Yaşadığımız coğrafya ve halkımız depremin yabancısı değildir. Buna rağmen hala büyük deprem
gelecek mi sorusu, ancak bu kadar uzun süredir depremi yaşayan insanlar için deprem güvenli
binaların yapılamaması ve halkımızın büyük çoğunluğunun güvensiz yapılarda oturmasından
kaynaklanır.
1. MAKALE
Deprem Risk Yönetim Modeli
Yaşadığımız coğrafya ve halkımız depremin yabancısı değildir. Buna rağmen hala büyük deprem
gelecek mi sorusu, ancak bu kadar uzun süredir depremi yaşayan insanlar için deprem güvenli
binaların yapılamaması ve halkımızın büyük çoğunluğunun güvensiz yapılarda oturmasından
kaynaklanır.
PROF. DR. ALİ OSMAN ÖNCEL
I. Ü. Mühendislik Fakültesi Mühendislik Bilimleri Bölümü
Deprem Tehlikesi Gerçeğini tür. İstanbul'da deprem riskinin azaltılma- rının değerlendirilmesi başka ekiplerce bir
Değiştirmenin İmkanı Yoktur sında daha doğru ve kapsamlı bir değerlen- ya da benzer modeller esas alınarak yapıl-
Ülkemizin herhangi bir yerinde deprem teh- dirmenin deprem uzmanlarından daha çok mış ve ortaya “en güvenilir performans tah-
likesini tanımlamak için gerekli parametre- yönetim uzmanlarınca ele alınması gerekir. minleri” bulunmuştur. Büyük emeklerle ya-
ler bellidir ve bunlardan en önemlisi gelecek Çünkü sorun, depremin bilimsel özellikleri- pılan bu çalışmanın sonucunda, İstanbul'da
30 yıl içersinde olabilecek depremin büyük- ni tayin değil, belirlenmiş olan ve herkesin binaların yüzde 10’unun incelenebilmesi
lüğü (M) ve buna bağlı olarak kentsel ve en- hemfikir olduğu bir büyük riskin azaltılma- için 5 yıl harcanmıştır. İstanbul'da mevcut
düstriyel alanlarda meydana getireceği şid- sını sağlayacak idari ve mali yönlerini de her binanın incelenmesi şart görülürse ve bu
dettir (I). Genelde, şiddeti büyüten faktörle- kapsayan tedbirleri hayata geçirmektir. sistemle tarama işleri devam ederse, İstan-
rin başında depremin yeri (dış ve iç merkez) bul’daki tüm binaların incelenmesi için 50
ve kentsel alana uzaklığı gelir. Mesela, kent- Bina Taramasıyla yıl gerekecek. Bu zaman zarfında büyük bir
sel yaşam alanına göreli olarak uzak 25 Yıllar Kaybedilmektedir deprem meydana gelirse, zayıf olanlar yıkı-
Temmuz 2011 (M5.2) depremi halkta bir Deprem riskinin azaltılmasını öngören mo- lacak ve zayıf olmayanlarda hızlı bir şekilde
paniğe neden olmuş fakat yapılar üzerinde dellerde göze çarpan en büyük eksiklik, ül- ayrılacaktır.
bir hasar meydana getirmemiştir. Bununla kemizin yetişmiş insanlarından azami oran-
birlikte, 19 Mayıs 2011 (M5.7) Simav dep- da faydalanılmamasıdır. Bunun en güzel ör- Bina Taraması Çoklu Ekip ve
remi halkta korku ve paniğe neden olmuş ve neği, 2010 yılında basına detay bilgileri yan- Gruplarla Daha Çabuk Bitirilebilir.
binalarda önemli hasarlar meydana gelmiş- sımış olan tek akademisyenli ve beş yıla ya- Tek akademisyenli model yerine, çok akade-
tir. Ana deprem olduktan sonra, deprem yılmış bina tarama projesinin tek bir firma- misyenli bina taraması yaptırılabilir ve araş-
oluş sıklığı arttığı için hasarlı binalarda otur- ya ihale edilmesidir. Kazanan firmanın mü- tırma grupları arasında kalite ve çalışma yö-
ma güvenliği riskli hale gelmiştir. Deprem şavirliğini ODTÜ'den bir akademisyen ve be- netimi açısından hem bir çeşitlilik sağlanabi-
tehlikesi ana depremle başlar ve bu tehlike raberinde oluşturulan çok büyük ekiplerle lir hem de verimlilik artırılabilirdi. En kolay
artçılarla devam eder. Ülkemiz bir deprem taramalar, "İstanbul Deprem Master Pla- şekilde, her ilçenin bina taraması bir akade-
ülkesidir ve deprem tarihi yaklaşık 2000 yı- nı"nda öncelikli bölge olarak tespit edilen mik lider tarafından yapılması istenebilirdi,
lı bulmaktadır. Kısaca yaşadığımız coğrafya yerlerde yapılmıştır. Araştırmanın sonuçla- ilçe sayısınca akademisyenlerin katılımı ile
ve halkımız depremin yabancısı değildir.
Buna rağmen hala büyük deprem gelecek mi
sorusu, ancak bu kadar uzun süredir depre-
mi yaşayan insanlar için deprem güvenli bi-
naların yapılamaması ve halkımızın büyük
çoğunluğunun güvensiz yapılarda oturma-
sından kaynaklanır.
Deprem çalışmaları yapılmaktadır fakat ya-
pılan çalışmalardan sonuç alınamamıştır.
Olası büyük bir depremde kayıpları azalt-
mak için bugüne kadar geçen süreye (12 yıl,
1999-2011) ve İBB tarafından kullanılan
parasal kaynağa (1 milyar TL ’den fazla) ba-
kıldığında, bugüne kadar uygulanan risk
yönetim modellinin yetersiz ve verimsiz ol-
duğu görülmektedir. Tabii ki İBB bütçesi dı-
şında kullanılan -valilik, bakanlıklar (Sağlık,
MEB) gibi ilavelerle rakam çok daha büyük-
86 M‹MAR VE MÜHEND‹S
2. beş yılda tüm İstanbul'un bina taraması bi-
tirilirdi. Akademik liderli çalışma grupları
her yıl sonunda bir sempozyum altında
toplanabilirdi ve aksayan kısımlar için hızlı
çözüm üretmeleri sağlanabilirdi. Maalesef,
bürokratik deprem riski modelinin tekçi
akademik yaklaşımı başarısız ve verimsiz-
dir. Bununla birlikte, bazı akademisyenleri-
mizin çok akademisyenli çalışmaların orta-
ya çok akademik fakat daha az yararlı so-
nuçlar çıkarabileceği endişesine sahip olduk-
larını belirtmek gerekir.
Risk Yönetimi Bürokrasiye
Terk Edilmemelidir
Yürütülen deprem projelerine ve tartışılmış
somut örneklere bakıldığında, zaman, insan
ve para yönetiminin doğru yapılamadığı gö-
rüşü ortaya çıkmaktadır. Deprem ve bina
teknolojisi konularında uzmanlığını almış
her insandan yararlanmayı öngörmemiş bü-
rokratik risk yönetimi, deprem projelerini
havale ve ihaleye dayalı halletmeye çalışmış-
tır. Bu nedenle yüksek maliyetli ve geri dö-
nüşümü sınırlı sonuçlar için önemli bir kay-
nak harcanmıştır. Bürokratik yaklaşıma göre
işlerin Amerikalı ve Japon şirketlere havale
edilmesi yeterli görülmekte ve ülkemizin bi-
limsel birikiminin yurt dışı kökenli olan bu gerekir. Deprem ve afet dairesinin başına bü-
firmalarda çalışan uzmanlardan fazla olama- rokrat getirerek deprem riskini azaltmış ül-
yacağı gibi yanlış bir düşünce güdümünde Olas› büyük bir keler bugüne kadar yoktur ve bu nedenle
oldukları görülmektedir. Uzman şirketlere çağdaş afet yönetim modelleri ile çelişkili bir
ve özellikle uluslararası şirketlere işlerin ha-
depremde kay›plar› durum olarak ülkemizde bir bürokratik ya-
vale edilmesi güzel bir düşüncedir. Fakat bu azaltmak için bugüne pı olarak ortaya çıkmıştır. Bu yapının ancak
şirketlere ülkemiz üniversitelerinden proje başına doktoralı bilim insanları gelmesi ve
alanları ile ilgili partner bölüm bulma şartı kadar geçen süreye (12 çoğunluğu doktoralı insanlarda oluşan Ame-
getirilmesi gerekirdi. Ülkemizde öğrencilerin rika Jeoloji Servisi, Kanada Jeoloji Servisi ve
y›l, 1999-2011) ve ‹BB
yetiştiği yer bilimi bölümlerini güçlendirecek Japonya Jeoloji Servisi gibi yapısal bir kimlik
bir vizyonu öngörmesi halinde kamu yararı taraf›ndan kullan›lan kazanması ile ülkemizde afet ve risk çalış-
daha fazla gözetilmiş olabilirdi. Üniversite- maları ivme kazanabilir. Deprem ve afet yö-
endüstri işbirlikli projelere destekler verilse, parasal kayna¤a netimini başarı ile yöneten ülkelerde yerbi-
ülkemizde birçok yüksek lisans ve doktora (1 milyar TL’den fazla) limlerde doktorasını yapmış kişilerin işsiz
talebesinin doktora çalışmaları için kaynak kalma riski yoktur, çünkü doktora seviyesi
ve imkân sağlanmış olacaktı, fakat bu yapıla- bak›ld›¤›nda, bugüne sorunun çözümüne akademik yaklaşmayı
madığı için depremin üzerinden yıllar geç- gerektir. Fakat ülkemizde, doktorasını işsiz
mesine rağmen ortaya çıkan yeni ses ve uz-
kadar uygulanan risk kalırım diyerek uzatan genç doktora öğren-
manlara hala rastlanamamaktadır. Bunun yönetim modellinin cilerine rastlanmaktadır. Yerbilimleri üzeri-
nedeni, eksikli ve öngörülü düşünemeyen ne doktora çalışmalarının ülkemizde teşvik
bürokratik eksenli risk modelidir. yetersiz ve verimsiz edilmediğini gösteren önemli bir sorunu or-
taya koymaktadır. Deprem ve afetle ilgili ca-
oldu¤u görülmektedir. zip doktora bursları teşvik edilmeli ve dok-
Deprem ve Risk Yönetimi
Akademik Olmalıdır tora sonrasında ülkemizin depremle ilgili
Deprem sorunuyla mücadelede bugüne ka- kurumlarında çalışma garantisi verilmesi ge-
dar uygulanan yöntem yetersizdir. İhale ve rekir. Etkili ve sürekli çözüm akademik ta-
havale sistemine dayalı, kolaycı ve günü banlı çalışmaların ve çalışacakların destek-
kurtarma telaşında görüntüsü veren bürok- lenmesi ile daha rahatlıkla bulunabilir.
ratik risk yönetimi, ülkemiz deprem sorunu
için fayda getirmediği açıktır. Depremle ilgi- Üniversite ve Özel Sektör
li çalışma ve planlamaları yapacak bir kuru- Çalışması Teşvik Edilmelidir
mun başına bir bürokrat getirerek ve onla Çözüme ve soruna odaklı akademik-endüs-
çalışacak ekiplerde doktoralı çalışan jeofizik tri risk yönetim modeline geçilmelidir! Bu
uzmanlarını istihdam etmeyerek kurulmuş sayede, üniversiteler hem bilimsel olarak
afetle mücadele modellerinin değiştirilmesi akademik çalışmalarla deprem sorununa el
TEMMUZ-A⁄USTOS 2011 87
3. MAKALE
atacak hem de belediyelerdeki mühendisler Üniversite-endüstri yönetimine dayalı modelin yürümediği ve
ihale alan şirketler için çalışan proje mühen- ülkemiz için çok önemli yılları kaybettirdiği
disi olmaktan kurtulacak, akademik tabanlı iflbirlikli projelere görülmektedir. Deprem projeleri yerli ve ya-
projeleri arazide yürüten mühendisler ola- bancı şirketlere havale edilmiş, yapılan işin
rak çalışacaktır. Üniversite merkezli akade- destekler verilse, vasat kalitesi yanında maliyet yükseltilmiş-
mik-endüstri risk modeli çalışmalarında, ülkemizde birçok yüksek tir. Yerbilimleri bölümlerinden en az birinin
deprem projeleri kapsamında toplanan veri- akademik ortak olarak proje ortağı olması
lerle, yüksek lisans ve doktora seviyesince lisans ve doktora şartı getirilmediği için, milyonlarca dolarlık
sayısız çalışmalar çıkacak, bunların bir kıs- maliyetlerle yaptırılan projelerde bazı üni-
mı uluslararası ortamlarda sunularak ve
talebesinin doktora versiteler devre dışı bırakılmış ve dışlanan
dergilerde yayınlanarak ülkemizdeki bilim- çal›flmalar› için kaynak ve bu üniversitelerde yeni nesil uzmanların
sel çalışma performansı da yükseltilmiş ola- çok iyi yetişmesi ortamı sağlanamamıştır.
caktır. Doğru yöntem ve ileri sürdüğüm mo- imkân sa¤lanm›fl olacakt›, Bununla birlikte, özel şirketlerce toplanan
dele göre, tüm üniversitelerin katılımı ve fakat bu yap›lamad›¤› için veriler, bilimsel çalışmalarda kullanılması
tüm üniversitelerin deprem sorununun çö- için yerbilimleri bölümlerine servis edilme-
zümüne katkı sağlamalarını zorlayacak bir depremin üzerinden y›llar diği içinde yaptırılan çalışmalarda toplanan
ulusal projenin hayata geçirilmesi gerekir. verilerle, akademik derinlikli çalışmalar ya-
Bunun dışında farklı modellerde ileri sürül- geçmesine ra¤men ortaya pılamamış ve ülkemizin bilimsel sıralama-
mekte ve bu modeller çözüm modelinin ç›kan yeni ses ve larda yükselmesi için katkı verilmemiştir.
akademik ağırlıklı olmaması gerektiğini sa- Ortada harcanan paralar ve karşılığında geri
vunmaktadır. Bunun nedeni olarak da be- uzmanlara hala dönüşüm olarak servis edilmiş deprem hari-
lediye gibi kamu kurumlarının teknik gü- talarından ve kısıtlı sayıda çıkarılmış bina
cünün de bu tür çok akademisyenli bir mo-
rastlanamamaktad›r. stok envanterinden başka fazla pratiğe dön-
deli yönetsel anlamda kaldıramayacağıdır. Bunun nedeni, eksik ve müş fazla bir şeyin olduğunu söylemek zor-
Nitekim önerilen diğer bir modele göre, dur. Bu nedenle, İstanbul'da deprem riski-
kentsel dönüşüm merkezli özel mali serbest- öngörülü düflünemeyen nin azaltılması için yapılan çalışmalarla tat-
liği olan özerk bir idare kurulması gerekir. min edici mesafe alınamamış, üniversiteler-
bürokratik eksenli risk
den bağımsız özel şirketlerce toplanan veri-
Sonuç: 1999-2011 arasında yapılan çalış- modelidir. ler açılmadığı için derinlikli akademik çalış-
malar değerlendirildiğinde, bürokratik risk malar tetiklenememiştir.
88 M‹MAR VE MÜHEND‹S