MODAL AND RESPONSE SPECTRUM (IS 18932002) ANALYSIS 0F R.C FRAME BUILDING (IT ...Mintu Choudhury
This document discusses modeling a reinforced concrete frame building for seismic analysis. It describes modeling the building using frame elements in SAP 2000. Key elements include:
- Modeling beams and columns as frame elements
- Considering the building's diaphragm, which can be rigid, semi-rigid, or flexible
- Performing modal analysis to determine the building's vibration modes and periods
- Conducting response spectrum analysis and comparing results to the equivalent lateral force method
Big data kavramı hakkında en temel bilgiler ve örnek big data senaryolarının yer aldığı bir sunumdur. Büyük verinin hangi sektörlerde ve nasıl kullanılabileceğine dair ipuçları da yer alan sunumda 4 adet dikkat çekici video da yer almaktadır.
Yazılarıma göz atmak için: velibahceci.com 'u ziyaret edebilirsiniz.
MODAL AND RESPONSE SPECTRUM (IS 18932002) ANALYSIS 0F R.C FRAME BUILDING (IT ...Mintu Choudhury
This document discusses modeling a reinforced concrete frame building for seismic analysis. It describes modeling the building using frame elements in SAP 2000. Key elements include:
- Modeling beams and columns as frame elements
- Considering the building's diaphragm, which can be rigid, semi-rigid, or flexible
- Performing modal analysis to determine the building's vibration modes and periods
- Conducting response spectrum analysis and comparing results to the equivalent lateral force method
Big data kavramı hakkında en temel bilgiler ve örnek big data senaryolarının yer aldığı bir sunumdur. Büyük verinin hangi sektörlerde ve nasıl kullanılabileceğine dair ipuçları da yer alan sunumda 4 adet dikkat çekici video da yer almaktadır.
Yazılarıma göz atmak için: velibahceci.com 'u ziyaret edebilirsiniz.
Applications of Artificial Neural Networks in Medical ScienceZeynep Belya Çakar
Yapay Zekanın en gelişmiş şekli olan Sinir ağlarının (neural networks) Tıp dünyasına katabilecekleri nelerdir merak ediyorsanız ilgili detayları hazırladığım sunumda bulabilirsiniz. Bu sunum "Hizmet Yönetimi ve Yenilik"yüksek lisans dersim için Nao Maedo tarafından 2014 yılında hazırlanmış "Mind Over Matter: A case for Artificial Intelligence" adlı makalesi baz alınarak hazırlanmıştır.
Natro Hosting Dergi 3. Sayısı Güvenlik Özel içeriği ile yayında. Her sayısında sizlerden gördüğü giderek artan ilgi ile sürekli gelişerek içeriği zenginleşiyor. Bu sayımızda; Türkiye İnternet Sektörü’nün kurucu isimlerinden Atıf ÜNALDI ile Siber Güvenlik üzerine çok özel bir söyleşi gerçekleştirdik. Dünya’da yaşanan siber savaşlar, bu savaşların ekonomik etkileri ve yapıları hakkında çeşitli konulardan bahsettiğimiz söyleşide, Türkiye’deki IPTV teknolojisi ve altyapılarına da değindik.
Ayrıca Web Site Güvenliğinden, İnternet Güvenliğine, Sosyal Medya Güvenliğinden, Mail Güvenlik Ayarlarına kadar bir çok önemli konuda, alanında uzman yazarların çok özel makalelerine yer veriyoruz.
Natro Hosting Dergi 3. Sayısı Güvenlik Özel içeriği ile yayında. Her sayısında sizlerden gördüğü giderek artan ilgi ile sürekli gelişerek içeriği zenginleşiyor. Bu sayımızda; Türkiye İnternet Sektörü’nün kurucu isimlerinden Atıf ÜNALDI ile Siber Güvenlik üzerine çok özel bir söyleşi gerçekleştirdik. Dünya’da yaşanan siber savaşlar, bu savaşların ekonomik etkileri ve yapıları hakkında çeşitli konulardan bahsettiğimiz söyleşide, Türkiye’deki IPTV teknolojisi ve altyapılarına da değindik. Ayrıca Web Site Güvenliğinden, İnternet Güvenliğine, Sosyal Medya Güvenliğinden, Mail Güvenlik Ayarlarına kadar bir çok önemli konuda, alanında uzman yazarların çok özel makalelerine yer veriyoruz.
Bilginin bir güç olduğu uzun zamandır tekrar edilen bir slogan. Peki bilginin ne olduğunu ve nasıl yönetilebileceğini biliyor muyuz? Bu slayt bilgi konusunda özellikle işletme yönetimi ile uğraşanları bilinçlendirmeyi amaçlıyor.
KOBİ'ler için Bilgi Yönetimi ve Yönetim Bilgi SistemleriOnur Sümer
Komilere yönelik, Eskişehir Sanayi Odasında verdiğim KOBİ'ler için Bilgi Yönetimi ve Yönetim Bilgi Sistemleri hakkında verdiğim Seminerlerin, sunumu...
Applications of Artificial Neural Networks in Medical ScienceZeynep Belya Çakar
Yapay Zekanın en gelişmiş şekli olan Sinir ağlarının (neural networks) Tıp dünyasına katabilecekleri nelerdir merak ediyorsanız ilgili detayları hazırladığım sunumda bulabilirsiniz. Bu sunum "Hizmet Yönetimi ve Yenilik"yüksek lisans dersim için Nao Maedo tarafından 2014 yılında hazırlanmış "Mind Over Matter: A case for Artificial Intelligence" adlı makalesi baz alınarak hazırlanmıştır.
Natro Hosting Dergi 3. Sayısı Güvenlik Özel içeriği ile yayında. Her sayısında sizlerden gördüğü giderek artan ilgi ile sürekli gelişerek içeriği zenginleşiyor. Bu sayımızda; Türkiye İnternet Sektörü’nün kurucu isimlerinden Atıf ÜNALDI ile Siber Güvenlik üzerine çok özel bir söyleşi gerçekleştirdik. Dünya’da yaşanan siber savaşlar, bu savaşların ekonomik etkileri ve yapıları hakkında çeşitli konulardan bahsettiğimiz söyleşide, Türkiye’deki IPTV teknolojisi ve altyapılarına da değindik.
Ayrıca Web Site Güvenliğinden, İnternet Güvenliğine, Sosyal Medya Güvenliğinden, Mail Güvenlik Ayarlarına kadar bir çok önemli konuda, alanında uzman yazarların çok özel makalelerine yer veriyoruz.
Natro Hosting Dergi 3. Sayısı Güvenlik Özel içeriği ile yayında. Her sayısında sizlerden gördüğü giderek artan ilgi ile sürekli gelişerek içeriği zenginleşiyor. Bu sayımızda; Türkiye İnternet Sektörü’nün kurucu isimlerinden Atıf ÜNALDI ile Siber Güvenlik üzerine çok özel bir söyleşi gerçekleştirdik. Dünya’da yaşanan siber savaşlar, bu savaşların ekonomik etkileri ve yapıları hakkında çeşitli konulardan bahsettiğimiz söyleşide, Türkiye’deki IPTV teknolojisi ve altyapılarına da değindik. Ayrıca Web Site Güvenliğinden, İnternet Güvenliğine, Sosyal Medya Güvenliğinden, Mail Güvenlik Ayarlarına kadar bir çok önemli konuda, alanında uzman yazarların çok özel makalelerine yer veriyoruz.
Bilginin bir güç olduğu uzun zamandır tekrar edilen bir slogan. Peki bilginin ne olduğunu ve nasıl yönetilebileceğini biliyor muyuz? Bu slayt bilgi konusunda özellikle işletme yönetimi ile uğraşanları bilinçlendirmeyi amaçlıyor.
KOBİ'ler için Bilgi Yönetimi ve Yönetim Bilgi SistemleriOnur Sümer
Komilere yönelik, Eskişehir Sanayi Odasında verdiğim KOBİ'ler için Bilgi Yönetimi ve Yönetim Bilgi Sistemleri hakkında verdiğim Seminerlerin, sunumu...
Gravimetri Dersi için aşağıda ki videoları izleyebilirsiniz.
Link 01: https://www.youtube.com/watch?v=HTyjVaVGx0k
Link 02: https://www.youtube.com/watch?v=fUkfgI8XaOE
The document discusses gravity anomalies and density variations in different regions based on gravity data. It shows how gravity maps reveal details about crustal thickness, tectonic features like faults and volcanic zones, and plate boundaries. Specific examples discussed include the Tibetan Plateau, Central America subduction zone, an area in Chugoku, Japan, and the state of Florida in the US. Regional gravity data can be used to model density changes associated with plate tectonics, crustal evolution, and volcanic and tectonic activity.
The USF team reviewed a geophysical investigation of the Kar Kar region conducted by WesternGeco in 2011. They found that WesternGeco's magnetotelluric (MT) data and models were of high quality. Both the WesternGeco and USF MT models identified a low resistivity zone at 300m depth that correlates with a water-bearing zone found in Borehole 4. USF performed gravity modeling which identified a north-south trending basin reaching 1500m depth, consistent with mapped faults. A preliminary hydrothermal model suggested observed temperatures could result from deep circulation of meteoric waters in the basin without needing a localized heat source. Additional geophysical data is recommended around the Jermaghbyur hot springs to
This document summarizes a study that used gravity data to delineate underground structure in the Beppu geothermal field in Japan. Analysis of Bouguer anomaly maps revealed high anomalies in the southern and northern parts of the study area that correspond to known geological formations. Edge detection filtering of the gravity data helped identify subsurface faults, including the northern edge of the high southern anomaly corresponding to the Asamigawa Fault. Depth modeling of the gravity basement showed differences between the southern and northern hot spring areas, with steep basement slopes along faults in the south and uplifted basement in the north.
This document summarizes the development of a new ultra-high resolution model of Earth's gravity field called GGMplus. Key points:
- GGMplus combines satellite gravity data from GOCE and GRACE with terrestrial gravity data and topography to achieve unprecedented 200m spatial resolution globally.
- It provides gridded estimates of gravity, horizontal and radial field components, and quasi-geoid heights at over 3 billion points covering 80% of the Earth's land.
- GGMplus reveals new details of small-scale gravity variations and identifies locations of minimum and maximum gravity, suggesting peak-to-peak variations are 40% larger than previous estimates. The model will benefit scientific and engineering applications.
Gravity measurements were taken in a region of China covering the south-north earthquake belt in 1998, 2000, 2002, and 2005. Researchers noticed significant gravity changes in the region surrounding Wenchuan and suggested in 2006 that a major earthquake could occur there in 2007 or 2008. While gravity changes were significant at some locations, more research is needed to determine if they could be considered a precursor. Uncertainties exist from measurement errors, hydrologic effects, and crustal movements. Improved data collection and analysis could enhance using gravity monitoring for earthquake research.
The document provides guidelines for implementing the H/V spectral ratio technique using ambient vibration measurements to evaluate site effects. It recommends procedures for experimental design, data processing, and interpretation. The key recommendations include measuring for sufficient duration depending on expected frequency, using multiple measurement points, avoiding disturbances, and interpreting H/V peaks in context with geological and geophysical data. Reliable H/V peaks are defined as having a clear maximum within expected frequency ranges and uncertainties. The guidelines aim to help apply the technique while accounting for its limitations.
Geopsy yaygın olarak kullanılan profesyonel bir program. Özellikle, profesyonel program deneyimi yeni mezunlarda çok aranan bir özellik. Bir öğrencim çalışmasında kullanmayı planlıyor.
1. 1
1
MÜHENDİSLİK
BİLİMLERİNDE ÖZEL
KONULAR
Mühendislik Bilimleri Özel Konular Dersi
Ara Sınav Soruları. Doktora dersini alan
öğrenciler önce özel bir konuda sunum
hazırladılar, sundular. Dersi alan diğer
öğrenciler ve dersin sorumlu hocası
tarafından sorulan üçer uzun soruya
cevap yazarak sınavı tamamladılar.
ARA SINAV
SORULARI
2. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
1
Sunum Poster Başlığı: Büyük Veriyi Biliyor Musun?
Sunum Yapanın İsmi: Ümit DÜLGER
Soruyu Yazanın İsmi: Prof. Dr. Ali Osman ÖNCEL
Mühendislik Bilimlerinde ARA SINAV Sunumlarıyla ilişkili olarak 3 Soru
Yazınız.
Önemli Not: Sorular en az 20 kelimeden oluşmalıdır. Olmadığı durumda
soru puanlama dışı bırakılacaktır.
SORU 1. Büyük Veri tanımlamasındaki farklılıklar nelerdir? Farka bağlı
olarak ne işe yarar veri ve ne işe yaramaz? Veri ayrımı nasıl yapılır veya
yapılandırılır?
CEVAP 1.Büyük veri ile ilgili birçok tanım bulunmaktadır. Bunlara
kısaca şöyle bakabiliriz:
The Multiple V’s: Görselleştirme, Değer, Sağlayıcıların yanı sıra Hacim,
Hız, Çeşitlilik, Doğrulama açısında da bize zorlukları beraberinden
getiren Veri.
McKinsey: Büyük veri setleri, yakalama, depolama, yönetme ve analiz
etme de klasik veri setleri yeteneklerinin ötesindedir.
Economist: Toplum her zaman olduğundan daha çok bilgiye sahiptir ve
biz daha küçük miktarda sahip olduğumuzda yapamadıklarımızı basit bir
şekilde büyük bir bilgi yapısına sahip olduğumuzdan yapabiliriz.
3. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
2
Wikipedia: Büyük Veri, çok büyük ve karmaşık veri setlerini toplamak
için bir terimdir, geleneksel veri işleme yöntemleri ile ya da el yordamı
veritabanı yönetim araçlarını kullanarak onu işlemek çok zordur.
Adam Jacobs, 1010data: Boyutu büyük olan veri bizi denenmiş ve
doğrulanmış mevcut yöntemlerin ötesine bakmaya zorlar.
Dan Law, Altamira: Geleneksel veri çözümlerinin kapasitesini aşan
potansiyel değer sahip herhangi bir veri türüdür.
John Eberhardt, Altamira: Tek bir şekilde yönetilemeyen her veriyi
toplamadır.
Tanımlamadaki farklılıklara bakarsak, her tanım Büyük Verinin bir ya da
birkaç özelliğini öne çıkarmaktadır diyebiliriz. Verinin işe yarayıp
yaramaması Büyük Veri çalışmasının amacına bağlıdır. Analizi yapılan
veri ile ne elde edilmektedir. Yapılacak analizde hangi sonuçlar elde
edilmesi düşünülmektedir. O yüzden bu yapılacak çalışmaya ve
araştırılacak veriye bağlıdır. Bunun ayrımı Büyük Veri analizindeki
bilgisayar programına verilecek komutlara ve şablonlar yoluyla olacaktır.
SORU 2. Büyük Veri heterojenik yapısı üzerinde hangi analiz ve
uygulanacak benzeşik süreçlerle homojen verilerin ayrımı nasıl yapılır?
Zaman ve mekânsal boyutta verilerin büyümeleri arasındaki benzerlikler
nelerdir?
CEVAP 2. Bu ayrımlar şu aşamalar ile yapılacaktır:
Bilgiyi ayıklamayı bilgisayarlara öğreterek…
4. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
3
Bir veya birden fazla «bilgi temsili» içinde bilgi konseptleri tanımlayarak
ve bunun üzerinde hem fikir olarak (örn. Belirli bir mantık, otomatik
üretilen mantık, kullanıcı tanımlı etiketler…)
Bilgi temsillerinin içerisindeki yapılandırılmış veriden anlamsal içeriği
haritalandırmak için dönüşümler inşa ederek
Yapılandırılmamış veriden anlamsal veriyi ayıklamak ve bilgi
temsillerinin içerisindeki ayıklanmış veriyi haritalandırmak için
sınıflandırma inşa ederek
Bir bilgi temsilinin içerisindeki bilgiyi haritalandırmak ve hatta daha
anlamsal veri üretmek için ayıklanmış anlamsal içeriğin üzerine
tümevarım uygulamak, kaynaştırmak, ilişki kurmak için mantıksal
analizler inşa ederek
Ve geniş bir ölçekte bunu yaparak…
Bir problemi parçalar bölerek ve paralel işleyerek (örn. MapReduce)
Akıllı bilgi indeksleri yaparak, böylece daha hızlı araştırma
yapılabilecektir…
Yüksek performanslı bilgisayarlar kullanarak (HPCs) / diğer hızlı
elektronik çözümler (örn. FPGAs, ASICs, Optics)
Yukarıdakilerin karışımı olan sistemler… (örn. Netezza, YarcData, Next
Generation Oracle)
Zamansal ve mekansal boyuttaki verilerin büyümesi verilerin çok fazla
içeriğe sahip olması ve detaylı olmasında dolayı büyümesi ivmesinin çok
hızlı olmasıdır denilebilir.
5. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
4
SORU 3. Büyük Veri değişimleriyle gelişmiş ülke düzeyleri arasındaki
korelasyona bakılırsa nasıl bir sonuç çıkar? En büyük veri oluşumu ve
değişimi olan ülkelere göre sıralama yapıldığında G20 ülke sıralaması
arasında bir bağlantı veya ilişki bulunabilir mi?
CEVAP 3. Büyük veri üretiminin en büyük kaynağı bilişim araçlarının
kullanımı ve teknolojik gelişimin yüksek olmasıdır. Bu yüzden az
gelişmiş bölgelerdeki Büyük Veri miktarıyla, gelişmiş bölgelerdeki Büyük
Veri miktarı farklı olacaktır. Bilgisayar, internet, cep telefonu, sensör,
kameralar… vb. gibi veri üreten aygıtların yaygın olduğu bölgeler orantılı
olarak Büyük Veri üretiminin de daha fazla olacağı bölgeler olacaktır. Bu
yüzden bence gelişmişlikle Büyük Veri arasında pozitif bir bağlantı
olacaktır.
6. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
5
Sunum Poster Başlığı: Büyük Veriyi Biliyor Musun?
Sunum Yapanın İsmi: Ümit DÜLGER
Soruyu Yazanın İsmi: Ebru AYDINDAĞ
Mühendislik Bilimlerinde ARA SINAV Sunumlarıyla ilişkili olarak 3 Soru
Yazınız.
Önemli Not: Sorular en az 20 kelimeden oluşmalıdır. Olmadığı durumda
soru puanlama dışı bırakılacaktır.
SORU 1. Büyük Veriden ayıklama yaparken kullanılan yöntemlerin
klasik yöntemlerden farkı nedir? Ayıklanan bu bilgiyi hangi amaçla ve ne
türlü alanlarda kullanabiliriz?
CEVAP 1. Klasik veri yönetim metotlarında ile Büyük Veri ayıklaması
yapamayız. O yüzden Büyük Veriden bilgi ayıklamak için özel yöntemler
kullanmak gerekmektedir: Bunu yaparken, Bir problemi parçalar bölerek
ve paralel işleyerek (örn. MapReduce), Akıllı bilgi indeksleri yaparak,
böylece daha hızlı araştırma yapılabilecektir…, Yüksek performanslı
bilgisayarlar kullanarak (HPCs) / diğer hızlı elektronik çözümler (örn.
FPGAs, ASICs, Optics), Yukarıdakilerin karışımı olan sistemler… (örn.
Netezza, YarcData, Next Generation Oracle) kullanılmaktadır. Bu
yöntemler klasik veritabanı sistemlerinde gerek duyulmayan yöntemlerdir.
Ayıklanan bilgiler: Veri kullanım istatistiklerindeki parametreleri tahmin
edebiliriz, canlandırabiliriz. Örn. Gözlemsel çalışmalar yoluyla, veriyi
açıklayabilir, ilişkileri araştırabilir, şablonları keşfedebilir, sonuçları
öngörebiliriz. Bazı şans unsurlarını tanıyarak, Önyargılar ve Kafa
karışıklığı için doğrulamaya ve sorgulamaya ihtiyacımız vardır. Seçim
7. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
6
eğilimi, ölçme sapması, analiz yanılması, hata, kafa karıştırıcı
değişkenleri dikkate almaya ihtiyacımız vardır. Keşfedilen bilgiye karşı
aksiyonlar başlatmak için kuralları uygulayabiliriz
SORU 2. Kütüphanelerde biriken bilgi kapasitesi ile internet trafiğinde
biriken veri kapasitesi arasındaki yüksek boyutlardaki farklardan
bahsettiniz. Bu kadar yüksek orandaki bilginin analizi için doğru adımlar
nelerdir?
CEVAP 2. Evet, ABD – Kongre kütüphanesinde yaklaşık toplam 3,2 PB
veri bulunur. Buna karşın Şu anki Internet trafiği her yıl ~5 ZB (IBM). Bu
yüzden dolayı çağımızda sürekli ve hızlı bir şekilde artan devasa veri ile
karşı karşıyayız. Bunun için Büyük Veri kavramı ortaya çıkmıştır. Bu
derece devasa veriyi uygulama esnasındaki Büyük Veri çözümlerini
uygularken; –Takım yetenekleri, –Problem tanımlama, –Deneysel tasarım,
–Başarı/Değerlendirme Kriteri, –Veri, İyileştirme & Kalite, –Çözüm
tasarımı (Altyapı, Depolama, Analiz, Görselleştirme, Güvenlik, Gizlilik &
Etik, Bütçe & Planlama) adımları uygulanmalıdır.
SORU 3. Veri birikimi konusunda çalışan insanlarda olması gereken
özellikleri T-Shaped kavramı ile belirttiniz. T-Shaped kavramını detaylı
bir şekilde açıklarsak veri analistleri için en özellikleri açıklayabilir
misiniz?
CEVAP 3. T harfinden ileri gelen T-shaped kavramının kelime anlamı
derin ve geniş bilgi ve becerilere sahip olmak demektir.
8. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
7
İnsanların niteliklerini 2 kısım altında toplayan T-shaped’in yatay kısım,
farklı alanlardaki bilgi birikiminin genişliğini ifade ederken, dikey kısım
ise uzmanlık alanını ifade etmektedir.
Büyük Veri analistleri açısında sahip olunması gereken T-Shaped
özellikleri de şu tabloda gösterilebilir:
10. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
9
Sunum Poster Başlığı: Büyük Veriyi Biliyor Musun?
Sunum Yapanın İsmi: Ümit DÜLGER
Soruyu Yazanın İsmi: Seda TEMEL
Mühendislik Bilimlerinde ARA SINAV Sunumlarıyla ilişkili olarak 3 Soru
Yazınız.
Önemli Not: Sorular en az 20 kelimeden oluşmalıdır. Olmadığı durumda
soru puanlama dışı bırakılacaktır.
SORU 1. Büyük Verinin en kapsamlı tanımını açıklayınız. Büyük Veri
tipleri nelerdir? Veri tiplerini kaça ayırırız? Bu tiplere örnek olarak neleri
verebiliriz?
CEVAP 1. Büyük Verinin birçok tanımı vardır. Her kurum ya da şirket
Büyük Veriyi kendi bakış açısından tarif edebilir. Fakat benim en geniş
olarak diyebileceğim Büyük Veri tanımı şudur:
Büyük Veri: Teknolojik ilerlemelerin neticesi olarak ortaya çıkan,
geleneksel veri tabanı sistemlerinin işlem kapasitesini aşan, yapısal
olmayan/akışkan yüksek hacim, hız ve çeşitlilikteki verilerin saklanması,
içindeki bilgilere erişimi, işlenmesi, analizi ve anlamlandırılması.
Toplanan veriden gerekli bilgiyi çıkarma süreci.
Büyük Veri tipleri olarak birçok ayrım ve sınıflandırma yapılabilir. Genel
olarak tipleri ve örnekleri;
Yapılandırılmış Veri (Tablolar, anlamsal ilişkili veriler, Yarı-
Yapılandırılmış Veri (Hibrid, örn. Tablolu belgeler), Yapılandırılmamış
11. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
10
Veri (Ham Metin, Resim, Video, Ses), Akış Verileri (Akış, yüksek hızdaki
ağ verileri, filmler), Mekansal Veri (GPS, uzaydaki yer, bilgisi, izler,
bölgeler…), Geçici Veri (Anlık, zaman içindeki trentleri ve olayları içeren
veri)… ve daha bir çok veri tipi bulunabilir.
SORU 2. Büyük Veriden bilgiyi hangi şekilde ayıklarız? Ayıklanan
verilerden ne şekilde yararlanırız? Kullanılan görsel teknikler nelerdir?
Bu tekniklerin avantajları ve dezavantajları nelerdir?
CEVAP 2. Büyük Veriden bilgiyi kısaca şu şekilde ayıklarız:
Bilgiyi ayıklamayı bilgisayarlara öğreterek…
Bir veya birden fazla «bilgi temsili» içinde bilgi konseptleri
tanımlayarak ve bunun üzerinde hem fikir olarak (örn. Belirli bir
mantık, otomatik üretilen mantık, kullanıcı tanımlı etiketler…)
Bilgi temsillerinin içerisindeki yapılandırılmış veriden anlamsal
içeriği haritalandırmak için dönüşümler inşa ederek
Yapılandırılmamış veriden anlamsal veriyi ayıklamak ve bilgi
temsillerinin içerisindeki ayıklanmış veriyi haritalandırmak için
sınıflandırma inşa ederek
Bir bilgi temsilinin içerisindeki bilgiyi haritalandırmak ve hatta daha
anlamsal veri üretmek için ayıklanmış anlamsal içeriğin üzerine
tümevarım uygulamak, kaynaştırmak, ilişki kurmak için mantıksal
analizler inşa ederek
Ve geniş bir ölçekte bunu yaparak…
Bir problemi parçalar bölerek ve paralel işleyerek (örn. MapReduce)
Akıllı bilgi indeksleri yaparak, böylece daha hızlı araştırma
yapılabilecektir…
12. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
11
Yüksek performanslı bilgisayarlar kullanarak (HPCs) / diğer hızlı
elektronik çözümler (örn. FPGAs, ASICs, Optics)
!Yukarıdakilerin karışımı olan sistemler… (örn. Netezza, YarcData, Next
Generation Oracle).
Ayıklanan veriler ile; Veri kullanım istatistiklerindeki parametreleri
tahmin edebiliriz, canlandırabiliriz. Örn. Gözlemsel çalışmalar yoluyla,
veriyi açıklayabilir, ilişkileri araştırabilir, şablonları keşfedebilir, sonuçları
öngörebiliriz. Bazı şans unsurlarını tanıyarak, Önyargılar ve Kafa
karışıklığı için doğrulamaya ve sorgulamaya ihtiyacımız vardır. Seçim
eğilimi, ölçme sapması, analiz yanılması, hata, kafa karıştırıcı
değişkenleri dikkate almaya ihtiyacımız vardır. Keşfedilen bilgiye karşı
aksiyonlar başlatmak için kuralları uygulayabiliriz.
Kullanılan görsel teknikler, avantajları ve dezavantajları tabloda
görülebilir:
13. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
12
SORU 3. Büyük Verinin ne anlama geldiğini örneklerle açıklayınız.
Popüler veri bilimi araçları nelerdir? Büyük Veri çözümleri hangi
süreçlere bağlı kalınarak yapılır?
CEVAP 3. Büyük Verinin ne anlama geldiğini ve ne kadar büyük
olduğunu düşünebilmemiz için şu örnekleri verebiliriz:
– Şu anki Internet trafiği her yıl ~5 ZB (IBM)
– 1 Zettabayt = 1 Milyar terabayt
– Visa işlemleri her gün 150 milyon işlem (VISA)
– Kongre kütüphanesinde toplam 3,2 PB veri bulunur
–Youtube’da günlük yüklenen veri 207 TB (2012)
– 2020’ye kadar İnternete 50 milyar aygıt bağlantısı (IDC)
– 2010’da Facebook’ta 50 milyar fotoğraf
– Her gün 400 milyon Tweet (Washington Post)
– 2011’de Seagate 330 EB HDD sattı
– CERN’de LHC (Büyük Hadron Çarpıştırıcısı) her gün 500 EB parçacık
çarpışma verisi üretir.
Veri birimi tablosu:
Popüler Veri araçları şunlardır:
14. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
13
Büyük Veri şu süreçler doğrultusunda analiz edilecektir:
• • •
15. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
14
Sunum Poster Başlığı: Bilimsel İşbirliği İçin İletişim Engellerini Tanımlama
Sunum Yapanın İsmi: Ümit DÜLGER
Soruyu Yazanın İsmi: Prof. Dr. Ali Osman ÖNCEL
Mühendislik Bilimlerinde ARA SINAV Sunumlarıyla ilişkili olarak 3 Soru
Yazınız.
Önemli Not: Sorular en az 20 kelimeden oluşmalıdır. Olmadığı durumda
soru puanlama dışı bırakılacaktır.
SORU 1. Bilimsel işbirliğinin gelişip ve kalıcı olması için öncelenmesi
gereken standartlar nelerdir? Yüksek lisans ve doktora programlarının
işbirliği motivasyonuna etkisi nedir?
CEVAP 1. Bilimsel işbirliği sıklıkla ve önemli şekilde artmaya devam
etmektedir. Gelişmesi ve kalıcı olması için gereken en önemli hususu
credibility (güvenilirlik) konusudur.
Çoğu bilimsel eserin geçerlilikten yoksun olması güvenilirliği azaltmakta
ve işbirliği cesaretini kırmaktadır. Bu sebeplerden ötürü bu eksikliklerin
olduğu bilimsel geçerliliğin arttırılması gerekmektedir. Bu sebeple
çalışmaların kalitesi, geçerlilik standartları açısından iyi
değerlendirmelere tabi tutulmalıdır.
Yüksek lisans ve doktora programlarının işbirliği motivasyonuna etkisi
arttırıcı niteliktedir. Çünkü eğer öğreticiler eğitimin beyni ise öğrencilerde
bu yapının motorudur denilebilir. Bu sebepten dolayı pozitif etki
sağlayacaktır.
16. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
15
SORU 2. Bilimsel işbirliğinde mekânsal yakınlık nasıl etkilidir?
Mekansal yakın işbirliğine kapalı fakat mekânsal uzak işbirliğine açık
bilim insanları olabilir mi?
CEVAP 2. Robert Kraut ve Carmen Egido’nun yaptığı Patterns of Contact
and Communication in Scientific Research Collaboration adlı makalede
bu konuda özel olarak yapılmış bir çalışma vardır. Yapılan çalışmaya göre
mekânsal yakınlık arttıkça bilim adamlarının birbirleri ile olan iletişimi
artmaktadır. İletişimin yükselmesi işbirliğini arttırabilir. Aynı makalede şu
ifadeler yer alır: ofisleri birbirlerinin hemen yanında olan (5 metreden az
mesafe) mühendislerin yaklaşık %25’i hafta en az 1 kez birbirleriyle
teknik konular üzerine konuşmaktadırlar, bu mesafe 10 metreye çıktığında
bu oran %10 civarında düşmektedir. Bu açıdan bakıldığında bu tarz
laboratuvar çalışmalar için mekânsal yakınlığın önem taşıdığı üzerinde
durulmakta ve verimliliği arttırdığı düşünülmektedir.
Fakat özellikle makale yazımı, araştırma gibi doğrudan birlikte çalışma
gerektirmeyen işler için mekânsal yakınlık bu derece etkin olmayabilir.
Çünkü özellikle günümüzde teknolojik altyapıların, audio ve video
görüşme sistemlerinin geliştiği bir dönemde mekânsal uzak işbirliğine
açık bilim inşaları açısından daha verimli çalışmalar ortaya
konulabilmektedir.
Özellikle bu imkânlardan faydalanarak farklı bakış ve görüş açılarını
ortaya koyabilecek deniz aşırı mekanlarda bulunan bilim adamları ile
yapılacak çalışmalar daha faydalı olabilecektir.
17. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
16
SORU 3. Bilimsel işbirliğinin makalelerin atıf almasına etkisi ve kamusal
yarar üretecek potansiyelinin gelişmesine etkisi nedir? Ofis mesafesi ile
işbirliği şiddeti nasıl ilişkilidir?
CEVAP 3. Bilimsel işbirliği makalelerin atıf almasını ve kamusal yararı
arttıracaktır. Çünkü bilimsel işbirliği varsa eğer bilim adamları için
öncelikli husus olan güvenilirlik bir anlamda sağlanmış olacaktır. Bu
yüzden bu konularda pozitif etki sağlar diyebiliriz. Ofis mesafesinin yakın
olması özellikle aynı alanlarda çalışmalar yapan bilim adamlarının
işbirliği yapması etkisini arttıracağı görülmüştür. Tabi burada güvenilirlik
önceliğinin sağlanmış olması önceliklidir.
18. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
17
Sunum Poster Başlığı: Bilimsel İşbirliği İçin İletişim Engellerini Tanımlama
Sunum Yapanın İsmi: Ümit DÜLGER
Soruyu Yazanın İsmi: Ebru AYDINDAĞ
Mühendislik Bilimlerinde ARA SINAV Sunumlarıyla ilişkili olarak 3 Soru
Yazınız.
Önemli Not: Sorular en az 20 kelimeden oluşmalıdır. Olmadığı durumda
soru puanlama dışı bırakılacaktır.
SORU 1. Bilimsel işbirliğinin önemini açıklayınız, işbirliğinin
sağlanabilmesi için neler yapılmalıdır? Sorun olarak ortaya çıkabilecek
engellerin tanımlanması ve çözülebilmesi için uygulanması gereken
adımlar nelerdir?
CEVAP 1. Bilimsel işbirliği gittikçe artan bir öneme ve sıklığa sahiptir.
Aynı zamanda şu açıdan önemlidir ki, bilimsel işbirliği özellikle karmaşık
bilimsel problemler, çeşitli politik, ekonomik ve sosyal problemlerin
çözülebilmesi potansiyeline sahiptir. Bilimsel işbirliğindeki iletişimin
tanımlanması açısından bakarsak; Çoğu bilimsel eserin geçerlilikten
yoksun olması güvenilirliği azaltmakta ve işbirliği cesaretini kırmaktadır.
Bu problemin üzerine gitmek için, bazı bilim adamları sayısal kaynağı,
çoğaltılabilirliği ve açık bilimi savunmaya başladı. Şu andaki küçük
işbirliği açık bilim gayretinin ve küçük engelleri anlamanın amaçları
olmaktadır. Bundan dolayı, kilit paydaşların (bilim adamı) görüşlerini
anlamaya ihtiyaç vardır.
19. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
18
SORU 2. Amerika, Japonya, Kore gibi ülkelerde bilimsel etkinliklerin
(makale yazma, patent ve buluş) daha çok olduğunu belirttiniz. Yapılan
çalışmaların kalitesini denetlemek ve yükseltmek adına değerlendirme
yöntemi ile ilgili bilgi veriniz, avantaj ve dezavantajlarından bahsediniz.
CEVAP 2. Bu çalışmalarla ilgili yapılan eş değerlendirme süreci
aşağıdaki tabloda görülmektedir.
20. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
19
SORU 3. Bilimsel işbirliği konusunda ilerleyen zamanlarda yapılacak
olan çalışmalarla ilgili bilgi veriniz, farklı çalışma alanlarının bir araya
gelmesiyle oluşan akademik ortamın işbirliğinin olmadığı ortamlarla
kıyaslamasını yapınız?
CEVAP 3. Bilimsel işbirliği teknolojik altyapıların gittikçe gelişmesiyle
birlikte hızla ilerlemektedir. Bunla ilgili olarak;
Dört araştırma yolunun keşfedilmesi umulmaktadır:
Bilimsel araştırma güvenilirliği ve onun içindeki etkileri üzerine
yayınların algılarını anlamak.
İyi bilim nasıl tanımlanır?
Güvenilir bilim nasıl tanımlanır?
Hangi bilim alanları avantajlıdır, Neden?
Paydaşları amaçları arasındaki ilişkileri anlamak (fon, yayıncılar,
akademik kurumlar, politika yapıcılar, bilim adamları ve genel kamuoyu)
ve amaçlarının ve teknik iletişimdeki değişikliklerden nasıl etkiledikleri
anlamak
Bilimsel iletişim hususunda bilimsel gruplar arasındaki farkları anlamak
(ilk benimseyenler, eğilim takipçileri ve şüpheciler)
Coğrafi bölgeye göre bilimsel kültürün nasıl değiştiğini anlamak.
Akademik işbirliğinin sağlanması daha geniş çerçevede problemlere
yaklaşım getirmesi, vizyoner bir bakışı açısı sağlanması ve çok farklı
alanlarda multi-disipliner çalışmalar yapılmasına imkan sağlayacaktır.
• • •
21. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
20
Sunum Poster Başlığı: Bilimsel İşbirliği İçin İletişim Engellerini Tanımlama
Sunum Yapanın İsmi: Ümit DÜLGER
Soruyu Yazanın İsmi: Seda TEMEL
Mühendislik Bilimlerinde ARA SINAV Sunumlarıyla ilişkili olarak 3 Soru
Yazınız.
Önemli Not: Sorular en az 20 kelimeden oluşmalıdır. Olmadığı durumda
soru puanlama dışı bırakılacaktır.
SORU 1. Dünyada bilimsel işbirliği hakkında nasıl çalışılmaktadır?
Hangi konularda bilimsel işbirliği yapılmaktadır? Bilimsel işbirliğinde
bölümler nasıldır? Bu işbirliğinde projenin sürdürülebilmesi için en
önemli faktör nedir?
CEVAP 1. Dünyada artan önem ve sıklıkla bilimsel işbirliği çalışmaları
yapılmaktadır. Karmaşık bilimsel problemler, politik, sosyal, eğitim,
demokratik, gelişim ve kültür problemleri bilimsel işbirliği için bir amaç
olabilir. Özellikle bilgi teknolojileri, psikoloji, yönetim bilimleri,
bilgisayar bilimi, sosyoloji, sosyal bilimler gibi bölümler birbiriyle
işbirliği içine girmektedir. Bilimsel işbirliğinin sürdürülebilmesi için en
önemli faktör güvendir.
22. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
21
SORU 2. Bilimsel işbirliği açısında en önemli problem nedir? Bilim
adamlarının işbirliği anlamında birbirlerinden beklentileri nasıldır?
Alanında yapılan deneylerin kopyalanması hususunda bilim adamlarının
bakış açısı nasıldır?
CEVAP 2. Güvenilirlik problemidir: Çoğu bilimsel eserin geçerlilikten
yoksun olması güvenilirliği azaltmakta ve işbirliği cesaretini kırmaktadır.
Bu problemin üzerine gitmek için, bazı bilim adamları sayısal kaynağı,
çoğaltılabilirliği ve açık bilimi savunmaya başladı.
SORU 3. Bilim adamlarının kendi yaptıkları çalışmalar hakkında kendi
alanında olmayan kişilerin nasıl düşündüklerini belirtmişlerdir? Gelecekte
bu konuda yapılması planlananlar nelerdir?
CEVAP 3.
Bunu bir tabloda gösterebiliriz.
Gelecekteki planlar; Paydaşları amaçları arasındaki ilişkileri anlamak
(fon, yayıncılar, akademik kurumlar, politika yapıcılar, bilim adamları ve
genel kamuoyu) ve amaçlarının ve teknik iletişimdeki değişikliklerden
nasıl etkiledikleri anlamak, Bilimsel iletişim hususunda bilimsel gruplar
arasındaki farkları anlamak (ilk benimseyenler, eğilim takipçileri ve
şüpheciler), Coğrafi bölgeye göre bilimsel kültürün nasıl değiştiğini
anlamak olarak ifade edilebilir.
23. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
22
2
2
MÜHENDİSLİK
BİLİMLERİNDE ÖZEL
KONULAR
Mühendislik Bilimleri Özel Konular Dersi
Ara Sınav Soruları. Doktora dersini alan
öğrenciler önce özel bir konuda sunum
hazırladılar, sundular. Dersi alan diğer
öğrenciler ve dersin sorumlu hocası
tarafından sorulan üçer uzun soruya
cevap yazarak sınavı tamamladılar.
ARA SINAV
SORULARI
24. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
23
Sunum Poster Başlığı: Coulomb-Rate-and-State models with time dependent
stresses: The role of afterslip and secondary triggering
Sunum Yapanın İsmi: Seda TEMEL
Soruyu Yazanın İsmi: Prof. Dr. Ali Osman ÖNCEL
Mühendislik Bilimlerinde ARA SINAV Sunumlarıyla ilişkili olarak 3 Soru
Yazınız.
Önemli Not: Sorular en az 20 kelimeden oluşmalıdır. Olmadığı durumda
soru puanlama dışı bırakılacaktır.
SORU 1. Coulomb Gerilmesi nedir? Kaça ayrılır? Denklemi nasıl yazılır?
Normal gerilme ve kayma gerilmesi bileşenleri nasıl ilişkilidir?
CEVAP 1. 18. yüzyılın sonlarına doğru Fransız doğa bilimci Coulomb
kayaçlarda kesme gerilmesinin (τ) düzlem boyunca kırıklanmaya neden
olabileceği için önemli olduğunu; kayacı oluşturan malzemenin
gözeneklerindeki basınç ile düzlem boyunca normal gerilme гn’nin
toplamı ile µ sabitinin çarpımının bu kırıklanmaya dayanımı gösterdiğini
gözlemlemiştir.
25. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
24
∆CFS=∆τ-µ∆(гn-p) ;
Coulomb gerilme formülüdür.
Formülde ∆τ fayda görülen kesme gerilmesinin değişimidir. Kesme
gerilmesinin değişimi fayın kayma doğrultusuna göre pozitif kabul
edilmelidir. ∆гn normal gerilme değişimi, ∆p fay zonundaki gözenek basıncı
değişimidir. µ sürtünme katsayısıdır. Değeri 0 ile 1 arasında değişir.
Gözenek basıncı değişimi normal gerilmenin dağılımını etkilemektedir.
Coulomb gerilme değişimi tahmini deprem tehlike analizi çalışmalarında
önemli sonuçlar vermektedir.
26. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
25
SORU 2. Monte Carlo Simülasyon modeli nedir? Coulomb stress
dağılımıyla ve artçı şok depremlerle nasıl ilişkili olarak kullanılır?
Monte Carlo Simülasyonunda alt ve üst sınırları belirlenmiş bir aralığa
sahip, rastgele düzenli dağılım gösteren yer altına ait seçilen bir model ön
bilgide eklenerek oluşturulur. Yer altına ait her üretilen model test edilir,
ölçülen veriye uygunluk açısından kabul görür. Çalışma da gerilme
alanının tespiti için Monte Carlo simülasyonu kullanılmıştır. Bunun için
faylar katalogdan alınan odak mekanizmalarına göre örneklere
bölünmüştür. Kayma modeline göre her bir hücreye küçük dalga boylu
kaymalar eklenmiştir. Coulomb gerilme değişiminin tahmini için her bir
hücreye ait hata oranları da bulunmuştur. Coulomb gerilmesinin artış
gösterdiği alanlarda artçı şokların daha fazla olduğu görülmüştür.
Modelleme sonucunda afterslip etkisinin modelin performansını daha
büyük ölçüde arttırdığı tespit edilmiştir.
SORU 3.Artçı kayma ve artçı depremler nasıl ilişkilidir? 250 günlük
değişim periyodludeğişimlere benzerlik ve farklar nedir? Coulomb
gerilmesiyle ilişkilendirilmesinde hangisi gerilme değişimi ile daha
yakın ilişkilidir?
CEVAP 3. Yapılan modelleme sonucunda ana şoktan sonra meydana
gelen sismik aktivitenin anlaşılmasında afterslip parametresinin önemli
olduğu tespit edilmiştir. Sismik aktivite anlık gerilim değişimlerindeki
azalımdan, dereceli olarak yüklenmeye oranla daha fazla
etkilenmektedir. Ana şoktan aylar sonrasında bile afterslip önemli bir
etkiye sahiptir.
27. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
26
Tohoku depreminde 30 gün içerisinde oluşan aftersliplerin yeniden
yüklenerek modelleme yapılması ile sığ derinlikte kıta içinde oluşan
depremlerin daha iyi açıklanması sağlanmıştır. Ana şokun meydana
geldiği fayda fayın eğim yukarısında meydana gelen sismik aktiviteler
deprem sonrası oluşan gerilme dağılımının göstergesi sayılmıştır.
Parkfield depremi için afterslip, model performasının iyileştirilmesini
ve kırığın civarındaki sismik aktivitenin anlaşılmasına yardımcı
olmuştur.
28. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
27
Sunum Poster Başlığı: Coulomb-Rate-and-State models with time dependent
stresses: The role of afterslip and secondary triggering
Sunum Yapanın İsmi: Seda TEMEL
Soruyu Yazanın İsmi: Ümit DÜLGER
Mühendislik Bilimlerinde ARA SINAV Sunumlarıyla ilişkili olarak 3 Soru
Yazınız.
Önemli Not: Sorular en az 20 kelimeden oluşmalıdır. Olmadığı durumda
soru puanlama dışı bırakılacaktır.
SORU 1. Coulomb Gerilmesi ne demektir? Artçı şokların oluşum yerleri ile
pozitif Coulomb gerilmesi arasında biri ilişki var mıdır? Varsa ne tür bir
ilişki olarak tanımlanır?
CEVAP 1. Kayaçların yenilmesinin (kırıklanması) değerlendirilmesi
açısından çok sayıda yöntem bulunmaktadır. Bunlardan en çok kullanılanı
Coulomb gerilme kriteridir. Coulomb gerilmesi belirli bir değeri aştığı
zaman düzlemde yenilme meydana gelmektedir. Coulomb gerilmesinin artışı
ile sismik aktivitenin artışı arasında doğru orantı bulunmaktadır.
29. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
28
SORU 2. Coulomb gerilmesinin bulunması ile ilgili olan formulü yazınız.
Formülün değişkenleri hangileridir, bu değişkenleri açıklayınız, hangi
değişkenin Coulomb stresi üzerinde ne tür bir etkisi vardır. Açıklayınız.
CEVAP 2. ∆CFS=∆τ-µ∆(гn-p); Coulomb gerilme formülüdür. Formülde ∆τ
fayda görülen kesme gerilmesinin değişimidir. Kesme gerilmesinin değişimi
fayın kayma doğrultusuna göre pozitif kabul edilmelidir. ∆гn normal gerilme
değişimi, ∆p fay zonundaki gözenek basıncı değişimidir. µ sürtünme
katsayısıdır. Değeri 0 ile 1 arasında değişir. Gözenek basıncı değişimi
normal gerilmenin dağılımını etkilemektedir. Eğer ∆CFS pozitif ise kırılma
oluşur.
SORU 3. Sunumda örnek olarak verdiğiniz Parkfield ve Tohoku depremlerinin
kayma modellerini ve artçı şokların grafikleri üzerinden açıklayınız. Bu
depremlerin grafiklerde görünen yorumlardan hangi sonuçları
çıkartabilirsiniz?
30. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
29
Ana şoku takip eden 250 gün içersinde oluşan deprem sayısının ana şokun
üzerinde meydana gelen deprem sayısına bölümü sonuçları grafiklerde
verilmiştir. Siyah noktalar faya 5 km uzaklık içerisinde gözlenen olayları
göstermektedir.
Mw=9.0 Tohoku depreminde 30 gün içerisinde oluşan aftersliplerin yeniden
yüklenerek modelleme yapılması sığ derinlikte kıta içinde oluşan
depremlerin daha iyi açıklanmasını sağlamıştır. Ana şokun meydana geldiği
fayda fayın eğim yukarısında meydana gelen sismik aktiviteler deprem
sonrası oluşan gerilme dağılımının göstergesidir.
Parkfield depreminde deprem anında sismik aktiviteden oluşan kırılma,
afterslip lerin yeniden yüklenmesine neden olmuş olabilir. Nedeni kırık
bölgesinde benzer kümülatif momente sahiptirler. Parkfield için afterslip
model performasının iyileştirilmesini ve kırığın civarındaki sismik
aktivitenin anlaşılmasına yardımcı olmuştur. Afterslip sismik tehlike
değerlendirilmesinde göz önünde bulundurulması gereken bir faktörüdür.
31. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
30
Sunum Poster Başlığı: Coulomb-Rate-and-State models with time dependent
stresses: The role of afterslip and secondary triggering
Sunum Yapanın İsmi: Seda TEMEL
Soruyu Yazanın İsmi: Ebru AYDINDAĞ
Mühendislik Bilimlerinde ARA SINAV Sunumlarıyla ilişkili olarak 3 Soru
Yazınız.
Önemli Not: Sorular en az 20 kelimeden oluşmalıdır. Olmadığı durumda
soru puanlama dışı bırakılacaktır.
SORU 1. Coulomb Gerilmesi nedir? Kaça ayrılır? Denklemi nasıl yazılır?
Normal gerilme ve kayma gerilmesi bileşenleri nasıl ilişkilidir?
CEVAP 1. 18. yüzyılın sonlarına doğru Fransız doğa bilimci Coulomb
kayaçlarda kesme gerilmesinin (τ) düzlem boyunca kırıklanmaya neden
olabileceği için önemli olduğunu; kayacı oluşturan malzemenin
gözeneklerindeki basınç ile düzlem boyunca normal gerilme гn’nin toplamı
ile µ sabitinin çarpımının bu kırıklanmaya dayanımı gösterdiğini
gözlemlemiştir.
∆CFS=∆τ-µ∆(гn-p) ; Coulomb gerilme formülüdür. Formülde ∆τ fayda
görülen kesme gerilmesinin değişimidir. Kesme gerilmesinin değişimi fayın
kayma doğrultusuna göre pozitif kabul edilmelidir. ∆гn normal gerilme
değişimi, ∆p fay zonundaki gözenek basıncı değişimidir. µ sürtünme
32. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
31
katsayısıdır. Değeri 0 ile 1 arasında değişir. Gözenek basıncı değişimi
normal gerilmenin dağılımını etkilemektedir. Coulomb gerilme değişimi
tahmini deprem tehlike analizi çalışmalarında önemli sonuçlar vermektedir.
33. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
32
Sunum Poster Başlığı: Tectonic Tremor Triggered along Major Strike-Slip
Faults around the World
Sunum Yapanın İsmi: Seda TEMEL
Soruyu Yazanın İsmi: Prof. Dr. Ali Osman ÖNCEL
Mühendislik Bilimlerinde ARA SINAV Sunumlarıyla ilişkili olarak 3 Soru
Yazınız.
Önemli Not:Sorular en az 20 kelimeden oluşmalıdır. Olmadığı durumda
soru puanlama dışı bırakılacaktır.
SORU 1. Tremör ve deprem arasındaki fark nedir? Tremör büyüklüğü şiddet
olarak meydana gelen deprem fayının hangi geometrik özellikleriyle
ilişkilidir? Açıklayınız.
CEVAP 1: Derin tektonik sarsıntılar, genellikle depremin meydana geldiği
sismojenik zonun altında bulunan alt kabukta meydana gelmektedir. Sarsıntı
ve deprem arasındaki potansiyel ilişkiyi araştırmak amacıyla sarsıntıların ne
zaman, nerede ve nasıl meydana geldiğinin bilinmesi gerekmektedir. Tremör
dediğimiz küçük ölçekli yer sarsıntıları gelişigüzel oluşmaktadırlar. Bazen GPS
ile tespit edilmiş düşük kaymalı depremler ile ilişkilendirilirler. Bu sarsıntılar
gel-git olayından meydana gelen küçük gerilme dağılımları ile
tetiklenebilirler, uzakta meydana gelen depremlerde yer içinde yayılan
34. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
33
sismik dalgalardan da etkilenirler. Tremörler daha çok doğrultu atımlı
faylarda meydana gelmektedirler. Genellikle yüksek Sinyal/Gürültü oranına
sahiptirler ve tanınmaları daha kolaydır.
SORU 2. Tremör verilerinin tetiklenmiş olduğunun ispatı hususunda veri
işlem ve yorumlama süreçleri nelerdir? Tetiklenmiş alan tespiti ve şehir
güvenliği arasında nasıl bir ilişki vardır?
Tremör verilerinin tetiklenmiş olduğunun ispatı hususunda veri işlem ve
yorumlama da ilk adım çalışma alanının seçimidir. Çalışma alanının
seçiminde daha önce tremör gözlemleri yapılmış San Andreas fay zonu ile
karşılaştırmak için tremör gözlemlerinin rapor edilmediği alanlar seçilmiştir.
Daha sonra deprem kataloglarından potansiyel tetikleme için derinliği 100
km’den az büyüklüğü 5.5’den fazla uzaklığı 100 km pik dinamik gerilmesi 1
kPa olan depremler belirlenmiştir. Veri işlem kısmında ise sırasıyla alet
düzeltmesi, filtreleme, tetiklenmiş tremörün saptanması ve tremörün yerinin
bulunması adımları gerçekleştirilmiştir. Tetiklenmiş alanlar çalışma
sonucunda faya yakın olan yerler olarak tespit edilmiştir. Şehir güvenliği
açısından faya yakın yerlerde yapılaşmaya gidilmemesi depremin vereceği
hasarları azaltabilir.
SORU 3. Tetikleme potansiyelinde şiddeti büyüten ya da küçülten faktörler
sıralaması durumu yapılırsa önem sırasına gore nasıl bir listeleme
yapılabilir?
35. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
34
CEVAP 3. Yapılan çalışma da kullanılan depremler için gerilim tetikleme eşiği
belirlenirken pik yer hızlarından yararlanılmıştır. PGV değerleri dinamik
gerilim ve geri azimut değerlerine göre grafiklere dökülmüştür. Tremör
tetiklemesinin görüldüğü yerlerde yüksek PGV, uzun periyotlu sinyaller ve
doğrultuya paralel geliş açısının olduğu görülmüştür. Önceki yapılmış
çalışmalarda da tetikleme potansiyelinde şiddeti etkileyen faktörler yüzey
dalgasının genliği, periyodu ve geliş açısı olarak verilmiştir.
36. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
35
Sunum Poster Başlığı: Tectonic Tremor Triggered along Major Strike-Slip
Faults around the World
Sunum Yapanın İsmi: Seda TEMEL
Soruyu Yazanın İsmi: Ümit DÜLGER
Mühendislik Bilimlerinde ARA SINAV Sunumlarıyla ilişkili olarak 3 Soru
Yazınız.
Önemli Not: Sorular en az 20 kelimeden oluşmalıdır. Olmadığı durumda
soru puanlama dışı bırakılacaktır.
SORU 1. Mikrotitreşimler ne ifade etmektedir? Hangi katmanlarda ne tür
depremlere neden olabilirler? Bu tür titreşimleirn nelerden
kaynaklanabileceğini açıklayınız. Bu depremler hangi şiddette depremler
oluştururlar?
Doğal ve yapay etkenlerden kaynaklanan,
genlikleri 0.1-1 mikron arasında ve
periyotları 0.05s ile bir kaç saniye (genel
olarak 2s) aralığında değişen yer
titreşimlerine mikrotitreşimler denir.
Titreşimcikler, kısa periyotlu ve uzun periyotlu olmalarına göre ikiye ayrılır.
Kısa periyotlu titreşimler (periyotu 1s’ den daha az) yüzey dalgalarının veya
makaslama dalgasının kalınlığı bir kaç on metreyi bulan sığ tabakalardaki
tekrarlı yansımaları ile açıklanabilmektedir. Periyodu 2s’ den daha büyük
37. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
36
titreşimlerin kaynağı olarak atmosferik basınç değişimlerinden kaynaklanan
okyanusal gel-git hareketleri gösterilmektedir. Şekilde de görüldüğü gidi
kırılgan hızlı kayan sismojenşk zon kırmızı, yavaş kayan zon sarı, kaymanın
sabit olduğu yer mavi ile gösterilmiştir. Depremler kırmızı zon da meydana
gelirken tremörler elips ile işaretlenmiş sarı zonda oluşurlar. Mw9.0 Tohoku,
Mw7.5 Craig, Mw7.7 Haita, Mw8.8 Maule depremlerinden sonra tremör
tetiklenmesinin olduğu görülmüştür.
SORU 2. Sunumunuzda incelenen 4 bölge hangileridir ve bu bölgelerin
analiz edilirken kullanılan yöntemlerden ;çalışma alanının seçimi, potansiyel
tetikleme olarak deprem seçimi, sismik verilerin düzenlemesi işlenmesi ve
analizi süreçlerini kısaca açıklayınız.
Çalışmada tremörlerin tetiklenmesinin incelenmesi için 4 doğrultu atımlı fay
bölgesi incelenecektir: (1) Kanada Yukon’da bulunan Denali fayının doğu
kısmı, (2) Kanada Haida Gwaii yakınlarında bulunan Quenn Charlotte fayı,
(3) Kaliforniya Park Field yakınlarında bulunan San Andreas fayı ve (4)
Güney Haiti peninsula’da bulunan the Enriquillo-Plaintain Garden fayı. Bu
bölgeler analiz edilirken; çalışma alanının seçiminde daha önce tremör
gözlemleri yapılmış San Andreas fay zonu ile karşılaştırmak için tremör
gözlemlerinin rapor edilmediği alanlar seçilmiştir. Daha sonra deprem
kataloglarından potansiyel tetikleme için derinliği 100 km’den az büyüklüğü
5.5’den fazla uzaklığı 100 km pik dinamik gerilmesi 1 kPa olan depremler
belirlenmiştir. Veri işlem kısmında ise sırasıyla alet düzeltmesi, filtreleme,
tetiklenmiş tremörün saptanması ve tremörün yerinin bulunması adımları
gerçekleştirilmiştir.
38. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
37
SORU 3. Tetikleme potansiyeli kavramı neyi ifade etmektedir,
Açıklayınız. Sunumda seçilen 4 bölgenin dinamik gerilme ve yüzey
dalgasının geliş açısı ekseninde aynı zamanda genlik spektrumu ve
frekansına bağlı olarak grafik üzerinden yorumlayınız.
Tetikleme potansiyeli büyük depremler sonrası oluşan dalgaların genliği,
frekans içeriği ve faya geliş açısına bakılarak karar verilmektedir.
Denali Fayının doğusunda büyük depremlerden sonra gözlenen
tremörlerin genlik frekansa dinamik gerilmenin geri azimut değerine göre
çizimi yukarıda verilmiştir. Tetiklemenin gözlendiği depremlerde yüksek
genlik düşük frekans grafikten okunmaktadır. Soldaki grafikte de faya
paralel geliş açısının tetiklenmiş depremlerde görülen özelliklerden biri
olduğu söylenebilir. San Andreas fay zonunda daha önce tetiklenmiş
tremör gözlemleri bulunmaktadır. Tetiklenmiş depremlerin sayısının yine
39. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
38
faya paralel geliş açısında büyük genlikli ve düşük frekanslı olduğunu
görmekteyiz.
40. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
39
Sunum Poster Başlığı: Tectonic Tremor Triggered along Major Strike-Slip
Faults around the World
Sunum Yapanın İsmi: Seda TEMEL
Soruyu Yazanın İsmi: Ebru AYDINDAĞ
Mühendislik Bilimlerinde ARA SINAV Sunumlarıyla ilişkili olarak 3 Soru
Yazınız.
Önemli Not:Sorular en az 20 kelimeden oluşmalıdır. Olmadığı durumda
soru puanlama dışı bırakılacaktır.
SORU 1. Poster çalışmasındaki ana çalışma sorusu “mikrosismik
hareketlerin daha büyük depremlerin tetiklenmesine neden olabileceği”
hakkında sizin bireysel görüşünüz nedir?
Posterin ana çalışma sorusu “doğrultu atımlı faylarda gözlenen
mikrotitreşimlerin oluşum nedenleri nelerdir?“. Tetiklenmiş titreşimlerin
çokluğu fayın dayanımı hakkında bilgi vererek bölgenin deprem tehlikesini
açığa çıkarmaktadır.
41. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
40
SORU 2. Tremör alanlarının bulunmasının önemi nedir? Özellikle belirtilen
fay alanlarında tremor alanlarının bulunması daha mı belirleyicidir? Tremör
alanlarının belirlenmemesinin dezavantajı nelerdir?
Karşılaştırmalı olarak dünya da meydana gelen tremörlerin araştırılması
tremörlerin oluşum koşullarını, fiziksel mekanizmalarını ve büyük
depremlerin oluşmalarındaki rollerinin anlaşılmasına yardımcı olacaktır.
Çalışma kapsamında depremlerin genlik frekans spektrumuna dinamik
gerilme değerine bakılarak tetiklenmiş tremörler tespit edilmiştir. Tremörler
daha önce gözlem yapılmamış üç doğrultu atımlı fayda izlenmiştir. Fayın
dayanımsız segmentlerinin tespiti için tetiklenmiş tremörler açıklayıcı
bilgiler vermektedirler.
SORU 3. Çalışma kapsamında 4 farklı fay alanlarında yapılan
incelemelerin sonuçlarını açıklayınız, mikro sismik hareket ile
depremlerin tetiklenmesi arasında bir ilişki gözlenmiş midir?
Çalışma sonucunda üç doğrultu atımlı fayda daha önce raporlanmamış
tetiklenmiş tremör aktivitesi tespit edilmiştir. Tremör kaynakları her bölge
için fay izlerine yakın yerler de konumlandırılmıştır. Tetiklenme gözlemleri
Coulomb gerilme kriteri ile uyum göstermiştir. Uzun periyotlu, yüksek
genlikli yüzey dalgaları bu bölgelerde tremörlerin tetiklenmesine neden
olmaktadır. San Andreas fayındaki Park Field segmenti diğer bölgelere
oranla daha kolay tetiklenmektedir. Bu özelliği fayın dayanım özelliklerini
yansıtmaktadır. Fayın dayanımının az olduğunun tespiti orada daha fazla
sayıda deprem olabileceği yorumuna neden olur.
42. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
41
3
3
MÜHENDİSLİK
BİLİMLERİNDE ÖZEL
KONULAR
Mühendislik Bilimleri Özel Konular Dersi
Ara Sınav Soruları. Doktora dersini alan
öğrenciler önce özel bir konuda sunum
hazırladılar, sundular. Dersi alan diğer
öğrenciler ve dersin sorumlu hocası
tarafından sorulan üçer uzun soruya
cevap yazarak sınavı tamamladılar.
ARA SINAV
SORULARI
43. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
42
Sunum Poster Başlığı: Kırık Dağılımlarının İncelenmesi İçin Bulanık Mantık ve
Fraktal Kullanılarak Mikrosismisite Analizi
Sunum Yapanın İsmi: Ebru AYDINDAĞ
Soruyu Yazanın İsmi: Seda TEMEL
Mühendislik Bilimlerinde ARA SINAV Sunumlarıyla ilişkili olarak 3 Soru
Yazınız.
Önemli Not: Sorular en az 20 kelimeden oluşmalıdır. Olmadığı durumda
soru puanlama dışı bırakılacaktır.
SORU 1. Sismisite uzay ve magnitüd dağılımında fraktal özellik gösterir
mi? Fraktal sonuçlar bize nasıl sonuçlar vermiştir? Tektonik depremler ve
mikrosismik depremlerin fraktal boyut açısından karşılaştırılması
nasıldır?
CEVAP: Sismisite (depremsellik) fraktal kavramı kullanılarak
açıklanabilen kaotik olayların en basit örneklerinden bir tanesidir. Yapılan
birçok çalışmada fraktal boyut kullanılarak sismisite ile ilgili araştırmalar
yapılmıştır. Bu çalışmalar sayesinde sismisitenin uzay ve magnitüd
dağılımında fraktal özellik gösterdiği sonucunu çıkarabiliriz.
44. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
43
Çalışma kapsamında fraktal analiz yönteminin kullanılmasıyla gayzer
alanlarında kırık sisteminin dağılımı konusunda daha net bilgiler elde
edilmeye çalışılmıştır.
Çalışmada elde edilen sonuçlara göre tektonik depremler ile mikrosismik
depremlerin fraktal boyut ve b_değeri açısından karşılaştırılmasıyla,
mikro sismik deprem kümelenmelerinin kırık dağılımı ile ilişkili
olabileceği açıklanmıştır.
SORU 2. 2006-2009 yılları arasında bulanık mantık uygulamaları
açısından depremler nasıl kümelenmiştir? Bulanık kümelenme ne anlama
gelmektedir? Jeotermal alanlarda kullanılmaya başlanmış mıdır?
CEVAP: Gayzer alanlarında kırık alanlarının dağılımını bulabilmek için
bulanık mantık uygulamalarından yararlanılmıştır. Kırık dağılımının
olduğu bölgede küme merkezlerinin zamana göre hareketi gözlenmiştir.
2006-2009 yılları arasında meydana gelen mikro sismik depremler yüksek
sıcaklıktaki zonda kümelenmiştir. Bulanık mantık yönteminin
uygulanması sonucunda mikro sismik deprem kümelerinin zaman
açısında hareket ettiği görülmüştür. Bu hareketin o alandaki kırık dağılımı
yönüne işaret ettiğine inanılmaktadır.
Günümüzde yapay zeka ile hesaplama (bulanık mantık, yapay sinir ağları,
genetik algoritma) yöntemleri jeotermal kaynakların keşfedilmesi ve daha
verimli kullanılabilmesi çalışmalarında yeni yeni uygulanmaya
başlanmıştır.
SORU 3. Jeotermal alanlarda meydana gelen mikro sismik depremlerin
seçilmesinde kaç adet parametre gereklidir? Bu parametrelerin etkisi
nasıldır? Mikro depremlerin hareket yönü nasıldır?
45. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
44
CEVAP: Jeotermal alanlarda meydana gelen mikro sismik depremlerin
açıklanmasında dört parametre gereklidir. Bu parametreler; gözenek
basıncı artışı, sıcaklık değişimi, enjeksiyona bağlı olarak değişen hacim
ve kırıkların kimyasal alterasyonudur. Bu parametrelerdeki değişime göre
jeotermal rezervuarlarından kaynaklı olarak depremler tetiklenmektedir.
Mikro sismik depremlerin hareket yönü çalışılan gayzer jeotermal
alanında zaman yönünden ilerlemektedir.
46. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
45
Sunum Poster Başlığı: Kırık Dağılımlarının İncelenmesi İçin Bulanık Mantık ve
Fraktal Kullanılarak Mikrosismisite Analizi
Sunum Yapanın İsmi: Ebru AYDINDAĞ
Soruyu Yazanın İsmi: Ali Osman ÖNCEL
Mühendislik Bilimlerinde ARA SINAV Sunumlarıyla ilişkili olarak 3 Soru
Yazınız.
Önemli Not: Sorular en az 20 kelimeden oluşmalıdır. Olmadığı durumda
soru puanlama dışı bırakılacaktır.
SORU 1. Gayzer alanlarında kırık izleme nasıl yapılır ve kırık gelişimiyle
ilişkili olarak Man-Made faktörler nelerdir? Örneklerle açıklayınız.
CEVAP: Çalışma kapsamında gayzerlerdeki kırık dağılımı bulanık
mantık ve fraktal analiz yöntemi ile izlenerek analiz edilmiştir. Gayzer
veya jeotermal kaynaklar genelde volkanik ve kırıklı (fay) bölgelerde
görülmektedir. Bu alanlarda uygulanan gelişmiş jeotermal güç sistemleri
nedeniyle insan kaynaklı olarak adlandırılan yapay depremler meydana
gelmektedir. Örneğin; Kaliforniya’daki gayzer jeotermal alanlarda ve
47. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
46
İsviçre’nin Bazel bölgesinde uygulanan jeotermal enerji projelerinden
dolayı insan kaynaklı depremlerde artış yaşanmıştır. 4
SORU 2. Sismik kümelenmelerin zaman ve uzaysal değişimlerinde
dikkate alınması gerekli parametrelerin anlam ve önemlerini açıklayınız.
Bulanık kümelenmeyle fraktal kümelenme arasındaki fark nedir?
CEVAP: Sismik kümelenmelerin zaman ve uzaysal değişimlerinde
dikkate alınması gerekli parametreler şunlardır: Sıvı miktarına bağlı
olarak değişen gözenek basıncı artışı, jeotermal alandaki sıcaklık
değişimi, yapılan sıvı enjeksiyonuna bağlı olarak değişen hacim miktarı
ve kırıkların kimyasal (bozunma) alterasyonudur. Bu parametrelerde
belirtilen değişimler neticesinde mikro sismik deprem sayılarında artış
yaşanmaktadır.
Sismisitenin belirlenmesi çalışmalarında elde edilen fraktal boyut,
depremlerin oluş süreçlerindeki düzensizliklerin ve meydana gelen
depremlerin yoğunlaşma (kümelenme) özelliklerinin bir ölçüsüdür.
Bulanık kümelenme yöntemiyle de oluşan depremlerin yoğunlaştıkları
merkez noktaları belirlenmektedir.
SORU 3. Jeotermal rezervuar yönetiminde verimlilik
değerlendirilmesinde mikro sismik depremlerin yığılma alanlarında
büyüklük değişimlerinin izlenmesi neden önemlidir? Fraktal
karakterizasyonla rezervuarın hangi özellikleri incelenir?
4 http://www.seismo.ethz.ch/sed/100/Snapshots/03/index_EN
https://en.wikipedia.org/wiki/Induced_seismicity
48. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
47
CEVAP: Bulanık mantık yöntemi özellikle mikro (küçük) depremler ile
çalışıldığında mikro sismik deprem verilerinin analiz edilmesinde oldukça
kullanışlı bir yöntemdir. Örneğin; bulanık kümeleme tekniği; bu
çalışmada kırık dağılımlarında olası ve önemli yerlerin belirlenmesinde
kullanılmıştır. Belirlenen küme merkezlerinin yeni gelişmiş jeotermal
kuyularının sondaj yerlerini gösterebileceği bilgisi üzerinde çalışılmıştır.
Bu merkezler büyük olasılıkla jeotermal rezervuar için ideal yer olan,
birbirine bağlı kırık sistemlerinin merkezidir. Bu nedenle mikrosismik
depremlerin izlenmesi jeotermal kaynakların verimli şekilde yönetilmesi
açısından oldukça önemlidir.
Yapılan mikro sismisite analizi sonucunda b_değeri ile fraktal boyut
arasındaki D=2b ilişkisinin Gayzer jeotermal alanındaki sismisite
(depremsellik) dağılımında da geçerli olduğu görülmüştür. Ayrıca çoğu
alanda fraktal boyutun D= 2.5 ve b=1.25 değerlerinin elde edilmesi ile
sismisite dağılımı, D= 2.0 elde edilen tektonik depremlerin tersine Gayzer
alanlarındaki indüklenen depremsellik (induced seismicity) için bir başka
gösterge olduğu belirtilmiştir.
49. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
48
Sunum Poster Başlığı: Kırık Dağılımlarının İncelenmesi İçin Bulanık Mantık ve
Fraktal Kullanılarak Mikrosismisite Analizi
Sunum Yapanın İsmi: Ebru AYDINDAĞ
Soruyu Yazanın İsmi: Ümit DÜLGER
Mühendislik Bilimlerinde ARA SINAV Sunumlarıyla ilişkili olarak 3 Soru
Yazınız.
Önemli Not: Sorular en az 20 kelimeden oluşmalıdır. Olmadığı durumda
soru puanlama dışı bırakılacaktır.
SORU 1. Gayzer alanlarında oluşan kırık dağılımlarını bulabilmek için
hangi yöntemlerin uygulanmakta olduğunu belirtiniz. Bunlardan bulanık
mantık yöntemi ile ilgili olarak açıklama yapınız.
CEVAP: Gayzer alanlarındaki kırık dağılımını bulabilmek için bulanık
mantık ve fraktal analiz yöntemlerinden yararlanılmıştır. Bulanık mantık
uygulamasıyla kırık sistemi içindeki bulanık kümelerin merkezlerinin
zaman göre hareketi, kırığın yayılması ve sıvı hareketinin nasıl oluştuğu
gözlenmiştir. Böylelikle jeotermal alanlarda meydana gelen mikro sismik
depremlerde elde edilen verilerin analizi gerçekleştirilmiştir. Bulanık
kümeleme tekniği ile kırık dağılımı açısından önemli ve olası yerler
belirlenebilmiştir. Küme merkezleri yeni gelişmiş jeotermal kuyularının
sondaj yerlerinin gösterebileceği sonucu ortaya çıkmıştır. Bu merkezler
50. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
49
büyük olasılıkla jeotermal kaynak rezervuarı için ideal yer olan birbirine
bağlı olan, kırık sistemlerin merkezidir.
SORU 2. Kırık dağılımının incelenmesi için bulanık mantık ve fraktal
kullanarak mikro sismisite analizi yapılması yöntemini bir örnek
üzerinden anlatınız. Fraktal analiz ne demektir?
CEVAP: Çalışma kapsamında Gazyer jeotermal alanlarında kırık
dağılımını bulabilmek için bulanık mantık yöntemi kullanılmıştır. Bu
yöntemle belirlenen kırık dağılımı içindeki bulanık küme merkezlerinin
zamana göre hareketi, kırık yayılması veya sıvı hareketinin nasıl oluştuğu
gözlenebilmektedir. Bulanık kümeleme bölge için kırık dağılım
haritasının başarılı olarak elde edilmesine olanak vermektedir Ayrıca
çalışmada jeotermal rezervuar için doğru kırılma haritasını geliştirmek
için ek olarak fraktal analiz yöntemi de kullanılmıştır. Analiz sonucunda
elde edilen fraktal boyut ve b_değeri ile mikro sismik depremlerin
karakteristik davranışları incelenmiştir.
SORU 3. Jeotermal alanlarda gelen mikrosismik depremlerin
açıklanmasında hangi parametrelerin olduğunu yazınız. Mikro sismik
alanlardaki depremler ile jeotermal bölgelerinde oluşan depremleri
karşılaştırınız ve açıklayınız.
CEVAP: Jeotermal alanlarda gelen mikro sismik depremlerin
açıklanmasında kullanılan parametreler; gözenek basıncı artışı, sıcaklık
değişimi, enjeksiyona bağlı olarak değişen hacim ve kırıkların kimyasal
alterasyonudur.
51. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
50
Tektonik depremler ve mikro sismik depremlerin fraktal boyut ve
b_değerleri karşılaştırıldığında, mikro sismik deprem kümelemesinin
ilişkili kırık ağını temsil edebileceği kanıtlanmıştır. Yapılan çalışmanın
neticesinde çoğu alanda fraktal boyut D= 2.5 ve b=1.25 değerlerinin elde
edilmesi ile sismisite dağılımı, fraktal boyutun D= 2.0 elde edilen tektonik
depremlerin tersine Gayzer alanlarındaki indüklenen depremsellik için bir
başka gösterge olduğu belirtilmiştir.
52. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
51
Sunum Poster Başlığı: Evet, İnsanlar Gerçekten Depremlere Sebep Oluyor
Sunum Yapanın İsmi: Ebru AYDINDAĞ
Soruyu Yazanın İsmi: Seda TEMEL
Mühendislik Bilimlerinde ARA SINAV Sunumlarıyla ilişkili olarak 3 Soru
Yazınız.
Önemli Not: Sorular en az 20 kelimeden oluşmalıdır. Olmadığı durumda
soru puanlama dışı bırakılacaktır.
SORU 1. Oklahoma’da M≥3 deprem sayısının artışının nedeni nedir?
Sıvı enjeksiyon yöntemi neden kullanılmaktadır? Sıvı enjeksiyonunun
durdurulması deprem sayısındaki artışın durdurulmasıyla sağlanabilir mi?
CEVAP: Amerika’da 2009-2014 yılları arasında meydana gelen deprem
sayılarında ortalama olarak 21’den 650’ye olacak şekilde eşi benzeri
görülmeyen bir artış gözlenmiştir. Özellikle Oklahoma şehrinde meydana
gelen M≥3 olan depremlerin sayısı Kaliforniya gibi sismik açıdan oldukça
aktif olan bölgeden daha fazla olmuştur.
Bölgede artan deprem etkinliğinin yapılan araştırmalar neticesinde yeni
ve gelişmekte olan petrol ve gaz üretimi olarak adlandırdığımız insan
53. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
52
kaynaklı faaliyetlerle ilişkili olduğu görülmüştür. Meydana gelen deprem
sayısındaki en büyük artışın sebebi ise; petrol ve gaz üretimi
çalışmalarında kullanılan sıvı enjeksiyonu yöntemidir. Enjeksiyon
işleminden dolayı artan sıvı basıncı fayları etkileyerek insan kaynaklı
depremlerin oluşmasına neden olmaktadır.
Yapılan çalışmalar neticesinde insan kaynaklı depremlerin kontrol
edilebileceği ortaya konmuştur. Petrol ve gaz üretim faaliyetlerinin
yapıldığı tesislerin (Youngstown, Anthony, Greeley, Love Country)
kapatılmasıyla meydana gelen deprem sayısında düşüş gözlenmiştir. Bu
tür depremlerin insan kaynaklı olduğu göz önüne alındığında azaltılması
veya durdurulmasıyla ilgili çalışmalar yapılmalıdır.
SORU 2. İnsan kaynaklı depremlerin tarihi gelişimi nasıldır?
Depremsellik oranındaki artışın bölgeler bazında dağılımı nasıldır?
Amerika’da deprem sayısının artış gösterdiği şehirlerde kanunlarda bu
durum yer almakta mıdır?
CEVAP: İnsan kaynaklı depremlerin geçmişine bakacak olursak ilk
deprem 1894 yılında Johannesburg’ da meydana gelmiştir. Goose Creek
Teksas bölgesi ilk deniz dibi sondaj işlemlerinin gerçekleştirildiği alandır.
Bu bölgede başlayan sondaj işlemleri sonrasında insan kaynaklı olarak
adlandırabileceğimiz depremler meydana gelmiştir.
Amerika’nın en büyük su rezervi olan Mead gölüne ise su dolumu
gerçekleştikten sonra depremler meydana gelmeye başlamıştır.
54. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
53
1978 - 2008 yılları arasında Amerika’da M≥3 olan 855 deprem meydana
gelmiştir. Bu zaman dilimi için yılda ortalama olarak 24 deprem
gerçekleşmiştir. 2009- 31.01.2016 yılları arasında ise 2310 deprem
meydana gelmiştir. Bu zaman dilimi içerisinde ise ortalama olarak yılda
326 deprem gerçekleşmiştir. İki farklı zaman grubu olarak bakıldığında
depremselliğin birbirinden çok farklı olduğu göze çarpmaktadır.
Amerika’da depremsellik oranındaki artışın bazı bölgelerle sınırlı olduğu
görülmektedir. Örneğin; en fazla artışın olduğu üç bölge sırasıyla
Oklahoma, Arkansas ve Kolorado’dur. Bunlar gibi birçok şehir konu ile
ilgili hazırlanan yönetmeliklerle koruma altına alınmıştır. Ayrıca (Çevre
Koruma Ajansı (EPA- Environmental Protection Agency) tarafından insan
kaynaklı depremlerin azaltılması adına bölgeler için rehber bir program
hazırlanmıştır.
SORU 3. Atık su depolama ve hidrolik kırılma yöntemlerinin farkları
nelerdir? Hangi büyüklükte depremlere neden olmuştur? Hangi yöntemin
depreme neden olma ihtimali yüksektir?
CEVAP:
ATIK SU DEPOLAMA HİDROLİK KIRILMA
Uzun süreç Kısa süreç
Yüksek hacim (1 milyon-milyar
varil)
Düşük hacim (5000-50000
varil)
55. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
54
35.000 kuyu +1.000.000 kuyu
Fazla deprem Çok az deprem
20.000’den fazla yıkıcı deprem Yıkıcı deprem yok
Atık su depolama yönteminin depremi tetiklemesi hidrolik kırılma
yöntemine göre daha olasıdır. Özellikle Amerika’da depremsellikte
gözlenen büyük değişimin en önemli sebebi; atık su depolama yönteminin
uygulanmasıdır.
56. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
55
Sunum Poster Başlığı: Evet, İnsanlar Gerçekten Depremlere Sebep Oluyor
Sunum Yapanın İsmi: Ebru AYDINDAĞ
Soruyu Yazanın İsmi: Ümit DÜLGER
Mühendislik Bilimlerinde ARA SINAV Sunumlarıyla ilişkili olarak 3 Soru
Yazınız.
Önemli Not: Sorular en az 20 kelimeden oluşmalıdır. Olmadığı durumda
soru puanlama dışı bırakılacaktır.
SORU 1. Amerika Birleşik Devletleri’nde 2009 ile 2014 arasındaki
depremlerin 21’den 650’ye çıktığını anlattınız. Oklohoma gibi bir
bölgenin en aktif deprem bölgesinden biri olan Kaliforniya gibi bir
bölgeden daha fazla depreme maruz kalma nedenlerini açıklayınız?
CEVAP: Amerika Birleşik Devletleri’nde 2009-2014 yılları arasında
meydana gelen deprem sayılarında ortalama olarak 21’den 650’ye olacak
şekilde eşi benzeri görülmeyen bir artış gözlenmiştir. Özellikle Oklahoma
şehrinde meydana gelen M≥3 olan depremlerin sayısı Kaliforniya gibi
dünyanın en aktif deprem bölgesinde meydana gelen deprem sayısından
daha çoktur. Bu bölgede artan deprem etkinliğinin nedenlerinin
anlaşılması için yapılan araştırmalar neticesinde bu artışın yeni ve
gelişmekte olan petrol ve gaz üretimi olarak adlandırdığımız insan
57. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
56
kaynaklı faaliyetlerle ilişkili olduğu görülmüştür. Meydana gelen deprem
sayısındaki en büyük artışın sebebi ise; petrol ve gaz üretimi
çalışmalarında kullanılan sıvı enjeksiyonu yöntemidir. Enjeksiyon
işleminden dolayı artan sıvı basıncı fayları etkileyerek depremlerin
oluşmasına neden olmaktadır.
SORU 2. İnsan kaynaklı deprem kavramı ile anlatılmak istenen nedir?
Bunların oluştuğu bölgelerdeki ortak özellikler nelerdir? Bu depremlerin
incelenmesi için ilk çalışmalar ne zaman ve nerede başlamıştır?
CEVAP: Dünya’ da meydana gelen depremlerin büyük çoğunluğu
tektonik tabakaların hareket etmesi sonucunda meydana gelmektedir.
Fakat maden ve petrol arama, baraj veya köprü inşaatı gibi yapılan
faaliyetlerle insanlar yapay depremler üretmektedir. Örneğin; Oklahoma
bölgesinde artan deprem etkinliğinin yapılan araştırmalar neticesinde yeni
ve gelişmekte olan petrol ve gaz üretimi olarak adlandırdığımız insan
kaynaklı faaliyetlerle ilişkili olduğu görülmüştür.
İnsan kaynaklı (induced) depremlerin incelenmesi amacıyla ilk
laboratuvar Ruhr kömür yatağı olan (Almanya) Bochum’ da kurulmuştur.
İlk sismik inceleme ağı ise 1920’nin sonlarında Yukarı Silezya maden
yatağında kurulmuştur.
SORU 3. İnsan kaynaklı depremler için örnek verdiğiniz Goose Creek ve
Mead gölü bölgeli olarak belirtiniz. Bu bölgelerde oluşma nedenleri ve bu
bölgenin özellikleri nelerdir?
58. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
57
CEVAP: Goose Creek Amerika’da Teksas bölgesinde bulunan ilk deniz
dibi sondaj işlemlerinin gerçekleştirildiği alandır. Bu bölgede başlayan
sondaj çalışmaları sonrasında insan kaynaklı olarak adlandırabileceğimiz
depremler meydana gelmiştir.
Amerika’nın su kapasitesi açısından en büyük rezervi olan Mead gölü
Kolorado nehrinde bulunmaktadır. Buraya su dolumu gerçekleştikten
sonra depremler meydana gelmeye başlamıştır. Yapılan baraj inşaatı
sonrasında deprem oluşmasından dolayı insan kaynaklı bir deprem olduğu
açıkça görülmektedir.
59. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
58
Sunum Poster Başlığı: Evet, İnsanlar Gerçekten Depremlere Sebep Oluyor
Sunum Yapanın İsmi: Ebru AYDINDAĞ
Soruyu Yazanın İsmi: Ali Osman ÖNCEL
Mühendislik Bilimlerinde ARA SINAV Sunumlarıyla ilişkili olarak 3 Soru
Yazınız.
Önemli Not: Sorular en az 20 kelimeden oluşmalıdır. Olmadığı durumda
soru puanlama dışı bırakılacaktır.
SORU 1. İnsanlar depremleri nasıl meydana getiriyor? Depremlerin oluş
nedeni olarak insan veya tektonik odaklı olup olmadığı nasıl ispat
ediliyor?
CEVAP: Amerika’da 2009-2014 yılları arasında meydana gelen deprem
sayılarında ortalama olarak 21’den 650’ye olacak şekilde eşi benzeri
görülmeyen bir artış gözlenmiştir. Özellikle Oklahoma şehrinde meydana
gelen M≥3 olan depremlerin sayısı Kaliforniya gibi sismik açıdan oldukça
aktif olan bölgeden daha fazla olmuştur. Bölgede artan deprem
etkinliğinin yapılan araştırmalar neticesinde yeni ve gelişmekte olan
petrol ve gaz üretimi olarak adlandırdığımız insan kaynaklı faaliyetlerle
ilişkili olduğu görülmüştür. Meydana gelen deprem sayısındaki en büyük
60. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
59
artışın sebebi ise; petrol ve gaz üretimi çalışmalarında kullanılan sıvı
enjeksiyonu yöntemidir. Enjeksiyon işleminden dolayı artan sıvı basıncı
fayları etkileyerek insan kaynaklı depremlerin oluşmasına neden
olmaktadır.
Yapılan çalışmalar neticesinde insan kaynaklı depremlerin kontrol
edilebileceği ortaya konmuştur. Petrol ve gaz üretim faaliyetlerinin
yapıldığı tesislerin (Youngstown, Anthony, Greeley, Love Country)
kapatılmasıyla meydana gelen deprem sayısında düşüş gözlenmiştir
Bu tür depremlerin insan kaynaklı olduğu göz önüne alındığında
azaltılabilir ve durdurulabilir olmasıyla ilgili çalışmalar yapılmalıdır.
SORU 2. İnsan kaynaklı depremlerin azaltılması veya zararlarından
sakınılması için neler yapılabilir? İnsan depremlerinin neden olduğu
zamanlarla ilgili bir kaç söyleyebilir misiniz?
CEVAP: İnsan kaynaklı depremlerin geçmişine bakacak olursak ilk
deprem 1894 yılında Johannesburg’ da meydana gelmiştir. Goose Creek
Teksas bölgesi ilk deniz dibi sondaj işlemlerinin gerçekleştirildiği alandır.
Bu bölgede başlayan işlemler sonrasında insan kaynaklı olarak
adlandırabileceğimiz depremler meydana gelmiştir. Amerika’nın en
büyük su rezervi olan Mead gölüne su dolumu gerçekleştikten sonra
deprem olmuştur.
1978 - 2008 yılları arasında Amerika’da M≥3 olan 855 deprem meydana
gelmiştir. Bu zaman dilimi için yılda ortalama olarak 24 deprem
gerçekleşmiştir. 2009- 31.01.2016 yılları arasında ise 2310 deprem
meydana gelmiştir. Bu zaman dilimi içerisinde ise ortalama olarak yılda
61. Mühendislik Bilimlerinde Özel Konular
ARA SINAV SORULARI
60
326 deprem gerçekleşmiştir. İki farklı zaman grubu olarak bakıldığında
depremsellik birbirinden çok farklı olduğu göze çarpmaktadır.
Amerika’da depremsellik oranındaki artışın bazı bölgelerle sınırlı olduğu
görülmektedir. Örneğin; en fazla artışın olduğu üç bölge sırasıyla
Oklahoma, Arkansas ve Kolorado’dur. Bu gibi birçok şehir konu ile ilgili
hazırlanan yönetmeliklerle koruma altına alınmıştır. (Çevre Koruma
Ajansı (EPA- Environmental Protection Agency) tarafından insan
kaynaklı depremlerin azaltılması adına bölgeler için rehber bir program
hazırlanmıştır.
SORU 3. Oklahoma ve Arkansas bölgelerinde meydana gelen depremlerin
benzerlikleri nelerdir? Tamamen insan odaklı depremle ilişki tetikleyici
faktörler incelendiğinde iki şehirde durum ne kadar benzerdir?
CEVAP: Oklahoma ve Arkansas bölgelerinde meydana gelen depremlerin
ortak özelliği insan kaynaklı oluşudur. İki bölgede de petrol ve gaz
üretimi için uygulanan farklı yöntemlerin (hidrolik kırılma, atık su
depolama, gelişmiş petrol üretimi) neticesinde yapay depremler meydana
gelmektedir. İnsan tarafından yapılan bu işlemlerden dolayı doğal
olmayan depremler tetiklenmektedir. Bu sebeple bu tür işlemlerin
yapıldığı iki bölge olan Oklahoma ve Arkansas da son zamanlarda
değişen sismik hareketlilik oldukça benzer özellikler taşımaktadır.