Taksir; dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanunî tanımında belirtilen neticesi ön görülmeyerek gerçekleştirilmesidir. Taksirli fiil, failin özgür iradesinin ürünü olmalıdır. Ayrıca, fail kendi kişisel yetenekleri, idrak gücü, bilgi düzeyi ve içinde bulunduğu koşullar itibariyle objektif olarak mevcut bulunan özen yükümlülüğünü öngörebilecek durumda olmalıdır. Bilinçli taksir ise kişinin öngördüğü neticeyi istememesine karşın, neticenin meydana gelmesidir.
2. Taksir Nedir?
Taksirle Yaralama Suçu Nedir?
Taksir; dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanunî tanımında
belirtilen neticesi ön görülmeyerek gerçekleştirilmesidir. Taksirli fiil, failin özgür iradesinin ürünü
olmalıdır. Ayrıca, fail kendi kişisel yetenekleri, idrak gücü, bilgi düzeyi ve içinde bulunduğu
koşullar itibariyle objektif olarak mevcut bulunan özen yükümlülüğünü öngörebilecek durumda
olmalıdır. Bilinçli taksir ise kişinin öngördüğü neticeyi istememesine karşın, neticenin meydana
gelmesidir.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Kişilere Karşı Suçlar” başlıklı ikinci kısmının “Vücut
Dokunulmazlığına Karşı Suçlar” başlıklı ikinci bölümünde yer alan 89. madde uyarınca taksirle
yaralama; taksirle başkasının vücuduna acı vermek veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin
bozulmasına neden olmak şeklinde tanımlanmıştır. Suç ile bireyin beden, akıl ve ruh sağlığı
koruma altına alınmak istenmiştir. Madde metninde yer alan kavramlar şu şekilde açıklanabilir;
Madde metninde yer alan kavramlar şu şekilde açıklanabilir;
• Vücuda acı vermek, beden bütünlüğünü önemsiz olmayan biçimde bozan her türlü harekettir.
Acı verme kavramından; mağdurda failin eylemine bağlı olarak meydana gelen az veya çok
duyulan her türlü fiziki acı anlaşılmalıdır. Vücuda yönelik etkinin belirli bir ağırlığa ulaşması
gerekir.
• Sağlığın bozulması kavramdan kişinin sağlık durumunun ihlal edilmesi, patolojik bir durumun
yaratılması veya patolojik durumun derecesinin artırılması anlaşılmalıdır.
• Algılama yeteneğinin bozulmasından, kişinin anlama, düşünme, muhakeme etme
yeteneklerinde karışıklık, bozukluk meydana getirecek her türlü eylemler anlaşılmalıdır.
3. Taksirle Yaralama Suçu Sonucu
Hangi Neticeler Gerçekleşirse
Cezada Artırım Yapılır?
Taksirle yaralama fiili, mağdurun;
a) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına,
b) Vücudunda kemik kırılmasına,
c) Konuşmasında sürekli zorluğa,
d) Yüzünde sabit ize,
e) Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma,
f) Gebe bir kadının çocuğunun vaktinden önce doğmasına neden olmuşsa, belirlenen ceza yarısı
oranında artırılır.
Taksirle yaralama fiili, mağdurun;
a) İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine,
b) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine,
c) Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına,
d) Yüzünün sürekli değişikliğine,
e) Gebe bir kadının çocuğunun düşmesine,
Neden olmuşsa belirlenen ceza bir kat artırılır.
Ayrıca fiilin birden fazla kişinin yaralanmasına neden olması halinde mahkeme tarafından sadece
hapis cezası verilebilecektir. Kanun koyucunun bu ihtimalde verilecek olan hapis cezasını arttırdığı da
görülmektedir.
4. Taksirle Yaralama Suçunun
Soruşturulması ve Kovuşturulması
Nasıl Gerçekleştirilecektir?
Taksirle yaralama suçunun basit ve nitelikli halleri şikayete tabidir. Bilinçli taksirle yaralama suçunda
fiil niteliği itibari ile TCK m.89/1’de öngörülen basit halin gerçekleştirilmesine yol açtıysa suç,
şikayete tabi olacaktır ancak TCK m.89/2’de öngörülen nitelikli hallerin gerçekleştirilmesine yol
açtıysa suç, şikayete tabi olmayacaktır. Şikayet tabi suçlar bakımında şikayet süresi taksirle
yaralamanın gerçekleştirilmesinden itibaren 6 aydır. Şikayete tabi olmayan suçlar bakımından ise 8
yıllık bir dava zamanaşımı süresi öngörülmüştür. Dolayısıyla suçun işlendiği şüphesini duyan savcının
8 yıllık dava zamanaşımı süresi içerisinde soruşturma başlatması gerekir.
Taksirle yaralama suçu kanun koyucu tarafından uzlaştırma kapsamına alınmış olduğundan, ilk
olarak uzlaştırma prosedürünün uygulanması gerekmektedir.
Taksirle yaralama suçu bakımından görevli mahkeme ise asliye ceza mahkemesidir. Ayrıca taksirle
yaralama suçu işleyen fail aleyhine, mağdurun, maddi ve manevi tazminat davası açma hakkı vardır.
5. Taksirle Yaralama Suçu Bakımından
Öngörülen Uzlaştırma Prosedürü
Nasıl İlerlemektedir?
Uzlaştırma kurumu; cezai uyuşmazlıklarda suçun faili ile mağdurunun ya da suçtan zarar göreninin tarafsız bir kişi aracılığı ile iletişime geçerek barışmalarının sağlanmasını ve birtakım
edimler doğrultusunda mağdurun zararının giderilmesi amaçlamaktadır. Uzlaşma; soruşturma yapılmasını, delil toplanmasını ve koruma tedbirlerinin uygulanmasını engellemez. Yeterli
şüphenin mevcudiyeti halinde, savcı iddianame düzenlemeden önce, şüpheli mağdur veya suçtan zarar gören gerçek veya özel hukuk tüzel kişisinin uzlaştırılabilmesi için, dosyayı
gönderme kararı ile uzlaştırma bürosuna gönderir.
Uzlaştırmacı; şüpheli, mağdur ya da suçtan zarar görene uzlaştırma teklifinde bulunur. Mağdura ya da suçtan zarar görene ya da şüpheliye uzlaştırma teklifinde bulunduktan sonra 3 gün
içerisinde herhangi bir karar bildirilmediği takdirde, teklif taraflarca reddedilmiş sayılır. Teklifin kabul edilmesi ile gizliliğin esas olduğu müzakere aşamasına geçilir. Tarafların teklifleri
belirlendikten, bir veya birden fazla edim üzerinde anlaşıldıktan sonra uzlaştırmacı tarafından bir rapor hazırlanmalı ve ne suretle uzlaşıldığı ayrıntılı olarak yazılmalıdır. Uzlaşma
sonucunda şüphelinin edimini def’aten yerine getirmesi hâlinde, şüpheli hakkında uzlaştırmadan sorumlu Cumhuriyet savcısı tarafından kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir.
6. Sanık Hakkında Taksirle Yaralama
Suçuna İlişkin Verilecek Olan Ceza
Ne Tür Yaptırımlara Dönüştürülebilir?
Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması, mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç
işlemeyeceği hususunda kanaate varılması, suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen
giderilmesi ve sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan cezanın iki yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası olması halinde mahkemece, hükmün
açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Taksirle yaralama suçundan bahisle hakkında hapis cezasına hükmedilmiş fail hakkında, yukarıdaki şartların oluşması koşuluyla
hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesi mümkündür.
Daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkûm edilmemiş, suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği
konusunda mahkemede bir kanaat oluşan fail, işlediği suçtan dolayı iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm edilmiş ise bu kişi hakkında cezanın ertelenmesi kararı verilebilir.
Taksirle yaralama suçundan bahisle hakkında hapis cezasına hükmedilmiş fail hakkında, yukarıdaki şartların oluşması koşuluyla cezanın ertelenmesi kararı verilebilmesi mümkündür.
Taksirle yaralamaya sebebiyet verme suçunun cezası, hapis cezası olarak tayin edilirse, bu ceza artık adli para cezasına çevrilemez.
Kasten yaralama suçunun basit halinden bahisle hükmedilecek olan hapis cezası adli para cezasına dönüştürülebilmektedir. Ancak suçun nitelikli halleri bakımından bu şekilde bir
dönüşüm söz konusu değildir.
Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması, mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç
işlemeyeceği hususunda kanaate varılması, suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen
giderilmesi ve sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan cezanın iki yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası olması halinde mahkemece, hükmün
açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Kasten yaralama suçundan bahisle hakkında hapis cezasına hükmedilmiş fail hakkında, yukarıdaki şartların oluşması koşuluyla
hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesi mümkündür.
Daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkûm edilmemiş, suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği
konusunda mahkemede bir kanaat oluşan fail, işlediği suçtan dolayı iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm edilmiş ise bu kişi hakkında cezanın ertelenmesi kararı verilebilir.
Kasten yaralama suçundan bahisle hakkında hapis cezasına hükmedilmiş fail hakkında, yukarıdaki şartların oluşması koşuluyla cezanın ertelenmesi kararı verilebilmesi mümkündür.
7. İletişim
+90 850 333 86 60
+90 212 215 25 84
info@mgc.com.tr
mgc.com.tr
MGC LEGAL
Büyükdere Cad. No:127 Astoria B Kule
Kat 5 Şişli – İstanbul, TÜRKİYE