2. Türk toplumları yaşadıkları coğrafyanın etkisiyle ‘’konar-
Göçer’’ hayat tarzını benimsemişlerdir.
TOPLUMSAL HAYAT:Türklerin toplumsal yaşamını
düzenleyen kurallara töre denirdi.
Yöneticilerle yönetilenler arasında tüz adı verilen yazılı
olmayan bir antlaşma mevcuttur.
Kağanın sarayında her boyun kurultayda oturacağı yer
‘’orun’’ kesilen hayvanlardan alacağı pay ‘’ülüş’’ olarak
isimlendirilmiştir.
Aile(oguş)---soy(urug)---boy---budun---il(devlet)
İLK TÜRK DEVLETLERİNDE TOPLUM
YAPISI
3. A)Aile(Oguş):
Eski Türklerde her çadır bir aile kabul edilirdi.
Aileler genellikle çekirdek aile tipindeydi.
Aileler genellikle Yurt ve Keregü denilen çadırlarda
yaşarlardı.
Evlenen erkek çocuklara bir miktar para ve çadır
verilir ,küçük çocuk evde kalır ve kalan para onun
olurdu.
Kız çocuklarına çeyiz dışında para verilmezdi.
4. İlk Türklerde babaya Kang, anneye Ög denirdi.
Kadın ve erkek bütün işleri beraber yapardı.
Tek eşle evlilik (monogamie) yaygındı.
Genellikle dışarıdan evlilik (exogamie) yaygındır.
Bundaki amaç akraba sayısını arttırmak ve boylar arası
çatışmaları engellemektir.
Boşanma hakkı her iki tarafa da verilmiştir.
5.
6.
7. B)Urug(Aileler Birliği):
Uruglar ailelelerin birleşmesiyle oluşurdu.
Urugla ilgili kararlar aile reisleri tarafından alınırdı.
C)Boy(Uruglar Birliği):
Cesaretli,adaletli ve maddi gücü yerinde olan urug veya aile reislerinden biri boy
beyi seçilirdi.
Boy beyinin başlıca görevleri;
Boydaki iç dayanışmayı sağlamak
Hak ve hukuku sağlamak
Boyun çıkarlarını korumaktır.
Bir siyasi birliğe katılan boya “ok’’ denirdi.
Her boyun kendine ait yaylak ve kışlağı vardı.
Yaylaklar boyun malı ,kışlaklar ferdin malıydı.
Türklerde her boyun kendine özgü damgası(tamga) vardı.
8. C)Bodun(Millet):
Bodunun başında kağan,ilteber ,han,yabgu,şad,erkin
gibi unvanlar taşıyan başkanlar bulunurdu.
Bodun devleti meydana getiren temel unsur
olduğundan siyasi bir karakter taşırdı.
9. YAŞAYIŞ:
Türkler,kışın korunaklı vadilerde kerpiçten ya da ahşaptan yapılmış evlerde
otururlardı.
Her evde hamam bulunurdu.
Yazın yaylalara çıktıklarında çadırlarda yaşarlardı.
Hunlar ve Göktürkler zamanında 5. ayda şölenler yaparlardı.
Uygurlar 9 Mart’ta Gök Tanrı ve Yer için atlar kurban edilirdi.
At ve koyun etinden yapılan yemekler,konserveler,süt,peynir ve yoğurtla at
sütünden yapılan kımız başlıca gıdalardır.
Giysiler hayat tarzına uygun olarak pantolon ve ceket şeklindeydi.
Kaftan,cizme ve kemer bu kıyafeti tamamlardı.
Başa börk denilen bir başlık giyilirdi.
Yas rengi siyahtı.
Ok atma,ay yarışı,güreş,cirit,çevgan,kılıç,tepik diğer sporlardandır.
10.
11. DİNİ HAYAT:
Eski Türk toplumlarına en yaygın inanç Gök Tanrı inancıydı.
Bu inanca göre uçmağ(cennet),Tamu(cehennem) olarak anılmıştır.
Bu durum ahiret inancının varlığını gösterir.
Toplumsal hayatta özel bir statüsü olmayan din adamlarına kam denirdi.
Türk savaşçıları öldüklerinde mezarlarının başlarına Balbal denilen heykeller dikilirdi.
Köktürkler 5.Ayda Kurtata Mağarası önünde Gök Tanrı’ya kurbanlar sunarlardı.
Ölünün ardından yuğ törenleri yapılırdı.
Türklerde ayrıca Atalar Kültürüne,Şamanizme ve tabiat varlıklarına inanılırdı.
Dini hoşgörünün etkisiyle Budizm,Maniheizm,Hristiyanlık,Musevilik,Müslümanlık gibi
inançlar yayılmıştır.
Türklerde ölmek “uça Barmak’’ olarak anılırdı.
Cenazeler ‘’eşük’’ denilen kefenle toprağa verilirdi.
12.
13. İslamiyet’i benimseyen Türklerde yeni dinin etkisiyle
toplumsal hayat şekillenmiş fakat Türkler eski bozkır
yaşayışlarından da vazgeçmemişlerdir.
Bu durum Türk-İslam sentezini ortaya çıkarmıştır.
TÜRK İSLAM DEVLETLERİNDE
TOPLUM YAPISI
14. Yönetenler Yönetilenler Din ve inanç
Karahanlılar Türk Türk Müslüman-Gök
Tanrı
Gazneliler Türk Türk-İran-Arap-
Hindu
Müslüman-Budist-
Maniheist
Büyük Selçuklular Türk-İran Türk-İran-Arap-
Hristiyan
Müslüman-
Hristiyan
Tolunoğulları-
İhşidiler-
Memlükler
Türk-Arap Arap-Rum-
Berberi-Mısırlı
Müslüman-
Hristiyan-Musevi
Hazarlar Türk Türk-İranlı-Rus Müslüman-
Hristiyan-Musevi-
Gök Tanrı
16. Yönetilenler:
Devlet toplumu Müslüman-Gayrimüslim olarak ikiye ayrılırdı.
Türk-İslam toplumlarında pederşahi(babaerkil) aile yapısı hakimdi.
Kadının her zaman söz hakkı vardı.
Türk-İslam toplumlarında büyük aile tipi yaygındı.
Tek eşlilik hakimdi.
Halk yaşayış biçimlerine göre şehirliler,köylüler ve göçebeler olarak
ayrılırlardı.
Selçuklular göçebeleri yerleşik hayata geçirmeye uğraşmışlardır.
Bundaki temel amaç;asker ve vergi toplamayı kolaylaştırmak,toprakları
işlemek ve göçebelerin yerleşik hayata verdiği zararı engellemektir.
Türkler arasına Sufilik inancı ve tasavvuf yaygındır.
Ahmet Yesevi,Mevlana,Yunus Emre önemli kişilerdir.
17.
18. Türk-İslam Devletleri’nde insanların dış görünüşüne bakılarak kişinin hangi din ve
toplumdan olduğu anlaşılabilirdi.
Kadirilik,Kübrevilik,Ekberilik ve Yesevilik Türkerin hakim olduğu coğrafyada etkili
olan ve İslamlaşmayı hızlandıran faktörler olmuştur.
Türkler “servet ve mülkiyetin yaygınlaştırılması politikası”izlemiştir.
En önemli yardımlaşma amacı vakıflardır.
Vakfın kurulması için mülk sahibinin vakfa bırakacağı bir mülkün olması,mülkün
yönetiminden sorumlu mütevelli denilen bir kişi veya heyetin olması ve vakıf
senedinin hazırlanması gerekliydi.
Vakıflar sayesinde kervansaraylar,darüşşifalar,darülafiyeler,bimaristanlar
kurulmuştur.
Gevher Nesibe Hatun Darüşşifası Anadolu’nun ilk hastahanesidir.
Ahi teşkilatı esnaflığın yanında sosyal bir teşkilattır.
İmece köylerde çok etkili bir yardımlaşma sistemidir.
Kopuz Türklerde kullanılan çok yaygın bir müzik aletidir.
Hükümdarların kapısında nevbet çalınırdı.
19.
20.
21.
22. Osmanlılar Balkanlarda fethettikleri yerlere
Anadolu’daki Türkleri yerleştirmişlerdir.
İstimalet denilen iskan politikası sayesinde
Balkanlarda önemli bir Türk nüfus oluşmuştur.
Fethedilen bölgelerde uygulanan hoşgörülü politika
sayesinde sınırlar kısa zamanda genişlemiştir.
KLASİK DÖNEM OSMANLI TOPLUM
YAPISI
23. Osmanlı Toplum Yapısı:
Osmanlı Devleti’nde toplumsal düzen “Hakkaniyet
Çemberi” sayesinde sağlanmıştır.
Adalet için Kanun,kanun için hükümdar,güçlü bir
hükümdar için ordu,güçlü bir ordu için
servet,servetin artması için huzurlu bir halk ve bunun
için de adalet gereklidir.
24.
25. Yönetilen sınıfta bulunan köylüler çift hane sistemiyle
devletin tahsis ettiği raiyyet çiftliklerini işletirlerdi.
Bu çiftlikler satılamaz ve vakfedilemezdi.
26. Sosyal Hareketlilik:
Osmanlı Devleti Avrupa’daki sistemin aksine sınıfsal
geçişe müsaitti.
Devletin yöneten sınıfından yönetilene,yönetilen
sınıftan da yöneten sınıfına geçme olayına dikey
hareketlilik denir.
Devlet tarafından gerçekleştirilen veya halkın kendi
isteğiyle yaptığı yerleştirme işine yatay hareketlilik
denir.
Osmanlı devleti toplumsal hayatı düzenlemek için
yatay hareketliliği denetim altında tutmuştur.
27. Osmanlı Devleti toplumu dini esaslara göre uygulanan
millet sistemiyle yönetmiştir.
Müslümanlar Gayrimüslimler
Türkler
Araplar
Acemler
Boşnaklar
Arnavutlar
Rumlar
Eflak-Boğdanlılar
Karadağlılar
Sırplar
Bulgarlar
Ermeniler
Museviler
Süryaniler
Nasturiler
Keldaniler
28. Osmanlı Devleti’nde Müslümanlar:Türk,Acem,Boşnak ve
Arnavutlar Müslüman nüfusun çoğunluğunu
oluştururdu.yönetenler sınıfının çoğunluğunu
Müslümanlar oluştururdu.
Osmanlı Devleti’nde Gayrimüslimler:
Osmanlı Devleti’nde Ortodokslar:Gayrimüslimlerin
büyük çoğunluğu Ortodoks’tu.Dini merkezli Fener
Rum Patrikhanesi’ydi.Rumlar,Sırplar,Eflak-Boğdan ve
Karadağ bu kiliseye bağlıydı.
29. Osmanlı Devleti’nde Ermeniler:Fatih döneminde Gregoryen
Ermeni Patrikhanesi’nin kurulmasına izin verilmiştir.Bursa
Metropoliti Ovakim Efendi bu kurumun başına
getirilmiştir.Yavuz döneminde Kudüs Ermeni Patrikhanesine
o bölge topraklarında bulunan kiliselerin tasarruf hakkı
verilmiştir.19.YY’da Ermeniler arasında çatışmalar başlayınca
1831’de Ermeni Katolik kilisesi kurulmuştur.Ermeniler
Milleti-i Sadıka ismiyle anılmış ve Islahat Fermanı sonrasında
devlet kademelerinde görev almışlardır.Apkar Tıbir isimli bir
Ermeni İstanbul’da ilk Ermeni Matbaasını kurmuştur.
30. Osmanlı Devleti’nde Yahudiler:II. Bayezid döneminde
İspanya’dan getirilen Yahudiler Osmanlı topraklarına
yerleştiler.Hahamlık kurmalarına izin verilmiş ve
hatta saray doktorları Yahudilerden seçilmiştir.
31. Osmanlı Devleti’nde Süryaniler:Osmanlı Devleti’nde
serbestçe yaşayan Süryaniler Ermeni Kilisesine bağlı
olarak yaşamışlardır.I. Dünya Savaşı sırasında
ayaklanmışlar ve başarılı olamamışlardır.1924 tarihine
ortaya çıkan Nasturi ayaklanması da başarılı
olamamıştır.
32. Osmanlı Ailesi:
Osmanlı ailesinin temelini İslam hukuku ve Türk töresi
etkilidir.
Evlilik kadıların tanıklığında yapılır ve kayıt altına alınırdı.
Köylerde ise nikah imam tarafından yapılırdı.
Osmanlı’da her cemaat kendi dinine göre evlilik işlemini
gerçekleştirebilirdi.
Erkekler evlenirken mehir bedeli ödemekle yükümlü
olurdu.
Tereke defterleri içinde aile durumları hakkında önemli
bilgilere ulaşılabilirdi.
33. Sosyal yardımlaşma:
Ahilik yardımlaşmayı içeren bir anlayışın ürünü olarak ilk defa
Abbasilerde ortaya çıkmıştır.
Abbasilerdeki ismi Uhuvvet Teşkilatıdır.
Selçuklular döneminde daha da gelişen bu kurum bir esnaf teşkilatı
özelliği de kazanmıştır.
Ahi teşkilatına Müslüman olmayanların girmesi yasaktır.
Yardımlaşma konusunda önemli kurumlardan biri de vakıftır.
Vakfın kurucusu kuruluş şartlarını belirleyen vakfiyeyi belde kadısı ve
şahitlerin huzurunda düzenlerdi.
Mütevelli tarafından idare edilen vakıf kuruluş sebebi ortadan
kalkmadıkça devam ederdi.
Toplumda avarız vakıfları sayesinde düşkünlerin,hastaların
kimsesizlerin veya hayır kurumlarının ihtiyaçları sağlanmıştır.
34. Vakıf türü Sayısı
İmaret 45
Cami ve mescit 1397
Medrese 110
Zaviye ve hankah 626
Muallimhane 154
Kalenderhane 1
Mevlevihane 1
Büyük han ve kervansaray 75
16.yy’da Anadolueyaletinde işletilen Osmanlıvakıfları
35. Toplumsal Yaşantı:
Toplumsal yaşantının önemli bölümlerinden birisi
harem,enderun ve birun olarak ayrılan saraydır.
Şehir hayatında gün sabah namazıyla başlar akşam
namazıyla sona ererdi.
Hafta tatili önceden Perşembe iken sonradan Cuma
olmuştur.
İlk kahvehane 1554’te İstanbul’da açılmıştır.
Cüluslar,şehzade sünnetleri ,bayramlar,ramazanlar ve
hıdrellezler önemli eğlence zamanlarıdır.
36.
37.
38. Osmanlı’da köylerin çoğunluğu 5-6 haneden
oluşurdu.
Müslüman –Hristiyan köyleri ayrı olduğu gibi birleşik
de olabilirdi.
Temel geçim hayvancılık ve tarımdı.
Konargöçerler hayvancılık yapar ve bununla
geçimlerini sağlardı.
39. 1839 Tanzimat Fermanıyla toplumda ciddi değişimler başlamıştır.
Özellikle din ve ırk ayrımı yapılmadan herkesin devlet karşısında eşit olacağı bu
fermanda resmen söylenmiştir.
Bu ferman sayesinde kanun üstünlüğü ilkesi ilk defa yürürlüğe girmiştir.
İnsanlara reaya(itaat eden) yerine tebaa(vatandaş) tabiri layık görülmüştür.
1856 Islahat Fermanıyla haklar daha da genişletilmiş ve gayrimüslimlere devlet
memurluğu başta olmak üzere birçok yeni hak verilmiştir.
Tanzimat döneminde batılı okulların açılması topluda
Osmanlıcılık,İslamcılık,Türkçülük ,İslamcılık gibi akımların doğmasını sağlamıştır.
TANZİMATT’TAN SONRA OSMANLI TOPLUM
YAPISINDA DEĞİŞİM
40.
41. Toplumsal Değişim:
18.yy’da kaybedilen savaşlardan sonra Balkanlardan ve
Kafkaslardan Anadolu’ya yoğun bir şekilde göçler
olmuştur.
Bu durum Türk nüfusunu arttırmıştır.
Ayrıca Osmanlı topraklarına ciddi anlamda mülteci
akını de olmuştur.
Kaybedilen toprakların etkisiyle genel nüfus azalırken
Müslüman nüfus yoğunluğu artmıştır.
Göçler sonucunda İstanbul’da Müslüman nüfus oranı
% 60’tan % 80’e kadar çıkmıştır.
42.
43.
44. Tanzimat döneminde;
• Ulaşım teknolojisinin gelişmesi
• Batı ile ticari ilişkilerin artması,
• Yabancı sermayenin ülkeye girmesi,
• Büyük şehirlerde banka,iş hanı,istasyon
binaları,hastane,kışla,postanelerin açılması şehirlerin
çehrelerini değiştirmiştir.
45. Köylüler toplumsal değişimden çok fazla
etkilenmemiş fakat devletin zorlamasıyla yerleşik
hayata geçen konargöçerler ciddi bir değişim süreci
yaşamışlardır.
46. Ahmet Cevdet Paşa’nın kızı Fatma Aliye Hanım
Osmanlı toplumunda ilk kadın hakları
savunucularından birisi olmuştur.
1858’de çıkarılan arazi kanunnamesi geniş ailelerin
ortadan kalkmasında etkili olmuştur.
47. II.Mahmut döneminde memurlar Batılı tarzda
giyinmeye başlamışlardır.
19.yy’da yemek masası,çatal,bıçak kullanılmaya
başlamıştır.
48. 19. yy’da ulaşımın buharlı gemiler ve demiryollarıyla
yapılmasıyla birlikte istasyon,rıhtım,depo ve oteller
yapılmıştır.
Şehirlerde bitişik düzen evler yoğunlaşmıştır.
II.Meşrutiyet döneminde telgraf ve telefon
kullanılmaya başlamıştır.
Gezi ve eğlence amacıyla parklar oluşturulmuştur.
Tiyatro,bale ve sinema kültürü 19. yy’ın sonlarında
yaygınlaşmıştır.
Bununla birlikte karagöz,orta oyunu ve meddahlar
toplumu eğlendirmiştir.
49.
50. Sosyal Yardımlaşma:
1895’te Darülaceze açıldı.
Anadolu’nun çeşitli vilayetlerinde Gureba hastaneleri
açılmıştır.
Ayrıca çocuklar için ‘’Hamidiye Etfal Hastanesi’’ açıldı.
20.yy başlarında Hilal-i Ahmer Cemiyeti adıyla Kızılay
açıldı.
Deniz kuvvetlerinin güçlendirilmesi amacıyla
“Donanma Cemiyeti “kuruldu.
I. Dünya Savaşında yetim kalan çocuklar için
“Darüleytam”kuruldu.
51. ÇAĞDAŞ TÜRK TOPLUMU:
1924 Anayasasında Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık
bağıyla bağlı olan herkes “vatandaş” sayılmıştır.
Lozan Barış Antlaşmasıyla herkes Türk Vatandaşı
sayılmıştır.
Çağdaş toplum yapısının oluşması amacıyla çağdaş eğitimi
amaçlayan Türkiye Cumhuriyeti Tevhid-i Tedrisat
Kanununu çıkarmıştır.
1926’da Medeni Kanun Mecelle yerine kabul edilmiştir.
Böylece laik ve çağdaş hukuk düzenine geçilmiştir.
52. 1927’de radyo kuruldu.
Darülbedayi İstanbul şehir Tiyatrosu ismini almıştır.
1930’da opera cemiyeti kurulmuştur.
Darülfünun yerine İstanbul Üniversitesi açılmıştır.
Halkın eğitilmesi amacıyla Millet Mektepleri ve
Halkevleri açıldı.