SlideShare a Scribd company logo
1 of 4
S-  َ‫ ُصَصّون‬kelimesine
            ‫ي ل‬                bedel, itnablı   َ‫ ي ِي ُونَص الصّصلَوة‬nin
                                                               ‫ُق م‬         zikrinde ne
hikmet vardır?
     C- Namazda lâzım olan ta'dil-i erkân, müdavemet, muhafaza gibi
ikamenin manalarını müraat etmeye işarettir.
      Arkadaş! Namaz, kul ile Allah arasında yüksek bir nisbet ve ulvî bir
münasebet ve nezih bir hizmettir ki, her ruhu celb ve cezbetmek namazın
şe'nindendir. Namazın erkânı, ''Fütuhat-ı Mekkiye''nin şerhettiği gibi, öyle
esrarı hâvidir ki, her vicdanın muhabbetini celbetmek, namazın
şe'nindendir. Namaz, Hâlık-ı Zülcelal tarafından her yirmidört saat zarfında
tayin edilen vakitlerde manevî huzuruna yapılan bir davettir. Bu davetin
şe'nindendir ki, her kalb kemal-i şevk ve iştiyakla icabet etsin. Ve
mi'racvari olan o yüksek münacata mazhar olsun.
      Namaz, kalblerde azamet-i İlahiyeyi tesbit ve idame.. ve akılları ona
tevcih ettirmekle adalet-i İlahiyenin kanununa itaat.. ve nizam-ı
Rabbânîye imtisal ettirmek için yegâne İlahî bir vesiledir. Zaten insan
medenî olduğu cihetle, şahsî ve içtimaî hayatını kurtarmak için, o kanun-u
İlahîye muhtaçtır. O vesileye müraat etmeyen veya tenbellikle namazı
terkeden veyahut kıymetini bilmeyen; ne kadar cahil, ne derece hâsir, ne
kadar zararlı olduğunu bilâhare anlar, ama iş işten geçer.

         َ‫: وَ م ّاص َزقْ َا ُمصْ ُنْف ُونص‬Bu kelâmın makabliyle nazmını îcab
             ‫ِم ر َ ن ه ي ِ ق‬
ettiren münasebet ise: Namaz ِ ‫ ِ َا ُ ال ّين‬yani dinin direği ve kıvamı
                                         ‫عم د د ص‬
olduğu gibi, zekat da İslâmın kantarası, yani köprüsüdür. Demek birisi
dini, diğeri asayişi muhafaza eden İlahî iki esastırlar. Bunun için birbiriyle
bağlanmışlardır.
sh: » (İ: 44)
      Zekat ile sadakanın lâyık oldukları mevkilerini bulmak için birkaç şart
vardır:
      1- Sadakayı vermekte israf olmaması.
     2- Başkasından alıp başkasına vermek suretiyle halkın malından
olmayıp kendi malından olması.
      3- Minnetle in'amın bozulmaması.
      4- Fakir olmak korkusuyla sadakanın terkedilmemesi.
      5- Sadakanın yalnız mala ve paraya münhasır olmadığı bilinmesiyle
ilim, fikir, kuvvet, amel gibi şeylerde de muhtaç olanlara sadakanın
verilmesi.
      6- Sadakayı alan adam, o sadakayı                   sefahette    değil,   hacat-ı
zaruriyesinde sarfetmesi lâzımdır.
      Kur'an-ı Kerim bu şartları, bu nükteleri insanlara sadaka olarak ihsan
ve ihsas etmek için    ‫ي زك ن‬
                       َ ‫ ُ َ ّو‬veya َ‫ ي َ َ ّ ُون‬veyahut َ‫ ُؤْ ُو َ ال ّ َوة‬gibi îcazlı
                                             ‫َتصدق‬               ‫ي ت ن زك‬
bir ifadeyi   terkedip, ‫ َ م ّاص ر َ ْ َا ُمص ُ ْف ُونص‬gibi itnablı bir cümleyi ihtiyar
                         َ ‫و ِم َ ز قن ه ْ ين ِ ق‬
etmiştir.

      1- Teb'izi ifade eden     ْ‫ ِن‬israfın reddine.
                                  ‫م‬
      2- ‫ م ّا‬nın takdimi, sadakanın kendi malından olduğuna.
          ‫ِم‬
      3- ‫ َز ْنَا‬minnetin olmamasına. Çünkü veren Allah'tır,
            ‫ر َق‬                                                           kul ise bir
vasıtadır.

      4- Rızkın   ‫ َا‬ya olan isnadı, fakirlikten korkulmamasına.
                   ‫ن‬
      5- Rızkın âmm ve mutlak olarak zikredilmesi, sadakanın ilim ve fikir
gibi şeylere de şamil olmasına.
      6- ''Nafaka'' maddesi; alanın, sefahete değil, hâcât-ı zaruriyesine
sarfetmesine işaretlerdir.
sh: » (İ: 45)
      Bütün muavenet ve yardım nevilerini hâvi olan zekât hakkında sahih
olarak Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'dan       ‫ا زك ة َ طرة ل لم‬
                                                      ِ َ ‫َل ّ َو ُ قنْ َ َ ُ اْ ِسْص‬
Hadîs-i Şerifi mervidir. Yani müslümanların birbirine yardımları, ancak
zekât köprüsü üzerinden geçmekle yapılır. Zira yardım vasıtası, zekattır.
İnsanların heyet-i içtimaiyesinde intizam ve asayişi temin eden köprü
zekattır. Âlem-i beşerde hayat-ı içtimaiyenin hayatı, muavenetten doğar.
İnsanların terakkiyatına engel olan isyanlardan, ihtilâllerden, ihtilaflardan
meydana gelen felâketlerin tiryakı, ilâcı muavenettir.
      Evet zekâtın vücubu ile ribanın hurmetinde büyük bir hikmet, yüksek
bir maslahat, geniş bir rahmet vardır. Evet eğer tarihî bir nazarla sahife-i
âleme bakacak olursan ve o sahifeyi lekelendiren beşerin mesavîsine,
hatalarına dikkat edersen, heyet-i içtimaiyede görünen ihtilâller, fesatlar
ve bütün ahlâk-ı rezilenin iki kelimeden doğduğunu görürsün. Birisi: quot;Ben
tok olayım da, başkası açlığından ölürse ölsün bana ne.quot; İkincisi: quot;Sen
zahmetler içinde boğul ki, ben nimetler ve lezzetler içinde rahat edeyim.quot;
       Âlem-i insaniyeti zelzelelere maruz bırakmakla yıkılmağa yaklaştıran
birinci kelimeyi sildiren ancak zekâttır.
      Nev-i beşeri umumî felâketlere sürükleyen ve bolşevikliğe sevkedip
terakkiyatı, asayişi mahveden ikinci kelimeyi kökünden kesip atan,
hurmet-i ribadır.
       Arkadaş! Heyet-i içtimaiyenin hayatını koruyan intizamın en büyük
şartı, insanların tabakaları arasında boşluk kalmamasıdır. Havas kısmı
avamdan, zengin kısmı fukaradan hatt-ı muvasalayı kesecek derecede
uzaklaşmamaları lâzımdır. Bu tabakalar arasında muvasalayı temin eden,
zekât ve muavenettir. Halbuki vücub-u zekât ile hurmet-i ribaya müraat
etmediklerinden, tabakalar arası gittikçe gerginleşir, hatt-ı muvasala
kesilir, sıla-yı rahim kalmaz. Bu yüzdendir ki, aşağı tabakadan yukarı
tabakaya ihtiram, itaat, muhabbet yerine ihtilâl sadaları, hased bağırtıları,
kin ve nefret vaveylâları yükselir. Kezalik yüksek tabakadan aşağı
tabakaya merhamet, ihsan, taltif yerine zulüm ateşleri, tahakkümler,
şimşek gibi tahkirler yağıyor. Maalesef tabaka-i havastaki meziyetler,
tevazu ve terahhuma sebeb iken, tekebbür ve gurura bâis oluyor. Tabaka-
i fukaradaki acz ve fakirlik, ihsan ve merhameti mûcib iken, esaret ve
sefaleti intac ediyor. Eğer bu söylediklerime bir şahid istersen âlem-i
medeniyete bak, istediğin kadar şâhidler mevcuddur.
sh: » (İ: 46)
       Hülâsa: Tabakalar arasında musalahanın te'mini ve münasebetin
tesisi, ancak ve ancak erkân-ı İslâmiyeden olan zekât ve zekâtın yavruları
olan sadaka ve teberruatın heyet-i içtimaiyece yüksek bir düstur ittihaz
edilmesiyle olur.

More Related Content

What's hot (20)

10. Huccet I Imaniye
10. Huccet I  Imaniye10. Huccet I  Imaniye
10. Huccet I Imaniye
 
1.Sua
1.Sua1.Sua
1.Sua
 
Onuncu Risale
Onuncu RisaleOnuncu Risale
Onuncu Risale
 
Denizli Lahikasi
Denizli LahikasiDenizli Lahikasi
Denizli Lahikasi
 
Nokta
NoktaNokta
Nokta
 
7.Soz
7.Soz7.Soz
7.Soz
 
13.Mektup
13.Mektup13.Mektup
13.Mektup
 
16.Mektup
16.Mektup16.Mektup
16.Mektup
 
Ramazanda Ayinda Dikkat Edilecek Hususlar
Ramazanda Ayinda Dikkat Edilecek HususlarRamazanda Ayinda Dikkat Edilecek Hususlar
Ramazanda Ayinda Dikkat Edilecek Hususlar
 
Emirdag Lahikasi I Mektub 145 218
Emirdag Lahikasi I   Mektub 145 218Emirdag Lahikasi I   Mektub 145 218
Emirdag Lahikasi I Mektub 145 218
 
6.Sua
6.Sua6.Sua
6.Sua
 
Iman I Bilgayb
Iman I BilgaybIman I Bilgayb
Iman I Bilgayb
 
2.Mektup
2.Mektup2.Mektup
2.Mektup
 
03 Emirdag Lahikasi Ii Ifadet Ul Meram 462
03 Emirdag Lahikasi Ii   Ifadet Ul Meram  46203 Emirdag Lahikasi Ii   Ifadet Ul Meram  462
03 Emirdag Lahikasi Ii Ifadet Ul Meram 462
 
22.Mektup
22.Mektup22.Mektup
22.Mektup
 
21.Lema
21.Lema21.Lema
21.Lema
 
Katre
KatreKatre
Katre
 
4.Lema
4.Lema4.Lema
4.Lema
 
Hubab
HubabHubab
Hubab
 
28.Mektup
28.Mektup28.Mektup
28.Mektup
 

Viewers also liked (7)

11.Mektup
11.Mektup11.Mektup
11.Mektup
 
21.Mektup
21.Mektup21.Mektup
21.Mektup
 
28.Lema
28.Lema28.Lema
28.Lema
 
11.Soz
11.Soz11.Soz
11.Soz
 
7. Mesele
7. Mesele7. Mesele
7. Mesele
 
15.Sua
15.Sua15.Sua
15.Sua
 
Open solariscloud
Open solariscloudOpen solariscloud
Open solariscloud
 

Similar to Sadaka Ve Zekat (17)

Habbe
HabbeHabbe
Habbe
 
Semme
SemmeSemme
Semme
 
2.Lema
2.Lema2.Lema
2.Lema
 
9.Mektup
9.Mektup9.Mektup
9.Mektup
 
Zeyl Ul Hubab
Zeyl Ul HubabZeyl Ul Hubab
Zeyl Ul Hubab
 
3.Lema
3.Lema3.Lema
3.Lema
 
20.Lema
20.Lema20.Lema
20.Lema
 
Zeyl Ul Habbe
Zeyl Ul HabbeZeyl Ul Habbe
Zeyl Ul Habbe
 
Zerre
ZerreZerre
Zerre
 
13.Soz
13.Soz13.Soz
13.Soz
 
20.Mektup
20.Mektup20.Mektup
20.Mektup
 
Ibadetin Hakikati
Ibadetin HakikatiIbadetin Hakikati
Ibadetin Hakikati
 
18.Soz
18.Soz18.Soz
18.Soz
 
1.Soz
1.Soz1.Soz
1.Soz
 
24.Mektup
24.Mektup24.Mektup
24.Mektup
 
23.Mektup
23.Mektup23.Mektup
23.Mektup
 
27.Soz
27.Soz27.Soz
27.Soz
 

More from Ahmet Türkan

Atalarımız “ibret olma ibret al” demişler. Ne doğru söz.
Atalarımız “ibret olma ibret al” demişler. Ne doğru söz.Atalarımız “ibret olma ibret al” demişler. Ne doğru söz.
Atalarımız “ibret olma ibret al” demişler. Ne doğru söz.Ahmet Türkan
 
UNUTULMAZ SÖZLER.pptx
UNUTULMAZ SÖZLER.pptxUNUTULMAZ SÖZLER.pptx
UNUTULMAZ SÖZLER.pptxAhmet Türkan
 
HAFIZAYI KUVVETLENDİRME YOLLARI.pdf
HAFIZAYI KUVVETLENDİRME YOLLARI.pdfHAFIZAYI KUVVETLENDİRME YOLLARI.pdf
HAFIZAYI KUVVETLENDİRME YOLLARI.pdfAhmet Türkan
 
MEVLANA’DAN ÖZLÜ SÖZLER.pdf
MEVLANA’DAN ÖZLÜ SÖZLER.pdfMEVLANA’DAN ÖZLÜ SÖZLER.pdf
MEVLANA’DAN ÖZLÜ SÖZLER.pdfAhmet Türkan
 
TARIK BİN ZİYAD.pdf
TARIK BİN ZİYAD.pdfTARIK BİN ZİYAD.pdf
TARIK BİN ZİYAD.pdfAhmet Türkan
 
DİNİ HİKAYELER VE KISSALAR.pdf
DİNİ HİKAYELER VE KISSALAR.pdfDİNİ HİKAYELER VE KISSALAR.pdf
DİNİ HİKAYELER VE KISSALAR.pdfAhmet Türkan
 
GÖNÜLDEN NAĞMELER.pdf
GÖNÜLDEN NAĞMELER.pdfGÖNÜLDEN NAĞMELER.pdf
GÖNÜLDEN NAĞMELER.pdfAhmet Türkan
 
OSMANLI MİMARİ SÖZLÜĞÜ.pdf
OSMANLI MİMARİ SÖZLÜĞÜ.pdfOSMANLI MİMARİ SÖZLÜĞÜ.pdf
OSMANLI MİMARİ SÖZLÜĞÜ.pdfAhmet Türkan
 
KENDİ GİBİ OLMAK.pdf
KENDİ GİBİ OLMAK.pdfKENDİ GİBİ OLMAK.pdf
KENDİ GİBİ OLMAK.pdfAhmet Türkan
 
HAYATA DOKUNAN HİKAYELER.pdf
HAYATA DOKUNAN HİKAYELER.pdfHAYATA DOKUNAN HİKAYELER.pdf
HAYATA DOKUNAN HİKAYELER.pdfAhmet Türkan
 
AŞKA GİDEN YOL.pptx
AŞKA GİDEN YOL.pptxAŞKA GİDEN YOL.pptx
AŞKA GİDEN YOL.pptxAhmet Türkan
 
HAYATA DAİR OKUMALAR-1.pdf
HAYATA DAİR OKUMALAR-1.pdfHAYATA DAİR OKUMALAR-1.pdf
HAYATA DAİR OKUMALAR-1.pdfAhmet Türkan
 
GECIM DUNYASI E- KITAP.pdf
GECIM DUNYASI E- KITAP.pdfGECIM DUNYASI E- KITAP.pdf
GECIM DUNYASI E- KITAP.pdfAhmet Türkan
 
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP-1 docx.pdf
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP-1 docx.pdfÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP-1 docx.pdf
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP-1 docx.pdfAhmet Türkan
 
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP -2 docx.pdf
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP -2 docx.pdfÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP -2 docx.pdf
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP -2 docx.pdfAhmet Türkan
 
HABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 3.pdf
HABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 3.pdfHABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 3.pdf
HABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 3.pdfAhmet Türkan
 
EVLİLİK HAYALİ.pdf
EVLİLİK HAYALİ.pdfEVLİLİK HAYALİ.pdf
EVLİLİK HAYALİ.pdfAhmet Türkan
 

More from Ahmet Türkan (20)

Atalarımız “ibret olma ibret al” demişler. Ne doğru söz.
Atalarımız “ibret olma ibret al” demişler. Ne doğru söz.Atalarımız “ibret olma ibret al” demişler. Ne doğru söz.
Atalarımız “ibret olma ibret al” demişler. Ne doğru söz.
 
UNUTULMAZ SÖZLER.pptx
UNUTULMAZ SÖZLER.pptxUNUTULMAZ SÖZLER.pptx
UNUTULMAZ SÖZLER.pptx
 
HAFIZAYI KUVVETLENDİRME YOLLARI.pdf
HAFIZAYI KUVVETLENDİRME YOLLARI.pdfHAFIZAYI KUVVETLENDİRME YOLLARI.pdf
HAFIZAYI KUVVETLENDİRME YOLLARI.pdf
 
MEVLANA’DAN ÖZLÜ SÖZLER.pdf
MEVLANA’DAN ÖZLÜ SÖZLER.pdfMEVLANA’DAN ÖZLÜ SÖZLER.pdf
MEVLANA’DAN ÖZLÜ SÖZLER.pdf
 
TARIK BİN ZİYAD.pdf
TARIK BİN ZİYAD.pdfTARIK BİN ZİYAD.pdf
TARIK BİN ZİYAD.pdf
 
DİNİ HİKAYELER VE KISSALAR.pdf
DİNİ HİKAYELER VE KISSALAR.pdfDİNİ HİKAYELER VE KISSALAR.pdf
DİNİ HİKAYELER VE KISSALAR.pdf
 
GÖNÜLDEN NAĞMELER.pdf
GÖNÜLDEN NAĞMELER.pdfGÖNÜLDEN NAĞMELER.pdf
GÖNÜLDEN NAĞMELER.pdf
 
OSMANLI MİMARİ SÖZLÜĞÜ.pdf
OSMANLI MİMARİ SÖZLÜĞÜ.pdfOSMANLI MİMARİ SÖZLÜĞÜ.pdf
OSMANLI MİMARİ SÖZLÜĞÜ.pdf
 
ANNEM BABAM.pdf
ANNEM BABAM.pdfANNEM BABAM.pdf
ANNEM BABAM.pdf
 
KENDİ GİBİ OLMAK.pdf
KENDİ GİBİ OLMAK.pdfKENDİ GİBİ OLMAK.pdf
KENDİ GİBİ OLMAK.pdf
 
HAYATA DOKUNAN HİKAYELER.pdf
HAYATA DOKUNAN HİKAYELER.pdfHAYATA DOKUNAN HİKAYELER.pdf
HAYATA DOKUNAN HİKAYELER.pdf
 
AİLE OLMAK.pdf
AİLE OLMAK.pdfAİLE OLMAK.pdf
AİLE OLMAK.pdf
 
AŞKA GİDEN YOL.pptx
AŞKA GİDEN YOL.pptxAŞKA GİDEN YOL.pptx
AŞKA GİDEN YOL.pptx
 
HAYATA DAİR OKUMALAR-1.pdf
HAYATA DAİR OKUMALAR-1.pdfHAYATA DAİR OKUMALAR-1.pdf
HAYATA DAİR OKUMALAR-1.pdf
 
İŞ AHLAKI.pdf
İŞ AHLAKI.pdfİŞ AHLAKI.pdf
İŞ AHLAKI.pdf
 
GECIM DUNYASI E- KITAP.pdf
GECIM DUNYASI E- KITAP.pdfGECIM DUNYASI E- KITAP.pdf
GECIM DUNYASI E- KITAP.pdf
 
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP-1 docx.pdf
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP-1 docx.pdfÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP-1 docx.pdf
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP-1 docx.pdf
 
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP -2 docx.pdf
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP -2 docx.pdfÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP -2 docx.pdf
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP -2 docx.pdf
 
HABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 3.pdf
HABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 3.pdfHABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 3.pdf
HABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 3.pdf
 
EVLİLİK HAYALİ.pdf
EVLİLİK HAYALİ.pdfEVLİLİK HAYALİ.pdf
EVLİLİK HAYALİ.pdf
 

Sadaka Ve Zekat

  • 1. S- َ‫ ُصَصّون‬kelimesine ‫ي ل‬ bedel, itnablı َ‫ ي ِي ُونَص الصّصلَوة‬nin ‫ُق م‬ zikrinde ne hikmet vardır? C- Namazda lâzım olan ta'dil-i erkân, müdavemet, muhafaza gibi ikamenin manalarını müraat etmeye işarettir. Arkadaş! Namaz, kul ile Allah arasında yüksek bir nisbet ve ulvî bir münasebet ve nezih bir hizmettir ki, her ruhu celb ve cezbetmek namazın şe'nindendir. Namazın erkânı, ''Fütuhat-ı Mekkiye''nin şerhettiği gibi, öyle esrarı hâvidir ki, her vicdanın muhabbetini celbetmek, namazın şe'nindendir. Namaz, Hâlık-ı Zülcelal tarafından her yirmidört saat zarfında tayin edilen vakitlerde manevî huzuruna yapılan bir davettir. Bu davetin şe'nindendir ki, her kalb kemal-i şevk ve iştiyakla icabet etsin. Ve mi'racvari olan o yüksek münacata mazhar olsun. Namaz, kalblerde azamet-i İlahiyeyi tesbit ve idame.. ve akılları ona tevcih ettirmekle adalet-i İlahiyenin kanununa itaat.. ve nizam-ı Rabbânîye imtisal ettirmek için yegâne İlahî bir vesiledir. Zaten insan medenî olduğu cihetle, şahsî ve içtimaî hayatını kurtarmak için, o kanun-u İlahîye muhtaçtır. O vesileye müraat etmeyen veya tenbellikle namazı terkeden veyahut kıymetini bilmeyen; ne kadar cahil, ne derece hâsir, ne kadar zararlı olduğunu bilâhare anlar, ama iş işten geçer. َ‫: وَ م ّاص َزقْ َا ُمصْ ُنْف ُونص‬Bu kelâmın makabliyle nazmını îcab ‫ِم ر َ ن ه ي ِ ق‬ ettiren münasebet ise: Namaz ِ ‫ ِ َا ُ ال ّين‬yani dinin direği ve kıvamı ‫عم د د ص‬ olduğu gibi, zekat da İslâmın kantarası, yani köprüsüdür. Demek birisi dini, diğeri asayişi muhafaza eden İlahî iki esastırlar. Bunun için birbiriyle bağlanmışlardır.
  • 2. sh: » (İ: 44) Zekat ile sadakanın lâyık oldukları mevkilerini bulmak için birkaç şart vardır: 1- Sadakayı vermekte israf olmaması. 2- Başkasından alıp başkasına vermek suretiyle halkın malından olmayıp kendi malından olması. 3- Minnetle in'amın bozulmaması. 4- Fakir olmak korkusuyla sadakanın terkedilmemesi. 5- Sadakanın yalnız mala ve paraya münhasır olmadığı bilinmesiyle ilim, fikir, kuvvet, amel gibi şeylerde de muhtaç olanlara sadakanın verilmesi. 6- Sadakayı alan adam, o sadakayı sefahette değil, hacat-ı zaruriyesinde sarfetmesi lâzımdır. Kur'an-ı Kerim bu şartları, bu nükteleri insanlara sadaka olarak ihsan ve ihsas etmek için ‫ي زك ن‬ َ ‫ ُ َ ّو‬veya َ‫ ي َ َ ّ ُون‬veyahut َ‫ ُؤْ ُو َ ال ّ َوة‬gibi îcazlı ‫َتصدق‬ ‫ي ت ن زك‬ bir ifadeyi terkedip, ‫ َ م ّاص ر َ ْ َا ُمص ُ ْف ُونص‬gibi itnablı bir cümleyi ihtiyar َ ‫و ِم َ ز قن ه ْ ين ِ ق‬ etmiştir. 1- Teb'izi ifade eden ْ‫ ِن‬israfın reddine. ‫م‬ 2- ‫ م ّا‬nın takdimi, sadakanın kendi malından olduğuna. ‫ِم‬ 3- ‫ َز ْنَا‬minnetin olmamasına. Çünkü veren Allah'tır, ‫ر َق‬ kul ise bir vasıtadır. 4- Rızkın ‫ َا‬ya olan isnadı, fakirlikten korkulmamasına. ‫ن‬ 5- Rızkın âmm ve mutlak olarak zikredilmesi, sadakanın ilim ve fikir gibi şeylere de şamil olmasına. 6- ''Nafaka'' maddesi; alanın, sefahete değil, hâcât-ı zaruriyesine sarfetmesine işaretlerdir.
  • 3. sh: » (İ: 45) Bütün muavenet ve yardım nevilerini hâvi olan zekât hakkında sahih olarak Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'dan ‫ا زك ة َ طرة ل لم‬ ِ َ ‫َل ّ َو ُ قنْ َ َ ُ اْ ِسْص‬ Hadîs-i Şerifi mervidir. Yani müslümanların birbirine yardımları, ancak zekât köprüsü üzerinden geçmekle yapılır. Zira yardım vasıtası, zekattır. İnsanların heyet-i içtimaiyesinde intizam ve asayişi temin eden köprü zekattır. Âlem-i beşerde hayat-ı içtimaiyenin hayatı, muavenetten doğar. İnsanların terakkiyatına engel olan isyanlardan, ihtilâllerden, ihtilaflardan meydana gelen felâketlerin tiryakı, ilâcı muavenettir. Evet zekâtın vücubu ile ribanın hurmetinde büyük bir hikmet, yüksek bir maslahat, geniş bir rahmet vardır. Evet eğer tarihî bir nazarla sahife-i âleme bakacak olursan ve o sahifeyi lekelendiren beşerin mesavîsine, hatalarına dikkat edersen, heyet-i içtimaiyede görünen ihtilâller, fesatlar ve bütün ahlâk-ı rezilenin iki kelimeden doğduğunu görürsün. Birisi: quot;Ben tok olayım da, başkası açlığından ölürse ölsün bana ne.quot; İkincisi: quot;Sen zahmetler içinde boğul ki, ben nimetler ve lezzetler içinde rahat edeyim.quot; Âlem-i insaniyeti zelzelelere maruz bırakmakla yıkılmağa yaklaştıran birinci kelimeyi sildiren ancak zekâttır. Nev-i beşeri umumî felâketlere sürükleyen ve bolşevikliğe sevkedip terakkiyatı, asayişi mahveden ikinci kelimeyi kökünden kesip atan, hurmet-i ribadır. Arkadaş! Heyet-i içtimaiyenin hayatını koruyan intizamın en büyük şartı, insanların tabakaları arasında boşluk kalmamasıdır. Havas kısmı avamdan, zengin kısmı fukaradan hatt-ı muvasalayı kesecek derecede uzaklaşmamaları lâzımdır. Bu tabakalar arasında muvasalayı temin eden, zekât ve muavenettir. Halbuki vücub-u zekât ile hurmet-i ribaya müraat etmediklerinden, tabakalar arası gittikçe gerginleşir, hatt-ı muvasala kesilir, sıla-yı rahim kalmaz. Bu yüzdendir ki, aşağı tabakadan yukarı tabakaya ihtiram, itaat, muhabbet yerine ihtilâl sadaları, hased bağırtıları, kin ve nefret vaveylâları yükselir. Kezalik yüksek tabakadan aşağı tabakaya merhamet, ihsan, taltif yerine zulüm ateşleri, tahakkümler, şimşek gibi tahkirler yağıyor. Maalesef tabaka-i havastaki meziyetler, tevazu ve terahhuma sebeb iken, tekebbür ve gurura bâis oluyor. Tabaka- i fukaradaki acz ve fakirlik, ihsan ve merhameti mûcib iken, esaret ve sefaleti intac ediyor. Eğer bu söylediklerime bir şahid istersen âlem-i medeniyete bak, istediğin kadar şâhidler mevcuddur.
  • 4. sh: » (İ: 46) Hülâsa: Tabakalar arasında musalahanın te'mini ve münasebetin tesisi, ancak ve ancak erkân-ı İslâmiyeden olan zekât ve zekâtın yavruları olan sadaka ve teberruatın heyet-i içtimaiyece yüksek bir düstur ittihaz edilmesiyle olur.