More than Just Lines on a Map: Best Practices for U.S Bike Routes
Soğuk Savaş Sonrasi Nato Strateji̇si̇
1. BAHÇEŞEHİR ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
KÜRESEL SİYASET VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER YÜKSEK LİSANS PROGRAMI
SOĞUK SAVAŞ DÖNEMİ İÇERİSİNDE BATI DÜNYASININ EN ÖNEMLİ SAVUNMA
VE GÜVENLİK ÖRGÜTÜ OLAN NATO’NUN SOĞUK SAVAŞ SONRASI SÜREÇTE
GEÇİRDİĞİ DEĞİŞİMİ VE YENİ STRATEJİLERİ HANGİ GÜVENLİK TEORİSİ VEYA
YAKLAŞIMI ÜZERİNDEN AÇIKLANABİLİR ?
Metehan Kalelioğlu
Aralık / 2017
2. ÖZET
Nato, soğuk savaş dönemindeki Sovyet tehditi altındaki Avrupa’nın demokratik
olarak seçilen parlementoların oluşturduğu bir koalisyon olarak özgürlük
savaşçısı konumunda olmuştur. Özgürlük koruyucuları olarak batı dünyasının
totaliterizm ve Nazi barbarizmini ikinci dinya savaşında devirmeyi ve soğuk
savaş sürecindeki komünizme karşı savaşmayı başarmıştır. İkinci Dünya
savaşına kıyasla, soğuk savaş dönemi demokrasiler için azımsanamayacak
düzeyde yıldırıcı olmuştur. (Pierre Lellouche, NATO parlamento ve Fransız
delegasyon başkanı)
Soğuk savaş dönemi boyunca korumacı bir strateji ile hareket eden NATO,
soğuk savaş dönemi boyunca daha kapsayıcı ve yayılımcı politika izleyerek
Varşova paktından ayrılan ülkeleri bünyesine katmak için yoğun çaba
göstermiştir.
3. KUZEY ATLANTĠK MECLĠSĠ
1966'da 12. Konferans oybirliği ile Kuzey Atlantik Meclisi (NAA) adını kabul etmeyi
kabul etti. Fransız delegasyonu, örgütün unvanına "NATO" ya atıfta bulunmanın "Fransız
katılımını konferansta sürdürmek için belirleyici bir faktör" olabileceğini önermiĢti.
Fransa'nın 1966'da NATO'nun askeri yapısından çekilmesinin ardından NATO, karargahını
Paris'ten Brüksel'e taĢındı. Meclis merkezi 1968'de Brüksel'e taĢındı.
Soğuk savaĢ süresince NATO meclisi, kollektif üyelerine parlamenter ve demokratik
değerlerinin korunması yönünde destek sağlamıĢtır.
1955'te kurulduğu andan itibaren Berlin Duvarı'nın yıkılmasına kadar, Meclis, NATO
yönetimi ittifaklarını desteklemek için klasik parlamento üyesi olarak nitelendirilebilecek
Ģeyleri yerine getirdi. Komünist bloktan kaynaklanan tehdit ve sonuçta ortaya çıkan savunma
gereksinimleri hakkında görüĢ alıĢveriĢinde bulunmak için Ġttifak meclis üyelerinin düzenli
olarak toplanabilecekleri bir forum oluĢturdu.
Resim 1 : İlk Nato toplantısına katılım ve üyeler
Ancak, soğuk savaĢ sonrası NATO’nun dönüĢümü çatıĢma ve savunmadan çok iĢbirliği
yönünde olmuĢtur. (Simon Lunn, NATO Genel Sekreteri)
4. SOĞUK SAVAġ DÖNEMĠ
Soğuk SavaĢ döneminde, 1980 lerin baĢına girdiğimizde NATO kapsamlı bir faaliyet
dönemine girmiĢtir. Ġttifakın önemli kaygıları Ģunlardı; 1979 da Sovyetler Birliği Afganistanı
iĢgal etti, Dual-Track kararı ile Amerikan Cruise ve Pershing 2 füzeleri Avrupaya sevk edildi,
23 Mart 1983 e gelindiğinde ABD baĢkanı Ronald Reagen “ Star Wars” adı verilen Stratejik
Savunma GiriĢimini (SDI) baĢlattı.
1989 yılına kadar gelen süreçte NATO tamamıyla savunma ve askeri stratejileri ile ilerleme
sağlamıĢtır.
Ancak o ana kadar kimsenin öngöremediği bir Ģekilde, komünist rejimin hızlı çöküĢü ve
Berlin duvarının yıkılıĢı ile baĢlayıp , 1989 Kasım ayında yapılan VarĢova paktının ardından
Sovyet rejiminin fehsi ilen biten süreç ile Dünyamız değiĢti. (Bruce George, BirleĢik Krallık
delegasyon üyesi)
YıkılıĢ süreci ve ardından yaĢananları eski baĢkan Havel Ģu Ģekilde anlatıyor "Zaman aniden
hızlandı ve aksi takdirde bir yıl sürecek olan Ģey bir saat içinde aniden oldu ... imkansız bir
rüya gerçek oldu. “
SOĞUK SAVAŞ SONRASI DÖNEM
Bu süreçte NATO daha yayılımcı bir politika izlemeye baĢlamıĢ ve Sovyet rejiminden ayrılan
ülkelere ziyaretler ve bu ülkeleri NATO bünyesine katmak için çabalar hız kazanmıĢtır.
Bruce George (BirleĢik Krallık delegasyonu ve eski politik komite üyesi), Bu ĢaĢırtıcı
olaylardan önce yıllar önce, neredeyse tüm Orta ve Doğu Avrupa ülkelerini ve Sovyetler
Birliği'ni ziyaret ederek öncülük yapıyordu. 1989 öncesinde bile iĢbirliği ihtiyacını görmüĢtü,
ancak ilerici faaliyetler NATO içerisinde ve hatta Meclis'in üst kademelerinde bile biraz
ĢaĢkınlığa neden oldu. Komite diyalog geliĢtirmede öncülük etmiĢ ve esas olarak Orta ve
Doğu Avrupa Alt Komitesi aracılığıyla bağlantılar kurmuĢtur. Bu, Macaristan, Polonya,
Çekoslovakya, Bulgaristan ve Doğu Almanya'yı ziyaret etmekle sonuçlandı. Devrimden
sadece 10 gün sonra, Romanya Siyasi Komitesi adına kiĢisel bir ziyaret yaptık, Meclisi
ĢaĢkına dönmüĢ kıdemli kamu görevlilerini tanıtıp gözlemciler olarak davaya katılmaya davet
etmiĢtir.
Eski rejimler birbiri ardına düĢüyorlardı, uydular bağımsızlığını kazanıyor, gerçek
egemenliklerini tekrar gündeme getiriyorlardı ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Baltık
Devletleri'nden Kafkasya'ya ve Orta Asya'ya bağımsızlık kazanıyordu. Rusya da titriyordu ve
parçalanma ihtimali var gibi görünüyordu. Atlantik Ġttifakı ve NATO tarafından temsil edilen
5. Batı, entegre askeri organizasyonu zafer kazanmıĢtı. ( Loic Bouvard, Fransız delegasyon
üyesi, Eski Nato Parlamentosu BaĢkanı)
Bu dönemde NATO parlamentosunun stratejisi tamamıyla dönüĢüme uğramıĢ, kapsayıcı ve
yayılımcı politika ile ilermiĢtir.
Bu dönemde üç temel strateji uygulanmaktaydı;
Birincisi: Doğu Avrupa ülkelerinden temsilcileri ağırlamak, kendilerini gururlu hissettirerek
mümkün olduğu kadar sıcak ve "Büyük aile" olarak NATO ya entegrasyonlarını sağlamaktı.
Heyetlerimiz arasında bir farklılık gösterebilecek iĢaretleri nasıl ortadan kaldırıldı, örneğin
masalara renk veya ülkelerin bayrakları NATO bayrakları yerine alfabetik sıraya göre
düzenlendi. Bunlar küçük hareketler gibi görünebilir, ancak o sırada psikolojik olarak çok
önemli ve bu ülkeleri bir araya getirmeye yardım ediyorlardı.
Dönemin baĢkanı Loic Bouvard hemen hemen bütün Doğu Avrupa ülkelerini
cumhurbaĢkanlığı tayini konusunda ziyaret etmĢtir;
Ziyaretler arasında Polonya CumhurbaĢkanı Lech Walesa, Vaclav Havel, Çekoslovakya
BaĢkanı Ion Iliescu, Romanya CumhurbaĢkanı Ion Iliescu, Belarus Devlet BaĢkanı Stanislas
Chouchkevitch, Bulgaristan CumhurbaĢkanı Zheliyu Jelev, Sali BeriĢa ve CumhurbaĢkanı Sn.
Arnavutluk, Macaristan BaĢbakanı Jozsef Antall ve diğerleri. Her görüĢmede bu ülkelerin
NATO’ya katılmlarında ne kadar hevesli oldukları görüldü. (Loic Bouvard, Fransız
delegasyonu ve NATO parlamento baĢkanı)
Ġkincisi: Rusyayı izole etmemek için her yolu denemek. Rusya’nın durumdan tamamen izole
edilmemesi konusunda hassasiyet göstermek.
Loic Bouvard durumu Ģöyle anlatıyor; “1994 yılında Brüksel'deki Rus Büyükelçisini
hatırladım bana: "Sayın BaĢkan, hükümetlerinize NATO'ya katılan Baltık devletlerini asla
kabul etmeyeceğimi söyleyin!" Ve cevabım: "Büyükelçi, asla yeni Avrupa'yı inĢa
etmeyeceğiz. Rusya olmadan ve hala daha az Rusya'ya karĢı! "
Üçüncüsü: Akdenizi çevreleyen ülkelere kapıların açılmasıdır.
Yayılımcı politika ve Sovyet etkisinde kalmıĢ ülkeleri NATO kapsama alanına alarak
mümkün mertebe sosyalizmin bitiĢi hızlandırılmıĢtır.