SlideShare a Scribd company logo
1 of 15
Download to read offline
Adalet düzenli ve dengeli davranmak, her
şeyin hakkını vermek, bir şeyi yerli yerine
koymaktır. İslam dininde adalet, kültür,
bilgi, mevki, cinsiyet, ırk, dil ve din farkı
gözetmeden insanlara insan olmaları
yönünden eşit davranmak ve haklarını
vermek demektir.
İslam adalet
dinidir. Allah’ın
mübarek
isimlerinden
birisi de El-Adl,
yani kullarına
adaletle
hükmedicidir.
Allah zatında
adalet sahibidir.
Bu nedenle Allah insanlardan da kendi aralarında adaleti
emretmiş ve adil olan insanları da sevdiğini bildirmiştir.
Kur’an-ı Kerimde “…Allah adil olanları sever.” (Maide
suresi, 42. ayet.) buyrulmuştur.
Mutlak manadaki
adaleti ancak yüce
Allah gösterir.
Kıyamet günü ilahî
mahkeme
kurulacak ve
herkes
kazandığının
karşılığını eksiksiz
olarak görecektir.
Günah işleyen
ceza, sevap işleyen
mükafat bulacaktır.
Allah’ın adaleti
kesindir.
Adil olmak, insanların hak ve hukuku gözeterek
herhangi bir konuda hüküm vereceği zaman tarafsız
olmasıdır. Yakınları aleyhine dahi olsa da adaletten
sapmaz. Şahitliğini gizlemez. Ölçüde, tartıda hesap
ve kitapta doğru olur. İnsanları aldatmaz, aralarında
ayırım yapmaz, gerçeği saptırmaz. Yetimin, öksüzün
malını gözetir. Ne kendi istekleri ne de yakınlarının
isteklerine göre hareket etmez. Olay ve durumlara
menfaat açısından değil, doğruluk ve adalet
açısından yaklaşır. Karar vermeden önce dikkatli bir
biçimde inceleme yapar.
Ey iman edenler! Adaleti titizlikle ayakta tutan,
kendiniz, ana-babanız ve akrabanız aleyhinde de
olsa Allah için şahitlik eden kimseler olun.
(Haklarında şahitlik ettikleriniz) zengin olsunlar,
fakir olsunlar Allah onlara (sizden) daha yakındır.
Hislerinize uyup adaletten sapmayın, (şahitliği)
eğer, büker (doğru şahitlik etmez), yahut şâhitlik
etmekten kaçınırsanız (biliniz ki) Allah
yaptıklarınızdan haberdardır.
Nisâ Suresi ,135.Ayet
Adaletin gerçekleştiği, hukukun hakim
olduğu toplumlarda barış, huzur ve güven
sağlanır. Herkes kendi hakkına razı olur,
başkalarının hakkına da saygı gösterir.
Adalete önem verilmeyen toplumlarda ise
kötülük, zulüm ve haksızlıklar artar. Bu da
toplumlarda kavgalara ve anlaşmazlıklara yol
açar. Toplumda barış ve güven ortamının
bozulmasına neden olur. Bütün bunlar
adaletin hem fert hem de toplum açısından
önemli olduğunu ortaya koymaktadır.
Kızım Fatıma Olsa…
Bir gün hırsızlık yapan Fatıma adında bir kadın Hz. Peygamber’in huzuruna çıkarıldı.
Suçu tespit edildiği için Hz. Peygamber onu cezalandıracaktı. Fakat Mekke’nin ileri
gelen bir kabilesindendi. Bazı kişiler bu kadının cezalandırılmaması için
Peygamberimizin çok sevdiği Hz. Üsame’yi aracı olarak gönderdiler. Bu duruma kızan
ve üzülen Peygamberimiz yüksek bir yere çıkarak şu konuşmasını yaptı:
“Ey İnsanlar! Geçmiş milletlerin ne yüzden yollarını sapıttığını biliyor musunuz?
Onların asilzadeleri bir şey çalarsa onu cezalandırmazlar, itibarı az olanları çalarsa
onu cezalandırırlardı. Allah’a yemin ederim ki böylesine adi bir işi o Fatıma değil de
kızım Fatıma yapmış olsaydı onu da cezalandırırdım” .
Yıldırım Beyazıt Han, Niğbolu Zaferinden sonra, o zamanın başşehri Bursa’ya,
yirmi cami yaptırmaya karar verdi. Ancak Emir Sultan hazretleri, Sultan Beyazıt’ın
bu kararına karşı çıktı ve küçük yirmi cami yaptırmaktansa yirmi kubbeli büyük bir
cami yaptırmasının daha güzel olacağını söyledi.
Bu fikir Beyazı Hana da mantıklı gelmiş olacak ki, derhal emir verildi ve
caminin yapılması için uygun bir yer aranmaya başlandı. Az zaman sonra aranan
yer bulundu. Ancak küçük bir problem vardı. Arsadaki pek çok kimse, evini ve
arazisini devlete sattığı halde, yaşlı bir kadıncağız, “ satmam” diye direniyordu.
Neler neler teklif ettiler, bu inatçı nineyi ikna edemediler.
“Satmam! Evceğizimi yıktırmam”!diyor, başkaca bir şey söylemiyordu.
Çaresiz, inşaat başlatıldı. Yaşlı kadının evine dokunulmadan, temeller kazıldı,
duvarlar örüldü, kubbeler çatıldı, minareler dikildi. İnşaat tamam olduktan birkaç
yıl sonra ise, o yaşlı kadın öldü.
Geride kalan mirasçıları ise, hiç direnmeden evi devlete satıverdiler.
Alınan ev derhal yıkıldı ve yerine güzel bir şadırvan yapıldı. İşte diğer
camilerden farklı olarak, Bursa Ulu caminin, ortasında bulunan şadırvan, o yaşlı
kadının evinin yerine yapılan şadırvandır.
Ülkeleri fetheden, kaleleri düşüren, orduları deviren Koskoca Osmanlı, yaşlı
ama haklı bir kadının, küçücük virane evinden içeriye tek bir adım atmamıştı.
Çünkü adaletin kılıcı; halk için, fakir ve yaşlı kadınlar için, ne kadar keskinse
sultanlar içinde o kadar keskindi…
Ulu Caminin Şadırvanı
Adalet

More Related Content

What's hot (20)

Basics of islamic ethics
Basics of islamic ethicsBasics of islamic ethics
Basics of islamic ethics
 
Life after death
Life after deathLife after death
Life after death
 
Five pillars isra
Five pillars isra Five pillars isra
Five pillars isra
 
Articles of faith- Islamic Studies
Articles of faith- Islamic StudiesArticles of faith- Islamic Studies
Articles of faith- Islamic Studies
 
Islamic aqidah Belief in Unseen Matters
Islamic aqidah Belief in Unseen MattersIslamic aqidah Belief in Unseen Matters
Islamic aqidah Belief in Unseen Matters
 
Status of women in islam
Status of women in islamStatus of women in islam
Status of women in islam
 
Status of muslim women in islam
Status of muslim women in islamStatus of muslim women in islam
Status of muslim women in islam
 
Le domande della vita e la religione
Le domande della vita e la religioneLe domande della vita e la religione
Le domande della vita e la religione
 
Sharia whateveryoneshouldknow
Sharia whateveryoneshouldknowSharia whateveryoneshouldknow
Sharia whateveryoneshouldknow
 
Maria Di Nazareth
Maria Di NazarethMaria Di Nazareth
Maria Di Nazareth
 
Islam
IslamIslam
Islam
 
Life of prophet
Life of prophetLife of prophet
Life of prophet
 
Women In Islam
Women In IslamWomen In Islam
Women In Islam
 
Prophet Musa, Part 1 of 6
Prophet Musa, Part 1 of 6Prophet Musa, Part 1 of 6
Prophet Musa, Part 1 of 6
 
Islam after mohammed
Islam after mohammedIslam after mohammed
Islam after mohammed
 
Hazarat Sulaiman (A.S)
Hazarat Sulaiman (A.S)Hazarat Sulaiman (A.S)
Hazarat Sulaiman (A.S)
 
Great sins in Islam
Great sins in IslamGreat sins in Islam
Great sins in Islam
 
Ijtihad (Meanings, Application & Scope)
Ijtihad (Meanings, Application & Scope)Ijtihad (Meanings, Application & Scope)
Ijtihad (Meanings, Application & Scope)
 
Road ahead for muslims in america
Road ahead for muslims in americaRoad ahead for muslims in america
Road ahead for muslims in america
 
Ijtihad 2
Ijtihad 2Ijtihad 2
Ijtihad 2
 

More from Gençlik Eğitim Kurumları

BİLİM VE SANAT MERKEZİ (BİLSEM) VELİ BİLGİLENDİRME SEMİNERİ
BİLİM VE SANAT MERKEZİ  (BİLSEM)  VELİ BİLGİLENDİRME SEMİNERİBİLİM VE SANAT MERKEZİ  (BİLSEM)  VELİ BİLGİLENDİRME SEMİNERİ
BİLİM VE SANAT MERKEZİ (BİLSEM) VELİ BİLGİLENDİRME SEMİNERİGençlik Eğitim Kurumları
 
BİLİM VE SANAT MERKEZİ (BİLSEM) VELİ BİLGİLENDİRME SEMİNERİ
BİLİM VE SANAT MERKEZİ  (BİLSEM)  VELİ BİLGİLENDİRME SEMİNERİBİLİM VE SANAT MERKEZİ  (BİLSEM)  VELİ BİLGİLENDİRME SEMİNERİ
BİLİM VE SANAT MERKEZİ (BİLSEM) VELİ BİLGİLENDİRME SEMİNERİGençlik Eğitim Kurumları
 
2018-2019 Gençlik İlkokulu/Ortaokulu Veli̇ El Rehberi̇
2018-2019 Gençlik İlkokulu/Ortaokulu Veli̇ El Rehberi̇2018-2019 Gençlik İlkokulu/Ortaokulu Veli̇ El Rehberi̇
2018-2019 Gençlik İlkokulu/Ortaokulu Veli̇ El Rehberi̇Gençlik Eğitim Kurumları
 

More from Gençlik Eğitim Kurumları (20)

Bilsem Bilgilendirme Sunumu 22-23
Bilsem Bilgilendirme Sunumu 22-23Bilsem Bilgilendirme Sunumu 22-23
Bilsem Bilgilendirme Sunumu 22-23
 
BİLİM VE SANAT MERKEZİ (BİLSEM) VELİ BİLGİLENDİRME SEMİNERİ
BİLİM VE SANAT MERKEZİ  (BİLSEM)  VELİ BİLGİLENDİRME SEMİNERİBİLİM VE SANAT MERKEZİ  (BİLSEM)  VELİ BİLGİLENDİRME SEMİNERİ
BİLİM VE SANAT MERKEZİ (BİLSEM) VELİ BİLGİLENDİRME SEMİNERİ
 
BİLİM VE SANAT MERKEZİ (BİLSEM) VELİ BİLGİLENDİRME SEMİNERİ
BİLİM VE SANAT MERKEZİ  (BİLSEM)  VELİ BİLGİLENDİRME SEMİNERİBİLİM VE SANAT MERKEZİ  (BİLSEM)  VELİ BİLGİLENDİRME SEMİNERİ
BİLİM VE SANAT MERKEZİ (BİLSEM) VELİ BİLGİLENDİRME SEMİNERİ
 
ZAMAN VE ZAMAN YÖNETİMİ
ZAMAN VE ZAMAN YÖNETİMİZAMAN VE ZAMAN YÖNETİMİ
ZAMAN VE ZAMAN YÖNETİMİ
 
İLKOKULDAN ORTAOKULA GEÇİŞ
İLKOKULDAN ORTAOKULA GEÇİŞİLKOKULDAN ORTAOKULA GEÇİŞ
İLKOKULDAN ORTAOKULA GEÇİŞ
 
ÇOCUĞUM OKULA BAŞLIYOR
ÇOCUĞUM OKULA BAŞLIYORÇOCUĞUM OKULA BAŞLIYOR
ÇOCUĞUM OKULA BAŞLIYOR
 
YEME-İÇME ADABI
YEME-İÇME ADABIYEME-İÇME ADABI
YEME-İÇME ADABI
 
YKSTANITIMSUNUMU.pptx
YKSTANITIMSUNUMU.pptxYKSTANITIMSUNUMU.pptx
YKSTANITIMSUNUMU.pptx
 
Öğrenci Veli Sözleşmesi
Öğrenci Veli SözleşmesiÖğrenci Veli Sözleşmesi
Öğrenci Veli Sözleşmesi
 
Veli Sözleşmesi
Veli SözleşmesiVeli Sözleşmesi
Veli Sözleşmesi
 
2019-2020 VELİ EL REHBERİ
2019-2020 VELİ EL REHBERİ2019-2020 VELİ EL REHBERİ
2019-2020 VELİ EL REHBERİ
 
LGS VELİ BİLGİLENDİRME SUNUMU
LGS VELİ BİLGİLENDİRME SUNUMULGS VELİ BİLGİLENDİRME SUNUMU
LGS VELİ BİLGİLENDİRME SUNUMU
 
1. Sınıf Uyum Eğitimi Semineri
1. Sınıf Uyum Eğitimi Semineri1. Sınıf Uyum Eğitimi Semineri
1. Sınıf Uyum Eğitimi Semineri
 
5. Sınıf Uyum Eğitimi Semineri
5. Sınıf Uyum Eğitimi Semineri5. Sınıf Uyum Eğitimi Semineri
5. Sınıf Uyum Eğitimi Semineri
 
Veli Sözleşmesi
Veli SözleşmesiVeli Sözleşmesi
Veli Sözleşmesi
 
Nobet
NobetNobet
Nobet
 
Enderun Liseleri Veli El Rehberi 2018-2019
Enderun Liseleri Veli El Rehberi 2018-2019Enderun Liseleri Veli El Rehberi 2018-2019
Enderun Liseleri Veli El Rehberi 2018-2019
 
5. Sınıf Oryantasyon Semineri
5. Sınıf Oryantasyon Semineri5. Sınıf Oryantasyon Semineri
5. Sınıf Oryantasyon Semineri
 
1. Sınıf Uyum Eğitimi Semineri
1. Sınıf Uyum Eğitimi Semineri1. Sınıf Uyum Eğitimi Semineri
1. Sınıf Uyum Eğitimi Semineri
 
2018-2019 Gençlik İlkokulu/Ortaokulu Veli̇ El Rehberi̇
2018-2019 Gençlik İlkokulu/Ortaokulu Veli̇ El Rehberi̇2018-2019 Gençlik İlkokulu/Ortaokulu Veli̇ El Rehberi̇
2018-2019 Gençlik İlkokulu/Ortaokulu Veli̇ El Rehberi̇
 

Adalet

  • 1.
  • 2. Adalet düzenli ve dengeli davranmak, her şeyin hakkını vermek, bir şeyi yerli yerine koymaktır. İslam dininde adalet, kültür, bilgi, mevki, cinsiyet, ırk, dil ve din farkı gözetmeden insanlara insan olmaları yönünden eşit davranmak ve haklarını vermek demektir.
  • 3.
  • 4. İslam adalet dinidir. Allah’ın mübarek isimlerinden birisi de El-Adl, yani kullarına adaletle hükmedicidir. Allah zatında adalet sahibidir. Bu nedenle Allah insanlardan da kendi aralarında adaleti emretmiş ve adil olan insanları da sevdiğini bildirmiştir. Kur’an-ı Kerimde “…Allah adil olanları sever.” (Maide suresi, 42. ayet.) buyrulmuştur.
  • 5. Mutlak manadaki adaleti ancak yüce Allah gösterir. Kıyamet günü ilahî mahkeme kurulacak ve herkes kazandığının karşılığını eksiksiz olarak görecektir. Günah işleyen ceza, sevap işleyen mükafat bulacaktır. Allah’ın adaleti kesindir.
  • 6.
  • 7.
  • 8. Adil olmak, insanların hak ve hukuku gözeterek herhangi bir konuda hüküm vereceği zaman tarafsız olmasıdır. Yakınları aleyhine dahi olsa da adaletten sapmaz. Şahitliğini gizlemez. Ölçüde, tartıda hesap ve kitapta doğru olur. İnsanları aldatmaz, aralarında ayırım yapmaz, gerçeği saptırmaz. Yetimin, öksüzün malını gözetir. Ne kendi istekleri ne de yakınlarının isteklerine göre hareket etmez. Olay ve durumlara menfaat açısından değil, doğruluk ve adalet açısından yaklaşır. Karar vermeden önce dikkatli bir biçimde inceleme yapar.
  • 9.
  • 10. Ey iman edenler! Adaleti titizlikle ayakta tutan, kendiniz, ana-babanız ve akrabanız aleyhinde de olsa Allah için şahitlik eden kimseler olun. (Haklarında şahitlik ettikleriniz) zengin olsunlar, fakir olsunlar Allah onlara (sizden) daha yakındır. Hislerinize uyup adaletten sapmayın, (şahitliği) eğer, büker (doğru şahitlik etmez), yahut şâhitlik etmekten kaçınırsanız (biliniz ki) Allah yaptıklarınızdan haberdardır. Nisâ Suresi ,135.Ayet
  • 11. Adaletin gerçekleştiği, hukukun hakim olduğu toplumlarda barış, huzur ve güven sağlanır. Herkes kendi hakkına razı olur, başkalarının hakkına da saygı gösterir. Adalete önem verilmeyen toplumlarda ise kötülük, zulüm ve haksızlıklar artar. Bu da toplumlarda kavgalara ve anlaşmazlıklara yol açar. Toplumda barış ve güven ortamının bozulmasına neden olur. Bütün bunlar adaletin hem fert hem de toplum açısından önemli olduğunu ortaya koymaktadır.
  • 12.
  • 13. Kızım Fatıma Olsa… Bir gün hırsızlık yapan Fatıma adında bir kadın Hz. Peygamber’in huzuruna çıkarıldı. Suçu tespit edildiği için Hz. Peygamber onu cezalandıracaktı. Fakat Mekke’nin ileri gelen bir kabilesindendi. Bazı kişiler bu kadının cezalandırılmaması için Peygamberimizin çok sevdiği Hz. Üsame’yi aracı olarak gönderdiler. Bu duruma kızan ve üzülen Peygamberimiz yüksek bir yere çıkarak şu konuşmasını yaptı: “Ey İnsanlar! Geçmiş milletlerin ne yüzden yollarını sapıttığını biliyor musunuz? Onların asilzadeleri bir şey çalarsa onu cezalandırmazlar, itibarı az olanları çalarsa onu cezalandırırlardı. Allah’a yemin ederim ki böylesine adi bir işi o Fatıma değil de kızım Fatıma yapmış olsaydı onu da cezalandırırdım” .
  • 14. Yıldırım Beyazıt Han, Niğbolu Zaferinden sonra, o zamanın başşehri Bursa’ya, yirmi cami yaptırmaya karar verdi. Ancak Emir Sultan hazretleri, Sultan Beyazıt’ın bu kararına karşı çıktı ve küçük yirmi cami yaptırmaktansa yirmi kubbeli büyük bir cami yaptırmasının daha güzel olacağını söyledi. Bu fikir Beyazı Hana da mantıklı gelmiş olacak ki, derhal emir verildi ve caminin yapılması için uygun bir yer aranmaya başlandı. Az zaman sonra aranan yer bulundu. Ancak küçük bir problem vardı. Arsadaki pek çok kimse, evini ve arazisini devlete sattığı halde, yaşlı bir kadıncağız, “ satmam” diye direniyordu. Neler neler teklif ettiler, bu inatçı nineyi ikna edemediler. “Satmam! Evceğizimi yıktırmam”!diyor, başkaca bir şey söylemiyordu. Çaresiz, inşaat başlatıldı. Yaşlı kadının evine dokunulmadan, temeller kazıldı, duvarlar örüldü, kubbeler çatıldı, minareler dikildi. İnşaat tamam olduktan birkaç yıl sonra ise, o yaşlı kadın öldü. Geride kalan mirasçıları ise, hiç direnmeden evi devlete satıverdiler. Alınan ev derhal yıkıldı ve yerine güzel bir şadırvan yapıldı. İşte diğer camilerden farklı olarak, Bursa Ulu caminin, ortasında bulunan şadırvan, o yaşlı kadının evinin yerine yapılan şadırvandır. Ülkeleri fetheden, kaleleri düşüren, orduları deviren Koskoca Osmanlı, yaşlı ama haklı bir kadının, küçücük virane evinden içeriye tek bir adım atmamıştı. Çünkü adaletin kılıcı; halk için, fakir ve yaşlı kadınlar için, ne kadar keskinse sultanlar içinde o kadar keskindi… Ulu Caminin Şadırvanı