2. toplumun sağlık problemleri,
etnik yapısı,
beslenme alışkanlıkları,
eğitim düzeyi ve
hastalığın şiddeti bilinmelidir.
2
Toplum ağız diş sağlığı programları planlanırken;
3. Önceliğin nelere ve kimlere
verileceği saptanır.
toplumun yaş dağılımı önemli
bir faktördür.
Etkili ve en ucuz yöntem için
en geniş hedef grup seçilmeli
ve bu gruba öncelik
verilmelidir.
Bilgiler toplandıktan sonra;
4. 4
Planlama yapılırken;
Hangi kaynaklar kullanılacak?
Tedavileri kim, nerede
gerçekleştirecek ?
Finansmanı kim sağlayacak?
sorularının cevabı verilmelidir.
5. Çürük henüz düşük seviyede ancak yükselme eğilimi
gösteriyor:
içme suyuna veya tuza fluorid eklenmesi
fluoridli gargara programları
fluoridli diş macunu kullanımının yaygınlaştırılması
şeker tüketiminin azaltılması
(yılda kişi başına 20kg. dan az)
düşük şekerli veya şekersiz çerezlerin geliştirilmesi
oral hijyen eğitimi gibi planlamalar yapılmaktadır.
5
DSÖ;
TADS programlarının
düzenlenmesinde
ülkenin kaynaklarına
ve çürük aktivitesine
bakmaktadır.
Kaynakları
düşük-orta
düzeydeki
toplumlarda;
6. Düşük-orta çürük insidansı:
Tüm bireylere oral hijyen alışkanlıklarının
yerleştirilmesini sağlamak en ucuz yöntemdir.
Böyle toplumlarda;
bireysel risk saptanması ve
ihtiyaca yönelik korunma yöntemleri
gereklidir.
6
7. Yüksek çürük değerlerine sahip toplumlarda;
içme suyuna veya tuza fluorür eklenmesi
okullarda fluorürlü gargara programları
fluorürlü diş macunu kullanımının
yaygınlaştırılması
şeker tüketiminin azaltılması
(yılda kişi başına 20kg. dan az)
7
8. 8
Ağız Sağlığı Koruma Programlarının Yapılabileceği
ve Eğitim Verilebilecek Öncelikli Hedef Grupları
1- Okul öncesi çocuklar (0-5 yaş)
2- Okul çağı çocuklar ( 6-16 yaş)
3- Gençler ( 16-24 yaş)
4- Yetişkinler (25-64 yaş)
5- Yaşlılar ( 65 yaş üstü)
9. 9
Hedef gruplara ulaşabileceğimiz yerler :
1- Anaokulları
2- İlköğretim okulları
3- Mental engelli çocukların devam ettiği okullar
4- Askeri okullar
5- Fabrika ve endüstri sahaları
6- Profesyonel gruplar (Diş hekimleri, ebeler,
hemşireler)
7- Öğretmen eğitim okulları
8- Sağlık merkezleri
9- Yaşlılar evi
12. Amerika’da Ulusal koruyucu hekimlik demonstrasyon
programı (NPDDP); okul programları için uygulanabilecek
maliyet ve etkinlikleri en uygun dental programı beş genel
kategoriye ayırmıştır:
Florürler (sistemik ve topikal)
Fissür örtücüler
Diyet düzenlemeleri
Plak kontrolü
Sınıf eğitim programları
13. Bu diş hekimleri:
Okuldaki öğrencilerin ağız-diş sağlığı kayıtlarını tutmalıdır.
Okul idaresi ve ailelere periyodik diş kontrollerinin önemini
vurgulamalıdır (konferans, slayt gösterileri ile).
Okul idaresini öğrencilerin kontrolleri için zaman ayırmaları
konusunda ikna etmelidir (kontroller, diş fırçalama eğitimi, florlü
gargara uygulaması ve konferans için zaman ayırma).
Kantinlerde şeker ve yapışkan gıda satışının elimine edilmesini
sağlamalı, okul yemeklerini denetlemeli
Bu programların kapsamında öncelikle her okulda
konsültan bir diş hekimi görevli olmalıdır.
14. Öğretmenleri eğitmeli ve okulda meydana gelebilecek kazalar
(oyun ve spor kazaları) sonucunda ilk müdahale açısından ne
yapmaları gerektiğini öğretmelidir.
Spor aktivitelerinin yoğun olduğu okullarda öğrencilerin ağız
koruyucusu (mouth guard) kullanımlarını sağlamalıdır.
Bölgesel su kaynaklarında yeterli florür olmayan yerlerde
okullarda topikal florür uygulamalarını başlatmalı veya okul su
kaynağın florürlenmesini sağlamalıdır.
Öğrenci ve öğretmenlere diş fırçalama eğitimi vermelidir.
Topikal florür uygulamalarında öğretmenlerin denetiminde
düzenli florürlü gargara ve/veya sistemik yolla verilen tabletlerin
kullanımını sağlamalıdır.
16. Öğretmenlerin eğitiminde amaç;
Okul genelinde ağız ve diş sağlığını mükemmele
ulaştırmak
Sınıflarda ağız-diş sağlığı eğitimini kaliteli hale
gelmesini sağlamak
Küçük gruplardan başlayarak toplumsal ağız-diş
sağlığını iyi bir seviyeye getirmek
Öncelikli olan öğretmen ve öğrencinin eğitimi;
17. Öğretmenler için hazırlanacak toplantılar, slayt gösterileri, ağız
modelleri üstünde diş fırçalama eğitimi yapılmalıdır.
Yapılacak konferanslarda öğretmenlere:
Okul çağındaki çocuklarda görülen diş hastalıklarının nedenleri ve
önleme yöntemleri
Diyet alışkanlığının önemi
Öğrenci eğitiminin ağız-diş sağlığı açısından nasıl olması gerektiği
Okul kazalarında nasıl yönlendirme yapılacağı anlatılmalıdır.
18. OKULLARDA KORUYUCU PROGRAMLAR
Öncelikle okulun bulunduğu bölgedeki içme sularının florür
seviyeleri bilinmelidir.
Ülkemizde yapılan çalışmalarda su florür seviyelerinin bazı
bölgeler hariç 0.3 ppm’den az olduğu bulunmuştur.
Alt yapının suların florürlenmesi için yeterli olmaması,
genel olarak musluk sularının içme suyu olarak kullanılmaması
suların florürlenmesi dışındaki sistemik yolların
denenmesi ve topikal florür uygulama yöntemlerinin
kullanılması daha uygundur.
19. Okullarda Topikal Florür Uygulama Yöntemlerinin Getirdiği
Bazı Avantajlar
Etkili ve güvenli tedavi yapılabilir.
Aynı anda birçok çocuk
yararlanabilir.
Ekonomik olur.
Çok sayıda profesyonel personele
gerek kalmaz (Öğretmenler
uygulayabilir)
Hedef kitlenin fazla çaba sarf
etmesine gerek kalmaz.
Küçük kitlelerden büyük topluma
ulaşmak kolaylaşır.
20. Okul sularına fluorid eklenmesi:
Eğer çocukların yaşadığı bölgede suda flor seviyesi
düşükse okul sularına flor eklenebilir. Ancak bu yöntem
pahalı bir yöntemdir.
Okul programları için önerilen flor konsantrasyonu 4.5
ppm’dir. Çünkü okulda çocuklar günlük su alımlarının
çok az bir kısmını alırlar.
Bu yöntemle yapılan bir programda çürük oranı
yaklaşık %40 oranında azalmış ve 12 yıl sonunda bir iki
vakada orta derecede fluorozis görülmüştür.
20
21. OKULDA FLUORİD PROGRAMI:
•Floridli gargara ve flor tableti uygulamaları etkili bir koruyucu
yöntemdir. Florlu gargaralar okul öncesi çocuklarda
uygulanmamalıdır. Bir çok Avrupa ülkesinde tüm okul
çocuklarına florlu gargara programı uygulanmaktadır.
•Okullarda flor tablet uygulanması gargaraya göre daha kolay bir
yöntemdir. 1 veya 0.5 mg flor içeren tabletler her gün çocuklara
verilir ve bir dakika süreyle ağızlarında emerek tutmaları söylenir.
21
22. Diyet ve koruma
Diet ve beslanme hakkında temel bilgiler mutlaka okul
programının bir parçası olmalıdır.
Çocuklar şekerin çürük yapıcı rolünü öğrenmelidir.
Çürük yapıcı gıda maddelerinin tüketimi
sınırlandırılmalıdır.
Okul kantinlerinde çürük yapıcı gıdaların satılması
engellenmelidir.
22
23. OKULDA DİŞ FIRÇALAMA:
İdeal olarak okul saatlerinde de diş fırçalaması
yapılmalıdır ancak bu pratik olarak çok mümkün
olmamaktadır.
23