1. 1
SAKARYA ÜNİVERSİTESİ
HALKLA İLİŞKİLER VE REKLAMCILIK YÜKSEK LİSANS
Ders: İNSAN İLİŞKİLERİ VE İLETİŞİM– PROF. DR. METİN IŞIK
Değerlendirme: Yeliz KIRKTEPELİ
SİZİNLE İLETİŞEBİLİR MİYİZ?
YAZAR : Prof. Dr. Metin IŞIK
BASIM YILI : 8. Baskı Ağustos 2013
YAYINEVİ : Eğitim Kitabevi
BASKISI : Dizgi Ofset
ISBN : 978-975-9265-68-0
İÇERİK
Prof. Dr. Metin Işık tarafından yazılan, yüz otuz sekiz sayfadan oluşan kitap iki bölümden
oluşuyor. Konuşma dilinde yazılıp birbirinden etkileyici küçük hikâyelere sahip olduğu gibi
nazik bir soru cümlesi de başlık olarak belirlenmiş, “Sizinle İletişebilir miyiz?”.
Hayır! Bizimle iletişemezsiniz! Çünkü iletişim dediğimiz sokak ağzına olan sonsuz
güvenimiz, disiplinli iletişimi kaldıramaz. Üstelik bayılırız kibar soruların zıt cevaplanmasına.
Zihinsel anlamda ortaklık kurmak istemiyorsak duruşumuz, bakışımız, cümlelerimiz nettir,
yani bizimle iletişemezsiniz. Sizinle iletişim kurmaya çalışan birinin alacağı küçücük lezzeti
engelleyerek, büyük mutluluklara gidememesine sebep olursunuz.
Bu kaçıncı baskı? diye söyleniriz. İşte ispatı 8. Baskı. Bu kadar boş hisler içinde hala
okumuyoruz. Acun’un sahne insanları gibi kendimizden emin ortalıkta dolaşmaya devam
ediyoruz. Acaba doğrudan bölüm 4.1. Sahne Korkusu Nasıl Yenilir? e geçilmesi mi doğru
olan. Kafası kopmuş bir tavuk gibi koşturmak istemiyorsanız adım adım ilerlenmeli.
Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi; neden yıllardır takdir ve saygı ihtiyacında takılı kalmamıza
imkân verir. Bu konuda ki baskınlık; ego üstü ide bağlamaya karar verdiğinizde, tek taraflı
olmadığına işarettir. Sayfalardaki tip ve özellikleri okumak 2014 yılı burç yorumlarını
okumak gibi mutluluk verir. Her birine ait karakteri burada bulursunuz. Kişisel gelişim
üzerine yazılan kitaplara bakış ve ön yargım bu satırlarda daha da belirginleşir. Bu kitap arka
cepte bile taşınabilir, bahanesi yoktur.
Başlığa garip bir cevap verme telaşım var. Çünkü siz bunu yaparsanız, şunu da yaparsınız
diye şartlandırılmıyorsunuz. Kendinizle barışıksanız hayatınızı da yönetebilirsiniz, iletişim
sürecinin ciddiyetinden ve bir sıralaması olduğundan bahsediyor, Metin Işık. İletişimin sadece
2. 2
işitsel boyutunun olmadığından görsel boyutuyla da ele alınması gerektiğini belirterek
“Gördüklerime mi, yoksa duyduklarıma mı inanayım?” cümlesine iletişim disiplininde
bilimsel bir yer veriyor.
Bir iş görüşmesine gitmeden önce şirket hakkında araştırma yapmaktansa bu sayfalar üzerine
araştırma yaparsak, iş kesin bizim olur. Her şeyden önce kitabın samimiyetine karşı oldukça
nazik olmak okuyucudan tek beklenendir. 700 yıldır çözülemeyen kayınvalide-gelin-elti
üçgeni için bile çözümler var, bu sayfalarda. Düğün Salonuna empatiyle birlikte gelen
sempati, yerini güven ve sevgiye veriyor. İşgal olacaksa eğer bu kavramlarla olmalıdır.
Sevilebilen ve sevilmeyen kişilik özelliklerinde kendinizi ararken, zamanla kitap karakteri
neye baskınsa ona yönlendirildiğinizi düşünmeye başlarsınız. Kendine güveni olanı güvenli
bir bireye, olmayanı ise daha da depresif bir bireye dönüştüren, kişisel gelişim kitaplarından
farklıdır. Eğitim ve sorumluluk bilinciyle okunan bu tür kitaplar geçen kayıp zamanı hatırlatır
size.
İkinci bölüme kırılma noktalarıyla geçtiğinizde heyecan başlar. “İş Yaptırmanın Üç Yolu”na
sesli gülümsemeler eşlik etmeye başlar. Bölüm “medya medyumu” fikrini verir, sevinirsiniz.
Günlerdir içte dolaşan X,Y,Z teorileriyle geleceği gördüğünüzü bile düşünmeye başlarsınız.
Belki de amaç beklentileri anlamaktır. Tam motive olduğunuzda kapıda -insanları motive
etmek- bölümü sizi karşılar. Terzi kendi söküğünü de diker yeri gelirse… Böylece söz
söyleme sanatı da yola çıkar. Yüzmeyi öğrenmenin en iyi yolu suda antrenmansa, etkili ve
güzel konuşmanın etkili yolu da azimli ve kararlı çalışmaktır der, yazar.
En sevilen bölüm sahneye gelinir; “Sahne korkusu nasıl yenilir?” Daha okurken kendizi
sahneye hazır hissedersiniz. “Ya unutursak, söyleyecekleri?!” derken Eflatun’un seçilmiş bir
cümlesine rastlarsınız, unutmamak üzere.
Öneriler ve karşımıza çıkan her insanın birer “ben” olduğu hatırlatılarak sonuca doğru
ilerliyoruz. “Bir insana yapılabilecek en büyük kötülüklerden biri, onun varlığını kabul
etmeyerek, aynı sosyal ortam içinde onu yok saymak ve dışlamaktır.” cümlesiyle anlatmak
isteğiniz bir çırpıda okunur, satırlarda. Ve en başa dönmek isteğiniz dört nala başa dönmek
ister, yanlış olanı düzeltmek üzere. Yetmez dört nala koşmak, çok uzakta kalan başlığa çığlık
çığlığa bağırırsınız. --Şimdi iletişebiliriz!!!
KİTABIN DİL ve ANLATIMI
Bir Türk Kahvesi keyfinde konuşuyoruz sanki kitapla; havadan sudan, doğal olan her şeyden.
3. 3
KİTABIN TASARIMI VE FİZİKSEL YAPISI
Eğitim Yayınevinin kapak tasarımı konusunda biraz daha yaratıcı olması gerekiyor
Kitap arka cebime sığar mı acaba? dedim, sığdı. Kumaş pantolonun yan cebini denedim o
cebe de sığdı. Yani; çanta kullanmıyorum nasıl kitap taşıyabilirim ki? diyenlere, bahane fırsatı
maalesef yok. Kullanılan kâğıdın yumuşak oluşu avantaj, kapak kartonu ince ve baskı
canlığını çok rahat koruyabilen bir özellikte, baskı kalitesi gayet net ve temiz. Metin yazıları,
başlıklar, yazı karakterleri ve sayfa düzeni uygun bir şekilde kurulmuş. Satır araları ve
maddelemeler okumayı kolaylaştırıcı, içindekiler bölümüne göre sayfalar uygun ve eksiksiz.
Samimiyetinize sağlık…
KASIM 2014