SlideShare a Scribd company logo
YARA İYİLEŞMESİ
Ars.Gor.Merve ARICI
The sixteenth-century French surgeon Ambroise Paré is famous for saying,
“I dressed the wound. God healed it.”
 ‘ yarayı kapattım, Tanrı
iyileştirir’
 16.Yy’da modern cerrahinin
kurucusu kabul edilen Fransız
cerrah Ambroise Pare; dokulara
nazik davranmanın, yara
temizliği ve nemli kapamanın
önemini vurgulamış.
 Yaralara gül yağı, yumurta sarısı
sürerek, yaraları iyileştirmiş.
 Tanım
 Yara : Canlı dokunun
anatomik ve fonksiyonel
devamlılığının, cerrahi veya
travmatik olarak
bozulmasıdır.
.
 Tanım
 Yara iyileşmesi: Yaralanmaya
yol açan travma ile başlayan,
düzenli hücresel ve
biyokimyasal olaylar sonucu
dokuyu tekrar normal
durumuna getirmeye çalışan,
doku cevabıdır.
 Sınıflama
 İyileşme Süresine Göre Yaralar:
 1.Akut Yara: İyileşme sürecinin düzenli ve sıralı ilerlemesi
 2.Kronik Yara: İyileşme süresi boyunca anatomik ve
fonksiyonel bütünlüğün sağlanamaması (Örnek: açık
yaralar, bası yaraları)
Doku kaybı olmayan yaralar:
 Cerrahi insizyonlu ve primer olarak kapatılmış
yaralarda doku kaybı yoktur ve iyileşme normal
süreci izler.
Doku kaybı olan yaralar :
 Yanık yaraları, ülserler doku kaybı olan yaralara
örnek verilebilir.
 Bu tip yaralarda iyileşme sekonder olarak gerçekleşir.
Doku Kaybı Bulunup Bulunmamasına
Göre Yaralar :
Abrasyon (Sıyrık)
Laserasyon
(Yırtılma)
İnsizyon (Kesik)
Puncture
(Delinme)
Avulsiyon
(ayrılma)
Amputasyon
(Kopma)
Isırmalar
Açık yaralar :
KAPALI YARALAR
Deri yüzeyinde görülmeyen deri altı, derin doku
yaralanmalarına kapalı yara denir.
Kapalı yara tipleri:
 Hematom
 Ekimoz
 Bül
Kırmızı -Sarı-Siyah (KSS) Sistemine
Göre Yara Sınıflaması
Kırmızı Yaralar :
 İnflamasyon, proliferasyon ve maturasyon süreçlerinden
birinde olan temiz yaralardır.
Sarı Yaralar:
 İnfekte veya fibrinöz yara kabuğu içeren, iyileşmeye
hazır olmayan yaralardır.
Siyah Yaralar:
 Nekrotik doku içerirler ve iyileşmeye hazır değildirler.
Sınıflama
 Kapatılma Şekillerine Göre Yaralar
Üç tiptir;
 Primer kapanma (iyilesme, temiz
kapanma)
 Sekonder kapanma (doku kaybi var)
 Tersiyer kapanma (Gecikmiş primer
kapanma)(enfeksiyon riski var)
Primer (Birincil) Kapanma(Primer yara iyileşmesi)
 Enfekte olmamış, yara
dudaklarının suturla bir
araya getirildiği, epitelyal
ve konnektif doku
kaybının cok az olduğu
temiz yaralardaki
iyileşmedir.
 Yaranın dikildikten sonra
sorunsuz olarak iyileştiği,
optimum yara iyileşmesi
durumudur.
 Yaranın kenarları düzgün
ve aynı hizada bulunmalı,
yara temiz olmalı ve iyi
pansuman yapılmış
olmalıdır.
 Belirgin inflamasyon
yanıtı olmadan yaranın
4-6 günde süratli ve
komplike olmadan
kapanmasıyla
sonuçlanır.
 Minimum skar dokusu
 Minimum fonksiyon
kaybı
Primer (Birincil) Kapanma
Primer Kapanma
 Yarada doku kaybı yok.
 Yara kenarları yaklaşabiliyor.
 Lokal enfeksiyon yok.
Sekonder (Spontan) kapanma (Sekonder Yara İyileşmesi)
 Yaralanmanın çok ağır olduğu,doku kaybının fazla olduğu ve
yara dudaklarının birbirine uzak olduğu komplike yara
iyileşmesidir.
 İnfarktüs, iltihabi ülserasyon, abse oluşumu veya doku
kaybının şiddetli olduğu durumlarda ekstrasellüler matriks
birikimi ile skarlaşma ve yara kenarlarından aşırı
granülasyon dokusu büyümesiyle oluşan iyileşme biçimine
sekonder yara iyileşmesi denir.
Sekonder (İkincil) kapanma
 Yaranın açık bırakılarak kendi kendine iyileştiği durumdur.
 Doku kaybı, hizası bozuk yara kenarları, enfeksiyon veya
doku beslenmesinde yetersizlik
 Primer kapanmaya göre gecikmeli iyileşme olur. 2-3 haftada
iyileşme tamamlanır.
Sekonder Kapanma
 İyileşme granülasyon
dokusuyla olur.
 Enfeksiyon riski yüksek
 Değişmez olarak
fonksiyon görmeyen
büyük bir skar dokusu
gelişir.
Tersiyer (gecikmiş primer) Kapanma
 Gecikmiş primer sütürasyon
 Sekonder yara iyileşmesine terk edilmiş yaralarda enfeksiyon
tamamen temizlendikten sonra, yaranın tekrar tabakalar halinde
kapatılmasıdır.
Tersiyer Kapanma
 Yara cerrahi esnasında veya
cerrahiden sonra enfekte
olmuştur.
 Bu hastalarda enfeksiyon
bulguları gerileyene kadar yarayı
sütürize edilmez.
 4-6 gün sonra yaranın
granülasyon dokusuyla
kaplanması sonrasında yara
sütürize edilir.
SSekonder Yara İyileşmesinin Primer Yara İyileşmesinden Farkları
Daha geniş bir granülasyon dokusu
Daha fazla iltihabi komponent
Daha geç başlayan rejenerasyon ( Sekonder iyileşme en erken
3.günde başlar, fakat primer yara iyileşmesinde ilk günden
başlar)
Daha belirgin yara kontraksiyonu(çok fazla sayıda
myofibroblast aktivasyonu sonucu)
Erken dönemde aşırı granülasyon dokusu, geç dönemde ise aşırı
skar dokusu oluşumu
Yara İyileşmesinin Fazları
 Ana öğesi hücre proliferasyonudur.
 Kompleks, dinamik biyokimyasal ve sitolojik olaylar zinciri
1. Hemostaz ve İnflamasyon (0-4 gün) :Preproliferasyon fazı
2. Proliferasyon (2-22 gün): İyileşme fazı veya fibroplazi fazı
Granülasyon,
Anjiogenezis,
Epitelizasyon
3. Differansiasyon: Maturasyon fazı veya remodelling fazı
Yara kontraksiyonu
 Miyofibroblastlardan salgılanan kontraktil bir protein-
aktin
 Kesin mekanizma??
Yara İyileşmesi
Yara İyileşmesinin Fazları
1. İnflamasyon fazı (0 – 4. gün)
A) Erken dönem (hemostaz):
Eksuda; kan, lenf ve fibrin
pıhtısı içerir, yara kenarları
yapışır.
B) Geç dönem (fagositoz):
Lökositler hasarlanmış dokuları
ve bakterileri fagosite ederler.
(Başlangıçta Nötrofiller daha sonra
makrofajlar aktiftir)
Yaralanma anında başlar
Kızarıklık, şişlik, sıcaklık,
ağrı, fonksiyon kaybı
İnflamasyon Fazı
 Kan yara alanına dolar.
 Arteriol ve kapillerde geçici vazokonstrüksiyon (3-5 dk sürer)
 Hasara uğramış endotel hücrelerine yapışan trombositler kapiller damarları
tıkar (Trombosit agregasyonu)
 Fibrinojen fibrin haline geçerek yara üzerinde örtücü fonksiyonu olan pıhtı
oluşur.
 Pıhtı retrakte olarak yara dudaklarını birbirine yaklaştırır ve
dehidratasyonla kuruyarak yaranın dış ortamla ilişkisini keser.
 Kapiller düzeyde vazodilatasyon ve geçirgenlik artışı ile inflamasyon
başlatılır. (Doku mast hücrelerinden salınan histamin ve serotonin aracılığı
ile)
 12-14 saat içerisinde lökositlerin, özellikle de nötrofillerin yaraya
kemotaksi aracılı migrasyonu başlar.
 Ardından lenfosit ve makrofajlar gelerek proteazlar, vazoaktif
peptidler, büyüme ve kemotaktik faktörler salınır.
 Fibroblast ve endotel hücrelerinin proliferasyonu uyarılır.
 Yara merkezindeki hipoksik ortamda neoangiogenez uyarılır.
 Yara bölgesinde hiperemi, ısı artışı ve ödem hakimdir.
 Azalmış enflamatuar yanıt = bozulmuş yara iyileşmesi anlamına
gelmektedir.
 Ör:DM
İnflamasyon Fazı
Yara İyileşmesinin Fazları
2. Proliferasyon fazı (2- 22. gün)
• Granülasyon
• Angiogenez
• Epitelizasyon
 Bu dönem yarada granulasyon dokusunun
şekillenmesiyle karakterizedir(granülasyon
dokusu oluşumu maksimum düzeyde)
 Granülasyon dokusu : fibroblastlar,
inflamatuar hücreler, yeni kapiller damarlar,
gevşek ekstrasellüler kollajen matriks,
fibronektin ve hiyaluronik asit içerir.
Proliferasyon Fazı
 Yaklaşık 15-21 gün sürer.
 Genç fibroblastlar ve endotelyal hücreler hakimdir.
 Kollajen, elastin, fibronektin, GAG, ve proteazlar salgılanır.
 Kollajen sentezi ve anjiogenez bu fazda esas etkili faktörlerdir. Kollajen
üretimi 5. günden sonra maksimum olup, yaklaşık 3 hafta sürer.
 Cilt fibroblastları ve damar çevresindeki mezenkimal hücreler
miyofibroblastlara dönüşür.
 Yaranın gerilme gücünde hızlı artış sağlanır.
 Bu çoğalmayı sağlayan uyarılar henüz tam nedeni bilinmeyen bir
mekanizma ile etkisini kaybederek proliferasyon süreci azalarak
bitmektedir.
Anjiogenezis
 Yara yüzeyi rölatif olarak iskemiktir, oksijen ve besin transferi
olmadan iyileşme gerçekleşemez. Anjiogenez yaralanmadan
sonraki 4. günde başlar.
 Yaraya en yakın venlerin endotel hücrelerinden kapiller
tomurcuklanma şeklinde anjiogenik stimulusa cevap olarak
oluşur.
Epitelizasyon
 Yara kenarına en yakın
epidermisten (keratinosit)
yaralanmayı takiben 24 saat
içinde başlar.
 Yaranın epitelizasyonu yaklaşık
48 saat içinde tamamlanmış
olur.
Yara İyileşmesinin Fazları
3. Diferansiyasyon fazı
(Remodelling, 14-21 gün)
• Kollajen çapraz bağlarla
şekillenir,köprüler
oluştururlar.
• Sonuç olarak doku
gerginliği daha da artar
• Asla orijinal gerginliğin
%80’inden fazlasına
ulaşmaz
Matürasyon ve Remodelizasyon
 Temel özellik kollajen depolanması
 Klinik açıdan en önemli evre-kollajen kalitesi-yara gerimi
 Depolanmanın yanında yıkım da mevcuttur.-kollejenazlar ve
bazı proteazlarla (Yapım ve yıkım dengededir)
Maturasyon;
 2 yıla kadar sürebilir.
 Yeni kollajen formlarıyla yaranın şekli değişir ve yaranın
gerginliği artar.
 Onarılan dokunun vaskülaritesi ve hücreleri dereceli olarak
azalır.
Matürasyon ve remodelizasyon
 En önemli sonucu yara gerim kuvvetinin maksimuma ulaşması
 Dikkatli sütüre edilen yaralarda 1. haftanın sonunda sütürler
alındığında yara direnci sağlam derinin yaklaşık % 10’u
kadarken, bu oran 3 ayda ortalama % 70 – 80’e kadar
ulaşmaktadır.
 Fasyalarda 50. günde %50, 1 .yılda % 80 e ulaşır.
Yara Kontraksiyonu
 Doku kaybı olan ve sekonder iyileşmeye bırakılan yaralarda
olur.
 Yaranın büyüklüğünü azaltır.
 Miyofibroblastlardan salgılanan kontraktil bir protein- aktin
Yara çevresindeki dokunun merkeze hareketi ile
 7.günde başlar
 4 hafta sürer
Yara iyileşmesinde rolü olduğu kabul edilen
Büyüme Faktörleri:
 TGF-β(Dönüştürücü Büyüme Faktörü): Trombositlerde yüksek düzeyde
bulunur. Matriks proteinlerinin sentezi, angiogenez ve makrofaj
kemotaksisi
 PDGF(Trombosit kaynaklı büyüme faktörü): Trombositlerin alfa
granüllerden çıkar. Fibroblast proliferasyonu matriks oluşumu ve konnektif
doku olgunlaşması.Makrofajları ve granülositleri yara içine çeker.
 FGF: Makrofajlardan salınır. Angiogenez peptidi olarak bilinir.
 TNF-α: Makrofajlardan salınır. Anjiogenezde rol oynar.
 EGF:Trombosit ve endotelden çıkar.Epitelyal mitoz ve kemotaksisin etkili
bir uyarıcısıdır.
 VEGF(Damar endoteli büyüme faktörü): Anjiyogenezis
Yara İyileşmesinde Stresin Etkisi:
Yara iyileşmesini etkileyen faktörler
1. Lokal faktörler
1. Sistemik faktörler
Yara iyileşmesini etkileyen faktörler
Lokal Faktörler
1. Enfeksiyonlar (Nekrotik doku, aşırı sütür materyali,
yaranın lokalizasyonu).
2. İskemi
3. Yabancı cisimler (sütür materyali)
4. Doku gerginliğinin fazla olması
kronik venöz yetmezlik
enfeksiyonlar
ödem
5. Pansuman tekniği
6. Cerrahi teknik
Yara iyileşmesini etkileyen faktörler
Enfeksiyonlar
İskemi
Yara iyileşmesini etkileyen faktörler
 Doku Gerginliğinin Artması
 Kronik Venöz Yetmezlik
 Ödem -
Yara iyileşmesini etkileyen faktörler
Sistemik Faktörler
• Yaş (doku elastikiyeti, kan akımı)
• Obezite (adipoz doku kanlanması, enfeksiyon)
• Malnutrisyon, dehidratasyon
 Protein (kan albumin düzeyi)
 Vitamin A, C, D
 Kalsiyum, Çinko, Bakır
 Kan glikoz düzeyi (Lökosit fonksiyonlarını iyileştirir)
• Sistemik maligniteler
Yara iyileşmesini etkileyen faktörler
• Eşlik eden sistemik hastalıklar: hemopoetik hastalıklar,
üremi, karaciğer hastalıkları, diabetes mellitus, anemi,
kollajenöz - vasküler hastalıklar
• Sigara kullanımı*
• Steroidler/ sitotoksik ilaçlar/ radyoterapi alımı
• Hormonlar: Kortizol; inflamasyonu,kollajen sentezini ve
fibrozisi engeller.
• Ağrı (vazokonstrüksiyon) : Özellikle postoperatif ağrı adrenalin ve
noradrenalin deşarjı yapar. Bu da vazokonstriksiyona yol açarak yara yeri
beslenmesini olumsuz etkiler.
Yara iyileşmesini etkileyen faktörler
Sigara icenlerde artan marjinal kemik kaybi ve implantlardaki basarisizlik
2016 Mar;17(1):6-7. doi: 10.1038/sj.ebd.6401145.
Yara iyileşmesinde sistemik faktörler
 Diabetus mellitus
 İnsülin yetersizliği
 Azalmış enflamatuar yanıta bağlı olarak
1. Bakteri kolonizasyonu
2. Yara enfeksiyonu
3. Kollejen sentez ve depolanmasında bozulma
 İleri evre DM da ateroskleroz ve mikroanjiopati
1. Düşük yara beslenmesi
2. Bozulmuş periferik doku perfüzyonu
Yara iyileşmesinde etkili sistemik faktörler
 Böbrek yetersizliği
 Üremi kaynaklı protein-kalori malnütrasyonu
 Hiperbilirübinemi
 Fibroblast proliferasyonunu bozar
 Sarılıklı hastalarda yara ayrılma riski 6 kat fazla
(surg.clin.north.am 1997,77.607-36)
Yara Iyilesmesini Etkileyen Faktorler
Yara iyileşmesinde etkili sistemik faktörler
 Beslenme yetersizliği
 Enflamasyonun inhibisyonu, kollejen sentezi ve fibroplazi
inhibisyonu (In.schwartz SI 1999)
 Vitamin C :Kollajen hidroksilasyonu
 Vitamin A: Epitelizasyon
 Çinko: yara gerimini artırır(Acta Chır Scand 1990)
 Bakır,manganez,magnezyum,kalsiyum
 Kortikosteroidler
 Enflamasyon evresinde etkili
 Hücre migrasyonu, proliferasyonu ve anjiogenez
bozulması
 Sonuç: Yara gerilimi azalması
 Vitamin A verilmesi kısmen bu etkileri azaltır
Yara iyileşmesinde etkili sistemik faktörler
 NSAİİ: Yara kontraksiyonunu azaltır.
 Sitotoksik ajanlar
 Radyoterapi
 Yara iyileşmesinde en çok gecikme duyarlılığın en fazla
olduğu proliferasyon evresindeki uygulamalarda olur.
 Ameliyat sonrası radyoterapi için en uygun zaman 3. hafta
 8. haftadan uzun beklenildiğinde ise fibrozis ve striktür
gelişim olasılığı artmaktadır.
Yara iyileşmesinde etkili sistemik faktörler
Yara İyileşmesi Komplikasyonları
-Patolojik Yara İyileşmesi Durumları-
 Hematom
 Seroma
 Yara yeri enfeksiyonu
 Yara ayrılması(dehissansı) ve
evisserasyon
 Keloidler ve hipertrofik skarlar
Hematom
 Yarada kan ve
koagülum toplanması
sonucu oluşur.
 Morarma
 Ağrı
 Şişlik
 Kan sızması
 Hematomlar iyileşmeyi geciktirir,
insizyonel hernilere ve enfeksiyona
neden olabilirler.
 Tanı konulduğunda steril şartlarda yara
açılır ve hematom boşaltılır, kanamaya
neden olan damar bağlanarak hemostaz
yapılır. Yara yeri tekrar drene edilir.
Seroma
 Yarada (seröanjiyoz) sıvı toplanmasıdır. Sıklıkla geniş deri
fleplerinin kaldırıldığı ve çok sayıda lenf kanallarının kesildiği
radikal mastektomi, ingüinal lenf bezi küretajı vb.
ameliyatlardan sonra oluşur.
 Lenf kanallarının kesilmeden önce bağlanması seroma
insidansını azaltır.
 Belirtileri : Ameliyat bölgesinde dolgunluk, gerginlik, deri
altında şişlik.
 Tedavisi : Yara iyileşmesini geciktirdiği ve bakteri üremesine
uygun ortam sağladığı için seromaların boşaltılması şarttır.
İğne aspirasyomu veya ameliyathane şartlarında boşaltılır.
 Önlenmesi : Tüm yara tabakalarının titizlikle kapatılması, ölü
boşluk ihtimali olan yaralarda negatif basınçlı aspirasyon
uygulanması seromayı önlemektedir.
► Seroma cerrahi müdahaleden
sonra insizyonun altında şişlik
ve rahatsızlığa neden olur.
► Enfeksiyon veya hematom
eklenirse kesi yerinde kızarıklık
ve ısı artışı semptomlara eşlik
eder.
► Palpasyonla fluktuasyon alınır.
► Bu bölgeye ponksiyon yapılırsa
sıvı aspire edilir.
► Yara iyileşmesini geciktirdiği ve bakteri çoğalmasına uygun
bir ortam oluşturduğu için drene edilmesi gerekir.
► 14-16 no iğne veya anjiyokateterle steril bir teknik
kullanılarak aspirasyon ve basınçlı pansuman yapılmalıdır.
► Kronik seromalar periyodik aspirasyonlarla veya kapalı emici
drenlerle tedavi edilebilir.
 Tüm enfeksiyonların % 38'i
 En sık etken S. Aureus’tur
 Streptokok, psödomonas, proteus ve klebsielladır.
 Çevre, hasta ve cerrahi teknikle ilgili çok sayıda faktör etkili
Yara Yeri Enfeksiyonu
► İlk belirti ateş olup, daha sonra yarada ağrı, kızarıklık,
sıcaklık artması, şişlik saptanır.
► Hastada taşikardi ve genel durumda bozulma ortaya
çıkabilir.
Yara Yeri Enfeksiyonu
 Yara yeri enfeksiyonu
 Mortalite ve morbidıtenin önemli nedenlerinden
 Yüzeyel ve derin olmak üzere iki çeşittir.
 Yaralar enfeksiyon olasılığına göre 4’e ayrılır.
Yara Yeri Enfeksiyonu
Cerrahi Yaraların Sınıflaması
Altta yatan
hastalıklara
bağımlı
28 to 70%Perfore appendisit
İntraabdominal apseler,
kolon perf
Açık, beklemiş eski yara
Travmatik (Devitalize doku)
Ameliyat alanı püylü, perfore
organlar
Kirli
Altta yatan
hastalıklara
bağımlı
20%Hazırlıksız barsak
rezeksiyonu
Açık, taze travmatik yaralar,
Enfekte safra yolları ve GÜS’ den
yoğun kontrol edilemeyen
bulaşma, GİS’den major bulaşma
Kontamine
Gram (–)
Anaeroblar
<10%Appendektomi (pü yok)
Gastrektomi
Lapar. Kolesistektomi
İçi boş organlara girilmiş fakat
minimal kontaminasyon olmuş.
İçi boş organlarda enfeksiyon yok
Temiz-
kontamine
Staph A.2%Mastektomi
Fıtık ameliyatı
Tiroidektomi
Nontravmatik, nonenfekte
İçi boş organlara girilmemiş (GİS,
GÜS, Respiratuar sistem)
Temiz
Olası
mikroorganizma
Enfeksiyon
yüzdesi
ÖrnekTanım
Yara İyileşmesindeki Sorunlar
 Yara yeri enfeksiyonu
 Enfeksiyon pürülan mı yoksa selülit tarzında mı?
 Sellülit tarzında, pürülan drenaj yoksa antibiyoterapi yeterli
 Pürülansa yara açılmalı, kültür, drenaj, serum fizyolojikle
irrigasyon, pansuman
Yara Dehissansı Ayrılması ve
Eviserasyon:
 Yetersiz fibrozis sonucu gelişir.
 Yara ayrılması : yetersiz yara
iyileşmesi sonucu ortaya çıkan
komplikasyondur.
 Evisserasyon : Periton dahil tüm
karın katlarının açılarak visseral
organların dışarı çıkmasıdır.
 Karın operasyonlarında %1 görülür,
mortalite oranı %20`dir.
 Keloidler, insizyon hattında kollojen ve glikoprotein depolanması artmıştır.
Derinin travmaya karşı aşırı doku reaksiyonu şeklinde gelişen yara bölgesi
dışına doğru uzanan benign fibröz büyümelerdir. Spontan gerileme nadir.
 Hipertrofik skarlar : Aşırı kollojen yapımı sonucu oluşur. Yaranın
oluştuğu bölgeyle sınırlıdır. Ortalama olarak cilt seviyesinin 4mm
üstündedir. Skar yerinde ödem ve kaşıntı vardır. Zaman içinde geriler. Yara
yerinin dışına taşarsa keloid olarak tanımlanır.
.
Keloidler ve Hipertrofik Skarlar
Hipertrofik skarlar
• Cerrahi girişim ve yaralanmadan
hemen sonra
• 1-2 yıl içerisinde gerileyebilir.
• Boyutlar yara sınırları içerisindedir.
• Uygun cerrahi ile düzelebilir.
Keloidler
•Cerrahi girişim ve yaralanmadan
belli bir süre sonra
•Çok nadiren geriler.
•Boyutlar yara sınırları dışına taşar
•Cerrahi ile daha kötü hale gelebilir.
 Etiyolojisi??
 İmmün sistemin hücreleri tarafından üretilen büyüme faktörleri fibroblastları
sürekli olarak aktive halde tutmakta ve kollajen sentezletmektedir.
Hipertrofik skar ve keloid dokusunda yüksek miktarda TNF-α, TGF-β ve
histamin
-Travma muhtemelen en önemlisi!
-Deri ve yara gerginliği keloid oluşumunda bir başka kritik faktördür.
Sırtın üst bölgesi? Omuzlar? Kollar? Kulak memeleri? Çene?
-Hormonal etkiler Keloidler sıklıkla pubertede oluşurlar ve özellikle hipertrofik
skarlar menapozdan sonra geriler. Akromegalilerde ve gebelerde risk artmıştır.
-Genetik yatkınlık : Siyah ırkda daha sık
 Belirgin şekil bozukluğu
 Kaşıntı
 Ağrı
 Hipertrofik skar ve keloid
 Cerrahi tedavi sonrası nüks oranı yüksek
 Konservatif tedavi
1. Kortikosteroid enjeksiyonu
2. Baskılı pansuman
3. Silikon jel
4. İnterferon-2β, 5-florourasil, bleomisin ve imiquimod
 Kronik yaralar
 Altta yatan patolojik sorun tedavi edilmeli
 Örn: diyabetik ülserler, dekübit ülserleri, venöz staz ülserleri
 Marjolin ülser
Yara Bakımında Genel Prensipler
1. Kanama kontrolü
2. Yara temizliği
3. Yaranın detaylı muayenesi
4. Kapatma yönteminin seçimi
5. Ağrı kontrolü
6. Tetanoz profilaksisi
7. Antibiyotik profilaksisi
8. Yara pansumanı
Yara Pansumanında Genel Kurallar
 1- Ellerin temiz olması ve steril eldiven kullanımı
 2- Kullanılan aletlerin steril olması
 3- Yara ve çevresinin yara merkezinden başlayarak etrafa
doğru antiseptik solüsyon ile silinmesi
 4- Gerektiğinde nekroze dokuların debride edilmesi
 5- Steril gazlı bez veya cerrahi biyolojik örtüler ile kapatılması
 6- Bölgenin dinlendirilmesi
 7- Enfeksiyon profilaksisi
 8- Yaranın her gün açılarak enfeksiyon, seroma, hematom
açısından değerlendirilmesi
Yara Pansumanında Genel Kurallar
Yara Bakımı
 Yara pansumanı
 Bakteriyel kontaminasyonu azaltır.
 Yarı geçirgen olmalıdır.
 Açık yarada nemliliği korumalıdır.
 Isı kaybının önüne geçmelidir.
 Ölü dokular uzaklaştırılmalıdır.
 Kolay ayrılabilmelidir.
 Ağrıyı azaltmalıdır.
 Pek çok antiseptik solüsyon geliştirilmiştir.
 Lizol, tentürdiyot, Mersol, Rivanol kullanımı terkedilmiştir.
 Antiseptik solüsyonların mikrop ve insan hücresini
ayırdetmeksizin zarar verdiği kanıtlanmıştır. ( Antiseptik
kullanımı fibroblastlara sitotoksik olduğundan önerilmez.
Sibbald at 2007)
 İnsan hücresinin daha kolay zarar gördüğü gösterilmiştir.
 Özellikle açık ve enfekte yaraya antiseptik solüsyon
kullanımının bilimsel bir dayanağı yoktur.
Yara drenlerinin amacı;
Sürekli yara akıntısını
sağlamak,
İstenmeyen safra, barsak
veya damarsal
akıntıların çıkışını
sağlamak,
Anotomik boşluk, abse
boşluğu veya yaranın
ölü boşluğunu
kapatmaktır.
Dren sıvının birikme
olasılığının beklendiği
bölgeye yerleştirilir.
Dren kesinlikle yara
yerinden ve dikişlerin
arasına yerleştirilmez.
Dren yara yerinin yakınında
ayrı bir yerdedir.
YARA DRENLERİ
Sık Kullandığımız Antiseptikler
 İyot türevleri
 Povidon İyot(%10’ luk solüsyon)
 Batticon, Betadine, Isosol, Poviod, Polyod
 Diguanidler
 Klorheksidin(%4’ lük solüsyon)
 Hibisel, Klorheks, Klorheksol
 Diguanid+Amonyum Bileşiği
 Klorheksidin+Setrimid(%1.5+ %15)
 Savlon, Savlex, Savanol,Setridif
Islak Pansuman
 Nemli emici pansuman
 %0.9 luk NaCl solüsyonu (serum fizyolojik)
 hidrofil özellikli steril gazlı bez
 steril eldiven
 Serum fizyolojik canlı dokuya zarar vermez
 Doku kuruluğunun önüne geçerek sekonder nekrozların
oluşumunu engeller.
 Bakteri ve ürünleri gazlı bez tarafından emilir ve seyreltilir.
 Geç dönemde yara ödemini azaltarak daha iyi bir kan
akımı sağlanır.
Cerrahi Biyolojik Örtüler
 Biyosentetik transparan pansuman materyalleri
 Oksijen ve nemi geçirir, normal cilde yapışır.
 7-10 gün değiştirilmeden kalabilir
 Opsite sprey- film>polyuretan film+adeziv madde
 Biobrane> Kollajen -silikon bialuminat
 Omiderm
Yara Bakımı
 Yara bakımında kullanılan yeni
ürünler:
 Filmler (tegaderm)
 Hidrokolloidler (duoderm, ultec)
 Hidrojeller (span jel, intrasite jel)
 Hidroaktifler (cutinova)
 Köpükler (allevyn, polymem)
 Pudra ve pastalar (duoderm
granules)
 Kalsiyum aljinat (kallostat, sorbsan)
TEŞEKKÜRLER
Kaynaklar
 Basic science of wound healing, Enouch S., Leaper D.
,SURGERY 26:2
 Robbins Temel Patoloji
 Sabiston Textbook of Surgery
 Wound Healing Concepts in Clinical Practice of OMFS, March
2016, JOMs, doi: 10.1007/s12663-016-0880-z
 ARŞİV 2007; 16: 145 Yara İyileşmesi, Yara
Bakımı ve Komplikasyonları

More Related Content

What's hot

Seronegatif spondiloartropatiler, ankilozan spondilit
Seronegatif spondiloartropatiler, ankilozan spondilitSeronegatif spondiloartropatiler, ankilozan spondilit
Seronegatif spondiloartropatiler, ankilozan spondilit
Aytekin Alcelik
 
Sutur tekni̇kleri̇(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Sutur tekni̇kleri̇(fazlası için www.tipfakultesi.org)Sutur tekni̇kleri̇(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Sutur tekni̇kleri̇(fazlası için www.tipfakultesi.org)www.tipfakultesi. org
 
Orta kulak (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Orta kulak (fazlası için www.tipfakultesi.org )Orta kulak (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Orta kulak (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 
Trombüs ve emboli(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Trombüs ve emboli(fazlası için www.tipfakultesi.org)Trombüs ve emboli(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Trombüs ve emboli(fazlası için www.tipfakultesi.org)www.tipfakultesi. org
 
Fizik Muayene ve Anamnez
Fizik Muayene ve AnamnezFizik Muayene ve Anamnez
Fizik Muayene ve Anamnez
Aytekin Alcelik
 
Ortopedik rehabilitasyon: Kiriklar
Ortopedik rehabilitasyon: KiriklarOrtopedik rehabilitasyon: Kiriklar
Ortopedik rehabilitasyon: Kiriklar
consultant
 
Yanik ve tedavisi
Yanik ve tedavisiYanik ve tedavisi
Yanik ve tedavisi
ozan okyay
 
Pediyatrik Kardiyopulmoner Resüsitasyon (KPR) - Prof. Dr. Şule Akın
Pediyatrik Kardiyopulmoner Resüsitasyon (KPR) - Prof. Dr. Şule AkınPediyatrik Kardiyopulmoner Resüsitasyon (KPR) - Prof. Dr. Şule Akın
Pediyatrik Kardiyopulmoner Resüsitasyon (KPR) - Prof. Dr. Şule Akın
Anış Arıboğan
 
Agri ve Ağrının Fizyolojik Temelleri
Agri ve Ağrının Fizyolojik TemelleriAgri ve Ağrının Fizyolojik Temelleri
Agri ve Ağrının Fizyolojik Temelleri
Özgün Özalay
 
Fizik Muayene
Fizik MuayeneFizik Muayene
Fizik Muayene
Aytekin Alcelik
 
Bası Yaraları ve Bakım ppt Sunusu
Bası Yaraları ve Bakım ppt SunusuBası Yaraları ve Bakım ppt Sunusu
Bası Yaraları ve Bakım ppt Sunusu
Kemal ASLAN
 
Torakolomber spinal yaralanmalar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Torakolomber spinal yaralanmalar (fazlası için www.tipfakultesi.org )Torakolomber spinal yaralanmalar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Torakolomber spinal yaralanmalar (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 
Dejeneratif eklem hastalıkları osteoartrit (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Dejeneratif eklem hastalıkları osteoartrit (fazlası için www.tipfakultesi.org )Dejeneratif eklem hastalıkları osteoartrit (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Dejeneratif eklem hastalıkları osteoartrit (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 
Tiroid (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Tiroid  (fazlası için www.tipfakultesi.org )Tiroid  (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Tiroid (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 
ventilasyon perfüzyon ilişkisi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
ventilasyon perfüzyon ilişkisi (fazlası için www.tipfakultesi.org )ventilasyon perfüzyon ilişkisi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
ventilasyon perfüzyon ilişkisi (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 
Epistaksis (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Epistaksis (fazlası için www.tipfakultesi.org )Epistaksis (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Epistaksis (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 
Hipertansiyon (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Hipertansiyon (fazlası için www.tipfakultesi.org)Hipertansiyon (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Hipertansiyon (fazlası için www.tipfakultesi.org)www.tipfakultesi. org
 

What's hot (20)

Seronegatif spondiloartropatiler, ankilozan spondilit
Seronegatif spondiloartropatiler, ankilozan spondilitSeronegatif spondiloartropatiler, ankilozan spondilit
Seronegatif spondiloartropatiler, ankilozan spondilit
 
Sutur tekni̇kleri̇(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Sutur tekni̇kleri̇(fazlası için www.tipfakultesi.org)Sutur tekni̇kleri̇(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Sutur tekni̇kleri̇(fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
Orta kulak (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Orta kulak (fazlası için www.tipfakultesi.org )Orta kulak (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Orta kulak (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Trombüs ve emboli(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Trombüs ve emboli(fazlası için www.tipfakultesi.org)Trombüs ve emboli(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Trombüs ve emboli(fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
Fizik Muayene ve Anamnez
Fizik Muayene ve AnamnezFizik Muayene ve Anamnez
Fizik Muayene ve Anamnez
 
Ortopedik rehabilitasyon: Kiriklar
Ortopedik rehabilitasyon: KiriklarOrtopedik rehabilitasyon: Kiriklar
Ortopedik rehabilitasyon: Kiriklar
 
Yanik ve tedavisi
Yanik ve tedavisiYanik ve tedavisi
Yanik ve tedavisi
 
Pediyatrik Kardiyopulmoner Resüsitasyon (KPR) - Prof. Dr. Şule Akın
Pediyatrik Kardiyopulmoner Resüsitasyon (KPR) - Prof. Dr. Şule AkınPediyatrik Kardiyopulmoner Resüsitasyon (KPR) - Prof. Dr. Şule Akın
Pediyatrik Kardiyopulmoner Resüsitasyon (KPR) - Prof. Dr. Şule Akın
 
Agri ve Ağrının Fizyolojik Temelleri
Agri ve Ağrının Fizyolojik TemelleriAgri ve Ağrının Fizyolojik Temelleri
Agri ve Ağrının Fizyolojik Temelleri
 
Fizik Muayene
Fizik MuayeneFizik Muayene
Fizik Muayene
 
Bası Yaraları ve Bakım ppt Sunusu
Bası Yaraları ve Bakım ppt SunusuBası Yaraları ve Bakım ppt Sunusu
Bası Yaraları ve Bakım ppt Sunusu
 
Torakolomber spinal yaralanmalar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Torakolomber spinal yaralanmalar (fazlası için www.tipfakultesi.org )Torakolomber spinal yaralanmalar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Torakolomber spinal yaralanmalar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Dejeneratif eklem hastalıkları osteoartrit (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Dejeneratif eklem hastalıkları osteoartrit (fazlası için www.tipfakultesi.org )Dejeneratif eklem hastalıkları osteoartrit (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Dejeneratif eklem hastalıkları osteoartrit (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Agri kontrolu
Agri kontroluAgri kontrolu
Agri kontrolu
 
Tiroid (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Tiroid  (fazlası için www.tipfakultesi.org )Tiroid  (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Tiroid (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
ventilasyon perfüzyon ilişkisi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
ventilasyon perfüzyon ilişkisi (fazlası için www.tipfakultesi.org )ventilasyon perfüzyon ilişkisi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
ventilasyon perfüzyon ilişkisi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Postoperatif komplikasyonlar
Postoperatif komplikasyonlarPostoperatif komplikasyonlar
Postoperatif komplikasyonlar
 
Yaniklar
YaniklarYaniklar
Yaniklar
 
Epistaksis (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Epistaksis (fazlası için www.tipfakultesi.org )Epistaksis (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Epistaksis (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Hipertansiyon (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Hipertansiyon (fazlası için www.tipfakultesi.org)Hipertansiyon (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Hipertansiyon (fazlası için www.tipfakultesi.org)
 

Yara iyileşmesi Wound healing for dental students

  • 2. The sixteenth-century French surgeon Ambroise Paré is famous for saying, “I dressed the wound. God healed it.”  ‘ yarayı kapattım, Tanrı iyileştirir’  16.Yy’da modern cerrahinin kurucusu kabul edilen Fransız cerrah Ambroise Pare; dokulara nazik davranmanın, yara temizliği ve nemli kapamanın önemini vurgulamış.  Yaralara gül yağı, yumurta sarısı sürerek, yaraları iyileştirmiş.
  • 3.  Tanım  Yara : Canlı dokunun anatomik ve fonksiyonel devamlılığının, cerrahi veya travmatik olarak bozulmasıdır. .
  • 4.  Tanım  Yara iyileşmesi: Yaralanmaya yol açan travma ile başlayan, düzenli hücresel ve biyokimyasal olaylar sonucu dokuyu tekrar normal durumuna getirmeye çalışan, doku cevabıdır.
  • 5.  Sınıflama  İyileşme Süresine Göre Yaralar:  1.Akut Yara: İyileşme sürecinin düzenli ve sıralı ilerlemesi  2.Kronik Yara: İyileşme süresi boyunca anatomik ve fonksiyonel bütünlüğün sağlanamaması (Örnek: açık yaralar, bası yaraları)
  • 6. Doku kaybı olmayan yaralar:  Cerrahi insizyonlu ve primer olarak kapatılmış yaralarda doku kaybı yoktur ve iyileşme normal süreci izler. Doku kaybı olan yaralar :  Yanık yaraları, ülserler doku kaybı olan yaralara örnek verilebilir.  Bu tip yaralarda iyileşme sekonder olarak gerçekleşir. Doku Kaybı Bulunup Bulunmamasına Göre Yaralar :
  • 8. KAPALI YARALAR Deri yüzeyinde görülmeyen deri altı, derin doku yaralanmalarına kapalı yara denir. Kapalı yara tipleri:  Hematom  Ekimoz  Bül
  • 9. Kırmızı -Sarı-Siyah (KSS) Sistemine Göre Yara Sınıflaması Kırmızı Yaralar :  İnflamasyon, proliferasyon ve maturasyon süreçlerinden birinde olan temiz yaralardır. Sarı Yaralar:  İnfekte veya fibrinöz yara kabuğu içeren, iyileşmeye hazır olmayan yaralardır. Siyah Yaralar:  Nekrotik doku içerirler ve iyileşmeye hazır değildirler.
  • 10. Sınıflama  Kapatılma Şekillerine Göre Yaralar Üç tiptir;  Primer kapanma (iyilesme, temiz kapanma)  Sekonder kapanma (doku kaybi var)  Tersiyer kapanma (Gecikmiş primer kapanma)(enfeksiyon riski var)
  • 11.
  • 12. Primer (Birincil) Kapanma(Primer yara iyileşmesi)  Enfekte olmamış, yara dudaklarının suturla bir araya getirildiği, epitelyal ve konnektif doku kaybının cok az olduğu temiz yaralardaki iyileşmedir.  Yaranın dikildikten sonra sorunsuz olarak iyileştiği, optimum yara iyileşmesi durumudur.  Yaranın kenarları düzgün ve aynı hizada bulunmalı, yara temiz olmalı ve iyi pansuman yapılmış olmalıdır.
  • 13.  Belirgin inflamasyon yanıtı olmadan yaranın 4-6 günde süratli ve komplike olmadan kapanmasıyla sonuçlanır.  Minimum skar dokusu  Minimum fonksiyon kaybı Primer (Birincil) Kapanma
  • 14. Primer Kapanma  Yarada doku kaybı yok.  Yara kenarları yaklaşabiliyor.  Lokal enfeksiyon yok.
  • 15. Sekonder (Spontan) kapanma (Sekonder Yara İyileşmesi)  Yaralanmanın çok ağır olduğu,doku kaybının fazla olduğu ve yara dudaklarının birbirine uzak olduğu komplike yara iyileşmesidir.  İnfarktüs, iltihabi ülserasyon, abse oluşumu veya doku kaybının şiddetli olduğu durumlarda ekstrasellüler matriks birikimi ile skarlaşma ve yara kenarlarından aşırı granülasyon dokusu büyümesiyle oluşan iyileşme biçimine sekonder yara iyileşmesi denir.
  • 16. Sekonder (İkincil) kapanma  Yaranın açık bırakılarak kendi kendine iyileştiği durumdur.  Doku kaybı, hizası bozuk yara kenarları, enfeksiyon veya doku beslenmesinde yetersizlik  Primer kapanmaya göre gecikmeli iyileşme olur. 2-3 haftada iyileşme tamamlanır.
  • 17. Sekonder Kapanma  İyileşme granülasyon dokusuyla olur.  Enfeksiyon riski yüksek  Değişmez olarak fonksiyon görmeyen büyük bir skar dokusu gelişir.
  • 18. Tersiyer (gecikmiş primer) Kapanma  Gecikmiş primer sütürasyon  Sekonder yara iyileşmesine terk edilmiş yaralarda enfeksiyon tamamen temizlendikten sonra, yaranın tekrar tabakalar halinde kapatılmasıdır.
  • 19. Tersiyer Kapanma  Yara cerrahi esnasında veya cerrahiden sonra enfekte olmuştur.  Bu hastalarda enfeksiyon bulguları gerileyene kadar yarayı sütürize edilmez.  4-6 gün sonra yaranın granülasyon dokusuyla kaplanması sonrasında yara sütürize edilir.
  • 20. SSekonder Yara İyileşmesinin Primer Yara İyileşmesinden Farkları Daha geniş bir granülasyon dokusu Daha fazla iltihabi komponent Daha geç başlayan rejenerasyon ( Sekonder iyileşme en erken 3.günde başlar, fakat primer yara iyileşmesinde ilk günden başlar) Daha belirgin yara kontraksiyonu(çok fazla sayıda myofibroblast aktivasyonu sonucu) Erken dönemde aşırı granülasyon dokusu, geç dönemde ise aşırı skar dokusu oluşumu
  • 21. Yara İyileşmesinin Fazları  Ana öğesi hücre proliferasyonudur.  Kompleks, dinamik biyokimyasal ve sitolojik olaylar zinciri 1. Hemostaz ve İnflamasyon (0-4 gün) :Preproliferasyon fazı 2. Proliferasyon (2-22 gün): İyileşme fazı veya fibroplazi fazı Granülasyon, Anjiogenezis, Epitelizasyon 3. Differansiasyon: Maturasyon fazı veya remodelling fazı
  • 22. Yara kontraksiyonu  Miyofibroblastlardan salgılanan kontraktil bir protein- aktin  Kesin mekanizma??
  • 23.
  • 25. Yara İyileşmesinin Fazları 1. İnflamasyon fazı (0 – 4. gün) A) Erken dönem (hemostaz): Eksuda; kan, lenf ve fibrin pıhtısı içerir, yara kenarları yapışır. B) Geç dönem (fagositoz): Lökositler hasarlanmış dokuları ve bakterileri fagosite ederler. (Başlangıçta Nötrofiller daha sonra makrofajlar aktiftir) Yaralanma anında başlar Kızarıklık, şişlik, sıcaklık, ağrı, fonksiyon kaybı
  • 26. İnflamasyon Fazı  Kan yara alanına dolar.  Arteriol ve kapillerde geçici vazokonstrüksiyon (3-5 dk sürer)  Hasara uğramış endotel hücrelerine yapışan trombositler kapiller damarları tıkar (Trombosit agregasyonu)  Fibrinojen fibrin haline geçerek yara üzerinde örtücü fonksiyonu olan pıhtı oluşur.  Pıhtı retrakte olarak yara dudaklarını birbirine yaklaştırır ve dehidratasyonla kuruyarak yaranın dış ortamla ilişkisini keser.  Kapiller düzeyde vazodilatasyon ve geçirgenlik artışı ile inflamasyon başlatılır. (Doku mast hücrelerinden salınan histamin ve serotonin aracılığı ile)
  • 27.  12-14 saat içerisinde lökositlerin, özellikle de nötrofillerin yaraya kemotaksi aracılı migrasyonu başlar.  Ardından lenfosit ve makrofajlar gelerek proteazlar, vazoaktif peptidler, büyüme ve kemotaktik faktörler salınır.  Fibroblast ve endotel hücrelerinin proliferasyonu uyarılır.  Yara merkezindeki hipoksik ortamda neoangiogenez uyarılır.  Yara bölgesinde hiperemi, ısı artışı ve ödem hakimdir.  Azalmış enflamatuar yanıt = bozulmuş yara iyileşmesi anlamına gelmektedir.  Ör:DM İnflamasyon Fazı
  • 28. Yara İyileşmesinin Fazları 2. Proliferasyon fazı (2- 22. gün) • Granülasyon • Angiogenez • Epitelizasyon  Bu dönem yarada granulasyon dokusunun şekillenmesiyle karakterizedir(granülasyon dokusu oluşumu maksimum düzeyde)  Granülasyon dokusu : fibroblastlar, inflamatuar hücreler, yeni kapiller damarlar, gevşek ekstrasellüler kollajen matriks, fibronektin ve hiyaluronik asit içerir.
  • 29. Proliferasyon Fazı  Yaklaşık 15-21 gün sürer.  Genç fibroblastlar ve endotelyal hücreler hakimdir.  Kollajen, elastin, fibronektin, GAG, ve proteazlar salgılanır.  Kollajen sentezi ve anjiogenez bu fazda esas etkili faktörlerdir. Kollajen üretimi 5. günden sonra maksimum olup, yaklaşık 3 hafta sürer.  Cilt fibroblastları ve damar çevresindeki mezenkimal hücreler miyofibroblastlara dönüşür.  Yaranın gerilme gücünde hızlı artış sağlanır.  Bu çoğalmayı sağlayan uyarılar henüz tam nedeni bilinmeyen bir mekanizma ile etkisini kaybederek proliferasyon süreci azalarak bitmektedir.
  • 30. Anjiogenezis  Yara yüzeyi rölatif olarak iskemiktir, oksijen ve besin transferi olmadan iyileşme gerçekleşemez. Anjiogenez yaralanmadan sonraki 4. günde başlar.  Yaraya en yakın venlerin endotel hücrelerinden kapiller tomurcuklanma şeklinde anjiogenik stimulusa cevap olarak oluşur.
  • 31. Epitelizasyon  Yara kenarına en yakın epidermisten (keratinosit) yaralanmayı takiben 24 saat içinde başlar.  Yaranın epitelizasyonu yaklaşık 48 saat içinde tamamlanmış olur.
  • 32. Yara İyileşmesinin Fazları 3. Diferansiyasyon fazı (Remodelling, 14-21 gün) • Kollajen çapraz bağlarla şekillenir,köprüler oluştururlar. • Sonuç olarak doku gerginliği daha da artar • Asla orijinal gerginliğin %80’inden fazlasına ulaşmaz
  • 33. Matürasyon ve Remodelizasyon  Temel özellik kollajen depolanması  Klinik açıdan en önemli evre-kollajen kalitesi-yara gerimi  Depolanmanın yanında yıkım da mevcuttur.-kollejenazlar ve bazı proteazlarla (Yapım ve yıkım dengededir)
  • 34. Maturasyon;  2 yıla kadar sürebilir.  Yeni kollajen formlarıyla yaranın şekli değişir ve yaranın gerginliği artar.  Onarılan dokunun vaskülaritesi ve hücreleri dereceli olarak azalır.
  • 35. Matürasyon ve remodelizasyon  En önemli sonucu yara gerim kuvvetinin maksimuma ulaşması  Dikkatli sütüre edilen yaralarda 1. haftanın sonunda sütürler alındığında yara direnci sağlam derinin yaklaşık % 10’u kadarken, bu oran 3 ayda ortalama % 70 – 80’e kadar ulaşmaktadır.  Fasyalarda 50. günde %50, 1 .yılda % 80 e ulaşır.
  • 36. Yara Kontraksiyonu  Doku kaybı olan ve sekonder iyileşmeye bırakılan yaralarda olur.  Yaranın büyüklüğünü azaltır.  Miyofibroblastlardan salgılanan kontraktil bir protein- aktin Yara çevresindeki dokunun merkeze hareketi ile  7.günde başlar  4 hafta sürer
  • 37. Yara iyileşmesinde rolü olduğu kabul edilen Büyüme Faktörleri:  TGF-β(Dönüştürücü Büyüme Faktörü): Trombositlerde yüksek düzeyde bulunur. Matriks proteinlerinin sentezi, angiogenez ve makrofaj kemotaksisi  PDGF(Trombosit kaynaklı büyüme faktörü): Trombositlerin alfa granüllerden çıkar. Fibroblast proliferasyonu matriks oluşumu ve konnektif doku olgunlaşması.Makrofajları ve granülositleri yara içine çeker.  FGF: Makrofajlardan salınır. Angiogenez peptidi olarak bilinir.  TNF-α: Makrofajlardan salınır. Anjiogenezde rol oynar.  EGF:Trombosit ve endotelden çıkar.Epitelyal mitoz ve kemotaksisin etkili bir uyarıcısıdır.  VEGF(Damar endoteli büyüme faktörü): Anjiyogenezis
  • 39. Yara iyileşmesini etkileyen faktörler 1. Lokal faktörler 1. Sistemik faktörler
  • 40. Yara iyileşmesini etkileyen faktörler Lokal Faktörler 1. Enfeksiyonlar (Nekrotik doku, aşırı sütür materyali, yaranın lokalizasyonu). 2. İskemi 3. Yabancı cisimler (sütür materyali) 4. Doku gerginliğinin fazla olması kronik venöz yetmezlik enfeksiyonlar ödem 5. Pansuman tekniği 6. Cerrahi teknik
  • 41. Yara iyileşmesini etkileyen faktörler Enfeksiyonlar
  • 43.  Doku Gerginliğinin Artması  Kronik Venöz Yetmezlik  Ödem - Yara iyileşmesini etkileyen faktörler
  • 44. Sistemik Faktörler • Yaş (doku elastikiyeti, kan akımı) • Obezite (adipoz doku kanlanması, enfeksiyon) • Malnutrisyon, dehidratasyon  Protein (kan albumin düzeyi)  Vitamin A, C, D  Kalsiyum, Çinko, Bakır  Kan glikoz düzeyi (Lökosit fonksiyonlarını iyileştirir) • Sistemik maligniteler Yara iyileşmesini etkileyen faktörler
  • 45. • Eşlik eden sistemik hastalıklar: hemopoetik hastalıklar, üremi, karaciğer hastalıkları, diabetes mellitus, anemi, kollajenöz - vasküler hastalıklar • Sigara kullanımı* • Steroidler/ sitotoksik ilaçlar/ radyoterapi alımı • Hormonlar: Kortizol; inflamasyonu,kollajen sentezini ve fibrozisi engeller. • Ağrı (vazokonstrüksiyon) : Özellikle postoperatif ağrı adrenalin ve noradrenalin deşarjı yapar. Bu da vazokonstriksiyona yol açarak yara yeri beslenmesini olumsuz etkiler. Yara iyileşmesini etkileyen faktörler
  • 46. Sigara icenlerde artan marjinal kemik kaybi ve implantlardaki basarisizlik 2016 Mar;17(1):6-7. doi: 10.1038/sj.ebd.6401145.
  • 47. Yara iyileşmesinde sistemik faktörler  Diabetus mellitus  İnsülin yetersizliği  Azalmış enflamatuar yanıta bağlı olarak 1. Bakteri kolonizasyonu 2. Yara enfeksiyonu 3. Kollejen sentez ve depolanmasında bozulma  İleri evre DM da ateroskleroz ve mikroanjiopati 1. Düşük yara beslenmesi 2. Bozulmuş periferik doku perfüzyonu
  • 48. Yara iyileşmesinde etkili sistemik faktörler  Böbrek yetersizliği  Üremi kaynaklı protein-kalori malnütrasyonu  Hiperbilirübinemi  Fibroblast proliferasyonunu bozar  Sarılıklı hastalarda yara ayrılma riski 6 kat fazla (surg.clin.north.am 1997,77.607-36)
  • 50. Yara iyileşmesinde etkili sistemik faktörler  Beslenme yetersizliği  Enflamasyonun inhibisyonu, kollejen sentezi ve fibroplazi inhibisyonu (In.schwartz SI 1999)  Vitamin C :Kollajen hidroksilasyonu  Vitamin A: Epitelizasyon  Çinko: yara gerimini artırır(Acta Chır Scand 1990)  Bakır,manganez,magnezyum,kalsiyum
  • 51.  Kortikosteroidler  Enflamasyon evresinde etkili  Hücre migrasyonu, proliferasyonu ve anjiogenez bozulması  Sonuç: Yara gerilimi azalması  Vitamin A verilmesi kısmen bu etkileri azaltır Yara iyileşmesinde etkili sistemik faktörler
  • 52.  NSAİİ: Yara kontraksiyonunu azaltır.  Sitotoksik ajanlar  Radyoterapi  Yara iyileşmesinde en çok gecikme duyarlılığın en fazla olduğu proliferasyon evresindeki uygulamalarda olur.  Ameliyat sonrası radyoterapi için en uygun zaman 3. hafta  8. haftadan uzun beklenildiğinde ise fibrozis ve striktür gelişim olasılığı artmaktadır. Yara iyileşmesinde etkili sistemik faktörler
  • 53. Yara İyileşmesi Komplikasyonları -Patolojik Yara İyileşmesi Durumları-  Hematom  Seroma  Yara yeri enfeksiyonu  Yara ayrılması(dehissansı) ve evisserasyon  Keloidler ve hipertrofik skarlar
  • 54. Hematom  Yarada kan ve koagülum toplanması sonucu oluşur.  Morarma  Ağrı  Şişlik  Kan sızması
  • 55.  Hematomlar iyileşmeyi geciktirir, insizyonel hernilere ve enfeksiyona neden olabilirler.  Tanı konulduğunda steril şartlarda yara açılır ve hematom boşaltılır, kanamaya neden olan damar bağlanarak hemostaz yapılır. Yara yeri tekrar drene edilir.
  • 56. Seroma  Yarada (seröanjiyoz) sıvı toplanmasıdır. Sıklıkla geniş deri fleplerinin kaldırıldığı ve çok sayıda lenf kanallarının kesildiği radikal mastektomi, ingüinal lenf bezi küretajı vb. ameliyatlardan sonra oluşur.  Lenf kanallarının kesilmeden önce bağlanması seroma insidansını azaltır.  Belirtileri : Ameliyat bölgesinde dolgunluk, gerginlik, deri altında şişlik.  Tedavisi : Yara iyileşmesini geciktirdiği ve bakteri üremesine uygun ortam sağladığı için seromaların boşaltılması şarttır. İğne aspirasyomu veya ameliyathane şartlarında boşaltılır.  Önlenmesi : Tüm yara tabakalarının titizlikle kapatılması, ölü boşluk ihtimali olan yaralarda negatif basınçlı aspirasyon uygulanması seromayı önlemektedir.
  • 57. ► Seroma cerrahi müdahaleden sonra insizyonun altında şişlik ve rahatsızlığa neden olur. ► Enfeksiyon veya hematom eklenirse kesi yerinde kızarıklık ve ısı artışı semptomlara eşlik eder. ► Palpasyonla fluktuasyon alınır. ► Bu bölgeye ponksiyon yapılırsa sıvı aspire edilir.
  • 58. ► Yara iyileşmesini geciktirdiği ve bakteri çoğalmasına uygun bir ortam oluşturduğu için drene edilmesi gerekir. ► 14-16 no iğne veya anjiyokateterle steril bir teknik kullanılarak aspirasyon ve basınçlı pansuman yapılmalıdır. ► Kronik seromalar periyodik aspirasyonlarla veya kapalı emici drenlerle tedavi edilebilir.
  • 59.  Tüm enfeksiyonların % 38'i  En sık etken S. Aureus’tur  Streptokok, psödomonas, proteus ve klebsielladır.  Çevre, hasta ve cerrahi teknikle ilgili çok sayıda faktör etkili Yara Yeri Enfeksiyonu
  • 60. ► İlk belirti ateş olup, daha sonra yarada ağrı, kızarıklık, sıcaklık artması, şişlik saptanır. ► Hastada taşikardi ve genel durumda bozulma ortaya çıkabilir. Yara Yeri Enfeksiyonu
  • 61.
  • 62.  Yara yeri enfeksiyonu  Mortalite ve morbidıtenin önemli nedenlerinden  Yüzeyel ve derin olmak üzere iki çeşittir.  Yaralar enfeksiyon olasılığına göre 4’e ayrılır. Yara Yeri Enfeksiyonu
  • 63. Cerrahi Yaraların Sınıflaması Altta yatan hastalıklara bağımlı 28 to 70%Perfore appendisit İntraabdominal apseler, kolon perf Açık, beklemiş eski yara Travmatik (Devitalize doku) Ameliyat alanı püylü, perfore organlar Kirli Altta yatan hastalıklara bağımlı 20%Hazırlıksız barsak rezeksiyonu Açık, taze travmatik yaralar, Enfekte safra yolları ve GÜS’ den yoğun kontrol edilemeyen bulaşma, GİS’den major bulaşma Kontamine Gram (–) Anaeroblar <10%Appendektomi (pü yok) Gastrektomi Lapar. Kolesistektomi İçi boş organlara girilmiş fakat minimal kontaminasyon olmuş. İçi boş organlarda enfeksiyon yok Temiz- kontamine Staph A.2%Mastektomi Fıtık ameliyatı Tiroidektomi Nontravmatik, nonenfekte İçi boş organlara girilmemiş (GİS, GÜS, Respiratuar sistem) Temiz Olası mikroorganizma Enfeksiyon yüzdesi ÖrnekTanım
  • 64. Yara İyileşmesindeki Sorunlar  Yara yeri enfeksiyonu  Enfeksiyon pürülan mı yoksa selülit tarzında mı?  Sellülit tarzında, pürülan drenaj yoksa antibiyoterapi yeterli  Pürülansa yara açılmalı, kültür, drenaj, serum fizyolojikle irrigasyon, pansuman
  • 65. Yara Dehissansı Ayrılması ve Eviserasyon:  Yetersiz fibrozis sonucu gelişir.  Yara ayrılması : yetersiz yara iyileşmesi sonucu ortaya çıkan komplikasyondur.  Evisserasyon : Periton dahil tüm karın katlarının açılarak visseral organların dışarı çıkmasıdır.  Karın operasyonlarında %1 görülür, mortalite oranı %20`dir.
  • 66.  Keloidler, insizyon hattında kollojen ve glikoprotein depolanması artmıştır. Derinin travmaya karşı aşırı doku reaksiyonu şeklinde gelişen yara bölgesi dışına doğru uzanan benign fibröz büyümelerdir. Spontan gerileme nadir.  Hipertrofik skarlar : Aşırı kollojen yapımı sonucu oluşur. Yaranın oluştuğu bölgeyle sınırlıdır. Ortalama olarak cilt seviyesinin 4mm üstündedir. Skar yerinde ödem ve kaşıntı vardır. Zaman içinde geriler. Yara yerinin dışına taşarsa keloid olarak tanımlanır. . Keloidler ve Hipertrofik Skarlar
  • 67. Hipertrofik skarlar • Cerrahi girişim ve yaralanmadan hemen sonra • 1-2 yıl içerisinde gerileyebilir. • Boyutlar yara sınırları içerisindedir. • Uygun cerrahi ile düzelebilir. Keloidler •Cerrahi girişim ve yaralanmadan belli bir süre sonra •Çok nadiren geriler. •Boyutlar yara sınırları dışına taşar •Cerrahi ile daha kötü hale gelebilir.
  • 68.  Etiyolojisi??  İmmün sistemin hücreleri tarafından üretilen büyüme faktörleri fibroblastları sürekli olarak aktive halde tutmakta ve kollajen sentezletmektedir. Hipertrofik skar ve keloid dokusunda yüksek miktarda TNF-α, TGF-β ve histamin -Travma muhtemelen en önemlisi! -Deri ve yara gerginliği keloid oluşumunda bir başka kritik faktördür. Sırtın üst bölgesi? Omuzlar? Kollar? Kulak memeleri? Çene? -Hormonal etkiler Keloidler sıklıkla pubertede oluşurlar ve özellikle hipertrofik skarlar menapozdan sonra geriler. Akromegalilerde ve gebelerde risk artmıştır. -Genetik yatkınlık : Siyah ırkda daha sık
  • 69.  Belirgin şekil bozukluğu  Kaşıntı  Ağrı
  • 70.
  • 71.  Hipertrofik skar ve keloid  Cerrahi tedavi sonrası nüks oranı yüksek  Konservatif tedavi 1. Kortikosteroid enjeksiyonu 2. Baskılı pansuman 3. Silikon jel 4. İnterferon-2β, 5-florourasil, bleomisin ve imiquimod
  • 72.  Kronik yaralar  Altta yatan patolojik sorun tedavi edilmeli  Örn: diyabetik ülserler, dekübit ülserleri, venöz staz ülserleri  Marjolin ülser
  • 73. Yara Bakımında Genel Prensipler 1. Kanama kontrolü 2. Yara temizliği 3. Yaranın detaylı muayenesi 4. Kapatma yönteminin seçimi 5. Ağrı kontrolü 6. Tetanoz profilaksisi 7. Antibiyotik profilaksisi 8. Yara pansumanı
  • 74. Yara Pansumanında Genel Kurallar  1- Ellerin temiz olması ve steril eldiven kullanımı  2- Kullanılan aletlerin steril olması  3- Yara ve çevresinin yara merkezinden başlayarak etrafa doğru antiseptik solüsyon ile silinmesi  4- Gerektiğinde nekroze dokuların debride edilmesi
  • 75.  5- Steril gazlı bez veya cerrahi biyolojik örtüler ile kapatılması  6- Bölgenin dinlendirilmesi  7- Enfeksiyon profilaksisi  8- Yaranın her gün açılarak enfeksiyon, seroma, hematom açısından değerlendirilmesi Yara Pansumanında Genel Kurallar
  • 76. Yara Bakımı  Yara pansumanı  Bakteriyel kontaminasyonu azaltır.  Yarı geçirgen olmalıdır.  Açık yarada nemliliği korumalıdır.  Isı kaybının önüne geçmelidir.  Ölü dokular uzaklaştırılmalıdır.  Kolay ayrılabilmelidir.  Ağrıyı azaltmalıdır.
  • 77.  Pek çok antiseptik solüsyon geliştirilmiştir.  Lizol, tentürdiyot, Mersol, Rivanol kullanımı terkedilmiştir.  Antiseptik solüsyonların mikrop ve insan hücresini ayırdetmeksizin zarar verdiği kanıtlanmıştır. ( Antiseptik kullanımı fibroblastlara sitotoksik olduğundan önerilmez. Sibbald at 2007)  İnsan hücresinin daha kolay zarar gördüğü gösterilmiştir.  Özellikle açık ve enfekte yaraya antiseptik solüsyon kullanımının bilimsel bir dayanağı yoktur.
  • 78. Yara drenlerinin amacı; Sürekli yara akıntısını sağlamak, İstenmeyen safra, barsak veya damarsal akıntıların çıkışını sağlamak, Anotomik boşluk, abse boşluğu veya yaranın ölü boşluğunu kapatmaktır. Dren sıvının birikme olasılığının beklendiği bölgeye yerleştirilir. Dren kesinlikle yara yerinden ve dikişlerin arasına yerleştirilmez. Dren yara yerinin yakınında ayrı bir yerdedir. YARA DRENLERİ
  • 79. Sık Kullandığımız Antiseptikler  İyot türevleri  Povidon İyot(%10’ luk solüsyon)  Batticon, Betadine, Isosol, Poviod, Polyod  Diguanidler  Klorheksidin(%4’ lük solüsyon)  Hibisel, Klorheks, Klorheksol  Diguanid+Amonyum Bileşiği  Klorheksidin+Setrimid(%1.5+ %15)  Savlon, Savlex, Savanol,Setridif
  • 80. Islak Pansuman  Nemli emici pansuman  %0.9 luk NaCl solüsyonu (serum fizyolojik)  hidrofil özellikli steril gazlı bez  steril eldiven  Serum fizyolojik canlı dokuya zarar vermez  Doku kuruluğunun önüne geçerek sekonder nekrozların oluşumunu engeller.  Bakteri ve ürünleri gazlı bez tarafından emilir ve seyreltilir.  Geç dönemde yara ödemini azaltarak daha iyi bir kan akımı sağlanır.
  • 81. Cerrahi Biyolojik Örtüler  Biyosentetik transparan pansuman materyalleri  Oksijen ve nemi geçirir, normal cilde yapışır.  7-10 gün değiştirilmeden kalabilir  Opsite sprey- film>polyuretan film+adeziv madde  Biobrane> Kollajen -silikon bialuminat  Omiderm
  • 82. Yara Bakımı  Yara bakımında kullanılan yeni ürünler:  Filmler (tegaderm)  Hidrokolloidler (duoderm, ultec)  Hidrojeller (span jel, intrasite jel)  Hidroaktifler (cutinova)  Köpükler (allevyn, polymem)  Pudra ve pastalar (duoderm granules)  Kalsiyum aljinat (kallostat, sorbsan)
  • 83.
  • 85. Kaynaklar  Basic science of wound healing, Enouch S., Leaper D. ,SURGERY 26:2  Robbins Temel Patoloji  Sabiston Textbook of Surgery  Wound Healing Concepts in Clinical Practice of OMFS, March 2016, JOMs, doi: 10.1007/s12663-016-0880-z  ARŞİV 2007; 16: 145 Yara İyileşmesi, Yara Bakımı ve Komplikasyonları

Editor's Notes

  1. 1
  2. 2
  3. 3
  4. 4
  5. 5
  6. 10
  7. 12
  8. 13
  9. 14
  10. 15
  11. 16
  12. 17
  13. 18
  14. 19
  15. 21
  16. 22
  17. 24
  18. 25
  19. 26
  20. 27
  21. 28
  22. 29
  23. 30
  24. 31
  25. 32
  26. 33
  27. 34
  28. 35
  29. 36
  30. 37
  31. 39
  32. 40
  33. 41
  34. 42
  35. 43
  36. 44
  37. 45
  38. 46
  39. 47
  40. 48
  41. 50
  42. 51
  43. 52
  44. 53
  45. 54
  46. 55
  47. 56
  48. 57
  49. 58
  50. 59
  51. 60
  52. 61
  53. 62
  54. 63
  55. 64
  56. 66
  57. 67
  58. 68
  59. 69
  60. 70
  61. 71
  62. 72
  63. 73
  64. 74
  65. 75
  66. 76
  67. 77
  68. 79
  69. 80
  70. 81
  71. 82
  72. 83
  73. 84
  74. 85