SlideShare a Scribd company logo
MEHMET ASLAN
Mart 2017
GİZLENEN DOĞU GERÇEĞİ...
Çevredeki Savaş
1
GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017
GİZLENEN DOĞU GERÇEĞİ...
Çevredeki Savaş
Kimi kahramanlık heveslisi kişilere göre
tarihi savaşlar yaratmıştır. Ancak
izlediğimiz Körfez Savaşı da kanıtlıyor ki
savaş tarihin de yıkımı demektir. Duyarlı
kamu yöneticilerine düşen görev en ivedi
olarak savaşı durdurmanın yollarını
bulmalarıdır.
Acaba, Körfez SavaĢıyla birlikte ortaya çıkan ilk çevre tahribatı Saddam'ın Kuveyt
petrolünü denize pompalaması, akıl almaz ve çağdıĢı tutumuyla mavi sulara akıtılan
petrol kirliliği midir? Savunma adına, öç alma adına yok edilmeye baĢlanan doğal
çevre, savaĢın tek kurbanı mıdır? Hiç soruluyor mu kültürel çevre ne alemde diye?
Ġnsanlığın, binlerce yılda yarattığı ve bir daha hiç bir ileri teknolojinin geri
getirmeyeceği zenginlikler ne alemde diye?
SavaĢı odalarımıza kadar getiren ileri teknoloji, elbette ki savaĢ pilotlarına da nereyi
bombalayacakları konusunda ĢaĢmaz olanaklar sağlıyordu. Kimilerince yüzyılın olayı
olarak savunulan bilimsel-teknojik devrimin, hiç de öyle, her alanda insanlığa hizmet
etmediği ortaya çıktı. Binlerce yakın uçuĢ ve bu sortilerde Irak'ın üzerine yağdırılan
binlerce ton bomba; müttefikleri hala bir kara savaĢına hazırlayamamıĢ buna karĢın,
sivil yerleĢme bölgeleri ve savaĢla hiç ilgisi olmayan kentleri, mahalleleri çökertmiĢ,
bir zamanlar uygun fiyatlarla Saddam'a satılan silahları tümüyle yok edememiĢti.
Ġnsanlığın kaderine bakın ki yerleĢik düzeni yani uygarlığı, birkaç yüzyıllık bir tarihle
sınırlı olan ABD, binlerce yıllık insanlığa kültürel zenginlik sunan bir bölgeyi, üstelik
uygarlık adına bombalamaktadır. Hadi, diyelim ki Amerikalılar, kültürel zenginliğin
önemini bilmezler. Çünkü onların, ne Harun ReĢid'lere, Hamurrabilere, Babil'lere
uzanan bir geçmiĢleri vardır, ne de Kızılderilileri ve kültürlerini ortadan kaldırmaktan
baĢka bir gelenekleri...
Peki, Ģu Avrupalılara ne demeli? Dünya kültürünün ve sanatının merkezi olmalarıyla
övünen; tarihsel kentlerini koru-ma konusunda hala övünmelerle coĢkulananlara ne
oluyor?
Nerede uluslararası koruma protokollerine attıkları imzalar?
2
GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017
Ne Saddam'ın insanlık dıĢı politikası ne de ABD ve müttefiklerinin barıĢ ve demokrasi
nutukları, Ortadoğu'da iĢle-nen kültürel cinayetinin aklanması için haklı gerekçe
olabilir.
Tüm dünyanın uygar insanları ve baĢta BirleĢmiĢ Milletler olmak üzere uluslararası
tüm kuruluĢlar, petrole bulanan canlılar kadar yıkım ve yok olmaya terk edilen tarihsel
zenginlikleri de görmek zorundadırlar.
Irak'ta bombalanan salt bir diktatör değil, koskoca uygarlık mirasıdır. Ġnsanlık, buna
ne zaman dur diyecek?
Mezopotamya uygarlıkları üzerine yağdırılan binlerce ton bomba, denize akıtılan
petrol ve gökyüzüne savrulan dumanlar, 2000'li yıllarda hala gidecek baĢka gezegen
yok uyarılarına pek kulak asılmadığını gösteriyor. Üstelik, petrol egemenliği uğruna
bu kanlı ve kirli fırtınayı estirenler aynı anda dünyanın en uygar ülkeleri olduklarını da
dile getirmekten geri kalmıyorlar.
Bugün ise beyaz adam bir zamanlar kana, ateĢe ve baruta bulayarak yerleĢtiği
topraklardan uçup gelerek ve ateĢli silahlarını artık bilgisayarlarla donatarak, yaĢadığı
kıtadan binlerce kilometre uzaklarda yine bu dünya benim diyor.
Çevrenin düĢmanı bilinçsiz insanoğlu değildir. Egemen olmak, güçlü olmak, en büyük
olmak... Bütün bunlar bir bilinç ürünüdür ve kökeninde insanlığa ait ortak
zenginliklere el koymak, bu zenginliklerin sahibi olmak amacı ve isteği yatmaktadır.
"Çöl fırtınası"nı estirenler için uygarlığın petrole endeksli bir ekonomik tutku olduğu
artık iyice açığa çıkmıĢtır. Evet, Türkiye savaĢa girmemekle çok iyi etmiĢtir,ve bundan
sonra da girmemelidir.''Yurtta sulh,cihanda barıĢ''ilkesine sonuna kadar sadık
kalmalıdır.
Mehmet Aslan
3
GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017
Bu çalıĢmada
Yakıt olarak kullanılan kömürün yerine geçtiğinden bu yana petrol, insanlık tarihinde görülmüĢ en kanlı
savaĢlara neden oldu. Bu çalıĢma, geçtiğimiz yüzyılda meydana gelen milletlerarası çatıĢmalarda
petrolün oynadığı rolü araĢtırıyor. 1920' lerden günümüze, devletlerin ve çokuluslu Ģirketlerin bu
değerli enerji kaynağını kontrol altına almak uğruna attıkları adımları, baĢlattıkları savaĢları ve
destekledikleri yolsuz ve insanlık dıĢı rejimleri inceliyorum.
GİZLENEN DOĞU GERÇEĞİ...
Dünyanın birçok ülkesinde ve özellikle Orta Doğu'da
büyük savaĢlar yaĢanıyor. Hal böyle olunca da insanın
aklında hep Ģu soru var :
3. Dünya savaĢı çıkacak mı ? Acaba ne zaman çıkacak ?
Ġnsanlar korku içinde bugünün gelmesini bekliyor. Çünkü
her geçen gün artan patlamalar, yitirilen binlerce canlar ve
sömürge haline getirilen devletlerin düĢtüğü durum bunu
gösteriyor.
3. Dünya savaĢının ne zaman çıkacağı belli olmasa da
önümüzdeki 10 yıl içerisinde ülkeler arası çıkar
çatıĢmalarından dolayı ciddi savaĢlar yaĢanacağı
uzmanlar tarafından belirtiliyor.
4
GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017
GĠZLENEN DOĞU GERÇEĞĠ...
Amerikan Petrol Ģirketi Aladdin Middle East 1997 yılında , Reuterse yaptığı
açıklamayla Amerikan Geomark Research Ġnc. Ģirketi 1992de Arap Yarımadasında
siluryen yaĢlı kaynak kayalar üzerinde petrol rezervi araĢtırması yapıyordu.
Bu araĢtırmaya Aladdinde destek verdi.
Geomarkın araĢtırması tam nihayete ereceği sırada, takvimler 1995i gösterirken
Mardinin güneyinde paleozoik derin bir basene rastlandı.
Bu basende tıpkı Riyad baseninde olduğu gibi kaynak kaya ve zengin petrol
rezervlerinin varlığı tespit edildi.
Geomarkın tespitine göre Güneydoğuda petrol barındıran katmanlar Suudi
Arabistandaki petrol dolu yeraltı katmanlarının uzantısı.
Katmanın bir ucu Suudi Arabistan’da,bir ucu Türkiyede.
Petrol dolu katman aynı çağda ve biçimde oluĢmuĢ.
Güneydoğuda.
Diyarbakır,ġanlıurfa ve Mardin üçgenindeki topraklar petrol denizinin üstünde
yüzüyor. araĢtırma Ģirketi uydudan,bölgede zengin petrol rezervi bulunduğunu tespit
etti.
Bu güne kadar yeterli derinlikte ve sayıda sondaj yapılmadığı için bu yatağa
rastlanmadı.
4 bin metre derinlikteki yeni rezerve inildiğinde, buradan Türkiye ihtiyacının üç katı
kadar, günde 1.5 milyon varil ham petrol çıkarılacak."
Suudi Arabistan petrolün büyük kısmını çölün 4 bin metre altındaki bu tabakadan
çıkarıyor.
Türkiye bugüne kadar çoğunlukla yerin 2-3 bin metre altındaki tabakadan petrol
araması yapıyordu. 30 Mart 2013 Tarihinde Petrol ĠĢleri Daire baĢkanı Selami
Ġncedalcı,Güneydoğuda 200 trilyon dolarlık servet yatıyor.Diye resmi açıklama yaptı..
ABD Enerji Enformasyon Dairesinin verilerine göre Türkiyede tahmini olarak 1.8
trilyon metreküp kayagazı rezervi bulunuyor.
Bu rezervin 500 milyar metreküpü Güneydoğu Anadolu Bölgesinde” ...
5
GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017
6
GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017
Bir diğer önemli kaynak Dicle ve Fırat havzası..
Türkiyenin su havzalarının yüzde 30undan fazlası bu bölgede.
Önümüzdeki yıllarda su, petrole eĢ düzeyde önemli hale gelecek..
Ülkemizde 15 Nisan 2005 tarihi itibariyle, 52 bin 818 yabancı uyruklu Ģahıs
tarafından 272 milyon 511 bin 493 metrekare arazi ve gayrimenkul satın
alındı.
Bölgede Yabancılar adına Türk vatandaĢları ve yerel Ģirketler aracılığıyla
arazi ve maden yataklarının gizlice satın alındığı artık bilinen bir gerçek.
Bölge AB üyeliği uğruna alınan kararlarla çiftçi üretim yapamaz duruma
getirilmiĢ , toprağını satmak zorunda bırakılmıĢ yada ekimi yasal olmayan
bitkiler yetiĢtirmeye zorlanmıĢ.
Terör ve kaos nedeniyle insanlar hızla bölgeyi terk ediyor,Terkedilen
topaklara laboratuvar diazynıyla etnik yerleĢim yapılıyor.
Böylece yabancılar en verimli topraklarımızı, köylüden çiftçiden satın alıyor.
Kendisine bağlı suni bir etnik bir tasarım yapıyor.
GAP bölgesinde hiç toprak satın almadığı söylenir ama biraz kurcalanınca
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü web sitesinin bu bölümüne ulaĢmak
neredeyse imkansızdır.
Ġsrailliler bu toprakların çoğunu ĠĢbirlikçi Ģirketler ve Bölgedeki Ayrılıkçı
AĢiretler yoluyla ele geçirmiĢlerdir.
Ġsrail Güneydoğudaki GAP bölgesinde 450 bin dönüm arazi satın aldığı
iddiaları bir çok bürokrat , vekil, bakan tarafından dile getirildi .
EĢki ġanlı Urfa milletvekili ve dönemin TBMM baĢkanı Uluç Gürkan'ın Ġsrailli
Ģirketler yüz milyar doları aĢan bir yatırım sonrasında sulanabilir hale gelen
GAP topraklarında sadece tarım yapmayı mı amaçlıyorlar?sorusu hala
zihinlerde.
Gürcistanda gerçekleĢtirilen kadife devrimin mimarı ve finansörü ünlü para
sihirbazı George Sorosun eski ortağı, Jim Rogers internet sitesinde ve
International Harold Tribunede yayınlanan bir makalesinde ABDli yahudi
yatırımcıları GAP bölgesinde arazi almaya çağırmıĢ olması sizce de manidar
değilmidir?
7
GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017
Aynı oyun Irakın kuzeyinde yürütülen Kürt devleti kurma çalıĢmalarıyla da
yakından ilgilidir.
Ġsrailden yaklaĢık 150 bin Yahudi “vaadedilmiĢ topraklar”a göç etmiĢtir; en
büyük göç Irakın kuzeyine yani sözde Kürdistana gerçekleĢtirilmiĢtir.
Ġsrail ve ABDdeki Yahudi lobileri Kuzey Iraktaki Kürt aĢiret reislerine büyük
destek verdiği artık herkesin bildiği bir gerçektir.
Bölgeye gelen Ġsrailliler ve diğer bölgelerden gelen yahudiler Erbil - Ankava
Mahallesi, Duhok, Süleymaniye, Kerkük ve Selahaddine yerleĢtirilmiĢtir.
Kerküke yerleĢen Yahudiler, eski Yahudi mahallesi ile Arap ve Rahimava
mahallelerinde çok sayıda bina ve arazi satın almıĢtır.
Bir Yahudi organizasyonu ise Irakın kuzeyindeki faaliyetlerine aralıksız devam
etmektedir. Organizasyonun Kerkük, Musul, Duhok,Süleymaniye ve Erbilde büroları
vardır.
Bu bürolar aracılığıyla inĢaat, arazi satın alma yurt dıĢına insan gönderme faaliyetleri
yürütülmektedir. Barzani,Talabani ve Ġsrail arasında imzalanan gizli bir protokol
çerçevesinde on binlerce Kürt Yahudinin Irakın kuzeyine yerleĢtirilmesi
kararlaĢtırılmıĢ, o bölgedeki Türkmen ve Arapların ellerindeki gayrimenkullerin satın
alınması için Süleymaniyede bulunan Kürdistan Kredi Bankasına para transferleri
yapılmıĢtır.
8
GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017
Bu banka 5 yıl geri ödemesiz 300 milyon dolar kredi kullandırmıĢtır ...
Tüm bu bilgilerin ıĢığında ġimdi Barzani ile Diyarbakırda segilenen Tiyatroyu bir daha
düĢünün.
2002 Yılından bu yana Ġktidar Diyarbakıra 19 Katirilyonluk mali kaynak sağlamıĢ.
AB Fonlarından bir yıl içinde ġanlıurfaya 9,5 Milyon Euro, Diyarbakır ve ġanlıurfaya
çeĢitli nedenlerle 6,5 milyon Euro fon desteği ve 84.4 milyonluk hibe yapılmıĢ.
Bahreyn ve BAE ortaklığı olan Vision adlı fon Güneydoğu Anadoluda 6 milyar dolarlık
yatırım,2009 yılında ise Suudi sermayeli Planet Food World adlı Ģirket Kiliste 20
milyar doları gözden çıkarmıĢtır. 2008 yılı itibarıyla resmi açıklamalara göre bölgede
buraya sığmayacak kadar sayfalar dolusu para akıĢı vardır.
86 adet yabancı Ģirket bölgede faaliyet göstermektedir.
Yabancı fonların bölgede ki tarihi ve Kültürel varlıklar,sanat projelerine duydukları
yoğun ilgi ve milyarlarca dolarlık yardımları gözlerimizi yaĢartacak düzeydedir.
Bu Ģirketlerin büyük bölümü ve yabancı fonların bölgeye yaptığı yatırım ,Ģirket
ortakları ve siyasi iliĢkilerine baktığımız zaman çözüm süreci denen Emperyalist
oyunu ve ülkedeki ortaklarını çok net görebiliriz.
Örneğin AKP ye Suriye müdahalesi ve kamuoyu adlı raporlar hazırlayan her konuda
strateji oluĢturan düĢünce kuruluĢu ve Öcalan arasında ki bağ çok dikkat çekicidir.
Hatırlarsanız Ahmet Türk Öcalanla Ġmralı da görüĢmüĢ Öcalanın barıĢ
görüĢmelerinde sürekli Akil adam olarak Osman Kavalayı istediği açıklanmıĢtı.
“Diyalog ve temas grubu”, “barıĢ konseyi” gibi çeĢitli isimlerle 2005ten bu yana bir
araya gelen yapıların içindeki PKKya yakın ve PKKnın tezlerini neredeyse bire bir
savunan, hatta özerkliği isteyen, Anadolu Kültür A.ġ.nin sahibi Osman Kavala,AKP
nin fikir babası hayırsever Hanritage isimli kuruluĢla beraber milyon dolarlar
harcayacak "Kars Osmanlı
bölgesi koruma planı" adı verilmiĢ bir restorasyon!!!. Projesi olusturmustur.
Kavalanın Anadolu Kültür Aġ.nin destekçileri arasında kendi sitelerinde verdikleri
bilgilere göre British Council,Goethe Enstitüsü, Sorosun Açık Toplum Enstitüsü,
Avrupa Birliğine bağlı Europan Cultural Foundation gibi hayırsever!!! kurumlar
bulunmakta,Bu kadar insan Doğuya neyin karĢılığında bu kadar yatırım yapıyor
oturun bir düĢünün.
Bu gün Bana dokunmayan yılan bin yıl yaĢasın diyerek sessiz sedasız oturan
kardeĢim bu ateĢ hızla sana doğru ilerlemekte.
Güneydoğu Meselesi Memleket meselesidir.
9
GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017
Küresel sermayenin Piyonu olarak kullanılan üç beĢ eĢkiya ile kiĢisel hırsları ,Ġktidar
saltanatları uğruna gözü dönmüĢ insanlar bir kaç il üzerinden hormonlu büyüme
yaparak ,Türkiyeyi sadece bir kaç ile indirgeyerek Anadolu'yu SatıĢa çıkarmıĢtır.
Ġnsan hakkı,Demokrasi,BarıĢ,Anadilde eğitim,Ģıhlar - Ģeyhler, sözde dindarlık, bu
dolandırıcık tiyatrosunda hırsızların kostümünden baĢka hiç bir Ģey değildir.
Terör adı altında yapılan bu hırsızlık 17-25 Ayakkabı kutusundan çok öte. Koca bir
milletin yüzlerce yıllık istikbalinin çalınma öyküsüdür..
10
GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017
11
GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017
12
GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017
"Bu kadar kan dökerek milletin elde ettiği egemenliğin korunması ve savunulması için
gerekirse ölmekten asla tereddüt etmeyeceğim. Milli egemenlik uğruna canımı
vermek, benim için vicdan ve namus borcu olsun." diyen Mustafa Kemal Atatürk,
Chester Ġmtiyazı konusunda ne düĢünüyordu?
Lozan'daki son toplantıya alınmayan ABD'nin Temsilcisi Büyükelçi Grew: iki gün ve
iki gece boyunca Ġsmet PaĢa ile yedi kez neler görüĢtü? GörüĢme sonrası. Ankara'ya
telgraf çeken Ġsmet PaĢa; "BarıĢ konusu Chester kayasına gelip çarptı. BarıĢ
olmazsa, bilin ki bunun nedeni Chester Ġmtiyazı'dır" deyince, Gazi'nin tepkisi ne oldu?
Ölüm-kalım savaĢı içinde doğmuĢ olan Türk Devleti'nin kritik bir saatinde, Gazi
Mustafa Kemal, Ankara'da söyleĢi yaptığı Amerikalı gazeteci Marcosson'a¸"Ahır
yemliğindeki köpekler gibiydiler" deyimini kullanarak, hangi ülkelere kızgınlığını ifade
ediyordu?
Büyük devletlerin petrol çıkarları ve Chester Grubu ile Standard Oil'in baĢını çektiği
petrol Ģirketleri arasındaki rekabet, Lozan'da yaĢandığı gibi sonrasında da
uluslararası çekiĢmenin odak noktasını meydana getirecekti. Amerikan'ın açıkça
kendi Ģirketlerinden yana tavır alması, hem Musul sorununun hem de Chester
Projesi'nin geleceğinde belirleyici rol oynadı
"ABD, Lozan AnlaĢması'nı imzalamadı" iddiasının ardında yatan gerçek neydi?
Amerika'nın Türkiye Cumhuriyeti nezdindeki ilk Büyükelçisi Joseph Grew; 6 Ağustos
1923 günü imzalanan 'Türkiye - ABD Dostluk ve Ticaret AntlaĢması'nın 1927 yılında
ABD Senatosu'nda oylanması sırasında dönen oyunları, anılarında nasıl dile getirdi?
13
GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017
Hitler; Türkiye Cumhuriyeti'ni kendi safına çekmek, Atatürk Türkiye'sinin dostluğunu
temin etmek, Kafkasya ve Ortadoğu petrollerine kısa yoldan ulaĢmak için Alman
Lufthansa Havayollarının Türkiye ile tarifeli havayolu seferleri baĢlatması için Ali
Çetinkaya'yı Almanya'da nasıl ağırladı?
14
GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017
Ortadoğu'da Zengin Yeraltı Kaynakları ve Petrol
20. yüzyılın baĢında ortaya çıkan yeni bir fenomen bölgedeki dengeleri altüst ettiği
gibi Ortadoğu'nun önemini hiçbir bölgeyle kıyaslanamayacak derecede arttırır.
Bölgeyi bu derece etkileyecek olan yeni olgu petroldür. Ortadoğu'nun dünya petrol
rezervlerinin üçte ikisine sahip olması ve bölgedeki petrolün çıkarılıĢ maliyetinin diğer
bölgelere göre kat kat daha az olması (varil baĢına üretim maliyeti Ortadoğu'da 1
Dolar iken Kuzey Denizi'nde 14 dolar), bu coğrafyayı büyük devletlerin odak noktası
haline getirir. Yeni enerji kaynaklarını ve onları tüketim merkezlerine ulaĢtıran geçiĢ
yollarını kontrol altında tutmak isteyen güçler için Ortadoğu ne pahasına olursa olsun
hakim olunması gereken bir bölge haline gelir.
Bölgede petrolün tarihi yüzyılın baĢına kadar gitmektedir. Ġlk petrol yatakları 1908'de
Ġran'da, 1927'de Irak'ta bulunur. Bunu 1932'de Bahreyn, 1938'de Kuveyt ve Suudi
Arabistan, 1939'da Katar takip eder. BirleĢik Arap Emirlikleri ve Umman Sultanlığının
petrol piyasasına katılmaları ise 1960'lı yılları bulur. Petrolden sağlanan astronomik
gelirler (petrol gelirleri 1980'de 220 milyar doları bulur) bu ülkelerin görünümü akıllara
durgunluk verecek Ģekilde değiĢir. Yüzyılın baĢında küçük bir balıkçı kasabası olan
Kuveyt petro-dolarların sayesinde Ortadoğu'nun en görkemli baĢkentlerinden biri
haline gelir. Örnekleri Bahreyn, Umman, B. A. E. ve tabii ki Suudi Arabistan ile
çoğaltmak mümkündür.
Araplar, uluslararası arenada petrolü koz olarak kullanmaktan geri kalmazlar. 1973
Kipur SavaĢı'ndan sonra, Ġsrail'in müttefiki batılı devletlere karĢı ambargo uygulama
kararı alırlar. Bu ilk petrol Ģokuyla fiyatlar dörde katlanır. Brüt 3 dolar olan petrol fiyatı
bir anda 12 dolara yükselir. 1980'deki ikinci petrol Ģokundan sonra fiyatlar 36 hatta 40
dolara kadar yükselir. Bu ani artıĢ karĢısında Ģok olan batıda hayat durma notasına
gelir. Petrolün ve dolayısıyla bölgenin değeri bir kez daha anlaĢılır.
Alternatif enerji arayıĢından sonuç çıkmaması ve diğer bölgelerdeki petrolün çıkıĢ
maliyetinin yüksek olması, enerji konusunda Ortadoğu'yu hala alternatifsiz kılıyor.
AnlaĢılan o ki petrol Ortadoğu'yu çekici kılmaya bir süre daha devam edecek.
15
GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017
Musul değil petrol savaĢı
Musul’u, terör örgütü DEAġ’tan kurtarma operasyonuna batının gösterdiği ilgi,
buradaki zengin petrol ve doğal gaz rezervinden kaynaklanıyor. Musul ve Kerkük
enerji sahalarındaki rezervlerin parasal değeri 4 trilyon doları aĢıyor. Kuzey Irak’taki
doğalgaz rezervi Türkiye’nin 300 yıllık ihtiyacını karĢılayabilecek büyüklükte. 50’nin
üzerinde uluslararası enerji Ģirketinin çalıĢma yaptığı Musul ve Kerkük’te çıkarılan
petrol Türkiye üzerinden dünya açılıyor.
Türkiye'nin yaklaĢık 100 yıl önce terk ettiği topraklar arasında en değerlisi olarak
bilinen Musul, bugün yeniden büyük bir çekiĢme alanı haline geldi. Dünyanın altıncı
en büyük petrol ülkesi konumundaki Irak'ta tespit edilmiĢ 143 milyar metreküp petrol
rezervi var. Bu rezervin 45 milyar metreküpü Musul'da, 10 milyar metreküpü ise
Kerkük'te bulunuyor. Kuzey Irak'ta tahmin edilen doğalgaz miktarı ise 3,2 trilyon
metreküp. Bu miktar Türkiye'nin gaz ihtiyacını 300 yıl karĢılayabilecek bir rezervi
ifade ediyor.
3 TRĠLYON DOLARLIK PETROL ÇEKĠġMESĠ
Bugünkü değerler üzerinden hesaplandığında Musul'da tespit edilmiĢ 45 milyar
metreküp petrol rezervinin parasal değeri 2 trilyon 340 milyar doları ediyor. Bunu
Yarım 520 milyar dolarlık Kerkük petrolü de eklendiğinde bugün yüz yılların
sömürgeci ülkelerinin bölgeyi neden rahat bırakmadığı anlaĢılıyor. Türkiye'nin ithal
doğalgazın bin metrekaresi için ödediği yaklaĢık 400 dolar üzerinden hesaplama
yapıldığını ise Kuzey Irak'ın doğal gaz rezervinin toplan değerinin ise 1,3 trilyon dolar
değerinde olduğu görülüyor.
Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi, Kuzey Irak'ta günlük petrol üretiminin 2019 yılına
kadar 5 milyon varile çıkmayı hedefliyor. 10 milyar varil petrol rezervi bulunan
16
GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017
Kerkük'ün günlük petrol üretimi 650 bin ile 1 milyon varil arasında seyrediyor. Irak'ın
Kerkük ve diğer üretim sahalarından Türkiye'ye iki ayrı boru hattıyla taĢınan ham
petrol, Ceyhan-Yumurtalık'tan hem dünyaya açılıyor hem Türkiye iç pazarına
ulaĢıyor.
Bu önemi nedeniyle Musul, çok uluslu enerji Ģirketlerinin hep ilgi odağı konumunda
oldu. Potansiyel nedeniyle bölgede 50'den fazla uluslararası Ģirket varlık gösteriyor.
Türk-Ġngiliz ortaklığıyla kurulan Genel Energy PLC de Kuzey Irak'tan Türkiye'ye boru
hattıyla petrol sevk etmeye çalıĢıyor. Kuzey Irak müteahhitlik Ģirketi Kar Group ise
boru hattının ilk 77 kilometrelik kısmının yüzde 23'ünü (18 kilometre) bitirdi. Kuzey
Irak yönetimi de, 281 kilometrelik boru hattını 2 yılda bitirmeyi planlıyor. Türkiye ise
Kuzey Irak Bölgesel hükümetiyle yaptığı anlaĢmalarla petrol ve gaz ithalatı yapacak.
ENERJĠ SAVAġININ MERKEZĠ
Musul ve Kerkük baĢta olmak üzere Kuzey Irak bölgesindeki tespit edilmiĢ petrol ve
doğalgaz rezervinin toplam değerinin 4 trilyon 150 milyar doları bulması, buradaki
güç gösterisinin aslında bir enerji savaĢı olduğunu gösteriyor. Bu gerçeğin farkına
yaklaĢık bir asır önce varan Sultan II. Abdülhamit'in Bağdat ve Musul'daki petrollerini
Hazine-i Hassa mülkü (Ģahsi mülk) hâline getirdiği biliniyor. Musul ve Kerkük üzerine
önemli çalıĢmalar yapan Akademisyen Yrd. Doç. Dr. Nevin Yazıcı, II. Abdülhamit'in
bu stratejik manevrayla, petrole ve bu bölgelere olası dıĢ müdahalelerin önünü
kesmeyi amaçladığını ifade ediyor.
17
GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017
Onlarca ülkenin savaĢ gemilerini ve uçaklarını yığdığı Doğu Akdeniz'de, 3 Trilyon,
450 Milyar Metreküp keĢfedilmemiĢ doğalgaz olduğunu belirten Öztürk, yaĢanan tüm
hareketliliğin sebebinin bu olduğunu söyledi.
Kemal Öztürk'ün yazısı Ģöyle; Özeti bu kadar, Ģimdi ilgilisi için detayı anlatayım.
Harita değiĢikliğine doğru
Haritalara bayılırım. Dünyayı anlamak için her zaman bir yerlerde harita bulundurun.
ġimdi yaĢanan krizi anlamak için, Akdeniz'i içine alan bir Ortadoğu haritasına
ihtiyacınız olacak. Bir cetvel ve kurĢun kalem alın.
Mısır'ın Nil Nehri'nin Akdeniz'e döküldüğü deltayı bulun. Oradan Kuzey'e doğru,
Antalya'ya kadar bir çizgi çizin. Buraya, Doğu Akdeniz denir. Alanı küçültelim. ġimdi
Kıbrıs adasından Doğu'da, Lazkiye'ye bir çizgi çizin (kaleminiz Türkiye, Suriye
sınırındaki, Lazkiye'de durduğu yerde, Bayır Bucak Türkmenleri vardır, bunu
aklınızda tutun).
ġimdi Kıbrıs'tan, bu kez Güney'e, Mısır'ın Sina yarım adasının sahiline bir çizgi çizin.
Ġsrail, Lübnan, Suriye, Gazze, Mısır ve Kıbrıs sahillerinin olduğu bu kare biçimindeki
deniz alanına “Levant Bölgesi” denir.
18
GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017
Ortadoğu'da dengeleri değiĢtirecek keĢif
Bu bölgeye parmağınızı koyun. ABD Jeolojik AraĢtırma Kurumu, 2013 yılında
yayınladığı raporunda, parmağınızı bastığınız bu küçük deniz alanında, 3 Trilyon,
450 Milyar Metreküp keĢfedilmemiĢ doğalgaz olduğunu açıkladı.
Ġsrail'in Hayfa, Tamar, Leviathan bölgelerinde, Mısır'ın Zohr (Sina açıkları)
bölgesinde, Kıbrıs ve Lazkiye arasında olan noktalarda keĢfedildi bu gaz.
Bu miktar, bölgedeki ülkelerin kaderini, Ortadoğu'da dengeleri değiĢtirecek kadar
büyük bir miktar.
Bitmedi. Bu keĢif bilimsel olarak, Doğu Akdeniz'in fosil merkezi olduğunu, doğalgaz
bulunduysa petrolün de olabileceğini gösteriyor aynı zamanda. Yani zenginliğe
zenginlik katacak bir keĢif.
ġimdi haritaya yeniden dönelim. Lazkiye'den baĢlayarak, Türkiye sınırını teğet
geçecek Ģekilde, Suriye, Kuzey ırak ve Ġran üzerinden geçerek, Hazar Denizi'ne
kadar bir çizgi daha çizelim. Bu çizginin altı, Güney'de Yemen'e kadar, dünyanın en
zengin petrol ve doğal gaz bölgesi. ġimdi Doğu Akdeniz de buna eklendi. Dünya, bu
bölgenin petrolüne ve gazına muhtaç.
Toprağı dar olsun, Birinci Dünya SavaĢı'ndan sonra, Osmanlı topraklarını
parçalayanlar (Sykes-Picot AnlaĢması), öylesine bir bölgeyi bize bırakmıĢ ki, her
yerden petrol ve doğal gaz fıĢkırırken, bizde ilaç niyetine bir varil çıkmıyor. Doğu
Akdeniz'de yeni bulunan gazdan, bir çok ülke zengin olacakken, bize ve Kuzey
Kıbrıs'a (resmen tanınmadığı için) “bir Allah kuruĢu” para düĢmüyor. Bu nasıl zalimce
19
GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017
bir coğrafya paylaĢımıdır? Tüm krizlerin sebebi enerji ġimdi Suriye iç savaĢı, Rusya
ile uçak krizi, Irak ile Musul krizi, Ġran ile yaĢanan krizlere, hatta Mısır'daki askeri
darbeye harita üzerinden tekrar bakalım.
Doğu Akdeniz'de bulunan doğal gaz ve henüz tam çıkartılmayan Kuzey Irak petrolleri
öylesine zengin ki, herkes bulunan hazineden pay sahibi olmak için savaĢ gemilerini,
uçaklarını, askerlerini bu bölgeye gönderdi.
Mesele, Suriye iç savaĢındaki IġĠD, EL Nusra, ġiiler, Sünniler meselesi değil. Mesele
bu petrol ve gazın çıkarılması, pay sahibi olunması, taĢımak için yeni boru hatları,
tesislerin yapılması ve tüm bunları yapacak Ģirketlerin hangi ülke Ģirketleri olacağına
karar verilmesidir. Bulunan petrol ve gaz, Türkiye üzerinden Avrupa'ya taĢınırsa
gücümüz ve stratejik önemimiz çok artacak, ve para da kazanacağız. Bunu hangi
ülke istemez? ĠĢte onlarla uğraĢıyoruz Ģimdi.
Meseleyi doğru anlayalım, adını doğru koyalım Türkiye'nin ve petrole sahip olan
Kuzey Irak'ın (Barzani), devre dıĢı bırakılması, az pay alması, istenilen tavizleri
vermesi için her türlü operasyon yapılıyor. DüĢen uçak da bunun bir parçası,
Musul'daki asker krizi de, PKK terörü de, Rojava'daki PYD de, Paralel Örgüt meselesi
de, diktatörlük iddiaları da bunun bir parçası inanın.
Bitmedi. Lazkiye'ki Bayır Bucak Türkmenleri, keĢfedilen gaz sahasının, karadaki en
stratejik tepesinde oturuyor. Herkes ĢaĢırıyor, Rusya burayı neden bombaladı diye.
Sebebi, Esed için kurulması planlanan ve geleceğin enerji merkezi olacak
Lazkiye'deki yeni minik devlet içinde, Türkmenler söz sahibi olmaması için göçe
zorlanıyorlar.
Meseleyi doğru anlayalım, adını da doğru koyalım. YaĢadığımız Ģey, Akdeniz
SavaĢı'dır. Sebebi yeni bulunan gaz ve petrol rezervleridir. Tüm stratejiler bunun
üzerinedir. PKK'ya, IġĠD'e, Paralel Örgüt'e, kazılan hendeklere takılıp kalmayın.
Fotoğrafın ve haritanın bütününe bakın.
20
GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017
Ortadoğu’da bir çıkar savaĢı: Kuveyt iĢgali
Petrol rezervlerinin %60’tan fazlasının bulunduğu Ortadoğu bölgesinde ve Kuveyt’te
kontrolü kaybetmek istemeyen, baĢta Amerika BirleĢik Devletleri olmak üzere Batılı
güçler iĢgale seyirci kalmadılar.
24 yıl önce dünyanın en zengin petrol ülkelerinden biri olan“Kuveyt”, kurulduğu
günden itibaren bu ülke üzerinde hak iddia eden “Irak” tarafından iĢgal edildi. 1990
Ağustos’unda gerçekleĢen bu iĢgalin dayandırıldığı tarihsel temel ise; Kuveyt’in
özerk olmakla birlikte Osmanlı Ġmparatorluğu döneminde Basra Vilayeti’ne bağlı bir
kaza Ģeklinde yönetilmesiydi.
Dolayısıyla bu bölgenin kendisine ait olması gerektiğini savunan Baas’ın da
içerisinde yer aldığı Irak Hükümeti, 1963’te Kuveyt’i resmen tanımakla birlikte, tarihi
hak iddialarını farklı zamanlarda gündeme getirmeye devam etti. Bu iddialar,
neticede iĢgale kadar vardı ve 800.000’den fazla kiĢinin hayatını kaybettiği, 1988’de
sona eren “Irak-Ġran SavaĢı”ndan sadece iki yıl sonra Ortadoğu’da yeni bir kriz
patlak verdi.
Basra Körfezi ile bölgede nüfuzunu arttırmak ve petrol kaynaklarını kontrol altına
almak isteyen Irak Lideri Saddam Hüseyin, ülkesinde artan enflasyon, iĢsizlik ve
adaletsiz gelir dağılımına rağmen, emperyalizm ve Ġsrail karĢıtı söylemleriyle
popülaritesini korumaya çalıĢtı. Diğer yandan da diktatörlüğünü sağlamlaĢtırmaya
ve silahlanmaya devam etti. Hedefinde “Irak’a ait olan, “Rumeyla Bölgesi”nden,
21
GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017
1980’den beri petrol çıkaran ve bu suretle de ülkesini 2.4 milyar dolar zarara sokan
“Kuveyt” vardı. Ayrıca paraya ihtiyaç duymaktaydı ve petrol üretiminin kısılarak
fiyatların yükseltilmesini talep etmekteydi. Saddam Hüseyin’in Kuveyt’e karĢı
düĢmanlığını pekiĢtiren nedenlerden biri de bir “yardım-borç” anlaĢmazlığı idi.
Ġran’a karĢı Arap dünyasının çıkarlarını savunmak iddiasıyla harbe atılan Irak, bu
savaĢ sırasında dıĢarıya 80 milyar dolar kadar borçlandı. Bunun 30-40 milyar doları
Kuveyt ile Suudi Arabistan’a idi. Saddam Hüseyin’e göre, bu iki devlet, bu paraları
“yardım” olarak verdikleri halde, sonradan “borç” haline getirmiĢlerdi. Irak’ın
çıkarları ve haklarını korumak adına harekete geçen Saddam Hüseyin,
arabuluculuk çabalarına rağmen ABD ile de çatıĢmayı da göze alarak, Kuveyt’in
iĢgali emrini verdi. Uçaklar ve zırhlı tümenlerle desteklenen Irak kuvvetleri, 1
Ağustos’tan itibaren bölgeye girdi.” Ġki gün içerisinde tamamlanan ve yedi ay
sürecek olan Kuveyt iĢgali sonrasında Saddam Hüseyin, 8 Ağustos 1990’da ilhak
kararını açıkladı ve 28 Ağustos’a gelindiğinde Kuveyt’in Irak’ın on dokuzuncu ili
olduğunu ilan etti.
Irak’ın ilhak ve iĢgal hareketi, bütün dünyanın dikkatini bir kez daha bölgeye çekti.
Petrol rezervlerinin %60’tan fazlasının bulunduğu Ortadoğu bölgesinde ve Kuveyt’te
kontrolü kaybetmek istemeyen, baĢta Amerika BirleĢik Devletleri olmak üzere Batılı
güçler iĢgale seyirci kalmadılar. Hemen toplanan BirleĢmiĢ Milletler Güvenlik
Konseyi, uluslararası “barıĢ” ve “düzeni” bozduğu tespit edilen Irak’ın kayıtsız-
Ģartsız Kuveyt’ten çekilmesi kararını aldı. Bunu ambargo uygulamaları ve ABD’nin
baĢını çektiği uluslararası askeri harekat (Körfez SavaĢı) takip etti. Neticede beĢ
hafta süren hava bombardımanı ve 23 ġubat 1991’de baĢlayan kara harekâtı, Irak
ordusunun yenilgisi ile sona erdi. Geri çekilmeye baĢlayan Irak kuvvetlerinin son
hamlesi ise Kuveyt’in petrol kuyularını ateĢe vermek oldu.
27 ġubat’ta Amerikan BaĢkanı Bush: “Kuveyt kurtarıldı. Irak ordusu yenildi. Askeri
hedeflerimize ulaĢtık. Kuveyt yeniden kendi kaderlerini tayin edecek olan
Kuveytlilerin oldu. Bizde onlar gibi, çekilen acılar dolayısıyla aĢırıya kaçmayan bir
sevinç içindeyiz. Bu akĢam, Kuveyt bayrağı yine özgür ve egemen bir ulusun
baĢkentinde, Amerikan bayrağı da bu ülkedeki elçiliğimizde dalgalanıyor. Yedi ay
önce Amerika ve dünya, Kuveyt’e karĢı giriĢilen saldırının hoĢ görülemeyeceğini
ilan ederek kuma bir çizgi çekti. Ve bu akĢam, Amerika ve dünya sözlerini tuttular.
ġimdi zafer sarhoĢluğu ve övünme zamanı değil, gurur duyma zamanıdır.
Askerlerimizle, kriz süresince yanımızda olan dostlarımızla, ülkemizle ve gücü ve
kararlılığı sayesinde bu zaferin hızlı, kesin ve adil olmasını sağlayan halkımızla
gurur duyma zamanı. Kısa bir süre sonra muhteĢem silahlı kuvvetlerimizi
Amerika’da karĢılamak için kollarımızı açacağız.
Hiçbir ülke bu zaferin kendi zaferi olduğunu ilan edemez, çünkü bu yalnızca
Kuveyt’in değil, oluĢturduğumuz koalisyonun tüm ortaklarının zaferidir. Bu,
yasaların ve iyiliğin egemen olması için BirleĢmiĢ Milletler’in, tüm insanlığın
kazandığı bir zaferdir. Bu gece yarısı kara harekâtlarının baĢlamasından tam olarak
22
GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017
yüz saat ve “Çöl Fırtınası” harekâtının baĢlamasından altı hafta sonra, ABD ve
koalisyon kuvvetlerinin tüm saldırı harekâtlarına son vereceğini bildirmekten
mutluluk duyuyorum.” Açıklamasını yaparak, Ortadoğu’da veya dünyanın herhangi
bir köĢesinde insan hayatı değil de “petrol” ve “çıkarlar” söz konusu olduğunda,
“yasaların ve iyiliğin egemen olması için zafer kazandığını söylediği BirleĢmiĢ
Milletler’in ve uluslararası büyük güçlerin nasıl harekete geçebildiğini bir kez daha
gözler önüne serdi. Irak’ın, Kuveyt’i iĢgali ve devam eden süreçte Türkiye de Irak’a
karĢı alınan ambargo kararına uydu ve NATO ile Amerikan askerlerinin ülkemizde
üslenmesine izin verdi. Bunun yanı sıra, daha savaĢ öncesinde 120 bin askeri Irak
sınırında tedbir amaçlı olarak konuĢlandırdı ve iĢgal karĢıtı politikalarla Kuveyt’le
birlikte müttefik güçlerin yanında yer aldı.
Su Göllerinden Kum Çöllerine Petrol?
GeçmiĢ dönem araĢtırmacılarının hepsi petrol araĢtırmaları için kambriyen dönemi
(3.Dönem) üzerinde durmuĢlardır. Çünkü o dönem içerisinde olan hidro-karbon
atomları daha katılaĢmadan sıvı halde kalabilir.
Çok soğuk iklimlerde daha evvel katılaĢma ve metan ile kömür haline dönüĢme
ihtimalleri vardır.
Hidro-karbon dediğimiz Ģey ise yüzbinlerce sene evvel canlı organizmalarında
bulunan artıkların dönüĢümüdür. Yani cehennemlik madde tanımlaması olarak
bakabiliriz.
ĠĢin ilginci cehenneme odununuzu kendiniz taĢırsınız derken bu muhabbet ile karbon-
hidrat oluĢumlarımızın çokluğu sonradan yanıcı madde olmamıza mı neden oluyor
düĢündürdü beni bir an.
En çok petrol kaynağı arabistanda yakın mesafeden çıkar. Peki ya bu çöllerde neden
çıkar?
Çünkü çok yakın dönemde oralar yeĢillik bağlık bahçelik yerler veya göller altında
yosunların bol olduğu için.
23
GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017
Ġlk Haritada kum çölü olan bölgelerin analizinin yapıldığı yerler görülüyor. Kırmızı
renkli olanlar kesin kum çölü pembe olanlar kısmi kum çölü olarak geçiyor.
Sahra irili ufaklı kum çölleri ve büyük topraktan dönme çölden oluĢmaktadır. Örneğin
Aral gölünün kuruduğu bölgeler de su artıklarının olduğu bir kum çölü olarak
adlandırabilir.
Arabistanın en büyük rezervi al-ghawar bölgesi de bu tip gölden oluĢma kum çölü
içerisinde barınıyor.
Diğer yerlere baktığımızda libya, cezayir, süveyĢ ve umman’da bulunan petrol
yatakları da bu kırmızı eski göl tabanları ihtimali olan yerlerde birikiyor.
Belki de Ortadoğu’da kanlı pazarlıkların sebebi bu 100-150 bitmesi beklenen petroller
değil de gelecekte çıkması beklenen diğer petrol rezervleri mi?
Biliyorsunuz Amerika 100 seneden daha uzun vadeli tüm kaynakları ele geçirme
savaĢları yapıyor.
24
GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017
En petrolden uzak ve fakir bölgelerin de bu karıĢıklıklara katılmasının sebebi belli ki
bu geleceğin kaynaklarında yatıyor.
Ayrıca bu tip petroller bulunursa yüzeye çok yakın olacağı için üretim maliyeti de çok
avantajlı olacaktır. O yüzden kesinlikle değerini çok fazla anlamamız gerekmektedir.
Örneğin Tarim Basın’da baktığınızda kırmızı arazilerde gözüküyor. Ve en büyük
basın petrol havzalarından birisi de orada bulunuyor olması dipte de olsa bu
durumun gerçekçiliğini güçlendiriyor.
25
GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017
Dünya üzerinde Ģu an kullanılabilir Enerji Türleri
AĢağıda Gördüğünüz PacWest adlı resimde Yanıcı madde olarak kullanılabilir madde
Tight_Gas_Reserves--Worldrezervlerini görüyorsunuz. Orada yazan enerji
kaynaklarının açıklamaları Ģunlar:
Shale Gas: petrol denizi diyebileceğimiz kaya içerisine sıkıĢmıĢ petrol gaz
maddesidir.
Türkiyenin çoğunda olan madde bu.
Tight Gas: Hafif petrol maddesi olarak çok yüzeysel noktadan çıkan maddeler.
Arabistan’a olan ilgi de bu kaynakların %70 inin orada olması.
Coalbed Methane: Kömür içerisinde rezerve olmuĢ metan maddesi olarak belirtilen
madde.
Gerçekte baktığınızda bu üçü de dünyada yakıt kalmaması durumunda tercih
edilecek bir varlık olarak duruyor.
Türkiye’de Kömürsel Metan maddesi birikimi Elazığ ve Tüm Orta ve Barı Anadoluyu
kapsayacak Ģekilde bulunduğu görülüyor. Bu madde ileride dönüĢtürmesi yapıldığı
taktirde iyi Ģekilde gelir getirebilir.
Bir ikinci Resim ise Rusya’nın Kırım’ı topraklarına katması için bir sebebin daha
varlığını ortaya çıkarıyor. Kırım ve deniz sınırları içerisinde olan bölgelerde resimde
görüldüğü gibi petrol ve doğal gaz rezerv bölgeleri bulunuyor.
26
GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017
Haliyle enerji kaynaklarının hepsini tek elde toplamak isteyen bir ülke kendi dilini
konuĢanları bahane etmesi de çok mantıklı bir durum olarak ortaya çıkıyor.
Gelelim dünyanın en önemli keĢfine. Suda ve Buzda bulunan yanıcı maddelere.
Dünya üzerinde gördüğünüz tüm buzul tabakası kendi içerisinde yakıtını da taĢıyor.
Dünya asırlar evvel kar topu olduğu zamanlarda buzun yüzeyde kalması sonucu
nasıl canlı yaĢamı devam ettiyse Ģimdi buzul çağına girdiğimizde hem iklimi ısıtacak
hem de insanları soğuktan koruyacak bir kaynağımızı da keĢfetmiĢ bulunuyoruz.
Adı Gas Hydrate. Kısacası Suda bulunan Metan Hidrat maddesi.
Bu madde çevrede bulunan deniz canlılarından çıkan maddelerin parçalanması ve
benzeri olaylar ile oluyor.
Yağan kar havada bulunan metan gazı yapıcı maddeleri alarak buz kütlelerinde
saklıyor.
Bu iki tür üretim ile Ģu an dünya çevresinde dünyada olan kömür rezervinin en az 6
katı petrol rezervinin 12 katı büyüklükte devasa bir rezervi ortaya çıkarıyor.
Metan Hidrat nedir?
Metan Hidrat Buzlarda ve su içeriğinde depolanan bir gazdır.
Metan Hidrat en çok Hindistan ve Buzul bölgelerde bulunuyor. Buzul bölgelerde çok
daha az basınç ve derinlikte bulunmasına rağmen sıcak sularda çok daha derinde
bulabilirsiniz.
Küresel buzul çağına girince tüm buzul tabakalarında depolanan metan hidratları
kullanarak hem küresel ısınma hem de insan yakacağı sağlanabilecektir.
27
GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017
Aynı durum Ģimdi küresel ısınma durumunda CO maddesini ve CO2 maddesini buza
hapsedecek yöntemi bulursak hem Metan Hidrat üretmeyi bulur hem de küresel iklim
değiĢimini kontrol altında tutacak bir denge arayıĢında bulunabiliriz.
Özellikle Güney Kutbu (Antartika) üzerine yoğunlaĢan büyük devletlerin nihai amacı
buralarda bulunan kimsesiz toprakların enerji gazlarını kullanmak için yer imtiyazı
elde etme savaĢıdır.
Gördüğünüz gibi en son kısımda biyo enerji olarak Metan Hidrat oluĢum Ģekillerini
görebilirsiniz. Biyo çeĢitlilik yok olunca yerine oluĢan katman zamanla Metan’a
dönüĢüyor.
Maddeler fay kırığı gibi yarıklardan su seviyesine çıkıp orada baloncuk katmanı
oluĢturuyor.
Bazıları ise buz altında metanlaĢtığı için o bölgede buz kalıbının kalkan olması
sebebiyle havaya dağılmamıĢ olarak bekliyor. Sadece üstünde bulunan buz
kaldırıldığı taktirde bol miktarda metan havaya karıĢma ihtimali var.
Dünya üzerinde çok büyük potansiyel değerde bulunan bu kaynak hakkında ülkemiz
olarak Ģimdiden çalıĢmalara baĢlayıp pastadan pay kapmamız çok yararlı olacaktır.
Enerjiye bağımlı bir sistemde en önemli ve ayrılmaz parçası olarak ihtiyacımız var bu
kaynağa.
Doğal Metan Gazı Üretim Projesi
Ayrıca bu haber görseli gözüktüğü üzere buzullara bile gitmeye gerek yok.
Mahallenin pisliğini denize gönderen kanalizasyon sisteminin üstlerinde olan kapaklar
kaldırılıp yerine boru sistemi yaparak o bölgede bulunan metan gazı her mahallenin
yüksek kesiminde toplanarak doğal ve hiç bir iĢlem gerekmeden gaz üretimi için bir
olanak sağlayabilir.
28
GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017
Aynı zamanda bu kanalizasyon kapaklarından çıkan pis gazların kokusu etrafa
dağılmadan aktarılacağından koku sıkıntısı da bu Ģekilde kolaylıkla halledilmiĢ olur.
Gereksiz yere mahalleli de böyle grizu patlaması gibi kanalizasyon patlaması olayları
yaĢamadan mutlu huzurlu olurlar.
Bu konuya devlet yetkililerinin fiziksel etüd yaparak bir sistem kurması çok basit
olacaktır. Kanalizasyondan çıkan gazın metan değerinin oranı hesaplamasıyla bunun
kazanca dökme miktarlarını hesapladıkları taktirde fizibilite çalıĢmasından olur alırsa
Norveç gibi çöp toplamaya gerek bile kalmadan kendi giderizde olan altın kadar
değerli enerji kaynağını gelir olarak elde edebiliriz.
Biliyorsunuz Ġstanbul dünyanın sayılı büyük Ģehirlerinden olduğu için bu maddenin
kazancının da büyüklüğünü siz tahmin edin. Bildiğiniz jet yakıtı gibi yükseğe
fırlattığına göre de siz düĢünün ne kadar etkili bir enerji olduğunu
Türkiye Çıkarılabilir Petrol Havzaları
Ülkemiz petrol ihtiyacına sahip ülke. Petrol çıktı denilerek açılan kuyular bir gün
sonra kapatıldığı haberleri geliyordu.
Kalitesiz diyerek kapatılan kuyular hakkında basına detaylı analiz raporları
koyulmadığı için kalitesiz mi kaliteli de bize mi öyle yediriyorlar bilemiyoruz.
Geçen sene Petrol Havzaları hakkında ülkemizde bulunması potansiyel dediğim
petrol bölgeleri hakkında resim paylaĢmıĢtım.
Shale Gas olarak geçen bu kaynaklar petrol üretiminde kullanılıyor demiĢtim.
ġimdi Amerika’nın çıkarılabilir Petrol Havzaları (Oil Gas) ile ilgili yaptığı fotoğrafı
paylaĢtım aĢağıda. Burada Ġç Anadolu bölgesi yok fakat Trakya ve Doğu Anadolu
bölgesinin tamamı görüldüğü üzere Petrol havzası olarak gözüküyor.
Yabancı kaynaklarda yaptığım araĢtırma sonucu çıkarılabilir ve kullanılabilir petrol
havzaları ile ilgili bir harita buldum.
Bu haritada gösterilen Ortadoğu’da gösterilen petrol kaynaklarının hepsi kullanılır
vaziyette.
Türkiyede gördüğünüz bu petrol kaynaklarının hepsi büyük boyutlu ve pek de
yükseltisi olmayan petrol kaynakları mevcut. Yani çıkarımı o kadar maliyetli
olmayacak Ģeyler.
Trakya Havzası, Adana, Ġskenderun, Kilis ve Mardin bölgesinde bulunan Türkiye
petrolleri rahatlıkla çıkarılabilecek yükseklikte. Bunlar hem doğalgaz değil hem de
petrol bakımından kullanılabilir olarak gösterilecek kalitede olacak ki gösterilmiĢ.
En büyük havzalar ise Musul, Kerkük Batman, Trakya, Ahvaz ve Güney Irak, El-Hasa
ve BAE topraklarında göserilmiĢ. En büyük petrol ihracat bölgeleri ile uyumlu olan bu
29
GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017
bölgelerde nedense bizim ülkemizde olanlar haricinde dünya üzerinde
gösterilmektedir.
Petrol Konusunda Mısır’ın Siva Vahası bölgesi, MezoFilistin (Ġki Filistin Arası Bölge)
ve SüveyĢ darlığı kısmında da petrol gözükmekte. Ürdün’de bile petrol gözüktüğü
halde sanırım küçük boyutlu diye çıkartılmıyor. Siva’dan Ģu an hala petrol
çıkarılmakta fakat diğerlerinde pek geliĢme yok Ģu anda.
Yani gördüğünüz üzere Petrol denizi içerisinde yüzen ülkemiz petrolsüzlükten
yakınıyor. Bu haritaları gördükten sonra aslında var olan petrollerimizi neden
çıkartmadığımız sorusunu sormak gerekir.
Yunan ve Kürtlere kalsın diye mi? Petrol kaynakları ihtiyacı bittikten sonra kullanmak
için mi? Bir daha petrol 150 dolara dayanana kadar beklemek için mi?
O kadar Enerji hattı geçen ülkemiz kendi Enerjisini üretebilecek kapasiteye sahip
olduğu halde uyanmamak için elinden geleni yapıyor sanırım.
Eskiden birileri bu petrol havzalarını 100 sene evvel Amerika’dan bilinir dediğinde
komplo olduğunu düĢünürdüm fakat Ģimdi harita elimdeyken hiç de öyle
düĢünemiyorum artık.
ġu an öğrendiğim bir Ģey var o da Ģu. Kanıtlanmayan iddialar komplodur, kanıtlanan
iddialar doğrudur. Bazı Komplolarda gerçekliği oluyor ve bazı Ģer odakları nedeniyle
saklanırken komplo olarak kalmıĢtır.
Örgütlerin bir senelik savaĢ bakıldığında her örgütün birbiri ile savaĢtığı
görülmektedir. Sadece pyd bölgeleri esad rejimi ve ÖSO ile ortak hareket ederek
avantajlı konumu ile Amerika uçakları ve ÖSO desteği ile sadece IġID’e saldırıyor.
suriye 10 yıl
IġID yaklaĢık bir senedir ÖSO kuvvetlerine karĢı savaĢarak bölgelerini ele geçirdiği
için o bölgede hakimiyetini korumak ve Esad ile anlaĢmasını engellemek için Kürt
yönetimi ile barıĢ halinde bulunuyor.
IġID yaklaĢık 30.000 suriye-ırak’ta olmak üzere yaklaĢık 50-60.000 silahlı grubu ile
sahra ve afganistan bölgelerinde varlığını kuvvetlendirmekte.
Son dönemde Tel-Abyad’ın Kürt ve ÖSO ortak birlikleri tarafından ele geçirilmesi ile
birlikte IġID örgütü ÖSO’nun Kilis civarında bulunan bölgelerine saldırmaya baĢladı.
Bu olay Esad rejiminin güçten düĢmesi ile Idlib Ģehrinden geri çekilmesinin ardından
olan bir olay olarak dikkati çekiyor.
30
GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017
Türkiyede Kürtlerin düĢündüğü gibi Erdoğan IġID’e destek vermiyor. Tam tersi verdiği
destek Kürtlere daha çok olduğu için IġID tarafından bombalama eylemi yapıldı.
Tabi kürt ırkçılığı yapıp kobane olaylarına destek için giden birliklere saldırıldığını
görenlerin hoĢuna gitmeyince fatura hemen Türkiye’ye kesildi. Ülkeler kendi içlerinde
tam güç sahibi olsa zaten ne pkk gibi bir oluĢum zamanında olurdu ne de Ģimdi bu
bombalı saldırı olurdu.
Ülkeye faturayı kesen geçmiĢte kobane vakası diyerek ülkeye laf edenler yine
devreye girdi. Görüldüğü üzere iki gündür taksimde eylem oldu ve bir asker Ģehit
edildi.
Gözleri dönmüĢ ırkçı kesimler bazı gerçekleri istedikleri gibi yorumlamaya o kadar
alıĢmıĢ ki her Ģeyden erdoğan’ı suçlu bulmayı alıĢkanlık haline getirmiĢ. Bu olayda
PKK’lıların bombalama ihtimali seçim öncesi yapılan bombalama gibi yüksektir.
Seçim öncesi sempati oyları toplayan HDP burada da bağımsızlık sevdası ve
Erdoğan’ı sıkıĢtırmak için ön hazırlıkları yapıyor olabilir.
Erdoğan, PKK ve IġID arasında olan üçlü ayak oyunları neticesi olduğu için hepsinin
de az buçuk sorumlu olduğunu düĢünüyorum. Asıl mesele bu planlardan habersiz
olan masumların gitmiĢ olması. Ne vatanını koruyan asker, ne silahsız insan
baĢkalarına saldırma amacında değildi. Tabi yöneticileri saldırma ve kirli iĢleri o
kiĢiler farkında olmadan kendi çevelerince hallediyordu.
31
GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017
Konuyu bozmadan devam edeyim. IġID’in ele geçirdiği topraklarda çok sayıda petrol
kuyusu bulunmakta. Bir ara Suriye rejiminden aldığı deyr-uz-zor Ģehrini havadan
indime ile Esad rejimi tekrar kontrolü altına aldı.
IġID genellikle ÖSO rejimi ile savaĢtı. Bir senedir kontrol ettiğimde oran %60 a yakın
kısmı ona dahil. PaylaĢtığım haritalara dikkat ederseniz Sarı ve yeĢil çizgiler ile
donatılmıĢ kuzey suriye bölgeleri ÖSO ve PYD ortak bölgelerini göstermektedir.
Kilis civarında baĢlayan savaĢta ÖSO’ya saldıran IġID yine kürt bölgelerine saldırma
potansiyeline sahip. IġID’e saldıran PYD devam ettiği taktirde Koridor Erin
Kantonuna kadar ilerleyerek tek bir Kürt Özerk bölgesi oluĢturarak Bağımsızlık
kazanma öncesi Süleymaniyeden Hatay’a kadar bit bölgeye sahip olacaktır. Bu bana
IġID-ABD ve PYD arasında anlaĢmalı bir harekat olabileceği algısını oluĢturuyor.
Suriye savaĢında geliĢen IġID diğer kol olan Boko Haram ve Tuareg’ler ile Orta
Afrika’da da etkin.
Boko Haram kurulma amacı olarak ġeriat kanunları için çalıĢan bir örgüt olarak
burada bilinse de ġeriat bulunan bölgede isyan etmeleri ve o bölgede bulunan
insanları Müslüman-Hristiyan demeden kesmeleri de bir nevi sadece kendileri hariç
hiç kimseyi doğru olarak görmediklerini ve Ģeriat amacıyla savaĢmadıklarını
göstermektedir. Haritada göreceksiniz benim yeĢil gösterdiğim bölgeler Sokoto
krallığı sonrası Ġngiltere sömürgesi olarak katılan ve hala daha ġeriat kanunlarına
bağlı bölgelerdir.
nijerya
SabaĢların baĢka bir kısmı da Tuaregler amacıyla gerçekleĢmektedir. Altın ticareti,
insan ve uyuĢturu kaçakçılığının yapıldığı yerlerin kontrolü ve benzeri büyük getirileri
olan bölgeleri ele geçirme amacında hareketlerdir.
Lord Resistance Army diğerlerine nazaran daha müslümanlık için savaĢan grup. O
bölgede olan isyan sonradan kurulan Güney Sudan bölgesi karĢıtlığı yapmak ve o
civarda olan müslümanların güç oluĢturmasını sağlamak için kuruldu ve yayıldı.
Hareket bölgesi Orta Afrika’nın ortalarına kadar yayıldığı biliniyor.
Suriye savaĢları çok karıĢık bir denklem içeisinde yürümekte ve herkes birbirini
diğerinin destekçisi olarak suçlamakta. Bildiğim bir Ģey varsa güçlü olan IġID herkese
saldırıyor ve Türkiye’nin desteklemeye çalıĢtığı ÖSO ve Amerikan desteğinde
bulunan PYD ortak çalıĢıyor. Bir yandan da PYD Kürt hareketi ile Amerika’ya
güvenerek Türkiye’de iyice kendi içlerinde her Ģeyde Türkiye’yi düĢman olarak
görerek hareket ediyor.
Suriye’de Esad rejimi ise savunma pozisyonunda kalarak yavaĢ yavaĢ Ġran’a oluĢan
ambargo ve Yemen savaĢı gibi sebepler ile yardım alamadığı için yavaĢ yavaĢ eriyip
gidiyor. Olan orada savaĢ öncesi silah nedir bilmeyen mazlum ve ülkelerinden kaçan
halka oluyor.
Tüm islam dünyasında olan kaos ile dünya üzerinde Afro-Ortadoğu bölgesi ateĢ
çemberi içerisinde Büyük ortadoğu zulmü içerisinde yanıyor. IġID ve ona bağlı El-
32
GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017
Kaide grupları ise bu projeden en fazla yarar sağlayan ve ortalığı kan gölüne çeviren
grup olarak ortaya çıkıyor. Tüm müslümanlar içerisinde savaĢarak sadece ekonomi
iktidarını sağlamak için hareket ediyor.
Türkleri ve Afrikallı kabileleri Arap değil diye Müslüman kabul etmeyen el-kaide
ırkçılıkta sınır tanımıyor. Daha diyecek bir Ģey yok sanırım.
Kaynaklar: Veysel Ayhan, Türkiye-Kuveyt ĠliĢkileri: Irak ĠĢgali Sonrası ÇatıĢan Çıkarlar Ve
Yeni ĠĢbirliği Olanakları, Ortadoğu Analiz, c.1, sayı 6, 2009. Rifat Uçarol,Siyasi Tarih 1789-
2001, Ġstanbul, 2008. Dia, “Irak Maddesi”, c.19, Ġstanbul, 1999. Fahir Armaoğlu, 20. Yüzyıl
Siyasi Tarihi, Ġstanbul, 2010.Emre Gül/ Dünya Bülteni/ Tarih Dosyası, Yeni ġafak,
scientificrevolutionligthnings Medeniyetlerin ÇatıĢtığı Nokta – Ortadoğu – Ömer Turan

More Related Content

Viewers also liked

Cevre egitim sunumu
Cevre egitim sunumuCevre egitim sunumu
Cevre egitim sunumu
B35 Yapı
 
CED yonetmeligi
CED yonetmeligiCED yonetmeligi
CED yonetmeligiB35 Yapı
 
Trender( lærings oppdrag)
Trender( lærings oppdrag)Trender( lærings oppdrag)
Trender( lærings oppdrag)lovhel
 
çIn çin
çIn  çinçIn  çin
çIn çin
Mehmet Aslan
 
Arakan katli̇ami
Arakan katli̇amiArakan katli̇ami
Arakan katli̇ami
B35 Yapı
 
Türk Çevre Mevzuatı
Türk Çevre Mevzuatı Türk Çevre Mevzuatı
Türk Çevre Mevzuatı
B35 Yapı
 
4078 sayili yapi deneti̇mi̇ hakkinda
 4078 sayili yapi deneti̇mi̇ hakkinda 4078 sayili yapi deneti̇mi̇ hakkinda
4078 sayili yapi deneti̇mi̇ hakkinda
B35 Yapı
 
Pruebas de base estructuradas (PBE)
Pruebas de base estructuradas (PBE)Pruebas de base estructuradas (PBE)
Pruebas de base estructuradas (PBE)
Profesor Nelson Vargas
 
Catalogo productos
Catalogo productosCatalogo productos
Catalogo productos
freddystv93
 
Pregnacy stages
Pregnacy stagesPregnacy stages
Pregnacy stages
miguelhowella
 
Tarea1
Tarea1Tarea1
Tarea1
Boddy Diez
 
TÉCNICAS DEL COACHING
TÉCNICAS DEL COACHINGTÉCNICAS DEL COACHING
TÉCNICAS DEL COACHING
Marbella Pxndx
 
Практический урок "Дорожные знаки для пешехода"
Практический урок "Дорожные знаки для пешехода"Практический урок "Дорожные знаки для пешехода"
Практический урок "Дорожные знаки для пешехода"
Zhenya Kulikova
 
Produção eficiente de leite em pasto de qualidade
Produção eficiente de leite em pasto de qualidadeProdução eficiente de leite em pasto de qualidade
Produção eficiente de leite em pasto de qualidade
Rural Pecuária
 
Guiade configuración huawei e5372s-32_multibam4glte
Guiade configuración huawei e5372s-32_multibam4glteGuiade configuración huawei e5372s-32_multibam4glte
Guiade configuración huawei e5372s-32_multibam4glte
joselis lopez
 
Template Kingom flower
Template Kingom flowerTemplate Kingom flower
Template Kingom flower
Ana Luiza Andrade
 
оригами
оригамиоригами
оригами
vd23
 
Question 2
Question 2 Question 2
Question 2
georgia1234567
 
Introduction to EKG Interpretation
Introduction to EKG InterpretationIntroduction to EKG Interpretation
Introduction to EKG Interpretation
Kristopher Maday
 
Driving corporate culture in today's marketplace
Driving corporate culture in today's marketplaceDriving corporate culture in today's marketplace
Driving corporate culture in today's marketplace
Nereida (Neddy) Perez
 

Viewers also liked (20)

Cevre egitim sunumu
Cevre egitim sunumuCevre egitim sunumu
Cevre egitim sunumu
 
CED yonetmeligi
CED yonetmeligiCED yonetmeligi
CED yonetmeligi
 
Trender( lærings oppdrag)
Trender( lærings oppdrag)Trender( lærings oppdrag)
Trender( lærings oppdrag)
 
çIn çin
çIn  çinçIn  çin
çIn çin
 
Arakan katli̇ami
Arakan katli̇amiArakan katli̇ami
Arakan katli̇ami
 
Türk Çevre Mevzuatı
Türk Çevre Mevzuatı Türk Çevre Mevzuatı
Türk Çevre Mevzuatı
 
4078 sayili yapi deneti̇mi̇ hakkinda
 4078 sayili yapi deneti̇mi̇ hakkinda 4078 sayili yapi deneti̇mi̇ hakkinda
4078 sayili yapi deneti̇mi̇ hakkinda
 
Pruebas de base estructuradas (PBE)
Pruebas de base estructuradas (PBE)Pruebas de base estructuradas (PBE)
Pruebas de base estructuradas (PBE)
 
Catalogo productos
Catalogo productosCatalogo productos
Catalogo productos
 
Pregnacy stages
Pregnacy stagesPregnacy stages
Pregnacy stages
 
Tarea1
Tarea1Tarea1
Tarea1
 
TÉCNICAS DEL COACHING
TÉCNICAS DEL COACHINGTÉCNICAS DEL COACHING
TÉCNICAS DEL COACHING
 
Практический урок "Дорожные знаки для пешехода"
Практический урок "Дорожные знаки для пешехода"Практический урок "Дорожные знаки для пешехода"
Практический урок "Дорожные знаки для пешехода"
 
Produção eficiente de leite em pasto de qualidade
Produção eficiente de leite em pasto de qualidadeProdução eficiente de leite em pasto de qualidade
Produção eficiente de leite em pasto de qualidade
 
Guiade configuración huawei e5372s-32_multibam4glte
Guiade configuración huawei e5372s-32_multibam4glteGuiade configuración huawei e5372s-32_multibam4glte
Guiade configuración huawei e5372s-32_multibam4glte
 
Template Kingom flower
Template Kingom flowerTemplate Kingom flower
Template Kingom flower
 
оригами
оригамиоригами
оригами
 
Question 2
Question 2 Question 2
Question 2
 
Introduction to EKG Interpretation
Introduction to EKG InterpretationIntroduction to EKG Interpretation
Introduction to EKG Interpretation
 
Driving corporate culture in today's marketplace
Driving corporate culture in today's marketplaceDriving corporate culture in today's marketplace
Driving corporate culture in today's marketplace
 

More from B35 Yapı

şirince
şirinceşirince
şirince
B35 Yapı
 
Mahmut cevher
Mahmut cevherMahmut cevher
Mahmut cevher
B35 Yapı
 
Mekanik tesisat
Mekanik tesisatMekanik tesisat
Mekanik tesisat
B35 Yapı
 
keşif özeti ve maliyet tahmini
keşif özeti ve maliyet tahminikeşif özeti ve maliyet tahmini
keşif özeti ve maliyet tahmini
B35 Yapı
 
keşif özeti ve maliyet tahmini
 keşif özeti ve maliyet tahmini keşif özeti ve maliyet tahmini
keşif özeti ve maliyet tahmini
B35 Yapı
 
mmo yangın-tesisatı
 mmo yangın-tesisatı mmo yangın-tesisatı
mmo yangın-tesisatı
B35 Yapı
 
Tmgd sertifika alma i̇şlemleri
Tmgd  sertifika alma i̇şlemleriTmgd  sertifika alma i̇şlemleri
Tmgd sertifika alma i̇şlemleri
B35 Yapı
 
Yetkilendirilmiş maden danışmanlığı
Yetkilendirilmiş maden danışmanlığıYetkilendirilmiş maden danışmanlığı
Yetkilendirilmiş maden danışmanlığı
B35 Yapı
 
Çevre yeterlik i̇şlemleri
Çevre yeterlik i̇şlemleriÇevre yeterlik i̇şlemleri
Çevre yeterlik i̇şlemleri
B35 Yapı
 
Yeterli̇k belgesi̇ tebli̇ği̇ dosya
Yeterli̇k belgesi̇ tebli̇ği̇ dosyaYeterli̇k belgesi̇ tebli̇ği̇ dosya
Yeterli̇k belgesi̇ tebli̇ği̇ dosya
B35 Yapı
 
Deneti̇m
Deneti̇mDeneti̇m
Deneti̇m
B35 Yapı
 
Teknoloji ve yenilik destek programları başkanlığı
Teknoloji ve yenilik destek programları başkanlığıTeknoloji ve yenilik destek programları başkanlığı
Teknoloji ve yenilik destek programları başkanlığı
B35 Yapı
 
Kirikkale i̇hti̇sas osb çed sunum
Kirikkale i̇hti̇sas osb çed sunumKirikkale i̇hti̇sas osb çed sunum
Kirikkale i̇hti̇sas osb çed sunum
B35 Yapı
 
Mühendislere ne iş yaparsınız dedik
Mühendislere ne iş yaparsınız dedikMühendislere ne iş yaparsınız dedik
Mühendislere ne iş yaparsınız dedik
B35 Yapı
 
Kıbrısa giderken
Kıbrısa giderkenKıbrısa giderken
Kıbrısa giderken
B35 Yapı
 
İlkbahar gelince
İlkbahar gelinceİlkbahar gelince
İlkbahar gelince
B35 Yapı
 
Anlayamadim
AnlayamadimAnlayamadim
Anlayamadim
B35 Yapı
 
Atiksu aritma
Atiksu aritmaAtiksu aritma
Atiksu aritma
B35 Yapı
 
Atiksu aritma tesi̇sleri̇nde etüd ve projelendi̇ri̇lme
Atiksu aritma tesi̇sleri̇nde etüd ve projelendi̇ri̇lmeAtiksu aritma tesi̇sleri̇nde etüd ve projelendi̇ri̇lme
Atiksu aritma tesi̇sleri̇nde etüd ve projelendi̇ri̇lme
B35 Yapı
 
measlan iso 9001 belgesi kalite yönetim sistemi sertifikasyon
measlan iso 9001 belgesi  kalite yönetim sistemi sertifikasyonmeaslan iso 9001 belgesi  kalite yönetim sistemi sertifikasyon
measlan iso 9001 belgesi kalite yönetim sistemi sertifikasyon
B35 Yapı
 

More from B35 Yapı (20)

şirince
şirinceşirince
şirince
 
Mahmut cevher
Mahmut cevherMahmut cevher
Mahmut cevher
 
Mekanik tesisat
Mekanik tesisatMekanik tesisat
Mekanik tesisat
 
keşif özeti ve maliyet tahmini
keşif özeti ve maliyet tahminikeşif özeti ve maliyet tahmini
keşif özeti ve maliyet tahmini
 
keşif özeti ve maliyet tahmini
 keşif özeti ve maliyet tahmini keşif özeti ve maliyet tahmini
keşif özeti ve maliyet tahmini
 
mmo yangın-tesisatı
 mmo yangın-tesisatı mmo yangın-tesisatı
mmo yangın-tesisatı
 
Tmgd sertifika alma i̇şlemleri
Tmgd  sertifika alma i̇şlemleriTmgd  sertifika alma i̇şlemleri
Tmgd sertifika alma i̇şlemleri
 
Yetkilendirilmiş maden danışmanlığı
Yetkilendirilmiş maden danışmanlığıYetkilendirilmiş maden danışmanlığı
Yetkilendirilmiş maden danışmanlığı
 
Çevre yeterlik i̇şlemleri
Çevre yeterlik i̇şlemleriÇevre yeterlik i̇şlemleri
Çevre yeterlik i̇şlemleri
 
Yeterli̇k belgesi̇ tebli̇ği̇ dosya
Yeterli̇k belgesi̇ tebli̇ği̇ dosyaYeterli̇k belgesi̇ tebli̇ği̇ dosya
Yeterli̇k belgesi̇ tebli̇ği̇ dosya
 
Deneti̇m
Deneti̇mDeneti̇m
Deneti̇m
 
Teknoloji ve yenilik destek programları başkanlığı
Teknoloji ve yenilik destek programları başkanlığıTeknoloji ve yenilik destek programları başkanlığı
Teknoloji ve yenilik destek programları başkanlığı
 
Kirikkale i̇hti̇sas osb çed sunum
Kirikkale i̇hti̇sas osb çed sunumKirikkale i̇hti̇sas osb çed sunum
Kirikkale i̇hti̇sas osb çed sunum
 
Mühendislere ne iş yaparsınız dedik
Mühendislere ne iş yaparsınız dedikMühendislere ne iş yaparsınız dedik
Mühendislere ne iş yaparsınız dedik
 
Kıbrısa giderken
Kıbrısa giderkenKıbrısa giderken
Kıbrısa giderken
 
İlkbahar gelince
İlkbahar gelinceİlkbahar gelince
İlkbahar gelince
 
Anlayamadim
AnlayamadimAnlayamadim
Anlayamadim
 
Atiksu aritma
Atiksu aritmaAtiksu aritma
Atiksu aritma
 
Atiksu aritma tesi̇sleri̇nde etüd ve projelendi̇ri̇lme
Atiksu aritma tesi̇sleri̇nde etüd ve projelendi̇ri̇lmeAtiksu aritma tesi̇sleri̇nde etüd ve projelendi̇ri̇lme
Atiksu aritma tesi̇sleri̇nde etüd ve projelendi̇ri̇lme
 
measlan iso 9001 belgesi kalite yönetim sistemi sertifikasyon
measlan iso 9001 belgesi  kalite yönetim sistemi sertifikasyonmeaslan iso 9001 belgesi  kalite yönetim sistemi sertifikasyon
measlan iso 9001 belgesi kalite yönetim sistemi sertifikasyon
 

Gi̇zlenen doğu gerçeğİ

  • 1. MEHMET ASLAN Mart 2017 GİZLENEN DOĞU GERÇEĞİ... Çevredeki Savaş
  • 2. 1 GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017 GİZLENEN DOĞU GERÇEĞİ... Çevredeki Savaş Kimi kahramanlık heveslisi kişilere göre tarihi savaşlar yaratmıştır. Ancak izlediğimiz Körfez Savaşı da kanıtlıyor ki savaş tarihin de yıkımı demektir. Duyarlı kamu yöneticilerine düşen görev en ivedi olarak savaşı durdurmanın yollarını bulmalarıdır. Acaba, Körfez SavaĢıyla birlikte ortaya çıkan ilk çevre tahribatı Saddam'ın Kuveyt petrolünü denize pompalaması, akıl almaz ve çağdıĢı tutumuyla mavi sulara akıtılan petrol kirliliği midir? Savunma adına, öç alma adına yok edilmeye baĢlanan doğal çevre, savaĢın tek kurbanı mıdır? Hiç soruluyor mu kültürel çevre ne alemde diye? Ġnsanlığın, binlerce yılda yarattığı ve bir daha hiç bir ileri teknolojinin geri getirmeyeceği zenginlikler ne alemde diye? SavaĢı odalarımıza kadar getiren ileri teknoloji, elbette ki savaĢ pilotlarına da nereyi bombalayacakları konusunda ĢaĢmaz olanaklar sağlıyordu. Kimilerince yüzyılın olayı olarak savunulan bilimsel-teknojik devrimin, hiç de öyle, her alanda insanlığa hizmet etmediği ortaya çıktı. Binlerce yakın uçuĢ ve bu sortilerde Irak'ın üzerine yağdırılan binlerce ton bomba; müttefikleri hala bir kara savaĢına hazırlayamamıĢ buna karĢın, sivil yerleĢme bölgeleri ve savaĢla hiç ilgisi olmayan kentleri, mahalleleri çökertmiĢ, bir zamanlar uygun fiyatlarla Saddam'a satılan silahları tümüyle yok edememiĢti. Ġnsanlığın kaderine bakın ki yerleĢik düzeni yani uygarlığı, birkaç yüzyıllık bir tarihle sınırlı olan ABD, binlerce yıllık insanlığa kültürel zenginlik sunan bir bölgeyi, üstelik uygarlık adına bombalamaktadır. Hadi, diyelim ki Amerikalılar, kültürel zenginliğin önemini bilmezler. Çünkü onların, ne Harun ReĢid'lere, Hamurrabilere, Babil'lere uzanan bir geçmiĢleri vardır, ne de Kızılderilileri ve kültürlerini ortadan kaldırmaktan baĢka bir gelenekleri... Peki, Ģu Avrupalılara ne demeli? Dünya kültürünün ve sanatının merkezi olmalarıyla övünen; tarihsel kentlerini koru-ma konusunda hala övünmelerle coĢkulananlara ne oluyor? Nerede uluslararası koruma protokollerine attıkları imzalar?
  • 3. 2 GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017 Ne Saddam'ın insanlık dıĢı politikası ne de ABD ve müttefiklerinin barıĢ ve demokrasi nutukları, Ortadoğu'da iĢle-nen kültürel cinayetinin aklanması için haklı gerekçe olabilir. Tüm dünyanın uygar insanları ve baĢta BirleĢmiĢ Milletler olmak üzere uluslararası tüm kuruluĢlar, petrole bulanan canlılar kadar yıkım ve yok olmaya terk edilen tarihsel zenginlikleri de görmek zorundadırlar. Irak'ta bombalanan salt bir diktatör değil, koskoca uygarlık mirasıdır. Ġnsanlık, buna ne zaman dur diyecek? Mezopotamya uygarlıkları üzerine yağdırılan binlerce ton bomba, denize akıtılan petrol ve gökyüzüne savrulan dumanlar, 2000'li yıllarda hala gidecek baĢka gezegen yok uyarılarına pek kulak asılmadığını gösteriyor. Üstelik, petrol egemenliği uğruna bu kanlı ve kirli fırtınayı estirenler aynı anda dünyanın en uygar ülkeleri olduklarını da dile getirmekten geri kalmıyorlar. Bugün ise beyaz adam bir zamanlar kana, ateĢe ve baruta bulayarak yerleĢtiği topraklardan uçup gelerek ve ateĢli silahlarını artık bilgisayarlarla donatarak, yaĢadığı kıtadan binlerce kilometre uzaklarda yine bu dünya benim diyor. Çevrenin düĢmanı bilinçsiz insanoğlu değildir. Egemen olmak, güçlü olmak, en büyük olmak... Bütün bunlar bir bilinç ürünüdür ve kökeninde insanlığa ait ortak zenginliklere el koymak, bu zenginliklerin sahibi olmak amacı ve isteği yatmaktadır. "Çöl fırtınası"nı estirenler için uygarlığın petrole endeksli bir ekonomik tutku olduğu artık iyice açığa çıkmıĢtır. Evet, Türkiye savaĢa girmemekle çok iyi etmiĢtir,ve bundan sonra da girmemelidir.''Yurtta sulh,cihanda barıĢ''ilkesine sonuna kadar sadık kalmalıdır. Mehmet Aslan
  • 4. 3 GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017 Bu çalıĢmada Yakıt olarak kullanılan kömürün yerine geçtiğinden bu yana petrol, insanlık tarihinde görülmüĢ en kanlı savaĢlara neden oldu. Bu çalıĢma, geçtiğimiz yüzyılda meydana gelen milletlerarası çatıĢmalarda petrolün oynadığı rolü araĢtırıyor. 1920' lerden günümüze, devletlerin ve çokuluslu Ģirketlerin bu değerli enerji kaynağını kontrol altına almak uğruna attıkları adımları, baĢlattıkları savaĢları ve destekledikleri yolsuz ve insanlık dıĢı rejimleri inceliyorum. GİZLENEN DOĞU GERÇEĞİ... Dünyanın birçok ülkesinde ve özellikle Orta Doğu'da büyük savaĢlar yaĢanıyor. Hal böyle olunca da insanın aklında hep Ģu soru var : 3. Dünya savaĢı çıkacak mı ? Acaba ne zaman çıkacak ? Ġnsanlar korku içinde bugünün gelmesini bekliyor. Çünkü her geçen gün artan patlamalar, yitirilen binlerce canlar ve sömürge haline getirilen devletlerin düĢtüğü durum bunu gösteriyor. 3. Dünya savaĢının ne zaman çıkacağı belli olmasa da önümüzdeki 10 yıl içerisinde ülkeler arası çıkar çatıĢmalarından dolayı ciddi savaĢlar yaĢanacağı uzmanlar tarafından belirtiliyor.
  • 5. 4 GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017 GĠZLENEN DOĞU GERÇEĞĠ... Amerikan Petrol Ģirketi Aladdin Middle East 1997 yılında , Reuterse yaptığı açıklamayla Amerikan Geomark Research Ġnc. Ģirketi 1992de Arap Yarımadasında siluryen yaĢlı kaynak kayalar üzerinde petrol rezervi araĢtırması yapıyordu. Bu araĢtırmaya Aladdinde destek verdi. Geomarkın araĢtırması tam nihayete ereceği sırada, takvimler 1995i gösterirken Mardinin güneyinde paleozoik derin bir basene rastlandı. Bu basende tıpkı Riyad baseninde olduğu gibi kaynak kaya ve zengin petrol rezervlerinin varlığı tespit edildi. Geomarkın tespitine göre Güneydoğuda petrol barındıran katmanlar Suudi Arabistandaki petrol dolu yeraltı katmanlarının uzantısı. Katmanın bir ucu Suudi Arabistan’da,bir ucu Türkiyede. Petrol dolu katman aynı çağda ve biçimde oluĢmuĢ. Güneydoğuda. Diyarbakır,ġanlıurfa ve Mardin üçgenindeki topraklar petrol denizinin üstünde yüzüyor. araĢtırma Ģirketi uydudan,bölgede zengin petrol rezervi bulunduğunu tespit etti. Bu güne kadar yeterli derinlikte ve sayıda sondaj yapılmadığı için bu yatağa rastlanmadı. 4 bin metre derinlikteki yeni rezerve inildiğinde, buradan Türkiye ihtiyacının üç katı kadar, günde 1.5 milyon varil ham petrol çıkarılacak." Suudi Arabistan petrolün büyük kısmını çölün 4 bin metre altındaki bu tabakadan çıkarıyor. Türkiye bugüne kadar çoğunlukla yerin 2-3 bin metre altındaki tabakadan petrol araması yapıyordu. 30 Mart 2013 Tarihinde Petrol ĠĢleri Daire baĢkanı Selami Ġncedalcı,Güneydoğuda 200 trilyon dolarlık servet yatıyor.Diye resmi açıklama yaptı.. ABD Enerji Enformasyon Dairesinin verilerine göre Türkiyede tahmini olarak 1.8 trilyon metreküp kayagazı rezervi bulunuyor. Bu rezervin 500 milyar metreküpü Güneydoğu Anadolu Bölgesinde” ...
  • 7. 6 GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017 Bir diğer önemli kaynak Dicle ve Fırat havzası.. Türkiyenin su havzalarının yüzde 30undan fazlası bu bölgede. Önümüzdeki yıllarda su, petrole eĢ düzeyde önemli hale gelecek.. Ülkemizde 15 Nisan 2005 tarihi itibariyle, 52 bin 818 yabancı uyruklu Ģahıs tarafından 272 milyon 511 bin 493 metrekare arazi ve gayrimenkul satın alındı. Bölgede Yabancılar adına Türk vatandaĢları ve yerel Ģirketler aracılığıyla arazi ve maden yataklarının gizlice satın alındığı artık bilinen bir gerçek. Bölge AB üyeliği uğruna alınan kararlarla çiftçi üretim yapamaz duruma getirilmiĢ , toprağını satmak zorunda bırakılmıĢ yada ekimi yasal olmayan bitkiler yetiĢtirmeye zorlanmıĢ. Terör ve kaos nedeniyle insanlar hızla bölgeyi terk ediyor,Terkedilen topaklara laboratuvar diazynıyla etnik yerleĢim yapılıyor. Böylece yabancılar en verimli topraklarımızı, köylüden çiftçiden satın alıyor. Kendisine bağlı suni bir etnik bir tasarım yapıyor. GAP bölgesinde hiç toprak satın almadığı söylenir ama biraz kurcalanınca Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü web sitesinin bu bölümüne ulaĢmak neredeyse imkansızdır. Ġsrailliler bu toprakların çoğunu ĠĢbirlikçi Ģirketler ve Bölgedeki Ayrılıkçı AĢiretler yoluyla ele geçirmiĢlerdir. Ġsrail Güneydoğudaki GAP bölgesinde 450 bin dönüm arazi satın aldığı iddiaları bir çok bürokrat , vekil, bakan tarafından dile getirildi . EĢki ġanlı Urfa milletvekili ve dönemin TBMM baĢkanı Uluç Gürkan'ın Ġsrailli Ģirketler yüz milyar doları aĢan bir yatırım sonrasında sulanabilir hale gelen GAP topraklarında sadece tarım yapmayı mı amaçlıyorlar?sorusu hala zihinlerde. Gürcistanda gerçekleĢtirilen kadife devrimin mimarı ve finansörü ünlü para sihirbazı George Sorosun eski ortağı, Jim Rogers internet sitesinde ve International Harold Tribunede yayınlanan bir makalesinde ABDli yahudi yatırımcıları GAP bölgesinde arazi almaya çağırmıĢ olması sizce de manidar değilmidir?
  • 8. 7 GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017 Aynı oyun Irakın kuzeyinde yürütülen Kürt devleti kurma çalıĢmalarıyla da yakından ilgilidir. Ġsrailden yaklaĢık 150 bin Yahudi “vaadedilmiĢ topraklar”a göç etmiĢtir; en büyük göç Irakın kuzeyine yani sözde Kürdistana gerçekleĢtirilmiĢtir. Ġsrail ve ABDdeki Yahudi lobileri Kuzey Iraktaki Kürt aĢiret reislerine büyük destek verdiği artık herkesin bildiği bir gerçektir. Bölgeye gelen Ġsrailliler ve diğer bölgelerden gelen yahudiler Erbil - Ankava Mahallesi, Duhok, Süleymaniye, Kerkük ve Selahaddine yerleĢtirilmiĢtir. Kerküke yerleĢen Yahudiler, eski Yahudi mahallesi ile Arap ve Rahimava mahallelerinde çok sayıda bina ve arazi satın almıĢtır. Bir Yahudi organizasyonu ise Irakın kuzeyindeki faaliyetlerine aralıksız devam etmektedir. Organizasyonun Kerkük, Musul, Duhok,Süleymaniye ve Erbilde büroları vardır. Bu bürolar aracılığıyla inĢaat, arazi satın alma yurt dıĢına insan gönderme faaliyetleri yürütülmektedir. Barzani,Talabani ve Ġsrail arasında imzalanan gizli bir protokol çerçevesinde on binlerce Kürt Yahudinin Irakın kuzeyine yerleĢtirilmesi kararlaĢtırılmıĢ, o bölgedeki Türkmen ve Arapların ellerindeki gayrimenkullerin satın alınması için Süleymaniyede bulunan Kürdistan Kredi Bankasına para transferleri yapılmıĢtır.
  • 9. 8 GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017 Bu banka 5 yıl geri ödemesiz 300 milyon dolar kredi kullandırmıĢtır ... Tüm bu bilgilerin ıĢığında ġimdi Barzani ile Diyarbakırda segilenen Tiyatroyu bir daha düĢünün. 2002 Yılından bu yana Ġktidar Diyarbakıra 19 Katirilyonluk mali kaynak sağlamıĢ. AB Fonlarından bir yıl içinde ġanlıurfaya 9,5 Milyon Euro, Diyarbakır ve ġanlıurfaya çeĢitli nedenlerle 6,5 milyon Euro fon desteği ve 84.4 milyonluk hibe yapılmıĢ. Bahreyn ve BAE ortaklığı olan Vision adlı fon Güneydoğu Anadoluda 6 milyar dolarlık yatırım,2009 yılında ise Suudi sermayeli Planet Food World adlı Ģirket Kiliste 20 milyar doları gözden çıkarmıĢtır. 2008 yılı itibarıyla resmi açıklamalara göre bölgede buraya sığmayacak kadar sayfalar dolusu para akıĢı vardır. 86 adet yabancı Ģirket bölgede faaliyet göstermektedir. Yabancı fonların bölgede ki tarihi ve Kültürel varlıklar,sanat projelerine duydukları yoğun ilgi ve milyarlarca dolarlık yardımları gözlerimizi yaĢartacak düzeydedir. Bu Ģirketlerin büyük bölümü ve yabancı fonların bölgeye yaptığı yatırım ,Ģirket ortakları ve siyasi iliĢkilerine baktığımız zaman çözüm süreci denen Emperyalist oyunu ve ülkedeki ortaklarını çok net görebiliriz. Örneğin AKP ye Suriye müdahalesi ve kamuoyu adlı raporlar hazırlayan her konuda strateji oluĢturan düĢünce kuruluĢu ve Öcalan arasında ki bağ çok dikkat çekicidir. Hatırlarsanız Ahmet Türk Öcalanla Ġmralı da görüĢmüĢ Öcalanın barıĢ görüĢmelerinde sürekli Akil adam olarak Osman Kavalayı istediği açıklanmıĢtı. “Diyalog ve temas grubu”, “barıĢ konseyi” gibi çeĢitli isimlerle 2005ten bu yana bir araya gelen yapıların içindeki PKKya yakın ve PKKnın tezlerini neredeyse bire bir savunan, hatta özerkliği isteyen, Anadolu Kültür A.ġ.nin sahibi Osman Kavala,AKP nin fikir babası hayırsever Hanritage isimli kuruluĢla beraber milyon dolarlar harcayacak "Kars Osmanlı bölgesi koruma planı" adı verilmiĢ bir restorasyon!!!. Projesi olusturmustur. Kavalanın Anadolu Kültür Aġ.nin destekçileri arasında kendi sitelerinde verdikleri bilgilere göre British Council,Goethe Enstitüsü, Sorosun Açık Toplum Enstitüsü, Avrupa Birliğine bağlı Europan Cultural Foundation gibi hayırsever!!! kurumlar bulunmakta,Bu kadar insan Doğuya neyin karĢılığında bu kadar yatırım yapıyor oturun bir düĢünün. Bu gün Bana dokunmayan yılan bin yıl yaĢasın diyerek sessiz sedasız oturan kardeĢim bu ateĢ hızla sana doğru ilerlemekte. Güneydoğu Meselesi Memleket meselesidir.
  • 10. 9 GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017 Küresel sermayenin Piyonu olarak kullanılan üç beĢ eĢkiya ile kiĢisel hırsları ,Ġktidar saltanatları uğruna gözü dönmüĢ insanlar bir kaç il üzerinden hormonlu büyüme yaparak ,Türkiyeyi sadece bir kaç ile indirgeyerek Anadolu'yu SatıĢa çıkarmıĢtır. Ġnsan hakkı,Demokrasi,BarıĢ,Anadilde eğitim,Ģıhlar - Ģeyhler, sözde dindarlık, bu dolandırıcık tiyatrosunda hırsızların kostümünden baĢka hiç bir Ģey değildir. Terör adı altında yapılan bu hırsızlık 17-25 Ayakkabı kutusundan çok öte. Koca bir milletin yüzlerce yıllık istikbalinin çalınma öyküsüdür..
  • 13. 12 GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017 "Bu kadar kan dökerek milletin elde ettiği egemenliğin korunması ve savunulması için gerekirse ölmekten asla tereddüt etmeyeceğim. Milli egemenlik uğruna canımı vermek, benim için vicdan ve namus borcu olsun." diyen Mustafa Kemal Atatürk, Chester Ġmtiyazı konusunda ne düĢünüyordu? Lozan'daki son toplantıya alınmayan ABD'nin Temsilcisi Büyükelçi Grew: iki gün ve iki gece boyunca Ġsmet PaĢa ile yedi kez neler görüĢtü? GörüĢme sonrası. Ankara'ya telgraf çeken Ġsmet PaĢa; "BarıĢ konusu Chester kayasına gelip çarptı. BarıĢ olmazsa, bilin ki bunun nedeni Chester Ġmtiyazı'dır" deyince, Gazi'nin tepkisi ne oldu? Ölüm-kalım savaĢı içinde doğmuĢ olan Türk Devleti'nin kritik bir saatinde, Gazi Mustafa Kemal, Ankara'da söyleĢi yaptığı Amerikalı gazeteci Marcosson'a¸"Ahır yemliğindeki köpekler gibiydiler" deyimini kullanarak, hangi ülkelere kızgınlığını ifade ediyordu? Büyük devletlerin petrol çıkarları ve Chester Grubu ile Standard Oil'in baĢını çektiği petrol Ģirketleri arasındaki rekabet, Lozan'da yaĢandığı gibi sonrasında da uluslararası çekiĢmenin odak noktasını meydana getirecekti. Amerikan'ın açıkça kendi Ģirketlerinden yana tavır alması, hem Musul sorununun hem de Chester Projesi'nin geleceğinde belirleyici rol oynadı "ABD, Lozan AnlaĢması'nı imzalamadı" iddiasının ardında yatan gerçek neydi? Amerika'nın Türkiye Cumhuriyeti nezdindeki ilk Büyükelçisi Joseph Grew; 6 Ağustos 1923 günü imzalanan 'Türkiye - ABD Dostluk ve Ticaret AntlaĢması'nın 1927 yılında ABD Senatosu'nda oylanması sırasında dönen oyunları, anılarında nasıl dile getirdi?
  • 14. 13 GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017 Hitler; Türkiye Cumhuriyeti'ni kendi safına çekmek, Atatürk Türkiye'sinin dostluğunu temin etmek, Kafkasya ve Ortadoğu petrollerine kısa yoldan ulaĢmak için Alman Lufthansa Havayollarının Türkiye ile tarifeli havayolu seferleri baĢlatması için Ali Çetinkaya'yı Almanya'da nasıl ağırladı?
  • 15. 14 GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017 Ortadoğu'da Zengin Yeraltı Kaynakları ve Petrol 20. yüzyılın baĢında ortaya çıkan yeni bir fenomen bölgedeki dengeleri altüst ettiği gibi Ortadoğu'nun önemini hiçbir bölgeyle kıyaslanamayacak derecede arttırır. Bölgeyi bu derece etkileyecek olan yeni olgu petroldür. Ortadoğu'nun dünya petrol rezervlerinin üçte ikisine sahip olması ve bölgedeki petrolün çıkarılıĢ maliyetinin diğer bölgelere göre kat kat daha az olması (varil baĢına üretim maliyeti Ortadoğu'da 1 Dolar iken Kuzey Denizi'nde 14 dolar), bu coğrafyayı büyük devletlerin odak noktası haline getirir. Yeni enerji kaynaklarını ve onları tüketim merkezlerine ulaĢtıran geçiĢ yollarını kontrol altında tutmak isteyen güçler için Ortadoğu ne pahasına olursa olsun hakim olunması gereken bir bölge haline gelir. Bölgede petrolün tarihi yüzyılın baĢına kadar gitmektedir. Ġlk petrol yatakları 1908'de Ġran'da, 1927'de Irak'ta bulunur. Bunu 1932'de Bahreyn, 1938'de Kuveyt ve Suudi Arabistan, 1939'da Katar takip eder. BirleĢik Arap Emirlikleri ve Umman Sultanlığının petrol piyasasına katılmaları ise 1960'lı yılları bulur. Petrolden sağlanan astronomik gelirler (petrol gelirleri 1980'de 220 milyar doları bulur) bu ülkelerin görünümü akıllara durgunluk verecek Ģekilde değiĢir. Yüzyılın baĢında küçük bir balıkçı kasabası olan Kuveyt petro-dolarların sayesinde Ortadoğu'nun en görkemli baĢkentlerinden biri haline gelir. Örnekleri Bahreyn, Umman, B. A. E. ve tabii ki Suudi Arabistan ile çoğaltmak mümkündür. Araplar, uluslararası arenada petrolü koz olarak kullanmaktan geri kalmazlar. 1973 Kipur SavaĢı'ndan sonra, Ġsrail'in müttefiki batılı devletlere karĢı ambargo uygulama kararı alırlar. Bu ilk petrol Ģokuyla fiyatlar dörde katlanır. Brüt 3 dolar olan petrol fiyatı bir anda 12 dolara yükselir. 1980'deki ikinci petrol Ģokundan sonra fiyatlar 36 hatta 40 dolara kadar yükselir. Bu ani artıĢ karĢısında Ģok olan batıda hayat durma notasına gelir. Petrolün ve dolayısıyla bölgenin değeri bir kez daha anlaĢılır. Alternatif enerji arayıĢından sonuç çıkmaması ve diğer bölgelerdeki petrolün çıkıĢ maliyetinin yüksek olması, enerji konusunda Ortadoğu'yu hala alternatifsiz kılıyor. AnlaĢılan o ki petrol Ortadoğu'yu çekici kılmaya bir süre daha devam edecek.
  • 16. 15 GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017 Musul değil petrol savaĢı Musul’u, terör örgütü DEAġ’tan kurtarma operasyonuna batının gösterdiği ilgi, buradaki zengin petrol ve doğal gaz rezervinden kaynaklanıyor. Musul ve Kerkük enerji sahalarındaki rezervlerin parasal değeri 4 trilyon doları aĢıyor. Kuzey Irak’taki doğalgaz rezervi Türkiye’nin 300 yıllık ihtiyacını karĢılayabilecek büyüklükte. 50’nin üzerinde uluslararası enerji Ģirketinin çalıĢma yaptığı Musul ve Kerkük’te çıkarılan petrol Türkiye üzerinden dünya açılıyor. Türkiye'nin yaklaĢık 100 yıl önce terk ettiği topraklar arasında en değerlisi olarak bilinen Musul, bugün yeniden büyük bir çekiĢme alanı haline geldi. Dünyanın altıncı en büyük petrol ülkesi konumundaki Irak'ta tespit edilmiĢ 143 milyar metreküp petrol rezervi var. Bu rezervin 45 milyar metreküpü Musul'da, 10 milyar metreküpü ise Kerkük'te bulunuyor. Kuzey Irak'ta tahmin edilen doğalgaz miktarı ise 3,2 trilyon metreküp. Bu miktar Türkiye'nin gaz ihtiyacını 300 yıl karĢılayabilecek bir rezervi ifade ediyor. 3 TRĠLYON DOLARLIK PETROL ÇEKĠġMESĠ Bugünkü değerler üzerinden hesaplandığında Musul'da tespit edilmiĢ 45 milyar metreküp petrol rezervinin parasal değeri 2 trilyon 340 milyar doları ediyor. Bunu Yarım 520 milyar dolarlık Kerkük petrolü de eklendiğinde bugün yüz yılların sömürgeci ülkelerinin bölgeyi neden rahat bırakmadığı anlaĢılıyor. Türkiye'nin ithal doğalgazın bin metrekaresi için ödediği yaklaĢık 400 dolar üzerinden hesaplama yapıldığını ise Kuzey Irak'ın doğal gaz rezervinin toplan değerinin ise 1,3 trilyon dolar değerinde olduğu görülüyor. Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi, Kuzey Irak'ta günlük petrol üretiminin 2019 yılına kadar 5 milyon varile çıkmayı hedefliyor. 10 milyar varil petrol rezervi bulunan
  • 17. 16 GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017 Kerkük'ün günlük petrol üretimi 650 bin ile 1 milyon varil arasında seyrediyor. Irak'ın Kerkük ve diğer üretim sahalarından Türkiye'ye iki ayrı boru hattıyla taĢınan ham petrol, Ceyhan-Yumurtalık'tan hem dünyaya açılıyor hem Türkiye iç pazarına ulaĢıyor. Bu önemi nedeniyle Musul, çok uluslu enerji Ģirketlerinin hep ilgi odağı konumunda oldu. Potansiyel nedeniyle bölgede 50'den fazla uluslararası Ģirket varlık gösteriyor. Türk-Ġngiliz ortaklığıyla kurulan Genel Energy PLC de Kuzey Irak'tan Türkiye'ye boru hattıyla petrol sevk etmeye çalıĢıyor. Kuzey Irak müteahhitlik Ģirketi Kar Group ise boru hattının ilk 77 kilometrelik kısmının yüzde 23'ünü (18 kilometre) bitirdi. Kuzey Irak yönetimi de, 281 kilometrelik boru hattını 2 yılda bitirmeyi planlıyor. Türkiye ise Kuzey Irak Bölgesel hükümetiyle yaptığı anlaĢmalarla petrol ve gaz ithalatı yapacak. ENERJĠ SAVAġININ MERKEZĠ Musul ve Kerkük baĢta olmak üzere Kuzey Irak bölgesindeki tespit edilmiĢ petrol ve doğalgaz rezervinin toplam değerinin 4 trilyon 150 milyar doları bulması, buradaki güç gösterisinin aslında bir enerji savaĢı olduğunu gösteriyor. Bu gerçeğin farkına yaklaĢık bir asır önce varan Sultan II. Abdülhamit'in Bağdat ve Musul'daki petrollerini Hazine-i Hassa mülkü (Ģahsi mülk) hâline getirdiği biliniyor. Musul ve Kerkük üzerine önemli çalıĢmalar yapan Akademisyen Yrd. Doç. Dr. Nevin Yazıcı, II. Abdülhamit'in bu stratejik manevrayla, petrole ve bu bölgelere olası dıĢ müdahalelerin önünü kesmeyi amaçladığını ifade ediyor.
  • 18. 17 GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017 Onlarca ülkenin savaĢ gemilerini ve uçaklarını yığdığı Doğu Akdeniz'de, 3 Trilyon, 450 Milyar Metreküp keĢfedilmemiĢ doğalgaz olduğunu belirten Öztürk, yaĢanan tüm hareketliliğin sebebinin bu olduğunu söyledi. Kemal Öztürk'ün yazısı Ģöyle; Özeti bu kadar, Ģimdi ilgilisi için detayı anlatayım. Harita değiĢikliğine doğru Haritalara bayılırım. Dünyayı anlamak için her zaman bir yerlerde harita bulundurun. ġimdi yaĢanan krizi anlamak için, Akdeniz'i içine alan bir Ortadoğu haritasına ihtiyacınız olacak. Bir cetvel ve kurĢun kalem alın. Mısır'ın Nil Nehri'nin Akdeniz'e döküldüğü deltayı bulun. Oradan Kuzey'e doğru, Antalya'ya kadar bir çizgi çizin. Buraya, Doğu Akdeniz denir. Alanı küçültelim. ġimdi Kıbrıs adasından Doğu'da, Lazkiye'ye bir çizgi çizin (kaleminiz Türkiye, Suriye sınırındaki, Lazkiye'de durduğu yerde, Bayır Bucak Türkmenleri vardır, bunu aklınızda tutun). ġimdi Kıbrıs'tan, bu kez Güney'e, Mısır'ın Sina yarım adasının sahiline bir çizgi çizin. Ġsrail, Lübnan, Suriye, Gazze, Mısır ve Kıbrıs sahillerinin olduğu bu kare biçimindeki deniz alanına “Levant Bölgesi” denir.
  • 19. 18 GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017 Ortadoğu'da dengeleri değiĢtirecek keĢif Bu bölgeye parmağınızı koyun. ABD Jeolojik AraĢtırma Kurumu, 2013 yılında yayınladığı raporunda, parmağınızı bastığınız bu küçük deniz alanında, 3 Trilyon, 450 Milyar Metreküp keĢfedilmemiĢ doğalgaz olduğunu açıkladı. Ġsrail'in Hayfa, Tamar, Leviathan bölgelerinde, Mısır'ın Zohr (Sina açıkları) bölgesinde, Kıbrıs ve Lazkiye arasında olan noktalarda keĢfedildi bu gaz. Bu miktar, bölgedeki ülkelerin kaderini, Ortadoğu'da dengeleri değiĢtirecek kadar büyük bir miktar. Bitmedi. Bu keĢif bilimsel olarak, Doğu Akdeniz'in fosil merkezi olduğunu, doğalgaz bulunduysa petrolün de olabileceğini gösteriyor aynı zamanda. Yani zenginliğe zenginlik katacak bir keĢif. ġimdi haritaya yeniden dönelim. Lazkiye'den baĢlayarak, Türkiye sınırını teğet geçecek Ģekilde, Suriye, Kuzey ırak ve Ġran üzerinden geçerek, Hazar Denizi'ne kadar bir çizgi daha çizelim. Bu çizginin altı, Güney'de Yemen'e kadar, dünyanın en zengin petrol ve doğal gaz bölgesi. ġimdi Doğu Akdeniz de buna eklendi. Dünya, bu bölgenin petrolüne ve gazına muhtaç. Toprağı dar olsun, Birinci Dünya SavaĢı'ndan sonra, Osmanlı topraklarını parçalayanlar (Sykes-Picot AnlaĢması), öylesine bir bölgeyi bize bırakmıĢ ki, her yerden petrol ve doğal gaz fıĢkırırken, bizde ilaç niyetine bir varil çıkmıyor. Doğu Akdeniz'de yeni bulunan gazdan, bir çok ülke zengin olacakken, bize ve Kuzey Kıbrıs'a (resmen tanınmadığı için) “bir Allah kuruĢu” para düĢmüyor. Bu nasıl zalimce
  • 20. 19 GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017 bir coğrafya paylaĢımıdır? Tüm krizlerin sebebi enerji ġimdi Suriye iç savaĢı, Rusya ile uçak krizi, Irak ile Musul krizi, Ġran ile yaĢanan krizlere, hatta Mısır'daki askeri darbeye harita üzerinden tekrar bakalım. Doğu Akdeniz'de bulunan doğal gaz ve henüz tam çıkartılmayan Kuzey Irak petrolleri öylesine zengin ki, herkes bulunan hazineden pay sahibi olmak için savaĢ gemilerini, uçaklarını, askerlerini bu bölgeye gönderdi. Mesele, Suriye iç savaĢındaki IġĠD, EL Nusra, ġiiler, Sünniler meselesi değil. Mesele bu petrol ve gazın çıkarılması, pay sahibi olunması, taĢımak için yeni boru hatları, tesislerin yapılması ve tüm bunları yapacak Ģirketlerin hangi ülke Ģirketleri olacağına karar verilmesidir. Bulunan petrol ve gaz, Türkiye üzerinden Avrupa'ya taĢınırsa gücümüz ve stratejik önemimiz çok artacak, ve para da kazanacağız. Bunu hangi ülke istemez? ĠĢte onlarla uğraĢıyoruz Ģimdi. Meseleyi doğru anlayalım, adını doğru koyalım Türkiye'nin ve petrole sahip olan Kuzey Irak'ın (Barzani), devre dıĢı bırakılması, az pay alması, istenilen tavizleri vermesi için her türlü operasyon yapılıyor. DüĢen uçak da bunun bir parçası, Musul'daki asker krizi de, PKK terörü de, Rojava'daki PYD de, Paralel Örgüt meselesi de, diktatörlük iddiaları da bunun bir parçası inanın. Bitmedi. Lazkiye'ki Bayır Bucak Türkmenleri, keĢfedilen gaz sahasının, karadaki en stratejik tepesinde oturuyor. Herkes ĢaĢırıyor, Rusya burayı neden bombaladı diye. Sebebi, Esed için kurulması planlanan ve geleceğin enerji merkezi olacak Lazkiye'deki yeni minik devlet içinde, Türkmenler söz sahibi olmaması için göçe zorlanıyorlar. Meseleyi doğru anlayalım, adını da doğru koyalım. YaĢadığımız Ģey, Akdeniz SavaĢı'dır. Sebebi yeni bulunan gaz ve petrol rezervleridir. Tüm stratejiler bunun üzerinedir. PKK'ya, IġĠD'e, Paralel Örgüt'e, kazılan hendeklere takılıp kalmayın. Fotoğrafın ve haritanın bütününe bakın.
  • 21. 20 GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017 Ortadoğu’da bir çıkar savaĢı: Kuveyt iĢgali Petrol rezervlerinin %60’tan fazlasının bulunduğu Ortadoğu bölgesinde ve Kuveyt’te kontrolü kaybetmek istemeyen, baĢta Amerika BirleĢik Devletleri olmak üzere Batılı güçler iĢgale seyirci kalmadılar. 24 yıl önce dünyanın en zengin petrol ülkelerinden biri olan“Kuveyt”, kurulduğu günden itibaren bu ülke üzerinde hak iddia eden “Irak” tarafından iĢgal edildi. 1990 Ağustos’unda gerçekleĢen bu iĢgalin dayandırıldığı tarihsel temel ise; Kuveyt’in özerk olmakla birlikte Osmanlı Ġmparatorluğu döneminde Basra Vilayeti’ne bağlı bir kaza Ģeklinde yönetilmesiydi. Dolayısıyla bu bölgenin kendisine ait olması gerektiğini savunan Baas’ın da içerisinde yer aldığı Irak Hükümeti, 1963’te Kuveyt’i resmen tanımakla birlikte, tarihi hak iddialarını farklı zamanlarda gündeme getirmeye devam etti. Bu iddialar, neticede iĢgale kadar vardı ve 800.000’den fazla kiĢinin hayatını kaybettiği, 1988’de sona eren “Irak-Ġran SavaĢı”ndan sadece iki yıl sonra Ortadoğu’da yeni bir kriz patlak verdi. Basra Körfezi ile bölgede nüfuzunu arttırmak ve petrol kaynaklarını kontrol altına almak isteyen Irak Lideri Saddam Hüseyin, ülkesinde artan enflasyon, iĢsizlik ve adaletsiz gelir dağılımına rağmen, emperyalizm ve Ġsrail karĢıtı söylemleriyle popülaritesini korumaya çalıĢtı. Diğer yandan da diktatörlüğünü sağlamlaĢtırmaya ve silahlanmaya devam etti. Hedefinde “Irak’a ait olan, “Rumeyla Bölgesi”nden,
  • 22. 21 GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017 1980’den beri petrol çıkaran ve bu suretle de ülkesini 2.4 milyar dolar zarara sokan “Kuveyt” vardı. Ayrıca paraya ihtiyaç duymaktaydı ve petrol üretiminin kısılarak fiyatların yükseltilmesini talep etmekteydi. Saddam Hüseyin’in Kuveyt’e karĢı düĢmanlığını pekiĢtiren nedenlerden biri de bir “yardım-borç” anlaĢmazlığı idi. Ġran’a karĢı Arap dünyasının çıkarlarını savunmak iddiasıyla harbe atılan Irak, bu savaĢ sırasında dıĢarıya 80 milyar dolar kadar borçlandı. Bunun 30-40 milyar doları Kuveyt ile Suudi Arabistan’a idi. Saddam Hüseyin’e göre, bu iki devlet, bu paraları “yardım” olarak verdikleri halde, sonradan “borç” haline getirmiĢlerdi. Irak’ın çıkarları ve haklarını korumak adına harekete geçen Saddam Hüseyin, arabuluculuk çabalarına rağmen ABD ile de çatıĢmayı da göze alarak, Kuveyt’in iĢgali emrini verdi. Uçaklar ve zırhlı tümenlerle desteklenen Irak kuvvetleri, 1 Ağustos’tan itibaren bölgeye girdi.” Ġki gün içerisinde tamamlanan ve yedi ay sürecek olan Kuveyt iĢgali sonrasında Saddam Hüseyin, 8 Ağustos 1990’da ilhak kararını açıkladı ve 28 Ağustos’a gelindiğinde Kuveyt’in Irak’ın on dokuzuncu ili olduğunu ilan etti. Irak’ın ilhak ve iĢgal hareketi, bütün dünyanın dikkatini bir kez daha bölgeye çekti. Petrol rezervlerinin %60’tan fazlasının bulunduğu Ortadoğu bölgesinde ve Kuveyt’te kontrolü kaybetmek istemeyen, baĢta Amerika BirleĢik Devletleri olmak üzere Batılı güçler iĢgale seyirci kalmadılar. Hemen toplanan BirleĢmiĢ Milletler Güvenlik Konseyi, uluslararası “barıĢ” ve “düzeni” bozduğu tespit edilen Irak’ın kayıtsız- Ģartsız Kuveyt’ten çekilmesi kararını aldı. Bunu ambargo uygulamaları ve ABD’nin baĢını çektiği uluslararası askeri harekat (Körfez SavaĢı) takip etti. Neticede beĢ hafta süren hava bombardımanı ve 23 ġubat 1991’de baĢlayan kara harekâtı, Irak ordusunun yenilgisi ile sona erdi. Geri çekilmeye baĢlayan Irak kuvvetlerinin son hamlesi ise Kuveyt’in petrol kuyularını ateĢe vermek oldu. 27 ġubat’ta Amerikan BaĢkanı Bush: “Kuveyt kurtarıldı. Irak ordusu yenildi. Askeri hedeflerimize ulaĢtık. Kuveyt yeniden kendi kaderlerini tayin edecek olan Kuveytlilerin oldu. Bizde onlar gibi, çekilen acılar dolayısıyla aĢırıya kaçmayan bir sevinç içindeyiz. Bu akĢam, Kuveyt bayrağı yine özgür ve egemen bir ulusun baĢkentinde, Amerikan bayrağı da bu ülkedeki elçiliğimizde dalgalanıyor. Yedi ay önce Amerika ve dünya, Kuveyt’e karĢı giriĢilen saldırının hoĢ görülemeyeceğini ilan ederek kuma bir çizgi çekti. Ve bu akĢam, Amerika ve dünya sözlerini tuttular. ġimdi zafer sarhoĢluğu ve övünme zamanı değil, gurur duyma zamanıdır. Askerlerimizle, kriz süresince yanımızda olan dostlarımızla, ülkemizle ve gücü ve kararlılığı sayesinde bu zaferin hızlı, kesin ve adil olmasını sağlayan halkımızla gurur duyma zamanı. Kısa bir süre sonra muhteĢem silahlı kuvvetlerimizi Amerika’da karĢılamak için kollarımızı açacağız. Hiçbir ülke bu zaferin kendi zaferi olduğunu ilan edemez, çünkü bu yalnızca Kuveyt’in değil, oluĢturduğumuz koalisyonun tüm ortaklarının zaferidir. Bu, yasaların ve iyiliğin egemen olması için BirleĢmiĢ Milletler’in, tüm insanlığın kazandığı bir zaferdir. Bu gece yarısı kara harekâtlarının baĢlamasından tam olarak
  • 23. 22 GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017 yüz saat ve “Çöl Fırtınası” harekâtının baĢlamasından altı hafta sonra, ABD ve koalisyon kuvvetlerinin tüm saldırı harekâtlarına son vereceğini bildirmekten mutluluk duyuyorum.” Açıklamasını yaparak, Ortadoğu’da veya dünyanın herhangi bir köĢesinde insan hayatı değil de “petrol” ve “çıkarlar” söz konusu olduğunda, “yasaların ve iyiliğin egemen olması için zafer kazandığını söylediği BirleĢmiĢ Milletler’in ve uluslararası büyük güçlerin nasıl harekete geçebildiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Irak’ın, Kuveyt’i iĢgali ve devam eden süreçte Türkiye de Irak’a karĢı alınan ambargo kararına uydu ve NATO ile Amerikan askerlerinin ülkemizde üslenmesine izin verdi. Bunun yanı sıra, daha savaĢ öncesinde 120 bin askeri Irak sınırında tedbir amaçlı olarak konuĢlandırdı ve iĢgal karĢıtı politikalarla Kuveyt’le birlikte müttefik güçlerin yanında yer aldı. Su Göllerinden Kum Çöllerine Petrol? GeçmiĢ dönem araĢtırmacılarının hepsi petrol araĢtırmaları için kambriyen dönemi (3.Dönem) üzerinde durmuĢlardır. Çünkü o dönem içerisinde olan hidro-karbon atomları daha katılaĢmadan sıvı halde kalabilir. Çok soğuk iklimlerde daha evvel katılaĢma ve metan ile kömür haline dönüĢme ihtimalleri vardır. Hidro-karbon dediğimiz Ģey ise yüzbinlerce sene evvel canlı organizmalarında bulunan artıkların dönüĢümüdür. Yani cehennemlik madde tanımlaması olarak bakabiliriz. ĠĢin ilginci cehenneme odununuzu kendiniz taĢırsınız derken bu muhabbet ile karbon- hidrat oluĢumlarımızın çokluğu sonradan yanıcı madde olmamıza mı neden oluyor düĢündürdü beni bir an. En çok petrol kaynağı arabistanda yakın mesafeden çıkar. Peki ya bu çöllerde neden çıkar? Çünkü çok yakın dönemde oralar yeĢillik bağlık bahçelik yerler veya göller altında yosunların bol olduğu için.
  • 24. 23 GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017 Ġlk Haritada kum çölü olan bölgelerin analizinin yapıldığı yerler görülüyor. Kırmızı renkli olanlar kesin kum çölü pembe olanlar kısmi kum çölü olarak geçiyor. Sahra irili ufaklı kum çölleri ve büyük topraktan dönme çölden oluĢmaktadır. Örneğin Aral gölünün kuruduğu bölgeler de su artıklarının olduğu bir kum çölü olarak adlandırabilir. Arabistanın en büyük rezervi al-ghawar bölgesi de bu tip gölden oluĢma kum çölü içerisinde barınıyor. Diğer yerlere baktığımızda libya, cezayir, süveyĢ ve umman’da bulunan petrol yatakları da bu kırmızı eski göl tabanları ihtimali olan yerlerde birikiyor. Belki de Ortadoğu’da kanlı pazarlıkların sebebi bu 100-150 bitmesi beklenen petroller değil de gelecekte çıkması beklenen diğer petrol rezervleri mi? Biliyorsunuz Amerika 100 seneden daha uzun vadeli tüm kaynakları ele geçirme savaĢları yapıyor.
  • 25. 24 GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017 En petrolden uzak ve fakir bölgelerin de bu karıĢıklıklara katılmasının sebebi belli ki bu geleceğin kaynaklarında yatıyor. Ayrıca bu tip petroller bulunursa yüzeye çok yakın olacağı için üretim maliyeti de çok avantajlı olacaktır. O yüzden kesinlikle değerini çok fazla anlamamız gerekmektedir. Örneğin Tarim Basın’da baktığınızda kırmızı arazilerde gözüküyor. Ve en büyük basın petrol havzalarından birisi de orada bulunuyor olması dipte de olsa bu durumun gerçekçiliğini güçlendiriyor.
  • 26. 25 GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017 Dünya üzerinde Ģu an kullanılabilir Enerji Türleri AĢağıda Gördüğünüz PacWest adlı resimde Yanıcı madde olarak kullanılabilir madde Tight_Gas_Reserves--Worldrezervlerini görüyorsunuz. Orada yazan enerji kaynaklarının açıklamaları Ģunlar: Shale Gas: petrol denizi diyebileceğimiz kaya içerisine sıkıĢmıĢ petrol gaz maddesidir. Türkiyenin çoğunda olan madde bu. Tight Gas: Hafif petrol maddesi olarak çok yüzeysel noktadan çıkan maddeler. Arabistan’a olan ilgi de bu kaynakların %70 inin orada olması. Coalbed Methane: Kömür içerisinde rezerve olmuĢ metan maddesi olarak belirtilen madde. Gerçekte baktığınızda bu üçü de dünyada yakıt kalmaması durumunda tercih edilecek bir varlık olarak duruyor. Türkiye’de Kömürsel Metan maddesi birikimi Elazığ ve Tüm Orta ve Barı Anadoluyu kapsayacak Ģekilde bulunduğu görülüyor. Bu madde ileride dönüĢtürmesi yapıldığı taktirde iyi Ģekilde gelir getirebilir. Bir ikinci Resim ise Rusya’nın Kırım’ı topraklarına katması için bir sebebin daha varlığını ortaya çıkarıyor. Kırım ve deniz sınırları içerisinde olan bölgelerde resimde görüldüğü gibi petrol ve doğal gaz rezerv bölgeleri bulunuyor.
  • 27. 26 GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017 Haliyle enerji kaynaklarının hepsini tek elde toplamak isteyen bir ülke kendi dilini konuĢanları bahane etmesi de çok mantıklı bir durum olarak ortaya çıkıyor. Gelelim dünyanın en önemli keĢfine. Suda ve Buzda bulunan yanıcı maddelere. Dünya üzerinde gördüğünüz tüm buzul tabakası kendi içerisinde yakıtını da taĢıyor. Dünya asırlar evvel kar topu olduğu zamanlarda buzun yüzeyde kalması sonucu nasıl canlı yaĢamı devam ettiyse Ģimdi buzul çağına girdiğimizde hem iklimi ısıtacak hem de insanları soğuktan koruyacak bir kaynağımızı da keĢfetmiĢ bulunuyoruz. Adı Gas Hydrate. Kısacası Suda bulunan Metan Hidrat maddesi. Bu madde çevrede bulunan deniz canlılarından çıkan maddelerin parçalanması ve benzeri olaylar ile oluyor. Yağan kar havada bulunan metan gazı yapıcı maddeleri alarak buz kütlelerinde saklıyor. Bu iki tür üretim ile Ģu an dünya çevresinde dünyada olan kömür rezervinin en az 6 katı petrol rezervinin 12 katı büyüklükte devasa bir rezervi ortaya çıkarıyor. Metan Hidrat nedir? Metan Hidrat Buzlarda ve su içeriğinde depolanan bir gazdır. Metan Hidrat en çok Hindistan ve Buzul bölgelerde bulunuyor. Buzul bölgelerde çok daha az basınç ve derinlikte bulunmasına rağmen sıcak sularda çok daha derinde bulabilirsiniz. Küresel buzul çağına girince tüm buzul tabakalarında depolanan metan hidratları kullanarak hem küresel ısınma hem de insan yakacağı sağlanabilecektir.
  • 28. 27 GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017 Aynı durum Ģimdi küresel ısınma durumunda CO maddesini ve CO2 maddesini buza hapsedecek yöntemi bulursak hem Metan Hidrat üretmeyi bulur hem de küresel iklim değiĢimini kontrol altında tutacak bir denge arayıĢında bulunabiliriz. Özellikle Güney Kutbu (Antartika) üzerine yoğunlaĢan büyük devletlerin nihai amacı buralarda bulunan kimsesiz toprakların enerji gazlarını kullanmak için yer imtiyazı elde etme savaĢıdır. Gördüğünüz gibi en son kısımda biyo enerji olarak Metan Hidrat oluĢum Ģekillerini görebilirsiniz. Biyo çeĢitlilik yok olunca yerine oluĢan katman zamanla Metan’a dönüĢüyor. Maddeler fay kırığı gibi yarıklardan su seviyesine çıkıp orada baloncuk katmanı oluĢturuyor. Bazıları ise buz altında metanlaĢtığı için o bölgede buz kalıbının kalkan olması sebebiyle havaya dağılmamıĢ olarak bekliyor. Sadece üstünde bulunan buz kaldırıldığı taktirde bol miktarda metan havaya karıĢma ihtimali var. Dünya üzerinde çok büyük potansiyel değerde bulunan bu kaynak hakkında ülkemiz olarak Ģimdiden çalıĢmalara baĢlayıp pastadan pay kapmamız çok yararlı olacaktır. Enerjiye bağımlı bir sistemde en önemli ve ayrılmaz parçası olarak ihtiyacımız var bu kaynağa. Doğal Metan Gazı Üretim Projesi Ayrıca bu haber görseli gözüktüğü üzere buzullara bile gitmeye gerek yok. Mahallenin pisliğini denize gönderen kanalizasyon sisteminin üstlerinde olan kapaklar kaldırılıp yerine boru sistemi yaparak o bölgede bulunan metan gazı her mahallenin yüksek kesiminde toplanarak doğal ve hiç bir iĢlem gerekmeden gaz üretimi için bir olanak sağlayabilir.
  • 29. 28 GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017 Aynı zamanda bu kanalizasyon kapaklarından çıkan pis gazların kokusu etrafa dağılmadan aktarılacağından koku sıkıntısı da bu Ģekilde kolaylıkla halledilmiĢ olur. Gereksiz yere mahalleli de böyle grizu patlaması gibi kanalizasyon patlaması olayları yaĢamadan mutlu huzurlu olurlar. Bu konuya devlet yetkililerinin fiziksel etüd yaparak bir sistem kurması çok basit olacaktır. Kanalizasyondan çıkan gazın metan değerinin oranı hesaplamasıyla bunun kazanca dökme miktarlarını hesapladıkları taktirde fizibilite çalıĢmasından olur alırsa Norveç gibi çöp toplamaya gerek bile kalmadan kendi giderizde olan altın kadar değerli enerji kaynağını gelir olarak elde edebiliriz. Biliyorsunuz Ġstanbul dünyanın sayılı büyük Ģehirlerinden olduğu için bu maddenin kazancının da büyüklüğünü siz tahmin edin. Bildiğiniz jet yakıtı gibi yükseğe fırlattığına göre de siz düĢünün ne kadar etkili bir enerji olduğunu Türkiye Çıkarılabilir Petrol Havzaları Ülkemiz petrol ihtiyacına sahip ülke. Petrol çıktı denilerek açılan kuyular bir gün sonra kapatıldığı haberleri geliyordu. Kalitesiz diyerek kapatılan kuyular hakkında basına detaylı analiz raporları koyulmadığı için kalitesiz mi kaliteli de bize mi öyle yediriyorlar bilemiyoruz. Geçen sene Petrol Havzaları hakkında ülkemizde bulunması potansiyel dediğim petrol bölgeleri hakkında resim paylaĢmıĢtım. Shale Gas olarak geçen bu kaynaklar petrol üretiminde kullanılıyor demiĢtim. ġimdi Amerika’nın çıkarılabilir Petrol Havzaları (Oil Gas) ile ilgili yaptığı fotoğrafı paylaĢtım aĢağıda. Burada Ġç Anadolu bölgesi yok fakat Trakya ve Doğu Anadolu bölgesinin tamamı görüldüğü üzere Petrol havzası olarak gözüküyor. Yabancı kaynaklarda yaptığım araĢtırma sonucu çıkarılabilir ve kullanılabilir petrol havzaları ile ilgili bir harita buldum. Bu haritada gösterilen Ortadoğu’da gösterilen petrol kaynaklarının hepsi kullanılır vaziyette. Türkiyede gördüğünüz bu petrol kaynaklarının hepsi büyük boyutlu ve pek de yükseltisi olmayan petrol kaynakları mevcut. Yani çıkarımı o kadar maliyetli olmayacak Ģeyler. Trakya Havzası, Adana, Ġskenderun, Kilis ve Mardin bölgesinde bulunan Türkiye petrolleri rahatlıkla çıkarılabilecek yükseklikte. Bunlar hem doğalgaz değil hem de petrol bakımından kullanılabilir olarak gösterilecek kalitede olacak ki gösterilmiĢ. En büyük havzalar ise Musul, Kerkük Batman, Trakya, Ahvaz ve Güney Irak, El-Hasa ve BAE topraklarında göserilmiĢ. En büyük petrol ihracat bölgeleri ile uyumlu olan bu
  • 30. 29 GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017 bölgelerde nedense bizim ülkemizde olanlar haricinde dünya üzerinde gösterilmektedir. Petrol Konusunda Mısır’ın Siva Vahası bölgesi, MezoFilistin (Ġki Filistin Arası Bölge) ve SüveyĢ darlığı kısmında da petrol gözükmekte. Ürdün’de bile petrol gözüktüğü halde sanırım küçük boyutlu diye çıkartılmıyor. Siva’dan Ģu an hala petrol çıkarılmakta fakat diğerlerinde pek geliĢme yok Ģu anda. Yani gördüğünüz üzere Petrol denizi içerisinde yüzen ülkemiz petrolsüzlükten yakınıyor. Bu haritaları gördükten sonra aslında var olan petrollerimizi neden çıkartmadığımız sorusunu sormak gerekir. Yunan ve Kürtlere kalsın diye mi? Petrol kaynakları ihtiyacı bittikten sonra kullanmak için mi? Bir daha petrol 150 dolara dayanana kadar beklemek için mi? O kadar Enerji hattı geçen ülkemiz kendi Enerjisini üretebilecek kapasiteye sahip olduğu halde uyanmamak için elinden geleni yapıyor sanırım. Eskiden birileri bu petrol havzalarını 100 sene evvel Amerika’dan bilinir dediğinde komplo olduğunu düĢünürdüm fakat Ģimdi harita elimdeyken hiç de öyle düĢünemiyorum artık. ġu an öğrendiğim bir Ģey var o da Ģu. Kanıtlanmayan iddialar komplodur, kanıtlanan iddialar doğrudur. Bazı Komplolarda gerçekliği oluyor ve bazı Ģer odakları nedeniyle saklanırken komplo olarak kalmıĢtır. Örgütlerin bir senelik savaĢ bakıldığında her örgütün birbiri ile savaĢtığı görülmektedir. Sadece pyd bölgeleri esad rejimi ve ÖSO ile ortak hareket ederek avantajlı konumu ile Amerika uçakları ve ÖSO desteği ile sadece IġID’e saldırıyor. suriye 10 yıl IġID yaklaĢık bir senedir ÖSO kuvvetlerine karĢı savaĢarak bölgelerini ele geçirdiği için o bölgede hakimiyetini korumak ve Esad ile anlaĢmasını engellemek için Kürt yönetimi ile barıĢ halinde bulunuyor. IġID yaklaĢık 30.000 suriye-ırak’ta olmak üzere yaklaĢık 50-60.000 silahlı grubu ile sahra ve afganistan bölgelerinde varlığını kuvvetlendirmekte. Son dönemde Tel-Abyad’ın Kürt ve ÖSO ortak birlikleri tarafından ele geçirilmesi ile birlikte IġID örgütü ÖSO’nun Kilis civarında bulunan bölgelerine saldırmaya baĢladı. Bu olay Esad rejiminin güçten düĢmesi ile Idlib Ģehrinden geri çekilmesinin ardından olan bir olay olarak dikkati çekiyor.
  • 31. 30 GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017 Türkiyede Kürtlerin düĢündüğü gibi Erdoğan IġID’e destek vermiyor. Tam tersi verdiği destek Kürtlere daha çok olduğu için IġID tarafından bombalama eylemi yapıldı. Tabi kürt ırkçılığı yapıp kobane olaylarına destek için giden birliklere saldırıldığını görenlerin hoĢuna gitmeyince fatura hemen Türkiye’ye kesildi. Ülkeler kendi içlerinde tam güç sahibi olsa zaten ne pkk gibi bir oluĢum zamanında olurdu ne de Ģimdi bu bombalı saldırı olurdu. Ülkeye faturayı kesen geçmiĢte kobane vakası diyerek ülkeye laf edenler yine devreye girdi. Görüldüğü üzere iki gündür taksimde eylem oldu ve bir asker Ģehit edildi. Gözleri dönmüĢ ırkçı kesimler bazı gerçekleri istedikleri gibi yorumlamaya o kadar alıĢmıĢ ki her Ģeyden erdoğan’ı suçlu bulmayı alıĢkanlık haline getirmiĢ. Bu olayda PKK’lıların bombalama ihtimali seçim öncesi yapılan bombalama gibi yüksektir. Seçim öncesi sempati oyları toplayan HDP burada da bağımsızlık sevdası ve Erdoğan’ı sıkıĢtırmak için ön hazırlıkları yapıyor olabilir. Erdoğan, PKK ve IġID arasında olan üçlü ayak oyunları neticesi olduğu için hepsinin de az buçuk sorumlu olduğunu düĢünüyorum. Asıl mesele bu planlardan habersiz olan masumların gitmiĢ olması. Ne vatanını koruyan asker, ne silahsız insan baĢkalarına saldırma amacında değildi. Tabi yöneticileri saldırma ve kirli iĢleri o kiĢiler farkında olmadan kendi çevelerince hallediyordu.
  • 32. 31 GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017 Konuyu bozmadan devam edeyim. IġID’in ele geçirdiği topraklarda çok sayıda petrol kuyusu bulunmakta. Bir ara Suriye rejiminden aldığı deyr-uz-zor Ģehrini havadan indime ile Esad rejimi tekrar kontrolü altına aldı. IġID genellikle ÖSO rejimi ile savaĢtı. Bir senedir kontrol ettiğimde oran %60 a yakın kısmı ona dahil. PaylaĢtığım haritalara dikkat ederseniz Sarı ve yeĢil çizgiler ile donatılmıĢ kuzey suriye bölgeleri ÖSO ve PYD ortak bölgelerini göstermektedir. Kilis civarında baĢlayan savaĢta ÖSO’ya saldıran IġID yine kürt bölgelerine saldırma potansiyeline sahip. IġID’e saldıran PYD devam ettiği taktirde Koridor Erin Kantonuna kadar ilerleyerek tek bir Kürt Özerk bölgesi oluĢturarak Bağımsızlık kazanma öncesi Süleymaniyeden Hatay’a kadar bit bölgeye sahip olacaktır. Bu bana IġID-ABD ve PYD arasında anlaĢmalı bir harekat olabileceği algısını oluĢturuyor. Suriye savaĢında geliĢen IġID diğer kol olan Boko Haram ve Tuareg’ler ile Orta Afrika’da da etkin. Boko Haram kurulma amacı olarak ġeriat kanunları için çalıĢan bir örgüt olarak burada bilinse de ġeriat bulunan bölgede isyan etmeleri ve o bölgede bulunan insanları Müslüman-Hristiyan demeden kesmeleri de bir nevi sadece kendileri hariç hiç kimseyi doğru olarak görmediklerini ve Ģeriat amacıyla savaĢmadıklarını göstermektedir. Haritada göreceksiniz benim yeĢil gösterdiğim bölgeler Sokoto krallığı sonrası Ġngiltere sömürgesi olarak katılan ve hala daha ġeriat kanunlarına bağlı bölgelerdir. nijerya SabaĢların baĢka bir kısmı da Tuaregler amacıyla gerçekleĢmektedir. Altın ticareti, insan ve uyuĢturu kaçakçılığının yapıldığı yerlerin kontrolü ve benzeri büyük getirileri olan bölgeleri ele geçirme amacında hareketlerdir. Lord Resistance Army diğerlerine nazaran daha müslümanlık için savaĢan grup. O bölgede olan isyan sonradan kurulan Güney Sudan bölgesi karĢıtlığı yapmak ve o civarda olan müslümanların güç oluĢturmasını sağlamak için kuruldu ve yayıldı. Hareket bölgesi Orta Afrika’nın ortalarına kadar yayıldığı biliniyor. Suriye savaĢları çok karıĢık bir denklem içeisinde yürümekte ve herkes birbirini diğerinin destekçisi olarak suçlamakta. Bildiğim bir Ģey varsa güçlü olan IġID herkese saldırıyor ve Türkiye’nin desteklemeye çalıĢtığı ÖSO ve Amerikan desteğinde bulunan PYD ortak çalıĢıyor. Bir yandan da PYD Kürt hareketi ile Amerika’ya güvenerek Türkiye’de iyice kendi içlerinde her Ģeyde Türkiye’yi düĢman olarak görerek hareket ediyor. Suriye’de Esad rejimi ise savunma pozisyonunda kalarak yavaĢ yavaĢ Ġran’a oluĢan ambargo ve Yemen savaĢı gibi sebepler ile yardım alamadığı için yavaĢ yavaĢ eriyip gidiyor. Olan orada savaĢ öncesi silah nedir bilmeyen mazlum ve ülkelerinden kaçan halka oluyor. Tüm islam dünyasında olan kaos ile dünya üzerinde Afro-Ortadoğu bölgesi ateĢ çemberi içerisinde Büyük ortadoğu zulmü içerisinde yanıyor. IġID ve ona bağlı El-
  • 33. 32 GİZLENENDOĞUGERÇEĞİ...|01.03.2017 Kaide grupları ise bu projeden en fazla yarar sağlayan ve ortalığı kan gölüne çeviren grup olarak ortaya çıkıyor. Tüm müslümanlar içerisinde savaĢarak sadece ekonomi iktidarını sağlamak için hareket ediyor. Türkleri ve Afrikallı kabileleri Arap değil diye Müslüman kabul etmeyen el-kaide ırkçılıkta sınır tanımıyor. Daha diyecek bir Ģey yok sanırım. Kaynaklar: Veysel Ayhan, Türkiye-Kuveyt ĠliĢkileri: Irak ĠĢgali Sonrası ÇatıĢan Çıkarlar Ve Yeni ĠĢbirliği Olanakları, Ortadoğu Analiz, c.1, sayı 6, 2009. Rifat Uçarol,Siyasi Tarih 1789- 2001, Ġstanbul, 2008. Dia, “Irak Maddesi”, c.19, Ġstanbul, 1999. Fahir Armaoğlu, 20. Yüzyıl Siyasi Tarihi, Ġstanbul, 2010.Emre Gül/ Dünya Bülteni/ Tarih Dosyası, Yeni ġafak, scientificrevolutionligthnings Medeniyetlerin ÇatıĢtığı Nokta – Ortadoğu – Ömer Turan