek için 
kalacağından farkına varmalısın.Çok açık ama 
binlerce insan maddi durumlarını geliştirmek istese 
de hiçbir sey yapmıyorlar.Bu cehalet değil de ne? 
Her Allah'ın günü şikayet etseler de bu aslında 
durumlarından memnun olduklarını göstermez mi?'' 
Bir kere hayatında hedeflerine ulaşmak için bir 
değişiklik yapmaya karar verdiğinde, düşünmekten 
71
başka çarenin olmadığının düşünürken bulursun 
kendini. Ve ihtiyacın olan 5.000 veya 10.000 doları 
nasıl kazanacağını düşünürsün.Endişelenmeye 
gerek yok, bu çok önemli bir ikilem değildir.Biliçaltı 
gereğince miktar ve tarihi belirten yazılmış hedefi 
işle!Biliçaltın geri kalanını halledecektir.Sade 
ce aklarının üzerinde dur.Olayların kendi kendine 
iyiye gitmediğine anladığından, karşına bir fırsat 
çıktığından, duraksamadan kaçırmasın.Çoğu 
insanı hayallerinden alıkoyan korkunun seni felç 
etmesine izin verme.Hiç bir şey yapmayarak 
yükselemeyeceğini biliyorsun.Bu yüzden hedefine 
gid 
en adımları atmaktan çekinme. 
Doğru programlandığında, bilinçaltın sana mucizeler 
yaratacak. Gelirini 10.000$ arttırmaya karar 
verdiysen, bilinçaltın bunu kesinlikle başaracaktır. 
Her gün bunu bilinçaltına hatırlattığında, misyonun 
onun mükemmel bir saplantısı haline geldiğini 
göreceksin. Uzaktan bir müze gibi, hedefini vurmak 
için yolundaki tüm engelleri yenecektir. 
''Hedef ne peki? Patlama ne zaman olmalı? Hedef 
10.000$ ve patlama tarihi de şu andan itibaren 1 
yıl.Bunlar biliçaltının ve sayısallaştırılmış hedef 
in birer mucizesidir. 
''Hedeflerini belirlerken, çoğu insanın aşırı dikkatli 
olduğunu aşırı dikkatli olduğunu aklından çıkarma. 
Bir şeyleri hak ettiklerine inanmazlar. 
72
''Birkaç yıl önce''diye gizlice fısıldadı genç 
adama.''şirketlerimden birine bir yönetim müdürü 
almayı düşünüyordum.Maaşını konuşma vakti 
gelince, em 
redici ve gergin bir sesle ''50.000$'ın altında hiçbir 
ücreti kabul etmeyeceğim''dedi. 
''Uzun bir süre bekledikten sonra, ''Referansına 
bakarak 50.000$'a benim için iyi dedim.'' 
''60.000 ya da 70.000$ isteseydi 
verecektim.Aslında, görüşmeden o kadar memnun 
kaldım ki ücreti 100.000$'a bile çıkartabilirdim. 
''Böylece3, işe aldığım kişi birkaç dakika içinde 
kendine 30.000$ kaybettirdi.Çok para.Ve bunu 
kolayca yaptı çünkü 80.000$'lık gelirini hak ettiğine 
inanmıyordu.Doğrusunu söylemek gerekirse, mevki 
ve maaş isteklerini duyduktan sonra bir an 
duraksadım ve onu işe almamayı düşündüm.O'nun 
değ 
erini en iyi kendi bilirdi.Ben 80.000$'lık birini ararken 
o bana yöneticilik yeteneklerinin sadece 50.000$ 
ettiğini söyledi.Yanlış bir seçim mi yapıyordum? 
İlerleyen zaman onu kendine az güvenmesi ve 
kendi değerini küçümsemesiydi.O yıllarca bu 
sorunla gitgide uğraştı bu da maaş artışlarında 
tuzluya mal oldu.Ama buna değdi. 
73
“Bu basit örnekten çıkarman gereken şey benim bu 
müdürle hayatın her birimizle uğraştığı gibi 
uğraşmam olmalı.Hayat bize ondan tam olarak ne 
ister 
sek onu verir.Ne daha fazlasını ne de azını.Her 
zaman hayatın fark ettiğimizden fazlasını vermeye 
hazır olduğunu unutma eğilimindeyizdir. 
''Çok konuştum. Bunların hepsinden ne anladım, 
genç adam? 
''Gerçek olamayacak kadar iyi görünüyor.'' 
''Ama, beni ve paylaştığım tüm insanların milyoner 
olmasına yardım eden şey bu basit ve küçük 
yöntemden başka hiçbir şey değil. 
''Daha önce de söylediğim gibi, kelimeler çok güçlü 
araçlardır. Karakterin ne kadar güçlenirse, ağzından 
çıkan kelimelerde o kadar gerçek hükümler hal 
ine gelir. Ağzından çıkan, derin bir inançla 
körüklenen ve de tekrarın ateşiyle güçlenen her şey, 
çok daha çabuk şekil alacaktır. 
''Bu alıştırmayı yapmak zorundasın. Kimse senin 
için bunu yapmaz.Gece gündüz formülü en az elli 
kere sesli bir şekilde tekrar 
edeceksin.Yapabiliyorsan 
daha da fazla.Hatta günde yüz kere.Bu kendi içinde 
bir alıştırmadır.İlk birkaç kere uzandım ve zeminde 
parmaklarımla saydım sonra beş kere iki elimle 
saydım.Alıştırma gerektiriyor. 
74
“Başta kolay olmadığını düşünebilirsin. Akıl 
karışmaya yatkındır. On kere tekrarladıktan sonra, 
kendini başka bir şey düşünürken bulacaksın. Aklını 
işe geri getir ve yeniden sıfır noktasından başla ta ki 
elliye ulaşmayı başarıncaya dek. Çünkü bu kadar 
basit bir disipline uyamazsan, zengin olma 
hayalinden vazgeçmelisin. 
''Sana meydan okuyorum benim genç arkadaşım. 
Ve yapabileceğini de biliyorum. Tek ihtiyacın olan 
şey ısrar etmek.'' 
''Peki neden formülü sesli tekrar edeceğim?'' 
''Zihnine daha güçlü etki eder.Bilinçaltına verdiğin 
emir dışarıdan geliyormuş gibi görünür böylece de 
kulağa daha hükmedici gelir.Sihirli bir kelime ya da 
Budistlerin dediği gibi mantra monotonluğunda 
söyle!Zamanla formül kendi yaşamını kazanacaktır. 
''İlk başta sesinden ve tekrar ettiğin formülden 
dolayı biraz sıkılacaksın.Ama gittikçe 
alışacaksın.Başta çok cüretkar görünen hedefin 
sana erişebilir hatta 
başarılması kolay gelecek.'' 
''Korkarım kendimi tamamen gülün hissedebiliri.'' 
''Özellikle o dakikalardan ısrar etmelisin.Şüpheni 
yenmelisin.Beni düşün, canlı bir kanıtım ben senin 
için.Buradan uzakta bir bahçede olsam bile enerjim 
seninle olacaktır.Şüphe ettiğin dakikalarda sana 
verdiğim sözcüğü hatırla.Başaracaksın.” 
75
Hala tamamen ikna olmayan genç adam: 
''Neyden eminsin?'' 
''Neden şüphe edeyim ki?Sende benim olduğum 
gibi bir anlık milyoner olacaksın.Gerçekte bir 
milyoner olman için biraz zaman gerekiyor.Çok 
yakında zihnin 
de milyoner olacaksın ve işte en önemlisi de bu.'' 
''Üstelik 5 kuruş bile vermeden.'' 
''Formülü tekrarlamaya devam et.Yavaş yavaş 
içinde bir şeylerin değiştiğini göreceksin.Hedefin 
gittikçe daha da basit gelecek.Nasıl bu zamana 
kadar dar bir 
görüş, hayal gücünün yıpranmış bir figürü, 
edindiysen aynı şekilde bu da senin bölünmez bir 
parçan olacaktır.Zihninin geçmişte aldığı şekil 
yeniden biçimlendirilebilir.Bu şekilde sen de 
geleceğini istediğin şekilde biçimlendirebilecek ve 
en sonunda da kendi kaderinin efendisi 
olabileceksin.Mümkün olduğunu kabul etmeden 
önce, bu bizim gizli hayalimiz değil mi?'' 
Yaşlı adamın söylediklerine katılan genç adam, 
kaderinin efendisi olma ihtimali duygusuyla alt üst 
olmuştu.İlk inandığından daha fazla önem taşıyordu 
yaşlı adamın sözleri.Tabi yöntemleri biraz 
garipti.Ama belki de işe yarıyordu. 
76
12.BÖLÜM 
Genç adam mutluluğu ve hayatı öğreniyor. 
''Sana yardım etmek ve de destek olmak için genel 
bir formül daha vereceğim.Hayatın boyunca bu 
formülden çok yaralanacaksın.Bu formül seni hem 
içine hem 
de dışına döndürecek.Aslında, sadece maddi 
kazanımlardan ibaret olmayan gerçek zenginliği 
bulmanı sağlayacak.Gerçek zenginlik daha geniştir. 
''Para formülün başarılı olmanı hatta belki de maddi 
hedeflerini gerçekleştirmeye yardımcı olacak.Fakat 
zenginliği ararken, mutluluğu kaybedersen bunu 
unut 
ma.Paranın peşinde koşmak, hayattan zevk almanı 
engelleyecek bir hırsa kolayca dönüşebilir.İnsan 
tüm dünyayı ele geçirse ama ruhunu kaybetse ne 
işe yar 
ar ki?Para mükemmel bir hizmetçi ama zalim bir 
efendidir.'' 
''Para ve mutluluk bir arada olamazlar mı yani bunu 
mu kastediyorsunuz?'' 
''Tam tersine bakış açısını kaybetmemek için uyanık 
kalmalısın. Dünyadaki en zengin adamlardan biri 
olan John D.Rockefeller'in kafası endişelerinin 
77
ağırlığıyla o kadar meşguldü ki, elli yaşına kadar 
küçük yaşlı bir adamdı.Midesi o kadar bozulmuştu ki 
ekmek ve sütten başka bir şey kabul etmiyordu. 
Hep parasını kaybetme ve ortaklarınca aldatılmanın 
korkusuyla yaşadı. Para onun efendisi oldu.Artık 
tadını çıkaramıyordu.Güzel bir yemeğin zevkini 
çıkaran basit bir büro memurundan daha zavallıydı.'' 
''Zenginliğinle aklımı çelmeye çalışırken aynı 
zamanda beni korkutmayı başarıyorsun.''dedi genç 
adam. 
''Ama niyetim bu değil. Sana vermek üzere olduğum 
formül bir çok servet arayan kişinin düştüğü tuzağa 
düşmeni engelleyecek. Temelde hala fakir olan 
insanlar istediklerine ulaşmak için gönülsüzce 
çalışanlardır. Kazandıkları ilk para sabit hırslarını 
tetikler ve daha da fazlasını istemelerine sebep 
olur.ve 
büyük paralar kazanmaya başladıklarında 
kaybetmekten de korkmaya başlarlar. 
''Bu ünlü doktor Emile Coué'nun kliniğinde hastaları 
için geliştirdiği bir formüldür: Her gün, her şekilde, 
daha ve daha iyi oluyorum. Bu formülü sabah ak 
şam ve gün boyunca yapabildiğin her vakit elli kere 
sesli tekrar et! Ne kadar çok tekrarlarsan, o kadar 
büyük etki eder üzerinde.Genç adam yanındaki 
sandalyede oturan adamın hayatında görüldüğü ilk 
gerçek mutlu adam olduğunu düşünürken buldu 
kendini. 
78
''İnsanların çoğu mutlu olmak ister ama ne 
istediklerini bilmezler.Ve kaçınılmaz şekilde, 
istediklerini bulamadan ölürler.Bulsalar bile, nasıl 
tanıyacaklar? 
Onlar tam olarak zenginliği arayan insanlar 
gibidir.Gerçekten zengin olmak isterler.Fakat birden 
yılda ne kadar kazanmak istediklerini sorduğunda 
cevap veremezler.Nereye gittiğini bilmediğinde, 
genelde hiçbir yer gitmezsin.'' 
Bu genç adamın aklına baya yattı.O kadar 
disarmingly basitti ki neden bunun daha önce aklına 
gelmediğini merak etti.Bu zamana kadar ne 
istediğini tan 
ımlamak ve gerçekten düşünmek için hiç vakit 
ayırmamıştı.Oracıkta ilerde daha fazla 
düşüneceğine ve hayatında önem taşıyan şeylere 
yansıtacağına 
dair ant içti.Bu belki birçok hatayı önleyebilirdi. 
''Mutluluk sayısız farklı şekillerde tanımlanmıştır 
tabiî ki.Her birimiz için hatta daha fazla düşünenler 
için bile birçok şeye dönüşebilir.Ama sana mutlulu 
ğun anahtarını vereceğim.Bu anahtarla, hayatının 
herhangi bir zamanında mutluysan, seni mutlu 
edecek şeyi yapıyorsan şüphe gölgesinin ötesini 
bilebil 
eceksin.Kendine şunu sor:Eğer bu gece ölürsem, 
ölüm anında o güne kadar yapmak istediğim her 
şeyi yaptığımı söyleyebilecek miyim kendime? 
''Her gün içindeki sesin sana yapman gerektiğini 
söylediği şeyleri tamamen yaparsan, her gün bu 
79
dünyayı terk etmek için rahat olacaksın.Yapman 
gereken şeyi yaptığında tamamiyle emin olmak için 
sevdiğin şeyi yapmak zorunda olacaksın.Zevk 
almadıkları şeyi yapan insanlar mutlu değildir.Onlar 
zamanlarını ne yapmak istediklerini hayal ederek 
geçirirler.Ve insanlar mutsuz olduklarında, bir 
denbire ölmeye de hazır olmazlar.'' 
''Yaşam benim için ancak siz ölüm kapıdaymış gibi 
ölümden bahsettiğinizde başladı.'' dedi genç adam. 
''Kabul etmeliyim ki bu felsefe başta korkutucu 
gelebilir.Fakat yüzde yüz yaşamın bir 
felsefesidir.Gerçekten zevk aldıkları şeyleri asla 
yapmayanlar, 
hayallerinden böylece de konuşmaktan 
vazgeçenler, yaşayan ölülerdir.Kastettiğim şeyi 
gerçekten anlamak için, kendine o soruyu sor ve 
tamamıyla 
içtenlikle cevap ver.Yalan söylersen, sadece 
kendine yalan söylemiş olursun ve de bu oyunun 
kaybedeni olursun.Yarın öleceğini bilseydin, 
bugünkü planlarını değiştirmez miydin?Bu zamana 
kadar yaptığın şeyler yerine hayatında başka şeyler 
yapmaz mıydın?'' 
''Eminim,yapardım.'' 
''Gerekli düzenlemelerle başlardın belki 
işe.Yazmadıysan vasiyetini yazardın, ailene ve 
arkadaşlarınla vedalaşırdın.Farz edelim ki tüm 
bunlar bir saatini aldı.Kalan yirmi üç saatinde ne 
yapardın?Tanıdığın herkese bu soruyu 
80
sor. Cevapları hep iki kategoriye 
ayrılacaktır.Hayatlarından zevk almayan, mutsuz 
insanlar tamamen farklı şeyler yapacaklarını 
söyleyecekler.Peki neden sadece yirmi dört saatleri 
kalmışken nefret ettikleri yapmaya devam 
edeceklerdi ki? 
''İkinci kategoride ve ne yazık ki azınlıkta olanlar ise 
normal hayatlarında ne yapıyorlarsa onu yapmaya 
devam edeceklerdi. Neden bir şeyleri 
değiştireceklerdi ki?İşleri tutkularıydı.Son nefeslerini 
verene kadar işlerini yapmaları oldukça anlaşılır bir 
şey değil mi?Bach bu kategorideki insanlardan 
biriydi.Ölüm 
döşeğinde son müzik parçasının düzenlemelerini 
yapıyordu.Ama sen ölene kadar çalışmayı isteyecek 
bir dahi olmak zorunda değilsin.Her birimiz toplum 
tarafından kabul görmese bile kendi yolumuzda ve 
işimizde birer dahi olabiliriz.Dahi olmak, zevk aldığın 
şeyi yapmak anlamındadır sadece.Bu hayatın ger 
çek dehasıdır.Sıradan olarak, başkalarının 
söyleyecekleri ve güvenliğini kaybedeceğin 
korkusuyla, sevdiğin şeyi asla yapmaya cesaret 
edemezsin.'' 
''Güvenlik daha sık bir yanılsamadır değil mi?diye 
sordu genç adam. 
''Doğru.Kendine şu soruyu sor:Yarın ölecek olsam, 
hayatımın son saatleriyle ne yapardım?Kendime 
yeterince güvenmeyerek, kendimi nefret ettiğim bir 
işi yapmaya zorlayarak, gerçek benliğimin bir 
81
gölgesi olmayı kabul eder miydim? Mesela bir 
arkadaşını ev işlerine yardım etsin diye evine 
çağırdın. En kirlileri arkadaşına mı verirdin? Tabi ki 
hayır. Peki neden kendini bu kadar alçaltıcı 
bulduğun işleri yapmaya zorluyorsun? Neden 
kendinin baş düşmanı oluyorsun? Neden en iyi 
dostun olmuyorsun? 
Bir dakikalık bir suskunluktan sonra, yalı adam genç 
adama direk sordu: 
“Yarın ölecek olsaydın, ne yapardın? Yaptığın 
şeyleri mi yapardın?” 
“Hayır, yapmazdım.” 
“Şimdi, bir sonraki fikri düşün. Yarın ölmeyeceğine 
inanmanın ne kadar kendinden emin bir ifade 
olduğunu düşünmüyor musun?” 
Genç adam tedirgindi. Yaşlı adam geleceği 
görmekte olağanüstü bir yetenek sergiliyordu, 
muhtemel ölümünü mü söylüyordu yoksa? Milyoner 
düşüncelerini okuyor gibi görünüyordu. 
“Endişelenme! Yarın ölmeyeceksin. Çok uzun 
yaşayacaksın. Şimdi izin ver de sorgulamama 
devam edeyim. İnsanların tüm yaşamlarının 
önlerinde olmalarına inanmaları küstahlık değil mi 
sence? Bir çok durumda, ölüm aniden gelir. Ama 
insanlar önlerinde çok zaman olduğu fikrine 
kapılarak yerine getirmeleri gereken kararları sürekli 
ertelerler. Kendilerine:”Zamanım var. Bu işi sonra 
82
hallederim” derler. Yaşlılık kapıya dayanınca da 
henüz hiçbir şey yapmadıklarını anlarlar.” 
“Bana duyduğum bu sözü hatırlattı “Gençlikte 
bilseydim, yaşlılıkta yapabilseydim.” dedi genç 
adam. 
“Kesinlikle. Yani mutluluğun sırrı her günü son 
gününmüş gibi yaşamaktır. Ve de her gününü 
yapmak istediğin şeyi yaparak doldurmaktır. Eğer 
saatlerin sayılı olsaydı, yapacağın şeydir bu. Çünkü 
gerçekte saatlerin sayılı. Genellikle, çok az vaktimiz 
kaldığında farkına varırız. Ama çok geç olur. Bu 
yüzden hemen harekete geçecek kadar cesur 
olmalısın. Aklında şu fikirle yaşa: İstediğimi yapacak 
kadar cesaretim olmadan ölmeyi reddediyorum. 
toplumun beni kandırdığı, beni yenen ve hayallerimi 
yok eden korkunç düşünceyle ölmek istemiyorum. 
Korkularının hayallerinden daha büyük olduğu ve 
zevk aldığın şeyi asla keşfedememe gibi kötü hisle 
ölmemelisin. Nasıl cesaret edeceğini öğrenmelisin.” 
“Kesinlikle katılıyorum ama yaptığım şeyi sevip 
sevmediğimden yüzde yüz emin değilsem ne 
olacak? Mücadele gerektirmeyen hiçbir iş 
bilmiyorum.” 
“Çok haklısın. Bizi ateşleyen bir işin bile olumsuz 
yönleri vardır. Ama işinin seni gerçekten memnun 
edip etmediğini öğrenmek için kendine şunu sor: 
Bankada bir milyon dolarım olsaydı, hemen şimdi, 
bu işi yapmaya devam eder miydim? Açıkçası 
cevabın hayır olurdu çünkü işini yeterince 
83
sevmiyorsun. Kaç kişi aniden milyoner olup da aynı 
işi yapmaya devam ediyor söyler misin? Çok nadir 
kişiler. Zaten bu soruya evet yanıtını verenler ise 
genelde milyonerlerdir. Tanıdığım milyonerlerin 
çoğu emekli olmayı reddediyor. Çok geç yaşlara 
kadar çalışmayı sürdürüyorlar. Şunu söylemek 
istiyorum, tüm milyonerler en azından milyonlarını 
kendileri kazanmış olanlar, kesinlikle işlerini 
sevdikleri için servete sahip oldular. 
“Dönüp dolaşıp aynı noktaya geldim. Milyoner 
olmak için işini sevmelisin. İşlerinden nefret ettikleri 
halde işlerine devam edenler iki kere cezalandırılır. 
Sadece işlerinden nefret etmekle kalmazlar daha da 
kötüsü işlerinden zengin de olamazlar. Aslında, 
çoğu insan çelişkili bir hayat sürer. Neden? Çünkü 
korkuları yüzünden, başarı kurallarının dehasının 
farkında değildirler. Vasat bir güvenliğe bağlı 
kalarak, gerçek bir zengin olma şanslarını ve 
hayatlarını mahvederler. Zenginliğin başkalarından 
gizli olduğunu, kendilerinin yeterinde yeteneği 
olmadığını zannederler. Peki neden bu 
yanılsamalara kanmalarına izin veriyorlar? Çünkü 
zihinleri inançlarının birer yanılsama olduğunu ve 
gerçekleri görmeye şartlanmamıştır. Unutma “ 
Karakter kaderdedir.” Zihnini güçlendir, o zaman 
koşullar isteklerine boyun eğecektir. İşte o zaman 
hayatının kontrolünü eline alacaksın.” 
“Siz her zaman mutlu muydunuz?”diye sordu genç 
adam. 
84
“Hayır, hiç de değil. Çok üzgün olduğum zamanlar 
oldu. Cinayet işlemeyi bile düşündüğüm zamanlar… 
Ama işte o zaman benim sana anlattıklarımı bana 
anlatan tuhaf, yaşlı bir milyonerle karşılaşmıştım. İlk 
başta çok şüpheciydim. O yaşayan bir kanıt olsa da 
bu teoriye inanmadım ve uygulamadım. Tüm her 
şeyi denememe rağmen hala başarısızdım, 
kaybedecek bir şeyim yoktu ve denemeye karar 
verdim. Otuz yaşındaydım ve hayatımı boşa 
geçirdiğimi hissediyordum. Her şey parmaklarımın 
arasından kayıp gidiyordu sanki.” 
“Eminim bugün bu tavsiyeyi aldığınıza pişman 
değilsinizdir.” 
“Bana hayatımın kontrolünü elime alabileceğimi ve 
hayatımda olan tüm olayları yönetebileceğimi sık sık 
söyledi. Ama ben ona hiç inanmadım tıpkı bir bilim 
kurgu misali. Bir gün kendine tekrar tekrar aynı 
şarkıyı söylediğini duyduktan sonra, kendi kendime 
belki de haklıdır dedim. Belki de hayat hep 
düşündüğüm gibi şans veya kaderin yönettiği 
tahmin ve kontrol edilemez olaylar bütünü değildi. 
Zihinlerimizi yönetirsek belki kaderimizi de 
yönetmek mümkün olabilirdi. Kısa bir süre sonra 
böyle düşünmeye başladım adeta aklımda bir 
devrim oldu. Her gün, her şekilde daha ve daha iyi 
olacağım diye bir süre kendi kendime tekrar ettikten 
sonra oldu bu devrim.” 
85
“Akıl hocamın bana öğrettiği bence daha güçlü 
olan, en azından kendi deyimlerime göre, ve sana 
da şiddetle tavsiye edeceğim bir formül daha var. 
Bazı insanları bazı insanları alıkoyan doğanın hafif 
dinsel formülüdür. Çok üzücüdür çünkü akıl üzerine 
inanılmaz etkisi vardır. Bu formülü tekrarlamak 
gergin ve endişeli olduğumda beni rahatlattı, 
cevaplara çok ihtiyacım olduğunda bana cevapları 
getirdi. Huzur gücün en büyük göstergesidir.” 
“Sakin ol! Ve tanrı olduğumu bil! Bu sözü hergün 
tekrar edebildiğin kadar et. Bana hayatın sıkıntılarını 
anlatmam için gereken sükûneti getirecektir. Akıl 
hocam bu formülü bana açıklamaya kara 
verdiğinde, bunun dünyadaki sırlar içinde en 
değerlisi olduğunu söylemişti. Bu tıpkı benim sana 
bıraktığım gibi onun da bana bıraktığı manevi 
mirasıydı.” 
“Başta garip gelen bu formülü tekrarlayarak, yeni 
içsel bir güç geliştirdim. Yıllardır gelişmeye devam 
eden bu formül, hep bana yaşlı milyonerin tekrar 
tekrar söylediği bir sözü hatırlattı. Kaderimin 
efendisi olduğumda her şeyi yapabilirim, hiçbir şey 
imkansız değildir. Böylece hayatımın nereye 
gitmesini istiyorsam oraya yönlendirebileceğime 
kendimi yavaş yavaş ikna ettim. Bu formülü 
uygulamaya devam ediyorum ve senin de aynı şeyi 
yapmanı istiyorum.” 
86
13. BÖLÜM 
Genç Adam hayattaki isteklerini ifade etmeyi 
öğreniyor 
Formülü yazarak, hedefini sayısallaştırarak, miktar 
ve tarih belirleyerek ilk adımı çoktan atmış oldun. 
Şimdi sıra ikinci adımda: bir tane kağıt al ve 
hayattan istediğin her şeyi bu kağıda yaz. 
Şekillenmesini istiyorsan hayalin kendin olmalı. 
Yıllar önce sana ilk olarak ne istedim onları ve 
bugün ettikleri dolar karşılığını göstereceğim: 
5 yıl içerisinde maddi hedeflerim aşağıdadır: 
*500.000$ değerinde bir ev 
*300.000$ değerinde ikinci bir ev 
*60.000$’lık yeni bir BMW 
*40.000$ değerinde eski, yeniden düzenlenmiş bir 
Mercedes 
*Kişisel borçlara son 
*300.000$nakit ve başka likit değerler 
*300.000$’lık menkul kıymet yatırımı ve diğer 
yatırımlar 
*Satın alındıktan sonra 5 yıl içinde 3.000.000$’a 
yükselecek 500.000$’lık emlak alımı. 
Maddi olmayan hedeflerimde şunlardı: 
*Ne zaman ihtiyacım olursa yılda en az üç kere 
ikişer haftalık tatil 
87
*Kendi patronum olmak ve de haftada otuz saatten 
fazla çalışmamak 
*İşte ve zanaatte zeki arkadaşlar edinmek 
*Beni seven ve cazibeli bir eş ve güzel çocuklar; 
doyurucu bir aile hayatı 
*Tüm görevlerden elimizi eteğimizi çektirecek bir 
hizmetçi bir de aşçı. 
Genç adam Anlık Milyoner’in çizdiği resim 
karşısında donakaldı. 
“Gerçek olamayacak kadar iyi görünüyor, değil mi? 
ben de istediklerimin taslağını bitirdiğimde fazla 
abarttığımı düşünmüştüm. Tereddüdüm ve 
korkularım negatif zihinsel tutumundan ve de 
sabitleşmiş küçük düşünme alışkanlığım 
yüzündendi. Fark etmeden bile bunu yapıyordum. 
“Bunun gibi bir liste yapmak dar görünüşü 
keşfetmenin mutlak yoludur. Bu tür yaşam planının 
başarılmaz olduğunu düşünen insanlar haliyle 
küçük düşünenlerdir. Güneşin altında göreceli olan 
her şey için bu tutku hiç de aşırı değildir. Çoğu 
zengin insan, bahsettiğim cüzi şartlarla yetinmek 
zorunda kalsaydı aşırı mutsuz olurlardı. Birçoğunun 
milyon dolarlık bir evi, bir düzine hizmetçisi, kendi 
çiftliği, özel uçakları, tropikal adaları vb. var. Çoğu 
zengin olduğunu düşünmüyor bile. Zengin 
olmadıkları herhangi bir durumda her zaman 
onlardan daha fazla parası olan arkadaşları iş 
ortakları vardır.” 
“Niçin bu tür yaşam tarzını doğal bulurlar? ya zengin 
doğmuşlardı ya da hayallerini gerçekleştirmek için 
büyük düşünmüşlerdi.” 
88
Yapamayacaklarına asla inanmamışlardı. 
Yapamayacağım düşüncesiyle başlarsan, kendini anında 
engellersin. 
“Bu yüzden alıştırmayı yap. Hiçbir şeyi atlamadan 
hayattan ne istediğini en ufak ayrıntısına kadar yaz. Bu 
sana tutkularının ve de zihniyetinin sınırların 
gösterecektir. Gerçekten neyi hayal ediyorsun? Neyle 
memnun olacaksın? Mümkün olduğunca tüm 
ayrıntılarıyla yazmak çok önemlidir. Yalnız sakınman 
gereken tek şey hayallerinin evini özel bir adreste 
seçmektir çünkü bu özel ev hiç müsait olmayabilir ve sen 
de çok istek ve iradenin gücüne rağmen hayallerini hiç 
gerçekleştirmeme riskini göz önüne almış olursun. Ama 
kaldı ki mümkün olduğu kadar özel ol.” 
“Düşünecek önemli bir şey daha var. Hayallerini 
başkalarına zarar verme olasılığı… Unutma ki; hayallerin 
bir başkasına zarar veriyorsa, başkalarının iyiliğinin yanı 
sıra senin iyiliğin için de kaçınılmalıdır olanlardan.” 
“Bu portre sana aslında kim olduğunu gösterecek. 
İstediklerinin somut şekli olacak. Düşüncelerin canlıdır. 
Tasvirin ne kadar çok açık olursa, hayata geçirme 
şansında bir o kadar yüksek olur. Detaylar çok önemlidir. 
Gizemli ve umulmadık bir şekilde düşüncelerin git gide 
büyüdü ve gerçek olmalarına izin veren şartlara sebep 
oldu.” 
Genç adam bira şüphelenmiş gibi görünüyordu. 
“Bunların hepsini ütopik geldiğini biliyorum amasana 
söylediğim gibi, aklın ne kadar güçlenirse 
başaramayacak hiçbir şey olmadığını bir o kadar 
fark edersin. Mucizeler olur. 500.000$’lık bir eve 
89
Anlikmilyoner
Anlikmilyoner
Anlikmilyoner
Anlikmilyoner
Anlikmilyoner
Anlikmilyoner
Anlikmilyoner
Anlikmilyoner
Anlikmilyoner
Anlikmilyoner
Anlikmilyoner
Anlikmilyoner
Anlikmilyoner
Anlikmilyoner
Anlikmilyoner
Anlikmilyoner
Anlikmilyoner

More Related Content

What's hot

eritrosit-membran-hastalıkları (fazlası için www.tipfakultesi.org )
eritrosit-membran-hastalıkları (fazlası için www.tipfakultesi.org )eritrosit-membran-hastalıkları (fazlası için www.tipfakultesi.org )
eritrosit-membran-hastalıkları (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 
Bilier sistem hastalıkları(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Bilier sistem hastalıkları(fazlası için www.tipfakultesi.org)Bilier sistem hastalıkları(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Bilier sistem hastalıkları(fazlası için www.tipfakultesi.org)www.tipfakultesi. org
 
Bağışıklık sistemi
 Bağışıklık sistemi Bağışıklık sistemi
Bağışıklık sistemiEdipali
 
Aort diseksiyonu (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Aort diseksiyonu (fazlası için www.tipfakultesi.org )Aort diseksiyonu (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Aort diseksiyonu (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 
Akut koroner sendrom (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Akut koroner sendrom (fazlası için www.tipfakultesi.org )Akut koroner sendrom (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Akut koroner sendrom (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 
Joe Navarro - Beden Dili - horozz.net
Joe Navarro - Beden Dili - horozz.netJoe Navarro - Beden Dili - horozz.net
Joe Navarro - Beden Dili - horozz.netAdnan Dan
 
Yamaha xmax 250 abs User Manual Turkish
Yamaha xmax 250 abs User Manual TurkishYamaha xmax 250 abs User Manual Turkish
Yamaha xmax 250 abs User Manual TurkishSadık Karabulut
 
Network marketing şifreleri
Network marketing şifreleriNetwork marketing şifreleri
Network marketing şifreleriİbrahim Sigirci
 
Hipertansiyon,
Hipertansiyon,Hipertansiyon,
Hipertansiyon,drmyilmaz
 
Mitral kapak hastalıkları(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Mitral kapak hastalıkları(fazlası için www.tipfakultesi.org)Mitral kapak hastalıkları(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Mitral kapak hastalıkları(fazlası için www.tipfakultesi.org)www.tipfakultesi. org
 
Hirsutizm ayırıcı tanısı
Hirsutizm ayırıcı tanısıHirsutizm ayırıcı tanısı
Hirsutizm ayırıcı tanısıDilek Gogas Yavuz
 
Endoplazmik retikulum (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Endoplazmik retikulum (fazlası için www.tipfakultesi.org)Endoplazmik retikulum (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Endoplazmik retikulum (fazlası için www.tipfakultesi.org)www.tipfakultesi. org
 
Infektif endokardit(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Infektif endokardit(fazlası için www.tipfakultesi.org)Infektif endokardit(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Infektif endokardit(fazlası için www.tipfakultesi.org)www.tipfakultesi. org
 
Akut böbrek yetmezliği (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Akut böbrek yetmezliği (fazlası için www.tipfakultesi.org )Akut böbrek yetmezliği (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Akut böbrek yetmezliği (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 

What's hot (20)

eritrosit-membran-hastalıkları (fazlası için www.tipfakultesi.org )
eritrosit-membran-hastalıkları (fazlası için www.tipfakultesi.org )eritrosit-membran-hastalıkları (fazlası için www.tipfakultesi.org )
eritrosit-membran-hastalıkları (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Karaciğer yağlanması
Karaciğer yağlanmasıKaraciğer yağlanması
Karaciğer yağlanması
 
Bilier sistem hastalıkları(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Bilier sistem hastalıkları(fazlası için www.tipfakultesi.org)Bilier sistem hastalıkları(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Bilier sistem hastalıkları(fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
İZOİMMÜNİZASYON TEDAVİSİ
İZOİMMÜNİZASYON TEDAVİSİ İZOİMMÜNİZASYON TEDAVİSİ
İZOİMMÜNİZASYON TEDAVİSİ
 
Bağışıklık sistemi
 Bağışıklık sistemi Bağışıklık sistemi
Bağışıklık sistemi
 
Cushing Sendromu
Cushing SendromuCushing Sendromu
Cushing Sendromu
 
Aort diseksiyonu (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Aort diseksiyonu (fazlası için www.tipfakultesi.org )Aort diseksiyonu (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Aort diseksiyonu (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Akut koroner sendrom (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Akut koroner sendrom (fazlası için www.tipfakultesi.org )Akut koroner sendrom (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Akut koroner sendrom (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Nöroradyolojik lokasyon paternleri, arka fossa tümörleri
Nöroradyolojik lokasyon paternleri, arka fossa tümörleriNöroradyolojik lokasyon paternleri, arka fossa tümörleri
Nöroradyolojik lokasyon paternleri, arka fossa tümörleri
 
Joe Navarro - Beden Dili - horozz.net
Joe Navarro - Beden Dili - horozz.netJoe Navarro - Beden Dili - horozz.net
Joe Navarro - Beden Dili - horozz.net
 
Yamaha xmax 250 abs User Manual Turkish
Yamaha xmax 250 abs User Manual TurkishYamaha xmax 250 abs User Manual Turkish
Yamaha xmax 250 abs User Manual Turkish
 
Культура нетикету
Культура нетикетуКультура нетикету
Культура нетикету
 
Network marketing şifreleri
Network marketing şifreleriNetwork marketing şifreleri
Network marketing şifreleri
 
Hipertansiyon,
Hipertansiyon,Hipertansiyon,
Hipertansiyon,
 
Mitral kapak hastalıkları(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Mitral kapak hastalıkları(fazlası için www.tipfakultesi.org)Mitral kapak hastalıkları(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Mitral kapak hastalıkları(fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
Hirsutizm ayırıcı tanısı
Hirsutizm ayırıcı tanısıHirsutizm ayırıcı tanısı
Hirsutizm ayırıcı tanısı
 
Kıkırdak HİSTOLOJİSİ
Kıkırdak HİSTOLOJİSİKıkırdak HİSTOLOJİSİ
Kıkırdak HİSTOLOJİSİ
 
Endoplazmik retikulum (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Endoplazmik retikulum (fazlası için www.tipfakultesi.org)Endoplazmik retikulum (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Endoplazmik retikulum (fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
Infektif endokardit(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Infektif endokardit(fazlası için www.tipfakultesi.org)Infektif endokardit(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Infektif endokardit(fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
Akut böbrek yetmezliği (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Akut böbrek yetmezliği (fazlası için www.tipfakultesi.org )Akut böbrek yetmezliği (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Akut böbrek yetmezliği (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 

Viewers also liked

2gcaseanalsyishandover training-20060901-a-2-0-130118232643-phpapp01
2gcaseanalsyishandover training-20060901-a-2-0-130118232643-phpapp012gcaseanalsyishandover training-20060901-a-2-0-130118232643-phpapp01
2gcaseanalsyishandover training-20060901-a-2-0-130118232643-phpapp01Rawlings Bello
 
Genetically Mutated Organisms
Genetically Mutated Organisms Genetically Mutated Organisms
Genetically Mutated Organisms Wesley Scarborough
 
Ahora si presentacion info
Ahora si presentacion infoAhora si presentacion info
Ahora si presentacion infopauanrubio
 
Jak vkladat nahledove obrazky ve WordPressu
Jak vkladat nahledove obrazky ve WordPressuJak vkladat nahledove obrazky ve WordPressu
Jak vkladat nahledove obrazky ve WordPressuRadek Kucera
 
Hành vi mua sắm Online của Phụ nữ Châu Á
Hành vi mua sắm Online của Phụ nữ Châu ÁHành vi mua sắm Online của Phụ nữ Châu Á
Hành vi mua sắm Online của Phụ nữ Châu ÁPhi Jack
 
Fructose metabolism
Fructose metabolismFructose metabolism
Fructose metabolism1989Aug
 

Viewers also liked (9)

2gcaseanalsyishandover training-20060901-a-2-0-130118232643-phpapp01
2gcaseanalsyishandover training-20060901-a-2-0-130118232643-phpapp012gcaseanalsyishandover training-20060901-a-2-0-130118232643-phpapp01
2gcaseanalsyishandover training-20060901-a-2-0-130118232643-phpapp01
 
Exposicion de informatica
Exposicion de informaticaExposicion de informatica
Exposicion de informatica
 
Genetically Mutated Organisms
Genetically Mutated Organisms Genetically Mutated Organisms
Genetically Mutated Organisms
 
Ahora si presentacion info
Ahora si presentacion infoAhora si presentacion info
Ahora si presentacion info
 
Jak vkladat nahledove obrazky ve WordPressu
Jak vkladat nahledove obrazky ve WordPressuJak vkladat nahledove obrazky ve WordPressu
Jak vkladat nahledove obrazky ve WordPressu
 
Hành vi mua sắm Online của Phụ nữ Châu Á
Hành vi mua sắm Online của Phụ nữ Châu ÁHành vi mua sắm Online của Phụ nữ Châu Á
Hành vi mua sắm Online của Phụ nữ Châu Á
 
The Death of Osama Bin Laden
The Death of Osama Bin LadenThe Death of Osama Bin Laden
The Death of Osama Bin Laden
 
Prose
Prose Prose
Prose
 
Fructose metabolism
Fructose metabolismFructose metabolism
Fructose metabolism
 

Anlikmilyoner

  • 1. THE INSTANT MILLIONAIRE (ANLIK MİLYONER)
  • 2. THE INSTANT MILLIONARE (ANLIK MİLYONER) Akıl Ve Zenginliğin Öyküsü “Tekrar tekrar okunacak enfes bir kitap olan Anlık Milyoner, tüm olanaklarınıza erişebileceğiniz bir öngörü aşılar.” -Wess Roberts,P.D Leadership secrets of Atilla the hun’un yazarı Mark Fisher 2
  • 3. İÇİNDEKİLER 1.BÖLÜM Genç adam zengin bir akrabasına danışıyor 2.BÖLÜM Genç adam yaşlı bahçıvanla karşılaşıyor 3.BÖLÜM Genç adam fırsatları yakalamayı ve risk almayı öğreniyor 4.BÖLÜM Genç adam kendini hapsedilmiş buluyor 5.BÖLÜM Genç adam güvenmeyi öğreniyor 6.BÖLÜM Genç adam hedefine odaklanmayı öğreniyor 7.BÖLÜM Genç adam kendi fikrinin değerini kavrıyor 8.BÖLÜM Genç adam kelimelerin gücünün farkına varıyor 3
  • 4. 9.BÖLÜM İlk defa genç adam gülün kalbi gösteriliyor 10.BÖLÜM Genç adam bilinçsiz aklına hükmetmeyi öğreniyor 11.BÖLÜM Genç adam ve akıl hocası rakam ve yöntemleri tartışıyor 12.BÖLÜM Genç adam mutluluğu ve hayatı öğreniyor 13.BÖLÜM Genç adam hayattaki isteklerini ifade etmeyi öğreniyor 14.BÖLÜM Genç adam gül bahçesinin sırrını çözüyor 15.BÖLÜM Genç ve yaşlı adam farklı seyahatlere çıkıyor SON SÖZ 4
  • 5. YAYINCI’NIN ÖNSÖZÜ Her devir kendi hikayesini gerektirir özellikle de Webster’in dediği gibi “faydalı bir gerçeği uygulayın.”Bu küçük kitap bize hayatımızın en faydalı gerçeklerinden birini: finansal zenginliği, hayatı iyi yaşamayı eğer başarının prensiplerini anlayıp uygularsak hedeflerimize ulaşabileceğimizi anlatan güçlü ve orijinal bir hikayeyle sunmaktadır. Belki de bir hikaye, gerçekleri sunmanın en iyi yoludur Çünkü hikayenin çocuksu basitliği yardımıyla bilinçaltımızın çocuksu basitliğiyle iletişim kurabilir ve de hayatımızda büyük olumlu değişiklikler yapabiliriz. Amerika’da bu kitabı yayımlamaktan gurur duyuyoruz. Neredeyse tüm Batı Avrupa, Çin, Japonya, Meksika ve Brezilya da dâhil olmak üzere 10 ülkede daha basılmıştır. Kitabın yazarı gerçek bir milyoner: gibi biri” ve bu küçük hikâyesi hafife alınacak türden değil. Bu, okunacak, yeniden okunacak, çalışılacak ve de uygulanacak bir kitaptır. Bu, sizi bir çok yönden ve maddi zenginlikten daha değerli ve tatmin edici şekilde zenginleştirecek, mükemmel tasarlanmış bir kitaptır. -MARC ALLEN 5
  • 6. 1.BÖLÜM Genç adam zengin bir akrabasına danışıyor Bir zamanlar zengin olmayı isteyen zeki ve genç bir adam vardı. Hayal kırıklıkları ve aksiliklerden adil payını almıştı,bu inkar edilemezdi,ama yine de talih yıldızına inanıyordu. Şansın yüzüne gülmesini beklerken, küçük bir reklam ajansında bütçe sorumlusu olarak çalışıyordu.Yetersiz miktarda para alıyordu ve bazen işinin ona çok az haz verdiğini düşünüyordu.Açıkçası bu işi yapmaya isteği kalmamıştı artık. Başka bir şey yapmayı hayal ediyordu, belki de onu zengin ve ünlü yapacak,maddi problemlerine bir kereliğine ya da tamamen son verecek bir roman yazmaktı bu.Ama bu hevesi biraz gerçeklikten uzak mıydı? Çok satan bir kitap yazmaya yetecek kadar yeteneği ve tekniği var mıydı,yoksa sayfalar onun iç sefaletine ayna tutan kasvetli,odaklanılmamış düzensizliklerle mi dolu olacaktı? 6
  • 7. Bir yılı aşkın bir süre , işi günlük kabus olmuştu.Patronu üç saatlik öğle yemeğinin tadını çıkarmak için ortadan kaybolmadan önce her sabahın çoğunu gazete okuyarak ve notlar alarak geçirirdi.Aynı zamanda fikrini sürekli değiştirir ve çelişkili emirler yağdırırdı. Fakat sadece patronu değil, yaptıkları şeyden bıkmış olan iş arkadaşları tarafından da çevresi kuşatılmıştı.Herhangi bir görme duyusunu kaybetmiş,topluca vazgeçmiş gibi görünüyorlardı.Genç adam hiç birine her şeyi bırakıp bir yazar olmak isteme fantezisini anlatmaya cesaret edemiyordu.Onların buna şaka gibi davranacağını biliyordu.İşteyken ,başka bir ülkedeymiş ,oranın dilini konuşamıyormuş gibi dünyayla sık sık bağlantısını keserdi. Her pazartesi sabahı, nasıl olacak da ofiste başka bir haftayı daha geçireceğim diye merak ederdi.Sigaralarını,arabalarını,biralarını satmak için yaygara koparan müşterilerin ihtiyaçlarıyla ilgili masasının üzerine üst üste yığılmış dosyalar tamamen yabancılaşmıştı. Altı ay önce istifa mektubunu yazmıştı. Patronunun ofisine doğru pek çok kere cebinde yanıp tuştan mektupla yürümüştü fakat bunu hiçbir zaman başaramamıştı. Bunu yapmak eğlenceliydi. Üç dört yıl öncesine kadar bunu yapmak için tereddüt bile etmezdi ama şimdi ne yapacağından emin değil gibi görünüyordu.Bir şey onu engelliyordu; bu ya bir çeşit kuvvet ya da en basitinden korkaklık mıydı? 7
  • 8. Geçmişinde istediği her şeyi elde etmesine daima yardımcı olan yürekliliğini yitirmiş gibi görünüyordu - Uygun zamanı yakalayana kadar bekledi, harekete geçmemek için tüm bahaneleri de üretti,gerçekten başarılı olup olamama düşüncesiyle merak içinde kıvranıyordu.Yoksa sürekli hayal kuran bir adam mı olmuştu? Onun bu derdi borçlarla uğraşmasından mı kaynaklanıyordu? Yoksa sadece geleceği görme kabiliyetimizden vazgeçtiğimiz dakikaları kaçınılmazca tetikleyen bir süreçten yani yaşlanmaya başlamaktan mıydı? Günün birinde , hakikaten hayal kırıklığına uğramış hissediyordu ki birden aklına milyoner amcasını ziyaret etme fikri geldi.Belki amcası ona bir iki tavsiye daha da iyisi biraz para verebilirdi. Onunla görüşmeyi kabul eden amcası sıcakkanlı ve arkadaş canlısı biriydi.Ona borç para vermeyi üstüne üstlük yeğenine iyilik yapmayı reddetmişti. Yeğeninin acıklı hikayesini dinledikten sonra “Kaç yaşındasın?” “32 “ diye ürkekçe yanıtladı genç adam. “Bu zamana kadar John Paul Getty’in ilk milyonunu kazandığında 32 yaşında olduğunu biliyor muydun? Ya da benim senin yaşındayken 8
  • 9. yarım milyonum olduğunu? Bu yüzden nasıl oluyor da bu yaşta borç para almak zorunda kalıyorsun?” “Aklım ermiyor ki! İt gibi çalışıyorum. Bazen haftada 55 saat…” “İnsanın çok çalışmakla zengin olabileceğine gerçekten inanıyor musun?” “Ben …Sadece tahmin ediyorum.Yani hep inandırıldığım şey bu.” “Bir yılda ne kadar kazanıyorsun? 25.000$ ? “Evet, o civarlarda.” “Sence 250.000$ kazanan biri haftada senden 10 kat fazla mı çalışıyor? Tabi ki hayır! Demek ki ;bir başkası senden daha fazla çalışmadan senin kazandığının on mislisini kazanıyorsa senin yaptığından farklı bir şey yapıyordur.Senin hiç farkında olmadığın bir sırrı vardır. “Doğru olmalı” “Anladığın için şanslısın en azından.Bir çok insan bu farkı anlamaz bile.Geçinmeye çalışmakla o kadar meşgullerdi ki maddi sıkıntılarından nasıl kurtulabileceklerini düşünmeye fırsatları olmaz.İnsanların çoğu nasıl zengin olabileceklerini,neden zengin olmayı başaramadıklarını bulmak için bir saatini bile ayırmaz.” Bitip tükenmeyen hırsına ve para kazanma hayaline rağmen genç adam,durumu üzerine düşünmeye 9
  • 10. sahiden vakit ayırmadığını kabul etmek zorunda kalmıştı.Galiba her şey onun dikkatini dağıtmış,açıkça en temel en önemli görevle yüzleşmekten bir şey onu alıkoymuştu. Genç adamın amcası bir süre sessiz kaldıktan sonra gülümsedi. “Sana yardım etmeye karar verdim.Seni zengin olmamda bana yardımcı olan kişiye göndereceğim.Adı “.”Hiç dudun mu bu ismi? “Hayır,hiç duymadım.” “Bu ismi seçmiş ; çünkü para kazanmanın gerçek sırrını bulduktan bir gece sonra milyoner olduğunu iddia ediyor.Bir gecede milyonerliği,en azından milyonerlik zihniyetini kazandırmaya yardım edebileceğini öne sürüyor.” Amcası duvardaki büyük haritaya dönerek haritada küçük bir noktayı,biraz sapa bir kasabayı gösterdi. “Gittin mi hiç oraya?” “Hayır”. Neden denemiyorsun o zaman?Git ve onu bul!Sana da sırrını açıklayabilir.Mükemmel bir evde oturuyor.Kasabanın en güzel evi.Bulmakta hiç zorluk çekmemen gerekir.” “Niçin sırrı siz vermiyorsunuz?O zaman oraya gitme zahmetine de katlanmamış olurum.” 10
  • 11. “Buna hakkım yok da ondan. bu sırrı bana verdiğinde, ilk olarak kimseye söylemeyeceğime dair yemin ettirdi. Ama insanlara kendisinden bahsedebileceğimi de söyledi.” Bunların hepsi genç adama hem şaşırtıcı hem de karmaşık gelmişti. Şüphesiz onu daha da meraklandırmıştı. “Bana hiçbir şey söylemeyeceğine emin misin? Hiçbir şey mi?” “Kesinlikle eminim. Yapabileceğim tek şey sana ’i şiddetle tavsiye etmektir.” Büyük, meşeden masanın çekmecesinden zarif bir kağıt ve kalem çıkardıktan sonra aceleyle birkaç satır karaladı. Daha sonra da kağıdı katladı, bir zarfa koydu ve yeğenine verdi. “İşte senin giriş belgen ve de adresin. Unutmadan son bir şey daha, bu mektubu okumayacağına dair söz vermelisin. Uyarıma rağmen bu mektubu açarsan ve hala mektubun sana yardımcı olmasını istiyor olursan, mektubu hiç açmamış gibi davranmak zorunda kalırsın.Yaptığın şeyi nasıl telafi edebilirsin ki?” Amcasının söyledikleri hakkında en ufak bir fikri bile olmamasına karşın yine de kabul etti. Amcası tuhaf adamdı doğrusu ama ne de olsa ona iyilik yapmıştı bu yüzden mektubu açmamakta karar kıldı. Samimi bir teşekkürden sonra oradan ayrıldı. 11
  • 12. 2.BÖLÜM Genç adam yaşlı bahçıvanla karşılaşıyor. Genç adam ’in yaşadığı kasabaya doğru hızla ilerliyordu, aklı otomobilinden daha da hızlı çalışıyordu. Bu adamla karşılaşmak ne kadar zor olabilirdi ki? Beklenmedik bir ziyaretçiyi hoş karşılayacak mıydı?Zengin olmanın yöntemini söyleyecek miydi? Milyonerin evine yaklaştıkça merakına yenik düşerek, amcasının tüm uyarılarına rağmen giriş mektubunu açtı. Şok oldu.Kalbi hızla atmaya başladı.Ter içinde kalmıştı.Amcasının bir yanlışlık yaptığını veya ona şaka yapıp yapmadığını merak ediyordu çünkü;”mektup” bomboştu. Milyonerin evinin kapısına geldiğinde güvenlik görevlisi gözüne çarpmıştı . Görevlinin ifadesi sertti; koruduğu kale nasıl geçilmezse ifadesi de öyleydi. “Sizin için ne yapabilirim?”diye ifadesizce sordu görevli. 12
  • 13. “Anlık Milyoner’le görüşmek istiyorum” “Randevunuz var mı?” “Hayır, ama…” “Peki o zaman, giriş mektubunuz var mı?” Genç adam yarı yolda mektubu cebinden çıkarmış ve hızla geri yerine koymuştu. “Mektubunuzu görebilir miyim diye bastırarak söyledi nöbetçi. Genç adam, amcasının “Mektubu açarsan, açmamış gibi davranmalısın.”dediğini hatırladı. Mektubu gardiyana okumadan verdi.Yüzü ifadeden tamamen yoksundu. Nöbetçi, genç adama nereye park edeceğini gösterdikten sonra, onu milyonerin lüks, Tudar stili evinin ön kapısına götürdü.Kusursuz giyimli bir Kahya kapıyı açtı. Yardım edebilir miyim? diye sordu. “le görüşmek istiyorum.” “Şu an sizinle görüşemez. Lütfen bahçede bekleyin.” Kahya, genç adama, ortasında parlayan bir havuzu olan bahçenin girişine kadar eşlik etti. Güzel 13
  • 14. çiçekler, çalılar ve ağaçlar arasında hayranlıkla dolaşırken gözü bir çalı güle eğilmiş bahçıvana çarptı.70 veya seksenlerinde olmalıydı ve gözlerini kapayan geniş kenarlı hasır bir şapka giymişti. Genç adam, kendisine yaklaşınca, işini bıraktı ve genç adamı gülümseyerek karşıladı.Yaş adamın parlak, neşe saçan mavi gözleri vardı. Sıcak ve arkadaşça bir tonla: “Buraya niçin geldiniz?” dite sordu. “le görüşmeye geldim” “Anlıyorum. Eğer özel değilse, niçin geldiğinizi söyler misiniz? “Peki, Ben … Sadece tavsiye almak için gelmiştim” Bahçıvan gülleriyle uğraşmaya devam etmeye başlamıştı ki durdu ve dönerek: “Bu arada 10 dolarınız yok değimli? “10 dolar mı?” yüzü kızararak “Üzerimde sadece o kadar kaldı. “dedi. “Harika. Benim de tam 10 dolara ihtiyacım var.” Bunu söylerken, çok ağır başlı görünüyordu. Tavrından sıra dışı zarafet ve sevimlilik sızıyordu. 14
  • 15. “Onu size vermeyi gerçekten isterdim, ama eve geri dönecek başka param yok sorun bu.” “Bugün eve gitmeyi planlıyor musun? “Hayırrr… yani, bir fikrim yok. “ Bir hayli kafası karışmıştı genç adamı” Anlık Milyoner’i görene kadar bir yere gitmek istemiyorum.” “Eğer paraya bugün ihtiyacım yoksa, neden bana parayı ödünç vermekte gönülsüzsün? Belki yarın bu paraya ihtiyacın olmayacak. Kim bilir? Belki milyoner olacaksın.” Böyle bir mantık (düşünce) genç adama çok mantıklı gelmemişti ama yine bir parayı yaşlı bahçıvana verdi. Bahçıvan gülümsedi. “Çoğu insan bir şeyler sormaktan korkar, en sonunda sorduklarındaysa da, yeterince ısrar etmezler. Bu bir hatadır.” Tam o sırada Kahya bahçeye geldi ve yaşlı adama saygıyla: “Bayım bana 10 dolar verebilir misiniz? Aşçı bugün işten ayrılıyor ve parasını almakta ısrarcı. Sadece 10 dolar eksiğim kaldı.”Bahçıvan elini bol cebine soktu ve cebinden büyük bir deste banknot çıkardı. Üzerinde nakit 15
  • 16. binlerce dolar olmalıydı, çünkü genç adam, üzerindeki 10 dolar hariç, yüzlerce dolar görmüştü. Bahçıvan, genç adamdan aldığı 10 doları ayırarak kendisine başın teşekkür eden, yaltaklanırcasına başıyla selam veren, sonra da hemencecik evin içinde gözden kaybolan kahyaya verdi. Genç adam çileden çıkmıştı. Hayatında bu zamana kadar gördüğümden daha fazla nakit parayla dolu olan bu adam ne yüzle genç adamın cebindeki son dolara el koyardı? Öfkesini elinden geldiğince gizlemeye çalışarak: “Neden benden 10 dolar istedin ki? İhtiyacın yokmuş!” “Hayır tabiî ki ihtiyacım vardı. Baksana, hiç 10 dolarlık banknotum yok.”elindeki kalın ruloya şöyle bir göz attıktan sonra.”Sana bir yüzlük vereceğimi hiç düşünmedim değil mi? “O benim cep harçlığım.”üzerimde acil durumlara karşı her zaman 25.000 dolar taşırım.” “Uuu… 25.000 dolar mı? Diye hızlıca dona kalmıştı. Aniden her şey netleşmişti çok kibar kahya, inanılmaz miktarda çok cep harçlığı … “Anlık Milyoner sizsiniz, değil mi? 16
  • 17. “Şimdilik” dedi bahçıvan.” Geldiğinize memnun oldum.“ “Söyler misin? Nasıl oldu da hala zengin olmadın? Bu soruyu ciddi ciddi sordun mu kendine.” “Hayır, gerçekten sormadım.” “Öyleyse, bu senin yapmam gereken ilk şeydir belki. Senin fikir zincirini takip etmeyi deneyeceğim. Genç adam birkaç güçsüz girişim yaptı ama sonra vazgeçti. “Anlıyorum.” dedi milyoner. Sesli düşünmeye alışık değilsin. Senin yaşındakilerin birçoğunun zengin olduğunu biliyor muydun? Hatta bazıları milyoner. Diğerleri ilk milyonlarını kazanmanın eşiğindeler. Aristotle Onassis’in 26 yaşında, İngiltere’ye Shiping Empire’ı kurmayı planladığı yere gittiğinde bankada 500.000 doların olduğunu biliyor muydun? “Sadece 26 mı?” “Evet. Başladığında, kendi adına sadece birkaç yüz doları vardı. Üniversite diploması yoktu ve de zengin dayıları yoktu.” “Şimdi akşam yemeği vakti. Bana eşlik etmek ister misiniz? 17
  • 18. “Teşekkür ederim.İsterim.” Genç adam, yaşına rağmen adımlarında canlı sekişlerini koruyan milyoneri takip etti. İki kişilik bir masanın hazırlanmış olduğu yemek odasına gittiler. “Lütfen oturun.” Milyoner masanın sonunu, her zaman misafire ayrılmış yeri, işaret etti. Genç misafirinin sağına, “Vakit nakittir.” Deyişiyle işlenmiş bir kum saatinin tam önüne oturdu. Kahya bir şişe şarapla geldi ve bardakları doldurdu. Milyoner kadehini kaldırarak: “Hadi senin ilk milyonuna içelim.” dedi. Tüm gece boyunca sadece bir yudum aldı şarabından. Sam balığı bifteğinden birkaç lokma aldı. Az yemek yedi. “Geçiminizi sağlamak için yaptığınız işten memnun musunuz?” diye sordu milyoner genç adama. “Sanırım. Ofisteki şartlar bira zorlayıcı.” “Kariyerinle ilgili seçimlerinde pozitif olduğundan emin ol. Tanıdığım ve yıllardır birkaçıyla tanıştığım milyonerlerin hepsi işlerini seviyordu. Çalışmak onlar için hoş bir hobi kadar 18
  • 19. boş zamanlarında yapılan bir iş olmuştu.Bu yüzden zengin insanların çoğu nadiren tatile giderler.Neden bu kadar sevdikleri şeyden kendilerini mahrum etmeleri gerekiyor? İşte bu yüzden birkaç defa üst üste milyoner olduktan sonra bile çalışmaya devam eder. “Ama işinden zevk almak mutlak bir şart olmasına rağmen, yeterli değil. Zengin olmak için, zenginliğin sırlarını bilmek zorundasın. Söyle bakalım, gerçekten böyle sırların olduğuna inanıyor musun? “Evet, inanıyorum.” “Güzel. Bu ilk adım. İnsanların çoğu zenginliğe ulaşmada böyle sırların olduğuna inanmaz. Zengin olabileceklerine bile inanmıyorlar. Haklılar, tabi ki. Zengin olabileceğini düşünmezsen, olman çok zordur. İşe yapabileceğine inanarak başlamak zorundasın ve şiddetle istemelisin. Çok basit şekilde açıklansa da çoğu insan bu sırları kabul etmeye hazır değildir. En büyük engelleri hayal güçlerindeki eksikliktir. Bu yüzden zenginliğin gerçek sırları, yeryüzünde tutulan en iyi sırlardır. “Edgar Allan Poe’nin hikayesindeki çalınan mektuba benzer biraz.” Diye devam etti milyoner. Hatırlıyor musun? Hikaye polisin aradığı ama hiç bulamadığı bir mektupla ilgili mektubu hiç bulamamışlar çünkü; mektup uzakta bir yere 19
  • 20. saklanması yerine, en az muhtemel noktada çok açık görülebilecek bir yerdeydi.Hayal güçlerinde eksiklik ve yerleşmiş önyargılar polislerin mektubu bulmalarını engelledi. Basit bir yerde bulacaklarını düşünmedikleri için, mektubu hiç görmediler. Genç adam milyoneri pür dikkat dinliyordu. Bu Sırların ne oldugunu öğrenmek için yanıp tutuşuyordu. Her halükarda, kesin olan bir şey vardı: Milyonerin gerçekten hiçbir sırrı yoksa bile, o kesinlikle, etkileyici bir manzara yaratmakta ustaydı. 20
  • 21. 3.BÖLÜM Genç adam fırsatları yakalamayı ve Risk almayı öğreniyor “Şimdi, zenginliğinin sırlarını öğrenmek için ne kadar ödemek istersin?” Milyoner’in sorusu gen adamı şaşırtmıştı. “Öğrenmek için para ödemek istersem bile, on centim bile yok.” “Fakat, paran olsaydı, ne kadar ödemek isterdin? Herhangi bir rakam söyle. Aklına ilk geleni söyle.” Genç adamın sorudan kurtulmanın bir yolu yoktu. Milyoner çok kesin bir soru soruyordu. “Bilmiyorum” diye yanıtladı. “Yüz dolar?” 21
  • 22. Milyoner kahkahalara boğulmuştu. “Yalnızca 100 dolar mı? Bu sırların var olduğuna inanmıyorsun değil mi? Eğer inansaydın, kesinlikte bu sırlar için daha fazlasını ödemeye hazır olurdun. Haydi! Sana ikinci bir şans daha vereceğim. Başka bir rakam söyle. Bu çok önemli bir konu oyun değil. Genç adam tekrar düşündü. “Cevap verip vermemek umurumda değil.” dedi. Fakat, hatırlatırım beş parasızım.” “Endişelenme bu konuda” “Ama param yoksa, kollarım bağlı.” Dedi genç adam şaşırarak. “Off” diye haykırdı milyoner “Daha gidecek uzun yolumuz var! Zaman başladığından beri zenginler diğer insanların parasını kullanıyorlar servetlerini biriktirmek için. Kimsenin para kazanmak için paraya gerçekten ihtiyacı yoktur. Bununla, kişisel nakiti kastediyorum. Bir de çek defterin olmalı.” Genç adam inkar etmek istedi fakat o sabah çek defterini cebine koymuştu. Tanrı biliyor ya hesabında tam tamına 4 dolar 20 centi vardı. Talan söylemeyi düşündü, fakat milyoner öyle 22
  • 23. keskin bir bakış attı ki, düşünce okuyabiliyormuş gibi görüyordu. Genç adam, adeta derin, karanlık bir sırrı itiraf ediyormuşçasına kekelediğini işitti, “Evet, ge-getirdim” Bir an isyan etme isteği aklından geçse de, çek defterini cebinden bir robot gibi otomatik olarak çıkardı. Bu adam tarafında büyülenmişti. Bir hipnotizmacının elindeki biri giydi. Ama milyonerden korkmuyordu; iyi niyet saçtığı için. Hatta biraz eğlenmiş de gibiydi. “Güzel” dedi milyoner.” şimdi hiçbir problem olmadığını görebiliyor musun? Zarif bir kalemin kapağını açıp genç adama verdi. “Aklındaki miktarda bir çek yaz ve imzala.” “Ama ne kadar yazacağımı bilmiyorum.” “Tamam. Söylüyorum, yaz 20.000 dolar.” Milyoner bu rakamı açık ve net bir şekilde en ufak küstahlık barındırmadan söylemişti. “Ne… 20.000 Dolar mı?” diye haykırdı genç adam. “Şaka yapıyor olmalısın.” 23
  • 24. “İstersen 50.000 Dolar yaz.” o kadar sakin söylemişti ki bu sözü, genç adam milyonerin ciddi mi olduğu şaka mı yaptığını artık anlamıyordu. 24
  • 25. 25.000$ bile çok fazla görünüyor.Bu arada çeki bozduramazsın çünkü karşılıksız.Elde edceğin tek şey, deli olup olmadığımı merak eden kızgın bir banka müdürü olurdu.Ve çok da haklı olurdu.'' ''Bu benim hayatımdaki en büyük alışverişimi nasıl üstlendiğimdi.25.000$'lık bir çek imzalamıştım ve de bu çeki karşılayacak parayı bulmak zorundaydım. Ama o çeki orda o anda imzalamasaydım, büyük bir fırsatı da kaçırmış olacaktım.'' ''Bu benim ilk önemli iş derslerimden biriydi.''dedi.''Bir yerlere gelmek için tüm koşulların olmasını bekleyenler asla bir şey elde edemezler. Harekete geçmek için ideal zaman:Şu andır. Bu küçük alıştırmanın sana verebileceği diğer ders şudur: hayatta başarılı olmak istiyorsan, başka bir şansın olmadığını bilmek zorundasın. Sırtını duvara yaslamalısın.Risk almayı istemeyip reddeden insanlar asla bir yerlere gelemezler; çünkü ellerinde ilkelerin hepsi yoktur.Sebep basit.Tüm çıkışları kapattığında ve sırtını duvara yasladığında tüm iç kuvvetlerini harekete geçirmiş oluyorsun.Her bir hücrenle istemelisin eğer bir şey olmasını istiyorsan. Peki niye bekleyesin genç adam? Sırtını duvara yasla ve 25.000$ yaz çeke.'' Genç adam sayıları ve ardından kelimeleri yavaşça doldurarak çeki yazdı. Fakat iş imzalamaya gelince,kolay kolay imzalayamadı. 25
  • 26. ''Hayatımda hiç bu kadar büyük çek yazmamıştım.'' ''Eğer gerçekten milyoner olmak istiyorsan bir gün bir yerden başlamak zorundasın. Bundan daha büyük çekler yazmaya alışmak zorunda kalacaksın. Bu sadece başlangıç. '' Ama genç adam çeki hala imzalayamıyordu. Her şey çok hızlı gelişmişti. Yeni tanıştığı bir adama, birkaç belirsiz sır karşılığında 25.000$ bir çek vermek üzereydi. ''İmzalamaktan alıkoyan şey nedir?Her şey güneş ışığı altında görecelidir.Hiç bir zamn bu miktar sana önemsiz görünmeyecektir.'' ''Miktar değil.''diye mırıldandı genç adam. ''Peki, o zaman ne?'' Neden imzalayamadığınızı biliyorum. Sırlarım sayesinde milyoner olacağınıza inanmıyorsun. Gerçekten ikna olmuş olsaydın, bir çırpıda imzalardın. Söyle bakalım bu sırların, 1 yıldan kısa bir sürede, daha fazla çalışmak zorunda kalmadan hatta daha az çalışarak 100.000dolar fazla kazanmana yardım edeceğime inansaydım imzalarmıydın bu çeki? ''Tabi ki imzalardım.''demek zorunda kaldı.''75.000 $ kar ederdim'' 26
  • 27. ''İmzala o zaman .''Bu miktarı kazanacağını garanti ederim.'' ''Bunu yazıya dökmek ister misiniz? Milyoner bir kez daha kahkalara boğuldu. ''Seni sevdim genç adam.Kendini sağlama almakta karalısın.Bu çok ihtiyatlı bir davranıştır çoğunlukla. Kaynaklarından tamamıyla emin olsan bile,bu yoluna çıkan ilk insana güveneceğin anlamına gelmez.'' Masadan ayrıldı, çekmeceyi karıştırdıktan sonra hazır bir anlaşma çıkardı.Bu genç adamın hiç hoşuna gitmemiştir. Milyoner sırlarını toptan üretip herkese mi satıyordu? Milyoner teminatım imzaladıktan sonra hızlıca göz atan ve okuduğu şeyden memnun kalan genç adama verdi.Yaşlı adam o anda fikrini değiştirdi. ''Başka bir fikrin var.İddia ya girmeye ne dersin?'' Cebinden bozuk para çıkardı ve avucunun içinde çevirdi ''Haydi yazı tura oynayalım. Ben kaybedersem cebimdeki 25.000 doları sana 27
  • 28. vereceğim. Kazanırsam sen bana çeki verirsin.2 durumdan birinde teminatı unuttum.''tek problem size anlattığım şey. Hesabımda neredeyse hiç para yok.Ben size bu çeki versem bile para alamasınız.''dedi genç adam. ''Sorun değil.Acelem yok.Tarihi neden 1 yıl ileri atmıyoruz?'' Genç adam duraksadı. ''Peki.Bu koşullar altında iddiayı kabul ediyorum.'' Her halükarda, banka değiştirmek hesabını kapatmak yada çeki durdurmak için dopdolu bir yılı vardı. Kaybedecek bir şeyi yoktu.Üstelik, milyonerin yeni teklifi sayesinde, tamı tamına bir kaç dakikada, zerre kadar çalışmadan 25.000 dolar bile kazanana bilecektir. Kendine rağmen, kendinden emin bir gülümseme yerleşiverdi dudaklarına.Milyonerin fark etmeyeceğini umuyordu. O anda milyoner, genç adamın şüphelerini hemen doğrulayan bir açıklama yaptı. ''Yalnız, bir şey var.Eğer bahsi kaybedersen bu çeki ödeyeceğine dair dinin üzerine yemin etmek zorundasın.'' 28
  • 29. Çekinerek söyleyecekti ki, milyoner parayı tam atmak üzereyken, hemen müdahale etti. ''Parayı görebilir miyim?'' Milyoner gülümsedi. ''Hiç şüphen olmasın.Seni gerçekten sevdim, genç adam.Tedbirlisin.Bu huyun birçok hata yapmanı engeller.Emin ol ki birçok iyi fırsatı kaçırmana sebep olmaz.'' Milyoner parayı verdi.Genç adam paranın iki yüzünü de kontrol eder etmez, milyoner yazı mı tura mı diye sordu. ''Yazı.'' Milyoner parayı attığında genç adamın kalbi doğduğu günkü gibi hızlı atmaya başlamıştı. Hayatında ilk defa 25.000$ kazanma şansına sahip olmuştu. Paranın havada dönüşünü izlerken, endişesi aniden artmıştı. Para masaya düştü. ''Tura.''dedi milyoner sevinç içinde; fakat hemen ardından sempatikçe ''Üzgünüm.''diye de ekledi. Samimi miydi yoksa kibar mıydı anlamak zordu. Genç adam çeki imzalarken kendini titremekten alamıyordu. Belki bir gün bunun gibi büyük çekleri 29
  • 30. imzalamaya alışacaktı ama bu noktada, bu durumdan dolayı çok garip hissediyordu. Çeki, kabataslak inceleyen, katlayan sonra da cebine koyan milyonere verdi. ''Şimdi sırları öğrenebilir miyim?'' ''Tabi ki.Kağıdın var mı?Sırları yazacağım ki unutmayasın.'' Genç adam, milyonerin sözlerini anlamakta zorluk çekiyordu.Tüm sırları özellikle de 25.000$'a aldıklarının bir kağıda sığacağını hiç düşünmemişti. ''Üzgünüm ama yanımda kağıt yok.'' ''Buraya geldiğinde yanında bir giriş belgen yok muydu?Yıllardır amcanın gönderdiği tüm insanların giriş belgeleri vardı.'' Genç adam mektubu cebinden çıkardı. Milyonere verdi.Yaşlı adam mektubu açarken dikkatlice adamın yüzünü seyretti.Fakat milyoner mektubun tamamen boş olmasına hiç de şaşırmış gibi görünmüyordu.Kalemini aldı ve masaya yaslandı.Tam bir şeyler yazacakken başını kaldırdı ve genç adama kahyayı çağırmasını rica etti. ''Orada koridorun sonunda, mutfakta bulabilirsin kahyayı.” 30
  • 31. Genç adam kâhyayla beraber geldiğinde milyoner zarfı gayet halinden memnun bir şekilde mühürlüyordu. ''Misafirimiz bu geceyi burada geçirecek. Onu odasına götürür müsünüz lütfen?'' Daha sonra genç adama döndü ve ''İşte sırlar.'' dedi. Ayağa kalktı ve mektubu geenç adama verdi.Hayatındaki en önemli işlerden birini tamamlamış gibi ellerini ovaladı. ''Senden tek ricam; bu mektubu açıp sırları açmadan önce yalnız kalmayı beklemendir. Ve bir şartım daha var. Yazdıklarımı okumadan önce, hayatının bir kısmını bu sırları senin kadar şanslı olmayanlarla paylaşmaya söz vermelisin. Eğer kabul edersen, bu sırları direk verdiğim son insan sen olacaksın. Benim işim burada bitti. Daha büyük bir bahçede güllere bakmaya hazırlanacağım. ''Şayet bu sırları paylaşmaya hazır değilsen, anlaşmayı bozmak için zamanın var.Ama o zaman mektubu açamayacaksın.Çekini sana geri vereceğim.Ve sen de evine geri dönüp bu zamana kadar sürdürdüğün hayatını yaşamaya devam etmekte serbest olacaksın.'' Madem ki sırların içinde olduğu mektuba sonunda eli değmişti, geri dönme ihtimali de yoktu. Merakı daha da artmıştı.''Söz veriyorum.'' 31
  • 32. 4. BÖLÜM Genç adam kendini hapsedilmiş bulur Çok geçmeden, genç adam odada yalnız kaldı. O da o kadar lükstür ki; genç adam odayı incelemekten kendini alamadı. Yerden oldukça yüksek olan pencereye yöneldi ve dışarıdaki parka baktı. Milyoner'i şefkat ve sevgiyle güllere bakarken bulduğu ilk yeri görebiliyordu. Gece çökmüştü. Dolunay her şeyin üzerine parlak bir kızıllık saçıyordu. Genç adam beklentiler içindeydi. Nihayet bunca yıldır kendisinden kaçan para kazanma sırlarını öğrenecekti. Yavaşça mektubu ve ardından da kağıdı açtı.Kağıt yine tamamen boştu.kağıdı ters çevirdi.İki yüzünde de ufacık bir çizik bile yoktu.Yaşlı adamın kendisini kandırmasına izin verecek kadar aptaldı.Var olmayan bir şey inanılmaz tutarda bir çek imzalamıştı. 32
  • 33. Milyoner o kadar da dürüst görünüyordu ki; genç adam onu sevmeye bile başlamıştı. Genç adam, daha dikkatli olması gerektiğini belki de tüm bu yaşananların arkasındaki gerçeğin dürüst insanların asla zengin olamayacakları olduğunu fark etmişti. Hiç iş mantığı olmadığına belki de bu yüzden hala fakir olduğuna inandırılmıştı.Ama şimdi daha da fakirdi.İsyan etme hissi yutuvermişti genç adamı.Kağıdı odasın diğer köşesine fırlattı. Ne yapabilirdi ki?İyi tasarlanmış bir plana dahil olmayı kendisi istemişti.Mümkün olduğunda çabuk oradan ayrılmak tek alternatifiydi.Kim bilir?Belki hayatı da tehlikedeydi.Geceleyin bu yerde kalmak istemiyordu. Yapılacak en iyi şeyin mümkün olduğunca sessiz bir biçimde oradan sıvışmak olduğuna karar verdi.Ayaklarının ucunda kapıya yürüdü, kapının kolunu çevirdi;ama kapı dışarıdan kilitlenmişti.Tek çıkış yolu pencereydi; ama o da yerden otuz adım yüksekteydi.Atlasa kesin boynunu kırardı.Geriye kalan tek çare kahyayı aramaktı. Zile bastı ve bekledi; fakat kimse gelmemişti. Zile yeniden bastı. Hiç bir değişiklik yoktu; belki de zil bozuktu. Evde çıt yoktu. Genç adam resmen hapsolmuştu. 33
  • 34. Yatağa uzandığında, gün boyu yaşadıkları gözünün önünden geçiyordu. Ona hakim olmaya başlayan anlamsız duygusuyla savaşmak için yapılacak çok az şey vardı.25.000$'a aldığı boş kağıt gözünün önünde dalga geçercesine duruyordu. Sonunda uykuya dalmıştı. Rüyasında, tanımadığı birinin, çok önemli, hayati ve ölüm kalım bir doküman imzalatmaya çalıştığını gördü. Şiddetle karşı çıktı. Bir yanlışlık olmalıydı. Çünkü belge tamamen boştu... 34
  • 35. 5.BÖLÜM Genç adam güvenmeyi öğreniyor Ertesi sabah, genç adam üzerinden 3 tonluk bir kamyon geçmiş gibi hissediyordu. Aynaya baktı.Giysilerile uyuyakalmıştı.Berbat görünüyordu; ama bu kararlılığını daha da perçinliyordu.Aklındaki tek şey; yaşlı adamı bulup ona sırlarını verip çekini de geri almaktı. Parmaklarıyla saçlarını düzelttikten sonra kapıya yöneldi.O sırada kapının bir gece önce kilitli olduğunu hatırladı.Ama şimdi kilitli değildi. Uzun ve hızlı adımlarla odadan çıkarak yemek odasına gitti. Milyoner masada sakince oturuyordu. Üzerinde bir önceki gün giydiği temiz ama eskimiş bahçıvan kıyafetleri vardı. Geniş, sivri uçlu, geniş kenarlıklı şapkası önünde, masanın üzerinde duruyordu. Milyoner havaya bir para atıyor ve de düşünce sayıyordu. 35
  • 36. Gözlerini paradan bir an olsun bile ayırmadan "9!Nalet olsun!" diyerek başını kaldırdı. "Bir türlü 10'u geçemedim. Sırayla 10 kere istediğimi alıyorum ama 11.yi de aynı şekilde atmama rağmen başarısız oluyorum." Genç adam bir gece önce adamın kendisine dolandırdığını hatıladı. "Babamın başarılı bir sihirbazdı ve hep 15'e kadar gelirdi; ama bu yeteneği bana geçmemiş." Genç adam parayı görmek istedi. milyoner neşeli bir tavırla parayı uzattı ve genç adam parayı havaya fırlattı. yazı, tura... Eğer dikkatinden kaçan bir şey yoksa, paranın hileli olmadığı çok açıktı. "Dünkü bahsimizde hile yoktu. Para kazanmak için sadece yeteneğimi kullandım. Bazı insanları sahtekarlığa yetenekleri vardır; fakat bu ikisi çok farklı şeyler." Genç adam mektubu sallayarak masanın üzerine attı. "Beni aldatarak çok iyi iş başardınız bayım. Boş bir kağıtla 25.000$ kazandınız." "Bu zenginliğin sırrıdır." "Peki. şimdi söyle bakalım beni deli mi zannettin?" 36
  • 37. "Deli mi? Tabi ki hayır. Sadece öngörüde biraz yetersizsin. Bu da gayet normal. Zihnin hala olgun değil." "Belki değil; ama yine de gördüğüm zaman boş kağıdı tanıyabiliyorum." "Temin ederim ki sadece boş bir kağıtla gerçekten çok zengin olabilirsin. Ben boş kağıdı gördüğümde geriye kalan tek şeçenek milyoner olmaktı. Biraz sonra sevgili güllerimle ilgilenmeye devam edeceğimden, şimdi sana yardım edeceğim. Dikkatle dinle; çünkü bu sırrı paylaştığında başkalarıyla da paylaşmak zorunda kalacaksın. Kendini fakirlikten kurtardığında ali kolu olanlara da yardım edeceksin. Dün verdiğin sözü tutacak mısın?" Şüphesiz ki; milyoner olağanüstü ikna edici bir adamdı. Bir kaç dakaki önce genc adam onu lanetlemeye hazırken, şimdi dikkatle dinliyordu. Sözünü yeniledi. "Seni uyarmalıyım. Milyoner olmak oldukça basit görünür. Bu basitliğin seni aldatmasına izin verme! Şüphelenmeye başladığın anda, Mozart'ın gerçek deha basitliklerde gizlidir sözünü hatırla. Başta şüphelerin olacaktır. Zamanla zenginlik seni mıknatıs gibi inanılmaz bir şekilde çekmeye başladığında anlamaya başlıcaksın." "Bak; benim tüm kalbimle istediğim şey; anlamak." 37
  • 38. "Bu kadar istemek daha iyi. Bu sırrı öğrendiğinde neden inanacağını da bileceksin. Fakat başta basit olmasına rağmen bu sır seni o kadar şaşırtacak ki anlatmakta hata inanmakta zorluk çekebilirsin. Şimdi senden bir parça güven istemek zorundayım. Eğer sır varsa,güvenin sayesinde her şeyi kazanmış olacaksın.Eğer yoksa, bir şey kaybetmiş olacaksın." 38
  • 39. 6.BÖLÜM Genc Adam hedefine odaklanmayı öğreniyor ''Aklından geçen her soruyu sormaktan çekinme. Cevap vermek benim için bir zevk. Yakında bunu yapamayacaksın. Beraber geçirdiğimiz zaman kısıtlı. Bu yüzden vaktimizi boş tartışmalarla harcamayalım. İşte kalem. Kağıdın var mı?'' ''Evet,burada.'' ''Gerçekten zengin olmak istiyor musun?'' ''Kesinlikle evet.'' ''Tamam ozaman.Ne kadar para kazanmak istiyorsun ve bu parayı kazanmak için kendine ne kadar süre tanıyorsun yaz.'' ''paranın cennetten düşen peniler gibi mi geleceğini düşünüyorsun;çünkü ben bu kağıda bir çift numara yazdım.'' ''Evet öyle düşünüyorum. Seni bu sırrın basitliği hakkında uyarmıştım. Bu zamana kadar tanıştığım tüm milyonerler kendilerine bir miktar ve onu 39
  • 40. kazanacak bir tarih belirledikleri anda zengin olduklarını söylediler. Nereye gittiğini bilmiyorsan, bir yere gitme şansında olmaz.'' ''Sihir gibi sanki.'' ''Evet tam da bu, sayısallaştırımış hedefin''Sihri.'' ''Sorusuna başka bir açıdan bakalım.Farz edelim ki iş arıyorsun. Tüm gerekli aşamalrı geçtin ve sonunda görüşmedesin. Kısa bir süre sonra,seni işe almayı düşünüyorlar.Sonra birde bakmışsın ki işe alınmışsın ve çok para kazanacaksın. Ne tepki verirdin? Başta kendinle gurur duyardın.Onlarca başarı! Üç aydır işsiz olduğun için bunun sana verilmiş bir şans olduğunu düşünürsün. Ama ilk mutluluk halin geçtikten sonra tepkin ne olurdu?'' ''İşin ne zaman başlayacağını merak ederdin.Daha sonra 'daha çok para'nın tam anlamını bilmek isterdim. Herşey birbiriyle bağlantılıdır. Ne kadar maaş alacağım,ne gibi olanaklarım olacak onları öğrenmeye çalışırdım.'' ''Güzel!Örneğin;yeni patronuna çok paradan kastının ne olduğunu sorsaydın;ama onun tek şeyin sana kesinlikle çok para garanti etmek olsaydı, tatmin olmazdın değil mi?Daha da kötüsü dürüstlüğünden kuşku duymaya başlayabilirdin. Kesin bir rakam söylememsinin arkasında bir şey olduğunu, maaşının kastettiği kadar çok 40
  • 41. olmayacağını da düşünebilirdin. Bir de işe başlayacağın kesin tarihi söylemezse, hakikaten şüphenelerdin değil mi?O'nu açıklamaya zorlamayı denerdin.'' ''Ve ısrar etmene rağmen,hala istediğin detayları öğrenemediysen,işi kabul etmez ve başka bir işe bakmaya başlardın.Aslında böyle yapmak da çok da haklı olurdun.'' ''Haklısın.Bir teklif ardında istenecek bir çok teklif bırakır.'' Milyoner gayet mennun görünüyordu.Devam etmeden önce bir dakika kadar duraksadı,yüzünde dalgacı ama iyi bir gülümsemesi duruyordu. ''Muhtemel patronuna sorduğun sorular zor şeyler elde etmek amaçlıydı.Doğrumu mu?Sadece çok para kazanmak amaçlı değildi.Ne kadar kazanacağını da bilmek istedin.İşi aldığını bilmek de seni mennun etmedi.Kesin başlama tarihini de bilmek istedin. Belkide bunların hepsinin yazıya dökülmesini isteyecektin;çünkü yazılı bir sözleşme sözlü bir sözleşmenin bel kemiğidir.Ağızdan çıkan sözler geçicidir;yazılı olanlarsa kalıcı... ''Çoğu insanın, en azından başarısız olanların fark edemedikleri şey; hayatın bize ondan ne istiyorsak onu verdiğidir. Bu yüzden yapılacak ilk iş kesin 41
  • 42. olarak ne istiyorsak hayattan da onu istemektir. Eğer istediğin şey belirsizse, elde edeceğin şey de belirsiz olur. En azını istersen,en azını alırsın. ''Bulacağın her istek tamamen net olmalıdır. Maddi zenginlik açısından bakarsan,bir miktar ve bu miktarı kazanacağın bir tarih belirlemelisin. Genelde insanlar ne yapıyor?Para ve paradan daha fazlasını isteyenler bile bir miktar ve tarih belirlemeyerek aynı hataya düşüyorlar.Emin olmak istiyorsan,birine git ve gelecek yıl tam olarak ne kadar para kazanmak istediğini sor.Hemen cevap vermesini iste.Bu insan başarı yolunda ilerliyorsa, nereye gittiğini gerçekten biliyorsa ve sana sır vermekten çekinmiyorsa,sana hemen cevap verebilecektir.On kişiden dokuzu bu basit soruyo anında cevap veremeyebilir.Bu yapılan yaygın bir hatadır.Hayat,ondan tam olarak ne istediğimizi bilmek ister.İstemezsen,elde edemezsin. ''Hadi seni testen geçireyim.Bana zengin olmak istediğini söylemiştin.'' ''kesinlikle.'' ''Söyle bakalım gelecek yıl ne kadar kazanmak istiyorsan?'' Genç adam söyleyecek söz bulamadı. Milyoner'in sözlerini takip etmekte hiç zorluk çekmemiş ve szölerini gönüldende katılmıştı. Zengin olma arzusuyla yanan ama ne kadar kazanmak istediğini 42
  • 43. bilmeyen çoğunluktan biri olduğunu kabul etmek zorundaydı. Mahçup olmuştu. ''Bilmiyorum.Ama hatalarımdan birini,belki de en önemlisini anladım.''diye kabul etmek zorunda kaldı. ''Çok ciddi bir hata.Hadi bu hatayı düzeltelim. Aklındaki miktarı yaz bakalım.'' ''Gerçekten en ufak bir fikrim bile yok.''diye mırıldandı genç adam. ''Ama çok kolay.Gelecek yıl içinde kazanmak istediğin miktarı yaz.ne yapacağınımızı ben biliyorum.Bir kaç dakika düşün.Zaman dolduğunda, bir miktar yazmak zorundasın. Bugünden itibaren bir yıl olmak üzere bir bitiş tarihimizde olacak. Yani düşünmek zorunda olduğun tek şey; miktar. Hadi düşün! Zaman akıp gidiyor." Bunları söylerken altın kum saatini aldı ve masanın üzerine koydu. Genç adam oyunun büyüsüne hemen kapılmış ve hayatında ilk defa bu kadar fazla konsantre olması gerektiğini de fark etmişti. Her tür rakam, farkında olmadan aklından geçiyordu. Zaman da geçiyordu tabi. Son kum tanesi düştüğünde, genç adam hala net bir rakam belirleyememişti. 43
  • 44. "Güzel" dedi gözlerini kum saatinden alamayan milyoner. ''Aklındaki rakam nedir?'' Genç adam en sonunda aklına gelen en son rakamı yazdı. ''Sadece 50.000$ mı yani? Oldukça az bir rakam; ama bu daha başlangıç. Ben olsam 500.000$ derdim. Anlık Milyoner olmadan önce yapman gereken çok şey var. Göreceksin ki;bunlar çoğu insanın tahmin ettiği kadar yorucu olmayacak. Sonunda neyle uğraşmayı seçersen seç,bu senin hayatında yapacağın en önemli şey olacak. Buna kendin üzerine çalışma denir. 44
  • 45. 7.BÖLÜM Genç adam kendi fikrinin değerini kavrıyor Kahya elinde kahve kuruvasanlarla yemek odasına geldi.Genç adam kahyanın getirdiklerini yerken, ders de devam ediyordu. ''Şimdi,birkaç dakikalık düşünme süresinde ne olduğunu anlamam için sana bir dizi soru soracağım.'' ''Farkına varmam gereken ilk şey;kağıda yazdığın miktarın düşündüğünden daha fazla anlamı olduğudur.Aslında yazdığın miktar,yaklaşık olarak senin layık olduğun miktarı temsil eder.Kabul et ya da ,etme kendi gözünde sen yılda 50.000$ degerindesin.Ne bir penny fazla ne de az.'' ''Bunu nasıl söyleyebildiğinizi anlayamıyorum. Aslında benim bu miktarı seçmen mantıklı ve ayakları yere basan biri olduğunu gösterir. Şimdilik daha fazlasını nasıl kazanabileceğimi de 45
  • 46. anlayamıyorum.Ne de olsa,çok iyi bir işim ,mevkim ya da bankada param yok.'' ''Düşüncen bir yere kadar doğru.Her halükarda saygı duyuyorum.Tek sorun;bu davranışının şu anki durumunun sebebi olması.Dış koşullar hakikaten önemli değil.Hayatındaki tüm olaylar düşüncelerinin ikiz görüntüsüdür,bunu aklında iyi tut!Dış faktörlerin hayatını yönlendirdiği düşüncesini sürdürüsen,aklın bu ilkeyi kabul edemez.Gerçekte,hayattaki her şey davranışların birer özüdür.Hayat;sen onu nasıl resmediyorsan tam da öyledir.Başına gelen her şey düşüncelerinin ürünüdür.Bu yüzden,hayatını değiştirmek istiyrsan,işe düşencelerini değiştirmekle başlamalısın.Şüphesiz,birazbasmakalıp düşünüyorsun.Çoğu 'akıllı'birey bu ilkeyi inatla yalanlıyor. ''Fakat gerçek şu ki hangi alanda olursa olsun hayatta çok büyük işler başarmış insanlar, 'akıllı' insanların ısrarla itiraz etmelerine hiç aldırış etmemişlerdir. "Bu kesinlikle zekaya karşı olduğum anlamına gelmiyor. Tam tersi, başarıyı yakalamak için muhakeme ve mantık önemlidir; ama yeterli değildir. Onlar birer araç ve sadık hizmetkârdan başkası olmamalıdırlar. 46
  • 47. "Bir çok durumda, muhakeme ve mantık büyük başarıların önünde engel teşkil ediyor.Büyük işler düşünce gücüne inaanlar tarafında başarılır. Başarılı insanlar koşulların onları bunaltmasına asla izin vermez.Aslına bakarsan,başaran büyük kişilerin geçmişte karşılaştıkları durumların akranlarının karşılaştıkları durumlar gibi hatta daha da zor olduğunu;ama bunların onları manavi yönden daha derinden etkilediğini görürsün. Kazananlar,büyük işler yapacaklarına gönülden inanaıyorlardı.Zengin olanların tümü zengin olacaklarına derinden inandılar.Ve bu sayade başardılar. ''Şimdi kağıdımıza gelelim ve şu soruyu cevaplayalım.Kağıda yazdığın 50.000$ aklına gelen en yüksek rakam değildi,değil mi?'' ''Haklısınız,değildi?'' ''neydi o zaman?'' ''Aklımda bir çok rakam vardı...'' ''Mesela?'' ''100.000$'' ''Peki,neden yazmadın?'' ''Bilmiyorum.Çok erişilemez göründü sanırım.'' 47
  • 48. “Erişebileceğine inana kadar da öyle olmaya devam edecek.” “Sadece 50.000$’la başladığı için, önümüzde yapacak büyük bir işimiz var. Yapmazsak, milyoner olman çok uzun zaman alır. O yüzden sana erişilebilir görünen en yüksek rakamı yaz. Zorla kendini!” Bir dakikalık düşünmeden sonra, genç adam 75.000$ yazdı. “Tebrikler, birkaç saniyede 25.000$ kazandın. Fena değil, değil mi?” diye çabucak yanıtladı milyoner. “Daha kazanmadım.” “Kazandın sayılır. En büyük adımı attın. 50.000$ yerine 75.000$ kazanacağını düşünerek kendi düşünceni geliştirdin. Çok büyük bir adım değil; ama yine de bir ilerleme. Unutma ki; Roma bir günde kurulmadı!” “Senin içinde de her insan da olduğu gibi bir Roma yatıyor. Şaşırtıcı taraf şudur ki; bu şehir hem resmettiğin gibi hem de hayretlere düşürecek kadar değişkendir. Şehrin büyüklüğü çizdiğin sınır kadardır. Yazdığın rakamı büyülterek, şehrin sınırlarını genişlettin. İçindeki Roma büyüdü ve bu daha bir başlangıç.” 48
  • 49. “Bilge düşünürlerin hepsinin söylediklerine göre en büyük kısıtlamalar kişinin kendine koyduklarıdır. İşte bu yüzden başarının önündeki en büyük engel zihninde yarattığın engellerdir. Zihninin sınırlarını genişlettikçe, hayatının sınırlarını da genişletirsin. Zihnindeki sınırlamaları ortadan kaldırırsan hayatındakileri de kaldırmış olursun. Hayat şartların sihirli bir değnek değmişçesine değişecek. Tecrübelerim üzerine yemin ederim ki bu doğru.” “Zihinsel sınırlamalarımın ne olduğunu nasıl öğreneceğim peki? Söylediklerinizin hepsi mantıklı; ama çok da soyut.” “ Kendi düşüncene uyan sınırı nasıl bulacağını anlattım. Rakamı yazdığında onu somutlaştırdın. Her bireyin kendini düşündüğünü görmek hakikaten büyüleyici. Birisi bu araştırmayı her yaptığında, aklına basit bir rakam gelir. Hayatta karşılaştığı sınırlamalarla fevkalade uyum gösteren sınırlamalarla karşılaşır. Farkında olsun yahut olmasın, hayat onun koyduğu sınırlara boyun eğer. Genellikle başarısız olan insanlar, başarı ve zenginliğin bu anahtar ilkelerinden en az haberdar olanlardır. Başarılı bireyler bunun farkında olup kendi düşünceleri üzerinde çalışmak için ellerinden gelenin en iyisini yapmışlardır.” “Kendi düşüncelerin üzerinde çalışmaya başlamanın en kolay yolu, eline bir kâğıt alıp durmadan artan miktarlar yazmaktır. Hadi ufak araştırmamıza 49
  • 50. yeniden başlayalım! Bu sefer daha cesur bir rakam yaz.” Genç adam birkaç saniye düşündükten sonra kıvranarak ve de hayal edebileceği en yüksek rakam olduğunu söyleyerek 100.000$ yazdı. “Hayal edebileceğin en yüksek rakam olabilir ama kazanabileceğin en yüksek rakam kesinlikle değil. Oldukça düşük bir miktar. Bazı insanlar bu parayı bir ayda, bazıları bir haftada hatta bir günde yılın her günü kazanıyor. Ama yine de seni kutlamalıyım. Şaşırtıcı bir ilerleme katlettin. Kazancını böylece de zihinsel sınırlarını iki kat arttırdın. İstediğim kadar olmadı; ama seni zorlamak istemiyorum. Kendine cesurca aynı zamanda da mantıklıca düşüneceğin bir hedef koyarak başlamalısın işe.” “Herhangi bir hedefin sırrı; hem iddialı hem de ulaşılabilir olmasıdır. Şunu da unutma ki bazı insanlar çok tutucudur ve zihinlerindeki sınırları yok etmek istemezler. Zihinsel sınırlamaları bir çeşit alışkanlıklara dönüştürmüşlerdir. Hayal etmeden de idare edebilmeye alışmışlardır. Hayatın bu olduğuna inanırlar. Hayal etmekten korkarlar.” “Zihnindeki sınırları genişletmekten korkmamalısın. Bir saat içinde gittikçe artan rakamlar yazarak şaşılacak bir başarı yakaladın. Birkaç dakikada hedefini ikiye katlamayı başardın. Daha sonra yalnızken diğer araştırmayı yap. 50
  • 51. Odanda tek başına otur ve finansal kaderinin sürecini yaz.”6 yıl içinde milyoner olacağım. ” yazacaksın. Bu beni yapan pratik alıştırmadır. Belki 6 uzun yılda milyoner olacağın fikrine karşı çıkacaksın. Sana hak veriyorum; ama finansal kaderini ve talihini garanti edecek olan sırrın anahtarını etkinleştirmek bir saniyeni alacak. “Bana gelince, yaşlı milyonerin bana ödünç verdiği ve şuan 25.000$’a tekabül eden bir parayla başladım işe. İlk milyonumu kazanmam tamı tamına 5 yıl 9 ayımı aldı. O zamandan beri, aynı yöntemi hep artan rakamlarla kullanarak daha da zengin oldum. Bu yöntem bazılarını hep güldürdü ve güldürmeye devam da edecek. Ama gülenlerin hiç biri zengin değil.” Genç adam düşünceli bir biçimde başını salladı. Tam ikna olmamıştı, ama her şey gayet kolay görünüyordu. “Açıkça, bu yöntem milyonerden başka bir şey olmak isteyenler için geçerli. Yine de herkes bu hırsı gütmez. Bu da kesinlikle sırrın güzelliğidir. En mütevazisinden en aşırısına, tüm hayallerde işe yarar. Bir yılda gelirinde 5.000$ veya iki katını kazandırır ve unutma ki bu gerçekleştirilmesi tamamen mümkün bir şeydir.” “Bu yüzden, şimdi ben değerli günlerimle ilgilenirken sen de odana git ve sana verdiğim 51
  • 52. Cümleyi, 6 yıl içinde, şu yılda, şu ayda, şu yılda milyoner olacağım, yaz. Ne olursa olsun aklına gelen her şeyi not aldığından emin ol. Masanın üzerinde bir kağıt bulacaksın. Şunu unutma: milyoner olma fikrine alışmadığın, bu fikrin hayatının ve kişisel düşüncelerinin ayrılmaz bir parçası olmadığı sürece, hiçbir milyoner olmana yardım edemez.” “Şimdi git ve yöntemim yahut ifademin ne dersen artık onun üzerinde düşün. İzin ver 6 yıl boyunca sana rehberlik eden bir ilke olsun.” 52
  • 53. 8.BÖLÜM Genç adam kelimelerin gücünün farkına varıyor Bir saat sonra kâhya, kaçık milyonerin ona verdiği alıştırmalara dalmış olan genç adamı almaya gelmişti. Vakit sanki hiç gelmemişti. Kâhya milyonerin kendisini bahçede beklediğini söyledi ve genç adama sessizce bahçeye kadar eşlik etti. Yeni kesilmiş bir gülle uğraşan ev sahibi bankta oturuyordu. Genç adamın yaklaştığını duyduğu zaman başını kaldırdı. Yüzünde nazik gülümsemesiyle, keyifli bir o kadar da kendinden geçmiş gibiydi. “Nasıl gitti? Alıştırma işe yaradı mı?” “Evet işe yaradı; ama aklımda bir çok soru var.” “Bu yüzden buradayım.” Genç adamın yanına oturmasını rica etti. 53
  • 54. “Bu çılgın cümleyi yazıp üzerine düşünsem bile, 6 yıl içerisinde nasıl milyoner olacağımı bilmiyorum. Beni sıkan şey bu. Milyoner olabileceğime kendimi nasıl ikna edeceğim? Hangi alanda çalışmak istediğimi bile bilmiyorum. Ve hala milyoner olamayacak kadar genç olduğumu düşünüyorum.” “Gençlik engel değil. Sayısız insan senden daha genç yaşlarda milyoner oluyor. En büyük engel sırrı bilmemek yahut bilip de uygulamamaktır.” “Uygulamaya hazırım; fakat tek sorun; kendimi milyoner olabileceğim konusunda dürüstçe ikna edemem.” “Yapılacak tek bir şey var. Bu da istesen bile milyoner olamayacağına kendini nasıl ikna ettiysen şimdi de öyle ikna edeceksin.” “Gelecek birkaç gün veya en fazla birkaç hafta boyunca anlık milyonerlik davranışını ilerleteceksin. Doğal olarak, yıllardır alışkanlık edindiğin her şeyi bir anda yıkmak biraz zaman alacak. Bu kişiliği geliştirmenin sırrı, düşüncelerin kendini ifade ettiği özel yalan resimlerle birleşmiş kelimelerde yatar. Sahip olduğun her düşünce, şu veya bu, bir şekilde hayatında kendini gösterme ister. Karakterin ne kadar güçlüyse, düşüncelerin de o kadar güçlüdür ve o kadar çabuk kendini gösterme eğilimindedir. Böylece de hayatının şartlarını şekillendirir. Bu, 54
  • 55. şüphesiz “Karakter kaderdir.” diyen yunan filozof Herakleitos’dan esinlenilmiştir. “İstemek, düşüncelerini en çok destekleyen şeydir. Daha içten istersen, istediğin şey hayatında daha çabuk belirir. Zengin olmanın yolu en çok istemekten geçer. Hayatın her alanında, içtenlik ve şevk başarı için gerekli malzemelerdir.” “Ama ben zaten zengin olmayı içten istiyorum. Bu zamana kadar elimden gelen her şeyi yaptım, ama hiç biri işe yaramadı.” “Çok istemek gereklidir; ama yeterli değildir. Senin eksiğin inanç. Milyoner olacağına inanmalısın.” “Nasıl inanabilirim?” “Bu konu üzerine birçok kitap okudum ve benim kendi akıl hocam bana ulaşabileceğim sonuçların yerini tutan şeyler öğretti. İnanç kazanmanın yolu, kelimeleri tekrar etmektir. Kelimeleri iç ve dış dünyamızda olağanüstü etkileri vardır. Kelimelerin gücü her şeye yeter. İnsanların çoğu bunu bilmezler ve dolayısıyla kullanmazlar. Hayır hayır sözümü geri alıyorum. Kelimelerin gücünü kullanırlar; ama genelde kötülüklerine, zararlarına.” “Size karşı çıkmak istemem; ama bence abartıyorsunuz. Kelimeler benim milyoner olmama nasıl yardımcı olabilir ki gerçekten anlamıyorum. 55
  • 56. Önemlidir; ama başka şeyler kesinlikle daha önemli ve daha güçlüdür.” Milyoner cevap vermedi. Bir an için düşüncelere daldı. Ardından “Odandaki masanın üzerine bu teoriyi açıklayıcı bir şekilde anlatan bir kitap bırakmıştım. Git ve bul onu! Oku ve geri gel. O zaman tartışmaya devam ederiz.” Genç adam odasına geri döndü, kapıyı kapattı ve masadaki kitapçığı aramaya başladı. Kitapçık falan yoktu; ama üzerinde ismi olmamasına rağmen ona gönderildiği belli olan bir mektup buldu. Üzerinde Genç milyonere mektup yazıyordu. Mektubu açtı. Kırmızı mürekkeple tek bir kelime yazılmıştı.”HOŞÇA KAL. Anlık Milyoner.” diye de imzalanmıştı. Genç adamın kalbi çıldırmış bir kelebek gibi atmaya başladı. O anda arkasında tuhaf bir ses duydu. Döndüğünde daha önceden fark etmediği bir bilgisayar gördü. Yazıcı hızla bazı kelimeler çıkarıyordu. Genç adam yazıcıya yaklaştı ve çıktıyı okumaya koyuldu. Çıktıda defalarca tekrarlanmış tek bir cümle vardı. YAŞAMAK İÇİN BİR SAATİN KALDI YAŞAMAK İÇİN BİR SAATİN KALDI YAŞAMAK İÇİN BİR SAATİN KALDI 56
  • 57. YAŞAMAK İÇİN BİR SAATİN KALDI Eğer bu şakaysa, hakikaten eşek şakasıydı. Yine de şaka olmalıydı. Anlık Milyoner neden onun ölmesini istesin ki? Genç adam ona hiç bir şey yapmamıştı; fakat burada her şey çok garipti. Belki de milyoner cinayetlerini, kanlı eğilimlerini saklamak için iyi huyluluk maskesini takmış bir deliydi. Genç adamın aklı bir hayli karışmıştı. Yine de bir şeyden emindi; bu bir şaka olsun ya da olmasın, riske girmeyecekti; kaçacak, çek ve milyonerin kolay aldanan hayal gücünü körüklemek için kullandığı sihirli tüm teorileri unutacaktı. Mektubu yere fırlattı ve kapıya yöneldi. Ama kapı yine sıkı sıkıya kilitlenmişti. Panikle alt üst oldu. Kapı kolunu sallıyor, kapıyı zorla açmaya çalışıyordu ama hiç umut yoktu. Genç adam resmen kudurdu pencereye koştu ve milyonerin bahçede çalıştığını gördü. Bağırdı ama cevap gelmedi. Deli gibi haykırdı. Yine cevap gelmedi. O sırada kâhya geldi. Genç adam acınacak bir sesle ona bağırdı. Ama sanki hiç bağırmıyormuş gibiydi. Ne tür korkunç bir kâbus görüyordu? 57
  • 58. Tekrar tekrar bağırdı. Kâhyanın birkaç adım arkasında başka bir hizmetçi geldi. Oda mahkûmun yardım çığlıklarına tamamen kayıtsız kalmıştır. Genç adam daha da umutsuz hale gelmiştir. Çaresiz dolanırken, telefonu fark etti. Ne kadar aptaldı! Geçen sefer niye düşünmemişti bunu? Belki de bilgisayar gibi oda orada yoktu. Operatörü aradı ve en yakın polis karakolunun numarasını istedi. Operatör numarayı verdi. Çok alışa gelmedik bir sesi vardı. Karakolu hemen aradı ama meşgul çalıyordu. Ne uyuz bir sesti! Tekrar aradı. Hala meşguldü. Tekrar tekrar aradı ve fark ettiği gözünün önündeki numarayı arıyor. Aradığı numara kullandığı telefonun numarasıydı. Kendi odasını arıyordu! Genç adam çıldırmışçasına kapıyı açabileceği bir şeyler arıyordu. Pencerenin yanından geçerken, eve doğru gelen bir adam gördü. Adamın siyah geniş bir manto ve geniş kenarlı siyah bir şapkası vardı. Genç adamın göğsü daralmış, korkudan nefesi neredeyse kesilecekti. Bu adam onu öldürmeye gelen kiralıktan başka kim olabilirdi ki. Çok açıktı. Tuzağa düşmüştü. Ölecekti. Biraz sonra kapısına ağır adımlarla yaklaşan ayak sesleri duydu. Haklıydı. Zamanı sonuna gelmişti. Sağında solunda kendini savunacak bir şey, aradı ama hiçbir şey bulamadı. Anahtarın delikte 58
  • 59. döndüğünü duydu. Kapının kolu hareket etti ve kapı açıldı. Kapının eşiğinde dikilen şey sessizce bekleyen heykel gibi hareketsiz olan sonrada hakiki bir insan şekline dönüşen, karanlık siyah bir gölgeydi. Elini cebine soktu. Genç adam silahla öldürülecek zannetti, ama gizemli yabancı cebinden siyah bir kâğıt çıkardı. Şapkasının siperini kaldırdı genç adam nefesini tutmuş ve en kötüsünü umuyordu bir de baktı ki milyoner. “Bahçede söylediğin rakamları unuttun. Sana bahsettiğim kitapçığı buldun mu?” “Hayır. Onun yerine buldum.” dedi. Öfkeyle mektubu yerden aldı. “Bu oynadığınız garip senaryo ne anlama geliyor. Biliyorsunuz, sizi davet ederim.” “Ama… onlar sadece bir kağıda, bir bilgisayar ekranında olan kelimeler. Sen bana kelimelerin gücüne inanmadığını söylememiş miydin? Şu haline bir bak…” Genç adam birden bire milyonerin neyden bahsettiğini anladı. “Sana çabuk bir ders vermek istedim.” “Tecrübe sadece bir tecrübeden çok daha iyi bir öğretmendir. Tecrübe hayattır. 59
  • 60. Goethe’nin felsefesi değil miydi? “Yaşam ağacı her daim yeşildir, teorisi ise gri.” “Şimdi kelimelerin gücünü anladın mı? O kadar güçlüdürler ki insanların üzerinde etkili olabilmek için doğru olmalarına bile gerek yoktur. Seni temin ederim ki hiçbir zaman sana karşı suç niyetim olmadı” “Nereden bilseydim?”dedi yavaş yavaş sakinleşen genç adam. “Aklını kullanıp mantıklı düşünebilirdin. Ben Seni neden öldürmek isteyeyim ki? Sen bana zarar Vermedin. Zarar verseydin bile, asla zamanımı İntikam almak için harcamazdım. Tek istediğim gül Bahçeme bakmak için özgür, rahat olmak. “Mantığa güvenmeliydi. Ama böyle bir Durumda mantık nasılda güçsüz düşüyor fark ettin mi ? Pencereden bize bağırırken , bizde seni duymuyormuş gibi yaparken hakikaten umutsuzluğa düşmüştün. Hatan kelimeleri okumak değil, onlara inanmaktı. Böyle yaparak insan aklını yöneten en önemli büyük konulardan birine içgüdüsel olarak uydun. Hayal gücü ve mantık birbiriyle çelişirken hayal gücü daima galip gelir.” Milyoner yazıcıya yöneldiği, kâğıdı aldı yırttı ve Genç adamdın eline verdi. “Sana bile yöneltilmeyen tehlikeye kapıldın. “Kâğıdın en başından yabancının adı yazıyordu. Genç adam sadece bunun tamamen düpedüz uydurma olduğuna değil ilk başta kendisi için olmadığına şaşırıp kalmıştı. 60
  • 61. 9.BÖLÜM İlk defa genç adama gülün kalbi gösteriliyor. “Bugün önemli birçok şey öğrendi. Umarım ki bunların hepsini sadece kafanla değil kalbinle de anlamamışsındır.” “Şimdi biliyorsun ki istesek de istemesek de, sözcükler hayatımızı derinden etkiliyor. Bir düşünce yanlış bile olsa, doğru olduğuna inanırsan bizi etkileyebiliyor. Bir düşüncenin değerinin yani senin düşünceye verdiğin değerin ayırt etmeye öğrendiğinde zihnin sükunetini yeniden kazanacak veya sürdürecektir. Tehdide anlam yükleyen senin zihnindi.O mektup başka bir günde yazılmış olsaydı, hiç dikkat bile etmeyecektim.” Bir dakika sessiz kaldıktan sonra, milyoner Sözlerine devam etti. “İlerde bir problemle her yüz yüze geldiğinde.” Zenginliğe giden yol engellerle dolu Olduğunda bu özel tehdidi hatırla. Karşılaştığın Problemin bu tehdidin sona erdiği kadar az zarar Vereceğini hatırlat. Kendini problemle uğraşmak zorunda olduğun için sana gerçekçi görünmeye bilirim. Doğurduğu endişeyi omuzlamak ya da bir Problemin seni yaralayacak kadar çok önemli Olmasına izin vermek zorunda değilsin. Bu noktaya 61
  • 62. geldiğinde – ki kolay değildir – sana garanti ederim ki , paha biçilemez bir beceri kazanmış olacaksın ve de tüm hayallerini gerçekleştirebileceksin. “ Ama yine de seni uyarmalıyım. Bu beceriyi Kazanmayı başarana kadar olan yolculuk uzun ve Güç olabilir. Ama asla pes etme!Söz veriyorum zahmetine değecek.Gün gelecek bir gün kaderine hâkim olmanın ve hayallerini gerçekleştirmenin hayatın asıl amacı olduğunu öğreneceksin, gerisi önemsiz” İkisi de kendi düşüncelerine dalmış bir biçimde sessiz kaldılar. Genç adam,milyonerin gözlerinin Hüzünle dolduğunu fark etti. Milyoner bu zamana kadar söylediği her şeyi özetler gibi devam etti: “Ruh haline bağlı olarak,hayal bir gül bahçesi yahut Cehennem olabilir.Her sorun çıktığında bir gülün Kalbinde kaybol ve sorunların yükünü omuzlanmak zorunda olmadığını hatırla.” Ardından gelen sözleri daha da vurguladı: “Çoğu insan ne dediğimi anlayamaz. Saflık ve iyimserlik olduğuna inanırlar; oysaki daha derin anlamları vardır. Dünya, iç dünyamızın bir yansımasıdır. Hayat şartları iç dünyanın ikiz görüntüsüdür. Gülün konsantre ol.Hayatında sana Rehberlik etmesine ihtiyacın olan gerçeği ve sezgiyi orada bulacaksın. “Orada gerçek zenginliğin iki sırrını da bulacaksın: Yaptığın şeye ve de başkalarına duyduğun aşk…” 62
  • 63. 10.BÖLÜM Genç adam bilinçsiz aklına hükmetmeyi öğreniyor. Bu uzun ve samimi açıklamadan sonra, yaşlı milyoner yorgun görünüyordu ve birçok kez dakikalarda sessiz kalmıştı. Daha sonra,her kelimeye dikkatle vurgu yaparak dum etti. “Sana verdiğim yöntem veya ifade çok güçlü.Başta milyoner olacağına çok az inansan da , olabilirsin. Doğru kabul et ve bilgisayar ekranındaki Mesajla yaptığın yöntemin aynısını uygula.Eğer bir şey bileceğine inanırsan , başarırsın.” “Bilgisayar olayında,kandırılmama müsaade Ettim.Kafam karıştı.Bu bambaşka bir konu.Benim 6 yıl içinde milyoner olacağıma inancım yok. Bu yönteme şimdilik inanmasan bile,işe Yaramaya başlayacaktır.Ne kadar çok İçselleştirirsen o kadar güçlü hale gelir.İkna etmen Gereken mantığın veya bilincin değil.Tehdidi Hatırla.Senin parçan ,hayal gücün,onu gerçek 63
  • 64. saydığı ve hayal gücü bazı insanların bilinçsiz akıl dedikleri şeydir.Zihninin gizli bir parçasıdır ve bilinçli kısımdan güçlüdür,tüm hayatını yönlendirir.Bilinçsizlik teorisi üzerinde seninle saatlerce konuşabilirim.Ama bilinçsiz kısımım kelimelerin gücünü aşırı duyarlı olduğunu bilmen şu an senin için yeterdi.Şimdi inkar edilemez 6 yıldan az bir sürede milyoner olabileceğin düşüncesine inanmakta neden bu kadar zorluk çektiğini biliyor musun? “Hayır.Bilmiyorum.” Peki,olay yıllardır kendi kendine olmayacağını söylemeden geliyor.Kelimeler bilinçsiz kısma derinden kazınmış.Aslında ,her denetimin,her düşüncen,duyduğun her söz bilinçsiz kısma silinmeyecek şekilde çakılmış. nihayetinde bu büyük hafıza sinin kendi görüşün haline gelmiş.Bunun fark etmeden,geçmiş deneyimlerin ve iç sesin,tarafsız konuşmak gerekirse milyoner olabilecek tüm vasıfların,olmasına buna yapabileceğine ve de hayal ettiğinden daha kolay yapabileceksin bile ; iç ses ve geçmiş deneyimlerin seni milyoner olabilecek bir tip olmadığına ikna etmişler.Herkes gibi kendi düşüncen o kadar güçlü ki habersizce kaderin olabilir.Dış koşullar senin görüşünü şaşırtıcı bir kesinlikle karşılaştırırken son bulur.Zengin olmak için, kendine yeni bir görüş yaratmak zorundasın. 64
  • 65. “Belki, yaratabilirim. Denemeye çok istekliyim. Tek engel gerçekten nerden başlayacağıma gerçekten emin olmamam.” “Başıma gelen tehdidi düşün. Gerçek değildi ama gerçekmiş gibi etkiledi seni. Tek yapman gereken kendi üzerin de aynı hileye başvurmak. Bilinçaltı tarafından daha akıllı olmayacak bu sefer. Çocukluğundan beri kabul ettiğin her öneri, yanlış olsa da senin bilinç altına yerleşti. Bariz doğru olmayan şeyleri bile kabul etmiş olabilirsin.Şimdi aynı şeyi deneyecektir.Bilinçsiz kısmın bir istekten etkilenecek, çocuk oyunu kadar basit.Hem bir kere nasıl olmasını istiyorsan öyle olur,hayattan tam olarak ne istiyorsan alabileceksin.Neden? Çünkü bilinçaltı tüm şeyleri elde edebileceğine ikna olur.Şimdi hayattan daha fazlasını alamayacağını kabul ettiği gibi tüm bunların da kabul edecek.Bu daha önce söylediğim şeye bağlantılı insan bilinçaltında depolanmış düşüncelerin bir yansımadır. “En önemlisi; bir şey doğruymuş gibi davranabildiğin kadar davranmaktır.Neden bu bilinçaltıyla çalışıyor? Sebep basit çünkübilinç altı güçlü olsa da gerçek ve yanlışı ayırt edemez.” “Evet ama bilinç ve bilinçaltı arasında çelişki varsa ne olur ? Bilincim zengin olma fikrini reddederse ne olur ?” 65
  • 66. “ En iyi çözüm tekrar etmek. Bu tekniğe Kendini ikna etme yöntemi derler genelde. Hayatımız boyunca her birimiz bu tekniğe tabiyizdir. Her (geçen) gün iç ve dış uyarılardan etkileniriz. Hepimizin sürekli yaşadığı iç monologlar hayatımızı şekillendirir. Bazılarımız kendi kendimize asla başarılı olamayacağımızı tekrar ederiz çünkü hep kaybetmiş aileden gelmişizdir veya başarısızlıklarımız vardır veya yeterli eğitimimiz olmadığını düşünürüz yahut yeterince paramız, yeteneğimiz, zekamız, yöntem kabiliyetimiz, şansımız vs. yoktur. Böylece başarısızlıktan başarısızlığa sürükleniriz ama bu başarmak için gerekli vasıflarımız olmadığından değil. Bilinçsizce kendimizi böyle resmettiğimizdendir.” “Bazı insanlar partnerlerini asla etkileyemeyeceklerine inanırlar. Halbuki tüm çekici özellikleri de vardır. Potansiyel partnerler ve bağdan kaçıyormuşçasına onlardan kaçarlar. Bilinçaltının yansıması olan kendi görüşünün gücü bunun sorumlusudur. Başkalarını ondan kaçıracak şartları o yaratır.” “Fakat hayatımızda bu kadar büyük etki Yapan negatif yöntemlerin tekrarı başka şekilde de kullanılabilir. Ve bizde bunu yapacağız. Bilinçaltı çok güçlü olduğu için bize hükmedebilen bir köledir. Ama aynı zaman da kördür ve onunla nasıl oyun oynayacağını öğrenmek zorundasın.” 66
  • 67. Genç adam milyonerin söylediği her şeyi tamamen anlamamıştı ama daha fazla çok şey öğrenmek de istedi. “Bu teorinin güzel yanı onu kullanmak için gerçekten için inanmak zorunda olmamandır. Fakat sonuçları alman için bu teoriyi değerlendirmesini kendi kendilerine sihirli şekilde gelmeyecekler. Dediğim gibi, her şey tekrara bağlı. Başta inanmasan da, en azından birkaç gün de olsa dene. Etkilerini hissetmeye başlamana yetecek zamanı.” “ Basit görünebilir, ama dünya üzerindeki en güçlü/kuvvetli sırdır. Kelimeleri çok güçlüdür. St. John’un incildeki ilk kelimelerini hatırla; kelime başlangıçtadır. Kendini ikna etme hayatlarımızda çok önemi bir rolü vardır. Eğer bunun farkına varmazsan, daha çok lehine çalışacağına aleyhine çalışır. Kullanmaya karar verirsen, tüm muhteşem güçleri senin lehinde olacaktır.” “Doğruyu söylemek gerekirse hala biraz şüpheliyim ama sanırım beni denemeye ikna ettiniz.” “Her şey yolunda. Hükümlerinizi zihinsel kıstaslardan çok sonuçlara bağlaman gerektiğini de hatırlatırım. Şimdi gel benimle ne yapacağını gösteriyim.” 67
  • 68. 11.BÖLÜM Genç adam ve akıl hocası rakam ve yöntemleri tartışıyor Milyoner masaya oturdu ve genç adamı da yanına çağırdı. Bir kâğıt ve kalem aldıktan sonra bazı rakamlar yazdı. “Senim yöntemin de böyle görünebilirdi” dedi. Kâğıda yazdığı şey şuydu;” Bu yılın sonuna kadar 31.250 dolarlık servetim olacak.5 yılda her yıl bu serveti ikiye katlayacağım böylece (burada bir ara verdi) milyoner olacağım.” “Servetiyle geliri karıştırmamalısın.”Varlık, mevcut fatura ve vergiler ödendikten sonra elinde kalandır. Varlık, gayrimenkuller. Hisse senedi veya bonolarla bankadaki birikimlerle veya yatırım fonlarıyla, altın, sanat eseri, mücevherat, değerli koleksiyonlar vb. madem 6 yıl içinde milyoner olmak istiyorsan ki benim önerdiğim gerçekçi bir hedef yöntemin bu model üzerine kurulu olmak zorunda, yok. İlk yılın sonuna kadar 31.250 dolarlık 68
  • 69. bir varlığın olursa bunu her yıl 2’ye katlamak zorundasın böylece 6 yıl içinde milyoner olursun.” “Neden her yıl varlığını 2’ye katlayacaksın? Çünkü bu bilinçaltının kolayca üstesinden gelebileceği bir çalışma ve senin içinde hatırlaması kolay. Ayrıca daimi gelişimini de garanti ediyor.” Bu başlangıç noktası sana çok geldiyse,başka bir yıl belirle kendine. 7 yıl içinde milyoner olmakta gayet güzel. O zaman ilk yılda hedefin 15.625 dolarlık bir servet olur. İnan bana, söylediğimde erişilmez değil. Eğer 15.625 dolarlı bir para belirlersen ilk yılın sonuna kadar yaparsın. “Hala çok fazla geliyorsa toplam 8 yıl olacak gibi bir yıl daha ver kendine. Böylece ilk yılki hedefin 7.812.50D olur.” “Senin formülün ve tasdik sayesinde milyoner olacağım (ay, yıl, 6, 7 veya 8 yıllık süreyi yaz).Ayrıca zengin olma yolculuğunda motive olmana yardımcı olacak. kendine kısa vadeli hedefler, dönüm noktaları belirlemelisin. Yıllık hedef de önemlidir.” “Ama en önemli şey hedeflerini bir kâğıda yazmaktır. Bir kalem al eline ve bir rakam ve yıl salla korkma bir gün sana zararı olmaz. Sen onlarla oynadıkça miktarlar sana daha tanıdık 69
  • 70. gelmeye başlar. Milyonlarca insan zengin olmak istiyor ama yüzlercesinden Biri bile hedefine ulaşmak için yolunu belirleme inisiyatifinde bulunmuyor. Farklı ol! Planlarını ve tablolarını belirle. Sana uygun plan bulana kadar projeler çiz. Bu senin planın olacak.” İlham olarak verdiğim örnekleri kullan sonra hayal gücünü rahat bırak. Zengin olmak için hayal etmekle başlamalısın sonra hayalini nicelendirmek ve belirli miktar para ve tarihe dönüştürmelisin. Bu aslında yapman gereken ilk egzersiz. Rakamlarla oyna. Göreceksin ki bu küçük oyun senin gerçekte kim olduğunu gösterecek. “Hedeflerini son tarihleri, miktarları kâğıda yazmak gibi basit bir iş senin hedefini maddesel eşleniğine dökmende ki ilk adım.” “5 veya 10 yıl içinde milyoner olmayı çok isteyenler şu notu almalı… eğer şuan yılda 20.000 dolar kazanıyorsanız ve yıllık %10 artıştan fazlasını beklemiyorsanız, sadece küçük yüzdesini biriktirebilip yatırım yapıyorsanız ve ek iş yapmıyorsanız asla milyoner olamazsınız.” Bundan ayıplanacak bir şey yok tamamen objektif bir gözlem. Her yıl servetini ikiye katlamak ya da bir önceki yıllara göre yükseltmek 70
  • 71. milyoner olmanın tek yolu değil. Yine de sayıya dökülmüş bir hedef (miktar ve erişeceğini tarih) başarılı olmak isteyen herkes için geçerli bir sırdır. “Örneğin, gelirini yılda 5.000 $ arttırmak istiyorsun.Eğer şu an 25.000 $ kazanıyorsan 30.000 de kazanabilirsin, biraz daha çaba meselesi.Veya belki 30.000 $ kazanıyorsun veya 40.000 $ kazanmak istiyorsun ekstradan motgoge ödemeleriyle uğraşmadan daha iyi bir eve taşınmak için.Yada biraz daha lüks olan yeni bir araba alabilmek isteyebilirsin.'' ''Bunu yapmak için sürekli kendi kendine şunu tekrarla.''Bu yıl gelirimi 5.000 $ veya 10.000$ arttıracağım ve 30.000,40.000 $ kazanacağım bunun gibi.'' ''Nasıl yapacağını bilmene gerek yok.Şimdiki işinde yıllık yüzde 10'luk bir artış istediğine, ek bir iş yapmak isteyip istemediğine,hedefine erişmek için kalacağından farkına varmalısın.Çok açık ama binlerce insan maddi durumlarını geliştirmek istese de hiçbir sey yapmıyorlar.Bu cehalet değil de ne? Her Allah'ın günü şikayet etseler de bu aslında durumlarından memnun olduklarını göstermez mi?'' Bir kere hayatında hedeflerine ulaşmak için bir değişiklik yapmaya karar verdiğinde, düşünmekten 71
  • 72. başka çarenin olmadığının düşünürken bulursun kendini. Ve ihtiyacın olan 5.000 veya 10.000 doları nasıl kazanacağını düşünürsün.Endişelenmeye gerek yok, bu çok önemli bir ikilem değildir.Biliçaltı gereğince miktar ve tarihi belirten yazılmış hedefi işle!Biliçaltın geri kalanını halledecektir.Sade ce aklarının üzerinde dur.Olayların kendi kendine iyiye gitmediğine anladığından, karşına bir fırsat çıktığından, duraksamadan kaçırmasın.Çoğu insanı hayallerinden alıkoyan korkunun seni felç etmesine izin verme.Hiç bir şey yapmayarak yükselemeyeceğini biliyorsun.Bu yüzden hedefine gid en adımları atmaktan çekinme. Doğru programlandığında, bilinçaltın sana mucizeler yaratacak. Gelirini 10.000$ arttırmaya karar verdiysen, bilinçaltın bunu kesinlikle başaracaktır. Her gün bunu bilinçaltına hatırlattığında, misyonun onun mükemmel bir saplantısı haline geldiğini göreceksin. Uzaktan bir müze gibi, hedefini vurmak için yolundaki tüm engelleri yenecektir. ''Hedef ne peki? Patlama ne zaman olmalı? Hedef 10.000$ ve patlama tarihi de şu andan itibaren 1 yıl.Bunlar biliçaltının ve sayısallaştırılmış hedef in birer mucizesidir. ''Hedeflerini belirlerken, çoğu insanın aşırı dikkatli olduğunu aşırı dikkatli olduğunu aklından çıkarma. Bir şeyleri hak ettiklerine inanmazlar. 72
  • 73. ''Birkaç yıl önce''diye gizlice fısıldadı genç adama.''şirketlerimden birine bir yönetim müdürü almayı düşünüyordum.Maaşını konuşma vakti gelince, em redici ve gergin bir sesle ''50.000$'ın altında hiçbir ücreti kabul etmeyeceğim''dedi. ''Uzun bir süre bekledikten sonra, ''Referansına bakarak 50.000$'a benim için iyi dedim.'' ''60.000 ya da 70.000$ isteseydi verecektim.Aslında, görüşmeden o kadar memnun kaldım ki ücreti 100.000$'a bile çıkartabilirdim. ''Böylece3, işe aldığım kişi birkaç dakika içinde kendine 30.000$ kaybettirdi.Çok para.Ve bunu kolayca yaptı çünkü 80.000$'lık gelirini hak ettiğine inanmıyordu.Doğrusunu söylemek gerekirse, mevki ve maaş isteklerini duyduktan sonra bir an duraksadım ve onu işe almamayı düşündüm.O'nun değ erini en iyi kendi bilirdi.Ben 80.000$'lık birini ararken o bana yöneticilik yeteneklerinin sadece 50.000$ ettiğini söyledi.Yanlış bir seçim mi yapıyordum? İlerleyen zaman onu kendine az güvenmesi ve kendi değerini küçümsemesiydi.O yıllarca bu sorunla gitgide uğraştı bu da maaş artışlarında tuzluya mal oldu.Ama buna değdi. 73
  • 74. “Bu basit örnekten çıkarman gereken şey benim bu müdürle hayatın her birimizle uğraştığı gibi uğraşmam olmalı.Hayat bize ondan tam olarak ne ister sek onu verir.Ne daha fazlasını ne de azını.Her zaman hayatın fark ettiğimizden fazlasını vermeye hazır olduğunu unutma eğilimindeyizdir. ''Çok konuştum. Bunların hepsinden ne anladım, genç adam? ''Gerçek olamayacak kadar iyi görünüyor.'' ''Ama, beni ve paylaştığım tüm insanların milyoner olmasına yardım eden şey bu basit ve küçük yöntemden başka hiçbir şey değil. ''Daha önce de söylediğim gibi, kelimeler çok güçlü araçlardır. Karakterin ne kadar güçlenirse, ağzından çıkan kelimelerde o kadar gerçek hükümler hal ine gelir. Ağzından çıkan, derin bir inançla körüklenen ve de tekrarın ateşiyle güçlenen her şey, çok daha çabuk şekil alacaktır. ''Bu alıştırmayı yapmak zorundasın. Kimse senin için bunu yapmaz.Gece gündüz formülü en az elli kere sesli bir şekilde tekrar edeceksin.Yapabiliyorsan daha da fazla.Hatta günde yüz kere.Bu kendi içinde bir alıştırmadır.İlk birkaç kere uzandım ve zeminde parmaklarımla saydım sonra beş kere iki elimle saydım.Alıştırma gerektiriyor. 74
  • 75. “Başta kolay olmadığını düşünebilirsin. Akıl karışmaya yatkındır. On kere tekrarladıktan sonra, kendini başka bir şey düşünürken bulacaksın. Aklını işe geri getir ve yeniden sıfır noktasından başla ta ki elliye ulaşmayı başarıncaya dek. Çünkü bu kadar basit bir disipline uyamazsan, zengin olma hayalinden vazgeçmelisin. ''Sana meydan okuyorum benim genç arkadaşım. Ve yapabileceğini de biliyorum. Tek ihtiyacın olan şey ısrar etmek.'' ''Peki neden formülü sesli tekrar edeceğim?'' ''Zihnine daha güçlü etki eder.Bilinçaltına verdiğin emir dışarıdan geliyormuş gibi görünür böylece de kulağa daha hükmedici gelir.Sihirli bir kelime ya da Budistlerin dediği gibi mantra monotonluğunda söyle!Zamanla formül kendi yaşamını kazanacaktır. ''İlk başta sesinden ve tekrar ettiğin formülden dolayı biraz sıkılacaksın.Ama gittikçe alışacaksın.Başta çok cüretkar görünen hedefin sana erişebilir hatta başarılması kolay gelecek.'' ''Korkarım kendimi tamamen gülün hissedebiliri.'' ''Özellikle o dakikalardan ısrar etmelisin.Şüpheni yenmelisin.Beni düşün, canlı bir kanıtım ben senin için.Buradan uzakta bir bahçede olsam bile enerjim seninle olacaktır.Şüphe ettiğin dakikalarda sana verdiğim sözcüğü hatırla.Başaracaksın.” 75
  • 76. Hala tamamen ikna olmayan genç adam: ''Neyden eminsin?'' ''Neden şüphe edeyim ki?Sende benim olduğum gibi bir anlık milyoner olacaksın.Gerçekte bir milyoner olman için biraz zaman gerekiyor.Çok yakında zihnin de milyoner olacaksın ve işte en önemlisi de bu.'' ''Üstelik 5 kuruş bile vermeden.'' ''Formülü tekrarlamaya devam et.Yavaş yavaş içinde bir şeylerin değiştiğini göreceksin.Hedefin gittikçe daha da basit gelecek.Nasıl bu zamana kadar dar bir görüş, hayal gücünün yıpranmış bir figürü, edindiysen aynı şekilde bu da senin bölünmez bir parçan olacaktır.Zihninin geçmişte aldığı şekil yeniden biçimlendirilebilir.Bu şekilde sen de geleceğini istediğin şekilde biçimlendirebilecek ve en sonunda da kendi kaderinin efendisi olabileceksin.Mümkün olduğunu kabul etmeden önce, bu bizim gizli hayalimiz değil mi?'' Yaşlı adamın söylediklerine katılan genç adam, kaderinin efendisi olma ihtimali duygusuyla alt üst olmuştu.İlk inandığından daha fazla önem taşıyordu yaşlı adamın sözleri.Tabi yöntemleri biraz garipti.Ama belki de işe yarıyordu. 76
  • 77. 12.BÖLÜM Genç adam mutluluğu ve hayatı öğreniyor. ''Sana yardım etmek ve de destek olmak için genel bir formül daha vereceğim.Hayatın boyunca bu formülden çok yaralanacaksın.Bu formül seni hem içine hem de dışına döndürecek.Aslında, sadece maddi kazanımlardan ibaret olmayan gerçek zenginliği bulmanı sağlayacak.Gerçek zenginlik daha geniştir. ''Para formülün başarılı olmanı hatta belki de maddi hedeflerini gerçekleştirmeye yardımcı olacak.Fakat zenginliği ararken, mutluluğu kaybedersen bunu unut ma.Paranın peşinde koşmak, hayattan zevk almanı engelleyecek bir hırsa kolayca dönüşebilir.İnsan tüm dünyayı ele geçirse ama ruhunu kaybetse ne işe yar ar ki?Para mükemmel bir hizmetçi ama zalim bir efendidir.'' ''Para ve mutluluk bir arada olamazlar mı yani bunu mu kastediyorsunuz?'' ''Tam tersine bakış açısını kaybetmemek için uyanık kalmalısın. Dünyadaki en zengin adamlardan biri olan John D.Rockefeller'in kafası endişelerinin 77
  • 78. ağırlığıyla o kadar meşguldü ki, elli yaşına kadar küçük yaşlı bir adamdı.Midesi o kadar bozulmuştu ki ekmek ve sütten başka bir şey kabul etmiyordu. Hep parasını kaybetme ve ortaklarınca aldatılmanın korkusuyla yaşadı. Para onun efendisi oldu.Artık tadını çıkaramıyordu.Güzel bir yemeğin zevkini çıkaran basit bir büro memurundan daha zavallıydı.'' ''Zenginliğinle aklımı çelmeye çalışırken aynı zamanda beni korkutmayı başarıyorsun.''dedi genç adam. ''Ama niyetim bu değil. Sana vermek üzere olduğum formül bir çok servet arayan kişinin düştüğü tuzağa düşmeni engelleyecek. Temelde hala fakir olan insanlar istediklerine ulaşmak için gönülsüzce çalışanlardır. Kazandıkları ilk para sabit hırslarını tetikler ve daha da fazlasını istemelerine sebep olur.ve büyük paralar kazanmaya başladıklarında kaybetmekten de korkmaya başlarlar. ''Bu ünlü doktor Emile Coué'nun kliniğinde hastaları için geliştirdiği bir formüldür: Her gün, her şekilde, daha ve daha iyi oluyorum. Bu formülü sabah ak şam ve gün boyunca yapabildiğin her vakit elli kere sesli tekrar et! Ne kadar çok tekrarlarsan, o kadar büyük etki eder üzerinde.Genç adam yanındaki sandalyede oturan adamın hayatında görüldüğü ilk gerçek mutlu adam olduğunu düşünürken buldu kendini. 78
  • 79. ''İnsanların çoğu mutlu olmak ister ama ne istediklerini bilmezler.Ve kaçınılmaz şekilde, istediklerini bulamadan ölürler.Bulsalar bile, nasıl tanıyacaklar? Onlar tam olarak zenginliği arayan insanlar gibidir.Gerçekten zengin olmak isterler.Fakat birden yılda ne kadar kazanmak istediklerini sorduğunda cevap veremezler.Nereye gittiğini bilmediğinde, genelde hiçbir yer gitmezsin.'' Bu genç adamın aklına baya yattı.O kadar disarmingly basitti ki neden bunun daha önce aklına gelmediğini merak etti.Bu zamana kadar ne istediğini tan ımlamak ve gerçekten düşünmek için hiç vakit ayırmamıştı.Oracıkta ilerde daha fazla düşüneceğine ve hayatında önem taşıyan şeylere yansıtacağına dair ant içti.Bu belki birçok hatayı önleyebilirdi. ''Mutluluk sayısız farklı şekillerde tanımlanmıştır tabiî ki.Her birimiz için hatta daha fazla düşünenler için bile birçok şeye dönüşebilir.Ama sana mutlulu ğun anahtarını vereceğim.Bu anahtarla, hayatının herhangi bir zamanında mutluysan, seni mutlu edecek şeyi yapıyorsan şüphe gölgesinin ötesini bilebil eceksin.Kendine şunu sor:Eğer bu gece ölürsem, ölüm anında o güne kadar yapmak istediğim her şeyi yaptığımı söyleyebilecek miyim kendime? ''Her gün içindeki sesin sana yapman gerektiğini söylediği şeyleri tamamen yaparsan, her gün bu 79
  • 80. dünyayı terk etmek için rahat olacaksın.Yapman gereken şeyi yaptığında tamamiyle emin olmak için sevdiğin şeyi yapmak zorunda olacaksın.Zevk almadıkları şeyi yapan insanlar mutlu değildir.Onlar zamanlarını ne yapmak istediklerini hayal ederek geçirirler.Ve insanlar mutsuz olduklarında, bir denbire ölmeye de hazır olmazlar.'' ''Yaşam benim için ancak siz ölüm kapıdaymış gibi ölümden bahsettiğinizde başladı.'' dedi genç adam. ''Kabul etmeliyim ki bu felsefe başta korkutucu gelebilir.Fakat yüzde yüz yaşamın bir felsefesidir.Gerçekten zevk aldıkları şeyleri asla yapmayanlar, hayallerinden böylece de konuşmaktan vazgeçenler, yaşayan ölülerdir.Kastettiğim şeyi gerçekten anlamak için, kendine o soruyu sor ve tamamıyla içtenlikle cevap ver.Yalan söylersen, sadece kendine yalan söylemiş olursun ve de bu oyunun kaybedeni olursun.Yarın öleceğini bilseydin, bugünkü planlarını değiştirmez miydin?Bu zamana kadar yaptığın şeyler yerine hayatında başka şeyler yapmaz mıydın?'' ''Eminim,yapardım.'' ''Gerekli düzenlemelerle başlardın belki işe.Yazmadıysan vasiyetini yazardın, ailene ve arkadaşlarınla vedalaşırdın.Farz edelim ki tüm bunlar bir saatini aldı.Kalan yirmi üç saatinde ne yapardın?Tanıdığın herkese bu soruyu 80
  • 81. sor. Cevapları hep iki kategoriye ayrılacaktır.Hayatlarından zevk almayan, mutsuz insanlar tamamen farklı şeyler yapacaklarını söyleyecekler.Peki neden sadece yirmi dört saatleri kalmışken nefret ettikleri yapmaya devam edeceklerdi ki? ''İkinci kategoride ve ne yazık ki azınlıkta olanlar ise normal hayatlarında ne yapıyorlarsa onu yapmaya devam edeceklerdi. Neden bir şeyleri değiştireceklerdi ki?İşleri tutkularıydı.Son nefeslerini verene kadar işlerini yapmaları oldukça anlaşılır bir şey değil mi?Bach bu kategorideki insanlardan biriydi.Ölüm döşeğinde son müzik parçasının düzenlemelerini yapıyordu.Ama sen ölene kadar çalışmayı isteyecek bir dahi olmak zorunda değilsin.Her birimiz toplum tarafından kabul görmese bile kendi yolumuzda ve işimizde birer dahi olabiliriz.Dahi olmak, zevk aldığın şeyi yapmak anlamındadır sadece.Bu hayatın ger çek dehasıdır.Sıradan olarak, başkalarının söyleyecekleri ve güvenliğini kaybedeceğin korkusuyla, sevdiğin şeyi asla yapmaya cesaret edemezsin.'' ''Güvenlik daha sık bir yanılsamadır değil mi?diye sordu genç adam. ''Doğru.Kendine şu soruyu sor:Yarın ölecek olsam, hayatımın son saatleriyle ne yapardım?Kendime yeterince güvenmeyerek, kendimi nefret ettiğim bir işi yapmaya zorlayarak, gerçek benliğimin bir 81
  • 82. gölgesi olmayı kabul eder miydim? Mesela bir arkadaşını ev işlerine yardım etsin diye evine çağırdın. En kirlileri arkadaşına mı verirdin? Tabi ki hayır. Peki neden kendini bu kadar alçaltıcı bulduğun işleri yapmaya zorluyorsun? Neden kendinin baş düşmanı oluyorsun? Neden en iyi dostun olmuyorsun? Bir dakikalık bir suskunluktan sonra, yalı adam genç adama direk sordu: “Yarın ölecek olsaydın, ne yapardın? Yaptığın şeyleri mi yapardın?” “Hayır, yapmazdım.” “Şimdi, bir sonraki fikri düşün. Yarın ölmeyeceğine inanmanın ne kadar kendinden emin bir ifade olduğunu düşünmüyor musun?” Genç adam tedirgindi. Yaşlı adam geleceği görmekte olağanüstü bir yetenek sergiliyordu, muhtemel ölümünü mü söylüyordu yoksa? Milyoner düşüncelerini okuyor gibi görünüyordu. “Endişelenme! Yarın ölmeyeceksin. Çok uzun yaşayacaksın. Şimdi izin ver de sorgulamama devam edeyim. İnsanların tüm yaşamlarının önlerinde olmalarına inanmaları küstahlık değil mi sence? Bir çok durumda, ölüm aniden gelir. Ama insanlar önlerinde çok zaman olduğu fikrine kapılarak yerine getirmeleri gereken kararları sürekli ertelerler. Kendilerine:”Zamanım var. Bu işi sonra 82
  • 83. hallederim” derler. Yaşlılık kapıya dayanınca da henüz hiçbir şey yapmadıklarını anlarlar.” “Bana duyduğum bu sözü hatırlattı “Gençlikte bilseydim, yaşlılıkta yapabilseydim.” dedi genç adam. “Kesinlikle. Yani mutluluğun sırrı her günü son gününmüş gibi yaşamaktır. Ve de her gününü yapmak istediğin şeyi yaparak doldurmaktır. Eğer saatlerin sayılı olsaydı, yapacağın şeydir bu. Çünkü gerçekte saatlerin sayılı. Genellikle, çok az vaktimiz kaldığında farkına varırız. Ama çok geç olur. Bu yüzden hemen harekete geçecek kadar cesur olmalısın. Aklında şu fikirle yaşa: İstediğimi yapacak kadar cesaretim olmadan ölmeyi reddediyorum. toplumun beni kandırdığı, beni yenen ve hayallerimi yok eden korkunç düşünceyle ölmek istemiyorum. Korkularının hayallerinden daha büyük olduğu ve zevk aldığın şeyi asla keşfedememe gibi kötü hisle ölmemelisin. Nasıl cesaret edeceğini öğrenmelisin.” “Kesinlikle katılıyorum ama yaptığım şeyi sevip sevmediğimden yüzde yüz emin değilsem ne olacak? Mücadele gerektirmeyen hiçbir iş bilmiyorum.” “Çok haklısın. Bizi ateşleyen bir işin bile olumsuz yönleri vardır. Ama işinin seni gerçekten memnun edip etmediğini öğrenmek için kendine şunu sor: Bankada bir milyon dolarım olsaydı, hemen şimdi, bu işi yapmaya devam eder miydim? Açıkçası cevabın hayır olurdu çünkü işini yeterince 83
  • 84. sevmiyorsun. Kaç kişi aniden milyoner olup da aynı işi yapmaya devam ediyor söyler misin? Çok nadir kişiler. Zaten bu soruya evet yanıtını verenler ise genelde milyonerlerdir. Tanıdığım milyonerlerin çoğu emekli olmayı reddediyor. Çok geç yaşlara kadar çalışmayı sürdürüyorlar. Şunu söylemek istiyorum, tüm milyonerler en azından milyonlarını kendileri kazanmış olanlar, kesinlikle işlerini sevdikleri için servete sahip oldular. “Dönüp dolaşıp aynı noktaya geldim. Milyoner olmak için işini sevmelisin. İşlerinden nefret ettikleri halde işlerine devam edenler iki kere cezalandırılır. Sadece işlerinden nefret etmekle kalmazlar daha da kötüsü işlerinden zengin de olamazlar. Aslında, çoğu insan çelişkili bir hayat sürer. Neden? Çünkü korkuları yüzünden, başarı kurallarının dehasının farkında değildirler. Vasat bir güvenliğe bağlı kalarak, gerçek bir zengin olma şanslarını ve hayatlarını mahvederler. Zenginliğin başkalarından gizli olduğunu, kendilerinin yeterinde yeteneği olmadığını zannederler. Peki neden bu yanılsamalara kanmalarına izin veriyorlar? Çünkü zihinleri inançlarının birer yanılsama olduğunu ve gerçekleri görmeye şartlanmamıştır. Unutma “ Karakter kaderdedir.” Zihnini güçlendir, o zaman koşullar isteklerine boyun eğecektir. İşte o zaman hayatının kontrolünü eline alacaksın.” “Siz her zaman mutlu muydunuz?”diye sordu genç adam. 84
  • 85. “Hayır, hiç de değil. Çok üzgün olduğum zamanlar oldu. Cinayet işlemeyi bile düşündüğüm zamanlar… Ama işte o zaman benim sana anlattıklarımı bana anlatan tuhaf, yaşlı bir milyonerle karşılaşmıştım. İlk başta çok şüpheciydim. O yaşayan bir kanıt olsa da bu teoriye inanmadım ve uygulamadım. Tüm her şeyi denememe rağmen hala başarısızdım, kaybedecek bir şeyim yoktu ve denemeye karar verdim. Otuz yaşındaydım ve hayatımı boşa geçirdiğimi hissediyordum. Her şey parmaklarımın arasından kayıp gidiyordu sanki.” “Eminim bugün bu tavsiyeyi aldığınıza pişman değilsinizdir.” “Bana hayatımın kontrolünü elime alabileceğimi ve hayatımda olan tüm olayları yönetebileceğimi sık sık söyledi. Ama ben ona hiç inanmadım tıpkı bir bilim kurgu misali. Bir gün kendine tekrar tekrar aynı şarkıyı söylediğini duyduktan sonra, kendi kendime belki de haklıdır dedim. Belki de hayat hep düşündüğüm gibi şans veya kaderin yönettiği tahmin ve kontrol edilemez olaylar bütünü değildi. Zihinlerimizi yönetirsek belki kaderimizi de yönetmek mümkün olabilirdi. Kısa bir süre sonra böyle düşünmeye başladım adeta aklımda bir devrim oldu. Her gün, her şekilde daha ve daha iyi olacağım diye bir süre kendi kendime tekrar ettikten sonra oldu bu devrim.” 85
  • 86. “Akıl hocamın bana öğrettiği bence daha güçlü olan, en azından kendi deyimlerime göre, ve sana da şiddetle tavsiye edeceğim bir formül daha var. Bazı insanları bazı insanları alıkoyan doğanın hafif dinsel formülüdür. Çok üzücüdür çünkü akıl üzerine inanılmaz etkisi vardır. Bu formülü tekrarlamak gergin ve endişeli olduğumda beni rahatlattı, cevaplara çok ihtiyacım olduğunda bana cevapları getirdi. Huzur gücün en büyük göstergesidir.” “Sakin ol! Ve tanrı olduğumu bil! Bu sözü hergün tekrar edebildiğin kadar et. Bana hayatın sıkıntılarını anlatmam için gereken sükûneti getirecektir. Akıl hocam bu formülü bana açıklamaya kara verdiğinde, bunun dünyadaki sırlar içinde en değerlisi olduğunu söylemişti. Bu tıpkı benim sana bıraktığım gibi onun da bana bıraktığı manevi mirasıydı.” “Başta garip gelen bu formülü tekrarlayarak, yeni içsel bir güç geliştirdim. Yıllardır gelişmeye devam eden bu formül, hep bana yaşlı milyonerin tekrar tekrar söylediği bir sözü hatırlattı. Kaderimin efendisi olduğumda her şeyi yapabilirim, hiçbir şey imkansız değildir. Böylece hayatımın nereye gitmesini istiyorsam oraya yönlendirebileceğime kendimi yavaş yavaş ikna ettim. Bu formülü uygulamaya devam ediyorum ve senin de aynı şeyi yapmanı istiyorum.” 86
  • 87. 13. BÖLÜM Genç Adam hayattaki isteklerini ifade etmeyi öğreniyor Formülü yazarak, hedefini sayısallaştırarak, miktar ve tarih belirleyerek ilk adımı çoktan atmış oldun. Şimdi sıra ikinci adımda: bir tane kağıt al ve hayattan istediğin her şeyi bu kağıda yaz. Şekillenmesini istiyorsan hayalin kendin olmalı. Yıllar önce sana ilk olarak ne istedim onları ve bugün ettikleri dolar karşılığını göstereceğim: 5 yıl içerisinde maddi hedeflerim aşağıdadır: *500.000$ değerinde bir ev *300.000$ değerinde ikinci bir ev *60.000$’lık yeni bir BMW *40.000$ değerinde eski, yeniden düzenlenmiş bir Mercedes *Kişisel borçlara son *300.000$nakit ve başka likit değerler *300.000$’lık menkul kıymet yatırımı ve diğer yatırımlar *Satın alındıktan sonra 5 yıl içinde 3.000.000$’a yükselecek 500.000$’lık emlak alımı. Maddi olmayan hedeflerimde şunlardı: *Ne zaman ihtiyacım olursa yılda en az üç kere ikişer haftalık tatil 87
  • 88. *Kendi patronum olmak ve de haftada otuz saatten fazla çalışmamak *İşte ve zanaatte zeki arkadaşlar edinmek *Beni seven ve cazibeli bir eş ve güzel çocuklar; doyurucu bir aile hayatı *Tüm görevlerden elimizi eteğimizi çektirecek bir hizmetçi bir de aşçı. Genç adam Anlık Milyoner’in çizdiği resim karşısında donakaldı. “Gerçek olamayacak kadar iyi görünüyor, değil mi? ben de istediklerimin taslağını bitirdiğimde fazla abarttığımı düşünmüştüm. Tereddüdüm ve korkularım negatif zihinsel tutumundan ve de sabitleşmiş küçük düşünme alışkanlığım yüzündendi. Fark etmeden bile bunu yapıyordum. “Bunun gibi bir liste yapmak dar görünüşü keşfetmenin mutlak yoludur. Bu tür yaşam planının başarılmaz olduğunu düşünen insanlar haliyle küçük düşünenlerdir. Güneşin altında göreceli olan her şey için bu tutku hiç de aşırı değildir. Çoğu zengin insan, bahsettiğim cüzi şartlarla yetinmek zorunda kalsaydı aşırı mutsuz olurlardı. Birçoğunun milyon dolarlık bir evi, bir düzine hizmetçisi, kendi çiftliği, özel uçakları, tropikal adaları vb. var. Çoğu zengin olduğunu düşünmüyor bile. Zengin olmadıkları herhangi bir durumda her zaman onlardan daha fazla parası olan arkadaşları iş ortakları vardır.” “Niçin bu tür yaşam tarzını doğal bulurlar? ya zengin doğmuşlardı ya da hayallerini gerçekleştirmek için büyük düşünmüşlerdi.” 88
  • 89. Yapamayacaklarına asla inanmamışlardı. Yapamayacağım düşüncesiyle başlarsan, kendini anında engellersin. “Bu yüzden alıştırmayı yap. Hiçbir şeyi atlamadan hayattan ne istediğini en ufak ayrıntısına kadar yaz. Bu sana tutkularının ve de zihniyetinin sınırların gösterecektir. Gerçekten neyi hayal ediyorsun? Neyle memnun olacaksın? Mümkün olduğunca tüm ayrıntılarıyla yazmak çok önemlidir. Yalnız sakınman gereken tek şey hayallerinin evini özel bir adreste seçmektir çünkü bu özel ev hiç müsait olmayabilir ve sen de çok istek ve iradenin gücüne rağmen hayallerini hiç gerçekleştirmeme riskini göz önüne almış olursun. Ama kaldı ki mümkün olduğu kadar özel ol.” “Düşünecek önemli bir şey daha var. Hayallerini başkalarına zarar verme olasılığı… Unutma ki; hayallerin bir başkasına zarar veriyorsa, başkalarının iyiliğinin yanı sıra senin iyiliğin için de kaçınılmalıdır olanlardan.” “Bu portre sana aslında kim olduğunu gösterecek. İstediklerinin somut şekli olacak. Düşüncelerin canlıdır. Tasvirin ne kadar çok açık olursa, hayata geçirme şansında bir o kadar yüksek olur. Detaylar çok önemlidir. Gizemli ve umulmadık bir şekilde düşüncelerin git gide büyüdü ve gerçek olmalarına izin veren şartlara sebep oldu.” Genç adam bira şüphelenmiş gibi görünüyordu. “Bunların hepsini ütopik geldiğini biliyorum amasana söylediğim gibi, aklın ne kadar güçlenirse başaramayacak hiçbir şey olmadığını bir o kadar fark edersin. Mucizeler olur. 500.000$’lık bir eve 89