"Digital Divide & Turkey". Presented by Dr. Ozgur Uckan at National e-Government Conference (Ulusal e-Devlet Konferansi) holded between 4-5 November 2008 at Ankara, Turkey
6. dijital bölünmenin üç aşaması
1. Ekonomik bölünme:
Dijital bölünmenin en yalın aşamasıdır. Bilgi ve ileQşim teknolojilerinin
sunduklarına, özellikle de bilgisayar ve internete erişim sağlayacak ekonomik
güce sahip olanlarla olmayanlar arasındaki bölünmedir.
2. Kullanılabilirlik bölünmesi:
Ekonomik bölünmeden daha zor başa çıkılabilir bir sorun olup, insanların
teknolojiyi kullanmak için gerekli bilgi, birikim, donanım ve becerilere sahip olup
olmaması üzerinde temellenir.
3. Yetkinlik bölünmesi:
Kullanılabilirlik bölünmesi belli bir bilgi eşiği aşıldıktan sonra kapanmaya yüz
tutsa da, yetkinlik bölünmesi için aynı şeyi söylemek zordur. Network
teknolojilerini kullananların büyük bir çoğunluğu asgari bir kullanımla
yeQnmektedir. Örneğin sosyal network’ler ve topluluk sistemlerinin
kullanıcılarının %90’ı hiç kaDlımda bulunmazken, %9’u çok sınırlı kaDlım
göstermekte, ancak %1’lik bir azınlık düzenli kaDlımda bulunmaktadır. İnterneCe
ciddi bir kaDlım eşitsizliği bulunmaktadır. Bilgi üreQmi ve paylaşımı çok sınırlı bir
düzeyde kalmaktadır.
Kaynak: Jacob Nielsen’s Alertbox
8. bilgi uçurumu
“Bilgi uçurumu” kavramı, “dijital bölünme” kavramı ile
ilişkilidir, ancak daha kapsamlı ve derinlikli bir
bölünmeye işaret eder.
Bilginin en temel üreQm faktörü haline geldiği “bilgi
ekonomisi” çağında, bilginin üreQmi, işlenmesi,
paylaşımı ve dolaşımı, yani değer yaratması sürecinin
dışında kalan geniş çoğunluk ve bu sürece etkin
katlımda bulunan küçük azınlık arasındaki uçurumu
ifade eder. Bu bağlamda, bilgi uçurumu bilgi
ekonomisinin uzanDsı olan “bilgi toplumu”nun
önündeki en büyük engeldir.
10. bilgi ve kalkınma
Bilgi, günümüzde ekonominin en önemli “üreQm faktörü”
haline gelmişQr.
quot;Bilgi‐temelli ekonomiquot; ya da yaygın kullanımıyla quot;Bilgi
Ekonomisiquot;, bilginin ekonomik ve insani kalkınma için
etkili bir biçimde kullanıldığı bir ekonomi olarak
tanımlanabilir.
Bilgi ve kalkınma arasındaki bu hayaQ ilişki, bilgi uçurumu
ve onun özel biçimi olan dijital bölünmeyi, kalkınmanın,
yani refahın adil ve eşit bir biçimde paylaşılmasının
önünde ciddi bir engel haline geQrmektedir.
12. bilgi ekonomisinin kaynakları
• Erişim Modelleri : Araçlar, Davranışlar ve Bilgi
Okuryazarlığı
• Fiziksel Kaynaklar: Bilgisayarlar ve BağlanD İmkanı
• Dijital Kaynaklar: İçerik ve Dil
• İnsan Kaynakları: Bilgi Okuryazarlığı ve EğiQm
• Sosyal Kaynaklar: Topluluklar ve Kurumlar
Kaynak: Mark Warschauer
Technology and Social Inclusion: Rethinking the Digital Divide, MIT Press
13. bilgi okuryazarlığı
Bilgi ekonomisi ve bilgi toplumunun paradigmalarına
uygun yetenekli insan kaynağının yaraDlması, toplumun
en geniş kesimlerine yayılmış bir “bilgi
okuryazarlığı”ndan geçer.
Dijital ve kültürel “bilgi uçurumu”nu önlemek için, fizik,
dijital, insani ve sosyal kaynakları adil ve eşitlikçi bir
temelde değerlendirmek; yani bilgi ve ileQşim
teknolojileri işlerliği ve bağlanD imkanını, içerik
gelişQrme ve bilgi işleme donanımını, bilgi okuryazarlığı
ve yaşamboyu öğrenim drsatlarını, yeni örgütlenme ve
sosyal ilişki modellerini herkesin erişimine sunmak
gerekir… Yani, teknoloji sosyal olarak
“gömülü” (embedded) hale gelmelidir.
27. Türkiye verileri
2008 yılı Nisan ayı içerisinde TUİK taradndan gerçekleşQrilen
Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım AraşDrması sonuçlarına
göre hanelerin % 24,5'i İnternete erişim imkânına sahipQr.
ADSL % 82,1 ile Türkiye'de kullanılan en yaygın İnternet bağlanD
türüdür.
16‐74 yaş grubundaki hanehalkı bireylerinin bilgisayar ve İnternet
kullanım oranları sırasıyla % 38,1 ve % 35,8'dir.
Bilgisayar ve İnternet kullanım oranının en yüksek olduğu yaş grubu
16‐24'tür. Bu yaş grubunu 25‐34 yaş grubu izlemektedir.
Bilgisayar ve İnternet kullanım oranı tüm yaş gruplarında
erkeklerde daha yüksekQr. EğiQm durumuna göre en fazla
bilgisayar ve İnternet kullanım oranları sırasıyla % 87,9 ve % 87,2
ile yüksekokul, fakülte ve üstü mezunlarındadır. Bunu % 67,2
bilgisayar ve % 64 İnternet kullanımı ile lise ve dengi okul mezunu
bireyler takip etmektedir.
28. dijital bölünme: Türkiye
UNCTAD, bilişim yaygınlığı bakımından Türkiye’yi 171 ülke arasında 72. sırada
gösteriyor.
Dünya Ekonomik Forumu’nun ağa hazırlık sıralamasında ülkemiz 127 ülke
arasında 55. sırada.
Bilişim harcamaları GSYH’nın yalnızca %3.6’sını oluşturuyor. Bu oran AB aday
ülkelerinde ortalama %59.
Türkiye tüm Ar‐Ge göstergelerinde AB’ye göre çok geride.
2007 Dünya İnsani Kalkınma Endeksi'nde 84. sıraya geriledik. Önümüzde
Ermenistan, arkamızda Surinam yer alıyor. Raporun OECD ülkeleri bölümünde
bu skorla sonuncuyuz ve tek quot;orta halli kalkınmaquot; performansına sahip ülkeyiz.
Meksika da bizi sollayıp yüksek kalkınma performansı grubuna geçmiş.
OECD'nin 2007 Ekonomik PoliQka Reformları raporuna göre, işgücü maliyeQni
düşürme ve isQhdamın korunması ile ilgili hukuki mevzuat konularında tek bir
adım atmamışız. İlk ve orta öğrenim reformu konusunda duraklama içindeyiz.
Uluslararası YöneQmi GelişQrme EnsQtüsü'nün Dünya Rekabetçilik Raporu'na göre
Türkiye rekabet endeksinde 43. sıradan 48. sıraya gerilemiş.
29. dijital bölünme: Türkiye
Türkiye’de gerek dijital bölünme, gerekse bilgi uçurumu
konusunda, nüfus yoğunluğu ve GSYH’nın paylaşımı
temelli ciddi sorunlar var. Küresel ölçekte “orta halli” bir
durumdayız, ama AB ölçeğinde alt sıralarda
bulunuyoruz. Ulusal ölçekte ise gerek sosyal katmanlar,
gerek yaş ve cinsiyet grupları, gerekse bölgeler arasında
ciddi bir eşitsizlik bulunuyor.
Sorunu çözmek için önemli adımlar aDlsa da, bu adımların
koordineli ve toplumun en geniş kesimlerinin kaDlımıyla
aDlmaması çözümü gecikQriyor.
30. dijital bölünme: Türkiye
2007 kamu BİT harcamaları yaklaşık 800 milyon YTL.
Ancak OECD’nin “E‐government studies‐Turkey”
raporuna göre yaDrımın geri dönüşünün ölçülmesiyle
ilgili sorun var. Rapor, genişbanDn gelişQrilmesi ve
interneQn yaygınlaşDrılması, telekom vergilerinin
düşürülmesi, internet kafelerin birer özendirici odak
haline geQrilmesi gerekQğini söylüyor; e‐Dönüşüm
Türkiye İcra Kurulu'nun bırakın bilgi toplumunu e‐devlet
projesini yönetmek için bile sınırlı kaldığını, kurulun
yalnızca geniş ölçekli projelerle ilgilenip ve geri kalanı
için daha yaygın bir yapının düşünülmesi gerekQğini ileri
sürüyor.
31. e‐devlet ve dijital bölünme
Birleşmiş Milletler 2008 E‐Devlet AraşDrması’nın alt başlığı
paradigma değişiminin de adını koyuyor: quot;E‐devle,en
bağlı yöne3şimequot;… Ağ yöneQşimine geçiş, ikinci kuşak
e‐devlet paradigması olarak konumlanıyor. Bu
paradigmanın ayırt edici özelliği, insanlar, süreçler ve
teknoloji kanallarını entegre eden bir quot;bilgi
yöneWmiquot;nin kamu sektörüne hakim kılınması. Yani
bilgiyi elde etmek, depolamak ve paylaşıma açmak için
doğru süreçlerin belirlenmesi ve organizasyonu
oluşturan insanlar ve süreçlere uygun donanım ve
yazılımın belirlenerek teknolojinin inşa edilmesi…
Burada öncelik quot;insanquot; faktöründe. Dijital bölünmenin
ve bilgi uçurumunun önlenmesi hayaQ…
32. e‐devlet ve dijital bölünme
Birleşmiş Milletler araşDrmasında 192 ülke arasında 76.
sıradayız. Yani 2005'ten beri 16 sıra geriye gitmişiz! 0‐1
arasında konumlanan değerler açısından 2005
endeksimiz 0.4960 iken 2008 endeksimiz 0.4834.
Ekvator ile Sırbistan arasındayız. Medyamızın “kötü
örnekleri” Malezya 34, Birleşik Arap Emirlikleri 32,
Suudi Arabistan 70. sırada… Bosna dışında Avrupa'dan
tek bir ülkenin bile alDmızda yer almıyor.
EğiQm, kaDlım, kullanım gibi alt kategorilere indikçe
durumumuz kötüleşiyor…
33. e‐devlet ve dijital bölünme
E‐devlet quot;bilgi toplumuquot;na açılmadan anlam ifade etmediği
gibi, tek başına ayakta da durmuyor.
Bilgi yöneQmiyle işleyen bir ağ yöneQşimi, vatandaşlar
açısından daha iyi, daha geniş seçenekli ve daha
kişiselleşQrilebilir e‐devlet hizmetleri demek olduğu kadar,
paralarının nereye harcandığını denetleyebilecekleri daha
şeffaf, sorumlu ve hesap verebilir bir organizasyon anlamına
da geliyor. Yani toplum devleQn önünde geliyor, tersi değil.
Toplum ve birey odaklı, yaygınlık, güven, eşit erişim temelli
e‐devlet hizmetleri, hem dijital uçurumun önlenmesi, hem
de bilgi ekonomisinin gelişmesi için önemli…
E‐devlet, e‐demokrasi olmadan, mekanik bir kamu
modernizasyonundan ibaret…
34. ne yapıyoruz?
Olumlu adımlar da aDlıyor: KİEM, okullarımızın bilgisayar
ve internet erişimi ile donaDlması, e‐imza hizmetlerinin
yaygınlaşması, mobil erişim yaygınlığı, vdsl, e‐devlet ana
kapısı vb.
Ama bu adımların bilgi ekonomisi ve bilgi toplumuna geçiş
için ulusal poliQkalar doğrultusunda koordineli, şeffaf,
kaDlımcı bir yapıyla, yani “ağ yöneWşimi” temelinde
aDlması gerekiyor ki, dönüşüm sağlansın…
Bilginin adil paylaşımı ve özgür dolaşımına dayanan,
herkesin erişimine açık, demokraQk teknoloji kullanımı,
ekonomik ve insani kalkınma için verimli bir drsatlar
tarlası…
35. bilgi toplumu stratejisi
Türkiye’de gerek e‐devlet gerekse bilgi ekonomisi ve bilgi
toplumu konusunda önemli adımlar aDlıyor ve
görünüşte bütün bunlar bir “ulusal strateji” temelinde
yapılıyor: DPT’nin sekreteryasını üstlendiği E‐Dönüşüm
Türkiye İcra Kurulu ve iki yıl önce yürürlüğe giren “Bilgi
Toplumu Stratejisi” ve ilgili eylem planı konunun
organizasyonel ve eylemsel çerçevesini çiziyor. Ancak
tüm bu çalışmalar öncelikle e‐devlet odaklı ve toplumu
kuşatacak bir çerçeve çizmekten uzak. Yapı, ilgili tüm
tarafların kaDlımına açık görünmekle birlikte bu kaDlım
karar mekanizmaları söz konusu olduğunda geçerli
değil. Evrensel yöneQşim standartlarına uymuyoruz!
36. bilgi toplumu stratejisi
Kamu yöneQminin modernizasyonuna odaklanan “Bilgi
Toplumu Stratejisi”nde, kamu dışındaki tarafların
danışmanlık hizmetleri dışında quot;yöneQşimquot; plazormuna
nasıl daha etkin kaDlacakları, yani yöneQşimin özü
konusunda en ufak bir önerme yok. Belgeye eşlik eden
quot;Eylem Planıquot;nda da bu konuda bir eylem yer almıyor.
Söz konusu olan herhalde kamu kurumları arasındaki
quot;yöneQşimquot;. Bu durumda quot;bilgi toplumuquot; kamuda bilgi
yöneQminden ibaret olmalı!
E‐dönüşüm, ülkeyi, yani ekonomisiyle, kültürüyle,
örgütlenmesiyle tüm toplumu kapsaması gereken bir
hareket değil mi?
37. bilgi toplumu stratejisi
Strateji belgesinin temel sorunu, quot;sosyal dönüşümquot;, quot;vatandaş odaklı
hizmet dönüşümüquot;, quot;bilgi ve ileQşim teknolojilerinin iş dünyasına
nüfuzuquot;, quot;kamu yöneQminde modernizasyonquot;, quot;küresel rekabetçi bilgi
teknolojileri sektörüquot;, quot;rekabetçi, yaygın ve ucuz ileQşim altyapı
hizmetleriquot;, quot;Ar‐Ge ve yenilikçiliğin gelişQrilmesiquot; alt başlıklarıyla
tanımlanan ve quot;e‐dönüşümquot; olarak adlandırılan sürecin
konumlanmasında. Bu alt başlıkların quot;bilgi toplumuquot; gibi geniş bir
kavramı açıklamak için yeterli olmaması bir yana, tüm kesimleri ve
kurumlarıyla toplumu dönüştürecek bir aDlımın somut olarak sadece
kamu modernizasyonuyla sınırlanması, stratejinin quot;başarısıquot; hakkında
kuşku uyandırıyor!
“Bilgi toplumu”, sosyo‐ekonomik boyutlarıyla birlikte değerlendirilmediği
zaman, soyut ve içi boş bir kavrama dönüşüveriyor. Bilgi toplumu “bilgi
ekonomisi”yle birlikte tanımlanmak zorunda olan ve bilginin üreWmi,
paylaşımı, dolaşımı ve kullanımı bakımından değer yaratarak bunu
eşit ve adil bir biçimde paylaşan toplumları niteleyen bir kavram.
38. bilgi toplumu stratejisi
Belgede quot;sosyal dönüşümquot; alanında önerilenler, okullarda bilgi
teknolojileri altyapısının gelişQrilmesi, internet ve bilgisayar
penetrasyonunun arDrılması, kamusal erişim imkanı sağlanması,
internet güvenliği ve içeriğinin gelişQrilmesi gibi quot;e‐hazırlıkquot;
standartlarıyla sınırlı.
Sosyal dönüşüm, bilgi toplumuna quot;hazırquot; olmaktan fazlasını
gerekQriyor. Temel bilgisayar eğiQmi alan, okullarda ve erişim
noktalarında internete erişebilen gençlerimiz, bu nitelikleriyle
bilgi ekonomisine de hazır hale gelecekler mi? Bilgi temelli
isQhdama uygun sosyal sermayenin oluşması için, köklü bir
eğiQm reformu gerekiyor: yani bilgi ekonomisinin quot;yaşamboyu
öğrenimquot; modeline göre yapılanmış, bilgi ile ilgili becerileri
gelişQrmeyi hedefleyen esnek bir eğiQm sistemi… Dijital
bölünmeyi bilgi uçurumunu kapatacak kapsamlı hedeflerle
birlikte düşünmek gerek…
39. bilgi toplumu stratejisi
quot;Bilgi Toplumu Stratejisiquot;nin quot;bilgi toplumuquot; anlayışı, stratejik önceliklerin
belirlenmesi ve ilgili eylemlerin önerilmesi üzerinde indirgemeci bir etkiye
sahip.
quot;Bilgi Toplumuquot;nu quot;Bilgi ve İleQşim Teknolojileriquot; (BİT) erişiminin, yaygınlığının ve
kullanımının doğal sonucu gibi görmek, devleQn öncelikli görevlerini göreli BİT
gelişimi ile sınırlandırma hatasına yol açıyor. quot;Bilgiquot; gibi bir dinamiğin enerjisini
ulusun sosyal, ekonomik ve kültürel gelişimi için kullanmak, biraz daha
karmaşık bir hedefleme sistemi gerekQriyor.
BİT erişimi ve kullanımının yaygınlaşması, bu sistemik bütünün sadece dinamik bir
parçası olan BİT altyapısı ve imkanlarının etkinleşmesi için bile yeterli değilken,
tek başına toplumu bilgiye taşıması nasıl beklenebilir? Bilgi toplumunun
somut ve ölçülebilir parametreleri arDk bilgi ekonomisi performansıyla ilgili.
Belgede kullanılan parametreler ise, arDk bilgi toplumu ve bilgi ekonomisi
performansını ölçmekten uzak, BİT penetrasyonuyla ilgili quot;e‐hazırlıkquot;
standartlarından ibaret. Bilgi toplumu stratejileri uzun bir süredir ulusal bilgi
poliQkasının çizdiği çerçevede bilgi ekonomisine geçiş stratejileriyle etkileşimli
olarak gelişQrilmekte.
40. bilgi toplumu
Bilgi toplumu ve bilgi ekonomisi hedefleri,
ülkenin bilgi paradigması ile dönüşen küresel ekonomiye etkin
biçimde entegre olması; büyüme ve verimliliği sürdürülebilir
kılması;
iç pazar dengelerini yöneQlebilir bir isQkrara kavuşturup, dış Qcaret
hacmini katma değer odaklı arDrarak küresel rekabet avantajı
yaratması;
yeni ve kazançlı bilgi yoğun isQhdam kanalları açarak, inovasyon
kültürünü girişimciliğin dinamiği kılarak, kaliteli, esnek, bilgi
becerilerine sahip ve sürekli öğrenen bir sosyal sermaye
oluşturarak
adil ve eşitlikçi,yani demokraWk bir insani ve ekonomik kalkınmayı
gerçekleşQrmesi anlamına geliyor…
41. ne yapmalı?
Ekonomik refahın adil ve eşitlikçi paylaşımı olmaksızın dijital
bölünme ve bilgi uçurumunun etkileri başka eşitsizliklerle
birleşerek büyüyecek.
Türkiye’nin ulusal bilgi faktörleri –teknoloji, inovasyon, kalite ve
beceriler‐ performansının iyileşQrilmesi, gerek toplam faktör
verimliliğinin arDrılması, gerekse sürdürülebilir, uzun vadeli
ekonomik büyüme hedefinin gerçekleşQrilmesi bakımından
hayaQ önem taşıyor.
Bilgi faktörleri performansının iyileşQrilmesi ise ancak bir Ulusal
Bilgi PoliWkası ile mümkün.
Kalkınma poliQkalarımızı hızla bilgi ekonomisinin paradigmalarına
uyarlamak zorundayız.
43. ne yapmalı?
Bilgi ekonomisi ve bilgi toplumuna geçiş, bir irade ve
seferberlik konusu olarak algılanmak zorunda…
Bilgi ekonomisi ve bilgi toplumunu gerçekleşQrmiş,
uluslararası toplumda hak e•ği saygın yeri almış bir
Türkiye için, kaDlımcı bir temelde konumlanmış ve ağ
yöneQşimi ile hayata geçirilen poliQka ve stratejiler
doğrultusunda ulusal seferberliğin derhal başlaDlması
gerekiyor.