SlideShare a Scribd company logo
1 of 24
Dr. Mümin Dizman 
Yeditepe Üniversitesi 
Genetik ve Biomühendislik Bölümü
 Humik maddeler kozmetik ve dermakozmetikte yaygın 
olarak eski zamanlardan beri kullanılmaktadır (Wollina, 
2009). 
 Humik maddelerin dermakozmetikteki etkileri 
 anti-inflammatuar (Rensburg, 2004; Lown, 2006), 
 anti-bakteriyal (Klöcking et al., 2000), 
 anti-mikrobiyal (Ansorg et al., 1978) özelliklerinden 
gelmektedir . 
 Humik maddeler yara iyileştirmede 
 makrofaj savunma reaksiyonlarını uyarmakta, 
 sinir dokusu yenilenmesini hızlandırmakta, 
 doku tamirini kolaylaştırmakta (Dolidovich et al., 1992), 
 kollajen sentezini (Riede et al., 1992) tetiklemektedir.
 Farmakoloji bağlamında humik maddelerin etkisi 
içerdiği: 
 polifenoller, 
 polikarboksilik asitler, 
 kinonlar 
gibi fonksiyonel gruplardan gelmektedir (Beer et al., 
2003). 
 Humik maddelerin insan cildinde hızlı geçmesi ve yara 
iyileştirmede daha etkin olabilmesi için çalışmalar 
yapılmaktadır. 
 Bu çalışmalardan bir tanesi de Humidone® isimli yeni 
bir polimerik moleküldür.
 Humidone® polivinilpirolidon (PVP), sodyum humat 
(SH) ve polietilen glikol (PEG) ile yapılan kompleks bir 
polimerik moleküldür. 
 Humidone® PVP’nin karbonil grubu ile SH’nin 
hidroksil ve NH2 grupları arasında hidrojen bağı 
oluşumu içeren kuvvetli moleküller arası etkileşimle 
hazırlanmaktadır. 
 Bu etkileşimi gerçekleştirmede sıcaklık ve pH değerleri 
PVP oranı ile beraber arttırıldığında daha kolay 
karışabilir bir faz oluşturma kabiliyeti 
gerçekleşmektedir. 
 SH/PVP/PEG polimerinin yüzey özellikleri, her bir 
maddenin kendi özelliklerinden farklılık göstermiştir 
(Dizman & Tutar, 2012).
Muhtemel bir Humidone® modeli 
(R1, R2, R3, R4: fenolik gruplar, karboniller, aminler, 
karboksilik gruplar, alifatikler)
Humidone® ‘un SEM grafı 
(1% PVP, 1000C, pH 12) 
Humidone® ‘un SEM grafı 
(10% PVP, 500C, pH 12)
Pilonidal Sinüs 
 Pilonidal sinüs 1833’de ilk olarak Mayo ve arkasından 
Anderson (1847) tarafından tarif edilmiştir. 
 Hastalık daha çok kuyruk sokumunda çıkmaktadır. 
 Hastalığa neden olan kılın genellikle dışarıdan içeri girdiği 
varsayılmaktadır. 
 Hastalığın çok fazla oturularak yapılan mesleklere atfen bir 
ismi de vardır: Jip hastalığı. 
 Ağırlıkça erkeklerde görüldüğü düşünülmektedir. 
 Şişman ve çok kıllı kişilerin hastalığa yakalanma ihtimali 
daha yüksektir. 
 Tedavisinin sadece cerrahi yöntemler ile olacağı 
düşünülmektedir. Bu yöntemler şunlardır: primer kapama, 
Z-plastik cerrahisi, W-plastik cerrahisi, V-Y flep, rhomboid 
flep, Limberg flep (Manterola, 1991; Bose, 1970).
Pilonidal sinüs hastalığının aşamaları (Bascom, 2006)
 Cerrahi teknikler %8’den başlayıp %60’e kadar varan 
değişik nüks oranlarına sahiptir (Kronborg, 1986). 
 Bu tekniklerin hiçbiri pilonidal sinüsün cerrahi tedavisinde 
ideal teknikler olarak kabul edilmemektedir (Yiğit, 2005). 
 Yaranın açılması ve enfeksiyon, antibiyotik kullanımı ile 
hastanede kalış süresini uzatmasından dolayı ameliyat 
maliyetini etkileyen en önemli iki faktördür. 
 Deri altı dikişleri yaranın açılmasını önlememekte ve 
ameliyat maliyetini yükseltmektedir (Yiğit, 2005). 
 Bazı otoriteler, dip germeli dikiş kullanımının ağrıya, 
rahatsızlığa ve enfeksiyona davetiye çıkardığını, bakterinin 
dikişli bölgede rahatça yayıldığını belirtmektedirler (El- 
Jeberi, 2001). 
 Çok telli ve örgü şeklindeki kendiliğinden yok olabilen deri 
altı dikişleri, bakterilere kılcal geçişler sağlaması ve 
yarıklarından sıvı akışına izin vermesi bakımından 
iltihaplanmaya neden olmaktadır (Bennett, 1988).
 Literatürde pilonidal sinüs tedavisinde hastaların 
değişik nüks oranlarını tecrübe etmelerinden ve farklı 
ağrı şikâyetlerini dillendirmelerin dolayı, pratiklik ve 
yöntemin ekonomisi önem arz etmektedir. 
 İdeal tedavi basit olmalı, düşük nüks oranı içermeli, iş 
gücü kaybı olmamalı ve oldukça ekonomik olmalıdır. 
 Humidone® bu ihtiyaca cevap verebilmek için 
geliştirilmiştir.
Materyal ve Metot 
 Çalışma, Temmuz 2006 ile Ağustos 2009 tarihleri 
arasında yapılmıştır. 
 İnternet ortamında kurulan bir websitesi ve İzmit’te 
bulanan bir aktariye vasıtası ile gönüllülük esasında 
256 pilonidal sinüs hastasına ulaşılmıştır. 
 Hastalara yöntemi uygulamadan önce iki tür soru 
takımı yöneltilmiştir: 
1. Hastanın şahsı ve problemi hakkında bilgi edinilmeye 
çalışılmıştır. 
2. Hasta kanama, şişlik, yanma gibi hastalığının durumu 
ile alakalı konularda iyileşene kadar her hafta düzenli 
olarak telefonla aranarak takip edilmiştir.
SORU FORMU 
Tarih 
Adı ve Soyadı 
Yaş 
Kilo/boy 
Adres, e-mail, telefon 
Meslek 
Teşhis 
Gittiği hastane 
Doktoru 
Ameliyat oldunuz mu? 
Diğer rahatsızlıklar 
Yüksek şeker 
Yüksek tansiyon 
Pıhtılaşma sorunu 
Kansızlık 
Vitamin + mineral eksikliği 
Diğer 
Hastalık ne zamandır var 
Uzun ve kaykılarak oturuş 
Fazla terleme 
Dar giysi giyimi 
Sigara ve alkol içimi
ağrı acı 
akıntı 
delik 
sayısı 
şişlik ateş kızarıklık tahriş yanma koku kaşıntı 
rahat ve uzun 
oturabiliyor 
kanama irin mu? 
düzenli 
kullanım 
doz 
kullanımı 
moral 
ve 
ümit 
günlük 
hayatınızda 
aklınıza geliyor 
mu? 
günlük 
hayatınız eskisi 
gibi etkileniyor 
mu? 
ilk durumunuzla 
kıyasladığınızda 
kendinizi nasıl 
hissediyorsunuz? 
yöntemin 
faydalı 
olduğuna 
inanıyor 
musunuz?
 Humidone® hastanın pilonidal sinüs olan bölgesine 
yüzeysel olarak steril gazlı bezle uygulatılmıştır. 
 Humidone®, gazlı bezi ıslatacak şekilde verilmiştir. 
Islak vaziyette problemli bölgeye dikine masaj şeklinde 
müdahale edilmiştir. 
 Daha sonra başka bir gazlı bez Humidone® ile 
ıslatılmış ve sinüslerin üstüne kapatılmıştır. 
 Genellikle gece uyumadan önce tatbik ettirilen 
yöntemde hastanın pansumanlı biçimde sabaha kadar 
kalması sağlanmıştır. 
 Hastanın her gün düzenli olarak yöntemi uygulaması 
takiple istenmiştir.
Humidone® Yönteminin Yara İyileştirme Mekanizması 
 Humidone® pilonidal sinüs problemini birbirine bağlı 
iki kadame çözmektedir: 
1. Anti-mikrobiyal ve anti-inflammatuar özellikleri ile 
mikroorganizmal faaliyeti sonlandırmaktadır. Burada 
fagositoz olayı etkili hale gelmektedir. 
2. Mikroorganizmaların etkisizleştirildiği bölgede TNF-α 
gibi yara iyileştirme faktörlerinin uyarılması, çoğalması 
ve işlevsel hale gelmesini sağlayarak kollajen sentezini 
tetiklemesidir. 
 Vücudun açık bir yarayı tedavi edebilme kabiliyeti bu 
mekanizma ile pilonidal sinüste de 
gerçekleşmektedir.
Fagositoz kademesi 
• Humidone® yara yatağını/boşluğunu kaplamakta ve doldurmaktadır. 
• Burada mikroorganizmaların atmosferik oksijene ulaşmasını ve kandaki/çevre 
dokulardaki oksijeni kullanmalarını önlemektedir. Bu etkiyi yüksek anti-oksidan 
özelliği ile yapmaktadır (Klöcking, 2005). 
• Humidone® fagositlerin kemotaksisini arttırmaktadır (Obminska-Domoradzka, 
1993). Ayrıca, granülositlerin bakterileri yutma kapasitesini çoğaltmaktadır 
(Kowalska, 1993). 
• Humidone® bakteriler içine transfer edilen lizozomal enzimlerinin aktivitelerini de 
arttırmaktadır (Kowalska, 1993).
Üç kollajen α-zinciri kapsamlı değişime girme devresi 
geçirmektedir. Bu dönem SH/PVP/PEG polimerindeki 
polifenoller ile lizin amino asidinin hidroksilleşmesini 
ve fibrin oluşumunu (glikosilasyon) içermektedir. 
(Gal:galaktoz, Glc:Glikoz, Mann:Mannoz, GlcNAc: N-asetil 
glukosamin, SH : sulfohidril grupları) 
SH/PVP/PEG polimeri α-zincirlerin birbirlerine örgü 
gibi sıkıca bağlanmasını hızlandırmaktadır. Bu örgü, 
prokollajen monomeri olan üçlü bir sarmal eğridir. 
N- ve C-terminal propeptidleri polifenol grupların 
özel peptidaz enzimlerine etkileri ile ayrılmaktadırlar. 
İşlenmiş kollajen çoklu moleküler kümeler yapmaya 
başlamaktadır. Bu kümeler, çizgili lifleri oluşturmak için 
birbirlerine uç uça hizalanmışlardır. 
Özel amino asitler arasında çapraz bağlar 
oluşturulmaktadır. Bu bağlar kollajen liflerini kararlı 
hale getirmekte ve gerilme direnci sağlamaktadır.
Hastalığın ilk durumu 180. ci gün - Hasta tamamen 
iyileşmiş durumda
36. cı gün – Sağ üst tarafta yeni bir 
sinüs ağzı belirdi 
43. cü gün – Sinüs ağzı kapandı 
Bu durum ameliyat tekniklerinde neden yüksek nüks oranları 
olduğunu izah etmektedir. Cerrah, ameliyat esnasında sağdaki 
üst deliği ve benzeri delikleri göremediği için hastalık devam 
etmektedir.
Sonuçların Değerlendirilmesi 
Hastalar 
Cinsiyet 
Bay 234 
Bayan 22 
Hastanın yaşı, yıl 
15-25 81 
26-36 148 
37-47 23 
48-55 4 
Hastanın mesleği 
Mühendis 26 
Memur 52 
İşçi 26 
Şoför 43 
Öğrenci 53 
Ev hanımı 16 
Diğer 40 
Daha önce cerrahi operasyon geçirmiş olanlar 127 
Pilonidalin geçmişi, ay 
0-3 96 
4-12 116 
12-24 29 
24> 15 
Tedaviden önceki şikayetleri 
Sadece iltihap, şişlik, ağrı 176 
İltihap, kanama ve irin 80
Hastalık parametrelerinin nüks ile alakası 
Hastalar Nüks 
Pilonidal probleminin 
konumu 
Orta hat 176 19 
Orta hat ve sağ yan 38 8 
Orta hat ve sol yan 42 7 
Delik sayısı 1 156 16 
2 68 12 
3 16 3 
4 6 1 
5 10 2 
Düzenli Kullanım 
Kullananlar 214 15 
Kullanmayanlar 42 19 
İyileşme süresi, gün 
7-14. 46 0 
15-30 53 9 
31-60 121 24 
61-89 23 1 
90> 13 0 
Tedavideki komplikasyonlar 
(141 hasta) 
Tahriş 110 13 
Yanma 13 2 
Ağrı ve kaşıntı 7 0 
Kızarıklık 11 1
Hastanın psikoljik durumunun irdelenmesi 
0-15 gün 16-30 gün 31-90 gün 
Evet Hayır Evet Hayır Evet Hayır 
İyileşme ümidi var mı? 176 80 204 52 248 8 
Morali yüksek mi? 215 41 248 8 253 3 
Günlük hayatı eskisi gibi etkileniyor mu? 157 99 28 228 4 252 
Günlük hayatında aklına geliyor mu? 193 63 53 203 14 242 
İlk durumla kıyasladığında kendisini daha iyi 
hissediyor mu? 
13 243 127 129 227 29
Sonuç 
 Pilonidal probleminin çözümü için ilk teşhiste cerrahi 
teknikler uygulanması gereksizdir. 
 Tedavide öncelikle ilaç ile çözüm aranmalıdır. 
 Yara iyileşmesini engelleyen eksik faktör yerine konursa 
yara iyileşecektir (Ciğer, 1996). 
 SH/PVP/PEG gibi humik madde türevleri pilonidal sinüs 
tedavisi için ideal yara iyileştirme maddeleri olabilir. 
 Humidone® polimerinin pilonidal sinüs tedavisinde 
topikal uygulaması düşük nüks oranlarına sahiptir. 
 Yöntemin başarısı topikal olarak düzenli kullanmayı 
gerekmektedir. 
 Humidone® sinüs açıklarından enjekte edildiğinde daha 
hızlı bir iyileşme sağlanabilir.

More Related Content

Similar to Pilonidal sinus (kıl dönmesi) hastalığının Humidone® ile tedavisi

ÜROLOJİ SERVİSİ VAKA SUNUMU.pptx
ÜROLOJİ SERVİSİ VAKA SUNUMU.pptxÜROLOJİ SERVİSİ VAKA SUNUMU.pptx
ÜROLOJİ SERVİSİ VAKA SUNUMU.pptxFURKANGNDODU2
 
Salon b 19 kasim 2011 12.00 12.20 cem terzi
Salon b 19 kasim 2011 12.00 12.20 cem terziSalon b 19 kasim 2011 12.00 12.20 cem terzi
Salon b 19 kasim 2011 12.00 12.20 cem terzityfngnc
 
Successful launch of an intramammary suspension
Successful launch of an intramammary suspensionSuccessful launch of an intramammary suspension
Successful launch of an intramammary suspensionSerkan Erkovan
 
Salon b 15 kasim 09.00 10.15 hakan acar
Salon b 15 kasim 09.00 10.15 hakan acarSalon b 15 kasim 09.00 10.15 hakan acar
Salon b 15 kasim 09.00 10.15 hakan acartyfngnc
 
Salon b 15 kasim 09.00 10.15 hakan acar
Salon b 15 kasim 09.00 10.15 hakan acarSalon b 15 kasim 09.00 10.15 hakan acar
Salon b 15 kasim 09.00 10.15 hakan acartyfngnc
 
Cilt bütünlüğünde bozulma ve hemşirelik yaklaşımı
Cilt bütünlüğünde bozulma ve hemşirelik yaklaşımıCilt bütünlüğünde bozulma ve hemşirelik yaklaşımı
Cilt bütünlüğünde bozulma ve hemşirelik yaklaşımıwww.tipfakultesi. org
 
halk sagligi
halk sagligihalk sagligi
halk sagligiysrsmt
 
Lenf odem ve kompresyon tedavisi
Lenf odem ve kompresyon tedavisiLenf odem ve kompresyon tedavisi
Lenf odem ve kompresyon tedavisiuvcd
 
ORTODONTİK TEDAVİ GÖREN BİREYLERDE FARKLI GARGARALARIN AĞIZ SAĞLIĞINA ETKİLER...
ORTODONTİK TEDAVİ GÖREN BİREYLERDE FARKLI GARGARALARIN AĞIZ SAĞLIĞINA ETKİLER...ORTODONTİK TEDAVİ GÖREN BİREYLERDE FARKLI GARGARALARIN AĞIZ SAĞLIĞINA ETKİLER...
ORTODONTİK TEDAVİ GÖREN BİREYLERDE FARKLI GARGARALARIN AĞIZ SAĞLIĞINA ETKİLER...Bülent Baydaş
 
Pediatride ürtiker anjıoodem(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Pediatride ürtiker anjıoodem(fazlası için www.tipfakultesi.org)Pediatride ürtiker anjıoodem(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Pediatride ürtiker anjıoodem(fazlası için www.tipfakultesi.org)www.tipfakultesi. org
 
Cerrahi infeksiyonlar 3. sınıf 2011 2012
Cerrahi infeksiyonlar 3. sınıf 2011 2012Cerrahi infeksiyonlar 3. sınıf 2011 2012
Cerrahi infeksiyonlar 3. sınıf 2011 2012htyanar
 
İnflamatuar miyozitler i̇diyopatik mi çakışma mı paraneoplastik mi
İnflamatuar miyozitler i̇diyopatik mi çakışma mı paraneoplastik miİnflamatuar miyozitler i̇diyopatik mi çakışma mı paraneoplastik mi
İnflamatuar miyozitler i̇diyopatik mi çakışma mı paraneoplastik mialp hat
 

Similar to Pilonidal sinus (kıl dönmesi) hastalığının Humidone® ile tedavisi (17)

ÜROLOJİ SERVİSİ VAKA SUNUMU.pptx
ÜROLOJİ SERVİSİ VAKA SUNUMU.pptxÜROLOJİ SERVİSİ VAKA SUNUMU.pptx
ÜROLOJİ SERVİSİ VAKA SUNUMU.pptx
 
Yara iyilesmesi
Yara iyilesmesiYara iyilesmesi
Yara iyilesmesi
 
Salon b 19 kasim 2011 12.00 12.20 cem terzi
Salon b 19 kasim 2011 12.00 12.20 cem terziSalon b 19 kasim 2011 12.00 12.20 cem terzi
Salon b 19 kasim 2011 12.00 12.20 cem terzi
 
Successful launch of an intramammary suspension
Successful launch of an intramammary suspensionSuccessful launch of an intramammary suspension
Successful launch of an intramammary suspension
 
Sbc
SbcSbc
Sbc
 
Salon b 15 kasim 09.00 10.15 hakan acar
Salon b 15 kasim 09.00 10.15 hakan acarSalon b 15 kasim 09.00 10.15 hakan acar
Salon b 15 kasim 09.00 10.15 hakan acar
 
Salon b 15 kasim 09.00 10.15 hakan acar
Salon b 15 kasim 09.00 10.15 hakan acarSalon b 15 kasim 09.00 10.15 hakan acar
Salon b 15 kasim 09.00 10.15 hakan acar
 
Endometrioziz
EndometriozizEndometrioziz
Endometrioziz
 
Cilt bütünlüğünde bozulma ve hemşirelik yaklaşımı
Cilt bütünlüğünde bozulma ve hemşirelik yaklaşımıCilt bütünlüğünde bozulma ve hemşirelik yaklaşımı
Cilt bütünlüğünde bozulma ve hemşirelik yaklaşımı
 
halk sagligi
halk sagligihalk sagligi
halk sagligi
 
Lenf odem ve kompresyon tedavisi
Lenf odem ve kompresyon tedavisiLenf odem ve kompresyon tedavisi
Lenf odem ve kompresyon tedavisi
 
ORTODONTİK TEDAVİ GÖREN BİREYLERDE FARKLI GARGARALARIN AĞIZ SAĞLIĞINA ETKİLER...
ORTODONTİK TEDAVİ GÖREN BİREYLERDE FARKLI GARGARALARIN AĞIZ SAĞLIĞINA ETKİLER...ORTODONTİK TEDAVİ GÖREN BİREYLERDE FARKLI GARGARALARIN AĞIZ SAĞLIĞINA ETKİLER...
ORTODONTİK TEDAVİ GÖREN BİREYLERDE FARKLI GARGARALARIN AĞIZ SAĞLIĞINA ETKİLER...
 
Pediatride ürtiker anjıoodem(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Pediatride ürtiker anjıoodem(fazlası için www.tipfakultesi.org)Pediatride ürtiker anjıoodem(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Pediatride ürtiker anjıoodem(fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
Genomik kullandigi alanlar
Genomik  kullandigi alanlarGenomik  kullandigi alanlar
Genomik kullandigi alanlar
 
Ab kullanımında maliyet analizi
Ab kullanımında maliyet analizi  Ab kullanımında maliyet analizi
Ab kullanımında maliyet analizi
 
Cerrahi infeksiyonlar 3. sınıf 2011 2012
Cerrahi infeksiyonlar 3. sınıf 2011 2012Cerrahi infeksiyonlar 3. sınıf 2011 2012
Cerrahi infeksiyonlar 3. sınıf 2011 2012
 
İnflamatuar miyozitler i̇diyopatik mi çakışma mı paraneoplastik mi
İnflamatuar miyozitler i̇diyopatik mi çakışma mı paraneoplastik miİnflamatuar miyozitler i̇diyopatik mi çakışma mı paraneoplastik mi
İnflamatuar miyozitler i̇diyopatik mi çakışma mı paraneoplastik mi
 

Pilonidal sinus (kıl dönmesi) hastalığının Humidone® ile tedavisi

  • 1. Dr. Mümin Dizman Yeditepe Üniversitesi Genetik ve Biomühendislik Bölümü
  • 2.  Humik maddeler kozmetik ve dermakozmetikte yaygın olarak eski zamanlardan beri kullanılmaktadır (Wollina, 2009).  Humik maddelerin dermakozmetikteki etkileri  anti-inflammatuar (Rensburg, 2004; Lown, 2006),  anti-bakteriyal (Klöcking et al., 2000),  anti-mikrobiyal (Ansorg et al., 1978) özelliklerinden gelmektedir .  Humik maddeler yara iyileştirmede  makrofaj savunma reaksiyonlarını uyarmakta,  sinir dokusu yenilenmesini hızlandırmakta,  doku tamirini kolaylaştırmakta (Dolidovich et al., 1992),  kollajen sentezini (Riede et al., 1992) tetiklemektedir.
  • 3.  Farmakoloji bağlamında humik maddelerin etkisi içerdiği:  polifenoller,  polikarboksilik asitler,  kinonlar gibi fonksiyonel gruplardan gelmektedir (Beer et al., 2003).  Humik maddelerin insan cildinde hızlı geçmesi ve yara iyileştirmede daha etkin olabilmesi için çalışmalar yapılmaktadır.  Bu çalışmalardan bir tanesi de Humidone® isimli yeni bir polimerik moleküldür.
  • 4.  Humidone® polivinilpirolidon (PVP), sodyum humat (SH) ve polietilen glikol (PEG) ile yapılan kompleks bir polimerik moleküldür.  Humidone® PVP’nin karbonil grubu ile SH’nin hidroksil ve NH2 grupları arasında hidrojen bağı oluşumu içeren kuvvetli moleküller arası etkileşimle hazırlanmaktadır.  Bu etkileşimi gerçekleştirmede sıcaklık ve pH değerleri PVP oranı ile beraber arttırıldığında daha kolay karışabilir bir faz oluşturma kabiliyeti gerçekleşmektedir.  SH/PVP/PEG polimerinin yüzey özellikleri, her bir maddenin kendi özelliklerinden farklılık göstermiştir (Dizman & Tutar, 2012).
  • 5. Muhtemel bir Humidone® modeli (R1, R2, R3, R4: fenolik gruplar, karboniller, aminler, karboksilik gruplar, alifatikler)
  • 6. Humidone® ‘un SEM grafı (1% PVP, 1000C, pH 12) Humidone® ‘un SEM grafı (10% PVP, 500C, pH 12)
  • 7. Pilonidal Sinüs  Pilonidal sinüs 1833’de ilk olarak Mayo ve arkasından Anderson (1847) tarafından tarif edilmiştir.  Hastalık daha çok kuyruk sokumunda çıkmaktadır.  Hastalığa neden olan kılın genellikle dışarıdan içeri girdiği varsayılmaktadır.  Hastalığın çok fazla oturularak yapılan mesleklere atfen bir ismi de vardır: Jip hastalığı.  Ağırlıkça erkeklerde görüldüğü düşünülmektedir.  Şişman ve çok kıllı kişilerin hastalığa yakalanma ihtimali daha yüksektir.  Tedavisinin sadece cerrahi yöntemler ile olacağı düşünülmektedir. Bu yöntemler şunlardır: primer kapama, Z-plastik cerrahisi, W-plastik cerrahisi, V-Y flep, rhomboid flep, Limberg flep (Manterola, 1991; Bose, 1970).
  • 8. Pilonidal sinüs hastalığının aşamaları (Bascom, 2006)
  • 9.  Cerrahi teknikler %8’den başlayıp %60’e kadar varan değişik nüks oranlarına sahiptir (Kronborg, 1986).  Bu tekniklerin hiçbiri pilonidal sinüsün cerrahi tedavisinde ideal teknikler olarak kabul edilmemektedir (Yiğit, 2005).  Yaranın açılması ve enfeksiyon, antibiyotik kullanımı ile hastanede kalış süresini uzatmasından dolayı ameliyat maliyetini etkileyen en önemli iki faktördür.  Deri altı dikişleri yaranın açılmasını önlememekte ve ameliyat maliyetini yükseltmektedir (Yiğit, 2005).  Bazı otoriteler, dip germeli dikiş kullanımının ağrıya, rahatsızlığa ve enfeksiyona davetiye çıkardığını, bakterinin dikişli bölgede rahatça yayıldığını belirtmektedirler (El- Jeberi, 2001).  Çok telli ve örgü şeklindeki kendiliğinden yok olabilen deri altı dikişleri, bakterilere kılcal geçişler sağlaması ve yarıklarından sıvı akışına izin vermesi bakımından iltihaplanmaya neden olmaktadır (Bennett, 1988).
  • 10.  Literatürde pilonidal sinüs tedavisinde hastaların değişik nüks oranlarını tecrübe etmelerinden ve farklı ağrı şikâyetlerini dillendirmelerin dolayı, pratiklik ve yöntemin ekonomisi önem arz etmektedir.  İdeal tedavi basit olmalı, düşük nüks oranı içermeli, iş gücü kaybı olmamalı ve oldukça ekonomik olmalıdır.  Humidone® bu ihtiyaca cevap verebilmek için geliştirilmiştir.
  • 11. Materyal ve Metot  Çalışma, Temmuz 2006 ile Ağustos 2009 tarihleri arasında yapılmıştır.  İnternet ortamında kurulan bir websitesi ve İzmit’te bulanan bir aktariye vasıtası ile gönüllülük esasında 256 pilonidal sinüs hastasına ulaşılmıştır.  Hastalara yöntemi uygulamadan önce iki tür soru takımı yöneltilmiştir: 1. Hastanın şahsı ve problemi hakkında bilgi edinilmeye çalışılmıştır. 2. Hasta kanama, şişlik, yanma gibi hastalığının durumu ile alakalı konularda iyileşene kadar her hafta düzenli olarak telefonla aranarak takip edilmiştir.
  • 12. SORU FORMU Tarih Adı ve Soyadı Yaş Kilo/boy Adres, e-mail, telefon Meslek Teşhis Gittiği hastane Doktoru Ameliyat oldunuz mu? Diğer rahatsızlıklar Yüksek şeker Yüksek tansiyon Pıhtılaşma sorunu Kansızlık Vitamin + mineral eksikliği Diğer Hastalık ne zamandır var Uzun ve kaykılarak oturuş Fazla terleme Dar giysi giyimi Sigara ve alkol içimi
  • 13. ağrı acı akıntı delik sayısı şişlik ateş kızarıklık tahriş yanma koku kaşıntı rahat ve uzun oturabiliyor kanama irin mu? düzenli kullanım doz kullanımı moral ve ümit günlük hayatınızda aklınıza geliyor mu? günlük hayatınız eskisi gibi etkileniyor mu? ilk durumunuzla kıyasladığınızda kendinizi nasıl hissediyorsunuz? yöntemin faydalı olduğuna inanıyor musunuz?
  • 14.  Humidone® hastanın pilonidal sinüs olan bölgesine yüzeysel olarak steril gazlı bezle uygulatılmıştır.  Humidone®, gazlı bezi ıslatacak şekilde verilmiştir. Islak vaziyette problemli bölgeye dikine masaj şeklinde müdahale edilmiştir.  Daha sonra başka bir gazlı bez Humidone® ile ıslatılmış ve sinüslerin üstüne kapatılmıştır.  Genellikle gece uyumadan önce tatbik ettirilen yöntemde hastanın pansumanlı biçimde sabaha kadar kalması sağlanmıştır.  Hastanın her gün düzenli olarak yöntemi uygulaması takiple istenmiştir.
  • 15. Humidone® Yönteminin Yara İyileştirme Mekanizması  Humidone® pilonidal sinüs problemini birbirine bağlı iki kadame çözmektedir: 1. Anti-mikrobiyal ve anti-inflammatuar özellikleri ile mikroorganizmal faaliyeti sonlandırmaktadır. Burada fagositoz olayı etkili hale gelmektedir. 2. Mikroorganizmaların etkisizleştirildiği bölgede TNF-α gibi yara iyileştirme faktörlerinin uyarılması, çoğalması ve işlevsel hale gelmesini sağlayarak kollajen sentezini tetiklemesidir.  Vücudun açık bir yarayı tedavi edebilme kabiliyeti bu mekanizma ile pilonidal sinüste de gerçekleşmektedir.
  • 16. Fagositoz kademesi • Humidone® yara yatağını/boşluğunu kaplamakta ve doldurmaktadır. • Burada mikroorganizmaların atmosferik oksijene ulaşmasını ve kandaki/çevre dokulardaki oksijeni kullanmalarını önlemektedir. Bu etkiyi yüksek anti-oksidan özelliği ile yapmaktadır (Klöcking, 2005). • Humidone® fagositlerin kemotaksisini arttırmaktadır (Obminska-Domoradzka, 1993). Ayrıca, granülositlerin bakterileri yutma kapasitesini çoğaltmaktadır (Kowalska, 1993). • Humidone® bakteriler içine transfer edilen lizozomal enzimlerinin aktivitelerini de arttırmaktadır (Kowalska, 1993).
  • 17.
  • 18. Üç kollajen α-zinciri kapsamlı değişime girme devresi geçirmektedir. Bu dönem SH/PVP/PEG polimerindeki polifenoller ile lizin amino asidinin hidroksilleşmesini ve fibrin oluşumunu (glikosilasyon) içermektedir. (Gal:galaktoz, Glc:Glikoz, Mann:Mannoz, GlcNAc: N-asetil glukosamin, SH : sulfohidril grupları) SH/PVP/PEG polimeri α-zincirlerin birbirlerine örgü gibi sıkıca bağlanmasını hızlandırmaktadır. Bu örgü, prokollajen monomeri olan üçlü bir sarmal eğridir. N- ve C-terminal propeptidleri polifenol grupların özel peptidaz enzimlerine etkileri ile ayrılmaktadırlar. İşlenmiş kollajen çoklu moleküler kümeler yapmaya başlamaktadır. Bu kümeler, çizgili lifleri oluşturmak için birbirlerine uç uça hizalanmışlardır. Özel amino asitler arasında çapraz bağlar oluşturulmaktadır. Bu bağlar kollajen liflerini kararlı hale getirmekte ve gerilme direnci sağlamaktadır.
  • 19. Hastalığın ilk durumu 180. ci gün - Hasta tamamen iyileşmiş durumda
  • 20. 36. cı gün – Sağ üst tarafta yeni bir sinüs ağzı belirdi 43. cü gün – Sinüs ağzı kapandı Bu durum ameliyat tekniklerinde neden yüksek nüks oranları olduğunu izah etmektedir. Cerrah, ameliyat esnasında sağdaki üst deliği ve benzeri delikleri göremediği için hastalık devam etmektedir.
  • 21. Sonuçların Değerlendirilmesi Hastalar Cinsiyet Bay 234 Bayan 22 Hastanın yaşı, yıl 15-25 81 26-36 148 37-47 23 48-55 4 Hastanın mesleği Mühendis 26 Memur 52 İşçi 26 Şoför 43 Öğrenci 53 Ev hanımı 16 Diğer 40 Daha önce cerrahi operasyon geçirmiş olanlar 127 Pilonidalin geçmişi, ay 0-3 96 4-12 116 12-24 29 24> 15 Tedaviden önceki şikayetleri Sadece iltihap, şişlik, ağrı 176 İltihap, kanama ve irin 80
  • 22. Hastalık parametrelerinin nüks ile alakası Hastalar Nüks Pilonidal probleminin konumu Orta hat 176 19 Orta hat ve sağ yan 38 8 Orta hat ve sol yan 42 7 Delik sayısı 1 156 16 2 68 12 3 16 3 4 6 1 5 10 2 Düzenli Kullanım Kullananlar 214 15 Kullanmayanlar 42 19 İyileşme süresi, gün 7-14. 46 0 15-30 53 9 31-60 121 24 61-89 23 1 90> 13 0 Tedavideki komplikasyonlar (141 hasta) Tahriş 110 13 Yanma 13 2 Ağrı ve kaşıntı 7 0 Kızarıklık 11 1
  • 23. Hastanın psikoljik durumunun irdelenmesi 0-15 gün 16-30 gün 31-90 gün Evet Hayır Evet Hayır Evet Hayır İyileşme ümidi var mı? 176 80 204 52 248 8 Morali yüksek mi? 215 41 248 8 253 3 Günlük hayatı eskisi gibi etkileniyor mu? 157 99 28 228 4 252 Günlük hayatında aklına geliyor mu? 193 63 53 203 14 242 İlk durumla kıyasladığında kendisini daha iyi hissediyor mu? 13 243 127 129 227 29
  • 24. Sonuç  Pilonidal probleminin çözümü için ilk teşhiste cerrahi teknikler uygulanması gereksizdir.  Tedavide öncelikle ilaç ile çözüm aranmalıdır.  Yara iyileşmesini engelleyen eksik faktör yerine konursa yara iyileşecektir (Ciğer, 1996).  SH/PVP/PEG gibi humik madde türevleri pilonidal sinüs tedavisi için ideal yara iyileştirme maddeleri olabilir.  Humidone® polimerinin pilonidal sinüs tedavisinde topikal uygulaması düşük nüks oranlarına sahiptir.  Yöntemin başarısı topikal olarak düzenli kullanmayı gerekmektedir.  Humidone® sinüs açıklarından enjekte edildiğinde daha hızlı bir iyileşme sağlanabilir.