SlideShare a Scribd company logo
1 of 12
Download to read offline
1
İş Kazalarının İşgörenlere Göre Nedenlerinin Şantiye Ölçeğinde
Belirlenmesi
Mustafa YILMAZ, Serkan YILDIZ
Kara Harp Okulu 06654 Ankara/Türkiye, Kara Harp Okulu 06654 Ankara/Türkiye
Tel: (532) 648 39 47, (505) 289 33 21
E-Posta: myilmaz@kho.edu.tr, syildiz@kho.edu.tr
Recep KANIT
Gazi Üniversitesi Ankara/Türkiye
Tel: (312) 202 88 64
E-Posta: rkanit@gazi.edu.tr
Öz
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de çalışma hayatının en önemli sorunlarından birisi iş
kazalarıdır. İnşaat sektörü iş kazalarının yaşandığı sektörlerin başında gelmektedir. Her yıl birçok
inşaat çalışanı yaptığı işe bağlı kazalar nedeniyle iş göremez duruma gelmekte, hatta yaşamını
kaybetmektedir. Pek çok yasal düzenleme yapılmış ve önlem alınmış olmasına rağmen bugüne
kadar iş kazalarının azaltılmasında başarı sağlanmamıştır. Bu durum, kazaların gerçek nedenleri
konusunda çalışanların güvenlik algısının araştırılarak, iş kazalarının önlenmesine yönelik
alınacak tedbirlerin belirlenmesinde onların görüşlerinin daha ön plana çıkarılması gerektiğini
ortaya koymaktadır.
Yaptığı işin kendisi açısından oluşturduğu tehlikeleri bilerek tedbir öneren ve bu tedbirleri
benimseyerek uygulayan işgörenlerin gösterecekleri güvenlik performansı daha yüksek olacaktır.
İnşaat sektöründe, fiilen sahada çalışan işçilerin, yaptıkları işin tehlikelerine ilişkin yaşayarak
edindikleri tecrübeleri inceleyen ve bunlardan hareketle güvenli davranış ve çalışma ortamı
geliştirmeyi amaçlayan araştırmalar oldukça azdır. Bu nedenle işgörenlerin çalışma ortamlarında
potansiyel tehlike olarak gördükleri ve kendilerini güvensiz hissettikleri durumların bizzat
kendileri tarafından tespiti, iş kazalarının önlenmesi açısından hayati önem taşımaktadır. Bu
araştırmada, şantiyede yaşanan iş kazaları ve ramak kala olaylarda, sektörel yapı, şantiye şartları,
firma yönetimi, yasal mevzuat ve denetim eksikliği, işçinin kendi özel durumu ve kader anlayışı
ana başlıkları altında toplanan faktörlerin etkileri, işgören açısından bulanık mantık yöntemi ile
tespit edilmeye çalışılmıştır. Çalışmada; İş Sağlığı ve Güvenliği konusunun bütüncül bir
yaklaşımla çözüme kavuşturulabilecek çok boyutlu bir problem olduğu, ülkemizde bu konuda
halen kalıcı davranışlar kazanılamadığı ve güvenlik kültürü oluşturulamadığı dolayısıyla
şantiyelerde güvenlik ikliminin tesisi ve korunmasında yasal yaptırımların ve denetimlerin çok
önemli olduğu sonuçlarına ulaşılmıştır.
Anahtar sözcükler: İnşaat Sektörü, İş Güvenliği ve Sağlığı, İş Kazaları.
2
Giriş
İnsanlık tarihinin ilk dönemlerinden itibaren yaşanagelen iş kazaları, Endüstri Devrimi ile birlikte
artmış ve ciddi bir problem olarak algılanmaya başlanmıştır. Hızlı sanayileşme ve teknolojik
gelişimlerin hayatımıza girdiği o günlerden bu günlere, temelinde sosyal, ekonomik, psikolojik
ve çevresel pek çok faktörün yattığı iş kazaları ürkütücü boyutlara ulaşmıştır. Günümüzde de
modern sanayinin şekillendirdiği çalışma hayatında, emek yoğun üretimden makineleşmeye
geçilmesi ve makine teknolojisinin sürekli bir gelişim göstermesi, işgörenleri her geçen gün yeni
tehlikelerle karşı karşıya getirmektedir. Bu yoğun makineleşmeden neden olduğu çeşitli
tehlikeler, kaza riskinin yanında bu risklerin derecelerini de arttırmaktadır.
İş kazaları, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çalışma hayatının önemli problemlerinin
başında gelmektedir. İş kazalarının nedenleri genelde ortak olmakla birlikte, ülkelerin
sanayileşme biçimi, yasal mevzuat durumu, denetim etkinliği, çalışanların nitelikleri ve iş
güvenliği bilincinin seviyesi gibi ülkelere özgü özelliklere bağlı olarak farklılıklar
gösterebilmektedir. Türkiye ekonomisinin tarımsal nitelikli olması ve sanayileşme sürecini tam
olarak gerçekleştirememiş olması, iş kazalarının oluşmasına zemin hazırlamaktadır. Bütün dünya
ülkelerinde olduğu gibi, ülkemizde de tarımsal nitelikteki iş gücünün sanayiye kaymasıyla
herhangi bir mesleki eğitimi olmayan ve güvenlik eğitiminden geçirilmeyen işgörenlerin bu
alanda istihdamı iş kazalarına adeta davetiye çıkarmaktadır.
Her ülke ekonomisinde olduğu gibi Türkiye’de de inşaat sektörü ekonominin lokomotifi
konumundadır. Çeşitli mal ve hizmet üretimine olan etkisi, yoğun iş gücü kullanımı ve sosyo-
ekonomik refah düzeyine olan katkısı ile bu sektör ülke ekonomisinde önemli bir yere sahiptir.
Sanayileşme ile birlikte köyden kente göçün hızla artmasından doğan konut ve altyapı ihtiyaçları
ile baraj, yol, köprü gibi ulaşım ve enerji yapılarına duyulan ihtiyaç, yapı sektörüne önemli bir
boyut kazandırmıştır. Ancak, iş sağlığı ve güvenliği konusunda, sektördeki bu büyüme ve
gelişmeyle orantılı bir ilerleme sağlanamamıştır. Tüm dünyada, yapı sektörü çalışanları diğer
sektördeki çalışanlara oranla iki kat daha fazla yaralanma ve üç kat daha fazla ölüm tehlikesiyle
karşı karşıya kalmaktadırlar (Özer, 2008).
İnşaat Sektöründe İş Kazaları
Sosyal Sigortalar Kurumu (SGK) 2012 yılı kayıtlarına geçen iş kazalarının faaliyet gruplarına
göre sıralamasında, “Bina İnşaatı” 4.511 kaza ile dördüncü sırada yer almaktadır. “Bina Dışı
Yapıların İnşaatı”, “Özel İnşaat Faaliyetleri” ve “Bina ve Çevre Düzenleme Faaliyetleri” de
hesaba katıldığında ise bir bütün halinde inşaat sektörünün 9.846 kaza ile aslında tablonun ilk
sırasında yer aldığı görülecektir. İnşaat sektöründe meydana gelen iş kazaları tüm iş kazalarının
% 13,15’ini oluşturmaktadır (SGK, 2012).
İş kazası sonucu en fazla ölüm, 127 kişi ile “Bina İnşaatı” faaliyet grubunda meydana gelmiştir.
“Bina Dışı Yapıların İnşaatı”, “Özel İnşaat Faaliyetleri” ve “Bina ve Çevre Düzenleme
Faaliyetleri” de dâhil edildiğinde ölüm sayısı 262’yi bulmaktadır. Tüm ölümlü iş kazalarının %
35,22’si inşaat sektöründe meydana gelmiştir ki bu oran ürkütücü boyutlardadır (SGK, 2012).
3
2012 yılına ait SGK kayıtlarına göre, inşaat sektöründe her iş günü yaklaşık 27, her iş saati 3,38,
her 18 dakikada bir iş kazası meydana gelmektedir. Türkiye’deki tüm iş kazalarının % 1’i ölümle
sonuçlanırken inşaat sektörümüzdeki iş kazalarının % 2,66’sı ölümle sonuçlanmaktadır.
Resmi rakamlara göre her yıl 500’e yakın şantiye çalışanın iş kazalarında yaşamını yitirdiği kayıt
altına alınmış olsa da, gerçekte bu rakamın çok daha yüksek olduğu tahmin edilmektedir
(Gürcanlı ve Müngen, 2011). Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine bakıldığında 2013 yılı
iş kazası sayısı 706 bin olduğu halde, aynı döneme ait SGK kayıtlarında 191 bin iş kazası rapor
edilmektedir (SGK 2013, TÜİK 2013). Bu iki veri arasındaki fark, ülkemizde kayıt dışı iş
kazaları oranının ne kadar yüksek olduğunu ve aslında her dört kazadan sadece birinin kayıt
altına alınabildiğini ortaya koymaktadır.
İnşaatlarda en çok görülen kaza tipleri; insan düşmesi, malzeme düşmesi, malzeme sıçraması,
toprak kayması, yapı göçmesi, elektrik çarpması, yapı makinelerindeki kazalar, makine ve
tezgâha uzuv kaptırma, şantiye içi trafik kazası şeklinde sıralanmaktadır. (Çelik vd., 2011;
Gürcanlı, 2011; Müngen, 2011; Taşdemir, 2010; İMO, 2009).
İş kazalarının nedenlerini tespit etmek için ülkemizde de farklı tarihlerde çeşitli araştırmalar
yapılmıştır. Bir çalışmada, iş kazalarının sadece % 2’sinin insan kontrolü dışındaki nedenlerden
(Kepir, 1981) ve bir diğerinde %80' inin insan etmenine bağlı nedenlerden (Çelikkol, 1977)
kaynaklandığı tespit edilmiştir. Araştırma sonuçlarından da açıkça görülmektedir ki, kazaların
oluşumundaki sebeplerin oranları konusunda farklı görüşler belirtilmesine rağmen, insan faktörü
birinci sırayı almaktadır. Bu genelleme, aslında % 2 gibi küçük bir oran dışındaki tüm iş
kazalarında önleyici tedbir alınabileceğini ortaya koymaktadır (Camkurt, 2007).
İnsanlara bağlı kaza nedenleri; işgörenlerin kişisel özellikleri, fizyolojik yapıları ve psikolojik
durumlarıyla irtibatlandırılmaktadır. İş kazalarının nedenlerini belirlemeye yönelik yapılan
araştırmalar, kazaların çoğu üzerinde yaşı, cinsiyeti, eğitim ve aile durumu ile mevkii gibi kişi
özelliklerinin etkili olduğunu ortaya koymuştur (Camkurt, 2013).
Kader anlayışı işgörenlerin şantiyede alınan güvenlik tedbirlerine katılımını azaltmaktadır.
Sahada meydana gelen kaza ve olayların kaçınılmaz olduğunu ve ne yapılırsa yapılsın önlenemez
olduğunu düşünen işgörenler güvenliğe yönelik tedbirlere daha az uyma eğilimi göstermektedir.
Aynı görüşü paylaşan firma yöneticileri de sahada ciddi önlem almada ve işgörenlerin kurallara
uyumunu takipte gerekli hassasiyeti göstermekte isteksiz davranmaktadırlar (Havold, ve Nesset,
2009).
Kaza, yaralanma ve ölüm oranlarının yüksek olmasında sektör özelliklerinin payı büyüktür.
İnşaat sektöründe, vasıfsız işçi sayısının fazla olması, bu işçilerin çalışma saatlerinin düzensiz ve
değişken olması, çalışma alanlarının dış etkilere açık olması ve bu alanlarda aynı anda çok çeşitli
malzeme ve ekipman kullanılması riskleri artıran başlıca sebeplerdir. Ayrıca yapı işlerinin sürekli
olmaması, proje bazlı işlerde çalışma koşullarının iş yerine göre değişmesi ve işçi sirkülasyonun
çok fazla olması gibi etkenler şantiyede ilave risklerin oluşmasına yol açmaktadır (Çelik vd.,
2011; Gürcanlı, 2011; Müngen, 2011; Taşdemir, 2010; İMO, 2009).
İnşaat sektöründeki işletmelerin çoğunluğunu küçük ve kurumsallaşmamış firma veya şahıs
şirketlerinin oluşturması, şantiyelerde işçi sirkülâsyonunun çok fazla olması, birden fazla işveren
4
ve/veya alt işverenin birlikte çalışması, günlük çalışma sürelerinin uzunluğu ve/veya çalışma
saatleri düzensizliği gibi hususlar Türk inşaat sektörünü iş kazalarına daha açık hale
getirmektedir (İş Teftiş Kurulu, 2007; Müngen, 2011; Taşdemir, 2010; Kurt, 2013; Ercan,
2010).
İş kazalarının meydana gelmesinde çalışanlara bağlı nedenler kadar, şantiyenin fiziki ve mekanik
çevre koşullarına bağlı faktörlerde iş kazalarına neden olmaktadır. Şantiye yerleşimi ve
organizasyonu, iş makinalarının bakım ve onarımı, şantiye içi trafik düzenlemesi ile işyerinde
iş güvenliğinin uygulanma durumu gibi faktörler iş kazalarının oluşumunda çok etkin rol
oynamaktadır. Şantiye düzeni ile iş kazalarının meydana gelmesi arasında ciddi bir ilişki
bulunmaktadır (Camkurt, 2013).
İş kazalarının önlenmesine yönelik tedbir alınması kapsamında, bu güne kadar pek çok hukuki ve
idari düzenlemeler yapılmıştır. Ancak iş kazası istatistiklerinden, alınan bu tedbirlerin yeterli
olmadığı görülmektedir. Bu durum, sorunun yalnızca teknik bir mesele olarak ele alınmasının
yeterli olmadığını, kazaların gerçek nedenleri konusunda çalışanların güvenlik algısının
araştırılarak, iş kazalarının önlenmesine yönelik alınacak tedbirlerin belirlenmesinde onların
görüşlerinin daha ön plana çıkarılması gerektiğini ortaya koymaktadır.
Bu durumu iş ortamında güvenliği arttırmaya yönelik çalışmaların tarihsel gelişimini izleyerek de
görmek mümkündür. 1800’lerden 1900’lü yılların ortalarına kadar ki dönemde, güvenlik sadece
teknik bir sorun olarak görülmüş ve bu dönemde daha güvenli makine ve ekipmanların
geliştirilmesine çalışılmıştır. Bu dönemde iş kazalarının önlenmesi için mühendislik bakış
açısıyla, teknik yönlerin ve fiziksel tehlikelerin kontrol edilmesi hedeflenmiştir. Teknik
düzeydeki önlemlerin kazaları önlemede yetersiz kaldığının anlaşılması üzerine yapılan detaylı
araştırmalar neticesinde, iş kazalarının yaklaşık %90’ının çalışanların güvensiz davranışlarından
kaynaklandığı gerçeğiyle karşı karşıya kalınmış ve “insan faktörüne” önem verilmeye
başlanmıştır. Çalışanların yeteneklerini ve motivasyonlarını arttırma üzerine odaklanılarak
stratejik işe alma politikalarıyla iş güvenliği arttırılmaya çalışılmıştır. 1980’lerden başlayarak
günümüze kadar uzanan dönemde, iş güvenliği, kaza ve olayların ana sebebini insan hata ve
başarısızlıkları olarak kabul eden bir yönetim felsefesine dönüşmüştür. Bu felsefe etkisinde
örgütsel koşullara ve örgüt içi güvenlik kültürüne odaklanılmıştır (Tomas, Melia ve Oliver, 1999,
Antonsen, 2009).
Yöntem
İnşaat sektöründe, fiilen sahada çalışan işçilerin, yaptıkları işin tehlikelerine ilişkin yaşayarak
edindikleri tecrübeleri inceleyen ve bunlardan hareketle güvenli davranış ve çalışma ortamı
sağlayan bir güvenlik kültürü geliştirmeyi amaçlayan araştırmalar oldukça azdır. Bu nedenle
işgörenlerin çalışma ortamlarında potansiyel tehlike olarak gördükleri ve kendilerini güvensiz
hissettikleri durumların bizzat kendileri tarafından tespiti, iş kazalarının önlenmesi açısından
hayati önem taşımaktadır. Bu araştırmada, bulanık mantık ile şantiyede yaşanan iş kazaları ve
ramak kala olaylarda sektörel yapının, şantiye şartlarının, firma yönetiminin, yasal mevzuat ve
denetim eksikliğinin, işçilerin kendi özel durumlarının ve kader anlayışlarının etkileri işgören
açısından tespit edilmeye çalışılmıştır.
5
Bulanık Mantık
İnsanlar iyi tanımlanmamış ve kesin olmayan verilerle karar vermeye zorlanırlar. Bulanık (fuzzy)
kavramını 1965 yılında dünya literatürüne kazandıran Zadeh, belirsiz durumların çözümüne en
uygun yaklaşımın küme elemanlarına farklı üyelik derecelerinin verilmesi olduğunu ifade
etmektedir (Zadeh, 1965). Bu teoride bulanık sayılar kesin olarak ifade edilemeyen nicelikleri
temsil etmektedirler. (Facchinetti, 2002). Bulanık sayı, bir ölçü ya da ölçme değil, bir değişkene
bir ya da daha fazla insan tarafından verilen sübjektif bir değeri ifade etmektedir (Kaufmann ve
Gupta, 1991).
Dil, insanların iletişiminde ve bilgi akışında önemli bir araçtır ancak tüm dillerin yapısında doğal
bir belirsizlik bulunduğundan en basit kavramların bile anadilde ikili mantıkla ifade edilebilecek
bir karşılığını bulmak çok zordur (Zadeh, 1987). Örneğin “hava sıcak” denildiğinde göreceli bir
durum ortaya çıkmaktadır. Kutuplarda 150
C sıcak olarak algılanırken ekvatorda soğuk olarak
algılanabilmektedir. Dolayısıyla “sıcak” kavramı bünyesinde doğal bir belirsizlik
barındırmaktadır (Şen, 2001). Bulanık küme teorisi, insan düşüncesinin anahtar elemanlarının
sayılar değil dilsel değişkenler olduğu (Chen, 2001) fikrine dayanan ve dilsel belirsizliğin
modellenebilmesi için geliştirilmiş bir yaklaşımdır (Ecer, 2007). Bulanık küme teorisi, karar
vermek için dilsel belirsizliği ve nitel bilgiyi kullanan insan mantığına benzemektedir. Bulanık
küme teorisinde, dilsel belirsizlikler matematiksel olarak ifade edilebilmekte ve böylece karar
verme işlevi kolaylaştırılmaktadır (Kahraman ve diğ. 2003).
Dilsel değişkenlerin dilsel olgusunu açıklayan teknik sayı değerine üyelik derecesi denilmekte
(Hamitoğulları, 1999) ve bu derece sübjektif olarak belirlenmektedir (Zadeh, 1987). Üyelik
derecesi, elemanın bulanık kümeyle temsil edilen kavrama ne derece uygun olduğu veya bu
kümenin temsil ettiği özellikleri ne dereceye kadar taşıdığını göstermektedir (Kahya, 2003).
Üçgen bulanık sayılar, işlem kolaylığı sağladığı ve sezgisel yollarla oluşturulabildiği içine en çok
kullanılan bulanık sayı türüdür (Sanchez ve Gomez, 2003). Üçgen üyelik fonksiyonunun grafiği
ve matematiksel ifadesi Şekil 1’de görülmektedir. A = (a1, a2, a3) olarak gösterilen bir üçgen
üyelik fonksiyonunda a2 üyeliğin normal değeri, a1 ve a3 de sırasıyla minimum ve maksimum
değerleri olarak tanımlanmaktadır.


















3
32
23
3
21
12
1
1
,0
,
,
,0
)(
ax
axa
aa
xa
axa
aa
ax
ax
xA
Şekil 1: Üçgen Üyelik Fonksiyonu
6
Anketlerde yer alan (1) “Hiç Katılmıyorum“, (3) “Katılmıyorum”,(5) “Kısmen Katılıyorum”, (7)
“Katılıyorum” ve (9) “Tamamen Katılıyorum” şeklindeki dilsel değişkenler Whang ve Chang
tarafından tanımlanan (Wang ve Chang, 1995) ve Chen tarafından kullanılan (Chen, 2000) Tablo
1’deki üçgen bulanık sayılarla ifade edilmektedir.
Farklı karar vericilerin dilsel ifadelerinin dönüştürülmesiyle elde edilen üçgen bulanık sayıların
(1) numaralı ifadeyle aritmetik ortalaması alınarak, “Bulanık Ağırlıklar Matrisi”
oluşturulmaktadır.
𝑊̃ 𝑗 =
1
𝐾
[𝑊̃𝑗
1
+ 𝑊̃𝑗
2
+ ⋯ + 𝑊̃𝑗
𝐾
] (1)
Bulanık Ağırlıklar Matrisi de “Ağırlık Merkezi (The Center of Area - COA)” metodu (Zhao ve
Govind, 1991) olarak bilinen (2) numaralı ifadeyle durulaştırılarak “En Duru Performans (Best
Nonfuzzy Performance - BNP) değerleri elde edilmektedir.
BNP w1= [(Uw1-Lw1) + (Mw1-Lw1)] /3 +Lw1 (2)
Tablo 1. Dilsel İfadelerin Üçgen Bulanık Sayı Karşılıkları (Wang ve Chang, 1995; Chen, 2000)
Anket Çalışması
Anketin Hazırlanması
Şantiyede yaşanan iş kazaları ve ramak kala olaylarda işgörenlerin bakış açısıyla kaza nedenlerini
tespit etmek ve önem derecelerini belirlemek amacıyla literatürdeki anket formları incelenerek,
amaca uygun bir anket formu hazırlanmıştır. Bu anketin hazırlamasında güvenlik kültürü ve
güvenlik performansı anketlerinden faydalanılmıştır (Havold ve Nesset, 2009; Lin ve diğ., 2008;
Cox ve Cheyne, 2000; Muniz, Peon ve Ordas, 2007). Anketin birinci kısmını oluşturan kişisel
bilgi formunda, çalışanların yaşı, cinsiyeti, eğitim durumu, medeni hali, mevkii, iş tecrübesi ve
firmada çalışma süresi gibi sorulara yer verilmiş ve literatürde tespit edilmiş kaza tiplerini, iş
hayatlarında başlarına gelmesinden endişe duydukları şekilde önem sırasına göre sıralamaları
istenmiştir. Anketin ikinci kısmında, iş kazalarının nedenleri; sektörün genel yapısı (işin doğası),
şantiye ortamı (yerel şartlar), yüklenici firma özellikleri, yasal mevzuat ve denetim eksikliği,
çalışanların durumu ve kader anlayışı başlıkları altında toplanarak, katılımcılardan bu etkenlerin
şantiyede yaşanan kazaların en önemli nedeni olduğu fikrine ne ölçüde katıldıkları sorulmuştur.
Dilsel Değişken Karşılık Gelen Üçgen Bulanık Sayı
Hiç Katılmıyorum (1) (0,0.1,0.3)
Katılmıyorum (3) (0.1,0.3,0.5)
Kısmen Katılıyorum (5) (0.3,0.5,0.7)
Katılıyorum (7) (0.5,0.7,0.9)
Tamamen Katılıyorum (9) (0.7,0.9,1.0)
7
Anketin Uygulanması
Çalışma için hazırlanan anket ön test için öncelikle 10 kişilik bir gruba uygulanmıştır. Buradan
elde edilen veriler doğrultusunda, katılımcılar tarafından anlaşılamayan sorular düzeltilmiştir. Bu
kapsamda, yüklenici firma yönetiminin çalışanların güvenliği ile bağlılığını değerlendiren
ölçekteki bir soru ile kadercilik ölçeğindeki bir soru anketten çıkarılarak ankete son şekli
verilmiştir. Nihai haliyle anket her biri altı sorudan oluşan altı bölümden oluşturulmuştur.
Anket biri Eskişehir’de ve diğeri Ankara’da bulunan iki şantiyede örnekleme yöntemi ile seçilen
56 çalışana uygulanmıştır. Anketin Ankara’daki şantiye uygulanmasında firma iş güvenliği
temsilcisiyle ortak hareket edilerek, çalışanlara uygulanan anketin önem ve amacı ve doldururken
dikkat etmeleri gerekli noktalar uygulamacı tarafından kısaca açıklanmıştır. Eskişehir’deki
şantiye uygulamasında ise bu imkân bulunamamış ve anket formu elektronik posta yoluyla yapı
denetim elamanına gönderilerek şantiye çalışanlarına uygulanmıştır.
Ankete Katılanların Analizi
Ankete katılanların meslek dağılımları Tablo 2’de, iş tecrübeleri Tablo 3’de verilmiştir.
Hâlihazırda istihdam edildikleri firmada çalışma süreleri göz önüne alındığında; sadece 3
çalışanın 5 yıldan fazla süreyle aynı firmada çalışması, 14 kişinin 1-5 yıldır aynı firmada
çalışması, ancak 39 kişinin firmada çalışmaya başlamasının üzerinden henüz bir yıl geçmemiş
olması, çalışanlar açısından işin süreksizliği ve iş yeri şartlarının devamlı değişik göstermesi
konusunda sektörün genel yapısı hakkında fikir vermektedir.
Tablo 2. Ankete Katılanların Meslekleri
Mesleği Çalışan Sayısı
Kalıpçı 8
Düz İşçi 6
Elektirikçi 6
Mermer Ustası 5
Aluminiyum Doğrama Ustası 5
Demirci 4
Operatör 3
Seramik ve Fayans Ustası 2
Alçıpan Ustası 2
Asma Tavan Ustası 2
Boyacı 2
Kaynakçı 2
Tesisatçı 2
Taş Ustası 2
Tekniker 2
Saha Sorumlusu 1
Şantiye Şefi 1
Stajyer Öğrenci 1
Toplam 56
8
Yaşları 18 ila 58 arasında değişen çalışanların 6’sı çalışma hayatlarında daha önce iş kazası
geçirdiklerini, 7’si şu an çalışmakta oldukları şantiyede ramak kala olaya maruz kaldıklarını ve
2’si meslek hastalığına yakalandıklarını beyan etmişler, ancak hastalıklarını belirtmemişlerdir.
Bir stajer haricinde tümü erkeklerden oluşan katılımcıların 27’si evli, 28’i bekar ve 1’i
boşanmıştır. Çoğunluğu ilkokul mezunu olan (22 ilkokul, 14 orta okul, 14 Lise, 6 üniversite)
çalışanların yarıya yakını mesleği ile ilgili kurs/öğrenim belgesine sahip olduklarını beyan
etmişlerdir.
Tablo 3. Ankete Katılanların Sektörel, Mesleki ve Firma Tecrübeleri
Çalışma Süreleri (Yıl) 0-1 1-5 5-10 10-15 15-20 20-25 25≤
Sektörde 10 19 10 8 4 3 2
Meslekte 11 20 9 6 5 3 2
Firmada 39 14 - 2 - - 1
Fiilen sahada çalışan işgörenlerden çalışma ortamlarında potansiyel tehlike olarak gördükleri ve
kendilerini güvensiz hissettikleri kaza tiplerini, çalışma hayatlar boyunca başlarına gelmesinden
endişe duydukları şekilde önem sırasına göre sıralamaları istenmiştir. Çalışanlarca yapılan
sıralamanın literatürde tespit edilen sıralamayla paralellik gösterdiği tespit edilmiştir. Literatürde
ilk sıralarda yer alan “yüksekten düşme”, “malzeme düşmesi” ve “yapı makinası kazaları”
çalışanların % 70’i tarafından da ilk üç sıraya yerleştirilmiştir.
Anket Sonuçlarının Değerlendirilmesi
Anketten elde edilen verilerin öncelikle SPSS 16.0 (Statistical Package for Social Sciences)
istatistik programında güvenirlik analizi yapılmıştır. Güvenilirlik analizi sonucunda Cronbach
Alfa değeri 0,944 olarak bulunan anketin güvenilirlik değerinin çok yüksek olduğu tespit
edilmiştir. Daha sonra iş kazalarına neden olan faktörlerin önem dereceleri bulanık mantık
yöntemi ile belirlenmiştir.
Şantiyede yaşanan iş kazalarının en önemli nedenlerinin gruplandırıldığı başlıkların, bu çalışma
kapsamında işgören açısından tespit edilen ağırlıkları Tablo 4’de verilmiştir. Grup ağırlıkları
birbirine çok yakın olmakla birlikte, “Yasal Mevzuat ve Denetim Eksikliği” ön plana çıkarken,
“Sektörün Genel Yapısı (İşin Doğası)” ile “Kader Anlayışı” son sıralarda yer almıştır. “Şantiye
Ortamı”, “Yüklenici Firma” ve “Çalışanların Durumu” gibi geri kalan gruplarının ağırlıkları eşit
düzeyde çıkmıştır.
Tablo 4. Şantiyelerde Yaşanan İş Kazalarının Nedenleri
İş Kazalarının Nedenleri Ağırlığı
Sektörün Genel Yapısı (İşin Doğası) 15
Şantiye Ortamı 17
Yüklenici Firma 17
Yasal Mevzuat ve Denetim Eksikliği 18
Çalışanların Durumu 17
Kader Anlayışı 16
Toplam 100
9
“Yasal Mevzuat ve Denetim Eksikliği” başlığı altında; “İş Sağlığı ve Güvenliği Planının
yapılmamış olması”, “Mahkemelerin haklının değil güçlünün lehine karar vermesi” ve “Yeterli
sıklıkta denetim yapılmaması” öne çıkan etkenler olarak bulunmuştur.
“Şantiye Ortamı” başlığı altında; İskele, asansör, gırgır vinç ve diğer aletlerin bakımsızlığının öne
çıkarılmış olduğu görülmektedir. Ülkemizde son yıllarda çok sayıda iskele ve asansör kazası
yaşandığı düşünüldüğünde, buradan aslında işgörenlerin bu durumun farkında olduğu
anlaşılmaktadır.“
“Yüklenici Firma” başlığı altında; “Firma yetkililerinin İş Sağlığı ve Güvenliği konularına gerekli
önlemleri almamaları” en önemli kriter olarak bulunmuştur.
“Çalışanların Durumu” başlığı altında; “Çalışanların güvenlik tedbirlerini ciddiye almamaları ve
Kişisel Koruyucu Donanım kullanmamaları” ile “Aceleci, tedbirsiz ve dikkatsiz olmaları” en
önemli iki etken olarak belirlenmiştir.
“Kader Anlayışı” başlığı altındaki faktörlerin diğer başlıkların alt faktörlerine göre genel olarak
daha az ağırlığının olduğu görülmektedir. En yüksek ağırlığa sahip “Alınan tedbirlerin kazaları
önlemeye yetmeyeceğine inanmaları.” kriterinin bile genel sıralamada ancak 21’nci sırada yer
alması, yaygın kanının aksine kadercilik anlayışının kaza nedenleri arasında ilk sıralarda
bulunmadığını göstermektedir.
Öne çıkan hususlar grup ağırlıklarıyla değerlendirildiklerinde (Tablo 5) ilk üç sırada sırasıyla “İş
Sağlığı ve Güvenliği Planının yapılmamış olması”, “Mahkemelerin haklının değil güçlünün
lehine karar vermesi” ve “Çalışanların güvenlik tedbirlerini ciddiye almamaları ve Kişisel
Koruyucu Donanım kullanmamaları” hususları yer almıştır.
Tablo 5. İşgörenlere Göre Şantiyelerde Yaşananan İş Kazlarının En Önemli Nedenleri
İş Kazalarının Nedenleri Ağırlığı
İş Sağlığı ve Güvenliği Planının yapılmamış olmasıdır. 3.24
Mahkemelerin haklının değil güçlünün lehine karar vermesidir. 3.10
Çalışanların güvenlik tedbirlerini ciddiye almamaları ve Kişisel Koruyucu Donanım
kullanmamalarıdır.
3.08
Sonuç ve Öneriler
Bu araştırmada, şantiyede yaşanan iş kazaları ve ramak kala olaylarda sektörel yapının, şantiye
şartlarının, firma yönetiminin, yasal mevzuat ve denetim eksikliğinin, işçilerin kendi özel
durumlarının ve kader anlayışlarının etkileri işgören açısından tespit edilmeye çalışılmıştır.
Çalışma sonucunda altı başlık altında toplanan etkilerin ağırlıkları eşit sayılabilecek derecede
birbirine yakın çıkmıştır. Buradan İş Sağlığı ve Güvenliği konusunun bir bütün halinde ele
alınarak çözüme kavuşturulması gereken, çok boyutlu bir problem olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Önem derecelerine göre yapılan sıralamada ilk üçe giren nedenler, ülkemizde İş Sağlığı ve
Güvenliği konusunda halen kalıcı davranışlar kazanılamadığı ve bunun bir kültür haline
10
getirilemediği gerçeğini gün yüzüne çıkarmıştır. Çalışma şantiyelerde güvenlik ikliminin tesisi ve
korunması için yasal yaptırımların ve denetimlerin ne denli önemli olduğunu ortaya koymuştur.
Şantiyelerde iş kazalarının azaltılması için, yükleniciler tarafından “İş Sağlığı ve Güvenliği
Planı” yapılarak, bu plan kapsamında gerekli tüm emniyet tedbirlerini alması ve işgörenler
tarafından da bu tedbirlerin ciddiye alınarak, kurallara uyulması ve kişisel koruyucu donanımların
bilinçli bir şekilde kullanılması gerekmektedir. İşgörenlerin bugüne kadar pek çok yasal
düzenleme yapılması ve önlem alınmasına rağmen şantiyelerde yaşanan iş kazalarının
azaltılmasında başarı sağlanamamasının temelinde her zaman haklının yanında yer alamayan
adalet sistemi yattığı görüşü mutlaka dikkate alınmalıdır. “Adalet mülkün temelidir” anlayışından
hareketle iş kazalarının önlenmesi için adalete olan güvenin yeniden tesis edilmesi
gerekmektedir.
Kaynaklar
Antonsen, S. (2009), “Safety Culture: Theory, Method and Improvement”, Ashgate Publishing
Limited, England.
Camkurt, M.Z. (2007), “İşyeri Çalışma Sistemi ve İşyeri Fiziksel Faktörlerinin İş Kazaları
Üzerindeki Etkisi”, TÜHİS İş Hukuku ve İktisat Dergisi, C:20, S:6, C:21, S.1, Ankara,
2007/Mayıs-Ağustos, s.81.
Camkurt, M.Z. (2013), “Çalışanların Kişisel Özelliklerinin İş Kazalarının Meydana Gelmesi
Üzerindeki Etkisi”, TÜHİS İş Hukuku ve İktisat Dergisi, C:24, S:6, C:25, S.1-2, Ankara,
2013/Mayıs-Ağustos, Kasım, s.70.
Chen, C. T. (2000). “Extensions of The TOPSIS for Group Decision-Making Under Fuzzy
Environment”, Fuzzy Sets and Systems, 114, 1–9.
Chen, C. T. (2001), A Fuzzy Approach to Select the Location of the Distribution Center, Fuzzy
Sets and Systems, Vol. 118, s. 65-73.
Cox, S.J., Cheyne, A.J.T. (2000), “Assessing Safety Culture in Offshore Environments”, Safety
Science, 34:111-119.
Çelik, O. vd. (2011), “İnşaat Sektöründe Kazalar ve Güvenlik Tedbirleri”, 3. İşçi Sağlığı ve İş
Güvenliği Sempozyumu Bildiriler Kitabı, 21-23 Ekim 2011, Çanakkale, 113-119.
Çelikkol, A. (1977), “İş Kazalarında Ruhsal Etmenler”, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Doçentlik
Tezi, İzmir, 1977, s.28
Facchinetti, G. (2002), Ranking Functions Induced by Weighted Average of Fuzzy Numbers,
Fuzzy Optimization and Decision Making, Vol. 1, No.3, s. 313-317.
11
Ercan, A. (2010), “Türkiye’de Yapı Sektöründe İşçi Sağlığı ve Güvenliğinin Değerlendirilmesi”,
Politeknik Dergisi, 13/1, 49-51.
Gürcanlı, E. G. (2011), “Yeni ve Zorunlu Bir Kavram Olarak ‘İş Güvenliği İçin Tasarım’”3. İşçi
Sağlığı ve İş Güvenliği Sempozyumu Bildiriler Kitabı, 21-23 Ekim 2011, Çanakkale, 133-141.
Gürcanlı, E., Müngen, U. (2011), “İnşaat Şantiyelerine Özgü Bir İş Güvenliği Risk Analizi
Yöntemi”, http://www.isveguvenlik.com/risk-analizi/insaat-santiyelerine-ozgu-biris-guvenligi-
risk-analizi-yontemi.html, Erişim Tarihi: 05 Haziran 2015
Hamitoğulları, H. C., 1999, Fuzzy Çok Amaçlı Optimizasyon Yöntemiyle Portföy Seçimi,
Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul, (yayımlanmamış)
Havold, J.I., ve Nesset, E. (2009), “From safety culture to safety orientation: Validation and
simplification of a safety orientation scale using a sample of seafarers working for Norwegian
ship owners”, Safety Science, 47, s:305–326.
Hwang, C. L., ve Yoon, K., (1981), “Multiple Attribute Decision Making Methods and
Applications”, A State of The Art Survey. New York: Springer-Verlag.
İnşaat Mühendisleri Odası (2009), “İş Sağlığı ve Güvenliği Raporu”, Türkiye Mühendislik
Haberleri Dergisi, 455, 2009/3, 50-53.
İş Teftiş Kurulu Başkanlığı (2007), “Yapı İşyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Teftiş Projesi
Genel Değerlendirme Raporu”, Yayın No:16.
Kahraman, C., Cebeci, U. ve Ulukan, Z., (2003), Multi-Criteria Supplier Selection Using Fuzzy
AHP, Logistics Information Management, Vol. 16, No. 6, s. 382-394.
Kahya, E., (2003), İnsangücü Seçiminde Bulanık Uzman Sistemler Yardımı ile Đş Başvuru
Formlarının Değerlendirilmesi, Erciyes Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kayseri,
(yayımlanmamış).
Kaufmann, A. ve Gupta, M. M., (1991), Introduction to Fuzzy Arithmetic Theory and
Applications, Van Nostrand Reinhold, New York.
Kepir, H.(1981), “İş Kazalarında İnsan Faktörü ve Eğitimi”, Çeşitli Boyutları ve Çözüm
Önerileri ile İş Kazaları Seminer Bildirileri, MPM Yayınları No: 284, Ankara, 1983, s.96-104
Kurt, M.İ. (2013), “Yapı İşlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği”, http://www.csgb.gov.tr/
csgbPortal/ShowDoc/WLP+Repository/per/dosyalar/duyurular/20022014_2, Erişim Tarihi: 06
Mart 2014.
Lin, S., Tang, W.J., Miao, J.Y., Wang, Z.M. ve Wang, P.X. (2008), “Safety Climate
Measurement at Workplace in China: A Validity and Reliability Assessment”, Safety Science,
46, s:1037–1046.
12
Muniz, B. F., Peon, J.M.M. ve Ordas, C.J.V. (2007), “Safety Culture: Analysis of The Causal
Relationships Between İts Key Dimensions”, Journal of Safety Research, 38, 627–641.
Müngen, U. (2011), “İnşaat Sektörümüzdeki Başlıca İş Kazası Tipleri, TMH”, İnşaat
Mühendisleri Odası, 469, 2011/5, 33-39.
Özer K., (2008), “İnşaat Sektöründe İş Sağlığı ve Güvenliği Semineri”,
http://212.175.131.61/www.isggm.gov.tr/htdocs/article.php?article_id=195, Erişim Tarihi:02
Haziran 2015.
Sanchez, J. D. A. ve Gomez, A. T., 2003, Applications of Fuzzy Regression in Actuarial
Analysis, The Journal of Risk and Insurance, Vol. 70, No. 4, s. 665-699.
Şen, Z., (2001), Bulanık Mantık ve Modelleme İlkeleri, Bilge Kültür Sanat, İstanbul.
Taşdemir, Y. (2010), “Kaza Riskinin En Fazla Olduğu Sektör: İnşaat”, İşte Sağlık Dergisi,
2010/1, 23-27.
Tomas, J.M., Melia, J.L. ve Oliver, A. (1999), “A Cross-Validation of A Structural Equation
Model of Accidents: Organizational And Psychological Variables As Predictors of Work Safety”,
Work & Stress, 13 (1), s:49-58.
Wang, M. J. J., ve Chang, T. C. (1995), “Tool Steel Materials Selection Under Fuzzy
Environment”, Fuzzy Sets and Systems, 72, 263–270.
Zadeh, L. A., (1965), Fuzzy Sets, Information and Control, Vol.8, s. 338-353.
Zadeh, L. A., (1987), Test Score Semantics as a Basis for a Computational Approach to the
Representation of Meaning, Fuzzy Sets and Applications: Selected Papers by L.A. Zadeh, Ed.:
R.R. Yager, S.Ovchinnikov, R.M. Tong, H.T. Nguyen, John Wiley&Sons Publishing, Canada, s.
655-684.
Zhao, R., ve Govind, R. (1991), “Algebraic Characteristics of Extended Fuzzy Numbers”,
Information Science, 54, 103–130.

More Related Content

Viewers also liked

Türkiye İş Sağlığı ve Güvenliği Profili (ILO 2016)
Türkiye İş Sağlığı ve Güvenliği Profili (ILO 2016)Türkiye İş Sağlığı ve Güvenliği Profili (ILO 2016)
Türkiye İş Sağlığı ve Güvenliği Profili (ILO 2016)Gürol BOZOLUK
 
Makine Koruyuculari-Risk Degerlendirme
Makine Koruyuculari-Risk DegerlendirmeMakine Koruyuculari-Risk Degerlendirme
Makine Koruyuculari-Risk DegerlendirmeFunda Curgul
 
Mahalli̇ İdarelerde İş Sağliği ve Güvenli̇ği̇ - Risk Değerlendirmesi Rehberi̇...
Mahalli̇ İdarelerde İş Sağliği ve Güvenli̇ği̇ - Risk Değerlendirmesi Rehberi̇...Mahalli̇ İdarelerde İş Sağliği ve Güvenli̇ği̇ - Risk Değerlendirmesi Rehberi̇...
Mahalli̇ İdarelerde İş Sağliği ve Güvenli̇ği̇ - Risk Değerlendirmesi Rehberi̇...Ekrem CAKMAK
 
Ohsas 18001 Çalışan Sağlığı ve İş Güvenliği Yönetim Sistemi
Ohsas 18001 Çalışan Sağlığı ve İş Güvenliği Yönetim Sistemi Ohsas 18001 Çalışan Sağlığı ve İş Güvenliği Yönetim Sistemi
Ohsas 18001 Çalışan Sağlığı ve İş Güvenliği Yönetim Sistemi Pelin Çayönü
 
İş Sağlığı ve Güvenliği
İş Sağlığı ve Güvenliğiİş Sağlığı ve Güvenliği
İş Sağlığı ve Güvenliğispeedspasm
 
Iş kazaları
Iş kazalarıIş kazaları
Iş kazalarıKref.net
 
Ki̇myasal maddeleri̇n kullanimi ve guvenli̇k bi̇lgi̇ formlari
Ki̇myasal maddeleri̇n kullanimi ve guvenli̇k bi̇lgi̇ formlariKi̇myasal maddeleri̇n kullanimi ve guvenli̇k bi̇lgi̇ formlari
Ki̇myasal maddeleri̇n kullanimi ve guvenli̇k bi̇lgi̇ formlariGazi YALÇIN
 
Özlem ÖZKILIÇ - Risk degerlendirme sunumu
Özlem ÖZKILIÇ - Risk degerlendirme sunumuÖzlem ÖZKILIÇ - Risk degerlendirme sunumu
Özlem ÖZKILIÇ - Risk degerlendirme sunumuÖzlem ÖZKILIÇ
 
Ekrem ÇAKMAK Kişisel Koruyucu Donanımlar Temel Sunumu
Ekrem ÇAKMAK Kişisel Koruyucu Donanımlar Temel SunumuEkrem ÇAKMAK Kişisel Koruyucu Donanımlar Temel Sunumu
Ekrem ÇAKMAK Kişisel Koruyucu Donanımlar Temel SunumuEkrem CAKMAK
 
İş sağlığı ve güvenli̇ği̇
İş sağlığı ve güvenli̇ği̇ İş sağlığı ve güvenli̇ği̇
İş sağlığı ve güvenli̇ği̇ Çağatay ÖZADA
 
Temel İş Sağlığı ve Güvenliği
Temel İş Sağlığı ve GüvenliğiTemel İş Sağlığı ve Güvenliği
Temel İş Sağlığı ve GüvenliğiSerhat Özcan
 

Viewers also liked (14)

Türkiye İş Sağlığı ve Güvenliği Profili (ILO 2016)
Türkiye İş Sağlığı ve Güvenliği Profili (ILO 2016)Türkiye İş Sağlığı ve Güvenliği Profili (ILO 2016)
Türkiye İş Sağlığı ve Güvenliği Profili (ILO 2016)
 
Makine Koruyuculari-Risk Degerlendirme
Makine Koruyuculari-Risk DegerlendirmeMakine Koruyuculari-Risk Degerlendirme
Makine Koruyuculari-Risk Degerlendirme
 
CNC Makinalarda iş güvenligi
CNC Makinalarda iş güvenligiCNC Makinalarda iş güvenligi
CNC Makinalarda iş güvenligi
 
Mahalli̇ İdarelerde İş Sağliği ve Güvenli̇ği̇ - Risk Değerlendirmesi Rehberi̇...
Mahalli̇ İdarelerde İş Sağliği ve Güvenli̇ği̇ - Risk Değerlendirmesi Rehberi̇...Mahalli̇ İdarelerde İş Sağliği ve Güvenli̇ği̇ - Risk Değerlendirmesi Rehberi̇...
Mahalli̇ İdarelerde İş Sağliği ve Güvenli̇ği̇ - Risk Değerlendirmesi Rehberi̇...
 
Ohsas 18001 Çalışan Sağlığı ve İş Güvenliği Yönetim Sistemi
Ohsas 18001 Çalışan Sağlığı ve İş Güvenliği Yönetim Sistemi Ohsas 18001 Çalışan Sağlığı ve İş Güvenliği Yönetim Sistemi
Ohsas 18001 Çalışan Sağlığı ve İş Güvenliği Yönetim Sistemi
 
Köprülü Vinçlerde İş Güvenliği
Köprülü Vinçlerde İş GüvenliğiKöprülü Vinçlerde İş Güvenliği
Köprülü Vinçlerde İş Güvenliği
 
İş Sağlığı ve Güvenliği
İş Sağlığı ve Güvenliğiİş Sağlığı ve Güvenliği
İş Sağlığı ve Güvenliği
 
Iş kazaları
Iş kazalarıIş kazaları
Iş kazaları
 
Ki̇myasal maddeleri̇n kullanimi ve guvenli̇k bi̇lgi̇ formlari
Ki̇myasal maddeleri̇n kullanimi ve guvenli̇k bi̇lgi̇ formlariKi̇myasal maddeleri̇n kullanimi ve guvenli̇k bi̇lgi̇ formlari
Ki̇myasal maddeleri̇n kullanimi ve guvenli̇k bi̇lgi̇ formlari
 
Özlem ÖZKILIÇ - Risk degerlendirme sunumu
Özlem ÖZKILIÇ - Risk degerlendirme sunumuÖzlem ÖZKILIÇ - Risk degerlendirme sunumu
Özlem ÖZKILIÇ - Risk degerlendirme sunumu
 
İş Sağlığı Güvenliği Sunumu
İş Sağlığı Güvenliği Sunumu İş Sağlığı Güvenliği Sunumu
İş Sağlığı Güvenliği Sunumu
 
Ekrem ÇAKMAK Kişisel Koruyucu Donanımlar Temel Sunumu
Ekrem ÇAKMAK Kişisel Koruyucu Donanımlar Temel SunumuEkrem ÇAKMAK Kişisel Koruyucu Donanımlar Temel Sunumu
Ekrem ÇAKMAK Kişisel Koruyucu Donanımlar Temel Sunumu
 
İş sağlığı ve güvenli̇ği̇
İş sağlığı ve güvenli̇ği̇ İş sağlığı ve güvenli̇ği̇
İş sağlığı ve güvenli̇ği̇
 
Temel İş Sağlığı ve Güvenliği
Temel İş Sağlığı ve GüvenliğiTemel İş Sağlığı ve Güvenliği
Temel İş Sağlığı ve Güvenliği
 

Similar to İş Kazalarının İşgörenlere Göre Nedenlerinin Şantiye Ölçeğinde Belirlenmesi

Guvenlik yonetimi 57 low.pdf
Guvenlik yonetimi 57 low.pdfGuvenlik yonetimi 57 low.pdf
Guvenlik yonetimi 57 low.pdfYunusEmreKK1
 
Tersanelerde iş sağlığı ve güvenliği sunum
Tersanelerde iş sağlığı ve güvenliği sunumTersanelerde iş sağlığı ve güvenliği sunum
Tersanelerde iş sağlığı ve güvenliği sunumtulayilmaz
 
2021 yılında iş kazası ve meslek hastalıklarında tablo iyiye gitmedi | 2022 |...
2021 yılında iş kazası ve meslek hastalıklarında tablo iyiye gitmedi | 2022 |...2021 yılında iş kazası ve meslek hastalıklarında tablo iyiye gitmedi | 2022 |...
2021 yılında iş kazası ve meslek hastalıklarında tablo iyiye gitmedi | 2022 |...Mehmet Erdem TOKUŞ™
 
guvenlik yonetim 110-son.pdf
guvenlik yonetim 110-son.pdfguvenlik yonetim 110-son.pdf
guvenlik yonetim 110-son.pdfYunusEmreKK1
 
Taksir ve Tazminat Penceresinden Turkiye'nin ISG Sistemi 2009 - 2016
Taksir ve Tazminat Penceresinden Turkiye'nin ISG Sistemi 2009 - 2016Taksir ve Tazminat Penceresinden Turkiye'nin ISG Sistemi 2009 - 2016
Taksir ve Tazminat Penceresinden Turkiye'nin ISG Sistemi 2009 - 2016Ahmet Tellioglu
 
İstanbul Jeofizik Sektörüne Genç Bakış
İstanbul Jeofizik Sektörüne Genç Bakışİstanbul Jeofizik Sektörüne Genç Bakış
İstanbul Jeofizik Sektörüne Genç BakışAli Osman Öncel
 
68 76-kontrol dunyasi haziran 2018 mod
68 76-kontrol dunyasi haziran 2018 mod68 76-kontrol dunyasi haziran 2018 mod
68 76-kontrol dunyasi haziran 2018 modeergun06
 
Iş kazalarina istatistiksel yaklaşimlar
Iş kazalarina  istatistiksel yaklaşimlarIş kazalarina  istatistiksel yaklaşimlar
Iş kazalarina istatistiksel yaklaşimlarGültekin Cangül
 
Guvenlik yonetimi 56 low (1).pdf
Guvenlik yonetimi 56 low (1).pdfGuvenlik yonetimi 56 low (1).pdf
Guvenlik yonetimi 56 low (1).pdfYunusEmreKK1
 
Guvenlik yonetimi-86
Guvenlik yonetimi-86Guvenlik yonetimi-86
Guvenlik yonetimi-86ezgi özcan
 

Similar to İş Kazalarının İşgörenlere Göre Nedenlerinin Şantiye Ölçeğinde Belirlenmesi (14)

Guvenlik yonetimi 57 low.pdf
Guvenlik yonetimi 57 low.pdfGuvenlik yonetimi 57 low.pdf
Guvenlik yonetimi 57 low.pdf
 
1
11
1
 
21 sayfalar.pdf
21 sayfalar.pdf21 sayfalar.pdf
21 sayfalar.pdf
 
Tersanelerde iş sağlığı ve güvenliği sunum
Tersanelerde iş sağlığı ve güvenliği sunumTersanelerde iş sağlığı ve güvenliği sunum
Tersanelerde iş sağlığı ve güvenliği sunum
 
GY 2.sayi.pdf
GY 2.sayi.pdfGY 2.sayi.pdf
GY 2.sayi.pdf
 
2021 yılında iş kazası ve meslek hastalıklarında tablo iyiye gitmedi | 2022 |...
2021 yılında iş kazası ve meslek hastalıklarında tablo iyiye gitmedi | 2022 |...2021 yılında iş kazası ve meslek hastalıklarında tablo iyiye gitmedi | 2022 |...
2021 yılında iş kazası ve meslek hastalıklarında tablo iyiye gitmedi | 2022 |...
 
guvenlik yonetim 110-son.pdf
guvenlik yonetim 110-son.pdfguvenlik yonetim 110-son.pdf
guvenlik yonetim 110-son.pdf
 
Taksir ve Tazminat Penceresinden Turkiye'nin ISG Sistemi 2009 - 2016
Taksir ve Tazminat Penceresinden Turkiye'nin ISG Sistemi 2009 - 2016Taksir ve Tazminat Penceresinden Turkiye'nin ISG Sistemi 2009 - 2016
Taksir ve Tazminat Penceresinden Turkiye'nin ISG Sistemi 2009 - 2016
 
İstanbul Jeofizik Sektörüne Genç Bakış
İstanbul Jeofizik Sektörüne Genç Bakışİstanbul Jeofizik Sektörüne Genç Bakış
İstanbul Jeofizik Sektörüne Genç Bakış
 
68 76-kontrol dunyasi haziran 2018 mod
68 76-kontrol dunyasi haziran 2018 mod68 76-kontrol dunyasi haziran 2018 mod
68 76-kontrol dunyasi haziran 2018 mod
 
Iş kazalarina istatistiksel yaklaşimlar
Iş kazalarina  istatistiksel yaklaşimlarIş kazalarina  istatistiksel yaklaşimlar
Iş kazalarina istatistiksel yaklaşimlar
 
31 sayfalar.pdf
31 sayfalar.pdf31 sayfalar.pdf
31 sayfalar.pdf
 
Guvenlik yonetimi 56 low (1).pdf
Guvenlik yonetimi 56 low (1).pdfGuvenlik yonetimi 56 low (1).pdf
Guvenlik yonetimi 56 low (1).pdf
 
Guvenlik yonetimi-86
Guvenlik yonetimi-86Guvenlik yonetimi-86
Guvenlik yonetimi-86
 

More from Mustafa YILMAZ

Sustainability in Construction Sector
Sustainability in Construction SectorSustainability in Construction Sector
Sustainability in Construction SectorMustafa YILMAZ
 
İnşaat Sektöründe Yıkıcı Teknoloji ve Sürdürülebilirlik
İnşaat Sektöründe Yıkıcı Teknoloji ve Sürdürülebilirlikİnşaat Sektöründe Yıkıcı Teknoloji ve Sürdürülebilirlik
İnşaat Sektöründe Yıkıcı Teknoloji ve SürdürülebilirlikMustafa YILMAZ
 
İhale mevzuatı ve TSK'da i̇nşaat faaliyetleri
İhale mevzuatı ve TSK'da i̇nşaat faaliyetleriİhale mevzuatı ve TSK'da i̇nşaat faaliyetleri
İhale mevzuatı ve TSK'da i̇nşaat faaliyetleriMustafa YILMAZ
 
Bina Bakım Onarım Ödeneklerinin Etkin Kullanımı Maksadıyla İhale Bedelini Etk...
Bina Bakım Onarım Ödeneklerinin Etkin Kullanımı Maksadıyla İhale Bedelini Etk...Bina Bakım Onarım Ödeneklerinin Etkin Kullanımı Maksadıyla İhale Bedelini Etk...
Bina Bakım Onarım Ödeneklerinin Etkin Kullanımı Maksadıyla İhale Bedelini Etk...Mustafa YILMAZ
 
Askeri Binalar İçin Sürdürülebilirlik Ölçütleri
Askeri Binalar  İçin Sürdürülebilirlik  ÖlçütleriAskeri Binalar  İçin Sürdürülebilirlik  Ölçütleri
Askeri Binalar İçin Sürdürülebilirlik ÖlçütleriMustafa YILMAZ
 
İhale Mevzuatı ve TSK'da İnşaat Faaliyetleri
İhale Mevzuatı ve TSK'da İnşaat Faaliyetleriİhale Mevzuatı ve TSK'da İnşaat Faaliyetleri
İhale Mevzuatı ve TSK'da İnşaat FaaliyetleriMustafa YILMAZ
 

More from Mustafa YILMAZ (7)

Sustainability in Construction Sector
Sustainability in Construction SectorSustainability in Construction Sector
Sustainability in Construction Sector
 
İnşaat Sektöründe Yıkıcı Teknoloji ve Sürdürülebilirlik
İnşaat Sektöründe Yıkıcı Teknoloji ve Sürdürülebilirlikİnşaat Sektöründe Yıkıcı Teknoloji ve Sürdürülebilirlik
İnşaat Sektöründe Yıkıcı Teknoloji ve Sürdürülebilirlik
 
İhale mevzuatı ve TSK'da i̇nşaat faaliyetleri
İhale mevzuatı ve TSK'da i̇nşaat faaliyetleriİhale mevzuatı ve TSK'da i̇nşaat faaliyetleri
İhale mevzuatı ve TSK'da i̇nşaat faaliyetleri
 
Bina Bakım Onarım Ödeneklerinin Etkin Kullanımı Maksadıyla İhale Bedelini Etk...
Bina Bakım Onarım Ödeneklerinin Etkin Kullanımı Maksadıyla İhale Bedelini Etk...Bina Bakım Onarım Ödeneklerinin Etkin Kullanımı Maksadıyla İhale Bedelini Etk...
Bina Bakım Onarım Ödeneklerinin Etkin Kullanımı Maksadıyla İhale Bedelini Etk...
 
Askeri Binalar İçin Sürdürülebilirlik Ölçütleri
Askeri Binalar  İçin Sürdürülebilirlik  ÖlçütleriAskeri Binalar  İçin Sürdürülebilirlik  Ölçütleri
Askeri Binalar İçin Sürdürülebilirlik Ölçütleri
 
784-3577-1-PB
784-3577-1-PB784-3577-1-PB
784-3577-1-PB
 
İhale Mevzuatı ve TSK'da İnşaat Faaliyetleri
İhale Mevzuatı ve TSK'da İnşaat Faaliyetleriİhale Mevzuatı ve TSK'da İnşaat Faaliyetleri
İhale Mevzuatı ve TSK'da İnşaat Faaliyetleri
 

İş Kazalarının İşgörenlere Göre Nedenlerinin Şantiye Ölçeğinde Belirlenmesi

  • 1. 1 İş Kazalarının İşgörenlere Göre Nedenlerinin Şantiye Ölçeğinde Belirlenmesi Mustafa YILMAZ, Serkan YILDIZ Kara Harp Okulu 06654 Ankara/Türkiye, Kara Harp Okulu 06654 Ankara/Türkiye Tel: (532) 648 39 47, (505) 289 33 21 E-Posta: myilmaz@kho.edu.tr, syildiz@kho.edu.tr Recep KANIT Gazi Üniversitesi Ankara/Türkiye Tel: (312) 202 88 64 E-Posta: rkanit@gazi.edu.tr Öz Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de çalışma hayatının en önemli sorunlarından birisi iş kazalarıdır. İnşaat sektörü iş kazalarının yaşandığı sektörlerin başında gelmektedir. Her yıl birçok inşaat çalışanı yaptığı işe bağlı kazalar nedeniyle iş göremez duruma gelmekte, hatta yaşamını kaybetmektedir. Pek çok yasal düzenleme yapılmış ve önlem alınmış olmasına rağmen bugüne kadar iş kazalarının azaltılmasında başarı sağlanmamıştır. Bu durum, kazaların gerçek nedenleri konusunda çalışanların güvenlik algısının araştırılarak, iş kazalarının önlenmesine yönelik alınacak tedbirlerin belirlenmesinde onların görüşlerinin daha ön plana çıkarılması gerektiğini ortaya koymaktadır. Yaptığı işin kendisi açısından oluşturduğu tehlikeleri bilerek tedbir öneren ve bu tedbirleri benimseyerek uygulayan işgörenlerin gösterecekleri güvenlik performansı daha yüksek olacaktır. İnşaat sektöründe, fiilen sahada çalışan işçilerin, yaptıkları işin tehlikelerine ilişkin yaşayarak edindikleri tecrübeleri inceleyen ve bunlardan hareketle güvenli davranış ve çalışma ortamı geliştirmeyi amaçlayan araştırmalar oldukça azdır. Bu nedenle işgörenlerin çalışma ortamlarında potansiyel tehlike olarak gördükleri ve kendilerini güvensiz hissettikleri durumların bizzat kendileri tarafından tespiti, iş kazalarının önlenmesi açısından hayati önem taşımaktadır. Bu araştırmada, şantiyede yaşanan iş kazaları ve ramak kala olaylarda, sektörel yapı, şantiye şartları, firma yönetimi, yasal mevzuat ve denetim eksikliği, işçinin kendi özel durumu ve kader anlayışı ana başlıkları altında toplanan faktörlerin etkileri, işgören açısından bulanık mantık yöntemi ile tespit edilmeye çalışılmıştır. Çalışmada; İş Sağlığı ve Güvenliği konusunun bütüncül bir yaklaşımla çözüme kavuşturulabilecek çok boyutlu bir problem olduğu, ülkemizde bu konuda halen kalıcı davranışlar kazanılamadığı ve güvenlik kültürü oluşturulamadığı dolayısıyla şantiyelerde güvenlik ikliminin tesisi ve korunmasında yasal yaptırımların ve denetimlerin çok önemli olduğu sonuçlarına ulaşılmıştır. Anahtar sözcükler: İnşaat Sektörü, İş Güvenliği ve Sağlığı, İş Kazaları.
  • 2. 2 Giriş İnsanlık tarihinin ilk dönemlerinden itibaren yaşanagelen iş kazaları, Endüstri Devrimi ile birlikte artmış ve ciddi bir problem olarak algılanmaya başlanmıştır. Hızlı sanayileşme ve teknolojik gelişimlerin hayatımıza girdiği o günlerden bu günlere, temelinde sosyal, ekonomik, psikolojik ve çevresel pek çok faktörün yattığı iş kazaları ürkütücü boyutlara ulaşmıştır. Günümüzde de modern sanayinin şekillendirdiği çalışma hayatında, emek yoğun üretimden makineleşmeye geçilmesi ve makine teknolojisinin sürekli bir gelişim göstermesi, işgörenleri her geçen gün yeni tehlikelerle karşı karşıya getirmektedir. Bu yoğun makineleşmeden neden olduğu çeşitli tehlikeler, kaza riskinin yanında bu risklerin derecelerini de arttırmaktadır. İş kazaları, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çalışma hayatının önemli problemlerinin başında gelmektedir. İş kazalarının nedenleri genelde ortak olmakla birlikte, ülkelerin sanayileşme biçimi, yasal mevzuat durumu, denetim etkinliği, çalışanların nitelikleri ve iş güvenliği bilincinin seviyesi gibi ülkelere özgü özelliklere bağlı olarak farklılıklar gösterebilmektedir. Türkiye ekonomisinin tarımsal nitelikli olması ve sanayileşme sürecini tam olarak gerçekleştirememiş olması, iş kazalarının oluşmasına zemin hazırlamaktadır. Bütün dünya ülkelerinde olduğu gibi, ülkemizde de tarımsal nitelikteki iş gücünün sanayiye kaymasıyla herhangi bir mesleki eğitimi olmayan ve güvenlik eğitiminden geçirilmeyen işgörenlerin bu alanda istihdamı iş kazalarına adeta davetiye çıkarmaktadır. Her ülke ekonomisinde olduğu gibi Türkiye’de de inşaat sektörü ekonominin lokomotifi konumundadır. Çeşitli mal ve hizmet üretimine olan etkisi, yoğun iş gücü kullanımı ve sosyo- ekonomik refah düzeyine olan katkısı ile bu sektör ülke ekonomisinde önemli bir yere sahiptir. Sanayileşme ile birlikte köyden kente göçün hızla artmasından doğan konut ve altyapı ihtiyaçları ile baraj, yol, köprü gibi ulaşım ve enerji yapılarına duyulan ihtiyaç, yapı sektörüne önemli bir boyut kazandırmıştır. Ancak, iş sağlığı ve güvenliği konusunda, sektördeki bu büyüme ve gelişmeyle orantılı bir ilerleme sağlanamamıştır. Tüm dünyada, yapı sektörü çalışanları diğer sektördeki çalışanlara oranla iki kat daha fazla yaralanma ve üç kat daha fazla ölüm tehlikesiyle karşı karşıya kalmaktadırlar (Özer, 2008). İnşaat Sektöründe İş Kazaları Sosyal Sigortalar Kurumu (SGK) 2012 yılı kayıtlarına geçen iş kazalarının faaliyet gruplarına göre sıralamasında, “Bina İnşaatı” 4.511 kaza ile dördüncü sırada yer almaktadır. “Bina Dışı Yapıların İnşaatı”, “Özel İnşaat Faaliyetleri” ve “Bina ve Çevre Düzenleme Faaliyetleri” de hesaba katıldığında ise bir bütün halinde inşaat sektörünün 9.846 kaza ile aslında tablonun ilk sırasında yer aldığı görülecektir. İnşaat sektöründe meydana gelen iş kazaları tüm iş kazalarının % 13,15’ini oluşturmaktadır (SGK, 2012). İş kazası sonucu en fazla ölüm, 127 kişi ile “Bina İnşaatı” faaliyet grubunda meydana gelmiştir. “Bina Dışı Yapıların İnşaatı”, “Özel İnşaat Faaliyetleri” ve “Bina ve Çevre Düzenleme Faaliyetleri” de dâhil edildiğinde ölüm sayısı 262’yi bulmaktadır. Tüm ölümlü iş kazalarının % 35,22’si inşaat sektöründe meydana gelmiştir ki bu oran ürkütücü boyutlardadır (SGK, 2012).
  • 3. 3 2012 yılına ait SGK kayıtlarına göre, inşaat sektöründe her iş günü yaklaşık 27, her iş saati 3,38, her 18 dakikada bir iş kazası meydana gelmektedir. Türkiye’deki tüm iş kazalarının % 1’i ölümle sonuçlanırken inşaat sektörümüzdeki iş kazalarının % 2,66’sı ölümle sonuçlanmaktadır. Resmi rakamlara göre her yıl 500’e yakın şantiye çalışanın iş kazalarında yaşamını yitirdiği kayıt altına alınmış olsa da, gerçekte bu rakamın çok daha yüksek olduğu tahmin edilmektedir (Gürcanlı ve Müngen, 2011). Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine bakıldığında 2013 yılı iş kazası sayısı 706 bin olduğu halde, aynı döneme ait SGK kayıtlarında 191 bin iş kazası rapor edilmektedir (SGK 2013, TÜİK 2013). Bu iki veri arasındaki fark, ülkemizde kayıt dışı iş kazaları oranının ne kadar yüksek olduğunu ve aslında her dört kazadan sadece birinin kayıt altına alınabildiğini ortaya koymaktadır. İnşaatlarda en çok görülen kaza tipleri; insan düşmesi, malzeme düşmesi, malzeme sıçraması, toprak kayması, yapı göçmesi, elektrik çarpması, yapı makinelerindeki kazalar, makine ve tezgâha uzuv kaptırma, şantiye içi trafik kazası şeklinde sıralanmaktadır. (Çelik vd., 2011; Gürcanlı, 2011; Müngen, 2011; Taşdemir, 2010; İMO, 2009). İş kazalarının nedenlerini tespit etmek için ülkemizde de farklı tarihlerde çeşitli araştırmalar yapılmıştır. Bir çalışmada, iş kazalarının sadece % 2’sinin insan kontrolü dışındaki nedenlerden (Kepir, 1981) ve bir diğerinde %80' inin insan etmenine bağlı nedenlerden (Çelikkol, 1977) kaynaklandığı tespit edilmiştir. Araştırma sonuçlarından da açıkça görülmektedir ki, kazaların oluşumundaki sebeplerin oranları konusunda farklı görüşler belirtilmesine rağmen, insan faktörü birinci sırayı almaktadır. Bu genelleme, aslında % 2 gibi küçük bir oran dışındaki tüm iş kazalarında önleyici tedbir alınabileceğini ortaya koymaktadır (Camkurt, 2007). İnsanlara bağlı kaza nedenleri; işgörenlerin kişisel özellikleri, fizyolojik yapıları ve psikolojik durumlarıyla irtibatlandırılmaktadır. İş kazalarının nedenlerini belirlemeye yönelik yapılan araştırmalar, kazaların çoğu üzerinde yaşı, cinsiyeti, eğitim ve aile durumu ile mevkii gibi kişi özelliklerinin etkili olduğunu ortaya koymuştur (Camkurt, 2013). Kader anlayışı işgörenlerin şantiyede alınan güvenlik tedbirlerine katılımını azaltmaktadır. Sahada meydana gelen kaza ve olayların kaçınılmaz olduğunu ve ne yapılırsa yapılsın önlenemez olduğunu düşünen işgörenler güvenliğe yönelik tedbirlere daha az uyma eğilimi göstermektedir. Aynı görüşü paylaşan firma yöneticileri de sahada ciddi önlem almada ve işgörenlerin kurallara uyumunu takipte gerekli hassasiyeti göstermekte isteksiz davranmaktadırlar (Havold, ve Nesset, 2009). Kaza, yaralanma ve ölüm oranlarının yüksek olmasında sektör özelliklerinin payı büyüktür. İnşaat sektöründe, vasıfsız işçi sayısının fazla olması, bu işçilerin çalışma saatlerinin düzensiz ve değişken olması, çalışma alanlarının dış etkilere açık olması ve bu alanlarda aynı anda çok çeşitli malzeme ve ekipman kullanılması riskleri artıran başlıca sebeplerdir. Ayrıca yapı işlerinin sürekli olmaması, proje bazlı işlerde çalışma koşullarının iş yerine göre değişmesi ve işçi sirkülasyonun çok fazla olması gibi etkenler şantiyede ilave risklerin oluşmasına yol açmaktadır (Çelik vd., 2011; Gürcanlı, 2011; Müngen, 2011; Taşdemir, 2010; İMO, 2009). İnşaat sektöründeki işletmelerin çoğunluğunu küçük ve kurumsallaşmamış firma veya şahıs şirketlerinin oluşturması, şantiyelerde işçi sirkülâsyonunun çok fazla olması, birden fazla işveren
  • 4. 4 ve/veya alt işverenin birlikte çalışması, günlük çalışma sürelerinin uzunluğu ve/veya çalışma saatleri düzensizliği gibi hususlar Türk inşaat sektörünü iş kazalarına daha açık hale getirmektedir (İş Teftiş Kurulu, 2007; Müngen, 2011; Taşdemir, 2010; Kurt, 2013; Ercan, 2010). İş kazalarının meydana gelmesinde çalışanlara bağlı nedenler kadar, şantiyenin fiziki ve mekanik çevre koşullarına bağlı faktörlerde iş kazalarına neden olmaktadır. Şantiye yerleşimi ve organizasyonu, iş makinalarının bakım ve onarımı, şantiye içi trafik düzenlemesi ile işyerinde iş güvenliğinin uygulanma durumu gibi faktörler iş kazalarının oluşumunda çok etkin rol oynamaktadır. Şantiye düzeni ile iş kazalarının meydana gelmesi arasında ciddi bir ilişki bulunmaktadır (Camkurt, 2013). İş kazalarının önlenmesine yönelik tedbir alınması kapsamında, bu güne kadar pek çok hukuki ve idari düzenlemeler yapılmıştır. Ancak iş kazası istatistiklerinden, alınan bu tedbirlerin yeterli olmadığı görülmektedir. Bu durum, sorunun yalnızca teknik bir mesele olarak ele alınmasının yeterli olmadığını, kazaların gerçek nedenleri konusunda çalışanların güvenlik algısının araştırılarak, iş kazalarının önlenmesine yönelik alınacak tedbirlerin belirlenmesinde onların görüşlerinin daha ön plana çıkarılması gerektiğini ortaya koymaktadır. Bu durumu iş ortamında güvenliği arttırmaya yönelik çalışmaların tarihsel gelişimini izleyerek de görmek mümkündür. 1800’lerden 1900’lü yılların ortalarına kadar ki dönemde, güvenlik sadece teknik bir sorun olarak görülmüş ve bu dönemde daha güvenli makine ve ekipmanların geliştirilmesine çalışılmıştır. Bu dönemde iş kazalarının önlenmesi için mühendislik bakış açısıyla, teknik yönlerin ve fiziksel tehlikelerin kontrol edilmesi hedeflenmiştir. Teknik düzeydeki önlemlerin kazaları önlemede yetersiz kaldığının anlaşılması üzerine yapılan detaylı araştırmalar neticesinde, iş kazalarının yaklaşık %90’ının çalışanların güvensiz davranışlarından kaynaklandığı gerçeğiyle karşı karşıya kalınmış ve “insan faktörüne” önem verilmeye başlanmıştır. Çalışanların yeteneklerini ve motivasyonlarını arttırma üzerine odaklanılarak stratejik işe alma politikalarıyla iş güvenliği arttırılmaya çalışılmıştır. 1980’lerden başlayarak günümüze kadar uzanan dönemde, iş güvenliği, kaza ve olayların ana sebebini insan hata ve başarısızlıkları olarak kabul eden bir yönetim felsefesine dönüşmüştür. Bu felsefe etkisinde örgütsel koşullara ve örgüt içi güvenlik kültürüne odaklanılmıştır (Tomas, Melia ve Oliver, 1999, Antonsen, 2009). Yöntem İnşaat sektöründe, fiilen sahada çalışan işçilerin, yaptıkları işin tehlikelerine ilişkin yaşayarak edindikleri tecrübeleri inceleyen ve bunlardan hareketle güvenli davranış ve çalışma ortamı sağlayan bir güvenlik kültürü geliştirmeyi amaçlayan araştırmalar oldukça azdır. Bu nedenle işgörenlerin çalışma ortamlarında potansiyel tehlike olarak gördükleri ve kendilerini güvensiz hissettikleri durumların bizzat kendileri tarafından tespiti, iş kazalarının önlenmesi açısından hayati önem taşımaktadır. Bu araştırmada, bulanık mantık ile şantiyede yaşanan iş kazaları ve ramak kala olaylarda sektörel yapının, şantiye şartlarının, firma yönetiminin, yasal mevzuat ve denetim eksikliğinin, işçilerin kendi özel durumlarının ve kader anlayışlarının etkileri işgören açısından tespit edilmeye çalışılmıştır.
  • 5. 5 Bulanık Mantık İnsanlar iyi tanımlanmamış ve kesin olmayan verilerle karar vermeye zorlanırlar. Bulanık (fuzzy) kavramını 1965 yılında dünya literatürüne kazandıran Zadeh, belirsiz durumların çözümüne en uygun yaklaşımın küme elemanlarına farklı üyelik derecelerinin verilmesi olduğunu ifade etmektedir (Zadeh, 1965). Bu teoride bulanık sayılar kesin olarak ifade edilemeyen nicelikleri temsil etmektedirler. (Facchinetti, 2002). Bulanık sayı, bir ölçü ya da ölçme değil, bir değişkene bir ya da daha fazla insan tarafından verilen sübjektif bir değeri ifade etmektedir (Kaufmann ve Gupta, 1991). Dil, insanların iletişiminde ve bilgi akışında önemli bir araçtır ancak tüm dillerin yapısında doğal bir belirsizlik bulunduğundan en basit kavramların bile anadilde ikili mantıkla ifade edilebilecek bir karşılığını bulmak çok zordur (Zadeh, 1987). Örneğin “hava sıcak” denildiğinde göreceli bir durum ortaya çıkmaktadır. Kutuplarda 150 C sıcak olarak algılanırken ekvatorda soğuk olarak algılanabilmektedir. Dolayısıyla “sıcak” kavramı bünyesinde doğal bir belirsizlik barındırmaktadır (Şen, 2001). Bulanık küme teorisi, insan düşüncesinin anahtar elemanlarının sayılar değil dilsel değişkenler olduğu (Chen, 2001) fikrine dayanan ve dilsel belirsizliğin modellenebilmesi için geliştirilmiş bir yaklaşımdır (Ecer, 2007). Bulanık küme teorisi, karar vermek için dilsel belirsizliği ve nitel bilgiyi kullanan insan mantığına benzemektedir. Bulanık küme teorisinde, dilsel belirsizlikler matematiksel olarak ifade edilebilmekte ve böylece karar verme işlevi kolaylaştırılmaktadır (Kahraman ve diğ. 2003). Dilsel değişkenlerin dilsel olgusunu açıklayan teknik sayı değerine üyelik derecesi denilmekte (Hamitoğulları, 1999) ve bu derece sübjektif olarak belirlenmektedir (Zadeh, 1987). Üyelik derecesi, elemanın bulanık kümeyle temsil edilen kavrama ne derece uygun olduğu veya bu kümenin temsil ettiği özellikleri ne dereceye kadar taşıdığını göstermektedir (Kahya, 2003). Üçgen bulanık sayılar, işlem kolaylığı sağladığı ve sezgisel yollarla oluşturulabildiği içine en çok kullanılan bulanık sayı türüdür (Sanchez ve Gomez, 2003). Üçgen üyelik fonksiyonunun grafiği ve matematiksel ifadesi Şekil 1’de görülmektedir. A = (a1, a2, a3) olarak gösterilen bir üçgen üyelik fonksiyonunda a2 üyeliğin normal değeri, a1 ve a3 de sırasıyla minimum ve maksimum değerleri olarak tanımlanmaktadır.                   3 32 23 3 21 12 1 1 ,0 , , ,0 )( ax axa aa xa axa aa ax ax xA Şekil 1: Üçgen Üyelik Fonksiyonu
  • 6. 6 Anketlerde yer alan (1) “Hiç Katılmıyorum“, (3) “Katılmıyorum”,(5) “Kısmen Katılıyorum”, (7) “Katılıyorum” ve (9) “Tamamen Katılıyorum” şeklindeki dilsel değişkenler Whang ve Chang tarafından tanımlanan (Wang ve Chang, 1995) ve Chen tarafından kullanılan (Chen, 2000) Tablo 1’deki üçgen bulanık sayılarla ifade edilmektedir. Farklı karar vericilerin dilsel ifadelerinin dönüştürülmesiyle elde edilen üçgen bulanık sayıların (1) numaralı ifadeyle aritmetik ortalaması alınarak, “Bulanık Ağırlıklar Matrisi” oluşturulmaktadır. 𝑊̃ 𝑗 = 1 𝐾 [𝑊̃𝑗 1 + 𝑊̃𝑗 2 + ⋯ + 𝑊̃𝑗 𝐾 ] (1) Bulanık Ağırlıklar Matrisi de “Ağırlık Merkezi (The Center of Area - COA)” metodu (Zhao ve Govind, 1991) olarak bilinen (2) numaralı ifadeyle durulaştırılarak “En Duru Performans (Best Nonfuzzy Performance - BNP) değerleri elde edilmektedir. BNP w1= [(Uw1-Lw1) + (Mw1-Lw1)] /3 +Lw1 (2) Tablo 1. Dilsel İfadelerin Üçgen Bulanık Sayı Karşılıkları (Wang ve Chang, 1995; Chen, 2000) Anket Çalışması Anketin Hazırlanması Şantiyede yaşanan iş kazaları ve ramak kala olaylarda işgörenlerin bakış açısıyla kaza nedenlerini tespit etmek ve önem derecelerini belirlemek amacıyla literatürdeki anket formları incelenerek, amaca uygun bir anket formu hazırlanmıştır. Bu anketin hazırlamasında güvenlik kültürü ve güvenlik performansı anketlerinden faydalanılmıştır (Havold ve Nesset, 2009; Lin ve diğ., 2008; Cox ve Cheyne, 2000; Muniz, Peon ve Ordas, 2007). Anketin birinci kısmını oluşturan kişisel bilgi formunda, çalışanların yaşı, cinsiyeti, eğitim durumu, medeni hali, mevkii, iş tecrübesi ve firmada çalışma süresi gibi sorulara yer verilmiş ve literatürde tespit edilmiş kaza tiplerini, iş hayatlarında başlarına gelmesinden endişe duydukları şekilde önem sırasına göre sıralamaları istenmiştir. Anketin ikinci kısmında, iş kazalarının nedenleri; sektörün genel yapısı (işin doğası), şantiye ortamı (yerel şartlar), yüklenici firma özellikleri, yasal mevzuat ve denetim eksikliği, çalışanların durumu ve kader anlayışı başlıkları altında toplanarak, katılımcılardan bu etkenlerin şantiyede yaşanan kazaların en önemli nedeni olduğu fikrine ne ölçüde katıldıkları sorulmuştur. Dilsel Değişken Karşılık Gelen Üçgen Bulanık Sayı Hiç Katılmıyorum (1) (0,0.1,0.3) Katılmıyorum (3) (0.1,0.3,0.5) Kısmen Katılıyorum (5) (0.3,0.5,0.7) Katılıyorum (7) (0.5,0.7,0.9) Tamamen Katılıyorum (9) (0.7,0.9,1.0)
  • 7. 7 Anketin Uygulanması Çalışma için hazırlanan anket ön test için öncelikle 10 kişilik bir gruba uygulanmıştır. Buradan elde edilen veriler doğrultusunda, katılımcılar tarafından anlaşılamayan sorular düzeltilmiştir. Bu kapsamda, yüklenici firma yönetiminin çalışanların güvenliği ile bağlılığını değerlendiren ölçekteki bir soru ile kadercilik ölçeğindeki bir soru anketten çıkarılarak ankete son şekli verilmiştir. Nihai haliyle anket her biri altı sorudan oluşan altı bölümden oluşturulmuştur. Anket biri Eskişehir’de ve diğeri Ankara’da bulunan iki şantiyede örnekleme yöntemi ile seçilen 56 çalışana uygulanmıştır. Anketin Ankara’daki şantiye uygulanmasında firma iş güvenliği temsilcisiyle ortak hareket edilerek, çalışanlara uygulanan anketin önem ve amacı ve doldururken dikkat etmeleri gerekli noktalar uygulamacı tarafından kısaca açıklanmıştır. Eskişehir’deki şantiye uygulamasında ise bu imkân bulunamamış ve anket formu elektronik posta yoluyla yapı denetim elamanına gönderilerek şantiye çalışanlarına uygulanmıştır. Ankete Katılanların Analizi Ankete katılanların meslek dağılımları Tablo 2’de, iş tecrübeleri Tablo 3’de verilmiştir. Hâlihazırda istihdam edildikleri firmada çalışma süreleri göz önüne alındığında; sadece 3 çalışanın 5 yıldan fazla süreyle aynı firmada çalışması, 14 kişinin 1-5 yıldır aynı firmada çalışması, ancak 39 kişinin firmada çalışmaya başlamasının üzerinden henüz bir yıl geçmemiş olması, çalışanlar açısından işin süreksizliği ve iş yeri şartlarının devamlı değişik göstermesi konusunda sektörün genel yapısı hakkında fikir vermektedir. Tablo 2. Ankete Katılanların Meslekleri Mesleği Çalışan Sayısı Kalıpçı 8 Düz İşçi 6 Elektirikçi 6 Mermer Ustası 5 Aluminiyum Doğrama Ustası 5 Demirci 4 Operatör 3 Seramik ve Fayans Ustası 2 Alçıpan Ustası 2 Asma Tavan Ustası 2 Boyacı 2 Kaynakçı 2 Tesisatçı 2 Taş Ustası 2 Tekniker 2 Saha Sorumlusu 1 Şantiye Şefi 1 Stajyer Öğrenci 1 Toplam 56
  • 8. 8 Yaşları 18 ila 58 arasında değişen çalışanların 6’sı çalışma hayatlarında daha önce iş kazası geçirdiklerini, 7’si şu an çalışmakta oldukları şantiyede ramak kala olaya maruz kaldıklarını ve 2’si meslek hastalığına yakalandıklarını beyan etmişler, ancak hastalıklarını belirtmemişlerdir. Bir stajer haricinde tümü erkeklerden oluşan katılımcıların 27’si evli, 28’i bekar ve 1’i boşanmıştır. Çoğunluğu ilkokul mezunu olan (22 ilkokul, 14 orta okul, 14 Lise, 6 üniversite) çalışanların yarıya yakını mesleği ile ilgili kurs/öğrenim belgesine sahip olduklarını beyan etmişlerdir. Tablo 3. Ankete Katılanların Sektörel, Mesleki ve Firma Tecrübeleri Çalışma Süreleri (Yıl) 0-1 1-5 5-10 10-15 15-20 20-25 25≤ Sektörde 10 19 10 8 4 3 2 Meslekte 11 20 9 6 5 3 2 Firmada 39 14 - 2 - - 1 Fiilen sahada çalışan işgörenlerden çalışma ortamlarında potansiyel tehlike olarak gördükleri ve kendilerini güvensiz hissettikleri kaza tiplerini, çalışma hayatlar boyunca başlarına gelmesinden endişe duydukları şekilde önem sırasına göre sıralamaları istenmiştir. Çalışanlarca yapılan sıralamanın literatürde tespit edilen sıralamayla paralellik gösterdiği tespit edilmiştir. Literatürde ilk sıralarda yer alan “yüksekten düşme”, “malzeme düşmesi” ve “yapı makinası kazaları” çalışanların % 70’i tarafından da ilk üç sıraya yerleştirilmiştir. Anket Sonuçlarının Değerlendirilmesi Anketten elde edilen verilerin öncelikle SPSS 16.0 (Statistical Package for Social Sciences) istatistik programında güvenirlik analizi yapılmıştır. Güvenilirlik analizi sonucunda Cronbach Alfa değeri 0,944 olarak bulunan anketin güvenilirlik değerinin çok yüksek olduğu tespit edilmiştir. Daha sonra iş kazalarına neden olan faktörlerin önem dereceleri bulanık mantık yöntemi ile belirlenmiştir. Şantiyede yaşanan iş kazalarının en önemli nedenlerinin gruplandırıldığı başlıkların, bu çalışma kapsamında işgören açısından tespit edilen ağırlıkları Tablo 4’de verilmiştir. Grup ağırlıkları birbirine çok yakın olmakla birlikte, “Yasal Mevzuat ve Denetim Eksikliği” ön plana çıkarken, “Sektörün Genel Yapısı (İşin Doğası)” ile “Kader Anlayışı” son sıralarda yer almıştır. “Şantiye Ortamı”, “Yüklenici Firma” ve “Çalışanların Durumu” gibi geri kalan gruplarının ağırlıkları eşit düzeyde çıkmıştır. Tablo 4. Şantiyelerde Yaşanan İş Kazalarının Nedenleri İş Kazalarının Nedenleri Ağırlığı Sektörün Genel Yapısı (İşin Doğası) 15 Şantiye Ortamı 17 Yüklenici Firma 17 Yasal Mevzuat ve Denetim Eksikliği 18 Çalışanların Durumu 17 Kader Anlayışı 16 Toplam 100
  • 9. 9 “Yasal Mevzuat ve Denetim Eksikliği” başlığı altında; “İş Sağlığı ve Güvenliği Planının yapılmamış olması”, “Mahkemelerin haklının değil güçlünün lehine karar vermesi” ve “Yeterli sıklıkta denetim yapılmaması” öne çıkan etkenler olarak bulunmuştur. “Şantiye Ortamı” başlığı altında; İskele, asansör, gırgır vinç ve diğer aletlerin bakımsızlığının öne çıkarılmış olduğu görülmektedir. Ülkemizde son yıllarda çok sayıda iskele ve asansör kazası yaşandığı düşünüldüğünde, buradan aslında işgörenlerin bu durumun farkında olduğu anlaşılmaktadır.“ “Yüklenici Firma” başlığı altında; “Firma yetkililerinin İş Sağlığı ve Güvenliği konularına gerekli önlemleri almamaları” en önemli kriter olarak bulunmuştur. “Çalışanların Durumu” başlığı altında; “Çalışanların güvenlik tedbirlerini ciddiye almamaları ve Kişisel Koruyucu Donanım kullanmamaları” ile “Aceleci, tedbirsiz ve dikkatsiz olmaları” en önemli iki etken olarak belirlenmiştir. “Kader Anlayışı” başlığı altındaki faktörlerin diğer başlıkların alt faktörlerine göre genel olarak daha az ağırlığının olduğu görülmektedir. En yüksek ağırlığa sahip “Alınan tedbirlerin kazaları önlemeye yetmeyeceğine inanmaları.” kriterinin bile genel sıralamada ancak 21’nci sırada yer alması, yaygın kanının aksine kadercilik anlayışının kaza nedenleri arasında ilk sıralarda bulunmadığını göstermektedir. Öne çıkan hususlar grup ağırlıklarıyla değerlendirildiklerinde (Tablo 5) ilk üç sırada sırasıyla “İş Sağlığı ve Güvenliği Planının yapılmamış olması”, “Mahkemelerin haklının değil güçlünün lehine karar vermesi” ve “Çalışanların güvenlik tedbirlerini ciddiye almamaları ve Kişisel Koruyucu Donanım kullanmamaları” hususları yer almıştır. Tablo 5. İşgörenlere Göre Şantiyelerde Yaşananan İş Kazlarının En Önemli Nedenleri İş Kazalarının Nedenleri Ağırlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Planının yapılmamış olmasıdır. 3.24 Mahkemelerin haklının değil güçlünün lehine karar vermesidir. 3.10 Çalışanların güvenlik tedbirlerini ciddiye almamaları ve Kişisel Koruyucu Donanım kullanmamalarıdır. 3.08 Sonuç ve Öneriler Bu araştırmada, şantiyede yaşanan iş kazaları ve ramak kala olaylarda sektörel yapının, şantiye şartlarının, firma yönetiminin, yasal mevzuat ve denetim eksikliğinin, işçilerin kendi özel durumlarının ve kader anlayışlarının etkileri işgören açısından tespit edilmeye çalışılmıştır. Çalışma sonucunda altı başlık altında toplanan etkilerin ağırlıkları eşit sayılabilecek derecede birbirine yakın çıkmıştır. Buradan İş Sağlığı ve Güvenliği konusunun bir bütün halinde ele alınarak çözüme kavuşturulması gereken, çok boyutlu bir problem olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Önem derecelerine göre yapılan sıralamada ilk üçe giren nedenler, ülkemizde İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda halen kalıcı davranışlar kazanılamadığı ve bunun bir kültür haline
  • 10. 10 getirilemediği gerçeğini gün yüzüne çıkarmıştır. Çalışma şantiyelerde güvenlik ikliminin tesisi ve korunması için yasal yaptırımların ve denetimlerin ne denli önemli olduğunu ortaya koymuştur. Şantiyelerde iş kazalarının azaltılması için, yükleniciler tarafından “İş Sağlığı ve Güvenliği Planı” yapılarak, bu plan kapsamında gerekli tüm emniyet tedbirlerini alması ve işgörenler tarafından da bu tedbirlerin ciddiye alınarak, kurallara uyulması ve kişisel koruyucu donanımların bilinçli bir şekilde kullanılması gerekmektedir. İşgörenlerin bugüne kadar pek çok yasal düzenleme yapılması ve önlem alınmasına rağmen şantiyelerde yaşanan iş kazalarının azaltılmasında başarı sağlanamamasının temelinde her zaman haklının yanında yer alamayan adalet sistemi yattığı görüşü mutlaka dikkate alınmalıdır. “Adalet mülkün temelidir” anlayışından hareketle iş kazalarının önlenmesi için adalete olan güvenin yeniden tesis edilmesi gerekmektedir. Kaynaklar Antonsen, S. (2009), “Safety Culture: Theory, Method and Improvement”, Ashgate Publishing Limited, England. Camkurt, M.Z. (2007), “İşyeri Çalışma Sistemi ve İşyeri Fiziksel Faktörlerinin İş Kazaları Üzerindeki Etkisi”, TÜHİS İş Hukuku ve İktisat Dergisi, C:20, S:6, C:21, S.1, Ankara, 2007/Mayıs-Ağustos, s.81. Camkurt, M.Z. (2013), “Çalışanların Kişisel Özelliklerinin İş Kazalarının Meydana Gelmesi Üzerindeki Etkisi”, TÜHİS İş Hukuku ve İktisat Dergisi, C:24, S:6, C:25, S.1-2, Ankara, 2013/Mayıs-Ağustos, Kasım, s.70. Chen, C. T. (2000). “Extensions of The TOPSIS for Group Decision-Making Under Fuzzy Environment”, Fuzzy Sets and Systems, 114, 1–9. Chen, C. T. (2001), A Fuzzy Approach to Select the Location of the Distribution Center, Fuzzy Sets and Systems, Vol. 118, s. 65-73. Cox, S.J., Cheyne, A.J.T. (2000), “Assessing Safety Culture in Offshore Environments”, Safety Science, 34:111-119. Çelik, O. vd. (2011), “İnşaat Sektöründe Kazalar ve Güvenlik Tedbirleri”, 3. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Sempozyumu Bildiriler Kitabı, 21-23 Ekim 2011, Çanakkale, 113-119. Çelikkol, A. (1977), “İş Kazalarında Ruhsal Etmenler”, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Doçentlik Tezi, İzmir, 1977, s.28 Facchinetti, G. (2002), Ranking Functions Induced by Weighted Average of Fuzzy Numbers, Fuzzy Optimization and Decision Making, Vol. 1, No.3, s. 313-317.
  • 11. 11 Ercan, A. (2010), “Türkiye’de Yapı Sektöründe İşçi Sağlığı ve Güvenliğinin Değerlendirilmesi”, Politeknik Dergisi, 13/1, 49-51. Gürcanlı, E. G. (2011), “Yeni ve Zorunlu Bir Kavram Olarak ‘İş Güvenliği İçin Tasarım’”3. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Sempozyumu Bildiriler Kitabı, 21-23 Ekim 2011, Çanakkale, 133-141. Gürcanlı, E., Müngen, U. (2011), “İnşaat Şantiyelerine Özgü Bir İş Güvenliği Risk Analizi Yöntemi”, http://www.isveguvenlik.com/risk-analizi/insaat-santiyelerine-ozgu-biris-guvenligi- risk-analizi-yontemi.html, Erişim Tarihi: 05 Haziran 2015 Hamitoğulları, H. C., 1999, Fuzzy Çok Amaçlı Optimizasyon Yöntemiyle Portföy Seçimi, Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul, (yayımlanmamış) Havold, J.I., ve Nesset, E. (2009), “From safety culture to safety orientation: Validation and simplification of a safety orientation scale using a sample of seafarers working for Norwegian ship owners”, Safety Science, 47, s:305–326. Hwang, C. L., ve Yoon, K., (1981), “Multiple Attribute Decision Making Methods and Applications”, A State of The Art Survey. New York: Springer-Verlag. İnşaat Mühendisleri Odası (2009), “İş Sağlığı ve Güvenliği Raporu”, Türkiye Mühendislik Haberleri Dergisi, 455, 2009/3, 50-53. İş Teftiş Kurulu Başkanlığı (2007), “Yapı İşyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Teftiş Projesi Genel Değerlendirme Raporu”, Yayın No:16. Kahraman, C., Cebeci, U. ve Ulukan, Z., (2003), Multi-Criteria Supplier Selection Using Fuzzy AHP, Logistics Information Management, Vol. 16, No. 6, s. 382-394. Kahya, E., (2003), İnsangücü Seçiminde Bulanık Uzman Sistemler Yardımı ile Đş Başvuru Formlarının Değerlendirilmesi, Erciyes Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kayseri, (yayımlanmamış). Kaufmann, A. ve Gupta, M. M., (1991), Introduction to Fuzzy Arithmetic Theory and Applications, Van Nostrand Reinhold, New York. Kepir, H.(1981), “İş Kazalarında İnsan Faktörü ve Eğitimi”, Çeşitli Boyutları ve Çözüm Önerileri ile İş Kazaları Seminer Bildirileri, MPM Yayınları No: 284, Ankara, 1983, s.96-104 Kurt, M.İ. (2013), “Yapı İşlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği”, http://www.csgb.gov.tr/ csgbPortal/ShowDoc/WLP+Repository/per/dosyalar/duyurular/20022014_2, Erişim Tarihi: 06 Mart 2014. Lin, S., Tang, W.J., Miao, J.Y., Wang, Z.M. ve Wang, P.X. (2008), “Safety Climate Measurement at Workplace in China: A Validity and Reliability Assessment”, Safety Science, 46, s:1037–1046.
  • 12. 12 Muniz, B. F., Peon, J.M.M. ve Ordas, C.J.V. (2007), “Safety Culture: Analysis of The Causal Relationships Between İts Key Dimensions”, Journal of Safety Research, 38, 627–641. Müngen, U. (2011), “İnşaat Sektörümüzdeki Başlıca İş Kazası Tipleri, TMH”, İnşaat Mühendisleri Odası, 469, 2011/5, 33-39. Özer K., (2008), “İnşaat Sektöründe İş Sağlığı ve Güvenliği Semineri”, http://212.175.131.61/www.isggm.gov.tr/htdocs/article.php?article_id=195, Erişim Tarihi:02 Haziran 2015. Sanchez, J. D. A. ve Gomez, A. T., 2003, Applications of Fuzzy Regression in Actuarial Analysis, The Journal of Risk and Insurance, Vol. 70, No. 4, s. 665-699. Şen, Z., (2001), Bulanık Mantık ve Modelleme İlkeleri, Bilge Kültür Sanat, İstanbul. Taşdemir, Y. (2010), “Kaza Riskinin En Fazla Olduğu Sektör: İnşaat”, İşte Sağlık Dergisi, 2010/1, 23-27. Tomas, J.M., Melia, J.L. ve Oliver, A. (1999), “A Cross-Validation of A Structural Equation Model of Accidents: Organizational And Psychological Variables As Predictors of Work Safety”, Work & Stress, 13 (1), s:49-58. Wang, M. J. J., ve Chang, T. C. (1995), “Tool Steel Materials Selection Under Fuzzy Environment”, Fuzzy Sets and Systems, 72, 263–270. Zadeh, L. A., (1965), Fuzzy Sets, Information and Control, Vol.8, s. 338-353. Zadeh, L. A., (1987), Test Score Semantics as a Basis for a Computational Approach to the Representation of Meaning, Fuzzy Sets and Applications: Selected Papers by L.A. Zadeh, Ed.: R.R. Yager, S.Ovchinnikov, R.M. Tong, H.T. Nguyen, John Wiley&Sons Publishing, Canada, s. 655-684. Zhao, R., ve Govind, R. (1991), “Algebraic Characteristics of Extended Fuzzy Numbers”, Information Science, 54, 103–130.