6. Göremediğimiz varlıkları ise peygamberimizin(S.A.V) Hadislerinden de öğrendiğimize göre üç kısımda inceleyebiliriz:
7. 1- Hayırlı olan, Allah’ın emrinde, insana iyi şeyler ilham eden Melekler , 2- İnsanı aldatan ve şer dileyen şeytanlar, 3- Hem hayırlıları hem de şerlileri bulunan cinler.
8. Melekler Allah'ın nurdan yarattığı, gözümüzle göremediğimiz ruhanî varlıklardır. Melekler, sırf hayır işlemek ve Allah'a ibâdette bulunmak için yaratılmışlardır. Melekler Nasıl Varlıklardır?
10. Meleklerin Özellikleri: Meleklerin bizim gibi yemeleri, içmeleri, yatıp uyumaları, evlenip çoğalmaları yoktur. Onlar için erkeklik - dişilik söz konusu değildir. Gökte, yerde, her tarafta bulunurlar. Kısa zamanda en uzak mesafeleri aşıp gitmeye, diledikleri şekilde görünmeye güçleri yeter. Allah, onlara bu kuvveti vermiştir.
11. Melekler, gece gündüz Allah'a ibâdetle, zikir, tesbih ve takdîs ile meşgul olurlar. Bu, onların gıdası hükmündedir. Allah'a asla isyan etmezler, Onun emirlerinden zerre kadar dışarı çıkmazlar. Mâsum ve itâatlidirler.
12. Melekleri Neden Görmüyoruz? Melekler nurdan yaratılmış lâtif cevherler, ruhanî varlıklar oldukları için, aslî hüviyetleri ve gerçek mâhiyetleri ile insan gözüne gözükmezler.
14. Ancak Cenab-ı Hak Peygamberlerine, melekleri görme kabiliyetini verdiğinden, onlar melekleri hakikî şekilleri ile görebilmişlerdir.
15. Melekleri hakikî mâhiyetleri ile göremememiz ve 5 duyumuzla hissedemeyişimiz, onların yok oldukları anlamına gelmez.
16. Duyu organlarımızın maddî âlemde dahi hissedemediği pek çok şey vardır. Kulağımız çok tiz ve çok pes sesleri işitmez.
17. Bugün varlığı âletlerle tespit edilen ışık dalgalarının hepsini, hele röntgen ve ültraviyole ışınlarını gözle görebilseydik, dünyayı şimdikinden çok başka şekilde algılayacaktık.
18. Biz daha kendi âlemimizde meydana gelen olayların hakikatini tam anlayamazken, Cenab-ı Hakk'ın yarattığı sayısız âlemlerdeki sonsuz hâdiselerin varlığını nasıl inkâr edebiliriz?
19. Demek ki bir şey'i gözle görememek, o şey'in yok olduğuna delil olmaz. Gözle göremediğimiz pek çok şey var ki, o şey'in vücudunu aklımızla, ilim ve tecrübe ile, deneylerle kabûl ediyoruz.
20. İşte, melekler de gözle göremediğimiz halde, varlığını kabûl ettiğimiz nesnelerdendir.
21. Ayrıca bir su damlasında veya bir avuç toprakta milyonlarca canlıyı, bakteriyi yaratan ve onları canlılarla şenlendiren Allah , koca koca yıldızları sakinsiz, sahipsiz, ruhanisiz ve meleksiz bırakır mı?.
26. Bütün Hak dinlerin ve Peygamberlerin varlığında ittifak ettiği; Peygamberimizin ve Kur'an'ın haber verdiği meleklere; "gözümle göremiyorum" diye inanmamak, büyük bir cehalet ve inkârdır.
29. Meleklere îman, îman esasları içinde önemli bir yer tutar. Çünkü melekler, Allah'tan aldıkları İlâhî vahyi peygamberlere ulaştıran birer görevli memur durumundadırlar.
30. Bu bakımdan vahye ve peygamberlere inanmak, önce onlara vahyi ve peygamberliği getiren meleklerin varlığına inanmayı gerektirmektedir.
31. Meleklere inanmamak, peygamberlere de inanmamayı netice verecektir. Meleklere îmanın Allah'a îmandan hemen sonra zikredilmesinin sebebi de budur.
33. En büyük melekler 4 tanedir. Bunlar da Cebrâil, Mîkâil, İsrâfil ve Azrâil Aleyhimüsselâm'dır.
34. Cebrâil (as): Vazifesi, İlâhî vahyi peygamberlere ulaştırmaktır. Bu sebeple, ona Vahiy meleği de denir.
35. Mîkâil (as): Rızıkları sahiplerine ulaştırmak ve yağmur, rüzgâr gibi tabiat hâdiselerini Allah'ın irâdesine göre düzenlemekle meşgul melektir.
36. Azrâil (as): İnsanların ruhlarını kabzetmek, bedenlerden çekip almak ile vazifelidir. Melekü'l-Mevt, yani, ölüm meleği adı da verilir.
37. İsrâfil (as): Sûr adı verilen boruyu öttürüp kıyâmetin kopuş zamanını ilân ile vazifeli melektir. İsrâfil (as) kıyâmetin kopup kâinatın yıkılmasından ve bütün canlıların ölümünden sonra, Sûr'a ikinci bir defa daha üfleyecek, bu üfleyişle insanlar dirilerek kabirlerinden kalkacak ve Mahşer meydanında toplanacaklardır.
40. İlliyyûn - Mukarrebûn Melekleri: Bunlar her an Cenâb-ı Hakk'ı zikirle, O'nu noksan sıfatlardan tenzihle ve her türlü kemâl vasıflarıyla takdîsle meşguldürler. Allah'ın mârifeti ve muhabbeti içinde, kendilerinden geçmiş haldedirler.
41. Müdebbirât Melekleri: Bunlar kâinatı idare eden, düzenini, nizam ve intizamını te'min eden İlâhî Kanunları tatbik ile vazifeli meleklerdir. Alemde, Allah'ın irâde ve kudretinin tecellilerine nezaretçi ve seyirci durumundadırlar.
42. İnsanla İlgili Melekler: Bu meleklerin başında Cebrâil (as) gelir. Vazifesi, İlâhî vahyi peygamberlere ulaştırmaktır. İnsanla alâkalı meleklerin diğer bir görevi de, Allah'ın Peygamberlerine ve Salih kullarına kuvvet vermek, sıkıntılı ve üzüntülü zamanlarında onları teselli etmek, mâneviyatlarını yükseltmek, gerekirse fiilen yardım yapmaktır.
43. Bedir ve Huneyn gibi harblerde meleklerin mü'minlere fiilen yardım ettiklerini Kur'an bize haber vermektedir.
44. İnsanla alâkalı meleklerin bir başka görevi de, insanlara iyi ve hayırlı şeyleri telkin etmek, böylece onların doğru yola girmelerini, ruhen yükselmelerini sağlamaktır.
45. Hafaza Melekleri: Her insanda Hafaza adlı iki melek vardır. Bunlar insanların iyi-kötü her türlü hareketlerini, söz ve davranışlarını yazarlar. Kur'an'da bu melekler Kirâmen Kâtibîn diye geçmektedir.
46. Münker - Nekir Melekleri: Öldükten sonra insanı kabirde sorguya çeken, "Rabbin kim, dînin ne, peygamberin kim?" gibi sualleri soran meleklerdir.