Allah'in iki tane kitabi vardir. Onun azametini anlamak icin bu iki kitabinda mümkün mertebe iyi okunmasi gerekmektedir. Birincisi Kainat, ikincisi Kur'an-i Kerimdir.
Gençlere yönelik hazırlamış olduğumuz kainatı okuma derslerimizin sunumudur. Faydalı olması ümidiyle...
O Allah ki, yaratandır, (en güzel bir biçimde) kusursuzca var edendir, 'şekil ve suret' verendir. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanların tümü O'nu tesbih etmektedir. O, Aziz, Hakimdir. (Haşr Suresi, 24)
Allah'in iki tane kitabi vardir. Onun azametini anlamak icin bu iki kitabinda mümkün mertebe iyi okunmasi gerekmektedir. Birincisi Kainat, ikincisi Kur'an-i Kerimdir.
Gençlere yönelik hazırlamış olduğumuz kainatı okuma derslerimizin sunumudur. Faydalı olması ümidiyle...
O Allah ki, yaratandır, (en güzel bir biçimde) kusursuzca var edendir, 'şekil ve suret' verendir. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanların tümü O'nu tesbih etmektedir. O, Aziz, Hakimdir. (Haşr Suresi, 24)
Turkey is a transcontinental country located in both Asia and Europe with a population of over 74 million people. It has a long history and was home to many ancient civilizations. Turkey has a predominantly Muslim population but maintains a strict separation of religion and state. Economically, Turkey has the 15th largest GDP in the world and is a democracy with Ankara as its capital. Culturally, Turkey has a rich legacy from past civilizations and is a meeting place of cultures, with Istanbul especially representing peaceful coexistence of different religions and ethnicities.
2003 turkey in english -final version korece turkiye tanitimbabylonboss
The document is a presentation about Turkey that provides information on its location, demographics, history, culture, and attractions. It discusses whether Turkey is considered part of Asia or Europe given its location and characteristics. Key points mentioned include Turkey serving as a bridge between Asia and Europe, its largest city Istanbul being located on two continents, important historical sites like Hagia Sophia and the Blue Mosque, and natural attractions such as Cappadocia and Pamukkale.
2. Allah’a imanın önemi
İslamda en önemli husus Allaha imandir.
Islam güzel ve büyük bir saraya benzer. Bu saraya
ancak Allah’a ve O’nun peygamberlerine iman
edenler girebilir.İmandan nasibi olmayanlar bu
sarayın dışında kalırlar.
Onun için inanmayanlarin inançsızlıktan kurtulması
için Allah’ı bilmeye ihtiyacı vardır. Mü’minlerin de
Allah’a kusursuz ve devamli ibadet edebilmeleri için
Allah’ı bilmeye ihtiyacı vardır.
3. Bundan dolayı herkes yaratıcıyı tanımalıdır. Çünkü,
insan akıllı bır varlıktır, onun için kendi aklı ile yaratıcıyı
bulabilir.
Beni bu dünyaya kim gönderdi?
Beni anne-babamı ve bütün insanları kim yarattı?
Ben öldükten sonra nereye gideceğim?
Bu gibi suallerin en doğru cevabını ancak İslam’da
bulabiliriz.
4. Allah’ın varlığının
bazı delilleri
Biraz mantıkli düşündüğümüzde hiçbir canlının
kendiliginden var olmasınin mümkün olmadigini goruruz?
Cansiz cok kucuk ve onemsiz bir igneyi bile yapan biri
olmazsa kendi kendine olmasi imkansizdir.
Peki daha mukemmel olan ve yasamini surduren canli
varliklar bir yaratici olmadan nasil var olabilirler?
5. Bir elmayı örnek
verelim…
Sadece elmada bulunan tad,
koku ve renk ile şekile
bakınca bunun hayret bir
sanat eseri oldugunu anlariz.
Bir tane elmayi bile yapabilek
icin dort seye ihtiyac vardir.
Su, hava, toprak ve gunes.
Bunlarin icinden birisi eksik
olursa elma
yapilamayacaktir.
6. Bu 4 unsurdan su, iki hidrojen ile bir oksijenin
birlesmesinden meydana gelir. Hidrojen bombasi
bildiginiz gibi patlama gucu cok yukek olan tehlikeli bir
maddedir. Hidrojen yanici, oksijen ise yakicidir. Iste su
boyle tehlikeli iki maddenin birlesmesiyle yaratilmis bir
maddedir.
Suyun onemini şu ayetten ogrenebiliriz:
“Biz her canlıyı sudan yaptık, (yarattik) hala
inanmayacaklar mi?” (Enbiya, 21-30)
7. Bu ayetten anliyoruz ki her
canli sudan yapilmistir ve
hayatin kaynagi sudur.
Dunyanin %75’i su ile kapli
oldugu gibi bizim
vucudumuzun da %75’i
sudur.
Susuz bir hayat
dusunulemez bile.
8. Peki gokten yagmurun yagmasi acaba basit bir olay
midir? Su sualleri hep beraber dusunelim.
1- Acaba yagmur hic yagmasaydi, olmus catlamis
topraga kim hayat verecekti?
2- Acaba yagmur hic kesilmeden devamli yagsaydi
yagmuru durdurmaya kim guc yetirebilirdi?
3-Yagmur damlalar halinde degilde birlesik halde
yagsaydi halimiz ne olurdu?
9. Bu uc halde birer felakettir. Bizi 3 buyuk tehlikeden kim
koruyor? Akilsiz tabiat mi? yoksa cok merhametli olan
herseyin Rabbi Allah mi? Kuran da şöyle buyruluyor:
“Allah gökten yağmur indirip onunla ölmüş olan
yeryüzüne hayat verir. Elbette bunda, gerceği kabul
edecek kimseler için ibret ve deliller vardır.”
(En-Nahl,16-65)
10. Simdi de gunese bakalim.
Gunese yaklasmak imkansiz olduguna gore gokyuzune
gunesi kim yerlestirmistir?
Yoksa, gunes karanlikta kalmis zavalli insanlari
aydinlatmayi dusunerek kendiliginden mi su anki
yorungesine yerlesmistir?
11. Dahasi gunes ile dunya
arasindaki bu ahenkli
mesafeyi kim olcup kim boyle
kararlastirdi?
Bu mesafe yaklasik 149
milyon km’dir. Bu mesafe
kisalsaydi dunyamiz yanacak,
azalsaydi dunyamiz
donacakti. Her iki halde de
hicbir canli yasayamayacakti.
Boyle ince hesap gerektiren
bir isin kendiliginden
gerceklesmesi dusunulebilir
mi?
12. Peki gunes bu enerjisini nasil temin ediyor?
Astronomiye gore dunyadaki butun agaclar odun, butun
denizler gazyagi olsa ve hepsi tutusturularak yakilsa,
gunesin 1 gunluk enerjisine ancak kafi gelebiliyor.
Oyleyse milyonlarca yildan beri gunes hic sonmeden
nasil yaniyor? Daha dogrusu gunesi odunsuz, komursuz
ve gazsiz yandiran, hikmetle donduren, Allah’tan baska
kim olabilir ki?
13. Gunes cansiz bir ates kutlesi olduguna gore, butun
canlilara hayat vermesini herhalde kendiliginden yapiyor
olamaz.
Eskiden beri, güneşe tapanlar ola gelmiştir.Onun için bir
ayette şöyle ikaz edilir:
“Gece, gündüz, Güneş, Ay, hepsi O’nun ayetlerindendir.
O halde Güneşe ve Ay’a değil, onları öylece yaratana
secde edin, eğer O’na ibadet ediyorsanız”
(Fussilet, 41-37)
14. Oyleyse Guneste emir ile hareket eden bir memur
gibidir. Başka bir ayette şoyle buyurulur:
“Allah, Gunesi bir lamba yaptı”.
(Nuh, 71-16)
Bu ayette 2 nokta vardır:
1- Allah’in hazineleri o kadar coktur ki, su dunya
misafirhanesini aydinlatacak bir lamba olarak kocaman
bir gunes verildigi anlatiliyor.
2-Lamba cansiz olup, ibadete layik olmadigini guzel bir
benzetmeyle ikaz eder.
15. Şayet, Güneş varsa muhakkak ki Allah da vardır.
Güneş bütün parlaklığıyla, su ise olanca berraklığıyla
Allah’ın varlığını ve birliğini ispat ediyor.
Eğer Allah’ın varlığını inkar edersek, Güneş ve Su gibi
harika varlıkların tesadüfen oluştuğu gibi bir saçmalığı
kabul etmek zorunda kalırız.
16. Allah’ın varlığını ispat eden deliller sayılamayacak kadar
çoktur. Daha doğrusu bu evrende ne varsa hepsi Allah’ın
varlığını gösteren delillerdir.
Yeyip içtiğimiz şeylerin nasıl meydana geldiğini biraz
düşünürsek, Yaratıcıyı bulabiliriz.
Önemli bir besin olan sütü örnek verelim;
17. Bebekler için zaruri bir gıda olan süt nasıl oluşuyor?
Koyun, keçi ve inek gibi hayvanlar, acaba insanların süt
ihtiyacı olduğunu nereden biliyorlar?
Acaba bu hayvanlar sütü kendi kendilerine mi yapıyorlar ?
Yedikleri otları içlerinde süte dönüştüren sistemi
kim yaratmıştır ?
18. Bu iş o kadar kolay olsaydı, insanlar sütü yapan
fabrikalar kurarlardı.
Eğer süt yapabilen bir fabrika kurulsaydı, bir taraftan ot
verip işlem tamamlandıktan sonra süt elde edilebilecekti.
19. Fakat, şu anda bilim dünyası, bir tek hayvanın yaptığı işi
dahi yapamamaktadır. Bilim adamları, bir meyve
ağacının meyvelerinden bir tanesini bile yapmakta
başarılı olamamışlardır.
Şimdi bunları yaratan bir Yaratıcının varlığını
kabul etmezsek, çok gülünç durumlara düşeriz.
20. Bütün bilim adamlarının yapamadıği bir şeyi, örneğin
sütü bir inek veya keçi hergün yapıyor.
Şimdi bu kadar zeki bilim adamlarının aklı, acaba bir
hayvanın aklı kadar yok mudur ? Veya bir keçi, bütün
bilginlerden daha mı zekidir ?
Yoksa, insanı yoktan var eden ve bütün ihtiyaçlarını bilen
bir zat, süt ihtiyacımız için bu hayvanları mı
görevlendirmiştir ?
21. İşte, en mantıklı ve doğrusu bir Yaratıcının varlığını kabul
etmektir. Allah’ın varlığını kabul etmeyenler ise, kendini
hayvanlardan daha akılsız olarak kabul etmiş olurlar.
Kur’an da Allah(SWT) bizi ibret almaya çağırıyor:
“Doğrusu, hayvanlarda da sizin için deliller vardır:
Zira size onların karınlarında ki işkembe ile kan
arasından, halis bir süt içiriyoruz ki, içenlerin
boğazından afiyetle geçer.”
(An-Nahl, 16-66)
Bu ayette koyun, keçi, deve gibi mübarek hayvanlardan
bahsediliyor. Sütün ilahi bir kudret mucizesi olarak
bizlere hediye edildiği anlatılıyor
22. Bu hayvanların, kanı ile dışkısı torbası
arasından saf, temiz ve bembeyaz süt
gönderiliyor. Ve bu sütten, yoğurt,
peynir ve tereyağı gibi önemli besinler
elde ediliyor.
Elbette bütün bu nimetleri bize ikram
eden Allah(SWT) tır. Ve bu nimetler,
Allah’ın varlığının birer delilidir.
23. Diğer bir ayette de Allah (C.C.) şöyle buyuruyor:
“Hurma ve üzümden hem sarhoşluk veren içki hem
de, güzel gıdalar elde edersiniz. Şüphesiz bunda
aklını çalıştıran kimseler için alacak ibret vardır.“
(Nahl,16-67)
Bu ayette, meyvelere dikkatimiz çekiliyor. Meyve ağaçları
bizim meyve ihtiyacımızı acaba nasıl biliyorlar ?
Bizim A vitaminine ihtiyacımız
olduğunu elmaya, C
vitaminine ihtiyacımızı
portakala ve E vitaminine
ihtiyacımızı üzüme acaba kim
öğretti ?
24. Karpuz ve kavun sıcakta su
ihtiyacımız olduğunu
bildikleri için mi yazın
çıkıyorlar ?
Portakal ve mandalina ise
soğukta gribe
tutulabileceğimizi nereden
biliyorlar ki, kışın C vitamini
ile yardımımıza koşuyorlar?
Halbuki hiç bir meyve, hangi
vitamini taşıdığının farkında
bile değildir.
25. Peki bu meyveleri ağzımıza layık kim yarattı ?
Her mevsimde çeşit çeşit meyveleri kim gönderiyor?
Elmayı tek çeşit zannetmeyin.
Belki yüze yakın elma çeşiti
vardır. Ekşisi, tatlısı, kırmızısı,
sarısı, farklı ağız ve damak
tadlarına göre yaratılmıştır.
26. Bir üzüm salkımını örnek
verelim;
Bir salkımda 80 civarında
üzüm tanesi vardır.
Üzümün tatlanması için
topraga su verirken suya
şeker katan mı var?
27. Hiç bir kimse de limon
ağacı dibine ekşi su
veriyor değildir.
Yanyana aynı toprak biri tatlı biri
ekşi iki meyveyi birbirine
karıştırmadan nasıl yapıyor?
Toprağın aklı mı var? Yada
toprağın altında akıllı bir makina
mı var ki, bu işleri yapıyor?
Bu meyveleri toprak yapıyor derseniz güneşe haksızlık etmiş
olursunuz. Güneş yapıyor derseniz, suya haksızlık etmiş olursunuz.
Ancak, herşeye gücü yeten Bir Yaratıcıya verirsek isabet
ederiz.
28. Kant’a göre Allah’ın varlığını gösteren 4 önemli delil şunlardır;
1 – EVRENDE İNCE BİR DÜZEN VARDIR.
Bu düzenin bir düzenleyicisi olması gerekir.
2 – Madem ki yaratıklar vardır,bunların bir yaratıcısı da vardır.
3 – Varlılar arasındaki düzen, eşyanın tabiatından ileri gelme
değildir. Bir nizam bir çok sebep ve hikmetlerin etkisi altında
meydana gelmektedir. Evreni oluşturan kısımlar arasındaki
karşılıklı ilişkiler, Yüce varlığını gösterir.
4 – Yaratılmış olan bu kainat, ilk illete, onu meydana getiren bir
sebebe, kudrete muhtaçtır. İşte bu kudret, Allah’tır.
30. Allah’a inanmayanlarin, her yerde yillardan beri tekrar
ettikleri bir fikir vardir: “ Biz gormedigimize inanmayiz”
derler.
Aslinda bu sozun ilmi gerceklerle hicbir alakasi yoktur.
Herseyden once sinirli bir varlik olan insan herseyi
bilemez, herseyi duyamaz ve goremez.
Insan, bu dunyada var olan seylerin ancak milyonda
5’ ini gorebiliyor. Geri kalanlari ise tanimiyor bile.
31. Insanoglunun henuz teleskopla bile goremedigi, yerini
bile bilemedigi binlerce gezegen vardir.
Bu dunyamiz butun evrene nispetle kucucuk bir top
gibidir.
Iste bu haliyle, bir insan cikar derse ki,
ben Allah’ı goremiyorum, bu cehaletin en buyugudur.
32. Bir diğer onemli husus sudur:
Bir seyin gorulebilmesi icin o seyin ziddinin olmasi
lazimdir. Eger karanlik olmasaydi biz isigi
goremeyecektik.
Iste Allah’in (C.C.) misli ve benzeri olmadigi gibi ziddi da
yoktur. Onun icin gorulmesi imkansizdir.
Bir de sanatkar sanatin icinde aranmaz.
Ressamı resmin içinde, mimari binanın içinde, yazari
kitabin icinde ararsaniz elbette goremezsiniz. Halbuki
yazarin varligina en buyuk delil, yazdigi eserlerdir.
gerektirmez. Aynen oyle de:
Biz Allah’ı goremiyoruz ama, O’nun yarattigi
hersey
bize Allah’i gosteriyor.
33. Bu evrendeki hersey Allah’in varligini isbat ettigi icin
ayrica Allah’in gorulmesine ihtiyac da yoktur.
Hem Allah’in gorulmesi imtihan sirrina uygun degildir. Bu
dunya bir imtihan yeridir. Allah butun insanlari, bakalim
iman edecekler mi diye imtihan etmektedir.
Henuz imtihan bitmeden suallerin cevaplari aciklanamaz.
Eger o zaman kopya verilirse tenbelle - caliskan arasinda
fark kalmazdi. Aynen oyle de, eger Allah’ı gorebilseydik,
kafirler de iman etmeye mecbur kalacaklardi. Bu ise
Allah’in adaletine ve imtihan ustunlugune aykiridir.
34. Bu konuda Hz. Ali (RA) nin guzel bir sozu var:
“ Eger perde-i gayb acilsa, imanim ziyadelesmeyecek.”
Evet biz muslumanlarin gormeden de inandiği gercekler
vardir. Ahiret, cennet cehennem,melekler ve Allah’in varligi
gibi…
Evet O göruyor gibi inanıyordu.
Demek ki, bizim inandığımız gercekler o kadar kesindir ki
bunlar hakkinda suphe ihtimali yoktur.
Hem insanin gormeden inandigi o kadar cok sey vardir ki..
Rontgen ve x isinlari gibi…
35. Zaten varlik sadece bu gorunen alemden ibaret degildir.
Manevi seyler ise gorulmez ancak hissedilebilir. Dostluk,
sevgi ve kardeslik gibi duygular elle tutulup, gozle
gorulebilir mi? Ruh, akil, zeka, ilim ve ahlak gibi seyleri
inkar etmek mumkun mudur?
Ben gormedigime inanmam diyenlere, cok basit bir sey
sormak istiyoruz.
Senin aklin var mi? Varsa goster de herkes inansin!
Gosteremeyince aklinin olmadigini kendisi de kabul
etmis olacaktir. Iste imansizlik, insani boyle gulunc
durumlara dusurur.
36. Kur’an da bu konu ile ilgili bir olay gecer:
Musa peygamber (as) 40 gun oruc tutup, tek basina
ibadet ettikten sonar Allah’tan bir mujde (mukafat) alir:
Allah, kelamini, melek vasitasiyla degilde dogrudan
dinlemeyi vadeder. Bunu firsat bilen bu buyuk
peygamber, dunyada oldugunu unutup, kendini cennette
zannederek Allah’tan buyuk bir istekte bulunur.
37. Simdi olayi Kuran’dan dinleyelim:
“ Musa tayin ettigimiz vakitte (Tur Dagi’na) gelir. Rabbi
O’nunla konusunca “ Rabbim! Bana (kendini) goster seni
goreyim!” dedi.
Sen beni asla goremezsin! Fakat su daga bak, eger dag
yerinde durabilirse sen de beni goreceksin.
Rabbi o daga tecelli edince onu paramparca etti. Musa
da baygin dustu. Ayilinca dedi ki: Seni noksan sifatlardan
tenzih ederim, Sana tevbe ettim. Ben inananlarin ilkiyim”
(Araf, 7-143).
38. Musa (as) Allah sevgisinden dolayi O’nu gormeyi
istemisti.
Allah (C.C.) bunun imkansiz oldugunu ifade buyurdu. Ve
ikna icin, gorulmesini dagin yerinde kalmasi sartina
bagladi. Fakat dag bile parcalaninca mesele anlasildi.
Demek ki dunya gozu ile Allah’ı gormek mumkun degildir.
Islam alimlerine gore, ancak muslumanlar cennette
Allah’in cemalini gormekle mukafatlandirilacaklardir.
Onun icin Allah’ı gercekten gormek isteyenler, cennete
girme hazirligi yapmalidirlar.
39. Simdiden pasaport cikarip vize almalidir.
Cennete giris pasaportu imandir. Cunku imansiz cennete
girilemez. Cennetin vizesi ise basta namaz gibi
ibadetlerdir. Aylarca ugrasip Amerikan vizesi alsaniz bile
orada yasayamiyorsunuz.
Cennette ebedi kalabilmek icin boyle bir hazirlik ise cok
olmasa gerektir.
40. Kısaca özetlersek:
İnsan herşeyi göremez. Manevi şeyler ise ancak kalp
gözü ile görülebilir. Bu dunyada Allah görülemez fakat
herşey, Allah’ı varlığını gösterir.
Ben görmediğime inanmam demekle, ben gözlerimle
düşünürüm demek arasında fark yoktur.
Bizde ünlü romancı Balzac gibi “Düşünmek görmektir”
diyebilirsek konuyu çözmüş oluruz.
41. • Ben görmediğime inanmam demekle, ben
gözlerimle düşünürüm demek arasında
fark yoktur.
• Bizde ünlü romancı Balzac gibi
“Düşünmek görmektir” diyebilirsek konuyu
çözmüş oluruz.