SlideShare a Scribd company logo
1 of 2
ŞANTİYE ŞEFİ
Siyasetin keşmekeşinden sıkıldığım için uzunca bir süredir yazılarıma ara vermiştim. Son seçimlerden
sonra ortalık bir nebze durulur rahat nefes alır mıyız…? Bilemiyorum. İyilikler temenni ediyorum.
Bu yazımı okuyanların istifadesini diliyorum.
Özellikle ; yöneticilerin dikkatle okumalarını istiyorum.
İletişimde nasıl eksikliklerimiz var. Kendimizi nerelerde görüyoruz. Başkalarına nasıl bakıyoruz.
Yönetim kademesinde olan değerli okuyucularım, çalışanlarınız ile nasıl irtibat kuruyorsunuz.
Şantiye ortamında çalışanlar bilirler. Özellikle Yurdumuzda insanların bir eğitimle kazandıkları
kariyerleri yoksa işe inşaatlarda, şantiyelerde amelelikle yani işçi statüsünde başlarlar. Sonra belli
konularda tecrübe kazanırlar. Duvarcı olurlar, kalıpçı olurlar, demirci olurlar, tesisatçı olurlar. v.s.
Şantiyelerde eğitimli kadrolar ise genelde mimar ya da inşaat mühendisleri olur ve işi yönetirler. İşe
saha şefi, saha mühendisi, şantiye şefi gibi alt görevlerde başlar sonra projeleri yönetecek tecrübeye
eriştiklerinde de Proje Müdürü olurlar.
Genelde şantiye şefleri işin pratiğini usta işçilerden öğrenirler. Sonra eğitimlerinin verdiği temel
bilgilerle hızla ilerleyip uzmanlaşırlar.
Şimdi size hazin bir öykü anlatacağım.
Şantiyenin birinde Mehtap isminde Bayan Mimar şantiye şefi olarak görev yapıyordu. Aynı zamanda
şirketin hizmet alma yöntemi ile dışarıda hazırlanan mimari projelerini takip ediyordu. Elbette
tecrübesi de vardı.
Bir gün şantiyenin tecrübeli işçilerinden birisi kullanmaları gereken bir malzemenin bitmek üzere
olduğunu fark etmiş ve şirketin Satınalma Müdürüne müracaat etmişti. Malzemenin bitmek üzere
olduğunu bildirmiş, isim benzerliği olan farklı bir malzemenin ise yanlış geldiğinin söylemişti.
Satınalma Müdürü ona diğer malzemenin talebini gösterdi. Malzeme yanlış değildi.
Eksikliğini belirttiği malzeme ise henüz talep edilmemişti.
Şantiyelerde işlerin gidişatını ve kullanılması gereken malzemelerin evsafını, miktarını ve zamanını
Şantiye Şefi takip ederdi. Çünkü o güne kadar öyle olmuştu. Tecrübeli işçi derhal şantiye Şefine
yönelerek durumu arz etti. Elindeki malzeme miktarını rapor etti.
Şantiye Şefi malzeme talep formunu bir hışımla doldurdu, Proje Müdürüne onaylatmak için gitti.
Talebi onaylatırken yine aynı hışımla Satınalma Müdürünün işçiyi kendisine kasten yönlendirdiğini,
işçi ile muhatap olmak zorunda kaldığını bu durumu kabullenemeyeceğini bildirdi.
Proje Müdürü, durumu Satınalma Müdürüne açtı. Birbirinizle iyi geçinin şeklinde tavsiyelerde
bulundu. Halbuki bu kişisel bir yönlendirme değil, işin gereklerinden idi.
Şimdi sorun bu.
İşçilere en yakın yönetici olarak Şantiye Şefi olmak lazımdır. İşçilerin derdini dinler, onların sıkıntılarını
çözer, işi başında takip eder. Varsa eksik kusur, bizzat işi tarif eder.
Ama bizim mimar şefimiz kendini nasıl konumlandırdı bilinmez, işçinin talebine tepki gösterdi.
İlkin malzemeleri takip etmemesi ve stok durumunu kontrol etmemesi hataydı.
İkincisi her alımın Şantiye Şefi talebine göre yapıldığını unutmuştu.
Üçüncüsü o anlık refleksle bayan olduğunu hatırlamış, işçinin odasın girip problemi aktarmasını farklı
yormuştu.
Eğer şantiyede çalışmak bir bayan için problemse o iş yapılmamalıydı.
İşçi ile muhatap olmak Şantiye şefi için mevki makam sorunu teşkil ediliyorsa bu çok daha vahim bir
durumdu.
Ülkemiz bayanlar lehine pozitif ayrımcılığın yapıldığı bir ülkedir. Hanımlara ciddi olarak önem
verilmektedir.
Eğer işçi ile muhatap olmak zor geliyor ise başka bir alan seçilmelidir. En önemlisi her çalışan SSK
bordrolu personel İş Kanununda İşçi olarak tanımlanmaktadır. Beyaz yaka mavi yaka ayrımı dışında ne
SSK priminde, ne de diğer hususlarda bir fark yoktur. Ay başında herkes görevine ve performansına
göre maaşını alır.
Değerli okuyucularım, insanlarımızın arasında ciddi bir iletişim problem olduğu aşikar. Malum henüz
yeni tamamladığımız seçim süreci bir bayram havası içinde geçmesi gerekirken bir savaş ortamında
geçti. İnsanlar birbirlerine hakaretler ettiler. Küstüler.
Birbiri ile en yakın çalışanlar bile kendilerine farklı roller biçiyor heva-i nefsine uyup gurura, kibre
kapılıyorlar.
Emeğe saygı, çalışana saygı yoksa bir kurumda, o kurum asla kurumsal olamaz. Emeğe saygı
duymayan, emrindeki işçileri hakir gören bir yönetici ile kim çalışır ki.
Lütfen…!
İnsana saygı, emeğe saygı. Memurunuza nasıl davranıyorsanız bir gün amirinizden benzerini
görürsünüz. Men Dakka duka derler. Yani yapana yaparlar.
Çok mu bir şey istiyorum?
Ahmet TÜRKAN - HABERNAME

More Related Content

More from Ahmet Türkan

Atalarımız “ibret olma ibret al” demişler. Ne doğru söz.
Atalarımız “ibret olma ibret al” demişler. Ne doğru söz.Atalarımız “ibret olma ibret al” demişler. Ne doğru söz.
Atalarımız “ibret olma ibret al” demişler. Ne doğru söz.Ahmet Türkan
 
UNUTULMAZ SÖZLER.pptx
UNUTULMAZ SÖZLER.pptxUNUTULMAZ SÖZLER.pptx
UNUTULMAZ SÖZLER.pptxAhmet Türkan
 
HAFIZAYI KUVVETLENDİRME YOLLARI.pdf
HAFIZAYI KUVVETLENDİRME YOLLARI.pdfHAFIZAYI KUVVETLENDİRME YOLLARI.pdf
HAFIZAYI KUVVETLENDİRME YOLLARI.pdfAhmet Türkan
 
MEVLANA’DAN ÖZLÜ SÖZLER.pdf
MEVLANA’DAN ÖZLÜ SÖZLER.pdfMEVLANA’DAN ÖZLÜ SÖZLER.pdf
MEVLANA’DAN ÖZLÜ SÖZLER.pdfAhmet Türkan
 
TARIK BİN ZİYAD.pdf
TARIK BİN ZİYAD.pdfTARIK BİN ZİYAD.pdf
TARIK BİN ZİYAD.pdfAhmet Türkan
 
DİNİ HİKAYELER VE KISSALAR.pdf
DİNİ HİKAYELER VE KISSALAR.pdfDİNİ HİKAYELER VE KISSALAR.pdf
DİNİ HİKAYELER VE KISSALAR.pdfAhmet Türkan
 
GÖNÜLDEN NAĞMELER.pdf
GÖNÜLDEN NAĞMELER.pdfGÖNÜLDEN NAĞMELER.pdf
GÖNÜLDEN NAĞMELER.pdfAhmet Türkan
 
OSMANLI MİMARİ SÖZLÜĞÜ.pdf
OSMANLI MİMARİ SÖZLÜĞÜ.pdfOSMANLI MİMARİ SÖZLÜĞÜ.pdf
OSMANLI MİMARİ SÖZLÜĞÜ.pdfAhmet Türkan
 
KENDİ GİBİ OLMAK.pdf
KENDİ GİBİ OLMAK.pdfKENDİ GİBİ OLMAK.pdf
KENDİ GİBİ OLMAK.pdfAhmet Türkan
 
HAYATA DOKUNAN HİKAYELER.pdf
HAYATA DOKUNAN HİKAYELER.pdfHAYATA DOKUNAN HİKAYELER.pdf
HAYATA DOKUNAN HİKAYELER.pdfAhmet Türkan
 
AŞKA GİDEN YOL.pptx
AŞKA GİDEN YOL.pptxAŞKA GİDEN YOL.pptx
AŞKA GİDEN YOL.pptxAhmet Türkan
 
HAYATA DAİR OKUMALAR-1.pdf
HAYATA DAİR OKUMALAR-1.pdfHAYATA DAİR OKUMALAR-1.pdf
HAYATA DAİR OKUMALAR-1.pdfAhmet Türkan
 
GECIM DUNYASI E- KITAP.pdf
GECIM DUNYASI E- KITAP.pdfGECIM DUNYASI E- KITAP.pdf
GECIM DUNYASI E- KITAP.pdfAhmet Türkan
 
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP-1 docx.pdf
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP-1 docx.pdfÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP-1 docx.pdf
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP-1 docx.pdfAhmet Türkan
 
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP -2 docx.pdf
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP -2 docx.pdfÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP -2 docx.pdf
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP -2 docx.pdfAhmet Türkan
 
HABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 3.pdf
HABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 3.pdfHABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 3.pdf
HABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 3.pdfAhmet Türkan
 
EVLİLİK HAYALİ.pdf
EVLİLİK HAYALİ.pdfEVLİLİK HAYALİ.pdf
EVLİLİK HAYALİ.pdfAhmet Türkan
 

More from Ahmet Türkan (20)

Atalarımız “ibret olma ibret al” demişler. Ne doğru söz.
Atalarımız “ibret olma ibret al” demişler. Ne doğru söz.Atalarımız “ibret olma ibret al” demişler. Ne doğru söz.
Atalarımız “ibret olma ibret al” demişler. Ne doğru söz.
 
UNUTULMAZ SÖZLER.pptx
UNUTULMAZ SÖZLER.pptxUNUTULMAZ SÖZLER.pptx
UNUTULMAZ SÖZLER.pptx
 
HAFIZAYI KUVVETLENDİRME YOLLARI.pdf
HAFIZAYI KUVVETLENDİRME YOLLARI.pdfHAFIZAYI KUVVETLENDİRME YOLLARI.pdf
HAFIZAYI KUVVETLENDİRME YOLLARI.pdf
 
MEVLANA’DAN ÖZLÜ SÖZLER.pdf
MEVLANA’DAN ÖZLÜ SÖZLER.pdfMEVLANA’DAN ÖZLÜ SÖZLER.pdf
MEVLANA’DAN ÖZLÜ SÖZLER.pdf
 
TARIK BİN ZİYAD.pdf
TARIK BİN ZİYAD.pdfTARIK BİN ZİYAD.pdf
TARIK BİN ZİYAD.pdf
 
DİNİ HİKAYELER VE KISSALAR.pdf
DİNİ HİKAYELER VE KISSALAR.pdfDİNİ HİKAYELER VE KISSALAR.pdf
DİNİ HİKAYELER VE KISSALAR.pdf
 
GÖNÜLDEN NAĞMELER.pdf
GÖNÜLDEN NAĞMELER.pdfGÖNÜLDEN NAĞMELER.pdf
GÖNÜLDEN NAĞMELER.pdf
 
OSMANLI MİMARİ SÖZLÜĞÜ.pdf
OSMANLI MİMARİ SÖZLÜĞÜ.pdfOSMANLI MİMARİ SÖZLÜĞÜ.pdf
OSMANLI MİMARİ SÖZLÜĞÜ.pdf
 
ANNEM BABAM.pdf
ANNEM BABAM.pdfANNEM BABAM.pdf
ANNEM BABAM.pdf
 
KENDİ GİBİ OLMAK.pdf
KENDİ GİBİ OLMAK.pdfKENDİ GİBİ OLMAK.pdf
KENDİ GİBİ OLMAK.pdf
 
HAYATA DOKUNAN HİKAYELER.pdf
HAYATA DOKUNAN HİKAYELER.pdfHAYATA DOKUNAN HİKAYELER.pdf
HAYATA DOKUNAN HİKAYELER.pdf
 
AİLE OLMAK.pdf
AİLE OLMAK.pdfAİLE OLMAK.pdf
AİLE OLMAK.pdf
 
AŞKA GİDEN YOL.pptx
AŞKA GİDEN YOL.pptxAŞKA GİDEN YOL.pptx
AŞKA GİDEN YOL.pptx
 
HAYATA DAİR OKUMALAR-1.pdf
HAYATA DAİR OKUMALAR-1.pdfHAYATA DAİR OKUMALAR-1.pdf
HAYATA DAİR OKUMALAR-1.pdf
 
İŞ AHLAKI.pdf
İŞ AHLAKI.pdfİŞ AHLAKI.pdf
İŞ AHLAKI.pdf
 
GECIM DUNYASI E- KITAP.pdf
GECIM DUNYASI E- KITAP.pdfGECIM DUNYASI E- KITAP.pdf
GECIM DUNYASI E- KITAP.pdf
 
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP-1 docx.pdf
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP-1 docx.pdfÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP-1 docx.pdf
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP-1 docx.pdf
 
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP -2 docx.pdf
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP -2 docx.pdfÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP -2 docx.pdf
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP -2 docx.pdf
 
HABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 3.pdf
HABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 3.pdfHABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 3.pdf
HABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 3.pdf
 
EVLİLİK HAYALİ.pdf
EVLİLİK HAYALİ.pdfEVLİLİK HAYALİ.pdf
EVLİLİK HAYALİ.pdf
 

şAnti̇ye şefi̇

  • 1. ŞANTİYE ŞEFİ Siyasetin keşmekeşinden sıkıldığım için uzunca bir süredir yazılarıma ara vermiştim. Son seçimlerden sonra ortalık bir nebze durulur rahat nefes alır mıyız…? Bilemiyorum. İyilikler temenni ediyorum. Bu yazımı okuyanların istifadesini diliyorum. Özellikle ; yöneticilerin dikkatle okumalarını istiyorum. İletişimde nasıl eksikliklerimiz var. Kendimizi nerelerde görüyoruz. Başkalarına nasıl bakıyoruz. Yönetim kademesinde olan değerli okuyucularım, çalışanlarınız ile nasıl irtibat kuruyorsunuz. Şantiye ortamında çalışanlar bilirler. Özellikle Yurdumuzda insanların bir eğitimle kazandıkları kariyerleri yoksa işe inşaatlarda, şantiyelerde amelelikle yani işçi statüsünde başlarlar. Sonra belli konularda tecrübe kazanırlar. Duvarcı olurlar, kalıpçı olurlar, demirci olurlar, tesisatçı olurlar. v.s. Şantiyelerde eğitimli kadrolar ise genelde mimar ya da inşaat mühendisleri olur ve işi yönetirler. İşe saha şefi, saha mühendisi, şantiye şefi gibi alt görevlerde başlar sonra projeleri yönetecek tecrübeye eriştiklerinde de Proje Müdürü olurlar. Genelde şantiye şefleri işin pratiğini usta işçilerden öğrenirler. Sonra eğitimlerinin verdiği temel bilgilerle hızla ilerleyip uzmanlaşırlar. Şimdi size hazin bir öykü anlatacağım. Şantiyenin birinde Mehtap isminde Bayan Mimar şantiye şefi olarak görev yapıyordu. Aynı zamanda şirketin hizmet alma yöntemi ile dışarıda hazırlanan mimari projelerini takip ediyordu. Elbette tecrübesi de vardı. Bir gün şantiyenin tecrübeli işçilerinden birisi kullanmaları gereken bir malzemenin bitmek üzere olduğunu fark etmiş ve şirketin Satınalma Müdürüne müracaat etmişti. Malzemenin bitmek üzere olduğunu bildirmiş, isim benzerliği olan farklı bir malzemenin ise yanlış geldiğinin söylemişti. Satınalma Müdürü ona diğer malzemenin talebini gösterdi. Malzeme yanlış değildi. Eksikliğini belirttiği malzeme ise henüz talep edilmemişti. Şantiyelerde işlerin gidişatını ve kullanılması gereken malzemelerin evsafını, miktarını ve zamanını Şantiye Şefi takip ederdi. Çünkü o güne kadar öyle olmuştu. Tecrübeli işçi derhal şantiye Şefine yönelerek durumu arz etti. Elindeki malzeme miktarını rapor etti. Şantiye Şefi malzeme talep formunu bir hışımla doldurdu, Proje Müdürüne onaylatmak için gitti. Talebi onaylatırken yine aynı hışımla Satınalma Müdürünün işçiyi kendisine kasten yönlendirdiğini, işçi ile muhatap olmak zorunda kaldığını bu durumu kabullenemeyeceğini bildirdi. Proje Müdürü, durumu Satınalma Müdürüne açtı. Birbirinizle iyi geçinin şeklinde tavsiyelerde bulundu. Halbuki bu kişisel bir yönlendirme değil, işin gereklerinden idi. Şimdi sorun bu.
  • 2. İşçilere en yakın yönetici olarak Şantiye Şefi olmak lazımdır. İşçilerin derdini dinler, onların sıkıntılarını çözer, işi başında takip eder. Varsa eksik kusur, bizzat işi tarif eder. Ama bizim mimar şefimiz kendini nasıl konumlandırdı bilinmez, işçinin talebine tepki gösterdi. İlkin malzemeleri takip etmemesi ve stok durumunu kontrol etmemesi hataydı. İkincisi her alımın Şantiye Şefi talebine göre yapıldığını unutmuştu. Üçüncüsü o anlık refleksle bayan olduğunu hatırlamış, işçinin odasın girip problemi aktarmasını farklı yormuştu. Eğer şantiyede çalışmak bir bayan için problemse o iş yapılmamalıydı. İşçi ile muhatap olmak Şantiye şefi için mevki makam sorunu teşkil ediliyorsa bu çok daha vahim bir durumdu. Ülkemiz bayanlar lehine pozitif ayrımcılığın yapıldığı bir ülkedir. Hanımlara ciddi olarak önem verilmektedir. Eğer işçi ile muhatap olmak zor geliyor ise başka bir alan seçilmelidir. En önemlisi her çalışan SSK bordrolu personel İş Kanununda İşçi olarak tanımlanmaktadır. Beyaz yaka mavi yaka ayrımı dışında ne SSK priminde, ne de diğer hususlarda bir fark yoktur. Ay başında herkes görevine ve performansına göre maaşını alır. Değerli okuyucularım, insanlarımızın arasında ciddi bir iletişim problem olduğu aşikar. Malum henüz yeni tamamladığımız seçim süreci bir bayram havası içinde geçmesi gerekirken bir savaş ortamında geçti. İnsanlar birbirlerine hakaretler ettiler. Küstüler. Birbiri ile en yakın çalışanlar bile kendilerine farklı roller biçiyor heva-i nefsine uyup gurura, kibre kapılıyorlar. Emeğe saygı, çalışana saygı yoksa bir kurumda, o kurum asla kurumsal olamaz. Emeğe saygı duymayan, emrindeki işçileri hakir gören bir yönetici ile kim çalışır ki. Lütfen…! İnsana saygı, emeğe saygı. Memurunuza nasıl davranıyorsanız bir gün amirinizden benzerini görürsünüz. Men Dakka duka derler. Yani yapana yaparlar. Çok mu bir şey istiyorum? Ahmet TÜRKAN - HABERNAME