1. SUNUMUMA BAŞLAMADAN ÖNCE;
BU SUNUMDAKI AMACIM INSANLARI SOSYO-EKONOMIK VE SOSYO-KÜLTÜREL
OLARAK SINIFLANDIRMAK VEYA TOPLUMUN
TABAKALAŞMASINI DESTEKLEMEK DEĞILDIR, ARAŞTIRMA KONUM
DOĞRUDAN BUNUNLA ALAKALI OLDUĞUNDAN BÖYLE BIR
SINIFLANDIRMAYA GIDILEREK INCELEME YAPILMASI
GEREKTIRMEKTEDIR.
ARAŞTIRMA KONUMUN HASSAS BIR KONU OLDUĞUNUN
FARKINDAYIM, BIR HATAM BIR KUSURUM OLURSA AFFOLA..
Gizem Altay
2. SOKAĞIN OKULA ETKİSİ
SOSYO-EKONOMİK GELİŞMİŞLİK VE EĞİTİM DÜZEYLERİ ARASI İLİŞKİ
Gizem Altay-20140587
3. SORULMASI GEREKENLER..
• Okulun bulunduğu mahalle eğitim-öğretim düzeylerini etkiler mi?
• Sizce etkiliyorsa bunun etkileri ve sonuçları nelerdir?
• Sizce okulun bulunduğu mahallenin eğitim-öğretim düzeyine hiçbir etkisi yoksa
bunu Örneklerle açıklar mısınız?
4. Sosyo-ekonomik düzeyi düşük kesim ve
eğitim-öğretim
Gelir Düzeyi Düşük Bölge Okulları ve Eğitim
Yapılan araştırmalar göstermektedir ki;
Gelir düzeyi düşük mahallelerde bulunan okulların eğitim kaliteleri pek de parlak değildir.
Buna sebep olan etkenler arasında,
• Okulun fiziki şartları
• Okulun ve okul çevresinin güvenli oluşu
• Okul öğrencileri ve ailelerinin sosyo-ekonomik gelişimi
Gibi etkenler yer almaktadır.
15. Sosyo-ekonomik düzeyi düşük kesim ve
eğitim-öğretim
Eğitim ailede başlar!
Aynı zekâ seviyesine sahip olmasına rağmen,sosyo-ekonomik ve eğitim durumları denk olmayan ilelerde
büyüyen çocukların; konuşma, yazma, anlama, anlatım ve çeşitli olaylar karşısındaki çıkaran başlıca sebep,
büyüdükleri çevrenin etkisiyle olmaktadır. (Ayhan,1997)
2005 yılında yapılan araştırmalara göre Türkiye de babaların aldığı eğitim ortalama 7,01 yıl annelerin aldığı
eğitim ortalama 4,96 yıldır. (Sucuoğlu , 1991)
18. Sosyo-ekonomik düzeyi düşük kesim ve
eğitim-öğretim
. 2013 Aralık ayında açıklanan 2012 Uluslararası Öğrenci Başarılarını Değerlendirme
Programı (PISA) raporuna göre Türkiye’de düşük okul başarısı gösteren öğrencilerin
yüzde 69’u düşük sosyoekonomik kökenden geliyor. Toplumun alt katmanlarından
gelme ile düşük okul başarısı arasındaki sıkı ilişki hem eğitim sisteminin fırsat eşitliği
sağlayamadığını hem de toplumda var olan eşitsizlikleri kuşaklar arası aktardığını
gösteriyor.
19. Sosyo-ekonomik düzeyi düşük kesim ve
eğitim-öğretim
. Araştırma dezavantajlı koşullarda yaşayan okula devam eden ve okulu terk etmiş çocukların ailelerine ilişkin oldukça
ilginç bulgular ortaya koydu. Örneğin, aynı dezavantajlı mahallerde yaşasalar da, her iki grubun sosyoekonomik ve etnik
açıdan farklılıyor, buna bağlı olarak da ebeveyn ağ yapılarının eşitsiz şekilde tabakalaştığı anlaşılıyor.
Okula devam eden öğrenciler, anne babanın düşük gelirli de olsa genellikle sigortalı işlerde çalıştığı, iki ebeveynli
emniyet telkin eden ailelerden geliyor.
Okulu terk çoçuklar ise, marjinal yoksulluk koşullarında yaşayan, kağıt ve şişe toplayarak ya da merdiven altı konfeksiyon
atölyeleri ve inşaatlar gibi güvencesiz enformel sektörlerde geçici işler yaparak hayatlarını kazanan Roman ve Kürt
ailelerden geliyorlar.
25. Sosyo-ekonomik düzeyi düşük kesim ve
eğitim-öğretim
Görüşmelerde dile getirilen deneyimler, tabakalaşmış ebeveyn ağ yapılarının çocukların okul başarısı açısından hayati
önemde olduğunu ortaya koyuyor. Her iki ebeveyn grubunun işsizliğin yüksek olduğu, sokak kültürünün egemen olduğu
bölgelerde yaşamalarına karşın, okula devam eden öğrenci ebeveynlerinin birtakım ağ stratejileri yoluyla çocuklarının
okul başarısına zarar verebilecek dezavantajlı çevre koşullarının etkilerini önemli oranda ortadan kaldırdığı görülüyor. Bu
ebeveynler çocukların okul başarısını arttırmak için özellikle iki etkin ağ stratejisi izliyor. Birincisi, öğrencilerin içinde
bulundukları mahalle ile etkileşimleri ebeveynleri tarafından bilinçli olarak kısıtlanıyor ve ‘ağ yönelimleri’, çocukları
başarılı şekilde okula devam eden diğer ebeveynlerle dayanışma içersinde oluşturulan, kaynak içeren adacıklara doğru
manipüle ediliyor. Çocuklar bu yolla biraraya geliyor, birlikte sosyalleşiyor ve ders konularında yardımlaşıyorlar
27. Neler Yapılabilir?
Milli Eğitim Bakanlığı denetimleri arttırabilir.
Bu yapılan denetimler objektif ve şeffaf olmalı,
yıllık kalkınma ve strateji planları bu denetimdeki
açıklara göre düzenlenmelidir.