1. SÜREÇ YÖNETİMİ
Bir kurumun nasıl yönetildiğini o kurumun organizasyon yapısından anlayabilirsiniz. İşletme türü yalın
organizasyonlar mı, Militarist yaklaşımlı dikey organizasyonlar mı daha başarılıdır? diye sorular ile
başlamak sanırım daha doğru olabilir.
Şirketler ordu gibi dikey organizasyonlar ile yönetilemezler. Pek çok tecrübe ile sabittir. Dikey
organizasyonlarda süreç yöneticileri kendi süreçleri ile olan sorunları tepe yönetime aktarmakta hep
zorlanmışlardır. Düşünün, Yönetim kurulu Başkan ve yardımcıları, İcra Kurulu Başkan ve yardımcıları,
genel müdür, CEO, genel müdür yardımcıları, koordinatörler, müdürler, müdür yardımcıları, şefler,
ustabaşılar, kalfalar gibi pek çok yönetim kadrosunun dikey bir yapıda oluşturulduğunu göz önüne
alırsanız, sorunların üstesinden gelmeniz bir hayli zordur.
Ara yöneticilerin çoğunda kariyer kaygıları izlenmiştir. Kendi kariyerlerini tehlikeye atmamak adına
kendi yönetimindeki başarılı personele bir türlü geçit vermezler. Bu süreç yönetimini imkansız kılar ve
süreç içi çatışmalar ve hizipleşmeler doğurur. Sorunlar doğru anlatılamaz, üst yönetime gerçek
sorunlar iletilmez.
Süreç yönetimi algısını bir saate benzetirsek, yani eskiden kullandığımız kurmalı saatler, bilirsiniz bu
gün kurarsınız, ertesi gün tekrar kurmaz iseniz saat durur ve görevini yapmaz.
Süreç yönetimi ciddi bir planlamayı gerektirir. Tıpkı otomatik saatler ya da yaklaşık 5 yıl pil ömrü olan
saatler gibi. Bu daha kolay yönetilebilinen, sorunların daha kontrollü ve anlaşılabilir olduğu
yaklaşımdır. Üst yönetimler karmaşık organizasyonlar yerine yalın organizasyonları tercih etmeli ve
planlarını şirketin tüm süreçlerini ilgilendirecek, anlaşılır ve uygulanabilir olmasına dikkat etmelidirler.
Sadece pazarlamaya, ya da satışa, ya da üretime ve ya satınalmaya odaklanmak şirket yönetimini
uzun vadede sıkıntıya sokar. Süreçler arasında çatışma yaşanmasına sebep olur.
Özellikle piyasa şartlarının kırılgan olduğu günümüz ekonomilerinde üst yönetimin stratejik
kararlarının süreçler arasına dengeli bir şekilde dağılım ve yönetim anlayışı organizasyonları daha
güçlü kılar. Süreçlerin doğru yöneltmesi ve problemlerin doğru halledilmesi konusunda daha pratik
bir yaklaşımdır.
Süreç yönetimi planlama ile doğru ilintilidir. Doğru planlama olmadan doğru süreç yönetiminden
bahsedilemez. Tıpkı saat örneğimizde olduğu gibi. Saatinizi kurmazsanız, doğru saati göstermesini
bekleyemezsiniz. Birkaç dakikalık ileri ya da geri kalmalar şirketi çok zorlamayabilir. Fakat planlama
olmadan, yani saatinizi kurmadan doğru yönetimden bahsetmek imkansızdır.
Günümüzde pek çok kurumsal şirketin uygulamaya koyduğu KKP (Kurumsal Kaynak Planlaması)
yaklaşımı süreçler arası planlama ve stratejik planlamanın süreçler arsı paylaşımı şeklinde
algılanmalıdır. Sadece bilgisayar ortamında kullanılan programlar olarak algılanması ve iyi bir program
aldık ama sıkıntılar var diye yakınmalar, sizi doğru yönetime götürmeyecektir. KKP şirketin maddi
sermayesini ve iş gücü sermayesini doğru kullanmanın en verimli yoludur. Doğru programın doğru
planlama ve organizasyonel yapı ile direk alakası vardır. KKP süreci yalın yönetimlerde çok verimli ve
anlaşılabilir olarak sürdürülmekte ve şirketleri başarıya ulaştırmaktadır. Süreç yönetimi sadece
kavram olarak kalmamalı kurumun ideali haline getirilmelidir. Network yapılarla desteklenebilir,
yalnız network organizasyon dikey hiyerarşi ile karıştırılmamalı organizasyonun etkin çalışması adına
destek verilmelidir.