SlideShare a Scribd company logo
Onbirinci Mektub
             ِ‫بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ وَاِنْ مِن شَيْء اِل ّ يُسَبحُ بِحَمْدِه‬
                          ّ           ٍ     ْ
      (Bu mektub, mühim bir ilâç olup, dört âyetin hazinesinden dört küçük cevherine
                                       işaret eder.)
        Aziz kardeşim!
        Şu dört muhtelif mes'eleyi muhtelif vakitlerde Kur'an-ı Hakîm nefsime ders
vermiş. Arzu eden kardeşlerim dahi bundan bir ders veya bir hisse almaları için
yazdım. Mebhas itibariyle başka başka dört âyet-i kerimenin hazine-i hakaikından
birer küçük cevher nümune olarak gösterilmiştir. O dört mebhastan herbir mebhasın
ayrı bir sureti, ayrı bir faidesi var.

        Birinci Mebhas: ‫اِنًّ كَيْد الشّيْطَانً كَانً ضَعِيفًًا‬
                                  َ     ِ           َ                Ey sû'-i vesveseden
me'yus nefsim! Tedai-yi hayalât, tahattur-u faraziyat, bir nevi irtisam-ı gayr-ı
ihtiyarîdir. İrtisam ise, eğer hayırdan ve nuraniyetten olsa, hakikatın hükmü bir
derece suretine ve misaline geçer. Güneşin ziyası ve harareti, âyinedeki misaline
geçtiği gibi... Eğer şerden ve kesiften olsa, aslın hükmü ve hassası, suretine geçmez
ve timsaline sirayet etmez. Meselâ necis ve murdar bir şey'in âyinedeki sureti ne
necistir, ne murdardır. Ve yılanın timsali, ısırmaz.
        İşte şu sırra binaen, tasavvur-u küfür, küfür değil; tahayyül-ü şetm, şetm
değil. Hususan ihtiyarsız olsa ve farazî bir tahattur olsa, bütün bütün zararsızdır. Hem
ehl-i hak olan Ehl-i Sünnet ve Cemaatin mezhebinde bir şey'in şer'an çirkinliği, pisliği;
nehy-i İlahî sebebiyledir. Mâdem ki ihtiyarsız ve rızasız bir tahattur-u
      sh: » (M: 40)
farazîdir, bir tedai-yi hayalîdir; nehiy ona taalluk etmez. O dahi ne kadar çirkin
ve pis bir şey'in sureti dahi olsa, çirkin ve pis olmaz.
        İkinci Mes'ele: Barla Yaylası, Tepelice'de çam, katran, karakavağın bir meyvesi
olup, Sözler Mecmuası'na yazıldığı için buraya yazılmamıştır.
        Üçüncü Mes'ele: Şu iki mes'ele, Yirmibeşinci Söz'ün i'caz-ı Kur'ana karşı
medeniyetin aczini gösteren misallerinden bir kısmıdır. Kur'ana muhalif olan hukuk-u
medeniyetin ne kadar haksız olduğunu isbat eden binler misallerinden iki misal:

       ِ‫ فَلِلذّكَرِ مِثلُ حَظًّ اْلُنْثيَيًْن‬olan
              َ               ْ                hükm-ü Kur'anî, mahz-ı adalet olduğu
gibi, ayn-ı merhamettir. Evet adalettir. Çünki ekseriyet-i mutlaka itibariyle bir erkek,
bir kadın alır, nafakasını taahhüd eder. Bir kadın ise, bir kocaya gider, nafakasını ona
yükler; irsiyetteki noksanını telafi eder. Hem merhamettir, çünki o zaîfe kız,
pederinden şefkate ve kardeşinden merhamete çok muhtaçtır. Hükm-ü Kur'ana göre
o kız, pederinden endişesiz bir şefkat görür. Pederi ona, quot;Benim servetimin yarısını,
ellerin ve yabanilerin ellerine geçmesine sebeb olacak zararlı bir çocukquot; nazarıyla
endişe edip bakmaz. O şefkate, endişe ve hiddet karışmaz. Hem kardeşinden
rekabetsiz, hasedsiz bir merhamet ve himayet görür. Kardeşi ona, quot;hanedanımızın
yarısını bozacak ve malımızın mühim bir kısmını ellerin eline verecek bir rakibquot;
nazarıyla bakmaz; o merhamete ve himayete bir kin, bir iğbirar katmaz. Şu halde o
fıtraten nazik, nazenin ve hilkaten zaîfe ve nahife kız, sureten az bir şey kaybeder;
fakat ona bedel akaribin şefkatinden, merhametinden, tükenmez bir servet kazanır.
Yoksa rahmet-i Hak'tan ziyade ona merhamet edeceğiz diye hakkından fazla ona hak
vermek, ona merhamet değil, şedid bir zulümdür. Belki zaman-ı cahiliyette gayret-i
vahşiyaneye binaen kızlarını sağ olarak defnetmek gibi gaddarane bir zulmü
andıracak şu zamanın hırs-ı vahşiyanesi, merhametsiz bir şenaate yol açmak ihtimali

vardır. Bunun gibi bütün ahkâm-ı Kur'aniye,             ً‫وَمَ ًا اَرْ ًسَلْنَاكَ اِل ّ رَحْمَة‬
                                                                                        ً
َ‫ لِلْعاَلمِين‬fermanını tasdik ediyorlar.
        َ
        Dördüncü Mes'ele:       َُ‫فِلُمًّهِ السًدس‬
                                   ُ ّ                İşte mimsiz medeniyet, nasıl kız
hakkında, hakkından fazla hak verdiğinden böyle bir haksızlığa sebeb oluyor.. öyle
de: Valide hakkında hakkını kes
      sh: » (M: 41)
      mekle daha dehşetli haksızlık ediyor. Evet rahmet-i Rabbaniyenin en hürmetli,
en halâvetli, en latif ve en şirin bir cilvesi olan şefkat-i valide, hakaik-i kâinat içinde
en muhterem, en mükerrem bir hakikattır. Ve valide, en kerim, en rahîm öyle fedakâr
bir dosttur ki; o şefkat saikasıyla bir valide, bütün dünyasını ve hayatını ve rahatını,
veledi için feda eder. Hattâ valideliğin en basit ve en edna derecesinde olan korkak
tavuk, o şefkatin küçücük bir lem'asıyla yavrusunu müdafaa için ite atılır, arslana
saldırır.
        İşte böyle muhterem ve muazzez bir hakikatı taşıyan bir valideyi, veledinin
malından mahrum etmek, o muhterem hakikata karşı ne kadar dehşetli bir haksızlık,
ne derece vahşetli bir hürmetsizlik, ne mertebe cinayetli bir hakaret ve arş-ı rahmeti
titreten bir küfran-ı nimet ve hayat-ı içtimaiye-i beşeriyenin gayet parlak ve nafi' bir
tiryakına bir zehir katmak olduğunu, insaniyet-perverlik iddia eden insan canavarları

anlamazlarsa, elbette hakikî insanlar anlar. Kur'an-ı Hakîm'in   َُ‫فِلُمًّهِ الس ًّدس‬
                                                                    ُ
hükmünü, ayn-ı hak ve mahz-ı adalet olduğunu bilirler.

                                                            ‫اَلْبَاقِى هُوَ البَاقِى‬
                                                                  ْ
                                                                          Said Nursî

More Related Content

What's hot (20)

1. Huccet I Imaniye
1. Huccet I  Imaniye1. Huccet I  Imaniye
1. Huccet I Imaniye
 
18.Mektup
18.Mektup18.Mektup
18.Mektup
 
17.Mektup
17.Mektup17.Mektup
17.Mektup
 
23.Soz
23.Soz23.Soz
23.Soz
 
Katrenin Zeyli
Katrenin ZeyliKatrenin Zeyli
Katrenin Zeyli
 
3.Mektup
3.Mektup3.Mektup
3.Mektup
 
31.Soz
31.Soz31.Soz
31.Soz
 
Mahiyet I KüFüR
Mahiyet I KüFüRMahiyet I KüFüR
Mahiyet I KüFüR
 
Mukaddeme (Itizar)
Mukaddeme (Itizar)Mukaddeme (Itizar)
Mukaddeme (Itizar)
 
22.Lema
22.Lema22.Lema
22.Lema
 
15.Mektup
15.Mektup15.Mektup
15.Mektup
 
Reshalar
ReshalarReshalar
Reshalar
 
19.Soz
19.Soz19.Soz
19.Soz
 
29.Lemadan Ikinci Bab
29.Lemadan Ikinci Bab29.Lemadan Ikinci Bab
29.Lemadan Ikinci Bab
 
26.Mektup
26.Mektup26.Mektup
26.Mektup
 
2.Sua
2.Sua2.Sua
2.Sua
 
Denizli Lahikasi
Denizli LahikasiDenizli Lahikasi
Denizli Lahikasi
 
12.Soz
12.Soz12.Soz
12.Soz
 
Emirdag Lahikasi I Mektub 145 218
Emirdag Lahikasi I   Mektub 145 218Emirdag Lahikasi I   Mektub 145 218
Emirdag Lahikasi I Mektub 145 218
 
5.Mektup
5.Mektup5.Mektup
5.Mektup
 

Viewers also liked

Open solariscloud
Open solariscloudOpen solariscloud
Open solariscloud
xKinAnx
 

Viewers also liked (8)

11.Soz
11.Soz11.Soz
11.Soz
 
Iman I Bilahiret
Iman I BilahiretIman I Bilahiret
Iman I Bilahiret
 
15.Sua
15.Sua15.Sua
15.Sua
 
28.Lema
28.Lema28.Lema
28.Lema
 
7. Mesele
7. Mesele7. Mesele
7. Mesele
 
Sadaka Ve Zekat
Sadaka Ve ZekatSadaka Ve Zekat
Sadaka Ve Zekat
 
21.Mektup
21.Mektup21.Mektup
21.Mektup
 
Open solariscloud
Open solariscloudOpen solariscloud
Open solariscloud
 

Similar to 11.Mektup (19)

22.Mektup
22.Mektup22.Mektup
22.Mektup
 
18.Soz
18.Soz18.Soz
18.Soz
 
24.Lema
24.Lema24.Lema
24.Lema
 
32.Soz
32.Soz32.Soz
32.Soz
 
12.Sua
12.Sua12.Sua
12.Sua
 
Katre
KatreKatre
Katre
 
3. Huccet I Imaniye
3. Huccet I  Imaniye3. Huccet I  Imaniye
3. Huccet I Imaniye
 
29.Mektup
29.Mektup29.Mektup
29.Mektup
 
4.Mektup
4.Mektup4.Mektup
4.Mektup
 
Zerre
ZerreZerre
Zerre
 
3.Lema
3.Lema3.Lema
3.Lema
 
Hubab
HubabHubab
Hubab
 
9. Mesele
9. Mesele9. Mesele
9. Mesele
 
6.Sua
6.Sua6.Sua
6.Sua
 
13.Lema
13.Lema13.Lema
13.Lema
 
12.Mektup
12.Mektup12.Mektup
12.Mektup
 
26.Lema
26.Lema26.Lema
26.Lema
 
23.Lema
23.Lema23.Lema
23.Lema
 
1.Soz
1.Soz1.Soz
1.Soz
 

More from Ahmet Türkan

Atalarımız “ibret olma ibret al” demişler. Ne doğru söz.
Atalarımız “ibret olma ibret al” demişler. Ne doğru söz.Atalarımız “ibret olma ibret al” demişler. Ne doğru söz.
Atalarımız “ibret olma ibret al” demişler. Ne doğru söz.
Ahmet Türkan
 
UNUTULMAZ SÖZLER.pptx
UNUTULMAZ SÖZLER.pptxUNUTULMAZ SÖZLER.pptx
UNUTULMAZ SÖZLER.pptx
Ahmet Türkan
 
HAFIZAYI KUVVETLENDİRME YOLLARI.pdf
HAFIZAYI KUVVETLENDİRME YOLLARI.pdfHAFIZAYI KUVVETLENDİRME YOLLARI.pdf
HAFIZAYI KUVVETLENDİRME YOLLARI.pdf
Ahmet Türkan
 
MEVLANA’DAN ÖZLÜ SÖZLER.pdf
MEVLANA’DAN ÖZLÜ SÖZLER.pdfMEVLANA’DAN ÖZLÜ SÖZLER.pdf
MEVLANA’DAN ÖZLÜ SÖZLER.pdf
Ahmet Türkan
 
TARIK BİN ZİYAD.pdf
TARIK BİN ZİYAD.pdfTARIK BİN ZİYAD.pdf
TARIK BİN ZİYAD.pdf
Ahmet Türkan
 
DİNİ HİKAYELER VE KISSALAR.pdf
DİNİ HİKAYELER VE KISSALAR.pdfDİNİ HİKAYELER VE KISSALAR.pdf
DİNİ HİKAYELER VE KISSALAR.pdf
Ahmet Türkan
 
GÖNÜLDEN NAĞMELER.pdf
GÖNÜLDEN NAĞMELER.pdfGÖNÜLDEN NAĞMELER.pdf
GÖNÜLDEN NAĞMELER.pdf
Ahmet Türkan
 
OSMANLI MİMARİ SÖZLÜĞÜ.pdf
OSMANLI MİMARİ SÖZLÜĞÜ.pdfOSMANLI MİMARİ SÖZLÜĞÜ.pdf
OSMANLI MİMARİ SÖZLÜĞÜ.pdf
Ahmet Türkan
 
ANNEM BABAM.pdf
ANNEM BABAM.pdfANNEM BABAM.pdf
ANNEM BABAM.pdf
Ahmet Türkan
 
KENDİ GİBİ OLMAK.pdf
KENDİ GİBİ OLMAK.pdfKENDİ GİBİ OLMAK.pdf
KENDİ GİBİ OLMAK.pdf
Ahmet Türkan
 
HAYATA DOKUNAN HİKAYELER.pdf
HAYATA DOKUNAN HİKAYELER.pdfHAYATA DOKUNAN HİKAYELER.pdf
HAYATA DOKUNAN HİKAYELER.pdf
Ahmet Türkan
 
AİLE OLMAK.pdf
AİLE OLMAK.pdfAİLE OLMAK.pdf
AİLE OLMAK.pdf
Ahmet Türkan
 
AŞKA GİDEN YOL.pptx
AŞKA GİDEN YOL.pptxAŞKA GİDEN YOL.pptx
AŞKA GİDEN YOL.pptx
Ahmet Türkan
 
HAYATA DAİR OKUMALAR-1.pdf
HAYATA DAİR OKUMALAR-1.pdfHAYATA DAİR OKUMALAR-1.pdf
HAYATA DAİR OKUMALAR-1.pdf
Ahmet Türkan
 
İŞ AHLAKI.pdf
İŞ AHLAKI.pdfİŞ AHLAKI.pdf
İŞ AHLAKI.pdf
Ahmet Türkan
 
GECIM DUNYASI E- KITAP.pdf
GECIM DUNYASI E- KITAP.pdfGECIM DUNYASI E- KITAP.pdf
GECIM DUNYASI E- KITAP.pdf
Ahmet Türkan
 
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP-1 docx.pdf
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP-1 docx.pdfÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP-1 docx.pdf
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP-1 docx.pdf
Ahmet Türkan
 
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP -2 docx.pdf
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP -2 docx.pdfÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP -2 docx.pdf
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP -2 docx.pdf
Ahmet Türkan
 
HABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 3.pdf
HABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 3.pdfHABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 3.pdf
HABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 3.pdf
Ahmet Türkan
 
EVLİLİK HAYALİ.pdf
EVLİLİK HAYALİ.pdfEVLİLİK HAYALİ.pdf
EVLİLİK HAYALİ.pdf
Ahmet Türkan
 

More from Ahmet Türkan (20)

Atalarımız “ibret olma ibret al” demişler. Ne doğru söz.
Atalarımız “ibret olma ibret al” demişler. Ne doğru söz.Atalarımız “ibret olma ibret al” demişler. Ne doğru söz.
Atalarımız “ibret olma ibret al” demişler. Ne doğru söz.
 
UNUTULMAZ SÖZLER.pptx
UNUTULMAZ SÖZLER.pptxUNUTULMAZ SÖZLER.pptx
UNUTULMAZ SÖZLER.pptx
 
HAFIZAYI KUVVETLENDİRME YOLLARI.pdf
HAFIZAYI KUVVETLENDİRME YOLLARI.pdfHAFIZAYI KUVVETLENDİRME YOLLARI.pdf
HAFIZAYI KUVVETLENDİRME YOLLARI.pdf
 
MEVLANA’DAN ÖZLÜ SÖZLER.pdf
MEVLANA’DAN ÖZLÜ SÖZLER.pdfMEVLANA’DAN ÖZLÜ SÖZLER.pdf
MEVLANA’DAN ÖZLÜ SÖZLER.pdf
 
TARIK BİN ZİYAD.pdf
TARIK BİN ZİYAD.pdfTARIK BİN ZİYAD.pdf
TARIK BİN ZİYAD.pdf
 
DİNİ HİKAYELER VE KISSALAR.pdf
DİNİ HİKAYELER VE KISSALAR.pdfDİNİ HİKAYELER VE KISSALAR.pdf
DİNİ HİKAYELER VE KISSALAR.pdf
 
GÖNÜLDEN NAĞMELER.pdf
GÖNÜLDEN NAĞMELER.pdfGÖNÜLDEN NAĞMELER.pdf
GÖNÜLDEN NAĞMELER.pdf
 
OSMANLI MİMARİ SÖZLÜĞÜ.pdf
OSMANLI MİMARİ SÖZLÜĞÜ.pdfOSMANLI MİMARİ SÖZLÜĞÜ.pdf
OSMANLI MİMARİ SÖZLÜĞÜ.pdf
 
ANNEM BABAM.pdf
ANNEM BABAM.pdfANNEM BABAM.pdf
ANNEM BABAM.pdf
 
KENDİ GİBİ OLMAK.pdf
KENDİ GİBİ OLMAK.pdfKENDİ GİBİ OLMAK.pdf
KENDİ GİBİ OLMAK.pdf
 
HAYATA DOKUNAN HİKAYELER.pdf
HAYATA DOKUNAN HİKAYELER.pdfHAYATA DOKUNAN HİKAYELER.pdf
HAYATA DOKUNAN HİKAYELER.pdf
 
AİLE OLMAK.pdf
AİLE OLMAK.pdfAİLE OLMAK.pdf
AİLE OLMAK.pdf
 
AŞKA GİDEN YOL.pptx
AŞKA GİDEN YOL.pptxAŞKA GİDEN YOL.pptx
AŞKA GİDEN YOL.pptx
 
HAYATA DAİR OKUMALAR-1.pdf
HAYATA DAİR OKUMALAR-1.pdfHAYATA DAİR OKUMALAR-1.pdf
HAYATA DAİR OKUMALAR-1.pdf
 
İŞ AHLAKI.pdf
İŞ AHLAKI.pdfİŞ AHLAKI.pdf
İŞ AHLAKI.pdf
 
GECIM DUNYASI E- KITAP.pdf
GECIM DUNYASI E- KITAP.pdfGECIM DUNYASI E- KITAP.pdf
GECIM DUNYASI E- KITAP.pdf
 
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP-1 docx.pdf
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP-1 docx.pdfÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP-1 docx.pdf
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP-1 docx.pdf
 
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP -2 docx.pdf
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP -2 docx.pdfÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP -2 docx.pdf
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP -2 docx.pdf
 
HABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 3.pdf
HABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 3.pdfHABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 3.pdf
HABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 3.pdf
 
EVLİLİK HAYALİ.pdf
EVLİLİK HAYALİ.pdfEVLİLİK HAYALİ.pdf
EVLİLİK HAYALİ.pdf
 

11.Mektup

  • 1. Onbirinci Mektub ِ‫بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ وَاِنْ مِن شَيْء اِل ّ يُسَبحُ بِحَمْدِه‬ ّ ٍ ْ (Bu mektub, mühim bir ilâç olup, dört âyetin hazinesinden dört küçük cevherine işaret eder.) Aziz kardeşim! Şu dört muhtelif mes'eleyi muhtelif vakitlerde Kur'an-ı Hakîm nefsime ders vermiş. Arzu eden kardeşlerim dahi bundan bir ders veya bir hisse almaları için yazdım. Mebhas itibariyle başka başka dört âyet-i kerimenin hazine-i hakaikından birer küçük cevher nümune olarak gösterilmiştir. O dört mebhastan herbir mebhasın ayrı bir sureti, ayrı bir faidesi var. Birinci Mebhas: ‫اِنًّ كَيْد الشّيْطَانً كَانً ضَعِيفًًا‬ َ ِ َ Ey sû'-i vesveseden me'yus nefsim! Tedai-yi hayalât, tahattur-u faraziyat, bir nevi irtisam-ı gayr-ı ihtiyarîdir. İrtisam ise, eğer hayırdan ve nuraniyetten olsa, hakikatın hükmü bir derece suretine ve misaline geçer. Güneşin ziyası ve harareti, âyinedeki misaline geçtiği gibi... Eğer şerden ve kesiften olsa, aslın hükmü ve hassası, suretine geçmez ve timsaline sirayet etmez. Meselâ necis ve murdar bir şey'in âyinedeki sureti ne necistir, ne murdardır. Ve yılanın timsali, ısırmaz. İşte şu sırra binaen, tasavvur-u küfür, küfür değil; tahayyül-ü şetm, şetm değil. Hususan ihtiyarsız olsa ve farazî bir tahattur olsa, bütün bütün zararsızdır. Hem ehl-i hak olan Ehl-i Sünnet ve Cemaatin mezhebinde bir şey'in şer'an çirkinliği, pisliği; nehy-i İlahî sebebiyledir. Mâdem ki ihtiyarsız ve rızasız bir tahattur-u sh: » (M: 40)
  • 2. farazîdir, bir tedai-yi hayalîdir; nehiy ona taalluk etmez. O dahi ne kadar çirkin ve pis bir şey'in sureti dahi olsa, çirkin ve pis olmaz. İkinci Mes'ele: Barla Yaylası, Tepelice'de çam, katran, karakavağın bir meyvesi olup, Sözler Mecmuası'na yazıldığı için buraya yazılmamıştır. Üçüncü Mes'ele: Şu iki mes'ele, Yirmibeşinci Söz'ün i'caz-ı Kur'ana karşı medeniyetin aczini gösteren misallerinden bir kısmıdır. Kur'ana muhalif olan hukuk-u medeniyetin ne kadar haksız olduğunu isbat eden binler misallerinden iki misal: ِ‫ فَلِلذّكَرِ مِثلُ حَظًّ اْلُنْثيَيًْن‬olan َ ْ hükm-ü Kur'anî, mahz-ı adalet olduğu gibi, ayn-ı merhamettir. Evet adalettir. Çünki ekseriyet-i mutlaka itibariyle bir erkek, bir kadın alır, nafakasını taahhüd eder. Bir kadın ise, bir kocaya gider, nafakasını ona yükler; irsiyetteki noksanını telafi eder. Hem merhamettir, çünki o zaîfe kız, pederinden şefkate ve kardeşinden merhamete çok muhtaçtır. Hükm-ü Kur'ana göre o kız, pederinden endişesiz bir şefkat görür. Pederi ona, quot;Benim servetimin yarısını, ellerin ve yabanilerin ellerine geçmesine sebeb olacak zararlı bir çocukquot; nazarıyla endişe edip bakmaz. O şefkate, endişe ve hiddet karışmaz. Hem kardeşinden rekabetsiz, hasedsiz bir merhamet ve himayet görür. Kardeşi ona, quot;hanedanımızın yarısını bozacak ve malımızın mühim bir kısmını ellerin eline verecek bir rakibquot; nazarıyla bakmaz; o merhamete ve himayete bir kin, bir iğbirar katmaz. Şu halde o fıtraten nazik, nazenin ve hilkaten zaîfe ve nahife kız, sureten az bir şey kaybeder; fakat ona bedel akaribin şefkatinden, merhametinden, tükenmez bir servet kazanır. Yoksa rahmet-i Hak'tan ziyade ona merhamet edeceğiz diye hakkından fazla ona hak vermek, ona merhamet değil, şedid bir zulümdür. Belki zaman-ı cahiliyette gayret-i vahşiyaneye binaen kızlarını sağ olarak defnetmek gibi gaddarane bir zulmü andıracak şu zamanın hırs-ı vahşiyanesi, merhametsiz bir şenaate yol açmak ihtimali vardır. Bunun gibi bütün ahkâm-ı Kur'aniye, ً‫وَمَ ًا اَرْ ًسَلْنَاكَ اِل ّ رَحْمَة‬ ً َ‫ لِلْعاَلمِين‬fermanını tasdik ediyorlar. َ Dördüncü Mes'ele: َُ‫فِلُمًّهِ السًدس‬ ُ ّ İşte mimsiz medeniyet, nasıl kız hakkında, hakkından fazla hak verdiğinden böyle bir haksızlığa sebeb oluyor.. öyle de: Valide hakkında hakkını kes sh: » (M: 41) mekle daha dehşetli haksızlık ediyor. Evet rahmet-i Rabbaniyenin en hürmetli, en halâvetli, en latif ve en şirin bir cilvesi olan şefkat-i valide, hakaik-i kâinat içinde en muhterem, en mükerrem bir hakikattır. Ve valide, en kerim, en rahîm öyle fedakâr bir dosttur ki; o şefkat saikasıyla bir valide, bütün dünyasını ve hayatını ve rahatını, veledi için feda eder. Hattâ valideliğin en basit ve en edna derecesinde olan korkak tavuk, o şefkatin küçücük bir lem'asıyla yavrusunu müdafaa için ite atılır, arslana saldırır. İşte böyle muhterem ve muazzez bir hakikatı taşıyan bir valideyi, veledinin malından mahrum etmek, o muhterem hakikata karşı ne kadar dehşetli bir haksızlık, ne derece vahşetli bir hürmetsizlik, ne mertebe cinayetli bir hakaret ve arş-ı rahmeti titreten bir küfran-ı nimet ve hayat-ı içtimaiye-i beşeriyenin gayet parlak ve nafi' bir
  • 3. tiryakına bir zehir katmak olduğunu, insaniyet-perverlik iddia eden insan canavarları anlamazlarsa, elbette hakikî insanlar anlar. Kur'an-ı Hakîm'in َُ‫فِلُمًّهِ الس ًّدس‬ ُ hükmünü, ayn-ı hak ve mahz-ı adalet olduğunu bilirler. ‫اَلْبَاقِى هُوَ البَاقِى‬ ْ Said Nursî