2. ELEKTROMANYETİK TAYF
Elektromanyetik spektrum gama ısınlarından radyo dalgalarına kadar bilinen
tüm elektromanyetik dalgaları içeren dizilimdir. Şekilde görüldüğü gibi elektro
manyetik spektrum içinde dalga boyları 10^10 ile (elektrik dalgaları) 10^-16 metre
(kozmik ısınlar) arasında değismektedir. Bundan dolayı, çok düsük
elektromanyetik dalga frekansları ile çok yüksek kozmik ısınların frekansları
arasında frekanslar değisme gösterirler. En yüksek frekanslı dalgalar, en büyük
enerjiye sahiptirler.
3. Atmosferik Pencere:
Atmosferik pencereatmosferdeki geçireliben dalgaboylarını gösterir.
Gözlemlerdeatmosferdeki yutulmanedeni sadecebelirli dalga
boylarındaalgılamayapılabilir. Böylelikletasarımcılar algılayıcıları söz
konusu kısıtlamaları göz önündebulundurarak tasarlarlar.
4. Yeryüzünden teleskoplarlayapılan gözlemlerdeyaşanan problem, alınan ışığın atmosferimizden
geçmemesidir. Açık bir gökyüzü gayet geçirgen görünmesinerağmen, ışık havadaki moleküller tarafından
dağıtılır. Bu dayıldızların göz kırpmasınaneden olan şeydir.
Atmosferimiz, aynı zamanda, X ışınları, ultraviyoleveinfrared ışıkları gibi belli farklı tip ışıkları engeller.
Bu etki yeryüzündeki yaşam için faydalıdır ancak yıldızlardan vegalaksilerden gelen bu tür ışıkları
görmemizi engeller. Aşağıdaatmosferdeki farklı yükseklikleregöreverilen dalgaboyunun ½ si nin
atmosferin yukarı katmanlarındayutulduğu varsayılmıştır. Penceredeyarı yutulum yüksekliği çok küçük
olan alanlar gösterilmiştir
5. MORÖTEBÖLGES VEÇALI MA ALANLARIİ Ş
Bilim adamları UV ışınlarını; aynı karakteristikleresahip olmadıkları vecanlılar üzerindeki etkilerinin farklı
olması sebebiyleUV-A, UV-B veUV-C olmak üzereüç kategoriyeayırmışlardır.
UV-A:En yaygın ışınlardır UV ışınlarının %95 ileen yaygın olanıdır. Ozon tabakası bu ışınların geçmesine
izin verir.
UV-B:Oldukçatehlikelidir. Bu ışınların büyük bir kısmı, ozon tabakası tarafından engellenir. UV ışınlarının
%5'ini oluşturur.
UV-C:Sağlık için en tehlikeli ışınlardır. Ozon tabakası bu ışınların bizlereulaşmasını önler.
Ba lıca çalı ma alanları:ş ş
Güne ve Güne sistemi,ş ş
Yıldız kromosferleri,rüzgarlar,
Çift sistemlerdeki kütle tranferleri ve top.diskleri
Yıldızlardaki kimyasal komp.ve Gökada evrimi
Yıldızlararası toz zerrecikler,
Sıcak ISMve gökada haloları,
leri yıldız evrimi,İ
Büyük kütleli yıldız olu umu ve gökadaların geçmi iş ş
IGMevrimi.
6. UV gözlemleri:
1960'lı yıllar ile 90'lı yıllar arasında ,sonda roketleri,balonlar ve insanlı uzay
araçları (apollo,skylab)ile gözlemler yapılmıştır.
Uydu gözlemleri;
Orbiting Astronomical observatory(OAO):
İnternational ultraviolet explorer(IEU):
Astro-1 ve Astro-2:
Far ultroviolet spectroscopic explorer(FUSE):
Galaxy evulation explorer mission(GALEX):
Hubble space telescope(HST):
Extreme ultraviolet explorer(EUVE):
13. X-ı ınları ve Çalı ma alanlarış ş
X-ışınları yadaRöntgen ışınları, 0.125 ile125 keV enerji aralığındaveyabunakarşılık, dalgaboyu 10 ile
0,01 nm aralığındaolan elektromanyetik dalgalar veyafoton demetidır. 30 ile30.000 PHz (1015 hertz)
aralığındaki titreşim sayısı aralığınaeşdeğerdir. X ışınları özellikletıptatanısal amaçlarla
kullanılmaktadırlar. İyonlaştırıcı radyasyon sınıfınadahil olduklarından zararlı olabilirler.
Ba lıca çalı ma alanları :ş ş
AGN'ler
Süpernova kalıntıları
Nötron yıldızları,beyaz cücelerve bu yıldızları içeren çift sistemler,
Gökada kümeleri,gökadalar
Yıldızlarve aktif yıldızlar,sıcak korona,yıldız rüzgarıyla üretilmi oklar.ş ş
14. X-ışın gözlemleri:
1970'lerde UHURU uydusunun uzaya gönderilmesiyle X-ışın
gözlemleri başlamıştır.
1978 yılında Einstein X-ışın gözlemevi uzaya gönderilmiştir.Küçük
alanlarda böylece daha detaylı yüksek çözünürlüklü görüntüler elde
edilmiştir.
ROSAT (röntgen satellite) 1990'larda yumuşak X-ışın bölgesinde
gökyüzü taraması yapmıştır.ROSAt kataloğu 100.000km'nin üzerinde X-
ışın kaynağı içermektedir.
Şu anda aktif olarak çalışan gözlem evleri:
XMM-Newton;ESA
Nu-Star
INTEGRAL;ESA
Chandra ;(NASA)
Swift
RXTE
Suzaku(Astro-E2)
SOHO
AGİLE.
20. Gamma ı ınları ve Çalı ma alanlarış ş
Gammaışınları, diğer elektromıknatıssal ışınlar arasında, en yüksek titreşim sayısınaveen düşük dalga
boyunasahiptirler. Taşıdıkları enerji (erke) düzeyi nedeniyleyaşayan hücrelereönemli zarar verirler.
GammaveX-ışınlarının, alfavebetaparçacıklarınagöremaddeiçinenüfuz etmekabiliyetleri çok daha
fazla, iyonlaşmayasebep olmaetkileri iseçok dahaazdır. İyonizeetmegücünün dahadüşük olması, onun
kalın cisimlerden kolaycageçmesini sağlar.
Başlıcaçalışmaalanları :
Gama ı ın patlamaları(GRBs)ş
Aktif gökadalar
Gökada düzlemi
Atarcalar
Sıkı ık bile enli çift yıldızlarş ş
Ardalan geri zemin ı ınımı gibi yüksek erke aralı ında gamma-ı ını salan hergök cismiş ğ ş .
21. Gamma ışın gözlemleri:
Gamma ışınları odaklamak (belli bir noktada toplamak) ve yansıtma
veya kırınım açıları çok düşük ve zordur.Çünkü belli bir MEV frekansın
üstündeki ışınların bir noktada toplamanın etkin bir yolu yoktur.
Şu ana kadar uzaya gönderilen en ağırr ve en büyük gözlem uydusu
olan COMPTON gamma ray obs.(CGRO) üzerinde taşıdığı ME ve HE
teleskopları ile alanları sırasıyla 1600cm^2 ve 5cm^2'dir.
Başlıca gözlem araçları;
ME ve HE teleskopları
VHE teleskopları
Uydu gözlemleri;
Compton gamma ray obs.
INTEGRAL
Swift
Fermi gamma ray space telescope(FERMİ)
Light imaging detector for gamma ray ast.(AGILE)
22.
23.
24. Electronic Journal of Textile TechnologiesVol: 3, No: 1, 2009 (87-101)
http://www.cnr.berkeley.edu/~gong/textbook/chapter2/html/sect24.htm
l
http://www.cas.sc.edu/geog/rslab/751/index.html
http://phet.colorado.edu/sims/radiating-charge/radiating-
charge_en.html
http://ngst.gsfc.nasa.gov/
http://en.citizendium.org/wiki/Radiation/Gallery