SlideShare a Scribd company logo
1 of 36
VAN İLİNİN
                        TARİHÇESİ
                            
 Van Anadolu'nun en büyük kapalı havzası olan Van Gölü kıyısında toprakları verimli akarsuları bol iklim
koĢulları oldukça elveriĢli bir yerleĢim merkezidir. Bu yüzden tarihin eski çağlarından beri birçok medeniyetin
hakim olduğu bir yer olmuĢtur.
    Arkeolojik araĢtırmalara göre Van ili yazılı tarih öncesi dönemleri M.Ö. 5000-3000 yılları Kalkolitik dönem
baĢlarına kadar uzanmaktadır. M.Ö. 2000 yılında bu bölgede ilk olarak devlet kuranlar Hurrilerdir. Daha
sonra Hurrilerin bölgedeki devamı olan yerli kavimler tarafından M.Ö. 900 yıllarında baĢkentleri TuĢba ( VAN)
olan Urartu devleti kurulmuĢtur. Urartular M.Ö. 612 yılına kadar Van Bölgesinde güneyde yukarı
Mezopotamya'ya kadar uzanan Topraklarda hüküm sürmüĢlerdir. M.Ö. IX. Yüzyılda Kral Sarduri tarafından
Van kalesi yaptırılmıĢtır. M.Ö. VII. Yüzyıl baĢlarında Mezopotamya'dan Anadolu'ya akınlar düzenleyen
Asurlular Van kalesini ele geçirince Urartular TuĢba yakınlarında Rusahinili (Toprakkale) Ģehrini kurarak
varlıklarını devam ettirmiĢlerdir. M.Ö. 612 yılında Anadolu'ya gelen Medler büyük Urartu Krallığı'na son
vermiĢlerdir.
  YerleĢik bir nizam kuramayan Med Krallığı Persler'e yenilip yıkılınca Van ve yöresi M.Ö. 332 yılına kadar
Pers M.Ö. 129 yılına kadar Büyük Ġskender'in doğu seferinden sonra Makedonyalılar ve M.Ö. 88 yılına kadar
da Partların egemenliğinde kalmıĢtır
    Tarihi dönem içerisinde Van ve yöresi Romalılar ile Sasaniler arasında çatıĢma sebebi olmuĢtur. M.S. 395
yılına kadar Sasani sonra da Bizans egemenliğinde kalmıĢtır.

  Tarihi dönem içerisinde Van ve yöresi Romalılar ile Sasaniler arasında çatışma sebebi
olmuştur. M.S. 395 yılına kadar Sasani sonra da Bizans egemenliğinde kalmıştır.
  Hz. Osman zamanında Bizans'ı bozguna uğratan Müslüman orduları 644 yılında Van ve
yöresini ele geçirmiş bu hakimiyet Emevi ve Abbasi devletleri tarafından da sürdürülmüştür.
. Eskiden beri Van bölgesinde yaşayan Ermeni azınlığı kısa bir süre Van çevresinde bir
krallık kurmuş ve İslam İmparatorluğu'na tabi olmuşlardır. Hıristiyan sanatının mühim bir
eseri olan Akdamar Kilisesi aynı adı taşıyan Ada üzerinde Kral Gagik tarafından 915-921
yılları arasında yaptırılmıştır. Çağrı Bey döneminde Anadolu'ya keşif amaçlı yapılan seferler
1071 Malazgirt zaferiyle neticelenmiş Van ve çevresi Büyük Selçuklular'ın egemenliğine
girmiştir. Büyük Selçuklular'dan sonra bir süre Eyyübi egemenliğinde kalan şehir 1230
yılında Karakoyunlular'ın hakimiyetine girmiştir. Bu tarihlerde eski Van şehrinde bulunan
Ulu cami Karakoyunlu Yusuf tarafından yaptırılmıştır. Karakoyunlular'ın Uzun Hasan'a
mağlup olmalarıyla Van ve havalisi Akkoyunluların eline geçmiştir.
  Kanuni Sultan Süleyman döneminde Safevi Devleti'ni yenen Osmanlı orduları 1458'de
Van'ı fethetti ve bu fetih 1555 yılında yapılan Amasya Antlaşması ile kesinlik kazanmıştır.
Van Beyler Beyliği'ne atanan Hüsrev Paşa ve Kayaçelebizade Koçi Bey kendi adlarını taşıyan
birer cami yaptırmışlardır. Aynı dönemlerde "Kitap-ı Lugat-ı Vankulu" adlı eser Vankulu
Mehmet Efendi tarafından hazırlanmıştır.

 XIX. yüzyılın ikinci yarısından sonra Van'da ekonomik bakımdan güçlü olan Ermeniler
ihtilal cemiyetleri kurarak Ruslar'ın da desteğiyle silahlanmaya başlamış 1915'te bir çok kaza
ve köyde katliama girmişlerdir. Aynı yıl Van'ı istila eden Ruslar Ermenileri destekleyerek
şehri ateşe vermiş ve Osmanlı ahalisi şehri boşaltmak zorunda kalmıştır. 1981 yılında Van
yıkılıp yıkılarak büyük oranda nüfus kaybına uğradığından bugünkü yerinde yeniden
kurulmuştur.
 Başlayan Türk harekatı karşısında işgal ettikleri topraklardan çekilen Ruslar ve Ermeniler
doğudaki aşiretlerin de desteğiyle tamamen Anadolu'dan çıkarılmış ve Türk ordusu 2 Nisan
1918' de Van'a girerek şehri kurtarmıştır. 16 Mart 1921' de imzalanan Moskova antlaşması ile
Ruslar Van ve Bitlis'e ait isteklerinden vazgeçmişlerdir. 29 Ekim 1923'te Vilayet merkezi olan
Van'da Devlet ve Belediye tarafından alt yapı çalışmaları başlatılmış savaştan yakılıp yıkılan
şehir yeniden inşa edilmiştir.
VAN ĠSMĠNĠN
            KAYNAĞI
                
 Bu konudaki bigiler tam olarak açıklığa
kavuşturulmamış ve bu bilgiler rivayetlerden öteye
gidememiştir. Evliya Çelebi "Seyahatnamesi"nde Büyük
İskender' in Van Kalesi'ndeki Vank adlı bir mabedden
esinlenerek buraya Van adını verdiğini söylemektedir. Bir
rivayete göre de şehri genişletilip güzelleştiren VAN
isimli şahsın adından dolayı şehre bu ismi verilmiştir. Bu
konuda akla en yatkın görüş ise Urartuca Biane veya
Viane'den çıkmış olduğudur. Çünkü Urartulular
kendilerine Bianili demişler ve Urartuların hakim
devrinde Biane adı altında birçok şehir ve insan topluluğu
Van şehrinde toplanmıştır.

VAN ĠLĠ’NĠN
TARĠHĠ
YERLERĠ
KIZLAR MAĞARASI
           
 Van’ın 76 km. güneydoğusundaki Yedisalkım (Put) köyü sınırları içinde
yer alan bir mağaradır. Mağara 7 km. uzunluğundaki bir kanyonun
güney yamacında, vadi tabanından 78 m. yükseklikte, önünde doğal bir
terası bulunan iki ayrı bölümden oluĢur.
 Terasın kuzeydoğusundaki 1 no’lu mağara’nın biri terasa açılan 6 m.
yüksekliğinde iki ağzı vardır. Ġkinci ağzın sonunda, hayvan kanı
kullanılarak yapılmıĢ duvar resimleri bulunmaktadır. 5 m’lik bir alana
yayılan açık kırmızı renkli bu resimlerde geyik, yaban keçisi, ana
tanrıça ve geyik üstünde ayakta duran Tanrı betimlemeleri
görülmektedir. Bunlardan baĢka avla ilgili kompozisyonlar da vardır.
  Bu mağaranın 18 m. batısında yer alan 2 no’lu mağaranın kuzeybatıya
açılan tek bir ağzı vardır. Bu ağzın iki yanına dağılmıĢ duvar
resimlerinde açık kırmızı ve koyu kahve renkte iki ayrı dönemde birbiri
üstüne yapılmıĢ figürler vardır. Mağaradaki resimler M.Ö. 5000-8000
arasına tarihlenmektedir
TUġPA ( VAN )
                  
Urartu baĢkenti TuĢpa’nın sitadelinde, günümüzde de Urartu
mimarlığının özgün tasarımlarını görmek mümkündür. Ayrıca TuĢpa ve
çevresindeki insitu yazıtlara ilaveten, daha sonraki dönemlerde
devĢirme yapı malzemesi olarak kullanılan steller, stel ve sütun
kaideleri ve diğer mimarı parçalar üzerinde yer alan 100’u aĢkın yazıt,
bize TuĢpa’nın önemi ve inĢa faaliyetlerini kanıtlamaktadır. Bilinen en
eski in-situ yazıt Sardurburcu üzerindedir.
  TuĢpa sitadelinde bulunan anıtsal yapılar Ģunlardır;
  Sardurburcu/Madırburcu: Sitadelin batı ucunda, kuzeybatı
eteklerindedir. Yerel adı “Madırburç”tur. ġehrin en eski kraliyet
yapısıdır ve I. Sarduri tarafından yaptırılmıĢtır. Dikdörtgen planlı olup,
mevcut 5 taĢ dizisinin yüksekliği ortalama 4 metredir. Anıt, her biri 8-
10 ton ağırlığında, özenle yontulmuĢ devasa kalker bloklarla inĢa
edilmiĢtir. Bu blokların üzerinde, 3’ü doğuda, diğer 3’ü de batı cephede
yer almak üzere 6 kez yenilenen inĢa yazıtı yeni Asur çivi yazısı ile
Asur dilindedir.
ĠÇ KALE
                      
 Yukarı sitadel, Van kayalığının en yüksek kısmıdır.
Güneydeki tırmanılması çok güç sarp uçurum dahil, etrafı
çepeçevre güçlü surlarla çevrilmiĢtir. Surun taĢ
bedenleri, Urartu dönemine aittir. Bunun üzerindeki taĢ ve
kerpiç eklentiler ise Urartu’nun yıkılmasından I. Dünya
SavaĢı’na dek çeĢitli zamanlara aittir. Ġç kaleye giriĢ
batıdandır. TuĢpa Ģehrinin ilk sarayları ve en eski tapınağı
burada yer almaktaydı.
KRAL MEZAR
                   YAPILARI
                      
 Sitadeldeki yüksek düzeyde bir iĢçiliği yansıtan görkemli mezar yapıları, Urartu anıtsal kaya
mimarlığının en önemli eserlerindendir.
  Bu yapılar plan olarak, büyük bir ana alan ve bu salona bağlantılı olan kral ve ailesinin
mezar odalarından oluĢmaktadır. En eski kral mezar yapıları Büyük Platform’da yer alır. Bu
mekânların Osmanlı dönemi boyunca silah, cephanelik, erzak deposu ve atölye olarak
kullanıldığını, 17. yüzyıla ait bir Osmanlı planından ve Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinden
öğreniyoruz.
  Büyük Platform’da yer alan mezarlar içinde I. Sarduri, ĠĢpuini ve Menua Mezarı,
II.Sarduri, Kremasyon geleneğindeki mezar, I. ArgiĢti’nin Mezarı yer almaktadır.
  Yeni Saray, Menua SirĢini (Tanrılara sunulacak kurbanlık hayvanların muhafaza edildiği ahır)
Analı Kız Kutsal Alanı (Hazine Kapısı) Yukarı Sitadel’de yer alan diğer yapılardır.
  TuĢpa AĢağı ġehir-Van Kalesi Höyüğü, sitadelin kuzuy eteklerinin 70 m. kadar kuzeyinde,
sarp Van Kayalığına paralel olarak ovanın düzlüğünde uzanmaktadır.
   Burada yapılan kazı çalıĢmaları, Van Bölgesinin yerleĢim tarihinin aydınlanmasına büyük
katkı sağlamıĢtır. AĢağı Ģehrin önce sitadelin güneyindeki kuytu alanda kurulduğu kesindir. Bu
kısım kıĢın Ģiddetli kuzey rüzgârlarından Van kayalığı sayesinde korunmaktadır. Bu nedenle
öncelikle tercih edilmiĢtir. Ortaçağ’dan günümüze ulaĢan etrafı sur ve hendekle çevrili eski
Van Ģehri de buradadır.
  Van Kalesi Höyüğü M.Ö. 3. binyılda Eski Tunç Çağı’ndan itibaren iskân edilmiĢtir. M.Ö. 3.
ve 2. binyıla tarihlenen seramik örnekleri, özellikle Urmia Ware denilen 2. binyıl polikrom
(çok renkli) çanak çömlekleri önemlidir. Demir Çağı buluntuları ise daha yoğundur.
TOPRAK KALE
                   
 Urartu Krallığı’nın ikinci baĢkenti olan Toprak Kale, Van Ovası’nın
kuzeydoğusundaki Zımzım Dağı kayalıklarındadır. Urartu Kralı II. Rusa
tarafından kurulduğundan kaleye Rusahinili (Rusa’nın kurduğu kent) adı verilmiĢtir.
Toprak Kale, Asur Kralı III. Tiglatpilaser’in M.Ö. 735 yılında TuĢpa’ya yaptığı
seferden sonra, savunmaya daha elveriĢli olması nedeniyle kurulmuĢtur.
 Kurulan yeni baĢkentin su gereksinimini sağlamak amacıyla Van Ovası’nın
doğusunu yarım ay Ģeklinde çevreleyen Erek Dağı’nın doğusunda yen bir baraj
yaptırılmıĢtır. Urartu sulama tesislerinin en geliĢmiĢ örneğini oluĢturan ve Rusa
Barajı olarak anılan barajın iki ayrı gövde duvarı vardır ve deniz seviyesinden
2544 m. yüksekliğindedir. Rusa Barajı’nın yanına diktirilen ve 1899 yılında Berlin
Pergamon Müzesi’ne kaçırılan çivi yazılı andezit stel üzerinde Kral II. Rusa’nın
barajı ve Rusahinili Ģehrini nasıl yaptırdığı ve ekilmiĢ toprakları nasıl iĢlediği
anlatılmaktadır.
 Toprak Kale’den yasa dıĢı yollarla yurt dıĢına kaçırılan eserlerin bir çoğu bugün
Berlin’de Vorderasiatische Museum ile Londra’da British Museum’da
sergilenmektedir.
 Toprak Kale, diğer Urartu Kaleleri gibi M.Ö. 7. yüzyılın sonunda baĢlayan Ġskit
akınları sonucunda yıkılmıĢtır.
ALTIN TEPE
                  
 Urartu Krallığı’nın baĢkenti 200 yıl boyunca TuĢpa Ģehri
olmuĢtur. Saraylar, tapınaklar, resmi devlet depoları kale
kısmında, halkın oturduğu yerler ise kalenin eteklerinde geniĢ
bir alana yayılmıĢ olan düzlükteydi. Krallar ve yakınları Van
Kalesi üzerindeki görkemli mezar odalarında gömülmüĢlerdi.
Fakat kalabalık halk kesiminin gömü alanı bulunamamıĢtı.
Altın Tepe’de yapılan çalıĢmalar bu sorunu çözmüĢ ve Urartu
dönemi nekropolü, sitadelin 2. km. kadar kuzeyinde
bulunmuĢtur. Bu alan modern kentin kuzeybatısındadır. Bugün
kısmen buğday tarlaları ve gittikçe büyüyen Altın Tepe
Mahallesi’nin altında kalmıĢtır.
  Altın Tepe nekropolünde incelenen mezarlar, kaya mezar,
urne mezar, basit toprak mezar olmak üzere üç tür gömünün
varlığını ortaya çıkartmıĢtır. Ġncelenen mezarlar daha çok
M.Ö. 8. ve 7. yüzyıllara aittir.
SARDURHĠNĠLĠ
                      ( CAVUġTEPE )
                                                    
  Van’ın 24 km. güneydoğusunda yer alan ÇavuĢ Tepe Kalesi’ni Urartu Kralı II. Sarduri yaptırmıĢtır. Kalenin
Urartu dilindeki anlamı Sardurihinili’dir.
  Kale Urartu Krallığı’nın en parlak döneminde yapıldığından, Urartu mimarlığının görkemi görülmektedir.
Günümüze kadar sağlam olarak kalan 5-6 m. yüksekliğindeki kale duvarları ana kayaya yapılan su sarnıçları, su
biriktirme yapısı, kült merkezi, kaya poterni, iki ayrı tanrı için yapılan tapınak ve saray yapılarında görülen
özenli iĢçilik krallığın gücünü yansıtmaktadır. Bir diğer özelliği de bölgenin en önemli kült merkezi olmasıdır. Ġki
ayrı tanrıya yapılan kült merkezleri, diğer Urartu kalelerinde görülmemektedir.
  Gürpınar Ovası Bol Dağı kayalıklarında yer alan ÇavuĢ Tepe Kalesi askeri ve ekonomik amaçla kurulmuĢtur.
  300 km. uzunluğundaki, BaĢkent TuĢpa’dan güneydoğu yönüne devam ederek ÇavuĢ Tepe Kalesi’nin kuzey
eteğinden geçen ünlü Ordu Yolu, Urartu Krallığı için çok önemlidir. Yol, günümüzde Irak toprakları içinde kalan
KeliĢin Geçidi ve MuĢaĢir/Ardini Tapınağı’na kadar uzanmaktaydı.
  AĢağı ve Yukarı Kale diye ayrılan ÇavuĢ Tepe’yi ortadaki ana giriĢ kapısı birleĢtirmektedir. Ana giriĢ
kapısından doğuya giden yol, Yukarı Kale’ye çıkmaktadır.
  Kare planlı olan Yukarı Kale, AĢağı Kale’ye göre oldukça küçüktür. Yukarı Kale’de etrafı sütunlu galerilerle
çevrili bir tapınak kalıntısı, ortada ise Tanrı Haldi için yapılmıĢ kare planlı bir baĢka tapınak daha vardır.
AĢağı Kale’deki tapınak gibi bu tapınağın kapısı da doğuya bakmaktadır.
  Tapınak çok tahrip olmuĢtur. Bunda Ortaçağ yerleĢimlerinin burayı ev olarak kullanmalarının etkisi büyüktür.
  Yukarı Kale’de tapınak ve avlusundan baĢka bir Ģey bulunamaması burasının tamamen Tanrı Haldi’ye adandığını
göstermektedir.
GĠYĠMLĠ ( HIRKANĠS )
            
 Van ilinin 68 km. güneydoğusunda, Güzelsu (HoĢab) Bucağı’na bağlıdır.
  Burada Serbar Tepesi’nde taĢ çıkarılırken büyük bir Urartu definesi bulunur. 2-3 bin parça
bronz levhadan oluĢan bu buluntu grubu Giyimli Definesi olarak tanınır.
  Bronz levhaların en büyük özelliği Urartu Tanrı ve tanrıçalarının figürleri ile kült törenleri,
insan ve hayvan resimlerinin yapılmıĢ olmasıdır. Bu levhalar adak levhası olarak yapılmıĢlardır.
Bulundukları günlerde hurda bakır fiyatına kilo ile satılan bu bronz levhalar, Van ve sonra da
Ġstanbul antika piyasasına sürülmüĢtür. Çok kısa bir zamanda Avrupa ülkeleri, Ġsrail, Amerika
ve Japonya’ya kadar gitmiĢtir.
  Ele geçirilen levhaların bir kısmı Van Müzesi’nde, bir kısmı da Ankara Anadolu Medeniyetleri
Müzesi’ndedir. Ayrıca Türkiye’nin birçok müzesinde ve koleksiyoncuların elinde de 800’ün
üzerinde adak levhasının olduğu bilinmektedir.
 Definenin bulunduğu Serbar Tepesi fazla yüksek değildir. Burası klasik Urartu kalelerine
kıyasla çok daha basit yapılmıĢ küçük bir yerleĢkedir. Bunun nedeni Giyimli köyünün ana
yollardan uzak, deniz seviyesinden 2400 m. yüksekliğinde bir yayla yerleĢimi olmasıdır. M.Ö.
7. yüzyıldaki Ġskit akınları sırasında yerle bir edilen Urartu kalelerinden kaçan halkın
saklanmak için bu dağlık bölgeye gelerek budaki kuleyi kurmuĢ oldukları düĢünülmektedir. Bu
da böylesine kıymetli bir buluntunun burada olmasını açıklamaktadır.
AġAĞI VE YUKARI
          ANFAZ KALELERĠ
                                     
Urartu Krallığı’nın kuruluĢ dönemine ait olan bu kalelerden AĢağı Anzaf Kalesi,
BaĢkent TuĢpa’nın 11 km. kuzeydoğusunda, bu günkü Van-Ġran kara ve
demiryolunun hemen yakınında bulunmaktadır. Döneminde savunma yönünden büyük
öneme sahip olan kale, doğuda kuzeybatı Ġran ve kuzeyde Transkafkasya’dan
gelerek TuĢpa’ya inen tarihi karayollarının son düğüm noktasındadır.
  Burada yapılan kazılarda ele geçen inĢa yazıtlarından Urartu Kral ĠĢpuini (M.Ö.
830-810) tarafından kurulduğu anlaĢılmıĢtır.62x98 m. büyüklüğünde dikdörtgen
bir plana sahiptir.
  Kral ĠĢpuini döneminde kurulan kalelerin en eski örneği olan kalenin kurtinsiz ve
bastiyonsuz benzerine ne Transkafkasya ve Kuzeybatı Ġran’da ne de Doğa
Anadolu Bölgesi’nde rastlanılmıĢtır.
 Yukarı Anzaf Kalesi: AĢağı Anzaf Kalesi’nin 900 m. güneyinde yer almaktadır.
Urartu Kralı ĠĢpuini’nin oğlu Menua (M.Ö. 810-786) tarafından kurulmuĢtur.
AĢağı Anzaf Kalesi’den on kat daha büyüktür. AĢağı Anzaf Kalesi’nden farklı
olarak, tarımdan elde edilen ürünlerin depolandığı çok önemli bir üretim merkezi
olarak kurulmuĢtur. Kalenin duvarları kurtin ve bastiyonludur. Erken dönem
Urartu kalelerinin kale duvarlarının en güzel örneklerinden birini yansıtmaktadır.
Aynı zamanda Urartu Krallığı’nın en önemli kült merkezlerinden birini
oluĢturmaktadır.
YONCA TEPE KALESĠ VE
    NEKROPOLÜ
                          
 Yonca Tepe, M.Ö. 2. binin ortalarından beri kurak bir
iklimin sürdüğü Van bölgesinde Varak ve Erek
dağlarındaki zengin su kaynakları ve otlaklara giden
yolları denetleyen stratejik bir noktada kurulmuĢtur.
Kalenin yaklaĢık 800 m. kuzeyinde yer alan ve Harabe
Barajı olarak adlandırılan sulama tesisi Doğu
Anadolu’daki barajların en eski örneklerinden biridir.
  Yonca Tepe’nin Erken Demir Çağı’ndaki önemini Urartu
Krallığı döneminde de koruduğunu, 1 km. kuzeydoğudaki
Bakraçlı köyü içinde bulunan Yedi Kilise’nin (Varak
Kilisesi) duvarlarında devĢirme malzeme olarak
kullanılan Menua’ya ait çok sayıdaki çivi yazılı kitabesi
doğrulamaktadır.
AKROPOL
                         
  Alanın tümüne yayılan bir mimari yapı kompleksinin izleri görülmüĢtür. Oda
duvarlarının iç kısmında kilden yapılmıĢ 3 mm. kalınlığında sıva tabakalarına
rastlanmıĢtır. Bu sıva tabakalarının bazı bölümlerinde beyaz badana kalıntıları
saptanmıĢtır. Mekânların büyük bölümünde Ģiddetli bir yangının izleri
görülmektedir.
  Nekropolün yayılım alanını belirlemek amacıyla yapılan sondajlar sırasında,
kalenin hemen kuzey eteklerinde ve nekropol alanının hemen doğusunda, sivil
yerleĢme olabilecek bir mimari kompleks ortaya çıkarılmıĢtır.
  Yonca Tepe nekropolündeki araĢtırmalarda çok sayıda mezar açığa çıkarılmıĢtır.
Mezarlarda çok sayıda iskelet, mezar hediyesi, ölü yemeği olarak konulmuĢ
küçükbaĢ ve büyükbaĢ hayvanlara ait kemikler, arpa, buğday, yulaf gibi tahıl
taneleri ve üzüm çekirdekleri, çok sayıda köpek iskeleti bulunmuĢtur.
  Yonca Tepe mezarlarında çanak çömleklerle birlikte ölü hediyesi olarak mezara
çok sayıda demirden süs eĢyası ile törensel silahlar konulmuĢtur. Kama, hançer,
küçük bıçaklar en çok rastlanılanlardır. Demirin aksine tunç mezar hediyeleri
azdır. Nadir olarak da altın takılara rastlanmıĢtır. Nekropolden çıkarılan çanak
çömleklerin çoğu teknik, biçim ve bezeme bakımından Erken Demir Çağı
yapımıdır.
Ernis-Evditepe Erken
       Demir Çağı MezarlIğI
                                
 Bugünkü Van Ģehrinin 80 km. kuzeyinde yer almaktadır. Ortasından
karayolunun bir kısmı geçen mezarlık alanı ikiye bölünmüĢtür ve çok
tahrip olmuĢtur. Mezarlık alanının 1,5 km. kuzeydoğusunda Keçikıra
Kalesi bulunmaktadır. Aslında Van Gölü’nün kuzeyi sahip olduğu coğrafi
konumu nedeniyle Erken Demir Çağı ve Urartu döneminde çok sık
yerleĢime sahne almıĢtır. Evditepe’nin 2 km. batısında Erken Demir
Çağı’na ait Alacahan nekropolü, 10 km. batıda Deliçay Kalesi, 10 km.
doğuda ise Karahan yerleĢkesi bulunmaktadır.
  Ernis-Evditepe’de yapılan kaçak kazılar sonucunda bazı buluntuların
Van Müzesi’ne getirilmesi üzerine burada bilimsel kazılar yapılmıĢtır.
  Buradaki mezarların bir kısmının çevresi, kare veya dairesel planlı
taĢlarla (kromlek) çevrilidir. Bir kısmı ise oda mezar veya taĢtan
yapılmıĢ sandık türü mezardır. Bu mezarlarda demirden çeĢitli eĢya,
takı ve silahlar bulunmuĢtur. Demir takı ve silahlar M.Ö. 11. yüzyılın
sonlarından M.Ö.10. yüzyılın ikinci yarısına tarihlenmektedir.
Karagündüz Höyüğü
              
 Van ilinin 35 km. kuzeydoğusunda, Van merkez ilçeye bağlı eski Karagündüz köyündeki su
yükselmeleri nedeniyle 1890 rakımlı Erçek Gölü’nün kuzeydoğu kıyılarında bir ada durumunu
almıĢtır.
  Karagündüz nekropol alanı kuzeyden güneye doğru hafifçe meyilli bir düzlükte yer
almaktadır. Burada yapılan kazı çalıĢmalarında ele geçen mezarlardan bir kısmı oda mezardır.
Dikdörtgen planlı olan mezar odalarının tavanları çökmüĢtür. Odalara mezarın boyutlarına göre
20’den 80’e kadar değiĢen sayıda insan gömülmüĢtür. Yeni ceset konulacağı zaman eskiler
geriye doğru toplanarak odada yer açılmıĢtır. Bu özelliği diğer Urartu mezarlarından da
tanımaktayız.
  Mezarlarda ele geçen çok sayıdaki çanak çömlek biçim ve bezeme anlayıĢı bakımından iki
büyük gruba ayrılırlar. Mezar hediyeleri arasında demirden süs eĢyaları ve silahlar, çok
sayıda boncuk bulunmaktadır. Ayrıca oğlak-kuzu türü hayvanlara ait omurga parçalarına
rastlanmıĢtır.
  Karagündüz Höyüğü’nde yapılan kazılarda ise Ortaçağ’dan Erken Transkafkasya dönemine
kadar uzanan 7 yapı katının varlığı görülmüĢtür. En üst iki tabaka Ortaçağ’a aittir ve 1. yapı
katı sırasında tepenin üzeri mezarlık olarak kullanılmıĢtır. 2. yapı katının altında uzunca bir
boĢluğu izleyerek sırasıyla Geç Demir çağı (ki bu 3. yapı katı Karagündüz’ün en ilginç
dönemlerinden biridir) gelir. 4.yapı katı ise birkaç evrelidir. Bunların en ilginci Urartu Krallığı
dönemine ait olan 4. yapı katıdır. Urartu tabakasının altında Erken Demir Çağı yani 5. yapı
katı (bu tabaka nekropolle çağdaĢtır), arkasından 6. yapı katı (Orta-Son Tunç Çağı), 7. yapı
katı ise erken Transkafksasya dönemine aittir ve höyüğün en kalın tabakasıdır.
Van’da Urartu Sulama
                       Tesisleri
                                                              
 Urartuların yüzeysel su kaynaklarından yararlanarak yaptıkları sulama tesislerini 2 bölüme ayırmak mümkündür;
1- Menua veya ġamram Kanalı ile yapılan sulamalar

2- KeĢiĢ Gölü (Rusa Gölü) ve çevresindeki küçük barajlar vasıtasıyla toplanan sularla yapılan sulamalar.
  ĠĢpuini ile oğlu Menua, birlikte M.Ö.825-815 yılları arasında devleti idare ederek kuvvetlendirmiĢlerdir. Kral Menua
M.Ö.800 yıllarında Menua (ġamram) Kanalı’nı yaptırmıĢtır. Kanalın suyu, Engil (HoĢap) Çayı’nın vadisinde bulunan 1760
m. kotundaki bir pınardan çıkmaktadır. Bu pınardan alınan su 56 km. uzunluğundaki Menua (ġamram) Kanalı vasıtasıyla
Van’ın güneyindeki ovaya akar. Karstik formasyonlardan çıkan bu pınarın debisi 3-4 m3/sn. arasında değiĢir. Kanal, Engil
Çayı’nın vadisinden 5 km. uzaklıktan gelerek batıya yönelir; 25 km’den sonra kuzeye dönerek 56. km’de Van Ģehrinin
güneyindeki araziyi sulayan kanalları besler, 1950-1952 yıllarındaki yapılan bir regülâtör ile Engil Çayı’nın suyu da bu
kanala katılmıĢ, Engil Hidroelektrik Santralı’nın inĢaatından sonra kanalın suyu çok artırılmıĢtır. YaklaĢık 2795 yıldan
beri sürekli çalıĢmakta olan kanal bu bakımdan dünyada tek olmalıdır.
   II. Rusa (M.Ö. 680-654), yeni baĢĢehir Rusahinili’nin ve civarının su ihtiyacını karĢılamak için, Van’ın doğusunda
bulunan 2890 m. kotundaki KeĢiĢ Gölü’nün (Rusa Gölü) suyunu barajlarda kabartarak, büyük miktarda su depolamıĢ ve
gölden kaynaklanan dereler üzerinde barajlar (bentler) yaparak, yaz aylarında gerekli su sağlamıĢtır. Gölün hidrolojik
bölgesi 100 km3 ve alanı 6 km2’dir. Halen mevcut küçük bentlerle 20 milyon m3 su depolanabilmektedir. Urartu
devrinde yapılan bentlerden olan güney bendinin bulunduğu yer bugünkü gölün su seviyesinden 10 m. yukarıya kadar
kabartıldığını gösterir ki gölde depolanan su miktarı 50 milyon m3 olmaktadır. KeĢiĢ Gölü’nün kuzeybatısındaki bendin
uzunluğunun 350 m. olduğu anlaĢılmaktadır. Bu bendin suyunun aktığı dere üzerinde diğer Urartu bentlerine benzemeyen
Faruk Bendi denen bent vardır.
  C14 (karbon 14) analizi sonucunda bunda kullanılan ahĢabın yaklaĢık 1800 yılında kesildiği anlaĢılmıĢtır. Bu sonuca göre
bent Osmanlı yapısıdır.
  Urartu Kralı Rusa’nın Toprak Kale’nin (Rusahinili) ve etrafındaki arazinin sulanması için yaptırdığı baraja ait Berlin
Müzesi’ndeki stelde KeĢiĢ Gölü Rusa Gölü olarak adlandırılmaktadır ve sulamanın nasıl yapıldığı anlatılmaktadır.
 Van’ın 70 km. kuzeyinde bulunan Muradiye’de de aynı sistemle yapılmıĢ 5 m. yüksekliğinde bir bent vardır. Van Gölü’nün
batısındaki Adilcevaz’da tepe uzunluğu 57 m. geniĢliği 17 m. olan aynı Ģekilde inĢa edilmiĢ bir Urartu bendi bulunmuĢtur.
  Urartuların hâkim oldukları bölgelerde yapılan su tesislerinin devrinin en ileri tekniğiyle gerçekleĢtirildiği
anlaĢılmaktadır. KeĢiĢ Gölü üzerinde su depolamak için yapılanlar, Urartularda iyi bir mühendislik bilgisinin bulunduğunu
kanıtlar.

 VAN
DEPREMĠ
Van 7,2'yle yıkıldı: Ölü
     sayısı 300'e yaklaĢtı
                        
 Van’da meydana gelen 7,2 büyüklüğündeki depremde
son ölü sayısı 279 olarak açıklanırken, 1300 kiĢi de
yaralandı. Enkaz altında kalanlar kurtarılmaya
çalıĢılıyor.






Van'da merkez ilçeye bağlı Tabanlı Koyu
merkezli 7.2 büyüklüğünde deprem
meydana geldi.





Van’da meydana gelen 7,2’lik deprem
dünya basınında da geniĢ yer buldu. DıĢ
basında depremin bilançosuyla ilgili
tahminler yapılırken, Ġsrail’in Türkiye’ye
yardım talebinin altı çizildi.





Depremde kent merkezinde çok sayıda
bina çöktü, telefonlar sustu, elektrikler
kesildi.

BaĢbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi BaĢkanlığı:

Saat 00.30 itibarıyla 138 kiĢi öldü, 350 kiĢi yaralandı ve 970 bina yıkıldı.
Arama kurtarma ve ilk yardım çalıĢmaları kesintisiz olarak devam etmektedir.

44 il ve 37 kurumdan arama kurtarma, sağlık ve ilk yardım personeli ile
ekipmanları, 4 Türk Hava Yolları ve 7 askeri olmak üzere toplam 11 adet uçak
ve araçlarla hava ve karadan bölgeye sevk edildi.

Bölgeye toplam bin 584 arama kurtarma personeli, 491 sağlık personeli, 10
arama köpeği, 256 iĢ makinesi ve araç, 7'si hava ambulansı olmak üzere 75
ambulans, 20 jeneratör, 95 seyyar tuvalet, 2 bin 546 çadır, 7 bin 648
battaniye, bin 120 gıda paketi, 10 bin 40 gıda kolisi ve 500 kumanya
gönderilmiĢtir.

3 adet askeri kargo uçağı da personel ve malzeme transferi yapmak üzere,
Ankara-Van arasında ring yapmaktadır.

 ERCĠġ YERLE BĠR
7,2’lik depremde en büyük yıkım, ErciĢ ilçesinde meydana geldi. Çınarlı
Mahallesi ile Atatürk ve KıĢla caddelerindeki binaların neredeyse tamamı
yıkıldı. Yıkılan binaların arasında bir öğrenci yurdu da yer aldı.
Ġlçede enkaz altında kalan çok sayıda kiĢi için kurtarma çalıĢmaları baĢlatıldı.
Ancak çalıĢmaların yetersiz kalması nedeniyle vatandaĢlar, kendileri kurtarma
çalıĢması yaptı. Sarsıntı nedeniyle Muradiye ilçesinde bulunan Devlet
Hastanesi de boĢaltıldı.
Hastaneler dolup taĢarken, yaralılar için bahçede sahra çadırları kuruldu. Bazı
yaralılar da tedavi için çevre illere gönderildi.

AkĢam saatlerinde bölgeye giden BaĢbakan Erdoğan, "Amaç özellikle ErciĢ’te
enkaz latında kalanlara ulaĢabilmek ve kaç kiĢi olduğunu bilmiyoruz.
Köylerde de kerpiç evler tamamen yıkılmıĢ durumda..." dedi.

ÖLÜ SAYISI 300'E YAKLAġTI
Depremde bilanço saatler geçtikçe artıyor. ġu ana
kadar yaĢamını yitirenlerin sayısı 279'a ulaĢtı.
Son açıklamayı yapan BaĢbakan Yardımcısı Bülent
Arınç, 1300 de yaralı olduğunu söyledi.

VAN
MUTFAĞI


Murtuğa (kahvaltılık), cacık (kahvaltılık), ilitme, ekĢili, senseger gibi yemek
türleri ile ünlü Van otlu peyniri yöreye özgü yiyeceklerdir. Kavut, ilitme, ekĢili ,
sengeser ve keledoĢ yöreye has yemeklerdiri

Van mutfağı değiĢik lezzetleriyle, çok çeĢitlidir. Mutfaktan sofraya her aĢamada
dayanıĢma, paylaĢma, konukseverlik vardır. Van Mutfağı coğrafi koĢullar, iklim
koĢulları, sosyal imkanlar ve el becerisinden Ģekil almıĢtır. Geleneksel Van
Evleri'nde Tandır Evi, Kiler evin önemli bölümlerini oluĢturmaktadır.

Van yemekleri genellikle ete dayalıdır; ancak yerel sebzelerle, çeĢitli tahıl
ürünleriyle yapılan yemekler de çok zengindir. Van'da sonbahar ayı ile birlikte
evlerde kıĢlık
Bulgur pilavı,tuzlu balık. hazırlıklar yapılır. Bunlar, kavurma, otlu peynir, tutma
balık, eriĢte, hayvansal yağ, kıĢlık yoğurt, kurutulmuĢ sebze ve meyve vb. gibi
gıdalardan oluĢur. KıĢ aylarında ayrı ayrı evlerde oturan ailenin genç çiftleri,
eĢleri çocuklarıyla özellikle pazar günleri baba evinde bir araya gelerek mahalli
Van yemeğini birlikte yerler ve üstüne semaver semaver çay içerler. Sofrada
aile içi hiyerarĢi saygı ve sevgiye dayalı yürür.
YEMEKLER
                    
Ayran aĢı, Grut aĢı, ġile, KeledoĢ, Sengeser, Murtuğa, Kurut köftesi,
Üzüm aĢı, Cılbır, EkĢili, Ciğer köftesi, Van baklavası, Van pastası,
ĠĢbabyan, Kavut, Tandırda Van Balığı, Fırında Van balığı, Tereyağında
alabalık, Helise, Paluza, Çömlek yahnisi, Gül reçeli.

Van'da konuk olarak bulunanlar sabah bir evde olsalar da, sabahleyin
mutlaka Van'ın ara sokaklarında bulunan Van'a özgü kahvaltı
salonlarında kahvaltı yapmalıdırlar. Kahvaltı salonları yalnızca süt
ürünleri olan peynir, Van cacığı, otlu peynir, kaĢar peyniri ve bal,
murtuğa, reçel, Van sucuğu, kaymak, köy yumurtası gibi ürünler satar.
Ucuz ve temizdir. Nezih, keyifli ortamı vardır.
Tabii ki öğlen saatlerinde Van'a has kavurma,Fırın ağzı,güvec,mahalli
Van Yemekleri ve Van kebabı satan lokantalar da ilgi çekicidir.
OTLU PEYNĠR
                        
 Dünyanın en güzel kahvaltısı Van'da yapılır. Yolunuz Van'a düĢtüğünde bir kahvaltı salonuna
uğramadan dönmeyin..

Otlu peynir, bölge insanının sofrasında üç öğün yerini alıyor ve severek tüketiliyor. Birkaç kilo otlu
peynir, Vanlı'nın diğer illere giden yakınlarını ziyaretlerinde, onlara götüreceği en kıymetli hediye...
YavaĢ yavaĢ yurtiçinde en çok tüketilen peynir çeĢitlerimiz arasına giren otlu peynirin ünü ülke
sınırlarını aĢıyor.

Otlu peynir, yurtiçi ve yurtdıĢında, zevkle tüketilen, ısrarla aranan bir süt ürünü olma özelliklerini
daha geniĢ halk kitlelerine kabul ettirecektir.
Otlu peynirin yapımı köklü bilgi, beceri ve çok dikkat istiyor. Van'da en çok beğenilen peynirler GevaĢ
ilçesi, GörentaĢ beldesi ve civarında yapılıyor. Otlu peynir yapımında mutlaka koyun sütü kullanmak,
çok hassas ve temizlik Ģartlarına azami dikkat göstererek çalıĢmak gerekiyor. Otlu peynire 25
değiĢik bitki katılıyor. Yöresel adlarıyla; sirma, mendo, heliz ve kekik en çok kullanılanları...

Peynire aroma kazandırmak, besin değerini arttırmak ve uzun süre saklanabilen güvenli bir gıda
maddesi yapmak için katılan bu otlar, baĢta üriner sistem bozuklukları olmak üzere çeĢitli
hastalıkların tedavisinde de kullanılıyor. Otlu peynirdeki kuru madde ve protein miktarı beyaz
peynirden, toplam mineral madde miktarı da beyaz peynir, kaĢar ve tulum peynirinden daha fazla...
Yapımında çeĢitli faydalı bitkilerin kullanılması ise ona tat, aroma, besin değeri ve muhafaza kolaylığı
açısından diğer peynirlere tercih edilmesini sağlayan üstünlük özelliği kazandırıyor.

TÜRKÜLER


AkĢam Oldu Yakamadım Gazımı
Ankara'dan Abim Geldi
Arpa Ektim Biçemedim (Ali PaĢa)
Ben Giderim Erek Yolu
Bir Oda Yaptırdım DöĢedemedim
Bizim Eller Ne Güzel Eller
Çorabı Çektim Dizime
Edremit Van'a Bakar
Ereyin Yolu Ġnce
GevaĢ (Toprağı Verimli)
Gökten Bir Çift Suna Ġndi
Her Seher Her Sabah
Hu Çeker (Bugün Seyre ÇıkmıĢ)
Keleğim Yana Gider

Kerpiç Duvar DaĢlıdır (Zeyno)
 Kız Neredeydin Neredeydin
   Kure KoymuĢ Yol Üstüne
Masa Üstünde Desti (ġengül)
         O Yar Gelir
  Oy Sinem Mi (Zap Suyu)
      Pencerede ġiĢesin
   RüĢtü (Arabaya Bindim)
      Toycular Yar Can
     Urfa'ya PaĢa Geldi
      Vanlıyam ġanlıyam
  Yeni Hamamın Üstüyem 2

More Related Content

What's hot

Türkiye selçuklu tarihi Anadolu’nun Fethi Ve Birinci Beylikler Dönemi
Türkiye selçuklu tarihi   Anadolu’nun Fethi Ve Birinci Beylikler DönemiTürkiye selçuklu tarihi   Anadolu’nun Fethi Ve Birinci Beylikler Dönemi
Türkiye selçuklu tarihi Anadolu’nun Fethi Ve Birinci Beylikler Dönemirecep şahin
 
Deni̇z
Deni̇zDeni̇z
Deni̇zhedef
 
Tatvan yöresi̇- İÇ BÖLGELER
Tatvan yöresi̇- İÇ BÖLGELERTatvan yöresi̇- İÇ BÖLGELER
Tatvan yöresi̇- İÇ BÖLGELERcihan1013
 
Ağri sunum
Ağri sunumAğri sunum
Ağri sunumuceren
 
Anadoluda Kurulan Ilk TüRk Beylikleri 2
Anadoluda Kurulan Ilk TüRk Beylikleri 2Anadoluda Kurulan Ilk TüRk Beylikleri 2
Anadoluda Kurulan Ilk TüRk Beylikleri 2esmus2
 
Melikşah’ın hayatı
Melikşah’ın hayatıMelikşah’ın hayatı
Melikşah’ın hayatıDeniz Poyraz
 
TURKEI VAN CITY CASTLE Kale Can Akin
TURKEI VAN CITY CASTLE Kale Can AkinTURKEI VAN CITY CASTLE Kale Can Akin
TURKEI VAN CITY CASTLE Kale Can AkinCan Akin
 
Osmanli devleti yükselme dönemi
Osmanli devleti yükselme dönemiOsmanli devleti yükselme dönemi
Osmanli devleti yükselme dönemimassive501
 
Türk Ermeni Sorunu Tarihi Belgelerle
Türk Ermeni Sorunu Tarihi BelgelerleTürk Ermeni Sorunu Tarihi Belgelerle
Türk Ermeni Sorunu Tarihi BelgelerleAylin Tolu
 
7. Sınıf Sosyal Bilimler 3. Ünite 2. Bölüm Osmanlı Devleti
7. Sınıf Sosyal Bilimler 3. Ünite 2. Bölüm Osmanlı Devleti7. Sınıf Sosyal Bilimler 3. Ünite 2. Bölüm Osmanlı Devleti
7. Sınıf Sosyal Bilimler 3. Ünite 2. Bölüm Osmanlı Devletienesulusoy
 
7.TüRkiye Tarihi
7.TüRkiye Tarihi7.TüRkiye Tarihi
7.TüRkiye Tarihiderslopedi
 

What's hot (19)

2. konu anlatimi
2. konu anlatimi2. konu anlatimi
2. konu anlatimi
 
Türkiye selçuklu tarihi Anadolu’nun Fethi Ve Birinci Beylikler Dönemi
Türkiye selçuklu tarihi   Anadolu’nun Fethi Ve Birinci Beylikler DönemiTürkiye selçuklu tarihi   Anadolu’nun Fethi Ve Birinci Beylikler Dönemi
Türkiye selçuklu tarihi Anadolu’nun Fethi Ve Birinci Beylikler Dönemi
 
Asurlular
AsurlularAsurlular
Asurlular
 
Sos
SosSos
Sos
 
Deni̇z
Deni̇zDeni̇z
Deni̇z
 
Tatvan yöresi̇- İÇ BÖLGELER
Tatvan yöresi̇- İÇ BÖLGELERTatvan yöresi̇- İÇ BÖLGELER
Tatvan yöresi̇- İÇ BÖLGELER
 
Kastamonu
KastamonuKastamonu
Kastamonu
 
Ağri sunum
Ağri sunumAğri sunum
Ağri sunum
 
Ağri sunum
Ağri sunumAğri sunum
Ağri sunum
 
Anadoluda Kurulan Ilk TüRk Beylikleri 2
Anadoluda Kurulan Ilk TüRk Beylikleri 2Anadoluda Kurulan Ilk TüRk Beylikleri 2
Anadoluda Kurulan Ilk TüRk Beylikleri 2
 
Melikşah’ın hayatı
Melikşah’ın hayatıMelikşah’ın hayatı
Melikşah’ın hayatı
 
TURKEI VAN CITY CASTLE Kale Can Akin
TURKEI VAN CITY CASTLE Kale Can AkinTURKEI VAN CITY CASTLE Kale Can Akin
TURKEI VAN CITY CASTLE Kale Can Akin
 
Osmanli devleti yükselme dönemi
Osmanli devleti yükselme dönemiOsmanli devleti yükselme dönemi
Osmanli devleti yükselme dönemi
 
Türk Ermeni Sorunu Tarihi Belgelerle
Türk Ermeni Sorunu Tarihi BelgelerleTürk Ermeni Sorunu Tarihi Belgelerle
Türk Ermeni Sorunu Tarihi Belgelerle
 
Karahanlilar
KarahanlilarKarahanlilar
Karahanlilar
 
7. Sınıf Sosyal Bilimler 3. Ünite 2. Bölüm Osmanlı Devleti
7. Sınıf Sosyal Bilimler 3. Ünite 2. Bölüm Osmanlı Devleti7. Sınıf Sosyal Bilimler 3. Ünite 2. Bölüm Osmanlı Devleti
7. Sınıf Sosyal Bilimler 3. Ünite 2. Bölüm Osmanlı Devleti
 
3. konu anlatimi
3. konu anlatimi3. konu anlatimi
3. konu anlatimi
 
7.TüRkiye Tarihi
7.TüRkiye Tarihi7.TüRkiye Tarihi
7.TüRkiye Tarihi
 
Osmanli tarihi
Osmanli tarihiOsmanli tarihi
Osmanli tarihi
 

Similar to Van

Aizonai Antik Kenti
Aizonai   Antik KentiAizonai   Antik Kenti
Aizonai Antik KentiVural Yigit
 
Türk Mitolojisi çerçevesinde Urartular
Türk Mitolojisi çerçevesinde UrartularTürk Mitolojisi çerçevesinde Urartular
Türk Mitolojisi çerçevesinde UrartularÖnder Alkan
 
Selçuklular ve di̇ğer türk devletleri̇
Selçuklular ve di̇ğer türk devletleri̇Selçuklular ve di̇ğer türk devletleri̇
Selçuklular ve di̇ğer türk devletleri̇Erol Eftekkin
 
Kastamonu
KastamonuKastamonu
KastamonuCBÜ
 
Türki̇ye anti̇k kentler
Türki̇ye anti̇k kentlerTürki̇ye anti̇k kentler
Türki̇ye anti̇k kentlerRaci Göktaş
 
Nymphion-Kemalpaşa
Nymphion-KemalpaşaNymphion-Kemalpaşa
Nymphion-KemalpaşaVural Yigit
 
Turkiye antik yerlesimler-2 (Turkish)
Turkiye antik yerlesimler-2 (Turkish)Turkiye antik yerlesimler-2 (Turkish)
Turkiye antik yerlesimler-2 (Turkish)Zafer Cengiz
 
Yalova sunumu(1)
Yalova sunumu(1)Yalova sunumu(1)
Yalova sunumu(1)ipkpyrz
 
GOKTURKKKKKKKL...AAAKAJWJWBHWHWHWBSUWJWBWJSUHS
GOKTURKKKKKKKL...AAAKAJWJWBHWHWHWBSUWJWBWJSUHSGOKTURKKKKKKKL...AAAKAJWJWBHWHWHWBSUWJWBWJSUHS
GOKTURKKKKKKKL...AAAKAJWJWBHWHWHWBSUWJWBWJSUHSfreedomlibra9
 

Similar to Van (20)

Iskitler
IskitlerIskitler
Iskitler
 
Aizonai Antik Kenti
Aizonai   Antik KentiAizonai   Antik Kenti
Aizonai Antik Kenti
 
Türk Mitolojisi çerçevesinde Urartular
Türk Mitolojisi çerçevesinde UrartularTürk Mitolojisi çerçevesinde Urartular
Türk Mitolojisi çerçevesinde Urartular
 
Selçuklular ve di̇ğer türk devletleri̇
Selçuklular ve di̇ğer türk devletleri̇Selçuklular ve di̇ğer türk devletleri̇
Selçuklular ve di̇ğer türk devletleri̇
 
Kastamonu
KastamonuKastamonu
Kastamonu
 
Urartular
UrartularUrartular
Urartular
 
Istanbulun Fethi
Istanbulun FethiIstanbulun Fethi
Istanbulun Fethi
 
1. konu anlatimi
1. konu anlatimi1. konu anlatimi
1. konu anlatimi
 
Türki̇ye anti̇k kentler
Türki̇ye anti̇k kentlerTürki̇ye anti̇k kentler
Türki̇ye anti̇k kentler
 
Fatih ve Fetih
Fatih ve FetihFatih ve Fetih
Fatih ve Fetih
 
Nymphion-Kemalpaşa
Nymphion-KemalpaşaNymphion-Kemalpaşa
Nymphion-Kemalpaşa
 
Adana ödev
Adana ödevAdana ödev
Adana ödev
 
Adana
AdanaAdana
Adana
 
Zonguldak
ZonguldakZonguldak
Zonguldak
 
Mezopotamya uygarliklari
Mezopotamya uygarliklariMezopotamya uygarliklari
Mezopotamya uygarliklari
 
Xantos
XantosXantos
Xantos
 
05 amasya
05 amasya05 amasya
05 amasya
 
Turkiye antik yerlesimler-2 (Turkish)
Turkiye antik yerlesimler-2 (Turkish)Turkiye antik yerlesimler-2 (Turkish)
Turkiye antik yerlesimler-2 (Turkish)
 
Yalova sunumu(1)
Yalova sunumu(1)Yalova sunumu(1)
Yalova sunumu(1)
 
GOKTURKKKKKKKL...AAAKAJWJWBHWHWHWBSUWJWBWJSUHS
GOKTURKKKKKKKL...AAAKAJWJWBHWHWHWBSUWJWBWJSUHSGOKTURKKKKKKKL...AAAKAJWJWBHWHWHWBSUWJWBWJSUHS
GOKTURKKKKKKKL...AAAKAJWJWBHWHWHWBSUWJWBWJSUHS
 

Van

  • 1.
  • 2. VAN İLİNİN TARİHÇESİ  Van Anadolu'nun en büyük kapalı havzası olan Van Gölü kıyısında toprakları verimli akarsuları bol iklim koĢulları oldukça elveriĢli bir yerleĢim merkezidir. Bu yüzden tarihin eski çağlarından beri birçok medeniyetin hakim olduğu bir yer olmuĢtur. Arkeolojik araĢtırmalara göre Van ili yazılı tarih öncesi dönemleri M.Ö. 5000-3000 yılları Kalkolitik dönem baĢlarına kadar uzanmaktadır. M.Ö. 2000 yılında bu bölgede ilk olarak devlet kuranlar Hurrilerdir. Daha sonra Hurrilerin bölgedeki devamı olan yerli kavimler tarafından M.Ö. 900 yıllarında baĢkentleri TuĢba ( VAN) olan Urartu devleti kurulmuĢtur. Urartular M.Ö. 612 yılına kadar Van Bölgesinde güneyde yukarı Mezopotamya'ya kadar uzanan Topraklarda hüküm sürmüĢlerdir. M.Ö. IX. Yüzyılda Kral Sarduri tarafından Van kalesi yaptırılmıĢtır. M.Ö. VII. Yüzyıl baĢlarında Mezopotamya'dan Anadolu'ya akınlar düzenleyen Asurlular Van kalesini ele geçirince Urartular TuĢba yakınlarında Rusahinili (Toprakkale) Ģehrini kurarak varlıklarını devam ettirmiĢlerdir. M.Ö. 612 yılında Anadolu'ya gelen Medler büyük Urartu Krallığı'na son vermiĢlerdir. YerleĢik bir nizam kuramayan Med Krallığı Persler'e yenilip yıkılınca Van ve yöresi M.Ö. 332 yılına kadar Pers M.Ö. 129 yılına kadar Büyük Ġskender'in doğu seferinden sonra Makedonyalılar ve M.Ö. 88 yılına kadar da Partların egemenliğinde kalmıĢtır Tarihi dönem içerisinde Van ve yöresi Romalılar ile Sasaniler arasında çatıĢma sebebi olmuĢtur. M.S. 395 yılına kadar Sasani sonra da Bizans egemenliğinde kalmıĢtır.
  • 3.  Tarihi dönem içerisinde Van ve yöresi Romalılar ile Sasaniler arasında çatışma sebebi olmuştur. M.S. 395 yılına kadar Sasani sonra da Bizans egemenliğinde kalmıştır. Hz. Osman zamanında Bizans'ı bozguna uğratan Müslüman orduları 644 yılında Van ve yöresini ele geçirmiş bu hakimiyet Emevi ve Abbasi devletleri tarafından da sürdürülmüştür. . Eskiden beri Van bölgesinde yaşayan Ermeni azınlığı kısa bir süre Van çevresinde bir krallık kurmuş ve İslam İmparatorluğu'na tabi olmuşlardır. Hıristiyan sanatının mühim bir eseri olan Akdamar Kilisesi aynı adı taşıyan Ada üzerinde Kral Gagik tarafından 915-921 yılları arasında yaptırılmıştır. Çağrı Bey döneminde Anadolu'ya keşif amaçlı yapılan seferler 1071 Malazgirt zaferiyle neticelenmiş Van ve çevresi Büyük Selçuklular'ın egemenliğine girmiştir. Büyük Selçuklular'dan sonra bir süre Eyyübi egemenliğinde kalan şehir 1230 yılında Karakoyunlular'ın hakimiyetine girmiştir. Bu tarihlerde eski Van şehrinde bulunan Ulu cami Karakoyunlu Yusuf tarafından yaptırılmıştır. Karakoyunlular'ın Uzun Hasan'a mağlup olmalarıyla Van ve havalisi Akkoyunluların eline geçmiştir. Kanuni Sultan Süleyman döneminde Safevi Devleti'ni yenen Osmanlı orduları 1458'de Van'ı fethetti ve bu fetih 1555 yılında yapılan Amasya Antlaşması ile kesinlik kazanmıştır. Van Beyler Beyliği'ne atanan Hüsrev Paşa ve Kayaçelebizade Koçi Bey kendi adlarını taşıyan birer cami yaptırmışlardır. Aynı dönemlerde "Kitap-ı Lugat-ı Vankulu" adlı eser Vankulu Mehmet Efendi tarafından hazırlanmıştır.
  • 4.  XIX. yüzyılın ikinci yarısından sonra Van'da ekonomik bakımdan güçlü olan Ermeniler ihtilal cemiyetleri kurarak Ruslar'ın da desteğiyle silahlanmaya başlamış 1915'te bir çok kaza ve köyde katliama girmişlerdir. Aynı yıl Van'ı istila eden Ruslar Ermenileri destekleyerek şehri ateşe vermiş ve Osmanlı ahalisi şehri boşaltmak zorunda kalmıştır. 1981 yılında Van yıkılıp yıkılarak büyük oranda nüfus kaybına uğradığından bugünkü yerinde yeniden kurulmuştur. Başlayan Türk harekatı karşısında işgal ettikleri topraklardan çekilen Ruslar ve Ermeniler doğudaki aşiretlerin de desteğiyle tamamen Anadolu'dan çıkarılmış ve Türk ordusu 2 Nisan 1918' de Van'a girerek şehri kurtarmıştır. 16 Mart 1921' de imzalanan Moskova antlaşması ile Ruslar Van ve Bitlis'e ait isteklerinden vazgeçmişlerdir. 29 Ekim 1923'te Vilayet merkezi olan Van'da Devlet ve Belediye tarafından alt yapı çalışmaları başlatılmış savaştan yakılıp yıkılan şehir yeniden inşa edilmiştir.
  • 5. VAN ĠSMĠNĠN KAYNAĞI  Bu konudaki bigiler tam olarak açıklığa kavuşturulmamış ve bu bilgiler rivayetlerden öteye gidememiştir. Evliya Çelebi "Seyahatnamesi"nde Büyük İskender' in Van Kalesi'ndeki Vank adlı bir mabedden esinlenerek buraya Van adını verdiğini söylemektedir. Bir rivayete göre de şehri genişletilip güzelleştiren VAN isimli şahsın adından dolayı şehre bu ismi verilmiştir. Bu konuda akla en yatkın görüş ise Urartuca Biane veya Viane'den çıkmış olduğudur. Çünkü Urartulular kendilerine Bianili demişler ve Urartuların hakim devrinde Biane adı altında birçok şehir ve insan topluluğu Van şehrinde toplanmıştır.
  • 7. KIZLAR MAĞARASI  Van’ın 76 km. güneydoğusundaki Yedisalkım (Put) köyü sınırları içinde yer alan bir mağaradır. Mağara 7 km. uzunluğundaki bir kanyonun güney yamacında, vadi tabanından 78 m. yükseklikte, önünde doğal bir terası bulunan iki ayrı bölümden oluĢur. Terasın kuzeydoğusundaki 1 no’lu mağara’nın biri terasa açılan 6 m. yüksekliğinde iki ağzı vardır. Ġkinci ağzın sonunda, hayvan kanı kullanılarak yapılmıĢ duvar resimleri bulunmaktadır. 5 m’lik bir alana yayılan açık kırmızı renkli bu resimlerde geyik, yaban keçisi, ana tanrıça ve geyik üstünde ayakta duran Tanrı betimlemeleri görülmektedir. Bunlardan baĢka avla ilgili kompozisyonlar da vardır. Bu mağaranın 18 m. batısında yer alan 2 no’lu mağaranın kuzeybatıya açılan tek bir ağzı vardır. Bu ağzın iki yanına dağılmıĢ duvar resimlerinde açık kırmızı ve koyu kahve renkte iki ayrı dönemde birbiri üstüne yapılmıĢ figürler vardır. Mağaradaki resimler M.Ö. 5000-8000 arasına tarihlenmektedir
  • 8. TUġPA ( VAN )  Urartu baĢkenti TuĢpa’nın sitadelinde, günümüzde de Urartu mimarlığının özgün tasarımlarını görmek mümkündür. Ayrıca TuĢpa ve çevresindeki insitu yazıtlara ilaveten, daha sonraki dönemlerde devĢirme yapı malzemesi olarak kullanılan steller, stel ve sütun kaideleri ve diğer mimarı parçalar üzerinde yer alan 100’u aĢkın yazıt, bize TuĢpa’nın önemi ve inĢa faaliyetlerini kanıtlamaktadır. Bilinen en eski in-situ yazıt Sardurburcu üzerindedir. TuĢpa sitadelinde bulunan anıtsal yapılar Ģunlardır; Sardurburcu/Madırburcu: Sitadelin batı ucunda, kuzeybatı eteklerindedir. Yerel adı “Madırburç”tur. ġehrin en eski kraliyet yapısıdır ve I. Sarduri tarafından yaptırılmıĢtır. Dikdörtgen planlı olup, mevcut 5 taĢ dizisinin yüksekliği ortalama 4 metredir. Anıt, her biri 8- 10 ton ağırlığında, özenle yontulmuĢ devasa kalker bloklarla inĢa edilmiĢtir. Bu blokların üzerinde, 3’ü doğuda, diğer 3’ü de batı cephede yer almak üzere 6 kez yenilenen inĢa yazıtı yeni Asur çivi yazısı ile Asur dilindedir.
  • 9. ĠÇ KALE  Yukarı sitadel, Van kayalığının en yüksek kısmıdır. Güneydeki tırmanılması çok güç sarp uçurum dahil, etrafı çepeçevre güçlü surlarla çevrilmiĢtir. Surun taĢ bedenleri, Urartu dönemine aittir. Bunun üzerindeki taĢ ve kerpiç eklentiler ise Urartu’nun yıkılmasından I. Dünya SavaĢı’na dek çeĢitli zamanlara aittir. Ġç kaleye giriĢ batıdandır. TuĢpa Ģehrinin ilk sarayları ve en eski tapınağı burada yer almaktaydı.
  • 10. KRAL MEZAR YAPILARI  Sitadeldeki yüksek düzeyde bir iĢçiliği yansıtan görkemli mezar yapıları, Urartu anıtsal kaya mimarlığının en önemli eserlerindendir. Bu yapılar plan olarak, büyük bir ana alan ve bu salona bağlantılı olan kral ve ailesinin mezar odalarından oluĢmaktadır. En eski kral mezar yapıları Büyük Platform’da yer alır. Bu mekânların Osmanlı dönemi boyunca silah, cephanelik, erzak deposu ve atölye olarak kullanıldığını, 17. yüzyıla ait bir Osmanlı planından ve Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinden öğreniyoruz. Büyük Platform’da yer alan mezarlar içinde I. Sarduri, ĠĢpuini ve Menua Mezarı, II.Sarduri, Kremasyon geleneğindeki mezar, I. ArgiĢti’nin Mezarı yer almaktadır. Yeni Saray, Menua SirĢini (Tanrılara sunulacak kurbanlık hayvanların muhafaza edildiği ahır) Analı Kız Kutsal Alanı (Hazine Kapısı) Yukarı Sitadel’de yer alan diğer yapılardır. TuĢpa AĢağı ġehir-Van Kalesi Höyüğü, sitadelin kuzuy eteklerinin 70 m. kadar kuzeyinde, sarp Van Kayalığına paralel olarak ovanın düzlüğünde uzanmaktadır. Burada yapılan kazı çalıĢmaları, Van Bölgesinin yerleĢim tarihinin aydınlanmasına büyük katkı sağlamıĢtır. AĢağı Ģehrin önce sitadelin güneyindeki kuytu alanda kurulduğu kesindir. Bu kısım kıĢın Ģiddetli kuzey rüzgârlarından Van kayalığı sayesinde korunmaktadır. Bu nedenle öncelikle tercih edilmiĢtir. Ortaçağ’dan günümüze ulaĢan etrafı sur ve hendekle çevrili eski Van Ģehri de buradadır. Van Kalesi Höyüğü M.Ö. 3. binyılda Eski Tunç Çağı’ndan itibaren iskân edilmiĢtir. M.Ö. 3. ve 2. binyıla tarihlenen seramik örnekleri, özellikle Urmia Ware denilen 2. binyıl polikrom (çok renkli) çanak çömlekleri önemlidir. Demir Çağı buluntuları ise daha yoğundur.
  • 11. TOPRAK KALE  Urartu Krallığı’nın ikinci baĢkenti olan Toprak Kale, Van Ovası’nın kuzeydoğusundaki Zımzım Dağı kayalıklarındadır. Urartu Kralı II. Rusa tarafından kurulduğundan kaleye Rusahinili (Rusa’nın kurduğu kent) adı verilmiĢtir. Toprak Kale, Asur Kralı III. Tiglatpilaser’in M.Ö. 735 yılında TuĢpa’ya yaptığı seferden sonra, savunmaya daha elveriĢli olması nedeniyle kurulmuĢtur. Kurulan yeni baĢkentin su gereksinimini sağlamak amacıyla Van Ovası’nın doğusunu yarım ay Ģeklinde çevreleyen Erek Dağı’nın doğusunda yen bir baraj yaptırılmıĢtır. Urartu sulama tesislerinin en geliĢmiĢ örneğini oluĢturan ve Rusa Barajı olarak anılan barajın iki ayrı gövde duvarı vardır ve deniz seviyesinden 2544 m. yüksekliğindedir. Rusa Barajı’nın yanına diktirilen ve 1899 yılında Berlin Pergamon Müzesi’ne kaçırılan çivi yazılı andezit stel üzerinde Kral II. Rusa’nın barajı ve Rusahinili Ģehrini nasıl yaptırdığı ve ekilmiĢ toprakları nasıl iĢlediği anlatılmaktadır. Toprak Kale’den yasa dıĢı yollarla yurt dıĢına kaçırılan eserlerin bir çoğu bugün Berlin’de Vorderasiatische Museum ile Londra’da British Museum’da sergilenmektedir. Toprak Kale, diğer Urartu Kaleleri gibi M.Ö. 7. yüzyılın sonunda baĢlayan Ġskit akınları sonucunda yıkılmıĢtır.
  • 12. ALTIN TEPE  Urartu Krallığı’nın baĢkenti 200 yıl boyunca TuĢpa Ģehri olmuĢtur. Saraylar, tapınaklar, resmi devlet depoları kale kısmında, halkın oturduğu yerler ise kalenin eteklerinde geniĢ bir alana yayılmıĢ olan düzlükteydi. Krallar ve yakınları Van Kalesi üzerindeki görkemli mezar odalarında gömülmüĢlerdi. Fakat kalabalık halk kesiminin gömü alanı bulunamamıĢtı. Altın Tepe’de yapılan çalıĢmalar bu sorunu çözmüĢ ve Urartu dönemi nekropolü, sitadelin 2. km. kadar kuzeyinde bulunmuĢtur. Bu alan modern kentin kuzeybatısındadır. Bugün kısmen buğday tarlaları ve gittikçe büyüyen Altın Tepe Mahallesi’nin altında kalmıĢtır. Altın Tepe nekropolünde incelenen mezarlar, kaya mezar, urne mezar, basit toprak mezar olmak üzere üç tür gömünün varlığını ortaya çıkartmıĢtır. Ġncelenen mezarlar daha çok M.Ö. 8. ve 7. yüzyıllara aittir.
  • 13. SARDURHĠNĠLĠ ( CAVUġTEPE )  Van’ın 24 km. güneydoğusunda yer alan ÇavuĢ Tepe Kalesi’ni Urartu Kralı II. Sarduri yaptırmıĢtır. Kalenin Urartu dilindeki anlamı Sardurihinili’dir. Kale Urartu Krallığı’nın en parlak döneminde yapıldığından, Urartu mimarlığının görkemi görülmektedir. Günümüze kadar sağlam olarak kalan 5-6 m. yüksekliğindeki kale duvarları ana kayaya yapılan su sarnıçları, su biriktirme yapısı, kült merkezi, kaya poterni, iki ayrı tanrı için yapılan tapınak ve saray yapılarında görülen özenli iĢçilik krallığın gücünü yansıtmaktadır. Bir diğer özelliği de bölgenin en önemli kült merkezi olmasıdır. Ġki ayrı tanrıya yapılan kült merkezleri, diğer Urartu kalelerinde görülmemektedir. Gürpınar Ovası Bol Dağı kayalıklarında yer alan ÇavuĢ Tepe Kalesi askeri ve ekonomik amaçla kurulmuĢtur. 300 km. uzunluğundaki, BaĢkent TuĢpa’dan güneydoğu yönüne devam ederek ÇavuĢ Tepe Kalesi’nin kuzey eteğinden geçen ünlü Ordu Yolu, Urartu Krallığı için çok önemlidir. Yol, günümüzde Irak toprakları içinde kalan KeliĢin Geçidi ve MuĢaĢir/Ardini Tapınağı’na kadar uzanmaktaydı. AĢağı ve Yukarı Kale diye ayrılan ÇavuĢ Tepe’yi ortadaki ana giriĢ kapısı birleĢtirmektedir. Ana giriĢ kapısından doğuya giden yol, Yukarı Kale’ye çıkmaktadır. Kare planlı olan Yukarı Kale, AĢağı Kale’ye göre oldukça küçüktür. Yukarı Kale’de etrafı sütunlu galerilerle çevrili bir tapınak kalıntısı, ortada ise Tanrı Haldi için yapılmıĢ kare planlı bir baĢka tapınak daha vardır. AĢağı Kale’deki tapınak gibi bu tapınağın kapısı da doğuya bakmaktadır. Tapınak çok tahrip olmuĢtur. Bunda Ortaçağ yerleĢimlerinin burayı ev olarak kullanmalarının etkisi büyüktür. Yukarı Kale’de tapınak ve avlusundan baĢka bir Ģey bulunamaması burasının tamamen Tanrı Haldi’ye adandığını göstermektedir.
  • 14. GĠYĠMLĠ ( HIRKANĠS )  Van ilinin 68 km. güneydoğusunda, Güzelsu (HoĢab) Bucağı’na bağlıdır. Burada Serbar Tepesi’nde taĢ çıkarılırken büyük bir Urartu definesi bulunur. 2-3 bin parça bronz levhadan oluĢan bu buluntu grubu Giyimli Definesi olarak tanınır. Bronz levhaların en büyük özelliği Urartu Tanrı ve tanrıçalarının figürleri ile kült törenleri, insan ve hayvan resimlerinin yapılmıĢ olmasıdır. Bu levhalar adak levhası olarak yapılmıĢlardır. Bulundukları günlerde hurda bakır fiyatına kilo ile satılan bu bronz levhalar, Van ve sonra da Ġstanbul antika piyasasına sürülmüĢtür. Çok kısa bir zamanda Avrupa ülkeleri, Ġsrail, Amerika ve Japonya’ya kadar gitmiĢtir. Ele geçirilen levhaların bir kısmı Van Müzesi’nde, bir kısmı da Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ndedir. Ayrıca Türkiye’nin birçok müzesinde ve koleksiyoncuların elinde de 800’ün üzerinde adak levhasının olduğu bilinmektedir. Definenin bulunduğu Serbar Tepesi fazla yüksek değildir. Burası klasik Urartu kalelerine kıyasla çok daha basit yapılmıĢ küçük bir yerleĢkedir. Bunun nedeni Giyimli köyünün ana yollardan uzak, deniz seviyesinden 2400 m. yüksekliğinde bir yayla yerleĢimi olmasıdır. M.Ö. 7. yüzyıldaki Ġskit akınları sırasında yerle bir edilen Urartu kalelerinden kaçan halkın saklanmak için bu dağlık bölgeye gelerek budaki kuleyi kurmuĢ oldukları düĢünülmektedir. Bu da böylesine kıymetli bir buluntunun burada olmasını açıklamaktadır.
  • 15. AġAĞI VE YUKARI ANFAZ KALELERĠ  Urartu Krallığı’nın kuruluĢ dönemine ait olan bu kalelerden AĢağı Anzaf Kalesi, BaĢkent TuĢpa’nın 11 km. kuzeydoğusunda, bu günkü Van-Ġran kara ve demiryolunun hemen yakınında bulunmaktadır. Döneminde savunma yönünden büyük öneme sahip olan kale, doğuda kuzeybatı Ġran ve kuzeyde Transkafkasya’dan gelerek TuĢpa’ya inen tarihi karayollarının son düğüm noktasındadır. Burada yapılan kazılarda ele geçen inĢa yazıtlarından Urartu Kral ĠĢpuini (M.Ö. 830-810) tarafından kurulduğu anlaĢılmıĢtır.62x98 m. büyüklüğünde dikdörtgen bir plana sahiptir. Kral ĠĢpuini döneminde kurulan kalelerin en eski örneği olan kalenin kurtinsiz ve bastiyonsuz benzerine ne Transkafkasya ve Kuzeybatı Ġran’da ne de Doğa Anadolu Bölgesi’nde rastlanılmıĢtır. Yukarı Anzaf Kalesi: AĢağı Anzaf Kalesi’nin 900 m. güneyinde yer almaktadır. Urartu Kralı ĠĢpuini’nin oğlu Menua (M.Ö. 810-786) tarafından kurulmuĢtur. AĢağı Anzaf Kalesi’den on kat daha büyüktür. AĢağı Anzaf Kalesi’nden farklı olarak, tarımdan elde edilen ürünlerin depolandığı çok önemli bir üretim merkezi olarak kurulmuĢtur. Kalenin duvarları kurtin ve bastiyonludur. Erken dönem Urartu kalelerinin kale duvarlarının en güzel örneklerinden birini yansıtmaktadır. Aynı zamanda Urartu Krallığı’nın en önemli kült merkezlerinden birini oluĢturmaktadır.
  • 16. YONCA TEPE KALESĠ VE NEKROPOLÜ  Yonca Tepe, M.Ö. 2. binin ortalarından beri kurak bir iklimin sürdüğü Van bölgesinde Varak ve Erek dağlarındaki zengin su kaynakları ve otlaklara giden yolları denetleyen stratejik bir noktada kurulmuĢtur. Kalenin yaklaĢık 800 m. kuzeyinde yer alan ve Harabe Barajı olarak adlandırılan sulama tesisi Doğu Anadolu’daki barajların en eski örneklerinden biridir. Yonca Tepe’nin Erken Demir Çağı’ndaki önemini Urartu Krallığı döneminde de koruduğunu, 1 km. kuzeydoğudaki Bakraçlı köyü içinde bulunan Yedi Kilise’nin (Varak Kilisesi) duvarlarında devĢirme malzeme olarak kullanılan Menua’ya ait çok sayıdaki çivi yazılı kitabesi doğrulamaktadır.
  • 17. AKROPOL  Alanın tümüne yayılan bir mimari yapı kompleksinin izleri görülmüĢtür. Oda duvarlarının iç kısmında kilden yapılmıĢ 3 mm. kalınlığında sıva tabakalarına rastlanmıĢtır. Bu sıva tabakalarının bazı bölümlerinde beyaz badana kalıntıları saptanmıĢtır. Mekânların büyük bölümünde Ģiddetli bir yangının izleri görülmektedir. Nekropolün yayılım alanını belirlemek amacıyla yapılan sondajlar sırasında, kalenin hemen kuzey eteklerinde ve nekropol alanının hemen doğusunda, sivil yerleĢme olabilecek bir mimari kompleks ortaya çıkarılmıĢtır. Yonca Tepe nekropolündeki araĢtırmalarda çok sayıda mezar açığa çıkarılmıĢtır. Mezarlarda çok sayıda iskelet, mezar hediyesi, ölü yemeği olarak konulmuĢ küçükbaĢ ve büyükbaĢ hayvanlara ait kemikler, arpa, buğday, yulaf gibi tahıl taneleri ve üzüm çekirdekleri, çok sayıda köpek iskeleti bulunmuĢtur. Yonca Tepe mezarlarında çanak çömleklerle birlikte ölü hediyesi olarak mezara çok sayıda demirden süs eĢyası ile törensel silahlar konulmuĢtur. Kama, hançer, küçük bıçaklar en çok rastlanılanlardır. Demirin aksine tunç mezar hediyeleri azdır. Nadir olarak da altın takılara rastlanmıĢtır. Nekropolden çıkarılan çanak çömleklerin çoğu teknik, biçim ve bezeme bakımından Erken Demir Çağı yapımıdır.
  • 18. Ernis-Evditepe Erken Demir Çağı MezarlIğI  Bugünkü Van Ģehrinin 80 km. kuzeyinde yer almaktadır. Ortasından karayolunun bir kısmı geçen mezarlık alanı ikiye bölünmüĢtür ve çok tahrip olmuĢtur. Mezarlık alanının 1,5 km. kuzeydoğusunda Keçikıra Kalesi bulunmaktadır. Aslında Van Gölü’nün kuzeyi sahip olduğu coğrafi konumu nedeniyle Erken Demir Çağı ve Urartu döneminde çok sık yerleĢime sahne almıĢtır. Evditepe’nin 2 km. batısında Erken Demir Çağı’na ait Alacahan nekropolü, 10 km. batıda Deliçay Kalesi, 10 km. doğuda ise Karahan yerleĢkesi bulunmaktadır. Ernis-Evditepe’de yapılan kaçak kazılar sonucunda bazı buluntuların Van Müzesi’ne getirilmesi üzerine burada bilimsel kazılar yapılmıĢtır. Buradaki mezarların bir kısmının çevresi, kare veya dairesel planlı taĢlarla (kromlek) çevrilidir. Bir kısmı ise oda mezar veya taĢtan yapılmıĢ sandık türü mezardır. Bu mezarlarda demirden çeĢitli eĢya, takı ve silahlar bulunmuĢtur. Demir takı ve silahlar M.Ö. 11. yüzyılın sonlarından M.Ö.10. yüzyılın ikinci yarısına tarihlenmektedir.
  • 19. Karagündüz Höyüğü  Van ilinin 35 km. kuzeydoğusunda, Van merkez ilçeye bağlı eski Karagündüz köyündeki su yükselmeleri nedeniyle 1890 rakımlı Erçek Gölü’nün kuzeydoğu kıyılarında bir ada durumunu almıĢtır. Karagündüz nekropol alanı kuzeyden güneye doğru hafifçe meyilli bir düzlükte yer almaktadır. Burada yapılan kazı çalıĢmalarında ele geçen mezarlardan bir kısmı oda mezardır. Dikdörtgen planlı olan mezar odalarının tavanları çökmüĢtür. Odalara mezarın boyutlarına göre 20’den 80’e kadar değiĢen sayıda insan gömülmüĢtür. Yeni ceset konulacağı zaman eskiler geriye doğru toplanarak odada yer açılmıĢtır. Bu özelliği diğer Urartu mezarlarından da tanımaktayız. Mezarlarda ele geçen çok sayıdaki çanak çömlek biçim ve bezeme anlayıĢı bakımından iki büyük gruba ayrılırlar. Mezar hediyeleri arasında demirden süs eĢyaları ve silahlar, çok sayıda boncuk bulunmaktadır. Ayrıca oğlak-kuzu türü hayvanlara ait omurga parçalarına rastlanmıĢtır. Karagündüz Höyüğü’nde yapılan kazılarda ise Ortaçağ’dan Erken Transkafkasya dönemine kadar uzanan 7 yapı katının varlığı görülmüĢtür. En üst iki tabaka Ortaçağ’a aittir ve 1. yapı katı sırasında tepenin üzeri mezarlık olarak kullanılmıĢtır. 2. yapı katının altında uzunca bir boĢluğu izleyerek sırasıyla Geç Demir çağı (ki bu 3. yapı katı Karagündüz’ün en ilginç dönemlerinden biridir) gelir. 4.yapı katı ise birkaç evrelidir. Bunların en ilginci Urartu Krallığı dönemine ait olan 4. yapı katıdır. Urartu tabakasının altında Erken Demir Çağı yani 5. yapı katı (bu tabaka nekropolle çağdaĢtır), arkasından 6. yapı katı (Orta-Son Tunç Çağı), 7. yapı katı ise erken Transkafksasya dönemine aittir ve höyüğün en kalın tabakasıdır.
  • 20. Van’da Urartu Sulama Tesisleri  Urartuların yüzeysel su kaynaklarından yararlanarak yaptıkları sulama tesislerini 2 bölüme ayırmak mümkündür; 1- Menua veya ġamram Kanalı ile yapılan sulamalar 2- KeĢiĢ Gölü (Rusa Gölü) ve çevresindeki küçük barajlar vasıtasıyla toplanan sularla yapılan sulamalar. ĠĢpuini ile oğlu Menua, birlikte M.Ö.825-815 yılları arasında devleti idare ederek kuvvetlendirmiĢlerdir. Kral Menua M.Ö.800 yıllarında Menua (ġamram) Kanalı’nı yaptırmıĢtır. Kanalın suyu, Engil (HoĢap) Çayı’nın vadisinde bulunan 1760 m. kotundaki bir pınardan çıkmaktadır. Bu pınardan alınan su 56 km. uzunluğundaki Menua (ġamram) Kanalı vasıtasıyla Van’ın güneyindeki ovaya akar. Karstik formasyonlardan çıkan bu pınarın debisi 3-4 m3/sn. arasında değiĢir. Kanal, Engil Çayı’nın vadisinden 5 km. uzaklıktan gelerek batıya yönelir; 25 km’den sonra kuzeye dönerek 56. km’de Van Ģehrinin güneyindeki araziyi sulayan kanalları besler, 1950-1952 yıllarındaki yapılan bir regülâtör ile Engil Çayı’nın suyu da bu kanala katılmıĢ, Engil Hidroelektrik Santralı’nın inĢaatından sonra kanalın suyu çok artırılmıĢtır. YaklaĢık 2795 yıldan beri sürekli çalıĢmakta olan kanal bu bakımdan dünyada tek olmalıdır. II. Rusa (M.Ö. 680-654), yeni baĢĢehir Rusahinili’nin ve civarının su ihtiyacını karĢılamak için, Van’ın doğusunda bulunan 2890 m. kotundaki KeĢiĢ Gölü’nün (Rusa Gölü) suyunu barajlarda kabartarak, büyük miktarda su depolamıĢ ve gölden kaynaklanan dereler üzerinde barajlar (bentler) yaparak, yaz aylarında gerekli su sağlamıĢtır. Gölün hidrolojik bölgesi 100 km3 ve alanı 6 km2’dir. Halen mevcut küçük bentlerle 20 milyon m3 su depolanabilmektedir. Urartu devrinde yapılan bentlerden olan güney bendinin bulunduğu yer bugünkü gölün su seviyesinden 10 m. yukarıya kadar kabartıldığını gösterir ki gölde depolanan su miktarı 50 milyon m3 olmaktadır. KeĢiĢ Gölü’nün kuzeybatısındaki bendin uzunluğunun 350 m. olduğu anlaĢılmaktadır. Bu bendin suyunun aktığı dere üzerinde diğer Urartu bentlerine benzemeyen Faruk Bendi denen bent vardır. C14 (karbon 14) analizi sonucunda bunda kullanılan ahĢabın yaklaĢık 1800 yılında kesildiği anlaĢılmıĢtır. Bu sonuca göre bent Osmanlı yapısıdır. Urartu Kralı Rusa’nın Toprak Kale’nin (Rusahinili) ve etrafındaki arazinin sulanması için yaptırdığı baraja ait Berlin Müzesi’ndeki stelde KeĢiĢ Gölü Rusa Gölü olarak adlandırılmaktadır ve sulamanın nasıl yapıldığı anlatılmaktadır. Van’ın 70 km. kuzeyinde bulunan Muradiye’de de aynı sistemle yapılmıĢ 5 m. yüksekliğinde bir bent vardır. Van Gölü’nün batısındaki Adilcevaz’da tepe uzunluğu 57 m. geniĢliği 17 m. olan aynı Ģekilde inĢa edilmiĢ bir Urartu bendi bulunmuĢtur. Urartuların hâkim oldukları bölgelerde yapılan su tesislerinin devrinin en ileri tekniğiyle gerçekleĢtirildiği anlaĢılmaktadır. KeĢiĢ Gölü üzerinde su depolamak için yapılanlar, Urartularda iyi bir mühendislik bilgisinin bulunduğunu kanıtlar.
  • 22. Van 7,2'yle yıkıldı: Ölü sayısı 300'e yaklaĢtı  Van’da meydana gelen 7,2 büyüklüğündeki depremde son ölü sayısı 279 olarak açıklanırken, 1300 kiĢi de yaralandı. Enkaz altında kalanlar kurtarılmaya çalıĢılıyor.
  • 23.
  • 24.  Van'da merkez ilçeye bağlı Tabanlı Koyu merkezli 7.2 büyüklüğünde deprem meydana geldi.
  • 25.  Van’da meydana gelen 7,2’lik deprem dünya basınında da geniĢ yer buldu. DıĢ basında depremin bilançosuyla ilgili tahminler yapılırken, Ġsrail’in Türkiye’ye yardım talebinin altı çizildi.
  • 26.  Depremde kent merkezinde çok sayıda bina çöktü, telefonlar sustu, elektrikler kesildi.
  • 27.  BaĢbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi BaĢkanlığı: Saat 00.30 itibarıyla 138 kiĢi öldü, 350 kiĢi yaralandı ve 970 bina yıkıldı. Arama kurtarma ve ilk yardım çalıĢmaları kesintisiz olarak devam etmektedir. 44 il ve 37 kurumdan arama kurtarma, sağlık ve ilk yardım personeli ile ekipmanları, 4 Türk Hava Yolları ve 7 askeri olmak üzere toplam 11 adet uçak ve araçlarla hava ve karadan bölgeye sevk edildi. Bölgeye toplam bin 584 arama kurtarma personeli, 491 sağlık personeli, 10 arama köpeği, 256 iĢ makinesi ve araç, 7'si hava ambulansı olmak üzere 75 ambulans, 20 jeneratör, 95 seyyar tuvalet, 2 bin 546 çadır, 7 bin 648 battaniye, bin 120 gıda paketi, 10 bin 40 gıda kolisi ve 500 kumanya gönderilmiĢtir. 3 adet askeri kargo uçağı da personel ve malzeme transferi yapmak üzere, Ankara-Van arasında ring yapmaktadır.
  • 28.  ERCĠġ YERLE BĠR 7,2’lik depremde en büyük yıkım, ErciĢ ilçesinde meydana geldi. Çınarlı Mahallesi ile Atatürk ve KıĢla caddelerindeki binaların neredeyse tamamı yıkıldı. Yıkılan binaların arasında bir öğrenci yurdu da yer aldı. Ġlçede enkaz altında kalan çok sayıda kiĢi için kurtarma çalıĢmaları baĢlatıldı. Ancak çalıĢmaların yetersiz kalması nedeniyle vatandaĢlar, kendileri kurtarma çalıĢması yaptı. Sarsıntı nedeniyle Muradiye ilçesinde bulunan Devlet Hastanesi de boĢaltıldı. Hastaneler dolup taĢarken, yaralılar için bahçede sahra çadırları kuruldu. Bazı yaralılar da tedavi için çevre illere gönderildi. AkĢam saatlerinde bölgeye giden BaĢbakan Erdoğan, "Amaç özellikle ErciĢ’te enkaz latında kalanlara ulaĢabilmek ve kaç kiĢi olduğunu bilmiyoruz. Köylerde de kerpiç evler tamamen yıkılmıĢ durumda..." dedi.
  • 29.  ÖLÜ SAYISI 300'E YAKLAġTI Depremde bilanço saatler geçtikçe artıyor. ġu ana kadar yaĢamını yitirenlerin sayısı 279'a ulaĢtı. Son açıklamayı yapan BaĢbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 1300 de yaralı olduğunu söyledi.
  • 31.  Murtuğa (kahvaltılık), cacık (kahvaltılık), ilitme, ekĢili, senseger gibi yemek türleri ile ünlü Van otlu peyniri yöreye özgü yiyeceklerdir. Kavut, ilitme, ekĢili , sengeser ve keledoĢ yöreye has yemeklerdiri Van mutfağı değiĢik lezzetleriyle, çok çeĢitlidir. Mutfaktan sofraya her aĢamada dayanıĢma, paylaĢma, konukseverlik vardır. Van Mutfağı coğrafi koĢullar, iklim koĢulları, sosyal imkanlar ve el becerisinden Ģekil almıĢtır. Geleneksel Van Evleri'nde Tandır Evi, Kiler evin önemli bölümlerini oluĢturmaktadır. Van yemekleri genellikle ete dayalıdır; ancak yerel sebzelerle, çeĢitli tahıl ürünleriyle yapılan yemekler de çok zengindir. Van'da sonbahar ayı ile birlikte evlerde kıĢlık Bulgur pilavı,tuzlu balık. hazırlıklar yapılır. Bunlar, kavurma, otlu peynir, tutma balık, eriĢte, hayvansal yağ, kıĢlık yoğurt, kurutulmuĢ sebze ve meyve vb. gibi gıdalardan oluĢur. KıĢ aylarında ayrı ayrı evlerde oturan ailenin genç çiftleri, eĢleri çocuklarıyla özellikle pazar günleri baba evinde bir araya gelerek mahalli Van yemeğini birlikte yerler ve üstüne semaver semaver çay içerler. Sofrada aile içi hiyerarĢi saygı ve sevgiye dayalı yürür.
  • 32. YEMEKLER  Ayran aĢı, Grut aĢı, ġile, KeledoĢ, Sengeser, Murtuğa, Kurut köftesi, Üzüm aĢı, Cılbır, EkĢili, Ciğer köftesi, Van baklavası, Van pastası, ĠĢbabyan, Kavut, Tandırda Van Balığı, Fırında Van balığı, Tereyağında alabalık, Helise, Paluza, Çömlek yahnisi, Gül reçeli. Van'da konuk olarak bulunanlar sabah bir evde olsalar da, sabahleyin mutlaka Van'ın ara sokaklarında bulunan Van'a özgü kahvaltı salonlarında kahvaltı yapmalıdırlar. Kahvaltı salonları yalnızca süt ürünleri olan peynir, Van cacığı, otlu peynir, kaĢar peyniri ve bal, murtuğa, reçel, Van sucuğu, kaymak, köy yumurtası gibi ürünler satar. Ucuz ve temizdir. Nezih, keyifli ortamı vardır. Tabii ki öğlen saatlerinde Van'a has kavurma,Fırın ağzı,güvec,mahalli Van Yemekleri ve Van kebabı satan lokantalar da ilgi çekicidir.
  • 33. OTLU PEYNĠR  Dünyanın en güzel kahvaltısı Van'da yapılır. Yolunuz Van'a düĢtüğünde bir kahvaltı salonuna uğramadan dönmeyin.. Otlu peynir, bölge insanının sofrasında üç öğün yerini alıyor ve severek tüketiliyor. Birkaç kilo otlu peynir, Vanlı'nın diğer illere giden yakınlarını ziyaretlerinde, onlara götüreceği en kıymetli hediye... YavaĢ yavaĢ yurtiçinde en çok tüketilen peynir çeĢitlerimiz arasına giren otlu peynirin ünü ülke sınırlarını aĢıyor. Otlu peynir, yurtiçi ve yurtdıĢında, zevkle tüketilen, ısrarla aranan bir süt ürünü olma özelliklerini daha geniĢ halk kitlelerine kabul ettirecektir. Otlu peynirin yapımı köklü bilgi, beceri ve çok dikkat istiyor. Van'da en çok beğenilen peynirler GevaĢ ilçesi, GörentaĢ beldesi ve civarında yapılıyor. Otlu peynir yapımında mutlaka koyun sütü kullanmak, çok hassas ve temizlik Ģartlarına azami dikkat göstererek çalıĢmak gerekiyor. Otlu peynire 25 değiĢik bitki katılıyor. Yöresel adlarıyla; sirma, mendo, heliz ve kekik en çok kullanılanları... Peynire aroma kazandırmak, besin değerini arttırmak ve uzun süre saklanabilen güvenli bir gıda maddesi yapmak için katılan bu otlar, baĢta üriner sistem bozuklukları olmak üzere çeĢitli hastalıkların tedavisinde de kullanılıyor. Otlu peynirdeki kuru madde ve protein miktarı beyaz peynirden, toplam mineral madde miktarı da beyaz peynir, kaĢar ve tulum peynirinden daha fazla... Yapımında çeĢitli faydalı bitkilerin kullanılması ise ona tat, aroma, besin değeri ve muhafaza kolaylığı açısından diğer peynirlere tercih edilmesini sağlayan üstünlük özelliği kazandırıyor.
  • 35.  AkĢam Oldu Yakamadım Gazımı Ankara'dan Abim Geldi Arpa Ektim Biçemedim (Ali PaĢa) Ben Giderim Erek Yolu Bir Oda Yaptırdım DöĢedemedim Bizim Eller Ne Güzel Eller Çorabı Çektim Dizime Edremit Van'a Bakar Ereyin Yolu Ġnce GevaĢ (Toprağı Verimli) Gökten Bir Çift Suna Ġndi Her Seher Her Sabah Hu Çeker (Bugün Seyre ÇıkmıĢ) Keleğim Yana Gider
  • 36.  Kerpiç Duvar DaĢlıdır (Zeyno) Kız Neredeydin Neredeydin Kure KoymuĢ Yol Üstüne Masa Üstünde Desti (ġengül) O Yar Gelir Oy Sinem Mi (Zap Suyu) Pencerede ġiĢesin RüĢtü (Arabaya Bindim) Toycular Yar Can Urfa'ya PaĢa Geldi Vanlıyam ġanlıyam Yeni Hamamın Üstüyem 2