SlideShare a Scribd company logo
1 of 10
1 – Işıma :
Işıma (Radyasyon - en basit şekilde tanımlanacak olursa)
enerjinin parçacık ya da dalga şeklinde yayılması.
Enerji derken, madde ile etkileşime giren her türlü enerjiden
bahsedebiliriz.
Isı, ışık, elektromanyetik (EM) enerji, nükleer enerji vs ..
En basiti, görünür ışık da bu tanıma göre bir anlamda
"radyasyon" dur, ve öyledir de..
Ama günlük hayatta biz "radyasyon" kelimesini, canlı organizma
için zararlı olan ışımalar için kullanırız.
"Elektromanyetik ışıma" sınıfında: görünür ışık, kızılötesi ve
morötesi, X- ışınları ve gama ışınları;
"Parçacık ışıması" sınıfında: elektronlar, pozitronlar, protonlar ve
nötronlar bulunur.
Bunun yanında ayrıca, bir mekanik enerji türü olan ses enerjisi de,
ultrason görüntüleme yöntemlerinde kullanılır.
Tıbbi uygulamalarda ışımanın (her türlü radyasyon) kullanımı
o kadar yaygınlaşmıştır ki, (örnek) nerede ise her hastaya basit
kan tahlili ister gibi direkt grafi (düz film) istenir hale gelmiştir.
Eskiden, yetersiz teknik şartlarda sadece basit fizik muayene ile
teşhis konmaya çalışılır, pek çok durumda bir basit kan tahlili bile
yapılamaz, ve hali ile pek çok hastalık zamanında teşhis edilemez,
sonuçta bu durum hem hasta hem hekim için hoş olmayan sonuçlar
doğururdu.
Görüntüleme, vücudun bir enerji ile test edilerek iç yapılarının
bir fotoğraf şeklinde gösterilmesidir.
İç yapıların görüntülenebilmesi için de, kullanılan enerjilerin
vücudu geçebilmesi gerekir.
Geniş bir spektrum oluşturan elektromanyetik radyasyonlar,
transvers dalga formunda yayılırlar.
Hızları sabittir (yaklaşık 300.000 km/sn).
Dalga boyları ile karakterize edilirler; dalga boyları kısaldıkça
enerjileri artar.
Spektrumun bir ucunda dalga boyları metrelerle ölçülen
radyo dalgaları, diğer ucunda ise dalga boyları çok kısa olan
yüksek enerjili X- ve gama ışınları bulunur;
ortasında görülebilen ışık vardır.
Taşıdıkları enerji kesintisiz değil, aralıklarla tekrar eden
enerji paketleri şeklindedir. Bu enerji paketlerine foton (kuantum)
olarak adlandırılır.
Ses dalgaları ise mekanik bir enerji türüdür.
Elektromanyetik dalgalar da, diğer tüm dalgalar gibi
genlikleri, dalga boyları (λ), frekansları (f) ve hızları (v) ile
karakterize edilebilir.
Genlik, dalganın yoğunluğudur (taşıdığı enerjinin, birim alan
başına düşen miktarıdır).
Dalga boyu, bitişik döngülerdeki özdeş noktalar arasındaki
mesafedir.
Frekans, birim zamandaki tam dalga salınımlarının sayısıdır.
Dalganın hızı, frekansın ve dalga boyunun çarpımına eşittir ve
büyüklüğü dalganın içinden geçtiği malzemenin doğasına ve
radyasyonun frekansına bağlıdır.
Bununla birlikte, boşlukta, tüm elektromanyetik dalgaların hızı
sabittir, ve ışık hızına (c) eşittir.
X- ışınları dalga boyu, EM spektrumda 10 nm – 10 pm
arasındadır.
Dalga boyu kısaldıkça, enerjisi artar.
X- IŞINLARI
Tıbbi uygulamalarda kullanılan ışıma türleri içerisinde en yoğun
kullanılan X-ışını dır (röntgen).
X-ışınları, 1895 yılında Almanya Wuerzburg Üniversitesi 'nde
profesör olan Wilhelm Conrad Roentgen (1845-1923) tarafından
keşfedildi.
(Roentgen, o zamanlar gazların özgül ısıları , kristallerin termal iletkenliği,
kuvarsın elektriksel ve diğer özellikleri , basıncın çeşitli sıvıların kırılma
indeksleri üzerindeki etkisi, polarize ışık düzlemlerinin elektromanyetik
etkilerle değiştirilmesi, sıcaklık fonksiyonlarındaki değişimler, su ve diğer
sıvıların sıkıştırılabilirliği , yağ damlalarının su üzerine yayılması gibi pek
çok konuda çalışıyordu)
TIBBİ UYGULAMALARDA KULLANILAN IŞIMA TÜRLERİ
Roentgen , 1895 te elektrik akımının aşırı düşük basınçlı bir
gazdan geçişine eşlik eden olayları da incelerken, katot ışını
tüpünün yakınında bulunan parlak flüoresan kristaller dikkatini
çeker.
Katod ışını tüpü kalın siyah kağıt ile çevrili olmasına rağmen,
o floresan kristaller yine ışık saçıyordu.
( Bu da, katod ışını tüpünden farklı bir enerji türü saçılması
sonucu mümkün olabilirdi )
Bu yeni tür radyasyon, görünür ışığı absorbe eden,
ışığı geçirmeyen (opak) maddelerin  içinden geçebiliyordu.
Ayrıca, bu radyasyona maruz kalan maddelerin atomlarından
elektron kopabiliyor, yani iyonlaşabiliyorlardı.
Wilhelm Roentgen, bu yeni tür ışımayı hangi türde kategorize
edeceğini anlayamadı ve buna -bilinmeyen- anlamında ( X)
dedi.
Bu yeni keşif -neredeyse bir gecede- tıbbı değiştirdi ..
Yıllar geçtikçe, X– ışınının bu olağanüstü özellikleri tıptan
sanayiye, maddenin ve atomun yapısını araştırmaya kadar pek çok
alanda kullanılmaya başlandı.
Bu ışınlar, ışığın başka bir formu olarak tanımlandı.
1901 – Nobel Fizik ödülü.
Katod Işını Tüpü
Katod ile anod arasına uygulanan yüksek potansiyel farkı,
katottan  termoiyonik yolla yayılan elektronları hızlandırır.
İvmeli bir şekilde hızlanan yapan elektronlar, ışık hızına yakın
hıza ulaşarak  birkaç keV ’ luk enerjiye sahip olur, ve anoda
çarptıktan sonra bir miktar daha ilerleyerek kısa bir süre
içerisinde durur; bu esnada da X-ışınları oluşur.

More Related Content

Similar to Tıbbi_uygulamalarda_kullanilan_isimalar_ders_ss_1_.pptx

Ege işık
Ege işıkEge işık
Ege işık
KylHA
 

Similar to Tıbbi_uygulamalarda_kullanilan_isimalar_ders_ss_1_.pptx (20)

Dalgalar
DalgalarDalgalar
Dalgalar
 
Dalgalar
DalgalarDalgalar
Dalgalar
 
scientific report journal 09.pdf
scientific report journal     09.pdfscientific report journal     09.pdf
scientific report journal 09.pdf
 
best publications.pdf
best publications.pdfbest publications.pdf
best publications.pdf
 
Ultrases ve medikal uygulamaları
Ultrases ve medikal uygulamalarıUltrases ve medikal uygulamaları
Ultrases ve medikal uygulamaları
 
Kısadalgalar2
Kısadalgalar2Kısadalgalar2
Kısadalgalar2
 
Ege işık
Ege işıkEge işık
Ege işık
 
Ege işık
Ege işıkEge işık
Ege işık
 
TIBBİ4.pdf
TIBBİ4.pdfTIBBİ4.pdf
TIBBİ4.pdf
 
Kütle Çekim Dalgaları
Kütle Çekim DalgalarıKütle Çekim Dalgaları
Kütle Çekim Dalgaları
 
Fizik
FizikFizik
Fizik
 
x-ışınları
x-ışınlarıx-ışınları
x-ışınları
 
Modern Fizik
Modern FizikModern Fizik
Modern Fizik
 
Radyoaktıvıte cekırdek kımyası
Radyoaktıvıte cekırdek kımyasıRadyoaktıvıte cekırdek kımyası
Radyoaktıvıte cekırdek kımyası
 
Radyoaktıvıte cekırdek kımyası - Mustafa ŞAHİN 11FenA 656
Radyoaktıvıte cekırdek kımyası - Mustafa ŞAHİN 11FenA 656Radyoaktıvıte cekırdek kımyası - Mustafa ŞAHİN 11FenA 656
Radyoaktıvıte cekırdek kımyası - Mustafa ŞAHİN 11FenA 656
 
Elektrik
ElektrikElektrik
Elektrik
 
Astrofizik 1
Astrofizik 1Astrofizik 1
Astrofizik 1
 
Cagdas bilim
Cagdas bilimCagdas bilim
Cagdas bilim
 
Ismail slayt
Ismail slaytIsmail slayt
Ismail slayt
 
Radiotherahy-Ozgehan Onay
Radiotherahy-Ozgehan OnayRadiotherahy-Ozgehan Onay
Radiotherahy-Ozgehan Onay
 

Tıbbi_uygulamalarda_kullanilan_isimalar_ders_ss_1_.pptx

  • 1.
  • 2. 1 – Işıma : Işıma (Radyasyon - en basit şekilde tanımlanacak olursa) enerjinin parçacık ya da dalga şeklinde yayılması. Enerji derken, madde ile etkileşime giren her türlü enerjiden bahsedebiliriz. Isı, ışık, elektromanyetik (EM) enerji, nükleer enerji vs .. En basiti, görünür ışık da bu tanıma göre bir anlamda "radyasyon" dur, ve öyledir de.. Ama günlük hayatta biz "radyasyon" kelimesini, canlı organizma için zararlı olan ışımalar için kullanırız. "Elektromanyetik ışıma" sınıfında: görünür ışık, kızılötesi ve morötesi, X- ışınları ve gama ışınları; "Parçacık ışıması" sınıfında: elektronlar, pozitronlar, protonlar ve nötronlar bulunur.
  • 3. Bunun yanında ayrıca, bir mekanik enerji türü olan ses enerjisi de, ultrason görüntüleme yöntemlerinde kullanılır. Tıbbi uygulamalarda ışımanın (her türlü radyasyon) kullanımı o kadar yaygınlaşmıştır ki, (örnek) nerede ise her hastaya basit kan tahlili ister gibi direkt grafi (düz film) istenir hale gelmiştir. Eskiden, yetersiz teknik şartlarda sadece basit fizik muayene ile teşhis konmaya çalışılır, pek çok durumda bir basit kan tahlili bile yapılamaz, ve hali ile pek çok hastalık zamanında teşhis edilemez, sonuçta bu durum hem hasta hem hekim için hoş olmayan sonuçlar doğururdu. Görüntüleme, vücudun bir enerji ile test edilerek iç yapılarının bir fotoğraf şeklinde gösterilmesidir. İç yapıların görüntülenebilmesi için de, kullanılan enerjilerin vücudu geçebilmesi gerekir.
  • 4. Geniş bir spektrum oluşturan elektromanyetik radyasyonlar, transvers dalga formunda yayılırlar. Hızları sabittir (yaklaşık 300.000 km/sn). Dalga boyları ile karakterize edilirler; dalga boyları kısaldıkça enerjileri artar. Spektrumun bir ucunda dalga boyları metrelerle ölçülen radyo dalgaları, diğer ucunda ise dalga boyları çok kısa olan yüksek enerjili X- ve gama ışınları bulunur; ortasında görülebilen ışık vardır. Taşıdıkları enerji kesintisiz değil, aralıklarla tekrar eden enerji paketleri şeklindedir. Bu enerji paketlerine foton (kuantum) olarak adlandırılır. Ses dalgaları ise mekanik bir enerji türüdür.
  • 5. Elektromanyetik dalgalar da, diğer tüm dalgalar gibi genlikleri, dalga boyları (λ), frekansları (f) ve hızları (v) ile karakterize edilebilir. Genlik, dalganın yoğunluğudur (taşıdığı enerjinin, birim alan başına düşen miktarıdır). Dalga boyu, bitişik döngülerdeki özdeş noktalar arasındaki mesafedir. Frekans, birim zamandaki tam dalga salınımlarının sayısıdır. Dalganın hızı, frekansın ve dalga boyunun çarpımına eşittir ve büyüklüğü dalganın içinden geçtiği malzemenin doğasına ve radyasyonun frekansına bağlıdır. Bununla birlikte, boşlukta, tüm elektromanyetik dalgaların hızı sabittir, ve ışık hızına (c) eşittir.
  • 6. X- ışınları dalga boyu, EM spektrumda 10 nm – 10 pm arasındadır. Dalga boyu kısaldıkça, enerjisi artar.
  • 7. X- IŞINLARI Tıbbi uygulamalarda kullanılan ışıma türleri içerisinde en yoğun kullanılan X-ışını dır (röntgen). X-ışınları, 1895 yılında Almanya Wuerzburg Üniversitesi 'nde profesör olan Wilhelm Conrad Roentgen (1845-1923) tarafından keşfedildi. (Roentgen, o zamanlar gazların özgül ısıları , kristallerin termal iletkenliği, kuvarsın elektriksel ve diğer özellikleri , basıncın çeşitli sıvıların kırılma indeksleri üzerindeki etkisi, polarize ışık düzlemlerinin elektromanyetik etkilerle değiştirilmesi, sıcaklık fonksiyonlarındaki değişimler, su ve diğer sıvıların sıkıştırılabilirliği , yağ damlalarının su üzerine yayılması gibi pek çok konuda çalışıyordu) TIBBİ UYGULAMALARDA KULLANILAN IŞIMA TÜRLERİ
  • 8. Roentgen , 1895 te elektrik akımının aşırı düşük basınçlı bir gazdan geçişine eşlik eden olayları da incelerken, katot ışını tüpünün yakınında bulunan parlak flüoresan kristaller dikkatini çeker. Katod ışını tüpü kalın siyah kağıt ile çevrili olmasına rağmen, o floresan kristaller yine ışık saçıyordu. ( Bu da, katod ışını tüpünden farklı bir enerji türü saçılması sonucu mümkün olabilirdi )
  • 9. Bu yeni tür radyasyon, görünür ışığı absorbe eden, ışığı geçirmeyen (opak) maddelerin  içinden geçebiliyordu. Ayrıca, bu radyasyona maruz kalan maddelerin atomlarından elektron kopabiliyor, yani iyonlaşabiliyorlardı. Wilhelm Roentgen, bu yeni tür ışımayı hangi türde kategorize edeceğini anlayamadı ve buna -bilinmeyen- anlamında ( X) dedi. Bu yeni keşif -neredeyse bir gecede- tıbbı değiştirdi .. Yıllar geçtikçe, X– ışınının bu olağanüstü özellikleri tıptan sanayiye, maddenin ve atomun yapısını araştırmaya kadar pek çok alanda kullanılmaya başlandı. Bu ışınlar, ışığın başka bir formu olarak tanımlandı. 1901 – Nobel Fizik ödülü.
  • 10. Katod Işını Tüpü Katod ile anod arasına uygulanan yüksek potansiyel farkı, katottan  termoiyonik yolla yayılan elektronları hızlandırır. İvmeli bir şekilde hızlanan yapan elektronlar, ışık hızına yakın hıza ulaşarak  birkaç keV ’ luk enerjiye sahip olur, ve anoda çarptıktan sonra bir miktar daha ilerleyerek kısa bir süre içerisinde durur; bu esnada da X-ışınları oluşur.