SlideShare a Scribd company logo

More Related Content

What's hot (20)

Katrenin Zeyli
Katrenin ZeyliKatrenin Zeyli
Katrenin Zeyli
 
17.Soz
17.Soz17.Soz
17.Soz
 
18.Soz
18.Soz18.Soz
18.Soz
 
15.Soz
15.Soz15.Soz
15.Soz
 
Mahiyet I KüFüR
Mahiyet I KüFüRMahiyet I KüFüR
Mahiyet I KüFüR
 
7.Soz
7.Soz7.Soz
7.Soz
 
Zeyl Ul Hubab
Zeyl Ul HubabZeyl Ul Hubab
Zeyl Ul Hubab
 
10.Soz
10.Soz10.Soz
10.Soz
 
Semme
SemmeSemme
Semme
 
19.Soz
19.Soz19.Soz
19.Soz
 
14.Lema
14.Lema14.Lema
14.Lema
 
28.Soz
28.Soz28.Soz
28.Soz
 
Delail I Hasir
Delail I HasirDelail I Hasir
Delail I Hasir
 
Hubab
HubabHubab
Hubab
 
11.Lema
11.Lema11.Lema
11.Lema
 
28.Lema
28.Lema28.Lema
28.Lema
 
Lemaat
LemaatLemaat
Lemaat
 
15.Sua
15.Sua15.Sua
15.Sua
 
24.Lema
24.Lema24.Lema
24.Lema
 
23.Mektup
23.Mektup23.Mektup
23.Mektup
 

Viewers also liked

Pillar axiom 600 sales presentation
Pillar axiom 600   sales presentationPillar axiom 600   sales presentation
Pillar axiom 600 sales presentationxKinAnx
 
The Twenty First Flash
The Twenty First FlashThe Twenty First Flash
The Twenty First FlashAhmet Türkan
 
Εxelysis presentation with videos
Εxelysis presentation with videosΕxelysis presentation with videos
Εxelysis presentation with videosTelco News
 
Akademik kaynaklar dizini
Akademik kaynaklar diziniAkademik kaynaklar dizini
Akademik kaynaklar diziniAhmet Türkan
 
Presentation sun storage 6780 solution
Presentation   sun storage 6780 solutionPresentation   sun storage 6780 solution
Presentation sun storage 6780 solutionxKinAnx
 
Assam strateji rehberi
Assam strateji rehberiAssam strateji rehberi
Assam strateji rehberiAhmet Türkan
 
Presentation a new era in it
Presentation   a new era in itPresentation   a new era in it
Presentation a new era in itxKinAnx
 

Viewers also liked (20)

Islahat Fermanı
Islahat FermanıIslahat Fermanı
Islahat Fermanı
 
Reshalar
ReshalarReshalar
Reshalar
 
02barla
02barla02barla
02barla
 
Iman I Bilgayb
Iman I BilgaybIman I Bilgayb
Iman I Bilgayb
 
Pillar axiom 600 sales presentation
Pillar axiom 600   sales presentationPillar axiom 600   sales presentation
Pillar axiom 600 sales presentation
 
Tevhidin Isbati
Tevhidin IsbatiTevhidin Isbati
Tevhidin Isbati
 
The First Flash
The First FlashThe First Flash
The First Flash
 
The Twenty First Flash
The Twenty First FlashThe Twenty First Flash
The Twenty First Flash
 
21.Soz
21.Soz21.Soz
21.Soz
 
Tolstoy
TolstoyTolstoy
Tolstoy
 
The Seventh Flash
The Seventh FlashThe Seventh Flash
The Seventh Flash
 
Εxelysis presentation with videos
Εxelysis presentation with videosΕxelysis presentation with videos
Εxelysis presentation with videos
 
Akademik kaynaklar dizini
Akademik kaynaklar diziniAkademik kaynaklar dizini
Akademik kaynaklar dizini
 
Presentation sun storage 6780 solution
Presentation   sun storage 6780 solutionPresentation   sun storage 6780 solution
Presentation sun storage 6780 solution
 
Assam strateji rehberi
Assam strateji rehberiAssam strateji rehberi
Assam strateji rehberi
 
The Damascus Sermon
The Damascus SermonThe Damascus Sermon
The Damascus Sermon
 
20.Soz
20.Soz20.Soz
20.Soz
 
Sari Lira
Sari LiraSari Lira
Sari Lira
 
Presentation a new era in it
Presentation   a new era in itPresentation   a new era in it
Presentation a new era in it
 
The Eleventh Flash
The Eleventh FlashThe Eleventh Flash
The Eleventh Flash
 

Similar to 3.Lema (20)

Onuncu Risale
Onuncu RisaleOnuncu Risale
Onuncu Risale
 
10. Huccet I Imaniye
10. Huccet I  Imaniye10. Huccet I  Imaniye
10. Huccet I Imaniye
 
Habbe
HabbeHabbe
Habbe
 
9. Mesele
9. Mesele9. Mesele
9. Mesele
 
6.Sua
6.Sua6.Sua
6.Sua
 
26.Lema
26.Lema26.Lema
26.Lema
 
30.Soz
30.Soz30.Soz
30.Soz
 
Katre
KatreKatre
Katre
 
21.Lema
21.Lema21.Lema
21.Lema
 
2.Lema
2.Lema2.Lema
2.Lema
 
24.Mektup
24.Mektup24.Mektup
24.Mektup
 
31.Soz
31.Soz31.Soz
31.Soz
 
Ibtiday I Tefsir
Ibtiday I TefsirIbtiday I Tefsir
Ibtiday I Tefsir
 
Zeyl Ul Habbe
Zeyl Ul HabbeZeyl Ul Habbe
Zeyl Ul Habbe
 
8.Mektup
8.Mektup8.Mektup
8.Mektup
 
20.Mektup
20.Mektup20.Mektup
20.Mektup
 
13.Lema
13.Lema13.Lema
13.Lema
 
Fihrist
FihristFihrist
Fihrist
 
9.Mektup
9.Mektup9.Mektup
9.Mektup
 
21.Mektup
21.Mektup21.Mektup
21.Mektup
 

More from Ahmet Türkan

Atalarımız “ibret olma ibret al” demişler. Ne doğru söz.
Atalarımız “ibret olma ibret al” demişler. Ne doğru söz.Atalarımız “ibret olma ibret al” demişler. Ne doğru söz.
Atalarımız “ibret olma ibret al” demişler. Ne doğru söz.Ahmet Türkan
 
UNUTULMAZ SÖZLER.pptx
UNUTULMAZ SÖZLER.pptxUNUTULMAZ SÖZLER.pptx
UNUTULMAZ SÖZLER.pptxAhmet Türkan
 
HAFIZAYI KUVVETLENDİRME YOLLARI.pdf
HAFIZAYI KUVVETLENDİRME YOLLARI.pdfHAFIZAYI KUVVETLENDİRME YOLLARI.pdf
HAFIZAYI KUVVETLENDİRME YOLLARI.pdfAhmet Türkan
 
MEVLANA’DAN ÖZLÜ SÖZLER.pdf
MEVLANA’DAN ÖZLÜ SÖZLER.pdfMEVLANA’DAN ÖZLÜ SÖZLER.pdf
MEVLANA’DAN ÖZLÜ SÖZLER.pdfAhmet Türkan
 
TARIK BİN ZİYAD.pdf
TARIK BİN ZİYAD.pdfTARIK BİN ZİYAD.pdf
TARIK BİN ZİYAD.pdfAhmet Türkan
 
DİNİ HİKAYELER VE KISSALAR.pdf
DİNİ HİKAYELER VE KISSALAR.pdfDİNİ HİKAYELER VE KISSALAR.pdf
DİNİ HİKAYELER VE KISSALAR.pdfAhmet Türkan
 
GÖNÜLDEN NAĞMELER.pdf
GÖNÜLDEN NAĞMELER.pdfGÖNÜLDEN NAĞMELER.pdf
GÖNÜLDEN NAĞMELER.pdfAhmet Türkan
 
OSMANLI MİMARİ SÖZLÜĞÜ.pdf
OSMANLI MİMARİ SÖZLÜĞÜ.pdfOSMANLI MİMARİ SÖZLÜĞÜ.pdf
OSMANLI MİMARİ SÖZLÜĞÜ.pdfAhmet Türkan
 
KENDİ GİBİ OLMAK.pdf
KENDİ GİBİ OLMAK.pdfKENDİ GİBİ OLMAK.pdf
KENDİ GİBİ OLMAK.pdfAhmet Türkan
 
HAYATA DOKUNAN HİKAYELER.pdf
HAYATA DOKUNAN HİKAYELER.pdfHAYATA DOKUNAN HİKAYELER.pdf
HAYATA DOKUNAN HİKAYELER.pdfAhmet Türkan
 
AŞKA GİDEN YOL.pptx
AŞKA GİDEN YOL.pptxAŞKA GİDEN YOL.pptx
AŞKA GİDEN YOL.pptxAhmet Türkan
 
HAYATA DAİR OKUMALAR-1.pdf
HAYATA DAİR OKUMALAR-1.pdfHAYATA DAİR OKUMALAR-1.pdf
HAYATA DAİR OKUMALAR-1.pdfAhmet Türkan
 
GECIM DUNYASI E- KITAP.pdf
GECIM DUNYASI E- KITAP.pdfGECIM DUNYASI E- KITAP.pdf
GECIM DUNYASI E- KITAP.pdfAhmet Türkan
 
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP-1 docx.pdf
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP-1 docx.pdfÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP-1 docx.pdf
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP-1 docx.pdfAhmet Türkan
 
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP -2 docx.pdf
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP -2 docx.pdfÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP -2 docx.pdf
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP -2 docx.pdfAhmet Türkan
 
HABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 3.pdf
HABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 3.pdfHABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 3.pdf
HABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 3.pdfAhmet Türkan
 
EVLİLİK HAYALİ.pdf
EVLİLİK HAYALİ.pdfEVLİLİK HAYALİ.pdf
EVLİLİK HAYALİ.pdfAhmet Türkan
 

More from Ahmet Türkan (20)

Atalarımız “ibret olma ibret al” demişler. Ne doğru söz.
Atalarımız “ibret olma ibret al” demişler. Ne doğru söz.Atalarımız “ibret olma ibret al” demişler. Ne doğru söz.
Atalarımız “ibret olma ibret al” demişler. Ne doğru söz.
 
UNUTULMAZ SÖZLER.pptx
UNUTULMAZ SÖZLER.pptxUNUTULMAZ SÖZLER.pptx
UNUTULMAZ SÖZLER.pptx
 
HAFIZAYI KUVVETLENDİRME YOLLARI.pdf
HAFIZAYI KUVVETLENDİRME YOLLARI.pdfHAFIZAYI KUVVETLENDİRME YOLLARI.pdf
HAFIZAYI KUVVETLENDİRME YOLLARI.pdf
 
MEVLANA’DAN ÖZLÜ SÖZLER.pdf
MEVLANA’DAN ÖZLÜ SÖZLER.pdfMEVLANA’DAN ÖZLÜ SÖZLER.pdf
MEVLANA’DAN ÖZLÜ SÖZLER.pdf
 
TARIK BİN ZİYAD.pdf
TARIK BİN ZİYAD.pdfTARIK BİN ZİYAD.pdf
TARIK BİN ZİYAD.pdf
 
DİNİ HİKAYELER VE KISSALAR.pdf
DİNİ HİKAYELER VE KISSALAR.pdfDİNİ HİKAYELER VE KISSALAR.pdf
DİNİ HİKAYELER VE KISSALAR.pdf
 
GÖNÜLDEN NAĞMELER.pdf
GÖNÜLDEN NAĞMELER.pdfGÖNÜLDEN NAĞMELER.pdf
GÖNÜLDEN NAĞMELER.pdf
 
OSMANLI MİMARİ SÖZLÜĞÜ.pdf
OSMANLI MİMARİ SÖZLÜĞÜ.pdfOSMANLI MİMARİ SÖZLÜĞÜ.pdf
OSMANLI MİMARİ SÖZLÜĞÜ.pdf
 
ANNEM BABAM.pdf
ANNEM BABAM.pdfANNEM BABAM.pdf
ANNEM BABAM.pdf
 
KENDİ GİBİ OLMAK.pdf
KENDİ GİBİ OLMAK.pdfKENDİ GİBİ OLMAK.pdf
KENDİ GİBİ OLMAK.pdf
 
HAYATA DOKUNAN HİKAYELER.pdf
HAYATA DOKUNAN HİKAYELER.pdfHAYATA DOKUNAN HİKAYELER.pdf
HAYATA DOKUNAN HİKAYELER.pdf
 
AİLE OLMAK.pdf
AİLE OLMAK.pdfAİLE OLMAK.pdf
AİLE OLMAK.pdf
 
AŞKA GİDEN YOL.pptx
AŞKA GİDEN YOL.pptxAŞKA GİDEN YOL.pptx
AŞKA GİDEN YOL.pptx
 
HAYATA DAİR OKUMALAR-1.pdf
HAYATA DAİR OKUMALAR-1.pdfHAYATA DAİR OKUMALAR-1.pdf
HAYATA DAİR OKUMALAR-1.pdf
 
İŞ AHLAKI.pdf
İŞ AHLAKI.pdfİŞ AHLAKI.pdf
İŞ AHLAKI.pdf
 
GECIM DUNYASI E- KITAP.pdf
GECIM DUNYASI E- KITAP.pdfGECIM DUNYASI E- KITAP.pdf
GECIM DUNYASI E- KITAP.pdf
 
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP-1 docx.pdf
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP-1 docx.pdfÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP-1 docx.pdf
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP-1 docx.pdf
 
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP -2 docx.pdf
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP -2 docx.pdfÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP -2 docx.pdf
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP -2 docx.pdf
 
HABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 3.pdf
HABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 3.pdfHABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 3.pdf
HABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 3.pdf
 
EVLİLİK HAYALİ.pdf
EVLİLİK HAYALİ.pdfEVLİLİK HAYALİ.pdf
EVLİLİK HAYALİ.pdf
 

3.Lema

  • 1. Üçüncü Lem'a (Bu Lem'aya bir derece hiss ve zevk karışmış. Hiss ve zevkin coşkunlukları ise aklın düsturlarını, fikrin mizanlarını çok dinlemediklerinden ve müraat etmediklerinden bu Üçüncü Lem'a mantık mizanları ile tartılmamalı.) ‫ِ م ل ر ن ر م‬ ِ ‫بسْ ِ ا ّ ال ّحْم ِ ال ّحي‬ َ‫ُ ّ َيْ ٍ َاِ ٌ ِ ّ َجْه ُ َ ُ الْ ُكْ ُ ََِيْ ِ ُر َ ُون‬ ‫كل ش ء ه لك ال و َه له ح م وال ه ت ْجع‬ âyetinin mealini ifade eden ‫ َا َا ِى َنْ َ الْ َا ِى َا َا ِى َنْ َ الْ َا ِى‬ì iki cümlesi mühim iki hakikatı ‫ي بق ات بق‬ ‫ي بق ات بق‬ ifade ediyorlar. Ondandır ki: Nakşîlerin rüesasından bir kısım, bu iki cümle ile kendilerine bir hatme-i mahsus yapıp muhtasar bir hatme-i Nakşiye hükmünde tutuyorlar. Madem o azîm âyetin mealini bu iki cümle ifade ediyor. Biz bu iki cümlenin ifade ettiği iki hakikat-ı mühimmenin birkaç nüktesini beyan edeceğiz. BİRİNCİ NÜKTE: Birinci defa ‫ َا َا ِى َنْ َ الْ َا ِى‬bir ameliyat-ı cerrahiye hükmünde kalbi ‫ي بق ات بق‬ masivadan tecrid ediyor, kesiyor. Şöyle ki: İnsan, mahiyet-i câmiiyeti itibariyle mevcudatın hemen ekserîsiyle alâkadardır. Hem insanın mahiyet-i câmiasında hadsiz bir istidad-ı muhabbet dercedilmiştir. Onun için insan da umum mevcudata karşı bir muhabbet besliyor. Koca dünyayı bir hanesi gibi seviyor. Ebedî Cennet'e bahçesi gibi muhabbet ediyor. Halbuki muhabbet ettiği mevcudat durmuyorlar, gidiyorlar. Firaktan daima azab çekiyor. Onun o hadsiz muhabbeti, hadsiz bir manevî azaba medar oluyor. O azabı çekmekte kabahat, kusur ona aittir. Çünki kalbindeki hadsiz istidad-ı muhabbet, hadsiz bir cemal-i bâkiye mâlik bir zâta tevcih etmek için verilmiş. O insan sû'-i istimal ederek o muhabbeti fâni mevcudata sarfettiği cihetle kusur ediyor, kusurun cezasını, firakın azabıyla çekiyor. İşte bu kusurdan teberri edip o fâni mahbubattan kat-ı alâka etmek, o mahbublar onu terketmeden evvel o onları terketmek cihetiyle Mahbub-u Bâki'ye hasr-ı muhabbeti ifade eden ‫ َا َا ِى َنْتَ الْ َا ِى‬olan birinci cümlesi: quot;Bâki-i Hakikî yalnız sensin. Masiva fânidir. Fâni ‫بق‬ ‫ي بق ا‬ sh: » (L: 13) olan elbette bâki bir muhabbete ve ezelî ve ebedî bir aşka ve ebed için yaratılan bir kalbin alâkasına medar olamaz.quot; manasını ifade ediyor. quot;Madem o hadsiz mahbubat fânidirler, beni bırakıp gidiyorlar; onlar beni bırakmadan evvel ben onları ‫ َا َا ِى َنْ َ الْ َا ِى‬demekle ‫ي بق ات بق‬ bırakıyorum. Yalnız sen bâkisin ve senin ibkan ile mevcudat beka bulabildiğini bilip itikad ederim. Öyle ise senin muhabbetinle onlar sevilir. Yoksa alâka-i kalbe lâyık değiller.quot; demektir. İşte bu halette kalb, hadsiz mahbubatından vazgeçiyor. Hüsün ve cemalleri üstünde fânilik damgasını görür, alâka-i kalbi keser. Eğer kesmezse, mahbubları adedince manevî cerihalar oluyor. İkinci cümle olan ‫ َا َا ِى َنْ َ الْ َا ِى‬o hadsiz cerihalara hem merhem, hem ‫ي بق ات بق‬ tiryak oluyor. Yani: ‫quot; َا َا ِى‬Madem sen bâkisin, yeter; herşeye bedelsin. Madem sen varsın, ‫ي بق‬ herşey var.quot; Evet mevcudatta sebeb-i muhabbet olan hüsün ve ihsan ve kemal, umumiyetle Bâki-i Hakikî'nin hüsün ve ihsan ve kemalâtının işaratı ve çok perdelerden geçmiş zaîf gölgeleridir; belki cilve-i esma-i hüsnanın gölgelerinin gölgeleridir. İKİNCİ NÜKTE: İnsanın fıtratında bekaya karşı gayet şedid bir aşk var. Hattâ her sevdiği şeyde kuvve-i vâhime cihetiyle bir nevi beka tevehhüm eder, sonra sever. Ne vakit zevalini
  • 2. düşünse veya görse, derinden derine feryad eder. Bütün firaklardan gelen feryadlar, aşk-ı bekadan gelen ağlamaların tercümanlarıdır. Eğer tevehhüm-ü beka olmazsa muhabbet edemez. Hattâ denilebilir ki: Âlem-i bekanın ve ebedî Cennet'in bir sebeb-i vücudu, şu mahiyet-i insaniyedeki o şiddetli aşk-ı bekadan çıkan gayet kuvvetli arzu-yu beka ve beka için fıtrî umumî duadır ki, Bâki-i Zülcelal o şedid sarsılmaz fıtrî arzuyu, o tesirli kuvvetli umumî duayı kabul etmiştir ki, fâni insanlar için bâki bir âlemi halketmiş. Hem hiç mümkün müdür ki: Fâtır-ı Kerim, Hâlık-ı Rahîm, küçük midenin cüz'î arzusunu ve muvakkat bir beka için lisan-ı hal ile duasını hadsiz enva'-ı mat'umat-ı leziziyenin icadıyla kabul etsin de, umum nev- i beşerin pek büyük bir ihtiyac-ı fıtrîden gelen pek şiddetli bir arzusunu ve küllî ve daimî ve haklı ve hakikatlı, kalli, halli, bekaya dair gayet kuvvetli duasını kabul etmesin? Hâşâ, yüzbin defa hâşâ. Kabul etmemek mümkün değildir. Hem hikmet ve adaletine ve rahmet ve kudretine hiçbir cihetle yakışmaz. Madem insan bekaya âşıktır, elbette bütün kemalâtı, lezzetleri, bekaya tabidir. Ve madem beka, Bâki-i Zülcelal'e mahsustur ve madem Bâki'nin esması bâkiyedir ve madem Bâki'nin âyineleri Bâki'nin rengini, hükmünü alır ve bir nevi bekaya mazhar olur. Elbette insana en lâzım iş, en mühim vazife; o Bâki'ye karşı alâka peyda etmektir ve esmasına sh: » (L:14) yapışmaktır. Çünki Bâki yoluna sarfolunan herşey, bir nevi bekaya mazhar olur. İşte o ikinci ‫ َا َا ِى َنْتَ الْ َا ِى‬cümlesi bu hakikatı ifade ediyor. İnsanın hadsiz manevî yaralarını tedavi ‫بق‬ ‫ي بق ا‬ etmekle beraber, fıtratındaki gayet şiddetli arzu-yu bekayı onunla tatmin ediyor. ÜÇÜNCÜ NÜKTE: Şu dünyada zamanın, fena ve zeval-i eşyadaki tesiratı gayet muhteliftir. Ve mevcudat ise mütedâhil daireler gibi birbiri içinde iken, hükümleri zeval noktasında ayrı ayrı oluyor. Nasılki saatin saniyelerini sayan dairesi, dakikayı ve saati ve günleri sayan daireleri zâhiren birbirine benzer, fakat sür'atte birbirine muhaliftir. Öyle de: İnsandaki cisim, nefis, kalb, ruh daireleri öyle mütefavittir. Meselâ: Cismin bekası, hayatı, vücudu; bulunduğu bir gün, belki bir saat olduğu ve mazi ve müstakbeli madum ve meyyit bulunduğu halde, kalbin hazır günden çok gün evvel, çok gün sonraki zamana kadar daire-i vücudu ve hayatı geniştir. Ruhun hazır günden seneler evvel ve seneler sonraki bir daire-i azîme, daire-i hayatına ve vücuduna dâhildir. İşte bu istidada binaen hayat-ı kalbî ve ruhîye medar olan marifet-i İlahiye ve muhabbet-i Rabbaniye ve ubudiyet-i Sübhaniye ve marziyat-ı Rahmaniye cihetiyle bu dünyadaki fâni ömür, bâki bir ömrü tazammun eder ve ebedî ve bâki bir ömrü intac eder ve bâki ve lâyemut bir ömür hükmüne geçer. Evet Bâki-i Hakikî'nin muhabbet, marifet, rızası yolunda bir saniye, bir senedir. Eğer onun yolunda olmazsa, bir sene bir saniyedir. Belki onun yolunda bir saniye, lâyemuttur, çok senelerdir. Ve dünya cihetinde ehl-i gafletin yüz senesi, bir saniye hükmüne geçer. Meşhur böyle bir söz var ki: ٌ َ ِ ِ ‫ ِ َ ُ الْ ِ َا ِ َن ٌ َ َن ُ الْ ِ َا‬yani: quot;Firakın bir saniyesi, ‫سنة فر ق س َة و س َة وص ل سنة‬ bir sene kadar uzundur ve visalin bir senesi, bir saniye kadar kısadır.quot; Ben bu fıkranın bütün bütün aksine diyorum ki: Visal, yani Bâki-i Zülcelal'in rızası dairesinde livechillah bir saniye visal, değil yalnız böyle bir sene, belki daimî bir pencere-i visaldir. Gaflet ve dalalet firakı içinde değil bir sene, belki bin sene, bir saniye hükmündedir. O sözden daha meşhur şu söz var:
  • 3. ‫ا ض فل مع ل د ء ف ْج ن َم ْخي ط َع ل ب ب م د ن‬ ٌ ‫َرْ ُ الْ َ َتِ َ َ اْ َعْ َا ِ ِن َا ٌ س ّ ال ِ َا ِ م َ اْ َحْ َا ِ َيْ َا‬ sh: » (L: 15) hükmümüzü teyid ediyor. Meşhur evvelki sözün sahih bir manası budur ki: Fâni mevcudatın visali madem fânidir, ne kadar uzun da olsa yine kısa hükmündedir. Senesi, bir saniye gibi geçer; hasretli bir hayal ve esefli bir rü'ya olur. Bekayı isteyen kalb-i insanî bir sene visalde, yalnız bir saniyecikte ancak zerre gibi bir zevkini alabilir. Firak ise saniyesi bir sene değil, senelerdir. Çünki firakın meydanı geniştir. Bekayı isteyen bir kalbe, firak çendan bir saniye de olsa, seneler kadar tahribat yapar. Çünki hadsiz firakları ihtar eder. Maddî ve süflî muhabbetler için bütün mazi ve müstakbel, firakla doludur. Şu mes'ele münasebetiyle deriz: Ey insanlar! Fâni, kısa, faidesiz ömrünüzü; bâki, uzun, faideli, meyvedar yapmak ister misiniz? Madem istemek insaniyetin iktizasıdır, Bâki-i Hakikî'nin yoluna sarfediniz. Çünki Bâki'ye müteveccih olan şey, bekanın cilvesine mazhar olur. Madem her insan gayet şiddetli bir surette uzun bir ömür ister, bekaya âşıktır ve madem bu fâni ömrü, bâki ömre tebdil eden bir çare var ve manen çok uzun bir ömür hükmüne geçirmek mümkündür. Elbette insaniyeti sukut etmemiş bir insan, o çareyi arayacak ve o imkânı bilfiile çevirmeye çalışacak ve tevfik-i hareket edecek. İşte o çare budur: Allah için işleyiniz, Allah için görüşünüz, Allah için çalışınız. quot;Lillah, livechillah, lieclillahquot; rızası dairesinde hareket ediniz. O vakit sizin ömrünüzün dakikaları, seneler hükmüne geçer. Bu hakikata işareten Leyle-i Kadir gibi bir tek gece, seksen küsur seneden ibaret olan bin ay hükmünde olduğunu Nass-ı Kur'an gösteriyor. Hem bu hakikata işaret eden ehl-i velayet ve hakikat beyninde bir düstur-u muhakkak olan quot;bast-ı zamanquot; sırrıyla çok seneler hükmünde olan birkaç dakikalık zaman-ı Mi'rac, bu hakikatın vücudunu isbat eder ve bilfiil vukuunu gösteriyor. Mi'racın birkaç saat müddeti, binler seneler hükmünde vüs'ati ve ihatası ve uzunluğu vardır. Çünki o Mi'rac yoluyla, beka âlemine girdi. Beka âleminin birkaç dakikası, şu dünyanın binler senesini tazammun etmiştir. Hem şu hakikata bina edilen beyn-el evliya kesretle vuku bulmuş olan quot;bast-ı zamanquot; hâdiseleridir. Bazı evliya bir dakikada, bir günlük işi görmüş. Bazıları bir saatte, bir sene vazifesini yapmış. Bazıları bir dakikada, bir hatme-i Kur'aniyeyi okumuş olduklarını rivayet edip ihbar ediyorlar. Böyle ehl-i hak ve sıdk, bilerek kizbe elbette tenezzül etmezler. Hem o derece hadsiz ve kesretli bir tevatürle sh: » (L: 16) quot;bast-ı zamanquot; (Haşiye) hakikatını aynen müşahede ettikleri medar-ı şübhe olamaz. Şu quot;bast-ı zamanquot; herkesçe musaddak bir nev'i, rü'yada görünüyor. Bazan bir dakikada insanın gördüğü rü'yayı, geçirdiği ahvali, konuştuğu sözleri, gördüğü lezzetleri veya çektiği elemleri görmek için yakaza âleminde bir gün, belki günler lâzımdır. Elhasıl: İnsan çendan fânidir. Fakat beka için halkedilmiş ve bâki bir zâtın âyinesi olarak yaratılmış ve bâki meyveleri verecek işleri görmekle tavzif edilmiş ve bâki bir zâtın, bâki esmasının cilvelerine ve nakışlarına medar olacak bir suret verilmiştir. Öyle ise böyle bir insanın hakikî vazifesi ve saadeti: Bütün cihazatı ve bütün istidadatıyla o Bâki-i Sermedî'nin daire-i marziyatında esmasına yapışıp, ebed yolunda o Bâki'ye müteveccih olup gitmektir. Lisanı ‫ َا َا ِى َنْ َ الْ َا ِى‬dediği gibi; kalbi, ruhu, aklı, bütün letaifi quot;Hüve-l Bâki, Hüve-l ‫ي بق ات بق‬ Ezeliyy-ül Ebedî, Hüve-s Sermedî, Hüve-d Daim, Hüve-l Matlub, Hüve-l Mahbub, Hüve-l Maksud, Hüve-l Mabudquot; demeli.
  • 4. ‫ِ م لن ال م عل تن انك ا ت عل م حك م‬ ‫ُب َا َكَ لَ علْ َ َ َا ِ ّ َا َّمْ َ َا ِ ّ َ َنْ َ الْ َِي ُ الْ َ ِي ُ‬ ‫س ْح ن‬ ‫َ ّ َا َ ُ َا ِذْ َا ِنْ َ ِي َا َوْ َخ َاْ َا‬ ‫ربن ل تؤ خ ن ا نس ن ا ا ْط ن‬ ‫_________________________________‬ ‫وَ ِ ُوا ِى َهْ ِ ِمْ َ َ َ ِا َ ٍ ِ ِينَ َازْ َا ُوا ِسْ ًا ‪َ âyetiyle‬ا َ َا ِ ٌ ِنْ ُمْ َمْ َ ِثْ ُمْ َاُوا َ ِثْ َا َوْ ًا َوْ َعْ َ َوْ ٍ:)‪(Haşiye‬‬ ‫ق ل ق ئل م ه ك لب ت ق ل لب ن ي م ا ب ض ي م‬ ‫َلبث ف ك فه ثلث م ئة سن و د د ت ع‬ ‫‪ âyeti de quot;bast-ı zamanquot;ı‬وِ ّ َوْ ًا ِنْدَ َ ّكَ كَلْ ِ َ َةٍ ِم ّا َ ُ ّونَ ,‪âyeti quot;tayy-ı zamanquot;ı gösterdiği gibi‬‬ ‫َان ي م ع رب َا ف سن م تعد‬ ‫.‪gösterir‬‬