Gençler Entelektüel Obeziteyle Malül! - Ebubekir Sifil [WhitePaper]
Döngülerle neden karşılaşıyoruz
1. e-kitap
Bu e-kitap yaşamı meşakkatli ve zor olarak algılayan, gören ve onun yükü altında
ezilen kişilere adanmıştır.
Kısa olduğu okuması kolay, anlaşılması basit ve uygulaması keyiflidir.
Gerisi okuyucuya kalmıştır.
Serdar Sağlamtunç
Döngülerle neden karşılaşıyoruz?
Yaşama hangi pencereden baktığınız ile ondan aldığınız keyif ilintili olabilir mi?
Ancak değişmez olan yaşamdaki tekrarlara ne demeli? Bu gerçeğin farkına bir kez
varabilirsek sonrasında kendimizi geliştirmemiz olasıdır.
Tekrarlar aslında bizi rezonans olgusuna götürür. Eğer dünyanın saf enerjiden
oluştuğunu ve her şeyin madde değil zihnin canlandırması olduğunu anlamak
konusunda zorluk çekiyorsanız önce bu konuyu hallederek gelişmekte fayda vardır.
Çünkü oluşlar titreşimle ortaya çıkmakta ve son teknolojik bulgu ve bilgiler ışığında
kara delik gerçeğinin de bir dalgalar bütünü olduğu ortadadır. Buradaki kavram ile
olgu arasındaki gizem açıklamaları kolaylaştırmaktan daha fazla zorlaştırmaya
destek olmaktadır. Bir vorteks hareket ve içine girildiğinde neyin oluştuğunun henüz
keşfedilmemiş olmasının nedeni de bu olsa gerek. Yine de kendi içindeki detay,
dünyadaki serbest dönüş yönünün soldan sağa doğru olduğu gerçeğine dikkat
çekmelidir. O halde döngü burada da karşımızda durmaktadır.
Rezonans, fizikte öğrendiğimiz gibi eğriler çizerek mi ilerler yoksa bunun boyutunu
değiştirirsek aynı prensibi farklı şekilde algılamak olası mıdır? Yani iki boyutlu
düzenekten boyutları artırdığımızda ne elde edileceğini biliyor muyuz? Dünyada
henüz ortaya çıkmamış olan ve ileri teknolojinin açıklamasını beklediğimiz gerçekler
aslında her an elimizin altında olan ve gerçekleşen olaylar dizisidir. Yeter ki bunun
farkına varalım. İşte bu nedenle bazı şeyler karşımıza ilk defa çıksa da sanki daha
önce o bilgiyi bildiğimize bizi ikna eden belki de yaşamın sondan başa doğru
işlemesidir. Bu tıpkı etrafımızdaki her şeyi iki veya üç boyutlu olarak kabul etmemizle
ilgilidir. Ya üçten sonrası varsa ve bu derinliklerde gizemler yer alıyorsa?
Geçen haftalarda Youtube içinde ilginç bir 7 boyutlu hologram gösterisi vardı. Benzeri
bir AVM de kullanılmakta. Peki, bunlar nedir? Dinlerin derinliğine inildiğinde bazı
ermişler ve insanüstü varlıklar ile karşılaşmanız olasıdır. Her şeyin saf olduğu bu
durumda yaşamdaki hiçbir şeyin gerçek olmadığı ve holograma benzediği
açıklanmaktadır. Neden bu açıklamalar yapılıyor, belki de düşünmüşsünüzdür? Bir
şekilde insanlar uyandırılmaya çalışılıyor. Gerçeğin farkına varıldığında ise yaşamın
tatlı bir deneyim olacağı ve bu döngünün ruhu yücelteceği öngörülmektedir. Bu
durumda bize güncel olarak dayatılan kapitalist değer ölçüleri birden ortadan
kalkacaktır.
Tekrar döngüye dönelim. En farkındalık yaratan döngü güneştir. Her gün doğar ve
batar ve bu değişmez sadece arada ne yaptığınız bize kazanımlar sunar. Bu döngüye
2. kendimizi uyumlayabilmek belki en basit çözüm olabilir. Çünkü işi karmaşık yapmak
için arada mevsimler vardır. Onlar ise bize bir farklı değişimi anlatmakta gibi görünse
de eğer derine inemezsek sadece sıcak ve soğuk hissini algılar daha ileriye gidemeyiz.
Aslında her anımızı aldığımız her nefes gibi tek, birbirine benzemez ve olağanüstü bir
deneyim olarak kabul ederek ne olduğumuzu düşünmek en önemlisidir. Neydik, ne
olduk ve nereye gideceğiz? Sadece bu noktaya bakabilsek hiçlikler ve döngülerin
farkına varabiliriz. Bu noktada göreceğimiz aslında olduğumuz yerde olduğumuz ve
etrafımızdaki devinimi kontrol etmek için, olayı algılamak için çabalar ve beceri
geliştirmek çabasıdır.
Buradaki farkındalık bizi sistemi daha iyi tanımaya ve yeniye yönlendirecek yolları
işaret edecek yüce bir kılavuzdur. Eğer döngünün farkına varamazsak ki çoğumuzun
içinde olduğu durum tam da budur, tekrarlar kaçınılmazdır. Basit bir örnek, sürekli
sınıfta kalarak aynı konuları her yıl tekrarlamak olabilir. Veya kapıdan çıkıp içeri
girmek ve adım atamamak benzer bir olgudur. Bunları özümsemek ve kendi dingin
bilgeliğimizde algılamak yapılacak en kolay iştir.
Basit değil mi? Tamam, hemen telaşa kapılmayın lütfen. Bu kadar kolay ve basit
olmasına rağmen neden bugüne kadar bunu yerine getirmediğimize odaklanmak
daha doğru bir seçim olacaktır. Neyin farkındayız sorusu ile başlamak uygun olabilir?
Doğduk, okuduk, evlendik, çocuklarımız oldu, çalıştık, öldük. Bu bir döngü mü? Hem
evet hem hayır. Algıladığımız döngü öğrenilmiş veya öğretilmiş olan belki de bize
dayatılan sistemin bir parçası. Dikkat ederseniz burada yalın maddesel kazanımlar
söz konusudur.
Doğunca büyüyeceksin, büyümek için yemen gerekli, elindekileri paylaşma çünkü
bu durumda sen büyüyemezsin. Oku, meslek sahibi ol daha fazla para kazan, para
ile isteklerini satın al. Evlen, aile içinde yerin olsun, karın veya kocan ile birlikte
görün, aile büyüklerini memnun et. Evlilik meyvesi çocuktur, yapabildiğin kadar
doğur ve yeni canlar dünyaya getir. Çalış, daha fazla çalışarak fazla para elde eder ve
isteklerini karşılarsın, etrafını etkilersin, rol model olursun, yanında inanlar
çalıştırırsın. Gün gelir ölürsün, merasimin olur, mezarın olur. Nokta. Hayat gayeniz
bu mu?
Yaşam varsa ve bize öğretildiği gibi amaç tekâmül veya olgunlaşma ise bu yolda
karşımıza çıkan pek çok konu o andaki zekâ seviyemize göre ele alınarak
değerlendirilerek bir sonraki aşamaya geçilir. Örneğin 1 ile 1 toplaması yapmayı
öğrendiğiniz zaman bu aşamayı geçer 1 ile 2 toplamasını öğreniriz. Bu böyle sürerken
öğrendiklerimize geri dönmeyiz çünkü onu artık algılamış durumdayız. Ama eğer
öğrenmemişsek bu toplama işlemi tekrar tekrar karşımıza gelecektir. İşte döngüler
bu nedenle bizim karşımıza çıkmaktalar. Eğer o aşamayı geçmeyi becerirsek aynı
döngü ile karşılaşmayız.
Belki de bazı durum ve şartlar altında sürekli tekrarlayan olayların nasıl ve neden
ortaya çıkarak bize göründüklerini anlamaya çalışmalıyız. Çoğu zaman benzer ama
bazen aynı şeyler tıpkı tekrarlanır ve buna dejavu adını versek de işin aslını
öğrenmeye gayret etmeliyiz. Çünkü yaşamda izleyici olmak zaman kaybıdır ve yaşam
süremiz kısıtlı olduğu için birçok şeyi etkili bir yöntem kullanarak yapmayı öğrenmek
zorundayız. Eğer öğrenmezsek bu konular sürekli karşımıza çıkacak ve vaktimizi
boşa harcamış olacağız.
Bu aşamada bir farkındalık çalışması yapmanızı tavsiye ederim. Hatırlayın, yaşam
tek kişilik ve sadece siz varsınız ve dolayısıyla sizin bu aşamaları bireysel olarak
geçmeniz önemlidir. Çalışmayı karşınıza çıkan döngüleri fark edip onları bir kâğıda
3. yazarak başlayabilirsiniz. Sadece bunu yapmak bile sizi döngü baskısından
kurtaracak ve daha farklı düşünmeye itecek güce sahiptir. Yazılarınızda olabildiği
kadar farkındalığınızı sorgulayın. Neyi yaptığınızda ne ile karşılaştınız ve bir sonraki
aşamaya nasıl geçtiniz. Asıl anahtar buradadır ve ilerledikçe göreceksiniz ki döngüler
yerine yeni karşılaşmalar ortaya çıkacaktır. Hemen ürkmeyin ve elinizdeki donanımla
bunu aşacağınızı algılayın ve kendinize güvenin.
Aynı zamanda döngüyü fazla düşünmeden veya aklınıza geldikçe o düşünceyi
ortadan kaldıracak yöntemler bulmak da oldukça yararlıdır. Oluşum teorisinde bir
isteği olgun bir şekilde tarif ederek, şekillendirip süsleyerek onun gerçekleştiğini
imgelemek yeterlidir. Ancak bunun gerçekleşmemesi için elden gelen yapılmaktadır.
Mükemmel bir tanım yapıldıktan sonra düşüncenin olgunlaşmaya bırakılması isteğin
gerçekleşmesi için gerekli ve şarttır. Çoğunlukla isteklerimizi bize layık olmayacağı
tarzda, eksik, yetersiz, renksiz veya solgun düşünerek onların oluşmamasına neden
oluruz. Bu mekanizmayı anlamazsak günlerce aynı dileği kafamızda evirip çevirerek
olmadığını görüp inancımızı ortadan kaldırmaya pek hevesli görünürüz. Oysa gerçek
böyle gelişmez.
Eğer dikkat ederseniz eylem ve eylemsizlik de birer döngüdür. Böylece varsıl daha
fazla para kazanır, yoksul para kazanmak için debelenmeye devam eder. Ancak
dünyanın ilginç bir kuralı vardır. Her şey sonsuz ve tükenmezdir. Bu kuralı
materyalist veya ruhani açıdan ele alırsanız ikisi de doğrudur. Bu nedenle inanç en
önemli etkendir. İsteklerinizi en iyi şekilde yapıp onu oluşuma veya kuluçkaya
bırakmak ile isteklerinize kavuşursunuz. Kuluçka örneklemesi bir detayı
anlatmaktadır. Sürekli olarak onuna ilgilenmek yerine ona en iyi oluşum şartlarını
hazırlamak çözümdür.
Burada verilen bilgilerden sonra yaşamınızın kısmen veya tamamen değişmesi
olağandır. Bu durumun sizi rahatsız etmemesi gereklidir. Bazen bunu sorun olarak
gören dönüşümü terk edemeyen örnekler vardır. Bu durumda yapılması önerilen tek
şey ne oluştuğunu anlamaya çalışmaktır. Eskiden şikâyet edenler şikâyetleri ortadan
kalkınca huzursuz olabilirler. Bunun nedeni ellerindeki döngünün artık bir işe
yaramadığını algılamaktır. Dışarıdan bakan bir kişi bunu anlamakta zorluk çekebilir
ancak aynı şey kendi başında olduğunda davranış benzerlik gösterir.