4. POLİFENOLLÜ HUMİC
MADDELERİN KOZMETİK VE
DERMOKOZMETİK OLARAK
KULLANIMI• Bir polifenollü humic madde kaynağı olan ‘mumie’ geleneksel olarak Asya
herbal tıbbında hem içten hem de dıştan yaralara, kemik kırıklarına,
çıkıklara, deri hatalıklarına, periferal sinir sistemi hastalıklarına yatıştırıcı ve
anti-inflammatuar ajanı olarak kullanılmıştır.
• Yunan hekimler mumieyi artritiste (eklem yangısı), iltihaplı hastalıklarda ve
zehirlenmelerde ‘antidot-panzehir’ olarak kullanmıştır.
• İbn-i Sina el-Kanun fı'Tıb (tıbbın kanunu) adlı eserinde mumienin tümörleri
ve sivilceleri bertaraf etme kabiliyetine sahip olduğunu yazmıştır.
• ‘Dağın Mumu’ ismi verilen mumienin topikal uygulaması kırık-çıkık ağrıları,
yaralar ve yüz sinir paralizenin(felcinin) çaresi olarak düşünülmüştür.
• Mumienin yılan ve akrep ısırıkları vakalarında kullanıldığını Rasulov (1964)
bildirmiştir.
• Khakimov (1974) mumienin Rus ve Ayurveda tıbbında gençleştirici olarak
kullanıldığını aktarmıştır.
5. • Polifenollü humic maddeler deriden geçme kabiliyeti son derece
yüksektir.
• Polifenollü humic maddelerin deriye nüfuzu ve hareketi plasebo, su
ve Doppler ultra-ses ölçümü yapılmış pat banyosu ile kıyaslanarak
tespit edilmiştir.
• Banyo terapisinden sonra rahim ağzında sirkülasyonu ölçen bir
çalışmada; sadece Polifenollü Humic madde banyosunun sürekli
damar genişlemesinin ve sirkülasyonunun fizyolojik etkiyi başardığı
gösterilmiştir. Bu etki tedaviden saatlerce sonra sona ermiş olur.
• Polifenollü humic maddelerin deriye nüfuzu saç foliküllerinden ve
apokrin bezlerinden ( özellikle genital, perianal ve aksillar bölgelerde
bulunan değişikliğe uğramış durumdaki ter bezlerinden ) difüzyon ve
kısmi pinositoz ( hücreler tarafından sıvının emilmesi) vasıtası ile
içeriye doğru girdiği düşünülmektedir.
6. • Farmakolojik bağlamında polifenollü humic maddelerin etkisi
içerdiği;
• -Polifenoller,
• -Polikarboksilik asitler,
• -Kinonlar gibi fonksiyonel gruplardan gelmektedir.
• Polifenollü Humic maddelerin insan cildinden hızlı geçmesi ve yara
iyileştirmede daha etkin olabilmesi için çalışmalar devam
etmektedir.
7. POLİFENOLLÜ HUMİC MADDELERİN
DERMAKOZMETİK OLARAK ETKİLERİ
• Muratova ve Shakirov (1968) kanamalı
yaraların tedavisinde uygulandığını
belirtmişlerdir.
• Foigelman (1972) polifenollü humic
maddelerin yanık tedavisinde oldukça
etkili olduğunu bildirmiştir.
• Anisimov ve Shakirzyanova (1982) yanık
oluştuktan sonra, polifenollü humic
maddelerin uygulanmasının ağrıyı
azalttığını, iltihaplanmanın
kaybolduğunu ve kabuk oluşum, çürüyen
dokudan ortaya çıkan yaranın
temizlenme, granül asyönün görünme ve
erken epitelizasyon süresinin azaldığını
tespit etmişlerdir.
8. • Agzamov et al.(1988) polifenollü
humic madde ile yapılan
tedavinin iltihap fokusu ve
periferisindeki kapilarilerin
yenilenmesinin ilerletildiğini,
nekrotik yar ve akıntıların
durdurulmasının arttığını ve anti-
bakteriyel ilaçların nüfuzunu
hızlandırdığını gözlemlemişlerdir.
• Fare karın zarı makrofajlarındaki
sitokinleri serbest hale getirmesi
ve fagasitozu aktive etmesi
polifenollü humic maddelerin
başka önemli özelliklerinden
olduğunu Ghosal (1990)
bildirmiştir.
9. • Anisimov ve Shakirzyanova
(1982) polifenollü humic madde
kullanımı ile (0,2 g/gün) egzama
ve sedef hastalıklarının
tedavisinde pozitif sonuçlar
almışlardır.
• Fulvik asitler mast hücre
koruması mekanizması ile anti-
alerjik aktiviteye sahiptir. Oksi-
fulvik asitlerin kedi, köpek ve
farelerde travma tik ve kimyasal
egzamanın topikal tedavisinde
etkili olduğunu deneysel
çalışmalarda test etmişlerdir.
10. POLİFENOLLÜ HUMİC MADDELERİN
KOZMETİK OLARAK ETKİLERİ
• Polifenollü humic ve fulvik asitler
hematoma (kan çıbanı), phlebitis
(toplardamar yangısı ), desmorrhexis (ön
çapraz bağ kopması ), myogelosis (kas
sertleşmesi ),arthrosis (kireçlenme),
polyarthritis (eklem iltihabı ), osteoartritis
(kıkırdakların tahrip olması ) ve
osteochondrosis (çocuklarda kemik dokusu
bozukluğu ) gibi hastalıkların tedavisinde
de dıştan uygulanabilir ilaçlar olarak
kullanılmıştır. (Schepetkin 2002)
11. POLİFENOLLÜ HUMİC MADDE
ÜZERİNDE YAPILMIŞ
TOKSİKOLOJİK ÇALIŞMALAR
• Polifenoller humic maddelerin karın
boşluğuna enjeksiyonu 1 g/kg dozuna
kadar herhangi bir ölüme neden
olmamıştır. (Acharya et al. 1988).
Toksikolojik çalışma için deney
hayvanlarına günlük uygulanan
protokol, ağız yolu ile %1-10 formunda
bir ay boyunca uygulanmıştır. Tavşanlar
ve fareler için polifenollü humic madde
ekstraktının günlük dozları 0.05, 0.1,
0.15, 0.2, 0.3, 0.4 ve 0.5 g/kg olarak
belirlenmiştir.
• Araştırmacılar tüm dozlarda kontrol
grubu ile kıyaslandığında hayvanlarda
herhangi bir morfolojik ve histolojik
değişiklik gözlemlememiştir. (Kelginbaev
et al. 1973)
12. POLİFENOLLÜ HUMİC
MADDELERİN CİLDE ETKİSİ
• Polifenollü Humic asitler ile diğer turba
bileşikleri, vücut veya saç derisi üzerinde
kullanımı için özel olarak
tasarlanabilmektedir. Bu bileşiklerin jel,
krem ve merhem formlarında işlenmesine
izin verilmektedir.
• Ayrıca, banyo terapisi olarak da
kullanılabilmektedir. Günlük turba
uygulaması ile yapılan açık bir deneme,
kronik el dermatitinden ve sedeften
muzdarip hastalarda faydalı olmuştur.
Almanya’da Altteicher Moor turbası
standart terapiye takviye olarak
kullanılmıştır. Hastalar kaşıntıdan
kurtulmada çok hızlı bir rahatlama
sağladıklarını, iltihaplanmanın azaldığını ve
çıban oluşumunun normalden daha erken
durduğunu bildirmişlerdir. (Wollina 2009)
14. • Polifenollü Humic maddeler deride kan toplanmasını engeller ve
kanı aktif hale geçirir. Ayrıca bu, deriyi tekrar canlandırmanın çok
önemli bir şeklidir.
• Polifenollü humic madde uygulanması ile;
• Dokular ve hücreler, büyük miktarda oksijen ve besleyici ile
desteklenmektedir.
• Metabolik işlemler uyarılmakta ve zararlı maddeler vücuttan
atılmaktadır.
• Hormonsal hareket ve bağışıklık sistemi aktif hale getirilmektedir.
15. • Polifenollü Humic maddeler, deri için önemli olan mineralleri elde
etmek için ve erken yaşlanma ile kırışıklıklarla mücadelede yardımcı
olmak için kullanılmaktadır.
• Kronik deri bozukluklarını azaltmada yardımcı olmaktadır.
• Polifenollü Humic maddeler iz element olan bakır, silika, demir,
molibden, selenyum ve çinko gibi mineraller sayesinde deriye
faydalı etkileri vardır.
• Derinin elastikiyetini arttırmaktadır.
• Derinin doğal renk tonunu bulmasına yardımcı olmaktadır.
• Selüliti dağıtıcı bir etkiye sahip olduğu gözlenmiştir.
• Polifenollü Humic maddeler bilinen en iyi temizleyicidir. Zira kan
dolaşımını arttırdığından dolayı toksinleri sistemden
uzaklaştırmaktadır.
16. • Yüzeysel mantar enfeksiyonu (candidal intertrigo) polifenollü humic
maddelerin diğer bir potansiyel uygulama alanıdır. Hem mantar
önleyici ve hem de kanama durdurucu özelliği ile klinik bir netice
alınmıştır (Wollina 2009).
• Topikal olarak uygulanan polifenollü humic maddelerin emilmesi ile
sistemik etkiler çıkabilmektedir.
• Fulvik ve ulmik asitlerin suda çözünebilir bileşiklerinin düz kasın
kasılma aktivitesi üzerinde dopaminerjik α2- adrenerjik uyarma ile
uyarıcı bir etkiye sahip olduğu tespit edilmiştir. (Wollina 2009)
17. • Rosacea (roza-yanaklarda ve
burunda görülen akneye benzer bir
deri hastalığı –gül hastalığı)da
polifenollü humic maddelerin
potansiyel ilgi alanlarındandır.
Burada cilt kızarması ve iltihap,
nörojenik medyatörlerle meydana
getirilmektedir. Serotonin alma
baskılayıcıları ve α-adrenerjik
molekülleri, eritemayı(iltihaptan
sonra derinin kızarması )ve cilt
kızarıklığını (flushing) bastırdığı
gösterilmiştir.
18. • Polifenollü Humic maddelerin in
vitro olarak anti-viral aktivite
göstermelerinden dolayı, kimyasal
veya lazer peeling’den sonra viral
hareketin tekrarlanmasını
önlemek için yüz maskelerinde
kullanımı ilgi odağı
oluşturmaktadır.
• Polifenollü humic maddelerin
doğal nem içermesi nedeni ile
cildin nemlendirilmesine yardımcı
olmaktadır.
19. SONUÇ
• Doğal humik maddeler bir hayli etkili ilaç potansiyeline sahiptir.
• Beşeri ilaçların bir çoğunun yerine düşünülmelidir.
• Anti-viral olarak aktif ajanlar, yara iyileştirici pomatlar, ağır metal
bağlayıcı bileşikler, zehirli kimyasalları bağlayıcı ve iyonize olan
ışınlamaya karşı koruyucu maddeler gibi özel fonksiyonlara haiz yeni
humik maddeli doğal polimerler geliştirilmelidir.
• Fakat, humik maddelerin tedavi edici maddeler olarak kullanımı
farmakoloji bağlamında ispat edilmiş etki mekanizmaları ortaya
konmalıdır.
• Zehir bilimi açısından güvenlik standartları belirlenmelidir.
• Kullanılacak preperatın açıkça izah edilmiş kimyasal içeriği tespit
edilmelidir.
24. REFERANSLAR
• Anisimov et al., 1982. Application of Mumie in therapeutic practice, Kazan Med J,
63:65–68.
• Avvakumova et al., 2011. Antioxidant properties of humic substances isolated
from peloids; Pharmaceutical Chemistry Journal; Vol. 45, No. 3., pp. 118-124.
• Ansorg et al., 1978. Studies on the antimicrobial effect of natural and synthetic
humic acids, Arzeimittelforschung, 28(12) pp. 2195-2198.
• Bose et al., 1999. Effect of CNS active herbal drugs on swim test in mice, Indian J
Pharm, 31:75.
• Cronje et al., 1991. Composition having bacteriocidal or bacteriostatic activity.,
US 4,999,202.
• Debreceni et al., 1994. Effect of humic acid on blood levels of lead and
cadmium]. Orv Hetil., 135(42):2348.
• EMEA, 1999. Humic acids and their sodium salts, Summary Report, Committee
for Veterinary Medicinal Products, EMEA/MRL/554/99-FINAL, pp. 1–2.
• Ferrara et al., 2006. Anticlastogenic, antitoxic and sorption effects of humic
substances on the mutagen maleic hydrazide tested in leguminous plants, Mutat
Res., 603(1):27-32.
• Habilov L. L., 1971. The complex treatment of paradontosis patients with
application of Mumie asil, Tashkent, PhD Thesis.
• Huang et al., 1994. Effect of humic acids on thyroidal function, J. Endocrinol.
• Invest., 17(10), 787-791.
• Ghosal et al., 1988. Antiulcerogenic activity of fulvic acids and 40-methoxy-6-
carbomethoxybiphenyl isolated from Shilajit, Phytother Res, (1988) 2:187–191.
25. • Ghosal et al., 1995. Interaction of Shilajit with free radicals, Ind J
Chem, 1995, 34B:596–602.
• Inglot et al., 1993. A method to assess the immunomodulating
effects of Tolpa Torf Preparation (TTP) by measuring the
hyporeactivity to interferon induction and tumor necrosis factor
response; Arch. Immunol. Ther. Exp. (Warsz), 41(1), 87-93.
• Ismatova et al., 2007. Effects of sodium humate isolated from peat
obtained in
• Tomsk region on allergic reactions, Eksper. Klin. Farmakol, 70(6), 29-
31.
• Iubitskaia et al., 1999. Sodium humate in the treatment of
osteoarthrosis patients, Vopr Kurortol Fizioter Lech Fiz Kult, Issue 5,
Pages 22-24.
• Jansen et al., 1996. Structural modeling in humic acids, Materials
Science and Engineering, C 4, 175.
• Kodama et al., 2007. Antitumor effect of humus extract on murine
transplantable L1210 leukemia., J. Vet. Med. Sci./Jpn. Soc. Vet. Sci.,
69(10), 1069-1071.
• Koyama J., 2006. Anti-Infective Quinone Derivatives of Recent
Patents, Recent Patents on Anti-Infective Drug Discovery, 1, 113-125.
• Laub, R., 1999. Process for preparing synthetic soil-extract materials
and medicament based thereon, U. S. Patent 5,945,446.
• Lown et al., 2006. Anti-inflammatory humate composition and
methods of use thereof, US Patent 7067155.