Elektrik uretimiletimdagitimindaenerjiverimliligi final_oguzyilmaz
1. Güç Sistemleri Bölümü
1 / 13
ELEKTRİK
ÜRETİM-İLETİM-DAĞITIM
ALANLARINDA
ENERJİ VERİMLİLİĞİNİN ARTTIRILMASI
İÇİN YAPILABİLECEKLER
TÜBİTAK “ÖNCELİKLİ ALANLAR ARAŞTIRMA
TEKNOLOJİ GELİŞTİRME VE YENİLİK PROJELERİ
DESTEKLEME PROGRAMI” KAPSAMINDA ÇIKILACAK
ÇAĞRI KONULARININ BELİRLENMESİ İÇİN
TEKNİK DEĞERLENDİRME RAPORU
28.06.2012
2. Güç Sistemleri Bölümü
2 / 13
İçindekiler
İçindekiler................................................................................................................................................ 2
1. Konu............................................................................................................................................. 3
2. Amaç ve Kapsam ......................................................................................................................... 3
3. Genel Değerlendirme .................................................................................................................. 4
3.1 Mevcut mevzuat.................................................................................................................. 4
3.2 Mevcut mevzuatın değerlendirilmesi.................................................................................. 8
3.3 Elektrik Üretim İletim ve Dağıtım Alanlarında Enerji Verimliliğinin Arttırılmasına Yönelik
Yapılabilecekler ve Desteklenmesi Olası Çağrı Konuları.................................................................. 9
4. Sonuç......................................................................................................................................... 13
Hazırlayan:
Yük. Elektrik-Elektronik Müh. Oğuz Yılmaz
Uzman Araştırmacı, Proje Yöneticisi
TÜBİTAK UZAY, Güç Sistemleri Bölümü (MAM Enerji Enstitüsü, Ankara)
oguz.yilmaz@tubitak.gov.tr
3. Güç Sistemleri Bölümü
3 / 13
1. Konu
Bilindiği üzere, TÜBİTAK’ın ana hedeflerinden olan endüstriyel araştırma, teknoloji ve yenilikçiliği
geliştirmek, özendirmek, izlemek ve üniversite-sanayi ilişkilerini gerçekleştirmek doğrultusunda;
Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı (TEYDEB), ile Araştırma Destek Programları
Başkanlığı (ARDEB), ülkemizde yerleşik kuruluşların, araştırma destek grupları ile kamu Ar-Ge
enstitülerinin, araştırma yapan özel sektör kuruluşlarının ve de üniversitelerin araştırma ve teknoloji
geliştirme faaliyetlerini destekleyerek en önemli ekonomik gelişme kaynağı olan teknolojinin
toplumsal faydaya dönüşmesi sürecine katkıda bulunmaktadır.
Bu kapsamda çeşitli destek programları yürütülmektedir. Ülke genelinde enerji verimliliğinin
arttırılması amacıyla da mevcut destek programları kapsamında hedef ve ihtiyaç odaklı, izlenebilir
sonuçları olan projelerin desteklenmesi amaçlanmaktadır.
Bu raporun temel konusu, elektrik üretim iletim ve dağıtım alanlarında enerji verimliliğinin
arttırılmasına yönelik yapılabilecekler ve desteklenmesi olası çağrı konularıdır. Bunun yanında enerji
verimliliği konusu ve mevcut mevzuat genel anlamıyla değerlendirilmiştir.
2. Amaç ve Kapsam
Hazırlanan bu raporla amaçlanan, enerji verimliliği konusunu genel anlamıyla irdelemek, enerji
verimliliği konusunda elektrik üretim iletim dağıtım alanında yapılabilecekleri ortaya koyarken,
Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı (TEYDEB) ve Araştırma Destek Programları
Başkanlığı’na (ARDEB) yönlendirecekleri programlarda ve belirleyecekleri proje çağrısı konularında
fikir vermektir.
Konuyla ilgili nihai değerlendirmelerde bulunmadan önce, yürürlükteki kanun ve uygulamalarla
çelişmemek adına, mevcut mevzuat mümkün mertebe özetlenmeye çalışılmış, ardından ilgili
değerlendirilmeler belirtilmiştir.
4. Güç Sistemleri Bölümü
4 / 13
3. Genel Değerlendirme
3.1 Mevcut mevzuat
Bu kısımda, nihai aşamada bölüm 3.3’de elektrik üretim iletim ve dağıtım alanlarında enerji
verimliliğinin arttırılmasına yönelik yapılabilecekler ile ilgili değerlendirmelerde bulunurken
yürürlükteki kanun ve uygulamalarla çelişmemek adına mevcut mevzuat mümkün mertebe
özetlenmeye çalışılmıştır.
Enerji verimliliğinin arttırılması amacıyla 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanunu [1] 2007 yılında ve
bu Kanuna dayanılarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından hazırlanan Enerji
Kaynaklarının ve Enerjinin Kullanımında Verimliliğin Artırılmasına Dair Yönetmelik [2] ise 2008
yılında yürürlüğe girmiştir. Bunun yanında, Yüksek Planlama Kurulunca kabul edilen “Enerji
Verimliliği Strateji Belgesi 2012-2023” [3] 20.02.2012 tarihinde yayınlanmıştır.
Enerji Verimliliği Kanunu genel anlamıyla incelendiğinde:
Enerji verimliliğinin tanımı, binalarda yaşam standardı ve hizmet kalitesinin, endüstriyel
işletmelerde ise üretim kalitesi ve miktarının düşüşüne yol açmadan enerji tüketiminin
azaltılması olarak yapılmıştır.
Kanunun kapsamı; enerjinin üretim, iletim, dağıtım ve tüketim aşamalarında, endüstriyel
işletmelerde, binalarda, elektrik enerjisi üretim tesislerinde, iletim ve dağıtım şebekeleri ile
ulaşımda enerji verimliliğinin artırılması ve desteklenmesine, toplum genelinde enerji
bilincinin geliştirilmesine, yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanılmasına yönelik
uygulanacak usul ve esaslar olarak belirlenmiştir.
Enerji verimliliği çalışmalarının ülke genelinde tüm ilgili kuruluşlarca etkin olarak yürütülmesi,
sonuçlarının izlenmesi ve bu çalışmaların koordinasyonu amacıyla TÜBİTAK’tan da bir temsilci
içeren Enerji Verimliliği Koordinasyon Kurulu oluşturulmuştur.
Enerji verimliliği çalışmalarının yaygınlaştırılması için üniversiteler ve meslek odaları
Koordinasyon Kurulu’nca yetkilendirilmiştir. Bunun yanında yetkilendirilmiş bu kurumlar ve
Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü, enerji verimliliği konusunda eğitim, etüt,
danışmanlık ve uygulama faaliyetlerini yürütmek üzere çeşitli şirketleri belirli bir eğitim süreci
doğrultusunda yetkilendirebilmekte ve ayrıca denetleyebilmektedir.
Yetkilendirilmiş şirketlerden temel beklenti, binalarda, sanayide ve endüstriyel işletmelerde
(fabrikalar, ticaret ve sanayi odasına bağlı faaliyet gösteren, mal üretimi yapan şirketler), bir
hizmet anlaşması çerçevesinde, konuyla ilgili eğitim faaliyetlerini yürütmenin yanı sıra, enerji
verimliliğinin artırılmasına yönelik imkânların ortaya çıkarılması için bilgi toplamak, ölçüm,
değerlendirme ve raporlama aşamalarından oluşan çalışmaları gerçekleştirmektir. Bu
çalışmalara binaen, bir bina yönetimi ya da endüstriyel şirket ile imzaladığı uygulama
5. Güç Sistemleri Bölümü
5 / 13
anlaşması çerçevesinde garanti ettiği verimlilik artış taahhüdünü gerçekleştiremeyen şirket
yetkisini kaybedebilmektedir.
Enerji verimliliği ile ilgili işleri yürütmek üzere, endüstriyel işletmelerde, organize sanayi
bölgelerinde ve binalarda enerji yöneticileri görevlendirilmesi zorunlu kılınmış, görev ve
sorumluluklar ilgili yönetmelikte belirtilmiştir.
Endüstriyel işletmelerde enerji verimliliği uygulama projelerinin desteklenmesi, enerji
yoğunluğunun azaltılması, araştırma ve geliştirme projeleri ile ilgili uygulamalar için usul ve
esaslar belirlenmiştir.
“Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu, enerji verimliliğinin artırılması ile yeni ve
yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanılmasına yönelik araştırma ve geliştirme
projelerini öncelikle destekler; bu projelerin yönlendirilmesinde ve değerlendirilmesinde
Genel Müdürlüğün görüşünü alır.” ifadesi ile TÜBİTAK’tan mevcut beklenti ortaya
koyulmaktadır.
Tüm burada belirtilenlerin yanında konuyla ilgili idari yaptırımlar ve çeşitli hükümler de ayrıca
belirtilmiştir.
Elektrik enerjisi üretim tesisleri ile iletim ve dağıtım şebekelerinde enerji verimliliğinin
artırılmasına, talep tarafı yönetimine, termik santrallerin atık ısılarından yararlanılmasına,
açık alan aydınlatmalarına, biyoyakıt ve hidrojen gibi alternatif yakıt kullanımının
özendirilmesine ilişkin usul ve esaslar, Bakanlık tarafından yürürlüğe konulacak yönetmelikle
[2] belirleneceği belirtilmiştir.
Belirtilen bu yönetmelikte [2]; enerji verimliliğinin arttırılması konusunda; üniversitelerin, meslek
odalarının ve enerji verimliliği danışmanlık şirketlerinin yetkilendirilmesine, enerji yönetimi
uygulamalarına, enerji yöneticileri ile enerji yönetim birimlerinin görev ve sorumluluklarına,
enerji verimliliği ile ilgili eğitim ve sertifikalandırma faaliyetlerine, etüt ve projelere, projelerin
desteklenmesine ve gönüllü anlaşma uygulamalarına, talep tarafı yönetimine, elektrik enerjisi
üretiminde, iletiminde, dağıtımında ve tüketiminde enerji verimliliğinin artırılmasına, termik
santrallerin atık ısılarından yararlanılmasına, açık alan aydınlatmalarına, biyoyakıt ve hidrojen gibi
alternatif yakıt kullanımının özendirilmesine ve idari yaptırımlara ilişkin usul ve esaslar
belirlenmiştir.
Elektrik enerjisi üretim, iletim ve dağıtımında enerji verimliliğinin artırılmasına yönelik
uygulamalar ilgili yönetmeliğin sekizinci bölümünde belirtilmiştir. Burada belirtilen noktalar
genel anlamıyla değerlendirildiğinde:
Elektrik enerjisi iletiminde ve dağıtımında enerji verimliliğinin artırılması için;
Dağıtım sistemindeki teknik kayıpların önlenmesi doğrultusunda Elektrik Piyasası Dağıtım
Yönetmeliğinde düzenlenen hususlara uyulması gerektiği, iletim sistemindeki teknik
6. Güç Sistemleri Bölümü
6 / 13
kayıpların önlenmesi ve iletim sisteminin verimlilik kriteri doğrultusunda Elektrik Piyasası
Şebeke Yönetmeliğinde düzenlenen hususlara uyulması gerektiği belirtilmiştir.
Termik santrallerde verim artırma kriterleri ve bu santraların atık ısılarından yararlanılması ile
ilgili olarak;
Fosil yakıtlarla çalışan elektrik üretim tesislerine lisans verilmesinde aranacak asgari şartlar
arasında kullanılmak üzere, santralın tam yükte işletme koşullarında yakıtın alt ısıl değeri
temel alınarak bulunan net çevrim verimi değerlerinin, santral tiplerine bağlı olarak, her yıl
Bakanlık tarafından yayınlanacağı belirtilmiştir.
Termik santral atık ısılarının öncelikle binalarda ısıtma ve soğutma amaçlı kullanımının yanı
sıra sanayi, tarımsal üretim, su ürünleri yetiştiriciliği, soğuk hava depoları ve tatlı su üretimi
gibi sektörlerde de değerlendirilmesine yönelik enerji etütlerinin yapılacağı, geri ödeme
süresi en fazla on yıl olan projelerin belediye ve özel sektör işbirlikleri ile gerçekleştirileceği
belirtilmiştir.
Belediyeler ve Toplu Konut İdaresi yeni toplu konut alanlarını yerleşime açarken varsa termik
santral atık ısıları ile merkezi veya bölgesel ısıtma ve soğutma yapılabilecek bölgelere öncelik
vereceği ve ısı dağıtımı altyapısı planları için gerekli tedbirleri alacağı belirtilmiştir.
Kojenerasyon uygulamaları ile ilgili olarak, kanunca belirtilen uygulamalarda kojenerasyon
tesislerinin kullandığı yakıtın alt ısıl değerine göre hesaplanan toplam çevrim veriminin en az
yüzde seksen olması şartı aranacağı, çevrim veriminin belirlenmesine ilişkin usul ve esasların
Bakanlık tarafından tebliğ olarak yayımlanacağı belirtilmiştir.
Tüm bunların yanında ayrıca;
Termik santrallere yakıt sağlayan linyit üretim sahalarında linyit kalitesinin iyileştirilmesi için
lavvarlama, eleme, ayıklama ve benzeri homojenizasyon ve zenginleştirme işlemleri
uygulanacağı,
Tesis edilecek kömür yakan termik santrallerde birincil enerji kaynağının etkin kullanımını
sağlamak üzere verimli yakma teknikleri kullanılacağı ve tesis kurulu gücünün birincil kaynak
potansiyelinin azami olarak değerlendirilmesine imkân sağlayacak şekilde seçileceği,
Termik santral iç tüketimlerinin azaltılması için otomasyon, koruyucu bakım uygulamaları ile
arızaların azaltılması, yedek parça ve stok kontrol sistemi kurulması, sistem
rehabilitasyonlarının zamanında yapılacağı,
Elektrik üretim ve dağıtım tesislerinin özelleştirilmesine yönelik olarak hazırlanacak
şartnamelerde verimlilik artırıcı önlemlerin alınmasına ve teknik kayıpların azaltılmasına dair
hususlar yer alacağı,
7. Güç Sistemleri Bölümü
7 / 13
Araştırma ve geliştirme projesi yürüten ve/veya destekleyen kamu kurum ve kuruluşlarının,
yerli tarım ürünlerinden üretilen biyoyakıtların maliyetinin düşürülmesi ve performansının
artırılması, biyokütle kaynaklarından biyoyakıt veya sentetik yakıt üretim teknikleri ve su,
rüzgâr, güneş, jeotermal gibi yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanarak ekonomik olabilecek
hidrojen üretim teknikleri konularına yönelik projelere öncelik vereceği, başarıyla
sonuçlandırılan projelerin uygulamaya geçilmesi yönünde tanıtım etkinlikleri ile birlikte teknik
destek sağlayacağı,
belirtilmiştir.
Yüksek Planlama Kurulunca kabul edilen “Enerji Verimliliği Strateji Belgesi 2012-2023”
incelenip, elektrik üretim iletim dağıtım alanları ile ilgili belirtilenler değerlendirildiğinde:
2023 yılına kadar, ülke genelindeki kömürlü termik santrallerin atık ısı geri kazanımı
dahil ortalama toplam çevrim verimleri yüzde kırk beşin (%45) üzerine çıkarılacağı,
Kömürlü termik santrallerin rehabilitasyon, modernizasyon, özelleştirme, lisanslama
süreçlerinde ve mevzuat düzenlemelerinde; toplam çevrim verimi, zararlı çevre emisyonları
ve atık ısıdan yararlanma konularının öncelikle gözetilmesi bu kapsamda da, yapılan
ihalelerde, özelleştirme şartnamelerinde ve lisanslama mevzuatında konunun öncelikle ele
alınacağı; yerli kömür kullanan verimli ve temiz uygulamaların özendirilmesi için mevzuat
düzenlemesi yapılacağı,
2023 yılına kadar, elektrik enerjisi yoğunluğunun en az yüzde yirmi (%20) azaltılması amacıyla
talep tarafı yönetimi konusunda tedbirler geliştirileceği, dağıtım özelleştirmeleriyle dikkate
alınmak suretiyle enerji ve güç miktarına göre kademelendirilmiş tarife, çok terimli sayaç ve
akıllı şebeke uygulamalarının yapılması,
Talep tarafı yük azaltımının serbest piyasaya girmesinin sağlanacağı,
belirtilmiştir.
8. Güç Sistemleri Bölümü
8 / 13
3.2 Mevcut mevzuatın değerlendirilmesi
Mevcut mevzuat değerlendirildiğinde enerji verimliliği konusunda üniversite ve meslek odalarının
yanı sıra özel şirketleri de kapsayan bir yetkilendirme mekanizması olduğu, konu ile ilgili eğitim
faaliyetlerinin gerçekleştirilmesinin yanında, verimlilik arttırıcı projelerin desteklenmesi,
yürütülmesi ve belirli kıstaslar dâhilinde değerlendirilmesi ile ilgili olarak bir sürecin işletilmeye
çalışıldığı belirtilebilir. Bu süreçler yetkilendirilmiş özel şirketlere hazırlatılan verimlilik arttırıcı
projelerin hayata geçirilmesi ya da gönüllülük esasına dayalı verimlilik arttırıcı önlemlerin
gerçekleştirilmesi şeklindedir.
Tüm süreç ve gerçekleştirilmesi onaylanan projeler için destek miktarlarının belirlenmesi, eski
adıyla Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü, yeni adıyla Yenilenebilir Enerji Genel
Müdürlüğü ve Enerji Verimliliği Koordinasyon Kurulu’nun hakemliği/denetimiyle, üniversiteler,
meslek odaları ve yetkilendirilmiş şirketlerin uygulamaları ile hiyerarşik bir düzen doğrultusunda
işletilmeye çalışılmaktadır.
İlgili yönetmeliğin sekizinci bölümünde elektrik enerjisi üretim, iletim ve dağıtımında enerji
verimliliğinin artırılmasına yönelik uygulamalar yüzeysel olarak belirtilebilir. Bunun yanında refere
edilen Elektrik Piyasası Dağıtım ve Elektrik Piyasası Şebeke Yönetmelikleri’nde de konuyla ilgili
herhangi bir somut uygulama işaret edilmemektedir.
Yayınlanmış strateji belgesi enerji verimliliği ile ilgili olarak, üretim ve dağıtım alanlarında takip
edilebilecek bazı genel noktaları belirtmektedir.
9. Güç Sistemleri Bölümü
9 / 13
3.3 Elektrik Üretim İletim ve Dağıtım Alanlarında Enerji Verimliliğinin
Arttırılmasına Yönelik Yapılabilecekler ve Desteklenmesi Olası Çağrı Konuları
3.3.1 Üretim
Elektrik Santrallerinde Güvenilir Verim ve Performans Ölçüm Metodolojilerinin
Geliştirilmesi ve Uygulanması
Enerji verimliliğinin arttırılabilmesi için öncelikle üretim tesislerinde verim ölçümünün en
güvenilir şekilde yapılması zaruridir. Gerek çevrim veriminin gerekse de türbin ya da kazan
veriminin; doğrudan gerçekleştirilen ölçümler ile ya da ölçülemeyen veriler için de dolaylı
olarak bazı hesaplamaların yapılması ile belirlenmesi gerekmektedir.
Gerek çevrim gerekse de temel anlamda türbin ve kazan verim hesabının en sağlıklı şekilde
gerçekleştirilmesi için elde edilmesi gereken, ancak hâlihazırda üretim tesislerinde mevcut ya
da güvenilir olamayan temel ölçümlerin belirlenmesi, hata oranı daha düşük olan ancak
hesaplamalara dayalı endirekt/dolaylı metotlarla (input/loss methodology) [4] doğrudan
ölçümlere dayanan metotların birlikte uygulanması ve karşılaştırılması atılacak önemli
adımlardır. Uygulamada olan uluslar arası verim ölçüm standartları arasında bile zaman
zaman çelişkiler olduğu da dikkate alınmalıdır.[5]
Santral ölçüm sistemlerinden sürekli veri akışına ve hesaplamalara dayalı “online”, ya da
belirli zamanlarda yapılacak bazı periyodik ölçümlere dayanacak “semi-online” verim ölçüm/
performans izleme sistemlerinin üretim tesislerinde uygulanması ve buradan alınacak
sonuçlara göre verim arttırma çözümlerinin belirlenmesi, bu çözümler sonucu elde edilen
sonuçların doğrulanması/irdelenmesi, üretim tesislerinde enerji verimliliğinin arttırılması için
izlenmesi gereken temel yöndür.[6]
Bu konu sadece kömür ya da doğal gaz yakıtlı termik santraller ile sınırlı kalmamalı, hidrolik
santraller için de değerlendirilmelidir.
Elektrik Santrallerinde Verim/Emreamadelik Artışı için Yapılabilecekler
Bu konu ülkemizdeki genel durum da irdelendiğinde başlıca kömür yakıtlı termik santraller
için irdelenmelidir. Yayınlanmış strateji belgesinde de, çok doğru bir şekilde, rehabilite
edilecek santrallerde başlıca toplam çevrim verim artışının sağlanması yönünde hareket
edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu kapsamda oluşacak maliyetlerin geri dönüşü her halükarda
elde edilecek kazanımla kısa sürede alınacaktır.
Doğalgaz kombine çevrim santrallerinde ve hidrolik santrallerde de yapılabilecekler ayrıca
belirtilecektir.
Bu bağlamda kömür yakıtlı termik santrallerde aşağıda belirtilen noktaları irdeleyen
rehabilitasyon programlarının hazırlanması ve mevcut santrallerin bu açılardan
10. Güç Sistemleri Bölümü
10 / 13
değerlendirilmesi gereklidir. [3] Belirlenmiş üretim tesislerinde aşağıdaki konuları etraflıca
değerlendiren fizibilite raporlarının üniversiteler ve yetkilendirilmiş şirketlerce hazırlanması,
ya da belirtilen problemlere doğrudan uygulanabilir çözümler sunan yerli firmaların projeleri
desteklenebilir.
- Hava ön ısıtıcısı (LUVO) hava kaçaklarının ve tıkanmaların ölçülmesi, engellenmesi
- Kükürt arıtma sistemi tıkanmalarının engellenmesi ve performans artışını sağlayacak yeni
çözümler
- Düşük kalorili linyit için ileri yanma kontrolü ve yakıcıların iyileştirilmesi ve yanma
optimizasyonunun sağlanması (1511 kapsamında çıkılan çağrılarda bu noktalar
irdelenmiştir ancak bu kapsamda üretilen çözümler başlıca sağlayacağı verim artışı ile de
değerlendirilmelidir)
- Kömür hazırlama ve iyileştirme sistemlerinin geliştirilmesi (bu konu da 1511 kapsamında
çıkılan çağrılarda ele alınmıştır)
- Curuflanma ve depozit oluşumuna karşı, kurum üfleme sistemi bakım ve
optimizasyonunun gerçekleştirilmesi
- Değirmen/separatör ve kömür kanallarında yapılacak ölçümlere dayalı (kömür tane iriliği,
yakıcı uçlarında denge) iyileştirmelerin belirlenmesi
- Değirmen aşınmalarının kaplama malzemesi açısından değerlendirilmesi
- Orta gerilim motorlarında değişken hız kontrollü sürücülerin kullanılması
konuları kömür yakıtlı termik santrallerde özellikle kazan tarafında verimliliğin arttırılması için
yapılabilecekleri ortaya koymaktadır.[6]
Doğalgaz kombine çevrim santrallerinde de iç ihtiyaç enerjisini azaltmaya yönelik, kazan
besleme pompa motorlarında, kondense soğutma suyu sirkülâsyon pompalarında değişken
hız kontrollü sürücülerin kullanılması tercih edilebilir.
Hem kömür yakıtlı termik santrallerde hem de doğal gaz kombine çevrim santrallerinde
mevcut bulunan buhar türbinlerinde mevcut rotor üzerinde uygulanacak yeni kanat
tasarımları türbin veriminin artışına olanak sağlayacaktır.
Termik santrallerde iki kutuplu generatörlerle kullanılan, 3000 rpm hızda dönen türbin rotor
ve kanat elemanları bulunmaktadır. Hidrolik santrallerde ise çok kutuplu generatörlerle
birlikte 100-200 rpm gibi düşük hızlarda kullanılan, üretiminde yüksek hızlı türbin rotor ve
elemanları gibi yüksek hassasiyet gerektirmeyen türbin çarkları mevcuttur. Hidrolik ünitelerin
türbin çarklarının, yerli imkânlarla gerçekleştirilecek CFD analizleriyle verim artışı ve işletme
esnekliği sağlayacak şekilde tekrardan tasarlanması ve yerli imkânlarla üretilmesi kesinlikle
ulaşılabilecek bir hedeftir. Özellikle başta Keban, Atatürk ve Karakaya Hidrolik Santralleri
olmak üzere (22 ünite) EÜAŞ’ın sahip olduğu ve bu kapsamda yeni çark tasarımı ve üretimi
ihtiyacı olan hidrolik santraller mevcuttur.
11. Güç Sistemleri Bölümü
11 / 13
3.3.2 İletim
Elektrik iletim alanında enerji verimliliğinin arttırılabilmesi için yapılabilecekler, sistem
planlaması ve sistem işletmesi olarak iki ayrı kısımda ele alınabilir.
İletim Sistemi Planlamasında Enerji Verimliliği için Yapılabilecekler
Enerji ihtiyacı gün geçtikçe artan ülkemizde, iletim sisteminin gelecek yıllar için planlanması
aşamasında amaçlanan tabii ki sistem güvenliği ve kararlılığını (hatların kapasiteleri oranında
yüklenmesi, normal çalışma ve bir inkıta (N-1) durumunda arz sürekliliğinin belirli gerilim ve
frekans çalışma aralıklarında sağlanması) ön planda tutarak elektriğin üretildiği yerden
tüketildiği yere taşınmasını sağlamaktır.
Belirli iletim hatlarında süregelen aşırı yüklenme sebebiyle meydana gelen ortalama
üstündeki kayıpların yine bir planlama perspektifinde değerlendirilerek, mümkün mertebe
tesis edilecek yeni hatlar, reaktif güç kompanzasyon elemanları, faz kaydırıcı trafolar ya da
mevcut hatlarda gerçekleştirilecek iletken tipleri yenilenmesi ile düşürülmesi
gerçekleştirilebilir.
Bu amaçla başlıca üniversitelere sağlanacak desteklerle, TEİAŞ ile ortak çalışmalar
yürütülmesinin sağlanması, TEİAŞ’ın sağlayacağı verilerin ve sistem statik modelinin,
üniversitelerce güç sistemleri analiz programları ile gerçekleştirilecek yük akışı analizleriyle
irdelenmesi hem TEİAŞ için faydalı olacak hem de üniversitelerin gerçek sistem problemlerine
dâhil olmasını, uygulanabilir çözüm getirmelerini sağlaması açısından üniversite-sanayi
işbirliğini gerçekleştirecektir.
İletim Sistemi İşletmesinde Enerji Verimliliği için Yapılabilecekler
Sistem işletmesinde gün içerisinde sürekli olarak meydana gelen üretim tüketim
dengesizliklerinin talep tarafında istenmeyen bir inkıta yaratmaması için işletme yedekleri
tutulmaktadır. Bu amaçla üretim tesisleri devrede olup ulaşabilecekleri maksimum güçlerini
sağlayabilecekleri ve genel anlamda çalışmak için tasarlandıkları en verimli nokta yerine
ulaşılabilir maksimum güçlerinden ayrılması beklenen bir rezerv miktarı kadar aşağıda
çalışmaktadırlar. Bu da beraberinde hem mali hem de teknik anlamda bir verimsizliği
getirmektedir.
İşletme yedeklerinin gereğinden fazla tutulması engellendiği takdirde daha az üretim tesisi
optimum noktasından uzakta çalışmak zorunda kalacaktır ya da üretim tesisleri optimum
noktalarına daha yakın çalışacaktır. Bu değerlendirmeler ve optimum yedek miktarının sürekli
olarak belirlenmesi çeşitli senaryoların ele alındığı sistem analizlerinin gerçekleştirilmesi ile
yapılabilir.
Ayrıca üretim tesislerinin kendi baralarında, mevcut reaktif güç kapasiteleri ile regüle
etmeleri gereken bara gerilimlerinin, sistemdeki yükseltici ve düşürücü trafo kademelerinin
optimum belirlenmesi önem taşımaktadır. Aksi takdirde iletim hatları üzerinden bölgeler
arasında gereksiz reaktif güç akışları olacak bu da dolaylı olarak iletim kayıplarını arttıracaktır.
12. Güç Sistemleri Bölümü
12 / 13
Yine bu bağlamda, planlama için olduğu gibi işletme aşamasında da TEİAŞ’ın sağlayacağı veri
ve işbirliği ile desteklenen üniversiteler, güç sistemleri analiz programları ile
gerçekleştirecekleri çalışmalar ile gerçek sistem problemlerine dâhil olarak çözüm
getirebilirler.
3.3.3 Dağıtım
Dağıtım sistemi kayıpları, dağıtım seviyesine toplam enerji girişi ile satışı yapılan toplam enerji
miktarı arasındaki fark ile ifade edilebilir. Dağıtım sistemlerinde gerek planlamada gerekse
işletmede temel amaç teknik kayıpların (başlıca iletkenlerde akan akımın yarattığı kayıplar ve
trafo kayıpları ile beraber ölçüm aletlerinden kaynaklanan kayıplar) kabul edilebilir düzeylere
çekilerek enerji verimliliğin arttırılmasıdır.
Pratik anlamda dağıtım hat kesitinin arttırılması ya da birincil dağıtım ağının gerilim
seviyesinin farklı gerilim seviyeleri yerine tek bir seviyede 34.5 kV olarak yaygınlaştırılması
kayıpları azaltacak ancak belirli bir yatırım maliyetini de beraberinde getirecektir. Benzer
şekilde yüksüz trafo kayıpları kullanılan nüvenin malzemesine bağlı olmakta ancak mevcut
durumda düşük kayıplı trafoların da yatırım maliyeti daha yüksek olmaktadır.
Bunun yanında talepteki pik seviyenin (puant seviyesinin) düşürülmesi ve elektrik
kullanımınının zamana yayılmasının sağlanması ya da fazlar arası yük dengesinin mümkün
mertebe sağlanabilmesi, kayıpları kesinlikle azaltacaktır.
Enerji Verimliliği Strateji Belgesi’nde dağıtım özelleştirmeleriyle dikkate alınmak suretiyle
enerji ve güç miktarına göre kademelendirilmiş tarife, çok terimli sayaç ve akıllı şebeke
uygulamalarının yapılması belirtilmiştir. Akıllı şebeke uygulamaları, arıza sürelerini azaltmanın
yanı sıra dağıtım şebeke yapısının talebe göre değiştirilmesi (yüke doğrudan giden hat
sayısının arttırılması) ile kayıpları azaltabilir. Çok terimli elektronik sayaç uygulamalarının
yaygınlaştırılması talepteki pik seviyenin düşürülmesini sağlayacağı gibi geliştirilmiş elektronik
sayaç tasarımları bu sayaçlardaki akım gerilim ölçümü kaynaklı sürekli kayıpları azaltabilir.[7]
Dağıtım bölgesi planlamasında daha az sayıda dağıtım trafosu kullanılacak şekilde trafo
kapasitelerinin belirlenmesi hem ilk yatırım maliyetini hem de toplam yüksüz trafo kayıplarını
azaltacaktır. [7]
Sonuç olarak elektriğin iletimi konusu ile benzer şekilde, elektrik dağıtım alanında enerji
verimliliğinin arttırılabilmesi için yapılabilecekler sistem planlaması ve sistem işletmesi olarak
değerlendirilmelidir. İletim konusunda olduğu gibi bu durumda TEİAŞ’ın konumunda olan
dağıtım şirketlerinin sağlayacağı veri ve işbirliği ile desteklenen üniversiteler ve
yetkilendirilmiş şirketler, gerçekleştirecekleri çalışmalar ile gerçek sistem problemlerine dâhil
olarak çözüm getirebilirler.
13. Güç Sistemleri Bölümü
13 / 13
4. Sonuç
Bu raporda, öncelikle enerji verimliliği konusundaki mevzuat genel anlamıyla değerlendirilmiş,
elektrik üretim iletim ve dağıtım alanlarında enerji verimliliği konusu irdelenirken, enerji verimliliğinin
arttırılmasına yönelik yapılabilecekler ile ilgili değerlendirmelerde bulunulmuştur. Bu
değerlendirmelerde Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı (TEYDEB) ve Araştırma Destek
Programları Başkanlığı’na (ARDEB) yönlendirecekleri programlarda ve belirleyecekleri proje çağrısı
konularında yönlendirici fikirler verilmeye çalışılmıştır.
Mevcut mevzuat değerlendirildiğinde enerji verimliliği konusunda üniversite ve meslek odalarının
yanı sıra özel şirketleri de kapsayan bir yetkilendirme mekanizması olduğu, konu ile ilgili eğitim
faaliyetlerinin gerçekleştirilmesinin yanında, verimlilik arttırıcı projelerin desteklenmesi, yürütülmesi
ve belirli kıstaslar dâhilinde değerlendirilmesi ile ilgili olarak bir sürecin işletilmeye çalışıldığı
belirtilebilir. Bu süreçler yetkilendirilmiş özel şirketlere hazırlatılan verimlilik arttırıcı projelerin hayata
geçirilmesi ya da gönüllülük esasına dayalı verimlilik arttırıcı önlemlerin gerçekleştirilmesi şeklindedir.
Tüm süreç ve gerçekleştirilmesi onaylanan projeler için destek miktarlarının belirlenmesi, eski adıyla
Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü, yeni adıyla Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü ve Enerji
Verimliliği Koordinasyon Kurulu’nun hakemliği/denetimiyle, üniversiteler, meslek odaları ve
yetkilendirilmiş şirketlerin uygulamaları ile hiyerarşik bir düzen doğrultusunda işletilmeye
çalışılmaktadır.
TÜBİTAK tarafından gerçekleştirilecek destek programlarının, bu mevcut yapıyı da dikkate
alarak/geliştirerek yönlendirilmesi önemli olacaktır.
Oğuz YILMAZ, 28.06.2012, Ankara
REFERANSLAR:
[1]: 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanunu,2007
[2]: Enerji Kaynaklarının ve Enerjinin Kullanımında Verimliliğin Artırılmasına Dair Yönetmelik, 2008
[3]: Enerji Verimliliği Strateji Belgesi 2012-2023, 2012
[4]: Rotgers, Lang, “Performance Improvements at the Boardman Coal Plant As a Result of Testing
and Input/Loss Monitoring”, 2002
[5]: Lang, “Errors in Boiler Efficiency Standarts”,2009
[6]:Harun Bilirgen (Lehigh University), “Verim ve Emreamadelik Arttırma Yöntemleri”, 4. Termik
Santraller Çalıştayı, 2012
[7]: K.Özel, N. Özay, “Losses in Electric Distribution Systems/Elektrik Dağıtım Sisteminde Kayıplar”,
Yüksek Lisans Tezi, 2006.