2. Ludwig van Beethoven 1770 yılında Bonn’da
mütevazı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya
gelmiştir. İlk müzik öğretmeni babasıdır.
Alkolik bir müzisyen olan babasının
Beethooven’a piyano eğitiminde çok sert ve
acımasız davrandığı bilinir. Mutsuz bir
çocukluk geçiren Beethoven, küçük yaşlarda
ailesinin geçimine katkıda bulunmak için
kilisede piyano çalarak çalışmaya başlamıştır.
1792 yılında Viyana’ya giden Beethoven klasik
müziğin ünlü bestecisi Joseph Haydn’ın yanında
çalışmaya başladı. Joseph Haydn kısa sürede
Beethoven’ın üstün yeteneğini fark etti ve her
konuda ona destek oldu. Beethoven, başlarda
besteci olarak değil piyanist olarak adını
duyurdu. Daha sonra yaptığı bestelerle klasik
müziğin 19. yüzyılın sonuna kadar yaşayan
tüm müzisyenlerini etkiledi.
3. Beethoven’ın dokuz senfonisi, beş piyano konçertosu, bir
keman konçertosu, bir piyano, keman ve çello için üçlü
konçerto, otuz iki piyano sonatı ve birçok oda müziği eseri
bulunmaktadır. Sadece bir opera, Fidelio, bestelemiştir. İlk
senfonisini 1800 yılında yapmıştır. 3. senfonisini, Eroica
olarak da bilinir, Napolyon’a Avrupa’ya demokrasi getirdiği için
adamıştır. Ancak daha sonra Napolyon kendini İmparator ilan
ettiğinde bu adamayı geri almıştır. 9. senfoni ise en çok
bilinen ve bugün Avrupa Birliği marşı da olan en çarpıcı
senfonisidir.
4. Beethoven çok titiz çalışan bir müzisyendi.
Müziği, ifade gücü ve teknik olarak çok üst
seviyedeydi. Beethoven, Haydn ve
Mozart’tan devraldığı prensipleri geliştirdi,
daha uzun besteler yazdı ve daha tutkulu,
dramatik eserler oluşturdu. Özellikle Op.
109 piyano sonatıyla Klasik müziğin Romantik
Dönemini başlatmıştır.
Yaşamı boyunca sağlık problemleri çeken
Beethoven 1801’de işitme problemleri
yaşamaya başlamış ve 1817’de tamamen
sağır olmuştur. Bu dönemden sonra sağırlığı
müzik yaşamını hiçbir şekilde
etkilememiştir. Hatta hepimizin çok iyi
bildiği 9. senfoniyi sağırlık döneminde
bestelemiştir.
1827 yılında 56 yaşındayken dünyaca tanınan
bir besteci olarak ölmüştür ve cenazesine
otuz bine yakın insan katılmıştır.
5. Beethoven, 1770 yılında Almanya'da (Bonn) doğdu. Alkole karşı olan zaafıyla
bilinen Beethoven’in babası Johann da saray müzisyeniydi. İlk piyano derslerini
henüz dört yaşındayken babasından aldı. Katı bir insan olan babası çocuğunu
çok zorluyor, henüz dört-beş yaşında olan ve parmakları piyanoya yetişemeyen
çocuk bazen bu çalışmalar sırasında gözyaşı döküyordu...
İlk müzik eğitimini babasından aldıktan sonra, 1779’da Christian Gottlob
Neefe’yle çalışmaya başladı. 1783’te ilk bestesi olan Dressler’in Marşı Üzerine
Çeşitlemeler Neefe’nin yardımıyla yayımlandı. 1786’da Viyana’ya yaptığı
ziyaretin ardından, annesinin olumu üzerine Bonn’a geri döndü ve Kont
Walstein’ın hizmetine girdi. 4 yıl boyunca kontun orkestrasında viyola çaldı.
Annesinin ölümünden sonra Beethoven Viyana'ya geri döndü ve hayatının
sonuna dek orada yaşadı.1794'e dek Viyana aristokrasisi içindeki müzik
aşıklarına saraylarda ve özel toplantılarda çaldı. 1795 yılına kadar halka
açılmamıştı. Başlangıçta bir besteci olarak değil, bir piyanist ve öğretmen
olarak adını duyurdu ve kısa zamanda üne kavuştu.
6. 1798 yılında Beethoven işitme problemleri yaşamaya
başladı. Bu tarihten itibaren 21 yıl boyunca hiç kimseyle
iletişim kurmadı. Ancak 1819 yılına gelindiğinde yazarak
insanlarla diyalog kurmaya başladı. 21 yıl boyunca çekilen
yalnızlık çok derin acılar yaşamasına neden oldu. Beethoven
bütün senfonilerini işitme problemi yaşamaya başladıktan
sonra bestelemesi de dikkate değer bir olaydır.
Beethoven ömrü boyunca birkaç kadını sevmesine rağmen hiç
evlenmemiştir. Bunlar içinde evlenmeye en çok yaklaştığı ve
en çok sevdiği Ölümsüz Aşık’tır. Kim olduğu kesin olarak
bilinmemekle birlikte bu kadının, Frankfurtlu bir tüccarın
karısı olan Antonie Brentano olduğu sanılmaktadır. Sevdiği
kişiye kendini bütünüyle veren Beethoven, Diabelli
Varyasyonları’nı Ölümsüz Aşkı’na adamıştır.
1826’da kardeşi Karl ile Gneixendorf’ta yaptığı tatilin
ardından Viyana’ya dönüşünde, siroz hastalığı iyice ilerlemiş,
yataktan kalkamaz olmuştu. 26 Mart 1827’de hava iyice
bozmuş, durmadan yağmur yağıyordu. O sırada akan büyük
bir şimşekle Beethoven’in odası aydınlandı. Aynı anda,
yumruğunu havaya kaldıran Beethoven’in gözleri birkaç
saniyeliğine hayata meydan okurcasına açıldı, ve ardından
bir daha açılmamak üzere kapandı. Doktorlar bunun
Beethoven’in anlamlı bir hareketi değil, sadece ışığa karşı
bir tür refleks olduğunu söylemektedirler. Beethoven
yaklaşık 30.000 kişinin katıldığı bir cenaze töreninin
ardından Wahring mezarlığına defnedildi. 1888’de ise naaşı
Viyana Merkez Mezarlığı’na Schubert’in mezarının yanına
aktarıldı.