2. Yol Yapımının Tarihçesi
• Ulaşım ihtiyacı insanlık tarihi kadar eskidir.
• İnsanlar ilk önce bulundukları yerlerdeki
gidiş gelişleri için patikaları oluşturmuşlar,
daha sonra bir şeyleri taşıyabilmek için
kızakları kullanmışlardır.
• Daha sonra kızakların nisbeten düzgün ve
pürüzsüz bir yüzeyde kolayca hareket
ettirilebileceği düşüncesiyle izler
oluşturmaya başlanmıştır.
3. Yol Yapımının Tarihçesi
• M.Ö. 5000’lerde tekerleğin icadı ile yol
tekniğindeki ilk büyük gelişmenin de ortaya
çıktığı kabul edilir.
• Tarihte bilinen ilk önemli yollara M.Ö. 3500
yıllarında Mezopotamya’da rastlanır.
• M.Ö. 350’lerde Babil ile Mısır arasında yapıldığı
sanılan yol, bilinen en eski yollardandır.
• Maya, Aztek ve İnka medeniyetlerine ait yol
kalıntıları da tesbit edilmiş durumdadır.
4. Yol Yapımının Tarihçesi
• Roma İmparatorluğu dönemindeki büyük askeri
hareketler yol yapım tekniğinde gelişmelere
sebep olmuştur.
• Tipik bir Roma yolu 4,5 metre genişliğinde ve 4
tabakalı olarak inşa edilmiştir.
• Kalınlığı 90-100 cm civarında değişmektedir.
• Roma İmparatorluğu’nun çöküşüyle Avrupa’da
ortaya çıkan feodal dönemde Roma yolları
büyük ölçüde ihmal edilmiş ve kısa zamanda
harap olmuştur.
6. Yol Yapımının Tarihçesi
• Avrupa’nın yol açısından tekrar ayağa kalkması 18.
yüzyılın başlarına rastlamaktadır.
• İskoçyalı J. L. Mc-Adam (1756-1836) yol yapımında ilk
olarak kırma taşı kullanmıştır.
• Mc-Adam tarzı yollarda, düzeltilmiş taban zemini üzerine
serilen kırma taş, sıkıştırılmış ve sağlam bir yuvarlanma
yüzeyi elde edilmeye çalışılmıştır.
• Diğer taraftan Mc-Adam, taban zeminin kendisine intikal
edecek olan kaplama yüklerini karşılaması için sağlam
olması gerektiğini ve ancak bu şekilde kaplamanın
görevini tam manasıyla yerine getirebileceğini
görmüştür.
8. Yol Yapımının Tarihçesi
• Fransız Pierre Tresaguet (1716-1796) tabii
zemini kazarak yol genişliği miktarınca bir kutu
kesit elde etmiştir.
• Bu kutu kesitin tabanına büyük taşlar
yerleştirmiş, taşların üzerine de kırma taş
sermiştir.
• Mc-Adam ve Tresaguet’nin getirdikleri bir diğer
yenilik ise yüzeysel drenaj maksatlı enine eğimin
kullanımıdır.
• Yol üstyapısı, Roma yollarına nazaran azalmış
ve 20-25 cm seviyesine indirilmiştir.
10. ÜLKEMİZDE KARAYOLLARININ
KISA TARİHÇESİ
• M. Ö. 2000 yıllarında Asur ve Babilliler’in Mezopotamya ve
Suriye’de kurdukları yol ağlarının uzantıları olan Babil-Thapsaküs
yolu. Musul, Nusaybin, Urfa, Birecik hattından Anadolu’ya giren bir
güzergâha sahiptir.
• M. Ö. 1700-2000 yıllarında Anadolu’da hakimiyeti olan Hititler
(Boğazkale), Frikyalılar (Sazılar), Lidyalılar (Sart), Urartular (Van
havalisi) bulundukları merkezlerde yoğunlaşan ve İran,
Mezopotamya, Suriye, Karadeniz ve Ege’ye giden yollar
yapmışlardır.
• M. Ö. 6. yüzyılda Anadolu’da hâkim olan Pers kıralı Darius Sart
(Ege) ve Sus (Kuzey Irak) arasında 2.165 km uzunluğunda bir yol
yaptırmıştır. Dönemin en iyi ve güvenli yolu olan bu yola Kral yolu
denmiştir. Anadolu’yu boydan boya geçen Kral yolu diğer yolları
ikinci dereceye düşürmüştür. İstanbul’un Doğu Roma
İmparatorluğu’nun başkenti olmasına kadar önemini sürdürmüştür.
11. ÜLKEMİZDE KARAYOLLARININ
KISA TARİHÇESİ
M. Ö. 334 yılında Çanakkale Boğazı
yoluyla Anadolu’ya giren Makedonyalı
Büyük İskender, Bergama’ya ulaştıktan
sonra Güney Ege’ye yürümüş, buradan
Antalya, Side, Afyon, Eskişehir üzerinden
Ankara’ya gelmiştir. Buradan da Aksaray,
Tarsus, Iskenderun yoluyla Antakya’ya
ulaşmıştır. Mısır’a kadar giden İskender
daha çok sahil boyunu takip ederek bir yol
ağı oluşturmuştur.
12. Roma Dönemi Yolları
• M. Ö. 2. yüzyılda başlarında Anadolu’ya giren Romalılar,
M. Ö. 133’de tamamen hâkimiyetlerini kurmuşlar ve
Anadolu’yu altı büyük eyalete bölmüşlerdir.
• Bu eyaletler arasında döneme göre oldukça iyi yollar
yapmışlar ve bu yolları imparatorluğun diğer bölgelerine
bağlamışlardır.
• Yaptıkları yollar bugünküne benzer tabakalı bir
yapıdadır. M. S. 6. yüzyılda bile kullanıldıkları tesbit
edilmiştir.
• 90 cm kalınlığında ve 4 tabaka halinde inşa edilen Roma
yolunun genişliği genellikle 4,5 m civarındadır.
• Bazı kesimlerde kaldırım niteliğinde yaya yolu da
yapılmıştır. Toroslardaki bazı yol kalıntılarının bugün bile
kullanıldığı söylenmektedir.
13. ÜLKEMİZDE KARAYOLLARININ
KISA TARİHÇESİ
• Roma İmparatorluğu’nun ikiye bölünmesinden
sonra Anadolu’daki Roma yolları kullanılmaya
devam edilmiş, ancak yolların başlangıçları
değişmiştir.
• Eskiden Ege iken bu dönemde önce İzmit sonra
da Istanbul olmuştur.
• İstanbul-İzmit-Konya yolu bu dönemde yapılmış
daha sonra Osmanlılar zamanında kullanılarak
Hac Yolu adını almıştır.
14. Selçuklu Dönemi
• Büyük Selçuklular döneminde Anadolu’nun
Doğu ile bağlantısı ön planda iken Anadolu
Selçukluları döneminde Konya merkez olmak
üzere bir yol ağı vardır.
• Bu dönemde Antalya, Alanya, Konya, Aksaray,
Sivas, Erzincan, Erzurum ekseni çevresinde
kervan yolları büyük önem kazanmıştır.
• Bu dönemde değişmeyen tek önemli yol İpek
Yoludur.
• Doğu-Batı arasında önemli bir ana damar
niteliğindeki İpek Yolu önemini Ümit Burnu’nun
keşfine kadar korumuştur.
15. Selçuklu Dönemi
• Selçuklular yola önem vermişler ve bu konuda
Ribat teşkilatını kurmuşlardır.
• Ribatlar, askerî maksatlarla yapılan, aynı
zamanda konaklama ve dînî karakteri de olan
korunma yerleridir.
• Genellikle vakıf olarak yapılmışlardır.
• Yolların yapımı, bakımı, korunması gibi işleri
Ribat sakinleri yaparlardı.
• Ribatlar daha sonra büyük konaklama merkezi
olan kervansarayların da temelini oluşturmuştur.
16. Osmanlı Dönemi
• Osmanlı yolları büyük ölçüde Selçuklu yollarının aynıdır.
• Dünyadaki değişmelere göre geliştirilmişlerdir.
• Bu dönemde gemiciliğin gelişmesiyle kıyı şehirlerindeki
yollar iç bölgelere doğru uzatılmıştır.
• Ayrıca Ümit Burnu’nun keşfi, Süveyş Kanalı’nın açılması
tarihi seyir içinde Osmanlı yollarının değişmesine sebep
teşkil eder.
• Denizciliğin ön plana çıktığı dönemlerde bakımsız kalan
yollar 19. yüzyılda demiryollarının gündeme gelmesiyle
de tamamen harap olmaya başlamıştır.
17. Osmanlı Dönemi
• Osmanlı İmparatorluğu’nun yükseliş döneminde ihtiyaca
cevap verebilecek bir yol ağı geliştirilmiş ve bu yol ağı
uzun süre korunmuştur.
• İmparatorluğun son dönemlerinde, o zamana kadar
başarılı olan yarı askeri özellikteki karayolları
organizasyonu, yolları ihmal etmeye başlamış ve yollar
bakımsız kalmıştı.
• Bu arada Midhat Paşa ve Halil Rıfat Paşa gibi bazı
valiler bulundukları illerde yol yapımına büyük önem
vermişlerdir.
• Halil Rıfat Paşa’ya ait olan Gidemediğin yer senin
değildir sözü Cumhuriyet döneminde de karayolları
teşkilatınca temel bir ilke olarak benimsenmiştir.
18. Osmanlı Dönemi
• Osmanlı İmparatorluğunda karayolları genelde
“askeri amaçlarla, fütuhat için” yapılmıştır.
• Anadolu’da önceleri var olan Selçuklu, Bizans ve
Roma yollarından da yararlanıldığı bilinmektedir.
• Bu yollara esaslı bir bakım yapılması ve fütuhat
doğrultusunda yeni yolların açılmasını için belli
bir finansman ve teşkilat yapısı olan
müesseseler kurulmuştur.
• Bunların başlıcaları: Derbent teşkilatı,
kaldırımcılar, gemiciler, köprücülerdir.
19. Osmanlı Dönemi
• Derbent teşkilatı, yol ve geçit güvenliğini sağlayan, bir
çeşit kır jandarması şeklinde çalışan ve aynı zamanda
gerekli yerlerde yolun bakım ve onarımını yapan bir
müessesedir.
• Kaldırımcılar, yolların kaplamalarının yapım ve bakımı ile
meşgul olan sınıftır.
• Gemiciler, yol ağlarının büyük suları kestikleri yerlerde,
köprü yapılamayan durumlarda her türlü geçişi sağlayan
teşkilattı.
• Köprücüler, köprülerin daha çok bakım ve onarımını
yapanların oluşturdukları bir teşkilattır.
• Derbentçilere, gemicilere ve köprücülere devlet vergi
bağışıklığı tanıyordu. Bu işleri yapan büyük aileler ve
aşiretler vardı.
20. Cumhuriyet Dönemi
• 1923 yılında kurulan Türkiye Cumhuriyeti 4.000
km’si iyi durumda olan 18.350 km yol ağı
devralmıştı.
• Cumhuriyetin ilk yıllarında ulaşımda, dönemin en
çağdaş teknolojisi olarak kabul edilen demiryolu
yapımı ağırlık kazandı, ancak bir süre sonra
demiryolunun tek başına yeterli olmadığı,
sistemin ucundaki ulaşım için karayoluna ihtiyaç
olduğu görülerek, 1929 yılında Nafia Vekaleti
(Bayındırlık Bakanlığı) içinde Şose ve Köprüler
Reisliği kuruldu ve çıkarılan yol kanunu ile
karayolu yapım çalışmalarına hız verildi.
21. Cumhuriyet Dönemi
• Uzun süren savaş döneminin getirdiği sıkıntılar, dünya
ekonomik krizi ve II. Dünya Savaşından sonra, karayolu
çalışmaları için yeni bir atılıma ihtiyaç duyuldu.
• Karayolu atılımını işaret eden yıl 1948’dir.
• Bu zamana kadar bakım çalışmaları üzerinde
durulmaksızın bir karış daha fazla yol yapmakla işin
bitmediğinin, önemli olanın yapılan yolların devamlı
bakım altında bulunması olduğunun altı çizilmiştir.
• Bu, aynı zamanda makinalı çalışma dönemine geçiş
demektir.
• Öyle ki, Cumhuriyet dönemindeki yol tarihimizi, kazma,
kürek ve insan gücüne dayanan 1948 yılı öncesi dönem
ve 1948 yılından sonraki Makinalı Çalışma Dönemi
olarak ikiye ayırabiliriz.
22. Cumhuriyet Dönemi
• Karayolu yapımında makinalı döneme geçişle
birlikte devlet ve il yollarında ucuz, süratli ve
kademeli yapılacak bir sistemin uygulanmasına
başlandı
• Mevcut yolların envanteri çıkarılarak Türkiye’nin
ulaşım ihtiyacını karşılayacak bir yol ağı
belirlendi.
• Ayrıca, üzerinde önemle durulan bir nokta da, bu
çalışmaların belli bir plan ve program
çerçevesinde yürütülmesiydi.
23. Cumhuriyet Dönemi
• Tüm bu etkinliklerin dinamik bir kuruluş
tarafından çağdaş yöntemlerle yönlendirilmesi
gereğinden hareketle, 1 Mart 1950’de
Karayolları Genel Müdürlüğü kuruldu.
• Böylece, yeni karayolu politikasıyla birlikte,
Karayolları Genel Müdürlüğü’ne bağlı yurt
çapına dağılmış bölge teşkilatları oluşturuldu
• Makinalı çalışmayı yürütmek için gerekli olan
makine parkı sağlandı
• Personel eğitimine ağırlık verilerek planlama,
etüt proje, yapım ve bakım çalışmalarına
başlandı.
24. Karayolları Genel Müdürlüğü
• 1950 yılında kurulan Karayolları Genel Müdürlüğü,
önceleri ülkenin her yöresine ulaşabilmeyi hedeflemiştir.
• O dönemde çok az olan motorlu taşıt trafiği henüz
yüksek standartlı yollar gerektirmiyordu.
• 1950-1960 yılları arasında çalışmaların ilk amacı, sağlık,
eğitim gibi toplumsal hizmetlerin ülkenin her yöresine
götürülebilmesi için yolların yaz-kış geçit verir duruma
getirilmesidir.
• Bu dönemde kademeli inşaat sistemi gereği, bir yandan
trafik yoğunluğuna uygun olarak yollar iyileştirilmekte,
diğer yandan yeni güzergâhlar belirlenerek, modern
ölçülere uygun yol şeritleriyle ülkenin ekonomik bölgeleri
arasında bağlantı kurulmaktaydı.
25. KGM
• 1960’lı yıllara gelindiğinde, sürat teknikleri uygulanarak, Türkiye’nin
o gün için gereksindiği 60.000 km’lik bir yol ağı ortaya çıkarılmıştır.
• Ancak, yol ağı belli bir düzeye eriştikten sonra, trafiğin artmasıyla
birlikte 1960-1970 yılları arasındaki dönem asfalt kaplamaya ağırlık
verilmesini zorunlu kılmıştır.
• 1970’lerde motorlu taşıt sanayiinin kuruluşu, karayolu politikasına
yeni boyutlar katmıştır.
• rafik sıkışıklığı olan bazı ana akslarda ve büyük şehir çevrelerinde,
çok şeritli ekspres yollar ya da otoyol yapımı ekonomik olma niteliği
kazanmıştır.
• Ekonomik değerlendirmelerin önem kazandığı bu tip yolların
planlanması, finansmanı, projelendirilmesi ve yapımı diğer yollara
oranla daha karmaşık olduğundan, yeni bir teknoloji gerekmiştir.
• Karayolları Genel Müdürlüğü bu konudaki ilk uygulamasını Boğaziçi
Köprüsü ve İstanbul Çevre Yolu projesi ile gerçekleştirmiştir.
26. KGM
• Türkiye coğrafik konumunun bilincinde olarak, Avrupa, Asya ve
Afrika kıtaları arasında ulaştırma bağlantıları oluşturmak amacıyla
büyük çaba gösteren ülkelerden birisidir.
• Ülkemizin karayolları ağı sistemi, kendi ulusal gelişmesi, aynı
zamanda bulunduğu bölgede bütünlüğün ve genel anlamda
gelişmenin sağlanabilmesi için bir gereklilik teşkil etmektedir.
• Karayolları Genel Müdürlüğü’nün sorumluluğu altında bulunan
karayolu uzunluğu toplam 64.033 km. olup, 3 sınıf yoldan
oluşmaktadır:
• Otoyol
• Devlet Yolu
• İl Yolu
27. KGM
• Karayolları Genel Müdürlüğü Bayındırlık ve İskan Bakanlığına bağlı
tüzel kişiliğe sahip bir organizasyon olup, 5539 sayılı kanunla
otoyolların, devlet ve il yollarının plan, proje, yapım, bakım ve
işletilmesi Karayolları Genel Müdürlüğü’ne verilmiştir.
• Karayolları Genel Müdürlüğü’nün yol ağı içinde olmayıp, diğer
kuruluşların sorumluluğundaki yollar ise;
• Köy Yolları
• Turistik Yollar
• Orman Yolları
• Şehiriçi Yolları’dır.
• Turistik yolların yapım ve bakımı, Turizm Bakanlığınca sağlanan
finansmanla Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yapılmaktadır.
• Köy yolları Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün, Orman yolları
Orman Bakanlığı’nın, Şehiriçi yolları ise Belediyelerin
sorumluluğundadır.
28. KGM Organizasyon Şeması
• Karayolları Genel Müdürlüğü'nün Merkez örgütü
Ankara'dadır
• 17 Bölge Müdürlüğü
• 116 Şube Şefliği
• 319 Bakımevi
• 23 Otoyol Bakım İşletme Şefliği
• 1 İkmal Müdürlüğü
• 1 Merkez atölyesinden oluşan bir örgüt yapısı
vardır.
30. KGM Görevleri
• Otoyol, Devlet ve İl yolları ağını tespit etmek ve bu ağdaki
değişiklikleri hazırlamak,Yol ağı üzerindeki yol ve köprüleri inşa ve
islah etmek,onarmak ve emniyetle kullanmalarını sağlayacak şekilde
sürekli bakım altında bulundurmak ve bu konularda gerekli eğitim
yapmak
• Projelendirme, yapım, onarım, bakım ve diğer hususlar hakkında
standartlar tespit etmek, teknik şartnameler hazırlamak
• Yolların kullanılması, yol ve trafik güvenliği ve bakımına ait esas ve
kaideleri tespit etmek, yürütmek ve uygun göreceği yol işaretlerini
tesis etmek
• Görevi ile ilgili işler için lüzumlu harita, etüd ve proje işlerini yapmak
ve yaptırmak
• Genel Müdürlüğün çalışmalarına ait bilgileri toplamak, basmak,
yayınlamak
31. KGM Görevleri
• Yolların yapım, ıslah, onarım ve bakımına , emniyetle işlemesine gerekli
garaj ve atelyeleri, makina ve malzeme ambarları ile depolarını, servis ve
akaryakıtı, tesislerini, laboratuvarları, deneme istasyonlarını, tarihi yol
ağlarına ait köprü ve diger bütün yan tesisleri, yol boyu inkişafı ve
ağaçlandırılması için lüzumlu fidanlıkları, dinlenme yerlerini, bakım ve trafik
emniyetini sağlayacak bina ve lojmanları, verici telsiz istasyonları ile gerekli
muhabere şebekelerini, Genel Müdürlüğün görevlerini daha verimli şekilde
yönetimine yarayacak diğer her türlü sosyal tesisleri, hazırlayacagı ve
hazırlatacaği plan ve projelerine göre yapmak, yaptırmak, onarmak,
donatmak, işletmek, kiralamak ve bakımlarını sağlamak,
• Burada belirtilen görevlerin yapılabilmesi için lüzümlu her türlü
alet,edavat,taşıt ve makinalar ile donatımlarını, bunların işletilmesi ve
onarılması için gerekli bütün malzemeyi seçmek, sağlamak, gerekenleri imal
etmek veya ettirmek, depo etmek, onarmak, gerekli ambar, atelye ve
tesisleri donatmak ve işletmek,
• Genel Müdürlüğün görevleri içinde bulunan işlerin, yapılması, trafik akımının
emniyetle ve kolaylıkla sağlanması için gerekli (arazi dahil) her türlü binalı
ve binasız taşınmaz malları kamulaştırmak, satın almak, kiralamak,
kanunlarına göre geçici olarak işgal etmek,
• Otoyol, Devlet ve İl yolları ile ilgili diğer kanunların tahmil ettiği işleri
yapmak,
33. Temel Kavramlar
• Karayolu (Highway,road): Her çeşit kara taşıtı, yaya ve
hayvanların yürürlükteki kurallara göre kullanmaları için
oluşturulmuş ve kamunun yararlanmasına açık olarak
yapılandırılmış olan arazi şerididir.
• Karayolu trafiği (Highway traffic): Karayolunun ulaşım
amacı ile her çeşit kara taşıtı (motorlu ve motorsuz)
sürücüsü ile yayalar tarafından belirli kurallar
çerçevesinde kullanılması sonucu üzerinde ortaya çıkan
hareketliliktir.
• Otoyol (Freeway, Motorway): Sadece motorlu taşıtların
kullanabileceği, kenar araziden sürekli bir korkulukla
ayrılan, eşdüzey kavşak içermeyen, tam erişme
kontrollü, iki platformlu ve yüksek standartlı karayoludur.
34. Temel Kavramlar
• Otoyol (Freeway, Motorway): Sadece motorlu taşıtların
kullanabileceği, kenar araziden sürekli bir korkulukla
ayrılan, eşdüzey kavşak içermeyen, tam erişme
kontrollü, iki platformlu ve yüksek standartlı karayoludur.
• Proje hızı (Design speed): Bir karayolu
projelendirilirken, geometrik tasarıma esas olan,
sürücülerin emniyetli bir şekilde sağlayabilecekleri
maksimum hız değeridir.
• Geçki, güzergâh (Location, route): Bir yolun arazi
üzerinde (yeryüzünde) takip ettiği doğrultudur. Geçki düz
ve eğri kısımlardan oluşur.
• Plan (Plan): Tesviye eğrili bir haritada yolun bir yatay
düzlem üzerindeki izdüşümüdür. Yani yolun kuşbakışı
görünüşüdür.
35. Temel Kavramlar
• Yol ekseni (Center line): Planda yolun ortasından
geçtiği kabul edilen hattır.
• Aliyman (Alignment): Bir yol ekseninin planda düz
giden kısımlarıdır.
• Yatay kurba (Horizontal curve): Bir yol ekseninin
planda daire yaylarından oluşan eğri kısımlarıdır.
• Geçiş (Birleştirme) eğrisi, rakordman (Transition
curve): Bir yol eksenindeki yatay kurbaların başlangıç ve
bitişine konforu sağlamak maksadıyla yerleştirilen özel
(Klotoid, lemniskat, kübik parabol gibi) eğrilerdir.
• Boykesit (Profile): Yol ekseninin boyuna doğrultudaki
kesitinin açılımıdır. Bu açılımın düşey düzlemdeki
izdüşümüyle arazinin tabii durumu ve arazi üzerindeki
yolun son durumu görülür.
36. Temel Kavramlar
• Düşey kurba (Vertical curve): Yol boykesiti üzerinde
biribirini kesen farklı eğimdeki doğrular arasındaki eğri
kısımlardır. Düşey kurbalar, dairesel ve parabolik olarak
tasarlanırlar.
• Kot, yükselti (Elevation): Dikkate alınan bir noktanın
deniz yüzeyine veya bir kıyas düzlemine olan dik (şakulî)
uzaklığıdır.
• Tesviye eğrisi (Contour line): Düşey düzlemdeki kotları
aynı olan yatay düzlemdeki noktaların üzerinden geçtiği
kabul edilen sürekli eğrilerdir. Diğer bir deyişle, düşey
düzlemdeki yerleri aynı olan yatay düzlemdeki
noktaların, harita üzerindeki kesintisiz izdüşümleridir.
• Tesviye eğrili harita (Contour map): Bir bölgenin
tesviye eğrileriyle tanımlandığı haritasıdır. Karayolu
projelerinin yatay tasarımı tesviye eğrili haritaların
üzerinde yapılır.
37. Temel Kavramlar
• Siyah çizgi (Ground line): Bir yol boykesitindeki tabii
zeminin durumunu kırıklı çizgi şeklinde gösteren hattır.
• Siyah kot (Ground elevation): Yol boykesitindeki bir
noktaya ait tabii zeminin kotudur. Diğer bir deyişle siyah
çizgi üzerindeki herhangi bir noktanın kotudur.
• Kırmızı çizgi (Grade line): Toprak işi sonunda yol
ekseninin boykesitteki halini gösteren doğru ve eğri
kısımlardan meydana gelen hattır.
• Kırmızı kot (Grade elevation): Boykesitteki bir noktaya
ait yolun bitmiş durumundaki kottur. Diğer bir deyişle
kırmızı çizgi üzerindeki herhangi bir noktanın kotudur.
38. Temel Kavramlar
• Toprak işi, tesviye (Earth work, grading): Bir karayolu
projesinin uygulanması sırasında tabii arazi yüzeyinin
belirlenen şekillerde değiştirilip, yol gövdesi ortaya
çıkarılırken zemin üzerinde yapılan kazma (yarma),
doldurma (dolgu), taşıma (taşın) ve sıkıştırma ile ilgili
işlemlerin bütünüdür.
• Yarma (Cut): Toprak işi sırasında yolun kırmızı çizgisi
üzerinde kalan ve kazılması gereken kısımdır. Yarmadan
çıkan toprak ya dolguda kullanılır ya da depoya
gönderilir.
• Dolgu (Fill): Toprak işi sırasında yolun kırmızı çizgisi
altında kalan ve doldurulması gereken kısımdır. Dolguya
ilave edilen malzeme ya yarmadan temin edilir ya da bir
ocaktan ödünç olarak alınır.
• Tesviye yüzeyi (Formation): Toprak işi sonunda ortaya
çıkan ve üstyapı için hazır hale getirilmiş taban yüzeyidir.
39. Temel Kavramlar
• İnce tesviye, reglaj (Finishing): Toprak işi bitirilirken,
yolun istenilen enine ve boyuna eğimi alması için en son
olarak yapılan tesviye işlemidir. Reglajdan sonra hemen
üstyapının inşaasına geçilebilir.
• Drenaj (Drainage): Yeraltı suları ile yüzeysel suların, yol
tesislerine zarar vermeden, en uygun bir şekilde
uzaklaştırılması için yapılan işlemlerdir.
• Altyapı (Sub-grade): Yolun toprak işi sonunda,
projesinde belirlenmiş kot ve enkesit şekline getirilen
kısmıdır. Üstyapının maruz kaldığı bir kısım etkiyi altyapı
karşılar. Drenaj yapıları, köprü, menfez, tünel, viyadük,
istinat ve iksa duvarları, tahkimat gibi sanat yapıları,
şevler altyapı içinde değerlendirilir.
40. Temel Kavramlar
• Üstyapı (Pavement): Karayolu üzerindeki trafik
yüklerinin doğurduğu etkilerin bir bölümünü karşılamak,
bir bölümünü ise emniyetli bir şekilde altyapıya aktarmak
için altyapının üzerine genellikle alttemel, temel ve
kaplama tabakası olarak inşa edilen kısımdır.
• Enkesit (Cross-section): Yol ekseninin herhangi bir
noktasından, eksene dik olarak belirli bir doğru boyunca
alınan kesittir.
• Tip enkesit (Typical cross-section): İnşa edilecek bir
yolun, karar verilmiş standart ölçülerini ve özelliklerini
ayrıntılı olarak gösteren enkesittir. Tip enkesitte,
plâtform, kaplama, şerit, banket, yarma hendeği, varsa
röfüj boyutları; enine eğim, yarma ve dolgu şevlerinin
eğimleri; üstyapı tabakaları, kalınlıkları ve malzeme
cinsleri; kamulaştırma genişliği belirtilir.
41. Temel Kavramlar
• Trafik şeridi (Traffic lane): Taşıtların karayolu boyunca
bir dizi halinde güvenle seyretmeleri yanında küçük
enine yer değiştirme manevralarına da imkan veren
yeterli miktardaki yol genişliğidir.
• Banket (Shoulder): Yol kaplamasının dış tarafı ile şev
başlangıcı arasındaki kısımdır. Yolcu ve yük indirip
bindirmek ve çeşitli nedenlerle duraklamak için
kullanılmasının yanında kaplamayı yandan destekleyip
bozulmasını geciktirmek görevleri de vardır. Yerine göre
granüler veya bitümlü malzemeden yapılabilir.
• Platform (Roadway): Yolun enine yönde kaplama ve
banketlerden oluşan bölüntüsüz kısmıdır. Bölünmemiş
yollar tek platformlu, bölünmüş yollar çift platformlu
olarak anılır.
42. Temel Kavramlar
• Kaplama tabakası (Surfacing, pavement): Yol platformunun,
banketler arasında kalan ve temel tabakası üzerine inşa edilmiş,
bitümlü karışımlar, beton veya parke taşlarından yapılmış, taşıtlara
uygun bir yuvarlanma yüzeyi teşkil etmek üzere ayrılmış kısmıdır.
• Temel tabakası (Base course): Alttemel ve kaplama tabakası
arasına yerleştirilen, belirli granülometrik ve dayanım özellikleri olan
kum, doğal çakıl ve kırma taş ile bir miktar bağlayıcı ince
malzemeden yapılan, trafik yükünün etkilerini taban zeminine
yayarak aktarmak için serilen tabakadır.
• Alttemel tabakası (Sub-base course): Taban zemini ile temel
tabakası arasına (Altyapının hemen üzerine) yerleştirilen, temel
tabakasına göre daha düşük kalitedeki kum, çakıl, taş kırığı, yüksek
fırın cürufu gibi daneli malzemenin kullanılmasıyla oluşturulan, trafik
yüklerinin taban zeminine aktarılmasında temel tabakasına yardımcı
olan, su ve don etkilerine karşı üstyapının korunmasına katkı
sağlayan tabakadır.
43. Temel Kavramlar
• Kamulaştırma genişliği (Right-of-way): Bir geçki
boyunca yol ile ilgili bilumum tesislerin bulunması için
oluşturulmuş arazi şerididir. Bu genişliğe dahil olan
arazilerdeki tüm mülkler sahiplerinden satın alınarak
kamulaştırılır ve kamulaştırma sınırları kurallar
çerçevesinde herkesin kullanımına açıktır.
• Kenar hendeği (Ditch): Yol platformunun kenarı ile
yarma şevi arasında bulunan ve buralardan gelen
yüzeysel suların toplanıp uzaklaştırılması için yapılan
kanallardır. Genellikle üçgen ve yamuk kesitli olarak inşa
edilir.
• Kafa hendeği (Intercepting ditch): Yolun yarma
kesimlerinde, yağış suları şevin bozulmasına ve
erozyona sebep olacak düzeyde ise, yarma şevinin üst
kısmına yapılan hendektir. Buralarda toplanan su ya
kenar hendeğine akıtılır ya da yakınlardaki tabii bir su
yatağına yönlendirilir.
44. Temel Kavramlar
• Ayırıcı, röfüj (Refuge): Yoldaki trafik akımlarını ayırmak
ve yayalara güvenli bir alan sağlamak maksadıyla
plâtform içinde oluşturulan farklı kottaki kısımdır.
• Orta ayırıcı, orta röfüj (Median, central reserve):
Bölünmüş yollarda platformları birbirinden ayıran ve
eksen hattı boyunca kaplamadan farklı kotta inşa edilen
kısımdır. Yerine göre ağaçlandırılabilir veya drenaj için
de kullanılabilir.
• Kenarlık, bordür (curb, kerb): Kentiçi yollarda kaplama
ile yaya kaldırımı arasına, bölünmüş yollarda kaplama ile
orta röfüj arasına yerleştirilen, doğal taş, beton gibi rijit
malzemelerden yapılan ve kaplamayı sınırlandıran yol
elemanıdır.
• Bordür oluğu, kanivo (gutter): Yollarda kaplama ve
yay kaldırımındaki yüzeysel suların toplanıp
uzaklaştırılmasına yarayan küçük kanaldır.
45. Temel Kavramlar
• Baca, Rögar (Manhole): Bordür oluğunda toplanan
yüzeysel suların atıksu veya yağmur suyu kanalına
aktarılması için belirli aralıklarla inşa edilen drenaj
yapısıdır.
• Şev (Side slope): Bir yol enkesitindeki, yarma
kesimlerinde kenar hendeği tabanı ile tabii zemin
arasında; dolgu kesimlerinde platformun dış kenarı ile
tabii zemin arasındaki eğik yüzeydir. İhtiyaca göre çeşitli
eğimlerde yapılır.
• Şev kazığı (Slope stake): Dolgu ve yarma şevlerinin
tabii zemini kestiği etek ve kret noktalarının yerini
belirtmek için kullanılan kazıktır.
46. Temel Kavramlar
• Enine eğim (Slope, crossfall): Yol platformuna gelen
yüzeysel suların bir an önce uzaklaştırılması maksadıyla,
yol eksenine dik doğrultuda her iki yana verilen eğimdir.
Genellikle banket eğimi drenaj amacıyla kaplama
eğiminden daha fazla yapılır.
• Boyuna eğim (Grade): Yol ekseni doğrultusunda (yola
boyuna doğrultuda) verilen eğimdir. Yüksek standartlı
yollarda düşük boyuna eğim uygulanır.
• Eksen çizgisi (Center line): Bölünmemiş yol
platformunda karşılıklı trafik akımlarını kullanacakları
genişliği göstermek için genellikle yolun ortasına boyuna
doğrultuda çizilen çizgidir.
47. Temel Kavramlar
• Kenar çizgisi (Edge line): Yolun kaplama
kenarlarını göstermek için kaplamanın her iki
yanına boyuna doğrultuda çizilen sürekli
çizgilerdir.
• Park şeridi (Parking lane): Yüksek standartlı
yollarda öncelikle taşıtların park etmeleri için
ayrılmış bir yardımcı şerittir.
• Tırmanma şeridi (Climbing lane): Dik eğimli bir
yol kesiminde kapasite ve hizmet düzeyini
artırmak maksadıyla öncelikle yavaş giden
taşıtların kullanmaları için, eğim yukarı yönde,
yolun en sağına inşa edilen yardımcı şeritlerdir.
48. Temel Kavramlar
• Bölünmemiş yol (Undivided road): Üzerinde karşı yönden gelen
trafiği ayıran herhangi bir fizîkî engel bulunmayan, tek platformlu
yoldur.
• Bölünmüş yol (Divided road, dual carriageway): Bir yöndeki
trafiğin karşıdan gelen trafikle orta röfüj, korkuluk ya da başka bir
fizîkî engelle ayrıldığı, iki platformlu yoldur. Genelde şehiriçinde veya
yüksek standartı sağlamak için uygulanır.
• Korkuluk, bariyer (guard fence, safety fence):fence):Taşıtların tehlikeli
durumlarda yoldan çıkmalarını veya orta röfüjü geçip karşı yöne
girmelerini önlemek için platform kenarlarına konulan beton, çelik
profil veya halattan imal edilmiş engellerdir.
• Kenar taşı (Marker post, delienator): Yolun doğrultusunu ve
sınırlarını belirlemek için, platform kenarlarına belirli aralıklarla
yerleştirilen, gece görüşünde kolaylık sağlaması için üzerinde ışık
yansıtıcılar da bulunan güvenlik elemanlarıdır.
49. Temel Kavramlar
• Kavşak (Intersection): Farklı yön ve doğrultudan gelen
trafik akımlarının önceden belirlenmiş kurallara uygun bir
sırayla (düzenle) kullandıkları yol parçalarıdır.
• Eşdüzey kavşak (Intersection, junction): Yolların
kesiştiği bir alanda, trafik akımlarının aynı mekanı ayrı
zamanlarda kullandıkları durumdaki kavşaktır. Ortak
kullanılan alanda, farklı doğrultudaki yolların yüzeyleri
aynıdır.
• Katlı kavşak (Interchange): Yolların kesiştiği bir alanda,
trafik akımlarının ayrı mekanları aynı anda kullanmasıyla
ortaya çıkan kavşak çeşididir. Ortak kullanılan alanda
her yol farklı yüksekliktedir ve kendi aralarındaki
bağlantılar yan yollar vasıtasıyla yapılır.
• Dönel kavşak (Roundabout): Ortasında trafiğin
etrafında döndüğü yuvarlak bir ada bulunan kavşaklardır.