SlideShare a Scribd company logo
YEREL YÖNETİMLERDE YEREL RİSK YÖNETİMİ
Ali Osman Öncel1,2,3
1
İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, Jeofizik Mühendisliği Bölümü
2
İstanbul Üniversitesi, Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi, Acil Durum ve Afet Yönetimi Programı
3
Mimar Mühendisler Grubu
ÖZET
Ülkemizde yerel yönetim odaklı risk azaltma yönetimi konusunda yapılması gereken büyük çalışmaların planlanması,
yürütülmesi ve başarılı sonuçlar alacak bir yönetim vizyonuyla önemli mesafeler alınması ülkemizin acil ihtiyacı olan
bir gerçeğidir. İstanbul başta olmak üzere ülkemizin pek çok ilinde afet riskini azaltacak çalışmalar hususunda hazır
olmadığı ve yerel yönetim merkezli risk azaltma çalışmalarına başlanmaması durumunda büyük riskler
beklenmektedir. Afet riskine neden olan doğa olaylarının başında gelen depreme bağlı riskler farklı faktörlere
bağlıdır. UNESCO tarafından verilen afet riskinin temel parametreleri sırasıyla etkilenme, hasar boyutu, maliyet
olarak sıralanır. Afet risklerini azaltacak bütünsel yerel risk yönetimine dayalı bir şehir planlamasıyla afetin şiddetini
(örn., deprem, sel, toprak kayması) veya yıkım gücünü azaltmak mümkündür.
Anahtar kelimeler : Risk Yönetimi, Yerel Yönetim, İstanbul Depremi, Marmara Fayları, Kaya Zemin, Jeofizik Kayma
Dalgası
ABSTRACT
In our country, the plan of the great work to be done on the local management focused on risk management and
urgently needs to be started and completed is a reality of our country. Many places of our country is not ready and
expected earthquake disaster, especially in Istanbul and is not disputed that it would be great unless disaster risk
reduction efforts of local risk has been quickly conducted. The reduction of seismic risk depends on various factors and
their impact as UNESCO indicated, damage size, known as cost. Disaster management of local goverments should
aim to reduce the risk of settlement since the planning efforts of risk reduction is an official duty of local goverments
such as particular types of disasters (eg., Earthquakes, Floods, landslides).
Key words: Risk management, Local management, Istanbul earthquake, Marmara faults, Rock ground, Geophysical
shear waves
GİRİŞ
Yerel yönetimler olarak belediyeler yerel risklerin yönetilmesi, afet öncesi çalışmalarla risklerin azaltılması, afet
sonrası iyileştirme ve müdahale çalışmalarının yapılmasında kullanılacak çalışma ekiplerin ve donanımların
hazırlanması, halkın afetle ilgili eğitilmesi gibi çok ciddi sorumlulukları yüklenmiştir (Belediye Kanunu 5393/ Madde
53, 2005). Yerel risklerle ilgili sakınım planlarının hazırlanması ve uygulanmasından yerel yönetimler sorumludur.
Türkiye’de yerel risklerin başında gelen depreme hazırlık yapılmazsa çok büyük afetlere neden olan bir doğa olayı
olarak kendisini hissetirmeye devam edecektir. Deprem gerçeği ülkemizde yıllardır tartışılmakta ve şiddetini azaltacak
önlemler çok iyi bilinmektedir1
. Türkiye’nin yerel risklerine ilişkin çözüm önerileri önceki çalışmalarda maddeler
halinde yazılmıştır2
. Deprem Odaklı Yerel Risk Yönetim Modelleri önerilmiş ve uygulanması halinde önemli
mesafeler alınabileceği belirtilmiştir3
. Ülkemizde yerel risklerle ilgili sorunlar akademik ve bilimsel esaslı olarak çok
kapsamlı olarak tartışılmaktadır. Bilimsel çözüm önerilerini önceleyecek yerel riskleri azaltacak sürüdürülebilir proje
çalışmalarının başlatılmaması en önemli sorunların başında gelmektedir. Ülkemizde doğa olaylarının içinde en büyük
riske depremin neden olduğu açıktır. Buna rağmen, depremin yerel alanda şiddetini büyütecek alanların Jeofizik
Ölçümlü Mikrobölgeleme çalışmalarıyla belirlenmesi ülkemizin bütün illerinde yapılmamıştır. İlave olarak deprem
tehlike haritaları yıllardır güncellenmeyerek kentlerin depremlere en güvenli şekilde hazırlanmasında sıkıntılar
yaşanmaktadır. Dünya’nın en büyük ekonomilerine sahip G20 ülkeleri arasında deprem tehlike haritası ülkemiz
kadar eski ve eksik başka ülke olmamasıda ülkemizin büyüyen güçlü ekonomik yapısı için bir riskli durumdur.
Afet riskinin azaltılması stratejisine ilişkin yönetim tercihleri ülkelere göre değişiklik göstermektedir (Şekil-1).
Ülkelerin büyük çoğunluğunda Risk ve Afet çalışmalarına verilen önemin düşük olduğu ülkelerde doğa olayları riske
(felakete) dönüşür. Dünya’da afet ve risk çalışmalarına en büyük ağırlığı veren Amerika ve Japonya öncelikler çok
farklıdır. İki ülkede büyük ölçüde ve eşit oranda finansal bütçeyi afet ve risk çalışmalarına ayırmaktadır. Öncelik
olarak Japonya’da afet öncesi risk çalışmaları öne çıkarken, Amerika’da ise afete sonrası müdahale çalışmaları öne
çıkmaktadır. Amerika ve Japonya gibi risk ve afet yönetiminde yaklaşımlarında farklılık olan ülkelerin orta noktada
buluştuğu çalışma modeli ideal DENGE modeli olarak ileri sürülebilir. Öncelikleri afet sonrası veya afet öncesi
olarak fark eden iki ülkenin çok gerisinde yatırım ve hazırlık içerisinde olan ülkelerde doğa olaylarının çok büyük
felaketlere dönüştüğü herkes tarafından görülmektedir.
Yerel yönetimlerde ülkemize özel olarak risk meydana getirecek doğal olayların başında, deprem, heyelan, kaya
düşmesi, su baskını, çığ, fırtına ve volkanlar meydana gelmektedir (Şekil 1). Özellikle liste olarak verilen afetlerin
bazıları (heyelan, kaya düşmesi ve sıvılaşma) depreme bağlı olarak tetiklenme özelliği göstermektedir Nepal’de 25
Nisan 2015 tarihinde meydana gelen M7.8 depreminde çok büyük ölçüde heyelanların tetiklendiği rapor edilmiştir.
Kaya düşmesi, çamur akması ve çığ gibi temelde yer çekiminin etkisiyle meydana gelen afetler ülkemizde en çok
Karadeniz bölgesinde gözlenmektedir. Tsunami etkisi bazı büyük İstanbul depremlerinde meydana geldiği rapor
edilmiş fakat çok büyük zararlar vermeyeceği düşünülmektedir. Diğer önemli bir afet türüde dere yataklarının
yapılaşmaya açılmasından kaynaklı olarak sel baskınlarının ülkemizde artmasıdır.
Şekil 1. Sol Şekil. Üllkelere göre risk yönetim vizyonunda ki değişimigöstermektedir. Sağ Şekil. Ülkemizde meudana
gelen afet türlerinin tamamı yukarıda şekil olarak verilmiştir. Bölgelere göre riskler değiştiği için yerel yönetimlerin
risk azaltıcı yönetim planları bölgeleri göre değişiklik gösterecektir.
YÖNTEM
25 Nisan 2015 Nepal (Kathmandu)’de meydana gelen depremin gözlenen en büyük şiddeti ölçülen yer ivme
değerlerinden VIII olarak belirlenmiştir. Yerel zemin performanslarından ölçülen şiddet ile ortaya çıkan kayıp
arasında büyük fark olduğu ortaya çıkmıştır. Kathmandu depremi olarak ismi daha sonra değiştirilen yaşanan son
büyük deprem beklendiği deprem kuşağında meydana gelmiş fakat depreme öncesi yerel hazırlık yapılmadığı için
yıkım gücü çok büyük şiddetli meydana gelmiştir. Kısaca, Dünya’da ve ülkemizde afet riski potansiyelini büyüten
olayların en başında deprem meydana gelmektedir. Çünkü afete bağlı kayıpların yaklaşık % 60’lık bölümü depreme
bağlı meydana gelmektedir. Yerel riskler ve azaltılması yönetimi hususunda önerilerin yazıldığı bu makale
çalışmasıyla deprem ve neden olacağı risklerin yönetilmesi ağırlıklı olarak tartışılacaktır. İster deprem olsun ister
diğer afet türleri olsun yerel risk yönetim model standartları çok iyi bilinmektedir (Şekil 2). Risk Yönetimi afet öncesi
zarar azaltma çalışmaları ve afete dirençli şehir planlamayla azalabilmektedir. Zarar azaltma çalışmalarının en
başında tehlikenin kaynağının görülmesi ve tehlikenin risk olabileceği zemin sakınım alanlarının belirlenmesini
gerektirmektedir. Afet Sonrası Yönetim bir afet sonrasında bilinen kritik 72 saat içerisinde yönetim odaklı müdahale
çalışmalarını ve devamında iyileştirme projeleriyle afete mağruz alanın tekrar normale getirilmesi çalışmalarıdır.
Türkiye Afet Sonrası Yönetim konusunda marka değeri yükselmiş ve başarılı çalışmalarıyla Dünya’da çok itibarlı bir
noktadadır. Fakat Afet Öncesi Risk Yönetimi konusunda çalışmaların yetersizdir. Bu makalede afet öncesi risk
yönetimi ve yerel sorumluklar konusuna değinilecektir.
11
http://www.earthquakescanada.nrcan.gc.ca/hazard-alea/interpolat/index_2010-eng.php Sayfa
2
12
http://www.slideshare.net/oncel/istanbul-jeoloji
Şekil 2. A. SOL Şekil. Afet Öncesi Risk Yönetimi (ZararAazaltma + Hazırlanma) ve Afet Sonrası Kriz Yönetimi
(Müdahale + Azaltma). B. SAĞ Şekil. Yerel Yönetimlerde Yerel Riskleri Azaltma Modeli. Burada, RİSK ($) = Sismik
Tehlike x Hasar Görebilirlik x Etkilenme x $ Maliyet.
Afetten etkilenme riski yüksek alanların tanımında nufus etkisi önemlidir. Ülkemizde nufusu yüksek ve ekonomik
olarak ülkemizin başkenti sayılabilecek İstanbul ülkemizde en riskli alandır. Bu çalışmada İstanbul özelinden
hareketle Türkiye geneline yayılabilecek bir risk yönetim modelinin ilkelerine değinilecektir. Dünya’da afet risk
tarihi en geniş bir süreye sahip olan kentlerden birisi İstanbul’dur. Bunun nedeni, İstanbul’un büyük tarihi kültürel
mirasa sahip olması ve çok farklı medeniyetlerin merkezinde yer almasıdır. Bu nedenle, İstanbul üzerinde risk
çalışmaları çok farklı ülkelerde yapılmakta ve tarihi geçmişi olmayan diğer kentler için risk yönetim modelleri
İstanbul üzerinden geliştirilmeye çalışılmaktadur.
İstanbul için risklerin başında gelen deprem afet risk çalışmalarında yetersiz kalındığı için gelecekte ciddi bir risktir.
Deprem Kırık Sistemlerinin üreteceği depremlerin büyüklükleri ve derinlikleri tehlikedir ve değiştirilemez. Marmara
Denizi içerisinde olan en bilinen deprem Kıyamet-I Suğra olarak bilinen 10 Eylül 1509 depremidir4
. 1500 yılından
günümüze kadar olan benzer büyüklükte ve denizin farklı alanlarında olan depremler incelendiğinde Mw= 7.2’den
büyük bir deprem olmayacağı tahmin edilmektedir5
. Bu magnitüd veya büyüklük değeri depremin odağında birikmiş
ve depremle açığa çıkan enerjinin bir büyüklüğüdür. Fakat deprem riskini büyüten diğer faktörler etkilenme (insan
sayısı), hasar boyutu (etkilenen yapı sayısı), maliyet (zarar) gibi diğer faktörlerle oynanabilir. Peki bu faktörlerle nasıl
oynanabilir? Yapılaşma, depreme dayanıklı zeminlerde ve düzgün standartlara uygun bir mühendislikle yapılırsa bu
faktörler değişir ve dolayısıyla risk azaltılabilir. Yerel yönetimler deprem odaklı yerel riskleri kentsel dönüşüm
sürecinde sağlanan yeniden yapılaşma fırsatıyla, zayıf zeminlerden (VS30 < 760 M/S) kaya zeminlere (VS30 > 760
M/S) taşıyarak depremden etkilenme oranını azaltabilir. Buna paralel olarak maliyet ve hasar oranı da azalacaktır
(Şekil-2). Depreme dayanıklı yapılaşma standardı olarak Eurocode TS EN 1998 standartları kullanılır ve bu
standartlara göre kayaların dayanımı sağlam kaya zemin (760 m/s) hız büyüklüğüne bazı bölgelerde yaklaşmakta ve
bazı yerlerde uzaklaşmaktadır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından farklı jeolojik formasyonlarda ölçülen
Yapılaşma Jeofiziği Hız değerlerine bakılırsa genelde kent zeminin çok farklı olduğu görülebilir (Şekil-3). Yerel Risk
Yönetiminde amaç binaların oturacağı zeminlerin dayanım özelliğini kaya zemin düzeyine getirecek gerçek bir
iyileştirmenin takipçisi olmak ve mümkünse şehirleşmede imar ve yapılaşmanın dayanımı yüksek olan alanlara
kaydırılması olması gerekir.
Marmara’da muhtemel deprem deniz merkezli beklenmektedir6
. Depremin büyüklüğü tehlikeyi gösterir fakat ancak
depremin etkisi, yıkım gücü veya şiddeti olasılıklı olarak hesaplanabilir ve beklenen şiddetin, bölgeden bölgeye
değişimi olasılıklı deprem tehlike analiziyle çok önceden belirlenebilir7
. Deprem Kırılma Hattına ne kadar uzak
olunursa,- benzer zemin özelliğine sahip alanlarda - deprem, o kadar az hissedilir. İstanbul özelinde Kentsel
dönüşümü Marmara denizine yakın ve denize paralel kentleşme olarak planlamak, deprem açısından riski – benzer
zeminlerde - sabit tutarak yataylamasına büyütmek olarak değerlendirilebilir. Çünkü depremin şiddeti mesafe ile
azalmaktadır. İstanbul’da deprem büyüklüğü zemin dayanımı farklı alanlarda farklı şiddetlerde gözlenecektir.
Deprem riskini birinci derecede azaltmanın yolu, deprem kırılma zonuyla olan mesafeyi olabildiğince büyütmekle
mümkün olur. Bu faktörün azaltılmasında zeminin durumu da önemlidir. Kaya zemin ve yumuşak zemin, deprem
esnasında farklı davranış gösterirler. Kaya zeminde sismik dalga düşük genlikli davranış gösterirken (şiddet düşük)
deprem yıkımsız, zayıf zeminde genlik artacağından (şiddet büyük) depremin yıkım gücü yüksek olacaktır. Bu
tespitler, zemin üzerinde alınan sismik ölçüler sayesinde yapılabilmektedir. İstanbul’da Ceylan ve Trakya
formasyonları dışında zemin dayanımıyla ilişkili Jeofizik Kayma hızları oldukça düşük olduğu görülmektedir (Şekil-
3).
11
http://www.earthquakescanada.nrcan.gc.ca/hazard-alea/interpolat/index_2010-eng.php Sayfa
3
12
http://www.slideshare.net/oncel/istanbul-jeoloji
Şekil 3. İstanbul Avrupa Yakasında İBB Mikrobölgeleme Projesi kapsamında Eurocode TS EN 1998 standardına
göre 30 Metreye kadar ölçülen ortalama kayma dalgası hızları (İstanbul İl Alanının Jeolojisi, 2007-Çizelge 7,).
Şekil 4. Türkiye Deprem Tehlike Haritası (1996). Yapılaşmada alınması gerekli minimum değerleri gösterir ve bu
nedenle risk azaltma çalışmaları için beklenen en büyük yer ivme büyütmelerinin yapılaşmaya esas alanlarda Jeofizik
Mikrotremör Proje çalışmalarıyla belirlenmesi önerilir.
Deprem tehlike haritası, yapılaşma için gerekli deprem dayanımı standartlarını belirlemektedir8
. Türkiye’de 1996
yılında yapılmış, eski ve yeni çalışmalarla karşılaştırıldığında büyük eksiklikleri olan bir deprem tehlike haritası baz
alınarak yapılan deprem risk değerlendirmesi afet riskini büyütecek sorunlara neden olabilecektir (Şekil-4). Bunun
anlamı, kentlerde yerel risklerin başında gelen depreme karşı hazırlık çalışmalarında yapılaşma zayıf tahminli yer
ivmesi değerlerine göre sürdürülmektedir. Benzer durum Türkiye’nin İstanbul başta olmak üzere diğer kentler içinde
geçerlidir. Ülkemizde yerel riskleri büyüten en büyük etkenlerden birisi olarak güncellemesi 1996 yılından günümüze
11
http://www.earthquakescanada.nrcan.gc.ca/hazard-alea/interpolat/index_2010-eng.php Sayfa
4
12
http://www.slideshare.net/oncel/istanbul-jeoloji
tamamlanmamış deprem tehlike haritasının olmasından kaynaklı olarak bir depremde ortaya çıkabilir. Deprem
tehlike haritaları, toprak olarak Dünya’nın en büyük ülkesi Kanada Deprem Tehlike Harilama Çalışmaları 5 yılda 1
güncellenmesi gerekirken 18 senedir resmi bir güncelleme yapılmamıştır9
. Güncel deprem tehlike haritalarının
hazırlanmamış olması, Yerel yönetimler için yerel risklerin azaltılma projesi olan deprem odaklı kentsel dönüşüm
çalışmaları için önemli bir eksikliktir.
Şekil 5. Zeminin Depreme Karşı Gösterdiği Davranış Farkları10
Şekil 5’de görüleceği üzere kaya zeminler (solid bedrock), deprem sinyalinin genliğini küçültürken, suya doygun
(water-saturated), denize yakın, dayanımsız zeminler sinyalin genliğini büyütmektedirler. Bu tür yerlerde depremler
çok daha şiddetli hissedilmektedir. Bu nedenle yerel risk planlaması açısından risk düşük emniyetli yapılaşma veya
yaşanabilir güvenli şehirleşme, zayıf zeminli kıyı kesimlerden ziyade, sağlam zeminli kentlerin iç kesimlerine doğru
yapılması planlanmalıdır.
Yerel yönetimlerde şehir planlama çalışmalarında şehirlerin büyüme yönünün depreme bağlı olarak meydana gelecek
ve önceden belirlenebilir şiddeti büyüten zeminlerden uzak kalması şehirlerin afet risk güvenliğini yükseltir. İlave
olarak halk eğitimlerinde şiddeti yükseltecek zeminler ve bulundukları yerler hakkında vatandaşları uyarlması yasal
bir ödevdir. Doğal olarak, bir vatandaş ev satın alınırken aslında depremin o bölgede oluşturacağı depremin şiddetini
birlikte satın almış olur. Bilindiği üzere şiddet depremin yıkım gücüdür ve bu güç yerel ölçekte zemin özelliklerine
göre değişir. Yerel yönetim olarak yerel risklerle ilgili olarak vatandaşa bilgi verilmesine ilişkin güzel bir örnek
Kanada yerel yönetimleri tarafından sağlanmaktadır. Şöyle ki; vatandaşlarına oturdukları veya oturacakları alanda
deprem tehlikesini internet üzerinden noktasal olarak veren ücretsiz bir servis hizmeti sunulmaktadır11
. Kanadalı
vatandaş ev alırken veya eve taşınırken deprem odaklı yerel riskleri önceden görebilmektedir. İstanbul ve civarının
zeminleri İzmit depreminde önemli bir testten geçmiştir (Şekil-6). Deprem büyüklüğü Mw=7.4 olan depremin yıkım
şiddeti farklı büyüklüklerde hissedilmiş ve zeminin depremi büyütme performansına (PGA) bağlı olarak yıkım gücü
değişmiştir. Deprem Öldürmez Bina Öldürür söylemi bir ölçüde doğrudur fakat Depremin Şiddetini Büyüten Zeminin
Öldürme Gücü’de her zaman akıllarda tutulması gereken temel bir faktördür. Sorunu ve yıkımı yapı kalitesine
eşitleyen yaklaşımdan yer-yapı kalite güvenliği şeklinde bütünleşik görecek yaklaşıma geçilmesi yerel risk yönetimi
çalışmalarında çok önemlidir.
11
http://www.earthquakescanada.nrcan.gc.ca/hazard-alea/interpolat/index_2010-eng.php Sayfa
5
12
http://www.slideshare.net/oncel/istanbul-jeoloji
Şekil 6. 1999 İzmit Depreminden Sonra İstanbul’daki Hasar Dağılım Haritası
Güncellenen deprem tehlike haritası (Şekil 7), Marmara Denizi içerisindeki tüm deprem oluşturacak deprem fayları
dikkate alınarak belirlenen muhtemel sonuçlarını göstermektedir. T=1 s ne demektir? Yüksek katlı (8-12) binaların
etkileneceği alanları göstermektedir. Bu binaların rezonansı ile yerin rezonansı üst üste geleceği için depremi daha
şiddetli hissedeceklerdir. Diğer yandan 2-3 katlı alçak binaların hissetme potansiyeli diğerine göre daha düşüktür.
Alçak katlı binalar için deprem fayına yakın olan kıyı kesimleri etkilenirken, yüksek katlı binalar için faydan daha
uzak kesimler de tehlike içermektedir.
İstanbul’un % 80’i jeolojik bulgulara göre kaya zeminden oluşmaktadır fakat İBB tarafından ölçülen Jeofizik Hız
Ölçümlerine (Şekil-3) göre ise dayanımı düşük zeminin farklı jeolojik formasyonlarda hakim olduğunu
göstermektedir12
. Yerleşim olarak kaya özelliği bozulmamış ve Jeofizik Ölçümlerle kaya nitelikleri belirlenmiş
yerlerin seçilmesi deprem tehlikesi açısından daha uygun olacaktır. Tekrarlamak gerekirse, 1999 Kocaeli depremiyle
İstanbul riskli alanların ortaya çıkmasında önemli bir deneyden geçmiştir (Şekil 6). Büyük deprem odaklı yaşanılarak
öğrenilmiş deney sonuçlarına göre yerel risk değişim haritasında kırmızı renk ile İstanbul’un zemin açısından en zayıf
yerleri ortaya çıkmıştır.
SONUÇ VE ÖNERİLER
Yerel yönetimler açısından en önemli risk ülkemizin deprem kuşağında olması nedeniyle depremdir. Deprem odaklı
planlama çalışmalarına ülkemizde örnek olarak güzel çalışmalar ortaya konmuş ve bu çalışmaları yapan kurumların
başında İstanbul Büyükşehir Belediyesi gelmektedir. İBB bünyesinde İstanbul ve civarının yerel risk haritası
çıkarılmış ve yerel ölçekte riski büyük zayıf alanlar belirlenmiştir. Yerel risklerin yönetilmesi açısından yerel
risklerin Avrupa Deprem Mühendisliği (EUROCODE) kriterlerine göre bilinmesi gerekir. İstanbul için hazırlanmış
Jeofizik Risk Haritası deprem odaklı şiddeti değiştirecek zemin dağılımını gösteren güzel bir örnek çalışmadır.
Ülkemizde deprem odaklı şehir planlama açısından Şehir Ölçekli Jeofizik Risk Haritalarının hazırlanması,
şehirleşmede yatay yayılım ve düşey yüksekliklerin belirlenmesinde Spektral İvme haritalarıyla birlikte kullanılması
durumunda Yerel Riskler (Deprem, Heyelan, Sıvılaşma ve Sel) büyük ölçüde yönetilebilir ve kayıplar en düşük
seviyelere çekilebilir olacaktır.
11
http://www.earthquakescanada.nrcan.gc.ca/hazard-alea/interpolat/index_2010-eng.php Sayfa
6
12
http://www.slideshare.net/oncel/istanbul-jeoloji
Şekil 7. Marmara İçin Spektral İvme Haritası
Şekil 8. İstanbul Jeofizik Risk Haritası12
.
11
http://www.earthquakescanada.nrcan.gc.ca/hazard-alea/interpolat/index_2010-eng.php Sayfa
7
12
http://www.slideshare.net/oncel/istanbul-jeoloji
11
http://www.earthquakescanada.nrcan.gc.ca/hazard-alea/interpolat/index_2010-eng.php Sayfa
8
12
http://www.slideshare.net/oncel/istanbul-jeoloji

More Related Content

Similar to Yerel Yönetimlerde Yerel Risk Yönetimi

Öncel Akademi: Uzmanlık Alan
Öncel Akademi: Uzmanlık AlanÖncel Akademi: Uzmanlık Alan
Öncel Akademi: Uzmanlık Alan
Ali Osman Öncel
 
Deprem Bilimi Twitter Posteri
Deprem Bilimi Twitter Posteri Deprem Bilimi Twitter Posteri
Deprem Bilimi Twitter Posteri
Ali Osman Öncel
 
Öncel Akademi: Konferans
Öncel Akademi: KonferansÖncel Akademi: Konferans
Öncel Akademi: Konferans
Ali Osman Öncel
 
Yerel Risk Yönetimi
Yerel Risk YönetimiYerel Risk Yönetimi
Yerel Risk Yönetimi
Ali Osman Öncel
 
afet.pdf
afet.pdfafet.pdf
Öncel Akademi: Uzmanlık Alan
Öncel Akademi: Uzmanlık AlanÖncel Akademi: Uzmanlık Alan
Öncel Akademi: Uzmanlık Alan
Ali Osman Öncel
 

Similar to Yerel Yönetimlerde Yerel Risk Yönetimi (7)

Öncel Akademi: Uzmanlık Alan
Öncel Akademi: Uzmanlık AlanÖncel Akademi: Uzmanlık Alan
Öncel Akademi: Uzmanlık Alan
 
Deprem Bilimi Twitter Posteri
Deprem Bilimi Twitter Posteri Deprem Bilimi Twitter Posteri
Deprem Bilimi Twitter Posteri
 
Öncel Akademi: Konferans
Öncel Akademi: KonferansÖncel Akademi: Konferans
Öncel Akademi: Konferans
 
Öncel Akademi: Konferans
Öncel Akademi: KonferansÖncel Akademi: Konferans
Öncel Akademi: Konferans
 
Yerel Risk Yönetimi
Yerel Risk YönetimiYerel Risk Yönetimi
Yerel Risk Yönetimi
 
afet.pdf
afet.pdfafet.pdf
afet.pdf
 
Öncel Akademi: Uzmanlık Alan
Öncel Akademi: Uzmanlık AlanÖncel Akademi: Uzmanlık Alan
Öncel Akademi: Uzmanlık Alan
 

More from Ali Osman Öncel

APA Yazım Kuralları
APA Yazım KurallarıAPA Yazım Kuralları
APA Yazım Kuralları
Ali Osman Öncel
 
Gravimetri : Ders 14
Gravimetri : Ders 14Gravimetri : Ders 14
Gravimetri : Ders 14
Ali Osman Öncel
 
Gravimetri : Ders 13
Gravimetri : Ders 13Gravimetri : Ders 13
Gravimetri : Ders 13
Ali Osman Öncel
 
Gravimetri : Ders 12
Gravimetri : Ders 12Gravimetri : Ders 12
Gravimetri : Ders 12
Ali Osman Öncel
 
Riskli Yapılar - Çevre ve Şehircilik
Riskli Yapılar - Çevre ve ŞehircilikRiskli Yapılar - Çevre ve Şehircilik
Riskli Yapılar - Çevre ve Şehircilik
Ali Osman Öncel
 
Riskli Yapılar -Çevre ve Şehircilik
Riskli Yapılar -Çevre ve ŞehircilikRiskli Yapılar -Çevre ve Şehircilik
Riskli Yapılar -Çevre ve Şehircilik
Ali Osman Öncel
 
Gravimetri : Ders 07
Gravimetri : Ders 07Gravimetri : Ders 07
Gravimetri : Ders 07
Ali Osman Öncel
 
Gravimetri : Ders 06
Gravimetri : Ders 06Gravimetri : Ders 06
Gravimetri : Ders 06
Ali Osman Öncel
 
Gravimetri: Ders 05
Gravimetri: Ders 05Gravimetri: Ders 05
Gravimetri: Ders 05
Ali Osman Öncel
 
Gravimetri : Ders 04
Gravimetri : Ders 04Gravimetri : Ders 04
Gravimetri : Ders 04
Ali Osman Öncel
 
Gravimetri : Ders 03
Gravimetri : Ders 03Gravimetri : Ders 03
Gravimetri : Ders 03
Ali Osman Öncel
 
Gravimetri Ders 02
Gravimetri Ders 02Gravimetri Ders 02
Gravimetri Ders 02
Ali Osman Öncel
 
Gravimetri Ders 01
Gravimetri Ders 01Gravimetri Ders 01
Gravimetri Ders 01
Ali Osman Öncel
 
Kar Kar Geothermal Field Work
Kar Kar Geothermal Field WorkKar Kar Geothermal Field Work
Kar Kar Geothermal Field Work
Ali Osman Öncel
 
Beppu geothermal field
Beppu geothermal fieldBeppu geothermal field
Beppu geothermal field
Ali Osman Öncel
 
High Resolution Earth's Gravitational Field
High Resolution Earth's Gravitational FieldHigh Resolution Earth's Gravitational Field
High Resolution Earth's Gravitational Field
Ali Osman Öncel
 
Gravity Predictions for Earthquakes
Gravity Predictions for EarthquakesGravity Predictions for Earthquakes
Gravity Predictions for Earthquakes
Ali Osman Öncel
 
Nakamura Technique for Soil Characterization
Nakamura Technique for Soil CharacterizationNakamura Technique for Soil Characterization
Nakamura Technique for Soil Characterization
Ali Osman Öncel
 
H/V User Guidelines
H/V User Guidelines H/V User Guidelines
H/V User Guidelines
Ali Osman Öncel
 
Geopsy: Seismic Vibration Processing
Geopsy: Seismic Vibration ProcessingGeopsy: Seismic Vibration Processing
Geopsy: Seismic Vibration Processing
Ali Osman Öncel
 

More from Ali Osman Öncel (20)

APA Yazım Kuralları
APA Yazım KurallarıAPA Yazım Kuralları
APA Yazım Kuralları
 
Gravimetri : Ders 14
Gravimetri : Ders 14Gravimetri : Ders 14
Gravimetri : Ders 14
 
Gravimetri : Ders 13
Gravimetri : Ders 13Gravimetri : Ders 13
Gravimetri : Ders 13
 
Gravimetri : Ders 12
Gravimetri : Ders 12Gravimetri : Ders 12
Gravimetri : Ders 12
 
Riskli Yapılar - Çevre ve Şehircilik
Riskli Yapılar - Çevre ve ŞehircilikRiskli Yapılar - Çevre ve Şehircilik
Riskli Yapılar - Çevre ve Şehircilik
 
Riskli Yapılar -Çevre ve Şehircilik
Riskli Yapılar -Çevre ve ŞehircilikRiskli Yapılar -Çevre ve Şehircilik
Riskli Yapılar -Çevre ve Şehircilik
 
Gravimetri : Ders 07
Gravimetri : Ders 07Gravimetri : Ders 07
Gravimetri : Ders 07
 
Gravimetri : Ders 06
Gravimetri : Ders 06Gravimetri : Ders 06
Gravimetri : Ders 06
 
Gravimetri: Ders 05
Gravimetri: Ders 05Gravimetri: Ders 05
Gravimetri: Ders 05
 
Gravimetri : Ders 04
Gravimetri : Ders 04Gravimetri : Ders 04
Gravimetri : Ders 04
 
Gravimetri : Ders 03
Gravimetri : Ders 03Gravimetri : Ders 03
Gravimetri : Ders 03
 
Gravimetri Ders 02
Gravimetri Ders 02Gravimetri Ders 02
Gravimetri Ders 02
 
Gravimetri Ders 01
Gravimetri Ders 01Gravimetri Ders 01
Gravimetri Ders 01
 
Kar Kar Geothermal Field Work
Kar Kar Geothermal Field WorkKar Kar Geothermal Field Work
Kar Kar Geothermal Field Work
 
Beppu geothermal field
Beppu geothermal fieldBeppu geothermal field
Beppu geothermal field
 
High Resolution Earth's Gravitational Field
High Resolution Earth's Gravitational FieldHigh Resolution Earth's Gravitational Field
High Resolution Earth's Gravitational Field
 
Gravity Predictions for Earthquakes
Gravity Predictions for EarthquakesGravity Predictions for Earthquakes
Gravity Predictions for Earthquakes
 
Nakamura Technique for Soil Characterization
Nakamura Technique for Soil CharacterizationNakamura Technique for Soil Characterization
Nakamura Technique for Soil Characterization
 
H/V User Guidelines
H/V User Guidelines H/V User Guidelines
H/V User Guidelines
 
Geopsy: Seismic Vibration Processing
Geopsy: Seismic Vibration ProcessingGeopsy: Seismic Vibration Processing
Geopsy: Seismic Vibration Processing
 

Yerel Yönetimlerde Yerel Risk Yönetimi

  • 1. YEREL YÖNETİMLERDE YEREL RİSK YÖNETİMİ Ali Osman Öncel1,2,3 1 İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, Jeofizik Mühendisliği Bölümü 2 İstanbul Üniversitesi, Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi, Acil Durum ve Afet Yönetimi Programı 3 Mimar Mühendisler Grubu ÖZET Ülkemizde yerel yönetim odaklı risk azaltma yönetimi konusunda yapılması gereken büyük çalışmaların planlanması, yürütülmesi ve başarılı sonuçlar alacak bir yönetim vizyonuyla önemli mesafeler alınması ülkemizin acil ihtiyacı olan bir gerçeğidir. İstanbul başta olmak üzere ülkemizin pek çok ilinde afet riskini azaltacak çalışmalar hususunda hazır olmadığı ve yerel yönetim merkezli risk azaltma çalışmalarına başlanmaması durumunda büyük riskler beklenmektedir. Afet riskine neden olan doğa olaylarının başında gelen depreme bağlı riskler farklı faktörlere bağlıdır. UNESCO tarafından verilen afet riskinin temel parametreleri sırasıyla etkilenme, hasar boyutu, maliyet olarak sıralanır. Afet risklerini azaltacak bütünsel yerel risk yönetimine dayalı bir şehir planlamasıyla afetin şiddetini (örn., deprem, sel, toprak kayması) veya yıkım gücünü azaltmak mümkündür. Anahtar kelimeler : Risk Yönetimi, Yerel Yönetim, İstanbul Depremi, Marmara Fayları, Kaya Zemin, Jeofizik Kayma Dalgası ABSTRACT In our country, the plan of the great work to be done on the local management focused on risk management and urgently needs to be started and completed is a reality of our country. Many places of our country is not ready and expected earthquake disaster, especially in Istanbul and is not disputed that it would be great unless disaster risk reduction efforts of local risk has been quickly conducted. The reduction of seismic risk depends on various factors and their impact as UNESCO indicated, damage size, known as cost. Disaster management of local goverments should aim to reduce the risk of settlement since the planning efforts of risk reduction is an official duty of local goverments such as particular types of disasters (eg., Earthquakes, Floods, landslides). Key words: Risk management, Local management, Istanbul earthquake, Marmara faults, Rock ground, Geophysical shear waves GİRİŞ Yerel yönetimler olarak belediyeler yerel risklerin yönetilmesi, afet öncesi çalışmalarla risklerin azaltılması, afet sonrası iyileştirme ve müdahale çalışmalarının yapılmasında kullanılacak çalışma ekiplerin ve donanımların hazırlanması, halkın afetle ilgili eğitilmesi gibi çok ciddi sorumlulukları yüklenmiştir (Belediye Kanunu 5393/ Madde 53, 2005). Yerel risklerle ilgili sakınım planlarının hazırlanması ve uygulanmasından yerel yönetimler sorumludur. Türkiye’de yerel risklerin başında gelen depreme hazırlık yapılmazsa çok büyük afetlere neden olan bir doğa olayı olarak kendisini hissetirmeye devam edecektir. Deprem gerçeği ülkemizde yıllardır tartışılmakta ve şiddetini azaltacak önlemler çok iyi bilinmektedir1 . Türkiye’nin yerel risklerine ilişkin çözüm önerileri önceki çalışmalarda maddeler halinde yazılmıştır2 . Deprem Odaklı Yerel Risk Yönetim Modelleri önerilmiş ve uygulanması halinde önemli mesafeler alınabileceği belirtilmiştir3 . Ülkemizde yerel risklerle ilgili sorunlar akademik ve bilimsel esaslı olarak çok kapsamlı olarak tartışılmaktadır. Bilimsel çözüm önerilerini önceleyecek yerel riskleri azaltacak sürüdürülebilir proje çalışmalarının başlatılmaması en önemli sorunların başında gelmektedir. Ülkemizde doğa olaylarının içinde en büyük riske depremin neden olduğu açıktır. Buna rağmen, depremin yerel alanda şiddetini büyütecek alanların Jeofizik Ölçümlü Mikrobölgeleme çalışmalarıyla belirlenmesi ülkemizin bütün illerinde yapılmamıştır. İlave olarak deprem tehlike haritaları yıllardır güncellenmeyerek kentlerin depremlere en güvenli şekilde hazırlanmasında sıkıntılar yaşanmaktadır. Dünya’nın en büyük ekonomilerine sahip G20 ülkeleri arasında deprem tehlike haritası ülkemiz kadar eski ve eksik başka ülke olmamasıda ülkemizin büyüyen güçlü ekonomik yapısı için bir riskli durumdur. Afet riskinin azaltılması stratejisine ilişkin yönetim tercihleri ülkelere göre değişiklik göstermektedir (Şekil-1). Ülkelerin büyük çoğunluğunda Risk ve Afet çalışmalarına verilen önemin düşük olduğu ülkelerde doğa olayları riske (felakete) dönüşür. Dünya’da afet ve risk çalışmalarına en büyük ağırlığı veren Amerika ve Japonya öncelikler çok farklıdır. İki ülkede büyük ölçüde ve eşit oranda finansal bütçeyi afet ve risk çalışmalarına ayırmaktadır. Öncelik
  • 2. olarak Japonya’da afet öncesi risk çalışmaları öne çıkarken, Amerika’da ise afete sonrası müdahale çalışmaları öne çıkmaktadır. Amerika ve Japonya gibi risk ve afet yönetiminde yaklaşımlarında farklılık olan ülkelerin orta noktada buluştuğu çalışma modeli ideal DENGE modeli olarak ileri sürülebilir. Öncelikleri afet sonrası veya afet öncesi olarak fark eden iki ülkenin çok gerisinde yatırım ve hazırlık içerisinde olan ülkelerde doğa olaylarının çok büyük felaketlere dönüştüğü herkes tarafından görülmektedir. Yerel yönetimlerde ülkemize özel olarak risk meydana getirecek doğal olayların başında, deprem, heyelan, kaya düşmesi, su baskını, çığ, fırtına ve volkanlar meydana gelmektedir (Şekil 1). Özellikle liste olarak verilen afetlerin bazıları (heyelan, kaya düşmesi ve sıvılaşma) depreme bağlı olarak tetiklenme özelliği göstermektedir Nepal’de 25 Nisan 2015 tarihinde meydana gelen M7.8 depreminde çok büyük ölçüde heyelanların tetiklendiği rapor edilmiştir. Kaya düşmesi, çamur akması ve çığ gibi temelde yer çekiminin etkisiyle meydana gelen afetler ülkemizde en çok Karadeniz bölgesinde gözlenmektedir. Tsunami etkisi bazı büyük İstanbul depremlerinde meydana geldiği rapor edilmiş fakat çok büyük zararlar vermeyeceği düşünülmektedir. Diğer önemli bir afet türüde dere yataklarının yapılaşmaya açılmasından kaynaklı olarak sel baskınlarının ülkemizde artmasıdır. Şekil 1. Sol Şekil. Üllkelere göre risk yönetim vizyonunda ki değişimigöstermektedir. Sağ Şekil. Ülkemizde meudana gelen afet türlerinin tamamı yukarıda şekil olarak verilmiştir. Bölgelere göre riskler değiştiği için yerel yönetimlerin risk azaltıcı yönetim planları bölgeleri göre değişiklik gösterecektir. YÖNTEM 25 Nisan 2015 Nepal (Kathmandu)’de meydana gelen depremin gözlenen en büyük şiddeti ölçülen yer ivme değerlerinden VIII olarak belirlenmiştir. Yerel zemin performanslarından ölçülen şiddet ile ortaya çıkan kayıp arasında büyük fark olduğu ortaya çıkmıştır. Kathmandu depremi olarak ismi daha sonra değiştirilen yaşanan son büyük deprem beklendiği deprem kuşağında meydana gelmiş fakat depreme öncesi yerel hazırlık yapılmadığı için yıkım gücü çok büyük şiddetli meydana gelmiştir. Kısaca, Dünya’da ve ülkemizde afet riski potansiyelini büyüten olayların en başında deprem meydana gelmektedir. Çünkü afete bağlı kayıpların yaklaşık % 60’lık bölümü depreme bağlı meydana gelmektedir. Yerel riskler ve azaltılması yönetimi hususunda önerilerin yazıldığı bu makale çalışmasıyla deprem ve neden olacağı risklerin yönetilmesi ağırlıklı olarak tartışılacaktır. İster deprem olsun ister diğer afet türleri olsun yerel risk yönetim model standartları çok iyi bilinmektedir (Şekil 2). Risk Yönetimi afet öncesi zarar azaltma çalışmaları ve afete dirençli şehir planlamayla azalabilmektedir. Zarar azaltma çalışmalarının en başında tehlikenin kaynağının görülmesi ve tehlikenin risk olabileceği zemin sakınım alanlarının belirlenmesini gerektirmektedir. Afet Sonrası Yönetim bir afet sonrasında bilinen kritik 72 saat içerisinde yönetim odaklı müdahale çalışmalarını ve devamında iyileştirme projeleriyle afete mağruz alanın tekrar normale getirilmesi çalışmalarıdır. Türkiye Afet Sonrası Yönetim konusunda marka değeri yükselmiş ve başarılı çalışmalarıyla Dünya’da çok itibarlı bir noktadadır. Fakat Afet Öncesi Risk Yönetimi konusunda çalışmaların yetersizdir. Bu makalede afet öncesi risk yönetimi ve yerel sorumluklar konusuna değinilecektir. 11 http://www.earthquakescanada.nrcan.gc.ca/hazard-alea/interpolat/index_2010-eng.php Sayfa 2 12 http://www.slideshare.net/oncel/istanbul-jeoloji
  • 3. Şekil 2. A. SOL Şekil. Afet Öncesi Risk Yönetimi (ZararAazaltma + Hazırlanma) ve Afet Sonrası Kriz Yönetimi (Müdahale + Azaltma). B. SAĞ Şekil. Yerel Yönetimlerde Yerel Riskleri Azaltma Modeli. Burada, RİSK ($) = Sismik Tehlike x Hasar Görebilirlik x Etkilenme x $ Maliyet. Afetten etkilenme riski yüksek alanların tanımında nufus etkisi önemlidir. Ülkemizde nufusu yüksek ve ekonomik olarak ülkemizin başkenti sayılabilecek İstanbul ülkemizde en riskli alandır. Bu çalışmada İstanbul özelinden hareketle Türkiye geneline yayılabilecek bir risk yönetim modelinin ilkelerine değinilecektir. Dünya’da afet risk tarihi en geniş bir süreye sahip olan kentlerden birisi İstanbul’dur. Bunun nedeni, İstanbul’un büyük tarihi kültürel mirasa sahip olması ve çok farklı medeniyetlerin merkezinde yer almasıdır. Bu nedenle, İstanbul üzerinde risk çalışmaları çok farklı ülkelerde yapılmakta ve tarihi geçmişi olmayan diğer kentler için risk yönetim modelleri İstanbul üzerinden geliştirilmeye çalışılmaktadur. İstanbul için risklerin başında gelen deprem afet risk çalışmalarında yetersiz kalındığı için gelecekte ciddi bir risktir. Deprem Kırık Sistemlerinin üreteceği depremlerin büyüklükleri ve derinlikleri tehlikedir ve değiştirilemez. Marmara Denizi içerisinde olan en bilinen deprem Kıyamet-I Suğra olarak bilinen 10 Eylül 1509 depremidir4 . 1500 yılından günümüze kadar olan benzer büyüklükte ve denizin farklı alanlarında olan depremler incelendiğinde Mw= 7.2’den büyük bir deprem olmayacağı tahmin edilmektedir5 . Bu magnitüd veya büyüklük değeri depremin odağında birikmiş ve depremle açığa çıkan enerjinin bir büyüklüğüdür. Fakat deprem riskini büyüten diğer faktörler etkilenme (insan sayısı), hasar boyutu (etkilenen yapı sayısı), maliyet (zarar) gibi diğer faktörlerle oynanabilir. Peki bu faktörlerle nasıl oynanabilir? Yapılaşma, depreme dayanıklı zeminlerde ve düzgün standartlara uygun bir mühendislikle yapılırsa bu faktörler değişir ve dolayısıyla risk azaltılabilir. Yerel yönetimler deprem odaklı yerel riskleri kentsel dönüşüm sürecinde sağlanan yeniden yapılaşma fırsatıyla, zayıf zeminlerden (VS30 < 760 M/S) kaya zeminlere (VS30 > 760 M/S) taşıyarak depremden etkilenme oranını azaltabilir. Buna paralel olarak maliyet ve hasar oranı da azalacaktır (Şekil-2). Depreme dayanıklı yapılaşma standardı olarak Eurocode TS EN 1998 standartları kullanılır ve bu standartlara göre kayaların dayanımı sağlam kaya zemin (760 m/s) hız büyüklüğüne bazı bölgelerde yaklaşmakta ve bazı yerlerde uzaklaşmaktadır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından farklı jeolojik formasyonlarda ölçülen Yapılaşma Jeofiziği Hız değerlerine bakılırsa genelde kent zeminin çok farklı olduğu görülebilir (Şekil-3). Yerel Risk Yönetiminde amaç binaların oturacağı zeminlerin dayanım özelliğini kaya zemin düzeyine getirecek gerçek bir iyileştirmenin takipçisi olmak ve mümkünse şehirleşmede imar ve yapılaşmanın dayanımı yüksek olan alanlara kaydırılması olması gerekir. Marmara’da muhtemel deprem deniz merkezli beklenmektedir6 . Depremin büyüklüğü tehlikeyi gösterir fakat ancak depremin etkisi, yıkım gücü veya şiddeti olasılıklı olarak hesaplanabilir ve beklenen şiddetin, bölgeden bölgeye değişimi olasılıklı deprem tehlike analiziyle çok önceden belirlenebilir7 . Deprem Kırılma Hattına ne kadar uzak olunursa,- benzer zemin özelliğine sahip alanlarda - deprem, o kadar az hissedilir. İstanbul özelinde Kentsel dönüşümü Marmara denizine yakın ve denize paralel kentleşme olarak planlamak, deprem açısından riski – benzer zeminlerde - sabit tutarak yataylamasına büyütmek olarak değerlendirilebilir. Çünkü depremin şiddeti mesafe ile azalmaktadır. İstanbul’da deprem büyüklüğü zemin dayanımı farklı alanlarda farklı şiddetlerde gözlenecektir. Deprem riskini birinci derecede azaltmanın yolu, deprem kırılma zonuyla olan mesafeyi olabildiğince büyütmekle mümkün olur. Bu faktörün azaltılmasında zeminin durumu da önemlidir. Kaya zemin ve yumuşak zemin, deprem esnasında farklı davranış gösterirler. Kaya zeminde sismik dalga düşük genlikli davranış gösterirken (şiddet düşük) deprem yıkımsız, zayıf zeminde genlik artacağından (şiddet büyük) depremin yıkım gücü yüksek olacaktır. Bu tespitler, zemin üzerinde alınan sismik ölçüler sayesinde yapılabilmektedir. İstanbul’da Ceylan ve Trakya formasyonları dışında zemin dayanımıyla ilişkili Jeofizik Kayma hızları oldukça düşük olduğu görülmektedir (Şekil- 3). 11 http://www.earthquakescanada.nrcan.gc.ca/hazard-alea/interpolat/index_2010-eng.php Sayfa 3 12 http://www.slideshare.net/oncel/istanbul-jeoloji
  • 4. Şekil 3. İstanbul Avrupa Yakasında İBB Mikrobölgeleme Projesi kapsamında Eurocode TS EN 1998 standardına göre 30 Metreye kadar ölçülen ortalama kayma dalgası hızları (İstanbul İl Alanının Jeolojisi, 2007-Çizelge 7,). Şekil 4. Türkiye Deprem Tehlike Haritası (1996). Yapılaşmada alınması gerekli minimum değerleri gösterir ve bu nedenle risk azaltma çalışmaları için beklenen en büyük yer ivme büyütmelerinin yapılaşmaya esas alanlarda Jeofizik Mikrotremör Proje çalışmalarıyla belirlenmesi önerilir. Deprem tehlike haritası, yapılaşma için gerekli deprem dayanımı standartlarını belirlemektedir8 . Türkiye’de 1996 yılında yapılmış, eski ve yeni çalışmalarla karşılaştırıldığında büyük eksiklikleri olan bir deprem tehlike haritası baz alınarak yapılan deprem risk değerlendirmesi afet riskini büyütecek sorunlara neden olabilecektir (Şekil-4). Bunun anlamı, kentlerde yerel risklerin başında gelen depreme karşı hazırlık çalışmalarında yapılaşma zayıf tahminli yer ivmesi değerlerine göre sürdürülmektedir. Benzer durum Türkiye’nin İstanbul başta olmak üzere diğer kentler içinde geçerlidir. Ülkemizde yerel riskleri büyüten en büyük etkenlerden birisi olarak güncellemesi 1996 yılından günümüze 11 http://www.earthquakescanada.nrcan.gc.ca/hazard-alea/interpolat/index_2010-eng.php Sayfa 4 12 http://www.slideshare.net/oncel/istanbul-jeoloji
  • 5. tamamlanmamış deprem tehlike haritasının olmasından kaynaklı olarak bir depremde ortaya çıkabilir. Deprem tehlike haritaları, toprak olarak Dünya’nın en büyük ülkesi Kanada Deprem Tehlike Harilama Çalışmaları 5 yılda 1 güncellenmesi gerekirken 18 senedir resmi bir güncelleme yapılmamıştır9 . Güncel deprem tehlike haritalarının hazırlanmamış olması, Yerel yönetimler için yerel risklerin azaltılma projesi olan deprem odaklı kentsel dönüşüm çalışmaları için önemli bir eksikliktir. Şekil 5. Zeminin Depreme Karşı Gösterdiği Davranış Farkları10 Şekil 5’de görüleceği üzere kaya zeminler (solid bedrock), deprem sinyalinin genliğini küçültürken, suya doygun (water-saturated), denize yakın, dayanımsız zeminler sinyalin genliğini büyütmektedirler. Bu tür yerlerde depremler çok daha şiddetli hissedilmektedir. Bu nedenle yerel risk planlaması açısından risk düşük emniyetli yapılaşma veya yaşanabilir güvenli şehirleşme, zayıf zeminli kıyı kesimlerden ziyade, sağlam zeminli kentlerin iç kesimlerine doğru yapılması planlanmalıdır. Yerel yönetimlerde şehir planlama çalışmalarında şehirlerin büyüme yönünün depreme bağlı olarak meydana gelecek ve önceden belirlenebilir şiddeti büyüten zeminlerden uzak kalması şehirlerin afet risk güvenliğini yükseltir. İlave olarak halk eğitimlerinde şiddeti yükseltecek zeminler ve bulundukları yerler hakkında vatandaşları uyarlması yasal bir ödevdir. Doğal olarak, bir vatandaş ev satın alınırken aslında depremin o bölgede oluşturacağı depremin şiddetini birlikte satın almış olur. Bilindiği üzere şiddet depremin yıkım gücüdür ve bu güç yerel ölçekte zemin özelliklerine göre değişir. Yerel yönetim olarak yerel risklerle ilgili olarak vatandaşa bilgi verilmesine ilişkin güzel bir örnek Kanada yerel yönetimleri tarafından sağlanmaktadır. Şöyle ki; vatandaşlarına oturdukları veya oturacakları alanda deprem tehlikesini internet üzerinden noktasal olarak veren ücretsiz bir servis hizmeti sunulmaktadır11 . Kanadalı vatandaş ev alırken veya eve taşınırken deprem odaklı yerel riskleri önceden görebilmektedir. İstanbul ve civarının zeminleri İzmit depreminde önemli bir testten geçmiştir (Şekil-6). Deprem büyüklüğü Mw=7.4 olan depremin yıkım şiddeti farklı büyüklüklerde hissedilmiş ve zeminin depremi büyütme performansına (PGA) bağlı olarak yıkım gücü değişmiştir. Deprem Öldürmez Bina Öldürür söylemi bir ölçüde doğrudur fakat Depremin Şiddetini Büyüten Zeminin Öldürme Gücü’de her zaman akıllarda tutulması gereken temel bir faktördür. Sorunu ve yıkımı yapı kalitesine eşitleyen yaklaşımdan yer-yapı kalite güvenliği şeklinde bütünleşik görecek yaklaşıma geçilmesi yerel risk yönetimi çalışmalarında çok önemlidir. 11 http://www.earthquakescanada.nrcan.gc.ca/hazard-alea/interpolat/index_2010-eng.php Sayfa 5 12 http://www.slideshare.net/oncel/istanbul-jeoloji
  • 6. Şekil 6. 1999 İzmit Depreminden Sonra İstanbul’daki Hasar Dağılım Haritası Güncellenen deprem tehlike haritası (Şekil 7), Marmara Denizi içerisindeki tüm deprem oluşturacak deprem fayları dikkate alınarak belirlenen muhtemel sonuçlarını göstermektedir. T=1 s ne demektir? Yüksek katlı (8-12) binaların etkileneceği alanları göstermektedir. Bu binaların rezonansı ile yerin rezonansı üst üste geleceği için depremi daha şiddetli hissedeceklerdir. Diğer yandan 2-3 katlı alçak binaların hissetme potansiyeli diğerine göre daha düşüktür. Alçak katlı binalar için deprem fayına yakın olan kıyı kesimleri etkilenirken, yüksek katlı binalar için faydan daha uzak kesimler de tehlike içermektedir. İstanbul’un % 80’i jeolojik bulgulara göre kaya zeminden oluşmaktadır fakat İBB tarafından ölçülen Jeofizik Hız Ölçümlerine (Şekil-3) göre ise dayanımı düşük zeminin farklı jeolojik formasyonlarda hakim olduğunu göstermektedir12 . Yerleşim olarak kaya özelliği bozulmamış ve Jeofizik Ölçümlerle kaya nitelikleri belirlenmiş yerlerin seçilmesi deprem tehlikesi açısından daha uygun olacaktır. Tekrarlamak gerekirse, 1999 Kocaeli depremiyle İstanbul riskli alanların ortaya çıkmasında önemli bir deneyden geçmiştir (Şekil 6). Büyük deprem odaklı yaşanılarak öğrenilmiş deney sonuçlarına göre yerel risk değişim haritasında kırmızı renk ile İstanbul’un zemin açısından en zayıf yerleri ortaya çıkmıştır. SONUÇ VE ÖNERİLER Yerel yönetimler açısından en önemli risk ülkemizin deprem kuşağında olması nedeniyle depremdir. Deprem odaklı planlama çalışmalarına ülkemizde örnek olarak güzel çalışmalar ortaya konmuş ve bu çalışmaları yapan kurumların başında İstanbul Büyükşehir Belediyesi gelmektedir. İBB bünyesinde İstanbul ve civarının yerel risk haritası çıkarılmış ve yerel ölçekte riski büyük zayıf alanlar belirlenmiştir. Yerel risklerin yönetilmesi açısından yerel risklerin Avrupa Deprem Mühendisliği (EUROCODE) kriterlerine göre bilinmesi gerekir. İstanbul için hazırlanmış Jeofizik Risk Haritası deprem odaklı şiddeti değiştirecek zemin dağılımını gösteren güzel bir örnek çalışmadır. Ülkemizde deprem odaklı şehir planlama açısından Şehir Ölçekli Jeofizik Risk Haritalarının hazırlanması, şehirleşmede yatay yayılım ve düşey yüksekliklerin belirlenmesinde Spektral İvme haritalarıyla birlikte kullanılması durumunda Yerel Riskler (Deprem, Heyelan, Sıvılaşma ve Sel) büyük ölçüde yönetilebilir ve kayıplar en düşük seviyelere çekilebilir olacaktır. 11 http://www.earthquakescanada.nrcan.gc.ca/hazard-alea/interpolat/index_2010-eng.php Sayfa 6 12 http://www.slideshare.net/oncel/istanbul-jeoloji
  • 7. Şekil 7. Marmara İçin Spektral İvme Haritası Şekil 8. İstanbul Jeofizik Risk Haritası12 . 11 http://www.earthquakescanada.nrcan.gc.ca/hazard-alea/interpolat/index_2010-eng.php Sayfa 7 12 http://www.slideshare.net/oncel/istanbul-jeoloji