2. ANKARA SOKAKLARINDA MİSKET OYNAYAN ÇOCUKLAR: “Sanırım tüm dünyada
çocuklar üç aşağı beş yukarı aynı. Sıcak günlerde küçük Türk kız ve oğlanların Ankara
sokaklarında birlikte ip atladığını gördüm. Camdan bilyeleri yoktu, hatta kilden yapılma
bilyeleri bile yoktu. Onun yerini tutan koyunun aşık kemiklerini kulanıyorlardı.”
3. MUSTAFA KEMAL PAŞA ANKARA'DAKİ BİRLİKLERİ TEFTİŞ EDERKEN Streit bu
fotoğrafın arkasına şöyle yazmıştır: “Angora birlik teftişi, Mustafa Kemal Paşa
selam verirken.
4. ANKARA'DAKİ BOLŞEVİK BÜYÜKELÇİLİĞİ PERSONELİ Streit, Türk bir fotoğrafçıdan satın
aldığı fotoğrafın arkasına “Angora Bolşevik Büyükelçiliği” başlığı altında oldukça kapsamlı notlar
almış. Notunda fotoğraftaki insanların özelliklerini anlatmış.
5. MUSTAFA KEMAL BÜYÜK MİLLET MECLİSİ'NE SESLENİYOR 1 Mart 1921 (Fotoğraf: Esad
Nedim, Mustafa Kemal Paşa'nın Fotoğrafçısı) C. S. Streit o güne dair izlenimlerini şöyle anlatmış:
“Konuşmasını dinlediğim gün kürsüye kalabalık sıra aralarından tek başına varmıştı. Alkış
dindiğinde -genelde Meclis'te az alkış olur- hazırladığı uzun konuşmayı okudu. Yankılı sesi ve
etkileyici kişiliği sunumunu etkin kılıyordu. Meclis onu büyük dikkatle dinliyordu. Hem kamuda hem
özelde ağır, ölçülü bir tonda konuşuyordu. Bu da söylediklerine tuhaf bir güç katıyordu.”
6. CERİTMÜMİNLİ KÖYÜNDE ÇOCUKLAR TÜRKİYE / 1920 -1921. C. K. Streit: “İmanı
kuvvetli” anlamına gelen Ceritmüminli, seksen aileden oluşuyordu. Türk köylerindeki refah
seviyesiyle kıyaslanınca görece iyi durumdaydı. Ve bu köyde misafir evi vardı.
7. ESKİŞEHİR'DEKİ KADIN İLKOKUL ÖĞRETMENLERİ C. S. Streit'in Eskişehir'de ziyarete gittiği
bir ilkokula dair görüşleri şöyle: “Hem erkek hem kadın öğretmenler okullarını geliştirme
konusundaki samimiyet ve çabalarıyla beni çok etkiledi. Mütevazıydılar ve okulları olması
gerektiği kadar iyi olmadığı için özür dilediler. (...) Lise müdiresinin bana iletmem için verdiği
mesajla daha iyi anlatabilirim: 'Lütfen Amerika’daki kızkardeşlerimize, ülkemize medeniyet ve
ilerleme getirme konusunda elimizden gelenin en iyisini yaptığımızı söyleyin”.
8. ESKİŞEHİR'DE VALS YAPAN TÜRK İLKOKUL ÇOCUKLARI C. S. Streit'in Eskişehir'de ziyaret
ettiği bir ilkokuldan izlenimleri şöyle: “Türk İlkokulunda duyulanlar: - Kavalyem nerede? -
Burdayım, hanımım. Ziyaret ettiğim okullar arasında en ilginçleri ilkokullardı. Türk kız ve erkek
çocukların yan yana oturduğunu gördüm. Okulların birinde beş kız, beş erkek oldukça zor bir
dans sergilediler ve hep birden şarkı söylediler. Hem adımlar hem de müzik Avrupalıydı ve
dans erkeklerle kızların çift olup vals yapmasıyla sona erdi. Ve valsın oldukça iyi olduğunu
ekleyebilirim.”
9. FEVZİ [ÇAKMAK] PAŞA VE MUSTAFA KEMAL PAŞA, ANKARA HARBİYE OKULU'NDAKİ
İLK MEZUNİYET TÖRENİ C. K. Streit fotoğrafın arkasına şöyle yazmış: Kabine başkanı ve
Milli Savunma Vekili Fevzi Paşa (tabelanın tam arkasındaki), Büyük Millet Meclisi Başkanı
Mustafa Kemal Paşa (sağındaki): ilk diploma töreni talimleri, Ankara'da kurulmuş ilk Türk
Harbiye okulu. Harbiyeliler solda
10. KURMAY ALBAY HÜSEYİN HÜSNÜ EMİR 6 EKİM 1923'TE BİRLİKLERİ GALATA
KÖPRÜSÜ'NDEN GEÇİRİYOR C. K. Streit'in 22 Kasım 1923’te Public Ledger’de yayımlanan
bir haberinde resim şu başlıkla yer aldı: “Mustafa Kemal Paşa: Arınmış mükemmeliyet, Alt
başlık: '1453 Tarihini Tekrarlamak, Türkler Konstantinopolis'e yeniden giriyor. İtilaf kuvvetleri
tarafından şehrin boşaltılması üzerine Albay Hussein Husni Emir Bey Çelik Alay'ı Galata
Köprüsü’nden geçiriyor.”
11. İSTANBULLULAR GALATA KÖPRÜSÜ'NDE MİLLİYETÇİ KUVVETLERİ KARŞILIYOR (6
Ekim 1923) C. K. Streit fotoğrafı şöyle etiketlemiş: “Bayanlar önden! Türk kızları Galata
Köprüsü’nü geçen birliklere alkış tutuyor, 6 Ekim”
12. KÖY EVİNİN ÖNÜNDE HALİDE EDİB HANIM Bu fotoğraf Halide Edib tarafından C. K.
Streit'e hediye edilmiştir: “Ankara'dan birkaç mil uzaklıktaki bir köyde (Kalaba) güneşte
kurumuş kerpiçten küçük bir evde oldukça sade bir hayat sürüyor. Bir kaç kez onunla orada
çay içme ve yemek yeme zevkini tattım. Salonunda birkaç Milliyetçi liderle tanıştım.(...) Batı
da dahi erkek işi denilebilecek işleri yapıyor olmasına rağmen Halide Hanım’da erkeksi
hiçbir şey yok. (...) Entelektüel açıdan Batılı kadınlar arasında da yüksek bir seviyede olurdu.
Bugün önde gelen Türk romancılarından biridir. Hünerlerine ek olarak, kesin bir nişancı ve
uzman bir binicidir.”
13. ANKARA / 1920 - 1921 C. K. Streit: (Streit bu fotoğrafın arkasına sadece
'Angora' yazmış. Şehrin Ulus semtinde çekilmiş gibi görünüyor. Çünkü arka
plandaki cami Hacı Bayram Camii'dir)
14. HAMLET PERFORMANSINI TANITAN AFİŞ C. K. Streit afişle ilgili şunları söylüyor:
“Türkiye’deyken onca süprizlerle karşılaştım ama o gece Anadolu Tiyatro Grubu’nun
'abidevi sanat eseri' 'dünyanın en meşhur trajedisi' –Hamlet’i sergileyeceğini bildiren
afişlerle karşılaşmam oldu. Afişlerden biri dramadaki bir sahneyi gösteren büyük bir resimle
süslenmişti.”
15. HAVZA'DA ANAYOL Streit ve ekibi Merzifon'a Havza kasabası üzerinden gitti.
Yazdıklarından anlatmasa da bir fotoğrafı var. Sadece 'Havza' diye başlık
atmış.
17. TEĞMEN KARA- FATMA HANIM (fotoğrafın solunda) VE BİRLİKLERİ 1923’TE
İSTANBUL’A GİRİYOR Streit bu fotoğrafın arkasına şöyle yazmış: “Tğm. Fatma Hanım,
Türk-Yunan savaşı sırasında cephede bir kadınlar bölüğünün başında savaşırken kazandığı
madalyalarıyla.” Streit, onun kadınlar bölüğü’ne komuta ettiğini söylerken hata yapıyor,
erkeklerden oluşan bir birliğin, muhtemelen fotoğrafta sağında duranların başındaydı.
18. KARDA YALINAYAK SU TAŞIYAN KIZLAR C. K. Streit köyle ilgili izlenimlerini şöyle anlatmış:
“Sekili'de kalan köylüler yoksulluk içerisinde ve yırtık pırtık giysilerle yaşıyorlardı. İki kızın
nehirden su taşırken karda yalınayak yürüdüğünü gördüm. İçlerinden biri resmini çekmeye
çalıştığımda korktu ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.” [Sekili köyü Yozgat vilayetinin Yerköy
kazasındadır]
20. NEAR EAST RELIEF'İN MERZİFON'A GİDEN REO KAMYONETİ C. K. Streit'in Merzifon
yolculuğuna ilişkin söyledikleri şöyle: “Hız göstergesi saate 2 mil ilerlediğimizi gösterecek kadar
küstahtı. Gecenin dördünde iki saat kar kürekleyip arabayı ittik. Bizi pek hoş şeyler
beklemiyordu, çünkü ateş yakacak odun da benzin de yoktu. Fakat yaratıcılığımız ve gücümüz
tükenme noktasına geldiğinde arabayı kar yığınından çıkardık.”
21. MİLLİYETÇİ BİRLİKLER ESKİŞEHİR'DE C. K. Streit'in Eskişehir ziyaretine ilişkin izlenimleri
şöyle: “Yol üstünde bir istasyonda (Eskişehir) Türk Ordusunun savaşan bir kurum olarak bu
kadar iyi olmasının sebebini daha iyi anladığım bir örnekle karşılaştım. Kasabadaki bir Türk
subayı trenimizi bir başka görev için terk ediyordu. Erler ona veda etmek için çevresinde
toplanmıştı. Her biri, subayın elini ilk önce çenelerine, sonra alınlarına değdirerek, Türk usulu
selamladı ve sonra elini sıkıp öptüler. Tren kalktığında bazılarının gözlerinde yaş vardı. Türk
subayları ve askerleri arasında başka güzel hissiyat örneklerine de raslamıştım ama bu
duygu seliyle hiçbiri yarışamazdı.”
22. MUSTAFA KEMAL PAŞA ESKİŞEHİR YAKININDAKİ CEPHEYİ ZİYARET EDİYOR
ŞUBAT 1921 [Sağında Binbaşı Salih (Bozok) ile] C.K. Streit fotoğrafın arkasına şöyle
yazmış: Mustafa Kemal Paşa ve ateşeleri Eskişehir'de bir teftiş gezisi sırasında
(Şubat) Fotoğraf Mustafa Kemal Paşa'nın resmi fotoğrafçısı Esad Nedim'e ait.
23. MUSTAFA KEMAL PAŞA'NIN GÖZLÜKLÜ NADİR BİR FOTOĞRAFI Streit’in
kaleminden: “Onu gözlükleriyle ve kalpaksız görün profesöre benzer bir edası var.
Yüzünde idealist (hayalperest) bir şey var, özellikle gözlerinde, ama hayallerini
gerçekleştiren bir hayalpereste ait.”
24. ANKARA'DA SOKAKTAN BİR MANZARA ANKARA / 1920 -1921... C. K. Streit:
“Beni en çok etkileyen şeylerden biri de konuştuğum Türkler'in çoğunun gösterdiği
bırakın mütevazıyı alcakgönüllü ruh haliydi. Benden istedikleri tek şey gördüklerimi
olduğu gibi rapor etmem oldu.”
25. MUSTAFA KEMAL PAŞA KENDİ OTURMA ODASINDA (3 MART 1921) C. K. Streit'in
kaleminden: “Beni kabul ettiği calışma odası resimler, fotograflar, kitaplar, sanat objeleri ve
mobilya ile zevkle döşenmişti. İnsanın herhangi bir üst sınıf Batılı evinde rastlamayı bekleyeceği
bir oda. (...) Mustafa Kemal Paşa ile mülakat yaparken ellerinin bilinçsizce kehribar bir tespihle
oynadığını fark ettim.”
27. C. K. Streit yolculuğu şöyle anlatıyor: 'Samsun’dan Çorum'a giden yolda Doruk
Han’da deve sürücülerinden birine seyahatin güvenli olup olmadığını sormuştum:
“Birkaç ay evvel bu yolda seyahat edemezdiniz”dedi, “ama artık babamız Mustafa
Kemal Paşa sağolsun eşkiya tehlikesi yok. Allah ona uzun ömür versin” dedi.
28. STREİT'İN SUSUZ LOKOMOTİFİ İÇECEK MOLASI VERİRKEN Fotoğrafın arkasına
“Lokomotifimiz içkisini yudumluyor” yazan C. K. Streit 'mola'yı şöyle anlatmış: “Türkler'in
Ankara'dan Sivas'a döşediği dar hatlı demir yolunun mevcut son noktası olan Yahşihan'dan
Ankara'ya yola çıktık. Rüzgarı azaltması için bavulumuzu yulaf yığınının tepesine yerleştirdik
ve arkasına uzanarak seyahat ettik. O gün birçok hadise oldu. Küçük lokomotif su borularında
bir sorun vardı. Hareket etmeden önce buhar kazanının elden ele kova taşınarak doldurulması
gerekti. Bu lokomotife ancak susuz denilebilir. Geçtiğimiz her akarsu ve sulama arıkının
yanında durup hortum çekerek lokomortifin susuzluğnu giderdik.”
29. TİPİK ANADOLU DÜKKANLARI C. K. Streit'in kaleminden: “Madan'da [Maden] öğle yemeği için
mola verdik ve bir Rum restoranında yemek yedik. Bir sokağa çoğu Ermeni olan demirciler ve
bakırcılar dizilmişti, arada Türk zanatkarlarının dükkanları da bulunmaktaydı. Türkiye'deki
mağaza ve dükkanlar üç aşağı beş yukarı birbirine benziyor - bir taraf tamemen açık ve sokağa
bakan tek küçük bir oda.”
30. 6 EKİM 1923'TE “GRAND RUE DE PERA” C.K. Streit fotoğrafın arkasına şöyle
yazmış: “Türk birliklerinin İstanbul'a girmesinin şerefine Türk Zafer Takı”
31. SAMSUN'DA RUM, ERMENİ VE TÜRK KADIN TÜTÜN İŞÇİLERİ 1920-1921, C. K. Streit:
“Samsun’dan ayrılmadan önce Rum, Ermeni, Türk kadın ve çocuklarının yan yana çalıştığı
Regie [tütün] fabrikasını ziyaret ettim. [Rum fabrikası idi] Türk kadınları savaşın çıkmasından
itibaren evlerinden dışarıda yeni çalışmaya başlamıştı -bu da kadınların tecrit edilmesinin sona
ermeye başladığının bir diğer göstergesidir.”
32. STREIT’İN YAYLISINI TAMİR İÇİN ÇALIŞMALAR DEVAM EDERKEN Streit bu fotoğraf
arkasına şöyle yazmış: “Tuz Çölü’nde bir kaza; arabam yaylı buzlu akarsuda takıldı, dingil
kırıldı.”
33. Streit, milliyetçi birlikler içerisinde çocuk askerlerle görüştüğünü anlatırken onların etkisinde
kaldığını gizlemiyor. Streit çocuk askerler için şunları söylüyor: "Kendilerini çok ciddiye alıyor ve
adam havası taşıyorlardı. Ve sadece çocuk değillerdi: Birçok yetişkinin yaşamamış olduğu
deneyimler onları olgunlaştırmıştı. Ufaklıklar hayatı görmüş ama hayat onları yozlaştırmamış.
Bazı yönlerden yetişkin erkekler ama kalplerinde hala çocuklar."
34. Asker çocuk Tevfik: "Üç tabancam vardı, biri Fransız, biri Yunan, biri de Bulgar yapımı.Bulgar
karabinamı Paşa'ya (Mustafa Kemal) verdim. (...) Eğer onu kemerine takarsa ve yanına elli
fişek alırsa otomobilinde giderken kendini koruyabilir."
35. Asker çocuk Cemal: "Bana Türk düzenli birliklerinden bir subayın yazdığı ve
karşılaşacağı herkese onu öven bir mektup gösterdi: 'Yaşı küçük olsa da erkek gibi
savaşmıştır ve hemşehrilerinin takdirini hak etmiştir. Bir kez başından, bir kez de sol
kalçasından olmak üzere iki kez yaralanmıştır'
38. TÜRKİYE / 1920-1921... C. K. Streit: “Dinar'a gelmeden evvel bir düğün için hazırlıkların
yapıldığı küçük bir köy kasabasında durduk. Vardığımızda bir grup köylü bir bayrak, davullar ve
zurnalarla (enstrümanlar el yapımıydı) köye giderken, düğün ateşini hazırlamak üzere çalı
taşıyan bir öküz arabasına eşlik ediyordu. Yük, bayrakla donatılmış bir evin kapısında
boşaltıldı. Düğün bu evde olacaktı.”