SlideShare a Scribd company logo
1 of 42
Dediğinden de Güzelmiş!...
“ Ben 40 yıllık bir kanser uzmanı olarak kanser hastanesinde başhekimlik yaptığım sırada,
… Serap adında genç bir hanım hastam vardı.
Serap'ı özel bir ilgiyle bizzat ben tedavi altına almış ve kısa bir süre sonra da iyileştiğini görerek taburcu etmiştim.
Ancak Serap'ın da diğer kanserliler gibi ilk beş yıllık süreyi çok dikkatli geçirmesi gerekiyordu.
Ne var ki, bir iş kadını olan Serap, 4 yıl kadar sonra, bir ihale için İzmir'e gitmek istedi.
Kış aylarında olduğu için uçakla gitmesi şartıyla izin verdim.  Ama Maalesef bilet bulamamış,
… benden habersiz bindiği otobüsün kaza geçirmesi üzerine 6 saat kadar mahsur kalmış.
Dönüşünden kısa bir süre sonra da kanser, kemik ve akciğerine yayıldı.
Serap bacak kemiklerindeki metastaz nedeniyle yürüyemez hale gelirken,
… hastalığın akciğerdeki tezahürü sebebiyle de devamlı olarak oksijen cihazı kullanıyor…
ve söylediği her kelimeden sonra ağzını o cihaza yapıştırarak nefes almak zorunda kalıyordu...
Evine gittiğimde güçlükle konuşarak;  -Doktor bey dedi, ben size dargınım, çünkü siz dindar bir insanmışsınız, niçin bana da Allah'ı, ölümü, ahireti anlatmıyorsunuz?
İnançlarının çok zayıf olduğunu bildiğim için bu teklif karşısında oldukça şaşırdım.
Onu üzmemeye çalışarak:  - "Doktora ulaşmak kolaydır, parayı verir, istediğin doktora tedavi olursun,
… ancak iman tedavisi için gönülden istek duymak gerek, tek başına doktorun isteği yetmez!.." dedim.
Konuşmaya mecali olmadığından "Ben o isteği duyuyorum" manasında başını salladı.
Artık ümitsiz bir tıbbi tedavinin yanı sıra ümitli bir ebedi hayat kazanma tedavisi başlamış ve hızlandırılmış öğretime de girmişti.
Anlattığım iman hakikatlerini adeta bütün ruhuyla içiyor, arada sırada sorular da soruyordu.
Vefatına bir hafta kala "Ölürken ne söylemeliyim?" diye sordu.
‘ Senin durumun çok özel’ dedim,
‘… Kelime-i Şehadet sana uygun gelir. O anı fark edince Muhammed adını (S.A.V.) söylemen sana yeter.’
O haliyle tebessüm ederek yine başını salladı. Onu söyleyeceğim demek istiyordu.
Çok ıstırabı olduğu için Serap'a sürekli morfin yapıyor, onu uyutmaya çalışıyordum.
Ben bir iş seyahati sebebiyle bir müddet ziyaretine gidemedim. Dönüşümde annesi telefon ederek,
"Serap bir haftadır morfin yaptırmıyor, sabahlara kadar inliyor ve çok ıstırap çekiyor." dedi.
Hemen evine gittim, iğne yaptırmamasının sebebini sordum. Aldığım cevabı hatırladıkça hâlâ ürperiyorum:
-Ya morfinin tesiriyle ölüme uykudayken yakalanır da, son nefeste Muhammed adını söyleyemezsem, diyordu...
Bu arada benden istihare yapmamı, eğer birkaç gün daha ömrü varsa, son günü uyanık kalacak şekilde morfin yaptırmamı rica etti.
Ben hiç adetim olmadığı halde cuma gününe rastlayan o gece Serap'ın durumunun gösterilmesi dualarıyla istihare niyetiyle yatağıma uzandım…
… ve Serap'ın acizliği hürmetine, sandığım o Salı gününe kadar yaşayacağına dair bir mana kalbime geldi.
Ertesi gün ona hiç korkmamasını, iğneyi vurdurabileceğini söyledim.
Serap bir veda niteliği taşıyan bu görüşme- mizde son sorusunu da şöyle sordu:  -"Doktor bey, dedi Azrail bana nasıl görünecek?..
-"Kızım dedim o bir melek değil mi? Hiç merak etme, sana sevimli bir prenses gibi gelecektir!.."
Salı günü Serap'ın ağırlaştığı haberini alınca hemen yanına koştum, ancak vefatına yetişememiştim.
Aile tam manasıyla perişandı. Sadece kendisine uzun müddet bakan dindar bir hanım ayaktaydı.
Bu hanım beni görünce yanıma gelerek;  -Doktor bey biliyor musunuz, dedi, bu evde biraz önce bir mucize yaşandı ve Serap'ın son anlarını şöyle anlattı:
- Serap bir saat kadar önce oksijen cihazını attı, yataktan kalkması imkansız olmasına rağmen kalkıp abdest alarak iki rekat namaz kıldı, bütün ev halkı hayretten donup kaldık.
Sonra kelime-i Şehadeti söyle yerek   gelip  yatağına uzandı.
Gözlerini sabit bir noktaya dikerek tebessümle bakarken şöyle dedi:
-Doktor beye selam söyleyin, Azrail dediğinden de güzelmiş!..”
Metin: Dr. Haluk NURBAKİ Sunum: Ahmet YORDAM www.yolyordam.com

More Related Content

Viewers also liked (14)

BUSCD 8: SxSW and Google Re-Brief
BUSCD 8: SxSW and Google Re-BriefBUSCD 8: SxSW and Google Re-Brief
BUSCD 8: SxSW and Google Re-Brief
 
BUSCD 2: What is a big idea?
BUSCD 2: What is a big idea?BUSCD 2: What is a big idea?
BUSCD 2: What is a big idea?
 
KIDS Bike
KIDS BikeKIDS Bike
KIDS Bike
 
accidente
accidenteaccidente
accidente
 
Using Facebook outside of Facebook
Using Facebook outside of FacebookUsing Facebook outside of Facebook
Using Facebook outside of Facebook
 
Q3 2011 Killer Creative
Q3 2011 Killer CreativeQ3 2011 Killer Creative
Q3 2011 Killer Creative
 
Dearest Mom And Dad
Dearest Mom And DadDearest Mom And Dad
Dearest Mom And Dad
 
전혀다른언론이온다
전혀다른언론이온다전혀다른언론이온다
전혀다른언론이온다
 
Gantt Chart
Gantt ChartGantt Chart
Gantt Chart
 
La Peíicula
La PeíiculaLa Peíicula
La Peíicula
 
sitNL 2014 welcome
sitNL 2014 welcome sitNL 2014 welcome
sitNL 2014 welcome
 
Suspended Animation Media
Suspended Animation MediaSuspended Animation Media
Suspended Animation Media
 
Wizard Of Oz
Wizard Of OzWizard Of Oz
Wizard Of Oz
 
Finance on Windows Spring 2009
Finance on Windows Spring 2009Finance on Windows Spring 2009
Finance on Windows Spring 2009
 

More from yolyordam yolyordam (20)

SINIF YÖNETİMİ
SINIF YÖNETİMİSINIF YÖNETİMİ
SINIF YÖNETİMİ
 
Toprak
ToprakToprak
Toprak
 
Cennete cicek Gonder
Cennete cicek GonderCennete cicek Gonder
Cennete cicek Gonder
 
Doktor
DoktorDoktor
Doktor
 
Itfaiyeci
ItfaiyeciItfaiyeci
Itfaiyeci
 
Resimogrt
ResimogrtResimogrt
Resimogrt
 
Ben insanım!-2
Ben insanım!-2Ben insanım!-2
Ben insanım!-2
 
Ben insanim 1
Ben insanim 1Ben insanim 1
Ben insanim 1
 
Doğrular yanlışları Götürür
Doğrular yanlışları GötürürDoğrular yanlışları Götürür
Doğrular yanlışları Götürür
 
Beni Yavaslatan Manzara
Beni Yavaslatan ManzaraBeni Yavaslatan Manzara
Beni Yavaslatan Manzara
 
Cennetlik Hayvanlar
Cennetlik HayvanlarCennetlik Hayvanlar
Cennetlik Hayvanlar
 
Günün Sözü!
Günün Sözü!Günün Sözü!
Günün Sözü!
 
Şimdi Hasbihal Zamanı
Şimdi Hasbihal ZamanıŞimdi Hasbihal Zamanı
Şimdi Hasbihal Zamanı
 
Sabır ve Şükür
Sabır ve ŞükürSabır ve Şükür
Sabır ve Şükür
 
Sevgili Paylaşılmaz
Sevgili PaylaşılmazSevgili Paylaşılmaz
Sevgili Paylaşılmaz
 
Hepsi Boş Geçti!
Hepsi Boş Geçti!Hepsi Boş Geçti!
Hepsi Boş Geçti!
 
'Allah Varsa Beni Cezalandırsın!'
'Allah Varsa Beni Cezalandırsın!''Allah Varsa Beni Cezalandırsın!'
'Allah Varsa Beni Cezalandırsın!'
 
Sevmediğiniz Şey
Sevmediğiniz ŞeySevmediğiniz Şey
Sevmediğiniz Şey
 
Kolomb'un Yumurtası
Kolomb'un YumurtasıKolomb'un Yumurtası
Kolomb'un Yumurtası
 
Seneler Geçerken
Seneler GeçerkenSeneler Geçerken
Seneler Geçerken
 

Dediginden de Guzelmis

  • 2. “ Ben 40 yıllık bir kanser uzmanı olarak kanser hastanesinde başhekimlik yaptığım sırada,
  • 3. … Serap adında genç bir hanım hastam vardı.
  • 4. Serap'ı özel bir ilgiyle bizzat ben tedavi altına almış ve kısa bir süre sonra da iyileştiğini görerek taburcu etmiştim.
  • 5. Ancak Serap'ın da diğer kanserliler gibi ilk beş yıllık süreyi çok dikkatli geçirmesi gerekiyordu.
  • 6. Ne var ki, bir iş kadını olan Serap, 4 yıl kadar sonra, bir ihale için İzmir'e gitmek istedi.
  • 7. Kış aylarında olduğu için uçakla gitmesi şartıyla izin verdim. Ama Maalesef bilet bulamamış,
  • 8. … benden habersiz bindiği otobüsün kaza geçirmesi üzerine 6 saat kadar mahsur kalmış.
  • 9. Dönüşünden kısa bir süre sonra da kanser, kemik ve akciğerine yayıldı.
  • 10. Serap bacak kemiklerindeki metastaz nedeniyle yürüyemez hale gelirken,
  • 11. … hastalığın akciğerdeki tezahürü sebebiyle de devamlı olarak oksijen cihazı kullanıyor…
  • 12. ve söylediği her kelimeden sonra ağzını o cihaza yapıştırarak nefes almak zorunda kalıyordu...
  • 13. Evine gittiğimde güçlükle konuşarak; -Doktor bey dedi, ben size dargınım, çünkü siz dindar bir insanmışsınız, niçin bana da Allah'ı, ölümü, ahireti anlatmıyorsunuz?
  • 14. İnançlarının çok zayıf olduğunu bildiğim için bu teklif karşısında oldukça şaşırdım.
  • 15. Onu üzmemeye çalışarak: - "Doktora ulaşmak kolaydır, parayı verir, istediğin doktora tedavi olursun,
  • 16. … ancak iman tedavisi için gönülden istek duymak gerek, tek başına doktorun isteği yetmez!.." dedim.
  • 17. Konuşmaya mecali olmadığından "Ben o isteği duyuyorum" manasında başını salladı.
  • 18. Artık ümitsiz bir tıbbi tedavinin yanı sıra ümitli bir ebedi hayat kazanma tedavisi başlamış ve hızlandırılmış öğretime de girmişti.
  • 19. Anlattığım iman hakikatlerini adeta bütün ruhuyla içiyor, arada sırada sorular da soruyordu.
  • 20. Vefatına bir hafta kala "Ölürken ne söylemeliyim?" diye sordu.
  • 21. ‘ Senin durumun çok özel’ dedim,
  • 22. ‘… Kelime-i Şehadet sana uygun gelir. O anı fark edince Muhammed adını (S.A.V.) söylemen sana yeter.’
  • 23. O haliyle tebessüm ederek yine başını salladı. Onu söyleyeceğim demek istiyordu.
  • 24. Çok ıstırabı olduğu için Serap'a sürekli morfin yapıyor, onu uyutmaya çalışıyordum.
  • 25. Ben bir iş seyahati sebebiyle bir müddet ziyaretine gidemedim. Dönüşümde annesi telefon ederek,
  • 26. "Serap bir haftadır morfin yaptırmıyor, sabahlara kadar inliyor ve çok ıstırap çekiyor." dedi.
  • 27. Hemen evine gittim, iğne yaptırmamasının sebebini sordum. Aldığım cevabı hatırladıkça hâlâ ürperiyorum:
  • 28. -Ya morfinin tesiriyle ölüme uykudayken yakalanır da, son nefeste Muhammed adını söyleyemezsem, diyordu...
  • 29. Bu arada benden istihare yapmamı, eğer birkaç gün daha ömrü varsa, son günü uyanık kalacak şekilde morfin yaptırmamı rica etti.
  • 30. Ben hiç adetim olmadığı halde cuma gününe rastlayan o gece Serap'ın durumunun gösterilmesi dualarıyla istihare niyetiyle yatağıma uzandım…
  • 31. … ve Serap'ın acizliği hürmetine, sandığım o Salı gününe kadar yaşayacağına dair bir mana kalbime geldi.
  • 32. Ertesi gün ona hiç korkmamasını, iğneyi vurdurabileceğini söyledim.
  • 33. Serap bir veda niteliği taşıyan bu görüşme- mizde son sorusunu da şöyle sordu: -"Doktor bey, dedi Azrail bana nasıl görünecek?..
  • 34. -"Kızım dedim o bir melek değil mi? Hiç merak etme, sana sevimli bir prenses gibi gelecektir!.."
  • 35. Salı günü Serap'ın ağırlaştığı haberini alınca hemen yanına koştum, ancak vefatına yetişememiştim.
  • 36. Aile tam manasıyla perişandı. Sadece kendisine uzun müddet bakan dindar bir hanım ayaktaydı.
  • 37. Bu hanım beni görünce yanıma gelerek; -Doktor bey biliyor musunuz, dedi, bu evde biraz önce bir mucize yaşandı ve Serap'ın son anlarını şöyle anlattı:
  • 38. - Serap bir saat kadar önce oksijen cihazını attı, yataktan kalkması imkansız olmasına rağmen kalkıp abdest alarak iki rekat namaz kıldı, bütün ev halkı hayretten donup kaldık.
  • 39. Sonra kelime-i Şehadeti söyle yerek gelip yatağına uzandı.
  • 40. Gözlerini sabit bir noktaya dikerek tebessümle bakarken şöyle dedi:
  • 41. -Doktor beye selam söyleyin, Azrail dediğinden de güzelmiş!..”
  • 42. Metin: Dr. Haluk NURBAKİ Sunum: Ahmet YORDAM www.yolyordam.com